Zellweger sendromu:

advertisement
Free Copy for Web Publicatıon  K. E. Gokay M.D., Ph.D.
Zellweger sendromu:
Zellweger sendromu, yada bir başka deyişle Serebrohepatorenal
sendrom, infantil Refsum hastalığı ve neonatal adrenoleukodystrofi (NALD) ile
beraber peroksizomal fonksiyon bozukluğunun görüldüğü belli başlı üç
lökodistrofi hastalığından en ağır olanıdır. Zellweger sendromu hastaları
genellikle intrauterin büyüme geriliği tarzında prenatal dönemde bulgu vermeye
başlar. Hastalarda tipik olarak hepatomegali (karaciğer büyümesi) ve kanda
demir ve bakır düzeylerinin aşırı yüksekliği dikkati çeker. Bunun yanısıra
hastalarda sıklıkla sarılık, gastro-intestinal kanamalar, görme bozukluğu,
hipotonus, tipik bir yüz yapısı, zeka geriliği, konvülzyonlar ve emme refleksinde
(dolayısıyla beslenmede) güçlük vardır. Hastalar bilhassa solunum yolu
enfeksiyonlarına ve karaciğer yetmezliği gibi sistemik komplikasyonlara meyillidir.
Destekleyici tedaviye rağmen hastalığın seyri çok ağırdır ve genellikle klinik
tablosunun belirginleşmesiyle beraber hastalar yaklaşık altı ay içerisinde
kaybedilir. (Ortalama yaşam beklentisi 3 aydır.)
Zellweger sendromu tipik olarak otozomal resesif geçiş gösterir. Hastalığın
her hangi bir etnik veya cinsiyet tercihi yoktur ve ortalama görülme ensidansı
yaklaşık 100,000 canlı doğumda birdir (1:100,000).
Zellweger sendromunda moleküler genetik araz hücre içerisinde
peroksizom organellerinin biyogenezinde rol alan birinci kromozomun kısa
koluna yerleşik (1p22-21) PXR1 reseptörünü (bir başka deyişle PXMP1)
kodlayan “Peroxisomal Membrane Protein 1” geni veya sekizinci kromozomun
uzun koluna yerleşik (8q21.1) PAF1 “Peroxisomal Assembly Factor 1” geninde
fonksiyon kaybına yol açan mutasyonlardır. PXR1 reseptörü lipid metabolizması
ve hücre içi metabolik oksidasyon reaksiyonlarında rol alan peroksizomal
enzimlerin organel içine taşınması için gereklidir. Dolayısıyla, bu gendeki
mutasyonlar proksizomlarda görev yapan birçok enzimin fonksiyonunu hep
birden etkiediğinden böylesine ağır bir tabloya yol açmaktadır.
Zellweger sendromunda moleküler tanı hastalığın nadir görülmesinden ve
hastalığa yönelik henüz etkin bir gen tedavisi protokolu mevcut olmamasından
dolayı yanlızca araştırmaya yönelik genetik analiz kapsamında doğrudan PXMP1
ve/veya PAF1 genlerinin sekanslanması ile dir. Ancak klinik ve biyokimyasal
testler ile tanı konmuş vakalarda peroksizom fonksıyonunun araştırılmasına
yönelik doku kültürü alınması ve DNA bankası oluşturulması bunun yanı sıra
aileye genetik danışmanlık hizmetlerinin sunulması kuvvetle önerilmeli ve aileye
psikolojik destek imkanı sağlanmalıdır.
Download