İlgi/Gayret – Yetenek Matrisi Üniversite sınavlarının ardından artık bir iki hafta içinde sonuçlar açıklanıyor. Dolayısıyla, yakında (muhtemelen bu hafta) gençler tercih aşamasına gelecek. Üniversite aşamasına gelen bu gençlerin bölümlerini seçmesi hem kendi geleceklerini hem de ailelerini yakından ilgilendiriyor. Meslek seçiminde, diğerlerinin yanında, iki önemli kriter ilgi/gayret ile yetenektir. Meslek seçiminin bu ikisininin uyumuna göre seçilmesi yapılması gencin ilerde başarılı bir meslek hayatı yaşamasını sağlayacaktır. Benzer bir durum, şirketler ve müteşebbisler için de geçerlidir. Şirketlerin ilgi/gayretleriyle yeteneklerinin eşleştirilmesi işlerinde başarıyı getirir. Aşağıdaki matris, ilgi ile yeteneklerin eşleştirmesiyle ortaya çıkan alan tercihi alternatiflerini ortaya koyar ve gençlerin meslek seçiminde yardımcı olur. Matrisde dört alan, bulunuyor. Bunlardan A bölgesi, gencin hem ilgisinin/gayretinin hem de yeteneğinin olduğu meslekleri kapsıyor. Bu bölgedeki meslekleri seçen gencin ileride başarılı olmasını bekleyebilirsiniz. C bölgesi ise gencin ilgisinin ve yeteneğinin olmadığı meslekleri gösteriyor. Bu meslekler genç açısından yanlış seçim hatta bir ‘tuzak’ olabilir. İleride mesleğinde başarı sağlaması zordur. B ve D ise daha karmaşık bölgelerdir. Bunlardan D bölgesi, gencin yeteneğinin olduğu ancak ilgisinin olmadığı meslekleri kapsayan ‘potansiyel başarı’ meslekleridir. Genç, bu meslek alanlarında ilgi ve gayretini artırabilirse A bölgesine geçerek ileride başarıyı yakalayabilir. Ancak bu ilgi ve gayret eğitim sırasında oluşmazsa ön aşamalarda problemler ortaya çıkabilir. A C D İlgi/gayret B Yetenek B bölgesi ise temelde D bölgesi gibi genç açısından potansiyel bir tuzak olabilir. Ancak ilgi ve gayretin yüksek olması, o mesleklerdeki yetenek eksikliğine ragmen başarı belli oranda başarı getirebilir. Ancak sadece belli oranda. B bölgesindekiler yerine A’dan meslek seçmek her zaman daha doğrudur. Eğitim sistemimizde yeteneklerin ve ilgilerin ortaya çıkartılması boyutu oldukça sınırlıdır. Dolayısıyla, gençlerin meslekleri A,B,C ve D arasında dağıtarak akılcı bir seçim yapması ülkemizde zordur. Finlandiya gibi ülkelerde küçük yaştan itibaren yetenek ve ilgilerin ortaya çıkartılmasını öne çıkartan yöntemler uygulanmaktadır. Buna karşılık, Almanya’da çocuklar küçük yaşta yeteneklerine göre zorunlu olarak ayırt edilerek ve değişik okul türlerine dağıtılmaktadır. Amerika’da ise okul dışı faaliyetler çeşitlendirilerek yeteneklerle ilgiler eşleştirilmektedir. Ülkemizde de sınav ve bilgi yükleme bazlı eğitimden yetenek bazlı eğitime geçmekte fayda vardır. Yukarıda da söylendiği gibi, müteşebbis ve şirketler de, ilgi-yetenek matrisini kaynaklarını hangi alanlara yoğunlaştıracaklarını belirlemek için stratejik bir araç olarak kullanabilirler. Şirketler, insan kaynaklarını bir araya getiren ve ‘toplam ilgi/gayret’ ve ‘toplam beşeri yetenek’ oluşturan yapılardır. Hangi sahalarda rekabete girecekleri, hangi sahalarda ise rekabeti terkedeceklerini, önlerindeki sektörleri ilgi-yetenek matrisine yerleştirerek belirleyebilirler. Son bir kaç on yılda, bazı şirketler ‘çekirdek yetenek’ alanlarına yoğunlaşarak esasında bu matrisi kullanmış oldular. GE, Siemens gibi diğerleri ise ‘tost makinesinden’ uzay aracına kadar her alana yayılmaya çalıştılar. Şimdilerde GE, Jack Welch’den miras kalan iş alanını, en azından finans tarafında daraltmaya çalışarak çekirdek yetenek (ve ilgi) alanine geri dönmeye çalışıyor.