Gazi Üniversitesi Açık Arşiv

advertisement
DERS ÇALIŞMA VE ÖĞRENME STRATEJİSİ TEMELLİ ÇEVRİMİÇİ
ETKİNLİKLERİN BAŞARI, KALICILIK VE BİLİŞSEL YÜK AÇISINDAN
İNCELENMESİ
Mesut ÜNLÜ
DOKTORA TEZİ
BİLGİSAYAR VE ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ EĞİTİMİ
ANA BİLİM DALI
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
HAZİRAN, 2015
TELİF HAKKI ve TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU
Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren
12 (oniki) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.
YAZARIN
Adı
: Mesut
Soyadı
: ÜNLÜ
Bölümü
: Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü
İmza
:
Teslim tarihi :
TEZİN
Türkçe Adı:
Ders Çalışma ve Öğrenme Stratejisi Temelli Çevrimiçi Etkinliklerin Başarı,
Kalıcılık ve Bilişsel Yük Açısından İncelenmesi
İngilizce Adı: The Investigation of Studying and Learning Strategy Based Online
Activities in Terms of Achievement, Retention and Cognitive Load
i
ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI
Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları
kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki
tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.
Mesut ÜNLÜ
İmza:
ii
Jüri onay sayfası
Mesut ÜNLÜ tarafından hazırlanan “Ders Çalışma ve Öğrenme Stratejisi Temelli
Çevrimiçi Etkinliklerin Başarı, Kalıcılık ve Bilişsel Yük Açısından İncelenmesi” adlı tez
çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği ile Gazi Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim
Teknolojileri Eğitimi Anabilim Dalı’nda Doktora tezi olarak kabul edilmiştir.
Danışman: Doç. Dr. Serçin KARATAŞ
Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim Dalı,
Gazi Üniversitesi
Başkan: Prof. Dr. Hafize KESER
Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim Dalı,
Ankara Üniversitesi
Üye: Prof. Dr. Ahmet MAHİROĞLU
Eğitim Programları ve Öğretimi Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi, Ankara Üniversitesi
Üye: Prof. Dr. Süleyman Sadi SEFEROĞLU
Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim Dalı,
Hacettepe Üniversitesi
Üye: Doç. Dr. Mehmet Akif OCAK
Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim Dalı,
Gazi Üniversitesi
Tez Savunma Tarihi: 03/06/2015
Bu tezin, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim Dalı’nda Doktora tezi
olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.
Prof. Dr. Servet KARABAĞ
Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü
iii
Eşime ve oğullarıma…
iv
ÖNSÖZ
Son yıllarda bilim ve teknolojide yaşanan hızlı değişimler her şeyi olduğu gibi eğitim
kurumlarını yapı ve işlev olarak derinlemesine etkilemiştir. Ülkemizde öğrenme stratejileri
ile ilgili yapılan çalışmalarda okullarda öğrenme stratejilerinin öğretiminin göz ardı
edildiğine ve çalışmalarda e-öğrenme ortamlarının yeni kullanılmaya başladığına vurgu
yapılmaktadır.
Yaklaşık on iki yıl önce başladığım akademik çalışmalarımda sürekli olarak iyi iletişim
halinde olduğum, değerli görüş ve önerileriyle bana yol gösteren danışmanım Doç. Dr.
Serçin KARATAŞ başta olmak üzere, yine olumlu katkıları nedeniyle Prof. Dr. Ahmet
MAHİROĞLU, Prof. Dr. Hafize KESER, Prof. Dr. Sadi SEFEROĞLU ve Doç. Dr.
Mehmet Akif OCAK hocalarıma da şükranlarımı sunmayı bir borç bilirim. Ayrıca, burada
adını sayamadığım ancak, bilim evrenine katkıda bulunan değerli çalışmalarından
yararlandığım tüm araştırmacılara, kazandırdıkları bilgi birikimi ile çalışmama katkıda
bulunan hocalarıma ve arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Doktora öğrenimim süresince her zaman bana destek olan anneme, babama; çalışma
sürecinde çoğu zaman birlikte hoş zaman geçirme fırsatımızı ellerinden aldığım sevgili
çocuklarım Yunus ve Oğuz’a; daima yanımda olan ve bana güç veren sevgili eşim
Melda’ya ayrıca teşekkür ederim.
Mesut ÜNLÜ
v
DERS ÇALIŞMA VE ÖĞRENME STRATEJİSİ TEMELLİ
ÇEVRİMİÇİ ETKİNLİKLERİN BAŞARI, KALICILIK VE BİLİŞSEL
YÜK AÇISINDAN İNCELENMESİ
(Doktora Tezi)
Mesut ÜNLÜ
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
HAZİRAN 2015
ÖZ
Bu araştırmanın amacı, ders çalışma ve öğrenme stratejisi temelli çevrimiçi etkinliklerin
başarı, kalıcılık ve bilişsel yük açısından etkisini incelemektir. Öntest-sontest kontrol
gruplu yarı deneysel desen olarak gerçekleştirilen araştırmanın bağımsız değişkeni
öğrencilerin etkinlik yaptıkları ortamlardır. Bağımsız değişkenin “e-öğrenme ortamı” ve
“geleneksel ortam” olmak üzere iki alt düzeyi vardır. Araştırmanın bağımlı değişkenleri ise
başarı, kalıcılık ve bilişsel yüktür. Araştırma, 2014-2015 Eğitim-Öğretim yılı Güz
döneminde Ankara-Keçiören Hacı Mustafa Tarman Ortaokulu 5. sınıf öğrencileri ile
yürütülmüştür. Deney ve kontrol gruplarının oluşturulması için önce 2 şube yansız olarak
belirlenmiştir. Daha sonra seçilen şubelerdeki öğrencilere uygulanan öntest puanları göz
önüne alınarak, deney ve kontrol grupları oluşturulmuştur. Araştırmaya 60 öğrenci ile
başlanmış, ancak daha sonra okuldan ayrılan bir öğrenci ve farkındalık eğitimine
katılmayan iki öğrenci araştırmadan çıkartılmıştır. Araştırma 8 haftalık uygulama sürecinin
tamamına katılan 57 öğrenci ile tamamlanmıştır. Uygulama öncesi çalışma grubu
öğrencilerine ders çalışma ve öğrenme stratejileri hakkında bilgisayar laboratuvarında 8
saatlik farkındalık eğitimi verilmiştir. Farkındalık eğitiminde öğrenciler, Ortaokul 5. sınıf
Fen Bilimler dersi “Besinler ve Özelikleri” ders konusu ile ilgili yapılandırılmış 6 etkinlik
yapmışlardır. Araştırmada, her iki etkinlik ortamı için öğrencilerin ev ödevi şeklinde
yapacakları 6 yapılandırılmış ve 6 yapılandırılmamış olmak üzere 12 etkinlik
hazırlanmıştır. E-öğrenme ortamı etkinlikleri, Moodle Öğrenme Yönetim Sistemi (ÖYS)
AdvMindmap ve Assignment eklentileri kullanılarak geliştirilmiştir. Geleneksel ortam
öğrencilerine yapılandırılmış etkinlikler, basılı materyal olarak dağıtılmıştır. Her iki
vi
ortamdaki öğrencilerin strateji tercihlerini belirlemek üzere geliştirilen yapılandırılmamış
etkinlikler, Moodle ÖYS üzerinde sunulmuştur. Araştırma sonucunda, öğrenciler
tarafından en fazla tercih edilen stratejilerin, dikkat ve tekrar stratejileri olduğu sonucuna
ulaşılmıştır. Öğrenciler tarafından yapılan etkinlikler göz önüne alındığında, öğrencilerin
dikkat ve tekrar stratejilerini, anlamlandırma ve örgütleme stratejilerine göre daha fazla
tercih ettikleri sonucu çıkarılmıştır. Çevrimiçi etkinliklerin öğrencilerin başarılarına daha
fazla katkı sağladığı, öğrenciler tarafından e-öğrenme ortamı ve geleneksel ortamda
yapılan etkinliklerin kalıcılık üzerinde etkili olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin,
“Çalışma yardımcıları kullanıyorum” ve “Grupluyorum” etkinlikleri sonunda düşük
bilişsel yük ile yüklendikleri, başka bir ifadeyle bu etkinliklerin öğrenciler üzerinde uygun
düzeyde bilişsel yüke neden olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin, “Özetliyorum”,
“Kavram haritası oluşturuyorum” ve “Benzetim oluşturuyorum” etkinliklerinde bilişsel
olarak daha fazla yüklendikleri sonucuna ulaşılmıştır. Etkinlik yapılan ortamların bilişsel
yük üzerinde etkili olmadığı sonucu elde edilmiştir. Öğrencilerin yüksek düzeyde bilişsel
yük oluşturan stratejilere göre, bilişsel olarak uygun düzeyde yüklenmelerini sağlayan
stratejileri daha çok tercih ettikleri tespit edilmiştir. Öğrenci görüşlerinin analizi ile
öğrencilerin; çevrimiçi etkinliklerle daha iyi öğrendikleri, bellek destekleyici etkinliklerini
uygularken güçlük çektikleri, çevrimiçi etkinliklerin ileriki derslerinde yararlı olacağını
düşündükleri, e-öğrenme ortamının video anlatımı ve animasyonlarla zenginleştirilmesini
istedikleri sonucuna ulaşılmıştır.
Bilim Kodu
: Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bilim Dalı,
Anahtar Kelimeler : Ders çalışma ve öğrenme stratejileri, e-öğrenme, bilişsel yük, kalıcılık
Sayfa Adedi
: 191 Sayfa
Danışman
: Doç. Dr. Serçin KARATAŞ
vii
THE INVESTIGATION OF STUDYING AND LEARNING
STRATEGY BASED ONLINE ACTIVITIES IN TERMS OF
ACHIEVEMENT, RETENTION AND COGNITIVE LOAD
(Ph.D Thesis)
Mesut ÜNLÜ
GAZI UNIVERSITY
GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES
JUNE 2015
ABSTRACT
The purpose of this study was to investigate e-studying and e-learning strategy based
online activities in terms of academic achievement, retention and cognitive load. This
study in which quasi-experimental design (pre-post test control group) was used has two
independent variables: e-learning environment and traditional environment. Dependent
variables of this study are achievement, retention and cognitive load. The research was
applied in the fall semester of 2014-2015 academic year with the participation of 5th grade
students from Ankara-Keçiören Hacı Tarman Middle School. According to the study plan,
two classes were chosen by random selection and then pre-test was applied to the students
in these classes. After pre-test, the study groups were constructed randomly by taking the
pre-test results of the students into account. The study started with 60 students but one of
the students in the study groups left the school and two students did not participate to the
studying and learning strategy awareness course. Therefore, the study was completed with
57 students who participated to the application phase. According to the study plan, 8 hours
studying and learning strategy awareness course was given to the study groups in computer
lab and students were informed with the application of the strategies. During the awareness
course students had also opportunities for doing 6 activities. According to the study plan,
12 activities were constructed as 6 activies in structured form and 6 activities in
unstructured form for both groups. Online activities were developed by using Moodle
viii
Learning Management System (LMS) AdvMindmap and Assignment add-ons. While
structered online activities were done by the empirical group, the control group participants
engaged in classical assignment type activities in structered printed material form. Students
in both groups fulfilled 6 unstructured activities developed for getting students’ choices on
strategies, by using Moodle environments. According to the study results; students in both
groups prefer rehearsal and attention strategies more than elaboration and organizational
strategies. It can be stated that; achievement of the students in e-learning environment has
increased and both activity environments had no impact over retention. The cognitive load
levels of each environment indicates that students had low-level cognitive load at
performing “using studying assistances” and “using grouping” activities, in other words
students were loaded with adequate cognitive load. Findings also reveal that students had
high-level cognitive load at performing “using summarization”, “using concept maps”,
“using analogies” activities. Students prefered strategies on which they were laoaded with
low-level cognitive load more than strategies on which they were loaded with high-level
cognitive load. According to study results, the opinions of the students in e-learning
environment were listed as; students thought that they learned much more in e-learning
environments. They had difficulties in accomplishing mnemonics activities. They thought
that online activities would be useful in their future courses and they wanted e-learning
environment get enriched with video lectures and animations.
Science Code : Department of Computer Education and Instructional Technology
Key Words
: Studying and learning strategies, e-learning, cognitive load, retention
Page Number : 191 pages
Supervisor
: Assoc. Prof. Dr. Serçin KARATAŞ
ix
İÇİNDEKİLER
ÖZ ................................................................................................................ vi
ABSTRACT............................................................................................... viii
BÖLÜM 1 ..................................................................................................... 1
GİRİŞ ............................................................................................................ 1
Problem Durumu ..................................................................................................... 1
Amaç ........................................................................................................................ 12
Önem ....................................................................................................................... 13
Sınırlılıklar .............................................................................................................. 13
Tanımlar.................................................................................................................. 14
BÖLÜM 2 ................................................................................................... 15
KAVRAMSAL ÇERÇEVE ve İLGİLİ ARAŞTIRMALAR .................... 15
Bilgiyi İşleme Kuramı ............................................................................................ 15
Ders Çalışma ve Öğrenme Stratejileri ................................................................. 21
Ders Çalışma ve Öğrenme Stratejilerinin Sınıflandırılması .............................. 27
Dikkat Stratejileri ...................................................................................... 31
Tekrar Stratejileri ...................................................................................... 33
Anlamlandırma Stratejileri ....................................................................... 35
Örgütleme Stratejileri ................................................................................ 39
Strateji Öğretimi .................................................................................................... 43
Bilişsel Yük ............................................................................................................. 47
Bilişsel Yükün Ölçülmesi ........................................................................... 49
İlgili Araştırmalar .................................................................................................. 50
Ders Çalışma ve Öğrenme Stratejileri ile ilgili Araştırmalar ................ 51
E-öğrenme Stratejileri ile ilgili Araştırmalar .......................................... 61
Bilişsel Yük ile ilgili Araştırmalar ............................................................ 64
x
BÖLÜM 3 ................................................................................................... 67
YÖNTEM ................................................................................................... 67
Araştırma Modeli ................................................................................................... 67
Çalışma Grubu ....................................................................................................... 68
Uygulama Süreci .................................................................................................... 69
Farkındalık Eğitimi ................................................................................................ 69
Uygulamanın Yapıldığı Ortamlar ........................................................................ 72
E-öğrenme Ortamı ..................................................................................... 73
Farkındalık Eğitimi Sunularının Hazırlanması .......................... 76
Geleneksel Ortam ....................................................................................... 79
Uygulama Planı ...................................................................................................... 82
Veri Toplama Araçları .......................................................................................... 83
Başarı Testi ................................................................................................. 83
Bilişsel Yük Ölçeği ...................................................................................... 85
Görüşme Soruları ....................................................................................... 86
Verilerin Analizi ..................................................................................................... 87
BÖLÜM 4 ................................................................................................... 89
BULGULAR ve YORUM .......................................................................... 89
Deneysel İşlem Öncesi Grupların Denkliğinin Analiz Edilmesi ........................ 89
Öğrencilerin Strateji Tercihlerine Ait Bulgular ve Yorumlar ........................... 90
Normallik Testleri .................................................................................................. 92
Etkinlik Yapılan Ortamların Başarıya Etkisi ..................................................... 93
Etkinlik Yapılan Ortamların Kalıcılığa Etkisi .................................................... 94
Etkinlik Yapılan Ortamların Bilişsel Yüke Etkisi .............................................. 96
Öğrencilerin E-öğrenme Ortamına İlişkin Görüşleri ....................................... 101
Etkinliklerin Faydaları/Avantajlarına İlişkin Öğrenci Görüşleri ....... 101
Etkinliklerde Karşılaşılan Güçlüklere İlişkin Öğrenci Görüşleri ....... 102
Etkinliklerin
İlerki
Derslerdeki
Yararlarına
İlişkin
Öğrenci
Görüşleri ................................................................................................... 103
E-öğrenme Ortamında Bulunması İstenilen Etkinlik/Aktivitelere İlişkin
Öğrenci Görüşleri ..................................................................................... 103
xi
BÖLÜM 5 ................................................................................................. 105
SONUÇ VE ÖNERİLER ......................................................................... 105
Sonuç ..................................................................................................................... 105
Öneriler ................................................................................................................. 106
Uygulamaya İlişkin Öneriler ................................................................... 106
Araştırılması Gereken Konulara İlişkin Öneriler ................................. 107
KAYNAKLAR ......................................................................................... 108
EKLER ..................................................................................................... 123
EK 1.
Ders Çalışma ve Öğrenme Stratejileri Ders Notları ........................... 124
EK 2.
Sunu Tasarımı Uzman Değerlendirme Formu .................................... 159
EK 3.
Başarı Testi Belirtke Tablosu ................................................................ 162
EK 4.
Ünite Kazanımları Uzman Değerlendirme Formu.............................. 163
EK 5.
Başarı Testi Kapsam Geçerliliği Değerlendirme Formu .................... 165
EK 6.
Başarı ve Kalıcılık Testi ......................................................................... 167
EK 7.
Bilişsel Yük Ölçeği .................................................................................. 174
EK 8.
Öğrenci Görüşme Soruları .................................................................... 175
xii
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 1.
Türkiye’nin 2003-2012 Dönemi PISA Sonuçları ................................................ 5
Tablo 2.
Bilgi Depolarına Ait Bilişsel Kaynaklar ............................................................ 20
Tablo 3.
Bilişsel Süreçler ve Öğrenme Stratejileri .......................................................... 25
Tablo 4.
Bilişsel Yük Ölçme Yöntemlerinin Sınıflandırılması ....................................... 49
Tablo 5.
Araştırma Deseni ............................................................................................... 68
Tablo 6.
Çalışma Grubu ................................................................................................... 69
Tablo 7.
Uygulama Zaman Planı ..................................................................................... 82
Tablo 8.
Başarı Testi Madde Analiz Tablosu .................................................................. 84
Tablo 9.
Bilişsel Yük Pilot Uygulama Güvenilirlik Analizi Sonuçları ........................... 86
Tablo 10. Gruplarının Öntest Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ........... 89
Tablo 11. Grupların Öntest Puanlarının İlişkisiz Örneklemler t-testi Sonuçları ............... 90
Tablo 12. Öğrencilerin Strateji Tercihleri .......................................................................... 91
Tablo 13. Çalışma Gruplarına Ait Normallik Testi Sonuçları ........................................... 93
Tablo 14. Grupların Önteste Göre Düzeltilmiş Sontest Puan Ortalamaları ....................... 93
Tablo 15. Grupların Önteste Göre Düzeltilmiş Sontest Puanlarına İlişkin ANCOVA
Sonuçları ........................................................................................................... 94
Tablo 16. Grupların Sonteste Göre Düzeltilmiş Kalıcılık Puan Ortalamaları ................... 95
Tablo 17. Grupların Sonteste Göre Düzeltilmiş Kalıcılık Puanlarına İlişkin ANCOVA
Sonuçları ........................................................................................................... 95
Tablo 18. Grupların Etkinlik Bazındaki Toplam Bilişsel Yüklerine Ait Normallik Testi
Sonuçları ........................................................................................................... 96
xiii
Tablo 19. Öğrencilerin Etkinlik Bazında Bilişsel Yük Puanlarına İlişkin Ortalama ve
Standart Sapma Sonuçları ................................................................................. 97
Tablo 20. Grupların “Çalışma Yardımcıları Kullanıyorum” Etkinliği Ortalama Bilişsel
Yük Puanlarının İlişkisiz Örneklemler t-testi Sonuçları ................................... 97
Tablo 21.
Grupların “Grupluyorum” Etkinliği Ortalama Bilişsel Yük Puanlarının İlişkisiz
Örneklemler U-testi Sonuçları .......................................................................... 98
Tablo 22. Grupların “Özetliyorum” Etkinliği Ortalama Bilişsel Yük Puanlarının İlişkisiz
Örneklemler t-testi Sonuçları ............................................................................ 98
Tablo 23. Grupların “Kavram Haritası Oluşturuyorum” Etkinliği Ortalama Bilişsel Yük
Puanlarının İlişkisiz Örneklemler t-testi Sonuçları ........................................... 99
Tablo 24. Grupların “Benzetim Oluşturuyorum” Etkinliği Ortalama Bilişsel Yük
Puanlarının İlişkisiz Örneklemler t-testi Sonuçları ........................................... 99
Tablo 25. Grupların “Bellek Destekleyici Oluşturuyorum” Etkinliği Bilişsel Yük
Puanlarının İlişkisiz Örneklemler t-testi Sonuçları ......................................... 100
Tablo 26. Çevrimiçi Etkinlerin Faydaları/Avantajlarına İlişkin Öğrenci Görüşleri ........ 101
Tablo 27. Çevrimiçi Etkinlerde Karşılaşılan Güçlüklere İlişkin Öğrenci Görüşleri ....... 102
Tablo 28. Çevrimiçi Etkinlerin İleriki Derslerdeki Yararlarına İlişkin Öğrenci Görüşleri
......................................................................................................................... 103
Tablo 29.
E-öğrenme Ortamında Bulunması İstenilen Etkinlik/Aktivitelere İlişkin
Öğrenci Görüşleri ............................................................................................ 103
xiv
ŞEKİLLER LİSTESİ
Şekil 1.
Bilgiyi İşleme Modeli (Huitt, 2003) .................................................................... 16
Şekil 2.
Çalışma Gruplarının Oluşturulmasında İzlenen Aşamaların Grafiksel Gösterimi
........................................................................................................................... 67
Şekil 3.
“Kavram Haritası Oluşturuyorum” Etkinliği Sayfası .......................................... 70
Şekil 4.
Çevrimiçi Metin Eklentisi ile Yapılan Çevrimiçi Etkinlik Sayfası .................... 71
Şekil 5.
Geleneksel Ortam “Grupluyorum Etkinliği” Sayfası ......................................... 72
Şekil 6.
Moodle ÖYS Arayüzü (Ana sayfa) .................................................................... 73
Şekil 7.
Moodle ÖYS Kullanıcı Giriş Ekranı .................................................................. 73
Şekil 8.
E-öğrenme Ortamı Öğrenci Sayfası.................................................................... 74
Şekil 9.
Çevrimiçi Metin “Grupluyorum Etkinliği” Sayfası ............................................ 75
Şekil 10. Yapılandırılmamış Çevrimiçi Etkinlik Örneği ................................................... 75
Şekil 11.
Selteco Alligator Flash Designer Yazarlık Aracı Geliştirme Ortamı ................ 77
Şekil 12.
Geleneksel Ortam “Kavram Haritası Oluşturuyorum Etkinliği” Sayfası .......... 80
Şekil 13.
İDY Etkinliği Ana Sayfa ................................................................................... 80
Şekil 14.
İDY Etkinliği Sayfası ........................................................................................ 81
Şekil 15.
Geleneksel Ortam Ders Sunuları Sayfası .......................................................... 82
xv
BÖLÜM 1
GİRİŞ
Bu bölümde; araştırmanın problemi, amacı, alt amaçları, önemi, sınırlılıkları ve ilgili
tanımlar yer almaktadır.
Problem Durumu
Eğitim bilimleri alanında yapılan çalışmalar, öğretme-öğrenme sürecinin etkili bir şekilde
nasıl düzenlenebileceği üzerine odaklanmıştır. Çünkü etkili bir şekilde düzenlenen
öğretme-öğrenme süreci ile öğrenme arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır. Ancak,
öğretme-öğrenme sürecinin etkili bir şekilde düzenlenmesi öğrenmede tek başına yeterli
olmayabilir. Son yıllarda bireyin nasıl öğrendiğini araştıran çalışmalar sonucunda gelinen
nokta; bireylerin aynı yolla öğrenmedikleri, öğrenmelerinde farklı yollar ve stratejiler
izledikleri yönündedir. Bu nedenle ders çalışma ve öğrenme stratejilerinin öğretimi
öğrenme ile ilgili araştırmaların odak noktasını oluşturmaya başlamıştır. Ancak bu
çalışmalar incelendiğinde, strateji öğretiminde geleneksel yöntemlerin yaygın olarak
kullanıldığı ve çok az araştırma dışında bilgisayar teknolojilerinin göz ardı edildiği
görülmektedir.
Bilgisayarın temel öğretim aracı olarak kullanıldığı bilgisayar destekli eğitim; 1990’lı
yılların başlarında World Wide Web’in yaygınlaşması ile birlikte Web temelli öğretim,
1990’lı yılların sonlarında çevrimiçi öğrenme, 2000’li yıllardan itibaren de e-öğrenme
olarak varlığını hissettirmiştir (Cross, 2004; Khan, 1997; Smith, 2010). Horton (2006)
tarafından en yalın şekliyle “öğrenme deneyimleri oluşturmak için bilgi ve bilgisayar
teknolojilerinin kullanımı” olarak tanımlanan e-öğrenme günümüzde; bağımsız dersler,
1
sanal sınıf dersleri, öğretimsel oyun ve benzetim, gömülü e-öğrenme, karma öğrenme,
mobil öğrenme, bilgi yönetimi vb. farklı şekillerle öğretim hayatına girmiştir.
Teknolojik gelişmeler; bilginin üretimi, paylaşımı ve erişiminde kullanılan bilgisayar,
dizüstü bilgisayar, netbook, akıllı telefon, tablet vb. cihazların yaygınlaşmasını sağlamıştır.
Bilgisayar dünyasında Moore Yasası (Moore’s Law) olarak bilinen ve Gordon E. Moore
(1965) tarafından oluşturulan bir öngörüye göre silikon çiplerin işlem gücünün her 18 ayda
bir ikiye katlanacağı ileri sürülmektedir (Aslan, 2005). İşlemci kapasitelerinde Moore’un
öngörüsüne uygun olarak meydana gelen bu gelişmeler, bilgisayar maliyetlerinde
toplumun yararına anlamlı düşüşler yaşanmasını sağlamıştır. Bunun sonucu olarak
bilgisayar ve benzeri teknolojik cihazlar toplumun her kesimi tarafından uygun
maliyetlerle temin edilmektedir. Artık her türlü bilgiye, büyük bilgi yığınlarına, veri tabanı
ve ambarlarına yüksek işlemci kapasitesine sahip avuç içi büyüklüğündeki cihazlarla hızlı
bir şekilde erişilebilmektedir. Teknolojik gelişmeler sonucu üretimi ve erişimi kolaylaşan
bilgi boyut olarak her geçen gün en azından Moore’un öngörüsünden daha hızlı artmaya
devam etmektedir. Peter Large’ın; “son otuz yılda önceki 5 000 yılda üretilenden daha
fazla bilgi üretilmiştir. Dünyada her gün yaklaşık 1 000 kitap yayınlanmakta, mevcut yazılı
bilgiler toplamı her sekiz yılda ikiye katlanmaktadır” şeklinde ifade edilen (Yalın, 2001)
öngörüsü güncelliğini yitirmiştir. Wu (2011), büyük veri araştırmalarının ışığında dünya
üzerinde üretilen sayısal verilerin ilk defa analog verileri geçtiği 2002 yılının dijital çağın
başlangıcı olarak kabul edildiğini belirtmektedir. Ayrıca 2007 yılında yapılan büyük veri
araştırmalarında, 2007 yılına kadar üretilen tüm bilgilerin %94’ünün sayısal hale
getirildiğini ifade etmektedir. Diğer yandan 2009 yılında Amerika Birleşik Devletleri
(ABD) genelinde gerçekleşen çalışmalar, ABD halkının bir gün içerisinde ortalama 12
saatlik bir süreyi bilgi kullanımı için harcadıklarını belirtmektedir. Bu sonuç, kişi başı
ortalama bilgi kullanımının günlük olarak 34 GB büyüklüğünde bir veriye eşit olduğunu
göstermektedir (Bohn ve Short, 2009). Günümüzde ilişkisel veri tabanlarındaki yapısal
verilerin dışında kalan; web sunucularının logları, internet istatistikleri, sosyal medya
yayınları, bloglar, mikrobloglar vb. kaynaklardan elde edilen yapısal olmayan bilgilerin
oluşturduğu bilgi yığını (büyük veri) ile başa çıkmak oldukça zorlaşmıştır.
Sürekli gelişim ve değişimin yaşandığı bilişim çağında toplumun kazanımlarını, değerlerini
ve birikimlerini gelecek kuşaklara aktarmak (Schlechty, 2011) ve aynı zamanda değişimin
öncüsü olmak durumunda olan eğitim dünyasının da bu hızlı değişime ayak uydurması bir
zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Böyle bir dönemde ülkemizin eğitim hedefi; tek
2
yönlü öğretim düzeneğinde güncelliğini kısa sürede kaybedecek yoğun bilgiler öğretmek
yerine öğrenmenin sorumluluğunu taşıyan, araştırma, sorgulama ve uygulama becerisi
yüksek bireyler yetiştirmek olmalıdır. Bu hedefler doğrultusunda uygulanacak çağdaş
öğretim yöntemleri öğrencilere; bilgiye erişme, bilgiyi sunma, saklama, hatırlama vb.
becerileri kazandırmalıdır. Bu konuda Sennett (2001) bilişim çağı insanının çalışma
hayatında, en az on bir defa iş değiştirmeye ve bu sürede en az üç defa temel becerilerini
yenilemeye ihtiyaç duyacağını belirtmektedir. Başka bir ifadeyle bilişim çağının sürekli
gelişen teknoloji ve değişen bilgi ortamında yaşayan tüm bireylerin, iş ve eğitim
dünyasının talepleri doğrultusunda bilgi ve teknoloji yönetimi ile ilgili daha dinamik
becerilere sahip olmaları gerekmektedir.
Bilgi ve teknolojide büyük gelişimlerin yaşandığı yüzyıl; hayat boyu öğrenme
alışkanlığının yerleştiği, öğrenen birey, öğrenen toplum düşüncesinin etkin olduğu bir
hayat tarzını gerekli hale getirmiştir. Diğer taraftan aynı yüzyıl, bilginin temel güç ve
başlıca sermaye kaynağı olarak kabul edildiği bilgi toplumu çağı olarak da
adlandırılmaktadır. Böyle bir dönemde geçerli bilginin üretilmesi ve kullanılması
önemlidir. Bilgi toplumunda birey bilim dünyasının verilerini anlamak, yorumlamak,
kullanmak, yenilerini ortaya koymak, problem çözme yeteneği kazanmak durumundadır
(Çalık ve Sezgin, 2005).
Özden (2005), bilgi toplumunda egemen olan üretim anlayışının bilgi üretim süreçlerini
değiştirdiği gibi eğitimli insanın tanımını ve öğrenme-öğretmeye ilişkin anlayışları da
etkilediğini vurgulamaktadır. Sonuç olarak, bilgi toplumunda insan nitelikleri de değişime
uğramıştır. Özer (1998) tarafından yapılan sınıflamada bilgi çağı insanının temel nitelikleri
arasında düşünme yollarını bilip uygulama, araştırma yapma, problem çözme, bilgiyi
yaratıcı biçimde kullanma ve bilim ve teknoloji üretme yer almaktadır.
Bilişim çağını yaşadığımız bu günlerde, eğitim dünyasının da bu hızlı değişime ayak
uydurması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Öğrencilerin öğrenme becerilerine
sahip olmaları, güncelliği sürekli değişen ve boyut olarak artan bilgi yığını ile başa
çıkabilmelerini
sağlayacaktır.
Somuncuoğlu
ve
Yıldırım
(1998)
çalışmalarında,
öğrenmenin hayat boyu gerçekleşebilmesi için öğrencilerin öğrenmeye yönelik çeşitli
taktik, teknik ve becerileri kullanabilecekleri bilişsel özelliklere sahip olmaları gerektiğini
belirtmişlerdir
Bilişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelerin bir sonucu olarak, çağı yakalamayı
amaçlayan ülkelerde eğitim politikaları, “öğrenmeyi öğrenen” ve bunu hayat boyu
3
sürdürebilen bireyler yetiştirme hedefleri üzerine inşa edilmelidir. Güven (2004)
öğrenmeyi öğrenme ile ilişkili etkinliklerin; bilgiye ulaşma yollarını bilme, bilgiyi seçme,
düzenleme ve zihne yerleştirme olduğunu belirtmektedir. Başka bir ifadeyle öğrenmeyi
öğrenmenin temel felsefesini, öğrencinin bilgiye ulaşma ve bilgiyi kendi düşünme
biçimlerine göre yapılandırma etkinlikleri oluşturmaktadır. Özetle, öğrenci öğrenme
deneyimini yaşarken başkasına bağlı kalmamalı, öğrenmeyi öğrenme sürecini kontrol
edebilmeli, sahip olduğu bilişsel becerileri kullanabilmelidir. Bu açıklamalardan anlaşıldığı
gibi öğrenmeyi öğrenme kavramının öğrenme stratejilerini işaret ettiği söylenebilir.
Özer’e (1998) göre, öğrenme sürecinde öğrenci etkin olmalıdır ve öğrenme; öğrencilerin
yalnızca öğretmenin anlattıklarını dinlemeleri, yaptıklarını gözlemeleri, sunduğu sınırlı
bilgileri tekrar etmeleri ya da tümüyle onun yönergeleriyle hareket etmeleri ile etkili
biçimde gerçekleşmemektedir. Başka bir ifadeyle öğrenciler, öğretme-öğrenme sürecinde
yalnız öğretmenin etkin olmasıyla etkili öğrenmeyi gerçekleştiremezler.
Weinstein ve Mayer (1986) eğitim-öğretim süreçlerinin planlanması, tasarlanması ve
sunulması ne kadar başarılı olursa olsun öğrenmenin; öğrencinin nasıl öğreneceğini, nasıl
hatırlayacağını bilmesine, öğrendiklerini içselleştirmesine, kısacası öğrenen birey olmasına
bağlı olduğunu vurgulamaktadırlar. Bireylerin ihtiyaç duydukları zaman ve ortamda
öğrenmelerinin sağlanması; ders çalışma ve öğrenme stratejileri kavramlarını ortaya
çıkarmıştır.
Günümüzde, gelişim sürecinde ilk yıllar, özellikle okul öncesi, ilkokul ve ortaokul
dönemleri, kendisinden sonraki gelişim dönemlerine temel olması nedeniyle eğitimciler
tarafından önemli görülmektedir. Temel ve Dere (1999), okul öncesi eğitimden yüksek
öğrenime kadar tüm eğitim kurumlarının hedefinin; yaratıcı, üretken, problem çözebilen,
analiz-sentez yapabilen, dilini iyi kullanabilen ve çevre bilincine sahip bireyler yetiştirmek
olduğunu vurgulamıştır.
Son 15 yılda, OECD [Organisation for Economic Cooperation and Development
(Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü)] öncülüğünde üye ülkelerin eğitim sistemlerini
karşılaştırmak üzere öğrencilerin matematik, fen ve okuma becerileri alanlarındaki bilgi ve
becerilerinin değerlendirilmesine yönelik tarama araştırmaları yapılmaktadır. Bu
çalışmalardan biri de PISA [The Programme for International Student Assessment
(Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı)] olarak adlandırılan projedir. PISA
kapsamında projeye katılan ülkelerin 15 yaşındaki öğrencilerinin; fen bilimleri, matematik
ve okuma becerileri alanlarındaki başarı seviyeleri değerlendirilmektedir (MEB, 2012).
4
PISA sınavları, 2000 yılından itibaren üçer yıllık aralarla beş kez yapılmıştır. PISA
çalışmalarına ülkemiz ilk kez 2003 yılında katılmıştır. Ülkemizin katıldığı son 4
uygulamaya ait sonuçlar Tablo 1’de yer almaktadır.
Tablo 1. Türkiye’nin 2003-2012 Dönemi PISA Sonuçları
2003
Beceri Alanı
2006
2009
2012
Puan
Sıra
KÜ*
Puan
Sıra
KÜ*
Puan
Sıra
KÜ*
Puan
Sıra
KÜ*
Okuma
441
34
41
447
37
56
464
41
65
475
42
65
Matematik
423
33
41
424
43
57
445
43
65
448
44
65
Fen
434
36
41
424
44
57
454
43
65
463
43
65
* Projeye katılan ülke sayısı
Kaynak: Çelen, Çelik ve Seferoğlu (2011); MEB (2012)
Tablo 1’de yer alan PISA sonuçları incelendiğinde; ülkemizin okuma becerileri, matematik
ve fen alanlarında elde ettiği toplam puanların artma eğiliminde olduğu söylenebilir.
Ancak, ülke sıralaması ile ilgili sonuçlar incelendiğinde, ülkemizin projeye katılan ülkeler
arasındaki başarı sıralaması yeterli düzeyde değildir. Sonuç olarak, ülkemizin PISA projesi
kapsamında elde ettiği başarı durumunun geliştirilmeye ihtiyacı vardır.
Öğrenme stratejilerinin kuramsal temelini dil bilimi üzerine yapılan çalışmalar
oluşturmaktadır. Yurtdışında öğrenme stratejileri ile ilgili yapılan ilk çalışmaların daha çok
yabancı dil öğrenimi üzerine odaklandığı görülmektedir. White (1993) dil öğrenenlerin
kullandıkları stratejilerin bazı araştırmacılar tarafından; “öğrenme stratejileri” (O’Malley
vd., 1985; Rubin, 1975), “öğrenme teknikleri” (Naiman vd., 1978), “öğrenme
davranışları” (Politzer ve McGroarty, 1985; Wesche, 1979), “öğrenme taktikleri” (Seliger,
1983), “bilişsel işlemler” (Rubin, 1981) ve “öğrenen stratejileri” (Cohen, 1991; James,
1991) olarak isimlendirildiğini belirtmektedir. Bialystock (1984) da öğrencilerin ikinci bir
dil öğrenimi için kullandıkları stratejilerin öğrenme stratejileri üzerinde yapılan birçok
çalışmaya ilham kaynağı olduğunu vurgulamaktadır (White, 1993).
Dil öğrenenlerin kullandığı stratejiler konusunda bilinen ilk çalışmayı Carton (1966)
tarafından yazılan makale oluşturmaktadır. Bu çalışmaları sırasıyla; Carton (1971)
tarafından yazılan diğer bir makale ile Stern (1975) ve Rubin (1975) tarafından yapılan
çalışmalar takip etmiştir. Bu çalışmalarda, araştırmacılar dil öğrenmede başarılı olan
öğrencilerin öğrenme esnasında özel öğrenme yöntemlerini kullanma konusunda daha
etkili oldukları sunucuna ulaşmışlardır (White, 1993). Benzer şekilde, Zimmerman ve
Martinez-Pons’a (1988) göre yüksek akademik başarılı öğrenciler düşük akademik başarılı
5
öğrencilere göre daha çok strateji kullanmaktadırlar. Bu stratejilere altını çizme, özetleme
ve konunun ana hatlarını belirleme stratejileri örnek olarak verilebilir (Dembo ve Seli,
2006). En yalın tanımıyla öğrenme stratejileri, öğrencilerin bilgi edinme sürecinde
kullandıkları yöntemlerdir (Dembo ve Seli, 2006)
Dil öğrenme stratejileri üzerinde önemli çalışmaları bulunan Oxford (1990); iş yönetimi,
bilgisayar bilimi, eğitim, dil bilimi vb. farklı disiplinlerde ve geniş bir alanda kullanılan
strateji kelimesinin kökeninin eski Yunanca bir kelime olan “stragedia” kelimesinden
türetildiğini ve öncelikli anlamının askeri planlama olduğunu belirtmektedir (White, 1993).
Öğrenme stratejilerini, Gagne ve Driscoll (1988) “öğrencinin kendi kendine öğrenebilmesi
için kullandığı işlemler” olarak tanımlarlarken, Weinstein (1988) ise öğrencinin öğrenme
sırasında kullandığı ve öğrencinin kodlama sürecini etkileme amacı taşıyan davranışlar ve
düşünceler olarak ifade etmiştir. Başka bir tanımda öğrenme stratejilerinin; belleğe
yerleştirme, geri getirme gibi bilişsel stratejileri ve bilişsel stratejileri yönlendirici,
yürütücü biliş süreçlerini kapsayan ve öğrencinin öğrenmesini etkileyen, öğrenci tarafından
kullanılan davranış ve düşünme süreçlerine işaret ettiği belirtilmektedir (Arends, 1997).
Öğrenme stratejileri ile ilgili diğer tanımları incelediğimizde; Woolfolk’un (1998)
akademik amaçlara ulaşmada, öğrenen tarafından başarı yollarının formüle edildiği genel
bir plan olarak, Sünbül’ün (1998) ise öğrencilerin bağımsız olarak öğrenme görevlerini
gerçekleştirirken kullandıkları teknikler, ilkeler ve alışkanlıklar olarak tanımladığı
görülmektedir. Tüm bu tanımlardan öğrenme stratejilerinin öğrencilerin öğrenme sürecinde
işe koştuğu zihinsel etkinlikler ile taktik ve teknikleri kapsayan geniş bir kavram olduğu
sonucuna ulaşılabilir.
Öğrenme stratejilerinin, son zamanlarda eğitim bilimi üzerine yapılan araştırmalarda
“Öğrenme ve Ders Çalışma Stratejileri” olarak da karşımıza çıktığını belirten Kutlu
(2012); Roberts (1999), Luckie ve Smethhurst’ın (1998) ders çalışma becerilerini; “amaç
belirleme, zamanı daha iyi kullanma, konu üzerine odaklanma, bellek geliştirme, daha iyi
hatırlama, basılı kaynaktan daha etkili bir şekilde yararlanma, etkin dinleme ve etkin not
alma vb. bilgi ve beceriler” olarak tanımlandığını belirtmektedir. Bu bağlamda,
öğrencilerin başarılarını etkileyen faktörlerden biri, etkili ve verimli çalışma yöntemlerini
kullanmaları ile yakından ilgilidir. Öte yandan, Alıcıgüzel (1990) öğrencilerin ders çalışma
sürecinde; anlatılanları not etme, bir metinden özet çıkarma, kaynak ve materyallerin
listesini çıkarma, problem çözme, dikkatlice okuma, süzerek okuma, verimli ve etkili
okuma, etkili dinleme vb. etkinlikleri gerçekleştirdiklerini belirtmektedir.
6
Çalışkan (2010), öğrenmenin nasıl oluştuğu, bireyin bilgiyi nasıl aldığı, işlediği ve
sakladığı
üzerine
odaklanan
araştırmaların
öğrenme
kuramlarını
geliştirdiğini
belirtmektedir. Bu kuramlardan biri olan “Bilgiyi İşleme Kuramı” bilgi depoları ve bilginin
bir depodan diğerine aktarılmasını sağlayan bilişsel süreçlerle açıklanmaktadır. Bilişsel
süreçler bilgiyi kodlama yollarıdır. Öğrencinin bilgiyi seçmesi, düzenlemesi ve
bütünleştirmesi gibi öğrenme esnasındaki içsel bilişsel süreçleri kapsar. Görgen (2007)
çalışmasında bu süreçleri; öğrenenin seçici dikkatini konu üzerinde toplaması, bilgiyi
düzenlemesi (iç bağlantılar oluşturması), bilgi ile diğer ilgili bilgileri bütünleştirmesi (dış
bağlantıları oluşturması) olarak sıralamaktadır. Bilgiyi işleme kuramı öğrenme sürecini;
uyarıcının alınması, anlamlandırılması, bilgi birimi olarak kaydedilmesi (depolanması),
ihtiyaç halinde bilginin hatırlanması ve davranışa dönüştürülmesi olarak açıklamaktadır.
Bilgiyi işleme modelinin eğitim alanına getirdiği en önemli katkılardan biri de öğrenme
stratejileridir. Bilgiyi işleme modeline göre birey yeni bir bilgiyi kazanmak, başka bir
ifadeyle uzun süreli belleğine anlamlı bir şekilde kodlayabilmek için farklı yöntemler ya da
stratejiler kullanmaktadır. Bilişsel kuramın en belirgin yanı öğrenmeyi içsel süreçlerle
açıklamasıdır. Bu kuramın felsefesinden doğan bilgiyi işleme modeline göre öğrenme,
bilginin bellekteki bilgi depoları arasında aktarılmasını sağlayan bilişsel etkinlikleri
kapsayan zihinsel bir süreçtir. Bu modele göre öğrenme; zihinsel süreçlerle bilginin
alınması, saklanması ve geri çağrılması ile meydana gelir. Bilginin bilgi depoları arasında
aktarımını sağlayan işlemler öğrenme stratejileridir. Bilginin dışarıdan alınması, işlenmesi,
depolanması ve gerektiğinde geri getirilmesi sürecinin etkililiği bireyin kullandığı öğrenme
stratejilerine bağlıdır. Weinstein ve Mayer’e (1986) göre öğrencinin öğrenme sürecinde
kullanabileceği pek çok öğrenme stratejisi bulunmaktadır. Bu stratejiler; önemli fikirlerin
altını çizme, bilginin gruplanması, sınıflandırılması, grafikle gösterilmesi, benzetim yapma
gibi pek çok bilişsel süreçleri içermektedir. Bu stratejiler bilgiyi işleme kuramındaki
dikkat, kodlama ve hatırlama süreçlerini etkiler. Ayrıca bilişbilgisi yeterince gelişmiş birey
neyi, nasıl, hangi hızla öğrenebileceğini doğru olarak kestirebilir ve kendisi için en uygun
öğrenme stratejilerini seçip uygulayabilir. Tüm bu stratejileri öğrenme sürecinde etkili
olarak kullanan öğrenciler, öğrenmeyi öğrenme ve bu becerileri hayat boyu kullanabilme
konusunda daha başarılı olacaklardır.
Yıldırım, Doğanay ve Türkoğlu (2000), öğrenme esnasında ortaya konulan çabanın ve
harcanılan zamanın gerçek anlamda karşılığının ancak ders çalışma becerilerinin
öğrencilere kazandırılması ile alınabileceğini savunmaktadırlar. Bu beceriler sadece okulda
7
gerçekleştirilen öğrenme faaliyetleri için değil, öğrenmenin devam ettiği hayat boyunca da
gereklidir. Bu becerileri öğrenen bir öğrenci, hayat boyu sürecek olan öğrenme yolculuğu
için gerekli olan ilk ve en önemli adımı atmış olacaktır.
Güven (2004), bilişbilgisi yeterince gelişmiş bir bireyin neyi, nasıl, hangi hızla
öğrenebileceğini doğru olarak belirleyebileceğini ve kendisi için en uygun ders çalışma ve
öğrenme stratejisini işe koşabileceğini belirtmektedir. Öğrencilerin öğrenmelerinin
sorumluluğunu alabilmeleri için öğrenme stratejilerini öğrenmeleri gerekmektedir.
Öğrenme stratejilerini öğrenen ve uygulayan bir öğrencinin öğrenme sürecinde en uygun
stratejiyi seçip uygulayabileceği, uyguladığı stratejinin sonucunu kontrol ederek ihtiyaç
halinde başka bir stratejiyi seçebileceği belirtilmektedir.
Bireyin öğrenmeyi öğrenmesi, yeteneklerinin farkına varması ve buna göre bilişsel
yapısına uygun bir yol çizmesi öğrenme stratejileri yardımı ile gerçekleşmektedir.
Öğrenme stratejilerinin en önemli görevi; düşünen ve bilgiler arasında bağlantılar kuran
insanlar yetiştirmektir.
Öğrenciler, derslerde ders konularının yanı sıra nasıl öğreneceklerini de öğrenmeye ihtiyaç
duyarlar. Üstelik öğrencilerin nasıl öğreneceklerini bilmeleri ders konularını öğrenmelerini
de etki etmektedir. Nasıl öğreneceklerini bilmeden öğrenme çabası içinde olan öğrenciler
ders konularını öğrenmede güçlüklerle karşılaşmaktadırlar. Bu nedenle, etkili bir öğrenme
ve öğretme için ilköğretimden yükseköğretime kadar ders konularının yanı sıra öğrenme
stratejilerinin öğretimine de yer verilmelidir (Dikbaş ve Hasırcı, 2008).
Öğrencilerin öğrenme stratejilerini etkili bir şekilde kullanamamaları, öğrenme stratejileri
konusundaki bilgi yetersizlerinden kaynaklanmaktadır. Özellikle ilkokul öğrencilerinin
kendilerine öğretilmeden öğrenme stratejilerini kullanmaları oldukça güçtür. Yapılan kimi
araştırmalar, öğretim sürecinde öğrenme stratejileri kullanmanın akademik başarıyı
artırdığını göstermektedir (Talu, 1997). Hem öğrencinin bireysel olarak öğrenmesini
sağlaması, hem de akademik başarıyı artırması gibi olumlu katkıları öğrenme stratejilerinin
ilkokuldan başlayarak öğrencilere öğretilmesini gerektirmektedir. Kalaycı (2001) öğrenme
sürecinde öğrencinin öğrenme stratejilerini işe koşmasının öğrenmenin niteliğini
değiştireceğini belirtmektedir.
Bilgiyi işleme modelinde öğrenme, bilginin bellekteki bilgi depoları arasında aktarılmasını
sağlayan bilişsel etkinlikleri kapsayan zihinsel bir süreçtir. Bu modele göre öğrenme
gerçekleştirilirken; duyusal kayıt, kısa süreli bellek ve uzun süreli bellek ile bu yapılar
8
arasındaki ilişkileri yöneten bilişsel süreçler kullanılmaktadır. Bu yapılardan kısa süreli
belleğin diğer bir ifadeyle çalışan belleğin iki sınırlılığı mevcuttur. Bu sınırlılıklar; bilgi
depolama kapasitesinin yetersizliği ve bilginin kısa süreli bellekte kalma süresinin kısa
olmasıdır. Öğrenme sürecinde öğrenilecek içeriğe bağlı olarak değişen bilgi miktarı,
çalışan belleğin zorlanmasına ve bilişsel olarak yüklenmesine neden olacaktır. Kılıç’a
(2007) göre “belli bir zaman diliminde çalışan bellek tarafından kullanılan kaynaklar”
olarak ifade edilen bilişsel yük, Chandler ve Sweller (1991) tarafından “öğrenme ve
problem çözme sürecinde kullanılan bilişsel kaynaklar” olarak tanımlanmaktadır (Chang
ve Ley, 2006).
Araştırmalar üç tür bilişsel yük kaynağından bahsetmektedir. Öğretim üzerinde etkileri
olan bilişsel yükün iki kaynağı; asıl yük ve konu dışı yüktür. Öğretimde asıl yük göz ardı
edilmemeli ve konu dışı yük mümkün olduğunca azaltılmalıdır. Chang ve Ley’e (2006)
göre asıl yük, öğrenme materyalinin sahip olduğu etkileşim derecesi ve içerik sayısı ile
ilgilidir. Kılıç (2007) asıl yükü; “öğrenilmesi zor olan içeriğe bağlı olarak çalışan
belleğinin yüklenmesi” olarak tanımlamaktadır.
Kılıç (2007) tarafından “iyi tasarlanmamış öğretim materyalleri ve iyi olmayan öğretim
tasarımı sonucunda çalışma belleğinin yüklenmesi” olarak tanımlanan konu dışı yük ise
asıl yükten farklı olarak öğrenme materyalinin tasarımından ve örgütlenmesinden etkilenir
(Chang ve Ley, 2006).
Etkili yük ise zihinsel yapıların oluşması ve düzenlenmesini sağlayan süreçlerde ortaya
çıkmaktadır. Kılıç (2007), konu dışı ve etkili yükün öğretim tasarımından etkilendiğini
öğrencide bilişsel yükün oluşmaması için asıl yük, konu dışı yük ve etkili yükün
toplamının çalışan belleğinin kapasitesini aşmamasının gerekli olduğunu belirtmektedir.
Bilginin çalışan bellekten uzun süreli belleğe aktarılması ya da tepki üreteçleri üzerinde
davranışa dönüşmesi zihinsel işlemler sonucu gerçekleşmektedir. Bilgi gerekli durumlarda
kalıcı olarak tutulduğu uzun süreli bellekten geri çağrılarak çalışan belleğe aktarılmaktadır.
Öğrenme sürecinde, bilginin oluşturulmasında veya daha önceden var olan bilgilerin
düzenlenmesinde anlamlandırma ve örgütleme stratejileri kullanılmaktadır. Sonuç olarak,
çalışan belleğin sınırlılıklarını ve bilişsel yükü azaltmak için tekrar, anlamlandırma ve
örgütleme stratejileri içerisinde yer alan bazı stratejilerin nasıl kullanılacağı öğrencilere
öğretilmelidir.
9
Son yıllarda yapılan çalışmalarda, öğrenme stratejilerinin öğretimine, akademik
başarısızlığı olan öğrencilerin yanı sıra başarılı olan öğrencilerin başarılarını da artırdığı
için önem verilmeye başlanmıştır. Wilson (1988), öğrenme süreci sonunda öğrenciler
tarafından sergilenen düşük başarının sadece düşük zekâ düzeyi ya da yetenek
yetersizliğinden kaynaklanmadığını, öğrencilerin başarısızlıklarının büyük oranda bilişsel
öğrenme stratejilerindeki diğer bir ifadeyle öğrenilecek yeni bilgileri işleme, düzenleme ve
belleğe kodlama becerilerindeki yetersizliklerden kaynaklandığını belirtmektedir. Benzer
şekilde, Davidson (1987) öğrencilerin öğrenme sürecindeki başarı ya da başarısızlıklarının
akademik görevlerle ilgili öğrenme stratejilerini kullanma becerilerine bağlı olduğunu
vurgulamaktadır. Konuyla ilgili araştırmaların ortaya koyduğu ortak sonuç; başarılı
öğrencilerin öğrenme stratejilerini etkili biçimde kullandıkları, başarısız öğrencilerin ise bu
stratejileri etkili biçimde kullanamadıkları şeklinde ifade edilebilir.
Okullarda öğrencilere tek yönlü öğretim sistematiği içerisinde hacim olarak çok fazla bilgi
öğretilmektedir. Araştırma sonuçları, öğrencilere çoğu zaman bu bilgileri nasıl
öğreneceklerine dair bilginin öğretilmediğini göstermektedir (Özer, 2002; Tay, 2002). Bu
tür öğretim uygulamalarının, bilgi toplumu olma amacı taşıyan toplumların eğitim
hedeflerinden oldukça uzak olduğu düşünülmektedir. Ders çalışma ve öğrenme
stratejilerini örgün eğitim düzeneği içerisinde erken yaşlardan başlamak üzere öğrencilere
öğretmek, bilgi toplumu olma hedefi taşıyan ülkeler için önemli birer araç olacaktır.
TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) tarafından 2005 yılından itibaren her yıl “Hanehalkı
Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması” adı altında istatistikî çalışmalar yapılmaktadır.
Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması, “hanelerde ve bireylerde sahip
olunan bilgi ve iletişim teknolojileri ile bunların kullanımları hakkında bilgi derlemek
amacıyla 2004 yılından itibaren uygulanmakta olup, söz konusu teknolojilerin kullanımı
hakkında bilgi veren temel veri kaynağıdır” (TUİK, 2015). Son 9 yıla ait çalışmalar
incelendiğinde, hane halkının bilgisayar ve İnternet kullanım oranlarında büyük artışların
olduğu görülmektedir. Türkiye geneli alınarak yapılan çalışmalarda; 2005 yılında %17,65
olan bilgisayar kullanım oranı 2014 yılında %53,5’e ulaşmıştır. Benzer şekilde, 2005
yılında %13,93 olan İnternet kullanım oranı 2014 yılında %60,2’ye ulaşmıştır. Ayrıca
araştırma sonuçlarına göre, 2005 yılından günümüze İnternet’e erişim yöntemleri de
değişikliğe uğramıştır. İnternet erişimi; 2005 yılında; %52,27 ile modem bağlantısı ve
%19,27 ile DSL [Digital Subscriber Line (Sayısal Abone Hattı)] bağlantısı kullanılarak
gerçekleşmiştir. İnternet’i 2014 yılının ilk üç ayında kullanan bireylerin %58’i ev ve işyeri
10
dışında İnternet’e kablosuz olarak bağlanmak için cep telefonu veya akıllı telefonu
kullanırken, %28,5’i taşınabilir bilgisayar (dizüstü, netbook, tablet vb.) kullanmışlardır.
Diğer taraftan günümüzde ilkokuldan yüksekokula kadar farklı öğretim kurumlarında
öğrencilere bilişim teknolojileri destekli uygulama fırsatları sunan dersler, projeler göz
önüne alındığında öğrencilerin yüksek bir oranda bilişim teknolojilerine aşina oldukları
sonucuna ulaşılabilir. Sonuç olarak, bilişim teknolojilerine hazır bulunuşluğu her yıl
anlamlı bir düzeyde artan öğrencilere bilişim teknolojileri ile desteklenen e-öğrenme
ortamları hazırlanması eğitimin niteliğini de derinlemesine etkileyecektir.
Eğitim dünyasında yapılan çalışmalar incelendiğinde; öğrenme stratejileri ilgili çok sayıda
araştırmaya rastlanmaktadır. Bu araştırmaların genellikle öğrencilerin kullandıkları
öğrenme stratejilerini inceleyen veya öğrenme stratejilerinin farklı değişkenler (akademik
başarı, derse karşı tutum, öğrenme stilleri, hatırda tutma düzeyleri, öğrenmenin kalıcılığı,
öğrenme güdüsü, okuduğunu anlama ve yazma becerisi vb.) üzerindeki etkisini betimleyen
araştırmalar olduğu görülmektedir (Ateş, 2005; Belet, 2006; Cebesoy, 2009; Bozkurt,
2007; Dikbaş, 2008; Gülümbay, 2005; Yıldız, 2003).
Öğrenme ve ders çalışma stratejileri üzerine yurt içinde ve yurt dışında, çeşitli örneklem
grupları üzerinde yapılan araştırmalar genel olarak değerlendirildiğinde, deneysel olmayan
anket ve nitel araştırma yöntemlerini içeren araştırmaların sayıca daha fazla olduğu dikkat
çekmektedir. Bu araştırmalarda, öğrenme ve ders çalışma stratejilerinin karşılaştırmalı
olarak incelendiği ve daha çok üniversite öğrencileri ile yürütülmüş olduğu görülmektedir.
Ülkemizde yapılan çalışmalarda okullarda öğrenme stratejilerinin öğretiminin göz ardı
edildiğine vurgu yapılmaktadır (Gümüş, 1997; Öztürk, 1995; Özer, 2002; Sünbül, 1998;
Tay, 2002). Diğer yandan ülkemizde gerçekleştirilen ve içerisinde öğrenme stratejileri
öğretimi geçen az sayıda çalışmada e-öğrenme ortamları kullanılmaya başlamıştır (Kutlu,
2012). Yurt dışında yapılan çalışmalar ülkemizde yapılan çalışmalarla paralellik
göstermekle birlikte son zamanlarda yapılan çalışmaların, e-öğrenme ortamlarını
(Colarado, 2006; Tuckman ve Kennedy, 2011) da içine aldığı görülmektedir.
Yukarıdaki açıklamalar göz önüne alındığında, öğrenme stratejilerinin çağın gereği olan
bilişim teknolojileri destekli olarak öğretimi, bilgi toplumu olma yolunda hedefleri olan
ülkemiz eğitim sistemlerinin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Öğrencilerin hayat boyu
öğrenmelerini sağlayan gerekli becerileri
kazanmaları ve öğrenme stratejilerini
öğrenmeleri bağlamında çevrimiçi etkinliklerle zenginleştirilmiş öğrenme ortamlarının işe
koşulması uygun bir çözüm olarak düşünülmektedir. Ayrıca ders çalışma ve öğrenme
11
stratejileri öğretimi, ülkemizin uluslararası eğitim projelerindeki yerinin ve başarı
durumunun olumlu yönde ivme kazanmasına katkı sağlayacaktır. Diğer yandan
öğrencilerde öğrenme sürecinde oluşan bilişsel yükün ders çalışma ve öğrenme stratejileri
öğretimi ile azalacağı düşünülmektedir.
Sonuç olarak, öğrencilerin hayat boyu öğrenme sürecinde öğrenmeyi öğrenme önemli bir
kavram olup öğrenmeyi öğrenmede tüm bireyler için faydalı olacağı değerlendirilen ders
çalışma ve öğrenme stratejisi temelli çevrimiçi etkinliklerin başarıyı, kalıcılığı ve bilişsel
yüklenmeyi nasıl etkilediği derinlemesine araştırılmalıdır.
Amaç
Araştırmanın amacı; ders çalışma ve öğrenme stratejisi temelli çevrimiçi etkinliklerin,
başarı, kalıcılık ve bilişsel yüklenme açısından etkisini ortaya koymaktır. Bu bağlamda
aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır:

E-öğrenme ortamı ve geleneksel ortamda etkinlik yapan öğrencilerin tercih
ettikleri ders çalışma ve öğrenme stratejileri nelerdir?

E-öğrenme ortamında etkinlik yapan öğrenciler ile geleneksel ortamda
etkinlik yapan öğrencilerin başarıları arasında anlamlı bir fark var mıdır?

E-öğrenme ortamında etkinlik yapan öğrenciler ile geleneksel ortamda
etkinlik yapan öğrencilerin kalıcılık testi puanları arasında anlamlı bir fark
var mıdır?

E-öğrenme ortamında etkinlik yapan öğrenciler ile geleneksel ortamda
etkinlik yapan öğrencilerin bilişsel yük puanları arasında anlamlı bir fark
var mıdır?

Öğrencilerin etkinlik yaptıkları e-öğrenme ortamına ilişkin görüşleri
nelerdir?
12
Önem
Son yıllarda bilim ve teknolojide yaşanan hızlı değişimler her şeyi olduğu gibi eğitim
kurumlarını yapı ve işlev olarak derinlemesine etkilemiştir. Ülkemizde öğrenme stratejileri
ile ilgili yapılan çalışmalarda okullarda öğrenme stratejilerinin öğretiminin göz ardı
edildiğine vurgu yapılmaktadır. Bu araştırmanın, mevcut araştırmalardan farklı olarak
öğrencilere e-öğrenme ortamında ders çalışma ve öğrenme stratejisi temelli çevrimiçi
etkinlikler sunması nedeniyle dikkate değer bir çalışma olacağı değerlendirilmektedir.
Bilgi toplumu olma yolunda hedefleri olan ülkemiz eğitim sistemlerinin ve bu sistemler
içerisinde yetişen öğrencilerin hayat boyu öğrenmelerini sağlayan gerekli becerileri
kazanması açısından ders çalışma ve öğrenme stratejilerinin çağımızın bir gereği olan eöğrenme
ortamlarında
öğretilmesinin
önemli
bir
araştırma
konusu
olduğu
değerlendirilmektedir. Ayrıca bilişim teknolojileri ile desteklenen bir ortamda sunulan
öğrenme stratejileri öğretiminin, ülkemizin uluslararası eğitim projelerindeki yeri ve başarı
durumunun gelişmesine olumlu katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.
Ders çalışma ve öğrenme stratejisi temelli çevrimiçi etkinliklerin, başarı, kalıcılık ve
bilişsel yüklenme açısından değerlendirildiği bu çalışmadan elde edilen nitel ve nicel
veriler ile çalışmanın gerçekleştirildiği e-öğrenme ortamının bu alanda araştırma yapacak
farklı disiplinlerdeki araştırmacılara ışık tutacağı beklenmektedir.
Sınırlılıklar
Araştırmanın sınırlılıkları aşağıda açıklandığı gibidir;

Hazırlanan etkinlikler, ortaokul 5. Sınıf Fen Bilimler dersi “Vücudumuzun
Bilmecesini Çözelim” ünite konularını kapsamaktadır.

Bilgi teknolojileri sınıfının yetersiz donanıma sahip olması sınıf içi etkinlik
uygulamalarında sınırlılık yaratmıştır. Bu nedenle farkındalık eğitiminde
sınıf içi etkinliği şeklinde yapılan tüm etkinlik uygulamaları, 6 etkinlikle
sınırlandırılmıştır.
13

Farkındalık eğitiminin 8 ders saati olarak gerçekleştirilmesi diğer bir
sınırlılıktır. Farkındalık eğitimi için ayrılan zamanın sınırlı olması
nedeniyle sınıf içi etkinlikler üçer-dörder öğrenciden oluşan gruplar
tarafından yapılmıştır.
Tanımlar
E-öğrenme Ortamı: En yalın şekliyle “öğrenme deneyimleri oluşturmak için bilgi ve
bilgisayar teknolojilerinin kullanımı” (Horton, 2006) olarak tanımlanan e-öğrenme ortamı
için öğrencilerin farkındalık eğitiminde öğretimi yapılan tüm stratejileri uygulamalarını
sağlamak ve ünite konuları ile ilgili öğrenmelerini pekiştirmek amacıyla çevrimiçi
etkinlikler geliştirilmiştir. Bu araştırmada bu şekilde kullanılan e-öğrenme ortamında,
öğrencilerin kavram haritası ve çevrimiçi metin araçlarını kullanarak yaptıkları çevrimiçi
etkinlikler bulunmaktadır.
Geleneksel Ortam: Öğrencilerin farkındalık eğitiminde öğretimi yapılan tüm stratejileri
uygulamalarını sağlamak ve ünite konuları ile ilgili öğrenmelerini pekiştirmek için ev
ödevi şeklinde yapılan etkinliklerin bulunduğu ortamdır. Bu araştırmada bu şekilde
kullanılan geleneksel ortamda, basılı materyal şeklinde dağıtımı yapılan ders çalışma ve
öğrenme stratejisi temelli geleneksel etkinlikler bulunmaktadır.
14
BÖLÜM 2
KAVRAMSAL ÇERÇEVE ve İLGİLİ ARAŞTIRMALAR
Bu bölümde, bilgiyi işleme kuramı, ders ve öğrenme stratejileri ve bilişsel yük hakkında
kavramsal bilgi verilmiş ve yapılan araştırma sonuçları sunulmuştur.
Bilgiyi İşleme Kuramı
Eğitim dünyasında yapılan çalışmalar genellikle iki ana başlık altında toplanmıştır.
Bunlardan
ilkini,
öğretimin
nasıl
olması
gerektiği
üzerinde
duran
çalışmalar
oluşturmaktadır. Bu çalışmalarda araştırmacılar tüm dikkatlerini; öğretme stratejileri,
yöntem ve teknikleri üzerinde yoğunlaştırmışlardır. İkincisinde ise öğrenmeyi öğretmenin
önemini vurgulayan bilim adamları, öğrenen kişinin öğrenme sorumluluğunu yüklenmesi
ve öğrenmeye etkin olarak katılması gereği üzerinde duran çalışmaları eğitim dünyasına
kazandırmışlardır.
Günümüzde toplumsal yapıda, bilim ve teknoloji alanında yaşanan hızlı gelişmeler, yaşam
boyu öğrenme kavramını ön plana çıkarmıştır. Buna bağlı olarak, eğitim alanında yapılan
çalışmalar “öğrenme” odaklı hale gelmiş, “birey nasıl öğrenir?” sorusu, pek çok
araştırmanın ana amacını oluşturmaya başlamıştır. Son yıllarda artarak devam eden bireyin
nasıl öğrendiğine odaklanan çalışmalar sonucunda gelinen nokta; bireylerin aynı yolla
öğrenmedikleri, öğrenmelerinde farklı yollar ve stratejiler izledikleri yönündedir.
Bireylerde kalıcı, izli davranış değişikliklerinin oluşması, başka bir ifadeyle öğrenmenin
gerçekleşmesi, öğretme-öğrenme
sürecinin etkili
bir biçimde
düzenlenmesi
ile
mümkündür. Öğretme-öğrenme sürecinin etkili bir şekilde düzenlenmesi ve verimliliğinin
arttırılması, öğrenmenin nasıl meydana geldiğinin anlaşılmasına bağlıdır (Öztürk, 1995).
Öğrenmenin nasıl oluştuğu, bireyin bilgiyi nasıl aldığı, işlediği ve sakladığı üzerine
15
odaklanan araştırmalar sonucunda öğrenme kuramları geliştirilmiştir. Bilişsel kuramcılara
göre öğrenme; dışarıdan gelen uyarıcıların algılanması, yapılandırılması ve hatırlanmasını
gerektiren zihinsel bir süreçtir. Bilişsel yaklaşımın en önemli kuramlarından biri de
“Bilgiyi İşleme Kuramı”dır. Bu kuram bilginin kişi tarafından pasif bir şekilde
alınmadığının altını çizmektedir. Bilgiyi işleme kuramına göre birey dış ortamdan aldığı
bilgiyi kendine göre şekillendirmektedir (Özden, 2005).
Bilgiyi işleme kuramı sistematik bir süreç olarak öğrenmeyi; uyarıcının alınması,
anlamlandırılması, depolanması, tekrar kullanımı için hatırlanması ve davranışa
dönüştürülmesi olarak açıklamaktadır. Gagne ve Driscoll’a göre (1988) bilgiyi işleme
kuramında bilginin dış dünyadan alınmasından, davranış değişmesi olarak ortaya çıkıncaya
kadar dönüştürülme biçimlerine öğrenme süreçleri adı verilmektedir. Bayındır (2006) ise
öğrenme süreçleri bağlamında bilgiyi işleme kuramının temel olarak aşağıdaki sorulara
cevap aradığını belirtmektedir.

Yeni bilgi dışarıdan nasıl alınır?

Alınan yeni bilgi nasıl işlenir?

Bilgi uzun süreli olarak nasıl depolanır?

Depolanan bilgi nasıl hatırlanır?
Bilgiyi işleme kuramcıları karmaşık görünen öğrenme sürecini somut olarak gösteren
çeşitli modeller geliştirmişlerdir. Bu modellerin temelini, "evre teorisi" olarak bilinen
Atkinson ve Shiffrin’in (1968) çalışmaları oluşturmaktadır. Bu model bilgilerin 3 aşamada
işlenerek saklandığını önermektedir (Huitt, 2003). Bilgiyi işleme modeli olarak anılan bu
yapının grafiksel gösterimi Şekil 1’de verilmiştir.
Şekil 1. Bilgiyi işleme modeli (Huitt, 2003)
16
Bilgiyi işleme modelinde öğrenme, bilginin bellekteki bilgi depoları arasında aktarılmasını
sağlayan bilişsel etkinlikleri kapsayan zihinsel bir süreçtir. Bu modele göre öğrenme;
zihinsel süreçlerle bilginin alınması, saklanması ve geri çağrılması ile meydana
gelmektedir. Öğrenmeyi gerçekleştiren; duyusal kayıt, kısa süreli bellek ve uzun süreli
bellek vb. yapılar ile bu yapılar arasındaki ilişkiler ağıdır (Bayındır, 2006).
Öğrenmede içsel süreçlerin önemini vurgulayan bilgiyi işleme modeli, bilginin zihinsel
süreçlerdeki akışını esas alarak öğrenmeyi açıklamaya çalışmıştır. Öğrenme stratejileri,
öğrenme kuramlarından bilişsel ve bilgiyi işleme kuramcılarının geliştirmiş olduğu kavram
ve ilkelere dayalı olarak geliştirilmiştir. Bilgiyi işleme modeli kuramcılarına göre
öğrenmenin gerçekleşmesi için öğrencilerin;

Etkin olarak duyu organlarına gelen ilgili uyarıcıları almaları,

Yeni bilgileri dikkat ve algı süreçlerinden geçirerek kısa süreli belleğe
aktarmaları,

Kısa süreli belleğe gelen bilgiler arasında ilişki kurarak örgütlemeleri,

Kısa süreli bellekteki bilgiler ile uzun süreli bellekteki ön bilgiler arası
ilişki kurarak yeni ve eski bilgileri birleştirmeleri
gerekmektedir. Bu süreç; öğrenmenin belli bir stratejik plana uygun olarak içsel bir
programla geliştiğini göstermektedir (Erden, 1998).
Selçuk (2007) bilgiyi işleme modelinin; bilgi depoları, bilişsel süreçler ve biliş bilgisi
olmak üzere üç temel bileşenden meydana geldiğini belirtmektedir. Bilgi depoları;

Duyusal kayıt

Kısa süreli bellek

Uzun süreli bellek
olmak üzere üç depolama biriminden oluşmaktadır. Bilişsel süreçler bilgilerin bir
bellekten ötekine aktarılmasını sağlayan içsel bilişsel etkinlikleri içermektedir. Bilgi
işleme kuramının son bileşeni biliş bilgisi (yürütücü kontrol) ise, bilişsel süreçlerle ilgili
olan bilgileri ve bunların denetimini içermektedir (Özer, 2001).
Gagne, Briggs ve Wager (1988) bilgiyi işleme modelindeki süreçleri;

Çevredeki uyarıcıların duyu organları yolu ile alınması

Duyusal kayıt yoluyla bilginin kaydedilmesi (Duyusal Kayıt)
17

Duyusal kayıta gelen bilginin dikkat ve seçici algı süreçleri rehberliğinde
seçilerek kısa süreli belleğe gönderilmesi

Bilginin kısa süreli bellekte kalabilmesi (kısa süre) için zihinsel tekrar
yapılması (Kısa süreli bellek)

Bilginin uzun süreli bellekte depolanabilmesi için kısa süreli bellekte
anlamlı olarak kodlanması

Kodlanan bilginin uzun sürekli bellekte depolanması

Depolanan bilginin uzun süreli bellekten çalışan belleğe geri getirilmesi

Bilginin çalışan bellekten (kısa süreli bellek) tepki üreticiye gönderilmesi

Öğrenenin çevresinde performansını sergilemesi

Tüm bu süreçlerin yürütücü kontrol (bilişbilgisi) tarafından kontrol
edilmesi ve düzenlenmesi
olarak açıklamaktadırlar.
Selçuk (2007) bilgi depolarından ilki olan duyusal kayıt alanının, çok kısa bir süre için
uyarıcıların tam bir kopyasını depoladığını, Schraw ve McCrudden (2013) ise bu sürenin
0,5 ile 3 saniye arasında değiştiğini belirtmektedirler. Duyusal kayıt alanında herhangi bir
zamanda, örneğin alfabenin harfleri veya insan yüz resimleri gibi uyarıcılarla
karşılaşıldığında duyusal kayıt sınırlı süreyle 5 ile 7 birimi depolayabilmektedir. Örneğin,
bir öğrenciye bir saniyelik süre içerisinde rastgele alfabenin 10 harfi gösterildiğinde,
öğrenci bu harflerden 5 ile 7 harften daha fazlasını hatırlayamayacaktır. Duyusal kayıt
alanının en büyük sınırlılığı uyarıcının duyusal kayıt alanında kalma süresi ile ilgili olduğu
bilinmektedir. Bununla birlikte duyusal kayıt alanının kapasitesi sınırsızdır ve her duyu
için ayrı bir deposu olduğu düşünülmektedir.
Duyusal kayıt alanının en önemli görevi duyu organları üzerinden alınan uyarıcıları
karşılamak ve gerekli olan uyarcıları işlenmek üzere ilgili bilgi depolarına ya da eyleme
dönüştürmek üzere tepki üreteçlerine göndermektir. Bu duruma yoğun trafikte sürekli
olarak görsel ve işitsel uyarıcılara maruz kalan sürücünün emniyetini sağlamak maksadıyla
güvenli sürüş için gerekli olan; yolun fiziksel durumu, trafik işaretleri, yönlendirme
levhaları, hareket halindeki araçların hareketleri vb. uyarcılar üzerinde dikkatini toplaması
ve duyusal kayıt alanında bulunan ve sürüş emniyeti için önemsiz olan ağaçlar, binalar,
araç radyosundaki müzik vb. diğer uyarıcıları dikkate almaması örnek gösterilebilir
18
(Schraw ve McCrudden, 2013). Başka bir ifadeyle duyusal alanımıza gelen ve dikkat
edilmeyen uyarıcılar kısa süreli belleğe aktarılmadan belirli bir süre sonunda
unutulmaktadır.
Kısa süreli belleğin birbirleriyle ilişkili iki temel işlevi bulunmaktadır. Bu işlevlerden ilki,
kısa süreli bellek sınırlı miktardaki bilgiyi sınırlı bir zaman süresi içinde geçici olarak
depolamaktadır. Bu işlevinden dolayı kısa süreli bellek adını almaktadır. Kısa süreli
belleğin ikinci önemli işlevi ise, zihinsel işlemler yapmaktır. Bu nedenle bu belleğe çalışan
bellek adı da verilmektedir. Kısa süreli belleğin iki tür sınırlılığı bulunmaktadır. Kısa süreli
belleğin birinci sınırlığı bilgi depolama kapasitesinin azlığıdır (Anderson 2000; Neath,
1998; Schraw ve McCrudden, 2013). Miller (1956) bir bireyin belirli bir zaman diliminde
kısa süreli belleğinde işleyebileceği bilgi miktarının 5 ile 9 birim arasında olduğunu
belirtmektedir. Kısa süreli belleğin bir diğer sınırlılığı da bilginin kısa süreli bellekte kalma
süresinin çok kısa olmasıdır. Kısa süreli belleğe gelen bilgi eğer zihinsel tekrarlar yapılmaz
ise çalışan bellekte kısa bir süre (5 ile 15 saniye arasında) sonunda kaybolmaktadır
(Schraw ve McCrudden, 2013). Kısa süreli belleğin birinci sınırlılığı olan kapasite
yetersizliği bilginin gruplanması yoluyla, bilginin depolanma süresinin artırılması ise
tekrar stratejilerinin işe koşulması yoluyla giderilmektedir (Özer, 2001)
Uzun süreli bellek, yeni gelen bilgilerin eski bilgilerle düzenlenerek kalıcı olarak
saklandığı bilgi deposudur ve kapasitesi sınırsız olarak kabul edilmektedir (Selçuk, 2007).
Uzun süreli belleğin anlamsal bellek, anısal bellek ve işlemsel bellek olmak üzere üç temel
bölümden ya da üç ayrı bellekten oluştuğu söylenebilir. Uzun süreli bellek kısa süreli
bellekten üç önemli özelliği ile farklılaşmaktadır. Bu özellikleri Yalın (2003) aşağıdaki
gibi listelemektedir;

Bilgi kalıcıdır.

Bilgi uzun süreli bellekte organize ve anlamlı olarak kaydedilir.

Uzun süreli bellek sınırsız kapasiteye sahiptir.
Bilgiyi işleme modelinin ikinci temel bileşeni bilişsel süreçlerdir. Bilişsel süreçler, bilginin
duyusal bellek, çalışan bellek ve uzun süreli bellek arasında aktarılmasını sağlayan zihinsel
etkinliklerdir. Çalışan bellek ve uzun süreli bellek birbirlerine kodlama ve geri getirme
süreçleri bakımından sıkıca bağlıdır. Kodlama bilginin çalışan bellekteki geçici alanından
uzun süreli belleğe geçişi için kullanılan çok sayıda stratejiyi işaret etmektedir (Schraw ve
McCrudden, 2013). Bilginin duyusal kayıttan kısa süreli belleğe geçişi için dikkat ve algı,
19
kısa süreli bellekte geçici olarak depolaması için yineleme (tekrar), uzun süreli belleğe
transferi için kodlama, uzun süreli bellekten çağırma için geri getirme stratejileri
kullanılmaktadır.
İnsanların bilgi depoları üzerinde gerçekleştirdikleri anlık problem çözme ve eleştirel
düşünme gibi üst düzey düşünme alanlarında çok gelişmiş makinelerden bile daha etkili ve
daha hızlı bilgi işlediklerini belirten Schraw ve McCrudden’e (2013) göre bilgi depoları
Tablo 2’de belirtilen sınırlı bilişsel kaynaklara sahiptir.
Tablo 2. Bilgi Depolarına Ait Bilişsel Kaynaklar
Bilgi Deposu
Görevi
Duyusal Kayıt
Uyarıcıları karşılar ve anlık olarak
Depolama Kapasitesi
Hatırlama Süresi
3-7 birim
0.5-3 saniye
7-9 birim
5-15 saniye
Sonsuz
Sürekli
işler.
Kısa Süreli Bellek
Uyarıcıya
anlam
birimlerini
yükler,
birleştirir.
bilgi
Öğrenenin
anlamlandırma yapmasını, görsel ve
uzamsal mantık işlemleri yapmasını
sağlar.
Uzun Süreli Bellek
Farklı
bilgi
tipleri
için
kalıcı
depolama alanı sağlar.
Bilgiyi işleme kuramına göre, birey bilgiyi dışarıdan alır, ya anlık olarak tepki üreteçlerine
gönderir ya da bilgiyi işler, depolar ve gerektiğinde tekrar kullanmak üzere geri getirir.
Ancak, öğrenenin çevreden gelen uyarıcılardan kendisi için önemli olanını seçmesi, kısa
süreli
belleğinde
işlemesi
ve
depolaması
için
birtakım
işlemleri
yapabilmesi
gerekmektedir. Öğrenen tarafından yapılması gerekli olan bu işlemler öğrenme
stratejileridir. Bilginin dışarıdan alınması, işlenmesi, depolanması ve gerektiğinde geri
getirilmesi sürecinin etkililiği bireyin kullandığı öğrenme stratejilerine bağlıdır.
Bilgiyi işleme modelinin üçüncü bileşeni bilişbilgisidir. Bilişbilgisi, diğer bileşenler olan
bilgi depoları ve bilişsel süreçlerin uyum içinde işlemesini sağlar. Bilişbilgisi; dikkat, algı,
yineleme, kodlama ve geri getirme gibi bilişsel süreçleri denetler ve yönlendirir (Özer,
2001).
20
Ders Çalışma ve Öğrenme Stratejileri
Eğitim dünyasında, öğretimin nasıl olması gerektiği üzerinde duran bilim adamları
çalışmalarını; öğretme stratejileri, yöntem ve teknikleri üzerinde yoğunlaştırmışlardır.
Öğrenmeyi öğretmenin önemini vurgulayan bilim adamları ise öğrenen kişinin, öğrenme
sorumluluğunu yüklenmesi ve öğrenmeye etkin olarak katılması gereği üzerinde duran
çalışmaları eğitim dünyasına kazandırmışlardır. Sonuç olarak, öğrenmenin bireyde nasıl
meydana geldiğinin anlaşılması, öğrenme öğretme sürecinin verimliliğinin arttırılmasına
katkı sağlaması bakımından önemli görülmektedir (Yüksel ve Koşar, 2001).
Gagne, Wager, Golas ve Keller (2005) öğrenme sürecinde birçok etkenin öğrenmenin
niteliğini belirlemede etkili olduğunu belirtmektedirler. Bu etkenler aşağıda olduğu gibi
listelenmektedir (Vural, 2012):

Bilişsel ve üstbilişsel faktörler

Öğrenme sürecinin doğası

Öğrenme sürecinin hedefleri

Bilginin yapılandırılması

Stratejik düşünme

Düşünme hakkında düşünme

Öğrenme içeriği

Gelişimsel ve sosyal faktörler

Güdüsel ve duyuşsal stratejiler

Öğrenmede güdüsel ve duyuşsal etkiler

Öğrenmede gelişimsel etkiler

Başarı üzerinde güdünün etkisi

Öğrenmede sosyal etkiler

Bireysel farklılıklar

Öğrenme ve farklılıklar
21

Standartlar ve değerlendirme
Vural (2012) öğrenme süreci sonucunda bireyin çeşitli alanlardaki yeterlik ve becerilerinde
bir artış olduğunu ve öğrenmeyi etkileyen yukarıdaki etkenler incelendiğinde öğrenme
stratejileri ile ilgili önemli faktörlerin de değişkenler arasında yer aldığını belirtmektedir.
Türk Dil Kurumu (TDK) Büyük Sözlük’ünde (2015), “bir ulusun veya uluslar
topluluğunun, barış ve savaşta benimsenen politikalara destek vermek amacıyla politik,
ekonomik, psikolojik ve askerî güçleri bir arada kullanma bilimi ve sanatı” olarak
açıklanan strateji kelimesi, Lenz’e (1992) göre bir kişinin bir göreve yaklaşımı ile
akademik ya da sosyal bir problemi çözmek için izlediği yolları tanımlamak için
kullanılmaktadır. Açıkgöz (2000) ise stratejiyi bir şeyi elde etmek için izlenen yol ya da
amaca ulaşmak için geliştirilen bir planın uygulaması olarak tanımlanmaktadır. Tüm bu
tanımlardan stratejinin aslında belirlenen hedefe ulaşmak için harcanan ve birbiri ile ilişkili
işlemler bütünü olduğu görülmektedir. Öğrenme süreci içerisinde de bireylerin izleyeceği
birbirinden farklı yollar vardır. Bu yollar, öğrenme stratejilerini işaret etmektedir.
Güven’e (2004) göre eğitim dünyasında öğrenme stratejilerinin önemi ve yararlılığı ile
ilgili bir görüş birliği oluşmuştur. Ancak, bu görüş birliğine rağmen öğrenme stratejileri ile
ilgili belirgin bir tanım ve sınıflama yapabilmek oldukça güçtür. Bu nedenle öğrenme
stratejileri ile ilgili birçok tanım yapılmıştır. Bu tanımlardan birinde Özer (1998) öğrenme
stratejilerini, bireyin kendi kendine öğrenmesini kolaylaştıran teknikler olarak açıklarken,
Woolfolk (1998) ise, öğrenme amaçlarını başarmak için kullanılan bir çeşit plan olarak
tanımlamıştır. Arends (1997) tarafından yapılan tanımlamada, öğrenme stratejilerinin;
belleğe yerleştirme, geri getirme gibi bilişsel stratejileri ve bilişsel stratejileri yönlendirici
yürütücü biliş süreçlerini kapsayan ve öğrencinin öğrenmesini etkileyen, öğrenci tarafından
kullanılan davranış ve düşünme süreçleri olarak ifade edilmiştir. Riding ve Rayner’a
(1998) göre ise öğrenme stratejileri, çevresel etkilere karşı bireyin gösterdiği tepkinin bir
parçası olarak oluşturulur ve bu stratejiler belirli bir konuyu başarıyla tamamlamak için
bireye yardımcı olan bilişsel araçlardır. Başka bir tanımda Subaşı (2000), öğrenme
stratejisini öğrenen kişinin öğrenme sırasında gerçekleştirebileceği ve onun kodlama
sürecini etkilemesi umulan davranışlar ve düşünceler olarak belirtmektedir. Bayındır
(2006) ise öğrenme stratejilerini; akademik amaçlara ulaşmada, öğrenen tarafından başarı
yollarının formüle edildiği genel bir plan olarak tanımlamakta ve stratejilerin; söz konusu
amaçların gerçekleşmesinde özgün becerileri kazandırmaya yönelik teknik ve taktikler
içerdiğini belirtmektedir.
22
Weinstein ve Mayer (1986) öğrenme stratejilerini tanımlanırken öğrenme ile ilgili
aşağıdaki örnek olayı kullanmışlardır. Sınava hazırlanan bir lise öğrencisi sorumlu olduğu
kitabın bölümlerini ezberlemek, anahtar kelimelerin haritasını oluşturmak, kendine günlük
hedefler belirlemek, ilerlemesini izlemek ve hedefe ulaşma durumunu değerlendirmek için
farklı öğrenme stratejileri kullanmaktadır. Bir ilkokul öğrencisi de benzer şekilde
öğrenmesi gereken bir şiiri satır satır sürekli olarak tekrar etmektedir. Araştırmacılar her
iki durumu da öğrenme stratejisi olarak açıklamaktadırlar. Yukarıda açıklanan örneklerde
olduğu gibi en geniş anlamı ile öğrenme stratejisi; “öğrencinin bilgi edinme ve görev
performansını artırmasını kolaylaştıran düşünce ve davranışlar” olarak tanımlanmaktadır
(Braun, Gurlitt ve Nücles, 2012). Bu stratejiler; ana fikrin altını çizme gibi basit çalışma
becerilerinden önceki bilgiler ile yeni bilgiler arasında köprü oluşturan benzetim oluşturma
gibi üst düzey düşünme becerilerine kadar değişik stratejiler içermektedir (Weinstein,
Ridly, Dahl ve Weber, 1989).
Öğrenme stratejileri ayrıca belleğe yerleştirme ve geri getirme gibi öğrenenin öğrenmesini
etkileyen, öğrenen tarafından kullanılan davranış ve düşünme süreçlerine işaret etmektedir.
Lenz (1992), öğrenme stratejilerini bir görevle ilgili performansını sergilemede ve
değerlendirmede öğreniciye yol gösteren bilişsel ve davranışsal öğeler olarak
tanımlamaktadır. Gagne ve Briggs (1979), öğrenme stratejileri kavramı yerine “bilişsel
strateji” kavramını kullanmıştır. Bu tanımlardan öğrenme stratejilerinin öğrenme sürecinde
öğrenenin ne düşünmesi ve ne yapması gerektiğini ortaya koyan teknikler olduğu
görülmektedir. Tay’a (2002) göre tanımların ortak özelliğinin hepsinin temelinde bilgiyi
işleme modelindeki süreçlerin işleyişi olduğu görülmektedir. Tüm bu tanımlar sonunda
öğrenme stratejilerini; öğrenenin çevreden edindiği bilgi/uyarıcıyı duyusal kayıttan kısa
süreli belleğe aktarması, kısa süreli belleğe gelen bilgiyi işlemesi, bilginin kısa süreli
bellekten uzun süreli belleğe gönderilmesi, uzun süreli bellekten geri getirilmesi için
kullanılan etkili yollar olarak tanımlayabiliriz.
“Öğrenme Stratejileri”, eğitim çalışmalarında “Ders Çalışma Becerileri” olarak da ifade
edilmektedir. Roberts (1999), Luckie ve Smethhurst’ın (1998) ders çalışma becerilerini;
“amaç belirleme, zamanı daha iyi kullanma, konu üzerine odaklanma, bellek geliştirme,
daha iyi hatırlama, basılı kaynaktan daha etkili bir şekilde yararlanma, etkin dinleme ve
etkin not alma vb. bilgi ve beceriler” olarak tanımlandığını belirtmektedir. Alıcıgüzel
(1990) öğrencilerin ders çalışma sürecinde; anlatılanları not etmek, bir metinden özet
çıkarmak, kaynak ve materyallerin listesini çıkarmak, problem çözmek, dikkatlice okumak,
23
süzerek
okumak,
verimli
ve
etkili
okumak,
etkili
dinlemek
vb.
etkinlikleri
gerçekleştirdiklerini belirtmektedir. Akkoyunlu (2003) da çeşitli tanımlardan yola çıkarak,
çalışma becerilerinin daha çok sessizlik, aydınlatma, ısı vb. gibi çalışma koşullarının
düzenlenmesine işaret ettiğini, bilgi ve becerilerin kazanılmasında bireylerin kendilerine
özgü kullandıkları öğrenme stratejilerinin ise sınavlara hazırlanma, belleği geliştirme vb.
hazırlıkları kapsadığını ifade etmektedir.
Öğrenme stratejileri ile ilgili tanımlar ve öğrenme stratejilerinin özellikleri dikkate alınarak
öğrenme stratejilerinin aşağıda belirtilen özelliklere sahip olduğu söylenebilir (Altun ve
Soran, 2008):

Stratejiler öğrenme eylemi ile özdeş değildir, aksine bireysel tarz olarak
gerçekleştirilen davranışlardır.

Herhangi bir çalışma koşulu içerisinde bilinçsiz olarak veya belli bir amaç
ve görev için bilinçli olarak kullanılır.

Psikolojik bileşenler olan güdü, duygu ve biliş ile bütünleşiktir.
Öğrencilerin akademik başarılarının artmasında etkili olduğu konusunda fikir birliği
sağlanan öğrenme stratejilerinin işlevleri, Özer (2002) tarafından aşağıda sıralamaktadır:

Öğrencinin kolay ve kalıcı öğrenmesini sağlar.

Öğrencinin öğrenmedeki verimliliğini artırır.

Öğrenciye bağımsız öğrenebilme niteliği kazandırır.

Öğrencinin isteyerek ve zevk alarak öğrenmesine yardım eder.

Öğrencinin okul sonrası öğrenmelerine temel hazırlar.
Bilişsel kuramcılar gibi, öğrenmenin bireyin zihninde gerçekleşen bir süreç olduğuna
vurgu yapan Açıkgöz (2000), etkili öğrenme stratejilerinin şu şekilde kullanıldığını
açıklamaktadır:

Karmaşık cümle ya da anlatımı basitleştirme ya da kısaltma

Öğrenilenler arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları bulma

Öğrenilenleri anlamaya, sınıflamaya, özetlemeye çalışma
24

Öğrenilenleri gözünde canlandırma, konuyla ilgili tahmin, sunuş, genelleme
vb. çıkarımlarda bulunma, düşünce üretme ve bu düşüncelerini kanıtlamaya
çalışma

Öğrenme malzemesini kendi ifadesiyle anlatma, tekrar tekrar gözden
geçirme ya da bir başkasına öğretme

Öğrenilenlerle ilgili örnek verme, önemli yerlerini not etme ya da altını
çizme, soru çıkartma ya da yanıtlama, grafik vb. şekillerle gösterme, neden
sonuç ilişkilerini bulma
Selçuk (2007) bilgiyi işleme modelinde ikinci temel öğenin bilişsel süreçler olduğunu
belirtmektedir. Bilişsel süreçler, bilginin duyusal kayıt, çalışan bellek ve uzun süreli bellek
arasında aktarılmasını sağlayan zihinsel etkinliklerdir. Özer (2001) bu etkinlikleri; dikkat,
algı, yineleme, kodlama ve geri getirme olarak sıralamaktadır. Öğrenme stratejileri de
öğrenme sürecinin temelini oluşturan bilişsel süreçlerin gerçekleşmesine destek olan bir
dizi işlemler bütünüdür. Bilişsel süreçler esnasında birbiri ile aynı veya faklı stratejiler
kullanılmaktadır.
Tablo 3. Bilişsel Süreçler ve Öğrenme Stratejileri
Bilişsel Süreçler
Öğrenme Stratejileri
Dikkat-Algı
Altını çizme, metin kenarına not alma
Yineleme
Zihinsel ya da sesli tekrar
Kodlama
Örgütleme, not alma, özetleme, kavram haritaları,
benzetimler
Geri Getirme
Bellek destekleyiciler
Kaynak: Çalışkan, 2010.
Tablo 3’te bilişsel süreçleri destekleyen bazı öğrenme stratejileri görülmektedir. Kısa süreli
bellekte gerçekleşen zihinsel tekrar, kısa süreli belleğe gelen bilginin burada daha uzun
süre kalmasını sağlayacaktır. Not alma ya da özetleme stratejilerini uygulayan öğrenen
daha etkili kodlamalar yapabilecektir. Görüldüğü gibi öğrenme stratejileri bilişsel
süreçlerin etkiliğini artırmaktadır. Başka bir ifadeyle öğrenme stratejilerini etkili bir
şekilde kullanan öğrenciler bilişsel süreçleri daha etkili bir şekilde düzenleyebilecekler ve
etkili öğrenmeyi gerçekleştirebileceklerdir.
25
Öğrenme stratejilerinin amacının öğrenenin yeni bilgiyi seçme, elde etme, bilgiyi
düzenleme ve bütünleştirme yollarını etkilemek olduğunu belirten Weinstein ve Mayer’e
(1986) göre iyi bir öğretim;

Öğrenciye nasıl öğreneceğini,

Nasıl hatırlayacağını,

Kendi kendini nasıl güdüleyeceğini,

Kendi öğrenmesini etkili olarak nasıl kontrol edip yönlendireceğini
öğretmeyi kapsamalıdır.
Tezcan (2012), Toffler’in (1974) “yarının cahili okumayı yazmayı bilmeyen değil, nasıl
öğrenmesi gerektiğini öğrenmeyen kişi olacaktır” sözüyle aslında öğrenme stratejilerine
sahip olmanın önemine işaret ettiğini belirtmektedir. Benzer şekilde, “adama balık ver, bir
günlüğüne karnını doyurursun; balık tutmayı öğret, yaşam boyu doyurursun” şeklinde
bilinen Çin atasözünde hayat boyu öğrenme ve öğrenmeyi öğrenmenin insanlar için ne
kadar önemli olduğu vurgulanmaktadır.
Çağımız eğitim sitemlerinin bir gereği de bilginin mümkün olan en kısa sürede elde
edilmesi ve uzun süre kalıcılığının sağlanmasıdır. Başarının çok çalışmayla değil etkili
çalışmayla elde edilebileceği göz önüne alındığında öğrencilerin verimli çalışma
alışkanlıklarına sahip olmaları zorunluluğu ortaya çıkmaktadır (Küçükahmet, 1987). Bu
bağlamda Alıcıgüzel (1990), ders çalışma esnasında öğrencilerin; anlatılanları not etmek,
bir metinden özet çıkarmak, kaynak ve materyallerin listesini çıkarmak, problem çözmek,
dikkatlice okumak, süzerek okumak, verimli ve etkili okumak, etkili dinlemek vb.
alışkanlılara sahip olmalarının öneminden bahsetmektedir. Benzer şekilde, Kutlu (2012)
ise ders çalışma becerilerini; amaç belirleme, zamanı daha iyi kullanma, konu üzerine
odaklanma, bellek geliştirme, daha iyi hatırlama, basılı kaynaktan daha etkili bir şekilde
yararlanma, etkin dinleme ve etkin not alma vb. bilgi ve becerileri kapsayan etkili
alışkanlıklar olarak belirtmektedir.
Öğrenme gerçekleşen bir yerde mutlaka en az bir öğrenme stratejisi de kullanılmaktadır.
Bu stratejiler kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Başka bir ifadeyle her öğrenen
öğrenme sürecinde kendine özgü en az bir öğrenme stratejisini kullanmaktadır. Bu
öğrenme stratejilerinin kişiden kişiye değiştiğinin ve geniş bir uygulama alanına sahip
olduğunun bir göstergesidir. Bireysel öğrenme süreçlerinde gerçekleştirilen kişisel ve
26
öğrenme ortamına yönelik birçok teknik ve taktik öğrenme stratejileri kapsamında
düşünülebilir. Örneğin; öğrenme esnasında yapılan sesli ve sesiz okumalar, benzetimler,
çizelgeleştirmeler, bilgi ve kavram haritaları, dikkati çekmeye yönelik uyarıcılar kullanma
gibi bilişsel stratejiler ile kendini güdülemeye yönelik içsel konuşmalar ve öğrenme
sürecine yönelik olarak yapılan sorgulamalar öğrenme stratejileri kapsamında yer
almaktadır (Şara, 2012).
Ders Çalışma ve Öğrenme Stratejilerinin Sınıflandırılması
Öğrenme stratejileri ile ilgili olarak çok çeşitli sınıflamalar yapılmıştır. Yurtdışında
öğrenme stratejileri ile ilgili yapılan çalışmaların ve sınıflamaların daha çok yabancı dil
öğrenimi üzerine yoğunlaştığı görülmektedir. Rubin ve Wenden (1987) tarafından yapılan
sınıflandırma dil öğrenimi için kullanılan stratejiler üzerine odaklanmıştır. Bu stratejiler
aşağıda yer almaktadır (Vlckova, Berger ve Völkle, 2013);


Dolaysız (Doğrudan) öğrenme stratejileri
o
Bilişsel stratejiler
o
Biliş-üstü stratejiler
Dolaylı stratejiler
o
İletişim stratejileri
o
Sosyal stratejiler
Pressley ve Harris (1990) tarafından;

Özetleme

İmgeleme

Hikâye çözümlemesi

Önceki bilgileri harekete geçirme

Soru oluşturma

Soru-cevap
öğrenme stratejileri şeklinde sınıflanmıştır (Çalışkan, 2010).
27
Derry ve Murphy (1986) tarafından yapılan başka bir sınıflamada öğrenme stratejileri dört
ana grupta toplamıştır. Bu stratejiler;

Maddeler, listeler ve yabancı sözcükleri belleme stratejileri

Özel okul metinlerini okuma/çalışma stratejileri

Aritmetik alanında uygulanabilen sorun çözme becerileri

Her alana uygulanabilen duyuşsal destek stratejileri
Senemoğlu (2005) ise öğrenme stratejilerini, bilgiyi işleme kuramını göz önüne alarak
sınıflandırmıştır. Bu stratejiler;

Dikkat stratejileri

Kısa süreli bellekte depolamayı artıran stratejiler

Anlamlandırmayı (kodlama) artıran stratejiler

Geri getirmeyi (hatırlamayı) artıran stratejiler

Yürütücü biliş (izleme) stratejileridir.
Başka bir sınıflama da dil öğrenme stratejilileri üzerinde önemli çalışmalar yapan Oxford
(1990) tarafından yapılmıştır. Bu sınıflamada öğrenme stratejileri doğrudan ve dolaylı
öğrenme stratejileri olmak üzere iki gruba ayırmıştır. Seksen öğrenme stratejisinden oluşan
doğrudan ve dolaylı öğrenme stratejileri kendi içerisinde alt sınıflara ayrılmıştır. Doğrudan
öğrenmeyle ilişkili doğrudan öğrenme stratejileri de kendi içinde üç gruba ayrılmıştır.
Bunlar;

Bellek stratejileri

Biliş stratejileri

Telafi stratejileridir
Oxford’a (1990) göre, doğrudan öğrenme stratejileri öğrenciler tarafından en çok
kullanılan stratejilerdir. Dolaylı öğrenme stratejileri ise doğrudan öğrenmeyle ilişkili
değildir, öğrencinin hedeflerine ulaşmasında ve öğrenme durumunu düzenlemesinde ona
yardımcı olur. Dolaylı öğrenme stratejileri de kendi içinde üç gruba ayrılmıştır. Bunlar;

Bilişötesi stratejileri

Duyuşsal stratejiler
28

Sosyal stratejilerdir
Öztürk (1995) yapılan sınıflamaların her birinde eksik yanlarının olduğunu savunarak,
bilişsel sistemdeki bilgi akışını dikkate alan eklektik bir yaklaşımla öğrenme stratejileri
modelinin şu şekilde oluşturulabileceğini belirtmiştir:

Dikkat stratejileri

Tekrar stratejileri

Anlamlandırma stratejileri

Zihne yerleştirme stratejileri

Hatırlama stratejileri

Bilişi yönetme stratejileri

Duyuşsal stratejiler bulunmaktadır.
Weinstein ve Palmer (1987) tarafından geliştirilerek, Köymen (1989) tarafından Türkçe’ye
uyarlanan LASSI (The Learning and Study Strategies Inventory) öğrenme ve ders çalışma
stratejilerini on ana başlık altında toplamaktadır. Bu stratejiler aşağıda yer almaktadır
(Şara, 2012).

Tutum

Güdüleme

Kaygı

Dikkat

Zamanı kullanma

Bilgiyi işleme

Ana fikirlerin seçimi

Çalışma Yardımcıları

Kendini test etme

Test stratejileri
Günümüzde yaygın olarak kullanılan, ayrıntılı ve birçok araştırmaya temel oluşturan
sınıflama Weinstein ve Mayer (1986) tarafından yapılmıştır (Belet, 2005; Görgen, 1997;
29
Güven, 2004; Özer, 2002; Öztürk, 1995; Sünbül, 1998; Yıldız, 2003). Weinstein ve
Mayer’in (1986) öğrenme stratejilerini sundukları aşamalı yapıda birbirinden farklı 6
bilişsel öğrenme stratejisi bulunmaktadır. Bu stratejiler; basit ve karmaşık öğrenme
görevlerinde kullanılan yineleme (rehearsal) stratejileri, basit ve karmaşık öğrenme
görevlerinde kullanılan anlamlandırma (elaboration) stratejileri ve yine basit ve karmaşık
öğrenme görevlerinde kullanılan örgütleme (organizational) stratejileridir.
Weinstein ve Mayer (1986) tarafından yapılan sınıflama kimi araştırmacılar tarafından aynı
isimle adlandırılan temel ve karmaşık stratejiler tek bir başlık altında ele alınarak yeniden
yapılmıştır. Böyle bir çalışma sonunda Özer (2002) öğrenme stratejilerini;

Tekrar stratejileri

Anlamlandırma stratejileri

Örgütleme stratejileri

Anlamayı izleme stratejileri

Duyuşsal stratejiler
olmak üzere beş grup altında toplanmaktadır. Erden ve Akman (1995) tarafından yapılan
başka bir sınıflamada öğrenme stratejileri; tekrar stratejileri, anlamlandırma stratejileri ve
örgütleme stratejileri olmak üzere üç grup altında toplanmıştır.
Bu araştırmada, öncelikle Özer (2002) tarafından yapılan sınıflandırmada yer alan ilk üç
stratejinin öğretimi yapılmıştır. Çünkü anlamayı izleme ve duyuşsal stratejilerin
öğretiminin hem zaman açısından hem de çalışma grubunun hazırbulunuşluğu açısından
uygun olmadığı değerlendirilmiştir. Öte yandan, farkındalık eğitimi kapsamında öğretimi
yapılmış olan ve öğrenmede önemli olduğu değerlendirilen tekrar stratejileri de araştırma
kapsamına alınmıştır. Bundan dolayı araştırmada farkındalık eğitimi süresince aşağıdaki
öğrenme stratejilerinin öğretimi yapılmıştır.

Dikkat stratejileri

Tekrar Stratejileri

Anlamlandırma Stratejileri

Örgütleme Stratejileri
30
Dikkat Stratejileri
TDK Güncel Türkçe Sözlük’ünde (2015) “duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplama,
uyanıklık” olarak tanımlanan dikkatin eğitim dünyasındaki tam karşılığı “duygu ve
düşüncenin bir konu ya da sorun üzerinde toplanması, zihnin uyanık bulunması
durumu”dur (Eğitim Terimleri Sözlüğü, 1974).
Subaşı’na (2000) göre, çevreden gelen bilginin birey için gerekli olanlarının kısa süreli
belleğe geçişini sağlayan en önemli sürecin dikkattir ve bu nedenle öğretimde yerine
getirilmesi gereken ilk işlev, öğrencinin dikkatini belirginleştirmek ve artırmaktır
olmalıdır. Duyusal kayıt alanına gelen sınırsız uyarıcıdan sadece dikkat edilenler duyusal
kayıttan kısa süreli belleğe aktarılmaktadır. Dikkat edilmeyen uyarıcılar ise kısa süre sonra
duyusal kayıt alanında kaybolmaktadır. Bu bağlamda öğrenmenin dikkat etme süreciyle
başladığını söyleyebiliriz.
Dikkat bazen kişinin isteği ile bazen de farklı uyarıcılarla karşılaşıldığında çekilebilir.
Öztürk’e (1999) uyarıcılar ile ilgili aşağıdaki özelliklerin dikkati çekmede büyük öneme
sahip olduğunu belirtmektedir:

Büyüklük: Çevredeki benzer uyarıcılara göre daha büyük olanlar diğerlerine
göre daha çok dikkat çekerler.

Şiddet: Yoğunluğu yüksek olan uyarıcılar daha çabuk algılanırlar. Yüksek
ses, kuvvetli koku vb. benzer uyarıcılara göre dikkati yönlendirmede daha
etkili rol oynarlar.

Renk: Renk dikkati çekmede önemli bir etkendir. Sadece siyah ve beyazın
kullanılmasına göre daha çok rengin kullanılması dikkatin yoğunlaşmasını
sağlar. Canlı renkler dikkati çekmede daha baskındır.

Parlaklık: Parlak ışık, parlak renk vb. daha az parlak olanlara göre dikkatin
seçiciliğini etkileyen önemli bir etkendir.

Zıtlık: Ortamdaki uyarıcılardan farklı ve onlara zıt olan özellikler
diğerlerine göre farklılığı vurgular. Alışılmış ve benzer özellikler duyusal
uyum yarattığından bunlara zıt yönde olan uyarıcılar dikkatin kaymasına ve
bu uyarıcıların seçilmesine yol açar.
31

Değişkenlik: Konuşan bir kişinin aniden durması, sesini yükseltmesi vb.
gibi mevcut uyarıcıların değişmesi ve mevcut hâllerinden farklılaşması
dikkatin bu değişiklik üzerinde toplanmasını sağlar.

Tekrar: Aynı uyarıcının tekrarı o uyarıcının fark edilme ihtimalini artırır ve
daha çok dikkati çeker.

Hareket: Hareket hâlinde olan uyarıcılar daha fazla değişkenlik gösterirler
ve bu da dikkati etkiler. Çocukların reklâmlara daha fazla dikkatlerini
yoğunlaştırmalarının ve dikkatlerini daha uzun süre sürdürebilmelerinin
temel sebebi sürekli değişkenlik gösteren hareketten kaynaklanmaktadır.
Yürüyerek ders anlatan bir öğretmenin öğrencilerin dikkatini çekme ihtimali
oturan öğretmene göre daha fazladır.

Yenilik: Bir uyarıcının geçmiş yaşantısında tanımış olduğu uyarıcıların
dışındaki bir uyarıcıyla karşılaşması dikkatini çeker.
Dikkat stratejileri olarak ele alınabilecek bazı stratejilere anahtar sözcüklerin ve temel
fikirlerin altını çizme ile metin kenarına not alma stratejileri örnek verilebilir. Altını çizme
stratejisinde; öğrenci anahtar sözcüklerin ya da temel fikirlerin altını çizerek tüm dikkatini
öğreneceği bilgi üzerine toplamaktadır. Altını çizme stratejisinin etkili olarak
kullanılabilmesi için, önemli bilginin önemsiz bilgiden ayırt edilmesi gerekmektedir.
Brown ve Smiley (1997) altıncı sınıfın altındaki öğrencilerin önemli bilgiyi belirlemede
yeterli olmadıklarından, altını çizme stratejisini kullanmakta zorluk yaşadıklarını
belirtmektedirler.
Öztürk (1995) altını çizme stratejisini uygulayan öğrencilerin üç farklı işlem
gerçekleştirdiklerini belirtmektedir. Bu işlemler;

Metindeki cümlelerden önemli olanlara karar verme

Önemli öğeler üzerinde odaklanma

Önemli öğeyi öğrenme
şeklinde sıralanmaktadır. Bu işlemleri tam anlamıyla uygulayan bir öğrenci öğrenme
sürecinde rakiplerine kıyasla daha avantajlı olacaktır. Arends (1994) altını çizme
stratejisinin sağladığı bu avantajları şöyle sıralamaktadır;

Altını çizme anahtar sözcükleri, temel düşünceleri fiziksel olarak yerleştirir,
böylece gözden geçirme ve anımsama hızlı ve etkili gerçekleşir.
32

Altı çizilerek seçme süreci var olan bilgi ile yeni bilginin birleştirilmesine
(bütünleştirilmesine) yardım eder.
Dikkatin önemli bilgi üzerine odaklanmasını sağlayan bir diğer strateji de metin kenarına
not almadır. Altını çizme gibi not almanın etkililiği, dikkati içeriğe ve anlamı destekleyen
işleve yoğunlaştırma derecesine bağlıdır. Arrends’e (1994) göre metnin kenarına not alma
stratejisi öğrencinin bilgiyi tekrar etmesine, yeni bilgiye hazır olmasına ve bilgiyi
kodlamasına yardım etmektedir.
Metin kenarına not alma stratejisi uygulanırken öğrenciler tarafından uygulanan bazı
teknikler bulunmaktadır. Senemoğlu (2005) metin kenarına not alma stratejisinde
kullanılan teknikleri;

Önemli bilgi tanımlama

Bilinmeyen sözcükleri daire içine alma

Önemli bilginin başına yıldız koyma

Sorulabilecek muhtemel soruları işaretleme

Anahtar fikirleri, nedenleri, sonuçları numaralandırarak listeleme

Yanıltıcı, karıştırıcı ifadelere ilişkin notlar alma

Özet ifadelerini işaretleme

Benzerlikleri not etme
şeklinde sıralamaktadır.
Tekrar Stratejileri
Tekrar stratejileri kısa süreli belleğin sınırlılıklarını azaltmak için kullanılmaktadır. Tekrar
stratejileri bilginin kısa süreli bellekte tutulma süresini artırır ve uzun süre hatırlanmasını
sağlar (Subaşı, 2000). Kısa süreli belleğe gelen bilgi zihinsel tekrar yapılmadığı ya da
anlamlı bütünler halinde gruplanmadığı zaman çok hızlı unutulmaktadır. Kısa süreli
bellekte depolamayı artıran strateji tekniklerinden olan tekrar tekniği, anlamlandırma
stratejilerinde de kullanılmaktadır.
33
Tekrar stratejilerinin temel etkinliğini
zihinsel
tekrar oluşturmaktadır.
Bilginin
değiştirilmeden olduğu gibi hatırlanması durumunda bu stratejiler oldukça etkilidir. Temel
öğrenmeler için kullanılan tekrar stratejilerini öğrenciler ana sınıfında öğrenmeye başlarlar.
Araştırmacılar tekrar stratejilerinin bilginin kısa süreli bellekte tutulma süresini artırdığı ve
uzun süre hatırlanmasını sağladığı konusunda fikir birliğine varmışlardır
(Erden ve
Akman, 1995; Özer, 2002; Öztürk, 1995). Genellikle temel öğrenmeler için kullanılan
tekrar stratejilerine; sesli okuma, aynen yineleme, liste ezberleme, aynen yazma, altını
çizme stratejileri örnek verilebilir (Sünbül, 1998; Özer, 2002; Weinstein ve Mayer, 1986).
Deryakulu (1996) tekrar stratejilerine örnek olarak; günleri ya da ayları sırasıyla sayma,
renk yelpazesindeki renkleri söyleme, güneşe olan uzaklıklarına göre gezegenlerin adlarını
anımsama ya da doğadaki elementler içinden inorganik olanları söyleme etkinliklerini
vermektedir. Özer (1998) ise tekrar stratejilerinin uygulama alanına; İngilizce sözcüklerin
söylenişlerini ya da yazılışlarını, Avrupa ülkelerinin başkentlerinin adlarını, bir şiiri
öğrenmek isteyen bir öğrenci tarafından kullanılan stratejileri örnek vermektedir.
Weinstein ve Mayer’e (1986) göre anahtar tanımların zihinsel tekrar edilmesi gibi tekrar
stratejileri seçmenin bilişsel işlevi (yeni bilginin çalışan belleğe aktarımı) ile edinmeye
(yeni bilginin uzun süreli belleğe aktarımı) hizmet etmektedir. Buradan tekrar
stratejilerinde bahsedilen seçme işleminin duyusal kayıt alanına gelen yeni bilginin çalışan
belleğe aktarılması ve edinme işleminin ise yeni bilginin uzun süreli belleğe aktarılması ile
ilgili bilişsel süreçleri kapsadığı sonucuna ulaşabiliriz. Zihinsel tekrar stratejileri
uygulanırken, bilgi sesli ya da sessiz olarak değişikliğe uğratılmadan aynen tekrar
edilmektedir. Zihinsel tekrar stratejilerine;

Ders esnasında öğretmenin önemli olarak vurguladığı bilgiyi hemen zihinde
tekrar etme

Metni olduğu gibi birkaç kez okuma

Okunan bir metinde önemli görülen cümleleri hemen tekrar etme

Okurken önemli isimleri, tarihleri, yerleri üst üste birkaç kez tekrar etme

Yeni bir kelime öğrenilirken kelime ve anlamını tekrar etme

Okuduktan sonra metni anlatma
etkinlikleri örnek olarak verilebilir (Çalışkan, 2010). Dembo ve Seli’ye (2006) göre tekrar
stratejileri bazı öğrenme görevlerinde oldukça etkilidirler. Bu stratejilere; materyali
34
kopyalama, bire bir not alma, kelimeleri ve tanımları ezberleme, materyalin önemli
bilgilerinin altını çizme stratejileri örnek olarak verilebilir.
Gruplama stratejileri: Bilginin kısa süreli bellekte kalma süresi azdır ve aynı zamanda kısa
süreli bellekte depolanan bilginin miktar olarak sınırlılığı söz konusudur. Kısa süreli bellek
aynı anda ortalama 7+2 birimlik bilgiyi alabilmektedir (Yalın, 2003). Kısa süreli belleğin
kapasite sınırlılığını azaltmanın bir yolu da gruplama stratejisini kullanmaktır. Erden’e
(1996) göre, gruplama yapılırken, bilgi birimleri arasında mantıksal bir bağ kurulmalıdır.
Bunun için aşağıdaki teknikler önerilmektedir:

Metinde geçen bilgileri ortak özelliklerine göre sınıflama

Olayları oluş sırasını dikkate alarak gruplama

Bir dizi kelimenin öğrenilmesi gerektiğinde aynı harfle başlayan kelimeleri
gruplama

Sıralı bilginin baş harflerinden cümleler oluşturma

Öğrenilmesi gereken sıralı bilginin ilk harflerinden anlamlı ve anlamsız
sözcükler oluşturma

Önemli bilginin ilk harflerinden kısaltmalar oluşturma
Anlamlandırma Stratejileri
Özer’e (1998) göre anlamlandırma stratejileri, bilgi birimleri arasında ilişki kurarak
anlamlı öğrenmeyi sağlayan stratejilerdir. Benzer şekilde, Erden ve Akman (1998) da
anlamlandırma stratejilerinde, öğrencilerin yeni bilgileri geçmiş yaşantılarında kazandıkları
bilgilerle ilişkilendirdiklerini belirtmektedirler. Sünbül (1998) ise anlamlandırma
stratejisinin temelini; öğrencinin karşılaştığı bilgiyi aynen alması ya da zihnine
yerleştirmesinden farklı olarak belleğindeki eski bilgilerle karşılaştırması, bütünleştirmesi,
yeni bilgiye anlamlar katması ve yeni bir yapıya bürünen bilgiyi belleğine yerleştirilmesi
etkinliklerinin oluşturduğunu belirtmektedir. Weinstein vd. (1989) anlamlandırmayı
“öğrenmeye çalışılan bilgileri kişisel olarak anlamlı hale getirmek için sembolik bir yapıya
dönüştürme” şeklinde tanımlamaktadırlar. Başka bir ifadeyle, bu strateji sonucunda
öğrenciler, öğrenmeyi amaçladıkları yeni bilgiyi, daha önce öğrendikleri ve uzun süreli
35
belleklerinde var olan bilgilerle bütünleştirerek, ona anlam yükleyerek öğrenmektedirler.
Sonuç olarak, kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe gönderilen bilgi iyi düzenlendiği ve
anlamlı hale getirildiği ölçüde uzun süre saklanmaktadır.
Anlamlandırma stratejisi; açıklama, özetleme, benzerlikler oluşturma, not alma, metin
içinde yer alan veya öğrenci tarafından oluşturulan soruları yanıtlama ve yeni bilgi ile eski
bilgi arasında ilişkiler kurma şeklinde gerçekleşmektedir (Akın, 2007). Özer (1998) ise
anlamlandırma stratejilerinin uygulama şekillerini; zihinsel imge oluşturma, cümlede
kullanma, başka kelimelerle anlatma, özetleme, benzetim (anolojiler) yaratma, üretici not
alma ve soru yanıtlama şeklinde listelemektedir. Bu tekniklerin amacı daha önceki bilgi ile
yeni bilginin ilişkilendirilmesini içerir. Başka bir ifadeyle anlamlandırma sürecinde uzun
süreli hafızadan gelen bilginin çalışan belleğe transferi ve bu bilgi ile gelen bilginin
ilişkilendirilmesi yapılır (Weinstein ve Mayer, 1986).
Anlamlandırma stratejilerinde ön bilgilerin harekete geçirilmesine stratejinin etkililiğini
artırmaktadır. Bu nedenle yeni bir konu öğretilirken konu ile ilgili ön bilgilerin harekete
geçirilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak, anlamlandırma stratejilerinin temel işlevi,
öğrencilerin öğrenecekleri yeni bilgiler ile önceden öğrenmiş oldukları bilgileri
ilişkilendirmelerini, bütünleştirmelerini sağlamaktır (Özer, 1998).
Anlamlandırma stratejilerinin kapsamına giren taktikler konusunda araştırmacılar arasında
çok küçük farklılıklara rastlanmaktadır. Anlamlandırma stratejileri kapsamında bulunan
taktik ve öğrenme etkinliklerini Sünbül (1998);

Metne çalışırken zihinsel imgelerden yararlanma

Yeni bilgi ve uyarıcıları daha önceden öğrenilmiş olanlarla ilişkilendirme ve
yorumlama

Metni ve öğrenme görevini kendi cümleleriyle özetleme

Materyal üzerinde yorumlayarak not alma
şeklinde sıralamaktadır. Öztürk (1995) ise, imge oluşturma, öğrenilen konunun ana fikrini
ortaya koyma, özet çıkarma, metni yorumlayarak kendi cümleleriyle not alma, sorular
oluşturma ve mevcut sorulara cevap verme, mevcut bilgiyi harekete geçirme, geri
getirmeyi kolaylaştıran hatırlatıcılar kullanmayı anlamlandırma stratejisinin kapsadığı
başlıca taktikler olduğunu belirtmiştir. Zihinsel imge oluşturma, özetleme ve kendi
36
cümleleriyle not alma birçok çalışmada (Weinstein ve Mayer, 1986; Özer, 1998; Öztürk,
1995) anlamlandırma stratejileri kapsamında ele alınmıştır.
Öğrencinin yeni bilgiyi anlamlandırmada kullandığı önemli stratejilerden bir tanesi de not
alma stratejisidir. Not alma, metnin ana noktalarını bölümler arasındaki ilişkileri
açıklayarak, bilgileri daha anlamlı ve kullanışlı biçime dönüştürerek yazma işlemidir
(Özer, 1998). Başka bir tanıma göre not alma; okunulan bir metinde hedeflerle bağlantılı
olarak önemli fikirlerin başka bir kâğıt üzerine kaydedilme işlemidir (Öztürk, 1995). Belet
(2005) ise not almayı, öğrenciyi birçok açıdan öğrenme süreci içinde tutan ve akademik
başarısını etkileyen yorucu ve dikkat gerektiren bir süreç olarak tanımlamaktadır. Not alma
esnasında, öğretmenin ağzından çıkan her şey birebir deftere kaydedilmemelidir. Etkili not
alma, bireyin kendi tümceleri ile ana düşünceleri saptaması, önemli düşünce ve noktaları
özetleyerek, birleştirerek bir biçim oluşturmasıdır (Subaşı, 2000).
Öğrencilerin yazılı materyali özetlemeleri etkili çalışma ve öğrenme stratejileri içerisinde
yer almaktadır. Özetleme esnasında öğrenci metindeki ana düşünceleri belirlemekte,
önemli düşüncelerle ayrıntıları ayırt etmekte, düşünceler arasında ilişkiler kurmakta ve
onları kendi cümleleriyle anlatarak bütünleştirmektedir (Özer, 1998). Sonuç olarak
özetleme stratejisinde, öğrenci tarafından bilgiye anlam katan düzenlemeler yapılmakta ve
bilgi anlamlı bütünler halinde uzun süreli belleğe yerleştirilmektedir.
Eggen ve Kauchak (1992) özetlemenin öğretiminde izlenecek basamakları, aşağıda olduğu
gibi sıralamaktadır;

Metindeki önemsiz bilgiyi belirlemek ve çıkarmak

Metindeki ana fikri belirlemek ve kendi sözcükleri ile ifade etmek

Her paragraftaki en temel cümleyi seçme ve yeniden ifade etme

Metnin ana fikri ve yan fikirleri arasındaki ilişkileri belirleme ve anlamı
bozmadan çok kısa olarak bütünleştirme
Karmaşık öğrenmelerde kullanılan anlamlandırma stratejilerini, Dembo ve Seli (2006);
paragraf oluşturma, özetleme, benzetim oluşturma, başka sözcüklerle not oluşturma, soru
sorma ve soru cevaplama olarak sıralamışlardır. Özer (2001) ise karmaşık öğrenme
durumları için kullanılan anlamlandırma stratejilerini; başka sözcüklerle anlatma, sözel
bilgileri çizelge, şekil, grafik gibi başka biçimlere dönüştürme, benzetim yaratma, not
alma, soru yanıtlama, özetleme şeklinde listelemiştir.
37
Anlamlandırma stratejileri ile bir diğer strateji de benzetim oluşturmadır. Benzetim
oluşturma, yeni bilginin daha önce öğrenilen bilgilerle benzerliklerini bularak, yeni
bilgilerin daha kalıcı öğrenilmesini sağlamaktadır. Benzetimler, ön bilgilerle (kaynak) yeni
bilgiler (hedef) arasında kurulan bir yapay bir köprüdür. Özer’e (1998) göre öğrenci,
kendisi benzetimler yaratarak ya da öğretmenin yarattığı benzetimleri kullanarak yeni
bilgiyi anlamlı duruma getirir ve öğrenir. Örneğin, öğrenci insan zihninin işleyişini
bilgisayarın işleyişine benzeterek öğrenebilir. Benzetimlere, bilgisayar diskini (depolama
birimini) bir kütüphaneye ya da büyük kan dolaşımını şehir şu şebekesine benzetmek örnek
olarak verilebilir. Sonuç olarak, benzetim oluşturma sonucunda öğrencilerin yaşantılarında
yer alan bilgilerle yeni öğrenecekleri bilgiler arasında güçlü köprüler kurulmaktadır.
Benzetimler birbirini takip eden 6 aşama sonunda oluşturulmaktadır. Bu aşamalar aşağıda
maddeler halinde verilmektedir (Akamca, 2008).

Hedef kavram belirtilir. ( Örnek: Büyük kan dolaşımı )

Kaynak kavram hedef kavrama göre düzenlenir. (Örnek: Şehir su şebekesi )

Kaynak kavram ile hedef kavram arasındaki benzer özellikler belirlenir.
(Örnek: Damar ve soru borusu )

Benzer özellikler karşılaştırılır.

Benzemeyen yönler vurgulanır. (Damarlar kirli kanı tekrar kalbe taşırken, su
boruları kirlenen suyu yeniden su deposuna taşımazlar).

Sonuç çizilir.
Benzetimlerin seçilmesinde göz önünde bulunması gereken ilkeleri Kesercioğlu, Yılmaz,
Çavaş ve Çavaş (2004) aşağıda olduğu gibi sıralamaktadırlar;

İçerik ve hedef iyi belirlenmelidir.

Bilinmeyen yeni kavram için, benzer (tanıdık) analog kullanılmalıdır.

Soyut yeni hedef kavram için, somut analog kullanılmalıdır.

Yeni kavramın yapısı ile ilişkilendirilebilen bağlantılar seçilmelidir.

Öğrencilerin karakteristik özellikleri, ön bilgileri dikkate alınmalıdır.
38
Örgütleme Stratejileri
Örgütleme stratejilerinde, yeni bilgiler ön bilgiler kullanılarak daha anlamlı olacak biçimde
yeniden yapılandırılmaktadır. Özer (1998) örgütleme stratejilerinde de anlamlandırma
stratejilerinde olduğu gibi bilgileri anlamlandırmaya önem verildiğini belirtmektedir. Bu
nedenle, örgütleme stratejileri anlamlandırma stratejileri ile birlikte kullanılmaktadır.
Örgütleme stratejilerinde öğrencinin yeni bilgileri, ön bilgilerini kullanarak kendisi için
daha anlamlı olacak biçimde yeniden yapılandırması söz konusudur.
Weinstein ve Mayer’e (1986) göre zihinsel imaj ve benzetim oluşturma gibi örgütleme
stratejilerini kullanan öğrenci, duyusal alanına gelen yeni bilgi birimleri arasında
bağlantılar oluşturmakta veya yeni bilgiyi uzun süreli belleğindeki önceki bilgilerle
bütünleştirmektedir. Günümüzde yeni bilgi ile eski bilgiler arasında bağlantılar oluşturma
işlemi çoğu araştırmacılar tarafından örgütleme olarak tanımlamaktadır. Örgütleme
stratejileri, yeni bilgi ile ilgili içsel bağlantıların oluşturulması aşamasında, Weinstein ve
Mayer’in (1986) öğrenme stratejileri sınıflandırmasında bulunan diğer bilişsel stratejiler
tarafından yönlendirilmektedir.
Son zamanlarda yapılan çalışmalarda en çok kullanılan örgütleme stratejilerinden biri
kavram haritalarıdır. Kanpolat (2009) insanların bilgiyi nasıl öğrendiklerini ve
anlamlandırdıklarını gösteren bir öğrenme stratejisi olan kavram haritalarının, Joseph
Novak ve arkadaşları tarafından Cornell Üniversitesi’de Ausubel’in (1968) anlamlı
öğrenme teorisinden yola çıkılarak geliştirildiğini belirtmektedir. Güven (2004) kavram
haritaları oluşturmanın öğrencilerin hangi düşüncelerin daha önemli olduğunu düşünceler
arasında
nasıl
bir
ilişki
olduğunu
daha
iyi
anlamalarına
yardımcı
olacağını
vurgulamaktadır. Ruiz-Primo ve Shavelson (1996), kavram haritalarını kavramları temsil
eden düğümler ve düğüm çiftleri arasındaki ilişkiyi gösteren etiketli çizgilerden oluşan bir
çizim olarak tanımlamaktadır. Kavram haritaları temel olarak kavramlar, kavramlar
arasındaki ilişkileri ve kavramlara ilişkin örnekleri bir sayfa düzleminde sunmaktadır.
Kavram haritaları bir dizi kavramın iki boyutlu sunumudur. Novak’a (1990) göre kavram
haritaları, bilgiyi düzenleme ve simgeleştirme için kullanılan araçlardır. Araştırma
bulgularına göre kavram haritaları; kavramsal bilginin değerlendirilmesinde, öğrencinin
problem
çözme
becerisini
geliştirmede,
kendi
kendine
kavramsallaştırmaların belirlenmesinde etkilidir (McAleese, 1999).
39
öğrenmede,
eksik
Novak ve Govin (1984), kavram haritalarının aşağıdaki durumlarda kullanılabileceğini
belirtmişlerdir (Kanpolat, 2009):

Bilgileri organize hale getirmede

Öğrencilerle kavramların anlamlılığını tartışmada

Yanlış anlamaları gidermede

Yüksek seviyeli öğrenmeyi gerçekleştirmede
Martin (1994) kavram haritalarının oluşturulmasında izlenen adımları şöyle listelemektedir
(Kanpolat, 2009):

Kavramlarla ilgili herhangi bir açıklama verilmeden, konunun kavramları
listelenir.

Kavramlar listesindeki en genel veya en üst düzeyde olan kavram seçilerek
sayfanın başına yazılır. Diğer kavramlar aşamalı olarak hiyerarşik biçimde
yerleştirilir. Her kavram haritada yalnızca bir kere yer alır.

Kavramlar, haritadaki diğer sözcüklerden kolayca ayırt edilebilmelidir.
Bunun için kavramlar kutu veya yuvarlak içine alınmalıdır.

Öğretilmek istenen kavramlar arası ilişkiler ayrıca listelenir.

Kavram haritasında iki kavram arasındaki ilişkiyi göstermek üzere iki kutu
bir çizgi ile bağlanır. İlişki bu çizgi üzerine birkaç kelimelik bir ifade ile
yazılır. Bu ilişki haritadaki kavramlardan en az birini ilgilendiren bir
önermedir. İlişkiler ve ilkeler kutulanmaz. Bazı hallerde ilişkinin yönü
önemli olduğu için belirtilecek ilişki yönü ok ile gösterilir.

Kavram haritası gereğinden fazla ayrıntıya sahip olmamalıdır. Harita basitçe
oluşturulmalıdır.
Bilgi haritaları da bir metindeki önemli sözel bilgilerin ve bu bilgilerin diğer bilgiler
arasındaki ilişkinin şemalarla gösterilmesidir. Bu bakımdan incelediğimizde bilgi
şemalarının kavram haritalarından pek de farklı olmadığını görürüz. Bilgi haritalarını
kavram haritalarından ayıran en belirgin farkı grafiksel olarak daha güçlü bir görünüme
sahip olması ve kısa bilgiler de içermesidir (Güven, 2004).
40
Bilgi haritaları, bir metindeki önemli sözel bilgileri ve bu bilgiler arasındaki ilişkileri
şematik olarak gösteren yapılardır. Bilgiyi haritalandırmada önemli bilgi içeren metinler
iki boyutlu olarak yapılandırılmış haritalara dönüştürülmektedir. Gagg ve Dansereau’nun
aktarımıyla, bilgi haritaları üçlü diyagramlar, akış şemaları gibi diğer uzamsal gösterimlere
benzemektedir. Ancak, bilgi haritaları hiyerarşik ilişkilerin, sıralı süzgeçlerin ve diğer
karmaşık ilişkilerin açıklanmasında daha geniş bir esnekliğe sahiptir (Görgen, 1997).
Arrends (1997) bilgi haritası oluşturulurken aşağıdaki adımların izlendiğini belirtmektedir:

Ana fikri, kavramı ya da diğerlerinin üstündeki en temel ilkeyi belirleme

Ana fikri ya da kavramı destekleyecek ikincil fikirleri ve kavramları
belirleme

Şemanın merkezine ana fikri yerleştirme

Ana fikri etrafındaki ikincil fikirleri, ana fikirle ve birbiriyle ilişkilerini
görsel olacak şekilde ortaya koyma
Anlamlandırma ve örgütleme stratejileri çok güçlü yöntemlerdir. Ancak, özellikle yeni
öğrenilecek bilgiler ile önceden öğrenilmiş bilgiler arasında doğal ilişkilerin kurulamadığı
zamanlarda yetersiz kalırlar. Bu durumda bilgiyi anlamlı hale getirmek için bellek
destekleyici stratejileri kullanmak oldukça faydalı olacaktır. Belleği yeniden canlandırmak
için tüm beyin becerilerinin faaliyete geçirilmesi konusunda eski Yunanlılar tarafından
geliştirildiği bilinen (Yunan bellek tanrıçası Mne-mosyne'den esinlenerek) mnemonik adı
verilen özel bellek destekleme tekniklerinin kullanılması yarar sağlayabilir (Göl, 2009).
Bellek destekleyici stratejiler aralarında anlamsal ilişkilerin olmadığı fakat benzer veya
farklı özelliklere sahip öğeleri bir araya getiren yapay ilişki ağıdır (Köksal, 2012). Başka
bir ifadeyle bellek destekleyiciler, bilgiyi daha anlamlı hale getirerek hatırlanmasını
kolaylaştırmaktadır. Senemoğlu (2005) ise bellek destekleyici stratejilerin, öğrenilecek
kapsam içinde doğal olarak bulunmayan ilişkileri, çağrışımları meydana getirerek
kodlamaya yardım ettiğini belirtmektedir.
Higbee
(1996),
Gllyn,
Koballa
ve
Coleman
(2003)
bellek
destekleyicilerin
oluşturulmasında bazı ölçütlerin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtmişlerdir. Bu
ölçütler aşağıda yer almaktadır (Köksal, 2012);

Anlamlılık (Bellek destekleyicilerin nerede kullanılacağı açıklanır)

Örgütlenmişlik (Kullanıma dair örnekler verilir)
41

İlişkiler kurma (Öğrenciler ihtiyaç duydukları zaman bellek destekleyicileri
kullanmaları konusunda teşvik edilir ve bilgiler arasında bağ kurulur)

Zihinde Canlandırma (Öğrencilere kendi kendilerine uygun bellek
destekleyicileri nasıl oluşturacakları gösterilir)

Dikkat (Öğrencilerin oluşturdukları bellek destekleyicilere yönelik geri
bildirim verilir)
Bilgiyi işleme kuramcılarına göre kısa süreli bellekteki bilgilerin uzun süreli belleğe
aktarımında insanların kullandıkları çeşitli bilişsel stratejiler vardır. Araştırmalar, kodlanan
bilgi ne kadar anlamlı olursa, bilginin kalıcılığı ve hatırlanması o derece kolay olduğunu
göstermektedir. Bu bağlamda, bellek destekleyici stratejiler de öğrenme sürecinde etkili
olarak kullanılabilir.
Bellek destekleyici stratejileri temel olarak iki grup altında toplamak mümkündür.
Bunlardan birincisi görsel imajlar (imagery) diğeri de sözel (verbal) semboller kullanılarak
yapılan bellek destekleyicilerdir. Görsel imajların kullanıldığı bellek destekleyici
stratejilerde yeni bilgi zihinsel resimler içine yerleştirilerek anlamlı hale getirilir ve bu
şekilde uzun süreli belleğe gönderilir. Sözel sembollerin kullanıldığı bellek destekleyici
stratejilerde ise yeni bilgi, daha önce öğrenilen sözel yapılarla anlamlı bağlar oluşturularak
düzenlenir.
Senemoğlu’na (2005) göre bellek destekleyici olarak görsel imaj oluşturma aşamasında;

Düşünülen ya da zihinsel olarak çizilen resim çok basit olmalı, gereksiz
konu dışı öğelere yer verilmemeli,

İmajlar hatırlamayı kolaylaştırıcı şekilde canlı ve kolay olmalıdır.
Aşağıda imajların kullanıldığı dört tür bellek destekleyici yöntem açıklanmıştır. Bunlar
(Açıkgöz, 1986);

Yerleşim (loci) yöntemi: Yerleşim yönteminde çok iyi bilinen bir çevrede
bulunan öğelerle, hatırlanmak istenen listedeki öğeler sırasıyla eşleştirilerek
imajlar oluşturulmaktadır. Bu yöntem, belli bir bilgiyi doğru sırayla
hatırlamaya yardım eder.

Zincirleme tipi bellek destekleyiciler: Bu grupdaki bellek destekleyiciler
daha çok dizilerin hatırlanmasında kullanılırmaktadır (Açıkgöz, 1986)
42

Eş-sözcük (pegword) yöntemi: Bu yöntem imaj oluşturarak bir listedeki
öğeleri sırasıyla hatırlamak için kullanılmaktadır. Bu yöntemde, birden ona
kadar her bir sayı için söylenişine uygun bir eş-sözcük seçilir. Bu eşsözcüklerin zihinsel resimlerinin oluşturulması kolay olmalıdır. Diğer bir
deyişle askı sözcükleri somut sözcükler arasından seçmeye özen
gösterilmelidir.
Sözel semboller kullanılarak yapılan kodlamayı da kendi içinde iki gruba ayırmak
mümkündür. Bunlar (Senemoğlu, 2005);

Baş Harflerle Düzenleme Stratejileri: Harf yerleştirme stratejileri genel
olarak iki grupta toplanmaktadır. Bunlar;
o
Sözcüklerin baş harflerinin birleştirilmesiyle kısaltmalar (akrostiş)
oluşturma
o

Sözcüklerin baş harfleriyle anlamlı cümleler oluşturmadır.
Kafiye Oluşturma (Ryming) Stratejisi: Kafiye oluşturma stratejisi de
bellek desteklemede kullanılan eski bir yoldur
Strateji Öğretimi
Ülkemizde ilköğretimden yükseköğretime kadar okulların eğitim programlarında öğrenme
stratejilerinin öğretimine çok az ve düzensiz olarak yer verilmektedir (Özer, 2004). Bu
kunuda uzun yıllar eğitimciler, “öğrencilerin yaşları büyüdükçe ve okulda kazandıkları
öğrenme deneyimleri artıkça etkili öğrenme ve çalışma becerileri gelişir” düşüncesi ile
hareket etmişlerdir (Weinstein vd., 1989). Bu düşünce kısmen doğru olmakla birlikte çoğu
öğrenci kendilerine belirgin bir eğitim verilmedikçe, etkili öğrenme stratejileri
geliştiremezler. Dahası öğrenciler bu stratejileri ve becerileri, strateji öğretiminin düzenli
sınıf dersleri ile bütünleştirildiği öğrenme düzeneğinde en iyi öğrenmektedirler. Öğrenme
stratejileri, problem çözme, karar verme ve eleştirel düşünme gibi üst düzey bilişsel
becerileri öğrencilere kazandırmak için yapılandırılmış uygulamalara ve dönütlere ihtiyaç
vardır (Weinstein vd., 1989).
Eğitim alanında yapılan çalışmalar incelendiğinde, öğrenme stratejilerinin öğretiminde
farklı yaklaşımların uygulandığı görülmektedir. Weinstein ve Meyer (1994) bağımsız ve
43
bütünleştirilmiş öğretim yaklaşımları olmak üzere iki yaklaşımdan bahsetmektedir (Özer,
2004). Lenz’e (1992) göre, öğrenme stratejilerinin öğretiminde kullanılan doğrudan ve
dolaylı öğretim olmak üzere iki yöntem bulunmaktadır.
Eğitim araştırmalarında en çok kullanılan strateji öğretim yöntemlerinden biri doğrudan
strateji öğretimi olarak belirtilmiştir (Şimşek, 2006). Doğrudan öğretim yaklaşımında,
öğrenme stratejileri öğretim programlarının dışında, özel olarak düzenlenen programlar ya
da etkinliklerle doğrudan öğretilmektedir. Bu tür etkinliklerle amaçlanan, öğrencilerin
öğrenme
stratejilerini
öğrenmelerini sağlayarak dersleriyle
ilgili
öğrenmelerinde
kullanmalarına yardım etmektir. Bağımsız öğretim yaklaşımında strateji öğretimi, kısa
süreli öğretim, uzun süreli öğretim ve destekleyici öğretim olmak üzere üç ayrı biçimde
uygulanmaktadır (Özer, 2004).
Dolaylı öğretim yaklaşımı; Özer (2004) tarafından bütünleştirilmiş yaklaşım, Senemoğlu
(2005) tarafından karşılıklı öğretim, Chamot ve O’Malley (1990) tarafından ise tümleşik
(gömülü)
öğretim
yaklaşımı
olarak
isimlendirilmiştir.
Bütünleştirilmiş
öğretim
yaklaşımında öğrenme stratejileri derslerin öğretim programlarıyla bütünleştirilerek,
onların bir parçası olarak öğretilmektedir. Başka bir ifadeyle öğrenme stratejileri derslerle
ilgili planlı içeriğin öğretilmesi sırasında ve aynı zamanda içeriğin öğretilmesine dönük
olarak ilgili strateji içerik ile birlikte öğrencilere öğretilir. Böylece öğrenciler, hem
derslerin içeriğini oluşturan bilgi ve becerileri hem de öğrenme stratejilerini öğrenirler
(Özer, 2004). Bu da hem ders içeriğinin hem de öğrenme stratejilerinin etkili biçimde
öğrencilerce öğrenilmesi sonucunu sağlar.
Oxford (1990), strateji öğretiminin amacına göre üç farklı şekilde yapılabileceğini
belirtmektedir (Vural, 2012). Bunlar;

Farkındalık eğitimi olarak stratejilerin öğretimi: Bu tip öğretimde
öğrenenlere stratejilerle ilgili bir farkındalık ile çeşitli düzeylerdeki
öğretimsel işler için hangi stratejilerin kullanılabileceğine yönelik bir bilinç
kazandırmak amaçlanır. Stratejilerin uygulanmasına yönelik çalışmalara pek
yer verilmez.

Özel bir amaca yönelik (tek seferlik/one-time) strateji öğretimi: Belirli bir
öğrenme içeriğine yönelik olarak bir ya da daha fazla strateji öğretiminin
öğretimini içerir. Öğrenenler ilgili stratejilerin ne zaman ve nasıl
44
kullanılacağını
görerek
stratejinin
işe
yararlılığıyla
ilgili
çeşitli
değerlendirmelerde bulunabilirler.

Uzun süreli strateji öğretimi: Uzun süreli ve çok sayıda strateji öğretimini
içerir. Öğrenenler stratejilerle ilgili çeşitli uygulamalar yaparak süreçte
gerçek öğrenme içeriğiyle ilgili etkinliklerde kendi başarımlarıyla ilgili
olarak fikir edinme olanağına da kavuşmuş olurlar.
Snyder ve Pressley (1995), öğrenme içeriği ile birleştirilen öğrenme stratejileri öğretiminde
öğrenenlerin stratejilerin daha etkin kullanıcıları haline gelebilmeleri için öğretmenlere
yardımcı olabilecek kimi uygulamalar önermektedir. Bu uygulama önerileri öğretim
sürecinin başından süreç içerisinde yer alan uygulamaları da kapsayan önerilerden
oluşmaktadır. Bu öneriler aşağıda belirtildiği gibidir (Vural, 2012):

Strateji gösterilmeli, uygulanmalı ve açıklanmalı,

İyi anlaşılmayan strateji kullanımlarını önlemek için strateji tekrar
gösterilmeli ve tekrar uygulanmalı,

Stratejinin kullanımı sırasında öğrenenlerin bazı üstbilişsel bilgileri
keşfetmelerine rağmen stratejilerin ne zaman ve nerede kullanılabileceği
açıklanmalı,

Uygun konular olduğunda stratejinin kullanımı için bol miktarda strateji
uygulaması yaptırılmalı,

Stratejilerin kullanımı sırasında öğrencilerin stratejileri nasıl uyguladıklarına
yönelik olarak yansıtmalarda bulunmaları için cesaretlendirilmeli,

Öğrenciler stratejileri gün içerisinde kullanmaya devam etmeleri için
cesaretlendirilmeli,

Stratejileri kullanımları sırasında öğrencilerin güdüleri arttırılmalı,

Öğrencilerin strateji kullanımlarına yönelik yüksek kaygılarını azaltmak için
stratejilerin doğru kullanımları sırasında özendirici yansıtmalar verilmelidir.
Öğrenme stratejilerinin öğretiminde amaçlanan etkiyi sağlamak bazı ilkelerin göz önünde
bulundurulması gerekmektedir. Paris (1988) tarafından belirlenen bu ilkeleri Özer (2004)
aşağıdaki gibi sıralamaktadır:
45

Stratejiler,
öğrenciler
açısından
işlevsel
ve
anlamlı
olmalıdır.
Seçilen bir strateji, amaçlanan öğrenme görevinin mantıklı bir süre ve çaba
ile yapılmasını sağlamalıdır. Ayrıca, öğrencinin yapacağı görev ile bağlam
ve strateji arasında bir uyum yaratılmalıdır.

Strateji öğretimi, hangi stratejilerin kullanılabileceğini, onların nasıl
uygulanabileceğini, ne zaman ve niçin yararlı olabileceğini öğrencilere
göstermelidir.

Yapılan strateji öğretimi ile öğrencilerin stratejilerin yararlı ve gerekli
olduğuna inanmaları sağlanmalıdır.

Strateji öğretimi, öğrenciye öz-yeterlikle ilgili güvenin yanı sıra başka
olumlu duygular da kazandırmalıdır.

Strateji öğretimi, doğrudan, bilgilendirici ve açıklayıcı olmalıdır.

Öğrenmede etkili olan stratejileri edinme, uygulama ve izleme sorumluluğu,
uygun yöntemler izlenerek öğretmenden öğrencilere aktarılmalıdır.

Strateji öğretiminde yararlanılan öğretim gereçleri kolay anlaşılır,
düşündürücü ve eğlenceli olmalıdır.
Weinstein vd. (1989) strateji öğretimi esnasında öğrencinin etkili stratejiler geliştirebilmesi
için aşağıdaki soruları oluşturması ve cevaplandırması önerilmektedir;

Bu konunun ana fikri nedir?

Eğer aynı zaman aralığında yaşasaydım, yaşantım hakkında ne hissederdim?

Bu ilkeler doğru değil ise hangi anlamı taşıyorlar?

Bana ne hatırlatıyor?

Bu bilgileri üzerinde çalıştığım projelerde nasıl kullanabilirim?

Bu bilgileri bir çizelgede nasıl sunabilirim?

Yazarın düşünceleri hakkında ne düşünüyorum?

Bu bilgileri kendi cümlelerimle nasıl ifade edebilirim?

Ne örnek verilebilir?

Bu anlatılanları nasıl öğretebilirim?
46

Bu tür şeyleri daha önce nerede duymuş olabilirim?

Yazarla görüşme yapacak olsaydım, neler sorardım?

Tüm bunları yaşantıma nasılı uyarlayabilirim?

Hikâyenin ana karakteri gibi düşündüğüm bir ortamda bulundum mu?
Bilişsel Yük
Bilgiyi işleme modelinde öğrenme, bilginin bilgi depoları arasında aktarıldığı zihinsel bir
süreçtir. Bu modelde öğrenme gerçekleştirilirken bilgi; duyusal kayıt, kısa süreli bellek ve
uzun süreli bellek yapıları arasında sürekli hareket halindedir. Öğrenme esnasında, duyusal
kayıt alanına gelen bilgi önceki bilgilerle kısa süreli bellek üzerinde birleştirilmektedir. Bu
birleştirme işlemi için büyük bir bellek kapasitesine ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak, kısa
süreli belleğin (çalışan bellek) iki sınırlılığı mevcuttur. Bu sınırlılıklar; kısa süreli belleğin
bilgi depolama kapasitesinin sınırlı olması ve bilginin kısa süreli bellekte kalma süresinin
kısa olmasıdır. Başka bir ifadeyle kısa süreli bellek sadece 7±2 bilgi birimini geçici olarak
depolayabilmektedir. Kısa süreli bellekte yeni bilginin depolanma süresi ile ilgili farklı
görüşler olsa bile bu sürenin 15 ila 30 saniye sürdüğü düşünülmektedir. Çalışan belleğin bu
sınırlılıkları; öğrenme sürecinde öğrenilecek bilgi birimine bağlı olarak çalışan (işleyen)
belleğin zorlanmasına ve bilişsel olarak yüklenmesine neden olacaktır. Bu kapsamda;
bilişsel yük, çalışan belleğe yüklenen iş miktarı olarak tarif edilebilir.
Kılıç’a (2007) göre “belli bir zaman diliminde çalışan bellek tarafından kullanılan
kaynaklar” olarak ifade edilen bilişsel yük, Chandler ve Sweller (1991) tarafından
“öğrenme
ve
problem
çözme
sürecinde
kullanılan
bilişsel
kaynaklar”
olarak
tanımlanmaktadır (Chang ve Ley, 2006).
Araştırmalar üç tür bilişsel yük kaynağından bahsetmektedir. Bunlar;

Asıl yük (içsel yük),

Konu dışı yük (dışsal yük/etkisiz yük)

Etkili yük (etkili yük) (Paas, Renkl ve Sweller, 2003)
Chang ve Ley’e (2006) göre öğretim üzerinde etkileri olan bilişsel yükün iki kaynağı; asıl
yük ve konu dışı yüktür. Öğretimde asıl yük göz ardı edilmemeli ve konu dışı yük mümkün
47
olduğunca azaltılmalıdır. Asıl yük, öğrenme materyalinin sahip olduğu etkileşim derecesi
ve içerik sayısı ile ilgilidir. Kılıç (2007) ise asıl yükü; “öğrenilmesi zor olan içeriğe bağlı
olarak çalışma belleğinin yüklenmesi” olarak tanımlamaktadır. Başka bir ifadeyle asıl
(içsel) yük, öğrenme içeriğinin yapısından ve karmaşıklığından dolayı öğrenilmesi güç
olan içeriğe bağlı olarak kısa süreli bellekte oluşan yüklenmedir.
Kılıç (2007) tarafından “iyi tasarlanmamış öğretim materyalleri ve iyi olmayan öğretim
tasarımı sonucunda çalışma belleğinin yüklenmesi” olarak tanımlanan konu dışı yük
(dışsal yük) ise asıl yükten farklı olarak öğrenme materyalinin tasarımından ve
örgütlenmesinden etkilenir (Chang ve Ley, 2006). Sweller, Merrienboer ve Paas’a (1998)
göre uygulamanın tasarımı ile bilginin sunumu ve örgütlenmesi görevi tasarımcının
kontrolü altındadır ve konu dışı yük tasarımcının kontrolüne bağlı olarak değişmektedir.
Örneğin, bir metin ve bu metne ait canlandırma bulunan bir öğretim içeriğinde, eğer metin
ve canlandırma eşzamanlı olarak sunulursa dışsal bilişsel yük artmaktadır (Mayer ve
Moreno, 2003). Başka bir ifadeyle konu dışı bilişsel yük, öğretim tasarımcısının içeriği
hazırlarken kullandığı öğretim tasarım yöntemleri ile kontrol altında tutabileceği ya da
azaltabileceği, toplam bilişsel yükü etkileyen önemli bir değişkendir (Sweller vd., 1998).
Öğrenene sunulan öğrenme ortamının tasarımı, ortamda bulunan bilgi miktarı veya bilgi
işleme sürecini olumsuz etkileyecek öğretim materyali kullanılması gibi etkenler sonucu
konu dışı yükün yüksek çıkması beklenen bir durumdur (Barron, 2004; Yılmaz, 2013).
Etkili yük ise zihinsel yapıların oluşması ve düzenlenmesini sağlayan süreçlerde ortaya
çıkmaktadır (Kılıç, 2006).
Öğrenme ortamları bilişsel yükün miktarını belirleyen bazı etkenlere sahiptir. Bu etkenler
aşağıda sıralanmıştır (Clark, 2008; Ekin, 2012):

Ders içeriğinin karmaşıklığı: Daha karmaşık öğretimsel hedefler ve içerik
bilişsel yükün artmasını sağlayacaktır.

Öğrencilerin önceki bilgi ve tecrübeleri: Bir konu ile ilgili bilgi ve deneyim
sahibi olan öğrenciler, o konu hakkında daha az bilgi ve deneyime sahip olan
öğrencilerden daha az bilişsel kaynağa ihtiyaç duyacaklardır.

Bilginin sunulma hızı ve kontrolü: Öğrencilerin kontrol edemeyecekleri
şekilde hızda sunulan video sunumu, canlandırma vb. öğretimsel içerikler
sonucunda ortaya çıkan bilişsel yük miktarı, ilerleme hızı öğrenciler tarafından
kontrol edilen öğrenme ortamlarına göre daha fazla olacaktır.
48

İçeriği öğretmek için kullanılan öğretimsel yöntemler: Öğretimsel yöntemler
de bilişsel yükün oluşmasına neden olmaktadır. Öğretimsel yöntemler sonucunda
oluşan bilişsel yük, üretken ve üretken olmayan tipte olabilir. Örnek olarak;
karmaşık bir görseli metin ile tanımlamak, sesli anlatımla kıyaslandığında
öğrencinin daha fazla dışsal bilişsel yük yüklenmesine neden olacaktır.
Bilişsel Yükün Ölçülmesi
Belli bir zaman diliminde çalışan bellek tarafından kullanılan kaynaklar olarak açıklanan
bilişsel yük içsel süreçlerle ilgilidir. Gözlenemeyen yapılarla ilgili olan bilişsel yükün daha
çok dolaylı yöntemlerle ölçüldüğü görülmektedir (Brünken, Plass ve Leutner, 2007; Kılıç,
2007).
Bilişsel yükü ölçmede kullanılan farklı yöntemler iki boyut altında sınıflandırılmaktadır
(Brünken vd., 2007). Bu boyutlar;

Nesnel (öznel veya nesnel)

Nedensel ilişki (dolaylı ve dolaysız)
Ölçmenin nesnellik boyutu, yöntemin öznel veya nesnel olup olmadığını tanımlamaktadır.
Yöntemin öznelliği kişisel raporlamayı; nesnelliği ise davranış, psikolojik şartlar veya
performans ile ilgili nesnel ölçümleri kapsamaktadır. Ölçmenin nedensel ilişki boyutu ise
gözlenen olgusal ilişkileri ve ilginin gerçek niteliğini ölçme esnasında kullanılan dolaylı ve
dolaysız ölçmeleri kapsamaktadır. Bilişsel yük ölçme yöntemleri, Tablo 4’te sunulmuştur.
Tablo 4. Bilişsel Yük Ölçme Yöntemlerinin Sınıflandırılması
Nedensel İlişki
Nesnellik
Öznel
Dolaysız (Doğrudan) Ölçüm
Dolaylı Ölçüm
Öznel zihinsel çaba ölçümü
Öznel stres seviyesi ölçümü
Materyal zorluk derecesi ölçümleri
Psikolojik ölçümler
Beyin aktivite ölçümü
Davranış Ölçümleri
İkiz görev performans ölçümleri
Nesnel
Brünken, Plass ve Leutner, 2007
ÖğrenmeKaynak:
ürünleri ölçümleri
49
Dolaylı öznel ölçeklerde, bireyin kendi bilişsel süreçlerini göz önünde bulundurması,
öğrenme sürecinde harcadığı çabanın ne kadar olduğunu yanıtlaması beklenmektedir.
Genellikle bu konu ile ilgili geliştirilmiş likert tipi ölçekler kullanılmaktadır.
Derecelendirme ölçeği kullanılan bu teknikler, öğrencilerin kendi bilişsel süreçlerini
inceleyebilecekleri ve harcadıkları zihinsel çabayı belirleyebilecekleri varsayımına
dayanmaktadır (Brünken vd., 2003).
Dolaysız öznel ölçekler ise öğrenme materyalinin zorluğu ile bilişsel yük arasındaki
ilişkiye vurgu yapmaktadır. Bu amaçla stres testleri kullanılmaktadır. Öğrencinin stres
düzeyleri, materyali öğrenirken harcadıkları bilişsel yük seviyesini tanımlamak için
kullanılmaktadır.
Dolaylı nesnel ölçümlere performansa dayalı ürünlerin (çıktı) ölçümü ve dolaysız nesnel
ölçümlere de tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme vb. nöron görüntüleme
teknikleri verilebilir.
İkiz görev performans ölçüm teknikleri uygulanırken iki ölçüm yapılmaktadır. Bunlardan
ilki görev performansına dayalı olarak birinci görevin ölçümü ve ikincisi ise birinci görev
ile birlikte başarılan başka bir göreve dayalı olan ikinci görevin ölçülmesidir. Bu süreçte
ikinci görevdeki performansın, birinci görev tarafından yüklenen bilişsel yükün seviyesini
yansıtması amaçlanmaktadır. İkili görev yönteminde, öğrenenler birinci görevi yerine
getirirken aynı zamanda ikinci görev öğrenene verilerek ölçüm gerçekleştirilir.
Bu araştırmada da bilişsel yükün ölçülmesinde Paas ve Van Merrienboer (1993) tarafından
geliştirilen ve Türkçe’ye uyarlama çalışmaları Kılıç ve Karadeniz (2005) tarafından
yapılan 9’lu değerlendirme ölçeği (Subjective Rating Scale) kullanılmıştır.
İlgili Araştırmalar
Bu bölümde araştırmanın konusu ile ilgili 2000 yılından sonra yurt içi ve yurt dışında
yapılan araştırmalara yer verilmiştir. Bu araştırmalarda genellikle öğrencilerin ders çalışma
ve öğrenme stratejilerini kullanma durumlarının incelendiği ya da ders çalışma ve öğrenme
stratejilerinin çeşitli değişkenler (başarı, tutum, öğrenme stilleri, hatırda tutma düzeyleri,
öğrenmenin kalıcılığı vb.) üzerindeki etkisinin betimlendiği görülmektedir. Araştırmalar
50
kullanılan yöntem, elde edilen bulgu ve sonuçlar açısından benzer özellikler göz önüne
alınarak gruplanmıştır.
Ders Çalışma ve Öğrenme Stratejileri ile ilgili Araştırmalar
Bu bölümde önce araştırma modeli içerisinde ders çalışma ve öğrenme stratejilerinin
öğretimini içermeyen ancak strateji kullanımını farklı değişkenler açısından inceleyen
çalışmalardan bahsedilmiştir. Daha sonra ders çalışma ve öğrenme stratejilerinin
öğretiminin farklı değişkenler üzerindeki etkisini inceleyen çalışmalar özetlenmiştir.
Ders çalışma ve öğrenme stratejilerinin öğretimini içermeyen çalışmalar:
Aşağıda uygulandığı yıllar göz önüne alınarak sunulan çalışmaların yöntem bölümleri
incelendiğinde, uygulama süresince ders çalışma ve öğrenme stratejilerinin öğretimine yer
verilmediği görülmektedir. Ayrıca, öğrencilerin kullandıkları stratejileri belirlemek için
veri toplama aracı olarak anketlerin kullanıldığı görülmüştür. Bu çalışmalarda olduğu gibi
öğrencilerin kullandıkları stratejilerin anketler sonucunda belirlenmesi, anketlerin olumsuz
yanları düşünüldüğünde güvenilirlik açısından sorun oluşturabilecektir. Strateji öğretimi
sonunda farkındalığı artmış öğrenciler tarafından uygulanan strateji etkinliklerinin neler
olduğunun nitel yöntemler (içerik analizi, betimsel analiz vb.) ile belirlenmesinin daha
uygun çözüm olacağı değerlendirilmektedir.
Yöntem olarak ders çalışma ve öğrenme stratejisi öğretimi içermeyen çalışmalardan biri
Özer (2002) tarafından gerçekleştirilmiştir. Özer (2002) çalışmasında, ilköğretim okulları
ve liselerin eğitim programlarında öğrenme stratejilerinin öğretimine yeterince yer verilip
verilmediğini araştırmıştır. Çalışma, 2001-2002 öğretim yılında Eskişehir’deki okullarda
görev yapan 349 öğretmenin anket yoluyla görüşleri alınarak gerçekleştirilmiştir. Çalışma
sonunda;

İlköğretim
okulları
ile
liselerin
eğitim
programlarında
öğrenme
stratejilerinin öğretimine az yer verildiği,

Öğretmenlerin okullarda öğrencilere öğrenme stratejilerini öğretmenin
yararlı ya da gerekli olacağını düşündükleri,

Öğretmenlerin öğrenme stratejilerini etkili biçimde öğretebilecek yeterliliğe
sahip olmadıkları sonuçlarına ulaşılmıştır.
51
Farklı bir çalışmada, Ateş (2005) ilköğretim öğrencilerinin Sosyal Bilgiler dersine yönelik
tutumları ile bu derste kullandıkları öğrenme stratejileri arasındaki ilişkiyi incelemiştir.
İlköğretim okulundan uygulamaya katılan 500 öğrenci ile yürütülen çalışmanın verileri
“Sosyal Bilgiler Tutum Ölçeği” ve “Sosyal Bilgiler Öğrenme Stratejileri Ölçeği” ile
toplanmıştır. Çalışma sonucunda, etkili öğrenme stratejileri kullanan öğrencilerin sosyal
bilgiler dersine yönelik daha olumlu tutuma sahip oldukları saptanmıştır.
Başka bir çalışmada, Gülümbay (2005) yükseköğretimde Web’e dayalı ve yüzyüze ders
alan öğrencilerin öğrenme stratejilerini, bilgisayar kaygılarını ve başarı durumlarını
karşılaştırmıştır. Çalışma sonuçlarına göre, Web’e dayalı ve yüzyüze öğretim yapılan
gruplarda yer alan öğrencilerin bilgisayar kaygı ölçeğine göre düzeltilmiş bilişsel ve
üstbilişsel öğrenme stratejileri ortalama puanları arasında anlamlı bir farklılık
bulunmamıştır.
Diğer bir çalışmada, Özkal ve Çetingöz (2006) ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin
Sosyal Bilgiler dersini öğrenirken kullandıkları stratejileri akademik başarı, derse yönelik
tutum ve cinsiyet değişkenine göre incelemişlerdir. Çalışmada strateji öğretimi
yapılmamıştır. Çalışma, İzmir ilinde seçilen ve ilköğretim okullarının altıncı, yedinci ve
sekizinci sınıfında öğrenim gören 682 öğrenci ile gerçekleştirmiştir. Çalışmada
öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejilerini belirlemek üzere “Öğrenme Stratejileri
Ölçeği” kullanılmıştır. Çalışma sonunda strateji kullanımının öğrencilerin derse yönelik
tutum, başarı düzeyi ve cinsiyetten etkilendiği, sosyal bilgiler dersine yönelik olumlu
tutumlara sahip olan öğrencilerin daha çok öğrenme stratejisi kullandıkları ve sosyal
bilgiler dersinde başarılı öğrencilerin daha fazla strateji kullandıkları sonuçlarına
ulaşılmıştır.
Başka bir çalışmada, Uslan (2006) üniversite hazırlık sınıfı öğrencilerinin öğrenme
stratejilerini kullanmalarının İngilizce dilbilgisi başarısı üzerindeki etkisini araştırmıştır.
Çalışma, Dokuz Eylül Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu hazırlık programında
2005-2006 öğretim yılında öğrenim gören toplam 596 öğrenci ile yürütmüştür. Çalışma
verileri “Dilbilgisi Öğrenme Stratejileri Ölçeği” ve “Dilbilgisi Testi” ile toplanmıştır. Elde
edilen bulgulara göre öğrencilerin en fazla kullandıkları stratejilerin sosyal-duyuşsal
stratejiler olduğu belirlenmiştir. Sosyal-duyuşsal stratejileri sırasıyla açık kapatma,
karşılaştırma ve bilişsel stratejiler izlemektedir. Cinsiyet değişkeni açısından kız
öğrencilerin erkeklerden daha fazla strateji kullandıkları bulunmuştur. Lisans ve yüksek
lisans öğrencilerinin strateji kullanımları incelendiğinde ise yüksek lisans öğrencilerinin
52
lisans öğrencilerinden daha fazla strateji kullandıkları bulunmuştur. Devam edecekleri
bölüm temelinde öğrenim görülen dilin Türkçe ya da İngilizce olmasına göre öğrencilerin
strateji kullanımları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Başarılarına göre alt ve üst
gruptaki öğrencilerin strateji kullanımlarına bakıldığında ise üst gruptaki öğrencilerin alt
gruptaki öğrencilerden daha fazla strateji kullandıkları görülmüştür. Diğer bir bulgu da
toplam strateji kullanımı ve açık kapatma stratejileri kullanımı ile başarı arasında anlamlı
bir ilişkinin olmasıdır. Bilişsel, sosyal-duyuşsal ve karşılaştırma stratejileri kullanımı ile
başarı arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.
Benzer bir çalışmada, Taşdemir ve Tay (2007) Fen Bilgisi öğretiminde öğrencilerin
öğrenme stratejilerini kullanmalarının akademik başarıları üzerine etkisini incelemişlerdir.
Çalışma, sınıf öğretmenliği 3. sınıfta öğrenim gören 300 öğrencinin katılımıyla
gerçekleştirilmiştir. Öğretim etkinliklerinin gerçekleştirileceği ders olarak, “Fen Bilgisi
Öğretimi I Dersi” seçilmiş ve 3 hafta boyunca uygulama yapılmıştır. Verilerin toplanması
amacıyla 25 çoktan seçmeli sorudan oluşan bir ölçek geliştirilmiştir. Çalışma sonucunda,
öğrenme stratejilerinin kullanıldığı deney grubundaki öğrencilerin son test başarı
puanlarının geleneksel öğretim yöntemlerinin kullanıldığı kontrol grubundaki öğrencilerin
son test puanlarından daha yüksek olduğu belirlenmiştir.
Nijhuis, Segers ve Gijselaers (2008) tarafından yapılan çalışmada ise sezişi güçlü
öğrencilerin öğrenme stratejilerini uygulamaları ve öğrencilerin öğrenme ortamına yönelik
algıları incelenmiştir. Çalışma, üniversite 2. sınıfa devam eden 124 öğrenci ile
yürütülmüştür. Çalışma sonucunda, öğrenciler öğrenme stratejilerini sınırlı kullanan ve
değişken kullanan gruplar olarak iki grup altında sınıflanmıştır. Öğrenme stratejilerini
sınırlı kullanan grup ve değişken kullanan grup arasındaki farklılık öğrencilerin öğrenme
ortamına yönelik algılarının farklı olmasıyla ve öğrenme ortamındaki faktörlerin etkisiyle
açıklanmıştır.
Saygılı (2010) tarafından gerçekleştirilen çalışmada; öğretim teknolojileri ve materyal
destekli Fen ve Teknoloji öğretiminin, ilköğretim 5. sınıf öğrencilerinin problem çözme ve
öğrenme ve ders çalışma stratejileri ile üst düzey düşünme becerileri ve derse yönelik erişi
ve tutumları üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Öntest, sontest kontrol gruplu yarı deneysel
desene uygun olarak gerçekleştirilen bu çalışma, 56 öğrenci ile yürütülmüştür. Çalışmada
veri toplama aracı olarak; “Çocuklar İçin Problem Çözme Envanteri”, “Öğrenme ve Ders
Çalışma Strateji Envanteri”, “Fen ve Teknoloji Tutum Ölçeği” ve “Akademik Başarı Testi”
kullanılmıştır. Çalışma sonucunda uygulanan programın öğrencilerin; problem çözme
53
becerilerini, öğrenme ve ders çalışma stratejilerini, bilimsel süreç becerilerini, erişi ve
tutumlarını anlamlı düzeyde arttırmada etkili olmadığı görülmüştür.
Lynch (2010), öğrenme stratejileri ile ilgili ilişkisel bir çalışma gerçekleştirmiştir. Yapmış
olduğu çalışmada fizik bölümünde öğrenim gören öğrencilerin akademik başarıları ile
öğrenme güdüsü ve kullanmış oldukları öğrenme stratejileri arasındaki ilişkiye
odaklanmıştır. Çalışmasında veri toplama aracı olarak MSLQ [Motivated Strategies for
Learning Questionnaire (Güdülenme ve Öğrenme Stratejileri Ölçeği)] kullanmıştır. Veri
toplama aracı toplam 76 öğrenciye (23 erkek 49 kadın) bir kez uygulanmıştır. Çalışma
bulgularına göre öğrencilerin özyeterlik algıları ile dönem sonu notları arasında yüksek
düzeyli ilişki görülmüştür. Öğrenme stratejileri açısından da benzer ilişki anlamlandırma
stratejileri ile ortaya çıkmıştır. Erkek öğrencilerin fizik dersi ile ilgili özyeterlik algıları
kadın öğrencilerden daha yüksek görülmüş bunun yanında kadın öğrencilerin daha yoğun
sınav kaygısı yaşadıkları belirlenmiştir.
Shin, Jeon ve Yang (2010) gerçekleştirdikleri çalışmalarında; tıp fakültesi öğrencilerinin
nasıl öğrendikleri ile düşük ve yüksek akademik başarı gösteren öğrencilerin öğrenme
stratejilerinde bir farklılık olup olmadığına yönelik model desenlemişlerdir. Çalışmada,
ölçme aracı olarak yükseköğretimde öğrenme stratejileri ölçeğinden LIST [Learning
Strategies in Higher Education Inventory (Yüksek Öğretim İçin Öğrenme Stratejileri
Envanteri)] yararlanılmıştır. Ölçme aracında yer alan öğrenme stratejileri; düzenleme,
anlamlandırma, eleştirel düşünme, anlamayı izleme, zaman ve emek yönetimi ile dikkat
toplamadır. Çalışma sürecinde ölçme aracı 58 öğrenci ve 53 mezuna uygulanmıştır.
Çalışmama bulgularına göre; yüksek akademik başarı gösteren öğrencilerin düşük akademi
başarı gösteren öğrencilerden ve mezunların da halen öğrenci olanlardan daha çok
öğrenme
stratejisi
kullandıkları
görülmüştür.
Mezunların
özellikle
örgütleme,
anlamlandırma, eleştirel düşünme ve zaman yönetimi stratejilerine öğrencilerden daha çok
başvurdukları ortaya çıkmıştır.
Yılmaz (2011) ise ilköğretim öğrencilerinin kullandıkları öğrenme stratejilerini öğrenme
stilleri ve bazı değişkenler açısından incelemiştir. Çalışmada ilişkisel tarama yöntemi
kullanılmıştır. Çalışmaya belirlenen ilköğretim okullarının altıncı, yedinci ve sekizinci
sınıf öğrencilerinden 296 kişi katılmıştır. Çalışma sonucunda aşağıdaki sonuçlara
ulaşılmıştır: Öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejileri öğrenme stiline göre; dikkat,
kısa süreli bellekte depolama, anlamlandırma, geri getirme stratejilerinde anlamlı farklılık
gösterirken, güdüleme ve yürütücü biliş stratejilerinde anlamlı farklılık göstermemektedir.
54
Dikkat, kısa süreli bellek, anlamlandırma stratejilerini, öğrenme stili ayrıştıran grubunda
olan öğrenciler özümseyen öğrencilere göre daha fazla kullanmaktadırlar. Geri getirme
stratejisinde ise, öğrenme stili ayrıştıran grubunda olan öğrenciler öğrenme stili değiştiren
grubunda olan öğrencilere göre daha fazla kullanmaktadırlar. Öğrencilerin kullandıkları
tüm öğrenme stratejileri ile yansıtıcı gözlem öğrenme biçimleri düzeyleri arasında negatif
yönlü anlamlı bir ilişki gözlemlenmiştir. Öğrenirken yansıtıcı gözlem biçimini daha fazla
kullanan öğrenciler öğrenme stratejilerini çok fazla kullanmadıkları söylenebilir.
Öğrencilerin somut yaşantı öğrenme biçimi düzeyleri ile güdüleme stratejilerini kullanma
düzeyleri arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişki gözlemlenmiştir. Öğrencilerin dikkat,
kısa süreli bellekte depolama, anlamlandırma, geri getirme stratejileri düzeyleri ile soyut
kavramsallaştırma öğrenme biçimini kullanma düzeyleri arasında pozitif yönlü anlamlı bir
ilişki vardır. Öğrencilerin güdüleme öğrenme stratejileri ile aktif yaşantı öğrenme biçimini
kullanım düzeyi arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki vardır. Öğrencilerin kullandıkları
öğrenme stratejileri, öğrenim gördükleri sınıf değişkenine göre anlamlı bir farklılık
göstermektedir. Bu farklılık, dikkat, kısa süreli bellekte depolama, anlamlandırma, geri
getirme, güdüleme ve yürütücü biliş stratejilerinde gözlenmiştir. 6. sınıf öğrencileri tüm
stratejileri, hem 7. sınıf öğrencilerinden hem de 8. sınıf öğrencilerinden anlamlı bir şekilde
daha fazla kullanmaktadırlar. Cinsiyet değişkenine göre, kız öğrenciler dikkat, geri getirme
ve güdüleme stratejilerini erkek öğrencilere göre anlamlı bir şekilde daha fazla düzeyde
kullanmaktadırlar. Diğer stratejiler olan kısa süreli bellekte depolama, anlamlandırma ve
yürütücü biliş stratejilerinde cinsiyet değişkenine anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir.
İspir, Polat ve Saygı (2011) tarafından üstün başarılı öğrencilerin öz düzenleyici öğrenme
stratejilerinin neler olduğu, matematiğe karşı güdüleri ve düşünme stilleri belirlenerek bu
değişkenler karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Bu amaç doğrultusunda veri toplama
araçları olarak Türkiye genelinde uygulanan ve özel bir sınavla seçilen 63 üstün başarılı
ortaöğretim öğrencisine “Öğrenmede Öz-düzenleme Yetkinlik Algısı Ölçeği”, “Problem
Çözerken Bütüncül ve Analitik Düşünme Ölçeği” ve matematiğe karşı güdülerini
belirlemek için bilgi formu uygulanmıştır. Çalışma sonuçlarına göre çalışma grubunda yer
alan üstün başarılı öğrencilerin en çok bilişsel düzenleme stratejilerini kullandıkları ortaya
çıkmıştır. Bununla beraber matematiğe karşı güdülerini en çok artıran etmenlerin içsel
etmenler olduğu görülmüştür. Düşünme stilleri açısından da öğrencilerin sadece analitik
veya bütüncül düşünme stillerini değil ortada bir dağılım gösterdikleri görülmüştür. Bunun
55
yanında öğrencilerin düşünme stilleri ile özdüzenleme becerileri arasında da anlamlı bir
ilişki bulunamamıştır.
Ilgaz (2011) tarafından gerçekleştirilen çalışmada, cinsiyet ve sınıf düzeyine göre
ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin Fen ve Teknoloji Dersinde kullandıkları özdüzenlemeli öğrenme stratejileri ile bu dersteki öz-yeterlik ve özerklik algıları incelenmiş,
bu değişkenlerin dersteki başarıyı tahmin ettikleri model belirlenmeye çalışılmıştır. Tarama
modelindeki bu çalışma 1286 ilköğretim öğrencisinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir.
Çalışma verileri, araştırmacı tarafından geliştirilen “Fen ve Teknoloji Dersi ÖzDüzenlemeli Öğrenme Stratejileri Ölçeği”, “Fen ve Teknoloji Dersi Öz-Yeterlik Algısı
Ölçeği” ve “Fen ve Teknoloji Dersi Özerklik Algısı Ölçeği” ile toplanmıştır. Ayrıca
öğrencilerin başarı durumlarının göstergesi olarak birinci dönem Fen ve Teknoloji Dersi
karne notları kullanılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre öğrenciler, bilişsel öğrenme
stratejilerinden en çok örgütleme stratejilerini, en az grafik örgütleyici stratejileri; kaynak
yönetim stratejilerinde en çok yardım arama stratejilerini, en az zaman yönetim
stratejilerini kullanmaktadırlar. Öğrencilerin öz-yeterlik ve özerklik algılarının ise hem alt
boyutlarda hem de genelde yüksek düzeyde olduğu belirlenmiştir. Çalışmanın tüm
değişkenleri cinsiyete göre incelendiğinde grafik örgütleyici stratejiler ve kaynak yönetim
stratejileri hariç tüm ölçeklerin genelinde ve alt boyutlarında kızlar lehine anlamlı farklar
bulunmuştur. Bu değişkenlerin sınıf düzeyine göre durumları incelendiğinde, sınıf seviyesi
arttıkça strateji kullanımı, öz-yeterlik ve özerklik algılarında anlamlı bir azalma olduğu
belirlenmiştir.
Ders çalışma ve öğrenme stratejilerinin öğretimini içeren çalışmalar: Aşağıda
uygulandığı yıllar göz önüne alınarak sunulan çalışmalar yöntem olarak, ders çalışma ve
öğrenme stratejisi temelli çevrimiçi etkinliklerin, başarı, kalıcılık ve bilişsel yüklenme
açısından etkisini belirlemeyi amaçlayan bu araştırma ile benzerlik göstermektedirler. Bu
çalışmalarda da farklı ortamlarda strateji öğretimi yapılmış, öğretim sonunda uygulanan
öğretim yönteminin etkililiği başarı, kalıcılık, hatırda tutma düzeyi vb. değişkenler
açısından araştırılmıştır. Ancak, strateji öğretimi için e-öğrenme ortamları yerine daha çok
geleneksel ortamlar kullanılmıştır. İncelenen çalışmalar strateji öğretiminde kullanılan
ortamlar göz önüne alındığında, e-öğrenme ortamlarından farklılık göstermektedirler.
Bu alanda yapılan ilk çalışmanın Yıldız (2003) tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir.
Bu çalışmada; ilköğretim 5. sınıf Fen Bilgisi dersinde öğrencilere kazandırılan öğrenme
stratejilerinin öğrencilerin akademik başarıları ve hatırda tutma düzeyleri üzerindeki
56
etkileri incelenmiştir. Deneme modellerinden ön test-son test kontrol gruplu modele göre
düzenlenen çalışma, 44 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Deney grubundaki öğrencilere
öğrenme stratejileri öğretimi yapılmıştır. Çalışma sonunda akademik başarı ve hatırda
tutma açısından deney grubu lehine anlamlı bir fark bulunmuştur.
Chularut ve DeBacker (2004) gerçekleştirdikleri çalışmada, kavram haritası eğitiminin;
başarı, öz düzenleme ve öz yeterlilik üzerindeki etkisini incelemişlerdir. Deneysel desende
gerçekleştirilen araştırma 79 öğrenci ile yürütülmüştür. Deney grubunda kavram
haritalarıyla öğretim yapılmıştır. Çalışma sonunda ders içeriğini kavram haritaları ile
öğrenen öğrencilerin akademik başarı, öz düzenleme ve öz yeterlik düzeyleri kontrol
grubundaki öğrencilere göre daha yüksek bulunmuştur.
Strateji
öğretimi
yapılan
çalışmalardan
bir
diğeri
Belet
(2006)
tarafından
gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada; öğrenciler tarafından uygulanan öğrenme stratejilerinin;
okuduğunu anlama ve yazma becerileri ile Türkçe dersine olan tutumlara etkisi
incelenmiştir. Çalışma deney grubunda 22, kontrol grubunda 21 olmak üzere toplam 43
ilköğretim 5. sınıf öğrenci ile yürütülmüştür. Deney grubundaki öğrencilere not alma,
özetleme ve kavram haritaları stratejilerinin öğretimi yapılmıştır. Çalışma sonunda;
öğrenme stratejileri kullanımının öğrencilerin okuduğunu anlama ve yazma becerilerini
geliştirdiği, öğrencilerin Türkçe dersine ilişkin olumlu tutumlar geliştirmesinde etkili
olduğu belirlenmiştir.
Strateji öğretimi yapılan çalışmalardan bir diğeri ise Tunçer ve Güven (2007) tarafından
gerçekleştirilmiştir. Öntest-sontest kontrol gruplu modele göre desenlenen ve ilköğretim
okulu 5. Sınıf öğrencileri ile gerçekleştirilen çalışmada, belirlenen ünite etkinlikleri
öğrenme stratejileri kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Öğretimi yapılan stratejiler; not alma,
satır altı çizme ve bilgi haritası oluşturmadır. Çalışmada ünite başarı testi ve sosyal bilgiler
tutum ölçeği olmak üzere iki farklı veri toplama aracı kullanılmıştır. Veri toplama araçları
deneysel işlem öncesinde ve deneysel işlem sonrasında grupların tümüne uygulanmıştır.
Başarı testi, izleme çalışması kapsamında da kullanılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre;
öğrenme stratejilerinin kullanıldığı deney grubundaki öğrenciler ile normal öğretim
programının uygulandığı kontrol grubundaki öğrencilerin akademik başarıları ve hatırda
tutma düzeyleri arasında deney grubu lehine anlamlı bir farklılık oluşmuştur. Ancak, deney
grubundaki öğrenciler ile öğretim programının uygulandığı kontrol grubundaki
öğrencilerin derse ilişkin tutumları arasında anlamlı bir farklılığın oluşmadığı
57
gözlemlenmiştir. Sonuç olarak öğrenme stratejilerinin ilköğretim düzeyinde öğretimi etkili
sonuçlar vermiştir.
Benzer bir çalışmada Dikbaş (2008), ilköğretim 5. sınıf Sosyal Bilgiler dersinde öğrenme
stratejileri öğretiminin ve bu stratejilerin ders esnasında kullanımın öğrencilerin akademik
başarılarına, tutumlarına ve kalıcılığa etkisini araştırmıştır. Öntest-sontest kontrol gruplu
deneysel desene göre tasarlanan çalışma, 109 öğrenci ile yürütülmüştür. Deneysel işlem
olarak öğrenme stratejileri öğretimi yapılmış ve ünitelerin öğretiminde öğrenme
stratejilerinin kullanımı için ortam oluşturulmuştur. Çalışma sonunda öğrenme stratejileri
öğretiminin öğrencilerin öğrenme stratejilerini kullanma düzeylerini, akademik başarılarını
artırdığı ve derse yönelik tutumlarına olumlu katkı sağladığı belirlenirken, öğrenilenlerin
kalıcılığında anlamlı bir fark yaratmadığı ortaya çıkmıştır.
Strateji
öğretimi
yapılan
çalışmalardan
bir
diğeri
Cebesoy (2009)
tarafından
gerçekleştirilmiştir. Fen eğitiminde anlamlandırma ve örgütleme stratejileri kullanımının
öğrencilerin akademik başarılarına, Fen ve Teknoloji dersine yönelik tutumlarına ve
kavram öğrenmelerine olan etkisinin araştırıldığı çalışma, öntest-sontest kontrol gruplu
model kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya 2 deney ve 1 kontrol grubunu oluşturan
120 ilköğretim 6. sınıf öğrencisi katılmıştır. Birinci deney grubunda anlamlandırma
stratejilerine dayalı etkinliklere göre hazırlanan öğretim planı, ikinci deney grubunda
örgütleme stratejilerine dayalı etkinliklere göre hazırlanan öğretim planı uygulanırken
kontrol grubunda ise Fen ve Teknoloji programı doğrultusunda hazırlanan öğretim planı
uygulanmıştır. Çalışma bulgularına göre anlamlandırma stratejilerinin kullanıldığı birinci
deney grubu ve örgütleme stratejilerinin kullanıldığı ikinci deney grubu öğrencilerinin
akademik başarıları, kontrol grubuna göre daha yüksek ve anlamlı bulunmuştur. Ancak,
deney gruplarını kendi aralarında karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark
bulunamamıştır. Deney ve kontrol grupları arasında fen ve teknoloji dersine yönelik tutum
açısından anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Kavram öğrenmede ise örgütleme
stratejilerinin kullanıldığı deney grubu ile kontrol grubunda yer alan öğrenciler arasında
anlamlı bir farklılık görülmüştür. Sonuç olarak öğrenme stratejilerine öğrenme-öğretme
sürecinde yer verilmesi kavramların daha kalıcı hale getirilmesinde önemli katkılar
sağlamaktadır.
Chalmers ve Fuller (2009) gerçekleştirdikleri çalışmalarında; üniversite öğrencilerine
uygulanan öğrenme stratejileri öğretiminin etkilerini araştırmışlardır. Bu amaçla uygulanan
bir programın etkililiğini incelemişlerdir. Bu program düzenli olarak derslerde içerikle
58
birlikte yapılan strateji öğretimi şeklindedir. Araştırmalarının temelinde yatan ana
düşüncelerini; çoğu öğrenci üniversitelerden sınırlı bir öğrenme stratejisi birikimi ile
mezun oldukları ve sınırlı olan bu bilginin öğrencilerin yaşam boyu öğrenmeleri için
yeterli olmadığı görüşü oluşturmaktadır. Bu nedenle üniversiteler öğrencilere gerekli
öğrenme stratejilerini öğreterek onların yaşam boyu öğrenmeye hazır hale gelmelerine
yardım etmelidir. Çalışma sonunda uygulanan programın öğrencilerin öğrenme stratejileri
birikimlerini geliştirdiği ve öğrencilerin bu stratejileri etkili olarak uyguladıkları
belirlenmiştir.
Çalışkan (2010) tarafından gerçekleştirilen “Öğrenme stratejileri öğretiminin yürütücü biliş
bilgisine, yürütücü biliş becerilerini kullanmaya ve başarıya etkisi” isimli çalışmada;
öğrenme stratejileri öğretiminin yürütücü biliş bilgisine, yürütücü biliş becerilerini
kullanmaya ve başarıya etkisi araştırılmıştır. Çalışma, öntest-sontest kontrol gruplu
deneme modeline göre ilköğretim okulu 6. sınıf öğrencileri ile gerçekleştirilmiştir. Deney
grubunda 21, kontrol grubunda 21 öğrenci olmak üzere, toplam 42 öğrenci çalışma
grubunda yer almıştır. Çalışma öncesi gruplar; “Öğrenme Stratejileri Belirleme Ölçeği”,
“Türkçe Dersi Yürütücü Biliş Bilgisi Görüşme Formu” ve “Türkçe Dersi Başarı Testi” ön
test sonuçları dikkate alınarak eşitlenmiştir. Çalışma sonucunda;

Uygulanan öğrenme stratejileri öğretiminin öğrencilerin öğrenme stratejileri
farkındalıklarını ve öğrencilerin yürütücü biliş bilgilerini artırdığı,

Öğrenme stratejilerinin öğretiminin öğrencilerin yürütücü biliş becerilerini
kullanmada etkili olduğu,

Yürütücü biliş becerilerinin kullanılmasının başarıyı artırdığı
sonuçlarına ulaşılmıştır.
Demir ve Doğanay (2010) tarafından gerçekleştirilen çalışmada, bilişsel koçluğa dayalı
bilişsel farkındalık stratejileri temelli öğretimin, bilişsel farkındalık becerilerine ve
kalıcılığa etkisini incelenmiştir. Çalışma ilköğretim 6. sınıf öğrencileri üzerinde
yürütülmüştür. Deney grubunda
bilişsel
koçluk
yöntemiyle
bilişsel
farkındalık
becerilerinin kazandırılmasına yönelik öğretim yapılmıştır. Çalışmadan elde edilen
bulgulara
göre, bilişsel
farkındalık ölçeğinin son testinde
kendini
denetleme,
değerlendirme, farkında olma ve bilişsel stratejiler boyutlarında deney grubu lehine
anlamlı farklılık bulunmuştur. Kalıcılık puanları açısından ise farkında olma boyutunda
deney grubu lehine anlamlı farklılık bulunurken, bilişsel stratejiler ve değerlendirme
59
boyutlarında deney grubu lehine anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Buna karşın ikinci
kontrol grubu kendini denetleme boyutunda kalıcılık testinde anlamlı farklılaşma
göstermiştir.
Aydın (2010), yükseköğretimde Türkçe eğitimi bölümü öğrencilerinin dinledikleri
metinleri anlama ve hatırlamaları üzerinde zihin haritalama not alma tekniği ile klasik not
alma teknikleri arasında bir farkın olup olmadığını belirleyebilmek amacıyla bir çalışma
yürütmüştür. Bu amaç doğrultusunda araştırmanın çalışma grubunu, Atatürk Üniversitesi
Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümünde öğrenim gören 77
öğrenci oluşturmuştur. Çalışmada ön test-son test ölçümlerine dayalı kontrol gruplu
deneysel desen kullanılmıştır. Dört haftalık bir süreci içeren araştırmada, deney grubuna
zihin haritalama not alma tekniği, kontrol grubuna ise klasik not alma teknikleri ile ilgili
strateji eğitimi verilmiştir. Uygulamadan 4 hafta sonra ise kalıcılık testi yapılmıştır.
Çalışma sonuçlarına göre; Türkçe eğitimi bölümünde öğrenim gören öğrencilerin
dinledikleri metni zihin haritalama tekniği ve klasik not alma tekniğiyle not almaları
dinleme-anlama başarılarını önemli ölçüde artırdığı görülmüştür. Ancak, bu artış zihin
haritalama tekniğinin kullanıldığı grupta daha yüksek olmuştur. Dinlenen metnin
kalıcılığında zihin haritalama tekniğini kullanan grup klasik not alma tekniğiyle not
almaları dinleme-anlama başarılarını önemli ölçüde artırdığı görülmüştür. Ancak, bu artış
zihin haritalama tekniğinin kullanıldığı grupta daha yüksek olmuştur. Dinlenen metnin
kalıcılığında zihin haritalama tekniğini kullanan grup klasik not alma tekniklerini kullanan
gruba göre çok daha başarılı olmuştur. Sonuç olarak yükseköğretimde gerçekleştirilen not
alma tekniğinin anlama, kalıcılık ve tutumlar üzerinde olumlu etkilerinin olduğu
görülmüştür.
Özyılmaz ve Alcı (2011) tarafından ise ilköğretim 7. sınıf öğrencilerine okuduğunu anlama
stratejilerinin öğretimi gerçekleştirilmiştir. Okuduğunu anlama stratejilerinden; tahmin
etme, soru sorma, özet çıkarma, netleştirme, zihinde canlandırma, bağ kurma ve ne
biliyorum-ne öğrenmek istiyorum-ne öğrendim stratejilerinin okuduğunu anlama başarısı
üzerindeki etkileri incelenmiştir. Ön test-son test kontrollü desen kullanılarak yapılan
çalışmaya 69 öğrenci katılmıştır. Öğrencilerin anlama başarısının tespiti için ön test ve son
test olarak, Temizkan (2007) tarafından geliştirilen “Bilgilendirici Metinler Okuduğunu
Anlama Ölçeği” kullanılmıştır. Veri toplama araçları katılımcılara deneysel işlemin
öncesinde ve sonrasında uygulanmıştır. Çalışma sonuçlarına göre okuduğunu anlama
60
becerilerinin öğretimi deney ve kontrol gruplarında okuduğunu anlama becerileri açısından
anlamlı bir farklılık yaratmamıştır.
Vural (2012) ise çalışmasını; öğretmen adaylarıyla gerçekleştirilen öğrenme stratejileri
öğretiminin adayların kullanmış oldukları öğrenme stratejileri üzerindeki etkilerini ve
stratejilerin öğretiminde kullanılan öğretim yaklaşımının etkisini belirleyebilmek amacıyla
gerçekleştirmiştir. Çalışmada, nicel ve nitel araştırma yöntemlerinin birlikte kullanıldığı
karma yöntem kullanılmıştır. Çalışmanın nicel boyutunda öntest-sontest kontrol gruplu
deneysel desen oluşturulmuş, bu amaçla 2 deney ve 1 kontrol grubundan yararlanılmıştır.
Gruplardan birine öğrenme stratejilerinin öğretimi doğrudan, diğerine ise dolaylı strateji
öğretim yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Kontrol grubunda ise herhangi bir
deneysel işlem uygulanmamıştır. Sonuç olarak doğrudan ve dolaylı öğretim yollarıyla
gerçekleştirilen öğrenme stratejileri öğretimi öğretmen adaylarının öğrenme stratejilerine
yönelik farkındalıklarının artmasını, kimi adayların farklı bilişsel ve kaynak yönetimi
stratejileri kullanmalarını sağlamış fakat deney gruplarında yer alan öğretmen adaylarının
kullanmış oldukları öğrenme stratejilerini etkileyebilecek nitelikte sonuçlar ortaya
koymamıştır.
E-öğrenme Stratejileri ile ilgili Araştırmalar
Bu bölümde, ders çalışma ve öğrenme stratejilerinin öğretimini bilgisayar destekli
ortamlarda gerçekleştiren ve strateji öğretimini farklı değişkenler açısından betimleyen
çalışmalar özetlenmiştir. Aşağıda uygulandığı yıllar göz önüne alınarak sunulan
çalışmalarda ortak olan noktalar ele alındığında son zamanlarda özellikle öğrenme
stratejilerinin öğretiminde farklı e-öğrenme uygulamalarının tercih edilmeye başladığı
görülmektedir. Ülkemizde yapılan çalışmalar göz önüne alındığında, öğrenme stratejileri
uygulamaları olarak daha çok kavram haritalarının kullanıldığı ve çalışmaların kavram
haritalarının bilgisayar destekli olarak öğretimine odaklandığı görülmektedir.
Altın (2002) tarafından gerçekleştirilen çalışmada, kavram haritaları yönteminin ve
bilgisayar destekli deney yönteminin sınıflarda ayrı ayrı ve bir arada kullanılmasının
öğrencilerin akademik başarısına, kavram öğrenmelerine ve hatırlama düzeyine etkisini
araştırılmıştır. Çalışma sonucunda, geleneksel yöneteme göre ders işleyen kontrol grubu ile
bilgisayar destekli deney yöntemini kavram haritalarıyla birleştirilerek ders işleyen deney
61
grubunun başarıları ve hatırlama düzeyleri arasında deney grubu lehine anlamlı bir farklılık
bulunmuştur.
Baki ve Mandacı (2004), 60 sınıf öğretmeni adayıyla küme konusu üzerine yaptıkları
çalışmada
Inspiration yazılımını
kullanmışlardır.
Çalışma
sonucunda
Inspiration
yazılımının; beyin fırtınası, planlama, organize etme, taslak çıkarma, ön hazırlık, şekil
çizme, kavram haritası oluşturma ve Web ortamına geçiş için uygun araçlara sahip olduğu
düşünülmüştür. Çalışma sonucuna göre, Inspiration yazılımı, kavram haritası oluşturmada
oldukça başarılı bir araç olmasının yanı sıra, yaratıcılığı geliştirme açısından hem yeni
başlayanlar hem de uzman kullanıcılar için pek çok kolaylık içermektedir.
Aykanat, Doğru ve Kalender (2005), “Bilgisayar destekli kavram haritaları yöntemiyle fen
öğretiminin öğrenci başarısına etkisi” isimli çalışmalarında bilgisayar destekli kavram
haritaları ile eğitim gören deney grubu ve geleneksel öğretim metodu ile eğitim gören
kontrol grubu öğrencilerinin, başarı sontest puanları ortalamaları arasında anlamlı bir
farklılık bulmuştur. Bu çalışmada, bilgisayar destekli kavram haritası yönteminin öğrenci
başarısını artırdığı ve kalıcılığı olumlu yönde etkilediği sonucuna ulaşmıştır.
Yavuz (2005) gerçekleştirdiği çalışmasında; gösteri ve bilgisayar destekli kavram
haritalarıyla desteklenen kavramsal değişim metodunun ilköğretim 7. sınıf öğrencilerinin
madde konusunu anlamalarına etkisini geleneksel yöntem ile karşılaştırmıştır. Kontrol ve
deney olmak üzere 2 grup rastgele belirlenmiş. Kontrol grubunda geleneksel yönteme
dayalı anlatım, tartışma ve geleneksel yöntemle hazırlanmış deneyler kullanılırken, deney
grubunda kavramsal değişim yöntemi gösteri deneyleri ve bilgisayar destekli kavram
haritaları ile desteklenmiştir. Sonuçlar gösteri deneyleri ve bilgisayar destekli kavram
haritalarıyla pekiştirilen kavramsal değişim metodunun öğrencilerin madde kavramlarını
anlamalarında daha etkili olduğunu ve Fen Bilgisi dersine karşı daha olumlu tutuma yol
açtığını göstermiştir. Bilgisayar destekli kavram haritaları yöntemi ile yapılan öğretim
sonucunda kavram yanılgılarında istatistiksel olarak bir azalma olduğu tespit edilmiştir.
Altunay (2006) çalışmasında; bilgisayar ortamında hazırlanan kavram haritalarının bir
öğretim materyali olarak Fen bilgisi dersinde kullanılmasının ilköğretim öğrencilerinin
başarılarına etkisini incelemiştir. İlköğretim 6. sınıf öğrencileriyle gerçekleştirilen
çalışmada deney ve kontrol grupları rastgele oluşturulmuştur. Deney grubu bilgisayar
desteğiyle, kontrol grubu geleneksel yöntemlerle öğrenim görmüşlerdir. Çalışma
sonucunda; Fen Bilgisi dersinin anlatılmasında bilgisayar destekli kavram haritasından
62
yararlanılması, öğrencilerin başarısını, hatırlama düzeylerini, Fen Bilgisi dersine ilişkin
tutumlarını geleneksel yönteme göre anlamlı düzeyde artırmıştır.
Colorado (2006), kişisel öğrenme farklılıklarının kişinin çevrimiçi ortamda başarı düzeyi
ile ilişkisini incelemiştir. Çalışmada; çevrimiçi eğitimde öğrencilerin kişisel özeliklerinden
kullandıkları öğrenme stratejilerinin ya da kendi kendilerine öğrenmelerinin akademik
performansa olumlu yönde katkıda bulunup bulunmadığı araştırılmıştır. Çalışma 2005
yılının bahar ve yaz dönemlerinde Midwestern Üniversitesi’nde çevrimiçi eğitime kayıt
yaptıran öğrencilerle yürütülmüştür. Veri toplama aracı olarak “Öğrenme İçin Güdüleme
Stratejileri Anketi” [The Motivated Strategies for Learning Questionnaire (MSLQ)]
kullanılmıştır. Ayrıca öğrencilerin demografik özellikleriyle ilgili bilgiler de toplanmıştır.
Toplanan veriler öğrencilerin giriş özellikleri, kendi kendilerine öğrenme özellikleri ve
akademik performansları arasındaki ilişki için analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda;
öğrencilerin giriş özellikleri, kendi kendilerine öğrenme özellikleri ve akademik
performansları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Ancak, öğrencilerin giriş
özellikleri, kendi kendilerine öğrenme özellikleri arasında anlamlı bir ilişki belirlenmiştir.
Campbell (2009), çevrimiçi ortamda öğrencilerin kendi sayfalarını oluşturabildiği bir
yazılım geliştirmiştir. Yazılım, öz düzenleme stratejilerinden, kendi kendine karar verme,
öğrenme hedefleri belirleme ve bu hedeflere ulaşma için derinlemesine düşünmeyi
sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. Çalışmanın amacı, bu çevrimiçi yazılımı kullanarak;
öğrencilerin hedef belirleme, izleme ve değerlendirme stratejilerini geliştirmek ve kendi
öğrenme durumlarıyla ilgili farkındalık kazanma yeteneklerini artırmaktır. Çalışma
sonucunda yazılımın, öğrencilerin hedef belirleme yeteneklerini ve bu hedeflere ulaşmak
için motivasyonlarını artırdığı görülmüştür.
Tuckman ve Kennedy (2011) tarafından gerçekleştirilen çalışma, yüksekokul düzeyindeki
351 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Öğrencilere ilk dönemlerinde çevrimiçi olarak öğrenme
stratejilerinin öğretimini içeren bir ders verilmiştir. Araştırmacılar bu öğretim modelini
harmanlanmış öğretim modeli olarak belirtmiş ve geleneksel öğretim biçiminde yer alan
pek çok uygulamayı da bünyesinde taşıdığını vurgulamışlardır. Dersi alan öğrencilere aynı
zamanda çevrimiçi olarak Tuckman’ın (2008) “Güdü ve Öğrenme Stratejileri” isimli
kitabına da erişim olanağı sağlanmış ve buradaki etkinliklerden öğretim sürecinde
yararlanılmıştır. Öğrenme stratejilerinin öğretimini içeren dersi almayan 351 öğrenci ile
dönem sonu ve mezuniyet notları üzerinden çeşitli karşılaştırmalar yapılmıştır. Çalışma
63
sonucunda dersi alan ile almayan öğrencilerin notları arasında deney grubu lehine anlamlı
farklılıklar ortaya çıkmıştır.
Kutlu (2012) gerçekleştirdiği çalışmasında, ilköğretim 8. sınıf öğrencileri ve ailelerine
yönelik bilgisayar destekli yapılan “Ders Çalışma ve Öğrenme Stratejileri Eğitimi’nin”
öğrencilerin ders çalışma ve öğrenme becerileri ile akademik başarılarına etkisini
araştırmıştır. Öntest-sontest kontrol gruplu gerçek deneme modeline göre yürütülen
çalışmanın deneysel uygulamasından önce öğrencilere 1 hafta süreyle günde 3 saat olmak
üzere toplam 15 saat bilgisayar destekli “Etkili Ders Çalışma ve Öğrenme Stratejileri
Eğitimi” verilmiştir. Aynı haftanın başında bu öğrencilerin anne babalarına da 2 saat süren
bilgisayar destekli bir seminer verilmiş ve kendilerinden hem çocuklarıyla yapılan bu
çalışmayla ilgili izin istenmiş hem de yapılacak eğitime destek vermeleri için gerekli temel
bilgiler verilmiştir. Uygulamanın yapıldığı haftadan sonraki hafta (3. Hafta) ise yine sadece
deney grubundaki öğrencilere günde 2 saat olmak üzere 5 gün süreyle toplam 10 saat bir
önceki haftada sunulan içerikle ilgili “Ders Çalışma Becerileri Uygulama Eğitimi”
verilmiştir. Çalışma sonucunda, “Bilgisayar Destekli Etkili Ders Çalışma ve Öğrenme
Stratejileri Eğitimi” alan öğrencilerin başarılarında anlamlı düzeyde artış olduğu sonucuna
ulaşılmıştır.
Bilişsel Yük ile ilgili Araştırmalar
Bu bölümde, alanyazında bilişsel yük ile ilgili erişilen sınırlı sayıdaki çalışmalar
özetlenmiştir. Uygulandığı yıllar göz önüne alınarak sunulan çalışmaların son zamanlarda
çoklu ortamlar, hiper ortamlar vb. alanlarda yoğunlaştığı görülmektedir.
Çoklu ortamlarla ilgili Mayer, Heiser ve Lonn (2001) tarafından yapılan çalışmada
hazırlanan çoklu ortamda kullanılan materyallerin anlama ve transfer üzerindeki etkileri
incelenmiştir. Bu çalışma kapsamında 4 deney yapılmıştır. Bu deneylerde öğrencilere
şimşek çakmasının oluşumu ile ilgili öyküler dinletilmiş ve animasyonlar gösterilmiştir.
Yapılan üç deneyde de, gereksiz açıklamalar ve uyarıcı olan konu ile ilgisiz videoların
kullanıldığı durumlarda, aşırı bilişsel yüklenme olduğu için hatırlama ve transfer
puanlarının düşük olduğu saptanmıştır
Mayer ve Moreno (2003) tarafından yapılan diğer bir çalışmada bilişsel yüklenmenin
eğitsel süreçler üzerindeki etkisi incelenmiştir. Öğrencilerin öğrenme sürecinde karşı
64
karşıya kaldıkları en büyük problemin aşırı bilişsel yüklenme olduğu ve bu aşırı bilişsel
yüklenmenin de başarıyı olumsuz yönde etkilediği sonucuna varmışlardır. Çalışma
sonucunda, bilişsel yükü azaltmak için en iyi çözüm yolunun öğrenme ortamı için
hazırlanan materyal tasarımında çoklu ortam tasarım ilkelerine, çalışan bellek ve bilişsel
yük kuramına dikkat edilmesi olduğunu vurgulamışlardır.
Başka bir çalışmada Demirbilek (2004), hiper ortamlarda farklı pencere sistemlerinin ve
bireysel farklılıkların kaybolma ve bilişsel yüklenme üzerine etkisi incelenmiştir. Ayrıca
bu çalışmada öğrencilerin üst üste binen ve yan yana yerleşen pencerelerdeki bilişsel
yüklenme durumları arasında farklılık olup olmadığı araştırılmıştır. Çalışma sonuçları, yan
yana yerleşen pencerelerde çalışan öğrencilerin üst üste binen pencerelerde çalışan
öğrencilere göre daha az bilişsel yüklendiğini göstermektedir.
Kılıç (2006) tarafından yapılan benzer bir çalışmada, çoklu ortamlara dayalı öğretimde
paralel tasarım ve görev zorluğunun üniversite öğrencilerinin başarılarına ve bilişsel
yüklenmelerine etkisi incelenmiştir. Çalışma toplam 77 eğitim fakültesi öğrencisi ile
gerçekleştirilmiştir. Bilişsel yükün ölçümünde Paas ve Merrienboer (1993) tarafından
geliştirilen Kılıç ve Karadeniz (2005) tarafından uyarlaması yapılan bilişsel yük ölçeği
kullanılmıştır. Deneysel çalışma için paralel ve paralel olmayan iki farklı çoklu ortam
tasarlanmıştır. Çalışmanın sonucunda paralel ortamlarda ve paralel olmayan ortamlarda
bilişsel yük puanları arasında paralel ortamda çalışan öğrencilerin lehine anlamlı
farklılıklar bulunmuştur.
Farklı bir çalışmada Sezgin (2009), çok ortamlı öğrenmede bilişsel kuram ilkelerine göre
hazırlanmış öğretim yazılımıyla yapılan öğretimin, öğrencilerin kavrama düzeylerine,
kalıcılığa ve bilişsel yüklenme düzeylerine etkisini araştırmıştır. Üniversite öğrencileri ile
yapılan çalışmanın deney grubunda 37, kontrol grubunda ise 36 öğrenci yer almıştır.
Deney grubunda çok ortamlı öğrenme kuramına göre hazırlanmış öğretim yazılımı
bilgisayar ortamında kullanılırken, kontrol grubundaki öğretim ise konu alanı uzmanı
tarafından hazırlanmış bilgisayar sunusu ile yine bilgisayar kullanılarak yapılmıştır.
Çalışma sonunda elde edilen bulgulara göre deney grubunda gerçekleştirilen öğretim
öğrencilerin akademik başarıları, öğrenme düzeyleri, öğrenmedeki kalıcılık ve bilişsel
yükleri üzerinde daha etkili olduğu belirlenmiştir.
Katırcı (2010) çalışmasında; farklı türde hazırlanmış çoklu ortamların öğrencilerin kavram
yanılgılarının giderilmesine, kavramsal anlama düzeylerine ve bilisel yüklerine etkisini
incelemiştir. Çalışmada kavramsal değişim metinleri, düşük düzeyde etkileşim içeren
65
kavram karikatürleri ile animasyon ve simülasyonlardan oluşan üç farklı çoklu ortamın
öğrencilerin kavram yanılgılarının giderilmesine, bu konudaki kavramsal anlama
düzeylerine ve bilişsel yüklenmelerine etkilerini araştırmıştır. Çalışmaya 86 üniversite
öğrencisi katılmıştır. Çalışma sonunda, farklı çoklu ortamları kullanan öğrencilerin bilişsel
yüklenmeleri arasında anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir.
Taşkın (2011) tarafından gerçekleştirilen çalışmada; e-öğrenme ortamlarında biçimsel ve
içerikten kaynaklanan faktörlerin bilişsel yük ve öğrenci başarısı üzerindeki etkisi
incelenmiştir. Kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılan çalışmada 3 farklı ortam
yapısı düzenlenmiştir. Kontrol grubundaki öğrencilere normal ders içeriği, 1. deney
grubuna Mayer’in bilişsel yükü azaltmaya yönelik ortaya koyduğu 9 ilke dikkate alınarak
hazırlanan içerik, 2. deney grubuna ise bunların yanı sıra alanyazındaki e-öğrenme ortamı
tasarım ilkeleri dikkate alınarak hazırlanan içerik sunulmuştur. Üniversiteye devam eden
271 öğrenci ile gerçekleştirilen çalışmada; başarı ve bilişsel yük ile ilgili yapılan
analizlerde öğrenci başarısı ve bilişsel yük arasında ters yönlü anlamlı bir ilişki
bulunmuştur.
66
BÖLÜM 3
YÖNTEM
Bu bölümde araştırma modeli, çalışma grubu, araştırmada kullanılan çalışma ortamı,
uygulamanın yapıldığı ortamlar ve uygulama süreci hakkında açıklamalar yapılmış;
araştırmada yararlanılan veri toplama araçları, elde edilen verilerin çözümlenmesi ve
yorumlanmasında kullanılan yöntemlerle ilgili bilgi verilmiştir.
Araştırma Modeli
Ders çalışma ve öğrenme stratejisi temelli çevrimiçi etkinliklerin, başarı, kalıcılık ve
bilişsel yüklenme açısından etkisini inceleyen çalışmada, öntest-sontest kontrol gruplu yarı
deneysel desen kullanılmıştır. Değişkenler arasındaki neden sonuç ilişkilerini en iyi
açıklayan araştırma deseni (Fraenkel ve Wallen, 2006) olarak tanımlanan yarı deneysel
desende, deney ve kontrol gruplarının seçimi bazı ön ölçümlere ve ölçütlere göre
gerçekleşmektedir. Deneysel çalışmadan önce araştırmanın çalışma grubu olarak belirlenen
şubelerde öğrencilere öntest uygulanarak, ön bilgi düzeyleri belirlenmiştir. Deney ve
kontrol grupları, öğrencilerin öntest puanları göz önüne alınarak, grup sayıları birbirine eşit
olacak
şekilde
yansız
(rastgele)
olarak
oluşturulmuştur.
Çalışma
gruplarının
oluşturulmasında izlenen aşamaların grafiksel gösterimi Şekil 2’de verilmiştir.
Şekil 2. Çalışma gruplarının oluşturulmasında izlenen aşamaların grafiksel gösterimi
67
Araştırma deseninin görünümü ve kullanılan simgelerin açıklamaları Tablo 5’te
sunulmuştur.
Tablo 5. Araştırma Deseni
Öntest
Gruplar
e-ÖO
R
O1
GO
R
O2
X
Sontest
Kalıcılık Testi
O3
O5
O4
O6
e-ÖO : E-Öğrenme ortamı
GO
: Geleneksel ortam
R
: Yansız atama
O1
: Deney grubu öntest
O2
: Kontrol grubu öntest
O3
: Deney grubu sontest
O4
: Kontrol grubu sontest
O5
: Deney grubu kalıcılık testi
O6
: Kontrol grubu kalıcılık testi
Araştırmanın bağımsız değişkeni öğrencilerin etkinlik yaptıkları ortamlardır. Ortamın “eöğrenme ortamı” ve “geleneksel ortam” olmak üzere iki düzeyi vardır. E-öğrenme ortamı
deney grubunu, geleneksel ortam ise kontrol grubunu temsil etmektedir. Araştırmanın
bağımlı değişkenleri ise başarı, kalıcılık ve bilişsel yüktür.
Çalışma Grubu
Araştırma, 2014-2015 Eğitim-Öğretim yılı Güz döneminde Ankara-Keçiören Hacı Mustafa
Tarman Ortaokulu 5. sınıf öğrencileri ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya, 60 öğrenci ile
başlamış ancak daha sonra okuldan ayrılan 1 öğrenci ve farkındalık eğitimine katılmayan 2
öğrenci araştırmadan çıkartılmıştır. Araştırma, 8 haftalık uygulama sürecinin tamamına
katılan 57 öğrenci ile tamamlanmıştır. Çalışma grubuna ait bilgiler Tablo’6 da verilmiştir.
68
Tablo 6. Çalışma Grubu
Öğrenci Sayısı
Etkinlik Ortamı
Kız
Erkek
e-ÖO
10
18
28
GO
14
15
29
Toplam
24
33
57
Toplam
Uygulama Süreci
Bu bölümde uygulama sürecini oluşturan farkındalık eğitimi, uygulamanın yapıldığı
ortamlar ve uygulama planı hakkında açıklamalar yapılmıştır.
Farkındalık Eğitimi
Uygulama öncesi e-öğrenme ortamı ve geleneksel ortam öğrencilerine araştırmacı
tarafından ders çalışma ve öğrenme stratejileri hakkında farkındalık eğitimi verilmiştir.
Bilgisayar laboratuarında uygulanan 8 saatlik farkındalık eğitiminin uygulama aşamasında
öğrenciler, Ortaokul 5. sınıf Fen Bilimler dersi 1. Ünitesi ilk bölümü olan “Besinler ve
Özelikleri” ders konuları ile ilgili 6 etkinlik yapmışlardır. Öğrenciler tarafından yapılan
etkinlikler aşağıda listelendiği gibidir;

Çalışma yardımcıları kullanıyorum

Grupluyorum

Özetliyorum

Kavram haritası oluşturuyorum

Benzetim oluşturuyorum

Bellek destekleyici oluşturuyorum
Farkındalık eğitimi uygulama aşamasında; deney grubunu oluşturan e-öğrenme ortamı
öğrencileri, Moodle Öğrenme Yönetim Sistemi (ÖYS) üzerinde bulunan kavram haritası
69
ve çevrimiçi metin etkinliklerini yapmışlardır. Farkındalık eğitimi kavram haritası
etkinliliğine ait ekran görüntüsü Şekil 3’te gösterilmiştir.
Şekil 3. “Kavram haritası oluşturuyorum” etkinliği sayfası
Öğrenciler Şekil 3’te yer alan “Kavram haritası oluşturuyorum” etkinliğini yapmak için
kavram
haritası
eklentisi
uygulama
araçlarını
kullanmışlardır. Kavram
haritası
oluşturuyorum etkinliği uygulama alanında; kavram ekleme, kavram silme, kavramları
yazma, metin rengi değiştirme, haritayı kaydetme, vb. araçlar bulunmaktadır. Kavram
haritası oluşturuyorum etkinliğinde öğrencilerden sadece kavramları hiyerarşik bir yapıda
görsel olarak oluşturmaları beklenmektedir. Başka bir ifadeyle öğrencilerden kavramlar
arasındaki ilişkileri yazmaları beklenmemektedir. Kavram haritası oluşturuyorum etkinliği,
bilgisayara kurulan ek bir yazılıma (kelime işlemci, sunum programı, resim programı vb.)
ihtiyaç duyulmadan platform bağımsız olarak yapılabilmektedir.
Farkındalık eğitimi çevrimiçi metin etkinliliğine ait ekran görüntüsü Şekil 4’te
gösterilmiştir.
70
Şekil 4. Çevrimiçi metin eklentisi ile yapılan çevrimiçi etkinlik sayfası
Şekil 4’te yer alan çevrimiçi metin etkinliklerinde öğrenciler, çevrimiçi metin uygulama
ortamında bulunan araçları kullanmışlardır. Çevrimiçi metin ortamında; metin vurgulama
(kalın, italik, altı çizgili yazı, metin vurgu rengi, yazı tipi ve rengi değiştirme), tablo
ekleme, köprü ve resim ekleme, madde numaralandırma, madde işaretleri ekleme vb.
zengin metin araçları bulunmaktadır. Bu araçlar, Windows işletim sistemleri üzerinde
standart olarak bulunan Wordpad ile MS Office word programlarında bulunan araçlarla
benzerlik göstermektedir. Öğrenciler çevrimiçi metin eklentilerini kullanarak, “Çalışma
yardımcıları kullanıyorum”, “Grupluyorum”, “Özetliyorum”, “Benzetim oluşturuyorum”
ve “Bellek destekleyici oluşturuyorum” etkinliklerini yapmışlardır. Çevrimiçi metin
etkinlikleri, bilgisayara kurulan ek bir yazılıma (kelime işlemci, sunum programı, resim
programı vb.) ihtiyaç duyulmadan platform bağımsız olarak yapılabilmektedir.
Kontrol grubunu oluşturan geleneksel ortam öğrencileri ise farkındalık eğitimi esnasında
kendilerine basılı ortamda dağıtımı yapılan etkinlikleri yapmışlardır. Geleneksel ortam
öğrencileri tarafından yapılan etkinlik örneği Şekil 5’te verilmiştir.
71
Şekil 5. Geleneksel ortam “grupluyorum etkinliği” sayfası
Her iki grup tarafından laboratuar ortamında yapılan etkinlikler, farkındalık eğitiminin
zaman sınırlaması nedeniyle üçer-dörder öğrenciden oluşan gruplar tarafından yapılmıştır.
Sonuç olarak, farkındalık eğitimi, alanyazında bütünleştirilmiş öğretim yaklaşımı olarak
bilinen yönteme uygun olarak yapılmıştır. Farkındalık eğitimi esnasında yapılan
etkinliklerle, öğrencilerin stratejileri ve uygulama alanlarını ders konuları ile bütünleşik bir
şekilde öğrenmeleri hedeflenmiştir. Başka bir ifadeyle öğrenciler, hem derslerin içeriğini
oluşturan bilgi ve becerileri kazanmışlar, hem de ders çalışma ve öğrenme stratejilerini
öğrenmişlerdir (Özer, 2004).
Uygulamanın Yapıldığı Ortamlar
Öğrencilerin eşit öğrenme deneyimleri yaşadıkları uygulama ortamları; “e-öğrenme
ortamı” ve “geleneksel ortam” olmak üzere iki etkinlik ortamından oluşmaktadır. Her iki
ortamda öğrencilerin uygulayacakları etkinlikler hazırlanmıştır. Yapılandırılmış etkinlik ve
yapılandırılmamış etkinlik (serbest etkinlik) şeklinde hazırlanan etkinlikler, ortaokul 5.
Sınıf Fen Bilimler dersi “Vücudumuzun Bilmecesini Çözelim” ünite konularını
kapsamaktadır.
72
E-öğrenme Ortamı
Deney grubu e-öğrenme ortamı için Moodle (Version: 2.6.2+) ÖYS kullanılmıştır. Moodle
ÖYS; kurulum ve kullanım kolaylığı, ücretsiz lisanslama, Türkçe dil desteği, kolay
özelleştirilebilme vb. nedenlerle tercih edilmiştir (Tekin, 2007). Ayrıca, Moodle ÖYS
araştırma amaçlarına uygun eklenti desteği de sunmaktadır. Moodle ÖYS ana sayfa
arayüzü Şekil 6’da görüldüğü gibidir.
Şekil 6. Moodle ÖYS arayüzü (Ana sayfa)
Öğrenciler, “http://ogrenebiliyorum.com” adlı Web adresi üzerinden “kullanıcı adı” ve
“şifre” ile ÖYS üzerinde kendileri için tanımlanan e-öğrenme ortamına erişmişlerdir.
Kullanıcı adı olarak öğrenci numaraları kullanılmıştır. Moodle ÖYS kullanıcı giriş ekranı
Şekil 7’de yer almaktadır.
Kullanıcı adı
Şifre
Şekil 7. Moodle ÖYS kullanıcı giriş ekranı
73
Sisteme giriş yapan öğrencinin çevrimiçi etkinliklerini yapacağı öğrenci sayfası Şekil 8’de
yer almaktadır.
Şekil 8. E-öğrenme ortamı öğrenci sayfası
Şekil 8’deki e-öğrenme ortamı sayfasında öğrencilerin uygulama süresince yapacakları
çevrimiçi etkinliklerle, öğrencilerin uygulama süresince yararlanmaları için “Ders Çalışma
ve Öğrenme Stratejileri Ders Notları” ve farkındalık eğitimi konu anlatımlarını içeren
sunular bulunmaktadır. Farkındalık eğitimi için hazırlanan ders çalışma ve öğrenme
stratejileri ders notları EK 1’de yer almaktadır. Ayrıca e-öğrenme ortamında; uygulama
için seçilen ünitenin “Besinlerin Sindirimi” bölümü ile ilgili 6 yapılandırılmış etkinlik ve
“Vücudumuzda Boşaltım” bölümü ile ilgili 6 yapılandırılmamış etkinlik olmak üzere
toplam 12 çevrimiçi etkinlik bulunmaktadır. E-öğrenme ortamına ait tüm etkinlikler de
farkındalık eğitiminde olduğu gibi çevrimiçi kavram haritası ve çevrimiçi metin eklentileri
ile geliştirilmiştir.
Yapılandırılmış etkinlikler, öğrencilerin farkındalık eğitiminde öğretimi yapılan tüm
stratejileri uygulamalarını sağlamak ve öğrenmelerini pekiştirmek amacıyla hazırlanmıştır.
Bu ortamda bulunan yapılandırılmış etkinlikler farkındalık eğitiminde de kullanılan;
“Çalışma yardımcıları kullanıyorum”, “Grupluyorum”, “Özetliyorum”, “Kavram haritası
oluşturuyorum”, “Benzetim oluşturuyorum” ve “Bellek destekleyici oluşturuyorum”
etkinlikleridir. Bu etkinliklerden “Grupluyorum” etkinliğine ait ekran görüntüsü, Şekil
9’da gösterilmiştir.
74
Şekil 9. Çevrimiçi metin “grupluyorum etkinliği” sayfası
Araştırmada “Öğrencilerin tercih ettikleri ders çalışma ve öğrenme stratejileri nelerdir?”
sorusuna cevap aranmaktadır. Bu alt amaç kapsamında, öğrenciler tarafından tercih edilen
stratejileri belirlemek üzere yapılandırılmamış etkinlikler de hazırlanmıştır. Öğrenciler
tarafından çevrimiçi şeklinde uygulanan yapılandırılmamış etkinliğe ait ekran görüntüsü,
Şekil 10’da yer almaktadır.
Şekil 10. Yapılandırılmamış çevrimiçi etkinlik örneği
75
Şekil 10’da yer alan yapılandırılmamış etkinliklerde, öğrencilerin farkındalık eğitiminde
uyguladıkları bir stratejiyi serbest olarak seçmeleri ve etkinlikte belirtilen açıklamalara
uygun olarak yapmaları beklenmektedir.
Farkındalık Eğitimi Sunularının Hazırlanması
E-öğrenme ortamında, farkındalık eğitimi konu anlatımlarını içeren sunular bulunmaktadır.
Bilgisayar ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, bilginin sunumu için birçok
duyu organına hitap eden sunu araçlarının yaygın olarak kullanılmasına fırsat tanımaktadır.
Eğitim ve iş dünyasının çevrimiçi ve çevrimdışı ortamlarda sıklıkla kullandığı farklı sunu
araçları mevcuttur. Bu araçlardan en yaygın olarak kullanılanlar listelediğinde ilk sıralarda,
Microsoft ve Adobe firmaları tarafından geliştirilen ürünler göze çarpmaktadır. Bu
ürünlerden eğitim amaçlı olarak etkileşimli sunu yapımında kullanılanlar; MS Powerpoint,
Adobe Flash Designer, Adobe Presenter, Adobe Captivate, Articulate Presenter, Selteco
Alligator Flash Designer, Prezi vb. şeklinde sıralanabilir. Farkındalık eğitimi sunularının
hazırlanmasında, Selteco Alligator Flash Designer 8.0.4 yazarlık aracı deneme sürümü
kullanılmıştır. Selteco Alligator Flash Designer yazılımı; araştırmacının söz konusu
yazılımı kullanma, geliştirme ve özelleştirme konularındaki deneyimleri, söz konusu
yazılımla ilgili Web ortamında bol kaynak bulunması nedenleri ile tercih edilmiştir. Ayrıca
Selteco Alligator Flash Designer programı
kıyaslandığında
tasarımcılara
hız ve
diğer sunu hazırlama araçları ile
zaman tasarrufu
sağlamaktadır.
Sunuların
hazırlanmasında kullanılan yazarlık aracına ait geliştirme ortamı Şekil 11’de verilmiştir.
76
Şekil 11. Selteco Alligator Flash Designer yazarlık aracı geliştirme ortamı
Moodle ÖYS üzerinde bulunan sunular hazırlanırken; bilişsel yük kuramı (Mayer ve
Moreno, 2003), motivasyon (Keller ve Burkman, 1993) ve algı ilkelerinin (Winn, 1993)
göz önüne alındığı eklektik bir model kullanılmıştır:

Hiç kimse öğrenme isteği duymadan öğrenmez. Öğrencilerin öğrenme
isteklerini harekete geçirmenin etkili yöntemlerinden biri, öğrenciyi
hedeflerden haberdar etmektir. Bu amaçla her konu anlatımı için
öğrencilerin hangi davranışları kazanacağını belirten hedefler giriş
sayfasında açık olarak belirtilmiştir.

Renk, görsel materyallerin okunabilirliği açısından önemli bir unsurdur.
Sunu bilgi alanları açık sarı zemin rengine sahip kutular içerisine alınmış ve
algılanması kolaylaştırılmıştır. Açık sarı bir zemin üzerinde siyah yazı
kullanılması metnin okunurluğunu arttırmaktadır.

Görsel öğelerin yerleştirilmesinde, dikkatin belirli alanlara çekilmesi için
etkili yöntemlerden biri “üçüncü kural” tekniğinin kullanılmasıdır. Ayrıca
insanlar (okuryazar), görsel mesajı düz metin okur gibi soldan sağa ve
yukarıdan aşağı okuma eğilimindedir. Sunularda kullanılan metinsel bilgi
alanları bu ilkeler ışığında sunu alanının sol tarafında verilmiştir.

Bir görselde metin miktarı arttıkça öğrenme zorlaşır. Aşırı bilişsel
yüklenmeyi azaltmak için metinlerle sunulan öğrenme içeriği 5-9 madde
77
arası küçük parçalara ayrılmıştır. Ayrıca büyük miktarlarda bilginin
karmaşık bir yapıda sunulması, öğrencilerin aşırı bilişsel yüklenmesine
neden olmaktadır. Tüm içerik asıl yük azaltılacak şekilde basit, anlaşılır ve
karmaşık olmayan bir yapıda düzenlenmiştir.

Sunu sayfalarında ve canlandırmalarda kullanılan işlev düğmeleri (ileri, geri
vb.) sunu sayfalarının her yerinde aynı şekilde kullanılarak, içsel tutarlık
sağlanmıştır. İşlev düğmelerinde Windows araçlarına benzer düğmeler
tercih edilerek öğrencilerin bilişsel yükleri en aza indirilmiştir.

Sunular doğrusal gezinti yapısına uygun olarak geliştirilmiştir. Kullanılan
işlev düğmeleri ile öğrencilerin sunu sayfaları arasında doğrusal yönde
(ileri, geri) ilerlemeleri sağlanmıştır.

Sunularda kullanılan görsel araçlar (resim, şekil, şema vb.) açıklayıcı
metinlerle birlikte kullanılarak, öğrencilerin görseli daha kolay anlamaları
sağlanmıştır.

Sunu konuları içerisinde geçen önemli bilgiler öğrencinin dikkatini çekecek
şekilde farklı yöntemlerle (altını çizme, kalın yazı fontu kullanma vb.)
vurgulanmıştır.
Vurgulama
yapılırken
şekil
zemin
arasında
zıtlık
oluşturularak dikkatin toplanması sağlanmıştır.

Öğrencilerde var olan ön bilgileri etkin hale getirmek için ön öğretim
soruları kullanılmıştır.

Öğrencilerin bireysel farklılıkları göz önüne alınarak önemli bilgiler,
kodlamayı destekleyecek şekilde metinsel ve görsel olarak sunulmuştur.

Hazırlanan sunularda öğrencilerin dikkatini sürdürmelerini ve güven
duymalarını sağlayacak grafik ve şekiller kullanılmıştır. Resimlerin gerçek
hayatla ilişkili olmasına dikkat edilmiştir.

Öğrencilerin derse olan ilgilerini arttırmak için yeterli sayıda canlandırma
kullanılmıştır. Canlandırmada anlamayı güçlü kılan ve öğrenen kontrolünü
sağlayan mesaj kontrol elemanları (durdur, oynat, başa dön vb.)
kullanılmıştır. Öğrenci bu şekilde kendi hızına uygun olarak istediği kadar
canlandırmayı tekrar edebilmekte ve kişisel öğrenmesini desteklemektedir.
78

Ortamlarda kullanılan canlandırmalar ve yazılı metinler ayrı sunu
sayfalarında verilmiştir.

Kullanılan canlandırmalar, kısa metinlerle desteklenerek, daha anlaşılır bir
yapıda sunulmuştur. Açıklayıcı metinler, canlandırmanın alt alanında
verilmiştir.
Hazırlanan sunular tasarım ilkeleri açısından uzman değerlendirmesine tabi tutulmuştur.
Uzman görüşlerinin alınması için EK 2’deki “Sunu Tasarımı Uzman Değerlendirme
Formu” kullanılmıştır. E-posta ile dağıtımı yapılan formlar ile 3 uzmana ulaşılmış ve
dönüş yapan 2 uzmanın görüşleri doğrultusunda, sunu sayfaları arasında gezinmeyi
sağlayan işlev düğmelerinin (ileri, geri vb.) boyutları küçültülerek, gerekli düzeltmeler
yapılmıştır.
Geleneksel Ortam
Geleneksel ortamda, öğrencilerin ders dışı zamanlarda yapmaları için ev ödevi şeklinde
verilen etkinlikler bulunmaktadır. Geleneksel ortamda; uygulama için seçilen ünitenin
“Besinlerin Sindirimi” bölümü ile ilgili 6 yapılandırılmış etkinlik ve “Vücudumuzda
Boşaltım” bölümü ile ilgili 6 yapılandırılmamış etkinlik olmak üzere toplam 12 etkinlik
bulunmaktadır. Bu etkinlikler; “ Çalışma yardımcıları kullanıyorum”, “Grupluyorum”,
“Özetliyorum”, “Kavram haritası oluşturuyorum”, “Benzetim oluşturuyorum” ve “Bellek
destekleyici oluşturuyorum” etkinlikleri olarak belirlenmiştir.
Yapılandırılmış etkinlikleri geleneksel ortam grubu öğrencileri farkındalık eğitiminde
olduğu gibi basılı ortamda yapmışlardır. Geleneksel ortam öğrencileri tarafından yapılan
yapılandırılmış etkinliğine ait ekran görüntüsü Şekil 12’de verilmiştir.
79
Şekil 12. Geleneksel ortam “kavram haritası oluşturuyorum etkinliği” sayfası
Araştırmanın alt amacına uygun olarak öğrencilerin strateji tercihlerini belirlemek üzere
geliştirilen yapılandırılmamış etkinlikler ise “İndir-Düzenle-Yükle (İDY) etkinliği şeklinde
uygulanmıştır. Geleneksel ortam öğrencileri tarafından yapılan İDY etkinliği ana sayfası
ekran görüntüsü Şekil 13’te gösterilmiştir.
Şekil 13. İDY etkinliği ana sayfa
80
Şekil 13’te sunulan İDY etkinliklerinde; öğrenciler önce etkinliği bilgisayarlarına
indirmişler, bilgisayarlarında kurulu farklı Windows araçlarını (kelime işlemci, sunum
programı, resim programı vb.) kullanarak düzenlemişler ve etkinliklerinin son halini ÖYS
üzerine yüklemişlerdir. Öğrenciler tarafından yapılan İDY etkinliğine ait ekran görüntüsü
Şekil 14’te verilmiştir.
Şekil 14. İDY etkinliği sayfası
Sonuç olarak, her iki etkinlik ortamında yer alan öğrenciler tarafından uygulama süresince
18 etkinlik yapılmıştır.
Geleneksel ortamda bulunan öğrencilerin e-öğrenme ortamında bulunan öğrencilerle eşit
öğrenme deneyimleri yaşamaları için farkındalık eğitimi esnasında kullanacakları “Ders
Çalışma ve Öğrenme Stratejileri Ders Notları” ile farkındalık eğitimi konu anlatımlarını
içeren sunular, ÖYS üzerinden kontrol grubu öğrencilerinin de erişimine sunulmuştur.
Geleneksel ortam ders sunuları Şekil 15’te yer almaktadır.
81
Şekil 15. Geleneksel ortam ders sunuları sayfası
Uygulama Planı
Öntest uygulaması ile başlayan araştırma, Tablo 7’deki zaman planına uygun olarak
gerçekleştirilmiştir.
Tablo 7. Uygulama Zaman Planı
Uygulamanın Tanımı
S.Nu.
Uygulama Zamanı
Süresi
1.
Öntest
2. Hafta
2.
Deneysel grupların oluşturulması
2. Hafta
3.
Farkındalık eğitimi
3-4. Hafta
8 saat
4.
Etkinlik ve bilişsel yük uygulamaları
5-9. Hafta
5 hafta
5.
Sontest
9. Hafta
1 saat
6.
Kalıcılık testi
13. Hafta
1 saat
82
1 saat
-
Veri Toplama Araçları
Bu bölümde, araştırmada kullanılan veri toplama araçları hakkında bilgiler verilmiştir.
Başarı Testi
Öğrencilerin deneysel işlem öncesi ünite konularına ilişkin bilgi düzeylerini belirlemek,
deneysel işlem sonunda başarılarını ve öğrenmenin kalıcılığını ölçmek amacıyla 30 test
sorusundan oluşan başarı testi, EK 3’te yer alan belirtke tablosuna uygun olarak
hazırlanmıştır. Ortaokul 5. sınıf Fen Bilimleri dersi öğretmen kılavuzu kitabından alınan
ünite kazanımları, uzmanlar tarafından değerlendirilmiştir. Uzman görüşleri, EK 4’teki
“Ünite Kazanımları Uzman Değerlendirme Formu” ile alınmıştır. Çevrimiçi ortamlarda
doldurulacak şekilde hazırlanan ve e-posta ile dağıtımı yapılan formlar ile 3 uzmana
ulaşılmış ve formu dolduran 2 uzman tarafından kazanımların uygun olduğu belirtilmiştir.
Başarı testinde bulunan soruların kapsam geçerliliği için alan uzmanlarının görüşlerine
başvurulmuştur. Uzman görüşleri, EK 5’teki “Başarı Testi Kapsam Geçerliliği
Değerlendirme Formu” ile alınmıştır. Form çevrimiçi ortamlarda doldurulacak şekilde
hazırlanmıştır. E-posta ile dağıtımı yapılan formlar ile 7 uzmana ulaşılmış ve formu
dolduran 4 uzman tarafından bildirilen 8 soruda gerekli düzeltmeler yapılmıştır.
Kapsam geçerliliği sağlanan soruların madde analizi; 2013-2014 Eğitim-Öğretim yılının
Bahar döneminde daha önce Fen Bilimleri dersini alan 56 kişilik ortaokul 5. sınıf
öğrencisinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Tekin (1991), madde analizinde madde ayırt
edicilik indeksi 0.40 ve daha büyük olan maddeleri, ayırt etme gücü yüksek maddeler
olarak belirtmektedir. Madde analizi sonucunda madde ayırt edicilik indeksi 0.40 ve daha
büyük olan sorular başarı testine alınmıştır. Madde ayırt edicilik indeksi 0.40’ın altında
bulunan on soru testten çıkartılmış ve başarı testine son şekli verilmiştir (EK 6). Başarı
testinde yer alan 20 sorunun madde analizi Tablo 8’de verilmiştir.
83
Tablo 8. Başarı Testi Madde Analiz Tablosu
Güçlük İndeksi (p)
Ayırt Edicilik İndeksi (q)
pxq
S1
S2
0,57
0,63
0,47
0,47
0,267
0,296
S3
0,57
0,47
0,267
S4
0,60
0,40
0,240
S5
0,53
0,40
0,212
S6
0,53
0,40
0,212
S7
0,57
0,47
0,267
S8
0,60
0,53
0,318
S9
0,63
0,47
0,296
S10
0,67
0,40
0,268
S11
0,67
0,53
0,355
S12
0,67
0,40
0,268
S13
0,63
0,47
0,296
S14
0,63
0,47
0,296
S15
0,67
0,40
0,268
S16
0,67
0,40
0,268
S17
0,67
0,53
0,355
S18
0,60
0,40
0,240
S19
0,63
0,47
0,296
S20
0,53
0,40
0,212
Sorular
Tüm testin varyansı (S2t) = 23,55
Toplam pxq = 5,495
Başarı testinin güvenilirliği, Kuder-Richardson-20 (KR-20) formülü ile araştırılmıştır. KR20 formülü ile testin her bir maddesinin testin tümüyle uyumluluk derecesi saptanmaya
çalışılır. KR-20 formülünde; doğru cevaplandırılan sorular 1, yanlış cevaplandırılan ve boş
bırakılan sorular ise 0 puanı verilerek kodlanmaktadır. Bu yöntem soruların mutlak doğru
ya da yanlış olarak değerlendirildiği çoktan seçmeli testlerin güvenirliğini belirlemek için
kullanılır. KR-20 formülünün sembolleri ve anlamları aşağıdaki gibidir (Tekin, 1991).
K = Testteki madde sayısı
Σ = Toplam
p = Bir maddeyi doğru cevaplayanlar oranı
q = 1- p ya da bir maddeyi doğru cevaplamayanlar oranı
S2t =Test puanlarının test ortalamasından olan farklarının kareleri toplamı (varyans)
84
Tablo 8’deki madde analiz verileri kullanıldığında, 20 sorudan oluşan başarı testinin
güvenilirlik değeri 0.81 olarak hesaplanmıştır. Şimşek (2011), KR-20 formülü sonucu
hesaplanmış güvenilirlik katsayısının, .70 değerinin üstünde olmasının testin güvenilirliği
için yeterli olacağını belirtmektedir.
Bilişsel Yük Ölçeği
Çalışmada öğrencilerin bilişsel yüklerini belirlemek amacıyla Paas ve Van Merrienboer
(1993) tarafından geliştirilen ve Türkçe’ye uyarlama ve güvenilirlik çalışmaları Kılıç ve
Karadeniz (2005) tarafından yapılan “9’lu Derecelendirme Ölçeği” kullanılmıştır.
Çalışmada kullanılan bilişsel yük ölçeği EK 7’de verilmiştir. Kılıç ve Karadeniz tarafından
yapılan çalışmada ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlılık katsayısı .78 olarak hesaplanmıştır.
Tek maddeden oluşan Bilişsel Yük Ölçeği öğrencilerin bir görevi yerine getirirken sarf
ettikleri çabayı (bilişsel yük) ölçmektedir. Ölçeğin; “çok çok az”, “çok az”, “az”, “kısmen
az”, “ne az ne fazla”, “kısmen fazla”, “fazla”, “çok fazla” ve “çok çok fazla” olmak üzere 9
seçeneği mevcuttur.
Alanyazında öğrencilerin bilişsel yüklerinin ölçüldüğü çalışmaların en az ortaokul 7. sınıf
ve üzeri sınıfları kapsadığını gösteren çalışmalar mevcuttur (Sezgin, 2009; Akyüz, 2012;
Yılmaz, 2013). Bu çalışmalarda, Kılıç ve Karadeniz (2005) tarafından yüksek öğrenime
devam eden öğrenciler için yapılan bilişsel yük ölçeği güvenilirlik çalışmaları esas
alınmıştır. Çalışmada ölçeğin güvenilirliği, ortaokul 5. sınıf öğrencilerinin katılımı ile
yapılan pilot uygulamada tekrar test edilmiştir. Pilot uygulama 64 öğrenci ile
gerçekleştirilmiştir. Pilot uygulamada öğrencilere dört saat süren bir eğitim verilmiş ve
öğrencilerden çalışmada kullanılacak olan etkinlikleri yapmaları istenmiştir. Öğrenciler
tarafından yapılan 6 farklı etkinlik sonunda bilişsel yük ölçeği uygulanmıştır.
Ölçeğin güvenilirliğini belirlemek için Cronbach Alpha testi kullanılmıştır. Cronbach
(1951) tarafından geliştirilen alfa katsayısı yöntemi, ölçülen maddelerin; 1-3, 1-4, 1-5 vb.
gibi puanlandığı Likert tipi ölçeklerde kullanılan bir iç tutarlılık tahmin yöntemidir (Öncü,
1994). Bir ölçme aracının (testin) güvenilir olarak kabul edilebilmesi için Cronbach Alfa
85
katsayısının (α) 0,70’den büyük olması gerekmektedir (Şimşek, 2011; Çakır ve Aldemir,
2011).
Tablo 9. Bilişsel Yük Pilot Uygulama Güvenilirlik Analizi Sonuçları
Croncbach’ Alpha
Cronbach’ Alpha
(Standart Maddeler)
Görev Sayısı (N)
,756
,745
6
Tablo 9 incelendiğinde, ölçeğin α değerinin .76 olduğu görülmektedir. Bu değer ölçeğin
yeterli güvenilirliğe sahip olduğunun bir göstergesidir.
Uygulamanın son iki hafta içerisinde deney ve kontrol grubunda yer alan öğrencilere,
araştırmacı tarafından belirlenen 6 etkinlik için bilişsel yük ölçeği uygulanmıştır. Bu
uygulamalar sonucunda öğrencilerin;

Çalışma yardımcıları kullanıyorum

Grupluyorum

Özetliyorum

Benzetim oluşturuyorum

Kavram haritası oluşturuyorum

Bellek destekleyici oluşturuyorum
etkinlikleri için harcadıkları bilişsel yükleri ölçülmüştür.
Görüşme Soruları
Öntest sonuçlarına göre belirlenen farklı bilişsel düzeydeki öğrencilerin e-öğrenme
ortamına ilişkin bireysel deneyimleri ve görüşlerini öğrenmek için yarı yapılandırılmış
görüşme soruları geliştirilmiştir. Sorular hazırlanırken, “evet veya “hayır” gibi kısa
yanıtları çağrıştırmayan, öğrencinin konu hakkında daha ayrıntılı yanıtlar vermesini
sağlayan sorulara yer verilmiştir (Yıldırım ve Şimşek, 2011). Açık uçlu sorular şeklinde
hazırlanan görüşme sorularının geçerliliği için 2 uzmanın görüşü alınmıştır. Uzman
görüşleri alınarak, kapsam geçerliliği sağlanan görüşme soruları, EK 8’de verilmiştir.
86
Görüşmeye öntest sonuçları göz önüne alınarak belirlenen 6 öğrenci katılmıştır. Öğrenciler
belirlenmeden önce öntest sonuçları düşük, orta ve yüksek not düzeyi olmak üzere 3 gruba
ayrılmıştır. Her not düzeyinde bulunan öğrencilerden yansız olarak seçilen 2 öğrenci
görüşme sorularını cevaplandırmışlardır.
Öğrenciler soruları düşüncelerini etkilemeyen, yönlendirmelerden uzak, arkadaşça bir
ortamda cevaplandırmışlardır. Bu görüşmelerden elde edilen nitel veriler, deneysel işlem
sonucunda nicel verilerle elde edilen bulguları desteklemek için kullanılmıştır. Nicel ve
nitel verilerin birbirlerini destekleyerek kullanılması, araştırmanın geçerliliği ve
güvenilirliğini artırmaktadır (Creswell, 2003).
Verilerin Analizi
Araştırma verileri çözümlenirken;

Tüm istatistiksel analizlerde .05 anlamlılık düzeyi esas alınmıştır.

Araştırma amaçlarına uygun olarak gruplar arası farkın anlamlığı ve bilişsel
yük ölçeğinin güvenirliği (Cronbach Alpha) için SPSS 11,5 (The Statistical
Package for The Social Sciences) istatistik programı deneme sürümü
kullanılmıştır.

Başarı
testinin
madde
analizleri
ve
güvenirliğinin
(KR-20)
hesaplanmasında, MS Office 2007 Excel programı formüllerinden
faydalanılmıştır.
Öğrencilerin tercih ettikleri stratejileri belirlemek üzere ÖYS üzerinde bulunan
etkinliklerin analizi yapılmıştır. Daha sonra bu stratejilerin öğrenciler tarafından tercih
edilme sıklığı dikkate alınarak frekans (f) ve yüzde (%) değerleri elde edilmiştir.
Öğrencilerin strateji tercihleri, elde edilen frekans ve yüzde değerleri dikkate alınarak
yorumlanmıştır.
Verilerin analizinde parametrik testlerin kullanılabilmesi için grupların normal dağılım
gösterip göstermediği araştırılmıştır (Ural ve Kılıç, 2006). Deney ve kontrol gruplarına ait
verilerin normal dağılıp dağılmadığının belirlenmesi için “Normallik Testi” sonuçları
kullanılmıştır.
87
Araştırmada öncelikle grupların deney öncesinde denk olup olmadıkları bağımsız
örneklemler t-testi ile incelenmiştir.
Öğrencilerin deney öncesi ve sonrası başarı puanlarındaki değişimin etkinliklerin yapıldığı
ortama göre anlamlı farklılık gösterip göstermediğini belirlemek için öntest sonuçları
kontrol altına alınmış ve tek faktörlü kovaryans analizi (ANCOVA) ile incelenmiştir.
Kovaryans analizi, araştırma süresince kontrol altına alınamayan dış etkenlerin etkisini
ortadan kaldırmak ve deneysel işlemin gerçek etkisini belirlemek için covariate
değişkenlerin deneysel işleme katılması esasına dayanmaktadır (Tabachnick ve Fidell,
1996).
Öğrencilerin kalıcılık puanlarının etkinliklerin yapıldığı ortama göre anlamlı farklılık
gösterip göstermediğini belirlemek için sontest sonuçları kontrol altına alınmış ve tek
faktörlü kovaryans analizi (ANCOVA) ile incelenmiştir.
Öğrencilerin her bir etkinlik sonundaki bilişsel yüklenmelerinin etkinlik ve ödevlerin
yapıldığı ortama göre anlamlı farklılık gösterip göstermediği bağımsız örneklemler t-testi
ile incelenmiştir.
Öğrencilerin e-öğrenme ortamına ilişkin görüşlerini belirlemek için yarı yapılandırılmış
görüşme sorularına verilen cevaplardan elde edilen veriler, içerik analizi yöntemi
kullanılarak, derinlemesine analiz edilmiştir. İçerik analizinde, birbirine benzeyen veriler
belirli kavramlar ve temalar çerçevesinde bir araya getirilerek, okuyucunun anlayabileceği
bir biçimde düzenlenmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2011). Daha sonra bu alt temaların
öğrenciler tarafından tekrarlanma sıklığı dikkate alınarak frekans (f) ve yüzde (%)
değerleri elde edilmiştir. Her bir tema altında yer alan öğrenci görüşleri, frekans ve yüzde
oranları dikkate alınarak yorumlanmıştır. İçerik analizi yapılırken, katılımcı sayısının az
olması nedeniyle NVivo, Atlas.ti, MAXqda vb. yazılımlara ihtiyaç duyulmamıştır.
88
BÖLÜM 4
BULGULAR ve YORUM
Bu bölümde, öncelikle deneysel işlem öncesi grupların denkliğine bakılmış ve bununla
ilgili bulgulara yer verilmiştir. Daha sonra sırasıyla, öğrencilerin strateji tercihlerine,
etkinlik ortamlarının öğrencilerin başarıları, öğrenmenin kalıcılığına, öğrencilerin bilişsel
yüklenmelerine ait bulgulara yer verilmiştir.
Deneysel İşlem Öncesi Grupların Denkliğinin Analiz Edilmesi
Araştırma modeline uygun olarak öntest-sontest kontrol gruplu yarı deneysel olarak
gerçekleştirilen çalışmada, ilk olarak grupların denkliği araştırılmıştır. Deneysel çalışma
için yansız olarak belirlenen 2 şubedeki toplam 60 öğrenciye öntest uygulanarak, ön bilgi
düzeyleri belirlenmiştir. Yarı deneysel desene uygun olarak her şubedeki öğrenciler, öntest
puanları göz önüne alınarak, deney ve kontrol gruplarına yansız (rastgele) olarak
dağıtılmışlardır. Farklı nedenlerle derse devam etmeyen 3 öğrenci (okuldan ayrılan 1
öğrenci ve farkındalık eğitimine katılmayan 2 öğrenci) araştırmaya alınmamıştır. Tablo
11’de deney ve kontrol gruplarının başarı öntest puanlarının aritmetik ortalama ve standart
sapma değerleri verilmiştir.
Tablo 10. Gruplarının Öntest Puanlarının Ortalama ve Standart Sapma Değerleri
Gruplar
e-ÖO
Öntest
N
8.57
28
S
GO
2.01
8.52
29
S
89
2.26
Tablo 10’da görüldüğü gibi grupların öntest puan ortalamaları incelendiğinde, deney grubu
ortalamasının 8.57, kontrol grubu ortalamasının ise 8.52 olduğu görülmektedir. Grup
ortalamalarının birbirinden az da olsa farklı olduğu gözlenmektedir. Bu iki gruba ilişkin
ortalama puanlar arasındaki gözlenebilir farkın anlamlı olup olmadığı ilişkisiz örneklemler
t-testi ile incelenmiştir.
Yansız atama ile oluşturulan deney ve kontrol gruplarının öntest ilişkisiz örneklemler ttesti sonuçları Tablo 11’de sunulmuştur.
Tablo 11. Grupların Öntest Puanlarının İlişkisiz Örneklemler t-testi Sonuçları
Grup
N
e-ÖO
28
GO
29
S
sd
t
p
8.57
2.01
55
.096
.924
8.52
2.26
Tablo 11’de sunulan ilişkisiz örneklemler t-testi analizi sonuçlarına göre öğrencilerin
öntest puanlarının, atandıkları gruba göre anlamlı bir farklılık göstermediği bulunmuştur
[t(55)=.096, p>.05].
Bu bulgu deney ve kontrol gruplarının denk olduğunu göstermektedir. Başka bir ifadeyle
grupların aynı hazırbulunuşluk düzeyine sahip oldukları söylenebilir.
Öğrencilerin Strateji Tercihlerine Ait Bulgular ve Yorumlar
Öğrenciler tarafından tercih edilen stratejileri belirlemek üzere her iki etkinlik ortamı için
yapılandırılmamış etkinlikler hazırlanmıştır. E-öğrenme ortamında bulunan öğrenciler,
kendilerine ÖYS üzerinde çevrimiçi etkinlik şeklinde sunulan 6 etkinliği serbest olarak
yapmışlardır. Başka bir ifadeyle öğrenciler kendilerine ödev olarak verilen çevrimiçi
etkinlikleri yaparlarken, yapılandırılmış etkinliklerden farklı olarak, serbestçe tercih
ettikleri stratejileri uygulamışlardır. E-öğrenme ortamında öğrenciler tarafından toplam
168 çevrimiçi etkinlik yapılmıştır. Benzer şekilde geleneksel ortam öğrencileri de ÖYS
üzerinde İDY şeklinde sunulan yapılandırılmamış etkinlikleri, tercih ettikleri stratejileri
kullanarak yapmışlardır. Geleneksel ortam öğrencileri tarafından yapılan etkinlik sayısı
174’tür. Öğrencilerin tercih ettikleri stratejileri belirlemek üzere ÖYS üzerinde
90
öğrencilerce yapılan etkinlikler analiz edilmiştir. Öğrencilerin strateji tercihlerine ait
dağılım frekans (f) ve yüzde (%) olarak, Tablo 12’de verilmektedir.
Tablo 12. Öğrencilerin Strateji Tercihleri
e-ÖO
Etkinlikler
Çalışma yardımcıları kullanıyorum
Grupluyorum
Özetliyorum
Kavram haritası oluşturuyorum
Benzetim oluşturuyorum
Bellek destekleyici oluşturuyorum
Toplam
GO
f
%
f
%
59
35.12
47
27.01
46
27.38
51
29.31
39
23.21
44
25.29
14
8.33
18
10.35
6
3.57
7
4.02
4
2.39
7
4.02
168
100
174
100
Tablo 12 incelendiğinde, her iki etkinlik grubunda bulunan öğrenciler tarafından en çok
tercih edilen stratejiler şu şekilde bulunmuştur;

Çalışma yardımcıları kullanıyorum

Grupluyorum

Özetliyorum
Çalışma yardımcıları kullanıyorum etkinliği e-öğrenme ortamı öğrencilerince %35.12
(f=59) oranında tercih edilirken, geleneksel ortam grubu öğrencilerince %27.01 (f=47)
oranında tercih edilmiştir. Öğrencilerin grupluyorum etkinliğini tercih etme düzeyleri
e-öğrenme ortamında %27.38 (f=46), geleneksel ortamda %29.31 (f=51) olarak
gerçekleşmiştir. Öğrenciler özetliyorum etkinliğini e-öğrenme ortamında %23.21 (f=39)
oranında tercih etmişler, geleneksel ortamda bu oran %25.29 (f=44) olarak gerçekleşmiştir.
Tablo 25 incelendiğinde her iki etkinlik grubunda bulunan öğrenciler tarafından en az
tercih edilen şu şekilde bulunmuştur;

Kavram haritası oluşturuyorum

Benzetim oluşturuyorum

Bellek destekleyici oluşturuyorum
91
Kavram haritası oluşturuyorum etkinliği e-öğrenme ortamı öğrencilerince %8.33 (f=14)
oranında tercih edilirken, geleneksel ortam grubu öğrencilerince %10.35 (f=18) oranında
tercih edilmiştir. Öğrencilerin benzetim oluşturuyorum etkinliğini tercih etme düzeyleri
e-öğrenme ortamında %3.57 (f=6), geleneksel ortamda %4.02 (f=7) olarak gerçekleşmiştir.
Öğrenciler bellek destekleyici oluşturuyorum etkinliğini e-öğrenme ortamında %2.39 (f=4)
oranında tercih etmişler, geleneksel ortamda bu oran %4.02 (f=7) olarak gerçekleşmiştir.
Tüm bu bulgular sonucunda, öğrenciler tarafından en fazla tercih edilen stratejilerin,
özetliyorum etkinliği hariç dikkat ve tekrar stratejileri içerisinde yer aldığı görülmektedir.
Ayrıca, öğrencilerce en az tercih edilen stratejilerin ise anlamlandırma ve örgütleme
stratejileri içerisinde yer aldığı anlaşılmaktadır. Yapılan araştırmalar, örgütleme ve
anlamlandırma stratejilerinin öğrenciler için daha karmaşık olduğunu bu nedenle de tekrar
stratejileri gibi erken yaşlarda kullanılmadığını göstermektedir (Talu, 1997). Bu yüzden
daha karmaşık stratejiler olduğu araştırma sonuçları ile kanıtlanan anlamlandırma ve
örgütleme stratejileri her iki etkinlik grubu öğrencilerince daha az tercih edilmiştir. Diğer
yandan her iki etkinlik grubu öğrencileri tarafından en çok tercih edilen tekrar stratejilerini,
11-12 yaşındaki çocuklar kendiliğinden kullanma eğilimi gösterirler (Mayer, 1986). Ayrıca
Tay (2002), 4. ve 5. sınıf öğrencilerinin kullandıkları öğrenme stratejilerini belirlemek için
yaptığı
çalışmada,
bu
sınıftaki
öğrencilerin
yineleme
stratejilerini
her
zaman
kullandıklarını belirtmiştir.
Normallik Testleri
Etkinlik yapılan ortamların başarı ve kalıcılığa olan etkisi araştırılmasından önce çalışma
gruplarının normal dağılım gösterip göstermediği araştırılmıştır (Ural ve Kılıç, 2006).
Grupların normal dağılım gösterip göstermediğinin incelenmesi için “Normallik Testi”
yapılmıştır. Normallik testi yapılırken, Shapiro-Wilk (S-W) test sonuçları kullanılmıştır.
S-W testi, örneklem sayısı 50 ve daha az olan çalışma gruplarında daha anlamlı sonuçlar
verdiği için tercih edilmiştir (Genceli, 2007). S-W testlerinde elde edilen p değerinin .05
değerinden büyük bir değere sahip olması, puanların normal dağılımdan anlamlı sapma
göstermediğini, dağılımın normal olduğunu göstermektedir (Büyüköztürk, 2004; Çelik,
2006). Bu araştırma kapsamında deneysel çalışma gruplarının normal dağılım gösterip
göstermediğine ait normallik testi sonuçları Tablo 13’te verilmiştir.
92
Tablo 13. Çalışma Gruplarına Ait Normallik Testi Sonuçları
Grup
e-ÖO
GO
S-W
Uygulama
N
p
Öntest
28
.132
Sontest
28
.308
Kalıcılık Testi
28
.436
Öntest
29
.222
Sontest
29
.065
Kalıcılık Testi
29
.144
Tablo 13’te bulunan S-W değerlerinin, .05 değerinden büyük olması grupların normal
dağılıma sahip olduğunu göstermektedir. Bu nedenle araştırmada parametrik testler
kullanılmıştır.
Etkinlik Yapılan Ortamların Başarıya Etkisi
Etkinlik yapılan ortamların öğrencilerin başarıları üzerindeki etkileri, uygulama süreci
tamamlandıktan sonra yapılan sontest puanlarıyla belirlenmiştir. E-öğrenme ortamı ve
geleneksel ortamda etkinlik yapan öğrencilerin öntestten aldıkları puanlara göre
düzeltilmiş sontest puanları Tablo 14’te verilmiştir.
Tablo 14. Grupların Önteste Göre Düzeltilmiş Sontest Puan Ortalamaları
Grup
N
Ortalama
Düzeltilmiş Ortalama
e-ÖO
28
16.43
16.42
GO
29
15.03
15,04
Tablo 14 incelendiğinde deneysel işlem sonrasında oluşan sontest puanlarının, e-öğrenme
grubunda bulunan öğrenciler için 16.43, geleneksel ortam grubunda bulunan öğrenciler
için 15.03 olduğu görülmektedir. Öğrencilerin önteste göre düzeltilmiş sontest ortalama
puanları ise e-öğrenme ortamında 16.42, geleneksel ortamda ise 15.04 olarak
gerçekleşmiştir. Grupların sontest ortalama puanları arasında çok az da olsa gözlenen
farkın
etkisini
kontrol
etmek
amacıyla,
grupların
sontest
ortalama
puanları
karşılaştırılırken, öntest puanları ortak değişken (covariate) olarak kullanılmıştır. Grupların
93
önteste göre düzeltilmiş sontest puanları arasındaki farkın anlamlı olup olmadığına ilişkin
ANCOVA sonuçları Tablo 15’te verilmiştir.
Tablo 15. Grupların Önteste Göre Düzeltilmiş Sontest Puanlarına İlişkin ANCOVA
Sonuçları
Varyansın Kaynağı
Kareler Toplamı
sd
Kareler Ortalaması
F
p
Öntest (Reg.)
6.547
1
6.547
.963
.000
Grup (Ana Etki)
27.336
1
27.336
4.019
.050
Hata
367.276
54
6.801
Toplam
401.509
56
Tablo 15’teki ANCOVA sonuçlarına göre, grupların öntest puanlarına göre düzeltilmiş
sontest puanları arasında anlamlı bir farklılığın olduğu bulunmuştur [F(1-54)=4.019, p≤.05].
Buna bağlı olarak grupların önteste göre düzeltilmiş sontest puanları arasında yapılan
Bonferroni testi sonuçlarına göre, bu farkın geleneksel ortama
=15.04) göre daha yüksek
ortalamaya sahip e-öğrenme ortamı ( =16.43) öğrencileri lehine olduğu görülmektedir.
Bu bulgu, e-öğrenme ortamında bulunan öğrencilerin başarılarının, geleneksel ortamda
bulunan öğrencilerin başarılarından daha yüksek olduğu ve e-öğrenme ortamında daha iyi
öğrendikleri şeklinde yorumlanabilir. Ayrıca, e-öğrenme ortamındaki öğrencilerin aldıkları
farkındalık eğitimi ve uygulama planına uygun olarak gerçekleştirdikleri çevrimiçi
etkinlikler sonunda, strateji kullanma becerileri ile strateji birikimlerinin arttığı ve bu
durumun öğrencilerin başarılarını arttırdığı söylenebilir. Araştırma sonucu, alan yazında
“öğrencilerin akademik başarılarının öğrenme stratejilerinin öğretimi ve kullanımı
sonucunda arttığını gösteren” (Baş, 2012; Carn ve Carns, 1991; Cebesoy, 2009; Çalışkan,
2009; Dikbaş, 2008; Tuckman ve Kennedy, 2011; Tunçer ve Güven, 2007; Yıldız, 2003)
araştırma bulgularını destekler niteliktedir.
Etkinlik Yapılan Ortamların Kalıcılığa Etkisi
Etkinlik yapılan ortamların kalıcılık üzerindeki etkisini ölçmek amacıyla başarı testi
uygulama süreci tamamlandıktan dört hafta sonra tekrar uygulanmıştır. E-öğrenme ortamı
ve geleneksel ortamda etkinlik yapan öğrencilerin sontestten aldıkları puanlara göre
düzeltilmiş kalıcılık puanları Tablo 16’da sunulmuştur.
94
Tablo 16. Grupların Sonteste Göre Düzeltilmiş Kalıcılık Puan Ortalamaları
Grup
N
Ortalama
Düzeltilmiş Ortalama
e-ÖO
28
16.14
15.56
GO
29
14.59
15,15
Tablo 16 incelendiğinde, öğrencilerin deneysel işlem sonrasında aldıkları kalıcılık ortalama
puanlarının, e-öğrenme grubunda bulunan öğrenciler için 16.14, geleneksel ortam
grubundaki öğrenciler için 14.59 olduğu görülmektedir. Öğrencilerin sonteste göre
düzeltilmiş kalıcılık ortalama puanları ise e-öğrenme ortamında 15.56, geleneksel ortamda
ise 15.15 olarak gerçekleşmiştir. Grupların kalıcılık ortalama puanları arasında çok az da
olsa gözlenen farkın etkisini kontrol etmek amacıyla, grupların kalıcılık ortalama puanları
karşılaştırılırken, sontest puanları ortak değişken (covariate) olarak kullanılmıştır.
Grupların sonteste göre düzeltilmiş kalıcılık puanları arasındaki farkın anlamlı olup
olmadığına ilişkin yapılan ANCOVA sonuçları Tablo 17’de sunulmuştur.
Tablo 17. Grupların Sonteste Göre Düzeltilmiş Kalıcılık Puanlarına İlişkin ANCOVA
Sonuçları
Varyansın Kaynağı
Kareler Toplamı
sd
Kareler Ortalaması
F
p
254.921
1
254.921
348.133
.000
Grup
2.180
1
2.180
2.977
.090
Hata
39.542
54
.732
Toplam
328.982
56
Sontest (Reg.)
Tablo 17’de sunulan ANCOVA sonuçları incelendiğinde, grupların sontest puanlarına göre
düzeltilmiş kalıcılık puanları arasında anlamlı bir farklılığın olmadığı bulunmuştur
[F(1-54)=2.977, p>.05].
Bu bulgu, her iki etkinlik ortamının kalıcılık üzerinde benzer etkiye sahip olduğunu
göstermektedir. Başka bir ifadeyle etkinlik yapılan ortamların kalıcılık üzerinde etkisi
bulunmamıştır. Alanyazında kalıcılığın ders çalışma ve öğrenme stratejileri öğretimi
sonunda arttığını gösteren birçok çalışma mevcuttur. Ancak, bu araştırmada alanyazındaki
bulguların aksine deneysel çalışma sonunda kalıcılık artmamıştır. Bu durum Dikbaş (2008)
tarafından yapılan çalışma sonuçlarını destekler niteliktedir.
95
Etkinlik Yapılan Ortamların Bilişsel Yüke Etkisi
Farklı etkinlik ortamında bulunan öğrencilerin bilişsel yük puanları analiz edilmeden önce
deneysel çalışma gruplarının normal dağılım gösterip göstermediği normallik testi ile
araştırılmıştır. Normallik testi için S-W değerleri göz önüne alınmıştır. Normallik testi
sonuçları Tablo 18’de verilmiştir.
Tablo 18. Grupların Etkinlik Bazındaki Toplam Bilişsel Yüklerine Ait Normallik Testi
Sonuçları
Grup
e-ÖO
GO
S-W
Bilişsel Yük Uygulaması
N
p
Çalışma yardımcıları kullanıyorum
28
.066
Grupluyorum
28
.026
Özetliyorum
28
.052
Kavram haritası oluşturuyorum
28
.200
Benzetim oluşturuyorum
28
.187
Bellek destekleyici oluşturuyorum
28
.110
Çalışma yardımcıları kullanıyorum
29
.068
Grupluyorum
29
.012
Özetliyorum
29
.053
Kavram haritası oluşturuyorum
29
.251
Benzetim oluşturuyorum
29
.115
Bellek destekleyici oluşturuyorum
29
.170
Tablo 18’de sunulan S-W değerlerinin incelenmesi sonucunda, anlamlılık değeri .05’ten
büyük olan etkinlikler (çalışma yardımcıları kullanıyorum, özetliyorum, kavram haritası
oluşturuyorum, benzetim oluşturuyorum ve bellek destekleyici oluşturuyorum) için
parametrik test olan ilişkisiz örneklemler t-testi kullanılmıştır. S-W değeri .05 değerinden
daha küçük olan grupluyorum etkinliğinin analizi ise ilişkisiz örneklemler için t-testinin
parametrik olmayan karşılığı olan Mann Whitney U-testi ile yapılmıştır.
Etkinlik ortamlarının bilişsel yüke etkisini belirlemek için öğrencilerin her etkinlik
sonunda harcadıkları ortalama bilişsel yük puanları hesaplanmış ve Tablo 19’da
verilmiştir.
96
Tablo 19. Öğrencilerin Etkinlik Bazında Bilişsel Yük Puanlarına İlişkin Ortalama ve
Standart Sapma Sonuçları
e-ÖO
Etkinlik
Grup
GO
N
S
N
S
Çalışma yardımcıları kullanıyorum
28
3.25
1.51
29
3.82
1.34
Grupluyorum
28
3.86
1.15
29
3.86
1.14
Özetliyorum
28
5.04
1.50
29
5.10
1.37
Kavram haritası oluşturuyorum
28
5.11
1.87
29
5.47
1.86
Benzetim oluşturuyorum
28
5.39
2.13
29
5.75
2.01
Bellek destekleyici oluşturuyorum
28
4.82
1.82
29
4.79
1.70
Tablo 19’daki sonuçlar analiz edilirken, 1-4.49 arasında puan alan öğrencilerin “düşük
bilişsel yük” ile yüklendikleri, 5-9 arasında puan alan öğrencilerin ise “yüksek bilişsel
yük” ile yüklendikleri (Paas ve Merrienboer, 1993; Sezgin, 2009) yüklendikleri kabul
edilmiştir. Sonuç olarak, her iki etkinlik ortamında bulunan öğrencilerin; “Çalışma
yardımcıları kullanıyorum” ve “Grupluyorum” etkinliklerinde, “düşük bilişsel yük” ile
yüklendikleri bulunmuştur. Öğrencilerin her iki etkinlik ortamında gerçekleştirdikleri;
“Özetliyorum”, “Kavram haritası oluşturuyorum”, “Benzetim oluşturuyorum” ve “Bellek
destekleyici oluşturuyorum” etkinlikleri sonunda, “yüksek bilişsel yük” ile yüklendikleri
sonucuna varılmıştır.
E-öğrenme ile geleneksel ortamda etkinlik yapan öğrencilerin, “Çalışma yardımcıları
kullanıyorum” etkinliği bilişsel yük puanları arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığı,
ilişkisiz örneklemler t-testi ile incelenmiş ve sonuçları Tablo 20’de sunulmuştur.
Tablo 20. Grupların “Çalışma Yardımcıları Kullanıyorum” Etkinliği Ortalama Bilişsel Yük
Puanlarının İlişkisiz Örneklemler t-testi Sonuçları
Grup
N
e-ÖO
28
GO
29
S
sd
t
p
3.25
1.51
55
1.532
.131
3.83
1.34
Tablo 20’de sunulan ilişkisiz örneklemler t-testi analiziyle elde edilen bulgulara göre,
“Çalışma yardımcıları kullanıyorum” etkinliği bilişsel yük puanları arasında, öğrencilerin
bulundukları gruba göre anlamlı bir farklılık olmadığı görülmektedir [t(55)=1.532, p>.05].
97
Bu bulgu, grupların “Çalışma yardımcıları kullanıyorum” etkinliği bilişsel yük puanları
arasında anlamlı bir farklılığın bulunmadığını ve öğrencilerin bilişsel olarak eşit
yüklendiklerini göstermektedir.
E-öğrenme ile geleneksel ortamda etkinlik yapan öğrencilerin, “Grupluyorum” etkinliği
bilişsel yük puanları arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığı, grup ortalamalarının
normal dağılımdan farklılık göstermesi nedeniyle ilişkisiz örneklemler Mann Whitney Utesti ile incelenmiş ve sonuçları Tablo 21’de sunulmuştur.
Tablo 21. Grupların “Grupluyorum” Etkinliği Ortalama Bilişsel Yük Puanlarının İlişkisiz
Örneklemler U-testi Sonuçları
Grup
N
e-ÖO
28
GO
29
Sıra Ortalaması
Sıra Toplamı
U
p
1.15
28.98
811.50
55
.993
1.16
29.02
841.50
Tablo 21’de sunulan ilişkisiz örneklemler U-testi analiziyle elde edilen bulgulara göre,
“Grupluyorum” etkinliği bilişsel yük puanları arasında, öğrencilerin bulundukları gruba
göre anlamlı bir farklılık olmadığı görülmektedir [U=55, p>.05].
Bu bulgu, grupların “Grupluyorum” etkinliği bilişsel yük puanları arasında anlamlı bir
farklılığın
bulunmadığını
ve
öğrencilerin
bilişsel
olarak
eşit
yüklendiklerini
göstermektedir.
E-öğrenme ile geleneksel ortamda etkinlik yapan öğrencilerin, “Özetliyorum” etkinliği
bilişsel yük puanları arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığı, ilişkisiz örneklemler ttesti ile incelenmiş ve sonuçları Tablo 22’de sunulmuştur.
Tablo 22. Grupların “Özetliyorum” Etkinliği Ortalama Bilişsel Yük Puanlarının İlişkisiz
Örneklemler t-testi Sonuçları
Grup
N
e-ÖO
28
GO
29
S
sd
t
p
5.04
1.50
55
-.178
.859
5.10
1.37
Tablo 21’de sunulan ilişkisiz örneklemler t-testi analiziyle elde edilen bulgulara göre,
“Özetliyorum” etkinliği bilişsel yük puanları arasında, öğrencilerin bulundukları gruba
göre anlamlı bir farklılık olmadığı görülmektedir [t(55)=-.178, p>.05].
98
Bu bulgu, grupların “Özetliyorum” etkinliği bilişsel yük puanları arasında anlamlı bir
farklılığın
bulunmadığını
ve
öğrencilerin
bilişsel
olarak
eşit
yüklendiklerini
göstermektedir.
E-öğrenme ile geleneksel ortamda etkinlik yapan öğrencilerin, “Kavram haritası
oluşturuyorum” etkinliği bilişsel yük puanları arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığı,
ilişkisiz örneklemler t-testi ile incelenmiş ve sonuçları Tablo 23’te sunulmuştur.
Tablo 23. Grupların “Kavram Haritası Oluşturuyorum” Etkinliği Ortalama Bilişsel Yük
Puanlarının İlişkisiz Örneklemler t-testi Sonuçları
Grup
N
e-ÖO
28
GO
29
S
sd
t
p
5.11
2.13
55
1.475
.146
5.83
1.86
Tablo 23’te sunulan ilişkisiz örneklemler t-testi analiziyle elde edilen bulgulara göre,
“Kavram Haritası Oluşturuyorum” etkinliği bilişsel yük puanları arasında, öğrencilerin
bulundukları gruba göre anlamlı bir farklılık olmadığı görülmektedir [t(55)=1.475, p>.05].
Bu bulgu, grupların “Kavram haritası oluşturuyorum” etkinliği bilişsel yük puanları
arasında anlamlı bir farklılığın bulunmadığını ve öğrencilerin bilişsel olarak eşit
yüklendiklerini göstermektedir.
E-öğrenme ile geleneksel ortamda etkinlik yapan öğrencilerin, “Benzetim oluşturuyorum”
etkinliği bilişsel yük puanları arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığı, ilişkisiz
örneklemler t-testi ile incelenmiş ve sonuçları Tablo 24’te sunulmuştur.
Tablo 24. Grupların “Benzetim Oluşturuyorum” Etkinliği Ortalama Bilişsel Yük
Puanlarının İlişkisiz Örneklemler t-testi Sonuçları
Grup
N
e-ÖO
28
GO
29
S
sd
t
p
5.39
2.13
55
1.343
.185
6.10
1.86
Tablo 24’te sunulan ilişkisiz örneklemler t-testi analiziyle elde edilen bulgulara göre,
“Benzetim Oluşturuyorum” etkinliği bilişsel yük puanları arasında, öğrencilerin
bulundukları gruba göre anlamlı bir farklılık olmadığı görülmektedir [t(55)=1.343, p>.05].
99
Bu bulgu, grupların “Benzetim oluşturuyorum” etkinliği bilişsel yük puanları arasında
anlamlı bir farklılığın bulunmadığını ve öğrencilerin bilişsel olarak eşit yüklendiklerini
göstermektedir.
E-öğrenme ile geleneksel ortamda etkinlik yapan öğrencilerin, “Bellek destekleyici
oluşturuyorum” etkinliği bilişsel yük puanları arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığı,
ilişkisiz örneklemler t-testi ile incelenmiş ve sonuçları Tablo 25’te sunulmuştur.
Tablo 25. Grupların “Bellek Destekleyici Oluşturuyorum” Etkinliği Bilişsel Yük
Puanlarının İlişkisiz Örneklemler t-testi Sonuçları
Grup
N
e-ÖO
28
GO
29
S
sd
t
p
4.82
1.83
55
.138
.890
4.76
1.60
Tablo 25’te sunulan ilişkisiz örneklemler t-testi analiziyle elde edilen bulgulara göre,
“Bellek Destekleyici Oluşturuyorum” etkinliği bilişsel yük puanları arasında, öğrencilerin
bulundukları gruba göre anlamlı bir farklılık olmadığı görülmektedir [t(55)=.138, p>.05].
Bu bulgu, grupların “Bellek destekleyici oluşturuyorum” etkinliği bilişsel yük puanları
arasında anlamlı bir farklılığın bulunmadığını ve öğrencilerin bilişsel olarak eşit
yüklendiklerini göstermektedir.
Sonuç olarak, e-öğrenme ortamında etkinlik yapan deney grubu öğrencileri ile geleneksel
ortamda etkinlik yapan kontrol grubu öğrencilerinin, etkinlik bazında hesaplanan bilişsel
yük puanları arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır. Her iki etkinlik grubunda bulunan
öğrenciler
gerçekleştirdikleri
etkinlikler
sonunda
bilişsel
olarak
eşit
düzeyde
yüklenmişlerdir.
E-öğrenme ortamı ve geleneksel ortamda etkinlik yapan öğrencilerin dikkat ve tekrar
stratejileri ile ilgili etkinlikleri geçekleştirirken düşük bilişsel yük ile yüklendikleri ve bu
durumun öğrencilerin strateji tercihlerinde etkili olduğu bulunmuştur. Öğrenciler
tarafından en çok tercih edilen stratejiler, düşük bilişsel yük ile yüklendikleri startejileridir.
Bu durum özetliyorum etkinliği için geçerli değildir. Ayrıca, öğrenciler yüksek bilişsel yük
ile yüklendikleri stratejileri daha az tercih etmişlerdir. Bu araştırmanın çalışma grubunu
oluşturan ortaokul 5. sınıf öğrencileri, ülkemizde belirli bir dönem varlığını sürdüren,
ilköğretim okullarının birinci kademesinde öğrenim görmektedirler. Bu gerçek göz önüne
alındığında, araştırma sonucu alanyazında ilköğretim birinci kademe öğrencilerinin
100
genellikle
tekrar
stratejilerini
kullandıklarını,
diğer
stratejileri
tam
olarak
kullanamadıklarını gösteren (Weinstein ve Mayer, 1986) araştırma bulguları ile benzerlik
göstermektedir. Bu konuda, Brown ve Smiley (1977) altıncı sınıfa kadar öğrencilerin
önemli bilgiyi yeterli düzeyde ayırt edemedikleri için öğrenme stratejilerinden yeterli
oranda yararlanamadıklarını belirtmişlerdir. Ayrıca araştırma sonucu, alan yazında
“anlamlandırma ve örgütleme stratejilerinin karmaşık ve daha soyut bir yapıya sahip
olması, somut işlemler döneminde bulunan ilköğretim birinci kademe öğrencilerinin bu
stratejileri kullanmasını zorlaştırmaktadır” (Talu, 1997; Weinstein ve Mayer, 1986)
şeklindeki araştırma sonuçlarını destekler niteliktedir.
Öğrencilerin E-öğrenme Ortamına İlişkin Görüşleri
İçerik analizinden önce açık uçlu sorulara verilen öğrenci cevapları incelenmiş, benzer
anlamı veren cevaplar aynı tema altında toplanarak, cevapların frekans (f) ve yüzde (%)
değerleri elde edilmiştir. Öğrencilerin her bir tema altında gruplanan görüşleri, frekans ve
yüzde oranları dikkate alınarak yorumlanmıştır.
Etkinliklerin Faydaları/Avantajlarına İlişkin Öğrenci Görüşleri
Öğrencilerin e-öğrenme ortamında yaptıkları çevrimiçi etkinliklerin faydaları/avantajlarına
ilişkin görüşleri, Tablo 26’da verilmiştir.
Tablo 26. Çevrimiçi Etkinlerin Faydaları/Avantajlarına İlişkin Öğrenci Görüşleri (N=6)
Alt Temalar
f
%
Daha kolay öğrenme sağlaması
3
50.00
Tekrar edilebilmesi
1
16.66
Düzeltme yapılabilmesi
1
16.66
İnternet ortamında olması
1
16.66
Kontrolün öğrencide olması
1
16.66
Tablo 26’daki bulgulara göre, 3 öğrencinin (%50) çevrimiçi etkinlikler sonunda daha kolay
öğrendiklerini belirttikleri görülmektedir. Öğrencilerin görüşlerinden bazı örnekler aşağıda
sunulmuştur.
101
“…dersi daha kolay anlamamı ve öğrenmemi sağladı. Bütün etkinliklerde her şeyi
kolayca yapabildim, her etkinliği istediğim kadar tekrar edebildim (Öğr.5).”
“…yanlış yaptığım etkinlikleri kolayca düzeltebildim (Öğr. 1).”
Bu bulgu, öğrencilerin çevrimiçi etkinliklerin faydalı olduğunu ve daha kolay
öğrenmelerini sağladıklarını düşündüklerini göstermektedir. Öğrenci görüşlerinin bu
şekilde oluşmasında, çevrimiçi etkinliklerin öğrencilerin bilişsel düzeylerine uygun olarak,
basit ve sade bir yapıda hazırlanmasının etkili olduğu ifade edilebilir.
Etkinliklerde Karşılaşılan Güçlüklere İlişkin Öğrenci Görüşleri
Öğrencilerin e-öğrenme
ortamında çevrimiçi etkinlikleri
yaparken karşılaştıkları
güçlüklere ilişkin görüşleri, Tablo 27’de verilmiştir.
Tablo 27. Çevrimiçi Etkinlerde Karşılaşılan Güçlüklere İlişkin Öğrenci Görüşleri (N=6)
Alt Temalar
f
%
Bellek destekleyici etkinliklerinde zorlandım
4
66.66
Kavram haritası yaparken zorlandım
1
16.66
Güçlükle karşılaşmadım
1
16.66
Tablo 27’deki bulgulara göre, 4 öğrencinin (%66.66) bellek destekleyici etkinliklerinde
güçlük çektikleri görülmektedir. Öğrencilerin görüşlerinden bazı örnekler aşağıda
sunulmuştur.
“…bellek destekleyici etkinliğini yaparken güçlük çekiyorum. Çünkü bellek
destekleyici oluşturmakta zorlanıyorum. Keşke etkinlikleri serbestçe yapabilsek
daha faydalı olur (Öğr.2).”
“…etkinlikleri yaparken güçlük çekmedim (Öğr.5).”
Bu bulgu, öğrencilerin en çok bellek destekleyici etkinlikler esnasında zorlandıklarını
göstermektedir. Benzer şekilde araştırmanın bilişsel yük ile ilgili bulguları, öğrencilerin
bellek destekleyici etkinlikleri yaparlarken yüksek düzeyde bilişsel yük ile yüklendiklerini
ortaya koymaktadır.
102
Etkinliklerin İlerki Derslerdeki Yararlarına İlişkin Öğrenci Görüşleri
Öğrencilerin e-öğrenme ortamında yaptıkları çevrimiçi etkinliklerin ileriki derslerdeki
yararlarına ilişkin görüşleri, Tablo 28’de verilmiştir.
Tablo 28. Çevrimiçi Etkinlerin İleriki Derslerdeki Yararlarına İlişkin Öğrenci Görüşleri
Alt Temalar
f
%
Daha kolay öğrenme sağlayabilir
5
83.33
Sosyal bilgiler dersinde kullanabilirim
1
16.66
Yararı olmaz
1
16.66
Tablo 28’deki bulgulara göre, 5 öğrencinin (%83.33) çevrimiçi etkinliklerin ileriki
derslerde daha kolay öğrenme sağlayacağını düşündükleri görülmektedir. Öğrencilerin
görüşlerinden seçilen örnek aşağıda sunulmuştur.
“…diğer derslerimde kolay öğrenmemi sağlayacağını düşünüyorum. Sosyal bilgiler
dersinde faydalı olabilir. Çünkü dersi anlamamı sağladı (Öğr. 3).”
Bu bulgu, öğrencilerin çevrimiçi etkinliklerin diğer derslerinde de kolay öğrenmelerini
sağlayacağını düşündüklerini göstermektedir. Öğrenciler tarafından belirtilen bu görüşler,
çevrimiçi etkinliklerin faydaları/avantajlarına ilişkin öğrenci görüşlerini desteklemektedir.
E-öğrenme Ortamında Bulunması İstenilen Etkinlik/Aktivitelere İlişkin
Öğrenci Görüşleri
Öğrencilerin e-öğrenme ortamında bulunmasını istedikleri etkinlik/aktivitelere ilişkin
görüşleri, Tablo 29’da verilmiştir.
Tablo 29. E-öğrenme Ortamında Bulunması İstenilen Etkinlik/Aktivitelere İlişkin Öğrenci
Görüşleri
Alt Temalar
f
%
Video anlatımı olmalı
2
33.33
Animasyon olmalı
2
33.33
Çizim aracı eklenmeli
1
16.66
Bence böyle kalmalı
1
16.66
103
Tablo 29’daki bulgulara göre, 2 öğrencinin (%33.33) e-öğrenme ortamında etkinliklerin
nasıl yapıldığını anlatan videoların bulunmasını ve 2 öğrencinin (%33.33) de e-öğrenme
ortamında
animasyonların
bulunmasını
istedikleri
görülmektedir.
Öğrencilerin
görüşlerinden seçilen örnek aşağıda sunulmuştur.
“…etkinlikler için video anlatımı bulunmalı, bazı etkinlikleri yapmakta
zorlanıyorum (Öğr.6).”
Öğrencilerin e-öğrenme ortamında bulunmasını istedikleri etkinlik/aktivitelerle ilgili
belirttikleri görüşleri, e-öğrenme ortamına konu anlatım videoları ile animasyonların
eklenmesi olmuştur. Bu durum, öğrencilerin konu anlatım videoları ve animasyonlarla
zenginleştirilen ortamlarda çalışmak istediklerini göstermektedir.
104
BÖLÜM 5
SONUÇ VE ÖNERİLER
Araştırmanın bu bölümünde, toplanan verilerin analizi sonucunda elde edilen bulgulara
dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve bu sonuçlara yönelik oluşturulan önerilere yer
verilmiştir.
Sonuç
Bu araştırmada, ders çalışma ve öğrenme stratejisi temelli çevrimiçi etkinliklerin, başarı,
kalıcılık ve bilişsel yük açısından etkisi incelenmiştir. Bu bağlamda, 57 öğrencinin katılımı
ile 8 haftalık sürede gerçekleştirilen deneysel çalışma sonunda, aşağıdaki sonuçlar elde
edilmiştir:

Öğrenciler tarafından yapılan etkinlikler göz önüne alındığında, öğrencilerin
dikkat ve tekrar stratejilerini, anlamlandırma ve örgütleme stratejilerine göre
daha fazla tercih ettikleri sonucuna ulaşılmıştır.

E-öğrenme ortamındaki çevrimiçi etkinliklerin başarı üzerindeki etkisinin
geleneksel ortamdaki etkinliklere göre daha fazla olduğu sonucu
çıkarılmıştır.

E-öğrenme ortamı ve geleneksel ortamda yapılan etkinliklerin, kalıcılık
üzerinde etkili olmadığı sonucu elde edilmiştir.

Öğrencilerin, “Çalışma yardımcıları kullanıyorum” ve “Grupluyorum”
etkinlikleri sonunda düşük bilişsel yük ile yüklendikleri, başka bir ifadeyle
bu etkinliklerin öğrenciler üzerinde uygun düzeyde bilişsel yük oluşturduğu
sonucuna ulaşılmıştır.
105

Öğrencilerin, “Özetliyorum”, “Kavram haritası oluşturuyorum”, “Benzetim
oluşturuyorum” ve “Bellek destekleyici oluşturuyorum” etkinliklerinde
bilişsel olarak daha fazla yüklendikleri sonucu elde edilmiştir.

E-öğrenme ortamı ve geleneksel ortamda etkinlik yapan öğrencilerin dikkat
ve tekrar stratejileri ile ilgili etkinlikleri geçekleştirirken düşük bilişsel yük
ile yüklendikleri ve bu durumun öğrencilerin strateji tercihlerinde etkili
olduğu sonucuna varılmıştır.

Etkinlik yapılan ortamların bilişsel yük üzerinde etkili olmadığı sonucuna
ulaşılmıştır.

Öğrencilerin; çevrimiçi etkinliklerle daha iyi öğrendiklerini düşündükleri,
bellek destekleyici etkinlikleri uygularken güçlük çektikleri, çevrimiçi
etkinliklerin ileriki derslerinde yararlı olacağını düşündükleri, e-öğrenme
ortamının video anlatımı ve animasyonlarla zenginleştirilmesini istedikleri
sonucuna ulaşılmıştır.
Öneriler
Bu bölümde, araştırma sonuçlarına yönelik oluşturulan uygulamaya ilişkin önerilerle
araştırılması gereken konulara ilişkin öneriler verilmiştir.
Uygulamaya İlişkin Öneriler

Çevrimiçi etkinlik ortamına, Moodle eklentileri dışında Web temelli canlı
ses kaydı, çevrimiçi metin, çevrimiçi çizim vb. araçların da eklenmesi, eöğrenme ortamının daha zengin hale gelmesini sağlayabilecektir.

E-öğrenme ortamı için ders çalışma ve öğrenme stratejilerinin anlatımı
içeren, öğrencilerin çevrimiçi etkinlikleri nasıl yapacaklarını gösteren video
ve animasyon destekli öğretici materyaller hazırlanmalıdır. Materyallerin;
öğretim tasarımcısı, konu alanı uzmanı, web tasarımcısı, grafiker,
animasyon tasarımcısı, ses ve görüntü uzmanı gibi uzmanların da yer
106
alacağı
bir
takım
çalışması
ile
geliştirilmesinin
uygun
olacağı
düşünülmektedir.

Farkındalık eğitimi araştırma planına uygun olarak, 8 ders saati olarak
uygulanmıştır. Farkındalık eğitimine daha uzun süre ayrılmasının,
öğrencilerin hem stratejileri daha iyi öğrenmelerine hem de daha çok
uygulama yapmalarına fırsat tanıyacağı söylenebilir.
Araştırılması Gereken Konulara İlişkin Öneriler

Bu araştırma, Fen Bilimleri dersi “Vücudumuzun Bilmecesini çözelim”
ünitesinin çevrimiçi etkinliklerle öğretimine yönelik olarak 8 haftalık bir
sürede, 57 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Bulguların genellenebilirliği
açısından araştırmanın farklı okul türlerinde, farklı düzeylerde ve
disiplinlerde, farklı sürelerle ve daha çok sayıda öğrencinin katılımı ile
tekrar edilmesi önerilebilir.

Son zamanlarda öğrencilere bilişim teknolojileri destekli uygulama fırsatları
sunan ulusal projeler göz önüne alındığında, benzer bir çalışmanın özellikle
mobil öğrenme, karma öğrenme vb. e-öğrenme ortamlarında tekrar
edilmesinin faydalı olacağı düşünülmektedir.

E-öğrenme ortamlarında ders çalışma ve öğrenme stratejileri öğretiminin;
öğrencilerin güdülenme düzeyleri, problem çözme becerileri, bilişsel süreç
becerileri üzerindeki etkileri araştırılabilir.

Bu araştırmada ortaokul 5. sınıf öğrencileri ile gerçekleştirilen deneysel
çalışma, daha üst sınıflarda tekrar edilebilir. Bu şekilde, öğretimin etkililiği
karşılaştırılarak strateji öğretiminin hangi sınıf düzeyinde daha etkili olduğu
araştırılabilir.
107
KAYNAKLAR
Açıkgöz, K. (2000). Etkili öğrenme ve öğretme (3. Baskı). İzmir: Kanyılmaz Matbaası.
Açıkgöz, K. Ü. (1986). Öğrenmeyi ve hatırlamayı kolaylaştırma yolları, recalling, loci
method, equal word method, sensor images. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Dergisi, 1 (1), 115-119.
Akamca-Özyılmaz, G. (2008). İlköğretimde analojiler, kavram karikatürleri ve tahmingözlem-açıklama teknikleriyle desteklenmiş fen ve teknoloji eğitiminin öğrenme
ürünlerine etkisi. Doktora Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü,
İzmir.
Akın, Ö. (2007). Anadolu güzel sanatlar liseleri müzik bölümleri keman dersinde
anlamlandırma strateji’sinin kullanımı ve etkililik düzeyi. Doktora Tezi, Gazi
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Akkoyunlu, A. (2003). Ortaöğretim 10. sınıf öğrencilerinin seçtikleri alanlara göre,
öğrenme ve ders çalışma stratejileri, matematik dersine yönelik tutumları ve
akademik başarıları üzerine bir araştırma. Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir.
Akyüz, H. İ. (2012). Çevrimiçi görev temelli öğrenme ortamında eğitsel ajanın rolünün ve
biçim özelliklerinin öğrencilerin motivasyonuna, bilişsel yüklenmesine ve problem
çözme becerisi algısına etkisi. Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Enstitüsü, Ankara.
Alıcıgüzel, İ. (1990). İlk ve orta dereceli okullarda öğretim. İstanbul: İnkılap ve Aka
Kitabevi.
108
Altın, K. (2002). Bilgisayar destekli deney yöntemiyle kavram haritaları yönteminin bazı
bilişsel süreçler ve hatırlama düzeyi açısından incelenmesi. Doktora Tezi, Marmara
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Altunay, A. Y. (2006). Bilgisayar ortamında hazırlanan kavram haritalarının bir öğretim
materyali olarak fen bilgisi dersinde kullanılmasının ilköğretim öğrencilerinin
başarılarına etkisi. Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü,
Konya.
Arends, R.J. (1997). Classroomm instruction and management. New York: The McGrawHill.
Aslan, Ö. (2005). Enformasyon ve iletişim teknolojileri (ict) gerçekten verimli mi?
verimlilik paradoksu üzerine bir değerlendirme. C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler
Dergisi, Cilt 6, Sayı 2.
Ateş, S. (2005). İlköğretim öğrencilerinin sosyal bilgiler dersine yönelik tutumları ile bu
derste kullandıkları öğrenme stratejileri arasındaki ilişki. Yüksek Lisans Tezi,
Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir.
Aydın, G. (2010). Zihin Haritalama Tekniğinin Dinleneni Anlamaya ve Kalıcılığa Etkisi.
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 14 (2), 1-16.
Aykanat, F., Doğru, M., & Kalender, S. (2005). Bilgisayar destekli kavram haritaları
yöntemiyle fen öğretiminin öğrenci başarısına etkisi. Kastamonu Eğitim Dergisi, 13
(2), 391-400.
Baki, A., & Şahin, S. (2004). Bilgisayar destekli kavram haritası yöntemiyle öğretmen
adaylarının matematiksel öğrenmelerinin değerlendirilmesi. The Turkish Online
Journal of Educational Technology, 3 (2), 91-104.
Barron, A. E. (2004). Handbook of research on educational communications and
technology. Auditory instruction, (pp. 949-978). Mahwah, NJ: Lawrence Erlbaum.
10 Mart 2015 tarihinde http://www.aect.org/edtech/35.pdf sayfasından erişilmiştir.
Baş, G. (2012). Öğrenme stratejileri öğretiminin öğrencilerin ingilizce dersindeki
akademik başarılarına, tutumlarına ve bilişötesi farkındalık düzeylerine etkisi.
Kuramsal Eğitimbilim Dergisi, 5 (1), 49-71.
Bayındır, N. (2006). Öğrenme stratejilerinin öğretimi ve bilişsel süreçlere yansıması.
Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
109
Belet, D. Ş. (2005). Öğrenme stratejilerinin okuduğunu anlama ve yazma becerileri ile
türkçe dersine ilişkin tutumlara etkisi. Doktora Tezi, Anadolu Üniversitesi Eğitim
Bilimleri Enstitüsü, Eskişehir.
Bohn, R.E. & Short, C.E. (2009). How much information? 2009 Report on American
consumers 10 Mayıs 2015 tarihinde
http://hmi.ucsd.edu/howmuchinfo_research_report_consum.php
sayfasından erişilmiştir.
Bozkurt, N. (2007). Lise-1 tarih dersinde uygulanan farklı öğrenme stratejilerinin
öğrencilerin başarılarına ve öğrenilenlerin kalıcılığına etkisi. Doktora Tezi, Gazi
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Braun, I, Gurlitt, J. & Nücles M. (2012). Encyclopedia of the sciences of learning. Norbert
M. Seel (Ed.), Cognitive and Affective Learning Strategies. 563-564. Freiburg:
Faculty of Economics and Behavioral Science. 10 Mart 2015 tarihinde
http://link.springer.com/10.1007/978-1-4419-1428-6_292
sayfasından erişilmiştir.
Brunken, R., Plass, J. L., & Leutner, D. (2003). Direct measurement of cognitive load in
multimedia learning. Educational Psychologist, 38 (1), 53-61. 18 Kasım 2014
tarihinde
http://create.alt.ed.nyu.edu/courses/2174/reading/Bruenken_Plass_Leutner_EP.pdf
sayfasından erişilmiştir.
Büyüköztürk, Ş. (2004). Sosyal bilimler için veri analizi el kitabı (4. Baskı). Ankara:
Pegem Akademi Yayıncılık.
Carns, A. W., & Carns, M. R. (1991). Teaching study skills, cognitive strategies, and
metacognitive skills through self-diagnosed learning styles. The School Counselor,
341-346. 10 Aralık 2014 tarihinde
http://www.jstor.org/action/showShelf sayfasından erişilmiştir.
Cebesoy, Ü.B. (2009). Fen eğitiminde anlamlandırma ve örgütleme stratejileri
kullanımının öğrencilerin akademik başarı, tutum ve kavram öğrenmelerine etkisi.
Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
110
Chalmers, D. ve Fuller, R. (1999). Research and professional development programme on
teaching learning strategies as part of course content. International Journal of
Academic Development, 4 (1), 28-33.
Campbell, C. (2009). Middle years students’ use of self-regulating strategies in an online
journaling environment. Educational Technology & Society, 12 (3), 98–106.
Chang, S. L., & Ley, K. (2006). A learning strategy to compensate for cognitive overload
in online learning: Learner use of printed online materials. Journal of Interactive
Online Learning, 5(1), 104-117. 03 Ocak 2015 tarihinde
http://portal.ou.nl/documents/25460761/0/Mayer+%26%20Moreno+2003++EPigxrG8CM.pdf sayfasından erişilmiştir.
Clark, R.C. (2008). Building expertise, cognitive methods for training and performance
improvement (3rd Ed.). San Francisco, CA: John Wiley & Sons, Inc.
Colorado, J. T. (2006). The relationship of self-regulated learning and academic
performance in an online course environment. Doctoral dissertation, University of
Kansas, Lawrence.
Creswell, J. W. (2003). Research design: Qualitative, quantitative and mixed methods
approaches. Thousand Oaks, CA: Sage Publications.
Cross, J. (2004). An informal history of eLearning. On the Horizon, 12 (3), 103-110.
Çakır, M. & Aldemir, B. (2011). İki aşamalı genetik kavramlar tatnı testi geliştirme ve
geçerlik çalışması. Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi.
Cilt 8, Sayı 16, s. 335-353.
Çalık, T., & Sezgin, F. (2005). Küreselleşme, bilgi toplumu ve eğitim. Kastamonu Eğitim
Dergisi, 13 (1), 55-66.
Çalışkan, M. (2010). Öğrenme stratejileri öğretiminin yürütücü biliş bilgisine, yürütücü
biliş becerilerini kullanmaya ve başarıya etkisi. Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi
Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Konya.
Çelen, F. K., Çelik, A., & Seferoğlu, S. S. (2011). Türk eğitim sistemi ve PISA sonuçları.
Akademik Bilişim Konferansı’nda sunulmuş bildiri, İnönü Üniversitesi, Malatya.
Çelik, S. (2006). Normal dağılım ve normal dağılımla ilgili çıkarımlar. Yüksek Lisans
Tezi, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
111
Davidson, R. J. (1987). Cerebral asymmetry and the nature of emotion: Implications for
the study of individual differences and psychopathology. R. Takahashi, P. FlorHenry, J. Gruzelier, & S. Niwa (Ed.), In Cerebral Dynamics, Laterality and
Psychopathology (pp. 71-83). New York: Elsevier.
Dembo, M.H & Seli, H. (2006). Motivation and learning strategies for colloge success. a
self-management approach (3rd Ed.). New York & London: Lawrance Erlbum
Associates.
Demirbilek, M. (2004). Effects of interface windowing modes and individual differences on
disorientation and cognitive load in a hypermedia learning environment. Doktora
Tezi, University of Florida.
Demir, Ö. ve Doğanay, A. (2010). Bilişsel koçluk yöntemiyle öğretilen bilişsel farkındalık
stratejilerinin altıncı sınıf sosyal bilgiler dersinde bilişsel farkındalık becerilerine ve
kalıcılığa etkisi. İlköğretim Online, 9 (1), 106-127.
Demirel, Ö.(2005). Kuramdan uygulamaya eğitimde program geliştirme (8.baskı). Ankara:
Pegem A Yayıncılık.
Derry, S. J., & Murphy, D. A. (1986). Designing systems that train learning ability: From
theory to practice. Review of educational research, 56 (1), 1-39.
Deryakulu, D. (1996). Türetimci öğrenme etkinlikleri ve dikkat odaklama araçlarının
öğrenci başarı ve tutumları üzerindeki etkisi. Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Dikbaş, Y., & Hasırcı, Ö. K. (2008). Öğrenme stratejileri öğretiminin ve ders işlenişinde
kullanımının öğrencilerin akademik başarılarına ve tutumlarına etkisi. Ahi Evran
Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, 9 (2).
Dikbaş, Y. (2008). Öğrenme stratejilerinin öğretiminin ve ders işlenişinde kullanımının
öğrencilerin akademik başarılarına, tutumlarına ve kalıcılığa etkisi. Yüksek Lisans
Tezi, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana.
Ekin, T. (2012). Sönümlenme yöntemiyle oluşturulmuş web temelli öğretimin öğrencilerin
bilişsel yüklenmesine, akademik başarısına ve transfer becerisine etkisi. Doktora
Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Eggen, P. & Kauchak, D. (1992). Educational psychology: classroom connection. New
York: Macmillan.
112
Erden, M. (1998). Öğretmenlik mesleğine giriş. İstanbul: Alkım Yayınları.
Erden, M. & Akman, Y. (1995). Eğitim psikolojisi (gelişim-öğrenme-öğretme). Ankara:
Arkadaş Yayınevi.
Frankel, J. R. & Wallen, N. E. (2005). How to design and evaluate research in education.
(6th ed.). USA: New York: McGraw-Hill International Edition.
Gagne, R. M., Briggs, L. & Wager, WW (1988). Principles of instructional design. New
York: Holt, Rinehart and Winston, lnc.
Gagne, R. M. & Driscoll, M. P. (1988). Essentials of learning for instruction (2nd edition).
Englewood Cliffs, N. J.: Prentice Hall.
Gagne, R. M., Wager, W. W., Golas, K. G. & Keller, J. M. (2005). Principles of
instructional design. Toronto: Thomson Wadsworth.
Genceli, M. (2007). Tek değişkenli dağılımlar için kolmogorov-smirnov, lilliefors ve
shaphiro-wilk normallik testleri. Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi. Cilt 25. Sayı
4. s. 306- 328
Gömleksiz, M. (1997). Kubaşık öğrenme. Adana: Baki Kitapevi.
Görgen, İ. (2007). Özetleme ve bilgi haritası oluşturma öğretiminin bilgilendirici bir metni
öğrenme ve hatırlama düzeyine etkisi. Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Gülümbay, A. A. (2005). Yükseköğretimde web’e dayalı ve yüzyüze ders alan öğrencilerin
öğrenme
stratejilerinin,
bilgisayar
kaygılarının
ve
başarı
durumlarının
karşılaştırılması. Doktora Tezi, Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü,
Eskişehir.
Gümüş, N. (1997). Öğrenmeyi öğretmenin öğrenci erişisi, kalıcılığı ve akademik benliğe
etkisi. Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Güven, M. (2004). Öğrenme stilleri ile öğrenme stratejileri arasındaki ilişki. Doktora Tezi,
Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eskişehir.
Ilgaz, G. (2011). İlköğretim öğrencilerinin fen ve teknoloji dersi öz-düzenlemeli öğrenme
stratejileri, öz-yeterlik ve özerklik algılarının incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Gazi
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
113
İspir, O. A., Polat, Z. S. & Saygı, E. (2011). Üstün başarılı öğrencilerin öz düzenleyeci
öğrenme stratejileri, matematiğe karşı motivasyonları ve düşünme stilleri. Eğitim ve
Bilim, 36 (162), 235-246.
Horton, W. (2006). E-learning by design. San Francisco: Pfeiffer.
Huitt, W. (2003). The information processing approach to cognition. Educational
Psychology Interactive. Valdosta, GA: Valdosta State University. 24 Nisan 2015
tarihinde
http://www.edpsycinteractive.org/topics/cognition/infoproc.html
sayfasından erişilmiştir.
Kalaycı (2003). Öğretim teknolojileri ve materyal geliştirme. Halil İbrahim Yalın (Ed.), İki
boyutlu görsel öğrenme ve öğretme araçları içinde (s.69). Ankara: Nobel Yayın
Dağıtım.
Kanpolat, T. (2009). Lise 2. sınıf öğrencilerinde küresel atmosferik değişimlerin kavram
haritaları ile öğretilmesinin öğrencilerin başarı ve tutumlarına etkisi. Doktora Tezi,
Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Karasar, N. (2011). Bilimsel araştırma yöntemi: kavramlar, ilkeler, teknikler ( 22. Basım).
Ankara: Nobel Yayınları.
Katırcı, E. (2010). Farklı çoklu ortamların öğrencilerin mekanik konusundaki kavram
yanılgılarının giderilmesine ve bilişsel yüklenmelerine etkilerinin incelenmesi:
görsel-uzamsal zekâ boyutunda bir analiz. Yüksek Lisans Tezi, Marmara
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Keller, J. & Burkman, E. W. (1993). Instructional message design: principles from the
behavioral and cognitive sciences. Fleming, M. & Levie, W.H. (Ed.). Motivation
Principles içinde (s. 5-49). Englewood Cliffs, NJ: Educational Technology
Publications,
Kesercioğlu, T., Yılmaz, H., Çavaş, P. H., & Çavaş, B. (2004). İlköğretim fen bilgisi
öğretiminde analojilerin kullanımı: “Örnek uygulamalar”. Ege Eğitim Dergisi, 5(1).
15 Aralık 2015 tarihinde
http://dergipark.ulakbim.gov.tr/egeefd/article/download/5000004055/5000004571.
sayfasından erişilmiştir.
114
Khan, B. H. (Ed.). (1997). Web-based instruction. Englewood Clifss, NJ: Educational
Technology Puplications.
Kılıç, E. (2007). Çoklu ortamlarda dar boğaz: aşırı bilişsel yüklenme. Gazi Üniversitesi
Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 27 (2), 1-24. 10 Haziran 2014 tarihinde
http://dergipark.ulakbim.gov.tr/gefad/article/download/5000078637/5000072858
sayfasından erişilmiştir.
Kılıç, E. (2006). Çoklu ortamlara dayalı öğretimde paralel tasarım ve görev zorluğunun
üniversite öğrencilerinin başarılarına ve bilişsel yüklenmelerine etkisi. Doktora Tezi,
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Kılıç, E., & Karadeniz, Ş. (2005). Hiper ortamlarda öğrencilerin bilişsel yüklenme ve
kaybolma düzeylerinin belirlenmesi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, 40 (1),
562-579.
Köksal, (2012). İlköğretim 5. Sınıf ingilizce derslerinde kullanılan bellek destekleyici
stratejilerin erişiye, tutuma, kelime bilgisine ve kalıcılığa etkisi. Doktora Tezi,
Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Konya.
Kutlu, M.O. (2012). İlköğretim öğrencilerine ve ailelerine yönelik “bilgisayar destekli ders
çalışma ve öğrenme stratejileri eğitimi”nin başarıya etkisi. Dicle Üniversitesi Ziya
Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 19 (2012), 212-226.
Küçükahmet, L. (1987). Öğrencilerin çalışma alışkanlıkları ve tutumları. AÜ Eğitim
Bilimleri Fakültesi Yay, (53).
Lenz, B. K. (1992). Self-managed learning strategy systems for children and youth. School
Psychology Review, 21 (2), 211-228.
Lynch, D. J. (2010). Motivational beliefs and learning strategies as predictors of academic
performance in collage physics. College Student Journal, 44 (4).
Mayer, R. E., & Moreno, R. (2003). Nine ways to reduce cognitive load in multimedia
learning. Educational psychologist, 38 (1), 43-52.
Mayer, R. E. (1987). Educational psycholohy: A cognitive approach. USA: Little, Brown
and Company Limited.
115
Mayer, R. E., Heiser, J. & Lonn, S. (2001). Cognitive constraints on multimedia learning:
When presenting more material results in less understanding. Journal of Educational
Psychology, 93 (1). 187-198.
McAleese, R. (1999). Concept mapping-a critical review. Innovations in Education &
Training Internatioanal, 36 (4), 351-360.
MEB. PISA 2012 sunusu. (2012). 2 Şubat 2015 tarihinde http://pisa.meb.gov.tr/?lang=tr
sayfasından erişilmiştir.
Miller, G. A. (1956). The magical number seven, plus or minus two: some limits on our
capacity for processing information. Psychological review, 63 (2), 81.
Mizumoto, A. & Takeuchi, O. (2009). Examining the effectiveness of explicit instruction
of vocabulary learning strategies with Japanese EFL university students. Language
Teaching Research, 13 (4), 425 – 449.
Nijhuis, J. , Segers, M. ve Gijselaers, W. (2008), The extent of variability in learning
strategies and students' perceptions of the learning environment. Learning and
Instruction, 18 (2), 121–134.
Oxford, R. L. (1990). Styles, strategies, and aptitude: Connections for language learning.
Document Resume, 73.
Öncü, H. (1994). Eğitimde ölçme ve değerlendirme. Ankara: Matser Basım San. ve Tic.
Ltd. Şti.
Özden, Y. (2003). Öğrenme ve öğretme (6. Baskı). Ankara: Pegem Akademi Yayınları.
Özden, Y. (2005). Eğitimde Yeni Değerler (6. Baskı). Ankara: Pegem Akademi Yayınları.
Özer, B. (1998). Eğitim bilimlerinde yenilikler. Ayhan Hakan (Ed.), Öğrenmeyi öğretme
içinde (s. 149-163). Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
İlköğretim Öğretmenliği Lisans Tamamlama Programı. 10 Haziran 2014 tarihinde
www.emu.edu.tr/bekirozer/ogretimgerecleri/ogrenmeyiogretme.pdf
sayfasından erişilmiştir.
Özer, B. (2002). İlköğretim ve ortaöğretim okullarının eğitim programlarında öğrenme
stratejileri. Eğitim Bilimleri ve Uygulama, 1 (1) 17-32.
Özer, B. (2001). Gelişim ve öğrenme. G. Can (Ed.), Bilgi işleme kuramı içinde (s. 157176). Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi.
116
Özer, B. (2004). Öğretmenlerin yeni görevi: öğrenmeyi öğretme. N. Sandıkcı ve P. Can
(Haz.), Öğrenmeyi öğrenme etkinlikleri: diyaloglar, sunumlar, atölyeler (ss. 196203). Ankara: MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ve Türkiye Zeka Vakfı.
Özkal, N. & Çetingöz, D. (2006). Akademik başarı, tutum ve öğrenme stratejilerinin
kullanımı. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, 46, 259-275.
Öztürk, B. (1995). Genel öğrenme stratejilerinin öğrenciler tarafından kullanılma durumu.
Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Öztürk, B. (1999). Öğrenme ve öğrenmede dikkat. MEB Eğitim ve Sosyal Bilimler Dergisi,
Sayı 144. 3 Şubat 2014 tarihinde
http://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/Milli_Egitim_Dergisi/144/ozturk.htm
sayfasından erişilmiştir.
Özyılmaz, G. ve Alcı, B. (2011). İlköğretim 7. sınıf öğrencilerine okuduğunu anlama
stratejilerinin öğretiminin okuduğunu anlama başarısı üzerine etkisi.
Kuramsal
Eğitim Bilim, 4 (1), 11 Aralık 2014 tarihinde
71-94. http://keg.aku.edu.tr/index.php/anasayfa/article/download/50/43
sayfasından erişilmiştir.
Paas, F., Renkl, A. and Sweller, J. (2003). Cognitive load theory and instructional design:
Recent developments. Educational Psychologist, 38 (1), 1–4. 10 Kasım 2014
tarihinde
http://create.alt.ed.nyu.edu/courses/2174/reading/Paas_Renkl_Sweller_EP.pdf
sayfasından erişilmiştir.
Paas, F., Renkl, A., & Sweller, J. (2004). Cognitive load theory: instructional implications
of the interaction between information structures and cognitive architecture.
Instructional science, 32 (1), 1-8. 10 Kasım 2014 tarihinde
http://healthsci.queensu.ca/assets/ohse/cogntive_load_theory_pass_2004_.pdf
sayfasından erişilmiştir.
Paas, F., & Merriënboer, J. (1993), The efficieny of instructional conditions:an approach to
combine mental effort and performance measures. Human Factors, 35, 737–743.
Riding, R. & Rayner, S. (1998). Cognative styles and learning strategies. England: David
Fulton Publishers Ltd.
117
Roberts, J.M. (1999). Effective Study Skills. New Jersey: Prentice-Hall, Inc., A Simon &
Schuster Company.
Ruiz-Primo, M. A., & Shavelson, R. J. (1996). Problems and issues in the use of concept
maps in science assessment. Journal of research in science teaching, 33 (6), 569-600.
Schlechty, P. (2011). Okulu yeniden kurmak (Y. Özden, Çev.). Ankara: Nobel Yayın
Dağıtım.
Schraw, C. ve McCrudden, M. (2013). Information processing theory. 10 Şubat 2015
tarihinde http://www.education.com/reference/article/information-processing-theory/
sayfasından erişilmiştir.
Selçuk, Z. (2007). Eğitim psikolojisi (14. Baskı). Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
Selteco-Web Design and Animation Software (2014). 11 Haziran 2014 tarihinde
http://selceto.com sayfasından erişilmiştir.
Senemoğlu, N. (2005). Gelişim öğrenme ve öğretim (9. Baskı). Ankara: Gazi Kitapevi.
Sennett, R. (2011). Yeni kapitalizmin kültürü. (A. Onocak, Çev.). İstanbul: Ayrıntı
Yayınları.
Sezgin, M. E. (2009). Çok ortamlı öğrenmede bilişsel kuram ilkelerine göre hazırlanan
öğretim yazılımının bilişsel yüke, öğrenme düzeylerine ve kalıcılığa etkisi. Doktora
Tezi, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana.
Smith, S. S. (2006). Web-based instruction: A guide for libraries. USA: American Library
Association.
Shin, H. I., Jeon, W. T., & Yang, E. B. (2010). Relationship between learning strategies
and academic achievement in medical college and graduate medical school students.
Korean Journal of Medical Education, 22 (3), 197-204.
Subaşı, G. (2000). Etkili öğrenme: öğrenme stratejileri. Milli Eğitim Dergisi 146 (2000):
1-4.
Sünbül, A. M. (1998). Öğrenme stratejilerinin öğrenci erişi ve tutumlarına Etkisi. Doktora
Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Sweller, J., Van Merrienboer, J. J., & Paas, F. G. (1998). Cognitive architecture and
instructional design. Educational psychology review, 10 (3), 251-296.
118
Şara, P. (2012). Sınıf öğretmeni adaylarının öğrenme ve ders çalışma becerileri, problem
çözme becerileri ve denetim odağı düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından
incelenmesi. Doktora Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü,
İzmir.
Şimşek, N. (2007). Öğrenmeyi öğrenmede alternatif yaklaşımlar. Ankara: Asil Yayın
Dağıtım.
Şimşek, A. (2011). Öğretim tasarımı (2. Basım). Ankara: Nobel Yayınları.
Tabachnick, B. G., & Fidell, L. S. (1996). Using multivariate statistics (3rd ed.). New
York: Harper Collins College Publishers
Talu, N. (1997) Ankara özel tevfik fikret lisesi 10. sınıf öğrencilerinin kullandıkları
öğrenme stratejilerinin akademik başarıları üzerindeki etkisi. Yüksek Lisans tezi,
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Taşdemir, A., & Tay, B. (2007). Fen bilgisi öğretiminde öğrencilerin öğrenme stratejilerini
kullanmalarının akademik başarıya etkileri. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Dergisi, 20 (1), 173-187. 16 Aralık 2014 tarihinde
http://egitimarastirmasi.ueuo.com/ogretim/makale2/2007-10.pdf
sayfasından erişilmiştir.
Taşkın, B. (2011). E-öğrenme ortamlarında tasarım özelliklerinin öğrencilerin başarısı ve
bilişsel yüklenme düzeylerine etkisi. Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim
Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Tay, B. (2002). İlköğretim 4. ve 5. sınıf öğrencilerinin sosyal bilgiler dersinde sınıf
ortamında kullandıkları öğrenme stratejileri. Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara
TDK Büyük Türkçe Sözlük (2015). 01 Şubat 2015 tarihinde
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&view=bts sayfasından erişilmiştir.
TDK Güncel Türkçe Sözlük (2015). 01 Şubat 2015 tarihinde
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&view=gts sayfasından erişilmiştir.
Tekin, H. (1991). Eğitimde ölçme ve değerlendirme (Genişletilmiş 17. Baskı). Ankara:
Yargı Yayınevi.
Tekin, Y. (2007). Ders yönetimi bilgi sistemi destekli web tabanlı öğretimin kursiyerlerin
akademik başarılarına ve web tabanlı öğretime yönelik tutumlarına etkisi (K.K.K.lığı
119
MEBS okulu örneği). Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Enstitüsü, Ankara.
Temel, Z. F. & Dere, H. (1999). Gazi üniversitesi anaokulu/anasınıfı, öğretmen el kitabı.
Okul öncesinde yaklaşımlar içinde. Rehber Kitaplar Dizisi. Ankara: YaPa Yayın.
Tezcan,
M.
(2012).
Postmodernizm
ve
eğitim.
05
Mayıs
2012
tarihinde
http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/40/498/5920.pdf sayfasından erişilmiştir.
Tuckman, B. W., & Kennedy, G. J. (2011). Teaching learning strategies to increase
success of first-term college students. The Journal of Experimental Education, 79
(4), 478-504. 10 Ağustos 2014 tarihinde
http://dennislearningcenter.osu.edu/files/2014/08/Tuckman-Kennedy-2011Teaching-learning-strategies-to-increase-success-first-term-college-students.pdf
sayfasından erişilmiştir.
Tunçer, B. K. & Güven, B. (2007). Öğrenme stratejileri kullanımının öğrencilerin
akademik başarıları, hatırda tutma düzeyleri ve derse ilişkin tutumları üzerindeki
etkisi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 4 (2), 1-20.
Türkiye İstatistik Kurumu. (2015). Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması.
24 Nisan 2015 tarihinde http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=16198
sayfasından erişilmiştir.
Türkoğlu, A., Doğanay, A. & Yıldırım, A. (1996). Ders çalışma stratejileri. Adana: Baki
Kitabevi.
Ural, A. & Kılıç, İ. (2006). Bilimsel araştırma süreci ve spss ile veri analizi spss 10.0-12.0
for Windows (Genişletilmiş 2. Baskı). Ankara: Detay Yayıncılık.
Uslan, E. U. (2006). Öğrenme stratejileri kullanımının ingilizce dilbilgisi başarısı
üzerindeki etkililiği. Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Enstitüsü, İzmir.
Vlčková, K., Berger, J., & Völkle, M. (2013). Classification theories of foreign language
learning strategies: an exploratory analysis. Studia paedagogica, 18 (4), 93-113.
5 Mart 2015 tarihinde
www.studiapaedagogica.cz sayfasından erişilmiştir.
120
Vural, L. (2012). Öğrenme stratejileri öğretiminin öğretmen adaylarının strateji
kullanımlarına etkisi. Doktora Tezi, Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü,
Eskişehir.
Weinstein, C. E., Ridley, D. S., Dahl, T., & Weber, E. S. (1989). Helping students develop
strategies for effective learning. Educational Leadership, 46 (4), 17-19. 10 Kasım
2014 tarihinde
http://ascd.com/ASCD/pdf/journals/ed_lead/el_198812_weinstein.pdf.
sayfasından erişilmiştir.
Weinstein, Claire E. & Mayer, Richard E. (1986). Handbook of Research on Teaching,
M.C.Wittrock (Ed.). In the Teaching of learning strategies (pp. 315-327). New
York: Maccmillan Company.
Wilson, J. E. (1988). Implications of learning strategy research and training: What it has to
say to the practitioner. In C. E. Weinstein, E. T. Goetz, & P. A. Alexander (Ed.),
Learning and study strategies: Issues in assessment, instruction, and evaiuatian.
(pp.323-331). San Diago, CA: Academic Press.
Winn, W. (1993). Instructional message design: principles from the behavioral and
cognitive sciences. Fleming, M. & Levie, W.H. (Ed.). Perception principles içinde
(s. 5- 126). Englewood Cliffs, NJ: Educational Technology Publications.
White, C.J. (1993). Metacognitive, cognitive social and effective strategy use in foreing
language learning: a comparative study. Doctoral Dissertation, In applied
linguistics, Massey University.
Woolfolk, A. E. (1998). Educational psychology (7th ed). Boston, MA: Allyn & Bacon.
Wu, S. (2011). How much information is there in the world?. USC News. 10 Mayıs 2015
tarihinde
http://news.usc.edu/29360/how-much-information-is-there-in-the-world/
sayfasından erişilmiştir.
Yalın, H.İ. (2001). Hizmet içi eğitim programlarının değerlendirilmesi. MEB Eğitim ve
Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı 150. 10 Şubat 2015 tarihinde
http://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/Milli_Egitim_Dergisi/150/yalin.htm
sayfasından erişilmiştir.
121
Yavuz, A. (2005). Gösteri ve bilgisayar destekli kavram haritalarıyla desteklenen
kavramsal değişim metodunun öğrencilerin madde konusunu kavramalarına etkisi.
Yüksek Lisans Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara.
Yıldırım, A., Doğanay, A., Türkoğlu, A., & Seçkin, K. (2000). Okulda başarı için ders
çalışma ve öğrenme yöntemleri. Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Yıldırım, A. & Şimşek, H. (2011). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. Ankara:
Seçkin Yayıncılık.
Yıldız, N. (2003). İlköğretim 5. sınıf fen bilgisi dersinde öğrencilere kazandırılan öğrenme
stratejilerinin öğrencilerin akademik başarıları ve hatırda tutma düzeyleri üzerindeki
etkisi. Yüksek Lisans Tezi, Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü,
Eskişehir.
Yılmaz, D. (2011). Öğrenme stratejilerinin öğrenme stilleri ve bazı değişkenler açısından
incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü,
Konya.
Yılmaz, Y. (2013). Çevrimiçi ders süreçlerinde farklı konumlandırılan benzeşimlerin
öğrencinin bilişsel yük algısına, akademik başarısına ve kalıcılığına etkisi. Doktora
Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Yüksel, S. ve Koşar, E. (2001) Eğitim fakültesi öğrencilerinin ders çalışırken kullandıkları
öğrenme stratejileri. Çağdaş Eğitim Dergisi, 278, 29–36.
122
EKLER
123
EK 1. Ders Çalışma ve Öğrenme Stratejileri Ders Notları
1.
GİRİŞ
İçinde yaşadığımız bilgi çağında; bilgisayar, akıllı telefon, tablet
bilgisayar, cep bilgisayarı gibi cihazlar, günlük hayatımızın vazgeçilmez
öğrenme araçları haline gelmiştir.
Peki, mükemmel bir biyolojik bilgisayar olan beynimizi,
öğrenmede ne kadar etkili kullanıyoruz?
Sizlerle, “Öğrendiklerimizi nasıl aklımızda tutuyoruz?”, “Öğrenmede ve hatırlamada
kullandığımız stratejilerin farkında mıyız?” sorularına yanıt arayacağız. Ayrıca, “Öğrenmeyi
öğrenebilir miyiz?”, “Etkili çalışma ve öğrenme yolları nelerdir?” sorularına bulacağımız
cevaplar sonunda; ders çalışma ve öğrenme stratejileri ile uygulama alanlarını öğrenmeye
başlayacağız.
A.
KENDİMİZİ TEST EDELİM:
Aşağıdaki bilgileri bir kez okuyup, öğrenmeye çalışınız.

Alış-veriş listesi: yumurta, katı yağ, elma, zeytin, salça, peynir, portakal, bal,
sıvı yağ, mandalina, tuz

Önemli bir şifre: 007İB50D10G

Arkadaşınızın telefon numarası: 3457619

İngilizce kelimeler ve anlamları:
124
Görev-1: Yandaki metni inceleyiniz ve
metinde yer alan bilgi işleme cihazlarını
aşağıdaki metin alanında listeleyiniz.
Tie: kravat
Fence: parmaklık

Osmanlı devletinin duraklama döneminde savaştığı devletler: Avusturya,
Venedik, Rusya, Lehistan, İran
10 dakika ara veriniz. Ara esnasında test maddelerindeki bilgilere bakmayınız.
Ara sonrası hatırlayabildiğiniz tüm bilgileri bir kâğıda yazınız.
Bilgileri hatırlamakta zorlandınız mı?
Görev-1: Etkili öğrenme için
yapılması gereken öğrenme etkinlikleri
aşağıda listelenmiştir. Siz de etkili öğrenme
için
yapılması
gereken
öğrenme
etkinliklerini aşağıdaki metin alanında
kendi cümlelerinizi kullanarak listeleyiniz.
Etkili öğrenme etkinlikleri
Kâğıdınızı kontrol ederek, hatırlama miktarını tespit ediniz ve kendinize şu soruları
sorunuz:
Başarılı veya başarısız bu sonucu almanıza tam olarak ne sebep oldu?
Bilgileri nasıl aklınızda tutabildiniz? ya da Bilgileri neden aklınızda
tutamadınız?
Nasıl hatırlayabildiniz? ya da Neden hatırlayamadınız?
Nasıl bir yöntem kullanıyorsunuz?
Öğrenmenin etkili biçimde gerçekleşebilmesi için öğrencilerin yalnızca öğretmenin
anlattıklarını dinlemeleri, yaptıklarını gözlemlemeleri, sunduğu sınırlı bilgileri tekrar etmeleri ya
da tümüyle öğretmenin yönergeleriyle hareket etmeleri yeterli değildir.
125





Dikkati bilgi üzerinde toplama
Dinlenilen ya da okunulan bilgi
üzerinde düşünme
Anlaşılmayan bilgileri araştırma
Tekrar etme
Yeni bilgilerle önceden öğrenilen
bilgileri ilişkilendirme
Bilgiyi etkili şekilde öğrenebilmeniz için mutlaka her zaman aşağıda yer alan ders çalışma
ve öğrenme etkinliklerini yapınız.

Tüm dikkatinizi öğreneceğiniz bilgi üzerinde toplayınız

Dinlediğiniz ya da okuduğunuz bilgi üzerinde düşününüz

Anlaşılmayan bilgileri araştırınız

Bilgiyi belli zamanlarda tekrar ediniz

Yeni bilgilerle önceden öğrenilen bilgileri ilişkilendiriniz
Zihinsel ve bedensel çaba:
öğrenme
ve
hatırlama
esnasında
yapılan;
Tüm bu etkinlikleri yaparken zihinsel ve bedensel çaba harcarız. Başka bir ifadeyle öğrenme ve
 konu üzerinde düşünme, araştırma
yapma
hatırlama esnasında; konu üzerinde düşünürüz, araştırma yaparız, bilgiyi tekrar ederiz, bilgileri
 bilgiyi tekrar etme,
ilişkilendiririz, bilgi birimlerinin benzerliklerini ve farklılıklarını ortaya koyma çalışırız, ortak
 bilgileri ilişkilendirme,
özelliklerine göre gruplarız, bilgiyi düzenleriz, listeleriz, not alırız vb. etkinlikler gerçekleştiririz.
 benzerlik ve farklılıkları ortaya
koyma,
Araştırmalar göstermiştir ki, insan beyni zihinsel ve bedensel çaba sonucunda
öğrenebilir.
 bilgiyi düzenleme, listeleme,
Unutmayınız, emeksiz yemek olmaz!
B.
 ortak özelliklerine göre gruplama,
BAŞARILI OLMAK ÖĞRENİLEBİLİR
Etkili ders çalışma ve öğrenme yöntemlerini kullanmak öğrenmemize olumlu katkı
sağlayan en önemli faktördür. Şimdi, sizlerin günlük hayatınızda rahatlıkla uygulayabileceği ders
çalışma ve öğrenme stratejilerini öğreneceğiz. Unutmayın, öğrenme çok çalışarak değil etkili
çalışma ve öğrenme yöntemlerini kullanarak elde edilir.
126
 not alma vb. etkinliklerdir.
Yukarıdaki örnek uygulamada, yanda mavi
renkli eğik yazı fontu ile tanımlanan
bilgiler yeniden düzenlenerek listelenmiştir.
Bu işlem sonucunda bilgi daha anlaşılır bir
yapıya dönüştürülmüştür. Bu stratejinin adı
“listeleme stratejisi”dir.
Aşağıda, sizlerin kolayca öğrenebileceği öğrenme ve ders çalışma stratejileri tanımı
verilmiştir.
Ders çalışma ve öğrenme stratejisi, öğrencinin kendi kendine öğrenmesini kolaylaştıran
yöntemlerin her biridir. Diğer bir ifadeyle bilginin edinilmesi ve hatırlanmasında kullanılan zihinsel
ve fiziksel etkinliklerdir.
Fark kullandığınız stratejide saklı!
Zekâ, öğrendiklerimizi aklımızda tutabilmemiz için elbette bir önkoşuldur. Ancak,
Görev-1: Yanda ders çalışma ve öğrenme
stratejileri tanımı yapılmıştır. Siz de kendi
tanımınızı aşağıdaki alana yazınız.
Açıklama: Tanımınızı yaparken
cümlelerinizi kullanınız.
kendi
öğrenme ve hatırlamanın kullanılan ders çalışma ve öğrenme stratejilerine göre değiştiği yapılan
araştırmalar sonucunda kanıtlanmıştır. Giriş bölümdeki testte istenilen bilgileri eksiksiz olarak
hatırlayabiliyorsanız, kullandığınız ders çalışma ve öğrenme stratejileri doğrudur. Bilgileri
hatırlamakta zorlanıyorsanız, kullanmış olduğunuz stratejiler yetersiz ya da yanlıştır.
Kullanılan stratejilerin doğru seçilmesi; bizi amaçlarımız doğrultusunda başarılı sonuçlara
ulaştırır. Kullanılan stratejilerin hatalı seçilmesi ise, başarısız ya da daha az başarılı sonuçlara
ulaşmamıza neden olabilir.
Görev-2: Strateji kelimesinin anlamını
araştırınız.
Araştırmanız
sonucunda
bulduğunuz tanımı, kendi cümlelerinizi
kullanarak aşağıdaki alana yazınız.
127
2.
DUYUSAL KAYIT
Günlük yaşantımızda, her an görüntü, ses, tat, koku vb. uyarıcı bombardımanına tutuluruz.
Uyarıcı, canlıların duyu organlarını harekete geçiren iç ve dış etkenlere (ışık, ses, koku,
basınç vb.) denir. İçinde bulunduğumuz her ortam binlerce uyarıcı barındırır.
Uyarıcı örnekleri: Güneşin parlaklığı, havanın sıcaklığı, elmanın tadı, rüzgârın verdiği serinlik,
duman kokusu, bir çocuğun ağlama sesi, gök gürlemesi, öğretmenin sesi, müzik aletinden çıkan
melodi, limonun ekşi tadı, yazı tahtasındaki şemalar, şu an okuduğunuz metin vb. Yukarıdaki
metinde uyarıcı örnekleri, kasıtlı olarak karmaşık bir yapıda sunulmuştur. Şimdi, yukarıda yer
alan uyarıcı örneklerini duyu organlarımıza göre gruplayalım (Tablo 1).
Tablo 1. Gruplama Stratejisi Örneği
Karmaşık bilgileri ortak özelliklerine uygun olarak grupladığınızda
daha iyi öğrenir ve hatırlarsınız.
128
Görev-1: Yandaki metinde bulunan uyarıcı
örnekleri görme duyu organına göre
gruplanmıştır. Aşağıdaki çizelgede boş
bırakılan alanları doldurunuz.
Öğrenmenin
temelini
oluşturan
Şekil 1. Duyusal kayıt sistemi
bilgi birimleri çevreden alınan uyarıcılar
aracılığıyla iletilmektedir. Çevreden gelen
uyarıcılar,
öğrenenin alıcılarını
Görev-1: Yandaki görseli hızlı bir şekilde
inceleyiniz ve aşağıda yer alan soruyu
cevaplayınız.
(duyu
organlarını) etkiler ve duyu organları
üzerinden sinir sitemine girer (Şekil 1).
Görselde kaç tane “görüntü” kelimesi
kullanılmıştır?
Her uyarıcı üzerinde birbirinden farklı
bilgiler
bulunmaktadır.
Biz,
doğayı
uyarıcılar vasıtasıyla anlarız.
Açıklama:
Çevreden gelen farklı uyarıcıların karşılandığı ilk yer duyusal kayıt alanıdır. Duyusal kayıt
alanı, çok kısa bir süre için uyarıcının tam bir kopyasını tutar. Uyarıcının duyusal kayıt alanında
kalma süresi 1-4 saniye arasında değişmektedir. Ancak, duyusal kayıt alanının depolama
Eğer görüntü sayısını 4 olarak bulduysanız,
siz dikkatli bir öğrencisiniz. Farklı bir
sonuca ulaştıysanız, yandaki görseli daha
dikkatli inceleyiniz.
kapasitesi sınırsızdır. Başka bir ifadeyle duyusal kayıt alanı sınırsız sayıda uyarıcıyı alabilir.
Öğrenme, dikkat etme süreciyle başlar. Dikkat edilen uyarıcılar daha kolay fark edilir.
Duyusal kayıt alanına gelen sınırsız uyarıcıdan sadece dikkat edilenler duyusal kayıttan kısa
süreli belleğe aktarılır. Dikkat edilmeyen uyarıcılar ise kısa süre sonra duyusal kayıt alanında
Görev-2: Yandaki görseli dikkatli bir
şekilde inceleyiniz ve aşağıda yer alan
soruyu cevaplayınız.
Görselde kaç
kullanılmıştır?
yok olur.
tane
“sıcak”
kelimesi
Unutmayınız, sadece dikkat edilen uyarıcılar kısa süreli belleğe aktarılır.
Açıklama:
129
Bu soruyu doğru cevapladınız.
Soruyu doğru olarak cevaplamanızı
sağlayan nedir?
3.
DİKKAT STRATEJİLERİ
Düşünceyi belli bir uyarıcı üstünde yoğunlaştırabilme gücü olan dikkat bazen kişinin
isteği ile bazen de farklı uyarıcılarla karşılaşıldığında çekilebilir. Çevreden gelen bilginin birey
ALTINI ÇİZME
Görev-1: Karbonhidratlar ilgili aşağıdaki
metni inceleyiniz ve önemli bilgilerin altını
çiziniz.
Anahtar kelimelerin, önemli bilgilerin ya da ana fikirlerin altını çizme öğrencinin dikkatini
Karbonhidratlar: Karbonhidratlar temel
için gerekli olanlarının kısa süreli belleğe geçişini sağlayan en önemli etken, dikkattir.
A.
öğrenilecek bilgi üstünde yoğunlaştırma yollarından biridir. Altını çizme, öğrencinin metindeki
besin
anahtar sözcükler ve önemli bilgi üstünde dikkatini yoğunlaştırarak metni daha hızlı ve etkili
dereceden enerji verici olarak kullanılan
olarak tekrar etmesini ve kendisinde var olan bilgi ile yeni bilgi arasında ilişki kurmasını sağlar.
besin içeriği grubudur. Vücudumuz için
Altını çizmenin etkili olabilmesi için önemli bilginin önemsiz bilgiden ayırt
edilmesi gerekir.
Altını çizme stratejisinde öncelikle metnin resmini, başlığını varsa alt başlıklarını
etmenizi sağlar ve önemli fikirleri belirlemenize yardımcı olur.
Metindeki cümlelerden hangilerinin önemli hangilerinin önemsiz olduğuna karar
veriniz.

birinci
gerekli olan enerji, besinlerde öncelikle bu
gruptan sağlanır. Pirinç, bulgur, arpa, yulaf,
karbonhidratça zengindir.
dikkatinizi yoğunlaştırarak inceleyiniz. Bu işlem, metinde nelerden bahsedileceğini tahmin

olup
mısır, buğday, meyve ve sebzelerin çoğu
Altını çizme stratejisini uygularken;

maddelerimizden
Sadece önemli cümlelerin altını çiziniz. Unutmayınız, önemli cümleler, metin ile
ilgili anahtar kelimelerin ve ana fikirlerin bulunduğu cümlelerdir.
130

Altını çizdiğiniz önemli cümleler üzerinde dikkatinizi yoğunlaştırınız.

Metni farklı zamanlarda tekrar okurken (diğer okumalarda) tüm dikkatinizi altı çizilen
cümleler üzerine yoğunlaştırınız.
Altını çizme stratejisi bize şu faydaları sağlar:

Tüm dikkatimiz; metindeki ana fikir, anahtar kelimeler ve önemli bilgiler üstünde
toplanır.

Metni daha hızlı ve etkili olarak tekrar ederiz.
Çoktan seçmeli sorularda olumsuz ve çeldirici ifadelerin altı çizilir. Nedenini
düşününüz.
Bilgisayar ortamında; kelime işlemci, not
Şekil 2. Altını çizme örneği
defteri, wordpad, sunum aracı vb. işletim sistemi ve
ofis araçlarını kullanarak, altını çizme stratejisini
rahatlıkla uygulayabilirsiniz.
Şekil-2’de bilgisayar ortamında kelime
işlemci programı kullanılarak yapılan altını çizme
uygulaması yer almaktadır.
Daha kalıcı ve anlamlı öğrenme için altını çizme çok önemlidir.
131
Görev-1: Proteinlerle ilgili aşağıdaki metni
inceleyiniz ve anlamını bilmediğiniz
kelimeleri
altını
çizme
stratejisini
kullanarak belirgin hale getiriniz.
Proteinler: Yaşamsal faaliyetlerimizin
düzenlenmesinde rol alır. Proteinler, yapıcı
ve
onarıcı
besin
grubuna
girer.
Vücudumuzun büyüyüp gelişmesi ve
yaralarımızın iyileşmesi için proteinler
gereklidir. Vücudun mikroplara karşı
direncini artırarak vücudu hastalıklara karşı
korurlar. Saçların ve tırnakların uzamasını
proteinler sağlar. Proteinler hem hayvansal
hem de bitkisel besinlerde bulunur. Et ve et
ürünleri, süt ve süt ürünleri, yumurta,
baklagiller, tahıllar ve kuruyemişler
proteince zengin besinlerdir.
B.
METİN KENARINA NOT ALMA
Dikkati çekmede kullanılan bir diğer öğrenme ya da çalışma stratejisi de metin kenarına
not almadır. Metin kenarına alınan notlar ya da konulan işaretler öğrencinin dikkatini belirli
noktalara yoğunlaştırır, öğrencinin önemli bilgi üstünde odaklanmasını ve daha hızlı biçimde
tekrar etmesini sağlar.
Metin kenarına not alma stratejisini uygularken;

Anlamını bilmediğimiz sözcükleri yuvarlak içine alınız. (Siz, anlamını bilmediğiniz
sözcüğü belirtmek için farklı şekiller de kullanabilirsiniz.)

Önemli bilginin başına yıldız koyunuz. (Siz, önemli bilgiyi farklı şekiller kullanarak
belirgin hale getirebilirsiniz.)
Görev-1: Yağlarla ilgili aşağıdaki metni
inceleyiniz ve boşlukları tamamlayınız.
Yağlar: Yağlar da karbonhidratlar gibi
enerji veren besin içeriği grubudur.
Karbonhidratlardan sağladığımız enerji
vücudumuz için yetersiz kaldığında, gerekli
enerjiyi yağlardan elde ederiz. Yağlar,
bitkisel veya hayvansal kaynaklı olabilir.
Zeytin, soya, susam, ayçiçeği, ceviz, badem
ve fındık yağı bitkisel kaynaklı yağ
grubuna girer. Öte yandan tereyağı, balık
yağı ve kuyruk yağı hayvansal kaynaklı
yağ grubuna girer.
?

Anlaşılmayan, tutarlı olmayan cümle ya da paragrafın yanına soru işareti koyunuz.

Soru olarak sorulabileceğini düşündüğünüz önemli bilgileri belirtmek üzere özel
işaretler kullanınız. ,
* Önemli bilgi:
? Anlaşılmayan cümle:

Metni en iyi özetleyen cümleyi gösteren işaretler kullanınız.

Metnin uygun bir alanına, benzerlik ve farklılıkları gösteren notlar alınız.

Sınavda soru olarak sorulabileceğini tahmin ettiğimiz bilgileri metnin kenarına
yazınız.

Soru olabilir:
*** Metni en iyi özetleyen cümle
Benzerlikler ve farklılıklar:
132
Bir metni okurken, metin kenarına not alma stratejisini kullanmanın faydaları şunlardır:

Metin üzerinde dikkatimizi belirli noktalara yoğunlaştırmamızı sağlar.

Metindeki önemli bilgiler üzerine odaklanmamızı sağlar.

Metni daha hızlı bir şekilde tekrar etmemizi sağlar.

Metni ikinci defa okuduğumuzda bize yol gösterir.
Görev-1: Besin ile ilgili aşağıdaki metni
inceleyiniz ve beslenmenin tanımını altını
çizme stratejisini kullanarak belirgin hale
getiriniz.
Bilgisayar ortamında; kelime işlemci, not defteri, wordpad, sunum aracı vb. araçları
kullanarak, metin kenarına not alma stratejisini rahatlıkla uygulanabilir. Aşağıda, sunum aracı
kullanılarak metin kenarına not alma örneği verilmiştir (Şekil 3).
Besin nedir? Tüm canlılar yaşamsal
faaliyetlerini
besinlere
gerçekleştirebilmek
ihtiyaç
yaşamlarını
duyar.
için
Canlıların
sürdürebilmeleri,
büyüyüp
gelişmeleri için tükettikleri yiyecek ve
içeceklerin tümüne besin denir. Beslenme
ise sağlıklı yaşamak için gerekli olan bu
besin
maddelerinin
alınmasıdır.
Besinlerin
vücudumuza
bazıları
hayvanlardan, bazıları ise bitkilerden elde
edilir.
Şekil 3. Metin kenarına not alma örneği
133
C.
ÇALIŞMA YARDIMCILARI
Ders çalışırken kullandığımız, çalışma yardımcıları öğrenmede dikkat stratejileri ile aynı
etkiyi yapar. Altını çizme ve metin kenarına not alma stratejileri yerine çalışma yardımcıları da
kullanılabilir. Örneğin, metin içerisinde geçen anahtar kelimeler, önemli bilgiler; metin vurgu rengi
kullanılarak daha belirgin hale getirilebilir.
Metin içerisinde kullanılan farklı yazı rengi, farklı yazı tipi, eğik yazı, altı çizili yazı,
kalın yazı, metin vurgu rengi, farklı işaretler (,
) vb. araçlar metni daha belirgin hale getirir. Bu
araçlar, tüm dikkatin metin önemli noktaları üzerinde toplanmasını sağlar. Bu tür araçlar,
çalışma yardımcıları olarak adlandırılır.
Çalışma yardımcılarına aşağıdaki örnekler verilebilir.

Başlıklar

İtalik yazılar

Altı çizili yazılar

Kalın yazılar

Farklı renkle ve yazı tipi ile yazılan yazılar

Boşluklar

Özel işaretler
Çalışma yardımcıları dikkatin önemli noktalar üzerinde toplanmasını sağlar.
134
Görev-1: Kısa süreli bellek ile ilgili
yandaki metni inceleyiniz ve kısa süreli
belleğin sınırlılıkları ile ilgili önemli
bilgileri çalışma yardımcıları kullanarak
belirgin hale getiriniz.
4.
KISA SÜRELİ BELLEK
Duyusal alanımıza gelen sınırsız uyarıcıdan sadece dikkat edilen bilgi duyusal kayıttan
kısa süreli belleğe aktarılır. Kısa süreli belleğin, birbiri ile ilişkili iki görevi vardır. Birinci görevi,
sınırlı miktardaki bilgiyi sınırlı bir zaman süresi içinde geçici olarak depolar. Kısa süreli
belleğin ikinci önemli görevi ise bilgi üzerinde zihinsel işlemler yapmaktır. Bu zihinsel
işlemler;

Bilginin sürekli tekrar edilmesi ve gruplanması

Duyusal kayıttan gelen yeni bilginin uzun süreli bellekten getirilen eski bilgi ile
karşılaştırılması

Bilginin yeniden düzenlenmesi (anlamlı hale getirilmesi)

Anlamlı hale getirilen bilginin uzun süreli belleğe gönderilmesi
Özetlersek, kısa süreli belleğe gelen bilgi üzerinde zihinsel işlemler yapılarak uzun süreli
belleğe gönderilir.
Kısa süreli belleğimizin iki sınırlılığı vardır. Birinci sınırlılığı, bilgi sınırlı bir zaman
süresi için geçici olarak depolanmaktadır. Bu süre yaklaşık 20 saniye civarındadır. Bu yüzden
kısa süreli bellek adını almaktadır. İkinci sınırlılığı ise depolanan bilgi miktarı ile ilgilidir.
Yetişkin bir insanın kısa süreli olarak depolayabileceği bilgi miktarının 5 ile 9 birim arasında
olduğu düşünülmektedir.
135
Görev-1: Kısa süreli bellek ile ilgili
yandaki metni inceleyiniz ve kısa süreli
belleğin sınırlılıkları ile ilgili önemli
bilgileri çalışma yardımcıları kullanarak
belirgin hale getiriniz.
Öğrenme sürecinde şu ana kadar incelediğimiz yapılar (duyusal kayıt ve kısa süreli bellek)
bilgisayar ve çevre birimleri ile benzerlik gösterir. Duyusal kayıt sistemi bilgisayara girdi
sağlayan klavye, fare, tarayıcı, kamera vb. çevre birimlerine benzer görevler yapar. Başka bir
ifadeyle kısa süreli belleğin işlem yapması için girdi (uyarıcı) sağlar.
Kısa süreli belleğimiz ise bilgisayarın geçici belleğine benzer. Örneğin, kelime işlemci
programı geçici bellek üzerinde çalışır. Kelime işlemci programı üzerinde yaptığınız işlemler,
geçici bellek üzerinde geçici süreyle durur. Başka bir ifadeyle kelime işlemci programı üzerinde
yaptığınız işlemleri bilgisayarın sabit diskine kaydetmediğiniz sürece tüm bilgiler geçicidir.
Geçici bellekteki bilgileri bilgisayarın sabit diskine kaydetme işlemi; kısa süreli bellekte
gerçekleştirilen zihinsel işlemlere benzer. Kelime işlemci programı üzerinde yapılan işlemlerin
kalıcı olması için çalışmalarımızı bir dosya adı vererek, bilgisayarın kalıcı belleğine (sabit
diskine) kaydederiz. Geçici bellekte gerçekleştirdiğiniz işlemleri kaydetmediğiniz sürece,
bilgisayarın farklı nedenlerle kapanması durumunda, geçici bellek üzerinde duran tüm bilgiler ve
yapılan işlemler kaybolur. Bu olay, duyusal kayıttan kısa süreli belleğimize gelen ve üzerinde
işlem yapılmayan bilginin zaman içerisinde kaybolması olayına benzemektedir.
5.
TEKRAR STRATEJİLERİ
Tekrar stratejileri kısa süreli belleğin sınırlılıklarını azaltmak için kullanılır. Tekrar
stratejileri bilginin kısa süreli bellekte tutulma süresini artırır ve uzun süre hatırlanmasını sağlar.
Kısa süreli belleğe gelen bilgi zihinsel tekrar yapılmadığı ya da anlamlı bütünler halinde
gruplanmadığı zaman çok hızlı unutulmaktadır.
136
Görev-1: Kısa süreli bellek ile ilgili
yandaki metni inceleyiniz ve kısa süreli
belleğin bilgisayarın geçici belleği ile olan
benzerliklerini altını çizme stratejisini
kullanarak, işaretleyiniz.
A.
ZİHİNSEL TEKRAR
Zihinsel tekrar stratejileri, bilgiyi aynen tekrar etme stratejileridir. Öğretmenimizi
dinlerken, kitap okurken karşılaştığımız yeni bir bilgi ya da önemli bir bilgi zihnimizde çok kısa
durur. Bilgiyi sesli ya da sessiz olarak sürekli tekrar ederseniz bilginin kısa süreli
belleğinizde kalma süresini artırabilirsiniz.
Bilginin olduğu gibi tekrarlandığı basit tekrar, bilginin kısa süreli bellekte daha uzun süreli
kalmasını sağlar. Basit tekrarın bu işlevi dışında kullanılması yararlı değildir.
İlk kez duyduğumuz veya geçici bir süre kullanacağınız bir bilgiyi zihinsel ya da sesli
olarak sürekli tekrarlamadıkça zamanla unutursunuz. Örneğin; tarif edilen bir adresi
aklımızda tutabilmek için adrese ait bilgiyi sesli ya da sessiz olarak tekrar ederiz.
Zihinsel tekrar stratejisini kullanırken aşağıdaki işlem adımlarını takip ediniz:

Okuduğunuz veya dinlediğiniz metindeki önemli bilgiyi hemen zihninizde tekrar
ediniz. Metinde geçen önemli isimleri, tarihleri, yerleri, olayları, olaylarla ilgili
kahramanları, olayaların sebep ve sonuçlarını dikkatlice inceleyiniz.

Öğreneceğiniz metni olduğu gibi birkaç kez sesli ya da sessiz olarak okuyunuz.

Okuduğumuz metinde önemli gördüğünüz cümleleri sesli okuma yaparken bilgisayar
ortamında ses kayıt aracını kullanarak kaydedebilir ve belli aralıklarla dinleyebilirsiniz.

Yeni bir kelimeyi öğrenirken kelimeyi ve anlamını sesli veya sessiz olarak tekrar
ediniz.
137
Görev-1: A vitamini ile ilgili aşağıdaki
metni inceleyiniz ve içerisinde A vitamini
bulunan besinleri birkaç kez sesli/sessiz
okuyarak tekrar ediniz.
A vitamini: Yumurta, süt, baklagiller,
mantar, taze fasulye, domates, havuç,
karaciğer, ceviz, kereviz ve fıstık A
vitamini bakımından zengindir. Deri ve göz
sağlığı için gereklidir.

Metni okuduktan sonra kendi kendinize anlatınız. Metni anlatma işlemini video
olarak kaydedilebilirsiniz. Daha sonra yapacağınız plana uygun olarak hazırladığınız video
filmini belli aralıklarla izleyebilirsiniz.
Zihinsel tekrar ile ilgili örnek: Akdeniz Bölgesinde yetişen tarım ürünlerinin neler
olduğunu öğrenmek isteyen bir öğrenci, ürünlerin adlarını farklı zamanlarda tekrarlayarak bunları
ezbere sayabilir duruma gelir.
B.
TEKRAR ÇİZELGESİ
Hazırlayacağınız çizelge üzerinde öğreneceğiniz bilgiyi farklı günlerde tekrarlayacak
şekilde işaretleyiniz. Çizelgede belirtilen her tekrarlama işleminde bilginin uzun süreli
belleğinizde kalma süresi ve bilgiyi kısa süreli belleğinize getirme hızınız artacaktır.
Çizelgenizi, aşağıdaki açıklamalara uygun olarak hazırlayınız.

Aynı gün: Bilgiyi aynı gün içinde tekrar ediniz.

24 saat sonra: Araştırmalar tekrar edilmeyen bilginin büyük bir kısmının 24 saat
sonra unutulduğunu göstermektedir. Bu nedenle, öğrenilen bilgiler, 24 saat sonra kısa bir tekrarla
gözden geçirilmelidir.

Bir hafta ve bir ay sonra: Bir hafta ve bir ay sonunda yapılan kısa tekrarlar
sonucunda bilgiler uzun süreli hafızaya kaydedilmiş olur.
Hatırlamayı güçlendirmek için bilgiyi düzenli olarak tekrarlayınız.
138
Görev-1: Tekrar çizelgesi ile ilgili bilgileri
iyice öğreniniz. 5. Sınıf Fen Bilimleri
kitabınızın 14. sayfasında vitaminlerle ilgili
önemli bilgileri öğrenebilmek için tekrar
çizelgesi oluşturunuz.
C.
GRUPLAMA
Gruplama kısa süreli belleğin, alabileceği bilgi miktarının sınırlılığını en aza indirmek
için kullanılan stratejidir. Bu strateji, özellikle liste öğrenmeleri için etkilidir.
Kısa süreli bellekte tutulan bilgi anlamlı bütünler oluşturacak şekilde gruplandığında
daha kolay hatırlanır. Örneğin, 3274589 rakamlarından oluşan telefon numarasındaki her bir
rakam bir birimdir. 3274589 şeklinde 7 birim olarak bildirilen bir telefon numarası kolayca
hatırlanmaz. Telefon numarasını 327, 45, 89 şeklinde 3 birim olarak grupladığınızda, kısa süreli
belleğe girecek bilgi için yer sağlanmış olursunuz (Şekil 4).
Şekil 4. Gruplama Stratejisi
Bilgiyi daha kolay anlayacağınız hale getirmek için gruplayınız.
Gruplama ile ilgili örnek: Hayvanların bir listesini öğrenen bir öğrenci, hayvanları ortak
özelliklerine göre sınıflayarak, bilgiyi organize edebilir. Hayvanların listesini memeliler, kuşlar,
sürüngenler, böcekler olarak sınıflandırarak daha kolay öğrenebilir.
139
Görev-1: 11 rakamdan (birimden) oluşan
T.C. kimlik numaranızı gruplayarak
öğrenmeye çalışınız.
T.C. kimlik numaranızı kaç birim olarak
grupladınız?
Bilgi birimleri gruplandığında birim sayısı azalır ve daha kolay öğrenilir.
Bilgileri önce gruplayınız, sonra belirli aralıklarla tekrar ediniz.
6.
Gruplama stratejisi ile ilgili en önemli yöntemler aşağıda sunulmuştur.
Görev-1: Kendimizi test edelim bölümünde

Bilgileri ortak özelliklerine göre sınıflama
verilen alışveriş listesini ortak özelliklerine

Olayları oluş sırasını dikkate alarak gruplama
göre gruplayınız.
UZUN SÜRELİ BELLEK
Uzun süreli bellek, öğrendiğimiz bilgiyi uzun süreli depoladığımız bellek türüdür. Bilgi
kısa süreli bellekte çok kısa süre kalmasına rağmen, uzun süreli bellekte sürekli olarak
depolanır. Uzun süreli belleğin kısa süreli bellekten bir diğer farkı da uzun süreli belleğin bilgi
depolama alanının sınırsız olmasıdır.
Uzun süreli bellek, öğrenilen bilgilerin kullanılmaya hazır olarak depolandığı bir
kütüphaneye benzemektedir.
Uzun süreli belleğe kaydedilen yeni bilgi belleğimizde var olan eski bilgi ile ne kadar
çok sayıda farklı yolla (ders çalışma ve öğrenme strateji kullanılarak) ilişkilendirilirse,
bilgiye ulaşma yolları o kadar artmakta ve bilginin hatırlanması daha kolay hale
gelmektedir.
Her öğrenme etkinliğinde belleğimizde bilgiye ulaşan bir yol oluşur. Şekil 5’te,
bilginin uzun süreli belleğe kadar olan yolculuğu grafiksel olarak gösterilmiştir. Bu örnekte, bilgi
sadece “gruplama stratejisi” kullanılarak uzun süreli belleğe kaydedilmektedir.
140
Görev-1: B vitamini hakkında aşağıdaki
bilgileri inceleyiniz. B vitamini ile ilgi
bilgileri tam olarak öğrenebileceğiniz, en
az 3 strateji belirleyerek uygulayınız.
B vitamini: Tahıllar, kuru baklagiller,
Şekil 5. Bilginin uzun süreli belleğe kaydedilme süreci (Gruplama)
yumurta, süt ve süt ürünleri ve kırmızı et B
Aşağıdaki örnekte ise duyusal kayıt yoluyla kısa süreli belleğe gelen bilgi üç farklı strateji
vitamini bakımından zengindir. Hafızayı
kullanılarak uzun süreli belleğe kaydedilmektedir.
güçlendirir, dikkat dağınıklığını önler ve
Şekil 6. Bilginin uzun süreli belleğe kaydedilme süreci (Farklı Stratejiler)
beynin
görevlerini
yardımcı olur.
141
yerine
getirmesine
7.
ANLAMLANDIRMA STRATEJİLERİ
Kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe gönderilen bilgi iyi düzenlendiği ve anlamlı hale
getirildiği ölçüde uzun süre saklanmaktadır. Anlamlandırma stratejilerinde, öğrenci ilk defa
karşılaştığı bilgiyi olduğu gibi belleğine göndermez, uzun süreli belleğindeki önceden öğrenmiş
Görev-1:
olduğu bilgilerle bütünleştirir, yeni bilgiye anlamlar katar ve bu şekilde uzun süreli belleğine
aşağıdaki bilgileri inceleyiniz ve metinde
kaydeder.
geçen önemli bilgileri belirleyeceğiniz en
Bilgi anlamlı hale getirildiği sürece, kalıcılığı artar ve kolay hatırlanır.
A.
NOT ALMA
Not alma, bir konuyla ilgili bilgilerin özetlenerek ileride kullanılmak amacıyla bir yere
yazılması işlemidir. Okuduğumuz, dinlediğimiz bir konunun ana noktalarını belirleyerek, bu ana
noktaları defter, bilgisayar, tablet bilgisayar, akıllı telefon vb. ortamlarda küçük notlar şeklinde
kayıt edebilirsiniz. Not alma, okunulan metni ya da öğretmen tarafından söylenenleri
değiştirmeden aynen yazmak değildir.
Not alırken nelere dikkat etmelisiniz?

Öncelikle önemli ve önemsiz bilgiyi ayırt ediniz, önemli bilgiyi kendi cümlelerinizle
yazınız.

Önemli bilgileri belirlerken, metinde geçen önemli isimleri, tarihleri, yerleri,
olayları, olaylarla ilgili kahramanları, olayların sebep ve sonuçlarını dikkatlice inceleyiniz.

Not alırken kelimelerin uzun yazılışları yerine kısaltmalar ya da semboller
kullanınız. Örneğin, “öğretmen” kelimesi yerine “öğrt.” gibi.
142
Su
ve
mineraller
hakkında
az bir stratejiyle işaretleyiniz.
Su
ve
mineraller:
Mineraller,
vücudumuzdaki
yaşamsal
olayları
düzenleyen besin grubudur. Örneğin
kalsiyum, potasyum ve demir en çok
bilinen
minerallerdendir.
Mineralleri
yiyecek ve içeceklerle birlikte vücudumuza
alırız. Mineraller kemiklerin yapısında bol
miktarda bulunur ve büyümeyi sağlar.
Sofra tuzu ve maden sularında yüksek
düzeyde mineraller bulunur. Tüm besin
maddelerinin içerisinde az veya çok
miktarda su ve mineraller bulunur. Su taze
meyve ve sebzelerde çok miktarda
bulunurken nohut, buğday ve pirinç gibi
kuru besinlerde daha az bulunur. Demir ve
fosfor gibi mineraller et, balık, kümes
hayvanları ve meyvelerde bulunur.
Kalsiyum, süt ve süt ürünlerinde, sodyum
ise sofra tuzu, sebzeler ve içme sularında
bol miktarda vardır.

Not alınacak kâğıdın çevresinde daha sonra eksiklikleri tamamlamak ve sorular
sormak için boşluklar bırakınız.

Alınan notun üzerinde düşününüz ve daha anlaşılır hale getirecek şekilde temize
Görev-1:
çekiniz.
Su
ve
mineraller
hakkında
aşağıdaki bilgileri inceleyiniz ve kendi

Alınan notları en kısa zamanda gözden geçiriniz.

Aldığınız notlar için bir tekrar çizelgesi oluşturunuz ve notlarınızı çizelgeye uygun
cümlelerinizi kullanarak önemli bilgilere
ait not alınız.
olarak tekrar ediniz.
Not almanın faydaları aşağıda sunulmuştur.

Not alma bilgiyi anlamamıza yardım eder, hatırlamamızı kolaylaştırır, unutmayı önler.

Alınan notlar daha sonra kullanılmak üzere bir kaynak oluşturur, sınavlara çalışırken
bu notlardan faydalanırız.

Okuduklarımızı daha iyi anlamamıza yardım eder.

Bilgiyi gözden geçirme ve tekrar etmemizi hızlandırır.
Not alırken kendi cümlelerinizi kullanınız. Kendi cümlelerinizi daha kolay
hatırlarsınız.
143
Su
ve
mineraller:
Mineraller,
vücudumuzdaki
yaşamsal
olayları
düzenleyen besin grubudur. Örneğin
kalsiyum, potasyum ve demir en çok
bilinen
minerallerdendir.
Mineralleri
yiyecek ve içeceklerle birlikte vücudumuza
alırız. Mineraller kemiklerin yapısında bol
miktarda bulunur ve büyümeyi sağlar.
Sofra tuzu ve maden sularında yüksek
düzeyde mineraller bulunur. Tüm besin
maddelerinin içerisinde az veya çok
miktarda su ve mineraller bulunur. Su taze
meyve ve sebzelerde çok miktarda
bulunurken nohut, buğday ve pirinç gibi
kuru besinlerde daha az bulunur. Demir ve
fosfor gibi mineraller et, balık, kümes
hayvanları ve meyvelerde bulunur.
Kalsiyum, süt ve süt ürünlerinde, sodyum
ise sofra tuzu, sebzeler ve içme sularında
bol miktarda vardır.
B.
ÖZETLEME
Özetleme yazılı bir metnin önemli bilgilerinin seçilerek kendi cümlelerimizle kısa olarak
anlatılmasıdır. Kısaca, özetleme bize karmaşık gelen bilgileri anlamlı hale getirme ve yeniden
Görev-1: Sigara ve zararları hakkında
düzenlemedir.
aşağıdaki bilgileri inceleyiniz ve kendi
Özetleme yaparken aşağıdaki işlem adımlarını takip ediniz.

Öncelikle metnin başlığına dikkat ediniz. Çünkü başlık metin hakkında bilgi veren
cümlelerinizle özetleyiniz.
Sigara ve zararları: Sigara kullanımı,
en özet bölümdür. Varsa alt başlıklara da dikkat ediniz.
insan sağlığını tehdit eden kötü
bir

Özetlenecek metni gözden geçiriniz ve dikkatlice okuyunuz.

Metni tam olarak anlayıncaya kadar bir kaç defa okuyunuz.

Metindeki ve önemli bilgileri bulunuz önemsiz bilgileri eleyiniz.
hâle gelirler. Sigara, vücudumuzda başta

Dikkatinizi önemli bilgiler üzerinde toplayınız.
akciğer olmak üzere birçok organımıza

Metni, ana fikir ve yan fikirlerini anlamı bozmadan kısa olarak kendi ifadelerinizle
yazınız.
alışkanlıktır. İnsanlar sigara içtikten sonra,
içindeki nikotin nedeniyle sigaraya bağımlı
zarar verir. Sigara kullanımı ağız kokusu
yapar,
diş
ve
diş
eti
hastalıklarına,
cildimizin bozulmasına, tat alma, görme ve

Özeti tekrar okuyunuz ve gözden geçiriniz.
duyma bozukluklarına yol açar. Sigara

Yaptığınız özetin kısa olmasına dikkat ediniz, yalnızca önemli bilgileri içerecek
vücutta yorgunluk ve uykusuzluk hâli
yapar ve ekonomik açıdan aile bütçesine
kadar özet yazınız.

Hazırladığınız özetler için bir tekrar çizelgesi oluşturunuz ve özetlerinizi çizelgeye
uygun olarak tekrar ediniz.
zarar verir. Sigara içen kişinin yakınında
olanlar da dumanından etkilendikleri için
pasif içici olurlar. Çevre kirliliğine yol
açmasının yanı sıra yangınların da en
önemli sebeplerinden biri, söndürülmeden
144
atılan sigara izmaritleridir.
C.
BENZETİMLER
Benzetimler, yeni bilgilerin, daha önce kazanılmış eski bilgilerle yapay benzerlikler
kurularak anlamlandırılmasını sağlamak üzere kullanılmaktadır. Benzetimler, nesneler, düşünceler
ve kavramlar arasında benzerlik ve farklılıkları görmeyi ve karşılaştırmalar yapmayı sağlar.
hakkında aşağıdaki bilgileri inceleyiniz ve
Benzetim oluştururken aşağıdaki işlem adımlarını takip ediniz.

Benzetim için bir tablo oluşturunuz. Öğrenilecek yeni kavramı (bilinmeyen) hedef
kendi cümlelerinizle özetleyiniz.
Dengeli ve sağlıklı beslenme: Sağlıklı
kavram olarak tablo üzerinde belirtiniz.

Görev-1: Dengeli ve sağlıklı beslenme
Kendisi ile benzerlik kurulacak olan ve daha önce bilgi sahibi olunan kaynak
kavramı tablo üzerindeki ilgili alana yazınız.
büyüme ve gelişmemiz için besinlerin,
vücudumuzun ihtiyaç duyduğu kadarıyla
alınmasına dengeli beslenme denir. Sağlıklı

Kaynak ve hedef kavram arasında yapay benzerlikleri ve ilişkileri listeleyiniz.
beslenme

Benzetimi anlatan resim veya şekil çiziniz.
faaliyetlerini sürdürebilmeleri için çeşitli
Benzetim örneği: Bilgisayarın sabit diski dosya dolabına benzetilebilir (Tablo 2).
(Yeni Bilgi)
Kaynak Kavram (Bilinen)
Dosya dolabı
saklarız.
Benzer
şekilde,
bilgisayar üzerindeki bilgilerimizi de sabit
disk üzerinde saklarız.
145
zayıflamadan,
şişmanlamadan
ve
hastalanmadan yaşamımızı sürdürürüz. Bu
Evraklarımızı klasörler içerisinde dosya
Sabit disk
yaşamsal
besin gruplarından yeterli ve dengeli
ile
Benzerlik-İlişki
dolabında
insanların
miktarda tüketmeleridir. Aldığımız besinler
Tablo 2. Benzetim Örneği
Hedef Kavram
ise
şekilde dengeli ve sağlıklı beslendiğimizi
söyleyebiliriz.
.
Görev-1: Dolaşım sistemi açıklanırken
damarlar su borularına, kalp de su
Benzer şekilde, dolaşım sistemi açıklanırken damarlar su borularına, kalp de su pompasına
benzetilerek yapay bir ilişki kurulabilir.
8.
pompasına benzetilerek yapay bir ilişki
kurulabilir. Bu benzetimle ilgili aşağıdaki
alanları doldurunuz.
ÖRGÜTLEME STRATEJİLERİ
Örgütleme stratejilerinde, öğrenciler öğrenilecek yeni bilgileri, kendileri için anlamlı
olacak şekilde düzenlerler. Yeni bilgi daha anlaşılır bir yapıya dönüştürülür. Giriş bölümünde
Hedef Kavramlar:
bahsedilen listeleme stratejisi de bilginin anlamlı yapıya dönüştürüldüğü bir örgütleme stratejisi
türüdür.
A.
BİLGİNİN GRAFİKLE GÖSTERİLMESİ
Bilgi, sözel anlatımın yanı sıra çizimler, şemalar ve grafiklerle de aktarılabilir. Ünlü
Kaynak Kavramlar:
bilim adamı Galileo kendi hazırladığı çizimler ve şemaları kullanarak bir devrim yaratmıştır.
Hazırladığı çizimlerinin üzerindeki açıklamaları, düşüncelerinin herkes tarafından anlaşılmasını
sağlamıştır. Bu yöntem, beynin mantıksal ve görsel yönlerini bir arada kullanarak, bilgilerin
derinlemesine öğrenilmesini sağlamaktadır. En basit ifadeyle, grafikler, tablolar, şemalar ve
haritalar; farklı olaylar, durumlar ve kavramlar arasındaki neden-sonuç ilişkilerini belirten mantık
ağlarıdır. Bu bölümde kavram haritası ve zihin haritası oluşturma stratejilerinden bahsedilecektir.
146
Benzerlik-İlişki(ler):
Kavram haritası: Bir konu ile ilgili kavramları ve kavramlar arası ilişkileri grafiksel
olarak anlatan şemaya verilen addır. Başka bir anlatımla kutular içinde verilen kavramları, alt
kavramlar ve kavramlar arasındaki ilişkileri aşamalı bir biçimde göstermeye yardım eden bir
şemadır.
Görev-1: C vitamini hakkında aşağıdaki
Kavram haritası oluştururken aşağıdaki işlem adımlarını takip ediniz.

Kavram haritası oluşturulacak konu ile ilgili tüm kavramların listesini çıkarınız.
Özel adları kavram olmadıkları için bu listeye almayınız.

Kavramları genelden özele doğru sıralayınız. Yaklaşık olarak aynı genel seviyeye ait
Öğrenilmek istenen kavramlar arası ilişkileri, genellemeleri ve ilkeleri ayrıca
En genel ya da kapsayıcı kavramı belirleyiniz. Bunun için, kavramlar listesinden en
Kavramları aşamalı bir düzende sayfaya yerleştiriniz. En genel ya da kapsayıcı
kavramı sayfanın en üstüne ya da ortasına yazınız.

Kavramları haritadaki diğer sözcüklerden kolayca ayırt edebilmek için kavramları
kutu veya yuvarlak içine alınız.

vitamini:
C
domates,
Turunçgiller,
lahana,
böğürtlen
vitamini
maydanoz,
ve
yeşil
zengindir. Diş ve diş eti sağlığı için
gereklidir.
Vücudun
dirençli olmasını sağlar.
önemli ya da birincil olduğu düşündüğümüz kavramı seçiniz.

ve
yapraklı sebzeler C vitamini bakımından
listeleyiniz.

inceleyiniz
bakımından zengin besinleri gruplayınız.
C
kavramlar aynı seviyede sıralayınız.

bilgileri
İki kavram arasındaki ilişkiyi göstermek için iki kutuyu bir çizgi ile bağlayınız.
İlişkiyi bu çizginin üzerine birkaç kelimeyle yazınız.
147
mikroplara
karşı
Kavram haritalarının faydaları aşağıda sunulmuştur;

Bilgileri kolay bir şekilde gözden geçirmemizi sağlar.

Öğrenmenin hızlı hatırlamanın kolay olmasını sağlar.

Kavramların anlamlarını daha iyi öğreniriz.

Kavramlar ve kavramlar arasındaki ilişkileri anlamamıza yardım eder.

Karmaşık konuları daha kolay öğrenmemizi sağlar.
domates, muz, karaciğer ve mısır K

Okuduklarımızı anlamamızı kolaylaştırır.
vitamini
Görev-1: K vitamini hakkında aşağıdaki
bilgileri inceleyiniz ve metin içerisinde
geçen kavramları listeleyiniz.
K vitamini: Yeşil sebzeler, kırmızı et, çay,
Kavram haritası oluşturma örnek çalışma: Aşağıdaki metin, Ortaokul Fen Bilimleri 5.
Sınıf kitabından (1. Kitap) alınmıştır. Metinde yer alan bilgileri daha iyi öğrenebilmek için aşamalı
zengindir.
Kemiklerimizin güçlenmesine, kesik ve
yaralanmalarda
yardımcı olur.
olarak kavram haritası oluşturalım.
Kavramlar:
148
bakımından
kanın
pıhtılaşmasına

Birinci aşama: Kavramları listeleyiniz. Burada size kavramlar verilmiştir. Haritanızı
oluştururken kullanacağınız kavramlar:
Besin, canlı, yaşamsal faaliyet, beslenme, hayvan, bitki

İkinci aşama: Kavramları genelden özele doğru sıralayınız. Örneğimizde en genel
kavram tanımı yapılan besin kavramıdır. Diğer kavramlar besinle ilgili alt kavramlardır.

bilgileri inceleyiniz ve metin içerisindeki
kavramlar arasındaki ilişkileri bulunuz.
Üçüncü aşama: Kavramlar arası ilişkileri belirleyiniz. Örneğimizdeki kavramlara ait
K vitamini: Yeşil sebzeler, kırmızı et, çay,
ilişkiler aşağıda verilmiştir.
“Canlılar yaşamsal faaliyetleri için besinlere ihtiyaç duyar.”
“Besinlerin bazıları bitkilerden, bazıları hayvanlardan elde edilir.”

Görev-1: K vitamini hakkında aşağıdaki
Dördüncü aşama: Haritanızı çiziniz. En genel kavramı ortaya yazınız. Diğer
kavramları uygun alanlara yazınız. Her kavramı kutu içine alınız. İlişkileri oklarla gösteriniz.
domates, muz, karaciğer ve mısır K
vitamini
bakımından
Kemiklerimizin güçlenmesine, kesik ve
yaralanmalarda
kanın
yardımcı olur.
Örneğimize ait kavram haritası aşağıda sunulmuştur (Şekil 7). Kavramlar arası ilişkileri
gösteren okların yönüne dikkat ediniz.
Kavramlar arası ilişkiler:
Şekil 7. Besin nedir? konusuna ait kavram haritası
149
zengindir.
pıhtılaşmasına
Zihin haritası: Temel bir düşünce ve düşünceye bağlı fikirleri detaylandırarak, ilişkiler
kurma yöntemidir ve diğer yöntemlere göre daha kolay çalışma olanağı sağlar. Tüm bunlar, kişiye
özel anahtar kelimeler ve simgeler kullanılarak gerçekleştirilir. Uzun, uzun cümleler yerine, en
fazla üç kelimeden oluşan anahtar kelimeler kullanılır. Ardından, oklar, dallar ve bağlayıcılar
Görev-1: K vitamini hakkında aşağıdaki
aracılığı ile fikirler birleştirilir. Fikirler, bellekteki gibi birbirine bağlanarak, yeni bilgilerin
bilgileri
anlaşılması ve hatırlanması sağlanır.
kavram haritanızı oluşturunuz.
Zihin haritası, düşüncelerin zihnin gözü ile şekillendirilmiş halidir. Zihniniz bir bilgiyi
nasıl haritalandırıyorsa hazırladığınız zihin haritasında da aynı yapıyı görebilirsiniz.
Zihin haritası oluştururken aşağıdaki işlem adımlarını takip ediniz.

Belirlediğiniz ana konuyu (ana fikir) merkeze yerleştiriniz: Belirlemiş olduğunuz
konu başlığını, KALIN BÜYÜK HARFLER ile yazınız ve yuvarlak içine alınız.

Ana konunu yanına o konuyu çağrıştıracak bir resim ya da şekil çiziniz.

Anahtar kelimeleri belirleyiniz.

Gerekli gördüğünüz anahtar kelimelerin yanına, o başlığı en güzel şekilde ifade
edecek sembolü, resmi, şekli vb. çiziniz.

Kolların çiziminde farklı renkleri kullanmaya dikkat ediniz.

Haritanızın tümünü inceleyerek anahtar kelimeleri veya alt başlıkları birbirleriyle
ilişkilendiriniz. Beyninizin, sizden bağımsız yaptığı iş de, bundan farklı değildir. Bu yöntemi
kullanarak, beyninize yol gösterebilirsiniz.
150
inceleyiniz
ve
konuyla
ilgili
K vitamini: Yeşil sebzeler, kırmızı et, çay,
domates, muz, karaciğer ve mısır K
vitamini
bakımından
zengindir.
Kemiklerimizin güçlenmesine, kesik ve
yaralanmalarda
yardımcı olur.
kanın
pıhtılaşmasına

Hazırladığız tüm ana ve alt başlıkları gözden geçiriniz.
Zihin haritası oluşturma örnek çalışma: Aşağıdaki metin, Ortaokul Fen Bilimleri 5.
Sınıf kitabından (1. Kitap) alınmıştır. Metinde yer alan bilgileri daha iyi öğrenebilmek için zihin
Görev-1: D vitamini hakkında aşağıdaki
haritası oluşturalım.
bilgileri inceleyiniz ve metni en iyi
tanımlayan
ana
konuyu
(kelimeyi)
bulunuz.
D vitamini: Balık, balık yağı, karaciğer,
yumurta, kurutulmuş meyve ve sebzeler D
vitamini bakımından zengindir. Kemik ve
diş gelişimi için gereklidir.
Ana konu (kelime):

Birinci aşama: Konuyu en iyi tanımlayan kelimeyi merkeze BÜYÜK HARFLERLE
yazınız. Ana kelimeyi daire içine alınız. Örneğimizde, konuyu en iyi tanımlayan ana kelime:
“Vitamin”

İkinci aşama: Ana konuyu çağrıştıracak resim, sekil çiziniz.

Üçüncü aşama: Anahtar kelimeleri belirleyiniz. Metinde yer alan anahtar kelimler:
151
“Vücut, direnç, besin, hastalık, iyileşme, madde, meyve, sebze, görev, A vitamini, yumurta,
süt, baklagiller, mantar, taze fasulye, domates, havuç, karaciğer, ceviz, kereviz, fıstık, deri
sağlığı, göz sağlığı

Dördüncü aşama: Anahtar kelimeleri, merkez etrafındaki kollara büyük harflerle
yazarak yerleştiriniz. Kolların çiziminde farklı renkleri kullanmaya dikkat ediniz.

Beşinci aşama: Anahtar kelimelerin yanına, o başlığı en güzel şekilde ifade edecek
sembolü, resmi, şekli vb. çiziniz.
Görev-1: D vitamini hakkında aşağıdaki
bilgileri inceleyiniz ve metinde geçen
anahtar kelimeleri bulunuz.
D vitamini: Balık, balık yağı, karaciğer,
Örneğimize ait zihin haritası aşağıda sunulmuştur (Şekil 8). Bu çalışma, bilgisayar
yumurta, kurutulmuş meyve ve sebzeler D
ortamında sunum aracı kullanılarak oluşturulmuştur. Her bir anahtar kelime için çizilen
vitamini bakımından zengindir. Kemik ve
kolların farklı renklerle yapılmasına dikkat ediniz.
diş gelişimi için gereklidir.
Şekil 8. Vitaminler ve A vitamini konusuna ait zihin haritası
Anahtar kelimeler:
152
Renkler, resimler ve semboller, beynin yaratıcı ve görsel olan yönlerini açığı
çıkartır.
Bazen kendimizin hazırladığı bir görsel, resim, çizim, şekil, model vb. bir sayfa yazıdan
daha etkili bir şekilde öğrenmemizi, hatırlamamızı sağlar. Aslında görseli çizerken görseli
belleğimizde kaydettiğimiz alana sanki çiziyormuşuz gibi bir etki yapar.
Renkler, resimler ve semboller, önemli düşüncelerin vurgulanmasında
kullanılır.
B.
Görev-1: D vitamini hakkında aşağıdaki
bilgileri inceleyiniz ve konuyu özetleyen
zihin haritanızı oluşturunuz.
D vitamini: Balık, balık yağı, karaciğer,
yumurta, kurutulmuş meyve ve sebzeler D
BELLEK DESTEKLEYİCİLER
vitamini bakımından zengindir. Kemik ve
Anlamlandırma ve örgütleme stratejileri çok güçlü yöntemlerdir. Ancak, özellikle yeni
diş gelişimi için gereklidir.
öğrenilecek bilgiler ile önceden öğrenilmiş bilgiler arasında doğal ilişkilerin kurulamadığı
zamanlarda yetersiz kalırlar. Bu durumda bilgiyi anlamlı hale getirmek için bellek destekleyici
ipuçları kullanmak oldukça faydalıdır.
Bellek destekleyici ipuçlarını temel olarak iki grup altında toplamak mümkündür. Bunlar;

Görsel imajlar

Sözel semboller
Görsel imajların kullanıldığı bellek destekleyici stratejilerde yeni bilgi zihinsel resimler
içine yerleştirilerek anlamlı hale getirilir ve bu şekilde uzun süreli belleğe gönderilir. Sözel
sembollerin kullanıldığı bellek destekleyici stratejilerde ise yeni bilgi, daha önce öğrenilen
sözel yapılarla anlamlı bağlar oluşturularak düzenlenir.
153
Bu bölümde görsel imajların kullanıldığı bellek destekleyici stratejiler olarak; yerleşim
yöntemi, anahtar sözcük yöntemi ile sözel sembollerin kullanıldığı bellek destekleyici stratejiler
olarak baş harflerle düzenleme yönteminden bahsedilecektir.
Yerleşim Yöntemi: Bilgiyi doğru olarak hatırlamaya yardım eder. Bu yöntemde
hatırlanmak istenilen bir listedeki bilgiler çok iyi bilinen bir çevre ile ilişkilendirilir ve zihinde
görsel imajlar oluşturulur. Liste öğrenmelerinde, listede yer alan her bilgi çok iyi bilinen bir
çevredeki belli noktalara yerleştirilerek, bir zihinsel harita oluşturulabilir.
Yerleşim yöntemi örnek çalışma: Kendimizi test edelim bölümünde verilen alışveriş
Alış-veriş listesi: yumurta, katı yağ, elma, zeytin, salça, peynir, portakal, bal, sıvı yağ,
mandalina, tuz
alkolün
Zaraları
listelenmiştir. Listeyi yerleşim yöntemi ile
öğrenecek
şekilde
bellek
destekleyici
ipuçları oluşturunuz.
Alkolün
zararları:
Alkol
kullanan
yerine
getirememektedir.
Alkol
kullanımının aynı zamanda
 Bilinç kaybı
Şimdi, yerleşim yöntemini birlikte aşamalı olarak oluşturalım.
Birinci aşama: Kendinize alış-veriş listesinde yer alan malzemeleri yerleştireceğiniz
bir çevre bulunuz. Bu örnek için mutfak iyi bir örnek olabilir.

Aşağıda
insanların karaciğerleri zamanla görevlerini
listesini yerleşim yöntemi ile görsel imajlar oluşturarak, öğrenelim.

Görev-1:
 Denge kaybı,
 Görme bozukluğu
 Konuşma bozukluğu gibi olumsuz
İkinci aşama: Alış-veriş listesindeki her malzemeyi mutfaktaki belli bir eşyanın içine
yerleştirerek bir zihinsel harita oluşturunuz.
Yumurta, zeytin, peynir, bal
buzdolabı
Elma, portakal, mandalina
meyve sepeti
Katı yağ, salça, sıvı yağ, tuz
malzeme dolabına yerleştirilebilir.
154
etkileri de vardır.

Üçüncü aşama: Hazırladığınız görsel imajları zihninizde tekrar ediniz.

Dördüncü aşama: Alış-veriş esnasında mutfakta üzerine malzeme yerleştirdiğiniz
görsel imajları ve o eşya üzerine yerleştirdiğiniz malzemeleri hatırlayınız.
Anahtar sözcük yöntemi: Bu yöntem, öğrenilmesinde güçlük çekilen kavram ve olgular
ile yabancı dildeki sözcüklerin öğrenilmesinde kullanılır.
Görev-1: Aşağıdaki resim Fen Bilimleri
kitabınızın 23. sayfasında bulunmaktadır.
Kitabınızdaki resimde verilen kavramları
Bu yöntemi uygularken öncelikle, öğrenilecek yabancı sözcüğün söylenişine uygun ana
inceleyiniz. Anlamını bilmediğiniz en az 3
dilde bir anahtar sözcük seçilmelidir. Bu anahtar sözcük olabildiğince somut isimlerden
kavramı
(örneğin bilinen bir eşya) seçilmelidir. İkinci aşamada, yabancı dildeki sözcüğün anlamı ile
destekleyici ipuçları oluşturunuz.
öğrenecek
şekilde,
bellek
seçilen anahtar sözcük bir cümle içinde görsel imaj oluşturacak şekilde kullanılmalıdır.
Anahtar sözcük yöntemi örnek çalışma: Kendimizi test edelim bölümünde verilen
İngilizce kelimelerden Tie kelimesini anahtar sözcük yöntemi ile daha kolay hatırlayabileceğimiz
şekilde, düzenleyelim.

Birinci aşama: Tie (kravat) kelimesine uygun dilimize uygun bir anahtar sözcük
belirleyiniz. Tie sözcüğü için Türkçe’deki tay (atın yavrusu) sözcüğü anahtar sözcük olarak
kullanılabilir. Tie ve tay sözcüklerinin okunuşlarının aynı olduğuna dikkat ediniz.

İkinci aşama: Tay ve kravat sözcüklerini kullandığınız bir cümle kurunuz.
“Çocuklar taylara kravat bağlamışlar.”

Fen Bilimleri kitabı 23. sayfadan alınmıştır.
Üçüncü aşama: Aklınızda kalabilmesi için kurduğunuz cümleyi mutlaka zihninizde
görsel imaj olarak canlandırınız.
155
Baş Harflerle Düzenleme Yöntemi: Harfle düzenleme stratejileri genel olarak iki grupta
toplanmaktadır. Bunlar;

Öğrenilecek bilginin ya da sözcüklerin baş harfleriyle oluşan kısaltmalar (Akrostişler)

Sözcüklerin baş harfleri ile anlamlı cümleler oluşturma
Görev-1:
Aşağıda
yer
alan
dikkat
stratejileri çeşitlerini öğrenecek şekilde
akrostiş oluşturunuz.
Baş harflerle düzenleme yöntemi örnek çalışma: Kendimizi test edelim bölümünde
verilen Osmanlı devletinin duraklama döneminde savaştığı devletleri akrostiş yöntemi
vardır. Bunlar;
kullanarak, daha kolay hatırlayabileceğimiz şekilde düzenleyelim.
Osmanlı devletinin duraklama döneminde savaştığı devletler: Avusturya, Venedik,
Birinci
 Altını çizme
 Metin kenarına not alma
Rusya, Lehistan, İran

Dikkat Stratejileri: 3 çeşit dikkat stratejisi
aşama:
Devletlerin baş harflerinden oluşan kısaltma
oluşturunuz.
Örneğimizde yer alan devletler aşağıdaki akrostiş oluşturularak daha kolay öğrenilebilir.
V: Venedik
A: Avusturya
R: Rusya
İ: İran
L: Lehistan
Yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi Osmanlı devletinin duraklama döneminde savaştığı
devletlerin baş harfleri kullanılarak VARİL sözcüğü oluşturulmaktadır. Bu devletler hatırlanmak
istendiğinde VARİL sözcüğündeki her harfin kapsadığı bilgi kolayca hatırlanır.
156
 Çalışma yardımcıları
Fen Bilimleri dersi için besin maddelerinin listesini öğrenmek isteyen bir öğrenci besin
maddelerinin baş harflerini kullanarak aşağıdaki cümleyi oluşturabilir.
Kadir Yazdığı Piyeste Veli ve Mineyi Seyretmiş
Cümlede her sözcüğün baş harfi bir besin maddesini temsil etmektedir.
Görev-1: E vitamini hakkında aşağıdaki
bilgileri inceleyiniz ve içerisinde E vitamini
Kadir
Karbonhidratlar
bulunan
Yazdığı
Yağlar
kullanarak anlamlı cümle oluşturunuz.
Piyeste
Proteinler
E vitamini: Yeşil sebzeler, tahıllar, kuru
Veli ve
Vitaminler
yemişler, domates ve yumurta sarısı E
Mineyi
Mineraller
vitamini bakımından zengindir. Vücudun
Seyretmiş
Su
besinlerin
büyümesi için gereklidir.
Soru: Kendimizi test edelim bölümünde verilen önemli bir şifreyi de bellek destekleyici
ipuçları kullanarak uzun süreli belleğinize nasıl kaydedebilirsiniz?
Önemli bir şifre: 007İB50D10G
Çözüm: Şifre önce kendi içinde gruplandırılmış ve her grup için uygun bir görsel imaj ya
da sözel sembol bulunmuştur. Sonuç olarak, hepinizin rahatlıkla hatırlayabileceği aşağıdaki cümle
oluşturulmuştur. Bu cümleyi kim hatırlamaz ki 
007
İB50
D10
G
James Bond
İnce Belli
Don
Giydi
157
baş
harflerini
Neler Öğrendik?
Bu bölümde, öğrendiğiniz tüm ders çalışma ve öğrenme stratejileri zihin haritası şeklinde özetlenmiştir. Zihin haritasını,
dikkatlice inceleyiniz ve siz de kendi zihin haritanızı çizmeyi deneyiniz.
158
EK 2. Sunu Tasarımı Uzman Değerlendirme Formu
Sayın Uzman,
“Ders Çalışma ve Öğrenme Strateji Temelli Çevrimiçi Etkinliklerin Başarı, Kalıcılık ve
Bilişsel Yük Açısından İncelenmesi” isimli çalışma kapsamında, deney ve kontrol grubu
öğrencilerine araştırmacı tarafından ders çalışma ve öğrenme stratejileri hakkında
farkındalık eğitimi verilecektir. Farkındalık eğitimi; alanyazında bütünleştirilmiş öğretim
yaklaşımı olarak bilinen bir yönteme uygun olarak yapılacaktır. Bütünleştirilmiş öğretim
yaklaşımı ile öğrencilerin ders çalışma ve öğrenme stratejileri ile uygulama alanlarını
dersleri ile bütünleşik bir şekilde öğrenmeleri hedeflenmiştir (Weinstein ve Mayer, 1994).
Farkındalık eğitim konularının anlatımında kullanılacak sunular, Selteco Alligator Flash
Designer yazarlık aracı ile hazırlanmıştır. Hazırlanan sunular aynı zamanda öğrencilerin
uygulama süresince kullanabilmeleri için Moodle Öğrenme Yönetim Sistemi üzerinden
öğrencilerin kullanımına sunulacaktır. Farkındalık eğitim sunuları hazırlanırken; bilişsel
yük kuramı (Mayer ve Moreno, 2003), motivasyon (Levie, 1993) ve algı ilkeleri (Winn,
1993) ile görsel tasarım ilkelerinin göz önüne alındığı eklektik bir model kullanılmıştır.
Sunularda yer alan “Birlikte yapalım” bölümünde öğrenciler tarafından çevrimiçi etkinlik
şeklinde sınıf içi uygulama yapılmıştır.
Sunuların tasarım ilkeleri açısından değerlendirilmesi maksadıyla araştırmacı tarafından
uzman değerlendirme formu geliştirilmiştir. Değerlendirme formunda her tasarım ilkesi
için “1: Hiç Uygun Değil”, “2: Uygun Değil”, “3: Biraz Uygun”, “4: Uygun”, “5:
Tamamen Uygun” olmak üzere 5 dereceli bir ölçek bulunmaktadır. Lütfen aşağıda
“www.ogrenebiliyorum.com” Web adresinde bulunan sunuları inceleyerek, değerlendirme
formunda yer alan ölçeğe uygun olarak puanlayınız. Tasarım ilkeleri ile ilgili görüşlerinizi
değerlendirme formu üzerinde her bir ilke için hazırlanan “açıklama” alanına
yazabilirsiniz.
Katkılarınız için şimdiden teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Mesut ÜNLÜ
: Gazi.123
159
Uygunluk Düzeyi
Kullanılan Tasarım İlkesi
Açıklamalar
1 “Hiç uygun değil”
5 “Tamamen uygun”
Öğrencilerin hangi davranışları kazanacağını belirten hedefler giriş sayfasında
açık olarak belirtilmiştir.
Sunu bilgi alanları açık sarı zemin rengine sahip kutular içerisine alınmış ve
algılanması kolaylaştırılmıştır.
Sunularda kullanılan metinsel bilgi alanları “üçüncü kural” tekniğine uygun
olarak soldan sağa ve yukarıdan aşağı olacak şekilde sunulmuştur.
Aşırı bilişsel yüklenmeyi azaltmak için metinlerle sunulan öğrenme içeriği 5-9
madde arası küçük parçalara ayrılmıştır.
Tüm içerik asıl yük azaltılacak şekilde basit, anlaşılır ve karmaşık olmayan bir
yapıda düzenlenmiştir.
Sunu metinlerinde aynı yazı tipi kullanılarak tutarlılık sağlanmıştır.
Sunu sayfalarında ve canlandırmalarda kullanılan işlev düğmeleri (ileri, geri vb.)
sunu sayfalarının her yerinde aynı şekilde kullanılarak, içsel tutarlık sağlanmıştır.
İşlev düğmelerinde Windows araçlarına benzer düğmeler tercih edilerek
öğrencilerin bilişsel yükleri en aza indirilmiştir.
Sunular doğrusal gezinti yapısına uygun olarak geliştirilmiştir. Kullanılan işlev
düğmeleri ile öğrencilerin sunu sayfaları arasında doğrusal yönde (ileri, geri)
ilerlemeleri sağlanmıştır.
160
Sunularda kullanılan görsel araçlar (resim, şekil, şema vb.) açıklayıcı metinlerle
birlikte kullanılarak, öğrencilerin görseli daha kolay anlamaları sağlanmıştır.
Sunu konuları içerisinde geçen önemli bilgiler öğrencinin dikkatini çekecek
şekilde farklı yöntemlerle (altını çizme, kalın yazı fontu kullanma vb.)
vurgulanmıştır. Vurgulama yapılırken şekil zemin arasında zıtlık oluşturularak
dikkatin toplanması sağlanmıştır.
Öğrencilerde var olan ön bilgileri etkin hale getirmek için ön öğretim soruları
kullanılmıştır.
Öğrencilerin derse olan ilgilerini arttırmak için yeterli sayıda canlandırma
kullanılmıştır.
Canlandırmada anlamayı güçlü kılan ve öğrenen kontrolünü sağlayan mesaj
kontrol elemanları (durdur, oynat, başa dön vb.) kullanılmıştır.
Ortamlarda kullanılan canlandırmalar ve yazılı metinler ayrı sunu sayfalarında
verilmiştir.
Kullanılan canlandırmalar, kısa metinlerle desteklenerek, daha anlaşılır bir yapıda
sunulmuştur. Açıklayıcı metinler, canlandırmanın alt alanında verilmiştir.
161
EK 3. Başarı Testi Belirtke Tablosu
Kazanım
Besin içeriklerinin, canlıların yaşamsal faaliyetleri için gerekli olduğunu fark eder.
Vitamin çeşitlerinin en fazla hangi besinlerde bulunduğunu araştırır ve sunar.
Su ve minerallerin bütün besinlerde bulunduğu çıkarımını yapar.
Dengeli beslenmenin insan sağlığına etkilerini araştırır ve sunar.
Sağlıklı bir yaşam için besinlerin tazeliğinin ve doğallığının önemini, araştırma verilerine dayalı olarak
tartışır.
6. Sigara ve alkol kullanımının vücuda verdiği zararları araştırma verilerine dayalı olarak tartışır.
7. Sindirimde görevli yapı ve organların yerini model üzerinde sırasıyla gösterir.
8. Diş çeşitlerini model üzerinde göstererek görevlerini açıklar.
9. Diş sağlığı için beslenmeye, temizliğe ve düzenli diş kontrolüne özen gösterir.
10. Besinlerin sindirildikten sonra vücutta kan yoluyla taşındığı çıkarımını yapar.
11. Boşaltımda görevli yapı ve organları tanır.
12. Vücutta farklı boşaltım şekillerinin olduğu ve boşaltım faaliyetleri sonucu oluşan zararlı maddelerin
vücut dışına atılması gerektiği çıkarımını yapar.
13. Böbreklerin sağlığını korumak için nelere dikkat edilmesi gerektiğini araştırır ve sunar.
1.
2.
3.
4.
5.
162
Soru Havuzu
Başarı Testi
Soru Numarası
Soru Numarası
1, 2, 3
4, 5, 6
7, 8
9, 10
1, 2
3, 4
5
6
11, 12
7, 8
13, 14
15, 16, 17
18, 19
20, 21
22, 23
24, 25, 26
9
10, 11
12, 13
14
15
16, 17
27, 28
18, 19
29, 30
20
EK 4. Ünite Kazanımları Uzman Değerlendirme Formu
Sayın Uzman,
“Ders Çalışma ve Öğrenme Strateji Temelli Çevrimiçi Etkinliklerin Başarı, Kalıcılık ve
Bilişsel Yük Açısından İncelenmesi” isimli çalışma kapsamında; öğrencilerin deneysel
işlem öncesi ünite konularına ilişkin bilgi düzeylerini belirlemek, deneysel işlem sonunda
başarılarını ve öğrenmenin kalıcılığını ölçmek amacıyla 30 test sorusundan oluşan başarı
testi geliştirilecektir. Başarı testine ait sorular hazırlanırken, Ortaokul 5. Sınıf Fen Bilimler
dersi “Vücudumuzun Bilmecesini Çözelim” ünite kazanımlarını içeren ve araştırmacı
tarafından hazırlanan belirtke tablosu kullanılacaktır. Tekin (1991) belirtke tablosunu,
öğretim süreci sonunda ölçülecek davranışlarla o davranışların içinde ölçüleceği konuları
topluca gösteren iki boyutlu bir şema olarak tanımlamaktadır. Ünite kazanımları Ortaokul
5 sınıf Fen Bilimleri dersi öğretmen kılavuz kitabından alınmıştır. “Vücudumuzun
Bilmecesini Çözelim” ünitesi, 13 adet kazanımdan oluşmaktadır.
Ünite kazanımlarının değerlendirilmesi maksadıyla araştırmacı tarafından uzman
değerlendirme formu geliştirilmiştir. Değerlendirme formunda her kazanım için “1: Hiç
Uygun Değil”, “2: Uygun Değil”, “3: Biraz Uygun”, “4: Uygun”, “5: Tamamen Uygun”
olmak üzere 5 dereceli bir ölçek bulunmaktadır. Lütfen ünite kazanımlarını inceleyiniz ve
değerlendirme formunda yer alan ölçeğe uygun olarak işaretleyiniz. Ünite kazanımları ile
ilgili görüşlerinizi değerlendirme formu üzerinde her bir kazanım için hazırlanan
“açıklama” alanına yazabilirsiniz.
Katkılarınız için şimdiden teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Mesut ÜNLÜ
163
Uygunluk Düzeyi
Kazanım Tanımı
Açıklamalar
1 “Hiç uygun değil”
5 “Tamamen uygun”
1. Besin içeriklerinin, canlıların yaşamsal faaliyetleri için gerekli olduğunu fark eder.
2. Vitamin çeşitlerinin en fazla hangi besinlerde bulunduğunu araştırır ve sunar.
3. Su ve minerallerin bütün besinlerde bulunduğu çıkarımını yapar.
4. Dengeli beslenmenin insan sağlığına etkilerini araştırır ve sunar.
5. Sağlıklı bir yaşam için besinlerin tazeliğinin ve doğallığının önemini, araştırma
verilerine dayalı olarak tartışır.
6. Sigara ve alkol kullanımının vücuda verdiği zararları araştırma verilerine dayalı olarak
tartışır.
7. Sindirimde görevli yapı ve organların yerini model üzerinde sırasıyla gösterir.
1
2
3
4
5
8. Diş çeşitlerini model üzerinde göstererek görevlerini açıklar.
1
2
3
4
5
9. Diş sağlığı için beslenmeye, temizliğe ve düzenli diş kontrolüne özen gösterir.
1
2
3
4
5
10. Besinlerin sindirildikten sonra vücutta kan yoluyla taşındığı çıkarımını yapar.
1
2
3
4
5
11. Boşaltımda görevli yapı ve organları tanır.
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
12. Vücutta farklı boşaltım şekillerinin olduğu ve boşaltım faaliyetleri sonucu oluşan
zararlı maddelerin vücut dışına atılması gerektiği çıkarımını yapar.
13. Böbreklerin sağlığını korumak için nelere dikkat edilmesi gerektiğini araştırır ve
sunar.
Kaynak: Ortaokul Fen Bilimleri 5. Sınıf Öğretmen Klavuzu (2013)
164
EK 5. Başarı Testi Kapsam Geçerliliği Değerlendirme Formu
Sayın Uzman,
“Ders Çalışma ve Öğrenme Strateji Temelli Çevrimiçi Etkinliklerin Başarı, Kalıcılık ve
Bilişsel Yük Açısından İncelenmesi” isimli çalışma kapsamında; Ortaokul 5. Sınıf
öğrencilerinin “Fen Bilimleri” dersindeki başarılarını ölçmek üzere, “Vücudumuzun
Bilmecesini Çözelim” ünitesinin tüm kazanımlarını kapsayan toplam 30 (otuz) adet test
tipi soru hazırlanmıştır. Hazırlanan test sorularının kapsam geçerliliğini ölçmek üzere,
“Değerlendirme
Formu”
geliştirilmiştir.
Değerlendirme
Formu;
“Katılmıyorum”,
“Kararsızım” ve “Katılıyorum” olmak üzere üç farklı seçeneğe sahiptir. Başarı testi; her bir
soru için ünite kazanımı ve değerlendirme formunu içeren bir yapıda (tablosal) aşağıda
sunulmuştur. Lütfen her soruyu dikkatlice okuyunuz ve değerlendirme formu üzerinde yer
alan maddelerden sizce en uygun olanını işaretleyiniz. Sorularla ilgili gerekli olduğuna
inandığınız düzeltmeler için soru ve değerlendirme formu altındaki “Düzeltme/Öneri”
alanını kullanabilirsiniz.
Katkılarınız için şimdiden teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Mesut ÜNLÜ
165
KAZANIM-1: Besin içeriklerinin, canlıların yaşamsal faaliyetleri için gerekli olduğunu fark eder.
1 numaralı soru değerlendirme formu
Katılmıyorum
Kararsızım
Katılıyorum
1.
Sade ve anlaşılır bir dile sahiptir.
o
o
o
Kazanımı tam ve doğru olarak ölçer.
o
o
o
Öğrencilerin bilişsel düzeyine uygundur.
o
o
o
Düzeltme/Öneri:
Yukarıdaki öğrencilerden hangisi besinlerle ilgili yanlış bilgi
vermiştir?
a)
Oğuz
b) Duygu
c)
Akın
d) Melda
166
EK 6. Başarı ve Kalıcılık Testi
1.
Yukarıdaki öğrencilerden hangisi besinler hakkında doğru bilgi vermiştir?
b)
2.
Oğuz
c) Akın
b) Duygu
d) Melda
Aşağıda besin grupları ve görevleri ile ilgili olarak yapılan eşleştirmelerden hangisi
doğrudur?
Görevi
Besin Grubu
3.
a)
Yağlar
Enerji verici
b)
Proteinler
Yapıcı ve onarıcı
c)
Karbonhidratlar
Düzenleyici
d)
Su ve mineraller
Yapıcı ve onarıcı
Aşağıda besinlerin içerdikleri vitaminler ile ilgili verilen bilgilerden hangisi
doğrudur?
a)
Baklagiller, D vitamini bakımından zengindir.
b)
Kurutulmuş meyve ve sebzeler, B vitamini bakımından zengindir.
c)
Tahıllar, K vitamini bakımından zengindir.
d)
Turunçgiller, C vitamini bakımından zengindir.
167
4.
Vitaminlerin en çok bulunduğu besin grubu hangisidir?
a)
Süt ve süt ürünleri
b)
Et ve et ürünleri
c)
Baklagiller ve tahıllar
d)
Sebze ve meyve
5.
Yukarıda su ve mineraller hakkında bilgi veren öğrencilerden hangi öğrencinin
söyledikleri doğrudur?
a)
Eren
c) Çağdaş
b) Buse
d) Zehra
6.
Yukarıdaki öğrencilerden hangisi dengeli beslenmenin insan sağlığına etkisi
hakkında doğru bilgiler vermiştir?
a)
Halit
b) Aylin
168
c) Ömer
d) Emine
Sağlığına önem veren bir tüketici, marketten alışveriş yaparken aşağıdakilerden
7.
hangisini yapmalıdır?
a)
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın üretim izni olmayan ucuz ürünleri
tercih etmelidir.
b)
Son kullanma tarihi bulunmayan ürünleri almalıdır.
c)
TSE amblemi bulunmayan ürünleri almalıdır.
d)
Katkı maddesi bulunmayan ürünleri almalıdır.
8.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere gelmesi gereken ifade hangi seçenekte
doğru verilmiştir?
a)
Koruyucu madde içeren besinler tercih edilmelidir.
b)
Dondurulmuş sebze ve meyveler tercih edilmelidir.
c)
Taze ve doğal besinler tercih edilmelidir.
d)
Kurutulmuş besinler tercih edilmelidir.
9.
I
Bilinç ve denge kaybı yaşamaktadır.
II Ağız kokusu, diş ve diş eti hastalıkları vardır.
III Karaciğeri zarar görmüştür.
IV Konuşma bozukluğu yaşamaktadır.
Alkol ve sigara bağımlısı Ayhan Dede yukarıdaki sağlık sorunlarına sahiptir. Ayhan
Dede'nin sağlık sorunlarından hangisinin nedeni alkol kullanımı değildir?
a) I
b) II
c) III
d) IV
169
10.
Sindirimde görevli yapı ve organlar, hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?
a)
Ağız
yemek borusu
b)
Ağız
c)
d)
yutak
mide
ince bağırsak
kalın bağırsak
yutak
yemek borusu
mide
kalın bağırsak
ince bağırsak
Ağız
yutak
yemek borusu
mide
ince bağırsak
kalın bağırsak
Ağız
yutak
mide
yemek borusu
ince bağırsak
kalın bağırsak
11.
Yukarıda bazı organların görselleri verilmiştir. Bu organlardan hangileri sindirimde
görev alır?
a)
II ve III
b)
III ve V
c)
I ve IV
d)
III ve IV
170
12.
Yukarıdaki diş modeli üzerinde diş çeşitleri ve görevleri ile ilgili gösterilen
eşleştirmelerden hangisi doğrudur?
a) I
b) II
c) III
d) IV
13.
Yukarıdaki diş modelinde yer alan dişlerden hangilerinin yeri değiştirilirse
modeldeki bilgiler doğru olur?
a) Küçük azı dişleri - büyük azı dişleri
b) Köpek dişleri - kesici dişler
c) Büyük azı dişleri - köpek dişleri
d) Küçük azı dişleri - kesici dişler
171
14.
Ahmet’in dişlerinin çürümesine neden olan davranış aşağıdakilerden hangisi olabilir?
a) Süt ve süt ürünlerini yeterince tüketmek
b) Kola ve gazlı içecekleri sık sık içmek
c) Dişlerini düzenli olarak fırçalamak
d) Diş doktorunun tavsiyelerine uymak
15.
Vücudumuzun yaşamsal faaliyetleri için gerekli olan besin maddelerinin taşınması
ile ilgi aşağıda verilen bilgilerden hangisi doğrudur?
16.
a)
Besin maddelerinin taşınmasından deri sorumludur.
b)
Besin maddeleri sinir sistemi üzerinden taşınır.
c)
Besin maddeleri kan yoluyla taşınır.
d)
Besin maddelerinin taşınmasından karaciğer görevlidir.
Aşağıdaki organlardan hangisi boşaltımda görevli değildir?
a)
17.
Böbrekler
b)
Akciğerler
c) Kalp
d) Deri
Vücudumuzda boşaltımı sağlayan yapı ve organlarla ilgili olarak aşağıdaki şema
oluşturulmuştur. Şema üzerindeki hangi bilgi doğru verilmiştir?
a)
I
b) II
c) III
172
d) IV
18.
Doktor Esin Hanım hastasının kanında bol miktarda zehirli ve atık malzeme
bulunduğunu gözlemlemiştir. Buna göre hastanın hangi organında sorun olduğu
düşünülür?
a) Böbrek
b) Akciğer
c) Kalın bağırsak
d) Kalp
19.
Yukarıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere gelmesi gereken ifadeler hangi
seçenekte doğru verilmiştir?
20.
a)
Akciğerler
Deri
İnce bağırsak
b)
İnce bağırsak
Akciğerler
Karaciğer
c)
Akciğerler
Deri
Kalın bağırsak
d)
Kalın bağırsak
Böbrek
Akciğerler
Böbrek sağlığını korumak isteyen Merve Hanım aşağıdakilerden hangisini
yapmalıdır?
a)
Günde en fazla 1 litre su tüketmelidir.
b)
Besinlerin ve suyun temizliğine dikkat etmelidir.
c)
Acılı, baharatlı ve çok tuzlu besinleri tüketmelidir.
d)
Süt ve süt ürünleri tüketmelidir.
173
EK 7. Bilişsel Yük Ölçeği
Değerli Öğrenci,
Size verilen etkinliği (ödevi) yaparken harcadığınız çabayı tanımlamak için aşağıda verilen
seçeneklerden sizce en uygun olan seçeneği işaretleyiniz.
Yalnızca bir seçeneği işaretleyiniz.
1
2
3
4
Çok çok
az
Çok
az
Az
Kısmen az
5
6
Ne az
ne
fazla
174
Kısmen
fazla
7
Fazla
8
9
Çok
fazla
Çok çok
fazla
EK 8. Öğrenci Görüşme Soruları
1.
E-öğrenme ortamında bulunan çevrimiçi etkinliklerin faydaları/avantajları nelerdir?
2.
E-öğrenme ortamında bulunan çevrimiçi etkinlikleri yaparken ne gibi güçlüklerle
karşılaştınız?
3.
E-öğrenme ortamında yaptığınız çevrimiçi etkinliklerin ileriki derslerde de yararlı
olacağını düşünüyor musunuz? Neden?
4.
Sana göre e-öğrenme ortamında başka ne tür etkinlik/aktivite bulunmalıdır?
175
Download