TBMM 11 . 1 . 2007 B:49 O: 2 Bu süreç içerisinde, Osmanlı döneminde (1512) Yavuz Sultan Selim'in tahta geçtiği dönemden itibaren de Osmanlı sultanlarının nizamnamelerinde ve Osmanlı sultanlarının fetvalarında "neft" adıyla yer almıştır. Neft, Osmanlıca, bugünkü kullandığımız "petrol" anlamınadır ve kayıtlarda, neftle alakalı Osmanlı nizamnamelerinde pek çok esasların, layihaların, kayıtların olduğunu görü­ yoruz. 1512 yılından itibaren günümüze kadar, petrolle alakalı dünyada büyük gelişmeler olmuş, pet­ rolün kıymeti ve alakası her gün geçtikçe anlaşılmış ve daha sonra da insanlar, bunu, demin arz et­ tiğim şekilde, hayatlarının en önemli unsuru olarak kaydetmişlerdir. Türkiye'de, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk dönemlerinde de petrolle alakalı yasalar çıkartılmış, önemine binaen konu ele alınmıştır. İlk yasa 792 sayılı Yasa olup, 1926 yılında çıkartılmıştır ve Hükümete petrolle alakalı yetki veren, aramayla alakalı yetki veren bir yasadır. Daha sonra 20 Ma­ yıs 1933'te Altın ve Petrol Arama İdaresi kurulmuştur 2189 sayılı Kanun'la. Bu, 1939 yılında MTA'nın kurulması şeklinde devam etmiş, 2804 sayılı Kanun'la MTA kurulmuş ve Altın ve Petrol Arama İdaresi de MTA'nın emrine verilmiştir. Daha sonra, 14 Şubat 1941'de Petrol Ofisi kurulmuş ve petrolle alakalı işlemler Ticaret Bakanlığına bağlı olan bu Petrol Ofisiyle beraber yapılmaya baş­ lanmıştır. Ancak, bu arada, MTA sondaj işlerine ağırlık vermiş, Petrol Ofisi de ithal, dağıtım, depo­ lama, rafinaj ve satışla görevlendirilmiştir. Bu, tamamen, gördüğünüz gibi, devletin o günkü imkânlarla ele almış olduğu, özel sektörün pek yer almadığı bir eylemdir. Daha sonra, tabii, savaşların yapılışı, petrolün otomotiv sanayisinde kullanılır olması, yakıt sa­ nayisinde, elektrik üretiminde kullanılmış olması ve petrokimya sanayisinin gelişmiş olması, pet­ rolle alakalı daha teferruatlı yasalara olan ihtiyaç nedeniyle 1954 yılında 6326 sayılı Yasa çıkarıl­ mış ve bu Yasa'yla beraber Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı kurulmuştur. Arkasından TÜPRAŞ, Petrol Ofisi, BOTAŞ, DİTAŞ, Denizcilik İşletmeleri ve İGSAŞ gibi kurumlar, bu sahada taşımadan üretime kadar çeşitli safhalarda görev almıştır ve bunlar bağlı ortaklıklar hâlinde çalışmışlardır. Da­ ha sonraları, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı sadece arama ve sondaj işleriyle görevlendirilmiş, bağlı diğer ortaklıklar da rafinaj, taşıma, dağıtım, pazarlama gibi hizmetlere yönlendirilmiştir. 1954'te yürürlüğe giren 6326 sayılı Yasa, bugüne kadar 106 defa değişikliğe uğramıştır. Pek çok maddeleri defalarca değiştirilmiş, 1957, 1973, 1983, 1994, 1995 ve en sonunda da 2003 yılın­ da, bizim, burada, Sayın Meclisimizle beraber yapmış olduğumuz değişiklikle, 106 defa değişikli­ ğe uğramıştır. İşte, bizim 2003 yılında yapmış olduğumuz değişiklikle, biz, 6326 sayılı Yasa'daki son nokta­ yı koymuş ve 6326 sayılı Yasa'yı artık petrol aramaya yetemeyecek bir noktaya getirmiş ve onun içerisinden bazı maddeleri de alarak, yepyeni Petrol Piyasası Yasası'nı 2003 yılında çıkarmış bulu­ nuyoruz. Petrol Piyasası Yasası, sadece rafinaj, taşıma, nakliye, dağıtım, pazarlama hizmetleri ve bun­ larla alakalı piyasa hizmetlerini yapan çok önemli bir sektörün yasası olduğu için, esas petrolün ara­ ma ve çıkartılmasıyla ilgili olan 6326 sayılı Yasa âdeta tamamen boşaltılmış, içi boşaltılmış bir hâlde kaldığından dolayı, bu Yasa'ya yeniden hayatiyet vermek ve bu Yasa'yı yeniden kullanılır hâle getirebilmek için biz, işte bu, bugün gündeminizde olan Petrol Yasasını getirerek, petrolün aranma­ sını, petrolün çıkarılmasını göz önüne getirmiş ve huzurunuza getirmiş bulunuyoruz. Petrol arama ve üretimi yapmak üzere ülkemizde bu arada yapılan, gerçekleştirilen birtakım yatırımlar ve gelişmeler de olmuştur. Bunların arasında 2002 yılı ile 2006 yılları arasında geçen sü­ reçte şöyle bazı faaliyetler yapılmıştır, kısaca bunlardan bahsedeyim: 2002 yılında 21 adet arama ve tespit kuyusu açılmış, 2006 yılında açılan petrol arama ve tes­ pit kuyusu sayısı yüzde 257 oranında artmış ve 75 adet olmuştur. 2002 yılında 14 adet petrol ve do­ ğal gaz üretim kuyusu açılmışken, 2006 yılında yüzde 57 artışla 22 adet kuyu açılmıştır. Şirketlerin aldıkları ruhsat sayıları dikkate alınacak olursa, 2002 sonunda 302 adet arama ruhsatı sayısı, 2006 sonu itibarıyla da yüzde 24 artışla 324 adede ulaşmıştır. -178-