Koroner Arter Bypass Cerrahisi Sonrası Gecikmiş Mediastinitte

advertisement
Turkish J Thorac Cardiovasc Surg
2001;9:178-180
Dr. Yüksel ve Arkadaþlarý
Gecikmiþ Mediastinit
Koroner Arter Bypass Cerrahisi Sonrasý
Gecikmiþ Mediastinitte Yaklaþým: Olgu sunumu
TREATMENT OF LATE DEVELOPED MEDIASTINITIS AFTER CORONARY
ARTERY BYPASS SURGERY: CASE REPORT
Dr. Münevver Yüksel, Dr. Tahir Yaðdý, Dr. Tanzer Çalkavur, Dr. Fatih Ýslamoðlu
Ege Üniversitesi Týp Fakültesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalý, Ýzmir
Özet
Koagülaz negatif stafilokoklar son yýllarda açýk kalp cerrahisi sonrasýnda özellikle yabancý cisim implante edilen olgularda önemli bir
patojen olarak kabul edilmektedir. Kliniðimizde daha önce iki kez koroner arter bypass operasyonu geçiren bir olguda ikinci
operasyondan 40 ay sonra koagülaz negatif stafilokokun etken olduðu gecikmiþ mediastinit tespit edildi. Cerrahi giriþimde sað internal
mammaryan arter çevresine önceki operasyonda konmuþ olan polytetrafluoroethylene kýlýf çýkarýlarak debritman ve pektoral uzatma
flebi ile rekonstrüksiyon uygulandý. Revizyon sonrasý 6 aylýk takipte rekürrens gözlenmedi.
Anahtar kelimeler: Koroner arter bypass cerrahisi, mediastinit
Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg 2001;9:178-180
Summary
In recent years coagulase negative staphylococci have been recognized as important pathogens after cardiac operations, especially in
cases with implanted foreign materials. We experienced a case of delayed mediastinitis, who had two coronary bypass grafting
operations. An interval is 40 months after second operation. A polytetrafluorothylene sheet which had been placed at the second
operation around the right internal mammarian artery was explanted. Wound debritment and primary closure using a pectoral
advancement flap was performed. For six months after repair, he was free from recurrence.
Keywords: Coronary artery bypass surgery, mediastinit
Turkish J Thorac Cardiovasc Surg 2001;9:178-180
Giriþ
stafilokoklarýn oluþturduðu postoperatif enfeksiyonlarýn
tanýsýnda gecikme görülebilmektedir. Açýk kalp cerrahisi
geçiren hastalarýn çok büyük bir bölümünde rutin olarak çelik
sternum tellerinin, bunun yanýnda bir çok olguda kapak protezi,
vasküler greft, cerrahi membran ve yamalar gibi yabancý
cisimlerin kullanýldýðý düþünülürse bu mikroorganizmanýn
önemi daha iyi anlaþýlabilir.
Bu yazýda iki koroner arter bypass operasyonu geçiren ve ikinci
operasyondan 1 yýl sonra parasternal pürülan akýntýyla gelen bir
mediastinit olgusu sunulmaktadýr.
Medyan sternotomi yaklaþýk 40 yýldan bu yana açýk kalp
cerrahisinde en sýk kullanýlan yaklaþýmdýr. Açýk kalp cerrahisi
sonrasýnda mediastinal enfeksiyon görülme oraný düþük
olmakla birlikte, yüksek bir mortalite ve morbiditeye sahiptir
[1]. Bu enfeksiyonlarýn önlenmesi ve ortaya çýktýðýnda erken
tanýnmasý kardiyak cerrahi sonrasýnda mortalite ve
morbiditenin azaltýlmasý ile birlikte tedavi maliyetinin de
önemli ölçüde düþürülmesini saðlar.
Önceki yýllarda sternal yara sürüntülerinde identifiye
edildiðinde kontaminasyon olarak deðerlendirilen koagülaz
negatif stafilokoklarýn son yýllarda yapýlan çalýþmalarda açýk
kalp operasyonlarý sonrasýnda görülen enfeksiyonlarda önemli
bir patojen olduðu gösterilmiþtir [2]. Koagülaz negatif
stafilokoklarýn oluþturduklarý enfeksiyonlarýn staphylococcus
aureus’un oluþturduðu kadar aðýr olabildiði iddia edilmiþtir [3].
Bunun yanýnda koagülaz negatif stafilokoklarýn özellikle
yabancý cisim implante edilen olgularda en önde gelen patojen
mikroorganizma olduðu, bu enfeksiyonlarýn yavaþ bir seyir
gösterdiði, geç dönemde ortaya çýktýðý, ateþ ve C-reaktif
protein gibi inflamasyon markýrlarýnýn normal düzeylerde
olabileceði bildirilmiþtir [4,5]. Bu nedenle koagülaz negatif
Olgu Sunumu
Elli üç yaþýndaki diyabetik (insüline baðýmlý) erkek hasta
Mayýs 2000 tarihinde yaklaþýk bir yýldýr devam eden pürülan
sternal akýntý nedeniyle kliniðimize baþvurdu. Olgu 1990 ve
1996 yýllarýnda iki kez koroner arter bypass operasyonu
geçirmiþti. ‹lk operasyonda sol internal mammaryan arter
(L‹MA) ve safen veni kullanýlarak 4’lü bypass uygulanmýþ ve
postoperatif dönemde bir komplikasyon geliþmemiþti. ‹kinci
operasyonda sað internal mammaryan arter (R‹MA) ile sol ön
inen koroner artere ve safen veni ile de sað koroner artere 2’li
redo-bypass uygulanmýþtý. Olasý bir reoperasyonda koruyucu
Adres: Dr. Münevver Yüksel, Ege Üniversitesi Týp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalý, 35100, Bornova, Ýzmir
178
Dr. Yüksel ve Arkadaþlarý
Gecikmiþ Mediastinit
Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg
2001;9:178-180
Tartýþma
Açýk kalp cerrahisi sonrasýnda görülen enfeksiyonlar önemli
bir sorun oluþturmaktadýr. Mediastinit görülme oraný pek çok
seride %1’in altýnda olmakla birlikte, %15-45 arasýnda
bildirilen mortalite nedeniyle en önemli ölüm nedenlerinden
biridir [6,7].
Kliniðimizde yapýlan bir çalýþmada açýk kalp operasyonlarý
sonrasýnda mediastinit görülme oraný %0.3 olarak tespit
edilmiþ ve bu hastalarda mortalite %33 bulunmuþtur [8]. Gram
pozitif koklar literatürde en sýk görülen patojenlerdir [1,7,8].
Mediastinitin en önemli etkeni staphylococcus aureus’tur.
El Oakley ve Wright [9] 1996 yýlýnda mediastinitleri
sýnýflandýrmýþlar ve operasyondan 6 hafta sonra veya daha geç
ortaya çýkan mediastinitleri tip 5 olarak tanýmlamýþlardýr.
Olgumuzda akýntý operasyondan 28 ay sonra ortaya çýkmýþ,
ancak kliniðimize yaklaþýk 40 ay sonra baþvurmuþtur.
Ýlk operasyonda LÝMA kullanýldýðý için ikinci operasyonda
RÝMA kullanýlmýþtýr. Diyabetik hastalarda bilateral internal
mammaryan arterin kullanýlmýþ olmasý sternumun iskemik
kalmasýna neden olabildiði için mediastinit açýsýndan risk
faktörlerinden biri olarak kabul edilmektedir [7]. Bir çalýþmada
insüline baðýmlý diyabetli olgular koagülaz negatif stafilokok
enfeksiyonu geliþimi için en yüksek risk grubu olarak
belirlenmiþlerdir [7]. Reoperasyon, ilerlemiþ yaþ, erkek
cinsiyet, steroid tedavisi ve mediastinal radyasyon uygulamasý
da mediastinit açýsýndan risk faktörleri olarak bildirilmiþtir [9].
Koagülaz negatif stafilokoklar genellikle nonpatojen olup
kommensal olarak davranmaktadýrlar. Açýk kalp operasyonu
öncesinde hastalarýn %80-90’ýnda sternum üzerindeki deriden
identifiye edilebilmiþlerdir [3]. Ancak Archer ve arkadaþlarýnýn
[10] yaptýklarý çalýþmada açýk kalp operasyonu öncesindeki
kültürlerde metisiline duyarlý þuþlar mevcut iken, postoperatif
dönemde metisiline dirençli koagülaz negatif stafilokoklar
üremiþtir. Buradaki önemli nokta üremenin zararsýz bir
kontaminasyona mý baðlý olduðu, yoksa mikroorganizmanýn
patojen bir davranýþ içinde mi olduðunun ayýrt edilebilmesidir.
Koagülaz negatif stafilokok enfeksiyonlarý sýklýkla
nazokomiyal olup metisiline ve diðer b-laktamlara rezistandýr.
Protezler ve intravasküler kateterlerin kullanýmýyla birlikte
görülen enfeksiyonlarýn önde gelen etkenidir. Koagülaz negatif
stafilokoklarýn yabancý cisimlere yapýþabilme özelliði
bilinmektedir [4]. Tedavinin baþarýya ulaþabilmesi için yabancý
cismin çýkarýlmasý gerekmektedir. Enfeksiyon dalgalý ve kronik
bir seyir gösterdiði için tanýnmasý zordur [5]. Kardiyak
operasyon ile enfeksiyon belirtilerinin ortaya çýkmasý
arasýndaki süre Mossad ve arkadaþlarýnýn [2] çalýþmasýnda 400
güne kadar, Tegnell ve arkadaþlarýnýn [4] çalýþmasýnda ise 270
güne kadar çýkmýþtýr. Olgumuzda operasyondan 28 ay sonra
insizyon yerinden pürülan akýntý geliþmiþtir.
Mediastinit tedavisinde amaç tüm enfekte ve iskemik dokularýn
debritmaný, ölü boþluklarýn kapatýlmasý ve varsa yabancý
cisimlerin çýkarýlmasýdýr. Bizim olgumuzda RÝMA’yý saran
PTFE greftin çýkartýlmasýný takiben çevresindeki nekrotik doku
debride edilerek pektoral uzatma flebi ile rekonstrüksiyon
tamamlanmýþtýr.
Sonuç olarak apatojen kabul edilen koagülaz negatif
stafilokoklarýn açýk kalp cerrahisi sonrasýnda patojenite
kazanýp mediastinit etkeni olabilecekleri düþünülmelidir.
Resim 1. Toraks bilgisayarlý tomografi tetkikinde ön
mediastende sternum arkasýna doðru uzanan, içi yer yer
kalsifik kitle lezyonu.
olmasý amacýyla RÝMA’nýn çevresine ön mediasteni
çaprazlayarak geçen polytetrafluoroethylene (PTFE) kýlýf
(Gore-Tex IMA sleeve, WL Gore & Associates, Inc., Arizona)
geçirilmiþti. Postoperatif erken dönemde iki kez 38.5ÞC’ye
yükselen ateþi olan olguda alýnan kan kültürlerinde bir üreme
saptanmamýþtý. Açlýk kan þekeri düzeyi 200 mg/dL, tokluk kan
þekeri ise 300 mg/dL düzeyinde seyretmiþti. Sedimentasyonu
40 mm/h olan olgunun lökositozu olmamýþ ve postoperatif 8.
günde taburcu edilmiþti. Olgu, Nisan 2000’de sað göðüs
duvarýnda meme altýnda yaklaþýk bir yýldan beri ara ara ortaya
çýkan þiþlik ve akýntý nedeniyle kliniðimize tekrar baþvurdu.
Olgunun ateþi 38ÞC civarýnda olup sedimentasyonu 65 mm/h,
lökosit düzeyi 10.500/mm 3 ve açlýk kan þekeri düzeyi 300
mg/dL idi. Toraks bilgisayarlý tomografi tetkikinde ön
mediastende sað taraftan sternum arkasýna uzanan yaklaþýk 12
cm çapýnda, komþu ön kotlarda destrüksiyon oluþturan, içi
kýsmen kalsifik ve saða cilt altýna fistülize olan kitle görüldü
(Resim 1). Yara sürüntüsünde koagülaz negatif stafilokok
üremesi üzerine 4 x 500 mg/gün iv vankomisin baþlanan olgu
operasyona alýndý. Sað anterior torakotomi ile fistül aðzýndan
sternuma doðru insizyonla 3., 4. ve 5. kotlar sternumla
birleþtikleri yerden kesilerek kitlenin içine girildi. Pürülan
vasýflý sarý-beyaz koleksiyon aspire edilerek RÝMA’nýn etrafýna
sarýlan PTFE greftin enfekte olduðu görüldü. Greft çýkartýlarak
debritman yapýldý, yýkama dreni konularak pektoral uzatma
flebi ile rekonstrüksiyon gerçekleþtirildi. Üç gün süreyle %5
povidone iodine solüsyonu ile yýkama uygulanan olguda
komplikasyon geliþmedi ve antibiyotik tedavisi 6 hafta
sürdürüldü. Taburcu edilen olgunun kontrollerinde herhangi bir
sorunu olmadý.
179
Turkish J Thorac Cardiovasc Surg
2001;9:178-180
Dr. Yüksel ve Arkadaþlarý
Gecikmiþ Mediastinit
Özellikle yabancý cisim implantasyonu yapýlan olgularda erken
postoperatif dönemde görülen yüksek ateþ ve akýntý da bu
mikroorganizmanýn neden olduðu mediastinit daima akýlda
bulundurulmalý ve erken dönemde önlem alýnmalýdýr. Geç
dönemde görülen mediastinitlerde en önemli etken olarak
kabul edilen koagülaz negatif stafilokoklarýn yabancý cisimlere
adezyon özelliði akýlda bulundurularak bu olgularda yabancý
cisim varlýðý dikkatle araþtýrýlmalýdýr. Bilgisayarlý tomografi
tetkiki ile koleksiyonunun lokalizasyonunun tespiti
yapýlmalýdýr. Diyabetik hastalarda özellikle bilateral internal
mammaryan arterin kullanýlmasý durumunda enfeksiyon riski
artmaktadýr. Bu hastalarda erken postoperatif dönemde kan
þekeri düzeyi agresif þekilde kontrol altýna alýnmaya
çalýþýlmalýdýr.
Kaynaklar
1. Çýkýrýkçýoðlu M, Atay M, Posacýoðlu H, Yüksel M. Açýk
kalp cerrahisinde postoperatif mediastinitler. Trakya
Üniversitesi Týp Fakültesi Dergisi 1999;16:61-9.
2. Mossad SB, Serkey JM, Longworth DL, Cosgrove DM III,
Gordon SM. Coagulase-negative staphylococcal sternal
wound infections after open heart operations. Ann Thorac
Surg 1997;63:395-401.
3. Wilson APR, Gruneberg RN, Treasure T, Sturridge MF.
Staphylococcus epidermidis as a cause of postoperative
wound infection after cardiac surgery: Assessment of
pathogenicity by a wound-scoring method. Br J Surg
1988;75:168-70.
4. Tegnell A, Aren C, Öhman L. Coagulase-negative
staphylococci and sternal infections after cardiac operation.
Ann Thorac Surg 2000;69:1104-9.
5. Rupp ME, Archer GL. Coagulase-negative staphylococci:
Pathogens associated with medical proggress. Clin Infect
Dis 1994;19:231-43.
6. Serry C, Bleck PC, Javid H, et al. Sternal wound
complications: Management and results. J Thorac
Cardiovasc Surg 1980;80:861-7.
7. Loop FD, Lytle BW, Cosgrove DM, et al. Sternal wound
complications after isolated CABG: Early ad late mortality,
morbidity and cost of care. Ann Surg 1990;49:179-87.
8. Yaðdý T, Büke AÇ, Tünger A, Hilmioðlu S, Engin Ç,
Bilkay Ö. Açýk kalp operasyonu sonrasý nazokomiyal
enfeksiyonlar, etkenleri ve antimikrobiyal duyarlýlýklarý.
Ýnfeksiyon Dergisi 2000;14:61-3.
9. El Oakley RM, Wright JE. Postoperative mediastinitis:
Classification and management. Ann Thorac Surg
1996;61:1030-6.
10. Archer GL, Tenenbaum MJ. Antibiotic-resistant
staphylococcus epidermidis in patients undergoing cardiac
surgery. Antimicrob Agents Chemother 1980;17:269-72.
180
Download