Slayt 1 - video.eba.gov.tr

advertisement
İLK MÜSLÜMAN-TÜRK DEVLETLERİ
1) MÜSLÜMAN-TÜRK İLİŞKİLERİ
2) TALAS SAVAŞI (751)
3) TÜRKLERİN İSLAMİYETE
GİRİŞ SEBEBLERİ
4) TÜRKLERİN İSLAMİYET'E
HİZMETLERİ
KARAHANLILAR
GAZNELİLER
MISIR’DA KURULAN İLK
TÜRK DEVLETLERİ
BÜYÜK SELÇUKLU
DEVLETİ
İLK MÜSLÜMAN-TÜRK
DEVLETLERİ
KÜLTÜR
VE
MEDENİYETİ
MÜSLÜMAN-TÜRK KÜLTÜR VE
MEDENİYETİNİN KAYNAKLARI
1) TUĞRUL BEY
DEVLET TEŞKİLATI
DANDANAKAN SAVAŞI
HÜKÜMDAR
1) TOLUNOĞULLARI
2) IHŞİTLER
PASİNLER SAVAŞI
SARAY
3) EYYÜBİLER
4) MEMLÜKLÜLER
2) ALPARSLAN
DİVANLAR
MALAZGİRT SAVAŞI
ORDU
3) MELİKŞAH
HUKUK
4) BERKYARUK
SOSYAL HAYAT
DİĞER DEVLETLER
CENGİZ HAN DEVLETİ
MOĞOL DEVLETLERİ
TİMUR DEVLETLERİ
5) MEHMET TAPAR
BABÜRLÜLER
6) SULTAN SENCER
HARZEMŞAHLAR
TOPRAK YÖNETİMİ
EKONOMİ
KATVAN SAVAŞI
SELÇUKLU SONRASI
KURULAN DEVLETLER
İLİM HAYATI
SANAT
MÜSLÜMANLARLA TÜRKLERİN;
İLK KARŞILAŞMASI; Hz. Ömer Dönemi’nde başladı.
* Sasani Devleti’nin yıkılıp İran topraklarının
fethinden sonra Kafkaslarda ve Horasan yöresinde
Türklerle komşu olunması ile başladı.
İLK SAVAŞLAR; Hz. Osman Dönemi’nde başladı.
* Müslümanların Maveraünnehir'e yönelmeleri Hazar
Türkleriyle
Müslüman Araplar arasında savaşların
başlamasına sebep oldu.
* Emevilerin Horasan ve Maveraünnehir‘i ele
geçirmek istemeleri, ırkçı politika izlemeleri Kök Türk,
Türgiş ve Uygur Türkleriyle kanlı savaşların
yaşanmasına sebep oldu.
Not: Bu savaşlar; İslamiyet’in Türkler arasında
yayılmasını olumsuz yönde etkiledi.
İLK DOSTLUK İSE; Abbasiler Dönemi’nde başladı.
* 751 Talas Savaşı ve Irkçı politikaları terk
etmelerinden sonra Türkler, İslamiyet'i daha yakından
tanıma olanağı bulmuş ve kitleler halinde Müslüman
olamaya başladılar.
751 TALAS SAVAŞI
Müslüman Araplar ile Çinliler
arasında Türklerin yaşadığı bölgelerde
bir
egemenlik
mücadelesi
yaşanmaktaydı.
Karluk Türkleri bu mücadelede
Müslüman Arapların yanında yer
alarak Talas Savaşı'nın kazanılmasında
önemli rol oynadılar.
Bu savaş Türk Tarihi açısından
bir dönüm noktası olarak nitelendirilir.
Sonuçları:
1. Türkler kitleler halinde Müslüman
olmaya başladı.
2. Türk illeri Çin istilasından kurtuldu.
3. Çinli esirler aracılığı ile, kültür
yaşamında çok önemli yeri olan kağıt
yapımı öğrenilerek Semerkant'ta kağıt
imalathanesi kurdu.
4. Kağıdın dünyaya yayılması
sağlandı.
TÜRKLERİN İSLÂMİYET’İ
BENİMSEMESİNE SEBEPLERİ
1)İslamiyet’in getirdiği; ahlak,
edep, iyilikseverlik, çalışkanlık ve
hoşgörülülük gibi değerlerin insan
fıtratına uygunluğu.
2)Ticari
faaliyetler
sayesinde
Müslümanlarla
Türklerin
yakınlaşması.
3)Emevilerin aksine, Abbasilerin
hoşgörülü bir politika izlemeleri
4)İslam’daki
"Nizam-ı
alem"
anlayışının Türklerdeki “Cihan
hakimiyeti” anlayışına benzemesi.
5)Daha önce karşılaştıkları dinler
sayesinde
Türklerin
cennet,
cehennem, ahiret gibi kavramlarla
tanışmış olması.
6)Müslümanlardaki
“Ganimet”
anlayışını kendilerindeki “ yağma”
anlayışına yakın görmeleri.
İslamiyet’i kabul eden ilk
Türk boyu Karluklular’dır.
İslamiyet’i kabul eden ilk Türk
devleti Karahanlı Devleti’dir.
İslamiyet’i kabul eden ilk Türk boyları
arasında İtil Bulgarları da sayılır.
TÜRKLERİN İSLAMİYET'E
HİZMETLERİ
1. Müslümanlığın;
a) Karahanlılar, Türkistan'a
b) Gazneliler, Afganistan - İran Pakistan ve Hindistan'a,
c) Selçuklular, Kafkasya ve
Anadolu'ya,
d) Osmanlılar, Balkanlara
yayılmasını sağlamışlardır.
e) Birçok bilim adamı yetiştirdiler.
2. Müslümanlığı;
a) Avasım illerinde Bizanslılara,
b) Anadolu'da, Bizanslılara ,
Moğollar ve Haçlılara,
c) Balkanlarda, Avrupa Hıristiyan
dünyasına
karşı başarı ile savunmuşlardır.
ÖNEMLİ
İslamiyet Türklerin kimliklerini korumalarına
imkân tanıdı.
İslamiyet’i kabul etmeyen Türkler ise zamanla
başka kültürlerin etkisinde kalarak milli
benliklerini kaybedip yok olup gittiler.
İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLERİ
KARAHANLILAR (840-1212)
1) 840'da Uygur Devleti’ni yıkan
Yağma, Karluk, Çiğil ve Tuhsi Türkleri
tarafından Kaşgar’da kuruldu.
2) Bilge Kül Kadir Han tarafından
kuruldu .
3) Kadir Han'dan sonra tahta Satuk
Buğra Han geçti.
Önemli: Satuk Buğra Han Müslüman
olup Abdülkerim ismini aldı. Halkının
da Müslüman olmasına vesile olduğu
için devletin asıl kurucusu olarak kabul
edilir.
4) Oğlu, Musa Baytaş İslamiyet’i
devletin resmi dini yapılmıştır.
5) Karahanlılar, Gaznelilerle birlikte
Samanoğulları Devletini 999 yılında
yıktılar. Böylece Maveraünnehir'i
Karahanlılar, Horasan’ı ise Gazneliler
aldı.
6) Karahanlılar, Gaznelilerle savaştılar
yaptılar fakat başarılı olamadılar.
7)Tuğrul ve Çağrı komutasındaki
Oğuzların Horasan’a gelmeleriyle
zayıfladılar.
8)Türklerdeki ikili devlet anlayışı ve
taht kavgaları sonucu 1042 de Doğu
ve Batı Karahanlıları olmak üzere
ikiye ayrıldılar.
9)Doğu Karahanlı Devleti’nin
başkenti Balasagun idi. Doğu
Karahanlılar
önce
Selçuklulara
bağlanmış, daha sonra 1211 de
Moğol
Karahitaylar
tarafından
yıkıldılar.
10)Batı Karahanlılar Devleti’nin
başkenti Semerkant şehriydi. Belli bir
süre Selçuklu hâkimiyetinde kalan
Batı Karahanlılara ise Harzemşahlar
son vermiştir.
ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ
1)İlk Müslüman-Türk devletidir.
2)Türk tarihinde tam manasıyla köprü bir
devlettir.
Hem
Türklerin
İslâmiyet’e
geçişlerinde, hem de Türklerin Ön Asya'ya
gelişlerinde köprü vazifesi görmüştü.
3)Orta
Asya’daki
Türkler
arasında
İslamiyet’in yayılmasını sağladılar.
4)Hükümdar ailesi de halkı da tamamen
Türklerden oluştuğu için Türkçe'ye ve Türk
kültürüne
önem
verdiler.
5)Türk – İslâm tarihinde ilk medreseleri
kurdular.
6)Müslüman-Türk kültürünün ilk yazılı
eserlerini verdiler. Bunlardan en önemlileri;
Yusuf Has Hacib
Kutadgu Bilig
Kaşgarlı Mahmut
Divan-ı Lügati't Türk,
Edip Ahmet Yükneki Atabetü'l-Hakayık
Hoca Ahmet
Divan-ı Hikmet'tir.
7)Ribat adıyla ilk kervansarayları yaptılar,
8) İlk düzenli posta örgütünü kurdular.
EDİP AHMET YÜKNEKİ
Karahanlılar zamanında yetişen
büyük alimlerdendir. Türkistan’da
Yüknek’te doğdu. Hayâtı hakkında
kaynaklarda fazla bir bilgi yoktur. 11.
asrın sonlarıyla 12. asrın başlarında
yaşamıştır. Arabî ve Farisiyi öğrenmiş,
tefsir, hadis, fıkıh gibi İslamî ilimleri
tahsil etmiş, takvâ sahibi, alim, fazıl bir
zattır.
Eski kaynaklar, Edip Ahmet’e dâir
menkıbevî
bilgiler
vermektedir.
Ali Şîr Nevâî; Edib Ahmet’in doğuştan
kör olup, çok zekî, dindâr ve kâbiliyetli
bir insan olduğu rivâyet eder.
Atabet-ül-Hakâyık’ın
sonunda;
“Adım, Edib Ahmet’tir.Sözüm, edeb ve
öğüttür. Bu kitabı; kendim gidersem,
sözüm kalsın diye yazdım. Ey benden
sonra gelen! Bunu okursan beni duâdan
unatma!”
diyerek,
kendinden
bahsetmiştir.
GAZNELİLER (963-1187)
1)Samanoğullarının Herat Valisi Alp Tigin
Gazne şehrinde bağımsızlığını ilan etmekle
birlikte devletin asıl kurucusu Sebük Tigin'dir.
2)Devlet ismini kurulduğu şehir olan
Gazne'den gelir.
3)977 yılında yönetim Türk komutanlardan
Sebük Tekin’e geçti. Sebük Tegin, kısa sürede
güç kazanarak Toharistan, Gur, Zabulistan ve
Belucistan’ı alarak Hindistan'a kadar ulaşıldı.
4)Sebük Tekin’in ölümünden sonra Sultan
Mahmut başa geçti. En parlak dönemleri bu
dönemidir.
5)Sultan Mahmud Karahanlılar’la birlikte
Samanoğulları
Devleti'ne
son
verip
Samanoğulları topraklarını Karahanlılar’la
paylaşılarak Horasan bölgesini aldı.
6)Abbasileri
etkisi
altına
alan
Büveyhoğulları’nı yendi. Halifeyi baskıdan
kurtardı. Bu sebeple Halife kendisine "Sultan"
unvanı verdi.
Önemli: Türk tarihinde ilk defa Sultan
unvanını kullanan Gazneli Mahmut’tur.
Gazneli Mahmut’un Hilat Giyme Töreni
Temsilî Resim
6) Kuzey sınırlarını güven altına alan
Sultan Mahmut meşhur Hindistan
Seferlerine çıktı. Hindistan’a on yedi
sefer düzenledi.
Sebepleri:
a) Hindistan’da İslamiyet’i yaymak
istemesi.
b) Hindistan’ın yer altı ve yer üstü
zenginlikleri.
Sonuçları:
a) Sultan Mahmud, bu seferlerle ülke
sınırlarını Ganj nehri kıyılarına kadar
genişletti.
b) Bu seferlerle zenginleştikler gibi
buradan getirilen fillerle ordularını daha
da güçlendirdiler.
c) Sultan Mahmud, bu seferlerde
kazandığı başarılarla İslam dünyasında
kahraman haline geldi.
d) Karahanlılarla rekabette büyük
avantaj kazandılar.
7) Oğuzların vatan bulmak için Horasan’a
girmeye çalışmaları üzerine Sultan Mahmut
buna engel olmak için bir hileyle Arslan
Yabgu’yu yakalatarak Hindistan’daki
Kalincar Kalesi’ne hapsettirdi.
8) Sultan Mahmut 1030 yılında vefatından
sonra Sultan Mesut başa geçti.
9) Sultan Mesut ,Tuğrul ve Çağrı Beylerin
emrindeki Oğuzlarla 1040 yılında
Dandanakan Savaşı’nı yaptı. Yapılan
savaşı Selçuklular kazandı.
Sonuçları:
a) Büyük Selçuklu Devleti resmen kuruldu.
b) Gazneli Devleti yıkılış sürecine girdi.
c) Horasan Selçukluların eline geçti.
10) Sultan Mesut Dandanakan Savaşı’ndan
sonra Hindistan’a gitmek için hareket etti.
Ancak yolda ayaklanan askerleri tarafından
öldürüldü.
11) Afganistan'da bulunan Gurlular Gazneli
Devleti’ne 1187’de son verdi.
ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ
a)Gazneli Devleti bir İslam
devleti özelliği taşır.
b)İslamiyet’in
Hindistan'da
yayılmasını sağladılar.
c)Daha sonra bölgede kurulacak
İslam devletleri için örnek
oldular.
d)Gazneli
Mahmut
,
İslamiyet'in
koruculuğunu
yapan ilk Türk hükümdarıdır.
e)Birçok
etnik
grubu
bünyesinde barındırdığı için
yıkılmışlardır.
f)Sarayda Türkçe, Resmi dil
Farsça, bilim dili Arapça
kullanılıyordu.
g)Firdevsi'nin Gazneli Sultan
Mahmut'a sunduğu "Şehname"
adlı eseri oldukça ünlüdür.
TARAMA SORULARI
1- Türk-İslam tarihinin başlangıcı olan gelişme nedir?
TALAS SAVAŞI
2- İslamiyet’i kabul eden ilk Karahanlı hükümdarı kimdir?
SATUK BUĞRA HAN
3- Türk-İslam tarihinde ilk medrese, hastane, kervansaray ve burslu öğrenci sistemi hangi devlet ile
başlamıştır?
KARAHANLILAR
4- İslam edebiyatının ilk örneklerinden olan Kutadgu Bilig kimin eseridir?
YUSUF HAS HACİP
5- Gazneliler en parlak dönemlerini hangi hükümdar döneminde yaşamışlardır?
TALAS SAVAŞI
6- Tarihte "sultan" unvanını ilk kez kullanan ve Abbasi halifesini Şii Büveyoğullarına karşı koruyan
Gazneli hükümdarı kimdir?
GAZNELİ MAHMUT
7- Hindistan'a 17 sefer düzenleyerek buranın Müslüman olmasını sağlayan ve kast sistemini çözen
hükümdar kimdir?
GAZNELİ MAHMUT
8- Karahanlılar hangi alfabeyi kullanmışlardır?
UYGURLAR
9- Gazneliler hangi savaşla yıkılış sürecine girmiştir?
DANDANAKAN SAVAŞI
10- Karahanlı-Gazneli ittifakı sonucu yıkılan devlet hangisidir?
SAMANOĞULLARI
(1040 -1157)
BÜYÜK SELÇUKLU SULTANLARI
TUĞRUL BEY
DÖNEMİ
(1040-1063)
ALP ARSLAN
DÖNEMİ
(1063-1072)
MELİKŞAH
DÖNEMİ
(1072-1092)
FETRET DEVRİ DÖNEMİ
BERKYARUK
DÖNEMİ
(1093- 1104)
MEHMET TAPAR
DÖNEMİ
(1105-1118)
SULTAN SENCER
DÖNEMİ
(1118-1157)
KURULUŞU
1) Selçuklular, Oğuzlar’ın “Kınık” boyuna
mensupturlar.
2) Selçuk Bey, babası Dukak Bey gibi Oğuz Yabgu
Devleti’nin “Subaşı”sı yani ordu komutanıydı.
3) Selçuk Bey, Cend’e geldikten sonra İslamiyet’i
kabul edip bağımsızlığını ilan etti. Oğuz Yabgu
Devleti vergi memuruna “Müslüman kâfire vergi
vermez.” deyip kovması itibarını daha da artırdı.
1007’de Selçuk Bey’in ölümüyle oğlu Arslan
Yabgu başa geçti.
4) Selçuklular, Arslan Yabgu Dönemi’nde de
Maveraünnehir’e yerleşmeye devam ettiler. Bu
durumu tehlikeli gören Gazneli Mahmut, Arslan
Yabgu’yu 1025’de yakalayarak Kalincar Kalesi’ne
hapsetmesiyle Arslan Yabgu’nun oğlu Mesut başa
geçti. Ancak Arslan Yabgu’nun yeğenleri
Muhammed Tuğrul ve Davut Çağrı beyler
yönetimi ele geçirdiler.
5) Selçukluların Horasan’a da ulaşması üzerine
Gazneli Sultan Mesut, Selçukluları buradan atmak
için 1032 Nesa, 1038 Serahs’da savaşsa da başarılı
olamadı. Bu savaşlarla, Belh ve Nişabur
Selçukluların eline geçti.
1040 DANDANAKAN SAVAŞI
Sultan Mesut’un önceki savaşların öcünü
alarak Selçukluları Horasan’dan atmak için
fillerinde bulunduğu 50 bin kişilik bir orduyla
harekete geçti.
Tuğrul ve Çağrı beyler ise; 16 bin kişilik
ordu hazırladılar. Vur-kaç taktiğiyle Gazneli
ordusunu çöle doğru çekip yoldaki yiyecek ve
su kaynaklarını da tahrip ederek Gazneli
ordusunu aç susuz bıraktılar. Yıpranan
Gazneli ordusuna Dandanakan Kalesi önünde
saldırdılar. Üç gün süren savaşlarda Gazneli
ordusuna ağır bir darbe vurdular.
Sonuçları:
a) Büyük Selçuklu Devleti resmen kuruldu.
b) Horasan topraklarının tamamı kesin olarak
Selçuklu hâkimiyetine girdi.
c) Selçukluların İslam dünyasındaki itibarı
arttı.
d) Gazneli Devleti yıkılış sürecine girdi.
f) Halife Kaim Bin Emrillah Tuğrul Bey’in
sultanlığını onayladı.
TUĞRUL BEY DÖNEMİ
(1040-1063)
* Dandanakan Savaşı’ndan sonra
toplanan kurultayda Tuğrul Bey’in
sultanlığı ilan edildi. Ve Nişabur
merkez yapıldı.
* Devlet kurulduktan sonra hanedan
üyesi olan Çağrı Bey, Musa Yabgu,
Alp Arslan, Kutalmış, İbrahim Yınal,
Süleyman, Hasan ve Kavurt önemli
akınlarda bulundu.
* Tuğrul Bey, Horasan’ın tamamını
aldı. İran’ın önemli şehirleri olan
Rey ve Hemedan’ı ele geçirdi.
Rey’i aldıktan sonra başkenti buraya
taşıdı. (Batıya genişleme düşüncesi
olduğu için)
1048 PASİNLER SAVAŞI
Anadolu seferlerine çıkan Kutalmış ve
Hasan ilerlerken Hasan pusuya düşürülerek
şehit edildi. Bunun üzerine İbrahim Yınal ve
Kutalmış
intikam
için
Anadolu’ya
gönderildi.
Bizans ve Gürcülerden meydana gelmiş
bir orduyla, Pasinler Ovası’nda karşılaşıldı.
Yapılan savaşı Selçuklular kazandı.
Sonuçları;
a) Bizans’ın Doğudaki gücü önemli ölçüde
kırıldı.
b) Gürcü kralı Liparit esir edildi.
c) Pek çok esir ve ganimet ele geçirildi.
d) Van Gölü’nde Trabzon’a kadar olan
bölgeler Selçukluların etkisi altına girdi
e) Bizans ülkesindeki camilerde Abbasi
Halifesi ve Tuğrul Bey adına hutbe
okunacaktı.
Önemli: Türklerin Anadolu'nun fethi için
Bizans'la yaptıkları ilk büyük savaş ve
kazandıkları ilk büyük zaferdir.
Tuğrul Bey’i gösteren minyatür
*Abbasi Halifesi Şii Büveyhoğullarının
baskısı altındaydı. Halifenin yardım
istemesi üzerine, Tuğrul Bey biri 1055
ve diğeri, 1057’de olmak üzere
Bağdat'a iki sefer düzenleyerek
Halifeyi
Büveyhoğulları
tahakkümünden kurtardı.
Önemli: Halifenin kızıyla evlendi.
Halife ona "Doğunun ve Batının
Hükümdarı" unvanını verdi. İki kılıç
kuşattı. Böylece İslam âleminin siyasi
hâkimiyeti resmen Türk Hükümdarlara
geçti.
*Tuğrul Bey kardeşi Çağrı Bey’le
beraber uyum içende çalışarak beyliği
büyük bir devlet haline getirdiler.
*1061 yılında Çağrı Bey, 1063’de de
Tuğrul Bey vefat etti.
ALP ARSLAN DÖNEMİ
(1063-1072)
*Tuğrul Bey’in erkek çocuğu olmadığı
için ölmeden önce Çağrı Bey’in büyük
oğlu Süleyman’ın başa geçmesini vasiyet
etmişti. Ancak Horasan valisi Alp Arslan
bunu kabul etmeyip sultanlığını ilan etti.
*Siyaset dehası olan Nizamülmülk'ü
vezirliğe getirdi.
*Taht kavgasına giren amcası Kutalmış’ı
da yendikten sonra fetihlere başladı.
*Alp Arslan’ın ilk seferi, Azerbaycan ve
Kafkasya üzerine yaptı. Kafkasya’nın
kapısı sayılan, sağlam surlarla çevrili
Ani Kalesi’ni 1064’de fethetti.
Önemi: Buranın alınması üzerine
Abbasi Halifesi, Alp Arslan’a “Ebu’lFeth” (fethin babası) unvanını verdi.
ANİ KALESİ
KARS
*Taht mücadelesine giren ağabeyi
Kavurd üzerine Kirman’a sefere
çıktı. Kardeşinin özür dilemesi
üzerine onu affederek görevine
devam etmesine izin verdi.
*Batı Karahanlılar üzerine sefer
yaptı. Oğlu Melihşah’ı Karahanlı
hanedanından olan Terken Hatun
ile evlendirdi.
*1067’de Gürcistan’a seferine
çıkarak önemli yerleri aldı.
*Alparslan döneminde de Anadolu
akınlarına devam edildi. Marmara
kıyılarına kadar ulaşıldı.
*Tüm Azerbaycan, Kuzey Irak ve
Suriye'yi bir Türk yurdu haline
getirdi.
*Kars'a yönelerek, Bizans'a bağlı
Ermenileri yendi. Bizans’ın moral
gücünü kırdı.
MALAZGİRT MEYDAN SAVAŞI
(26 Ağustos 1071)
Sebepleri:
a) Anadolu'ya yapılan akınlarla önemli
Bizans üslerinin ele geçirilmesi,
b) Anadolu'nun fethinin sistemli bir politika
haline
getirilip
buralara
yerleşilmek
istenmesi
c) Anadolu'nun stratejik önemi,
d) Bizans İmparatoru Romen Diyojen'in,
Anadolu’da ilerleyen Türkleri durdurmak
istemesi.
Savaş Öncesi Durum:
Romen Diyojen’in 200 bin kişilik orduyla
(Rum, Ermeni, Slav, Got, Gürcü, Frank ve
Bulgar askerlerinden başka ücretli olarak da
Peçenek, Uz ve Kıpçak) Doğu Anadolu’ya
doğru hareket etti.
Alp Arslan, Fatımilere son vermek için
güneye doğru ilerlerken Halep’e geldiğinde
Romen Diyojen’in bu hareketini öğrenince
hemen geriye döndü. 50 bin kişilik bir
orduyla Ahlât’a, oradan da Malazgirt’e geldi.
ALPARSLAN'IN ELÇİSİ
Alpaslan, Malazgirt Meydan Savaşı’ndan
önce, dökülecek kanlardan sorumlu
olmamak
için,
Bizans
İmparatoru
Diyojen’e elçi gönderip barış teklifinde
bulunur. Fakat mağrur imparator:
– Ben ve ordum İsfehan’da, atlarımız ise
Hemedan’da konaklayacak, diyerek teklifi
reddeder. Elçinin cevabı şu olur:
–Atlarınızın
Hemedan’da
kışlayacaklarından ben de eminim, fakat
sizin nerede kışlayacağınızı bilemiyorum.
Savaş;
Alparslan 26 Ağustos 1071’de kefenini giyip
atının kuyruğunu bağlattı. Yanındakilere şehit
olduğu taktirde vurulduğu yere gömülmesini
vasiyet etti. Cuma namazını kıldırttıktan sonra
atına binip ordusunun önüne geçti. Maneviyat
artırıcı
kısa
ve
etkili
bir
konuşma
yaptı. Kur'an’da zafer vaat eden ayetleri okuyup
Şehitlik ve Gazilik makamlarına erişmenin
yüceliğini anlattı. Daha sonra atından inip
secdeye kapandı ve yaşlı gözlerle şöyle dua etti:
“Yâ Rabb! Seni kendime vekil yapıyorum.
Azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve
senin uğrunda savaşıyorum. Ey Allah’ım!
Niyetim halistir, bana yardım et. Sözlerimde
hilaf varsa beni kahret.”
İki ordu Malazgirt Ovası’nda karşılaştı.
Alparslan ordusunu hilal şeklinde düzene soktu.
Savaş başladığında ise sahte ricat emrini vererek
Bizans ordusunu istediği yere çekip çembere aldı
ve imha etti. Romen Diyojen esir edildi.
Not: Savaşta Peçenek ve Uz’lar taraf
değiştirerek Selçukluların yanına geçtiler.
Sonuçları:
a) Anadolu’nun kapıları Türklere açıldı ve bu
Türkiye tarihi açısından bir dönüm noktasıdır.
b) Anadolu’da gücü kaybolan Bizans, Balkanlara
çekildi. Türkler ise fazla bir direnişle
karşılaşmadan Marmara
kıyılarına kadar
ilerlediler
c) Bizans’ın İslam dünyası üzerindeki baskısı
azaldı.
d) Alparslan, Anadolu’yu komutanlarına ikta
olarak verdi. Bu olay Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde ilk Türk beyliklerinin
kurulmasını sağladı.
e) Bizans’la Selçuklular arasında bir antlaşma
yapıldı. Buna göre Bizans; Selçuklulara vergi
ödeyecekti. Fakat Romen Diyojen tahttan
indirilince bu antlaşma uygulanamadı.
Not: Alp Arslan Malazgirt Savaşı’ndan sonra
anlaşmazlığa düştüğü Karahanlılar’ın üzerine
yürüdü. Buhara’ya kadar gitti. Ancak Yusuf adlı
bir kale komutanı tarafından yaralandı ve kısa bir
süre sonra da vefat etti.(1072)
ALPARSLAN’IN ŞEHİT OLMASI
Maveraünnehir'de
bir
kale
kuşatmasında kale kumandanı olan
Harzemli
Yusuf
tarafından
hançerlenerek yaralandı. Alparslan bu
olaydan sonra şöyle dedi:
“Her nereye yönelsem ve hangi
düşman üzerine yürümek istesem daimâ
Allah’tan yardım dilerim. Dün bir tepeye
çıktım, ordunun azametinden ve
askerlerimin çokluğundan dolayı altımda
yer titriyordu. Kendi kendime: ‘Ben
bütün dünyaya hükmeden biriyim, bana
hiç kimsenin gücü yetmez.’ dedim. Bu
yüzden Allah-u Teâlâ beni yarattıklarının
en zayıfı karşısında âciz bıraktı.
Allah’tan mağfiret diler ve bu
düşüncemden dolayı beni affetmesini
niyaz ederim.” diye pişmanlığını dile
getirdi.
Bir kaç gün sonra bu yaradan dolayı
şehit oldu.
MELİKŞAH DÖNEMİ (1072-1092)
1)Alparslan tarafından veliaht tayin edilen
Melikşah babasının ölümü üzerine tahta çıktı.
2)Melikşah’ın devlet yönetiminde en önemli
yardımcısı veziri Nizamülmülk’tü.
3)Amcası
Kavurd’un
isyanını
bastırıp
boğdurdu.
4)Karışıklıklardan
yararlanarak
Selçuklu
ülkesine saldıran Karahanlılar ve Gaznelileri
tekrar hâkimiyet altına aldı.
5)Kutalmışoğlu Süleyman, Mansur ve Artuk
beyleri, Anadolu’nun fethi için görevlendirdi.
Not: Kutalmışoğlu Süleyman İznik şehrini
Bizanslılardan alarak Selçuklulara bağlı olarak
Anadolu Selçuklu Devleti’ni kurdu.(1077)
6)Suriye’yi fethetmekle görevli olan Atsız
önemli başarılar kazansa da Fatımilerle
Mısır’da yaptığı son savaşı kaybetti. Bunun
üzerine Melikşah onu görevden alıp kardeşi
Tutuş’u bu göreve atadı.
Not: Tutuş Şam’a geldikten kısa bir süre
sonra Selçuklulara bağlı olarak Suriye Selçuklu
Devleti’ni kurdu(1079).
7) Kutalmışoğlu Süleyman ile Tutuş arasında
Halep’te yapılan savaşı Tutuş kazandı.
Kutalmışoğlu Süleyman bu savaş sırasında
öldü. Buna çok üzülen Melikşah, Tutuş’u
görevden alıp Suriye’yi direk olarak merkeze
bağladı.
8) Melikşah’a İslam Halifesi; “doğunun ve
batının hükümdarı” alameti olarak iki kılıç
kuşandırdı.
9) Arabistan Yarımadası’nın doğusu kısa sürede
sonra da Hicaz, Yemen, Aden alındı.
10) Bu dönemin en büyük sorunlarından olan
"Batınilik" (Hasan Sabbah) faaliyetleriydi.
Nizamülmülk bunlarla amansız mücadele etti.
Ancak1092 yılında Batınîler tarafından şehit
edildi.
11) 1093 yılında ise Melikşah bir av sırasında
şüpheli şekilde öldü.
Önemli:
Melikşah zamanında devletin
sınırları Doğuda; Seyhun Irmağı, Batıda;
Akdeniz ve Marmara, Kuzeyde; Kafkas
Dağları, Güneyde; Mısır ve Basra Körfezi’ne
kadar genişledi.
BATINÎLER
1) Selçuklular karşısında askeri
yönden başarılı olamayan Fatımîler
İslam dünyasının birçok yerine Şiî
propagandacılar gönderdiler. Bu
kişiler Bâtıni hareketlerini yaymaya
çalıştılar.
2) Bu sırada Selçuklu sarayından
kovulduğu için Nizamülmülk ve
Melikşah’tan intikam almak için
fırsat kollayan Hasan Sabbah,
Fatımîlerin de desteğiyle Bâtıni
hareketlerine başladı. Amacı Sünnî
bir devlet olan Selçuklu Devleti’nde
batınîliği yayarak zayıflatıp sonrada
yok etmekti.
3) Bu amacına ulaşmak için Hasan
Sabbah, Selçuklu Devleti’ndeki
başıboş ve küsmüşleri etrafında
toplayıp Alamut Kalesi’ni alarak
burayı merkez yaptı.
4) Hasan Sabbah dönemin ileri
gelenlerine
suikastler
düzenleyip
“Alamat’un selamı var” mesajıyla
korku
oluşturup
devletin
her
kademesinde etkili olmaya çalıştı.
5) Bütün yetkileri özel olarak Allah’tan
aldığını iddia eden Hasan Sabbah bir
kısım adamlarını fikren bir kısmını ise
haşhaş içirerek onları kontrol altına aldı.
Not: Bu yüzden de kurduğu örgüte
“Haşhaşiler” denilir.
6) Nizamülmülk Haşhaşilere karşı sefer
hazırlığı
sırasında
bir
Haşhaşi
tarafından şehit edildi.
7) 1256’da Hülagu, Alamut Kalesi’ni
yıkıp bütün Batinileri ortadan kaldırdı.
Sonuç:
Batınîler,
Büyük
Selçukluların yıkılmasında ve İslam
dünyasında
derin
ayrılıkların
çıkmasında etkili oldular.
Önemli: Nizamiye medreselerinde
bâtınilerin fikirlerini çürütecek bilim
adamları yetiştirildi.
Nizamülmülk'e bir Haşhaşi tarafından düzenlenen
suikastı resmeden bir 14. yüzyıl tablosu.
TAHT KAVGALARI DÖNEMİ (FETRET DEVRİ)
Melikşah'tan sonra Berkyaruk, Mehmet Tapar ve Sencer dönemlerinde taht kavgaları çıktı.
Bu döneme "Fetret Devri" denir.
BERKYARUK DÖNEMİ (1093- 1104)
MEHMET TAPAR DÖNEMİ (1105-1118)
1) Melikşah’ın eşi Terken Hatun oğlu 1) Berkyaruk’tan sonra oğlu Melikşah tahta
Mahmut’un
tahta
çıkmasını
istiyordu. geçtiyse de, Mehmet Tapar karşı çıkıp kendi
Melikşah’ın diğer oğlu Berkyaruk ise bunu hükümdarlığını ilan etti.
kabul etmeyip taht kavgasına girdi. Yapılan 2) Bu dönemde en büyük iki tehlike Batınîler
mücadeleyi Berkyaruk kazandı, Rey şehrinde ve Haçlılar idi.
tahta çıktı.
3) Batınîler, yer altı faaliyetlerini bu
2) Amcası Tutuş’la taht mücadelesi yaptı ve dönemde de sürdürüp karışıklık ve terör
kazanıp Tutuş’u idam ettirdi.
ortamını artırdılar.
3) Berkyaruk; kardeşi Sencer’i Horasan’a, 4) Mehmet Tapar, haçlılara karşı mücadeleler
diğer
kardeşi
Mehmet
Tapar’ı
da etse de tam bir başarı sağlayamadı. Haçlılar
Azerbaycan’a vali olarak atadı.
Antakya, Urfa ve Kudüs’ü aldılar.
4) Kısa süre sonra Berkyaruk’a karşı Mehmet
Önemli: Haçlılarla mücadele eden son
Tapar’da ayaklandı. İki kardeş arasındaki Selçuklu hükümdarı Mehmet Tapar olmuştur.
mücadele
devlet
büyüklerinin
araya 5) Mehmet Tapar, Batınîlere karşı Alamut’a
girmesiyle antlaşmayla sonuçlandı. Bu bir ordu gönderdiği sırada otuz altı yaşında
antlaşmaya göre ülkenin batı bölümü Mehmet öldü.
Tapar, doğu bölümünü ise Berkyaruk
yönetecekti. Bu olaydan kısa bir süre sonra
Berkyaruk öldü. (1104).
SULTAN SENCER DÖNEMİ (1118-1157)
1) Mehmet Tapar ölümü üzerine Sencer sultan
oldu.
2) Başkenti İsfahan’dan Merv’e taşıdı.
3) Karahanlılara, Gaznelilere ve Gurlulara
hâkimiyetini kabul ettirtirdi.
4) Harzem valisi Atsız, Sultan Sencer’e karşı
üç sefer ayaklandı. Her defasında Sencer galip
gelip Atsız’ı affetti.
Not: Affetmesinin nedeni doğudan
yaklaşmakta olan Moğol Karahıtay tehlikesidir.
(1141) KATVAN SAVAŞI
Karahıtayların Maveraünnehir’e girmeleri
üzerine Sultan Sencer ordusuyla harekete geçti.
1141’de Katvan Ovası’nda Katvan Savaşı
yapıldı. Tarihin en kanlı savaşlardan biri olan
bu savaşta Selçuklular otuz bin kayıp verdi.
Sultan Sencer üç yüz kadar askeriyle canını zor
kurtardı. Katvan yenilgisi Selçukluları güçsüz
bıraktı.
İbret: Bu yenilgide Atsız’ın Karahıtaylarla
yaptığı iş birliğinin büyük etkisi vardır.
Sultan Sencer, yaşlı bir kadının şikâyetini dinlerken
5) Bu dönemde ki diğer bir sorunda Moğol
etkisiyle batıya göç etmek zorunda kalan ve
Selçuklu ülkesine yerleşmeye başlayan
Oğuzlardı. Yarı bağımsız şekilde yaşayan bu
Oğuz
kitleleri
Selçuklulara
vergi
vermekteydiler. Ancak Katvan Savaşı’ndan
sonra bu Oğuz kitleleri fırsattan istifade
ederek vergilerini ödemeyip vergi memurunu
öldürdüler. Bunun üzerine Sultan Sencer bir
ordu hazırlayıp Oğuzların üzerine yürüdü.
Oğuzların af dilemelerini kabul etmedi. Ancak
yapılan savaşta beklenmedik bir yenilgi aldı
ve esir düştü.(1153).
Not: Sencer, her ne kadar gündüz tahtta
oturtuluyorsa da geceleri demir bir kafese
konuyordu. Onun adına çok usulsüz işler
yapıldı. Oğuzlar, Selçuklu hazinesini ve
kurumlarını talan etti.
6) Sencer, üç yıl sonra esaretten kurtulduysa
da yaşlı, yorgun ve hazinesi bitmiş bir
sultandı. Nitekim bir yıl sonra 1157'de
Sencer’in ölümü üzerine Selçuklu Devleti
sona erdi.
YIKILMA SEBEBLERİ
a)"Devlet hükümdar ailesinin ortak
malıdır." anlayışının taht kavgalarına neden
olması,
b)Merkezi
otoritenin
zayıflamasıyla
atabeylerin ve bağlı beyliklerin yarı
bağımsız hareket etmeye başlaması.
c)Batınilerin yıkıcı çalışmaları,
d)Yönetime
İranlıların
getirilmesi,
Türkmenlerin küstürülmeleri,
e)Fırsattan istifade etmek isteyen komşu
devlet ve bağlı devletlerin zararlı
çalışmaları,
f)Katvan
yenilgisi
ve
Moğol
Karahitayları’nın baskısı,
g)Haçlı
Savaşları'nın
yol
açtığı
olumsuzluklar,
h) Oğuzların saldırıları.
NOT: Büyük Selçuklu toprakları üzerinde
Selçuklu soyundan gelenler ile Atabeylerin
kurduğu yeni devletler ortaya çıkmıştır.
SELÇUKLULARIN ÖNEMİ
1) Selçuklular, Anadolu'yu Türk
yurdu haline getirdiler,
2) İslam halifesini dış baskılardan
korudular.
3) Haçlılarla mücadele ettiler.
4) Bizans'ı Ön Asya'dan çıkardılar.
HARZEMŞAHLAR (1097 - 1231)
1)Aral Gölü'nün güneyinde yer alan bölgeye
Harezm, bu bölgeyi yönetenlerde Harzemşah
denilirdi.
2)Atsız’ın oğlu İl-Aslan, Selçuklu hükümdarı
Sencer’in ölümüyle bağımsızlığını ilan etti.
3)En parlak dönemi Alaeddin Tekiş zamanıdır.
4)Alaaddin Muhammed Cengiz Han’la iyi
ilişkiler kurmaya çalışıp dostluk ve ticaret
antlaşması imzaladı. Ancak Harzem ülkesine
gelen Moğol ticaret kervanına Otrar Valisi
İnalcık casusluk yaptıkları iddiasıyla el koydu.
Bunun üzerine Cengiz Han zararın ödenmesini
istedi. Alaaddin Muhammed bunu kabul
etmeyince Cengiz Han 1220 yılında, 200 bin
kişilik orduyla Harzem ülkesine girip her yeri
yakıp yıkmaya başladı. Otrar’ı alıp Vali İnalcık’ı
öldürttü. Alaaddin Muhammed, Moğollara karşı
meydan savaşına çıkmayıp orduyu küçük
bölümlere ayırarak mücadele etmeye çalıştıysa
da başarılı olamadı. Hazar Denizi’nde küçük bir
adaya sığındı ve orada öldü.
6)Alaaddin Muhammed’in ölümü
üzerine tahta oğlu Celaleddin
Harzemşah
geçti.
Celaleddin
Harzemşah
Devleti’ni
tekrar
canlandırdı.
7)Anadolu
Selçuklu
Sultanı
Alaaddin Keykubat ile Celalettin
Harzemşah arasında 1230 yılında
Yassı Çimen Savaşı yapıldı.
Yapılan
savaşı
Anadolu
Selçukluları kazandı. Bir yıl sonra
Celalettin’in
öldürülmesiyle
Harzemşahlar Devleti sona erdi.
ÖZELLİKLERİ:
a)Kendilerini
Selçukluların
mirasçısı olarak kabul ettiler.
b)Kısa bir sürede olsa Selçukluların
yerini büyük ölçüde doldurdular.
c)Harzemşahların
yıkılmasıyla
Moğollarla
Anadolu
Selçuklu
Devleti komşu olmuşlardır.
KARAHANLILAR
TUĞRUL BEY
SELÇUKLULAR
MALAZGİRT SAVAŞI
GAZNELİ MAHMUT
GAZNELİLER
NİŞABUR
1- Büyük Selçuklu Devleti'nin kurucusu kimdir?
TUĞRUL BEY
2- Büyük Selçuklu Devleti'nin Bizans'la yaptığı ilk savaş hangisidir?
PASİNLER SAVAŞI
3- Bizans ilk kez Türkleri Anadolu’dan çıkaramayacağını hangi savaşla anladı?
MİRYOKEFALON SAVAŞI
4- Tuğrul Bey, Abbasi halifesini Şii Büveyoğullarına karşı koruyunca hangi unvanı almıştır?
DOĞUNUN VE BATININ HÜKÜMDARI
5- Alparslan, asla alınamaz denen Ani ve Kars Kalelerini alması neticesinde Halife tarafından
hangi unvanı almıştır?
EBU’L-FETH
6- Malazgirt Savaşı'nda Alparslan'a esir düşen Bizans imparatoru kimdir?
ROMEN DİYOJEN
7- Anadolu kapılarının Türklere açılmasını sağlayan ve Türkiye tarihinin başlangıcı kabul
edilen gelişme nedir?
MALAZGİRT SAVAŞI
8- Büyük Selçuklu Devleti en parlak dönemini ne zaman yaşamıştır?
MELİKŞAH
9- Büyük Selçuklularda Alparslan ve Melikşah döneminde görev yapan ünlü vezir, danışman
ve fikir adamı kimdir?
NİZAMÜLMÜLK
10- 1141 Katvan Savaşı ile Karahitaylara yenilen Büyük Selçuklu hükümdarı kimdir?
SULTAN SENCER
TOLUNOĞULLARI (868-905)
1)Abbasi Devleti’nde bir komutan olan Ahmed
Bin Tolun, Mısır valiliğine atandıktan kısa bir
süre sonra bağımsızlığını ilan etti.
2) Devleti ismi babasından gelmektedir.
3)Suriye, Filistin, Lübnan ve Bingazi'ye
egemenlik kurdular.
4)Ahmed Bin Tolun, Tarsus’da seferdeyken
hastalanarak vefat etti. (884) Ölümünden sonra
çıkan taht kavgalarından yararlanan Abbasiler,
Fustat'a girerek bu devlete son verdi.
5)Mısır'ı özellikle de başkentleri Fustat’ı
bayındır hale getirerek ülkeyi sosyal ve dini
tesislerle donattılar.
6)Müslüman - gayrimüslim ayırmadan herkese
ilaç dağıtarak halkın sempatisini kazandılar.
Tarihteki Önemi
1)Mısır'da kurulan ilk Müslüman-Türk
devletidir.
2) Yöneticileri Türk, halkın çoğunluğu Arap'tır.
3)Tolunoğulları’ndan günümüze kadar gelen
tek mimari eser Tolunoğlu Ahmed Cami’dir
Fustat şehrinin özelliklerinden birisi de
Mısır'da ilk hastaneye sahip olma
ayrıcalığını göstermesidir.
Dört dörtlük çalışan ilk güneş saati Tolunoğlu
Ahmed Fustat'ta yaptırdığı camide bulunmaktadır.
IHŞİDİLER (AKŞİTLER) (935-969)
1)Abbasilerin Mısıra vali olarak gönderdiği
Fergana Türkü Toğaç oğlu Ihşit Muhammed
tarafından Mısır’da kuruldu.
Not: El-Ihşit, Ferganalı hükümdarların
kullandığı bir unvandır.
2)Suriye, Filistin, Lübnan ve Hicaz’ı aldılar.
3)Kafur isimli köle devlet işlerinde Ihşit
Muhammed ve onun oğluna yardım etti.
4) Taht sorunlarından yararlanan Şii
Fatimiler tarafından yıkıldılar.
Not:
Ihşidiler
Mısır
halkının
Tolunoğulları’nı sevdiğini görerek, her
işlerinde onları taklit etmişler; ancak siyasi
istikrar ve ekonomik refah yönünden
onlardaki seviyeyi yakalayamamışlardır.
Tarihteki Önemi:
1)Mısır'da kurulan ikinci Türk devletidir.
2)Yöneticileri Türk, halkın çoğunluğu
Arap'tır.
EYYUBİLER (1174 - 1250)
1) Musul Atabey'i Nureddin
Mahmud
Zengi,
Fatımî
Devleti’ndeki
karışıklıklardan
yararlanmak için Mısır'a bir ordu
gönderdi. Bu ordunun komutanı
olan Şirkuh yönetimi eline aldı.
Kısa bir süre sonra ölünce yerine
yeğeni Selahattin Eyyubi geçti.
2) Selahattin Eyyubi, Fatımi
Devleti'ni 1171 yılında ortadan
kaldırdı.
Nureddin
Mahmud
Zengi’ye bağlı olarak Mısır'ı idare
etti.
3) Nureddin Mahmud Zengi’nin
ölümü üzerine, 1174 yılında kendi
adıyla anılacak devletini kurdu.
4) Suriye, Lübnan ve Hicaz'ı
kontrolüne aldı.
5) 1187 Hıttin Savaşı'yla Haçlıları
yenip Kudüs'teki Latin Krallığı’nı
yıkarak Kudüs'ü aldı.
Önemli: Bu durum III. Haçlı
Seferi’nin düzenlenmesine sebep
oldu.
6) Selahaddin Eyyubi 1193'te öldü.
Ölmeden önce ülkesini oğulları ve
kardeşleri arasında paylaştırdı.
7) Mısır'da hâkim olan, büyük
sultan olup diğerleri ona bağlı
olarak
bulundukları
bölgeleri
yönettiler.
8) Ancak, aralarındaki rekabet
giderek artmış ve bu durumdan
yararlanan Eyyubi ordusundaki
Kölemen Aybek harekete geçerek
bu devleti yıktı. Memluklu
Devleti’ni kurdu.
ÖZELLİKLERİ
a) Fatımileri ortadan kaldırarak mezhep
kavgalarını büyük ölçüde önlediler.
b) Kudüs’ü Haçlılardan aldılar.
c) Arma sistemleri Haçlılarla Avrupa’ya
gitti.
d) Eyyubiler küçük yaşlarda köle
pazarlarından aldıkları köle çocuklarından
bir ordu kurdular.
e) Her konuda Büyük Selçukluyu örnek
aldılar.
SELÂHADDİN EYYÛBÎ’NİN VEFATI
1193'te 56 yaşında Şam'da vefat etti.
Haçlıları târumar eden Kudüs Fâtihi, ölüm
döşeğindeyken kefenini mızrağın ucuna
geçirtip şu ibret yüklü sözü söyletti: "Ey
ahâli!.. Şarkın hâkimi Sultan Selâhaddin
ölmek üzeredir. Ahirete ancak şu bez parçasını
götürebilecektir. Öyleyse, Allah'a kullukta
gevşeklik göstermeyin!.."
MEMLÜKLER (1250 - 1517)
1)Eyyubi
ordusunun
çoğunlukla
Kölemenlerden (Memlük) oluşmaktaydı.
Bunların ileri gelen komutanlarından Aybek,
iç çekişmelerden yararlanarak Eyyubi
Devleti'ne son verip kendi devletini kurdu.
2)Memlükler Devleti kurulduğu sırada
Moğol istilası hızla devam etmekteydi.
Anadolu Selçuklu Devleti'ni Kösedağ Savaşı
sonrası kendilerine bağlayan Moğollar,
Abbasi Devleti'ni de ortadan kaldırdılar.
3)Ayn-ı Calud Savaşı: Memlüklü sultanı
Kutuz, Suriye ve çevresini ele geçiren
Moğolları
yenerek
bu
bölgelerin
Moğolların eline geçmesine engel oldu.
Önemli
Moğolların ilk yenilgisi; Ayn-ı Calut Savaşı
Moğolları ilk durduran devlet; Memluklüler
Moğolları ilk durduran sultan; Kutuz
Moğolları ilk durduran komutan ise; Baybars
4) Kösedağ Savaşı’ndan (1243) sonra
Moğoların baskısı altına giren
Anadolu
Selçuklu
Beylikleri
Memlüklülerden yardım istemek
zorunda kaldılar. Sultan Baybars bu
amaçla Anadolu’ya gidip Elbistan
yörelerinde
Moğolları
yenerek
Kayseri’ye kadar ilerledi. Ancak
Anadolu’da
beklediği
desteği
görmediği için Mısır’a döndü.
5) Kendilerine sığınan Abbasi
halifesini himaye eden Sultan Baybara
Halifeyi Mısır’a getirdi.
Not:
Baybara’nın
Halifeliğin
gücünden yararlanma ve İslam
Devletleri’ni Memlüklüler’in etrafında
birleştirme düşüncesi vardı.
Önemli: Böylece hilafet ile saltanat
ilk defa birbirinden ayrılmıştır.
6) Memlükler, Haçlılarla da mücadele
ettiler son haçlı kalıntılarını bölgeden
temizlediler.
7) Osmanlı Devleti'nin bölgede yeni bir
güç olarak ortaya çıkması zamanla iki
devlet arasında rekabete sebep oldu.
Memlük – Osmanlı İlişkileri:
a) Yıldırım Bayezıd Dönemi’nde başlayan
iyi ilişkiler Fatih Sultan Mehmet
Dönemi’nde; Memlüklüler’in Anadolu'ya
yayılma politikası, Dulkadiroğulları ve
Ramazanoğulları beyliklerine hakim olma
ve Hicaz su yolları sorunu yüzünden
bozuldu.
b) II. Bayezıd döneminde, bu sorunlara
Memlüklüler’in Cem Sultanı
Korumaları eklenince ilk savaşlar başladı.
c) İslam Birliği'ni kurma amacıyla hareket
eden Yavuz Sultan Selim, 1516 Mercidabık
ve
1517
Ridaniye
Savaşları’nda
Memlükleri yenilgiye uğratarak Memlük
Devleti’ne son verdi. Böylece Mısır,
Suriye, Filistin ve Hicaz bölgeleri
Osmanlının eline geçti.
Önemli: Halifelik ve Kutsal Emanetler
Osmanlılara geçmiştir.
Baybars Camii
ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ
a)Hükümdarlığın veraset yoluyla geçmediği
tek Türk devletidir. Ancak köle kökenli
askerler arasında seçilen komutan hükümdar
olabilirdi. Devletin ismi de bu sebeple
“Memlüklüler-Kölemenler”di.
b)Memlükler, Saltanat (Hanedanlık) sistemi
kuramadılar.
Bu durum her komutanın
kendisini sultan olarak görüp ayaklanmasına
ve sık sık iktidar değişikliğine sebep oldu.
c)Orduların temeli Kıpçak Türkleri’ne
dayanmaktadır.
d)Hilafet ile saltanat ilk defa birbirinden
ayırdılar.
e)Yıkılmalarıyla Koruyuculuğunu yaptıkları
Halifelik ve Kutsal Emanetler Osmanlılara
geçti.
f))Baybars Camii ve Çaşnigir Külliyesi,
Zahiriye Medresesi, Kalavun Külliyesi
yanında renkli taş ve cam işçiliği de
geliştirdiler.
MOĞOL (CENGİZ HAN) DEVLETİ
(1196 - 1227)
a) Temuçin (Cengiz Han) tarafından başkent
Karakurum olmak üzere kuruldu.
b) Cengiz Han Moğolca konuşan kabileleri
kendi hâkimiyetine alıp tek bir devlet çatısı
altında topladı.
c) Çin Seferi'ne çıkarak Pekin'i aldı.
d) 1211 yılında Harzemşahlar komşu oldu.
Otrar Olayı (1218)
* Harzemşahlar’la Moğol Devleti arasında
başlangıçta iyi ilişkiler ve ticari faaliyetler
gerçekleşirken, Harzemşahlar’ın Otrar Valisi
İnalcık’ın bir Moğol ticaret heyetini
alıkoyup birçoğunu öldürtmesi ilişkileri
bozdu.
Vali
İnalcık'ı
Harzemşah
hükümdarından isteyen Cengiz Han,
olumsuz yanıt alınca meşhur Moğol istilasını
başlattı.
* Cengiz Han, ilk olarak Harzemşah
Devleti'ne son verip ardından Hazar
Denizi'nin kuzeyinden ve güneyinden
geçerek Batıya doğru istilaya başladı.
Moğol İstilası’nın Sonuçları:
*Moğol istilasından kaçan birçok
Türkmen boyu Anadolu'ya yerleşerek
Anadolu'nun Türkleşmesinde etkili
oldular..
*Birçok merkezi şehir yakılıp yıkıldı.
*Birçok sanatkâr, din ve bilim adamı
da Anadolu'ya geldi.
*İran'a hâkim olan Moğollar, Türkiye
Selçukluları'nı da hâkimiyetleri altına
aldılar.
Moğol Devleti'nin Parçalanması
a) Cengiz Han hayatta iken devletini
oğulları arasında paylaştırmış 1227'de
ölümüyle de devlet parçalanmıştır.
b) Moğol Devleti topraklarında;
1-Altın Orda Devleti,
2- İlhanlılar Devleti,
3- Kubilay Hanlığı,
4- Çağatay Devleti,
olmak üzere dört yeni Moğol devleti
kurulmuş
MOĞOL VAHŞETİ
Vahşeti askeri bir strateji olarak uygulayan
Moğollar korku yayarak düşmanlarını moral
yönden yıkarlardı. Cengiz Han’ın
generallerine şöyle söyler; “İnsan için en
büyük zevk, düşmanını kovalamak ve yenmek
onun her şeyini ele geçirmek, dul karısını
ağlatıp sızlatmak, atlarına binmek ve
kadınlarına tecavüz etmektir.”
Nitekim Cengiz Han sistematik bir “ırz
düşman”ıydı; askerlerine ele geçirilen
yerlerdeki en güzel kadınları seçip kendine
getirmelerini emreder, hepsine tecavüz ederdi.
“Bir hayvanı Müslüman usulü boğazlayan,
kendisi de öyle boğazlanır.” Kararı İslam
düşmanlığını gösterir.
Cengiz Han’ın ordularının gerek strateji
gerekse “zevk” gereği öldürdüğü insan
sayısının 40 milyonu bulduğu tahmin
edilmektedir. Bu ise, 20. yüzyılın en büyük
canisi sayılan Adolf Hitler’in bile, modern
silahlar ve gaz odası gibi “teknik imkan”lara
rağmen ulaşamadığı bir rakamdır.
BAĞDAT’IN YOK EDİLİŞİ
Cengin Han’ın vahşeti, oğulları ve
torunları tarafından da sürdürüldü.
Torunu Hülagu Han, 1258’de Bağdat’
girdi. Kentteki bir milyona yakın
Müslüman,
kadın-çocuk
ayrımı
yapılmadan kılıçtan geçirdi. Günler
süren katliam nedeniyle şehrin sokakları
kanla kaplandı. İslam medeniyetinin altı
yüzyıllık birikimini temsil eden dev
Bağdat Kütüphanesi’ni ve şehirdeki
diğer pek çok eseri yakan Moğollar,
öldürdükleri
insanların
kesik
kafalarından piramitler dizdiler.
Halife yakalandı ve öldürülmeden
önce halkının katledilmesi ve
şehrinin talan edilmesi izletildi.
Halifeyi
keçeye
sarılıp
atlara
çiğnetildi. Bir oğlu hariç tüm oğulları
da öldürüldü.
Moğol orduları, İslam dünyasına
Haçlı Seferleri’nden çok daha büyük
yıkım getirdiler.
CENGİZ HAN DEVLETİ YIKILDIKTAN SONRA KURULAN DEVLETLER
1) Çağatay Hanlığı
(1227 - 1369)
2) İlhanlı Devleti
* Cengiz Han'ın oğlu
Çağatay tarafından
Doğu ve Batı
Türkistan'da kuruldu.
* İslamiyet'i kabul
ettiler.
* Zamanla zayıflayan
devlet emirlerinden biri
olan Timur tarafından
yıkıldı.
* Cengiz Han'ın torunu
Hülagü Han tarafından
Tebriz şehri merkez olmak
üzere İran'da kuruldu.
* Hülagü, 1258'de Abbasi
Devleti'ne son verdi.
* İslamiyet'i kabul ettiler.
* Anadolu Selçuklu
Devleti’ni Kösedağ
Savaşı’nda yen
Anadolu’yu hâkimiyet
altına aldılar.
* İlhanlı Devleti'nin
yıkılmasıyla; - Akkoyunlu,
Karakoyunlu ve Celayir
devletleri kuruldu.
-Türk beylikleri
bağımsızlıklarını
kazanmaya başladı.
Önemli: Tarih-i
Cihangüşe ve Camiü't Tevarih gibi eserleri vardır.
(1256 - 1336)
3) Altınorda Hanlığı
(1256 - 1502)
* Cengiz Han'ın torunu
Batu Han tarafından Saray
Şehri merkez olmak
üzere, Batı Sibirya ve
Karadeniz'in kuzeyine
kadar uzanan bölgede
kuruldu.
* Berke Han döneminde
İslamiyet'i kabul ettiler.
Önemi: İslamiyet’i kabul
eden ilk Moğol devletidir.
* Timur tarafından yıkıldı
* Yıkılmalarından sonra
Kırım, Kazan, Astarhan,
Nogay, Özbek, Buhara,
Hive, Sibir, Kasım gibi
Türk hanlıkları kuruldu.
Önemli: Yıkılmalarıyla
Ruslar güçlenerek, güneye
inmesine başladı.
4) Kubilay Hanlığı
(1280 - 1368)
* Cengiz Han'ın torunu
Kubilay Han tarafından
Pekin merkez olmak
üzere Çin'de kuruldu.
* Kubilay Han'dan
sonra devlet
zayıflayarak dağıldı.
* Budizm ve
Katolikliğe
benimseyerek
kimliklerini kaybettiler.
Önemi: İslamiyet’i
kabul etmeyen tek
Moğol devletidir.
TİMUR DEVLETİ (1370-1507)
* Çağatay Devleti’nin Emirlerinden olan
Timur, bu devleti yıkarak Maverahünnehir
civarında devletini kurdu.
* Timur, Cengiz soyundan gelmediğinden
Han unvanını kullanmadı. Çağatay soyundan
birini tahta çıkarıp ona bağlı olarak Emir
unvanı ile ülkeyi yönetti.
* Altın Orda Devleti’ni zayıflatıp Rusların
güçlenmesine ortam hazırladı.
* Anadolu’ya giren Timur, Ankara
Savaşı’nda Yıldırım Bayezıd’ı yenerek
Anadolu Türk birliğinin bozulup “Fetret
Dönemi”nin yaşanmasına sebep oldu.
* Timur, kısa bir süre Anadolu’da kaldıktan
sonra Çin Seferi’ne çıktığı sırada öldü.
* Özbeklerin saldırıları sonucunda yıkıldılar.
Önemli: Astronomi ve takvim alanında
çalışmalarıyla ünlü Uluğ Bey ile edebiyat
alanında Ali Şir Nevai ve Hüseyin Baykara
bu dönemde yaşamıştır.
*Ak Saray, Bibi Hanım Mescidi, Gök Saray
oldukça ünlü eserleridir.
BABÜRLÜLER (1526 – 1858)
*Hindistan’da Delhi Sultanlığından
sonra kurulmuş olan ikinci Türk
devletidir.
*Babür Şah tarafından kuruldu.
*Büyük Coğrafya Keşifleri ile
Hindistan’a ulaşan Portekizliler ile
savaşdılar.
*İç karışıklıklar yüzünden güçlerini
yitirmeleri üzerine İngilizler Babür
devletine son vererek 1858’de
Hindistan’ı
tamamen
sömürgeleştirdiler.
*Babür Şah’ın kendi hayatını anlattığı
“Babürname” Türkçe yazılmış önemli
eserler arasındadır.
*Cihan Şah’ın ölen eşi Mümtaz Mahal
için Agra’da yaptırdığı “Taç Mahal”
çok ünlüdür.
TARAMA SORULARI
1- Mısır'da kurulan ilk Türk-İslam devleti hangisidir?
TOLUNOĞULLARI
2- 1187 Hittin Savaşı ile Kudüs'ü Hıristiyanlardan alan ve III. Haçlı Seferi'nin başlamasına sebep olan devlet
hangisidir?
EYYUBİLER
3- Kabiliyetli kişilerin ordunun onayıyla sultanlığa yükselebildiği ve veraset sisteminin uygulanmadığı Türkİslam devleti hangisidir?
MEMLÜLÜLER
4- Hangi devletin yıkılmasıyla halifelik Osmanlı Devleti'ne geçmiştir?
MEMLÜLÜLER
5- Moğolları bir bayrak altında toplayan ve devletin kurucusu olan hükümdar kimdir?
CENGİZ HAN DEVLETİ
6- Ayn-ı Calut ve Elbistan Savaşları ile Moğolları durduran Türk-İslam Devleti hangisidir?
MEMLÜLÜLER
7- Çağatay Hanlığı içerisindeki karışıklıklardan yararlanarak Semerkant merkez olmak üzere kurulan devlet
hangisidir?
TİMUR DEVLETİ
8- Ankara Savaşı ile Osmanlı Devleti'ni yenerek Anadolu'da Türk siyasi birliğinin bozulmasına sebep olan
devlet hangisidir?
TİMUR DEVLETİ
9- Babür Hükümdarı Cihan Şah'ın kendi eşi adına yaptırdığı eserin adı nedir?
TAC-MAHAL
10- İslamiyeti kabul eden ilk Moğol devlet hangisidir?
ALTINORDA DEVLETİ
MÜSLÜMAN-TÜRK KÜLTÜR VE
MEDENİYETİNİN KAYNAKLARI
* Türkler için 751 Talas Savaşı bir dönüm
noktası oldu.
* Bu savaştan sonra Müslüman olaya başlayan
Türkler Kuran-ı Kerim ve Peygamberimizin
hayatına göre tüm yaşantılarını dizayn etmeye
başladılar.
* İslamiyet’le Türkler yerleşik hayata geçmeye
başladı. Türkler yerleşik hayatla beraber
köylerde tarım ve hayvancılık şehirlerde ise
ticaret ve eğitimle uğraşmaya başladılar.
* İslamiyet'in etkisiyle her alanda eşsiz yüksek
ve güçlü bir medeniyet kuran Türkler toplum
içinde yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamak
için tüm alanlarda etkin olan hayır vakıfları da
kurdular.
* Ayrıca göçlerle Türkler gittikleri bölgelerde;
Araplar, İranlılar, Hintliler, Rumlar,Ermeniler,
Gürcüler,
Süryaniler
gibi
milletlerle
karşılaştılar. Karşılaştıkları farklı devlet ve
kültürleri hem etkilediler hem de onlardan
etkilendiler.
DEVLET ANLAYIŞI
İlk
Müslüman
Türk
devleti
Karahanlılardı. Türk İslam devlet ve
medeniyetinin temelleri onlar tarafından
atılmaya başlandı.
HÜKÜMDAR
* Bu dönemde de devletin hükümdar
ailesinin ortak malı anlayışı devam etti.
Taht kavgaları sıkça rastlanan bir
durumdu. Bu rekabet ortamı bilgili,
dirayetli ve yetenekli olanların başa
geçmesini
sağladığı
gibi
ülkenin
zayıflamasına da sebep oluyordu.
*Devlet hanedan üyelerinin ortak malı
olduğundan şehzadeler daha küçük
yaşlarda eyaletlere “melik” olarak
gönderiliyor; kendilerini iyi bir devlet
adamı ve asker olarak yetiştirmek üzere
onlara birer “atabey” tayin ediliyordu.
HÜKÜMDARLARIN UNVANLARI
Türk-İslam devletlerinde hükümdarlara;
Hakan, han, kadir, kara, ilig, harzemşah, melik,
şahinşah, sultan, sultan-ı azam, sultanü’l-alem,
sultanü’l-mağrib ve’l- maşrık, keykubat,
keyhüsrev, keykavus gibi unvanlar kullanıldı.
Hükümdarların eşlerine Hatun unvanı
verildi. Devlet yönetiminde hatunlar da görev
alırdı.
*Müslüman Türk devletlerinde
hükümdarlık alametleri;
-hutbe okutma,
-sikke bastırma,
-tuğra çektirme,
-nevbet çaldırmak (davul çaldırma),
-sancak,
-taç,
-taht ,
-tuğ,
-tuğra (hükümdar imzası),
-Çetr (saltanat şemsiyesi),
-saltanat çadırıdır.
*Ayrıca
İslam
Halifesi’de
hükümdarlığı onayladığı zaman;
-hil’at (giysi),
-menşur (unvan alma)
-asa,
-alem
-gibi semboller gönderirdi.
Halifenin onayını alan hükümdarların
İslam dünyasındaki itibarı da artardı.
SİYASETNAME’YE GÖRE
HÜKÜMDAR
Hükümdar; dindar, bilgili,
iyi huylu, mert, iyi ata binen, her
türlü silahı kullanabilen, sanattan
anlayan,verdiği sözleri yerine
getiren, fakirlere iyi muamele
eden, emri altındakilerle iyi
geçinen,
halkın
üzerinden
zalimlerin zulmünü kaldıran ve
kahraman olmalıydı.
Görevi;
Allah'ın emir ve
yasaklarını uygulamak, halkı
korumak, töreyi uygulamak,
refah-huzuru adaletle sağlamaktı.
En önemlisi de cihat yaparak
Nizam-ı alemi sağlamaktı.
Gazneli Sultan Mahmut’u Divan-ı Mezalim’de
gösteren minyatür
HUKUK
İlk Müslüman Türk Devletleri’nde Hukuk
2’ye ayrılırdı.
1. Şer’i Hukuk: Kaynağını Kur'an, Hadis, İcmâ
ve Kıyas’dan alırdı. Şer'i hukuk sadece
Müslümanlara uygulanırdı. Şer’i davalara
kadılar bakardı. Kadıların başında baş kadı da
denilen “Kadı’ül-Kudat” bulunurdu. Hükümdar
veya vezir tarafından atanırdı. Kadılar din ile
ilgili konularda da yetkili sayılırlardı.
2. Örfi Hukuk: Kaynağını örf, adet, gelenek ve
göreneklerden alan kurallardı. Ancak bu
kurallar Şer'i hukukun esaslarına aykırı
olamazdı. Bu mahkemelerin başı Emir-i Dad’dı.
*Bir tür yüksek mahkeme demek olan Dîvan-ı
Mezalim’e sultan başkanlık ederdi.
*Askeri davalara Kadıasker (Kazasker) bakardı.
1- Büyük Selçuklularda, şehzadelerin yetişmesinden sorumlu kişi kimdir?
ATABEY
2- Türk-İslam devletlerinde hükümdarın elbiselerinden sorumlu saray görevlisi kimdir?
CAMEDAR
3- Türk devletinde yürürlüğe konulmuş, hükümlerini kısmen bildiğimiz ilk kanunnameyi
(yazılı kanun) kim hazırlattı?
MELİKŞAH
4- İlk defa ikta sistemini kuran Büyük Selçuklu veziri kimdir?
NİZAMÜLMÜLK
5- Türk-İslam devletlerinde hutbe okutmak, para bastırmak ve tuğra, ne anlama gelmektedir?
BAĞIMSIZLIK
6- Türk-İslam tarihinde hassa ordusunun temeli hangi devlet zamanında atılmıştır?
GAZNELİLER
7- Büyük Selçuklularda devşirme kökenli olup doğrudan hükümdara bağlı olan, maaşlı, saray
muhafızlarına ne denilir?
GULAMAN-I SARAY
8- Türk-İslam devletlerinde Şer'i davalara bakan görevli kimdir?
KADI
9- Büyük Selçuklularda örfi davaların başında bulunan görevliye ne denir?
EMİR-İ DAD
10- Türk-İslam devletlerinde kadıların başında bulunan ve kadıları kontrol eden görevli
kimdir?
KADI’ÜL- KUDAT
TOPRAK YÖNETİMİ
İlk Müslüman Türk devletlerinde
topraklar dört bölüme ayrılırdı.
a.Has arazi: Geliri sultana ve saraya
ait arazilerdir. Elde edilen gelirler
saray masraflarına ayrılırdı.
b.İkta arazi: Meliklere, emirlere,
komutanlara
hizmetleri
karşılığı
verilen arazilerdir. Ikta sahiplerine
maaş verilmezdi. Ikta arazileri işleyen
köylülerde topladıkları vergilerden bir
bölümünü geçimleri için ayırırlar, geri
kalanı ile asker beslerlerdi.
c. Mülk (hususi) arazi: Müslüman ait
arazilerdir.
d.Haraci
Arazi:
Müslüman
olmayanlara ait arazilerdir.
e.Vakıf arazi: Gelirleri ilmî veya
sosyal kurumların kurulması ve
masraflarının karşılanması için ayrılan
topraklardır.
Devletin Ikta Sistemi Uygulanması ile;
a) Yağmacılık veya çapulculuk yapan göçebe
Oğuzları yerleşik yaşama geçirerek huzur ve
güvenlik sağlanmıştır.
b) Hazineden para çıkarılmadan Ikta ordusu
adıyla büyük bir ordu elde edilmiştir.
c) Toprağını 3 yıl boş bırakanların toprakları
alınır bir başkasına verilirdi. Böylece toprağın
sürekli ve verimli işlenmesi sağlanmıştır.
d) Ikta bölgelerinde güvenlik, taşra bölgelerinde
ise otorite sağlanmıştır.
e) Ikta sahibi bölgelerinde oturmak zorunda
olduğundan ülke asayişi de sağlanmıştır.
SULTAN SENCER DÖNEMİ PARA
EKONOMİ
* Türk-İslâm devletlerinde halkın geçim
kaynakları; tarım, hayvancılık, ticaret ve
zanaatkarlıktı.
* İpek Yolu ve Baharat Yolu gibi ticaret
yollarının kontrolü devlet ekonomileri için
önemliydi. Buraların hakimiyetini sağlayan
devletler ticarette de bir hayli ileri gittiler..
* Tüccarların güvenliği ve ihtiyaçları için
“Kervansaraylar” yaptırdılar.
*Selçuklu
esnafı
kendi
aralarında
“Fütüvvet” denilen dini iktisadi bir teşkilat
kurdular. Her zanaat kolu ise bir
“Lonca”ya bağlıydı. Loncalar, kalitekontrol sağlar ve iyi meslek erbabı
yetiştirirdi. Bu teşkilat daha sonra “Lonca”
adıyla Osmanlılara geçti.
*Esnaf ve tüccar mallarının alınıp satıldığı,
tanıtıldığı pazarlar kurulurdu.
* Selçuklular, şeker ve eşya alıp; at, halı,
ipek ve maden satarlardı.
MALİYE
Türk – İslam devletlerinin gelir
ve giderlerinde büyük ölçüde
benzerlik görülmektedir. Bunlar;
1. Müslümanlardan alınan öşür
vergisi.
2. Müslüman olmayanlardan
alınan Haraç denilen ürün vergisi.
3. Müslüman olmayan askerliğe
el verişli erkeklerden alınan
Cizye vergisi.
4. Gümrük vergileri
5. Ticaretten elde edilen gelirler.
6. Savaşlardan elde edilen
ganimetlerin 1/5i.
7. Maden, orman ve tuzla
gelirleri.
8. Bağlı beylik ve devletlerden
alınan vergiler.
Toplanan bu vergiler Gûlam
askerleri ile memur maaşları ve
bayındırlık işlerine harcanırdı.
Fırıncıların şenlikle pişirdikleri ekmeklerin
sergilendiğini gösteren bir minyatür
İLİM HAYATI
*İslam dünyasında Hz. Peygamberin
uygulamaları ile başlayan eğitim, öğretim
ilim ve irfan alanındaki gelişmeler
Müslüman Türk devletlerinde de devam
ederek yaygınlaştı.
*Selçuklular döneminde büyük medreseler
yapılmaya başladı.
*İlk medrese Tuğrul Bey tarafından
Nişabur’da açıldı.
*Medreselerin en önemlisi Nizamülmülk
tarafından Bağdat’da açılan Nizamiye
Medresesi’dir. İsfahan, Nişabur, Belh, Herat,
Basra’da da benzerleri yapıldı.
*Medreseler zengin kütüphane ve eğitim
araçlarıyla donatılırdı.
*Medreseler dini ilimler yanında matematik,
astronomi, geometri, cebir, fizik, kimya
sahalarında da bilim ve sanat adamları
yetiştirirken diğer taraftan da Batıni
hareketine
karşı
toplumu
da
bilinçlendiriyordu.
NİZAMİYE MEDRESELERİ
Büyük Selçuklular zamanında kurulan vezir Nizamülmülk'ün adıyla anılan medreselerin
En büyüğü, Bağdat'taki Nizamiye Medresesi olup, İsfahan, Nişapur, Belh, Herat, Basra ve
Musul’da da benzerleri vardı.
Devrin diğer Nizamiye medreselerinden daha ihtişamlı olan Bağdad Nizamiye
Medresesi’nde ilk dersi ünlü fıkıh âlimi Ebu İshak Şirazi vermiştir. Medresede, Şafi mezhebi
fıkhı, tefsir, hadis, ferâiz ve kelâm dersleri okutulmuş, pek çok âlim yetiştirilmiştir.
MEDRESENİN İÇTEN GÖRÜNÜŞÜ
*Müslüman Türk devletlerinde âlimler her
zaman itibar görür ve desteklenirdi.
* Medreselerde müderrisler gibi öğrenciler de
maaş alırdı.
*Selçuklular
Dönemi’nde,
rasathaneler
kurularak gök cisimlerinin hareketleri izlendi
ve Celali Takvimi hazırlandı.
*Matematik ve astronomi alanlarında Ömer
Hayyam, Muhammed Beyhakî, Ebü’lMuzaffer, İsferâyinî, Vâsıtî, Ahmed Tûsî ve
daha pek çok âlim yetişip değerli eserler
verdi.
*Selçuklu sultan ve devlet adamlarının
desteğiyle önemli edebiyatçı ve şairler yetişti.
Sadi-i Şirazî, Ömer Hayyam, Enverî, Lami-i
Cürcânî, Ebyurdî, Ezrâkî gibi edip ve şairler,
nesir ve nazım eserler verdiler.
*Bu eserlerde; Allah aşkı, Peygamber sevgisi,
nasihatnameler, siyasetnameler, gaza ve fetih
ruhunu canlı tutan destani konular işlediler.
*XIII. yüzyılda Moğollar istilası ile birçok
yapıt ve eser tahrib edildi.
ASTRONOMİ-MATEMATİK
* İslâmiyet ile birlikte kabul edilen Hicri
(Kameri) takvimde; tüm kutsal günler ve
ibadet
vakitleri
Ay
ve
Güneş’in
gökyüzündeki konumuna göre tarif edilir.
* İslâm ülkelerinde astronomi, astroloji ve
matematik iç içe geçmiş, din ve bilim
adamlarının ilgi alanına girmiş, işlevsel
aletler geliştirilmiş, yeni rasat (gözlem)
yöntemleri
ve
hesaplama
metotları
denenmiştir. Bunun yanında cebir ve
geometrinin yanında astronomi ile de
ilgilenilmiştir
* Selçuklu sultanı Melikşah da takvim
düzenlemesi için
Ömer Hayyam’ı
görevlendirmiştir.
* “Ömer Hayyam Takvimi” “Melikşah
Takvimi” veya “Celali Takvimi”olarak
isimlendirilen güneş yılına dayalı bir takvim
meydana getirmiştir.
* Bu takvimin hata payı her 3770 yılda bir
gün kadardır. Bugün kullanılan Gregoryen
takviminin 3330 yılda bir gün hata verir.
11- Türk-İslam tarihinde devlet kasasından para çıkmadan asker yetiştirilmesine, üretimin arttırılmasına
ve ekonominin canlandırılmasına olanak sağlayan sistem nedir?
İKTA SİSTEMİ
12- Büyük Selçuklularda gayrimüslimlere ekip biçmeleri karşılığında verilen, gelirleri hazineye aktarılan
araziye ne denilir?
NİŞABUR
13- Büyük Selçuklu Devleti’nin ilk başkenti neresidir?
CAMEDAR
14- Büyük Selçuklularda hükümdar soyundan gelen, tecrübe kazanmaları için atabeyler tarafından
eğitilen valilere ne denir?
MELİK
15- Kaşgarlı Mahmut tarafından kaleme alınan, içinde ilk dünya haritasının yer aldığı ve ilk Türkçe
sözlük olan eser hangisidir?
DİVAN-I LÜGATÜ’T-TÜRK
16- Türk-İslam devletlerinde medreselerin gelirleri hangi kurumca karşılanmıştır?
VAKIF
17- İlk Türk-İslam devletlerinde şehirlerin sosyo-ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak için inşa edilen,
bünyesinde cami, hamam, bedesten, türbe, imarethane gibi yapıların bulunduğu toplu yapılara ne denir?
KÜLLİYE
18- Büyük Selçuklularda ünlü devlet adamı Nizamülmülk tarafından Farsça yazılan ve devletin hayat
tarzı ile aksayan yanlarını ele alan eserin adı nedir?
SİYASETNAME
19- Şifahane, bimarhane ve darüşşifa vakıf bünyesinde açılan hangi alana örnektir?
SAĞLIK
20- Türk-İslam devletlerinde güvenlik ve ticari amaçlı kervanların konaklaması için yapılan yapılara ne
KERVANSARAY
denir?
SANAT
*Karahanlılar döneminde Müslüman
Türk sanatının temelleri atılmıştır.
*Türk-İslam devletlerinde yerleşik yaşam
tarzının
önem
kazanması
imar
faaliyetlerini ön plana çıkarmış; camiler,
mescitler, medreseler, kervansaraylar,
kümbetler, türbeler ile külliyeler,
darüşşifalar, saraylar, köşkler, yollar ve
köprüler inşa etmiştir.
*Karahanlı camilerinde kubbe, önemli bir
mimari unsur olarak öne çıkmıştır.
“Kubbe” sanatını geliştirerek
Türk
üçgeni kullanımı devam ettirmişlerdir.
Yapılarda taş ve ahşap işlemeciliği çok
önemlidir.
*Selçuklu mimari yapıları özellikle
“Anıtsal Kapıları” ile dikkat çekmiştir.
*Selçuklularda resim ve heykel sanatı
dince yasak olduğu için fazlaca
gelişmemiş bunların yerine Hattatlık,
Çinicilik, Oymacılık gibi süsleme
sanatları gelişmiştir.
Kalan Camii Minaresi – Buhara
Hoca Ahmet Yesevi Türbesi
Konik veya piramit bir külahla örtülen mezarlara kümbet, kubbeyle örtülü olanına da türbe denir.
Selçuklu mimarî ve sanat eserlerinin çoğu birer şaheserdir.
DANDANAKAN
SALTUKLULAR
DANİŞNENTLİLER
PASİNLER
İKTA
TALAS
MENGÜCEKLER
ARTUKLULAR
Türk-İslam uygarlığında aşağıdakilerden hangisinin yasaklanması,
oymacılık, kakmacılık ve nakkaşlık gibi süsleme sanatlarının
gelişmesinde etkili olmuştur?
A) Yazı (hat) sanatı
B) Duvar çiniciliği
C) Resim ve heykelcilik
D) Figürlü plastik sanatı
E) Minyatür sanatı
(1986-ÖSS)
Selçuklularda resmi yazışmalar Farsça idi. Medreselerde eğitim
Arapça yapılıyordu. Halk ve ordu kesimi ise Türkçe konuşuyordu.
Bu durum, Selçuklularda aşağıdakilerden hangisine neden
olmuştur?
A) Ordudaki asker sayısının azalmasına
B) Yöneticiler ile halk arasındaki bağların güçlenmesine
C) Türk dilindeki gelişmenin yavaşlamasına
D) Yabancıların siyasal baskılarının önlenmesine
E) Yönetimde bilim adamlarının söz sahibi olmasına
(1991-ÖSS)
Selçuklu sultanları, din ve ırk ayırımı gözetmeden halka toprak
dağıtarak boş araziyi değerlendirmeyi devletin görevi saymışlardır.
Selçuklu sultanlarının izledikleri bu politika, öncelikle
aşağıdakilerden hangisini sağlamaya yöneliktir?
A) Vergi toplama düzenini
B) Üretimde artışı
C) Toprak bütünlüğünün korunmasını
D) Ülkede asayişi
E) Yönetimde sürekliliği
(1995-ÖSS)
İslam dünyasının ünlü bilginlerinden İbn-i Sina'nın "Kanun“ adlı eseri
batılılar tarafından on beş defa Latinceye çevrilerek tıp
öğretiminde kullanılmıştır.
Bu durum aşağıdaki genellemelerden hangisini doğrulamaz?
A) İslam dini, bilimsel gelişmelere açıktır.
B) Pozitif bilimlerde İslam bilginlerinin de hizmetleri vardır.
C) Tıp alanında da İslam bilgini yetişmiştir.
D) Pozitif bilimler İslamiyet'le birlikte doğmuştur.
E) Batı dünyası İslam bilginlerinden yararlanmıştır.
(1995-ÖSS)
Download