Mukaddes Emanetler Videosu 1-2

advertisement
Mukaddes Emanetler Videosu 1-2
Perşembe, 23 Temmuz 2009 18:16 - Son Güncelleme Cuma, 27 Kasım 2015 18:34
Mukaddes Emanetler Videosu 1
Mukaddes Emanetler Videosu 2
Mukaddes Emanetler Ders Notu
MUKADDES EMANETLER
Hilafetin Osmanlı İmparatorluğu'na geçmesi ile birlikte İstanbul'a getirilen Mukaddes Emanetler,
1517 yılından bu yana Topkapı Sarayı'nda bulunan "Hırka-i Saadet Dairesi"nde büyük bir
titizlikle korunuyor.
Topkapı Sarayı'nın "Hırka-i Saadet Dairesi" olarak adlandırılan bölümünde muhafaza edilen
"Mukaddes Emanetler", Hz. Muhammed (SAV) ve yakınlarının değerli eşyalarından oluşur. Bu
eşyalar "Emanet-i Mubareke" adıyla da anılır. Mukaddes Emanetler, Topkapı Sarayı'nda Fatih
Sultan Mehmet tarafından yaptırılan "Üçüncü Avlu"da bulunan bir odada korunmaktadır.
Sedefkar Valisi tarafından yaptırılan "Hırka-i Saadet Dairesi" zarif kakmalı kapısı, dört pencere
ve üç gömme dolabıyla Osmanlı sanatının en güzel örneklerinden biridir.
Mukaddes Emanetler'in büyük kısmı, Yavuz Sultan Selim'e iki kişi tarafından teslim edilmiştir.
Biri hilafeti Yavuz Sultan Selim'e devreden 3. Mütevekkil, diğeri ise Kahire'ye kadar gelerek
Mekke ve Medine'nin anahtarını teslim eden Emir Ebu Numey'dir. 1517 yılından günümüze
kadar büyük bir titizlikle korunan Mukaddes Emanetler şu parçalardan oluşmaktadır:
Hırka-i Saadet
Hz. Muhammed'in Ka'b b. Züheyr'e hediye ettiği hırka, Mukaddes Emanetler'in en önemlisi
olarak sayılmaktadır. Sırayla Emevilere, ve Abbasilere intikal eden bu hırka, bir müddet Mısır'da
muhafaza edilmiş ve Abbasi halifeleri tarafından bazı merasimlerde giyilmiştir. Osmanlı
halifelerinden bazıları da çıktıkları seferlerde Hırka-i Saadet'i yanlarında götürmüşlerdir.
1/4
Mukaddes Emanetler Videosu 1-2
Perşembe, 23 Temmuz 2009 18:16 - Son Güncelleme Cuma, 27 Kasım 2015 18:34
Dendan-ı Saadet
Hz. Muhammed'in Uhud Savaşı sırasında kırılan dişlerinin bir parçasıdır. Silindir şeklinde, altın
çerçeveli, üzeri zümrüt ve yakut kaplı altın bir kutunun içinde muhafaza edilmektedir.
Sancak-ı Şerif
Hz. Muhammed'in siyah renge yakın yünlü kumaştan sancağıdır. Osmanlılar zamanında
seferlere götürülen bu sancak yıpranmış olduğu için yeşil bir kumaş üzerine yerleştirilmiştir.
Sakal-ı Şerifler
Hırka-i Saadet dairesinde birçok Sakal-ı Şerif (Hz. Muhammed'in sakalı) vardır. Bunlar altın
çerçeveli camdan kutularda ve mücevher kutularında saklanmaktadır. (www. harunyahya.org)
Kadem-i Saadet
Hz. Muhammed'in dört adet ayak izi. Hırka-i Saadet dairesinde gömme dolapta muhafaza
edilmektedir. Abdulmecid tarafından Trablusgarp'tan getirilmiştir.
Mühr-i Saadet
Hz. Muhammed'in mührüdür. İlk halifeler tarafından kullanılmıştır. Hz. Osman tarafından
kaybedilen mühür orijinaline uygun olarak yeniden yapılmıştır. Bağdat'ta ele geçirilen mühür
İstanbul'a getirilerek halifeye teslim edilmiştir.
Name-i Saadet
Hz. Muhammed'in mektuplarıdır. 1850 yılında bir Fransız tarafından Mısır'da bir manastırın
kütüphanesinde İncil'in kapağına yapıştırılmış olarak bulundu. Hz. Muhammed'e ait olduğu
anlaşılınca Sultan Abdulmecid'e teslim edildi.
Süyuf-u Mübareke
Hz. Muhammed'in kılıçları. Hırka-i Saadet dairesinde bulunan 20 kılıçtan sadece 2 tanesi Hz.
Muhammed'e aittir. Bu kılıçlardan biri Hz. Davud'a, diğerleri ise Peygamberimizin ashabına
aittir.
Kabe Anahtarları
Kabe'nin yenilenen kilitleri Mukaddes Emanetler arasındadır. Demirden altın ve gümüş kakmalı
kilitler Osmanlı İmparatorluğu döneminde uzun süre Davutpaşa'da korunmuştur.
Kutsal emanetlerin en değerli olanlarından biri Hz. Osman Kuran'ıdır. Hz. Ebubekir döneminde
biraraya getirilen Kuran sayfaları Hz. Osman döneminde mushaf halinde eyaletlere
gönderilmiştir. Hz. Osman'ın şehit edildiği sırada okunan Kuran, şu anda Topkapı Sarayı'ndaki
2/4
Mukaddes Emanetler Videosu 1-2
Perşembe, 23 Temmuz 2009 18:16 - Son Güncelleme Cuma, 27 Kasım 2015 18:34
Mukaddes Emanetler arasındadır.
Ayrıca Hırka-i Saadet dairesinde Peygamberimiz (sav)'in kızı Hz. Fatıma'ya ait olduğu belirtilen
bir seccade bulunmaktadır.
Mukaddes Emanetler'e Modern Düzenleme
Hırka-i Saadet'ten Sancak-ı Şerif'e, Nalın-ı Saadet'ten Sakal-ı Şeriflere peygamber asrının
kokusunu ve bereketini günümüze taşıyan yüzlerce emanet, yepyeni bir düzenleme ile yeniden
ziyaretçilerini ağırlamaya başladı.
Sultan Ahmet dönemine kadar Kâbe-i Muazzama'nın örtüleri ve kuşağı Mısır'da yapılırdı. Sultan
bunların İstanbul'da yapılmasını istedi. Beylerbeyi'ndeki İstavroz Bahçesi'nde bir dokuma,
işleme ve kumaşları tamir etme yeri hazırlattı. İmparatorluğun dört bir yanından pek çok sanatçı
çağrıldı.
Kâbe'nin kuşakları, altın oluğu ve eşiği hazırlandı. Bunlar bittiği zaman padişah Davut Paşa
Bahçesi Kasrı'nda bulunuyordu. Orada Kâbe büyüklüğünde tahtadan bir maket yapıldı. Oluk
konuldu, kuşaklar takıldı, örtüler örtüldü. Sonra Mekke ve Medine'ye gönderilerek yerlerine
konuldu. Değiştirilen oluk ve örtüler, İstanbul'a taşındı." İbrahim Hakkı Konyalı, Hazreti
Peygamber'in (sas) ayak izi şeklinde bir sorguç yaptırıp başında taşıyan I. Ahmet'in Kâbe
örtüsünü hazırlatmasını böyle anlatıyor. Konyalı'nın verdiği bilgilere göre padişah, selden zarar
gören Kâbe'yi bir tuğlası altından, bir tuğlası gümüşten yeniden yaptırmak istemiş; fakat
zamanın alimleri engel olmuşlar. Peygamber'in (sas) hatırasına, mübarek beldelere aşk
derecesinde bağlı olan, sadece I. Ahmet değil. Yavuz'un Mısır'ı fethinin ardından İstanbul'a
getirilen, ileriki dönemlerde sayısı sürekli artarak paha biçilmez bir hazine haline gelen
'Mukaddes Emanetler', asırlar boyu Topkapı Sarayı'nda özel ihtimamla korundu. Hırka-i
Saadet'ten Sancak-ı Şerif'e, Nalın-ı Saadet'ten Sakal-ı Şeriflere peygamber asrının kokusunu
ve bereketini günümüze taşıyan yüzlerce emanet, yepyeni bir düzenleme ile dün yeniden
ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Hırka-i Saadet Dairesi'nin resmî açılış töreni ise bayramdan
sonra yapılacak.
Her bölümde ayrı bir konu
Kutsal Emanetler Dairesinin son 40 yılın en kapsamlı restorasyon ve vitrin sistemi çalışmasıyla
yepyeni bir teşhire kavuştuğunu söyleyen Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Hilmi Aydın, "Kutsal
Emanetler Dairesinin restorasyon öncesinde de bakımlı ve temizdi. Ancak vitrin, elektrik sistemi
ve güvenlik olarak eksiklikler vardı. Bunların giderilmesi amacıyla restorasyon çalışmalarını
başlattık." diyor. Saray içinde mütevazı bir mekan olan Kutsal Emanetler Dairesi, dokuz aylık
çalışma sırasında modern müzecilik anlayışıyla düzenlendi. Kutsal Emanetler'in deposu olarak
kullanılan ve uzun süredir kapalı olan Silahtar Hazinesi de bu vesileyle sergi alanına
dönüştürüldü. Yeni sergilemede Hırka-i Saadet Dairesi'nin her bölümünde farklı temaların
3/4
Mukaddes Emanetler Videosu 1-2
Perşembe, 23 Temmuz 2009 18:16 - Son Güncelleme Cuma, 27 Kasım 2015 18:34
işlenmesine dikkat edildi. Dairenin haşmetli kapısından girince Şadırvanlı Sofa'daki sırlı mercan
kırmızısı çinilerin, ince kalem işlerinin gölgesinde Hacerü'l Esved'in altın mahfazası, Kâbe-i
Muazzama'nın kapısı, olukları ve kilitleri yeni yerlerine alışmaya çalışıyor. Anahtarlar ve kilitler
Kabe kapısının fotoğrafları üzerinde, gerçek yerlerindeymiş gibi duruyor. Küçük Kâbe maketi ise
özel olarak Hicaz'dan getirilen kumun üzerine yerleştirilmiş.
Şadırvanlı Sofa'nın girişindeki vitrinlerde bir nevi muhafız gibi duran üçer tane sahabe kılıcı yer
alıyor. Sofanın sol tarafındaki Destimal Odası ise peygamberlere ayrılmış. Odanın ortasında
sedef işlemeli Kudüs Maketi'nin yanında Hz. Muhammed'in ayak izi, Hz. Yahya'nın kol ve
kafatası parçası, Hz. İbrahim'in tenceresi, Hz. Yusuf'un sarığı, Hz. Musa'nın asası ile Hz.
Davut'un kılıcı var. Hz. Musa'nın asası Sina Dağı'nın, Hz. Davut'un kılıcı ise Davud Kulesi'nin
fotoğrafıyla sergileniyor.
Eskiden padişah huzuruna çıkacak görevlilerin beklediği Arzhane bölümünde, Hz. Muhammed
(sas) ile ilgili hatıralar var. Kılıçlar, Sakal-ı Şerifler, hilyeler ve dört halifenin kılıçları sağlı sollu
vitrinlere yerleştirilmiş. Daireye adını veren Hırka-i Saadet ile Sancak-ı Şerif'in sandukaları da
yine Arzhane'den Hasoda'ya açılan camekandan ziyaret ediliyor.
Daha önce Arzhane'deki küçük kulübede Kur'an-ı Kerim okuyan hafızlar için de özel bir kürsü
yapılmış. Bu sayede Kur'an-ı Kerim artık bütün bölümlerde duyulabilecek. İç mekanı çinilerle
kaplı olan dairede vitrinlerin arka camları turkuaz renkli filmlerle kaplanmış. Böylece duvarları
boydan boya süsleyen çiniler yok olmamış. Girişte gösterilen videolarla ziyaret edilen mekan
hakkında tarihsel bilgi veriliyor. Vitrin tasarımlarında semavi dinlerin doğduğu topraklardaki çölü
ve kumu çağrıştırabilmek amacıyla cam ve mermer kullanılmış. Restorasyon ve teşhir tanzim
çalışmaları yaklaşık 4,5 milyon YTL'ye mal olmuş. Kutsal emanetler Dairesi'nin
düzenlenmesinde Kültür Bakanlığı'nda görevli yüksek mimarlar Nevhiz Koyukan ile Hasan Fırat
Diker görev almış. Modern bir görünüm için her türlü ayrıntının düşünüldüğü Kutsal Emanetler
Dairesi, yeni yüzüyle ziyaretçilerini bekliyor.
Türkiye'nin en büyük vitrini
Eskiden saray saatlerinin sergilendiği mekanda geçici sergiler düzenlenecek. Mekanın şimdiki
konukları sürre alaylarıyla kutsal beldelere gönderilmiş hediyeler. Surre defterleri, feraşet beratı,
kıymetli taşlarla bezeli altın Kur'an kabı, elmaslarla yazılmış Kelime-i Tevhid levhası, altın kandil
ile Kâbe kapısının perdesi ilk kez sergilenen eserler arasında. 10 küsür metrelik kapı perdesinin
yerleştirildiği vitrin, Türkiye'nin en büyük vitrini.
4/4
Download