Fon değiştirirken anlık dalgalanmaları değil, uzun dönem

advertisement
RÖPORTAJ
Fon değiştirirken anlık
dalgalanmaları değil,
uzun dönem performansını
esas alın
LUDENS İLERI
FINANSAL
HIZMETLER VE
DANIŞMANLIK
ŞIRKETI
KURUCU
ORTAĞI
SERRA EREN
SARIOĞLU:
“BES GIBI
UZUN VADELI
BIR SISTEMDE
EMEKLILIK
PLANLARI
IÇIN UZUN
DÖNEMDE
GETIRISI
YÜKSEK OLAN
HISSE SENEDI
FONLARI
TERCIH
EDILEBILIR”
Bireysel Emeklilik Sistemi’nde katılımcıların, fon
seçimi yaparken nelere dikkat etmeleri gerektiğini düşünüyorsunuz?
B
ireysel Emeklilik Sistemi’nde 2015 yılı verileri incelendiğinde, katılımcıların yüzde
33’ü emeklilik planlarında esnek emeklilik
fonlarını tercih ediyor. İkinci sırada yüzde
30 ile kamu borçlanma emeklilik fonları var. Hisse
emeklilik fonları ise sadece yüzde 7,5’lik bir paya
sahip. Bu veriler bize Türk katılımcısının risk almaktan çok da fazla hoşlanmadığını söylüyor. Dünyaya baktığımızda, OECD ülkelerinin birçoğunda
emeklilik fonlarında hisseye yatırım ortalama yüzde 24. Birçok Avrupa ülkesinde oran yüzde 30’un
üzerine çıkıyor. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte
olan, ekonomik dalgalanmanın yüksek olduğu
piyasalarda katılımcıların esnek yapıdaki fonları
tercih etmeleri anlaşılır ve sağlıklı bir karar. Ancak
BES gibi uzun vadeli bir sistemde, emeklilik planları
içerisinde uzun vadede getirisi yüksek olan hisse
senetlerinin daha fazla yer alması gerektiğini düşünüyoruz. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise emekliliğe kalan süre. Emekliliğe kalan süre
azaldıkça birikimlerin değerini koruyabilmek ve
dalgalanmaların değerde yaratacağı olumsuz etkilerden kaçınmak adına, yatırımcılar daha düşük
riskli fonlara yönlenmeli.
Bireysel Emeklilik Sistemi’nde katılımcıların büyük çoğunluğunun sisteme ilk giriş yaptığı fon ile
kaldığı, sonrasında fon değişim hakkını hiç kullanmadığı gözleniyor. Sizce katılımcılar fon takibi
yaparken nelere dikkat etmeliler ve ne sıklıkla
fon değişimi yapmalılar?
Bireysel emeklilik sistemine giren bir katılımcı uzun
Röportaj: Kübra Çetinefe
2
vadeli bir plana dahil olmuş demektir. Bu planda
neler var? Katılımcının ne zaman emekli olmayı istediği, emekli olduğunda elde etmeyi beklediği gelir, bu geliri elde edebilmek için yapması gereken
katkı payları, bu payların nasıl değerlendirileceği,
bu değeri yaratabilmek için alınacak risk… Birçok
unsurun iç içe olduğu bu plan ancak iyi yönetilirse katılımcıyı istediği noktaya götürür. Katılımcı, iyi
bir emeklilik planı yönetiminin tek başına altından
kalkamaz. Sizin de belirttiğiniz gibi, fon değiştirme
hakkının kullanılmaması bu pencereden bakıldığında hiç de şaşırtıcı değildir. Rakamlarla söylemek gerekirse, katılımcıların yaklaşık yüzde 95’i
fon değiştirme hakkını hiç kullanmadan ilk günkü
fonlarıyla devam ediyor.
Dünyadaki emeklilik sistemlerinin yapısını incelediğimizde bağımsız danışmanlık hizmetinin yoğun ve etkin biçimde kullanıldığını görüyoruz. Risk,
vade ve getiri unsurlarını geleceğe dönük ekonomik etkileri de dikkate alarak birlikte değerlendiren
bu uzmanlar, katılımcıya süreç boyunca destek veriyor. Böylesi bir yapı henüz ülkemizdeki sistemde
yer almıyor. Bağımsız danışmanlık yapısı ülkemizde kurulduğunda, bu uzmanlar katılımcının süreç
içinde değişen risk profiline, ihtiyaçlarına uygun
fonları belirleyerek (ki bu noktada devreye fonların
performansları, riskleri, ratingleri v.b. girmektedir)
yöneteceklerdir.
Otomatik katılım uygulaması sonrasında sistemin ideal bir fon yönetimi yapısına kavuşması
için hangi adımların atılması gerekiyor?
Otomatik katılım uygulamasıyla birlikte ilk etapta
en az şu an sistemde bulunan katılımcı kadar yeni
katılımcı sisteme dahil olacak. Ancak bu kişilerin ne
kadarının cayma hakkını kullanmayacağı bir soru işareti. Otomatik
olarak sisteme dahil edilen bu kişilerin gönüllü olarak devam etmesini sağlamak nasıl mümkün olur? Bugünlerde en sık duyduğumuz
soru bu.
Dünyadaki otomatik katılım uygulamalarına baktığımızda, tek bir
ideal yapıdan bahsetmek mümkün değil. Bazı uygulamalarda az
sayıda fonun tek bir yönetici tarafından yönetildiğini görüyoruz.
Bazı ülkelerde yaş tabanlı ürünlerin uygulandığını gözlemliyoruz.
Otomatik katılımda devlet katkısı da yer bulan teşviklerden birisi.
Ülkelerin demografik, ekonomik ve sosyolojik yapılarına bağlı olarak farklı modeller üzerinde yıllar boyunca çalışmalar yapılıyor; politika yapıcılar tüm faktörleri değerlendirerek ülkeleri için optimal
modeli tespit ediyor. Modelin uygulamaya konulması da aşamalı
ve uzun bir vadede gerçekleşiyor.
Katılımcı açısından bakmaya çalıştığımızda, kurulacak modelin fon
yönetim unsuru muhakkak rekabetçi bir yapıda olmalı. Burada, şu
anki gönüllü emeklilik yapısında bir zayıf nokta olarak gördüğümüz
çok sayıda fonun varlığını kastetmiyoruz. Farklı yönetim stratejilerinin uygulandığı ve katılımcıların beklenti ve ihtiyaçlarına yanıt verebilecek çeşitlilikte fon olmalı. Bunlara örnek olarak faizsiz kazanç
içeren fonlar, altyapı fonları, yaş tabanlı fonlar verilebilir.
Ülkemizde bireysel emeklilik sistemine yönelik uzun vadeli finansal
araçların yeterli çeşitlilikte olmaması da bir eksikliktir. Buna yönelik
mevzuat ve uygulamaya dönük çalışmalar sistemin sürdürülebilirliği ve etkinliği için bir zorunluluktur.
Katılımcılar, emekliliğe kalan
süre azaldıkça birikimlerin
değerini koruyabilmek için daha
düşük riskli fonlara yönelmeliler
Emeklilik fonları ekonomik dalgalanmalardan nasıl etkileniyor?
Sizce bu gibi dönemlerde katılımcılar nasıl hareket etmeli? Ludens olarak siz bu anlamda BES katılımcılarına ne gibi destekler
sağlıyorsunuz?
Emeklilik fonları yapısı gereği tüm yatırım araçları gibi ekonomik
dalgalanmalardan olumlu veya olumsuz etkilenir. Ancak bireysel
emeklilik katılımcısının kısa vadeli konjonktürel dalgalanmalara
odaklı bir yaklaşım içerisinde olmaması gerekir. Keza BES uzun va-
deli bir yatırım kararıdır. Ekonomik dalgalanma dönemlerinde katılımcıların fon değişim kararı alırken sadece o dönemi göz önünde
bulundurması sağlıklı değildir. Fonların hem uzun dönemli performansını dikkate almak hem de geleceğe yönelik kestirimlerde bulunmak yatırım kararında bir arada içerilmeli.
Bununla birlikte BES’in periyodik olarak analiz edildiği raporlar
hazırlayarak katılımcının bilgilenmesine katkı sağlıyoruz. İkincisini
Eylül sonu itibariyle hazırladığımız bu raporlarda, bireysel emeklilik
sisteminin makroekonomik görünümü veriliyor; bireysel emeklilik
fonlarının farklı vadelerde getirileri enflasyon, mevduat ve borsa ile
kıyaslanarak inceleniyor; BES’in dünyadaki benzer sistemlerle karşılaştırması yapılıyor.
2004 yılında kurulan ve konusunda uzman akademisyenler tarafından yönetilen LUDENS İleri Finansal Hizmetler ve Danışmanlık
Ltd. Şti., finans alanındaki bilimsel yöntemleri pratik uygulamalara
dönüştürerek hem piyasa profesyonelleri hem de bireysel yatırımcılar için kullanışlı araçlar oluşturmak ve yatırım kararlarına destek vermek misyonunu benimsedi. SPK’dan fon derecelendirmesi
için yetki belgesi alan ilk kuruluş olan Ludens, fon ratinglerini Mayıs
ayından itibaren www.ludens.com.tr’de yayınlamaya başlamıştır.
Fonların performansını belirlerken çok boyutlu bilimsel bir yöntem
kullanan Ludens Fon Rating’te fonların geçmiş getirileri, riskleri,
yönetim ücretleri ve benzeri sayısal değerleri kullanılarak analiz
yapılmaktadır. Analiz sonucunda elde edilen bulgular, fonun başarısının kolaylıkla anlaşılabilmesi ve diğer fonlarla kıyaslanabilmesi
için yıldızla ifade edilen notlara dönüştürülmektedir.
Kasım 2016 · bestyayincilik.com
3
Download