haber bültenđ

advertisement
HABER BÜLTENĐ
24 Mart 2006
Haber Özetleri
Irak
•
Đranlı bazı yetkililerin yaptıkları açıklamaya göre, ABD ile Đran arasında
yapılacak olan Irak’la ilgili müzakerelerin gelecek hafta Bağdat’ta başlayacağı
ve müzakerelerde Đran’ın Irak Büyükelçisi ve ABD’nin Irak Büyükelçisi Zalmay
Halilzad’ın bir araya geleceği bildirildi. Irak Başbakanı Đbrahim El-Caferi bu
konuda ABD ile Đran arasındaki diyaloğun uygulama safhasına geçmesini
temenni ettiğini ve bazı Sünni kesimlerin bu görüşmenin Irak’ın içişlerine
müdahale anlamına geleceği söylevini kabul etmediğini beyan etti. (www.iraqina.com) (www.iraqidewan.net)
•
Irak Ulusal Diyalog Cephesi Başkanı Salih El-Mutlak yaptığı açıklamada,
müzakerelerde Irak’ın yeni hükümetinin programını tamamladıklarını; Ulusal
Güvenlik Meclisi’nin kurulması ve Meclisin yetkilerinin belirlenmesi
müzakerelerinin devam ettiğini belirtti. (www.iraqidewan.net)
•
Irak’ın siyasi liderlerinin bugün saat 14:00’da Irak Cumhurbaşkanı Celal
Talabani’nin konutunda bir toplantı yapacakları bildirildi. (NĐNA HABER AJANSI)
•
Irak Başbakanı Đbrahim El-Caferi, Irak’ta Ulusal Güvenlik Meclisi’nin
kurulmasını olumlu karşıladığını söyledi. Bu arada Caferi, “Birleşik Irak
Đttifakı’nın, aralarında Đbrahim Caferi’nin de bulunduğu üç ismi parlamentoya
sunarak; milletvekillerinin yeni başbakanı belirlemesini isteyeceği” haberini
yalanladı. (IRAK HABER AJANSI)
•
Irak Uzlaşma Cephesi Halaf El-Uleyyan, Şii lider Mukteda El-Sadr’la yaptığı
görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, görüşmenin olumlu geçtiğini söyledi.
(NĐNA HABER AJANSI)
•
Irak eski Başbakanı ve Irak Ulusal Listesi Başkanı Đyad Allavi temaslarda
bulunmak üzere Mısır’a gitti. Ziyaretinde Mısırlı bazı yetkililerle bir araya
geleceği bildirildi. (www.iraq-ina.com) (EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESĐ)
•
ABD Savunma Bakanlığı bir bildiri yayınlayarak, Samarra şehrinde yapılan dev
operasyonun sona erdirildiğini bildirdi. Bildiride, operasyonda 104 kişinin
tutuklandığı; ayrıca çok sayıda silah ve mühimmatın ele geçirildiği ifade edildi.
(IRAK HABER AJANSI)
1
•
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Senatosu Savunma Komisyonu
Başkanı John Warner ve beraberindeki ABD Senato Heyeti’ni kabul etti.
Heyetinin 6 üyeden oluştuğunu ve Türkiye'den önce Afganistan ve Irak'a ikişer
günlük ziyaret yaptıklarını belirten Warner, bu iki ülkedeki halkın, şu anda
Türklerin sahip olduğu özgür ve demokratik bir ülkenin kurulması için
çabaladığını belirtti. Warner, Türkiye'nin iki ülkeye bu çabalarında verdiği
destekten dolayı Türkiye’ye teşekkür etti ve bunun yanı sıra Irak’ta mezhep
temelli iç savaş ihtimalinin hâlâ devam ettiğini belirterek Ankara’nın tarafların
yatıştırılması konusunda harekete geçmesini istedi. Warner, ''Şu anda Irak'ta
bir iç savaştan bahsetmek mümkün değil'', dedi. Ancak bunun ileride bir iç
savaş olmayacağı anlamına gelmediğini kaydeden Warner, günün birinde
Irak'ta iç savaş çıkacak olursa, bu gelişmenin Türkiye dahil bütün bölge
ülkeleri için önemli olacağını, bu nedenle bugünkü görüşmelerinde Türkiye'nin
Irak'a verdiği desteğin ne kadar önemli olduğunun altını çizdiklerini bildirdi.
Ayrıca Warner, “Türkiye’nin Irak’ta bir ulusal birlik hükümetinin kurulması için
bu ülkeye yardımcı olabileceğini”, söyledi. Türkiye'nin Irak'taki Sünnilerin siyasi
sürece katılımına destek verdiğini hatırlatan Warner, siyasi sürecin işlemesinin
Irak'ın yanı sıra ABD diğer ülkeler için de önemli olduğuna işaret etti. Irak'ta
bütün kesimleri temsil eden ve ülke bütünlüğünü sağlayacak bir hükümetin en
kısa zamanda kurulması temennisinde bulunan Warner, bu ülkede çok önemli
bir dönemden geçildiğini, bu dönemde Türkiye'nin desteğinin de önemli
olduğunu ifade etti. Warner, iç savaş olmadığı saptamasında iki nedenin etkili
olduğunu söyledi. Warner, birinci neden olarak, hükümet kurulmasına yönelik
çalışmaların aynı hızda devam etmesini gösterirken, ikinci neden olarak da
Irak'ta güvenlik güçlerinin her geçen gün ülke çapında denetimini arttırmasını
saydı. (AA) (EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESĐ)
•
Irak güvenlik güçlerinin, Irak'taki El Kaide'nin lideri Ebu Musab Zerkavi'nin bir
yardımcısını yakaladığı bildirildi. Ulusal Güvenlikten Sorumlu Devlet Bakanı
Abdülkerim El Đnazi, ülkenin doğusunda bugün düzenlenen bir baskında Fares
Kazım Lafi'nin yakalandığını açıkladı. Baskının bir ihbar üzerine düzenlendiğini
söyleyen El Đnazi, Lafi'nin, bir minibüse yapılan 9 sivilin öldüğü saldırı dahil 27
eylemden sorumlu olduğunu belirtti. (AA)(AP)
•
Irak’ta bulunan ABD güçleri bir bildiri yayınlayarak, Irak Ulusal Güçleri ve
Koalisyon güçlerinden oluşturulan yaklaşık 1400 kişilik bir grupla 22 Mart 2006
tarihinde Irak’ın Ebu Garib bölgesine bir operasyon başlatıldığını duyurdu.
(www.nahrain.com)
•
Irak’ın başkenti Bağdat’ta Ağır Suçlar Müdürlüğüne bomba yüklü bir araçla
saldırı düzenlendi. Saldırıda 15’i polis 24 kişinin öldüğü ve 57 kişinin de
yaralandığı; ayrıca Kerkük sanayi bölgesinde meydana gelen bir patlamada da
üç kişinin yaralandığı bildirildi. Öte yandan Irak Ulusal Muhafızları Kerkük
Komutanı’na dün Riyad-Havice yolunda bir suikast girişiminde bulunuldu.
Saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı. (www.iraq-ina.com) (IRAK HABER AJANSI) (NĐNA
HABER AJANSI)
•
Irak'ta görev yapan Gürcü askerlerinin rotasyonu çerçevesinde 550 asker
bölgeye gönderildi. Gürcü askerleri, Irak'taki koalisyon güçleri bünyesinde
2003'ten bu yana görev yapıyor. (AA)
2
Orta Doğu
•
Đsrail'de Başbakan vekili Ehud Olmert, Hamas örgütünün Đsrail'i tanımasını
süresiz beklemeyeceğini söyledi. Bu, Đsrail’le barış görüşmelerinin yeniden
başlaması için bir ön şart olarak sunulmuştu. Olmert, Đsrail'de genel seçimlere
bir hafta kala televizyonda yayımlanan konuşmasında, müzakere umudu
tükendiği takdirde Đsrail'in sınırlarını yeniden şekillendireceğini belirtti. Bu
arada Filistin'de yeni hükümet hazırlıklarını sürdüren Hamas örgütü, siyasi
programını gözden geçirmesi yolundaki çağrılara kulak asmıyor. Hamaslı
siyasetçiler, Filistin parlamentosunun yeni kabineyi onaylamak amacıyla
Cumartesi günü toplanacaklarını belirtti. Öte yandan Đsrailliler, Đsrail-Gazze
sınırına bomba yerleştirirken yakalanan en az iki Filistinli'yi öldürdüklerini
açıkladı. Đsrail'den yapılan açıklamada, bu kişilerin gözetleme kulesinden bir
Đsrail askerince tespit edildikleri ve bir tanktan da üzerlerine ateş açıldığı
belirtildi. Söz konusu kişiler üzerine bir uçaktan ateş açıldığı da açıklandı. (BBC)
•
Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in, Lübnan'ın eski Başbakanı Refik
Hariri'nin öldürülmesinin ardından Beyrut ile Şam arasında ortaya çıkan krizin
aşılması çabaları çerçevesinde Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora ve Suriye
Devlet Başkan Yardımcısı Faruk Şara ile Mısır'da ayrı ayrı görüştüğü bildirildi.
Adı belirtilmeyen Mısırlı yetkililere dayanarak, uluslararası ajansların konuyla
ilgili ilk geçtiği haberde, Mübarek, Sinyora ve Şara'nın, Mısır'ın Kızıldeniz
kıyısındaki Şarm El Şeyh kentinde bir araya geldiği duyurulmuştu. Mısır'ın
resmi haber ajansı MENA ise daha sonra Sinyora ve Şara'nın tekrar bir araya
gelmediğini, Mübarek'in Şarm El Şeyh'te iki yetkiliyle ayrı ayrı görüştüğünü
bildirdi. Bu arada Mısırlı yetkililer, Sinyora ve Şara'yı Şarm El Şeyh'te bir araya
getirecek toplantının, Mübarek'in ilk önce görüştüğü Lübnanlı liderle Beyrut ile
Şam arasında ilişkilerin geliştirilmesine ilişkin yeni öneriler konusunda
anlaşması durumunda yapılacağını söylediler. (AA)(AP)
Kafkasya ve Orta Asya
•
ABD, Güney Osetya Cumhurbaşkanı Eduard Kokoyti’nin Rusya’nın bir parçası
olma kararını kınadı. ABD’nin AGĐT temsilcisi Julia Finley, ‘ABD, Gürcistan’ın
bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü destekleyecektir’, dedi. Kuzey ile Güney
Osetya hükümetlerinin oturumunda Rusya Başbakan Yardımcısı Gennadiy
Bukayev, Rusya hükümetinin bu meseleyle ilgili iki cumhuriyeti birleştirerek
‘Alanya’ adında tek bir cumhuriyet kurma kararını aldığını dile getirdi.
(www.regnum.ru)
•
Uluslararası Kriz Grubu’nun Bakü temsilcisi Vugor Hocayev, 27.06.2005
tarihinde Azerbaycan iş adamlarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini
ziyaretinden rahatsız olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Azerbaycan
hükümetinden KKTC’yi tanımayacağı ve o tarafa uçuş yapmayacaklarına dair
yazılı bir belge istediğini bildirdi. (www.regnum.ru)
•
22.03.06 tarihinde Kırgızistan Başbakanı Feliks Kulov, Kırgızistan’ın HIPC
(Yüksek Borçlu Yoksul Ülkeleri Borçtan Arındırma Girişimi) programına dâhil
eden belgeyi imzaladı. 1996 yılında G8 ülkeleri ve uluslararası finansman
örgütleri tarafından fakir ülkelere yardım etmek için başlatılan bu programa
3
Afrika ve Güney Amerika’dan 30 civarında ülke katılmaktadır. Yerel ve yabancı
uzmanlar Kırgızistan’ın bu programa katılmasını olumsuz olarak
değerlendirdiler; çünkü HIPC programında kredi veren ülke ve uluslararası
teşkilatlar, çerçeve anlaşmalarla ülkenin dış yönetimini ele geçirmiş olacaktır.
Kırgızistan Dışişleri Bakanlığı, Afrika ve Güney Amerika ülkelerinin
durumlarının bu programa katıldıktan sonra daha kötüye gittiğini hatırlatarak
bu kararı kınadı. (www.regnum.ru)
•
20.03.06 tarihinde resmi bir ziyaretle Taşkent’te bulunan Kazakistan
Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev konuşmasında Andican olayları
sırasında Özbekistan hükümetinin hareketini doğru bulduğunu dile getirdi. ‘Siz
sadece 26 milyon Özbek değil, burada yaşayan Kazak, Kırgız ve Taciklerin
güvenliğini korudunuz. Olanlar acı; ama başka bir çözümü de yoktu. Dünyada
devletlerin güvenliklerini korumak için bu tür çarelere başvurdukları malum’,
dedi.
Đslam Kerimov, özgürlük ve demokrasi getirme örtüsü altında
Özbekistan’ın iç işlerine karışmaya çalışan dış ülkelere hitaben ‘Bizim
değerlerimiz Batı’nın değerlerinden farklıdır. Sizin demokrasiniz, sizin
değerleriniz nüfusunun %85’i Müslüman olan Özbekistan’a uymaz. Bizim
işlerimize karışmayın. Siz karışmazsanız bizde de bir şey olmaz’, dedi.
(www.regnum.ru)
•
Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı, Çin'e resmi ziyarette
bulunacak. Çin Devlet Başkanı Hu Cintao'nun resmi devetlisi olarak 2 Nisan'da
Pekin'e gidecek olan Türkmenbaşı, Türkmen doğal gazının Özbekistan ve
Kırgızistan üzerinden Çin'e satışı konusunda temaslarda bulunacak.
Türkmenbaşı'nın, 5 günlük ziyaretinde, ticari işbirliği, yeraltı kaynaklarının
araştırılması ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi konularında bazı anlaşmaları
imzalaması bekleniyor. (AA)
Avrupa Birliği
•
AB devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getiren AB Zirvesinin ilk günü
sonunda basına konuşan AB Dönem Başkanı ve Avusturya Başbakanı
Wolfgang Schüssel, AB'nin yeni stratejiler belirleme arayışında olduğunu
söyledi. Schüssel, zirvede istihdam ve enerji konularına öncelik verildiğini,
ortak enerji stratejisi belirlemek amacıyla çalışmalar başlatıldığını, bu
çerçevede Avrupa enerji politikasının ''güvenlik, yeni kaynak arayışı, dış
ülkelere bağımlılık, yatırım, maliyet, tasarruf ve bilimsel araştırma'' boyutlarının
ele alınmakta olduğunu anlattı. AB liderleri, nükleer enerji konusunu
tartışırken, bu alanda ulusal politikaların karar belirleyici olmaması, üye
ülkelerin birbirlerine müdahale etmemesi; ancak güvenlik unsuruna önem
verilmesi yönünde mutabık olduklarını belirttiler. Schüssel, özellikle enerji
sektöründe sorun kaynağı olduğu ileri sürülen ''ulusalcı ekonomi
politikası''ndan söz etmediklerini, bu kavramı basında gördüğünü söyledi ve
''ortak bir strateji arayışını başlattık'', dedi. AB Komisyonu Başkanı Jose
Manuel Barroso ise, enerji politikası konusunda ayrıntılı araştırmalar
yapacaklarını, gelecek sene somut önerileri gündeme taşıyacaklarını bildirdi.
Barroso, ''enerji dosyası siyasi bir mesele'' diyerek, uyumlu bir politika için
''siyasi irade'' gereği üzerinde durdu. Küçük ve orta boyutlu işletmelerin
durumunu inceleyerek bu şirketlerin ''önünü açmak'' için yöntemler arayan
4
liderler, istihdam ve işsizlik dosyalarını ele aldılar. AB Komisyonu'nun Avrupa
Teknoloji Enstitüsü kurulması fikrine destek verildiğini söyleyen Schüssel, terör
örgütü ETA'nın kalıcı ateşkes kararını memnuniyetle karşıladıklarını da belirtti.
AB'nin rekabet gücü ve büyümesine ilişkin gelişmeleri inceleyen devlet ve
hükümet başkanları, sosyal diyalog konusunu da ele aldılar. (AA)
•
Türkiye-AB katılım müzakerelerinde 17'nci başlık olan ekonomik ve parasal
politikayla ilgili ayrıntılı tarama toplantısı başladı. AB Komisyonu'nda iki gün
sürecek toplantıda Türk heyeti, uygulanan maliye ve para politikasını anlatarak
ortak para avroyu da kapsayan Avrupa Ekonomik ve Parasal Birliği'ne (EMU)
geçiş için yapılan çalışmaları sıralayacak. Bu çerçevede Türk ekonomisinde
özellikle makro ekonomik verilerde sağlanan iyileşmeler ve Maastricht
kriterlerine uyum konusunun gündeme gelmesi bekleniyor. Merkez
Bankası'nın bağımsızlığıyla döviz politikası da toplantının alt başlıkları
arasında yer alıyor. Bugüne kadar 34 başlıktan 12'sinde tanıtıcı ve ayrıntılı
tarama toplantılarının tamamlandığı Türkiye-AB tarama sürecine, 27-28
Mart'ta işletmeler ve sanayi politikaları başlığında tanıtıcı tarama toplantısıyla
devam edilecek. AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn,
''AB'nin 28. üyesinin Hırvatistan olabileceğini'' belirterek, ''Türkiye'nin 10 veya
15 yılda AB üyeliğine hazır olacağını'' söyledi. Rehn, ''Türkiye'nin üyeliğinin
Avusturya'da hala sıcak bir patates gibi (ihtiyatlı) ele alındığını'' ifade ederek,
''Ancak AB'nin istikrarlı ve demokratik bir Türkiye'ye ihtiyacı var. Bu yüzden de
Türkiye'ye bir AB perspektifi verildi'', dedi. ''Türkiye'nin Avrupa ile Đslam
arasında bir irtibat noktası olduğunu'' ifade eden Rehn, ''Türkiye'nin, Đslam
dünyasını rahatsız eden karikatür krizinde ne denli olumlu ve yapıcı bir rol
üstlendiğinin somut olarak görüldüğünü'' kaydetti. ''AB'nin ilk etaptaki
genişleme sürecinde 2007 veya en geç 2008 yılına kadar Bulgaristan ve
Romanya'nın 26. ve 27. üye olarak birliğe alınacağını'' belirten Rehn, ''AB
içinde hala bazı hukuki engeller olmasına rağmen Hırvatistan'ın 28. üye olarak
alınabileceğini'' söyledi. Rehn, ''Birliğin üye sayısının 27 olarak sınırlandırılmış
olmasına ilişkin kuralın anayasadaki bir değişiklikle düzeltilerek, Hırvatistan'ın
üyeliği önündeki engelin ortadan kaldırılabileceğini'' kaydetti. (AA)
Diğer Haberler
•
Avustralya hava kuvvetlerinden iki savaş uçağı, uyuşturucu kaçakçılığına
karıştığı gerekçesiyle el konulan Kuzey Kore gemisini füzeyle bombalayarak
batırdı. Gemiye, Avustralya hava kuvvetlerinden iki F-111 savaş uçağı
tarafından, gizli tutulan bir yerde hedef talimi çerçevesinde füze fırlatıldı.
Avustralya Dışişleri Bakanı Alexander Downer, geminin batırılmasının, Kuzey
Kore hükümetine, uyuşturucu kaçakçılığına karışmaması yönünde sert bir
uyarı olduğunu söyledi. Downer, gemide ele geçirilen eroinin 160 milyon
Avustralya Doları (155 milyon YTL) değerinde olduğunu belirtti. Kuzey Kore
hükümeti, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığı iddialarını reddediyor. Pong Su
adlı 4 bin tonluk kargo gemisi, 2003 yılında Avustralya donanması tarafından
1100 kilometre süren bir takipten sonra, daha önce belirlenen bir sahile 150
kilo eroini boşaltırken görülmüş ve el konulmuştu. (AA)(REUTERS)
•
NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, Kuzey Atlantik Đttifakı (NATO)
güçlerinin bu dönemde Kosova'da kalmasının önemli olduğunu söyledi. De
5
Hoop Scheffer, BM Özel Elçisi olan eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Martti
Ahtisaari'nin yapacağı çalışmaların da önemli olduğunu kaydetti. Kosova'da
Türklerin Türkçe’nin de resmi dil olarak kabul edilmesi yönündeki mücadelesi
sürüyor. Bu arada Türklerin yaşadığı önemli merkezlerden biri sayılan Gilan'da
Azınlıklar Komitesi Başkanı Kemal Şahin, okullarda tabelaların Arnavutça,
Sırpça ve Đngilizce yazılı olduğunu, oysa buralarda tek bir Sırp veya Đngiliz
çocuğunun okumadığını belirtti. Şahin, Kosova'da 1974 Anayasası ile
Türkçe’nin resmi dil statüsünü kazandığını Arnavutların çok iyi bildiğine işaret
etti ve Türkçenin resmi diller arasına alınmamasından BM yönetimini (UNMIK)
sorumlu tuttu. Bu arada, Avrupa Güvenlik ve Đşbirliği Teşkilatı (AGĐT)
Misyonu'nun Gilan temsilcisi Arlan Scubat'tan Türklere destek geldi. Türklerin
şikâyeti üzerine, insan haklarından sorumlu olan Scubat, Gilan Belediyesi
yetkililerine gönderdiği mektupta, Türkçe’nin resmi belgelerde kullanılmasını
tavsiye etti. Arnavutların yönettiği belediye yetkilileri ise Kosova'nın nihai
statüsüyle ilgili uluslararası topluluk tarafından belirlenen standartlarda sadece
Arnavutça ve Sırpça’nın resmi dil olarak öngörüldüğünü savunuyor. (AA)
•
NATO üyesi 16 ülke, ''gerektiğinde'', ''uzun menzilli askeri operasyonlarda''
kullanılmak üzere, bir Rus şirketinden 6 adet ağır nakliye uçağı kiralıyor.
NATO yetkililerinin açıklamasına göre, bugün Almanya'nın Leipzig kentinde
imzalanacak, kısa adıyla SALIS olarak bilinen ''Stratejik Hava Aktarım Geçici
Çözümü'' (Strategic Airlift Interim Solution) adlı mutabakat belgesi
çerçevesinde 6 Rus ''Antonov An-124 Ruslan'' stratejik nakliye uçağı, söz
konusu NATO müttefiklerine tahsis edilecek. Đttifak'ın Genel Sekreter
Yardımcısı Alessandro Minuto Rizzo'nun da katılacağı törende, Almanya
Savunma Bakanı Franz Josef Jung tarafından imzalanacak mutabakata göre,
Kanada, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Đngiltere,
Macaristan, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovakya,
Slovenya ve Đsveç, ''ihtiyaç halinde'' ve ''ucuz fiyata'', söz konusu ''dev nakliye
uçaklarını'' askeri operasyonlarda değerlendirebilecekler. NATO yetkilileri,
Đttifak üyesi birçok ülkenin büyük askeri nakliye uçaklarına sahip olmadıklarını,
bunlara ihtiyaç duyulduğunda, çoğu zaman Rus uçaklarını kiralama yoluna
gittiklerini belirttiler. Đmzalanacak mutabakata göre, Rus şirketi ''Ruslan-Salis''e
ait olan Antonov An-124 uçakları, talep tarihinden en geç 2 ile 9 gün içinde
müttefiklerin hizmetine sunulacak. Uçaklardan ikisi Almanya’nın Leipzig
havaalanında, diğerleri Rusya'da hazır bulundurulacak. Mutabakatın bugün
imzalanmasıyla birlikte yürürlüğe gireceği bildirildi. (AA)
Dünya Basını
Đngiltere'de haftanın son gününde tüm gazeteler farklı manşetlerle çıksa da,
ağırlıklı olarak tartışılan bir konu var: O da Irak'ta dört aydır rehin tutulan üç
Batılının kurtarılması.
Guardian gazetesinin aktardığına göre, Đngiliz rehine Norman Kember ve iki
Kanadalı rehine, başkent Bağdat'ın en tehlikeli yerlerinden birinde Amerikan
Đngiliz ve Irak kuvvetlerinin düzenlediği ortak bir operasyon sonucu kurtarıldı.
Askerler rehineleri bağlı; ancak zarar görmemiş halde buldu. Kimseye ateş
açılmadığı belirtildi, rehin alma eylemini düzenleyenler kaçmayı başardı.
Rehinelerin dördüncüsü iki hafta önce öldürülmüştü.
6
Konuya Daily Telegraph gibi geniş yer ayıran Independent'ta ise Irak'ta
kaçırılan kardeşi, boğazı kesilerek öldürülen Paul Bigley'in görüşlerine yer
verilmiş. Bigley, "Tamam kutlama zamanı ama Ken ve diğer kurbanları da
unutmayalım", diyor yazısında. Kember'in serbest bırakıldığı haberini izlerken
karmaşık duygular içindeydim. Bir yandan Kember ve ailesi için mutluluktan
havalara uçuyordum; ama diğer yandan da bu olay, kardeşim Ken'in anılarını
getirdi aklıma ister istemez. Onu kurtarmak için de SAS komandoları
operasyon düzenlemiş; ancak kaçarken yakalanan Ken, başı kesilerek
öldürülmüştü. Cesedi asla bulunamadı, şimdi Başbakan Tony Blair ve Đçişleri
Bakanı Jack Straw'dan isteğimiz kardeşimin cesedini bize teslim etmeleri..
Gazetelerin pek çoğunda dikkat çeken diğer bir gelişme de, Avrupa Birliği'nin
altı ülkesinin, göçmenlere bir uyum sözleşmesi imzalatma hazırlıkları.
Financial Times gazetesine göre, sözleşmeyi hazırlayanlar, Almanya'da dün
bir araya gelen Fransa, Đngiltere, Almanya, Đspanya, Đtalya ve Polonya'nın
Đçişleri Bakanları. Buna göre, bu ülkeler göçmen adaylarına, yaşamak
istedikleri ülkenin dilini öğrenmeleri, o ülkedeki gelenek ve değer yargılarına
saygı göstermelerini gerekli kılan bir sözleşme hazırlıyorlar. Ancak bu uyum
sözleşmesinin kalan 19 Avrupa Birliği ülkesiyle de tartışılması gerekecek.
Avrupa basınında ağırlıklı olarak Bask ayrılıkçı örgütü ETA'nın ateşkes ilanıyla
Paris ve diğer Fransız kentlerinde yeni istihdam yasasına protestolar geniş yer
tutuyor.
Ama diğer önemli bir haber de Danimarka'dan. Basında, ılımlı bir Müslüman
siyasetçiye tartışmalı bir imam olan Ahmet Akkari'nin yönelttiği ölüm tehditleri
alıyor olmasının sonuçlarına değiniliyor. Akkari, bu yönde açıklamalar
yaparken bir Fransız kanalı için gizlice filme çekilmişti. Politiken'in yorumu
şöyle: Polis inceleme başlattı; ama böyle bir suçun işlendiğine inanmak
gerçekten de güç. Fakat Ahmet Akkari'nin yorumları suçtan da öte, tam bir
saçmalık!
Berlingkse Tidende gazetesi de Müslümanları Akkari'den kim koruyor?" diye
sormuş: Gazete, Danimarka'da barış içinde yaşayıp ekmek kazanmak isteyen,
çocuklarının geleceğini düşünen, inancını özel olarak yaşamak isteyen
Müslümanlar için, Akkari tarafından sınıflandırılıyor olmak, giderek kabul
etmesi daha da güçleşen bir durum olmalı, diyor.
7
Download