OSMANLI TARĠHĠ (1299 – 1922) KuruluĢ Devri YükseliĢ Devri Duraklama Devri : Gerileme Devri Dağılma Devri : (1299 – 1453) : (1453 – 1579) (1579 – 1699) : (1699 – 1792) : (1792 – 1922) Osmanlı Beyliği‟nin Diğer Türk Beyliklerine Rağmen Kısa Zamanda Büyüme Nedenleri : * Anadolu‟nun Durumu : Kösedağ SavaĢı‟ndan sonra Anadolu Türk Birliği bozulmuĢ, çok sayıda beylik kurulmuĢtur. XIII. Y.y. sonlarına doğru Ġlhanlılar‟ın Anadolu‟daki baskısı azalmıĢtır. Anadolu beylikleri arasında mücadeleler vardır. Trabzon çevresinde Rum Ġmparatorluğu bulunuyordu. Anadolu siyasi birlikten yoksundur. * Bizans‟ın Durumu : Bizans sık sık taht kavgalarına sahne olmakta, tekfurlar merkezi dinlememekte ve kendi aralarında mücadele etmekteydiler. Bizans elindeki güçsüz ordusunu da Balkanlar‟dan gelecek Sırp ve Bulgar saldırılarına karĢı kullanmaktadır. Anadolu‟da (Ġzmir, Ġznik, Ġzmit, Bursa gibi) küçük bir toprak parçası elinde kalmıĢtır. * Balkanlar‟ın Durumu : Balkanlar‟da da merkezi bir otorite bulunmamakta, en güçlüleri Sırp ve Bulgar krallıkları olmak üzere, Eflak, Boğdan, Bosna gibi prenslikler vardır. Ayrıca Katolik Macarlar‟ın saldırılarına uğruyorlardı. Balkan halkı da Bizans halkında olduğu gibi baskıcı yönetim ve ağır hapisler altında ezilmekte ve Osmanlı‟yı kurtarıcı olarak görmekteydiler. * Osmanlı‟nın kurduğu coğrafi konum (Bizans sınırında bulunması) * Tekfurlar arası mücadelelerden istifade etmeleri * Beylikler arası mücadelelere girmemeleri * Sürekli cihat ve gaza politikası gütmeleri * Türkmenler‟in sempatisini kazanmaları ve sürekli göçlerle beslenmeleri * Ahilerin, Ģeyhlerin, erenlerin desteğini almaları * Feth ettikleri bölgelerde izledikleri siyaset (Ġskan,Ġstimalet) * PadiĢahların çok yetenekli olması * Merkeziyetçiliğin sağlanması (Fatih ile) * Avrupalılar‟ın Yüzyıl SavaĢları‟yla uğraĢması KURULUġ DÖNEMĠ (1299 – 1453) KuruluĢ Devri PadiĢahları : Osman Gazi : 1281 – 1326 Orhan Gazi : 1326 – 1362 I. Murat : 1362 – 1389 Yıldırım Bayezit : 1389 – 1402 Fetret Devri : 1402 – 1413 Çelebi Mehmet : 1413 – 1421 II. Murat : 1421 – 1451 OSMAN GAZİ DÖNEMİ (1281 – 1326) : Moğollar‟ın önünden kaçan Kayı aĢireti, Ertuğrul Gazi yönetiminde Anadolu‟ya gelmiĢ ve Alaaddin Keykubat tarafından Ankara yakınlarındaki Karacadağ bölgesine yerleĢtirilmiĢlerdir. Söğüt ve Domaniç‟i ele geçiren Ertuğrul Gazi buraları yaylak ve kıĢlak olarak kullanmıĢtır. 1281‟de ölünce küçük oğlu Osman Bey aĢiretin baĢına gelmiĢtir.Osman Bey, tekfurlar arası mücadelelerden faydalanarak Karacahisar, Yarhisar, Ġnegöl, Bilecik ve YeniĢehir‟i almıĢtır. Bütün bu geliĢmeler 1302 Koyulhisar SavaĢı‟na sebep olmuĢtur. Osmanlılar‟ın kazandığı bu savaĢ Bizans ile yapılan ilk savaĢtır. Osman Gazi 1314‟ten itibaren Bursa‟yı kuĢatma altına almıĢ, 1320‟de hastalanmıĢ ve 1324‟de ölümüne kadar oğlu Orhan Bey vekaleten iĢleri yürütmüĢtür. 1321‟de Mudanya alınarak Bursa‟nın Bizans‟la irtibatı kesilmiĢtir. Sonuçta Bursa tekfuru Bursa‟yı Osmanlılar‟a teslim etmiĢtir. (1326) Not-1: Osman Bey babasından aĢiret reisliğini devralmıĢ oğluna bir uç beyliği bırakmıĢtır. Not-2: Ġlk para Osman Bey döneminde basılmıĢtır. ORHAN GAZİ DÖNEMİ (1326 – 1362) *1326‟da Bursa‟yı baĢkent yapmıĢ, Ġznik‟i kuĢatması ile 1329 Maltepe (Palekanon) SavaĢı‟na sebep olmuĢtur. Bu savaĢ Bizans‟ın Anadolu‟daki etkinliğini kaybetmesine ve Kocaeli yarımadasının fethine neden olmuĢtur. Ġznik ve Ġzmit alınarak Kocaeli yarımadasının fethi tamamlanmıĢtır. Ġznik baĢkent yapılmıĢtır. *1345‟de Karesi Beyliği alınarak Anadolu Türk birliğini kurma çalıĢmaları baĢlamıĢtır. Bu olayın en önemli yönü Rumeli‟ye geçiĢin kolaylaĢmasıdır. *Ahilerin elindeki Ankara‟yı ele geçirmiĢtir. *Bizans‟ta taht karıĢıklığı ortaya çıkmıĢ imparatorluğunu ilan eden Kantakuzen Orhan Bey‟den yardım istemiĢtir. Orhan Bey oğlu Süleyman PaĢa komutasında keĢif amacıyla yardımlar göndermiĢ, yapılan bu yardımlara karĢılık olarak Çimpe kalesi alınmıĢtır. (1353) Burayı bir üs olarak kullanan Süleyman PaĢa Rumeli‟de fetihlere baĢlamıĢ, Malkara, Çorlu gibi yerleri fethetmiĢtir. Onun bir av sırasında ölümü üzerine Rumeli‟deki faaliyetlerin baĢına I. Murat getirilmiĢ, fakat 1362‟de babası da ölünce I. Murat tahta geçmiĢtir. Orhan Gazi zamanında teĢkilatlanma çalıĢmaları : Orhan Gazi babasından bir uç beyliği devralmıĢ oğluna bir devlet bırakmıĢtır. Devlet teĢkilatının temelleri bu dönemde atılmıĢ ilk divan, ilk vezirlik, yaya ve müsellem adıyla ilk düzenli ordu, Ġznik‟te ilk medrese, ilk donanma ve ilk vakıf örgütü kurulmuĢ, ilk kez subaĢı ve kadı ataması yapılmıĢtır. 1.MURAT DÖNEMİ (1362-1389) * Balkanlar‟daki Faaliyetleri : Taht değiĢikliğinden faydalanan Bizans, Rumeli‟deki toprakları geri alınca Lala ġahin PaĢa ile beraber Rumeli‟ye geçen I. Murat, Filibe‟yi de dahil ederek bu bölgeleri geri almıĢtır. Bulgar ve Bizans ordularıyla yapılan 1363 Sazlıdere SavaĢı‟yla Edirne fethedilmiĢtir. Bu geliĢmeler Osmanlılar‟ın Haçlılar‟la yaptığı ilk savaĢ olan 1364 Sırpsındığı SavaĢı‟na neden olmuĢtur. Sonuçta Sırbistan ve Bulgaristan yolu Osmanlılar‟a açılmıĢ ve Bulgarlar hakimiyet altına alınmıĢ, Edirne baĢkent yapılmıĢtır. Sırbistan‟a yapılan akınlar 1371 Çirmen SavaĢı‟na sebep olmuĢtur. Bu savaĢtan sonra Sırplar da Osmanlı‟ya bağlanmıĢtır. Osmanlı aleyhinde faaliyetlerde bulunan Bosna krallığı üzerine Lala ġahin PaĢa bir orduyla gönderilmiĢse de tuzağa düĢürülerek PloĢnik denilen yerde bozguna uğratılmıĢtır. 1388 PloĢnik Bozgunu‟nun (ilk yenilgi) Balkanlar‟da uyandırdığı heyecan, Türkler‟i Balkanlar‟dan atma isteği ve daha önceki savaĢların intikamını alma düĢüncesiyle yeni bir haçlı ordusu toplanmıĢtır. I. Murat, Anadolu beyliklerinden „de aldığı yardım ile Haçlılar‟ı Kosova‟da büyük bir mağlubiyete uğratmıĢtır. (I. Kosova SavaĢı 1389). Not-1 : I. Murat savaĢ meydanını gezerken bir Sırp tarafından Ģehit edildi. Not-2 : Osmanlılar, topu ilk kez düĢmanı korkutmak amacıyla bu savaĢta kullandılar. Not-3 : Tuna nehrine kadar olan yerler ele geçirildi. * Anadolu Türk Birliğini Kurma ÇalıĢmaları : Anadolu beylikleriyle iyi geçinilmiĢ akrabalık bağları kurulmuĢtur. Germiyanoğulları‟ndan çeyiz yoluyla TavĢanlı, Simav çevresini, Hamitoğulları‟ndan satın alma yoluyla Göller yöresini topraklarına katmıĢtır. Ankara tekrar geri alınmıĢ, Karamanoğulları ile ilk iliĢkiler baĢlamıĢtır. * TeĢkilatlanma ÇalıĢmaları : Divan geliĢtirilmiĢ, defterdarlık, Ġlk vezir-i azamlık, kazaskerlik makamları kurulmuĢ, mali teĢkilatın temelleri atılmıĢ, Rumeli Beylerbeyliği kurulmuĢ, Yeniçeri Ocağı ve Acemi Oğlanlar Ocağı temelleri atılmıĢtır. (Pençik usulüne göre). Osmanlı tarihinde ilk kez sultan unvanını kullanmıĢ, Haçlılar‟la ilk kez mücadele etmiĢtir. Tımar sistemi ilk kez uygulanmıĢtır. Veraset sisteminde değiĢiklik yaparak, “Ülke hükümdar ve oğullarının ortak malıdır.” anlayıĢını getirmiĢtir. YILDIRIM BAYEZIT DONEMİ (1389 – 1402) * Anadolu Türk Birliğini Kurma ÇalıĢmaları : Taht değiĢikliğinden faydalanarak Osmanlı aleyhine faaliyetlere giriĢen Anadolu beylikleri üzerine yürüyen Yıldırım Bayezit 1390‟da Germiyan, 1391‟de Aydın, Saruhan, Hamit ve MenteĢeoğulları‟nı, 1392‟de Candaroğulları‟nı (Sinop hariç) 1397‟de Akçay SavaĢı‟yla Karamanoğulları‟nı, 1398‟de Kadı Burhanettin Devleti‟ni topraklarına katarak Anadolu Türk Birliğini ilk kez kurmuĢtur. Not : Anadolu Beylerbeyliğini kurarak beylerbeyliği sayısını ikiye çıkarmıĢtır. * Ġstanbul KuĢatmaları : OsmaYıldırım Bayezit Ġstanbul‟u ilk kez kuĢatan nlı padiĢahıdır. Ġstanbul‟u birkaç kez kuĢatmıĢ ve bu amaçla Anadolu Hisarı‟nı yaptırmıĢtır. Fakat Karamanoğulları‟nın saldırıları, Niğbolu SavaĢı ve Timur tehlikesi yüzünden kuĢatmalara ara vermek mecburiyetinde kalmıĢtır. * Niğbolu SavaĢı (1396) : Bizans‟ın yardım isteği, Papa‟nın kıĢkırtmaları ve Osmanlılar‟ı Balkanlar‟dan atmak istemeleri neticesinde ilk kez Avrupa‟nın büyük devletlerinin de katıldığı ortaçağın Osmanlı‟ya karĢı düzenlenen en büyük Haçlı Seferi olan Niğbolu SavaĢı meydana gelmiĢtir. Haçlılar büyük bir bozguna uğramıĢlar ve uzun süre yeni Haçlı Seferi düzenlenememiĢ, Osmanlılar‟ın Balkanlar‟daki hakimiyeti güçlenmiĢtir. * Ankara SavaĢı (1402) : Sebepleri : § Karakoyun‟lu Kara Yusuf ve Celayir‟li Ahmet‟in Yıldırım‟a sığınması § Anadolu beylikleri beylerinin Timur‟a sığınarak O‟nu kıĢkırtması § Aralarındaki sert mektuplaĢmalar § Timur‟un Sivas‟ı ele geçirip yağmalaması § Yıldırım‟ın Erzincan çevresini ele geçirmesi. § Ġki hükümdarın da cihan hakimiyeti düĢüncesine sahip olması § Timur‟un Çin seferi öncesinde batısını güvenlik altına almak istemesi Sonuçları : § Karatatarlar‟ın ve Anadolu beylikleri kuvvetlerinin ihanetine uğrayan Osmanlı mağlup olmuĢ, § Anadolu‟yu ele geçiren Timur, Ġzmir‟e kadar ilerlemiĢ ve burayı Haçlılar‟dan almıĢ, § Esir düĢen Bayezit, bu hayata dayanamayarak ölmüĢ, § Anadolu beylikleri (Karesi ve Eretna hariç) yeniden kurulmuĢ, § KardeĢler arası taht kavgaları (Fetret devri) baĢlamıĢ, § Osmanlı Devleti dağılma tehlikesi geçirmiĢ, § Ġstanbul‟un alınması ve Bizans‟ın yıkılması gecikmiĢ, § Balkanlar‟daki ilerleyiĢ durmuĢtur. FETRET DEVRĠ (1402 – 1413) ġehzade Süleyman, Ġsa, Musa ve Mehmet arasında 11 yıl süren mücadelelerden Çelebi Mehmet galip çıkarak birliği yeniden kurmuĢtur. Not-1 : Bu dönemde Ģehzade Musa tarafından Ġstanbul kuĢatılmıĢtır. Not-2 : Bu dönemde Balkanlar‟da önemli bir isyanla karĢılaĢılmamasının temel nedeni hoĢgörülü ve adil bir yönetim uygulanmasıdır. Not-3 : Bu dönemde Avrupa‟dan saldırı olmamasının en önemli sebebi Yüzyıl SavaĢları‟dır. ÇELEBİ MEHMET DÖNEMİ (1413 – 1421) * Çelebi Mehmet II. kez Anadolu Türk birliğini kurma çalıĢmalarını baĢlatmıĢ ve Saruhanoğulları‟nı ortadan kaldırmıĢtır. Aydınoğulları‟ndan Ġzmir‟i almıĢ, Karamanoğulları‟yla mücadele etmiĢtir. * Eflak Osmanlılar‟a bağlanmıĢtır. * Venedikliler‟le ilk deniz savaĢı yapılmıĢ, fakat baĢarılı olunamamıĢtır. (1416) * ġeyh Bedrettin Ġsyanı : ġehzade Musa‟nın kazaskerliğini yapan daha sonra Ġznik‟te göz hapsinde tutulan ġeyh Bedrettin Rumeli‟ye geçmiĢ, sapık fikirlerini yayarak yeni bir saltanat kurma iddiasıyla isyan etmiĢtir. Ġsyan bastırılmıĢ ġeyh Bedrettin öldürülmüĢtür. (1420). Not : Dini ve sosyal içerikli bir ayaklanmadır. * ġehzade Mustafa Ġsyanı : Timur‟un beraberinde Semerkant‟a götürdüğü ġehzade Mustafa, Timur‟un ölümünden sonra Anadolu‟ya dönerek isyan etmiĢse de mağlup olarak Bizans‟a sığınmıĢtır. II. MURAT DÖNEMİ (1421 – 1451) Taht değiĢikliğinden istifade ile Bizans‟ın kıĢkırttığı ġehzade Mustafa‟nın isyanı bastırılarak öldürülmüĢtür. (Düzmece Mustafa Olayı) . Ġsyanı kıĢkırtan Bizans üzerine gidilerek Ġstanbul kuĢatılmıĢsa da baĢarılı olunamamıĢtır. Anadolu Türk birliğini kurma çalıĢmalarına devam edilmiĢ, MenteĢe, Hamit, Aydın ve miras yoluyla da Germiyanoğulları Osmanlı Devleti‟ne bağlanmıĢtır. Karamanoğulları‟yla mücadele edilerek BeyĢehir, SeydiĢehir alınmıĢtır. Bir taraftan Anadolu beylikleriyle mücadele eden Osmanlı Devleti diğer taraftan Balkanlar‟da özellikle Erdel beyi Hünyadi YanoĢ karĢısında arka arkaya baĢarısızlıklar almıĢtır. Bunun üzerine 1444‟te Edirne Segedin AntlaĢması imzalanmıĢtır. Buna göre ; § Ġki taraf arasında 10 yıl savaĢ yapılmayacak § Tuna nehri sınır kabul edilecek § Sırbistan yeniden kurulacak, fakat Osmanlı‟ya vergi verecek § Eflak Macaristan‟a bırakılacak, fakat Osmanlı‟ya vergi verecektir. Önemi : Osmanlılar‟ın imzaladığı ilk önemli antlaĢmadır. Segedin AntlaĢması sonrasında II. Murat, 12 yaĢındaki oğlu II. Mehmet‟i tahta geçirmiĢtir. Bu durum yeni bir haçlı ordusunun toplanmasına sebep olmuĢtur. VARNA SAVAġI (1444) : Yeniden ordunun baĢına geçen II. Murat Haçlıları büyük bir bozguna uğratmıĢtır. Not-1 : Niğbolu‟dan sonra toplanan ilk haçlı ordusudur. Not-2 : Ankara SavaĢı‟ndan sonra Osmanlılar‟ın eski gücüne ulaĢtığını gösteren ilk olaydır. II. KOSOVA SAVAġI (1448) : Sebepleri : § Bizans‟ın ve papanın kıĢkırtması § Türkler‟i Balkanlar‟dan atma düĢüncesi § Varna SavaĢı‟nın intikamını almak istemeleri § Hünyadi YanoĢ ve Arnavut beyi Ġskender Bey‟in gayretleriyle yeni bir haçlı ordusu toplanması Sonuçları : § Osmanlılar büyük bir galibiyet elde etmiĢlerdir. § Bir dönüm noktası özelliğindedir. Haçlılar‟ın son taarruzu, Osmanlılar‟ın son savunmasıdır. (II. Viyana kuĢatmasına kadar) § Bizans‟ın Ġstanbul‟u kurtarmak için Haçlılar‟dan yardım alma ümidi sona ermiĢtir. § Balkanlar‟ın kesin bir Türk yurdu olduğu ve Türkler‟in Balkanlardan atılamayacağı anlaĢılmıĢtır. 1451‟de II. Murat‟ın ölümüyle II. Mehmet, yeniden tahta geçmiĢtir OSMANLI YÜKSELME DÖNEMİ (1453 –1579) YÜKSELĠġ DEVRĠ PADĠġAHLARI : Fatih Sultan Mehmet (1451 – 1481) II. Bayezit (1481 – 1512) Yavuz Sultan Selim (1512 – 1520) Kanuni Sultan Süleyman (1520 – 1566) II. Selim (1566 – 1574)Sokullu Mehmet PaĢa Dönemi III. Murat (1574 – 1595)Sokullu Mehmet PaĢa Dönemi FATİH SULTAN MEHMET DÖNEMİ (1451 – 1481) ĠSTANBUL‟UN FETHĠ (29 Mayıs 1453) Sebepleri : - Ġstanbul‟un jeopolitik konumu - Hz. Peygamber‟in müjdesine kavuĢmak - Bizans‟ın Anadolu beyliklerini ve Ģehzadeleri kıĢkırtması, Haçlı seferlerine davetiye çıkarması - Karadeniz ticaret yollarını ele geçirmek - Anadolu ile Rumeli toprakları arasındaki bütünlüğü sağlamak - Osmanlı ordusunun Rumeli‟ye geçiĢini kolaylaĢtırmak Yapılan Hazırlıklar : - Rumelihisarı (Boğazkesen) yaptırıldı - Surları yıkabilecek toplar döktürüldü - 200.000 kiĢilik bir ordu oluĢturuldu. - 400 parçalık bir donanma inĢa edildi. - Karamanoğulları üzerine bir sefer düzenlenerek gelebilecek bir tehlike önlendi. - Mora‟ya bir ordu gönderilerek oluĢabilecek tehditler önlendi. Gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra 1453 Nisan‟ında kuĢatma baĢlamıĢ, 29 Mayıs 1453‟de Ġstanbul fethedilmiĢtir. Sonuçları : - Ortaçağ kapanmıĢ yeniçağ baĢlamıĢtır. - 1058 yıldır hüküm süren Bizans yıkılmıĢtır. - Osmanlı Devleti yükselme dönemine girmiĢtir. - Osmanlı Devleti bir imparatorluk haline gelmiĢtir. - Fener Rum Patrikhanesi ve Ortodoks halk Osmanlılar‟ın himayesine alınmıĢtır. - Ġstanbul baĢkent yapılmıĢtır. - Ġstanbul dini, ticari, kültürel ve ilim merkezi haline getirilmiĢtir. - Ġstanbul‟dan kaçıp Ġtalya‟ya giden bilim adamları Rönesans‟a sebep olmuĢlardır. - Karadeniz ticaret yolları Osmanlılar‟ın eline geçmiĢtir. - Coğrafi KeĢifler‟e sebep olmuĢtur. - Anadolu ve Rumeli toprakları arasındaki bütünlük sağlanmıĢtır. - Osmanlılar‟ın Ġslam dünyasındaki itibarı artmıĢtır. - Osmanlı – Venedik iliĢkilerinin bozulmasına yol açmıĢtır. ANADOLU‟DAKĠ FAALĠYETLER : - 1459‟da Cenevizliler‟den Amasra alınmıĢtır. - 1460‟da Candaroğulları‟ndan Sinop alınmıĢtır. - 1461‟de Trabzon Rum Ġmparatorluğu‟na son verilmiĢtir. - 1466‟da Karamanoğulları‟ndan Konya ve Karaman alınmıĢtır. - 1473‟de Akkoyunlular‟la Otlukbeli SavaĢı yapılmıĢtır. Otlukbeli SavaĢı (1473) : Sebepleri : - Fatih‟in Trabzon‟u ele geçirmesi - Karamanoğulları beylerinin Uzun Hasan‟a sığınması - Uzun Hasan‟ın kendisini Timur gibi görmesi - Her iki hükümdarın da Anadolu‟ya hakim olmak istemesi - Ġki hükümdarda da cihan hakimiyeti düĢüncesi olması - Akkoyunlular‟ın Tokat‟ı yağmalamaları SavaĢta teknik üstünlüğe sahip olan Osmanlılar galip gelmiĢ, Akkoyunlular yıkılıĢ sürecine girmiĢler ve Osmanlı için bir tehlike olmaktan çıkmıĢlardır. Doğu Anadolu toprakları Osmanlı nüfuzu altına girmiĢtir. Not : Fatih‟in Anadolu‟daki faaliyetlerinin temel sebebi Anadolu Türk birliğini sağlamak istemesidir. RUMELĠ‟DEKĠ FAALĠYETLER : Sırbistan (1459), Mora 81460), Eflak 81462), Bosna – Hersek (1463-1465), Kili ve Akkerman hariç Boğdan (1476) ve Arnavutluk (1479) alınarak Balkanlar‟ın fethi sağlanmıĢtır. DENĠZLERDEKĠ FAALĠYETLER : * Ege adalarının fethi : Limni, Eğriboz, TaĢoz, Semadirek, Ġmroz, Midilli gibi adalar fethedildi. * Yunan adalarının fethi : Kefalonya, Ayamavra, Zanta adaları fethedildi. * Kırımın fethi : (1475) Kırım‟ın fethiyle Karadeniz ticaret yolları denetim altına alınmıĢ, bu durum Coğrafi keĢifler‟e sebep olmuĢtur. Ayrıca Karadeniz bir Türk gölü haline gelmiĢtir. * Rodos‟un kuĢatılması : (1480) AlınamamıĢtır. * Otranto‟nun fethi : (1480) Ġtalya‟nın Otranto kalesi fethedilmiĢse de Fatih‟in ölmesiyle baĢlayan taht kavgaları yüzünden gerekli yardım yapılamadığı için tekrar kaybedilmiĢtir. OSMANLI VENEDĠK SAVAġLARI (1463 – 1479) Fatih‟in gerçekleĢtirdiği faaliyetler Venedik‟in ticaretine zarar vermiĢ özellikle denizlerdeki ve Balkanlar‟daki fetihler 16 yıl süren savaĢlara sebep olmuĢtur. Karada genellikle Osmanlılar, deniz de ise genellikle Venedikliler üstün gelmiĢtir. (1479)‟da yapılan Ġmtiyazlar AntlaĢması‟ na göre ; - Her iki taraf aldıkları yerleri geri verecek - Kroya ve ĠĢkodra kaleleri Osmanlılar‟da kalacak - Arnavutluk, Mora, Dalmaçya kıyılarının bir kısmı Venedikliler‟e bırakılacak - Venedikliler yıllık vergi ve savaĢ tazminatı ödeyecektir. Buna karĢılık ; - Venedikliler Ġstanbul‟da balyoz (elçi) bulundurabilecekler. - Venedikliler Osmanlı sularında serbestçe ticaret yapabilecekler - Osmanlı ülkesinde yaĢayan Venedikliler‟in davalarına kendi hakimleri bakacak. - Venedik bayrağı taĢıyan gemilere saldırılmayacaktır. Not : Ġlk imtiyazlar Fatih tarafından ticareti geliĢtirmek ve Hıristiyan birliğini parçalamak amacıyla Venediklilere verildi. DĠĞER GELĠġMELER : - Osmanlı yükseliĢ dönemine girmiĢ ve bir imparatorluk haline gelmiĢtir. - Mevcut kanunlar toplanıp geliĢtirilerek Kanunname-i Ali Osman (Fatih Kanunnamesi) çıkarılmıĢtır. - Buna göre devletin bekası için kardeĢ katline izin verilmiĢtir. - Böylece devlet, merkeziyetçi bir yapıya kavuĢmuĢtur. - Divana padiĢah yerine sadrazamlar baĢkanlık yapmaya baĢlamıĢtır. - Fatih Camii ve onun yanına Sahn-ı Seman medreseleri inĢa edilmiĢtir. - Klasik Osmanlı mimari üslubu ortaya çıkmıĢtır. - Cülus bahĢiĢinin dağıtılması gelenek halini almıĢtır. - ġehzadelerin sancaklara vali olarak gönderilmesi adet haline geldi. - Ġlk altın para bastırılmıĢtır. II. BAYEZİT DÖNEMİ (1481 – 1512) * Cem Sultan Olayı : Cem Sultan II. Bayezit‟a karĢı Memlükler‟in de kıĢkırtmasıyla birkaç kez taht mücadelesine giriĢmiĢse de mağlup olarak Rodos Ģovalyelerine sığınmıĢ ve onlar tarafından papaya götürülmüĢtür. Not : Böylece olay uluslararası bir sorun haline gelmiĢtir. Cem Sultan olayı yüzünden ; - Batı‟daki seferler duraklamıĢ, - Endülüs Emevileri‟ne gerekli yardım yapılamamıĢ, - Safevi tehlikesi önlenememiĢ, - II. Bayezit döneminin sönük geçmesine sebep olmuĢ, - Papa ve Avrupa tarafından baskı unsuru olarak kullanılmıĢtır. * Karamanoğulları‟nın Yıkılması (1483) : Karamanoğulları‟na 1483 yılında II. Bayezit tarafından kesin olarak son verilmiĢtir. * Boğdan‟ın Fethinin Tamamlanması (1484) : Kili ve Akkerman alınarak Boğdan‟ın fethi tamamlanmıĢtır. Böylece Kırım ile kara bağlantısı sağlanmıĢ ve Lehistan ile iliĢkiler baĢlamıĢtır. * Osmanlı – Memlük ĠliĢkileri (1485 – 1491) Sebepleri : - Fatih zamanından beri devam eden Hicaz su yolları sorunu - Cem Sultanı kıĢkırtmaları - Ramazan ve Dulkadiroğulları beylikleri üzerinde hakimiyet mücadelesi - Karamanoğulları‟nı desteklemeleri - Hindistan‟dan gönderilen hediyelere Memlükler‟in el koymaları, SavaĢlardan kesin bir sonuç alınamamıĢ, Ramazanoğulları Beyliği toprakları vakıf toprağı olduğu için Memlüklü nüfuzuna bırakılmıĢtır. * Osmanlı – Venedik SavaĢları (1499 – 1502) : Venedikliler‟in Osmanlılar‟ın durgunluk devresinden faydalanmak istemesi üzerine baĢlayan savaĢlarda Osmanlı galip gelerek Modon, Koron, Ġnebahtı ve Navarin alınmıĢtır. * Osmanlı – Ġran ĠliĢkiler : ġah Ġsmail 1502‟de Akkoyunlu Devleti‟ni yıkarak ġii – Safevi Devleti‟ni kurmuĢtu. Anadolu‟ya gönderdiği adamlar ile isyanlar çıkartmıĢtır. Bunlardan ġahkulu‟nun isyanı uzun süre bastırılamamıĢtır. II. Bayezit‟in yetersizliği ortaya çıkmıĢ, bu da taht değiĢikliğine zemin hazırlamıĢtır. * ġehzade Selim‟in Ġsyanı : Trabzon sancak beyi Yavuz, Rumeli‟de sancak beyliği istemiĢse de verilmemiĢ ve isyan etmiĢtir. BaĢarılı olamamıĢ, fakat bu savaĢta ordunun hayranlığını kazanmıĢtır. Ordunun baskısı üzerine II. Bayezit Yavuz‟u tahta geçirmek mecburiyetinde kalmıĢtır. YAVUZ SULTAN SELİM DÖNEMİ (1512 – 1520) * ġehzadeler sorunu : Yavuz kardeĢlerini ve yeğenlerini ortadan kaldırarak rakipsiz olarak tahtta kaldıktan sonra asıl amacı olan Safevi tehlikesini önlemek için sefere çıkmıĢtır. * Çaldıran SavaĢı (1514) : ġah Ġsmail‟in Anadolu‟da ġiiliği yayması ve isyanlar çıkartması karĢısında Ġran üzerine bir sefer düzenleyen Yavuz, Çaldıran‟da teknik üstünlüğünün de etkisiyle büyük bir zafer kazanmıĢtır. Sonuçları : - ġah Ġsmail ailesini ve hazinesini bırakarak canını zor kurtarmıĢtır. - Belli bir süre için Safevi tehdidi ve ġii tehlikesi önlenmiĢtir. - 1515 Turandağ SavaĢı‟yla Dulkadiroğulları‟na son verilmiĢtir. Not-1: Anadolu Türk birliği kesin olarak sağlanmıĢtır. Not-2: Memlükler‟le sınır komĢusu olunmuĢtur. * Osmanlı – Memlük SavaĢları (1516 – 1517) Sebepleri : - Memlükler‟in Safeviler ile iĢbirliği yapması - Ramazanoğulları üzerinde hakimiyet mücadelesi - Yavuz‟un Ġslam dünyasında birliği sağlamak istemesi - Baharat yolunu ele geçirmek istemesi Sonuçları : - 1516 Mercidabık SavaĢı‟nda Kansu Gavri mağlup edilerek Suriye, Filistin ve Kudüs, 1517 Ridaniye SavaĢı‟nda Tomanbay mağlup edilerek Mısır ve savaĢılmadan Hicaz ele geçirilmiĢtir. - Memlüklüler yıkılmıĢtır. -. Halifelik Osmanlılar‟a geçmiĢtir - Osmanlı devlet yönetiminde dini özellik önem kazanmıĢ, teokratik bir yapıya kavuĢmuĢtur. - Çok büyük ganimetler elde edilmiĢ ve hazine altınla dolmuĢtur. - Baharat yolu Osmanlı eline geçmiĢtir. - Kutsal emanetler Osmanlı koruyuculuğuna geçmiĢtir. - Ġslam dünyasında birlik sağlanmıĢtır. - Venedikliler, Kıbrıs için Memlükler‟e ödediği vergiyi Osmanlı‟ya ödemeye baĢlamıĢlardır. KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN DÖNEMİ (1520 1566) ĠÇ ĠSYANLAR : * Canberdi Gazali Ġsyanı (1521) ġam – siyasi * Ahmet PaĢa Ġsyanı (1524) Mısır – Ģahsi * Baba Zünnun Ġsyanı (1526) Yozgat – ekonomik * Kalenderoğlu Ġsyanı (1527) Karaman – dini BATI SEFERLERĠ : * Belgrat‟ın Fethi (1521) : Orta Avrupa‟nın kapıları Osmanlılar‟a açılmıĢtır. * Mohaç Meydan Muharebesi (1526) : Macar kralı LayoĢ‟un ġarlken ve Ferdinand‟a güvenerek Osmanlı aleyhine çalıĢması üzerine sefere çıkan Kanuni, Mohaç‟ta Macaristan ordusunu imha etmiĢtir. Erdel beyi YanoĢ, Macar kralı yapılmıĢ, Macaristan Osmanlı‟ya bağlanmıĢ, bu durum Osmanlı-Avusturya iliĢkilerinin bozulmasına neden olmuĢtur. * I. Viyana KuĢatması (1529) : Ferdinand‟ın YanoĢ‟un krallığını kabul etmeyerek saldırması üzerine Kanuni yeni bir sefere çıkmıĢtır. Ferdinand karĢısına çıkmayınca Viyana‟yı kuĢatmıĢ, fakat ordunun hazırlıksız olması ve mevsimin geçmesi nedeniyle baĢarılı olunamamıĢtır. * Almanya Seferi (1532) : Ferdinand‟ın tekrar Macaristan‟a saldırması üzerine meseleye köklü çözüm bulmak amacıyla Kanuni, ġarlken üzerine sefere çıkmıĢtır. KarĢısına hiçbir ordu çıkmamıĢtır. Ferdinand‟ın barıĢ teklifini Ġran sorunu yüzünden kabul etmiĢtir. 1533 Ġstanbul AntlaĢmasına göre; ¨ Ferdinand, YanoĢ‟un Macar krallığını kabul edecek. ¨ Avusturya kralı protokolde Osmanlı sadrazamına eĢit sayılacak ¨ BarıĢ süresi Avusturya‟ya bırakılacak ¨ Avusturya yıllık vergi ve tazminat ödeyecek. Not: Avusturya ile yapılan ilk antlaĢmadır. Osmanlılar Avusturya‟ya üstünlüğünü kabul ettirmiĢtir. * Macaristan‟ın Osmanlı Topraklarına Katılması (1541) : Ferdinand, YanoĢ‟un oğlu Sigismund‟un Macar krallığını kabul etmeyerek saldırınca sefere çıkan Kanuni Macaristan‟ı 3 parçaya bölmüĢtür. Asıl Macaristan Budin eyaleti olarak Osmanlı‟ya katılmıĢ, Erdel, Sigismund‟a, Macaristan‟ın küçük bir bölümü de vergi karĢılığında Avusturya‟ ya bırakılmıĢtır. * Zigetvar Seferi (1566) : Ferdinand‟ın yerine geçen oğlu Maximilyen‟in saldırıso üzerine Kanuni 13. Ve son seferine çıkmıĢtır. Kale fethedilmeden bir gün önce ölmüĢ, kalenin fethini gerçekleĢtiren Sokullu Mehmet PaĢa sefere devam etmeyerek geri dönmüĢtür. FRANSA‟YLA ĠLĠġKĠLER : Kanuni, ġarlken‟in Avrupa‟da tek güç olmasını engellemek amacıyla bir taraftan Reform hareketlerini desteklerken diğer taraftan yaptığı seferlerle Fransa Kralı Fransuva‟yı kurtarmıĢ ve tahta ġarlken karĢısında güçlü tutabilmek için ekonomik ayrıcalıklar verilmiĢtir. 1535 Kapitülasyon AntlaĢması‟na göre ; - Fransızlar Osmanlı sularında serbestçe ticaret yapabilecekler - Fransız tüccarlardan düĢük gümrük vergisi alınacak - Osmanlı ülkesinde yaĢayan Fransızlar‟ın kendi aralarındaki davalara Fransız hakimler bakacak - Osmanlı ile olan sorunlarda ise davalara Osmanlı mahkemeleri bakacak, fakat tercüman bulundurabilecekler - Aynı haklardan Osmanlı Devleti de yaralanabilecek - Bu antlaĢma iki hükümdar hayatta kaldığı sürece devam edecektir. Not : 1740 yılında I. Mahmut zamanında kapitülasyonlar sürekli hale getirilmiĢtir. OSMANLI – ĠRAN ĠLĠġKĠLERĠ (1534 – 1555) Kanuni‟nin Avrupa‟daki meĢguliyetinden faydalanmak isteyen Ġranlılar sınırda karıĢıklıklar çıkarınca Kanuni Ġran üzerine 3 sefer düzenlemiĢtir. Son seferinde kıĢı Amasya‟da geçirerek ertesi yıl Ġran‟ı ortadan kaldırmayı düĢünmüĢse de gönderilen elçilerle bir antlaĢma yapılmıĢtır. 1555 Amasya AntlaĢmasına göre ; Bağdat, Nahçivan, Erivan ve çevresi Osmanlı‟ya katılmıĢtır. Not : Ġran ile yapılan ilk resmi antlaĢmadır. HĠNT DENĠZ SEFERLERĠ (1538 – 1553) : Hint müslümanlarının yardım isteği, bölgedeki Portekiz üstünlüğüne son vermek, Kızıldeniz‟de yeniden üstün konuma gelebilmek için 4 sefer düzenlenmiĢtir. 1638 – Hadım Süleyman PaĢa, 1551 – Piri Reis, 1552 – Murat Reis, 1553 – Seydi Ali Reis seferleri gerçekleĢtiren kaptanlardır. Sefere gereken önemin verilmemesi, Osmanlı kaptanların tecrübesizliği, donanmanın okyanuslara dayanıklı olmaması ve Hint müslümanlarından gerekli desteğin alınamaması üzerine seferlerde istenilen baĢarı sağlanamamıĢtır. Yemen, Aden, Arap yarımadası, Maskat çevresi hakimiyet altına alınmıĢ, Kızıldeniz‟deki Portekiz üstünlüğüne son verilmiĢ, Kızıldeniz, Basra Körfezi Osmanlı denetimine girmiĢtir. DENĠZLERDEKĠ GELĠġMELER * Rodos‟un Fethi (1522) : Konumu çok önemli olan bu adanın fethiyle Ege Denizi‟nin güvenliği büyük ölçüde sağlanmıĢtır. * Cezayir‟in Alınması (1533) : Barbaros‟un Kaptan-ı Derya olması ile savaĢılmadan Osmanlı topraklarına katılmıĢtır. * Preveze Deniz Zaferi (1538) : ġarlken‟in oluĢturduğu Andrea Dorya komutasındaki haçlı donanması mağlup edilmiĢ, Akdeniz bir Türk gölü haline gelmiĢtir. * Nis Seferi (1543) : Fransa‟ya yardım amacıyla mücadele edilmiĢtir. * Trablusgarb‟ın fethi (1551) : ġarlken‟in kontrolündeki Sen Jan ġovalyeler‟inden Turgut Reis tarafından alınmıĢtır. * Cerbe SavaĢı (1559) : Turgut Reis‟in Andrea Dorya ile yaptığı büyük bir deniz savaĢıdır. Böylece Ġspanyollar‟ın elindeki Cerbe adası alınmıĢtır. * Malta KuĢatması (1565) : Akdeniz‟de korsanlık yapan Sen Jan ġovalyeleri‟nin elindeki ada kuĢatılmıĢsa da Turgut Reis‟in Ģehit düĢmesi üzerine kuĢatma kaldırılmıĢtır. SOKULLU MEHMET PAŞA DÖNEMİ (1564- 1579) * Sakız Adası‟nın Fethi (1568) : Cenevizlilerden Kaptan-ı Derya Piyale PaĢa tarafından alınmıĢtır. Not : Ege‟deki Türk hakimiyeti pekiĢmiĢtir. * Yemen‟in Fethi (1568 – 1570) : Koca Sinan PaĢa yeniden almıĢtır. * Kıbrıs‟ın Fethi (1571) : Venedikliler‟den Kıbrıs‟ın alınmasıyla Doğu Akdeniz tamamen Osmanlı egemenliğine girmiĢ, Ġnebahtı SavaĢı‟na sebep olmuĢtur. * Ġnebahtı SavaĢı (1571): Venedik öncülüğündeki haçlı donanmasıyla yapılan savaĢta Osmanlı donanması imha edilmiĢ, fakat altı ay içinde yeni bir donanma inĢa edilmiĢtir. * Tunus‟un Fethi (1574) : Osmanlı‟nın Ġnebahtı bozgunundan sonra Akdeniz‟de üstünlüğünü devam ettirdiğinin anlaĢıldığı savaĢtır. Ġspanyollar‟dan alınmıĢtır. * Lehistan‟ın Osmanlı Himayesine Girmesi (1575) : Erdel Prensi‟ni kral seçtiren Sokullu, böylece Lehistan‟ı himaye altına almıĢtır. * Vadi‟üs – Seyl SavaĢı : Fas Osmanlı himayesine girmiĢ, Kuzey Afrika‟nın fethi tamamlanmıĢ, Portekizliler denizlerdeki üstünlüklerini Ġngilizlere kaptırmıĢlardır. KANAL PROJELERĠ : Don – Volga Kanalını Açma Projesi : - Rusların Karadeniz‟e inmelerini, Kırım‟a saldırmalarını önlemek - Kafkas hanlıklarını hakimiyet altına almak - Orta Asya Türkleri‟yle doğrudan irtibata geçmek - Ġpek yolunu canlandırmak - Ġran‟ı kontrol altında tutmak amacıyla gerçekleĢtirilmek istenmiĢse de tamamlanamamıĢtır. Not : Ayrıca bu dönemde gündeme gelen SüveyĢ ve Marmara kanal projeleri de gerçekleĢtirilememiĢtir. OSMANLI DURAKLAMA DÖNEMĠ (1579 – 1699) Sokullu Mehmet PaĢa'nın 1579'da ölümünden, 1699 Karlofça antlaĢmasına kadar geçen dönemdir. Bu dönemin PadiĢahları sırasıyla: 1- III.Murat (1574-1595) (1595-1603) 2- III.Mehmet (1595-1603) (1617-1618) 3- I.Ahmet (1603-1617), (1622-1623) 4- II.Osman(Genç)(1618-1622) (1640-1648) 5- IV.Murat (1623-1640), II.Süleyman(1687-1691) 6- IV.Mehmet (1648)-1687), (1695-1703) 7- II.Ahmet (1691-1695) 8- III.Mehmet 9- I.Mustafa 10- I.Mustafa 11- I.Ġbrahim 1213- II.Mustafa III. MURAT (1574-1595) Selim'in 1574'te ölümünden sonra, yerine oğlu III. Murat (1574-1595) padişah oldu. Yükselme döneminin son,duraklama döneminin ilk padişahıdır. III. Murat, Anadolu'da sancak beyliği yaparak yöneticilik deneyimi kazanan son Osmanlı padişahı olmuştur. a) Lehistan'ın Osmanlı Himayesine Alınması (1575) Sebepleri: 1)1572'de ölen Lehistan kralının yerine geçecek varisi bulunmadığından ülke Diyet Meclisi tarafından yönetiliyordu. 2)Avusturya,Almanya, Rusya, İsveç ve Fransa kendi hükümdar ailelerinden birinin Lehistan kralı olması için mücadele ediyorlardı. 3)Lehistan'ın, Almanya ve Rusya arasında varlığını sürdürmesi, Osmanlı Devleti yönünden önem taşıyordu. 4)Osmanlı Devletinin Lehistan yönetiminde hakim olmaya çalışmasının nedeni Avusturya'ya komşu olan iki müttefike sahip olmaktı. Fransızlarla Kanuni Sultan Süleyman döneminde başlayan iyi ilişkiler zaten mevcuttu. Lehistan yönetimine de hakim olmak, Avusturya karşısında Osmanlı Devletini güçlü kılacaktı. II. Selim'in Fransızları desteklemesiyle Fransa'nın adayı Henry kral oldu. Ancak Fransız tahtının boş olması üzerine Fransa kralı olmak isteyen Henri ülkesine kaçtı. Yeniden karışıklıkların başlaması üzerine III. Murat, Erdel Beyi Baturi'nin Lehistan kralı olmasını sağladı. Lehistan'la bir antlaşma yapıldı ve bu siyasi gelişmeler sonunda Osmanlı Devleti'nin kuzey sınırı güvenli bir hal aldı. Sonuçları: 1)Lehistan, Osmanlı himayesine girdi. 2)Rusya'ya karşı kuzeyde bir sed oluşturuldu. 3)Osmanlı egemenliği de Baltık Denizi kıyılarına ulaşmış oldu (1575). NOT:Lehistan, 1587 yılına kadar Osmanlı himayesinde kaldı. b) Fas Sultanlığı’nın Osmanlı himayesine girmesi (1576) Osmanlı Devleti ile Fas Sultanlığı arasında ilk ilişkiler Kanuni döneminde başladı. Taraflar arasındaki ilişkiler Osmanlı Devleti'nin Cezayir'deki gücü ile orantılı olarak gelişme gösterdi. XVI. yüzyılın ikinci yarısında Fas'taki iç mücadelelere karışan Osmanlı Devleti, Abdülmelik'e yardım ederek Fas Sultanı olmasını sağladı. (1576) Sebepleri: 1)Fas’ın Akdeniz'in Atlas Okyanusu'na çıkış kapısı olan Cebelitarık Boğazı'nı kontrol etmesi. 2)Fas Sultanlığı’nın, Cezayir'in güvenliği yönünden büyük öneminin bulunması 3)Kuzey Afrika kıyalarının fethi tamamlandığı sırada Fas Sultanlığı'nda taht kavgası başlamıştı. Bir kısım Faslılar Portekiz kralından; bazıları da Osmanlı Devleti'nden yardım istediler. SavaĢ:Sokullu, Cezayir Beylerbeyi Ramazan Paşayı, Fas Sultanlığına yardıma gönderdi. Ramazan Paşa, Fas'a giderek orayı egemenliği altına almak isteyen Portekiz kralını Vadi-üs Sebil Savaşı'nda yendi (1578). Sonuçları: 1)Bu zaferle Fas, Osmanlı himayesine alınmış oldu. 2)Bu savaşın sonunda Portekiz Krallığı, İspanya tarafından ele geçirildi. 3)Bu savaştan sonra Portekizliler Hint Deniz Yolu üzerindeki etkinliklerini İngiltere ve Hollanda'ya kaptırdılar. 4)Mısır'dan Fas'a kadar bütün Kuzey Afrika, Osmanlıların yönetimi ve denetimi altına girdi.Kuzey Afrika’da fetihler tamamlandı. NOT:Fas 50 yıl Osmanlı himayesinde kaldı ve 1830'da Cezayir'in Osmanlı Devleti'nden ayrılmasıyla ilişkiler kesildi. Osmanlı Devleti Fas'ı hiçbir dönemde topraklarına katmadı. c) Osmanlı-Ġran SavaĢı (1577-1590) HATIRLATMA: İlk Osmanlı-İran anlaşması AMASYA ANTLAŞMASI 1555 yılında Kanuni Sultan Süleyman zamanında imzalanmıştı. İran ile yapılan Amasya Antlaşması, 1577'ye kadar devam etti. Nedenleri 1)İran'da Şah Tahmasb'ın oğlu Şah İsmail, Osmanlı Devleti ve İran arasındaki barış antlaşmalarına riayet etmemiş ve Osmanlıya bağlı bazı emirleri kendi tarafına çekmeyi başarmıştı. Osmanlı hükümeti Van Beylerbeyine talimat vererek orada huzurun sağlanmasını istemişti. İran'ın Luristan valisinin Osmanlı devletine sığınması gergin olan ilişkileri iyice bozdu. 2)Bu arada Şah İsmail ölmüş, İran'da taht kavgaları başlamıştı. Bu durumdan yararlanılmasını isteyen Van Beylerbeyi, İran'a saldırılması gerektiğini bildirdi. 3)Osmanlı Devleti’nin Kafkasya taraflarına ulaşmak ,Kırım ve doğu Türk dünyasıyla bağlantı kurmak ve İran'ı kuzeyden baskı altına alma düşüncesi SavaĢ : Sokullu Mehmed Paşa savaş taraftarı değildi ama yönetimde etkin olan Sinan Paşa ve Lala Mustafa Paşa İran seferine başkomutan olmak istiyorlardı. Sokulu, Kanunî döneminde çekilen güçlükleri ve İran'ı elde tutmanın zorluğunu belirttiyse de padişah üzerindeki etkisi azaldığından, savaş açılmasına engel olamadı. III. Murat, İran'a savaş açılmasına karar verdi (1578). İran üzerine gönderilecek ordunun komutanlığına Lala Mustafa Paşa getirildi. Sokulluya rağmen başlatılan İran savaşının ilk evresi 1577-1589 yılları arasında on iki yıl sürdü. Özdemiroğlu Osman Paşa komutasındaki Türk birlikleri İran kuvvetlerini Çıldır'da yendi. Osmanlı orduları, savaşın ilk yıllarında başarı kazandılar ve Hazar Denizi'ne kadar ilerlediler.MEŞALE SAVAŞI'nda Osmanlılar kazandı. Ardından yapılan bir seferde Osmanlı ordusu Azerbeycan ve İran'a girdi. Bu savaştan sonra tüm Gürcistan fethedildi. Tiflis Osmanlı vilayeti durumuna getirildi(1578). Aynı yıl Şirvan da Osmanlı topraklarına katıldı. Şah II.İsmail'in yerine geçen Şah Abbas barış istedi. Sonuç:İki ülke arasında Ferhat PaĢa (I. Ġstanbul) AntlaĢması yapıldı (1590). Maddeleri: 1-Tebriz, Karabağ, Gence, Gürcistan ve Luristan Osmanlılara bırakıldı. ( Kars, Tebriz, Tiflis, Gence, Şehrizur, (Azerbaycan, Gürcistan, Dağıstan ve Kuzey Kafkasya) Osmanlı Devletinde kalacaktı. Önemi: 1)Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti, doğuda en geniş sınırlarına ulaşmış oldu. 2)Osmanlı Devleti sınırlarını doğuda Hazar Denizi'ne kadar genişletti. ç) Sokullu Mehmet PaĢa’nın Ölümü (1579) Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa, III. Murat döneminde eski gücünü yitirdi. 1579 yılında ikindi divanından çıkarken uğradığı saldırı sonucu öldürüldü. NOT:Sokollu'nun ölümüyle Osmanlı Yükselme Devri'nin sona erdiği ve Duraklama Devri'nin başladığı kabul edilmiştir. d) Ġngiltere'ye Kapitülasyon Verilmesi (1580 ) 1)Avrupa devletleri arasında çekişmeyi artırmak 2)Katolik dünyasına ve Papa ambargosuna karşı ittifak sağlamak için Protestan olan İngiltere'ye (1572 Bartalameos katliamı ile birlikte Katoliklerden yüz çevirmeye başlayan Osmanlı hükümeti, Papa'nın koyduğu (barut, kalay, top güllesi gibi) stratejik harp malzemesi ambargosunu kırabilmek için önce, Protestan olan İngiltere'ye yakınlaştı.) 3)Akdeniz ticaretini canlandırmak 4)Fransa’yı rekabet içine sokmak amacıyla, O zamana kadar Ceneviz, Venedik, Dubrovnik tüccarı yanısıra 1569 yılında verilen Kapitülasyonla Fransız tüccarı da Osmanlı limanlarında ticaret yapma hakkına sahipti. Kraliçe Elizabeth tarafından gönderilen İngiliz elçisi de Osmanlı limanlarında ticaret yapmak için gerekli olan kapitülasyonu alabilmek için İstanbul'a gelmişti. Venedik ve Ceneviz haricindeki Kapitülasyonu olmayan devletlerin tüccarı Fransız bayrağıyla Osmanlı limanlarına geliyordu. 1568 yılında Avusturya’ya bazı ayrıcalıklar, İngiltere'ye Osmanlı topraklarında serbest ticaret yapma hakkını verdi (1580). Böylece İngilizler Kıbrıs'ın alınmasıyla Doğu Akdeniz'den uzaklaştırılan Venediklilerin yerini almaya başladılar. Fransa’nın ayrıcalıkları genişletildi. Böylece Akdeniz'de İngiliz-Fransız rekabeti başlamış oldu. Bu rekabetten Osmanlı Devleti de birçok siyasi menfaat başlamış oldu. e) 0smanlı -Avusturya SavaĢı (1593Kanunî döneminden beri süregelen Avusturya savaşlarına, II. Selim döneminde yapılan bir antlaşmayla son verilmişti (1568). Avusturya ile yapılan bu antlaşma, 1593 yılına kadar devam etti. Sebepleri: 1)1593 yılında, Bosna ve Macaristan sınırlarında çetelerin sınır bölgelerinde halka saldırmaları, 2)Bosna Valisi Telli Hasan Paşanın pusuya düşürülerek öldürülmesi üzerine III. Murat, Avusturya'ya savaş ilân etti (1593). 3)1593 yılında Telli Hasan Paşa'nın başıbozukların oluşturduğu Uskukların üzerine yürümesini savaş sebebi sayan Avusturya barışı bozdu. Avusturya İmparatoru II. Rudolf ödemekte olduğu vergiyi vermediği gibi Eflak, Erdel ve Boğdan beylerini de isyana teşvik etmişti. SavaĢ: Avusturya üzerine yürüyen Sadrazam Koca Sinan Paşa, ilk yıllarda başarılar kazandı ve Yanıkkale ele geçirildi. Osmanlı-Avusturya savaşının devam ettiği sırada III. Murat öldü (1595). Yapılan savaşlar sonunda Avusturyalılar Tuna'yı geçerek Rusçuk'a saldırdılar, Müslüman halka büyük zulümler yapıldı. Sultan Üçüncü Murad vefat ettiğinde Avusturya'yla savaş devam ediyordu. I. AHMET DÖNEMĠ(1603-1617) Mehmet'ten sonra tahta çıkan I. Ahmet (1603-1617), padişahlığın Osmanlı soyundan büyük ve aklı başında olanına geçmesi (ekber ve erşed) usulünü getirdi. Bundan sonra şehzadeler, sancaklara gönderilmeyip sarayda kafes hayatı yaşadılar. Bu durum şehzadelerin devlet yönetiminde bilgi ve deneyim kazanmalarını engelledi. Sarayda öldürülme kaygısı içinde yaşadıklarından, birçoğunun ruh sağlığı bozuldu. I. Ahmet tahta çıktığı sırada, doğuda İran, batıda Avusturya ile savaşlar devam ediyordu. İçte ise Celalî isyanlarının yaşandığı hareketli bir dönem oldu. OSMANLI-ĠRAN SAVAġLARI (1603-1611) III.Mehmet’in son zamanlarında başlayan Osmanlı- İran savaşı, I.Ahmet’in padişah olduğu sırada da devam ediyordu. Hatırlatma : İlk Osmanlı-İran anlaşması AMASYA ANTLAŞMASI 1555 yılında Kanuni Sultan Süleyman zamanında imzalanmıştı. Ancak bu anlaşma çok uzun sürmedi. Hatırlatma 2:1577-1590 OSMANLI İRAN SAVAŞI (III. Murat Dönemi) Sonucu: FERHAT PAŞA(1.İstanbul) ANTLAŞMASI imzalandı(1590) Sebebi: Osmanlı Devletinin Celali isyanları ile uğraşmasından ve Avusturya ile savaşmasından faydalanan İran'ın saldırıya geçerek daha önce kaybettiği yerleri ele geçirmesi. SavaĢ: Osmanlı ordusu Sinan Paşa komutasında Nahcivan üzerinden Revan'a yürüdü. İranlılar Osmanlı ordusunun geçeceği güzergahtaki gıda maddelerini yok ediyorlardı. Yeniçeriler de Van'a dönülmesini istiyorlardı. Osmanlı ordusu kışı Van'da geçirdi. Tebriz'i geri almak için yapılan savaşta Osmanlı ordusu, Şah Abbas'ın ordularını Selmas yörelerinde yendi. Ancak Erzurum Beylerbeyi Sefer Paşa'nın çekilen düşman kuvvetlerini izleyip asıl ordudan ayrılmasını fırsat bilen Şah Abbas, ordu merkezine ani bir saldırıda bulundu. Yenilgiye uğrayan Sinan Paşa önce Van'a, daha sonra da Diyarbakır'a çekildi. Şah Abbas Şirvan, Şemahi ve Gence'yi kolaylıkla ele geçirdi. Osmanlı İmparatorluğu Avrupa'da devam eden Avusturya Savaşı ve iç isyanlarla uğraştığı için İran cephesinde başarılı olamıyordu. Sadrazam Nasuh Paşa, Şah Abbas'ın barış önerisini kabul etti. KISACA: Bunun üzerine İran, Osmanlı Devleti'ne savaş açtı, Azerbaycan'daki Şirvan ve Gence kaleleri İranlıların eline geçti. Kazandıklarını yeterli gören Safevî Devleti'nin hükümdarı Şah Abbas, barış istedi. NASUH PAġA (2.Ġstanbul) ANTLAġMASI imzalandı.(1612) Maddeleri: 1-Osmanlı Devleti Ferhat Paşa Antlaşması ile aldığı yerleri geri verecekti. 2-Buna karşı İran Osmanlıya her yıl 200 yük ipek vermeyi kabul etti. Önemi: 1)Osmanlı Devleti'nin böyle bir antlaşmayı kabul etmesinde, Anadolu'daki Celâli İsyanları ve Avrupa'da yapılan savaşlar etkili olmuştur. 2)1612 yılında yapılan Nasuh Paşa antlaşmasıyla dokuz yıl süren Osmanlı İran Savaşı sona erdi. 3)1615 yılına kadar süren barış dönemi Şah Abbas'ın antlaşmayı bozması üzerine sona erdi. Şah Abbas'ın , her yıl göndermesi gereken 200 yük ipeği göndermemesi üzerine İran'a savaş açıldı (1615). Osmanlı ordusu, Revan'ı kuşattı. Sonunda İran'la barış yapıldı ve eski antlaşma yenilendi ve 200 yük ipek, 100 yüke indirildi. Ancak, yapılan antlaşma I. Ahmet tarafından kabul edilmediği için İran'la savaşa devam edildi. I. Ahmet, 1617'de öldüğü zaman Osmanlı-İran Savaşı devam ediyordu. NOT: Yapılan savaşlarda Osmanlılar çok kayıp verdi. Sultan İkinci Osman (Genç Osman) döneminde, Nasuhpaşa antlaşması temel alınarak yapılan Serav antlaşması ile barış tekrar sağlanacaktır (26 Eylül 1618). OSMANLI-AVUSTURYA SAVAġLARI HATIRLATMA: Kanuni Sultan Süleyman Macaristan ve Orta Avrupa hakimiyeti yüzünden Avusturya Kralı Ferdinand üzerine seferler düzenlemiş, 1529'da Viyana'yı kuşatmış, 1532'de Almanya seferini yapmış, 1533 yılında da Avusturya ile İSTANBUL ANTLAŞMASI'nı imzalamıştı. Bu antlaşmaya göre; Avusturya kralı protokol bakımından Osmanlı sadrazamına eşit olacak ve Avusturya elinde tuttuğu Macar topraklarına karşılık Osmanlı Devletine vergi verecekti. Sonraki yıllarda Kanuni 1566 yılında ölümüne dek çeşitli defalar Avusturya üzerine gitmişti. AÇIKLAMA: Duraklama döneminde Osmanlı Devleti'nin en çok savaştığı ülke Avusturya'dır. Sultan Birinci Ahmed tahta geçtiği sırada Avusturya Savaşı devam ediyordu. Osmanlı kuvvetleri Belgrad'dan Budin'e doğru ilerlemekteydi. Peşte (25 Eylül 1604) ve Hatvan kaleleri savaş yapılmadan kolaylıkla ele geçirildi. Osmanlı ordusu ilerleyerek Budin'in kuzeyinde bulunan Vaç kalesini ele geçirdi (16 Ekim 1604). Osmanlı Ordusu, Sultan Birinci Ahmed'in buyruğu üzerine Belgrad üzerinden Budin'e yürüdü. 29 Ağustos 1605'de Estergon kalesi kuşatıldı ve Ciğerdelen kalesi fethedildi. 8 Eylül'de Vişigrad, 19 Eylül'de Saint Thomas (Tepedelen) kaleleri fethedildi. 3 Ekim 1605'de ise Estergon kalesi teslim alındı. Osmanlılarda, Avusturyalılarda ard arda yapılan bunca savaştan dolayı sosyal ve ekonomik yönden çok yıpranmışlardı. Daha önce yapılan barış görüşmelerinden bir sonuç çıkmamıştı. Ancak 11 Kasım 1606'da Estergon-Komorin arasında Zitva suyunun Tuna Irmağına döküldüğü yerde imzalanan Zitvatoruk antlaşmasıyla barış sağlandı. KISACA: III.Mehmetten sonra padişah olan I.Ahmet zamanında da savaş devam etti. Osmanlılar 1605'te Vişegrat ve Estergon alındı. Bu başarılar sonucu Eflâk, Boğdan ve Erdel beyleri yeniden Osmanlı egemenliğini tanıdılar. Macaristan Krallığı, Erdel beyine verildi. Osmanlı Devleti'nin kazandığı başarılar sonucu yalnız kalan Avusturya barış istedi. ZĠTVATOROK ANTLAġMASI(1606) 1-Savaş sırasında alınan Eğri, Kanije ve Estergon kaleleri Osmanlılarda kalacak, Rop ve Koman kaleleri Avusturyalılarda kalacaktı 2-Avusturya, her yıl ödediği 30.000 altın vergi yerine, bir defaya mahsus olmak üzeri 200.000 kuruş ödeyecek, 3-Avusturya kralı, protokol bakımından Osmanlı padişahına eşit sayılacaktı. 4-Osmanlı padişahı Avusturya İmparatoruna Roma İmparatoru (Cesar) ünvanıyla hitap edecek, her üç yılda bir karşılıklı armağanlar gönderilecekti. Önemi: 1)Osmanlı Devleti'nin 1533 İstanbul Antlaşması ile kazandığı Avusturya karşısındaki üstünlüğü ve yaptırım gücü sona erdi. 2)Avusturya, Osmanlı Devleti ile eşit duruma geldi. Böylece Osmanlı Devleti'nin Avrupa ülkeleriyle hukuki eşitliği başladı. 3)Savaşların uzamasında doğuda İran'la savaşların başlaması (160 -1612), içeride Celali isyanlarıyla uğraşılması ve Avusturyalıların hafif ateşli silahlar kullanmaları etkili oldu. 4)Osmanlı Devleti, bir kısım topraklar kazanmışsa da askeri ve malî alanlarda sarsıntıya uğramıştır. 5)Osmanlı Devleti ilk kez bir antlaşma ile savaş tazminatı almıştır. OSMANLI-LEHĠSTAN SAVAġLARI NOT: Lehistan ile Osmanlı Devleti arasındaki ilk ilişkiler II. Murat Dönemi'nde başlamıştır. İki devlet arasında genellikle iyi ilişkiler kurulmuş, 1575 - 1587 yılları arasında Lehistan Osmanlı himayesi altında kalmıştır. Ancak XVII. yüzyılda iki devlet arasında savaşlar yaşanmıştır. Lehistan 1575 yılında Osmanlı himayesine alınmıştı. 1587'de Osmanlı himayesinden çıkan Lehistan, Osmanlı egemenliğindeki Eflâk, Boğdan ve Erdel'e saldırdı. Böylece Osmanlı-Lehistan ilişkileri bozuldu. Bosna valisi İskender Paşanın, Eflâk ve Boğdan kuvvetleriyle birlikte harekete geçmesi üzerine, Lehistan barış istedi. Lehistan'ın isteği üzerine iki ülke arasında barış yapıldı (1617). Buna göre; 1-Lehliler, Kırım Kazaklarını Özi (Dinyeper) ırmağından Karadeniz'e çıkarmamayı ve Erdel, Boğdan işlerine müdahale etmemeyi 2-Osmanlılar da Tatarlara akın yaptırmamayı taahhüt etmişlerdi. II. OSMAN (GENÇ OSMAN)1618-1622 Osman (Genç Osman), şehzadeliğinde iyi bir eğitim görmüştü. Devletin idarî ve askerî yapısında yenilikler yapmak istiyordu. Ancak, genç ve deneyimsiz olması nedeniyle düşündüklerini gerçekleştiremedi. Yeniçerilerin isyanı sonucu tahttan indirilip öldürüldü. II. Osman döneminin önemli siyasal olayları şunlardır: OSMANLI-ĠRAN SAVAġI II. Osman padişah olduğunda Osmanlı-İran Savaşı (1615’te başlamıştı) devam ediyordu. Sadrazam Halil Paşanın komutasındaki Osmanlı ordusu, Şah Abbas'ın bulunduğu Erdebil üzerine yürüdü. Osmanlı ordusu Serav'a geldiğinde, Safevîlerin hazırladığı pusuya düşürülerek büyük kayıplar verdi. Ancak, uzun süren savaşlar nedeniyle Safevîler, savaştan bunalmış durumdaydılar. Bir süre sonra Şah Abbas'ın isteği üzerine,SERAV ANLAġMASI ĠMZALANDI (1618) Maddeleri: 1-Nasuh Paşa Antlaşması’ndaki sınırlar kabul edildi. 2-İran’ın ödediği yılık 200 yük ipek, 100 yüke indirildi. 3-Kars ve Ahıska kaleleri Osmanlılarda kaldı. OSMANLI-LEHĠSTAN SAVAġI (II.OSMAN’IN HOTĠN SEFERĠ VE HOTĠN ANTLAġMASI) Lehistan, 1575 yılında Osmanlı himayesine alınmış, 1587'de ise Osmanlı himayesinden kurtulmuştu. Bundan sonra Lehistan her fırsattan yararlanarak Osmanlı egemenliğinde bulunan Boğdan, Erdel ve Eflâk beyliklerinin işlerine karışmaya başladı. 1621 yılında II. Osman, Lehlerin Boğdan işlerine karışması üzerine Lehistan seferine başladı. Yaş yakınlarında kendisine yardıma gelen Kırım hanının kuvvetleriyle birlikte Hotin Kalesi'ni kuşattı. Ancak askerin disiplinsizliği ve iyi savaşmaması nedeniyle Hotin Kalesi alınamadı. Bu arada Lehler, Avusturya'dan yardım alarak ordularını takviye ettiler. Lehistan'ın isteği üzerine HOTĠN ANTLAġMASI YAPILDI (1621). Maddeleri: 1-Lehistan Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışmayacak. 2-Hotin Kalesi Osmanlı Devleti’ne verilecek 3-Kanuni dönemindeki sınırlar geçerli olacak 4-İki devlet birbirlerinin topraklarına saldırmayacak. 5-Lehistan Kırıma yılda 40 bin altın vergi vermeye devam edecek. Önemi: 1)Boğdan üzerindeki egemenlik güvenlik altına alındı. 2)Lehistan ile ilk resmi antlaşmadır. 3)II.Osman bu sefer sırasında disiplinsizliğini gördüğü Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmaya karar verdi.Ancak yeniçeri isyanı ile öldürülmüştür. YENĠÇERĠ AYAKLANMASI VE II.OSMAN’IN ÖLDÜRÜLMESĠ II. Osman, devleti yeniden güçlendirmek için bazı yenilikler yapmak istiyordu. Bunlardan biri, asker ocaklarını disiplin altına almaktı. II. Osman, Hotin Seferinde, yeniçerilerin işe yaramaz duruma geldiklerini görmüştü. Hotin Seferi dönüşünde, bu ocağı kaldırıp yerine yeni bir ocak kurmak istedi. Bu amaçla hacca gitmeye, dönüşte Mısır, Suriye ve Anadolu'dan asker toplayarak bu ocağı kaldırmaya karar verdi. Yeniçeriler, II. Osman'ın bu düşüncesini öğrenince onun hacca gitmesine engel olmak istediler. Ayrıca, I. Mustafa'nın annesi de el altından yeniçerileri kışkırtmaktaydı. Bunun üzerine ayaklanan yeniçeriler, I. Mustafa'yı tahta çıkardılar. II. Osman, önce Yedikule Zindanı'na kapatıldı; daha sonra boğularak öldürüldü. NOT: Bu, Osmanlı tarihinde ilk defa bir padişahın, askerî bir ayaklanma sonucunda öldürülmesi olayıdır. Sultan Genç Osman'ın şehit edilmesi Anadolu'da bazı isyanların çıkmasına sebep oldu. Osmanlı halkı padişahın şehit edilmesini hiçbir zaman hazmedemedi. Sultan Genç Osman, gençliğinin en güzel günlerinde tahta çıkmış ve hep milletinin iyiliği için çalışmış, azim ve irade sahibi bir padişahtı. Ancak gençliği ve tecrübesizliği kendisine bu hazin sonu hazırladı. NOT: II. Osman'ın öldürülmesinden sonra, I. Mustafa, ikinci kez tahta çıktı (1622). Ancak, II. Osman'ın öldürülmesi, İstanbul'da ve Anadolu'da karışıklıklar çıkmasına neden oldu. Erzurum Beylerbeyi Abaza Mehmet Paşa, II. Osman'ın intikamını almak amacıyla ayaklandı. ABAZA PAġA ĠSYANI : Sultan Genç Osman'ın öldürülmesini bahane eden sipahiler 22 Mayıs 1622 günü ayaklandılar. Abaza Paşa'nın ayaklandığı haberinin de İstanbul'a gelmesi üzerine Genç Osman faciasını bahane eden sipahiler ikinci kez ayaklandılar. Olayların bu şekilde gelişmesi üzerine, Sultan Genç Osman'ın katillerinden olan Cebecibaşı ve Genc Osman'ın katledilmesinde Cebecibaşı'na yardım eden Kara Davut idam edildi. Yine bu sırada İran ile ilişkiler bozulmaya başladı. Bütün bu olaylar, saltanat değişikliğini zorunlu duruma getirmişti. Sadrazam Kemankeş Ali Paşanın ve diğer devlet adamlarının kararıyla, I. Mustafa tahttan indirildi ve IV. Murat, padişah ilân edildi (1623). IV.MURAD(1623 - 1640) IV. Murat'ın Ġlk Yılları IV. Murat'ın (1623-1640) ilk yılları karışıklık içinde geçti. Yaşının küçük olması nedeniyle saltanatının ilk yıllarında yönetim, annesi Kösem Sultan'ın ve çevresindeki kişilerin elinde kaldı. Askerî isyanlar çıktı. IV. Murat, 22 yaşında yönetime egemen oldu. Yeniçeri ve sipahi ocakları üzerinde tam otorite kurdu. IV. Murat döneminin önemli siyasal olayları şunlardır: OSMANLI-ĠRAN ĠLĠġKĠLERĠ (1624- 39) Sebebi: Şah Abbas'ın Şiilik propagandası yapması ve 1624'te Bağdat'ı işgal etmesi Sultan Dördüncü Murad tahta geçtiğinde ülkede siyasi ve ekonomik sorunlar çok ağırlaşmış, Anadolu'da ve Rumeli'de isyancılar etkin duruma geçmişti. Bu dönemde Bağdat valisi Yusuf Paşa idi. Ancak bu bölgenin idaresi zenginliği ile ünlü Subaşı Bekir'in elindeydi. İdareyi zorla ele geçirmeye çalışan Subaşı Bekir ve Abaza Mehmed Paşa ayaklandı. Vali olmak istediğini bildiren Bekir Subaşı'ya Osmanlı Devleti vali olduğuna ilişkin emirnameyi gönderdi. Safevi Devletinden de daha önce yardım isteyen Bekir Subaşı, Osmanlı Devleti tarafından vali atanınca kendisine yardım etmek amacıyla çağırdığı İran askerlerini kovdu. Bu durumdan yararlanmaya çalışan Şah Abbas Bağdat'ı işgal etti. (1624) 17 yıl sürecek savaş başladığında Sultan Dördüncü Murad daha çocuk yaşlardaydı. Bu sebeple savaşın ilk yıllarında İran büyük başarılar elde etti. Sultan Dördüncü Murad, ilerleyen yıllarda iç isyanları nispeten kontrol altına aldı ve saray içinde düzenlemeler yaptı. İran meselesine de büyük önem veriyordu. Şah I. Abbas'ın 1623'te Bağdat'ı ele geçirmesiyle Osmanlı-İran savaşları yeniden başladı. İran ile başlayan savaşlar ilk zamanlar iyi yürütülemedi. Musul ve Kerkük, İranlıların eline geçti. Fakat buralar, daha sonra geri alındı. REVAN SEFERĠ (1635) IV. Murat'ın ilk seferidir. Sebebi: 1)İran'ın Osmanlı topraklarına saldırması ve IV.Murat’ın Anadolu'yu eşkıyalardan temizlemek istemesi. 2)IV. Murat, İran karşısında uğranılan başarısızlıklara ve İran'ın saldırgan tutumuna son vermek için, kendisi sefere çıkmaya karar verdi. Erzurum ve Kars yoluyla Kafkasya'ya ulaşan IV. Murat, askerî yönden önemi büyük olan Revan'ı kuşattı. Revan Kalesi alındı (1635). Daha sonra Tebriz'e girildi. Kış mevsiminin yaklaşması üzerine IV. Murat, İstanbul'a geri döndü. Kısaca Sonucu: Revan ,Ahıska ve Tebriz alındı. BAĞDAT SEFERĠ (1638): Sebebi 1)Osmanlı ordusunun geri dönmesinden sonra, İranlılar, Revan'ı geri alması 2)IV.Murat İran sorununa kesin bir çözüm bulmak istemesi , 3)İran'ın Revan'ı geri alması Şah I. Safi, Revan'ı geri almasına rağmen, İstanbul'a elçi göndererek barış istedi. IV. Murat, elçiyi kabul etmedi. Yeniden sefere çıkan IV. Murat, Halep ve Musul üzerinden Bağdat'a ulaştı ve kenti ele geçirdi (1638). Kısaca Sefer : Sefer sırasında Anadolu'daki asiler ve eşkıyalar temizlendi. Bağdat alındı. NOT: IV.Murat bu seferde devlet adamları ve askerler üzerinde otorite kurmak için hata yapanları şiddetle cezalandırmıştır Sonucu:İran’ın isteği ile KASR-I ġĠRĠN ANTLAġMASI (1639) imzalandı: Maddeleri: 1-Azerbaycan ve Revan, İran'a bırakıldı. 2-Bağdat ,Musul ve Diyarbakır Osmanlılara kaldı. 3-Zağros Dağları iki devlet arasında sınır olacak. Önemi: 1)Bu antlaşma ile bugünkü Türkiye-İran sınırı büyük ölçüde belirlenmiştir. 2)Azerbaycan Türkleri ile Anadolu Türkleri arasındaki bağ koptu. 3)Duraklama Devri İran savaşları sona erdi OSMANLI- LEHĠSTAN ĠLĠġKĠLERĠ Rus Kazaklarının Karadeniz'de Türk sahillerine ve Rumeli'de Tuna kıyılarına saldırıları, Osmanlı-Lehistan ilişkilerinin bozulmasına neden oldu. Kırım kuvvetlerinin Rus Kazaklarının üzerine akın yapması kararlaştırıldı. Ancak, bu sırada İran ile ilişkilerin bozulması nedeniyle Kırın kuvvetlerinin İran'a gönderilmesi yüzünden Lehistan seferi gerçekleştirilemedi. 1630'da Özi Beylerbeyi Mustafa Paşa, Lehistan ile bir antlaşma yaptı. Ancak, barış dönemi uzun sürmedi. İki ülke arasındaki ilişkilerin bozulması sonucu, Osmanlı kuvvetleri Lehistan'a girdi. Osmanlı kuvvetlerinin Lehistan'a girmesi üzerine, İstanbul'a gelen Leh elçisi, IV. Murat tarafından kabul edildi. Ancak anlaşma sağlanamadı. Bunun üzerine IV Murat, sefere çıkmaya karar verdi (1634). Lehistan, işin ciddiyetini anlayınca, öne sürülen anlaşma koşullarını kabul etti. Buna göre; 1-Lehistan, Rus Kazaklarının Osmanlı topraklarına saldırılarını önleyecek, 2-esirler karşılıklı olarak değiştirilecek 3-iki ülke arasında ticaret özendirilecekti. IV.Mehmet (1648-1687), IV. Mehmet Döneminin Siyasal Olayları Sultan İbrahim'den sonra yerine, yedi yaşındaki oğlu IV. Mehmet geçirildi (1648-1687). IV. Mehmet'in ilk yıllarında devlet yönetimi, Büyük Valide Kösem Sultan ile annesi Turhan Sultan'ın elinde kaldı. Bu sırada devlet çok güç durumdaydı. Girit Savaşı devam etmekteydi. Devlet gelirleri son derece azalmış, ordu ve donanma bozulmuş, saray masrafları artmıştı. Bu sırada sadrazamlığa getirilen Tarhuncu Ahmet Paşa, aldığı önlemlerle giderleri azaltmaya, gelirleri çoğaltmaya çalıştı. Ancak, çıkarları bozulanlar, II. Süleyman'ı padişah yapmak istiyor, diyerek kendisini şikâyet edince, Tarhuncu Ahmet Paşa idam edildi (1653). IV. Mehmet'in padiĢahlığı döneminde yaĢanan siyasal olaylar Ģunlardır: KÖSEM SULTAN'IN ÖLDÜRÜLMESĠ Sultan Dördüncü Mehmed, tahta çıktığında Çanakkale Boğazı Venediklilerin ablukası altında bulunuyordu. Saray içindeki çekişmeler yeniçeri ve celali isyanları devam ediyordu. Dört padişahın saltanatı süresince Kösem Sultan devlet ve harem hakimiyetini ele geçirmişti. Yaptığı entrikalara bir yenisini eklemeye çalışan Kösem Sultan ve yakın çevresi, padişahı zehirleyip yerine Şehzade Süleyman'ı geçirmeyi planladılar. Ancak Turhan Sultan, durumu son anda haber alıp Kösem Sultanı boğdurttu (3 Eylül 1651). TARHUNCU AHMET PAġA Sultan Dördüncü Mehmed döneminde sadrazamlığa getirilen Tarhuncu Ahmed Paşa, Girit'i fethetmek, donanmayı yeniden kurmak ve devlet bütçesini düzenlemek için çalışmalar yaptı. 1652 yılında sadrazam olan Tarhuncu Ahmed Paşa, bütçeyi denkleştirmek için verilen gereksiz hediye ve bahşişleri sınırlandırdı. Saray harcamalarını azaltmaya çalışan, ilk kez mali yıl bütçesini önceden hazırlayan Tarhuncu Ahmed Paşa, çıkarları elden gidenlerin yalan ve dedikoduları sonucu idam edildi (1653). Tarhuncu Ahmed Paşa'nın öldürülmesinden sonra ülkede siyasi istikrar kalmadı. Yeteneksiz kişiler yönetime hakim oldu. Yeniçeri ve sipahi ayaklanmaları, Celali hareketleri durmadı. Kıtlık sonucu köylülerin arazilerini terk etmeleri, şehirlerde nüfus artışına yol açtı ve işsizlik boy gösterdi. KÖPRÜLÜLER DEVRĠ Sık sık meydana gelen sadrazam değişiklikleri, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki kötü gidişe son verilmesine engel oluyordu. Bu sıralarda gerek halk, gerekse devletin ileri gelenleri arasında Köprülü Mehmed Paşa'nın sadrazam olması ile bütün işlerin düzeleceği yolunda bir inanç doğmuştu. Sadrazam olması için teklif götürülen Köprülü Mehmed Paşa, bazı şartlar ileri sürdü. Osmanlı tarihinde ilk kez bir kişi sadrazam olmak için bazı şartlar ileri sürüyordu. Bu koĢulların baĢlıcaları Ģunlardır: 1)Sadrazamlık görevine kimsenin karışmaması 2)Devlet işleriyle ilgili tekliflerin kabul edilmesi 3)Devlet memurlarının atanmasında ve görevden alınmasında kendisine baskı yapılmaması 4)Kendisi hakkında bir şikâyet olursa, soruşturma yapılmadan görevden alınmaması ve cezalandırılmaması Bu şartları kabul eden Sultan Dördüncü Mehmed, 15 Eylül 1656 tarihinde Köprülü Mehmed Paşa'yı sadrazamlığa getirdi. Köprülü Mehmet Paşa, tam yetki ile göreve başladı. Mali konularda bir çok düzenleme yapan Köprülü Mehmed Paşa, ulema arasında mevcut olan dini tartışmayı da sona erdirdi. Asker ocakları arasında disiplini yeniden sağladı. A)OSMANLI-VENEDĠK SAVAġI 1656- 69 (Girit’in Fethi) Osmanlıların Girit'i işgalinden sonra, 1656'da Venedikliler kuvvetli bir donanma ile Çanakkale Boğazı'na kadar geldiler. Boğaz önündeki adaları işgal ettiler. Çanakkale Boğazı'nı kapatarak Girit'e yardım gönderilmesini engellediler. Köprülü Mehmet Paşa Çanakkale Boğazı'nı kuşatmadan kurtarmak amacıyla harekete geçti. Venedikliler yenilgiye uğratıldı, Limni , Bozcaada ve İmroz geri alındı. Çanakkale Boğazı açılarak Girit'e asker ve cephane gönderildi. Köprülü Mehmet Paşadan sonra sadrazamlığa getirilen oğlu Fazıl Ahmet Paşa, Girit'e giderek Kandiye Kalesi'ni aldı ve adanın fethini tamamladı (1669). B)II.VĠYANA KUġATMASI (II. Dönem Avusturya Savaşı (1662 – 1664) IV. Mehmet dönemindeki Osmanlı-Avusturya savaşları, Erdel Beyi Rakoçi'nin isyanı ile başladı. Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa, Erdel'e giderek isyan eden Erdel beyini değiştirdi. Avusturya'ya sığınan Rakoçi, Gros Varadin Kalesi'ni Avusturyalılara bıraktı. Sadrazam Köprülü Mehmed Paşa'nın 30 Ekim 1661 tarihinde vefatı üzerine, oğlu Köprülü Fazıl Ahmed Paşa sadrazamlığa tayin edildi. Bu sırada Erdel Beyliği yüzünden Osmanlı-Avusturya savaşları devam ediyordu. Köprülü Fazıl Ahmed Paşa, Avusturya üzerine sefere çıktı. Uyvar (24 Eylül 1663), Novigrad (4 Kasım 1663) kalelerinin fethedilmesi üzerine Avusturya barış istedi. 1664'TE yapılan VASVAR ANTLAġMASI'NA GÖRE; 1)Uyvar ve Nevigrad kaleleri Osmanlılarda kalacak; Zerinvar Avusturya'da kalacak 2)Erdel Osmanlıların olacak, Avusturya Osmanlıların atadığı beyi tanıyacak. Avusturya, Erdel işlerine karışmayacak 3)Avusturya Osmanlı Devleti’ne 200.000 kuruş savaş tazminatı ödeyecek. Önemi: 1-Osmanlı devletinin Avusturya karşısındaki son askeri başarısıdır. 2-Osmanlı Devleti Avusturya’dan son kez toprak kazandı.ve son kez savaş tazminatı aldı. ĠKĠNCĠ VĠYANA KUġATMASI (1683) 17. yüzyılda yapılan Avusturya savaşlarının en uzun süreli ve sonuç bakımından en kötüsü İkinci Viyana Kuşatması ile başlayan savaşlardır. Nedenleri: 1)Orta Macaristan'da siyasi etkisini artırmak, Macar halkını zorla Katolik yapmak isteyen Avusturya’ya karşı Orta Macaristan'ın Protestan halkı buna karşı çıkarak İmre Tökeli liderliğinde Osmanlı Devleti'nden yardım istemesi Bu sıralarda Macaristan'ın Avusturya'ya kalan bölgesinde oturan Macarlar, Avusturya İmparatoru I.Leopold'un baskısına uğramışlardı. Leopold koyu bir Katolik olduğu için, Macaristan'da mezhep özgürlüğünü kaldırmıştı. İmparatorun bu baskıları karşısında Macarlar, İmre Tökeli'nin başkanlığında isyan ettiler. Avusturya ile başa çıkamayacağını anlayan İmre Tökeli, Osmanlılardan yardım istedi. 2)Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın şöhret kazanma isteği. Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, İmre Tökeli'nin isteğini kabul ederek kendisine Orta Macaristan kralı unvanını verdi. Merzifonlu, Padişah IV. Mehmet'i ikna ederek Divan'dan, Avusturya'ya savaş açılması kararını çıkarttı. Osmanlı Devleti'nin bu seferden beklentisi, Zitvatoruk Antlaşması ile sona eren üstünlüğünü, yeniden Avusturya'ya kabul ettirmekti. SavaĢ:Osmanlı ordusu, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın komutasında 1683'te Avusturya seferine çıktı. İlk hedef Yanık Kalesi'nin ele geçirilmesiydi. Ancak Merzifonlu Kara Mustafa paşa, bazı komutanların karşı çıkmalarına rağmen, doğrudan Viyana üzerine yürüdü ve kenti kuşattı. Uzun süren kuşatmanın sonucu kentin ele geçirilememesi üzerine düşman zaman kazanmış oldu ve Avusturyalılardan, Almanlardan ve Lehlerden oluşan bir Haçlı ordusu, Leh Kralı Jan Sobieski'nin komutasında Viyana'nın yardımına geldi. Haçlı ordusu ile yapılan savaşta, Osmanlı ordusu yenilgiye uğradı. Ġkinci Viyana KuĢatması’nın BaĢarısız Olmasının Sebepleri 1)Kuşatma için gerekli topla-rın götürülmemesi 2)Viyana önlerine gelmeden önce, geride kalan Avusturya kalelerinin alınmaması 3)Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın, şehrin kendiliğinden teslim olmasını beklemesi 4)Avrupalı devletlerin Viyana'nın yardımına gelmeleri 5)Kırım Hanı’nın Alman ve Lehistan kuvvetlerinin Tuna’yı geçmesini engellememesi 6)Şehrin güçlü surlarla çevrilmiş olması 7)Devletteki iç çekişmelerin orduya yansıması etkili olmuştur. Sonuçları: 1)Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, dağılan kuvvetleri toplayıp önce Budin'e, daha sonra Belgrad'a geldi. 2)IV. Mehmet Merzifonlu Mustafa paşayı idam ettirdi. Yerine Kara İbrahim Paşa (Fazıl Mustafa Paşa ) sadrazamlığa getirildi. 3)Osmanlı ordusunun geri çekilmesi sırasında, başta Estergon olmak üzere bazı kaleler Avusturyalıların eline geçti. 4)Osmanlı ordusunun Viyana önlerinde yenilgiye uğraması, Avrupa'da büyük bir sevinç yarattı. 5)II.Viyana Kuşatması,Avrupa’yı telaşa düşüren son sefer oldu.Avrupa’dan geri çekilme süreci başladı. Osmanlı Devleti savunmaya çekildi ve bu gerileyiş 1683'ten 1921 Sakarya Savaşı'na kadarsürdü. 6)Papa’nın girişimiyle Osmanlı Devleti’ne karşı Avusturya, Lehistan, Venedik,Malta ve Rusya devletlerinin oluşturduğu “Kutsal Ġttifak” kuruldu. Viyana önlerinde bozguna uğrayan Osmanlı Ordusu geri çekilince düşman kuvvetleri Macaristan girdi. Sırasıyla Vişgrad (18 Haziran 1684), Uyvar (19 Ağustos 1685), Budin (2 Eylül 1686) kaleleri Avusturyalıların eline geçti. Diğer taraftan Venedik, Avusturya ile anlaşarak Osmanlı Devletine karşı cephe açtı ve adaların bazılarını ele geçirdi. Venedik Yunanistan'da Patras, Korent, İnebahtı, Mizistre gibi önemli kalelere ve son olarak Atina'yı ele geçirdi (25 Eylül 1687). İkinci Viyana Kuşatması'nın Osmanlı tarihinde önemi büyüktür. Şimdiye kadar bu denli büyük bir yenilgiye uğramayan Osmanlı Devleti artık gerilemeye başlıyordu. İkinci Viyana Kuşatmasından sonra Avrupa Devletleri Türkleri Avrupa'dan çıkarma umuduna kapılıp kutsal ittifakı kurdular. Avusturya ve Venedik'e karşı alınan mağlubiyetler ve önemli kalelerin kaybedilmesi Osmanlı Devletinde büyük yankı uyandırmıştı. Ordu da isyanlar başladı. Askerler başarısızlığının sebebi olarak Sultan Dördüncü Mehmed'i suçluyorlardı. Askerlerin isteği ile sadrazam olan Siyavuş Paşa, bütün devlet adamlarının hazır bulunduğu bir toplantıda Sultan Dördüncü Mehmed'in tahttan indirilerek yerine Şehzade Süleyman'ın tahta geçirilmesine dair bir karar aldı. Sultan Dördüncü Mehmed 8 Kasım 1687 tarihinde tahttan indirildi. C) OSMANLI-LEHĠSTAN SAVAġI II. Osman (Genç Osman) döneminde yapılan Hotin Antlaşması ile başlayan ve elli yıl süren barış dönemi, 1672'de bozuldu. Nedeni: Lehistan'ın, Osmanlı himayesindeki Ukrayna Kazaklarına saldırması üzerine, IV. Mehmet sefere çıktı. Sonucu: Yenilgiye uğrayan Lehistan'ın isteği üzerine BUCAġ ANTLAġMASI yapıldı (1672). AntlaĢmaya göre; 1)Podolya Osmanlılarda kalacak; 2)Lehistan, her yıl Osmanlılara vergi verecekti. Ancak, Lehistan Diyet Meclisi antlaşmayı onaylamadığı için yeniden başlayan savaşlar dört yıl kadar devam etti. Osmanlı Devleti'nin, alacağı vergiden vazgeçmesi Üzerine, Bucaş Antlaşması yeniden imzalandı (1676). Önemi: 1-Bucaş,Osmanlı’nın topraklarına yeni topraklar kattığı son antlaşmadır (Avrupa'da devlete toprak kazandıran en son anlaşmadır). 2-Osmanlı,Batıda (Avrupa’da) en geniş sınırlarına ulaşmıştır. II.Ahmet (1691-1695) II. Ahmet (1691-1695) tahta çıktığında, Osmanlı orduları değişik cephelerde savaşı sürdürüyordu. Bu sırada Sadrazam Fazıl Mustafa Paşa, Avusturya seferine çıkmıştı. Salankamen denilen yerde, Avusturya kuvvetleri üzerine saldırdı. Ancak Fazıl Mustafa Paşa şehit oldu, Osmanlı ordusu dağıldı. Salankamen bozgunuyla savaş, giderek Osmanlıların aleyhine gelişmeye başladı. İngiliz ve Hollanda (Felemenk) elçileri aracılığıyla Osmanlı Devleti, antlaşma teklifinde bulundu. Ancak, Kutsal İttifak devletleri çok ağır koşullar ileri sürünce antlaşma sağlanamadı. Lehliler, Varat Kales'ini ele geçirdiler. 1693'te Avusturyalılar, Belgrad'ı kuşattılar. Aynı yıl Erdel seferine çıkan Sadrazam Bozoklu Mustafa Paşa, Belgrad'a yönelince Avusturyalılar kuşatmayı kaldırdılar. Ancak, Macaristan'daki Göle Kalesi'ni aldılar. Venedikliler, Sakız adasını işgal edip Girit adasındaki Hanya'yı kuşattı, ancak başarılı olamadı (1691). Bu sırada II. Ahmet öldü (1695). III.Mehmet (1595-1603) Genel Bilgiler 1566 yılında Manisa’da dünyaya gelen III.Mehmet, Osmanlı Padişahları’nın 13.’südür ve İslam Halifesidir. Babası III.Murat, annesi ise Korfu Adası Venedik Valisinin kızı Safiye Sultan’dır. III. Mehmet’ten sonra yerine tahta geçecek olan I.Ahmet, III.Mehmet’in eşi Handan Sultan’dan dünyaya gelmiştir. III.Mehmet’in diğer eşleri ise, Ful-Dane Sultan, Ful-Dane Haseki Sultan ve Naz-perver Haseki’dir. III.Mehmet’in erkek çocuklarının adlarından bilinenler I.Ahmet (III.Mehmet’ten sonra tahta geçecek olan Osmanlı Padişahı), I.Mustafa, Şehzade Mahmut, Şehzade Selim’dir. Kız çocuklarının adları ise bilinmemektedir. Padişahlık Öncesi III.Mehmet Padişah olmadan önce İbrahim Cafer Efendi ve Pir Azmi Efendi gibi dönemin önemli alimlerinden dersler almıştı. Devletin siyasi ve idari işlerini öğrenmesi için Manisa Sancak Beyliği’ne atandı. 1595 yılında babası III.Murat’ın vefatı üzerine tahta geçti. III.Mehmet sancak beyliğinden gelerek tahta çıkan son padişahtı. Padişahlık Dönemi III.Mehmet dönemi Osmanlı Devleti’nin duraklama döneminde rastlamıştı. Avusturya ile İlişkiler: III.Murat döneminde 1595 yılında Avusturya’ya savaş ilan edilmişti fakat Sultan III.Murat bu savaşın sonucunu göremeden rahatsızlanıp vefat etmişti. Bu yüzden III.Mehmet babası döneminde yaşanan bu sorunları çözebilmek için tahta çıkar çıkmaz Avusturya ve Eflak sorunları ile ilgilendi. 1595 yılında Avusturya’lılar Estergon kalesini kuşatmışlardı, Ferhat Paşa Komutasında ki Osmanlı ordusunun direnmelerine rağmen kale kurtarılamadı ve kaybedildi. Böylelikle Estergon kalesi Avusturya’ya geçmiş oldu. Estergon’un kaybedilmesi üzerine Ferhat Paşa görevinden alındı. Estergon’un kaybedilmesinden sonra Eflak’a bir sefer düzenlendi. Osmanlı Ordusu Bükreş ve Tergovişte’yi ele geçirmişlerdi fakat Eflak Prensi karşı saldırıya geçmişti ve Osmanlı kuvvetleri bu yüzden geri çekilmek zorunda kaldı. Tuna nehrinden karşıya geçerken Osmanlı ordusu tekrar bir saldırıya maruz kaldı ve pek çok Osmanlı askeri şehit oldu. Böylelikle Tuna kıyısında bulunan Vişegrad da düşman askerlerinin eline geçti. Estergon, Vişegrad’tan sonra da Tegovişte, Yergöğü düşman eline geçti. Önemli toprak ve kalelerin kaybedildiği ve Osmanlı ordusunun büyük kayıplar verdiği haberinin İstanbul’da duyulması büyük tepkilere neden oldu. Seferlere katılmayan III.Mehmet’ten artık Ordusunun başında seferi çıkması istendi. Sinan Paşa da padişahın ordunun başında sefere çıkması fikrini destekliyordu. Eğri Kalesi Fethi: Osmanlı’da durumların iyice kötü gitmesinden dolayı Sultan III.Mehmet devlet büyüklerini toplayıp savaş hazırlıklarına başladı. Bu dönemde Sadrazam Sinan Paşa’nın vefatı üzerine onun yerine Damat İbrahim Paşa geçti. 1594 yılında sefere çıkıldı. Eğri Kalesinde yapılan zorlu mücadelen sonra kale fethedildi. Bu zorluklar mücadele edilmesinde padişahın ön safta olması orduyu daha da şevklendirdi. Eğri kalesi fethi zor bir kale olduğu için III.Mehmet ‘Eğri Fatihi’ olarak anıldı. Ayrıca Kanuni Sultan Süleyman döneminden sonra ilk defa bir padişah ordusu ile birlikte sefere çıkmıştı. Haçova Muharebesi (1596): Eğri Kalesi fethinden sonra kalenin muhafazası Lala Mehmet Paş’ya bırakıldı ve Sultan III.Mehmet Haçova’ya gitti. Osmanlı ordusu Haçova’ya geldiğinde Avusturya, Alman, İspanyol, Fransa, Hırvat, Slovak, Erdel, Çek ve Leh kuvvetlerinden oluşan bir ordu ile karşılaştı. Bu savaş sonunda Osmanlı orduları kendilerinden sayıca fazla olan düşman birliklerini yendi. Bu zafer Osmanlı Devleti’nin Avrupa topraklarında ki son zaferi oldu. Kış döneminin yaklaşması ile Osmanlı Ordusu ileri harekatı sürdüremedi. Haçova zaferinden sonra Sultan III.Mehmet İstanbul’a döndü. Avusturya Cephesi’ne Satırcı Mehmet Paşa atandı, fakat Vaç bölgesinde Osmanlı birlikleri düşman karşısında başarılı olamadı. Avusturya kuvvetleri 1594 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından fethedilen Yanıkkale’yi, 1598 yılında ele geçirdiler. Kanije Kalesi Fethi: Satırcı Mehmet Paşa’nın pek fazla zafer kazanamaması ve Osmanlı kalelerinin Avusturya’nın eline geçmesinden dolayı Sadrazam İbrahim Paşa ordunun başına geçti ve Belgrad’a geldi. Yaklaşan kış şartları nedeniyle kış Belgrad’da geçirildi ve kıştan sonra 1601 yılında Kanije Kalesi fethedildi. Tiryaki Hasan Paşa buraya Beylerbeyi olarak atandı. Kanije Kalesinin alınmasının ardında İstolni, Estergon, Belgrad ve Uyvar’da Osmanlı orduları tarafından ele geçirildi. İran Safevi Devleti ile İlişkiler: Osmanlı Devleti’nin Avrupa’da savaş halinde olmasından faydalanan İran Safevi Devleti, 1590 yılında imzalanan Ferhat Paşa antlaşması ile kaybettiği Tebriz, Karabağ, Gürcistan ve Şirvan’ı geri alabilmek için o dönemde Anadolu’da çıkan Celali isyanlarına destek oldu. Osmanlı’da durumların karışık olmasından dolayı 1603 yılında Osmanlı’ya savaş açtı. İran Tebriz, Erivan ve Abbas’ı geri aldı. İran ile bu savaş devam ederken III.Mehmet 1603 yılında genç yaşta vefat etti. Diğer Önemli Gelişmeler: III.Mehmet sancak deneyimi kazanan son padişahtı. Bu dönemde şehzadelerin sancaga gönderilmesi yerineKafes sistemi (Ekber ve Erşad Sistemi) geliştirildi. III.Mehmet’in naaşı Ayasofya Camii’nde türbesine defnedildi. III.Mehmet ölümü üzerine tahta oğlu I.Ahmet geçti. Sultan III.Mehmet ailesini çok seven ve sayan bir hükümdardı. Dinine çok bağlıydı ve tasavvufa çok meraklıydı. III.Mehmet’te kendinden önceki Osmanlı Padişahları gibi şiir yazmayı çok severdi. I.MUSTAFA DÖNEMĠ ( 1617 - 1618 ) - Ruh sağlığı yerinde olmadığından ( Yarı Deli sayıldığından ) tahttan indirildi ( 3 ay sonra ). I.İbrahim (1640-1648) Sultan İbrahim Saltanatı 9 Şubat 1640- 8 Ağustos 1648 (8 yıl sürmüştür.) Padişahlık Sırası 18 Doğum Tarihi 5 Kasım 1615 Ölüm Tarihi 18 Ağustos 1648 (33 yaşında) IV. Murat Önce IV. Mehmet Sonra Osmanlı Hanedanı Soyu I. Ahmet Babası Kösem Sultan Annesi Dini İslam İbrahim (5 Kasım 1615 – 18 Ağustos 1648), 18. Osmanlı padiĢahı ve 97. Ġslam halifesidir. Ġbrahim, 8 ġubat 1640'ta kardeĢi IV. Murat‟ın ölümü üzerine 25 yaĢında ve 18. padiĢah olarak Osmanlı tahtına çıktı. ġehzadeliğinde çok sıkı bir saray hayatı yaĢamıĢ, kardeĢleri öldürüldüğünden korku içinde büyümüĢtü. Saltanat dönemindeki önemli olaylar [değiĢtir] Sultan Ġbrahim tahta geçtiğinin ilk senesinde Mirgünoğlu olayı yaĢandı. IV. Murat‟ın ĠranSeferi sırasında Revan Kalesi kumandanı olan Emir Mirgünoğlu, kalenin fethinden sonra affedilerek Emirgan‟da oturmasına izin verilmiĢti.[1] Mirgünoğlu, IV. Murat‟ın ölümünü fırsat bilerek bölücü ve yıkıcı propaganda yaptı. Bu faaliyetleri üzerine Ġbrahim, onu idam ettirdi. Ancak bundan dolayı Ġbrahim bazı çevrelerden düĢmanlar kazandı. Diğer taraftan, Malta ġövalyelerinin fırsat buldukça Türk ticaret gemilerine saldırmaları yüzünden, Sultan Ġbrahim, onların en büyük sığınağı olan Girit Adasının fethini emretti. 20 Haziran 1645‟te Sakız Adasından denize açılan Osmanlı donanması, 17 Temmuz‟daGirit‟in Hanya limanını fethetti. Hanya‟nın Osmanlılar tarafından fethi, Avrupa‟da büyük akisler uyandırdı. Almanya ve Ġtalya bölgelerinde ülkeler asker göndererek Venedik‟e yardım kararı aldılar. Bu sırada Hanya muhâfazasına getirilen Deli Hüseyin PaĢa, harekâta devâmla Resmo Kalesini ele geçirdi. Bu sırada Hezarpare Ahmed PaĢa aleyhine olarak baĢlayan isyân, I. Ġbrahim'in de tahttan indirilmesiyle sonuçlandı. Tahta, oğlu IV. Mehmet çıkarıldı. Ġsyancılar ve bunların önderi olan Sofu Mehmed PaĢa, I. Ġbrahim'i idam ettirdiler (18 Ağustos 1648). Ayasofya Selatin haziresinde Caminin Roma döneminde Vaftizhane olarak kullanılan yapıya defnedilmiĢtir (I. Mustafa ve I. Ġbrahim Türbesi). Sultan Ġbrahim döneminde devletin iç huzurunun sağlanması, malî durumunun düzeltilmesi için önemli çalıĢmalar yapılmıĢ, para basılmadan para ayarının düĢürülerek ve vergilerin adil bir Ģekilde toplanarak hazinenin güçlendirilmesine çalıĢılmıĢtı. II.Süleyman(1687-1691) l- II. Süleyman Döneminin Siyasal Olayları II. Süleyman (1687-1691) padişah olduğunda, Avusturya, Lehistan, Venedik, Malta ve Rusya arasında oluşan Kutsal İttifak devletleriyle savaş devam ediyordu. Bu dönemde, Eğri ve Belgrad Avusturyalıların eline geçti. Mora'yı ele geçiren Venedikliler, Yunanistan'da ve Bosna'da bazı kaleleri kuşattılar. Rumeli'de üst üste gelen yenilgiler ve büyük toprak kayıpları üzerine, II. Süleyman sefere çıkmaya karar verdi ve Edirne'den Sofya'ya geldi. Sofya da tehlikeye düşünce, Edirne'ye geri döndü. 1689'da sadrazamlığa Fazıl Mustafa Paşa getirildi. Fazıl Mustafa Paşa, kısa bir sürede idarî, malî ve askerî alanda önemli ıslahatlar yaptı. Bu tarihten sonra savaşın gidişinde, Türklerin lehine değişiklik başladı. 1690'da sefere çıkan Fazıl Mustafa Paşa, Niş ve Belgrat’ı geri aldı. Belgrat’ın alınmasından sonra 1688'de Venediklerin eline geçen Avlonya üzerine gönderilen Osmanlı kuvvetleri, burayı geri aldı. 1691'de Fazıl Mustafa Paşa, Avusturya üzerine ikinci seferine çıktığı sırada, II. Süleyman öldü. EĞRĠBOZ ZAFERĠ Sultan İkinci Süleyman kendi iç meseleleriyle uğraşırken, Venedik ve Lehistan'da da karışıklık yaşanıyordu. Ancak o an için asayişi sağlamış olan Avusturya, Osmanlı'nın içinde bulunduğu kaos ortamından yararlanmasını bildi. Tuna'yı geçen Avusturya kuvvetleri Eğri (14 Kasım 1687) İstoni ve Belgrad kalelerini (6 Eylül 1688) ele geçirdiler. Belgrad'ın düşmesi Avrupalılara Balkanların yolunu açtı. Bosna, Erdel ve Eflak Avusturyalılar tarafından işgal edildi. Bu ilerleyiş karşısında toparlanan Osmanlı kuvvetleri karşı saldırıyı başlattılar. 30 Ekim 1688'de Çelebi İbrahim Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetleri Eğriboz zaferini kazandılar. 1989 yılı yazında Sultan İkinci Süleyman, Avusturya seferine çıktı. Sadrazam Köprülü Fazıl Mustafa Paşa komutasındaki yenilenmiş Osmanlı kuvvetleri, 8 Temmuz 1690'da Gladova ve Orsova'yı geri aldılar. Kanije 11 Temmuz 1690'da düşman eline geçtiyse de, Osmanlı kuvvetleri 8 Ekim 1690'da Belgrad'ı geri almayı başardılar. Böylece Tuna Hattı yeniden kurulmuş oldu. II.Mustafa (1695-1703) 3- II. Mustafa Döneminin Siyasal Olayları II. Mustafa'nın (1695-1703) padişah olmasıyla, devlet adamları savaşı bitirme arzusundaydılar. II. Mustafa ilk olarak, II. Ahmet döneminde elden çıkan Sakız adasını Venedik'ten geri aldı (1695). Papalık ve Malta donanmasının da destek verdiği Venedik donanması, Osmanlılar tarafından Koyun adası civarında yenilgiye uğratıldı. Mora'da Venedik donanması karşısında başarı elde edildi (1696). II. Mustafa savaştan yanaydı. Ordunun başında Avusturya üzerine sefere çıkan II. Mustafa, Mureş ırmağı kıyısındaki Lipova Kalesi'ni aldı. Daha sonra bir Avusturya ordusunu bozguna uğratıp Lugos Kalesi'ni aldı ve kışı geçirmek için İstanbul'a döndü. II. Mustafa, 1696 yılında ikinci Avusturya seferine çıktı. Temeşvar'ı kuşatan Saksonya prensinin komutasındaki orduyu yenilgiye uğrattı. Bu sırada Ruslar da Azak Kalesi'ni ele geçirmişlerdi (1696). II. Mustafa, Avusturya üzerine yaptığı üçüncü seferinde, Zenta denilen yerde yenilgiye uğradı (1697). a) Karlofça AntlaĢması (1699) Karlofça Antlaşması, İngiltere ve Flemenk hükümetlerinin araya girmeleriyle Macaristan'da Karlofça kasabasında yapıldı. Osmanlı, Avusturya, Lehistan, Venedik ve Rus delegeleriyle, barış için aracı olan İngiltere ve Hollanda (Felemenk) elçileri, burada yapılan görüşmeler sonucunda antlaşmanın esaslarını belirlediler. Bundan sonra Osmanlı Devleti, Kutsal İttifak devletlerinin her biriyle ayrı ayrı antlaşmayı imzaladı. Karlofça'da Rusya ile bir ateşkes antlaşması yapıldı. Asıl antlaşma daha sonra İstanbul'da imzalandı. KARLOFÇA ANTLAġMASI (1699) 1-Temeşvar ve Banat dışında, bütün Macaristan ve Erdel, Avusturya'ya verildi. 2-Ukrayna ve Podolya, Lehistan'a verildi. 3-Mora ve Dalmaçya kıyıları Venediklilere bırakıldı. Önemi: 1)İlk kez uluslar arası bir antlaşmada Osmanlı toprakları paylaşıldı. 2)Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi'ne girdi. 3)Osmanlı ilk kez büyük toprak kaybına uğradı. 4)Lehistan Bucaş ile kaybettiği yerleri geri aldı. 5)Osmanlı’nın Avrupa’daki üstünlüğü sona erdi. 6)Savaşların uzun sürmesi ekonomiyi daha da zayıflattı. 7)Batı karşısındaki II.Kosova Savaşı ile kazanılan asker üstünlük sona erdi.Osmanlı taarruzdan savunma durumuna geçerken Avrupalı devletler saldırıya geçtiler. 8)Osmanlı’nın Avrupa karşısında askeri gücünün zayıfladığı ortaya çıktı. 9)Osmanlı Devleti kaybettiği toprakları geri almak için 18.yüzyılda Avusturya, Rusya, Venedik ile savaşlar yapmıştır. Bir yıl sonra da Rusya ile ĠSTANBUL ANTLAġMASI (1700) yapıldı. 1-Azak Kalesi Rusya'ya verildi. 2-Rusya, İstanbul'da sürekli elçi bulundurabilecekti. 3-Ruslar, Dinyeper çevresinde işgal ettikleri kaleleri Osmanlılara bıraktı. 4-Ruslar Serbestçe Kudüs’ü ziyaret edebilecek. Önemi: 1)Rusya Azak Kalesi’ni almakla ilk kez Karadeniz’e inme imkanı elde etti. 2)Azak’ın elden çıkması Kırım Tatarlarını Rus tehdidi altına soktu. 3)Osmanlı Devleti ilk kez Rusya'ya toprak ve ayrıcalık vermiştir. 4)Rusya’ya tanınan ayrıcalıklar,Rusya’nın Ortodoks Hıristiyanlar üzerindeki nüfuzunu artırmak üzere çalışmalara başlamasına zemin hazırladı. NOTLAR: 1)Kutsal İttifak ile sefere çıkan II.Mustafa Ordunun başında sefer çıkan son Osmanlı padişahıdır. 2)Rusya Kutsal İttifak ile ilk kez uluslar arası bir platformda yer almıştır. 3)Osmanlı Devleti kaybettiği toprakları geri alma siyaseti gütmeye başlamıştır. 4)Karlofca ve İstanbul antlaşmaları, Osmanlı Devleti'nin toprak kaybettiği ilk antlaşmalar oldu. Viyana bozgunu ve Karlofca AntlaĢması'nın getirdiği sonuçlan Ģöyle sıralayabiliriz: 1) Avrupa'da Türk ilerleyişi durdu. Avrupalıların karşı saldırıları başladı. 2) Osmanlı Devleti, ilk defa toprak kaybına uğradı. 3) Askerlik ve savaş tekniğinde, Avrupalılardan çok geri kalındığı anlaşıldı. NOT: Viyana bozgunu ile başlayan geri çekilme olayı, Sakarya Savaşı'na kadar devam etti (1921). Türk milleti, Mustafa Kemal Paşanın önderliğinde başlattığı Kurtuluş Savaşı ile, düşmanlarının saldırı gücünü kırip karşı taarruza geçerek vatan topraklarını kurtarmayı başardı (Büyük Taarruz ve Başkumandan Meydan Savaşı-1922). B) EDĠRNE OLAYI II. Mustafa, Karlofca Antlaşması'ndan sonra Edirne'ye çekilmiş, av ve eğlenceyle vakit geçirmeye başlamıştı. Devletin yönetimi, Şeyhülislâm Feyzullah Efendinin elinde kalmıştı. Bu arada padişahın Edirne'yi başkent yapmak istediği söylentisi yayıldı. Böyle bir değişiklikten çıkarları bozulacak olanlar, harekete geçerek İstanbul'da askerî bir isyan çıkardılar. Edirne üzerine yürüyen isyancılar, II. Mustafa'yı tahttan indirerek yerine III. Ahmet'i padişah yaptılar (1703). GERĠLEME DÖNEMĠ (18. YÜZYIL) PADĠġAHLARI 1- II.Mustafa (1695-1703) (IV. Mehmet'in oğlu) 2- III.Ahmet (1703-1730) (IV. Mehmet'in oğlu) 3- I.Mahmut (1730-1754) (II. Mustafa'nın oğlu) 4- III.Osman (1754-1757) (II. Mustafa'nın oğlu 5- III.Mustafa (1757-1774) (III.Ahmet'in oğlu) 6- I.Abdülhamit (1774-1789) (III.Ahmet'in oğlu) 7- III.Selim (1789-1807) (III.Mustafa'nın oğlu) 18. YÜZYILIN ÖZELLĠKLERĠ: 1- Osmanlı Devleti 18. yüzyıla ilk defa toprak kaybeden bir devlet olarak girdi (1699-KARLOFÇA). Bu yüzden bu yüzyılın baĢlarında kaybettiği toprakları geri alma çabasına girdi. 2- Osmanlı Devleti 17. yüzyılda en çok AVUSTURYA ile savaĢmıĢtı. 18. yüzyılda ise en çok RUSYA ile savaĢacak. 3- Kanuni'den beri dostumuz olan Fransa 18. yüzyılın sonlarında(1798) Mısır'a saldırınca bu ülke ile iliĢkilerimiz bozulacak. 4- Bu yüzyılda Osmanlı Devleti'nin toprak kaybı hızlanacak, Avrupa'nın bilim ve tekniği alınmaya çalıĢılsa da yeterli olmayacak, sonuçta Osmanlı Devleti Avrupa'nın üstünlüğünü kabul etmek zorunda kalacak. II.MUSTAFA DÖNEMİ(1695-1703) AÇIKLAMA : Sultan II.Mustafa (1695-1703) hem DURAKLAMA DÖNEMĠ hem de GERĠLEME DÖNEMĠ padiĢahıdır. II. Mustafa Osmanlı tahtına çıktığında II. Viyana bozgunundan sonra peĢ peĢe gelen yenilgilerle devlet hayli sarsılmıĢtı. Genç padiĢah gayretli vatan sevgisiyle doluydu. Edirne yayınladığı bir hatt-ı hümayunda zevk-u safa ve rahatı kendümüze haram eylemiĢizdir anlayıĢını ortaya koymuĢtur. Ona göre savaĢlardaki baĢarısızlığın sebebi padiĢahların seferlere çıkmayıĢı idi. II. Mustafa devlet erkânının padiĢahın sefere çıkması büyük masraflara sebep olur görüĢünü kabul etmeyip sefer hazırlıkları için emir verdi. Serfe çıkan son Osmanlı padiĢahı oldu. Hocası Feyzullah Efendinin tesiriyle sadrazam Sürmeli Ali paĢayı azledip yerine Elmas Mehmed PaĢayı geçirdi. Feyzullah Efendiyi de Ģeyhül-islamlığa getirdi. DÖNEMĠN ÖNEMLĠ OLAYLARI OSMANLI-VENEDĠK SAVAġLARI II. Ahmed döneminde kaybedilen ve beĢ aydan beri Venediklerin elinde bulunan Sakız Adası‟na düzenlenen bir seferle Osmanlı donanması adayı tekrar ele geçirdi. (1695) Papalık ve Malta donanmalarının destek verdiği Venedik donanması Koyun adası civarında yenilgiye uğratıldı. Mora‟da Venediklere karĢı baĢarılar elde edildi. Mezemorto Hüseyin PaĢanın bu baĢarılarda etkisi büyüktür. OSMANLI-AVUSTURYA SAVAġLARI Sultan II. Mustafa ilk Avusturya seferinde Lippa kalesini ve arkasında LugoĢ ile ġebeĢ kalelerini ele geçirmiĢtir. Bu sırada fırsatı kaçırmayan Rusya Osmanlı devletine karĢı oluĢturulan kutsal ittifaka (Avusturya, Lehistan, Rusya, Venedik) girdi ve Çar Petro Azak‟ı aldı. II. Mustafa 1696 yılında ikinci Avusturya seferine çıktı. TemeĢvar‟ı kuĢatan Avusturya ordusunu OlaĢ Meydan SavaĢında yenilgiye uğrattı. Ertesi yıl üçüncü Avusturya seferine çıkan PadiĢah Zenta‟da Avusturya ordusuyla karĢılaĢtı(1697). Yapılan savaĢı Osmanlı Ordusu kaybetti. 15.000‟e yakın Ģehit verildi. Bu yenilgi sadece Osmanlıyı değil tüm Ġslam dünyasını da hüzne boğmuĢtu. Bu yenilgi sonrası Karlofça anlaĢması imzalandı. Karlofça AnlaĢması (26 Ocak 1699): Zenta mağlubiyeti sonunda Sadrazam Amcazade Hüseyin PaĢa ile Reis‟ül-küttab (dıĢ iĢleri bakanı) Rami Mehmed Efendi gayretiyle Karlofça kasabasında Osmanlı devletiyle Avusturya, Lehistan, Venedik ve Rusya arasında yapılan anlaĢmaya barıĢ için aracı olan Ġngiltere ve Hollanda da katılmıĢtır. Osmanlı devleti hasımlarının her biriyle ayrı ayrı anlaĢma yapmıĢtır. AnlaĢmayla: TemeĢvar dıĢında bütün Macaristan ve Erdel Avusturya’ya, Ukrayna ve Podolya Lehistan‟a, Mora ve Dalmaçya kıyıları Venediklere bırakıldı. AnlaĢma 25 yıl geçerli olacaktır. Ġstanbul AnlaĢması (1700) : Karlofça anlaĢması sonrası Rusya ile yapıldı. AnlaĢmayla, Azak Rusya‟ya bırakıldı. Rusya Ġstanbul‟da sürekli elçi bulundurma hakkı elde etti. Karlofça anlaĢması Osmanlı Devletinde bir dönüm noktası olmuĢtur. Bu anlaĢma Osmanlı devletinin toprak kaybettiği ilk anlaĢmadır. Asırlardır elde edilen en kıymetli torakları, orta Avrupa toprakları kaybedilmiĢtir. Osmanlı ilerlemesi artık durmuĢ ve mevcudu muhafaza endiĢesi baĢlamıĢtır. 16 yıl devam eden Osmanlı-Avusturya, Venedik ve Lehistan savaĢları ile 9 yıl devam eden Osmanlı-Rus savaĢları sona ermiĢtir. AnlaĢmayla ilk kez barıĢ süresinin teminatı baĢka bir devletin Avusturya‟nın garantisine bırakılmıĢtır. Osmanlı padiĢahları artık Avrupa krallarına sen değil siz diye hitap edecektir. II. Viyana bozgunuyla gelen geri çekilme Sakarya zaferine kadar devam etmiĢtir. Edirne Olayı (1703): II. Mustafa Karlofça anlaĢmasında sonra Edirne‟ye çekilmiĢti. Devlet idaresi ġeyhülislam Feyzullah Efendinin elinde idi. Feyzullah efendinin yakınlarını önemli makamlara getirmesi tepki çekmekteydi. PadiĢahın baĢkenti Edirne‟ye nakledeceği söylentisi de yayılınca, Ġstanbul‟da ayaklanan cebeciler Edirne‟ye gelip II. Mustafa‟yı tahttan indirip yerine III. Ahmed‟i Osmanlı tahtına çıkardılar. III. AHMET DÖNEMİ (1703-1730) KARLOFÇA‟DA KAYBEDĠLEN YERLERĠ KURTARMA ÇABALARI 1) PRUT SAVAġI (1711) GeliĢmeler: Ruslar (Çar Deli Petro) denizlere inme politikasının sonucu olarak Baltık Denizi kıyıları için ĠSVEÇ ile savaĢmıĢ, Ruslara yenilen Ġsveç kralı "DEMĠRBAġ ġARL" Osmanlı Devletine sığınmıĢtı. Sebepler: 1- Ġsveçlileri takip eden Rus kuvvetlerinin Osmanlı topraklarına girerek tahrip etmeleri, 2- Osmanlı Devletinin 1700 Ġstanbul AntlaĢmasında Ruslara verdiği AZAK Kalesi'ni geri almak istemesi. 3- Rusya'nın Osmanlı Ortodokslarını ayaklanmaya teĢvik etmesi. SavaĢ: 1711 yılında Baltacı Mehmet PaĢa komutasındaki Osmanlı ordusu Rus ordusunu yendi. Sonuç: PRUT ANTLAġMASI imzalandı.(21 Temmuz 1711) Maddeleri: 1- Ruslar Azak Kalesini geri verecek ve Ġstanbul'da elçi bulunduramayacaklardı. 2- Ġsveç Kralı ülkesine rahatça geri dönebilecekti. 3- Ruslar Kırım ve Lehistan iĢlerine karıĢmayacaklardı. 2) OSMANLI-VENEDĠK VE AVUSTURYA SAVAġLARI (1715-1718) Osmanlıların 1711'de Ruslardan Azak Kalesini geri almaları Karlofça'da kaybettiği diğer yerleri de geri almaları umudunu güçlendirdi. 1715'de Osmanlı Devleti Mora'yı Venediklilerden geri almak için savaĢı baĢlattı. Osmanlı Devleti'nin Venediklilere karĢı baĢarılar kazanması üzerine sıranın kendisine geldiğini gören Avusturya'da savaĢa girdi.(1716) Ancak Osmanlı Devleti Avusturya ile yaptığı PETERVARADĠN SAVAġI‟nda aynı baĢarıyı Avusturya'ya karĢı gösteremedi. Sonuç : PASAROFÇA ANTLAġMASI imzalandı (21 Temmuz 1718). Maddeleri: 1- Mora Osmanlılarda kalacak. 2- Osmanlı Devleti Belgrat'ı ve Eflak'ın bir bölümünü Avusturya'ya verdi. NOT: Osmanlı Devleti Pasarofça AntlaĢmasından sonra Avrupa‟daki olaylardan uzak kalarak bir barıĢ siyaseti izledi. 1718-1730 yılları arasındaki bu döneme LALE DEVRĠ denir. LALE DEVRİ (1718-1730) VE ISLAHATLAR Osmanlı Devleti‟nde 21 Temmuz 1718 yılında Avusturya ile imzalanan Pasarofça AntlaĢması‟ndan 1730 yılındaki "Patrona Halil Ġsyanı"na kadar geçen döneme LALE DEVRĠ denir. Bu dönemin padiĢahı III. Ahmet, Sadrazamı NevĢehirli Damat Ġbrahim PaĢa'dır. Lale Devrinin Özellikleri Bu dönemde Avrupa ile savaĢ yaĢanmamıĢ, barıĢ içinde yaĢamak fikri ortaya çıkmıĢtır. Osmanlı Devleti Avrupa'yı daha iyi tanıyabilmek için Paris, Londra gibi Ģehirlere elçiler göndermiĢtir. Bu devirdeki diğer yenilikler ve ıslahatlar Ģunlardır: 1- Matbaa kuruldu. (Sait Efendi ve Ġbrahim Müteferrika tarafından 1727'de Ġstanbul'da kuruldu. Matbaada basılan ilk eser Vankulu Lügati‟dir.) 2- Yeniçerilerden bir itfaiye bölüğü oluĢturuldu. 3- Yalova'da kağıt, Ġstanbul'da kumaĢ ve çini fabrikaları kuruldu. 4- Yeni Kütüphaneler açıldı. Doğu ve batı eserleri tercüme edildi. 5- Çiçek aĢısı yaygınlık kazandı. 6- Lağımcı ve Humbaracı ocaklarında ıslahatlar yapıldı. 7- Mimarlık, resim ve minyatür sanatları geliĢti. Lale Devrinin Sona Ermesi: Halkın büyük bir kısmı zor durumdayken Ġstanbul'da bazı devlet büyüklerinin rahat bir yaĢam sürdürmeleri, eğlenceye düĢkünlükleri huzursuzluklara sebep oluyordu. Patrona Halil isimli bir yeniçeri bu durumdan memnun olmayanları yanına alarak isyan çıkardı. Ġsyan sonucu NevĢehirli Damat Ġbrahim PaĢa ve yakınları öldürüldü. PadiĢah III. Ahmet tahttan indirildi, yerine I. Mahmut getirildi. I. MAHMUT DÖNEMİ (1730-1754) SAVAġLAR 1) 1736-1739 OSMANLI- AVUSTURYA+RUSYA SAVAġLARI Sebep: Rusya ve Avusturya'nın Osmanlı'ya karĢı ittifak kurmaları ve Rusların Azak kalesini ele geçirmeleri. SavaĢ: 1736'da Rusya ile baĢlayan savaĢa Avusturya'da katıldı. Osmanlı Devleti iki devlete karĢı da baĢarılar kazandı. Sonuç: Her iki Devlet ile Osmanlı Devleti arasında BELGRAT ANTLAġMASI imzalandı (1739) . Maddeleri: 1- Osmanlı Devleti,1718 tarihli Pasarofça AntlaĢması ile Avusturya‟ya verdiği Kuzey Sırbistan, Belgrad, Banat ve Eflak‟ın batısını bu antlaĢma ile geri almıĢtır. 2- Ruslar Azak Kalesini yıkmayı ve Azak Denizinde savaĢ ve ticaret gemisi bulundurmamayı kabul etti. NOTLAR : 1739 tarihli Belgrad AntlaĢması Osmanlı Devleti’nin imzaladığı SON KAZANÇLI ANTLAġMA olarak tarihe geçmiĢtir. Pasarofça anlaĢmasıyla kaybedilen yerlerin çoğu geri alınmıĢtır. Osmanlı hala dünyanın birinci devleti olduğunu ispat etmiĢti. Karadeniz yeniden Türk gölü haline gelmiĢtir. Ayrıca Rusya‟ya karĢı, Ġsveç‟le Osmanlı devleti ittifak yapmıĢtır. Belgrat AntlaĢmaları sırasında (Osmanlı X Avusturya-Rusya) Fransa,Osmanlıların lehine arabuluculuk yapmıĢtı. Bunun karĢılığı olarak ilk kez 1535’te Kanuni döneminde Fransızlara verilen,daha sonraki dönemlerde de geniĢletilen kapitülasyonlar 1740 yılında Sultan I. Mahmut tarafından Fransa'ya verilen bu KAPĠTÜLASYONLAR sürekli hale getirildi. 2) OSMANLI-ĠRAN SAVAġLARI Bu dönemde Ġran ile savaĢlar yeniden baĢladı. Serfe çıkan Ahmed PaĢa, KURUCAN SAVAġI’nda Ġran ordularını yendi. Tebriz ve Hemedan geri alındı. ġah II. Tahmasb barıĢ istedi. Ahmed PaĢa AnlaĢması (1732) Doğu serdarı Ahmed PaĢanın Ġran’la yaptığı bu anlaĢmayla; Gence, Tiflis, Revan ve Dağıstan Osmanlı Devletinde Hemedan, Tebriz, KirmanĢah ve Luristan Ġran’da kalacaktı. ġah II. Tahmasb’ın yaptığı bu anlaĢma Ġran halkını memnun etmeyince Nadir han durumdan istifade ile II. Tahmasb’ı tahttan indirdi ve daha Osmanlıların eline geçen yerleri geri aldı. Ahmed PaĢa anlaĢmasında belirtilen sınırlar esas alınarak Ġstanbul AnlaĢması (1732) imzalandı. Nadir Hanın Ģahlığı tanındı. Böylece Ġran’da Safevi hanedanı sona ermiĢ ve yerine AfĢar soyu geçmiĢtir. 1743 de Nadir ġah Irak’ı almak için harekete geçmiĢ ise de baĢarılı olamamıĢtır. Kars kuĢatmasında da baĢarılı olamayan Nadir ġah Ġran’da çıkan karıĢıklıklar üzerine barıĢ istemiĢ,bunun üzerine 1639 tarihli Kasr-ı ġirin AnlaĢması ölçü alınarak 1746’da yeni bir anlaĢma KERDE(N) ANLAġMASI yapılmıĢtır. Böylece Osmanlı Ġran savaĢları sona ermiĢ ve günümüze kadar devam edecek olan barıĢ dönemi baĢlamıĢtır. ISLAHATLAR 1- Humbaracı Ahmet PaĢa, Topçu ve Humbaracı ocaklarında ıslahatlar yaptı. 2- Üsküdar'da KARA MÜHENDĠSHANESĠ (Mühendishane-i Berri Hümayun) adlı bir subay okulu açıldı. Bu okul Osmanlı Devleti’nde Avrupa tarzında açılan ilk teknik okuldur. 3- Ġlk defa Avrupalı yabancı askerî uzmanlardan yararlanıldı. NOT : Osmanlı Devleti’nde Avrupa tarzında ilk askeri ıslahatlar Sultan I.Mahmud döneminde yapıldı. III.OSMAN DÖNEMİ (1754-1757) Saltanatı kısa süren III.Osman döneminde önemli bir olay olmamıĢ,bu dönem savaĢsız geçmiĢtir. Daha önce yapılan barıĢlar sayesinde dönem huzur içinde geçmiĢtir. Asabi, geçimsiz ve ĢiĢman bir sultan olduğu kaydedilmiĢtir. Sadrazamlarından hiçbirisi ile geçinemediği bilinmektedir. Tebdil-i kıyafet ederek gezmek en büyük merakı idi. Kadınların sokakta serbestçe gezmelerine ve giyinip süslenmelerine ciddi sınırlama getirmiĢti. Hattatlıkta maharet sahibi idi. Ġran SavaĢları sırasında otorite boĢluğundan istifade ile eĢkiyalık yapan levendlere karĢı ciddi tedbirler alınmıĢtır. Hekimoğlu Ali PaĢa ve Koca Ragıp paĢa dönemin önemli sadrazamlarındandır. Bu dönemde Ġstanbul‟da yine iki büyük yangın çıkmıĢtır. Bunlar PaĢa kapısının yandığı HocapaĢa yangını ve cibali yangınlarıdır. Ġkibin ev, bin dükkan, beĢyüz seksen değirmen ve ikiyüz cami yanmıĢtır. Tarihler fetihden beri böyle büyük yangınların olmadığını yazmaktadır. Ayrıca veba salgını da olmuĢtur. 1755 yılı kıĢı çok sert geçmiĢ ve haliç yine donmuĢtur. Edirne‟ye 20 karıĢ kar yağdığı kayıtlara geçmiĢtir. I. Mehmud döneminde baĢlayan ve bu dönemde tamamlanan ve kendi adını verdiği Nuruosmaniye camii meĢhurdur III.MUSTAFA DÖNEMİ (1757-1774) 1768-1774 OSMANLI-RUS SAVAġI Sebep:Rusların Lehistan içiĢlerine karıĢarak, kral seçimine müdahale etmeleri üzerine Lehistan halkı yeni krala isyan ederek karĢı çıkmıĢ, bunun üzerine Ruslar isyancı Lehlileri yenerek, Osmanlı topraklarına kadar kovaladılar. Osmanlı Devleti Rusya'ya savaĢ açtı.(1768) NOT: Lehistan’ın bağımsız kalması Osmanlı Devleti için çok önemliydi. Çünkü Lehistan Osmanlı Devleti ile Rusya arasında "tampon devlet" durumundaydı. SavaĢ: Rus Ordusu Kırım'ı iĢgal etti, Eflak ve Boğdan'ı ele geçirdi. Baltık Denizinden Akdeniz'e geçen Rus donanması 1770 yılında ÇEġME limanında Osmanlı Donanmasını yaktı. Sonuç: Ruslarla "Küçük Kaynarca AntlaĢması" imzalandı.(1774) (savaĢ III.Mustafa dönemi-antlaĢma ise I.Abdülhamid döneminde) ISLAHATLAR III.Mustafa döneminde Lehistan meselesi yüzünden 1768-1774 Osmanlı-Rus SavaĢı yapıldı. SavaĢ Osmanlı Devleti için felaketle sonuçlandı. III. Mustafa kederinden öldü.(1774) Islahatlar: 1- "Baron Dö Tot" Sürat topçuları adlı bir birlik kurdu, topçu ve istihkam sınıflarını yetiĢtirdi. 2- Deniz Mühendishanesi adlı okulda denizcilik ve topçuluk eğitimi verildi.(Mühendishane-i Bahri Hümayun) 3- Maliyede düzenlemeler yapıldı. 4- Ġlk defa bu dönemde ESHAM adı verilen iç borçlanma sistemi uygulandı. I. ABDÜLHAMİD DÖNEMİ (1774-1789) KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAġMASI (21 Temmuz 1774) Maddeleri: 1- Kırım'a bağımsızlık verilecek, Kırım sadece dini bakımdan halifeye(padiĢah) bağlı kalacak. 2- Kılburun, Yenikale, Kerç ve Azak Kalesi Ruslara verilecek. 3- Eflak-Boğdan, Ege adaları ve Gürcistan Osmanlılarda kalacak. 4- Ġngiltere ve Fransa'ya verilen Kapitülasyonlar Rusya'ya da verilecek. 5- Ruslar Osmanlı hakimiyetindeki Ortodoksların koruyucusu (hamisi) olacak. 6- Ruslar Ġstanbul'da daimi bir elçi bulundurabileceklerdi. Küçük Kaynarca AntlaĢması'nın Önemi Küçük kaynarca'nın en önemli maddeleri Kırım'a bağımsızlık verilmesi ve Rusların Ortodoksların hamisi sayılması maddeleridir. Kırım'a bağımsızlık verilmesiyle, Ruslar Kırım'ı ele geçirme konusunda önemli bir adım atmıĢlardır. Nitekim çok geçmeden, 1783 tarihinde Kırım'ı iĢgal ederek Rus topraklarına katmıĢlardır. Böylelikle Fatih döneminden beri devam eden Karadeniz'deki Türk egemenliği sona erecektir. Ruslar Osmanlı Ortodokslarının koruyucusu olmaları ile, Osmanlı Devletinin iç iĢlerine sık sık karıĢacaklar, böylelikle Balkan milletleri üzerinde etkili olacaklardır. 1) 1787-1792 OSMANLI-RUSYA+AVUSTURYA SAVAġLARI: Sebepler: 1- Osmanlı Devleti'nin Kırım'ın Ruslar tarafından iĢgalini unutamaması. (1783'de II. Katerina Kırım'ı iĢgal ederek Rusya'ya kattığını ilan etmiĢ,binlerce Türk'ü kılıçtan geçirmiĢti.Osmanlı Devleti bu olup bittiye ses çıkaramamıĢtı.) 2- Rusya ve Avusturya Osmanlı Devletinin Balkan topraklarını paylaĢma konusunda anlaĢtılar. AnlaĢmaya göre eğer Ġstanbul alınırsa "Bizans Ġmparatorluğu" yeniden kurulacaktı. SavaĢ: AnlaĢmayı haber alan Osmanlı Devleti zaten Kırım'ın acısını unutamadığından Rusya'ya savaĢ ilan etti. Avusturya'da savaĢa katılınca Osmanlı Devleti her ikisine karĢı savaĢmak zorunda kaldı. Sonuç:Avusturya Osmanlı Devletiyle ZĠġTOVĠ ANTLAġMASI‟nı imzalayarak (4 Ağustos 1791) Rusya'yı yalnız bıraktı. Çünkü: Avusturya, bu sırada çıkan Fransız Ġhtilalinden olumsuz Ģekilde etkilenmiĢti. NOT: ZiĢtovi AntlaĢmasıyla Avusturya savaĢtan önceki sınırlarına çekildi. Bundan sonra Avusturya ile Osmanlı Devleti arasında ciddi bir savaĢ olmamıĢ, hatta I. Dünya SavaĢında Osmanlı Devletiyle birlikte savaĢmıĢtır. NOT: Fransız Ġhtilalinin yaydığı "Milliyetçilik" akımından en çok etkilenen iki devlet Avusturya ve Osmanlı Devleti'dir. NOT : ZiĢtovi AntlaĢması‟ndan sonra tek baĢına kalan Rusya ile savaĢ 1792'ye kadar sürdü. Sonuçta YAġ ANTLAġMASI imzalandı (9 Ocak 1792) YaĢ AntlaĢması ile Osmanlı Devleti Kırım'ın Rusya'ya ait olduğunu kabul etti. 1792 tarihli YaĢ AntlaĢması Osmanlı Devletinin Dağılma Döneminin baĢlangıcı sayılır. I.Abdülhamid Dönemi Islahatları Ġstanbul'da bir istihkam okulu açıldı. Maliye'de ve askeri alanda ıslahatlara devam edildi. Ulufe alım-satımı ilk defa bu dönemde yasaklanmıĢtır. III.SELİM DÖNEMİ (1789-1807) AÇIKLAMA : III.Selim (1789-1807) hem GERĠLEME DÖNEMĠ hem de DAĞILMA DÖNEMĠ padiĢahıdır. III.Selim Döneminin Önemli Siyasi Olayları 1) BaĢa geçtiğinde Osmanlı Devletiyle Rusya+Avusturya savaĢı devam ediyordu.(1787-1792) 2) 1789'da Fransız ihtilali çıktı. 3) Bunun üzerine Avusturya 1791'de savaĢtan çekilerek ZiĢtovi AntlaĢmasını imzaladı. 4) Tek baĢına kalan Rusya da 1792'de YAġ antlaĢmasını imzaladı. 5) Napolyon 1798‟de Mısır‟ı iĢgal etti. Amacı hem Osmanlı topraklarından pay almak, hem de Ġngiltere'nin Hindistan'la olan bağlantısını kesmekti.1798-1801 yılları arasında Osmanlı-Fransa savaĢı olmuĢ,Nizam-ı Cedit,Napolyon‟un (Fransız) ordusunu Suriye sahillerindeki AKKA‟da yendi.Bunun sonucunda Fransızlar Mısır‟dan çekildi.Fransa ile 1801‟de EL-ARĠġ ANTLAġMASI imzalandı. 6) Fransız ihtilalinin etkileri Osmanlı Devletinde görülmeye baĢlandı. 1804'de Sırp Ġsyanı çıktı. 7) 1806-1812 Osmanlı Rus SavaĢı baĢladı. 8) III.Selim ,1807'de Kabakçı Mustafa Ġsyanı ile tahttan indirildi. III. Selim Döneminde Yapılan Islahatlar III. Selim Döneminde yapılan Islahatlara genel olarak Nizam-ı Cedit(Yeni Düzen) denilmiĢtir. 1- Nizam-ı Cedit Ordusunu kurarak, yeniçeri ocağını geri plana düĢürdü.(Ġsveçli subayların eğittiği Nizam-ı Cedit ordusu,ilk askeri baĢarısını Akka'da Napolyon'a karĢı kazandı.) 2- Islahat hareketlerine ve Nizam-ı Cedit ordusuna gelir sağlamak amacıyla ĠRAD-I CEDĠT adıyla yeni bir hazine kurdu. 3- Kara ve deniz mühendishaneleri geniĢletildi. 4- Yeniçeri ve diğer Kapıkulu Ocakları düzene sokuldu. 5- Tersaneler yenilendi, modern toplar döküldü. 6- Avrupa'daki geliĢmeleri öğrenmek için Paris, Londra,Viyana ve Berlin'de devamlı elçilikler açıldı. 7- Ġlmiye sınıfında ve devlet dairelerinde düzenlemeler yapıldı. 8- Bilim ve sanat eserleri batı dillerinden Türkçe'ye çevrildi. NOT: En ciddi anlamada Batı (Avrupa) örnek alınarak ıslahatlar III.Selim döneminde yapılmıĢtır. III.SELĠM DÖNEMĠ ĠLE ĠLGĠLĠ BĠRKAÇ ÖNEMLĠ NOT ĠLK defa Avrupa orduları örnek alınarak kurulan ordu NĠZAM-I CEDĠD ordusudur.(III.Selim) NAPOLYON Ġlk yenilgisini AKKA kalesi önünde NĠZAM-I CEDĠD ordusuyla yaptığı savaĢta aldı.(1799).Bu savaĢ,Nizam-ı Cedit ordusunun ilk ve son baĢarısıdır. Avrupa baĢkentlerinde ĠLK devamlı elçiler III. SELĠM zamanında açıldı. ĠLK devamlı elçilik LONDRA‟da açıldı.(1793) 1789 Fransız Ġhtilâli ile ortaya çıkan milliyetçilik akımının etkisiyle bağımsızlık için Osmanlı Devleti‟ne ĠLK isyan eden azınlık SIRPLAR‟dır.(1804). En ciddi anlamada Batı (Avrupa) örnek alınarak ıslahatlar III.Selim döneminde yapılmıĢtır. 18. YÜZYIL ISLAHATLARININ GENEL ÖZELLĠKLERĠ 1) Osmanlı Devleti, Avrupa‟nın gerisinde kaldığını anlamıĢ ve Avrupa‟yı örnek alarak yenilikler yapmıĢtır. 2) Islahat hareketleri padiĢah ve devlet adamlarının öncülüğünde yürütülmeye çalıĢıldı. Halkın ıslahatlar konusunda bir isteği ve desteği olmamıĢtır. 3) SavaĢların yenilgiyle sonuçlanması ve toprak kayıplarının devam etmesi, ıslahatların askeri alanda yapılmasına neden olmuĢtur. 4) Islahatlar, gösterilen tepkiler yüzünden (özellikle yeniçerilerin) devamlı olmamıĢtır. 5) XVII. yüzyıl ıslahatlarına göre daha esaslı ıslahatlar yapılmıĢtır. Ancak, ıslahatlarla amaçlanan hedefler gerçekleĢtirilememiĢ ve devlet çöküntüden kurtarılamamıĢtır. 6) Yenilik çalıĢmalarında ilk kez batılı uzmanlardan faydalanılmaya baĢlandı. 7) 18. yüzyılın ıslahatçıları, gerilemenin nedenleri üzerinde durdular; daha köklü ve kalıcı ıslahatlar düĢündüler. Bu amaçla çeĢitli Avrupa ülkelerine elçiler gönderilip onlardan bu konuda raporlar hazırlamaları istendi. Özellikle askerî alanda yapılacak ıslahatlar için Avrupa ülkelerinden uzmanlar getirildi. 8) Yönetim ve hukuk alanında ıslahat yapılmamıĢtır 9) Islahat, çoğunlukla tepeden geldiğinden, halka mal edilemediğinden ve birçok kimsenin (yeniçeriler, esnaf, bazı din adamları, illerdeki valiler) çıkarına dokunduğundan, tepkiyle karĢılandı ve ayaklanmalar çıktı. Bu nedenle devleti güçlendirmeyi, toplumu geliĢtirmeyi amaçlayan 18. yüzyıl ıslahatlarından da istenilen sonuç alınamadı. GERĠLEME DÖNEMĠ ĠLE ĠLGĠLĠ BĠRKAÇ ÖNEMLĠ NOT Osmanlıların kaybettiği ĠLK beylik ERDEL BEYLĠĞĠ dir. Osmanlı Devleti ĠLK defa PASAROFÇA ANTLAġMASI(1718)‟ndan sonra Avrupadan geri kaldığını anlamıĢtır. Osmanlı Devleti ĠLK defa Pasarofça AntlaĢmasından sonra LALE DEVRĠ‟nde Avrupayı örnek alarak ıslahatlar yapmıĢtır. Avrupa ya ĠLK elçiler Lale devrinde PARĠS ve VĠYANA ya gönderildi. Osmanlılarda ĠLK Matbaa GAYRĠMÜSLĠMLER(Yahudi-Ermeni)tarafından açılmıĢtır(15.yy) Osmanlılarda ĠLK Türk Matbaası Lale Devrinde ĠBRAHĠM MÜTEFERRĠKA tarafından açıldı.(1727) ĠLK kağıt fabrikası Lale Devrinde YALOVA da kuruldu. ĠLK itfaiye örgütü LALE DEVRĠ‟nde kuruldu. ĠLK Çiçek aĢısı LALE DEVRĠ‟nde yapıldı. Askeri alanda ĠLK ıslahatı I.MAHMUT yapmıĢtır. ĠLK Mühendis Okulu 1731 yılında Kara Mühendishanesi (Mühendishane-i Berri Hümayun) adıyla I. MAHMUT tarafından kuruldu. ĠLK defa KAPĠTÜLASYON lar 1740 yılında Sultan I.Mahmut döneminde sürekli hale getirildi. ĠLK defa Osmanlı Devletinden Halkı Türk ve Müslüman olan bir toprak parçası(Kırım)KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAġMASI ile koparılmıĢtır.(1774) Ruslar ĠLK kez 1774-KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAġMASI ile iç iĢlerimize karıĢma hakkını elde etmiĢtir. Rusya ya Ġlk kapitülasyonlar KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAġMASI ile verildi. Ulufe alım-satımı ĠLK defa I. ABDÜLHAMĠD tarafından yasaklanmıĢtır. ÇÖKÜŞ DÖNEMİ(1792-1918) ÇÖKÜġ DÖNEMĠ PADĠġAHLARI : 1-)IV. Mustafa (1807 – 1808) 2-)II. Mahmut (1808 – 1839) 3-)Sultan Abdülmecid (1839 – 1861) 4-)Sultan Abdülaziz (1861 – 1876) 5-)V. Murat (1876) 6-)II. Abdülhamit (1876 – 1909) 7-)V. Mehmet ReĢat (1909 – 1918) 8-)VI. Mehmet Vahdettin(1918 – 1922) 19. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETĠ AÇIKLAMA : Osmanlı Devleti‟nin „„DAĞILMA DÖNEMĠ‟‟,1792 tarihli YAġ ANTLAġMASI ile baĢlar,30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan ve Osmanlı Devleti‟nin fiilen sona erdiği antlaĢma olan MONDROS ATEġKES ANTLAġMASI‟na kadar devam eder. 19. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETĠNĠ SARSAN OLAYLAR 1) Sırp Ġsyanı (1804) 2) 1806-1812 Osmanlı-Rus SavaĢı ve BükreĢ AntlaĢması 3) Yunan Ġsyanı 4) 1828-1829 Osmanlı-Rus SavaĢı ve Edirne AntlaĢması 5) Mısır Valisi Kavalalı mehmet Ali PaĢa'nın Ġsyanı 6) Kırım SavaĢı(1853-1856) 7) 93 Harbi (1877-1878 Osmanlı-Rus SavaĢı) II.MAHMUT DÖNEMİ(1808-1839) SIRP ĠSYANI (1804) Sebepleri 1- Fransız Ġhtilalinin Milliyetçilik, bağımsızlık ve hürriyet gibi fikirlerinin Sırplar üzerinde etkili olması 2- SavaĢların Sırbistan toprakları üzerinde geçmesi ve bu savaĢlar sırasında Sırbistan'ın sık sık el değiĢtirmesi 3- Sırbistan'daki Yeniçerilerin olumsuz davranıĢları 4- Rusya‟nın kıĢkırtması Ġsyan: Bu sebeplerden dolayı 1804'de KARA YORGĠ liderliğinde Sırplar ayaklandı. NOT: Osmanlı Devletinde "Milliyetçilik" akımı neticesinde ayaklanan ilk topluluk SIRPLAR‟ dır. Sırplarla Ġlgili AntlaĢmalar 1) 1806-1812 Osmanlı Rus SavaĢı sonucunda Ruslarla imzalanan BÜKREġ ANTLAġMASI‟nda Sırplara bazı haklar verildi. 2) 1828-1829 Osmanlı-Rus SavaĢı sonucunda Ruslarla imzalanan EDĠRNE ANTLAġMASI‟nda Sırplara özerklik verildi. 3) 1877-1878 Osmanlı-Rus SavaĢı sonucunda imzalanan Ayestefanos ve BERLĠN ANTLAġMASI‟nda Sırbistan bağımsızlığına kavuĢtu. 1806-1812 OSMANLI-RUS SAVAġI: Sebepler: 1- Rusların Sırp isyanını desteklemesi ve Balkan Milletlerini kıĢkırtması. 2- Rusya'nın Eflak-Boğdan'ı iĢgal etmesi. SavaĢ: √ Rusların Eflak-Boğdan'ı iĢgal etmesi karĢısında Fransa'nın etkisiyle Osmanlı Devleti Rusya'ya savaĢ ilan etti. Osmanlı-Fransız yakınlaĢması karĢısında Ġngiltere Rusya'nın yanında yer aldı. √ Ġngilizler Ruslara destek için donanmalarını Ġstanbul'a gönderdiler. Ġstanbul'a sadece denizden yapacakları bir saldırıyla baĢarılı olamayacaklarını anlayarak geri döndüler. Bu defa Mısır'a saldıran Ġngilizleri Mısır Valisi Mehmet Ali PaĢa püskürttü. √ Fransa 1807'de Rusya ile "Tilsit AntlaĢmasını" imzalayarak, dostluk kurdu. Yalnız kalan Osmanlı Devleti Ġngiltere‟ye yaklaĢtı. Ġngiltere ile " Çanakkale (Kale-i Sultaniye)" antlaĢmasını imzaladı. √ Bu arada Ruslar Osmanlı topraklarında ilerliyordu. √ Avrupa'da siyasi ortam yeniden değiĢti. Fransa ile Rusya'nın arası yeniden açıldı. Rusya'ya silahlarını çeviren Fransa bu defa Osmanlı Devleti'nin yanında yer aldı. Fransa'ya güvenemeyen Osmanlı Devleti Rusya ile BÜKREġ ANTLAġMASI‟nı imzalayarak savaĢı sona erdirdi. Sonuç: Ruslarla BÜKREġ ANTLAġMASI imzalandı.(1812) Maddeleri: 1- Ġki devlet arasında Tuna nehri sınır olacak. 2- Ruslar Beserabya hariç iĢgal ettiği yerleri geri verecek. 3- Sırplara bazı haklar verilecekti. YUNAN ĠSYANI Sebepleri 1) Fransız ihtilalinin milliyetçilik, bağımsızlık gibi fikirlerinin etkisi 2) Rusya'nın ve Avrupa Devletleri'nin kıĢkırtması 3) 1804 de kurulan Etniki Eterya Cemiyeti'nin çalıĢmaları ĠSYAN: 1821'de MORA'da baĢlayan isyan kısa sürede büyüdü. Osmanlı hükümeti Mısır Valisi Mehmet Ali PaĢa'dan yardım istedi. M. Ali PaĢa yardım karĢılığında II.Mahmut'tan Mora ve Girit valiliklerinin kendisine verilmesini istedi. Osmanlı ve Mısır donanması isyanı bastırdı ve NAVARĠN limanına çekildi. Ancak Yunan isyanının bastırılması Batılıların iĢine gelmedi. Ġngiltere, Fransa, Rusya ve Avusturya Osmanlı Devleti'ne ültimatom vererek Yunanistan'a bağımsızlık verilmesini istediler. Bu istek reddedilince Osmanlı ve Mısır donanmasını Mora yarımadasının NAVARĠN LĠMANI ‟nda yaktılar. Rusya Osmanlı'ya savaĢ ilan etti. NOT: Navarin olayı Osmanlı Donanmasının yaĢadığı 4 felaketten biridir. Birincisi 1571 Ġnebahtı, Ġkincisi 1770 ÇeĢme, Üçüncüsü 1827 Navarin, Dördüncüsü 1853 Sinop‟tur. 1828-1829 OSMANLI-RUS SAVAġI Sebepleri: 1) Rusların sıcak denizlere inmek istemesi 2) Osmanlının Rusya'dan Navarin'de yakılan donanmanın zararını talep etmesi 3) Osmanlı'nın Yunanlılar ve azınlıklarla ilgili Avrupa Devletlerinin ve Rusya'nın isteklerini reddetmesi. SavaĢ: Bu sebeplerden Rusya’nın saldırısıyla savaĢ baĢladı. Ancak Osmanlı Devleti böyle bir savaĢa hazır değildi. Çünkü: 1) Donanması Navarin'de yakılmıĢtı. 2) 1826'da Yeniçeri Ocağı kaldırılmıĢ, ASAKĠR-Ġ MANSURE-Ġ MUHAMMEDĠYE ordusu yeni kurulmuĢtu. 3) Yunan ayaklanmasından dolayı bütün Avrupa Osmanlının karĢısındaydı. Sonuç: Rusların ilerleyerek doğuda Erzurum'a, batıda Edirne'ye kadar gelmeleri üzerine Osmanlı devleti barıĢ istedi. Rusya’yla EDĠRNE ANTLAġMASI imzalandı.(1829) EDĠRNE ANTLAġMASI (1829) Maddeleri: 1) Eflak-Boğdan ve Sırbistan’a özerklik verildi. 2) Yunanistan bağımsız olacaktı. 3) Rus ticaret gemileri boğazlardan geçebilecekti. 4) Prut nehri sınır olacaktı. 5) Osmanlı Devleti savaĢ tazminatı verecekti. NOT: Osmanlı Devletinde bağımsızlığını elde eden ilk azınlık YUNANĠSTAN’dır. NOT: Osmanlının Yunan isyanı ve Rus savaĢıyla uğraĢmasını fırsat bilen Fransa 1830' da CEZAYĠR’i iĢgal etti. MISIR MESELESĠ---MISIR VALĠSĠ MEHMET ALĠ PAġA'NIN ĠSYANI (Denize düĢen yılana sarılır) Sebepleri: 1) Yunan isyanının bastırılmasında II. Mahmut'a yardım eden Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali PaĢa'ya vaat edilen yerlerin verilmemesi 2) Mehmet Ali PaĢa'nın Navarin olayından sonra padiĢahtan izin almadan ordu ve donanmasını geri çekmesi. 3) 1828-1829 Osmanlı-Rus savaĢında yardım istenildiği halde Mehmet Ali PaĢa'nın yardım göndermemesi Ġsyan: II.Mahmut Mehmet Ali PaĢa'yı görevden almak için hazırlanırken Mehmet Ali PaĢa'nın oğlu Ġbrahim PaĢa, üzerine gönderilen padiĢah kuvvetlerini yenerek Konya'ya ilerledi. Bu zor durum karĢısında padiĢah yabancı devletlerden yardım istedi. Ġngiltere ve Fransa bu isteğe kayıtsız kaldılar. II. Mahmut son çare olarak (denize düĢen yılana sarılır diyerek) Rusya'dan yardım istedi. Bir Rus donanması Ġstanbul boğazını geçerek Büyükdere önlerine demirledi.Osmanlı Rus yakınlaĢması Ġngiltere ve Fransa'yı telaĢlandırdı. Hemen devreye girerek Mehmet Ali PaĢa ya baskı yaptılar. Bunun üzerine Mehmet Ali PaĢa ile II.Mahmut arasında KÜTAHYA ANTLAġMASI imzalandı.(14 Mayıs 1833) KÜTAHYA ANTLAġMASI (14 Mayıs 1833) 1) Mehmet Ali PaĢa'ya Mısır ve Girit valiliklerine ek olarak Suriye valiliği de verilecek. 2) Oğlu Ġbrahim PaĢa'ya da Cidde valiliğine ek olarak Adana Muhassıllığı (O bölgenin vergilerini toplama hakkı) verilecek. NOT: Bu antlaĢma Mısır sorununu geçici olarak çözmüĢ fakat iki tarafta bu anlaĢmadan memnun olmamıĢtır. NOT: Kütahya Ant.’na rağmen kendisini güvende hissetmeyen II.Mahmut Rusya’yla HÜNKAR ĠSKELESĠ antlaĢmasını imzalamıĢtır. (1833) HÜNKAR ĠSKELESĠ ANTLAġMASI (8 Temmuz 1833) 1- Osmanlı bir saldırıya uğrarsa Ruslar asker ve donanma gönderecek, ancak masrafları Osmanlı ödeyecek. 2- Rusya bir saldırıya uğrarsa Osmanlı boğazları kapatacak. (Ġngiltere ve Fransa'ya karĢı) 3- Bu antlaĢma 8 yıl sürecek. Önemi 1. Rusya bu antlaĢmayla boğazlar üzerinde büyük avantaj sağlayıp,Karadeniz’deki güvenliğini artırmıĢ oldu. 2. Bu antlaĢmayla BOĞAZLAR MESELESĠ ortaya çıkmıĢtır. 3. Bu antlaĢma Osmanlının boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını TEK BAġINA kullandığı son antlaĢmadır. NOT: Osmanlı Devleti Mısır ve Boğazlar meselesinde Ġngiltere'nin desteğini kazanmak için Ġngiltere ile 16 Ağustos 1838 ‘de BALTALĠMANI TĠCARET ANTLAġMASI’nı imzalamıĢtır.Bu antlaĢma ile Ġngiltere’ye çok geniĢ ekonomik haklar verilmiĢ, Osmanlı ülkesinde tekel sistemi ve iç gümrük yönetimi kaldırılmıĢ böylece Osmanlı ekonomisinin çöküĢü hızlanmıĢtır. AÇIKLAMA: Kütahya antlaĢması fazla uzun sürmedi. 1839'da Mehmet Ali PaĢa bağımsızlığını ilan etti. Oğlu Ġbrahim PaĢa üzerine gönderilen Osmanlı kuvvetlerini NĠZĠP’te yendi. Ġngiltere ve Fransa Hünkar Ġskelesi antlaĢmasına dayanarak Rusya’nın boğazlara egemen olmasından çekindiklerinden hemen devreye girerek MISIR konusunda Londra'da uluslararası bir konferans düzenlendi. NOT: Nizip yenilgisi haberi Ġstanbul'a gelmeden II.Mahmut ölmüĢ, yerine Abdülmecit padiĢah olmuĢtur. II.MAHMUT DÖNEMĠNDE ASKERĠ ALANDA YAPILAN ISLAHATLAR 1) Alemdar Mustafa PaĢa,Nizam-ı Cedit ordusunun yerine Sekban-ı Cedit Ordusunu kurdu. 2) II.Mahmut Alemdar Mustafa PaĢanın öldürülmesi üzerine Sekban-ı Cedit’in yerine EġKĠNCĠ OCAĞINI kurdu. 3) 1826'da Yeniçeri Ocağını kaldırarak (Vakayı Hayriye Olayı da denilir) yerine ASAKĠR-Ġ MANSURE-Ġ MUHAMMEDĠYE ordusu kuruldu. 4) Yeni kurulan Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordusu tümen, tabur, bölük gibi birliklere ayrıldı. Eğitimi için Prusya(Almanya) 'dan subaylar getirildi. Avrupa’ya subaylar gönderildi. ABDÜLMECİT DÖNEMİ (1839-1861) LONDRA KONFERANSI (1840) (Mısırla ilgili) Katılan Devletler: Ġngiltere,Avusturya,Prusya,Rusya ve Osmanlı Devleti Maddeleri: 1) Mısır Valiliği,babadan oğla geçmek üzere Mehmet Ali PaĢa'ya verilecek, fakat hukuki yönden Osmanlı'ya bağlı kalacak. 2) Mısırda vergiler padiĢah adına toplanacak, dörtte biri Ġstanbul'a gönderilecek. 3) Suriye,Adana ve Girit Osmanlı'ya geri verilecek. NOT: Bu anlaĢmayla Mısır iç iĢlerinde serbest, dıĢ iĢlerinde Osmanlı'ya bağlı imtiyazlı bir eyalet haline geldi. LONDRA KONFERANSI (LONDRA BOĞAZLAR SÖZLEġMESĠ-1841) Hünkar antlaĢmasının süresi bitince Londra'da bir konferans toplandı. Toplantıya Ġngiltere, Rusya,Fransa, Avusturya, Prusya ve Osmanlı Devleti katıldılar. Londra’da imzalanan boğazlar sözleĢmesine göre; Boğazlar Osmanlı Devleti'nin olacak,ancak Osmanlı barıĢ halindeyken boğazlar bütün savaĢ gemilerine kapatılacaktı. ÖNEMĠ: 1) Bu sözleĢme ile boğazlar,devletlerarası bir statü kazandı. 2) Osmanlının boğazlar üzerindeki hükümranlık haklarına kısıtlama getirilmiĢtir. 3) Rusya boğazlar üzerindeki üstünlüğünü kaybederken, Fransa ve Ġngiltere Akdeniz’deki güvenliklerini artırmıĢlardır. TANZĠMAT FERMANI (Gülhane Hatt-ı Hümayunu) Tarih: 3 Kasım 1839 PadiĢah : Sultan Abdülmecit Sadrazam : Mustafa ReĢit PaĢa Tanzimat Fermanının Ġlan Sebepleri Avrupalı Devletlerin iç iĢlerimize karıĢmasına engel olmak. Mısır ve Boğazlar konusunda Avrupalı Devletlerin desteğini kazanmak. Devleti ve toplumu demokratik bir yapıya kavuĢturma isteği Bu nedenlerden dolayı 3 Kasım 1839 da Tanzimat Fermanı (Gülhane Hattı Hümayunu) ilan edildi. NOT: Tanzimat Fermanının ilanıyla Osmanlı tarihinde yeni bir dönem açılmıĢ (Tanzimat Devri) ve bu devir 1876'ya kadar devam etmiĢtir. Tanzimat Fermanında Yer Alan Konular Azınlıkların, can, mal ve namus güvenliği sağlanacak. Vergi sistemi yeniden düzenlenerek, herkesten gelirine göre vergi alınacak. Askerlik OCAK görevinden, VATAN görevi haline getirilecek. Azınlıklarda askere alınacak. Kanunların her gücün üstünde olduğu kabul edilecek. Tanzimat Fermanının Özellikleri En önemli özelliği padiĢahın yetkilerini sınırlandırması ve kanunların her gücün üstünde olduğunun ifade edilmesidir. Tanzimat Fermanı ANAYASACILIĞA ve DEMOKRASĠYE (hukuk devletine, yani hukukun üstünlüğü esasına dayanan devlet anlayıĢına)geçiĢin (BATILILAġMANIN) ilk aĢamasıdır. Bu fermanın hazırlanmasında halkın bir rolü ve baskısı yoktur. PadiĢah Abdülmecit, Mustafa ReĢit PaĢanın telkiniyle Mısır meselesinde Avrupa devletlerinin desteğini kazanmak için bu fermanı ilan etmiĢtir. KIRIM SAVAġI (1853-1856) Sebepleri 1) Rusya‟nın Osmanlı Devleti üzerindeki emelleri. (Rusya Osmanlıyı HASTA ADAM olarak nitelendiriyor ve ölmeden topraklarının paylaĢılmasını istiyordu. Ġngiltere Osmanlının toprak bütünlüğünden yana olduğunu belirterek bu isteği reddedince Rusya tek baĢına hareket etti.) 2) Kutsal Yerler Meselesi:Rusya Ġstanbul'a bir elçi göndererek Ortodoks kilisesinin kutsal yerlerle ilgili isteklerinin onaylanmasını istemiĢ,Osmanlı bu isteği reddetmiĢti. 3) Rusya'nın 1848 Ġhtilallerinin Avrupa'da meydana getirdiği karıĢıklıklardan yararlanmak istemesi. (Avusturya'ya karĢı bağımsızlık savaĢı veren Macarlar Avusturya ve Rusya birlikleri tarafından yenilmiĢti. Rusya Osmanlıya sığınan bu Macarların iadesini istemiĢti.) Bu sebeplerden dolayı savaĢ Osmanlı Devleti ile Rusya arasında 1853'de baĢladı. Osmanlı donanması 1853‟te SĠNOP‟ta Ruslar tarafından yakıldı. 1854'te Ġngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti'nin yanında yer aldı. Sivastopol kalesi kuĢatılarak alındı.Yenilen Rusya ile PARĠS ANTLAġMASI imzalandı.(1856) NOT: 1. Kırım SavaĢında Ġngiltere, Fransa,Sardunya ve Piyomento Osmanlı Devletinin yanında savaĢa girdi. Avusturya ise Eflak-Boğdan'ı iĢgal ederek destek verdi. 2. Osmanlı Devleti ilk dıĢ borcu Kırım savaĢı sırasında 1854‟te Ġngiltere'den aldı. 3. Osmanlı Devleti 1856 tarihli Paris AnlaĢması sırasında Avrupalı devletlerin tam desteğini kazanmak için azınlıklara geniĢ haklar tanıyan ISLAHAT FERMANI‟nı ilan etti. PARĠS ANTLAġMASI (1856) Katılan devletler:Osmanlı,Rusya,Ġngiltere, Fransa, Piyemento, Sardunya, Avusturya ve Prusya Maddeleri: 1- Osmanlı Devleti bir Avrupa Devleti sayılacak ve toprakları Avrupa Devletlerinin koruyuculuğu altında kalacak. AÇIKLAMA :Bu madde Osmanlının egemenlik haklarına gölge düĢürmesine rağmen, bir süre Rus tehlikesini ortadan kaldırmıĢtır. 2- Boğazlar konusunda 1841 boğazlar sözleĢmesi geçerli olacak. 3- Rusya ve Osmanlı Devleti Karadeniz‟de savaĢ gemisi ve tersane bulundurmayacak. AÇIKLAMA: 1. Kırım SavaĢına katılan Ġngiltere'nin en büyük kazancı Rusya'nın Karadeniz'deki tersane ve gemilerinin kaldırılmasıdır. Böylece Akdeniz'i tehdit edebilecek Rusya‟nın etkinliğini kırmıĢ,çıkarlarının devamını sağlamıĢtır. 2. Kırım SavaĢından sonra Rusya sıcak denizlere inmek için baĢka bir yol arayarak Balkanlarda PANSLAVĠZM politikasına ağırlık vermiĢtir. 3. Osmanlı Devleti SavaĢı kazanmasına rağmen anlaĢmanın Karadeniz‟le ilgili maddesi ve Islahat yapma zorunluluğu anlaĢmanın olumsuz yönleridir. Kırım SavaĢının Önemi: 1) Avrupalılar ilk defa Kırım savaĢında Osmanlı Devletine tam destek verdiler. 2) Osmanlı Devleti Ġlk defa dıĢ borç aldı.(Ġngiltere-1854) 3) Osmanlı Donanması 4. kez SĠNOP‟ta yakıldı. (1571-Ġnebahtı,1770-ÇeĢme,1827-Navarin ve 1853-Sinop) 4) Osmanlı Devleti Islahat Fermanını yayınladı. ISLAHAT FERMANI (1856) DıĢ GeliĢme: Kırım SavaĢı PadiĢah: Abdülmecit Paris anlaĢması görüĢmeleri sürerken Islahat Fermanı ilan edilmiĢti. (1856) Bu Fermanla ilgili bir madde Paris AnlaĢmasında da yer aldı. AÇIKLAMA: Islahat Fermanı kaynağını ve ortaya çıkıĢ nedenini yabancı devletlerden almaktadır. Bu Fermanın esasları Fransa'nın ısrarı ile Avusturya,Ġngiltere ve Fransa tarafından belirlenmiĢtir. Osmanlı Devleti Paris antlaĢması Ģartlarını lehine çevirmek için bu fermanı ilan etmiĢtir. Islahat Fermanının Maddeleri 1- Din ve mezhep hürriyeti sağlanarak azınlıklara okul,kilise ve hastane açma hakkı verilecek. 2- Azınlık ve yabancılara küçük düĢürücü sözler söylenmeyecek 3- Azınlıklar da bütün devlet memurluklarına girebilecek. 4- Askerlik iĢleri yeniden düzenlenecek,azınlıklardan askerlik için bedel kabul edilecek. 5- Vergi sistemi yeniden düzenlenecek. Ġltizam usulü kaldırılacak. 6- Mahkemelerde herkes inancına göre yemin edecek, karma mahkemeler kurulacak. AÇIKLAMA: Islahat Fermanı Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında eĢitlik sağlamayı amaçlayan bir belgedir. ABDÜLAZİZ DÖNEMİ (1861-1876) Bu Dönemde Olan Önemli Olaylar: 1) Rusya‟nın Balkanlarda Panslavizm idealini yaymaya baĢlamasıyla isyanlar baĢlamıĢtır. (Sırp,Karadağ,Bosna-Hersek, Romen (Eflak-Boğdan) ve Bulgar isyanları ortaya çıkarak "Balkan Bunalımı"na zemin hazırlandı. 2) Girit'teki Rumlar ayaklanarak Yunanistan'a bağlanmak istediler. Avrupalıların duruma müdahalesiyle Osmanlı Devleti HALEPA FERMANI‟nı ilan etmiĢ ve Giritlilere vergi muafiyeti getirilmiĢtir. 3) Mısır Hidivi (valisi) Ġsmail PaĢa'nın gayretleri ve Fransa'nın desteğiyle 1869'da SüveyĢ Kanalı açılmıĢ, böylece coğrafi keĢiflerle önemini yitiren Mısır ve Akdeniz yeniden canlanmıĢtır. NOT: Bu durum Avrupalı devletlerin Mısıra sahip olma arzunu artırmıĢtır. 4) Beylerbeyi ve Çırağan sarayları yapılmıĢtır. 5) Avrupalı Devletler azınlıklarla ilgili ağır istek ve tehditlerden oluĢan BERLĠN MEMARANDUMU‟nu ilan ettiler. 6) Avrupa‟da önemli geliĢmeler görülmüĢ, Ġtalya (1870), ve Almanya (1871) siyasi birliklerini tamamlayarak siyasi güç olarak ortaya çıktılar. 7) Abdülaziz, GENÇ OSMANLILAR (JÖN TÜRKLER) tarafından tahttan indirilmiĢ, yerine V.MURAT getirilmiĢtir. V. MURAT DÖNEMİ(1876) V. Murat Abdülaziz'in tahttan indirilmesi sonucu padiĢah oldu.(1876) Ancak sağlığının yerinde olmadığı görüldü. Bu durum karĢısında baĢta Mithat PaĢa olmak üzere önde gelen devlet adamları V. Murat'ın yerine MeĢrutiyeti ilan etme sözü veren II.Abdülhamit'i tahta çıkardılar. II. ABDÜLHAMİD DÖNEMİ (1876-1909) I. MEġRUTĠYET‟ĠN ĠLANI Tarih : 23 Aralık 1876 PadiĢah: II.Abdülhamit Ġlanda Etkili Olan Grup: Jön Türkler (Genç Osmanlılar) Savundukları DüĢünce: Osmanlıcılık MeĢrutiyet nedir? Krallık yada padiĢahlıkla yönetilen ülkelerde kralın yanında bir meclisin (parlamento) bulunmasıdır. MeĢrutiyeti ilan etmeye söz veren Sultan II. Abdülhamit verdiği sözü yerine getirerek Mithat ve Sait PaĢaların hazırladığı KANUN-Ġ ESASĠ‟yi (anayasa) kabul ederek MeĢrutiyeti ilan etmiĢtir (23 Aralık 1876) Kanun-i Esasi‟ye Göre: Osmanlı Meclisi AYAN ve MEBUSAN meclislerinden oluĢacaktı. Ayan Meclisini PadiĢah, Mebusan Meclisini ise halk seçecekti. Seçilen milletvekilleri 20 Mart 1877'de toplanarak çalıĢmalarına baĢlamıĢtır. Bu arada Rusların bazı tavizler istemesi üzerine Meclis, Rusya'ya karĢı savaĢ ilanına karar vermiĢtir. Bu savaĢta Osmanlı Devletinin büyük kayıplar vermesi üzerine Abdülhamit Kanun-i Esasinin 113.maddesine dayanarak 14 ġubat 1878'de meclisi kapatmıĢtır.Böylece "Birinci MeĢrutiyet" sona ermiĢtir. NOT: I.MeĢrutiyetle halk, ilk olarak dolaylı da olsa padiĢahın yanında yönetime katılmıĢtır. Kanun-i Esasi,Türk Tarihi‟nin ilk anayasasıdır. I.MeĢrutiyet’in ilânı ile Türk Tarihinde ilk kez mutlakiyetten (siyasi iktidarı bir hükümdarın kayıtsız Ģartsız elinde bulundurduğu yönetim Ģekli) parlamenterizme (meclis sistemi) geçiĢ olmuĢtur. I.MeĢrutiyetin ilanını hızlandıran en önemli dıĢ geliĢme,1876 da Ġstanbul’da toplanan Tersane Konferansı’nda Avrupalıların azınlıklarla ilgili isteklerine engel olunmak istenmesidir. ĠSTANBUL (TERSANE) KONFERANSI (1876) Rusya’nın Panslavist politikasıyla Osmanlı Devleti üzerinde baskı kurmaya baĢlaması Ġngiltere'nin çıkarlarına aykırıydı. Bu yüzden Ġngiltere Balkan Milletlerinin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla Ġstanbul'da Milletlerarası bir konferansın toplanmasını sağladı. Konferansa Osmanlı Devletinin yanı sıra Ġngiltere, Rusya,Fransa,Avusturya ve Ġtalya katıldı. Ġstanbul Konferansı çalıĢmalarına baĢladığı sırada Osmanlı Devleti I.MeĢrutiyeti ilan ederek konferansı etkisiz hale getirmeye çalıĢtı. NOT: Osmanlı Devleti bu hareketiyle, konferans kararları üzerinde olumlu bir etki yapmak amacındaydı. Çünkü meĢrutiyet rejimi içinde Osmanlı vatandaĢı olan Yahudi ve Hıristiyanlar da Meclisi Mebusana temsilci göndererek yönetime katılabilecek ve haklarını arayabileceklerdi. Bu yüzden Osmanlının Balkanlar'da ıslahat yapmasına artık gerek yoktu. Ancak Avrupa Devletleri bunu ciddiye almadılar ve konferansta aĢağıdaki kararları aldılar. Tersane Konferansı Kararları: 1- Sırbistan ve Karadağ'ın toprakları geniĢletilecek, 2- Bulgaristan ve Bosna-Hersek'e özerklik verilecek. Osmanlı Devleti bu kararları kabul etmeyince konferans dağılmıĢ ve daha sonra Londra'da tekrar bir araya gelen Avrupa Devletleri benzer kararlar alarak Osmanlı'nın bu kararlara uymasını istemiĢlerdir. 1877-1878 OSMANLI-RUS SAVAġI ( 93 HARBĠ ) Sebepleri: 1) Ġstanbul(Tersane) ve Londra Konferansı kararlarının Osmanlı tarafından kabul edilmemesi 2) Rusya'nın Panslavist politikası ve sıcak denizlere inme çabası. Rusya bu sebeplerden birincisini gerekçe göstererek Osmanlı Devletine savaĢ ilan etti. SavaĢ: Ruslar doğuda Erzurum'a kadar ilerlediler. Rus ordusu AZĠZĠYE Tabyalarında GAZĠ AHMET MUHTAR PAġA tarafından durduruldu.Balkanlarda ise Ruslar Tuna'yı aĢıp PLEVNE önlerine geldiler. Plevne'de GAZĠ OSMAN PAġA önemli baĢarılar kazandı. Ancak daha sonra Plevne düĢtü. Ruslar Edirne’yi alarak Çatalca önlerine kadar geldiler.Osmanlı Devleti barıĢ istemek zorunda kaldı. Ġki taraf arasında AYESTEFANOS (YeĢilköy) ANTLAġMASI imzalandı. AYESTEFANOS (YEġĠLKÖY) ANTLAġMASI (3 MART 1878) Maddeleri: 1- Sırbistan,Karadağ ve Romanya tam bağımsız olacak ve sınırları geniĢletilecek. 2- Büyük bir Bulgaristan krallığı kurulacak. 3- Batum,Kars,Ardahan ve Doğu Beyazıt Ruslara verilecek. 4- Girit ve ERMENĠLERĠN oturduğu yerlerde ıslahat yapılacak. 5- Bosna-Hersek'e özerklik verilecek. 6- Teselya Yunanistan'a verilecek. 7- Osmanlı Rusya’ya 30 milyon altın savaĢ tazminatı ödeyecek. NOTLAR : 1. Bu anlaĢma Rusya'ya sıcak denizlere inme konusunda Balkan ve Doğu koridorunu açmıĢtır. Bu durum Avrupa devletlerin tepkisine neden olmuĢ, Rusya yeni bir savaĢı göze alamadığından BERLĠN’DE bir kongre toplanmasını kabul etmiĢtir. 2. AYESTEFANOS ANTLAġMASI yürürlüğe girmemiĢ,bunun yerine Berlin antlaĢması imzalanmıĢtır. 3. Osmanlı Devleti'nin imzalayıp ta uygulamaya konulmayan iki antlaĢma 1878 AYESTEFANOS ve 1920 SEVR'dir. BERLĠN KONGRESĠ VE BERLĠN ANTLAġMASI (1878) Kongreye Katılan Devletler: Osmanlı,Rusya,Ġngiltere,Fransa, Avusturya, Ġtalya ve Almanya. NOT: Bu sırada Ġngiltere, Osmanlı Devletine KIBRIS’IN kendisine bir ÜS olarak verilmesi durumunda kongrede Osmanlı Devletini savunacağını söyledi. Osmanlı Ġngiltere'nin bu isteğini kabul etmek zorunda kaldı. Berlin AntlaĢmasının Maddeleri (1878) 1- Ayestefanos AntlaĢmasıyla kurulan BULGAR KRALLIĞI üçe ayrıldı: a) Asıl Bulgaristan: Osmanlı Devletine vergi veren bir prenslik haline getirildi. b) Makedonya: Islahat yapılmak Ģartıyla Osmanlıya bırakıldı. c) Doğu Rumeli: Osmanlıya bağlı kalacak,ancak Hıristiyan bir vali tarafından yönetilecek. 2- Sırbistan,Romanya,Karadağ bağımsız olacak. 3- Bosna-Hersek Osmanlı toprağı sayılacak, yönetimi geçici olarak Avusturya'ya bırakılacak. 4- Kars,Ardahan ve Batum Ruslara, Doğu Beyazıt Osmanlı'ya verilecek. 5- Teselya Yunanistan'a verilecek. 6- Ermenilerin oturduğu yerlerde ve Girit adasında ıslahatlar yapılacak. 7- Osmanlı Rusya'ya 60 milyon altın savaĢ tazminatı verecek. 1878 BERLĠN ANTLAġMASI’NIN ÖNEMĠ 1) Osmanlı'nın dağılma süreci hızlandı. 2) Bu antlaĢma ile Ġngiltere de Osmanlı topraklarının parçalanmasına katıldı.Bu yüzden Osmanlının dıĢ politikasında Ġngiltere'den boĢalan yeri ALMANYA almaya baĢladı. 3) ERMENĠ MESELESĠ ilk defa uluslararası bir antlaĢmada yer almıĢ, Ermeni Meselesi Ermenilerin değil Osmanlı'yı parçalamak isteyen devletlerin meselesi olarak ortaya çıkmıĢtır. Berlin AntlaĢması, ERMENĠ Meselesinin BAġLANGICI olarak kabul edilmektedir. 4) Osmanlının 19. yy.da en çok toprak kaybettiği antlaĢmadır. 5) AnlaĢmadan en karlı çıkan, Bosna Hersek üzerinde haklar elde eden Avusturya ve Kıbrıs’ı üs olarak alan Ġngiltere'dir. OSMANLI DEVLETĠ’NDE 1878 BERLĠN ANTLAġMASI SONRASI GELĠġMELER 1) KIBRIS'IN ĠNGĠLĠZLERE ÜS OLARAK VERĠLMESĠ: Berlin kongresi sırasında Osmanlının çıkarlarını savunması karĢılığı Ġngiltere'ye Kıbrıs’ta üs kurma sözü verilmiĢti. Berlin AntlaĢmasından sonra KIBRIS üs olarak Ġngilizlere verildi.(1878) NOT: Ġngiltere böylelikle SüveyĢ kanalını kontrol etme imkanına kavuĢmuĢtur. Osmanlının I.Dünya savaĢına girmesiyle Ġngiltere, Kıbrıs’ı toprakların kattığını açıkladı. 2) DÜYUN-U UMUMĠYE ĠDARESĠNĠN KURULMASI (1881):Osmanlı Devleti dıĢ borç ve faizlerini ödeyemeyince alacaklı devletler bu idareyi kurmuĢlardır. Bu idare dıĢ borçları doğrudan toplamak suretiyle kurulan yabancı bir mali kontroldü. Bu da Osmanlı Devletinin ekonomik bağımsızlığına gölge düĢürmüĢtür. 3) TUNUS'UN FRANSIZLAR TARAFINDAN ĠġGALĠ (1881): Fransa'nın Tunus'u iĢgalini Osmanlı Devleti sadece protesto edebilmiĢtir.(Fransa hatırlanacağı gibi 1830 yılında da Cezayir’i iĢgal etmiĢti.) 4) MISIR'IN ĠNGĠLĠZLER TARAFINDAN ĠġGALĠ (1882): Ġngilizler SüveyĢ Kanalının açılmasıyla önemi daha da artan MISIR’I 1882'de iĢgal ettiler. 5) DOĞU RUMELĠ'NĠN BULGAR PRENSLĠĞĠ ĠLE BĠRLEġMESĠ (1885): Doğu Rumeli Bulgarlarının Bulgar Prensliği ile birleĢmek için ayaklanmaları sonucu yapılan görüĢmelerde Osmanlı Devleti bu bölgenin Bulgar Prensliğine bağlanmasını kabul etti (1885). 6) GĠRĠT SORUNU VE OSMANLI-YUNAN SAVAġI: Yunanistan'ın Girit’in iç iĢlerine karıĢması ve burada çıkan ayaklanmayı desteklemesi sonucu OSMANLI-YUNAN savaĢı çıktı.Yapılan DÖMEKE MEYDAN SAVAġI’nı kazanan Osmanlı kuvvetlerine Atina yolu açıldı. Ancak Avrupa Devletlerinin müdahale etmesi üzerine ĠSTANBUL ANTLAġMASI imzalandı.(1897) Buna göre Girit'e özerklik verilmiĢ, ayrıca yönetimi Yunanlı bir Prense verilmiĢtir. NOT: Yunalılarla imzaladığımız 1897 Ġstanbul AntlaĢması ile Girit’in yönetimi elimizden çıkmıĢ, II.MeĢrutiyet sırasında Girit Yunanistan tarafından iĢgal edilmiĢ,Balkan SavaĢı sonucu imzalanan Atina AntlaĢmasıyla da Girit'in Yunanistan'a ait olduğu kabul edilmiĢtir. 7) BOSNA HERSEK'ĠN AVUSTURYAYA BAĞLANMASI (1908): Berlin AntlaĢmasında Bosna Hersek'in yönetimi geçici olarak Avusturya’ya bırakılmıĢtı. II. MeĢrutiyetin ilanı sırasında Avusturya Bosna-Hersek'i topraklarına kattığını açıkladı. Osmanlı bu durumu kabul etmek zorunda kaldı. 8) BULGARĠSTANIN BAĞIMSIZLIĞINI KAZANMASI (1908): II.MeĢrutiyetin ilanı ile oluĢan karıĢıklıklardan yararlanan Bulgarlar bağımsızlıklarını ilan ettiler.Rusya'nın araya girmesiyle Osmanlı Devleti bu durumu kabul etmek zorunda kaldı. II.MEġRUTĠYET'ĠN ĠLANI Tarih : 23 Temmuz 1908 PadiĢah: II.Abdülhamit Ġlanında Etkili Olan Grup: Ġttihat ve Terakki Savundukları DüĢünce: Türkçülük 14 ġubat 1878'de Sultan Abdülhamit'in meclisi kapatmasıyla Ģahsi idare dönemi baĢlamıĢ ve 1908 yılına kadar 30 yıl sürmüĢtür. Bu dönem içinde Sultan Abdülhamit'e karĢı olanlar, meĢrutiyeti yeniden ilan etmek amacıyla bir takım cemiyetler kurmuĢlardır. Bu cemiyetler içinde en önemlisi ĠTTĠHAT VE TERAKKĠ CEMĠYETĠ’dir. Selanik'te Ġttihat ve Terakki yanlısı subayların ayaklanması sonucu II.Abdülhamit meĢrutiyeti tekrar ilan etmiĢtir.(1908) II.MeĢrutiyetin ilanı sorunları çözmeye yetmedi. Ġçte ve dıĢta yeni sorunlar çıktı. Bu dönemde kurulan siyasi partilerin mevcudiyeti partizan çekiĢmeleri yarattı. II. MeĢrutiyet’in Sonuçları: Bulgaristan bağımsızlığını ilan etmiĢtir. Avusturya-Macaristan Ġmparatorluğu, Bosna-Hersek‟i topraklarına katmıĢtır. Girit, Yunanistan‟a bağlanma kararı almıĢtır. Osmanlı Devleti‟nde ilk siyasi partiler kurularak parlamenter sistemin denemeleri yapılmıĢtır.Bunlar; Ġttihat ve Terakki Partisi (en etkili parti) Hürriyet ve Ġtilaf Partisi Ahrar (Hürler) Partisi 31 MART OLAYI (13 Nisan 1909) MeĢrutiyete karĢı olan Ġstanbul'daki avcı taburları 31 Mart Olayı’nı çıkarmıĢlardır (13 Nisan 1909). Ġsyancılar sadrazamın ve meclis baĢkanının istifa etmesini istemiĢler, bazı Ġttihatçıları öldürmüĢ ve gazete binalarını bastırmıĢlardır.II. Abdülhamid isyanı bastırmakta baĢarılı olamamıĢtır. Komutanlığını Mahmut ġevket PaĢa’nın, Kurmay BaĢkanlığı’nı Kolağası Mustafa Kemal’in yaptığı Hareket Ordusu Selanik’ten Ġstanbul’a gelerek, 31 Mart Ayaklanması’nı bastırmıĢtır.Böylece II. Abdülhamid tahttan indirilmiĢ, V.Mehmet ReĢat tahta çıkarılmıĢtır (1909). 31 Mart Olayı,Türk tarihinde rejime karĢı yapılan ilk isyan hareketidir. Cumhuriyet rejimine karĢı yapılan ġeyh Said Ġsyanı ile benzerlik gösterir. II. MeĢrutiyet’ten sonra Türkçülük politikası önem kazanmıĢtır. 1909-1918 tarihleri arasında Osmanlı Devleti‟nde Enver,Cemal ve Talat PaĢaların büyük etkisi görüldüğünden bu döneme „„Üç PaĢalar Dönemi‟‟ de denilmektedir. I. VE II. MEġRUTĠYET DÖNEMĠ FĠKĠR AKIMLARI 1) OSMANLICILIK: Tanzimat döneminin sonlarına doğru bazı Osmanlı Aydınları GENÇ OSMANLILAR adıyla bir cemiyet kurdular. Bunların amacı Fransız ihtilali sonucu yayılan "Milliyetçilik" akımının Osmanlı Devleti üzerinde etkisini kırmaktı. Bunun için dil,din ve ırk farkı gözetmeksizin herkesin eĢit haklara sahip olmasını savunuyorlardı. Bu milletlere yönetimde temsil hakkı verilirse Osmanlı Devletinden ayrılmayacaklarını düĢünüyorlardı. 2) ĠSLAMCILIK (PANĠSLAMĠZM): Genç Osmanlıların(jön Türkler) Osmanlıcılık fikrine karĢı II. Abdülhamit bu düĢünceyi savunmuĢtur. PadiĢahın bunda iki amacı vardı: Dar anlamda: Ġmparatorluğu korumak ve devam ettirmek. GeniĢ anlamda: Hilafet çatısı altında dünya Ġslam birliğini sağlamaktı. Bu düĢünceyi savunanlara göre din ile millet birdir. Hangi milletten olursa olsun Müslümanların halifenin etrafında birleĢmesi gerekir. NOT:Ġslamcılık düĢüncesi de Osmanlıcılık gibi Milliyetçilik akımı karĢısında etkili olamamıĢtır.Bunun en açık kanıtı da I.Dünya savaĢında Halifenin Cihat çağrısına Müslüman Arapların uymamasıdır. 3) TÜRKÇÜLÜK: Ġslamcılık ve Osmanlıcılık düĢüncelerinin geçerli olduğu dönemlerde pek yaygınlaĢamadı. Özellikle II.MeĢrutiyet döneminde güç kazandı. Türkçülük düĢüncesinin öncülerine göre devlet ancak dili, soyu ve ülküsü bir olan topluma dayanılarak sürdürülebilirdi.Türkçülük akımı ZĠYA GÖKALP'in katkılarıyla ilmi bir içerik kazanmıĢtır. 4) BATICILIK: Ġlk olarak askeri alanda baĢlayan batılılaĢma hareketi, daha sonra devlet ve toplum hayatında da etkisini gösterdi. V.MEHMET (REŞAT) DÖNEMİ(1909-1918) TRABLUSGARP SAVAġI (1911) AÇIKLAMA: XX. yy. baĢında Kuzey Afrika‟da sadece Trablusgarp Osmanlı egemenliğinde kalmıĢtı.(Daha önce Cezayir'i ve Tunus'u Fransızlar,Mısır'ı da Ġngilizler iĢgal etmiĢlerdi.) Sebep: Ġtalya'nın geliĢen sanayisi için hammadde ve pazar arayıĢı, bunun içinde Osmanlının elindeki Trablusgarp'a asker çıkarmaları. SavaĢ: Osmanlı Devleti Trablusgarp'a(Libya) karadan asker gönderemiyordu. Çünkü Mısır Ġngilizlerin olduğundan kara yolu bağlantısı kesikti. Osmanlı Donanması Ġtalyan donanmasından zayıf olduğundan denizden de Trablusgarp'a müdahale edemedi. Bu yüzden aralarında M.Kemal ve Enver Bey'in de bulunduğu gönüllü subaylar bölgeye giderek burada Ġtalyanlara karĢı baĢarılı savaĢlar yaptılar. (Tobruk,Derne,Bingazi) Trablusgarp'ı ele geçirmekte zorlanan Ġtalyanlar Oniki Ada ve Rodos'u iĢgal ettiler. Bu sırada Balkan SavaĢı patlak verince Osmanlı Devleti barıĢ imzalamak zorunda kaldı. Sonuç: Ġtalyanlarla UġĠ (Ouchy) ANTLAġMASI imzalandı.(1912) Maddeleri: 1- Trablusgarp Ġtalya'ya verildi. 2- Oniki Ada ve Rodos geçici olarak Ġtalya'ya bırakıldı.(Balkan SavaĢı sırasında Yunanlıların eline geçmesin diye) NOT: Ġtalya Balkan SavaĢı sonrasında 12 Adayı teslim etmedi. I.Dünya SavaĢı baĢladı ve Ġtalya Ġtilaf Devletleri yanında yer aldı. II. Dünya SavaĢı‟nda (1939–1945) yenilince Ġngiltere‟nin isteği ile 1947 yılında Paris AntlaĢması ile Yunanistan‟a verildi. UĢi AntlaĢması‟nın Önemi: Bu antlaĢmayla Osmanlı Devleti Kuzey Afrika‟daki son toprağını da kaybetti. *Trablusgarp SavaĢı,Mustafa Kemal‟in sömürgeciliğe karĢı yaptığı ilk savaĢtır. BALKAN SAVAġLARI (1912-1913) Sebep: Rusya‟nın Panslavist politikası ve sıcak denizlere inme düĢüncesi doğrultusunda Balkan Devletlerini Osmanlıya karĢı kıĢkırtması. AÇIKLAMA: Ġngiltere, Osmanlı-Almanya yakınlaĢmasından rahatsızlık duyuyordu. Çünkü Almanya hem Avrupa'nın güçlü bir devleti hem de Ġngiltere'nin sömürgelerine göz diken bir tavırda idi. Ġngiltere Almanya tehlikesine karĢı daha zayıf durumda olan Rusya'yı kullanmaya karar verdi.6-7 Haziran 1908 yılında Estonya'nın baĢkenti REVAL‟ de yapılan görüĢmelerden sonra Ġngiltere Rusya'yı Balkan ve Osmanlı politikasında serbest bıraktı. Yani Rusya boğazları ele geçirebilecek, Ġngiltere buna ses çıkarmayacaktı. Fırsatı değerlendiren Ruslar Balkan Devletlerini Osmanlı Devletine karĢı kıĢkırttılar. I. BALKAN SAVAġI SavaĢ: √ Rusların kıĢkırtmasıyla Sırbistan, Yunanistan, Karadağ ve Bulgaristan aralarında anlaĢarak Osmanlı Devletine savaĢ açtılar. √ Osmanlı Ordusunun bir bölümü savaĢtan önce terhis edilmiĢti. Bu duruma bir de subaylar arasındaki siyasi çekiĢmeler eklenince Osmanlı Devleti bütün cephelerde yenildi. √ Makedonya,Batı Trakya,Edirne ve Kırklareli iĢgal edildi. Arnavutluk bağımsızlığını ilan etti. NOT: Balkanlarda Osmanlıdan ayrılarak bağımsız olan son devlet ARNAVUTLUK‟tur. Sonuç: Balkanların yeni haritasını belirlemek amacıyla LONDRA KONFERANSI toplandı.(1912) Bu konferans sonunda yapılan 30 Mayıs 1913 tarihli Londra AntlaĢması‟na göre; Osmanlı devleti Midye-Enez çizgisinin batısında kalan topraklarını kaybetti.(Makedonya, Batı Trakya, Edirne, Kırklareli). Ayrıca Bozcada ve Gökçeada dıĢındaki bütün Ege adaları Yunanistan'a geçti. Bulgaristan, I.Balkan SavaĢı‟ndan en karlı çıkan ülke oldu. AÇIKLAMA : Ġttihat ve Terakki Cemiyeti 1913‟te Bab-ı Ali Baskını ile hükümeti ele geçirdi. Böylece Subaylar ilk defa açıktan siyaset ile ilgilenmeye baĢladı. II. BALKAN SAVAġI Sebep: I.Balkan savaĢında en çok toprağı Bulgaristan almıĢtı. Bu durumdan memnun olmayan Yunanistan, Sırbistan, Karadağ ve Romanya Bulgaristan'a savaĢ açtılar. Bu durumdan faydalanan Osmanlı Devleti de savaĢa girerek Edirne ve Kırklareli‟ni Bulgarlardan geri aldı. Sonuç: Osmanlı Devleti Bulgaristan ile ĠSTANBUL (29 Eylül 1913), Yunanistan ile ATĠNA AnlaĢmalarını imzaladı.(14 Kasım 1913) NOTLAR : I.Balkan SavaĢı Osmanlı Devletine karĢı, II. Balkan SavaĢı ise Bulgaristan’a karĢı yapılmıĢtır. Ġstanbul ve Atina AntlaĢmalarında Bulgaristan ve Yunanistan‟da yaĢayan Türklere "Azınlık" statüsü verildi. Balkan SavaĢlarından sonra Talat,Cemal ve Enver PaĢaların devlet idaresindeki etkinliği arttı.(Üç PaĢa Devri) Osmanlı Devleti Balkan SavaĢları sonucunda;Arnavutluk,Makedonya,Batı Trakya,Girit ve Ege Adalarını kaybetmiĢtir. I. DÜNYA SAVAġI (1914-1918) SEBEPLERĠ: 1) Ġngiltere ile Almanya arasındaki hammadde ve pazar ihtiyacından kaynaklanan ekonomik rekabet (en önemli sebep) 2) Almanya ve Ġtalya'nın geliĢen sanayileri için hammadde ve pazara ihtiyaç duymaları, bu nedenle Ġngiltere ve Fransa‟nın sömürgelerine göz dikmeleri 3) Fransa‟nın 1871 Sedan SavaĢı‟nda kaybettiği Alsas-Loren Bölgesini (kömür havzası) Almanlardan geri almak istemesi. 4) Rusya‟nın tarihi emellerini gerçekleĢtirmek istemesi, 5) Avusturya-Macaristan imparatorluğu'nun Rusların Panslavist politikasından rahatsız olması. Devletler arası GruplaĢmalar:SavaĢtan önce yukarıdaki sebeplerden dolayı devletler birbirlerine karĢı ittifaklar kurdular: ĠTTĠFAKLAR ÜÇLÜ ĠTĠLAF DEVLETLERĠ (ANLAġMA DEVLETLERĠ) ÜÇLÜ ĠTTĠFAK DEVLETLERĠ (BAĞLAġMA DEVLETLERĠ) 1-Ġngiltere 2-Fransa 3-Rusya 1-Almanya 2-Avusturya-Macaristan 3-Ġtalya AÇIKLAMA: Ġtalya savaĢ baĢladıktan sonra grup değiĢtirerek Ġtilaf Devletlerinin yanında savaĢa katılmıĢtır. SavaĢın BaĢlatan Olay: Avusturya-Macaristan Veliahdı Saraybosna'da bir Sırplı tarafından öldürüldüBunun üzerine Avusturya Sırbistan'a savaĢ ilan etti (28 Temmuz 1914).Rusya Sırbistan‟ın yanında yer aldı,Fransa Rusya'yı destekledi. Almanya ve Ġngiltere'nin de katılmasıyla savaĢ geniĢledi. OSMANLI DEVLETĠNĠN SAVAġA GĠRĠġĠ: Ġttihat ve Terakkinin ileri gelenleri,savaĢı Almanya'nın kazanacağına inanıyorlardı. Onlara göre Osmanlı Devleti Almanya‟nın yanında savaĢa girerse Balkanlarda kaybettiği toprakların bir bölümünü geri alabilirdi. Bu nedenle Almanya ile gizli bir ittifak antlaĢması imzalamıĢlardı. Almanya‟nın Osmanlı Devletini Kendi Yanında SavaĢa Çekmek Ġstemesinin Nedenleri: 1) Osmanlı Devletinin katılmasıyla savaĢ geniĢleyecek, Rus kuvvetlerinin bir kısmı Osmanlı cephelerine yollanacağından Almanya kendi cephelerinde rahatlayacaktı. 2) Osmanlı padiĢahının "halife" sıfatıyla yapacağı bir "cihat" çağrısı Ġngilizleri Müslüman sömürgelerinde zor durumda bırakacaktı. NOT: Ġngiliz ve Fransızlar Osmanlı Devleti‟nin Almanya'nın yanında savaĢa girmesini istemiyorlardı.Çünkü cephelerin geniĢlemesini istemiyorlardı. Bu yüzden Osmanlı Devletine savaĢa girmemesi durumunda KAPĠTÜLASYONLARI kaldırmayı önerdiler. Osmanlı Devleti ise tek taraflı olarak kapitülasyonları kaldırdığını ilan etti. Osmanlı‟nın SavaĢa Girmesi: Ġngilizlerden kaçan Goben (Yavuz) ve Breslau (Midilli) isimli iki Alman gemisi Osmanlı'ya sığındı. Osmanlı Devleti bu gemileri satın aldığını bildirerek Ġngilizlere teslim etmedi. Yavuz ve Midilli adı verilen bu gemiler Karadeniz‟e açılarak Sivastopol ve Odessa gibi Rus limanlarını bombalayınca Osmanlı Devleti de savaĢa girmiĢ oldu (29-30 Ekim 1914). OSMANLI DEVLETĠ‟NĠN SAVAġTIĞI CEPHELER 1) KAFKAS CEPHESĠ: Enver PaĢa Ruslarla SARIKAMIġ MUHAREBESĠ‟ni yaptı. Erzurum,Erzincan, MuĢ, Bitlis ve Trabzon Rusların eline geçti. Ruslar bölgedeki Ermenileri silahlandırarak Türk Halkının üzerine sevk ettiler. Ancak Rusya 1917'de BOLġEVĠK ihtilali çıkınca bölgeden kuvvetlerini çekti.Sovyet Rusya ile BREST- LĠTOWSK ANTLAġMASI imzalandı (3 Mart 1918). Bu AntlaĢmaya göre;Ruslar 1878 Berlin AntlaĢmasıyla aldıkları Kars, Ardahan ve Batum'u Türkiye'ye bıraktılar. 2) ÇANAKKALE CEPHESĠ Sebepleri: a) Çanakkale'yi geçerek Ġstanbul‟u almak, böylece Osmanlı Devletini savaĢ dıĢı bırakmak. b) Müttefikleri Rusya‟ya ekonomik ve askeri yardımda bulunmak Sonuçları: a) Ġtilaf Devletlerinin denizden ve karadan taarruzları püskürtüldü. b) Osmanlı Devletini savaĢ dıĢı bırakamadılar. SavaĢ uzadı. c) Müttefikleri Rusya'ya askeri ve ekonomik yardımı ***üremediler. Bu durum Rusya‟da 1917 ihtilalinin çıkmasına ve Rusya‟nın savaĢtan çekilmesine yol açtı. d) Mustafa Kemal Anafartalar, Conk Bayırı ve Arıburnu'nda kazandığı baĢarılarla tanındı. e) Çanakkale savaĢlarında iki tarafta çok sayıda insan kaybetti. 3) KANAL CEPHESĠ Sebepler: SüveyĢ kanalını ve ardından Mısır'ı alarak Ġngiltere'nin sömürgeleriyle bağlantısını kesmek amacı ile Almanya‟nın isteği doğrultusunda Osmanlı askerinin saldırısı ile bu cephe açılmıĢtır. Sonuç: Ġngilizler isyancı Araplar sayesinde Türk ordusunu geri çekilmek zorunda bıraktı. 4) IRAK CEPHESĠ Sebepler:Ġngilizler hem Irak petrollerine sahip olmak, hem de Rusya'ya karadan yardım ulaĢtırmak amacıyla Basra Körfezi'ne çıktılar. Sonuç: Osmanlılar 29 Nisan 1916‟da KUTÜ'L AMARE‟ de bazı baĢarılar elde ettilerse de daha sonra Musul'a çekilmek zorunda kaldılar. 5) YEMEN-HĠCAZ CEPHESĠ: Ġsyancı Arap ve Ġngilizlere karĢı savaĢıldı. 6) SURĠYE-FĠLĠSTĠN CEPHESĠ: Kanal harekatının bir devamı niteliğindedir. Bu cephede Yıldırım Orduları Grup Kumandanlığını son olarak M.Kemal PaĢa yapmıĢtır. 7) ROMANYA-GALĠÇYA-MAKEDONYA CEPHESĠ: Bu cephede müttefikimiz Avusturya ve Bulgaristan‟la birlikte Rus ve Fransız kuvvetlerine karĢı savaĢtık. Bu cephe Osmanlı‟nın toprakları dıĢında savaĢtığı tek cephedir. 8) I.DÜNYA SAVAġININ SONA ERMESĠ Rusya'nın savaĢtan çekilmesiyle Avusturya-Macaristan, Almanya,Bulgaristan ve Osmanlı Devleti Ġtilaf Devletlerine karĢı üstün duruma geldiyse de bu durum fazla uzun sürmedi. Almanya'nın Ġngiltere‟ye silah ve hammadde taĢıyan ABD gemilerine zarar vermesi üzerine 2 Nisan 1917‟de ABD de Almanya‟ya karĢı savaĢa girdi.Bu durum savaĢın kaderini değiĢti. Almanya batı cephelerinde çöktü. Almanya'nın yardımları ile ayakta duran Osmanlı ve Bulgar kuvvetleri zor durumda kaldılar. Sonunda Ġttifak devletleri aĢağıdaki barıĢ antlaĢmalarını imzalamak zorunda kaldılar. I.DÜNYA SAVAġI SONUCU ĠMZALANAN BARIġ ANTLAġMALARI (SAVAġI BĠTĠREN ANTLAġMALAR) Almanya ile :VERSAY-28 Haziran 1919 Avusturya ile :SAĠNT GERMEN(Sen Cermen)-10 Eylül 1919 Bulgaristan ile : NÖYYĠ-27 Kasım 1919 Macaristan ile :TRĠANON-4 Haziran 1920 Osmanlı ile :SEVR barıĢ antlaĢmaları imzalanmıĢtır.-10 Ağustos 1920 DAĞILMA DÖNEMĠ ĠLE ĠLGĠLĠ BĠRKAÇ ÖNEMLĠ NOT 1789 Fransız Ġhtilâli ile ortaya çıkan milliyetçilik akımının etkisiyle bağımsızlık için Osmanlı Devleti‟ne ĠLK isyan eden azınlık SIRPLAR‟dır.(1804). Osmanlı Devletinde yaĢayan azınlıklara ĠLK defa ayrıcalık 1812-BÜKREġ ANTLAġMASI ile SIRP lara verildi. Osmanlı Devletinden bağımsızlığını kazanarak ayrılan ĠLK azınlık Yunanlılar olmuĢtur.(1829-Edirne AntlaĢması) ĠLK defa padiĢahın yetkileri II. Mahmut‟un Ayânlar ile imzaladığı SENED-Ġ ĠTTĠFAK‟la (1808) azalmıĢtır. Ġlk vapur, Ġkinci Mahmud zamanında ve 1827 yılında satın alınmıĢ olup halk arasında "Buğu gemisi" adıyla anılmıĢtır. Boğazlar Sorunu ĠLK defa HÜNKAR ĠSKELESĠ ANTLAġMASI ile ortaya çıktı.(1833). Boğazlar Sorunu ĠLK Kez 1841 LONDRA BOĞAZLAR SÖZLEġMESĠ ile uluslar arası bir statü kazanmıĢtır. Ġngilizlere ĠLK defa kapitülasyonlar BALTA LĠMANI TĠCARET ANTLAġMASI ile verildi.(1838) ĠLK gazete TAKVĠM-Ġ VAKAYĠ adıyla II. MAHMUT zamanında çıkarıldı.(1831) Nüfus sayımı ĠLK defa II. MAHMUT zamanında yapıldı.(1831) Tımar ,Zeamet ve Müsadere (Mallara el koyma) ĠLK defa II. MAHMUT tarafından kaldırıldı. ĠLK defa Polis örgütünün temelleri II. MAHMUT zamanında atılmıĢtır. ĠLK defa Divan TeĢkilatı kaldırılarak Bakanlıklar II. MAHMUT zamanında kuruldu. Öğretim ĠLK defa II. MAHMUT zamanında zorunlu hale getirildi. Osmanlılarda ĠLK Posta Örgütü II.MAHMUT zamanında kuruldu. ĠLK defa Tercüme Odası,Yabancı Dil Okulu,Devlet Memuru YetiĢtiren Okullar II. MAHMUT tarafından açıldı. ĠLK defa yurt dıĢına öğrenci II.MAHMUT zamanında gönderildi. ĠLK kıyafet kanunu 3 Mart 1829 yılında ve II. Mahmud zamanında yayınlanmıĢtır. ĠLK defa PadiĢah kendi gücünün üstünde bir gücü TANZĠMAT FERMANI ile tanımıĢtır(1839) Osmanlı Tarihi‟nde anayasacılığa ve demokrasiye geçiĢin ĠLK aĢaması TANZĠMAT FERMANI (3 Kasım 1839)‟dır. SERASKERLĠK makamı (Kara Kuvvetleri Kom.)ĠLK Kez Tanzimat döneminde kurulmuĢtur. Osmanlılarda ĠLK kağıt para KAĠME adıyla 1841 de ABDÜLMECĠT tarafından bastırıldı. ĠLK demiryolu hattı 9 Eylül 1855 yılında Ġzmir-Turgutlu arasında demiryolu inĢaatına baĢlanmıĢtı. ĠLK telgraf hattı 9 Eylül 1855 yılında Edirne-Varna-Kırım arasında kuruldu. Kırım'dan Ġstanbul'a çekilen ilk telgrafta Kırım Ģehri olan Sivastopol'un Rus iĢgalinden kurtarıldığı bildirilmekteydi. Laik Kanunlar ĠLK defa TANZĠMAT DEVRĠ(1839-1876)‟nde çıkarıldı. Türkiye nin yurt dıĢında katıldığı ĠLK sergi 1851 yılında Londra da düzenlenen Tarım ve Sanayi Ürünleri Sergisi dir. Türkiye de ĠLK sergi ise 27 ġubat 1863 tarihinde Sultan Ahmed Meydanında PadiĢah Sultan Abdülazizin de katıldığı bir törenle açılan "Sergi-i Osmani" dir. Askerliğin ĠLK defa bir bedele bağlanması ISLAHAT FERMANI ile olmuĢtur.(1856) Osmanlı Devleti Kırım savaĢından sonra Avrupalı devletlerin himayesine girerek ĠLK defa BAĞIMSIZ DEVLET OLMA ÖZELLĠĞĠNĠ kaybetmiĢtir. Osmanlı Devleti dıĢarıdan borç parayı ĠLK defa Kırım SavaĢı(1856) sırasında Ġngilizlerden I.ABDÜLMECĠT zamanında almıĢtır. Osmanlı Devletini Avrupa Devleti sayılması ĠLK defa 1856-PARĠS ANTLAġMASI ile kabul edilmiĢtir. Avrupa seyahatine çıkan ĠLK ve tek Osmanlı PadiĢahı Sultan Abdülaziz‟dir 21 Haziran 1867 tarihinde baĢlayan bu yolculuk 44 gün sürmüĢtür. Ġstanbula ĠLK tünel Sultan Abdülaziz zamanında Fransız Mühendis Emile Gavand tarafından yapıldı ve bu tünel 17 Ocak 1874 günü hizmete girdi. Dünyanın üçüncü yeraltı treni olan bu tünel 575 metre uzunluğunda ve 7 metre geniĢliğindedir. Osmanlı Devleti patiĢahlarından piyanist olan ĠLK ve tek padiĢah Sultan V.Murat'tır. ĠLK TÜRK ANAYASASI olarak kabul edilen KANUN-I ESASĠ,Sultan II.Abdülhamid döneminde Mithat PaĢa baĢkanlığında bir komisyon tarafından hazırlanarak ilan edildi.(1876) Osmanlı Devletinde halk,dolaylı olarak da olsa yönetime ĠLK defa I. MEġRUTĠYET döneminde katıldı(1876)-(Mebusan Meclisi) Ermeni Meselesi‟nin ĠLK kez ortaya çıktığı ve uluslararası bir antlaĢmada yer alması 1878 BERLĠN ANTLAġMASI ile olmuĢtur. I.MeĢrutiyet’in ilânı ile Türk Tarihi’nde ĠLK kez Mutlakiyet’ten Parlamenterizme geçiĢ olmuĢtur. Osmanlı Devletinde Mecelle Hukuku ĠLK defa I. MEġRUTĠYET döneminde uygulamaya konulmuĢtur. ĠTTĠHAT VE TERAKKĠ PARTĠSĠ Türk Tarihinde milliyetçiliği Ġlk defa resmi bir ideoloji haline getirmiĢtir. Türk tarihinde parti diktasıyla yönetim ĠLK defa ĠTTĠHAT VE TERAKKĠ PARTĠSĠ‟nin yönetimiyle gerçekleĢti. Osmanlı Devleti'nin Afrika'da kaybettiği ilk toprak parçası Cezayir'dir. Ġttihat ve Terakki Partisi (Cemiyeti,Fırkası) devlet yönetimini ĠLK defa kesin olarak I. BALKAN SAVAġI sırasında ele geçirdi.(Bab-ı Ali Baskını) Balkan savaĢı ĠLK defa KARADAĞ’ın Osmanlı devletine savaĢ açmasıyla baĢlamıĢtır. Ġlk Boğaziçi Köprü Projesi de Sultan Ġkinci Abdülhamid döneminde yapıldı. Osmanlı Tarihinde ĠLK DENĠZALTI filosu II. ABDÜLHAMĠT zamanında oluĢturuldu. Ġlk Türk uçağının uçuĢu, Sultan Mehmed ReĢad'ın 27 Nisan 1912 tarihindeki cülus töreninde yapılmıĢtır. I. Dünya SavaĢı yıllarında Ġtilaf Devletleri’nin,Osmanlı Devleti’nin topraklarını kendi aralarında paylaĢtıkları ĠLK AntlaĢma SYKES-PĠCOT antlaĢmasıdır. Türk Tarihi‟nde ĠLK siyasi partiler II.MeĢrutiyet döneminde kurulmuĢtur(Ġttihat ve Terakki,Hürriyet ve Ġtilâf,Ahrar/Hürler Fırkası)