13 Temmuz 2014 - Zaman Bulgaristan

advertisement
Fransa’da oruç serbest
ÇOCUKLARIN KÂBUSU ERKEN ERGENLİK SAĞLIK 07
Ramazan ayı başlarken gözler Dünya
Kupası’nda top koşturan Müslüman futbolculara çevrildi. Kadrosunda Benzama, Sakho, Sagna gibi Müslüman yıldızları barından Fransa’nın teknik patronu Didier Deschamps, oruç için öğrencilerini serbest bıraktı. 110
SPOR
7 — 13 TEMMUZ 2014 WWW.ZAMAN.BG YIL: XXII SAYI: 27 (1114) 0.70 LV
Bulgaristan’da bir ilk: Cumhurbaşkanlığı
rezidansında iftar yemeği
FACEBOOK’UN GİZLİ
DENEYİNE TEPKİ
MAGAZİN 09
FOTOĞRAF: PRESIDENT.BG
Geçen yıl Plovdiv’de iftara katılan Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, bu yıl inisiyatifi kendi kullandı. Rezidanstaki salona dini cemaat temsilcilerinin birlikte girmeleri dikkat çekti. İftar öncesi hoşgörü havası estirildi.
Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, “Bulgaristan toplumu asırlar boyunca hoşgörülü olduğunu
sözde değil, icraatlarıyla ispatlamıştır.”
dedi
1cumhurbaşkanı iftar yemeği
Bulgaristan’da ilk kez bir
BNB, BANKALARI
SARSMA
TEŞEBBÜSÜNE
HAPİS İSTİYOR
verdi. Cumhurbaşkanlığı’nın Boyana rezidansı, ülkenin demokratik tarihinde ilk kez iftar yemeğine ev sahipliği yaptı. Geçen yıl
Plovdiv’de iftara katılan Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, bu yıl ini-
siyatifi kendi kullandı. Rezidanstaki salona dini cemaat temsilcilerinin birlikte girmeleri dikkat çekti.
İftar öncesi hoşgörü havası estirildi.
Cumhurbaşkanı Plevneliev, davet ettiği dini liderler, siyasi parti yöneticileri ve sanatçıları tek tek
selamladıktan sonra iftarın yapı-
lacağı salona geçti. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı, Ramazan ayının temelinde merhamet duygusunun, başkalarına iyiliği tavsiyenin, fani olmayan bir
merhamet ve birlik olarak güçlü olabileceği hikmetinin yatmakta olduğunu belirtti. 1HABERLER 02
EKONOMİ 05
AYDINLAR HİZMET HAREKETİ’Nİ ANLATIYOR
1yük düşünce hareketTarih şahittir ki bü-
Hizmet Hareketi’ni ayrı kılan yönü eğitime gösterdiği özendir.
GAZETENİZLE İLGİLİ DAĞITIM VE DİĞER PROBLEMLER İÇİN BİZİ ARAYINIZ! TEL.: (02) 832 31 11, E-MAIL: [email protected]
leri ve ona öncülük eden kişiler, genelde yakın çevrelerinden vefasızlığa hatta kimi zaman saygısızlığa maruz kalmıştır.
Fethullah Gülen Hocaefendi ve onun teşvikleriyle
ortaya çıkan Hizmet, tarihin tekerrür ettiği bir kavşakta duruyor bugünlerde.
Bir yandan en kaba, en vefasız, en saldırgan hücumlara maruz bırakılırken, diğer yandan taşıdığı evrensel mesajdaki yansımalar
nedeniyle dünyanın dört
bir yanında takdir ediliyor; özellikle aydınlar arasında, akademik çevreler-
de ve sivil toplum öncüleri
arasında. Hiçbir benlik hesabı ve ego çatışması yaşamadığı için uzaktan bakan kişilerin Hizmet’i daha derinden anlaması bir
avantaj oluştursa da, takdir ve tebcilin asıl sebebi
belli noktalarda yoğunlaşıyor. Mesela ‘medeniyetler çatışması’ için hemen
herkesin büyük bir hevesle bir kızılca kıyametin etrafında dans edip savaş tam tamları çaldığı bir
dönemde Yunus olup yeryüzüne seslenmeyi, Mevlâna olup kardeşlik şarkısı söylemeyi dışarıdaki aydın daha net kavrayabiliyor. 1HABERLER 04
02 HABERLER
7 — 13 TEMMUZ 2014 ZAMAN
FOTOĞRAF: PRESIDENT.BG
Bulgaristan’da bir ilk: Cumhurbaşkanlığı
rezidansında iftar yemeği
İftara Bulgaristan patriği Neofit, Bulgaristan Başmüftüsü Mustafa Hacı, Musevi Cemaati
Başkanı Rober
Jerasi, Katolik ve Ermeni
kiliseleri temsiclileri ile birçok politikacı,
sanatçı, diplomat ve iş adamı katıldı.
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
1
Cumhurbaşkanı, “Bulgaristan toplumu asırlar boyunca hoşgörülü olduğunu sözde değil,
icraatlarıyla ispatlamıştır. Müslüman, Hristiyan ve
diğer cemaatler yaşanan son doğal afette kapılarını hep birlikte insanlara açtı. Müslüman mültecilerin kilise onarımına katıldıklarını müşahade ettik.
Bulgaristan Müslümanları ile birbirimize karşı olan
merhamet hümanizmin bir parçasıdır. Aslında uzatılan elin dini yoktur. Ben bugün uzatılan elin yarın
da uzatılacağına inanıyorum” sözlerini kullandı.
Plevneliev’in girişimi için teşekkür eden Başmüftü Mustafa Hacı, “Her ne kadar hep söylense de
kendi aramızdaki iyilik ve hoşgörü toplumumuz
için yeni değil. Asırlardan beri var olan yardımseverlik ve tolerans, dini barışı muhafaza ederek günümüze gelmiştir” dedi. İftara Bulgaristan patriği
Neofit, Bulgaristan Başmüftüsü Mustafa Hacı, Musevi Cemaati Başkanı Rober Jerasi, Katolik ve Ermeni kiliseleri temsilcileri ile birçok politikacı, sanatçı,
diplomat ve iş adamı katıldı. BEYNUR SÜLEYMAN SOFYA
FOTOĞRAF: İDRİS ALİ
Şumen’de, 3 camide teravih kılınıyor
1si teravih namazı için Şu-
Ramazan ayının haberci-
men şehrinde yaşayan Müslümanlar, camilere yöneldi. Şehirde, Osmanlı’dan kalma 3
camide toplanan halk, coşkuyla ibadetlerini yerine getiriyor. Şumen’de yaşayan Müslümanlar, Şerif Halil Paşa (Tombul) Camii, Kılâk Camii ve Tatar Camii’nde teravih namazı için bir araya geliyor. Şumen
Bölge Müftüsü Mesut Mehmed, tarihi üç camide de bir
ay boyunca teravih namazlarıİskelelere yaslanmış vaziyette de olsa yıllardır onarımda bulunan Şumen’deki nın kılınacağını söyledi. Bunun
Tombul Camii’nin, kendisinde manevi huzur arayanlara kapıları daima açık. yanı sıra aynı şekilde camile-
rin üçünde de mukabele okunacağını ifade eden Mehmed,
hayırsever sponsorlar bulunursa Tombul Camii’nin avlusunda halka iftarlar düzenleneceğini belirtti. Bölge Müftüsü Mesut Mehmed, “Her yıl olduğu
gibi bu sene de Şumen bölgesine Türkiye’den gelen Ramazan hocası var. Halkın istifade
etmesi için merkezde ve köylerde istihdam etmeyi düşünüyoruz.” dedi. Mehmed, Temmuz ayının başından itibaren
bölgede yaklaşık elli yerde yaz
Kur’an Kursu düzenleyeceklerini açıkladı. İDRİS ALİ ŞUMEN
Avrupa programları temmuz sonunda imzalanacak
1tanova, yeni dönem AvruAdalet Bakanı Zinaida Zla-
pa programları anlaşmalarının
temmuz ayı sonuna kadar imzalanacağını söyledi. Presa gazetesine demeç veren Zlatanova, bu
anlaşmaları geçici hükümetin veya yeni hükümetin imzalayacağının kendisi için bir anlam ifade
etmediğini kaydetti. Bakan, kendi
bakanlığındaki hükümetin büyük
iş yaptığını dile getirerek şunları
söyledi: “Hazırlanmış bir anlaşma bırakıyorum. Bunu kim isterse imzalayabilir. Bu anlaşma bir
kişi, hatta sadece bakanlar tarafından hazırlanmadı. Hazırlık dönemi son derece topluma açık şe-
kilde devam etti. Avrupa Komisyonu ile anlaşmalar dar koordineler ile yapılıyor. Komisyondakiler de büyük gayretler sundu.”
Boyko Borisov’un BSP iktidarında Avrupa yardımlarının kesildiği, oysa GERB iktidarında yardımların salındığı iddiasına yönelik ise Zlatanova, “Bu hiç bir şekil-
Kırcali’de, göçmenlerin eski fotoğrafları sergilendi
Kırcali’de eski fotoğ- edilen etkinlikte, 17 Kırca- okul yıllarından kareler
1raflardan oluşan ser- lili aile albümünden derle- dikkat çekiyor.
gi açıldı. “Göçmenlerin albümlerinde Kırcali’nin canlı tarihi” adını taşıyan sergide, 19. yüzyıl sonları ile
1989 yılı arasında çekilen
fotoğraflar yer alıyor. Krıg
Vakfı tarafından organize
nen fotoğraflar bulunuyor.
Sergide, Kırcali’deki ilk
askeri doktor olarak bilinen
Sadık Efendi’nin 1912’de
çekilen portresi, Müftü Yunus Efendi ve ünlü pehlivan Hüseyin Alkayalı’nın
Krıg Vakfı Başkanı Radost Nikolaeva, fotoğrafların 3 yıldan beri toplandığını, Türkiye’den göçmenlerin bu arşive destek sağladıkları için memnuniyet
duyduğunu aktardı.
de doğru değil. Avrupa fonlarının
alınma oranı şu anda yüzde 55.
Yani bir yıl içinde önceki altı yılda
alınan kadar kaynak alındı. Bizim
iktidar dönemimizde 4 milyar levadan fazla girdi sağlandı. Bir yalan ne kadar fazla söylenirse söylensin hiçbir zaman gerçek olmaz.
Çünkü rakamlar ortada.”
Nadejden,
Ramazan’a ilahi
konseriyle girdi
1güneyinde bulunan NaHarmanli Belediyesi’nin
dejden köyü halkı, ilk kez Ramazan coşkusunu ilahi konseriyle karşıladı. Köyün merkezindeki toplantı salonunda düzenlenen konsere, yaklaşık 50
kişi katıldı. Organizasyon ise
19 yaşındaki Sinan Salim tarafından yapıldı. Sinan Salim, “Bizim köyde ilk kez yapıldığı için insanlar bu programdan çok memnun kaldı.”
ifadelerini kullandı. İlahileri ise Haskovo’da Kur’an kursu veren Fatma Hoca öğretti.
Her öğrenci 5’er ilahi seslendirirken, 12 yaşındaki çocukların söyledikleri ilahiler en çok
alkışlandı. Mekke Şehri, Bilal
Gibi, Günahkarım Neyleyim,
Esselamu Aleyke gibi ilahiler
seslendirildi. Programda Bulgarca Hey Çoveçe şarkısı da
seslendirildi. MESUT CAFER HASKOVO
03 HABERLER
7 — 13 TEMMUZ 2014 ZAMAN
Dılgopol’da ilk kez iftar verildi
Yabancılar evlatlık
için bizzat görüşecek
1uluslararası evlatlık alma koşulla-
Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı
rını içeren yeni taslağa göre, yabancılar
ülkede çocuğu görmeden alamayacak.
Yeni düzenlemelerde evlatlık edinmek
isteyen dilekçeyi bizzat vermesi gerekiyor. Bu vesileyle çocuk sahibi olmak isteyenler motivasyon ve isteklerini, çocuğun özellikleriyle birlikte bildirmesi şartı koşuluyor. Şu ana kadar dilekçe, hususi yetkisi olan kurumlara veriliyordu.
Çocuğun bilgilendirilmesi ve hazırlanması amaçlı öngörülen değişikliklerle, daha fazla şeffaflık ve kontrolün
sağlanması da öngörülüyor.
İftara katılanlar arasında Belediye Başkanı Marinka İvanova da yer aldı ve gelen davetlilere ilk yahniyi kendi ikram etti. FOTOĞRAFLAR: İLHAN ŞENOL
İLHAN ŞENOL DILGOPOL
1
Zaman gazetesinin ve Dılgopol Belediye Başkanı Marinka
İvanova’nın sponsorluğunda Dılgopol ve Kamen Dyal halkına ilk defa iftar verildi. Dılgopol’da yaşayan
350-400 civarında Müslümana, ken-
di semtlerinde bulunan kreşte verilen iftara 70-80 kişi katıldı. İlk defa
iftar heyecanını yaşayan halkın sevinci yüzlerinden belliydi. İftara katılanlar arasında Belediye Başkanı
Marinka İvanova da yer aldı ve gelen
davetlilere ilk yahniyi kendi elleriyle
ikram etti. İftara ilk defa katılan Belediye Başkanı İvanova: “Kutsal aylar barışın, yardımlaşmanın ve iyilik
yapmanın zirve yaptığı aylardır. Bu
aylarda büyük-küçük, erkek-bayan
herkes küskünlüğünü gidermeli ve
herkes barışık olmalıdır.” dedi.
Sınırdaki tel örgü ay sonuna hazır
1Naydenov, Türkiye sını-
Savunma Bakanı Angel
rında inşaatı devam eden tel
örgü yapısının kısa zamanda
hazır olacağını duyurdu. Gazatecilere konuşan Naydenov, “4 ay gibi bir zaman diliminde bu yapıyı tamamlayacak başka bir kurum yok. Bunlardan 2 ayı zaten yağmurlu
geçti. Bulgaristan’ın güvenliği için öneme sahip bu yapının
tamamlanmasına sayılı günler
kaldı.” sözlerini kullandı. Haziran sonu itibarıyla 23 kilometrenin hazır olduğuna dikkat çeken bakan, tüm projenin 7 milyon levanın biraz üzerinde olduğunu açıkladı. Tel örgü, geçen sene Bulgaristan’a gelen
yoğun mülteci akınını durdurabilmek için 30 kilometre uzunluğunda ve 3 metre yüksekliğinde yapılması kararı alınmış-
tı. Yıl başında şubat ayına kadar
tamamlanacağı duyurulmasına
rağmen gecikme yaşandı. İçişleri Bakanı Tsvetlin Yovçev,
Türkiye sınırında mülteci dalgasına karşı yaklaşık bin polisin görev yaptığını bildirdi. Ay
sonuna kadar tel örgünün hazır
olacağını savunan Yovçev, son
haftalarda mülteci dalgasının
arttığını ve günde 150-200 kişiyi geri çevirdiklerine değindi.
1nı
ZAMAN GAZETESİ ÇALIŞANLARINDAN
İLHAN ŞENOL VE GÜLCAN ŞENOL
ÇİFTİNİN BİR ERKEK EVLADI (SELÇUK)
DÜNYAYA GELMİŞTİR. ANNE VE BABAYI
TEBRİK EDER, KÜÇÜK YAVRUYA
SAĞLIKLI, MUTLU VE HAYIRLI BİR
HAYAT NİYAZ EDERİZ.
ZAMAN EKİBİ
Tarım ve Gıda BakaDimitır Grekov,
2014 yılı kampanyasının
yeni değişikliklerle gerçekleşeceğini duyurdu. Bu yeniliklerle tütünün üretim
ve ticaret arasındaki orantısızlığın minimuma indirgenmesi olduğunu belirten Bakan, tütün alımında devlet uzmanlarının yer
almasının öngörüldüğünü
kaydetti. Bu uzmanlar birkaç yıl öncesine kadar daimi olarak görev yapıyordu.
Bunun yanı sıra tüccar-
1yündeki Osmanlı eseri olan caHaskovo’ya bağlı Gılıbets kö-
mi restore edilerek, Ramazan’da ibadete açıldı. Caminin tarihine göre,
mabet 1350 yılında inşa edildi. Gılıbets köyünde yaşayan ve 30 yıllık inşaat ustası olan Yüksel Akif Eyub, caminin depreme dayanıklı olduğunu
ve bugünlere kadar ayakta kalmasının da bunu gösterdiğini söyledi. Caminin inşaatı için ise GERB partisi 4
bin 200 leva yardım salmış. Türkiye’de
yaşayan bir Gılıbets vatandaşı da destek olmuş. Köy muhtarı Canip Hsein, caminin en son 40 yıl önce tamir
edildiğini söyledi. MESUT CAFER HASKOVO
Ülkedeki en büyük
işveren İçişleri
Bakanlığı
1fından kabul edilen yeni dü-
İçişleri Bakanlığı (MVR) tara-
2014 tütün kampanyasında
devlet uzmanları yer alacak
TEBRiK
Gılıbets’te, Osmanlı
döneminden kalma
cami restore edildi
lar için iki ayrı kayıt listesi
oluşturulacak. Grekov, şu
ana kadar sözleşme imzalanan, fakat alınmayan tütün için 2 ihbarın olduğunu, bunların da araştırıldığını belirtti.
Devlet düzenlemesinin
2011’de kaldırılmasıyla, tütün kişisel sözleşmelerle yapılıyor.
Tütün satın alma vadeleri iki taraftan belirleniyor.
Sözleşmelerde vadelerin geciktirilmesi sırasında tazminatlar da öngörülüyor.
zenlemede ilk kez Bakanlık bünyesinde çalışacak kişilerin sayısı yer aldı. Yürürlüğe giren düzenlemeye göre,
MVR’de 52 bin 900 kişi görev yapacak.
MVR’den yapılan açıklamada şu anda
MVR bünyesinde 49 bin kişinin görev
yaptığı kaydedildi. İçişleri Bakanı Tsvetelin Yovçev, Kozloduy’daki nükleer santralin ve BNT gibi stratejik öneme sahip alanların, futbol karşılaşmaları gibi kısa süreli olayların güvenliğini sağlamak amacıyla ve zabıta için
kullanılacak kişiler de hesaba katılırsa bu sayının artabileceği söyleniyor.
Şu ana kadar faaliyet gösteren Ulusal Polis Teşkilatı, Kriminal ve Güvenlik
Dairesi olmak üzere ikiye ayrılıyor. Güvenlik Dairesi bünyesinde Jandarma yer
alacak. Güvenlik Dairesi bünyesindekiler ayrıca tren istasyonları, demiryolları ve demiryolları yüklerinin güvenliğini
de üstlenecek. Buraların güvenliği daha
önce Ulaşım Polisi tarafından sağlanıyordu. Güvenlik bünyesine tüm trafik
hizmetleri de dahil edilecek.
04 HABERLER
7 — 13 TEMMUZ 2014 ZAMAN
Aydınlar Hizmet
Hareketi’ni anlatıyor
İnancına nasıl
hizmet edersin ki?
PROF. DR. AMMIR HUSSAIN *
1çok hayati bir konumu olduğunu düşünüyoÇağdaş İslam açısından Hizmet Hareketi’nin
SOLDAN SAĞA: Fethullah Gülen, Prof. Dr. Philip Clayton, Prof. Dr. Ammir Hussain
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
1
O açıdan baktığımızda Hizmet Hareketi’nin nasıl âlemşümul bir performans sergilediğini, Hocaefendi’nin yeryüzü barışı
için ne kadar değerli bir fikir adamı olduğunu anlıyoruz. Burnunun
ucunu görmeyenlerin kendi egolarını aşarak engin ve rengin bir ufuk
çizgisi yakalamasını beklemiyoruz;
ancak evrensel bir hizmete karşı
yerel düşmanlığın ma’şeri vicdanda yer bulamayacağını ve uzun bir
mesafe alamayacağını hatırlatmak
isteriz. Batı’dan Doğu’ya aydınların sevgi ile bağrına bastığı, her
dinden her dilden kanaat önderinin yeryüzü için önemli bir ilham
kaynağı olarak gördüğü Hizmet ve
Hocaefendi için olmadık lafları peş
peşe sıralayanlar, sosyal gerçeklere
de tarihî gelişimin kaderine de karşı
çıkarak kendilerine yazık ediyor.
Hizmet ile ilgili düşüncelerini
ortaya koyan 100 fikir adamından
bazılarının görüşlerini okuyacaksınız bu yazıda. Gelin kulak kesilelim
yeryüzü entelektüellerine; Arab’ı,
Acem’i, Müslüman’ı, Hıristiyan’ı,
Yahudi’si vs. hep aynı şeyi söylüyor ve Hizmet’in cihanşümul mesajına insanlığın ihtiyaç duyduğunu haykırıyor.
Peygamber yolunun yolcuları
PROF. DR. PHILIP CLAYTON *
1
Fethullah Gülen Beyefendi’den
önce hiçbir şahıs, Peygamber’in
öğretilerinin çekici yüzünü bütün bir
Batı dünyasına bu şekilde temsil edememiştir. Anlatanlar olmuştur elbet, ama bunları fiiliyata geçiren bir
imam, kendisi de bir sufi, bir düşünür olmamıştır.
90’lı yılların başından itibaren son
yıllarda, Gülen’in bütün dünyaya ya-
yılan bir öneme, bir ağırlığa yükseldiğini görüyoruz. Bu önemin, kendisinin, Batı dünyasına, bütün bir din
olarak, İslamiyet’in kapsadığı bütün
bir yaşam tarzının, hikmetli, derin ve
manevi yüzünü temsil etmesinden
kaynaklandığına inanıyorum.
Fethullah Gülen Beyefendi ve
Hizmet Hareketi’nin yaptığı, dünyanın her yerindeki Müslümanlara, layıkıyla dünya vatandaşı olabilmek, 21.yüzyılda yaşayan bir vatan-
daş olmanın hakkını verebilmek ve
aynı zamanda da derinlemesine bir
Müslüman olabilmek için bir model
çizmek olmuştur. Hareketin kendisini çok önemli buluyorum, kurulan okulları önemli buluyorum, yazdıklarının ve öğretilerinin çeşitliliğini
önemli buluyorum. Ancak 21. yüzyılda yaşayan bir Müslüman olmaktan
onur duyma hissi var ya, işte onu her
şeyden daha önemli buluyorum.
* [Claremont School of Theology / ABD]
rum. Çağdaş İslam da anlattığım konular arasında
yer alıyor.Ben de bir Müslüman’ım, aynı zamanda
da İslamî ilimler üzerine çalışan bir akademisyenim.
Bu hareketin bizzat bir parçası olmasam da Hizmet
Hareketi’nin, adı üzerinde, hizmet etmeye yönelik bir
hareket olduğuna inanıyorum ve bir Müslüman olarak bu benim için çok büyük bir önem arz ediyor.
Müslüman olmanın özündeki mana işte budur,
başkalarına hizmet etmek, yaşatmak için yaşamak
olgusudur.
Kur’an-ı Kerim’de anlatılan, Müslümanlar için ilk
ve temel prensip tevhid inancıdır, Allah’ın bir olmasıdır. İlk önce Allah’ı sevmeliyiz. Hemen sonrasında da komşunu sevmek gelir. Peki, komşumuzu nasıl severiz? Ona hizmet ederek. Bu nedenle, Gülen
Beyefendi’nin öncülük ettiği Hizmet Hareketi’nin
olağanüstü bir şey olduğunu düşünüyorum. Bir manada, yalnızca Müslümanlara değil, hatta özellikle
Müslüman olmayan kişilere seslenerek diyor ki; işte biz buyuz ve yapmamız gerekenler de bunlardır.
Hizmet Hareketi’ni ayrı kılan yönü ise eğitime gösterdiği özendir ve bunu, bir eğitimci olarak, üniversite seviyesinde gençlere eğitim vermeye çalışan birisi olarak söylüyorum.
* [Hukukçu - Los Angeles Cizvit ve Katolik Üniversitesi, Loyola
Marymount Üniversitesi]
Bütün bir insanlığı
kucaklama
teşebbüsü
PROF. DR. SOPHIA PANDYA
1len, hayırsever, insan odaklı bir sivil toplum haHizmet Hareketi, onlarca yıldır devam edege-
reketidir.
Dünyanın dört bir yanında, bini aşkın-hatta şimdi
iki bini de bulmuş olabilir — eğitim müesseseleri var.
Bu okulların çoğunu kendim de bizzat ziyaret etme imkânı buldum. Etiyopya, Malezya, Hong Kong,
Taiwan, Yemen, dünyanın her yerinde okulları var...
Başarılı olup da eğitim imkânı bulamayacak olan
öğrencilere ulaşarak, onlara bilim ve teknoloji ağırlıklı, yüksek kalitede eğitim verebilmek adına çok çalışıyorlar. Böylesine bir çalışma daha önceleri görülmemiş bir şey.
Karşımızda Hizmet adı verilen ve kendini insanlığa adamış bir dinî hareket var. Çok geniş çapta, uluslararası eğitim projeleri yürütüyorlar, ve bunu dini
ideallerinin bir parçası sayıyorlar. Dinî idealleri insan
odaklı hedefler haline geliyor, insan odaklı hedefler
de eğitim odaklı hedefler haline geliyor, ve en nihayetinde insanlığa hizmet etmiş oluyorlar.
Dolayısıyla, böyle bir çalışmayı yani Hizmet
Hareketi’ni, oldukça takdir edilesi bir dinî hareket
olarak görüyorum.
* [CALIFORNIA STATE UNIVERSITY/ ABD]
05 EKONOMİ
BNB, bankaları sarsma
teşebbüsüne hapis istiyor
7 — 13 TEMMUZ 2014 ZAMAN
Merkez
Bankası kredi
şartlarını
değiştiriyor
1kaların zor dönemlerinde leva
Merkez Bankası yönetimi, ban-
1kası,
Bulgaristan Merkez Banbankaların güvenini sarsmaya yönelik son olaydan sonra Ceza Kanunu’nda
değişiklik önerisinde bulundu.
Kanunda ilave bir madde yapılması önerisi Bütçe ve Mali Komisyonuna gönderilirken, banka
veya finans kurumu için kamuyu
aldatmaya yönelik asılsız bilgi yayan ve bu şekilde toplumda panik
oluşturan kişiler için 2 ila 5 yıl ceza
talep ediliyor. Başkalarına verilen
zarar veya elde edilen gelir söz konusu olduğu durumlarda cezanın
5 ila 10 yıl olması tavsiye ediliyor.
Avrupa Komisyonu, Bulgaristan bankalarına likidite sağlamaları için 3,3 milyon leva verme kararı aldı. Geçen hafta önemli bankalardan birinin asılsız haberlerle sarsılmaya çalışıldığını aktaran
Bulgaristan Hükümeti, bu vesileyle AK’den yardım talebinde
bulunmuştu. Bulgaristan bankalarının istikrarını korumak adına
kullanılacak destek devlet yardımı niteliği taşıyor. AK, teklifin tek
piyasa prensibine uygun olduğunu belirterek söz konusu mad-
di kaynağı onaylayarak sisteme
dış unsuru ve gerekli orantılı likiditenin sağlayacağını duyurdu.
Bu arada bankalara yönelik asılsız haberlerle insanları ‘uyaran’ çete üyesi oldukları iddia edilen bir grup Sofya ve
Ruse’de yakalandı. Devlet Güvenliği Ulusal Ajansı (DANS), yatırım ajansına çalışan bir ağı çökerterek mesajların gönderildiği
bilgisayar sistemlerini ele geçirdi.
Haberlere inanan birçok kişi, bankaların önünde kuyruk
oluşturarak mevduatlarını çekti.
Doğalgaz fiyatı beklenenden
daha az artıyor
1baren yüzde 1,8 oranında artacak.
Doğalgaz fiyatı 1 Temmuz’dan iti-
Devlet Enerji ve Su Düzenleme Komisyonu, kalorifer fiyatlarının yüzde 2,6 oranında artacağını açıkladı. Tahmin edilen
artışın ise yüzde 11 ila 13 olduğu, ancak
en düşük şekilde halka yansıyacağı belirtildi. Buna göre, 1 Temmuz’dan itiba-
ren kalorifer fiyatları Sofya’da KDV hariç
yüzde 5,94 oranında artacak. Plovdiv’de
ise kalorifer fiyatları yüzde 5,07; Varna’da
yüzde 5,5; Ruse’de yüzde 9,8 artacak. Öte
yandan Burgas’da kalorifer fiyatlarında
az da olsa azalış olurken en büyük düşüş yüzde 11,7 ile Pernik’te yaşanacak.
1 Temmuz’dan itibaren doğalgaz fiyatı
bin metreküpü 601,7 levadan 609,4 levaya yükselecek. Böylece doğalgaz fiyatı beklenenden daha düşük oranda artmış olacak. Doğalgaz fiyatı 2014 yılının
üçüncü çeyreğinde yüzde 1,81 oranında artacak. Komisyon, fiyatın daha önce
yüzde 2,46 oranında artacağı tahmininde bulunmuştu.
İşsizlik oranı 400 bin kişinin altına indi
1ği ülkeleri arasındaki işsizlik oranı
Eurostat tarafından Avrupa Birli-
açıklamalarına göre, Bulgaristan’daki işsizlik oranının yüzde 11,9 olduğu, bunun
geçen yıla göre yüzde 13’ün altında olduğu belirtildi. Eurostat verilerine göre, mayıs ayındaki işsiz sayısı 399 bine geriledi.
Nisan ayında bu sayı 402 bin iken Mayıs 2013’te ise 439 bin olarak belirtilmişti.
Mayıs ayında gençlerdeki işsizlik oranı ise yüzde 25,2’den yüzde 24,6’ya geri-
ledi. Geçen yıl ise gençlerdeki işsizlik oranı yüzde 29,1 olarak kaydedilmişti. Buna
göre, 25 yaşından küçük işsiz gençlerin
sayısının 46 bin olduğu, bu sayının nisan
ayında 48 bin, geçen yıl ise 69 bin olduğu belirtildi.
28 Avrupa Birliği ülkesindeki işsizlik
oranı ise yüzde 10,4’ten yüzde 10,3’e geriledi. Bir yıl önce ise işsizlik oranı yüzde
10,9 olarak kaydedilmişti.
Euro Bölgesindeki işsizlik oranı da yüz-
de 12’den yüzde 11,6’ya geriledi. Verilere
göre, mayıs ayında 25,1 milyon Avrupalı işsiz kaydedildi. Nisan ayına kıyasla bu
sayı 63 bin kişi, Mayıs 2013’e kıyasla ise
1,36 milyon kişi azaldı.
Avrupa’da 25 yaşına kadar olan gençlerden 5,18 milyonu işsiz olarak belirtildi. Avrupa genelindeki genç işsizlik oranı
yüzde 22,2 olarak kaydedildi. 2013 yılında bu oran yüzde 23,6 iken bir yılda 464
bin genç iş sahibi oldu.
olarak verilecek kredi şartlarında bazı değişikliğe gitme kararı aldı. Bankanın aldığı karara göre, borç verme
güvenlik oranı yüzde 125’den yüzde
110’a düşürülüyor.
Bunun yanı sıra Merkez Bankası,
1 Temmuz 2014 tarihinden itibaren
KTB’deki mevduatların faiz oranlarını
düşürme kararı aldı. KTB Bankası’nın
piyasada en iyi faiz oranı veren bankalardan biri olduğu için bunun beklenen bir uygulma olduğu aktarıldı.
Karara göre, faiz oranları mayıs ayındaki piyasa seviyesine göre düşürülecek. Şirketlerin mevduat hesaplarına
levada ortalama yüzde 2,11; Euro’da
ise yüzde 1,94 faiz uygulanacak. Vatandaşlar için ise levada ortalama
yüzde 3,59; Euro’da ise yüzde 3,44
faiz uygulanacak.
Fasulye ve
soya fasulyesi
üretenlere ‘yeşil
ücret’ ödenecek
1
Tarım Bakanlığı ile iş dünyası,
toprağı azot bakımından zenginleştiren ürünlerin listesi ile 2015
yılından itibaren yeşil ücret ödenecek ürünlerin listesini hazırladı. Tarım Bakanlığı, 2020 yılına kadar çevreye yönelik araziler için destek ödeyecek. Yeni düzenlemeye göre, yetiştirilen ürünlerden en az yüzde 5’i
toprağı azot bakımından zenginleştiren ürünlerden olması gerekiyor.
Onaylanan listeye göre, bu yardımlar
bezelye, fasulye, soya fasulyesi, nohut, yer fıstığı, bakla gibi ürünlerden
oluşuyor.
Avrupa yasalarına göre, üreticilerin çevreyi koruma desteği alabilmeleri için üç şartı yerine getirmeleri gerekiyor. Aynı arazide yetiştirilen ürünlerin değiştirilmesi, her yıl ekilen arazilerin ekimine devam etmek, işlenen
arazilerde öncelikli çevreyi koruyan
arazileri bulundurmak. Ekolojik arazilere toprağı azot bakımından zenginleştiren ürünler de giriyor. Bu ürünlerin yetiştirilmesi teşvik edilecek.
06DIŞ HABERLER
7 — 13 TEMMUZ 2014 ZAMAN
Ortadoğu’da 5 ülkeden
14 devlet çıkabilir!
ABDÜLHAMİT BİLİCİ
1
Osmanlı’nın 1. Dünya Savaşı’nı
kaybetmesi üzerine Ortadoğu’da
İngiltere ve Fransa tarafından çizilen sınırlar tam 100 yıl sonra yeniden allak bullak. Suni şekilde bölünen Ortadoğu, daha
da parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya.
Galiba son dönemde Pandora’nın kutusu, Saddam’ın tuhaf şekilde cesaretlendirilerek Kuveyt’i işgaliyle açıldı. İşgale karşı düzenlenen Körfez Savaşı, sadece Arap dünyasının değil, Irak’ın da fiilen bölünmesiyle sonuçlandı. Şii nüfusuyla problemi derinleşen ve 36’ncı paralelin üzerine çıkması yasaklandığı için Kürt
bölgesini fiilen kaybeden Saddam, öldürücü darbeyi ise 11 Eylül ile dengesi bozulmuş Bush liderliğindeki Irak Savaşı’nda
aldı. İşgal sonrası Şii ve Kürtlerin işbirliği
ile Bağdat’ta bir yönetim kurulsa da yüzyıllar sonra ilk kez Sünnilerin dışlandığı
yeni rejim, ülkeye huzur ve istikrar getiremedi.
Aslında savaştan çok önce, “Iraklı” kimliğinin altına dinamit konulmuştu. “Irak” kimliği yerine Şii, Kürt, Sünni
gibi doğuştan elde edilen kimlikler, siyasetin temel taşı yapıldı. Savaş başlamadan, Iraklı kavramı konuşma ve haberlerden silinmişti. Şiiler, Kürtler, Sünniler,
Ortadoğu’nun minyatürü olan Irak’ın sı- duya eski sistemin yıkılması kaosa yol açnır aşan önemli unsurlarıydı. Ama “Irak” tı. Dışlananların direnişi ve iç savaş sırakimliği yok edilince hangisi ortak kimlik sında yüz binler öldü. Irak’ın hafızasını
olacaktı?
temsil eden kanaat önderleri, bilim adamÜstelik Kürtler de Sünni idi ama ne- ları teker teker temizlendi. Irak, kendini
dense onlar “Sünni” denilen gruba gir- yönetme kabiliyetini kaybettikçe yabancı
miyorlardı. Şiilerin çoğu Arap kökenliy- güçlerin ve radikal grupların oyun sahadi. Ama onların Araplığı
sına dönüştü.
üzerinde durulmuyordu.
Şimdi silahı olanın seOlan, bir kısmı Sünni bir
sinin yüksek çıktığı, sabah
kısmı Şii olan Türkmenerken kalkanın şehirleri
lere oldu. Ortada kaldılar.
ele geçirdiği, ülke güvenÇok geçmeden bu yarı etliğinden sorumlu olması
nik, yarı mezhepsel dağıbeklenen ordunun kâğıtlımı gösteren haritalar çıktan kaplan olduğunun antı: Güneyde Şiiler, ortada
laşıldığı vahşi ve perişan
Abdülhamit Bilici
Sünniler; kuzeyde Kürtler.
Irak coğrafyası, çoktandır
Halbuki Irak’ın her yerinkonuşulan harita çalışmade insanlar iç içe yaşıyordu. Tarihte; Basra, larını hayata geçirmek için çok müsait bir
Bağdat ve Musul idari merkezler olmuştu. hale gelmiş durumda. Parçalanmanın arAma Irak için yarı etnik, yarı mezhepsel bu tık kaçınılmaz olduğunu sadece ülke içintanımlama ilk kez kullanılıyordu.
deki güçler söylemiyor. İsrail Başbakanı
Bu anlayışla beraber devlet meka- Netanyahu, bağımsız Kürdistan’ın kurulnizması da yerle bir edildi. Yıllardır ül- ması gerektiğini söylüyor. Dışişleri Bakakeye kan kusturan, Halepçe’de Kürtle- nı Lieberman da “Irak’taki kriz bağımsız
ri, Basra’da Şiileri katleden Saddam’ın Kürdistan’ın kurulmasıyla sonuçlanacak.”
diktatörlüğünden kurtulma ihtimali, Ba- diyor. Eskiden federal bir Irak’a bile karas rejiminin dayandığı oligarşik yapı dı- şı çıkan Ankara da artık bu ihtimalden raşındaki çoğunluk için bir umuttu. Ama hatsız değilmiş gibi görünüyor. Hüseyin
Saddam’la birlikte tapu kayıtlarından or- Çelik, Irak’ta bağımsız Kürt devleti ihti-
malinin devleti eskisi gibi rahatsız etmediğini söyledikten sonra ekliyor: “Irak bölünürse ki, kaçınılmaz görünüyor; onlar bizim kardeşimizdir.”
Aslında sadece Irak’ın değil, tüm Ortadoğu haritasının yeniden çizileceği senaryoları çoktandır sır değil. Ortadoğu uzmanı Robin Wright, geçen yılki makalesinde, “5 ülkenin 14 ülkeye dönüşebileceğini” yazmıştı. Buna göre Libya, kabile
farkları temelinde Tripolitanya ,
Sirenayka ve Fizan olarak üçe; Suudi
Arabistan, kuzey, güney, doğu, batı Arabistan ve Vehhabistan olmak üzere beşe
bölünebilir. Yemen, önceki kuzey ve güney diye parçalanabilir. Irak ve Suriye’den
ise Şiistan (Irak’ın güney Şii bölgesi), Sünnistan (İki ülkedeki Sünni Arapları bir
araya getiren, bugün IŞİD kontrolündeki bölge), Kürdistan (İki ülkedeki Kürtleri
bir araya getiren yapı), Alevistan (Lazkiye ve Batı Suriye bölgesi) ve Dürzistan diye 5 devlet doğabilir. Bu senaryo gerçekleşir mi bilmiyoruz ama zaten suni olan
sınırların, bir kez daha suni şekilde çizilmesi, keşke bölgede barış ve istikrara vesile olsa. Ama bugünkü mezhepçi, ırkçı ve
radikal anlayışlardan kurtulmadıkça, korkarım bu süreç daha çok çatışmaya neden
olacak. [email protected]
İki kurşun, milyonlarca hayat
1. Dünya Savaşı’nın fitili, Avusturya tahtının veliahtı Arşidük Franz Ferdinand ve eşinin 28 Haziran 1914’te Gavrilo Princip tarafından Saraybosna’da öldürülmesiyle ateşlenmişti. Fotoğraf Avusturya Milli Kütüphanesine aittir.
SEYİT ARSLAN
1
Osmanlı ve Avusturya-Macaristan
İmparatorluğu’nun sonunu hazırlayan, milyonlarca insanın hayatını kaybettiği 1. Dünya Savaşı’nın fitili, Avusturya tahtının veliahtı Arşidük Franz Ferdinand ve eşinin 28 Haziran 1914’te Gavrilo Princip adında bir Sırp milliyetçisi tarafından Saraybosna’da öldürülmesiyle
ateşlenmişti.
17 milyon insanın hayatına mal olan,
70 milyon insanı etkileyen, şehirleri harabeye çeviren 1. Dünya Savaşı, geçmişin
en kanlı savaşlarından biri olarak tarihin
kanlı sayfaları arasında yerini aldı. Sanayileşme sonucu elde edilen askeri ve mali
güç, yayılmacı politikalar izleyen ve yeni
sahalar kazanmak için fırsat kollayan Avrupalı dev güçleri yeni bir savaşın eşiğine
getirmişti. Avusturya-Macaristan ve Osmanlı gibi iki çok millletli hanedan devleti ve Rusya ise Balkan coğrafyasında kozlarını paylaşıyordu. 1878 yılında başlayan
Bosna olayları sonrası bölgenin Avusturya tarafından ilhakı, Rusya’nın Sırbistan
üzerinden bölgedeki gücünü devam et-
tirmek istemesi ve ‘Avrupa’nın hasta adamı’ Osmanlı’nın topraklarına göz dikilmesi, üç kıtada sürecek bir savaşın sinyallerini veriyordu.
5 Ekim 1908 yılında Bosna’nın
2. Meşrutiyet’in sancılarını yaşayan
Osmanlı’nın iç karışıklığından yararlanan
Avusturya-Macaristan tarafından resmen
ilhakı sonrasında tansiyon iyice yükseldi. Panslavist politikalar güden Rusya’nın
desteklediği Sırbistan’da bu ilhaka karşı
ciddi tepkiler yükseliyordu.
Balkan Savaşları sonrası iyiden iyiye
karışan bölgede savaşa giden süreç, 28
Haziran 1914’de Avusturya Arşidükü Veliahd Franz Ferdinand’ın Bosna’daki kolorduları teftiş için geldiği Saraybosna’da
öldürülmesiyle sonuna geliyordu. Mlada Bosna (Genç Bosna) isimli örgüt üyesi gençlerinden biri olan Sırp lise öğrencisi Gavrilo Princip tarafından Veliaht
Franz Ferdinand’a yapılan saldırının ardından savaşın yaklaştığı hissedilmektedir. 23 Temmuz 1914’de Sırbistan’a ultimatom veren Avusturya-Macaristan, 28
Temmuz 1914’de Sırbistan Krallığı’na savaş ilan eder.
28 Temmuz’da çatışmalar Avusturya-Macaristan’ın Sırbistan’ı işgal etmesiyle başlamış, bunu Almanya’nın Belçika, Lüksemburg ve Fransa’yı işgaliyle, Rusya’nın Almanya’ya saldırması takip etmiştir. Osmanlı İmparatorluğu savaşa İttihat ve Terakki Hükümeti’nin Almanlarla işbirliği sonucu girmiştir. Os-
manlıya sığınan iki Alman gemisiyle birlikte Rusya kıyılarının hedef alınması sonucunda 30 Ekim 1914’de Rusya ile resmen savaşa girilir.
Osmanlı’nın 1914’te, İtalya ve
Bulgaristan’ın 1915’te, ve Romanya’nın
1916’da savaşa girmesiyle ilave cepheler açıldı. Rusya İmparatorluğu 1917’de
Ekim Devrimi ile yıkılınca savaştan da çekildi. Almanya, daha sonra Ateşkes Günü olarak tarihe geçecek olan 11 Kasım
1918’de ateşkesi kabul etti. Savaş böylece İngiltere, Fransa, İtalya’nın başını çektiği Müttefikler’in zaferiyle sona erip, Osmanlı Devleti ise müttefikleri Almanya,
Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan ile
birlikte yenik sayıldı.
Kafkasya, Sina, Filistin, Irak, Hicaz,
Yemen, Çanakkale Galiçya, Balkanlar ve İran’da savaşan Devlet-i Ali Osmani, savaştan büyük yara almış ve bir
Kurtuluş Savaşı vermek zorunda kaldı. Toprakları itilaf devletleri tarafından
paylaşılan imparatorluk, 1922 yılında
saltanatın kaldırılmasıyla son buldu. 4
Mart 1924 tarihinde çıkarılan bir başka kanunla Halifelik makamı da kaldırıldı ve Osmanlı hanedanına mensup
bütün fertlerin vatandaşlıklarının düşürülüp, sınır dışına çıkarılmasına karar
verildi. Savaş iki büyük hanedan devletinin tarihe karışmasıyla sonuçlandı,
hem Habsburg hem de Osmanlı Hanedanı ülkesini terketmek zorunda kaldı.
(Kısaltılmıştır.)
07 SAĞLIK
7 — 13 TEMMUZ 2014 ZAMAN
Çocukların kâbusu
erken ergenlik
Kızlarda 8, erkeklerde 9 yaşından önce yaşanan ergenlik, birçok
sorunu beraberinde getiriyor. GDO’lu gıdalar, fast food hatta
oyuncaklardaki kimyasallar bile erken ergenliği tetikleyebiliyor.
HABER MERVE TUNÇEL
1
Ergenlik tüm çocuklar için
sorunlu bir süreç. Ancak
bir de erken ergenlik durumu var ki bu, süreci daha
da zorlaştırıyor. Fiziksel ve ruhsal değişimleri çok önceden yaşayan çocuk, türlü sağlık sorunlarıyla baş başa kalabiliyor. Liv Hospital Kadın Doğum Uzmanı
Opr. Dr. Evrim Aksoy, erken ergenliği ve
tedavi sürecini anlattı.
Ergenlik normalde kız çocuklarında
8-13, erkek çocuklarında ise 9-14 yaş
arasında yaşanıyor. Normalde ergenliğin kızlardaki ilk belirtisi göğüslerin
büyümesi. Bunu takiben genital bölge ve koltuk altı tüylenmesi de görülür.
Nihayetinde ilk adet kanamasının başlamasıyla da tamamlanmaya doğru gider. Erkeklerde ise cinsel organ gelişimi, genital bölge ve koltuk altı tüylenmesi, seste kalınlaşma, vücut kas kitlesinde artış gözlenir. Eğer ergenliğe ait
bu belirtiler kızlarda 8, erkeklerde ise 9
yaşından önce görülüyorsa buna erken
ergenlik deniyor. Normal şartlarda çocukluk döneminde ergenliği başlatan
hormon uyarı sistemi, beyinde ergenliğe kadar sessiz bir bekleme sürecindeyken çeşitli dış uyarıların artışı ile aktif
hale geliyor. Bunun ana sebebi gıdalardaki katkı maddeleri. Aynı zamanda iklim değişiklikleri ve fiziksel koşullar da
erken ergenliği başlatabiliyor.
OYUNCAKLAR BİLE TETİKLİYOR
“Dünyada son 10 yılda, ülkemizde de
son 5 yılda özellikle dikkati çeken oranda erken ergenlik problemine rastlanıyor.” diyor, Aksoy. Yapılan araştırmalara göre bunun en büyük nedeni aldığımız gıdalar içinde bulunan hormon ve
katkı maddeleri. Büyüme hormonu eklenerek yetiştirilen meyveler (çilek vs.),
sebzeler (domates, brokoli vs.), yine
hormon (özellikle östrojen) eklenerek
hızlı büyütülen tavuklar ve yumurtalar,
etler ve sütler çocuklarda hormon uyarısına neden olabiliyor. Çocukluk döneminde bekleme sürecinde olması gereken hormon uyarı sistemi bu uyaranların artışıyla aktif hale geliyor. Kullanılan plastik malzemeler, oyuncakların
içindeki hormon benzeri etki oluşturan
kimyasallar da erken ergenliği başlatabiliyor. Fast food tarzı ve yapay gıdalarla beslenme alışkanlıkları da obeziteye
neden olarak vücut yağ oranını artırıyor
ve erken ergenliğe sebep oluyor.
İlaçlarla baskılanabilir
Psikolojik sorunlar da görülebiliyor
Tedavi, detaylı bir değerlendirme sonrasında ilaçlar
yardımıyla aktive olmuş sistemin baskılanarak erken
ergenliğin durdurulması esasına dayanıyor. Gerçek ergenlik yaşı beklenip zamanı gelince bu ilaçlar kesilerek
ergenliğin gelişmesine izin veriliyor. Aynı zamanda
çocuğun psikolojik problemleri için muhakkak yardım
alınması şart. Erken ergenlik probleminde çözüm endokrinolog, jinekolog, psikolog, psikiyatristin de içinde
bulunduğu disiplinler arası bir yaklaşım ile mümkün.
Ruh ve beyin gelişimi açısından çocuk, vücut yapısı olarak erişkin görünümünde olan bu çocuklarda kısa boylu
kalma gibi fiziksel problemlerin yanında psikolojik sorunlar da görülüyor. Kimlik çatışması bunlardan en yaygını. Arkadaşları, ailesi ve öğretmenleriyle iletişim problemi yaşayan çocuğun okul başarısı düşüyor. Agresif,
kendine güvensizbu çocuklarda madde bağımlılığı, intihar eğilimi gibi olumsuz durumlar da görülebiliyor. Böyle durumlarda psikolojik destek almakta yarar var.
KIZLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Erken ergenliğe giren çocuklar akranlarından önce büyümeye başladıklarından kemiklerdeki büyüme noktaları daha önce kapanıp akranlarından daha kısa boylu olabiliyorlar. Normalden erken
dönemde yaşamak zorunda kaldıkları
adet kanaması, erişkin görünüme ulaşmak gibi durumlar çocuğu psikolojik
açıdan da olumsuz etkileyebilir. Ülkemizde özellikle kız çocuklarında ergenliğe erken girme oranı daha yaygın.
7 — 13 TEMMUZ 2014 ZAMAN
‘KÂİNAT KİTABI’NDA
ANILAN MEYVELER
K
HABER FEHMİ UR
ur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan,
sık sık nazarımızı ‘Kâinat
Kitab’ına tevcih ederek,
kader, kudret, ilim ve irade kaleminin kâinattaki icraatına dikkatimizi
çekiyor. Mü’minleri tefekküre sevk
ediyor. Bu sebeple İlahî Mesaj’da
geçen her söz ve nesne büyük önem
taşır. Zaten zikredenin Allah olması zikredileni, daha bir ehemmiyetli
kılar. Kur’an-ı Kerim bir mucize ol-
duğundan İlahî Kelam’da zikredilen
her nesnenin özel bir anlamı var hiç
kuşkusuz. Bazı gıdaların zikredilmesinin de şüphesiz birçok hikmeti bulunuyor. Bunların başında, insan sağlığı için gerekli olan protein,
karbonhidrat ve yağları ihtiva ediyor olmaları geliyor. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Davut Aydüz’e göre, pek çok yiyeceğin arasında özellikle belli ürünlerin dile getirilme-
si tesadüfî değil: “Çağımızda çok
daha iyi anlaşılmıştır ki, bu gıdaların insan sağlığında çok önemli bir
yeri var. Hattâ diyebiliriz ki, insan
sağlığını koruyan bu gıda maddeleridir. Kur’ân, insan sağlığını korumaya vesile olan bu ürünlere dikkatleri çekmiş ve bunlara olan ihtiyaçlarını belirtmiş olmaktadır.”
Prof. Dr. Davut Aydüz’ün tespitleri ışığında Kur’an-ı Hakîm’de bahsedilen bazı meyveleri ele aldık.
Cennet sularından damlalar taşıyan meyve: Nar
Cenâb-ı Hakk’ın Kur’an’da dikkat çektiği meyvelerden birisi nar. Bu meyveyi
öven Efendimiz (s.a.s.) özel bir yanına işaret ediyor: “Her narda mutlaka cennet sularından bir damla vardır.” Bu hadis sebebiyle İslâm âlimleri narın tek
bir tanesinin bile yere düşürülmesini doğru bulmuyor. Hz. Ali Efendimiz ise
“Narı etli kısmıyla beraber yiyiniz. Zira nar mideyi tabaklayıp temizler.” diyerek meyvenin sağlık açısından önemine dikkat çekiyor. Nar meyvesi kabuğu,
çiçekleri ve nar suyu kabız yapma özelliği sebebiyle ishale karşı kullanılıyor.
Üzerine yemin edilen zeytin
Çok eski çağlardan bu yana tüketilen zeytin, Cenâb-ı Hakk’ın Kur’an-ı
Kerim’in Tin Suresi’nin 1. ayetinde üzerine yemin ettiği önemli meyvelerden
biri: “İncire, zeytine, Sîna dağına ve şu
emîn beldeye andolsun.” İlahî Beyan’da
altı kez zikredilen zeytin ve zeytinyağı, Asr-ı Saadet’te en çok tüketilen gıda maddeleri arasında. Peygamberimiz
(sallallahu aleyhi ve sellem), “Zeytinyağını yiyin ve onunla yağlanın. Çünkü o,
bereketi bol ve mübarek bir ağacın meyvesinden çıkartılmaktadır.” tavsiyesinde bulunuyor. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre zeytinyağı, kalp-damar
hastalıklarının yanında midenin ülsere
karşı korunmasında da tesirli.
Mübarek meyve: İncir
Müfessirlerin bir kısmı bu meyve üzerine yemin edilmesini Akdeniz havzası ve
Ortadoğu bölgesinde yetişen önemli bir ticaret metaı olmasına bağlıyor. Zira binlerce çekirdeğe sahip olan incir, farklılığını hemen arz ediyor. Allah Resûlü de
(s.a.v.) incirin cennet meyvelerinden biri olduğunu söyleyerek onu şöyle methediyor: “İncir yiyin. Eğer cennetten inen bir meyve söyleyecek olsaydım, bunun incir olduğunu söylerdim.”, “İncir yiyin, çünkü o, basuru keser, eklem ağrılarını yok
eder.” İncirin ağız kokusunu giderme ve felci önleme gibi faydaları da bulunuyor.
Dinlerin ortak meyvesi: Hurma
Bilinen en eski meyve çeşitlerinden olan hurmanın cennet nimetleri arasında da adı geçiyor. Kur’an-ı Kerim’de 20 ayette hurma ve ağacına yer verilmesi de bu meyvenin önemini ortaya koyuyor. İlahî Beyan, hurma ve ağacını değişik ayetlerde misal malzemesi olarak kullanıyor. Tirmizi’de geçen bir hadis-i
şerif bu meyvenin hikmetini şöyle açıklıyor: “Acve, cennet meyvelerindendir.
O, zehirlenmeye karşı şifadır.” Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bir başka hadisinde ise “Sabahleyin aç karnına hurma yiyin, çünkü bağırsak kurtlarını öldürür.” buyuruyor. Allah’ın Hz. Meryem’in doğumunu kolaylaştırmak için sunduğu nimetlerden biri olan hurmanın, hamile ve doğum yapan kadınlar için önemi ve faydaları bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda.
Tükenmeyen cennet meyvesi: Muz
Kur’an-ı Kerim’de yer alan mübarek meyvelerden biri muz. Allah (celle celaluhu), Vâkıa Suresi 28. ayetinde muzdan şöyle bahsediyor: “Ashab-ı yemin ki ne
ashab-ı yemin! Ne mutludur onlar! Dalbastı kirazlar, dolgun salkımlı muzlar,
yayılmış gölgeler... Şırıl şırıl akan sular... Tükenmeyen, eksilmeyen, hiçbir surette esirgenmeyen birçok meyveler içindedirler.” Muz, vücudun ihtiyacı olan bütün maddeleri karşılaması bakımından önemli bir meyve. Muzda; yüzde 75 oranında su, yüzde 1,3 oranında protein ve yüzde 0,6 oranında da yağ bulunuyor.
Tefekkür kapılarını açan üzüm
Kur’an-ı Kerim’de çokça zikredilen meyvelerden biri de üzüm. İlahî Beyan, bu
meyveye 11 ayette yer verirken, En’âm Suresi’nin 99. ayeti inananları tefekküre
çağırıyor: “Gökten su indiren O’dur. Sonra Biz onunla her çeşit bitkiyi çıkarırız.
O bitkiden bir filiz, ondan da büyüyüp birbirinin üstüne binmiş taneler, başaklar
çıkarırız. Hurma tomurcuklarından sarkan salkımlar, üzüm, zeytin ve nar bahçeleri yetiştiririz...” ‘Yemişlerin sultanı’ olarak bilinen üzümün çekirdeği de faydalıdır. Doktorlar bundan birtakım terkipler yaparak, zayıf mideleri tedavi eder.
Dertlere deva kiraz
Mübarek meyvelerden olan kiraz da,
muz gibi sadece Vâkıa Suresi’nde anılıyor. Kirazın meyvesi, meyve sapları, çiçekleri ve gövde kabuklarından faydalanılır. Meyveler gıda olarak tüketilip, diğer kısımlar ise kurutularak ilâç yapımına hazır hâle getiriliyor. Kiraz sapları, kurutulup saklanmalı. Bunlar çay gibi
demlendirilip içildiğinde, idrar söktürücü ve bedeni toksinlerden kurtarıcı tesire sahip. Ağaç kabuklarının, ateş düşürücü ve kabız yapıcı bir etkisi oluyor.
NAMAZ VAKİTLERİ
Günler
7 Pazartesi
8 Salı
9 Çarşamba
10 Perşembe
11 Cuma
12 Cumartesi
13 Pazar
İmsak Güneş Öğle
3.38
3.39
3.40
3.42
3.43
3.44
3.46
5.51
5.51
5.52
5.53
5.54
5.54
5.55
13.39
13.39
13.39
13.39
13.39
13.39
13.39
İkindi Akşam Yatsı
17.39
17.39
17.39
17.39
17.39
17.39
17.39
21.14
21.14
21.13
21.13
21.12
21.12
21.11
23.12
23.11
23.10
23.09
23.08
23.07
23.06
SOFYA’DAN ÖNCE: Peştera, Velingrad 4 dk Pleven, Smolyan 5 dk. Karlovo,
Plovdiv, Pazarcik 6 dk. Kırcali, Kazanlık, Momçilgrad, Sviştov 7 dk. Haskovo, Krumovgrad, St. Zagora, V. Tırnovo 9 dk. Ruse, Harmanli, N. Zagora
10 dk. Popovo 11 dk. Omurtag 12 dk. Kubrat, Razgrad, Tırgovişte, Yanbol
13 dk. İsperih, Tutrakan, Şumen, Preslav 14 dk. Karnobat 15 dk. Aytos,
Novi Pazar, Silistra 16 dk. Burgas, Provadiya 17 dk. Varna, Dobriç 18 dk.
09 MAGAZiN
7 — 13 TEMMUZ 2014 ZAMAN
“Balkanlar ve İnsanlar İçin”
dev tavada kebap pişti
FOTOĞRAF: BEYNUR SÜLEYMAN
BEYNUR SÜLEYMAN
1teşvik eden bir projeye start ve-
Sofya’da, doğal gıda tüketimini
rildi. “Balkanlar ve İnsanlar İçin” adını taşıyan proje çerçevesinde, ülkede
yetişen doğal ürünlerin ve temiz hava şartlarında büyüyen yerli hayvanların etlerinin tüketilmesi teşvik edilecek. Bu vesileyle Bulgaristan Tarım
Bakanlığı’nda geleneksel ve organik
üretim yapan 4 şirketin ürünleri tanıtıldı. Yemek ustası ve TV yemek
programı sunucusu Uti Bıçvarov ise,
kendi deyimiyle Balkanlar’daki en
büyük tavada kebap pişirdi. Yaklaşık 150 cm. çapında olan tavanın, aslında 1907’den kalma bir tren lokomotifinin ön kısmından alınan büyük bir kapak olduğunu dile getiren
Uti Bıçvarov, “Bu, Stara Planina’da
(Kocabalkan) yetiştirilen bir danadan
elde edilen çok lezzetli etten yapılan
bir kebap. Kimyasal maddeler içermeyen baharat ve malzemelerle bu
hale geldi. İçine 100 demet maydanoz attım. Hem sağlıklı hem lezzetli”
dedi. Diğer stantlarda organik manda yoğurdu, peynir ve bal ürünleri
yer aldı. Tarım Bakanı Dimitır Gre-
Uti Bıçvarov, Stara
Planina’da (Kocabalkan) yetiştirilen bir danadan elde edilen çok lezzetli
etten bir kebap
hazırladı.
kov, 3 Haziran’da yürürlüğe giren
kanun değişiklerinin ardından üreticilerin ürünlerini ülkenin dört bir
tarafına doğrudan pazarlayabileceklerini söyledi.
“Tarım Bakanlığı, geleneksel Bulgar gıdaların teşvik edilmesi için ça-
ba sarfediyor.” diyen Bakan, yasalardaki düzenlemelerle süt ürünleri üretenlerin artık mobil mandıralar ve mobil dondurucularda ürün
satabileceğini kaydetti. Bunun özellikle dağ kesimlerinde üretim yapan üreticileri etkileyeceğini kay-
deden Grekov, bu şekilde otlakların
yanında süt ürünleri yapılabileceğini söyledi.
Finansmanını, İsviçre ve Bulgaristan arasındaki bir fonun sağladığı
proje, Stara Planina’nın merkez ve
batı kısmında uygulanıyor.
Facebook’un gizli deneyine tepki
1lanıcısı üzerinde haberleri olmadan
Facebook’un yaklaşık 700 bin kul-
psikolojik bir test uyguladığı ortaya çıktı.
Milyonlarca üyesi olan sosyal ağ,
eleştiri oklarının hedefinde. Yaptığı açıklamada, insanların “bilgilerinin
gereksiz yere toplanmadığını” belirten
Facebook, “Kullanılan hiçbir veri belirli bir kişinin Facebook hesabı ile ilişkili değil.” dedi. Sosyal medya kullanıcılarından bazıları Twitter hesaplarını
kullanarak araştırmaya tepki gösterdi.
Araştırmayı eleştirenler yapılış biçimine karşı çıkıyor ve bu tür araştırmaların insanlar üzerindeki olası etkilerine
dikkat çekiyor. İngiliz İşçi Partisi milletvekili Jim Sheridan da olayın araştırılması çağrısı yaptı. Guardian gazetesine konuşan Sheridan, insanların kişisel hayatlarına ait malzemenin
manipüle edilmesinin aklına insanların siyasi fikirlerinin de manipüle edilip edilmeyeceği sorusunu getirdiğini
söylüyor. MAGAZİN SERVİSİ
Twiplomacy 2014 raporu
açıklandı; En etkin lider Obama
1Marsteller’in yaptığı yıllık TwiploKüresel
PR
şirketi
Burson-
macy 2014 araştırması, devlet başkanları ve dışişleri bakanlarının Twitter kullanımlarını inceledi. Mikroblogdaki dünya
liderlerinin takipçi sayılarını ve etkilerini
ölçen Twiplomacy çalışmasının bu yılki
sonuçları arasında bazı dünya liderleri büyük kitleleri peşlerinden sürüklerken, dışişleri bakanları ise birbirlerini Twitter’da
takip ederek yapay bir ilişki kuruyor.
Bu seneki Twiplomacy sonuçalarına göre, Twitter’da en çok takip edilen
dünya lideri 43 milyon takipçisi ile ABD
Başkanı Barack Obama (@BarackObama)
olurken ikinci sıra da 14 milyon takipçi ile
Papa Francis (@Pontifex) izliyor. Listenin
üçüncü sırasında Endonezya Başkanı Susilo Bambang Yudhoyono (@SBYudhoyono) bulunuyor. Yudhoyono, 5 milyondan fazla takipçiyle, 4 milyon 900 binlerdeki Beyaz Saray’ın biraz önünde.
Bu yılki en önemli yükselişi
Hindistan’ın Mayıs ayında seçilen Başbakanı Narendra Modi (@NarendraModi). Modi’nin 5 milyona yaklaşan
takipçisi bulunuyor. Modi’nin yükselişi
ile birlikte Türkiye’nin Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül (@cbabdullahgul) ve Türk
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan (@RT_
Erdogan) birer sıra gerilemiş durumda.
ONLINE МАГАЗИНЪТ
Е АКТИВЕН
www.setabg.com
10 SPOR
kupadan kısa kısa
Sergio Aguero,
gol atamadan
sakatlandı
1sında
Brezilya 2014’ün favorileri aragösterilen Arjantin’e
Sergio Aguero’dan kötü haber geldi. Arjantin’in Nijerya’yı 3-2 yendiği maçın 38. dakikasında sakatlanarak yerini Ezequiel Lavezzi’ye bırakan 26 yaşındaki forvetin turnuvanın kalan bölümünde forma giyemeyeceği açıklandı. Böylece kabiliyetli
isim dev şöleni gol atamadan bitirdi.
Güney Amerika temsilcisinin en büyük yıldızlarından biri olan 1988 doğumlu yetenek, final yolunda yer alamayacağı için büyük üzüntü yaşadı.
Dünya basını: Bosna’ya
haksızlık yapıldı
Bosna Hersek’in turnuva1ya F Grubu’nu 3. sırada bitire-
rek havlu atması dünya basınının da
gündemindeydi. The Telegraph, kadrosunda birbirinden kaliteli futbolcuları barındıran Bosna’nın eve dönüşünün çok üzücü olduğunu yazdı. Amerikan The New York Times,
Dzeko’nun Nijerya’ya attığı golün hakem tarafından haksız yere sayılmadığını iddia etti. Bosna Hersek Milli Takım Teknik Direktörü Safet Susic’in
ise oyuncularının psikolojik baskıya
dayanamadığını söylediği belirtildi.
Dünya Kupası’na
hoca dayanmıyor
Dünya Kupası’nda şu ana kadar
1toplam 5 teknik direktör, takım-
larının başarısız olmasının ardından
görevinden ayrıldı. İlk istifa Fildişi
Sahili’nde yaşandı. Fransız taktisyen
Sabri Lamouchi, 3 karşılaşmada tek
galibiyet alıp elenmeleri üzerine koltuğu bıraktı. İtalya’da hezimetinin faturası Cesare Prandelli’ye çıktı. İran’da
Carlos Queroz 2011’den beri sürdürdüğü görevini noktaladı. Japonya’da
Alberto Zaccheroni ile Honduras’ın
çalıştırıcısı Luis Suarez, gruplar döneminin sonrasında veda etti.
7 — 13 TEMMUZ 2014 ZAMAN
Fransa’da oruç
serbest
1Dünya Kupası’nda top koştu-
Ramazan ayı başlarken gözler
ran Müslüman futbolculara çevrildi.
Kadrosunda Benzama, Sakho, Sagna gibi Müslüman yıldızları barından Fransa’nın teknik patronu Didier Deschamps, oruç için öğrencilerini serbest bıraktı.
Kadrosunda birçok Müslüman
oyuncuyu barındıran Fransa Milli
Takımı’nın teknik direktörü Didier Deschamps, Dünya Kupası sırasında oruç tutmayı serbest bıraktı.
Ramazan ayının başlaması dolayısıyla oruç tutan oyuncularıyla ilgili
Fransız basınının sorularını cevaplayan Deschamps, “Ben oruç tutup
tutmamayı futbolcuların inisiyatifine bıraktım.” dedi. Konunun oldukça hassas olduğunu kaydeden
Fransız teknik adam, “Onlara dayatma yapacak değilim. Biz herkesin dinine saygı gösteriyoruz. Ayrıca bu yeni bir durum değil, herkes kendi durumuna göre uyum
sağlayabilir.” ifadelerini kullandı.
Karim Benzema, Mamadou Sakho, Bacary Sagna, Moussa Sissoko ve Paul Pogba gibi Müslüman
yıldızların forma giydiği Fransa,
Dünya Kupası’nda grubunu lider
tamamlayıp ikinci tura kalma başarısı göstermişti.
Öte yandan 1986 yılından beri
ilk defa Dünya Kupası ve Ramazan
ayı ile aynı döneme denk gelirken
Brezilya’daki finallerde de çok sayıda Müslüman futbolcu oruç tuttu.
Özellikle ikinci tura adını yazdıran
Cezayir Milli Takımı’ndaki oyuncuların tamamına yakınının oruç
ibadetini yerine getirdiği öğrenildi.
Aynı şekilde İsveçre’nin kadrosunda yer alan Shaqiri, Behrami, Dzemaili, Mehmedi gibi Kosova asıllı futbolcuların yanı sıra Belçika ve
Nijerya’da top koşturan bazı Müslüman oyuncular da bu grupa dahil oldu. Buna karşılık FIFA yetkilileri, Brezilya gibi sıcaklık ve nem
oranının yüksek olduğu bir ülkede
oruç tutmanın performansı düşüreceği kaygısını taşıyor.
Capello’yu göndermek Rusya’ya
32 milyon Euro’ya mal olacak
1lere göre Rusya Milli Futbol
Rus basınında yer alan haber-
Takımı’nın hocası Fabio Capello’yu
göndermek 32 milyon Euro’ya mal
olacak. Dünya Kupası grup maçlarından çıkamayan Rusya Milli Futbol Takımı futbolcuları ve başta hocası Fabio Capello’nun durumu tartışılmaya devam ediliyor. Milli takımın turnuvadaki etkisiz oyunu ve
aldığı başarısız sonuçları Rusya’yı,
ev sahipliği yapacağı 2018 Dünya
Kupası öncesi oldukça endişelendir-
2014’e kaleci damgası
Günümüz futbolunda daha çok
1hücum oyuncuları popülerdir.
Attıkları gollerle takımlarını galibiyete
taşıyan yıldız isimlerin, taraftarın gönlünde ayrı bir yeri vardır.
Fakat Brezilya’da devam eden
Dünya Kupası’na en az golcüler kadar kaleciler de damgasını vuruyor.
Kolombiyalı David Ospina, Kosta Rikalı Keylor Navas, ülkelerinin
çeyrek finale yükselmesinde büyük
pay sahibi oldu. Elenmelerine rağmen Meksika’dan Guillermo Ochoa,
Şili’den Claudio Bravo, Nijerya’dan
Vincent Enyeama, ABD’den Tim
Howard ve Cezayir’den Rais M’Bolhi
ise muhteşem kurtarışlarıyla turnuvada iz bırakmayı başardı.
1986 yılından beri ilk defa Dünya Kupası ve Ramazan ayı aynı döneme denk
gelirken, Brezilya’daki finallerde çok sayıda Müslüman futbolcu oruç tuttu.
di. Öte yandan Adaletli Rusya Milletvekili Oleg Paholkov, Rusya Milli Futbol Takımı’nın hocası Fabio
Capello’dan aldığı paraları geri istedi. Rusya parlamentosu Duma’da
kürsüde konuşma yapan milletvekili Oleg Paholkov, Dünya Kupası’nda
kaybetmemeleri gerektiğini söyledi. Capello’ya seslenen Paholkov,
“Rezil yenilgi için 800 milyon ruble (yaklaşık 23 milyon dolar) aldınız.
Paraları iade edin, en azından yarısını.” diye konuştu.
Wesley Sneijder’den sprey tepkisi
1landa Milli Takımı’nın
Galatasaray’ın ve Hol-
yıldızı Wesley Sneijder, Dünya
Kupası’nda kullanılan spreyler
için tespitlerde bulundu.
Brezilya’da kendileri açısından şu ana kadar her şeyin
yolunda gittiğini belirten yetenekli oyuncu, yeşil zemin-
de kullanılan spreyin kendisine zorluk yaşattığını söyledi.
Topun önüne sıkılan maddenin kendisine engel teşkil ettiğini ifade eden 30 yaşındaki
isim, “Serbest vuruşlarda topun önünde engel varmış hissine kapılıyorum. Zorlandığımı söylemem gerek.” dedi.
11 EĞLENCE
7 — 13 TEMMUZ 2014 ZAMAN
Çocuk Sudoku
Her satırda, her sütunda ve her 2 x 2’lik bölgede verilen şekiller
birer kez yer alacak şekilde diyagramı doldurun.
SÖZCÜK AVI
B
A
K
Y
A
L
İ
N
E
T
G
N
E
Ç
T
İ
B
A
E
R
H
A
A
R
İ
G
G
Ü
L
N
E
G
Y
L
M
Y
E
G
S
E
İ
N
N
E
N
Y
L
E
İ
A
N
S
İ
V
N
A
G
E
E
L
M
T
E
İ
D
Y
İ
R
S
L
C
N
C
E
İ
N
D
R
A
A
Z
E
E
A
S
A
R
D
U
N
L
E
E
I
Y
K
S
K
T
A
K
R
İ
F
T
V
A
S
R
Y
O
S
U
R
B
A
N
İ
O
A
L
N
P
E
R
I
N
Y
L
E
F
S
İ
N
H
N
N
E
P
E
İ
Y
L
T
E
S
B
İ
İ
A
N
G
R
Ö
H
N
İ
L
Ü
N
D
O
E
K
S
İ
A
İ
A
K
E
F
İ
T
A
L
R
R
Z
R
U
Y
L
U
K
A
K
U
L
E
D
N
İ
N
E
M
E
O
T
O
R
A
Y
E
Y
E
O
N
B
T
U
S
I
Z
N
İ
S
R
E
M
I
Z
Y
I
Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini
karalayın. Geride kalan harfler bir şarkıdan sözleri oluşturacaktır.
ESPERİ
ISKALA
MERSİN
REVANİ
BORNOZ
FİRKAT
İTİYAT
NİHALE
SARDUN
CENGEL
GEVREK
KAKULE
OTORAY
TİFTİK
DİNGİN
HASRET
LATİFE
PROSES
URBAN
ÇÖZÜMLER
ARMADA
Cambazlık da bir yere kadar!
İsviçreli ip cambazı Freddy Nock, gözü kara bir akrobat. Binlerce metre yükseklikteki iplerden emniyet kemeri takmadan sadece elindeki denge çubuğu ile yürümeyi başardı bugüne kadar. Pek çok rekorun sahibi olan Nock, Çin’in Hunan bölgesi Zhangjiajie şehrinde ‘Cennet Kapısı’ olarak da bilinen Tianmen Dağı’ndaki teleferikte yürümek istedi. Bin 279 metre yükseklikte
743 metre uzunluğundaki teleferiğe çıkan gözü pek akrobat, 420 metresini yürüdükten sonra vazgeçti. Dağın dik ve eğimli olması nedeniyle savrulma korkusu yaşayan Nock, görevlilerin yardımıyla ipten indi. Her ne kadar bu yürüyüşünde başarısız olsa da Freddy Nock’un hayatı rekorlar dolu. 3 yıl önce 3 bin 300 metre yükseklikteki teleferik telleri üzerinde ölümle dans etmişti. 2009’da Almanya’nın en yüksek dağında benzer bir gösteri düzenlemiş ve başarılı olmuştu. REUTERS - ÇİN
7 — 13 TEMMUZ 2014 ZAMAN
GÜNEŞ KREMİNİ NASIL ALIRDINIZ?
MERVE TUNÇEL
Güneşten korunmak için...
1
Tatil sezonu açıldı, güneş koruyucuları valize yerleşeceği günü
bekliyor. Peki elinizdeki koruyucu, doğru ürün mü? Sağlıklı güneş koruyucu seçmenin püf noktaları...
Sıcaklık her geçen gün yükselirken tatil planları yapanların sayısı da artıyor.
Özellikle beyaz tenliyseniz, valizinizin olmazsa olmaz parçasını güneş koruyucuları oluşturuyor. Sütü de var, kremi de…
Yüksek koruma sağlayanı da var, bronzlaşmayı kolaylaştıranı da. Bir de ‘faktör’
sorunu var ki bir türlü çözülemeyen…
Memorial Etiler Tıp Merkezi Dermatoloji
Bölümü’nden Uz. Dr. Zerrin Baysal, doğru güneş koruyucuyu seçmenin püf noktalarını anlatıyor.
Güneşin zararlı ışınlarının miktarı gün
geçtikçe artıyor. Güneş ışınlarına maruz
kalan kişilerin derileri bu ışınların etkisiyle zarar görmeye başlıyor. Zaman içinde
hücreler geriye dönüşümü olmayan hasara maruz kalıyor ve kendilerini onaramıyor. Bu aşamadan sonra deride erken yaşlanma, lekelenme, benlerde artış ve deri
kanseri oluşumu riskleri artıyor. İyi bir güneş koruyucunun ultraviyole ışınlarından
hem UVA hem UVB’ye karşı eşit ve etkili koruma sağlaması gerekiyor. Cilt tipine uygun ve suya dayanıklı olmasıysa diğer önemli husus. Yüksek ‘güneş koruma
faktörü’ nam-ı diğer SPF içermesi de şart.
Özellikle beyaz tenliler ve çocuklarda bunun önemi daha büyük. Deri rengine göre uygun ürünü mutlaka profesyonel kişilere danışmakta fayda var. Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak için;
koruyucu kremler, jel ve losyon kullanılmalı. “Yüksek koruma faktörlü bir güneş
Dışarı çıkmadan 20 dakika önce koruyucu sürün.
Şapka giyin ya da başınızı örtün ve gözlük takın, açık renk kıyafetler giyin.
Güneşin dik açıyla geldiği saat 11.00 ile
15.00 arasında mümkün olduğunca dışarı çıkmayın.
Mümkünse gölgede ya da şemsiye altında durun.
Güneş koruyucunuzu 4 saat ara ile tazeleyin.
Terleme, havuz ve duş sonrasında mutlaka tekrar güneş koruyucu sürün.
Sadece yaz aylarında değil, kış aylarında da koruyucuları ihmal etmeyin.
Açık ve hassas tenliyseniz yüksek korumalı ürünler kullanın.
koruyucusuyla bile güneşin zararlı etkilerinden korunmak mümkün olmadığından, yardımcı koruma yöntemlerinden de
yararlanmak gerekli.” diyor, Uz. Dr. Zerrin Baysal. Üstelik sadece güneşli havalarda değil. Bulutlu, yağmurlu hatta karlı havada bile UV ışınları mevcut zira.
En az 30 faktör ürünleri kullanın
Güneşten koruyucu kremler fiziksel, kimyasal ve hem fiziksel hem de kimyasal koruma sağlayan ürünler. Piyasada her geçen gün sayıları ve çeşitleri artıyor. Kişiye
uygun olan ürünü tespit etmek profesyonel destek bile gerektirebiliyor bu yüzden.
Ortalama bir yaklaşımla açık tenli insanların daha yüksek koruyucu özellikleri olan
ürünleri tercih etmesi gerekebilir. Derilerindeki koruyucu renk hücrelerinin sayısı
az olduğundan dışarıdan koruma şart. Esmer olanlarda daha düşük korumaya sahip ürünler yeterli gelebilir. SPF denilen
güneşten koruma güçleri üründen ürüne
değişmesine rağmen minimum 30 faktörlü olması gerekiyor. Bu, güneşin zararını
30 kat azaltan ürün demek oluyor. 30’dan
yüksek koruyuculuğu olan ürünlerin fiyatları daha fazla olmasına rağmen koruyuculukları buna paralel olarak artmıyor.
Bebek ve çocuklarınız için onlara özel
ürünleri tercih edin ve sık sık sürün.
Daha fazla bronzlaşma vaat eden ürünlerden uzak durun.
Herhangi bir ilaç kullanıyorsanız güneş
yanıkları veya lekelenme riskinin artabileceğini unutmayın.
Yağlanmaya meyilli bir cildiniz varsa,
yağlı koruyucu kullanmayın. Sivilce ya
da ter bezi tıkanıklıklarına neden olabilir.
Herhangi bir cilt hastalığınız varsa sıradan koruyucular yerine doktorunuzun önereceği ürünü kullanın.
Download