Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul GÜNEġ VE BENZERĠ YILDIZLARDA MANYETĠK KONVEKSĠYON Gülizar GENÇOĞLU, Evrim KIRAN, Rennan PEKÜNLÜ EGE Üniversitesi, Fen Fakültesi, Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü, Bornova, 35100, İzmir [email protected], [email protected], [email protected] Özet: Güneş ve diğer soğuk yıldızlarda MHD dinamo, manyetik akı depolanması, manyetik akı tüplerinin konveksiyon bölgesi ve “overshoot” katmanındaki kararlılık özellikleri, üzerinde yoğun olarak çalışılan konulardır. Konu, çoğunlukla “ince akı tüpü” yaklaşımıyla incelenmekte ve genel bağıntılar türetilmektedir. Bu yaklaşımda akı tüplerinin mekanik denge durumu, “doğrusal kararlılık” bağlamında incelenmektedir. Biz MHD I doktora dersinde, yıldızlarda dinamo sürecinin önemli bir aşaması olan manyetik konveksiyonu değişik kaynaklardan inceledik ve derleme çalışma hazırladık. 1. GiriĢ Manyetik alanların varlığı, Güneş‟in tüm katmanlarında önemli sonuçlar içermektedir. Konveksiyon bölgesi, bir hidromanyetik dinamo mekanizmasının 11 yıllık aktivite çevrimi ve 22 yıllık manyetik çevrim içerisinde Güneş yüzeyindeki aktif bölgelerde meydana çıkan manyetik akının üretildiği yerdir. Çevrimsel değişim, Güneş leke gruplarının polarite kuralları, aktivite kuşağının enlemsel göçü gibi tüm düzenlilikleriyle dinamo süreci, çoğu özelliklerinin halen yeterince anlaşılmadığı çalkantılı plazmanın dikkat çekici bir iç organizasyonunu temsil etmektedir. Güneş yüzeyinin dönmesine ilişkin erken dönem çalışmalar yüzeyin diferansiyel döndüğünü göstermişti. Ayrıntılı helyosismolojik gözlemler bugün Güneş‟in iç bölgelerinin dönmesine ilişkin değerli bilgiler sunmaktadır. Yıldız evrim modellerinin öngörülerinin tersine, Güneş‟in ışınımsal iç bölgesi hemen hemen tekdüze dönme gösteriyor. Konvektif bölgenin dönmesi de önceden düşünülenden oldukça farklı. Önceden, dönme oranının dönme ekseninden olan uzaklığa bağlı olacağı düşünülüyordu. Helyosismolojik çalışmalar hem konvektif bölgenin tabanında hem de ışıkkürenin hemen alt bölgelerinde dönme-kesme (rotational shear layers) katmanların varlığını gösterdi (Şekil 1). ġekil 1. GONG verilerinden elde edilen konveksiyon bölgesi ortalama dönme kesitleri. Sol: belli hızlarla dönen bölgelerin eş yükselti haritaları (Howe ve ark., 2005). Sağ: Belli enlemlerde diferansiyel dönmenin radyal yöne bağlılığı (Howe ve ark., 2000) Dönme zamanla da değişim gösteriyor. Bu değişimlere ilişkin çalışmalar yerel akım bantlarının (zonal-flow bands) varlığını gösterdi. Ayrıca bu bantlar konveksiyon bölgesi 185 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlarda Manyetik Konveksiyon boyunca uzanıyor ve aynı bantlar Güneş çevrimi boyunca göçediyor. Dönmenin sergilediği başka zamansal değişimler de var; bu arada jet benzeri yapılar da görülüyor (Howe, 2009). Dinamik açıdan en ilginç bölge, diferansiyel dönen konveksiyon bölgesiyle hemen hemen katı cisim gibi tekdüze dönen ışınımsal iç bölgenin sınırında bulunan ve “tachocline” adı verilen bölgedir. Helyosismolojik çalışmalar “tachocline”ın kararlı katmanlaşma gösteren iç bölgede yeraldığını gösteriyor. Özellikle yüksek enlemlerde “tachocline”, fırlatma katmanıyla (overshoot region) ve konvektif zarfla üst üste çakışmış görünüyor (Şekil 2). ġekil 2. Diferansiyel dönmeyi temel alarak oluşturulmuş Güneş dönme yapısı. Konveksiyon bölgesinde enlemsel diferansiyel dönme gösteren bölgeyle katı cisim dönmesi gösteren ışınımsal katman arasındaki geçiş bölgesine tachocline denir (Rüdiger ve Hollerbach, 2004). Kararlı katmanlaşma bu bölgenin dinamiği için önemli ipuçları sunuyor. Işınımsal bölgeye de sızabilen konvektif devinimler ve diferansiyel dönmedeki kararsızlıklar “tachocline”da çalkantı üretebilir, ancak kaldırma kuvvetleri dik yönde, ışıkküreye doğru olan devinimleri bastırır. “Tachocline”ın kararlı katmanlaşma göstermesi, fırlatma katmanına yakınlığı ve güçlü diferansiyel dönme, bu katmanın manyetik akı üretme ve depolamada en ideal yer olmasını sağlıyor. Manyetik alanın dinamik etkinliği, konvektif zarftan çok “tachocline”da baskındır. “tachocline”ın bir başka önemli özelliği, çok ince oluşudur: 0,05R (Çizelge 1). Çizelge 1. Tachocline bölgesinin Güneş özeğinden olan uzaklığı r ve genişliği (Howe, 2009). Güneş dinamosunun işlemesi için manyetik akı tüplerinin yükselme zamanı kadar temel olan bir problem, bir dengenin varlığı ve onun kararlılığıdır. Yani manyetik alanların Güneş çevriminin yarı dönemiyle kıyaslanabilir sürelerde üretildiği yerde kalıp kalamayacağını bilmek, önemlidir. Şayet manyetik akı, durağan olarak katmanlaşmış overshoot katmanında mekanik dengede depolandıysa, sonunda nasıl patlayabileceği ve leke grupları ve aktif 186 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul bölgeler oluşturabileceği sorusunun yanıtlanması gerekir. Konveksiyon bölgesindeki manyetik akı tüplerinin kararlılığına ilişkin çalışma, ilk olarak Spruit ve van Ballegooijen (1982) tarafından gerçekleştirilmiştir. Daha sonra Ferriz-Mas ve Schüssler (1993) manyetik konveksiyon sürecini en ince ayrıntılara dek çalışmıştır. Şimdi bu çalışmanın önemli bölümlerine ve sonuçlara değinelim. Bu poster sunumun tamamına yakını Ferriz-Mas ve Schüssler (1993) çalışmasının kısaltılmış çevirisinden oluşuyor. 2. Temel MHD EĢitlikleri Bu bölümde diferansiyel dönme ve diğer hız alanlarının varlığında yıldızın konveksiyon bölgesinde yeralan, yalıtılmış bir ince akı tüpünün devinimini güden temel eşitlikleri inceleyeceğiz. Yıldız, e açısal hızıyla dönsün. Açısal hız, konsayıların işlevi olabilir. Kullanacağımız konsayı düzeneğinin açısal hızı, olsun. Durgun (stationary) denge durumunda akı tüpünün dönme oranı, olarak alınacaktır (Ferraro‟nun “birlikte dönme” yasası). Ereksel MHD yaklaşımında sabit açısal hızıyla dönen konsayı düzeneğinde devinim eşitliği, aşağıdaki gibidir : Dv B2 p Dt 8 D v , Dt t B . B g Ω Ω r 2 v Ω 4 (2.1) konvektif türevi simgelemektedir. v, plazmanın akışkan hızı; , kütle yoğunluğu; p, basınç; g, çekim ivmesi; B, manyetik alan. Lorentz kuvveti, manyetik basınç (eşitliğin sağındaki 2. terim) ve manyetik gerilme kuveti (eşitliğin sağındaki 3.terim) olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Manyetik akı tüpü dışındaki ortamın akı tüpünün devinimi tarafından tedirgin edilmediği varsayılmıştır ( / t 0 ). Bu durumda devinim eşitliği, aşağıdaki biçimde yazılır: e D ve e ve . ve pe e g Ω Ω r 2 e ve Ω Dt (2.2) Bu bağıntıdaki „e‟ alt indisi, dış ortama (external medium ) gönderi yapmaktadır. ve hızına katkı, dış ortamın dönme oranının başvuru dizgesinin dönme oranı ‟dan sapması sonucu gerçekleşmektedir. İncelemek istediğimiz kararsızlıklar, ince akı tüpünün devinimine ve bozulmasına (deformation) neden olabilecek kararsızlıklardır. Bu tür kararsızlıklar, akı tüpünün parçalanmasına neden olmaz. Tüpün parçalanmasıyla sonuçlanacak kararsızlıklara RayleighTaylor ve Kelvin-Helmholtz kararsızlıkları denir. İnce akı tüpünün eğriliğini dikkate alırsak incelememiz daha da kolaylaşacaktır (Spruit, 1981a, 1981b). Akı tüpüne ilişkin nicelikleri, “i” alt indisiyle göstereceğiz. Ancak akı tüpü dışındaki ortamı manyetik alandan bağışık varsaydığımız için B manyetik alanına indis vermemize gerek yoktur. İnce akı tüpü yaklaşımında akı tüpüne ilişkin nicelikler ( pi , B2 , i , vi ), tüpün kesiti boyunca alınan ortalamalar olarak düşünülecektir. Bu durumda “ i ” indisli nicelikler, akı tüpü boyunca ölçülen s yay uzunluğunun ve t zamanının işlevleri olacaktır. Akı tüpünün a(s) yarıçapının manyetik alanla ilişkisini manyetik akının korunumu ilkesi kurar: a 2 B mag sabit (2.3) 187 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlarda Manyetik Konveksiyon İnce akı tüpü yaklaşımının temel varsayımı, daha önce belirtildiği gibi akı tüpüyle onu çevreleyen ve manyetik alandan bağışık ortamın anlık yatay basınç dengesidir: B2 pi pe 8 (2.4) Bu basınç dengesinin geçerli olduğu süre, hızlı manyetik ses dalgasının akı tüpünü enlemesine geçiş süresine denktir. Eğer akı tüpünün yarıçapı diğer ölçek uzunluklarından da küçükse bu süre, istenildiği kadar kısa tutulabilir. Akı tüpünü betimleyen eğri, r(s, t) ile gösterilsin. Tüpün gerilmeye uğraması ve tüp boyunca plazma akışkanının devinimi nedeniyle belli bir kütle öğesine karşılık gelen yay uzunluğu, zamanla değişecektir. Bu değişikliğin ince akı tüpü yaklaşımında dikkate alınması gerekmektedir. Bu gerçekten yola çıkarak eğrinin her bir noktasında Frenet vektör tabanı (Şekil 3) oluşturacağız. Adı geçen vektör tabanının birim vektörleri, şöyledir: ġekil 3. Frenet-Serret vektör tabanının birim vektörleri, t (teğet), n (normal) ve b (binormal) olarak adlandırılır. et r s, t s ; en 2 1 r s, t ; eb et e n s2 (2.5) Yukarıdaki bağıntıda 2 r s, t / s 2 , yerel eğriliktir ve daima pozitiftir. Şimdi, (2.1) eşitliğinin ince akı tüpü yaklaşımındaki çeşitlemesini elde edebilmek için toplam basınç gradyentini pT pi B 2 / 8 iki terim toplamı olarak yazacağız: p pT // pT pT T s et pe (2.6) Bu bağıntıdaki ikinci eşitliği oluştururken (2.4) bağıntısı kullanılmıştır. Dikkat edilirse, toplam iç ve dış basınç gradyentlerini eşitlerken, tüp içi niceliklerin dik yöndeki değişimlerini Taylor serisine açtık ve yalnızca birinci dereceden terimi aldık. Bu yaklaşım, ancak ince akı tüpü yaklaşımında geçerlidir (Ferriz-Mas ve Schüssler, 1989). (2.6) eşitliğinin geçerli olabilmesi için Taylor açılımı, birinci terimden sonra kesilmelidir. (Schüssler, 1990). Şimdi de (2.6) eşitliğini ve manyetik alanın, manyetik basınç ve manyetik gerilme terimlerine ayrılma işlemini yaparsak, 188 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul B B 4 B2 B2 e en t s 8 4 (2.7) Yalnızca toroidal bileşeni olan bir manyetik alan için, yani, B Bet , momentum eşitliğinin ince akı tüpü çeşitlemesini elde ederiz: i Dvi p B2 i et e g Ω Ω r 2 e v e Ω e v e v e en Dt s 4 i g i Ω Ω r 2 i vi Ω FD (2.8) (2.8) bağıntısındaki dış ortamın dik yöndeki basınç gradyenti, (2.2) eşitliği yardımıyla ortadan kaldırılabilir. (2.2) bağıntısı, dış ortamın durgun / t 0 denge durumunu betimlemektedir. pT pe e g Ω Ω r 2 e ve Ω e ve . ve (2.9) (2.9) numaralı eşitliği (2.8) numaralı momentum eşitliğinde kullanırsak ve Frenet tabanındaki et , en , eb izdüşümünü alırsak ince akı tüpünün devinim eşitliklerini elde edebiliriz: Dvi i Dt pi et s i g et i Ω Ω r et 2 i vi Ω et (2.10 a) Dvi i Dt en i e g en i Ω Ω r en 2 i v i Ω en B2 e Ω Ω r 2 v e Ω v e v e en FD en 4 (2.10b) Dvi i Dt eb i e g en i Ω Ω r eb 2 i vi Ω eb (2.10 c) e Ω Ω r 2 v e Ω v e v e eb FD eb (2.10) bağıntılarının önceki çalışmalarla karşılaştırıldığında yeniliği, e v e .v e eylemsiz (inertial) teriminin içerisinde yatmaktadır. Bu terim, dış ortamın denge eşitliğinden gelmekte ve akı tüpünün devinim eşitliğine yatay basınç denge koşuluyla girmektedir. Akı tüpüne dik yöndeki akışkan hızının Alfven hızı düzeylerinde olması durumunda (ki bu hız, eşpaylaşım alanı için konveksiyon hızına eşittir) ve hız ölçek uzunluğunun da basınç ölçek uzunluğu düzeylerinde olması durumunda eylemsizlik (atıl) teriminin genliği, kaldırma kuvvetininkine eşit olmaktadır. Bu nedenle tüp dışındaki plazma akışkan hızlarını boşladığımızda yanılgılı sonuçlara ulaşabiliriz. Dikkat edilirse, (2.10) eşitliklerinde sürüklenme kuvvetinin tüp boyunca bileşeni yoktur ( FD et 0 ). Çünkü sürüklenme kuvvetini doğuran neden, devinim içindeki akı tüpünün yukarı akıntı (upstream) ve aşağı akıntı (downstream) sınırlarındaki basınç farkıdır. 189 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlarda Manyetik Konveksiyon Eşitlikler dizgesinin „kapalı‟ olabilmesi için süreklilik eşitliği, manyetik indüksiyon ve erke eşitliği ve durum denkleminin de yazılması gerekmektedir. Sonsuz elektriksel iletkenlik sınırında süreklilik eşitliği ve manyetik indüksiyon eşitliği birleştirilirse, D B B . vi D t i i (2.11) elde edilir; bu bağıntının ince akı tüpü çeşitlemesi de aşağıdaki gibidir: D i Dt B i B s vi et vi en 0 (2.12) Erke eşitliği olarak izentropik evrim eşitliği kullanılacaktır; burada S, özgün (specific) entropidir. Yıldızların konveksiyon bölgelerinin derinliklerinde ortaya çıkan kararsızlıklar için bu, geçerli bir yaklaşımdır. Çünkü dinamik zaman ölçeği, akı tüpünün çevresiyle ışınımsal veya ısısal iletkenlik yoluyla erke alış-veriş zaman ölçeğinden çok daha küçüktür (Moreno-Insertis, 1986). Son olarak, ereksel bir gazın durum denklemini ele alırsak izentropi eşitliği, D p p D Dt Dt (2.13) biçiminde ifade edilir. (2.4) eşitliğiyle verilen basınç denge koşulu ile birlikte (2.10), (2.12) ve (2.13) eşitlikleri, „kapalı‟ bir eşitlikler dizgesi oluşturmaktadır. Bu dizgenin matematiksel yapısı (dik düzlemdeki devinimler için), Moreno-Insertis (1984, 1986) tarafından araştırılmıştır. 3. Diferansiyel Dönme ve Toroidal Akı Tüpü Denge durumundaki yapısı halka biçiminde olan ve yıldızın eşlek düzleminde yeralan, eksen bakışıklığına sahip toroidal manyetik akı tüpünün kararlılığını incelemek için 2. Bölüm‟de türetilen eşitlikler kullanılacaktır. Başvuru dizgesi ve akı tüpü, açısal hızıyla dönerken ardalandaki plazma ortamının e(r) açısal hızıyla döndüğü varsayılacaktır. Yıldızın dönmesi ve çekim alanı, soruna yeğlenmiş yönler sunacaktır. Bu nedenle incelememizde yardımcı konsayı düzenekleri (küresel ve silindirik) kullanacağız. Küresel konsayılar, (r, , ) biçimindedir. r, yıldızın özeğinden olan uzaklık; , yıldızın dönme yönüne doğru ölçülen boylam (azimut) ve da eşlek düzleminden uçlaklara doğru ölçülen enlemdir. e z , sabit bir dönme ekseni boyunca alınan birim vektör olsun; bu durumda = e z ;e =e(r) e z olur. Sabit bir eksen çevresinde salt dönme devinimi yapan bir cisimde ortaya çıkabilecek en olası bakışıklık, eksensel bakışıklıktır ( / 0 ): e( r ) = e (r, ) . Eşlek düzleminde ve hızının dönen konsayı düzeneğindeki bileşenleri, ve r 0 ; ve r e ; ve 0 190 (3.1) Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul 3.1. Denge durumu Dış ortamın denge durumunu, (2.2) bağıntısı belirlemektedir. (3.1) bağıntısını kullanarak eşlek düzlemindeki eylemsizlik ve dönme terimleri, aşağıdaki gibi yazılır: 2ve Ω 2r e er (3.2 a) Ω Ω r r er (3.2 b) 2 ve ve r e er 2 (3.2 c) Sonuç olarak denge eşitliğinin eşlekteki bileşeni, aşağıdaki gibi yazılır: pe e g e r e2 r (3.3) Bu eşitliği de bileşenleri cinsinden yazabiliriz: pe e g r r e2 e g r e2 r (3.4) pe pe 0 (3.5) Yukarıdaki bağıntılarda g = g(r)r olduğu unutulmamalıdır. (3.5) eşitliği, dış katmanlaşmanın eksensel ve enlemsel bakışıklık gösterdiğine işaret etmektedir. e r e2 terimi; Coriolis kuvveti, merkezkaç kuvveti ve e ve ve eylemsizlik terimlerinin birleşimidir. Şimdi manyetik akı tüpünün denge yapısını inceleyelim. “o” alt indisi, denge yapısının parametrelerine gönderi yapacaktır. ro(so), düzlemsel bir eğri olarak varsayılan akı tüpü içindeki akışkan öğesinin denge konumunu göstersin; so da bu akışkan öğesine karşılık gelen yay uzunluğudur. Toroidal akı tüpü, ro uzaklığında, eksen bakışıklığı gösteren ve eşlek düzleminde yeralan bir yapı olarak varsayılacaktır. ro uzaklığındaki dış plazma ortamının hızı, ve0 r0 e0 e 0 ve dönme oranı da eo = e(ro)‟dır. Durgun denge durumunda (2.10a) ve (2.10c) numaralı momentum eşitliğinin teğet (azimutal) ve enlemsel (binormal) bileşenleri, sıfır olur ve normal (radyal) bileşen, aşağıdaki gibi bulunur: Bo2 eo io g o ro e2 o io ro e2 o 2 0 4 ro (3.6) (3.6) eşitliği, manyetik eğrilik (gerilme kuvveti), kaldırma kuvveti ve dönmenin uyarttığı kuvvetler (Coriolis ve merkezkaç kuvvetleri) arasındaki dengeyi betimlemektedir. Akı tüpünün denge durumunda çizdiği yol, tüpün çevresidir. Denge durumunda akı tüpü içindeki plazmayla dış ortamın göreli deviniminin tüpe dik yönde bileşeni olmadığından sürüklenme (drag) kuvveti, sıfır olur ve (3.6) denge eşitliği, aşağıdaki gibi yeniden yazılır: 2 v2A e o ro e o ro 1 1 e2o 2 0 ro go i o go go (3.7) Bu eşitlikte v A Bo / 4 i o , Alfven hızıdır. 191 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlarda Manyetik Konveksiyon Şimdi boyutsuz bir niceliği sunalım (Spruit ve van Ballegooijen, 1982): f pi o H ro g o io ro (3.8) Şimdi diğer boyutsuz parametreleri tanımlayalım: 8 pi o / B 2o (3.9 a) x ro 2 / g o (3.9 b) xe ro e2o / g o (3.9 c) Kolayca görüldüğü gibi x ve xe, merkezkaç ivmesinin çekimsel ivmeye oranlarıdır; her ikisi de Güneş ve benzeri geç tür yıldızlarda 10–5 düzeylerinde değerlere sahiptir. ro uzaklığında dış basınç ölçek uzunluğu, e1 1 pe pe 0 r r0 g r 2 1 xe 1 e g re2 e 0 0 1 0 e 0 pe 0 pe 0 g0 He (3.10) (3.4) biçiminde yazılır. Burada He = peo / ( goeo), dönmenin dikkate alınmadığı durumda dış basınç ölçek uzunluğudur. He ile e arasındaki ilişki, aşağıda verilmiştir (bu bağıntıları türetirken iç ve dış plazma ortamının molar kütlelerinin aynı olduğunu varsayacağız): T H H 1 xe i o 1 xe 1 2 / f x 1 1 / e He Te o (3.11) 3.2. Tedirgin edilmiĢ akı tüpü geometrisi Bu alt bölümde, akı tüpünün denge durumuna uygulanan küçük bir ötelemenin tüpün kararlılığını nasıl etkileyeceğini inceleyeceğiz. Yıldızın dönmesi ve çekim alanı, soruna „yeğlenmiş yönler‟ sunduğundan tedirginlik niceliklerinin hesaplanmasında küresel ve silindirik konsayıları da dikkate alacağız. Bu yaklaşım, sorunun incelenmesini basitleştirecektir. Akı tüpünün ro(so) denge durumundan ile göstereceğimiz Lagrangian ötelemesine uğradığını düşünelim. Bu durumda başlangıçtaki yay uzunluğu so olan akışkan öğesinin yeni konumu, r = ro(so)+(so, t) (3.12) olacaktır. ötelenmesini Frenet tabanında et 0 , en 0 , eb 0 , küresel tabanda er 0 , e 0 , e 0 ve silindirik tabanda er 0 , e 0 , e z 0 betimleyeceğiz: 192 ξ s0 , t t et 0 nen 0 beb 0 (3.13 a) ξ s0 , t r er 0 e 0 e 0 (3.13 b) ξ s0 , t ReR 0 e 0 z e z 0 (3.13 c) Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul 3.3. Tedirginlik nicelikleri Tedirgin edilmiş akı tüpü geometrisinin belirlenmesinden sonra, ince akı tüpü devinim eşitliklerine giren ve tedirginliğe uğramış fiziksel niceliklerin doğrusal biçimlerini bulmaya çalışalım. Eşlek düzleminde yeralan bir manyetik akı tüpü için Frenet et 0 , en 0 , eb 0 ve küresel e r0 , e 0 , e 0 vektör tabanlarını kullanmak, yeterli olacaktır. Tüm tedirginlik niceliklerini küresel konsayılarda betimlenen öteleme cinsinden vereceğiz (r , , ). ro denge durumu değeri, her üç konsayı düzeneğinde de ele alınacaktır. Denge durumundaki akı tüpü, seçtiğimiz başvuru dizgesinde durgun durumdadır (t = 0 ). Akı tüpüyle birlikte tedirgin edilmiş olan akışkan öğesinin hızı: ξ vi r er 0 e 0 e 0 t s0 (3.14) İvmeyi de benzer yöntemle aşağıdaki gibi elde ederiz: D vi vi r er 0 e 0 e 0 D t t s 0 (3.15) Devinim eşitliğine giren tüm terimler, denge durumu değerleriyle tedirginlik değerlerinin toplamı cinsinden yazılacaktır. Denge durumu „o‟ alt indisiyle, tedirginlik değerleri de „1’ alt indisiyle gösterilecektir: p = po + p1 ; B = Bo + B1 , vb. Manyetik akı tüpünün ötelenmesi ve dış plazma ortamının katmanlaşmış olması, dış ortam niceliklerinin (Lagrangian) tedirginliğe uğramalarına neden olmaktadır. Dış basınç tedirginliği için pe1 pe ro go eo 1 xe r (3.16) yazılabilir. Burada (3.4), (3.5) eşitlikleriyle verilen dış ortam katmanlaşması kullanılmıştır. ro uzaklığındaki e dış basınç ölçek uzunluğu cinsinden yazarsak pe1 / pe0 = r /e olur. Dış yoğunluk tedirginliği, e1 , dış ortamın logaritmik sıcaklık gradyenti kullanılarak [ ( d lnTe / d lnpe) r o], pe1 cinsinden bulunabilir: e1 e o 1 r e (3.17) gradyentinin logaritmik süperadyabatiklik, =ad , ve özgün ısılar oranı ile ilişkisi, aşağıdaki gibidir: 1 1 (3.18) Konveksiyon bölgesinin dibinde, ad = ( 1)/ = (dlnTi / dlnpi) varsayımı kullanılmıştır. Bu, geçerliliği gösterilebilir bir varsayımdır (Schüssler, 1993). (2.4), (2.12) ve (2.13) eşitliklerini kullanmak suretiyle aşağıdaki bağıntılara ulaşabiliriz. Denge durumundan küçük genlikli sapınçlar sonucu tedirgin edilmiş terimleri yazıp 193 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlarda Manyetik Konveksiyon linearization (doğrusallaştırma) uygulamalıyız. Buna göre tedirginlik terimlerinin birbiriyle çarpımı (örn. 1 B 1 ) ve kareleri boşlanacaktır. (2.13) eşitliğinin doğrusallaştırma işlemi sonucunda aşağıdaki (3.21) eşitliğine kolaylıkla ulaşılır. İzlenen yöntemin diğer adımı ise (2.4) eşitliğine doğrusallaştırma uygulamaktır. Bulunan eşitlik düzenlenince aradığımız i 1 / i o ve B 1 / Bo oranlarının bulunduğu bir eşitliğe ulaşırız. B1 cT2 2 1 x r 2 1 Bo v A so f ro (3.19) i 1 c 2 2 4 1 x r T2 i o v A so f ro (3.20) pi 1 pi o i1 i o (3.21) (Schüssler, 1993). Bu bağıntılar yazılırken (3.7) yardımıyla eoio oranı ortadan kaldırılmıştır. Diğer yandan cT ile gösterilen akı tüpü hızını tanımlıyoruz: cT2 cs2 v2A cs2 v 2A (3.22) Burada v A Bo / 4 i o , Alfven hızı ve c s pi o / i o de akı içi ortamındaki ses hızıdır. Toroidal geometriye sahip akı tüpünün eğriliğinden kaynaklanan eğrilik kuvveti (3.23) eşitliğiyle verilir. Bo2 B B2 B2 o B1 o 4 4 ro 2 ro 4 r 2 r 2 r so2 o (3.23) Bu bağıntıda o 1 / ro ‟dır. Çekim ivmesinin uzaklığa bağımlılığının kuvvet yasası biçiminde olduğunu varsayıyoruz: r g r go er ro (3.24) go g(ro). değeri, yıldızın içindeki kütle dağılımına bağlıdır; konveksiyon bölgesindeki kütlenin katkısı, boşlanabilecek denli az ise = 2 alınır. r = ro + tedirgin edilmiş konumunda e açısal hızı, e e e ro ξ e r0 eo r eo eo r r r0 (3.25) biçiminde bulunur. Diferansiyel dönmenin eşlek düzlemine göre bakışık olduğu varsayılmıştır; diğer bir deyişle e / = 0 ‟dır. 194 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul İncelememizde (2.10) eşitliklerinin normal ve binormal bileşenlerinin sağ tarafındaki son terimler, basite indirgenir: 2 ve Ω Ω Ω r v e . v e R e2e R (3.26) (3.26) eşitliğinin tedirgin edilmiş biçimi: 2 2 R e2 eR . en R e2 ro eo eo r 2 ro eo eo r (3.27a) 2 R e R . eb r so2 (3.27b) 2 e 2 o 2 eo olarak bulunur. 3.4. DoğrusallaĢtırılmıĢ denklemler Tedirginlik nicelikleri, ince akı tüpü devinim eşitlikleri dizgesinde, (2.4), (2.10), (2.12) ve (2.13), yerlerine yazılıp diğer tüm niceliklerin elenmesiyle (2.10) eşitliğinin bileşenleri, r , , tedirginlik bileşenleri cinsinden yazılabilir. Dahası, toroidal akı tüpü için (so= ro o) so‟a göre alınmış uzay türevlerini, tedirgin edilmemiş azimut konsayısına göre türeve dönüştürebiliriz; yani, / so 1 / ro / o olur ve böylece aşağıdaki eşitlikler dizgesini elde ederiz. 3.4.1. Teğet (azimutal) bileĢen io r 1 pi 1 i o g o r i o 2 2 i o r ro o ro o o (3.28) (3.28) bağıntısında (3.8) numaralı eşitlikle tanımladığımız f H / r0 parametresini kullanmak ve biraz cebirsel işlem yapmak suretiyle yeniden yazabiliriz: 2 g c 2 2 1 x r 2 f 4 f f 2 2 o o 2 r o T2 H vA (3.29) Zaman birimini de aşağıdaki gibi tanımlayalım: 1/ 2 H go 2 H vA (3.30) Güneş‟in konveksiyon bölgesinin dibindeki katmanlar için H 6 10 9 cm ; g o 5 10 4 cm s 2 ve B 10 4 105 G manyetik alan değerleri için 10 5-10 7 ve 1-10 gün değerleri elde edilir. (3.29) eşitliğini 2 ile çarpıp denklemi boyutsuz biçime indirgemek suretiyle aşağıdaki bağıntıyı elde ederiz: 2 cT2 2 cT2 1 x r f 2 r 2 2 f 4 f 2 2 2 o vA o vA 2 (3.31) 195 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlarda Manyetik Konveksiyon 3.4.2. Radyal (normal) bileĢen Devinim eşitliğinin doğrusallaştırılmış normal bileşeni, aşağıdaki gibi bulunur: 2 r r g o i o e o r 2 ro o g o i 1 e1 io 2 r ro 2 i 1 2 i o i o r Bo2 B1 B2 o2 2 ro Bo 4 ro (3.32) e o e2 o r ro e2 o e1 2 eo ro e o e o r Teğet bileşen için de aynı yöntemi kullanırsak yeniden düzenlenmiş boyutsuz biçimini elde ederiz: 2 r 2 2 f 2 2r cT2 1 x 4 f f T r 2 2 2 o o vA (3.33) (3.33) bağıntısındaki T terimi, aşağıdaki gibi bulunmuştur: T 2 f 2 cT2 v 2A eo 2 1 x 6 1 1 f f io r cT2 4 f 1 x 1 x 2 f eo o 1 1 xe vA i o e (3.34) eo H eo f xe x 2 ro eo eo i o g o i o 3.4.3. Enlemsel (binormal) bileĢen Akı tüpü içindeki devinimlerin doğurduğu Coriolis kuvvetinin binormal bileşeni sıfır olduğundan, binormal yönünde etkiyen kuvvetler; kaldırma kuvveti, merkezkaç kuvveti ve dış dönme kuvvetlerinin kombinasyonudur, e r e2 eR eb . Momentum eşitliğinin binormal bileşeninin doğrusallaştırılmış biçimi de şöyle bulunur: v2A v2A 2 1 2 2 2 e o 2 2 2 ro o 1 ro e o / go ro (3.35) Bu bağıntının boyutsuz biçimi de aşağıdaki gibi bulunur: 2 2 f 2 2 2 f 2 f xe x 1 xe o2 (3.36) (3.31), (3.33) ve (3.36) eşitliklerinden görülüyor ki eşlek düzleminde devinim eşitliğinin binormal bileşeni, diğer bileşenlerden bağımsız (decoupled) oluyor. Diğer bir deyişle, enlem boyunca olan devinimler, tüpün denge düzlemindeki devinimlerinden bağımsızdır. Bu nedenle enlemsel devinimler bağımsız olarak incelenebilir. 196 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul 3.5. 1 KoĢulu için yaklaĢık eĢitlikler Güneş veya geç tür yıldızların konveksiyon bölgelerinin derin katmanlarında basınç, 61013dyn cm –2 ve manyetik alan yeğinlikleri, Bo = 104–105G denlidir. Bu değerlerle, 105-107 aralığında değerler alır. Bu özellik, (3.28), (3.32), (3.35) eşitliklerinin basitleştirilmesinde kullanılabilir. Genliği 1 birim ve -1 düzeylerinde olan terimleri tutup diğerlerini boşlarsak birim genlikteki terimlerin birbirini „götürdüğünü‟ görürüz. Sonuçta 2 ile çarpıp boyutsuz duruma getirme işlemi, , x , xe gibi terimlerin varlığına götürür. 1 sınırında elde ettiğimiz eşitlikler, şöyledir: 3.5.1. Teğet (azimutal) bileĢen 2 1 r 4 f f 2 02 0 (3.37) 2 r 1 4 f f T r 2 2 o o (3.38) 2 2 r 2 f 2 3.5.2. Radyal (normal) bileĢen 2 r 2 2 f 2 T katsayısının yeni biçimi, T 2 1 f 2 21 1 ~ ~ ~ ~ f 1 e2 o 2 2ro e o e o 2 4 (3.39) ~ ~ olarak bulunur. Burada ve e o eo , boyutsuz açısal hızlardır. 3.5.3. Enlemsel (binormal) bileĢen 2 2 f 2 2 ~ ~ 2 f 2 e2 o 2 2 o (3.40) 4. Dağılma Bağıntısı ve Kararlılık Ölçütü (3.31), (3.33) ve (3.36) eşitlikleri sabit katsayılı doğrusal, homojen kısmi diferansiyel denklemler dizgesidir. Bu denklemlerin çözümü, ˆ exp (i t i m o ) (4.1) biçiminde bulunur. Burada ˆ , karmaşık genliktir. , karmaşık frekans ve m tamsayısı da azimutal dalga sayısıdır. Bu çözüm ile / t i ve / im yazabiliriz. ‟nın sanal kısmı, denge durumunun kararlılığını belirlemektedir; i 0 ise tedirginlik zamanla büyür, i 0 ise tedirginlik zamanla söner. ‟nın gerçel kısmı r , kararsızlığın monoton veya titreşimsel olduğunu belirtmektedir. 197 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlarda Manyetik Konveksiyon 4.1. Enlemsel (binormal ) tedirginlikler Enlemsel (binormal) tedirginlikler, , normal ve teğet tedirginliklerden bağımsız (decoupled) olduğu için bağımsız olarak incelenebilir. (3.30) eşitliğiyle verilen birim zaman ~ ~ ve tanımına göre karmaşık frekans ve açısal hız, boyutsuz olarak yazılabilir: Enlemsel tedirginliklerin dağılma bağıntısını elde etmek için (4.1) eşitliği, 1 limiti için elde edilmiş olan (3.40) eşitliğinde yerine yazılmalıdır: ~ ~ 2 2 f 2 m 2 1 e2o 2 ~ (4.2) Dönmenin olmadığı durumda, eksen bakışıklığı gösteren (m = 0) tedirginlikler için ~ 2 <0 olmaktadır. Çözümün negatif sanal kısım vermesi durumunda eşlek düzleminde dengede bulunan akı tüpü, „uçlaklara doğru kayma‟ kararsızlığına uğrar (Spruit ve van Ballegooijen, 1982; Moreno-Insertis ve ark., 1992). ġekil 4. Uçlaklara doğru kayma kararsızlığına (poleward slip instability) uğrayan toroidal akı tüpünün devinimini gösteriyor (Spruit ve van Ballegoijen, 1982). Spruit ve van Ballegooijen (1982)‟de “uçlaklara doğru kayma” kararsızlığı için kaygan bir kürenin çevresindeki bir elastik bandın kararsızlığı benzetilmesi kullanılmıştır. Öyleyse akı tüpü yükselirken bir bütün olarak dönme eksenine uzaklığını azaltarak devinmektedir. Akı tüpü eşlek düzleminin dışına çıkmaya başladığında değişik yönlere doğru olan temel kuvvetler, tüpü kararsızlığa uğratır. Manyetik gerilme (eğrilik) kuvveti, dönme eksenine doğru; kaldırma kuvveti, radyal yönde yıldızın yüzeyine doğrudur. Sonuçta, manyetik gerilme kuvvetinin enlemsel bileşenini dengeye getirecek kaldırma kuvveti olmadığından ve enlemsel bileşen uçlaklara doğru yöneldiğinden manyetk akı tüpü, eşlek düzleminden uçlaklara doğru kalkar. (4.2) eşitliği, akı tüpü içi ve dışı ortamın dönme oranlarının farklı olmasının uçlaklara kayma kararsızlığını etkileyeceğine işaret etmektedir: tüp dış plazma ortamından daha yavaş dönerse, ~ ~ ~ ~ eo, kararsızlığın genliği zamanla artar; akı tüpü daha hızlı dönerse , e0, kararsızlık zamanla söner ve tüpün eşlekteki denge durumu, kararlı hale gelir. Bunun nedeni, ~ ~ tıpkı eğrilik kuvvetinin kararsızlık yaratma eğilimi gibidir: eo için Coriolis kuvveti, dönme ekseninden dışarıya doğrudur ve eşlek düzlemi dışında, yönü eşleğe doğru olan enlemsel (latitudinal) bileşeni vardır. Eğer bu bileşen yeterince büyükse, manyetik gerilme kuvvetinin uçlağa doğru olan enlemsel bileşenini dengeler ve tüpü geriye eşlek düzlemine doğru sürer. 198 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul ~ ~ (4.2) eşitliğinden görülüyor ki, eo için m 0 koşulunu sağlayan tüm tedirginlik biçemleri (modları), kararlıdır. Eksen bakışıklığı gösteren (m = 0) biçemlerin kararlı duruma getirilmesi için ise aşağıdaki bağıntı sağlanmalıdır: v 1 A ro e o e o 2 (4.3) Güneş‟in konveksiyon bölgesinin dibinde, kararlı denge durumunda bulunan bir akı tüpünün hızının dış ortamın hızından olan farkını hesaplayabilmek için RO 5105 km ; eo 2,7 106 s 1 ; 0,2 g cm3 boyutlu nicelikleri (4.3) eşitliğinde kullanılmıştır. Bu değerlerle birlikte B 10 4 105 G manyetik alan değerleri ve Alfven hızı, v A 60 600 ms 1 olarak bulunur. Bu değerleri (4.3) eşitliğinde kullanırsak, / eo 1, 001 1,1 aralığında değerler alır. Açısal hız farklılığı, akı tüpüyle çevresi arasında doğrusal hız farkı doğurur. Bu fark, B 10 4 G için 1ms-1 ve B 10 5 G için de 100ms-1 denlidir. Kısacası, usa yatkın manyetik alan değerleri varsayarsak, akı tüpünün Güneş‟in dönme yönünde çevresine göre daha hızlı dönüyor olması, uçlaklara doğru kayma kararsızlığını bastırabilir. Özellikle belirtmekte yarar var, Alfven hızından küçük doğrusal hızlar Kelvin-Helmhotz kararsızlığına neden olmazlar (Chandrasekhar, 1961). Uçlaklara doğru kayma kararsızlığıyla ilgili ayrıntılı inceleme, Moreno-Insertis ve ark. (1992) makalesinde bulunabilir. 4.2. Dağılma bağıntısı ve kararlılık ölçütü (4.1) eşitliğini, doğrusallaştırılmış devinim eşitliğinin teğet [(3.31) eşitliği] ve normal [(3.33) eşitliği] bileşenlerinde kullanalım. Bu eşitlikler eşleşmiş (coupled) olduğundan ˆr ve ˆ ile gösterilen öteleme genlikleri için doğrusal cebirsel eşitlikler dizgesi elde ederiz. Bu eşitliklerin matris gösterimi, aşağıdaki gibidir: 2 2 2 2 cT 2m f 2 vA 2 2 i 2mf cT f 1 x 2 v2A cT2 1 x 2 i 2mf 2 f 2 vA 2 2 2 T 2m f ˆ 0 (4.4) ˆ r Non-trivial çözümler için matrisin determinantının sıfır olması gerekir. Bu koşul, boyutsuz ~ özdeğer (eigenvalue) probleminin çözümü anlamına gelir. karmaşık frekansın Matrisin çözülmesi sonucu elde edilen dağılma bağıntısı, dördüncü dereceden bir bağıntıdır: ~4 d ~2 d ~ d 0 2 1 o (4.5) Bu bağıntıda ortaya çıkan katsayılar, şöyledir: c2 d 2 T 4 2 2 m2 f 2 1 T2 vA (4.6a) 199 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlarda Manyetik Konveksiyon d1 16 m f cT2 1 x f 2 2 vA (4.6b) 2 cT2 cT2 1 x 2 2 d0 2 m f 2 T 2 m f 8 2 f 2 vA vA 2 2 (4.6c) T niceliğini, (3.34) eşitliğiyle tanımlamıştık 1 limitinde d0, d1, d2 katsayıları aşağıdaki biçimlere bürünürler: 4 21 1 d 2 2 f 2 1 2 m 2 f 2 (4.7a) ~2 ~2 ~2 ~ ~ 1 e o 4 2 ro e o e ro 1 ~ d1 16 m f f 2 (4.7b) 4 1 2 2 2 f 3 m f d o 2m f (4.7c) ~ ~ ~ ~ 2 2 1 e o 2ro e o e ro ~ teriminin dördüncü Eşlek düzlemindeki tedirginlikleri betimleyen (4.5) dağılma bağıntısı, dereceden bir bağıntısıdır. Bu bağıntı yardımıyla hem eksen bakışıklığı gösteren tedirginlik biçemi için (m = 0) hem de hızlı dönme limitinde (m 1) kararlılık koşulları belirlenebilir. ~ Aşağıdaki incelemede göreceğiz ki, gelişigüzel alınmış bir e değeri için (4.5) eşitsizliğini 2 2 çözmeksizin kararlılık ölçütü belirleyebileceğiz. Aşağıdaki alt bölümlerin hepsinde 1 varsayılacaktır. 4.3. Eksen bakıĢıklığı gösteren tedirginlik biçemleri m = 0 için (4.5) dağılma bağıntısı, aşağıdaki biçimine indirgenir: ~ 2 ( ~ 2 d 2 ) 0 (4.8) Kolayca görüleceği gibi, d2 > 0 ise eksen bakışıklığı gösteren tedirginlik biçemi, kararsızdır. (4.7a,b,c) eşitliklerini kullanarak bir kararlılık ölçütü elde edebiliriz: 2 1 f 2 21 1 f 1 e2o 2 42 4 q e2o 0 2 4 (4.9) Ferriz-Mas (1996)‟da, Güneş‟e ilişkin beş farklı derinlik için parametre değerleri, Çizelge 2‟de verilmektedir. (4.9) eşitsizliğinde tanımlanan q, q biçimindedir. 200 ro e ro 2 e o (4.10) Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul Eksen bakışıklığı gösteren tedirginlik biçemine manyetize olmamış akışkanlarda gözlenen kaldırma kuvveti kökenli titreşimler gözüyle bakabiliriz. Şimdi de Brunt-Väisälä frekansını tanımlayalım: ~MBV 2 1 f 2 4 f 21 1 ~ ~ ~ ~ 1 e2 o 2 4 2 4 q e2 o 2 (4.11) ~ 2 0 ) konvansiyonel biçimini alır. Dönmenin olmadığı Böylece (4.9) kararsızlık koşulu, ( MBV durumda m = 0 biçemi, tamamen dikinedir (transverse). Çizelge 2. Beş farklı derinliğe ilişkin parametre değerleri. ro(km) δ ad peo (dyn cm-2) 5.5910 105 5.3847 105 5.1259 105 5.0734 105 5.0421 105 +2.0014 10-7 1.7809 10-9 4.2325 10-7 9.0713 10-7 2.6155 10-6 1.5019 1013 2.3507 1013 3.8912 1013 4.2833 1013 4.5323 1013 eo (g cm-3) 8.1914 10-2 1.0715 10-1 1.4498 10-1 1.5358 10-1 1.5887 10-1 Teo (K) 1.3808 106 1.6497 106 2.0153 106 2.0936 106 2.1411 106 1.6677 1.6672 1.6665 1.6664 1.6663 go (cm s-2) 4.2073 104 4.5190 104 4.9583 104 5.0548 104 5.1136 104 Güneş‟in konveksiyon bölgesinin alt kısımları ve overshoot bölgesinde farklı derinliklerdeki fiziksel parametrelerin değerleri. ro 5,5910 10 5 km ‟de (1.satır) süperadyabatiklik, pozitif ancak çok küçüktür. ro 5,3847 10 5 km ‟de (2.satır) süperadyabatiklik, işaret değiştirmektedir; bu yüksekliğin aşağısında katmanlaşma, subadyabatiktir. Konveksiyon bölgesinin subaydabatik alt kısmı, bu modelde yaklaşık 26.000km‟ye dek uzanmaktadır. Konveksiyon bölgesinin dibi, ro 5,1259 10 5 km ‟dedir (3.satır). Bu yüksekliğin aşağısında keskin konveksiyon bölgesi başlar ve aşağıya doğru 10.000km‟ye dek uzanır. Overshoot katmanının ortası, yaklaşık olarak ro 5,0734 10 5 km ‟de (4.satır) bulunur. ro 5,042110 5 km (5.satır) ışınım bölgesine geçişin yukarısında yaklaşık 20.000km derinliğine karşılık gelmektedir. Aşağı doğru ışınım bölgesinin başlangıcına dek tüm subadyabatik katmanın boyutu, bu nedenle 36.000km‟dir (Ferriz-Mas, 1996). Eğer dönme de çözümlemeye katılırsa Coriolis kuvveti, boyuna (longitudinal) tedirginlik dayatmaktadır. Boyuna ve dikine tedirginlikler arasındaki ilişkiyi, ~ ˆ ˆ 2 i ~ r (4.12) biçiminde verir. Bo0 ; f 0 (eğriliğin olmadığı durum); 0 ve e 0 koşulları altında boyutlu frekans, manyetik alan içermeyen bir atmosferin Brunt-Väisälä frekansına eşit olmaktadır ( N2 = go / H ); burada go , çekim ivmesi; H , atmosferin basınç ölçek uzunluğudur. < 0 ve < 2 olduğundan (4.9) eşitsizliğinin sol tarafındaki birinci ve üçüncü terimler, daima pozitif değerlere sahiptir ve bu nedenle manyetik akı tüpünü kararlı kılacak etkide bulunurlar. ~ 4 2 terimi de aynı biçimde etki yapar. Tüpün kararlılığının belirlenmesi sorununa katmanlaşmanın etkisi, terimiyle girmektedir: > 0 (süperadyabatik bölge, konveksiyon bölgesi) için katmanlaşma, kararsızlığa neden olacak biçimde etki yapmaktadır; diğer yandan, subadyabatik bölge (örneğin overshoot katmanı), tüpün kararlı kalması yönünde etkimektedir. 201 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlarda Manyetik Konveksiyon (4.9) eşitsizliğinin sol tarafındaki beşinci terim, tüp içi ve dışındaki ortamların farklı açısal hızlarının doğurduğu etkiyi belirler. eo ile arasında ortaya çıkabilecek olası en büyük farkı, Alfven hızı belirlemektedir. Çünkü Alfven hızından daha büyük hızlar, Kelvin-Helmholtz kararsızlığının doğmasına neden olur (Chandrasekhar, 1961). İncelediğimiz modelde bu kararsızlık, dikkate alınmamıştır; bu kararsızlığın büyüyebilmesi için dış ortamda (Eulerian) basınç tedirginliğinin ortaya çıkması gerekir ki bu incelemede böylesi bir tedirginlik, dikkate alınmamıştır. ro eo max v A varsayımıyla (3.30) bağıntısından ~ ~ e o 1 ~ ~ eo 2f ~ eo max 2 f elde edeceğimizden koşuluyla (4.13) yazabiliriz. Akı tüpü içindeki plazmanın dış ortamdaki plazmayla ters yönde dönmesini sağlayabilecek olası bir süreç olmadığından >1 dir. Güneş‟in konveksiyon bölgesinin dibinde (eo = 2,710 –6 s–1 ; Bo= 104105G; F = 0,114 ) eo 0,37 3,7 değerlerini elde ederiz. eo ‟ın büyük değerler alabilmesi için Bo ‟ın küçük değerler alması gerekir; bu önermenin tersi de doğrudur. parametresinin alabileceği uç değerler, Bo= 104G için = 0,04 ve Bo= 105G için = 0,4 olur. Eğer Bo değeri yeterince büyükse Kelvin – Helmholtz kararsızlığının izin verdiği açısal hız farkının küçük olması gerekmiyor. Dönme gösteren yıldızda akı tüpü deviniyorsa, açısal momentumun korunumu gereği böylesi hız farklılıkları ortaya çıkacaktır (ayrıntılı inceleme için bkz. Moreno-Insertis ve ark., 1992). (4.13) eşitliğini (4.9) koşulunda yerine yazarsak, kararsızlık koşulunu aşağıdaki biçimiyle elde etmiş oluruz: ~ ~ F f 2 3 e2o 4 1 q e2o 0 (4.14) Yukarıdaki bağıntıda kullanılan F f , aşağıdaki gibi tanımlıdır: F f 2 1 f 2 4 f 21 1 2 (4.15) Bu bağıntı, hem dönme hem de manyetik alandan bağımsızdır. (4.14) eşitsizliğinin sol tarafındaki terimleri Güneş‟in konveksiyon bölgesinin dibindeki bir akı tüpü için bulmaya çalışalım. = 5/3; f = 0,1 ; =1,82 için F(f)= 0,08 bulunur. Bunun anlamı şudur: yıldız dönmüyorsa, süperadyabatik katmanlaşmanın ( > 0) bulunduğu bölgede yeralan akı tüpü, kararsızdır (Spruit ve van Ballegooijen, 1982). Diğer yandan akı tüpünün manyetik alan yeğinliği yeterince büyükse (, yeterince küçükse 0,08 olur) bu tüp, subadyabatik katmanlarda bile kararsızdır. ve , daima şu aralıklarda bulunmaktadır: >1 ; 2. (4.14) eşitsizliğinin solundaki birinci dönme teriminin işareti, ‟nın işaretiyle belirlenmektedir; > 0 için (iç bölgenin dönme hızı, dış bölgeninkinden daha büyük) adı geçen terim, kararlı kılıcı; < 0 için de kararsızlık ortaya çıkarıcı etkide bulunmaktadır. Bu davranış, açısal momentumun korunumunu kararlı duruma getirecek etki yapar. Akı tüpü içindeki plazmanın dönme oranının artması, dönmeyi yavaşlatıcı Coriolis kuvvetinin artmasına neden olur. Yukarıda verilen parametreler ve ‟nın alabileceği en büyük 202 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul değerler için [(90) eşitliğinin izin verdiği ölçüde] bu terimin değeri, > 0 için 0,17–1,45 aralığına; <0 için de (0,11 ) (1,39) aralığına düşmektedir. Göreli hızın etkisi, F f den gelen katkıdan daha büyük olabilir. (4.14) eşitsizliğinin sol tarafındaki son terim, e ‟nin radyal gradyentini içerir. Radyal yönde dışarı doğru bir artış (q > 0), akı tüpünü kararlı kılıcı; dışa doğru bir azalış (q < 0) ise kararsızlık üretici bir etki yapmaktadır. Güneş için q değerleri, Schou ve ark. (1992) çalışmasından türetilebilir. Bu araştırma grubu, Güneş‟in global p titreşimlerinin dönmenin etkisiyle nasıl yarıldığını incelemişlerdir. Çalışmada sunulan grafiklerden konveksiyon bölgesinin dibinde, eşlek bölgesi yakınlarında q = 0,06 olduğu anlaşılıyor. Özetleyecek olursak, Güneş‟teki diferansiyel dönme, q 1 olduğundan, akı tüpünü kararlı kılacak bir etki doğurduğu gibi, eksen bakışıklığı gösteren tedirginlikler için de önemli bir etki değildir. q = 0,06 değeri için (4.14) eşitsizliğinin sol tarafındaki son terimin değeri, 0,58 58,0 aralığına düşmektedir. 58,0 değeri, manyetik alanın 104 G değerine, 0,58 değeri de manyetik alanın 10 5G değerine karşılık gelmektedir. ġekil 5. Eksen bakışıklığı gösteren (m=0) biçemlere ilişkin kararlılık çizgesi. Güneş‟in konveksiyon bölgesinin dibi ( = 5/3, = - 1,82 , f = 0,11 , eo = 2,7 10 – 6s – 1, q = 0,06 )‟nin temsili parametreleri için BO manyetik alan yeğinliğine karşı süperadyabatikliği. Her bir eğri, kararsızlık bölgesini (parabolun dışı) kararlılık bölgesinden (parabolun içi) ayırmaktadır. Sürekli çizgi, = eo; kesikli çizgi, < eo ve kesikli nokta biçimindeki çizgiler de > eo durumlarına karşılık gelmektedir. Bu durumlarda izin verilebilir en büyük açısal hız farkının (eo ) = vA / r o olduğu varsayılmıştır (Ferriz-Mas ve Schüssler, 1993). Şekil 5, (4.14) eşitsizliğinden türetilen kararlılık çizgesini göstermektedir. Burada manyetik alan yeğinliği, dış ortamın süperadyabatikliği ve iç ve dış ortamlar arasındaki dönme hızı farkının manyetik akı tüpünün kararlılık özelliklerini nasıl etkilediğini inceleyeceğiz. Bu nedenle değeri, manyetik alan yeğinliğinin işlevi olarak verilmiştir. Çizgedeki sürekli çizgi, eo için; kesikli çizgi ve kesiklinokta biçiminde verilen çizgiler de eo v A / ro (izin verilebilir en büyük açısal hız farkları) içindir. Diğer parametreler (basınç ölçek uzunluğu, dış ortamın dönme oranı, diferansiyel dönme vb.), Güneş konveksiyon bölgesinin dibine özgü değerlerdir. Her bir eğrinin üst dışında yeralan ( , Bo) sıralı ikilisi, kararsız akı tüpü; altındaki sıralı ikililer de kararlı akı tüpü için değerlerdir. Akı tüpü içindeki plazmanın daha hızlı dönmesi ( 0), daima kararlı kılıcı etki yapmaktadır. Ancak kararsızlığa neden olan daha yavaş iç dönme, Bo 5105G aralığında kararlı kılıcı etkiye dönüşmektedir. Çünkü bu değerlerde 2 olur ve (4.12) eşitsizliğinin sol tarafındaki üçüncü terim, pozitif değerler alır. Ancak yukarıda da değinildiği gibi, 1 değerleri, fiziksel gerçeklikle uyuşmamak203 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlarda Manyetik Konveksiyon tadır. Çünkü bu aralıktaki değerleri, akı tüpü içindeki plazmanın ters yöne doğru devinimi anlamına gelir. Bu nedenle, sürekli çizgiyle kesikli çizgilerin kesişme noktasının fiziksel anlamı olmayabilir. Şekil 5‟de manyetik alan yeğinliği 105G değerinin birkaç katı olan akı tüplerinde ortaya çıkan eksensel bakışık tedirginliklerin, konveksiyon bölgesinin diplerinde ( 10 –7 ), iç plazmanın dönme oranına bağlı olarak kararlı olduğu görülüyor (Spruit, 1977). Konvektif overshoot katmanı gibisinden subadyabatik katmanlaşma gösteren bölgelerde akı tüpünün kararsız olabilmesi için manyetik alan yeğinliğinin çok büyük olması gerekmektedir. Diğer yandan, düşük alan yeğinlikleri için her üç eğri de o 3,410 –6 değerine asimptotik olarak yaklaşmaktadır. Bu davranışı, (4.14) eşitsizliğine bakarak da anlayabiliriz: F( f ) 0,08 ~ niceliğiyle birlikte 2 3 e2o terimi de boşlanırsa (Bo 0 için 0 olduğundan boşlanabilir) tedirginlik biçemlerinin davranışı, (4.14) eşitsizliğinden de görülebilir. (4.14) eşitsizliğini ile bölersek, 4 e2 o H go 1 q (4.16) elde edilir. Bu koşul, dönen, manyetik alandan yoksun ve katmanlaşma gösteren bir ortam için konvektif kararsızlık koşuludur (van Ballegooijen, 1983). 5. Sonuçlar Güneş ve diğer soğuk yıldızların overshoot bölgeleri de içerilmek üzere, dış konveksiyon bölgelerinde manyetik akı depolanma sorununun çözümü için ince akı tüpü yaklaşımında manyetik yapıların kararlılığı doğrusal tedirginlik bağlamında incelenmiştir. İlk uygulama olarak, diferansiyel dönme gösteren bir yıldızın eşlek düzleminde yeralan eksensel bakışık toroidal akı tüpünün kararlılığı incelenmiştir. Dış ortamın plazma akışkan hızıyla akı tüpü içindeki plazmanın akış hızı farkı herhangi bir koşul koymaksızın dikkate alınmıştır. Eşlek düzlemine dik yöndeki enlemsel tedirginlikler de incelemeye katılmıştır. Sonuçlar, şöyle sıralanabilir: 1. Eğer akı tüpü içindeki plazma çevresine göre daha hızlı dönerse, “uçlağa doğru kayma kararsızlığı” (Spruit ve van Ballegooijen, 1982), bastırılmış olur. 2. Eşlek düzlemindeki tedirginliklerin ortaya çıkardığı eksensel bakışık biçemler, açısal momentumun korunumu nedeniyle dönmenin etkisiyle güçlü bir biçimde bastırılır. 3. Güneş‟in konveksiyon bölgesinin dibindeki overshoot katmanında geçerli koşullar altında, 10 5G dek manyetik alan yeğinliğine sahip tüpler, kararlıdır. 4. 10 5G 1,5105G alan değerleri aralığında ikinci bir kararlılık bölgesi bulunmuştur. Bu bölge, konveksiyon bölgesinin alt kısımlarındaki süperadyabatik katmanlaşma gösteren kısımlara dek uzanır. İkinci kararlılık bölgesi, değişik biçem eşleşmesinden kaynaklanan kararsızlık bölgelerini birbirinden ayırır. Yeni kararlılık bölgesinin ortaya çıktığı B0 ve değerler aralığı, (iç–dış ortamların dönme hızları oranı) ve q(diferansiyel dönme) değerlerine duyarlı bir biçimde bağlıdır. 5. Güneş‟in overshoot katmanındaki diferansiyel dönme, kararlı kılıcı etki taşır ancak q 1 olduğu için bu etki, eksen bakışıklığı göstermeyen biçemler için önemli değildir. ~2 ~2 Gerçekte 4 eo , 4 qeo ‟den yaklaşık 20 kez büyüktür. 204 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul 6. 104G‟a dek manyetik alan yeğinliğine sahip akı tüplerinin kararlılığı, çoğunlukla diferansiyel dönme ile belirlenir. Ancak güçlü alanlar ( 105G) için kararlılık, sadece tabakalaşmaya bağlıdır. Kaynaklar - Chandrasekhar, S., 1981, Hydrodynamic and Hydromagnetic Stability, Clarendon Press, Oxford, 1961 (Dover ed., 1981) - Ferriz-Mas, A., Schüssler, M., 1989, Geophys. Astrophys. Fluid Dynamics, Vol. 48, 217 - Ferriz-Mas, A., Schüssler, M., 1993, Geophys. Astrophys. Fluid Dynamics, Vol. 72, 209. - Ferriz-Mas, A., 1996, ApJ, 458, 802. - Howe, R., Christensen-Dalsgaard, J., Hill, F., Komm, R.W., Larsen, R.M., Schou, J., Thompson, M.J., Toomre, J., 2000, Science, 287, 2456 - Howe, R., Christensen-Dalsgaard, J., Hill, F., Komm, R., Schou, J., Thompson, M.J., 2005, ApJ, 634, 1405. - Howe, R., 2009, Living Rev. Solar Phys., 6, 1 - Moreno-Insertis, F., 1984, Die dynamische Entwicklung von magnetischen Fluröhren in der Konvektionszone der Sonne, Ph.D Thesis, Universitaat München. - Moreno-Insertis, F., 1986, A&A, 166, 291 - Moreno-Insertis, F., Schüssler, M., Ferriz-Mas, A., 1992, A&A, 264, 686 - Rüdiger, G., Hollerbach, R., 2004, The Magnetic Universe, Wiley-VCH Verlag GmbH & Co. KgaA., Weinheim - Schou, J. ve ark., 1992, ApJ, 385, L59 - Schüssler, M., 1990, Comments on the structure and dynamics of magnetic fields in stellar convection zones, Habilitationsschrift, Universitat Göttingen - Schüssler, M., 1993, IAUS, 157, 27 - Spruit, H.C., 1981a, A&A, 98, 155 - Spruit, H.C., 1981b, A&A, 102, 129 - Spruit, H.C., van Ballegooijen, A. A., 1982, A&A, 106, 58 (erratum, 1982, A&A, 113, 350) - van Ballogooijen, A. A., A&A, 1983, 118, 275 205