M. Meclisi B : 52 değişiklik önergesi vermediğimiz gibi, söz de almadık. Zira, o konularda her hangi bir iti­ razımız yoktu. Bu da göstermektedir ki, biz Deniz tş Kanununun Meclisten çıkmasının ge­ cikmesinden yana değiliz. Sayın Güler, işverenle işçi menfaatleri den­ gede tutulabilmesi gerektiğini ifade ettiler ve gerek Deniz İş Kanunun, gerekse İş Kanunun bunu getirmekte olduğunu ifade ettiler. BAŞKAN — Saym Nebioğlu, lütfen mad­ de üzerinde, 7 nci madde üzerinde.. KEMAL NEBİOĞLU (Devamla) — Eğile­ ceğim Sayın Başkan.. 7 nci Maddede çalışmakta olan gemi ada­ mına, gerekli iş emniyeti verilmemektedir. Şc'yle ki; İşveren dilediği takdirde, gemi adamı da bulabildiği takdirde, kısa süreli iş akitleri, r bağıtları yapmak imkânına sahiptir. Bu suret­ le işçi, işine bağlanamıyacaktır. Bir insan ki. bilirse filân tarihte, filân günde işi son bu­ lacaktır, o işyerine onun bağlanmasını bekle­ mek, çolk büyük iyimserlik elemektir. Bir mü­ essesenin rantbl çalışabilmesinde, rasyonel biı çalışma düzenine girebilmesinde öncelikle işçi­ nin işyerine bağlanması gerekir. İşçiyi ijyerinc bağlıyamadığımız takdirde, kendisinden gercıkl! beklenen işgücünü vereceğini ümidetmemeliyiz Anayasamız işgüvenllğini getirmiştir. En büyük korku, insanın yarının tohDkesi, yarının kor­ kusudur. Kişi bilirse ki, işyerinde daim olarak bulunabilecektir, çalışabilecektir, hiç şüphesi: o işyerinde, işyerine bağlanmak imkânlarını bulacaıktır. Bir memur düşününüz, ertesi güni" işe gittiği vakit, bugün sana iş yok dendiği takdirde o memurdan gereken randıman alına­ bilir mi? İşçi ile memur arasında ne fark var­ dır? Süreli olarak yapılacak iş âkitlerinde iş­ verene de yararlı olmak değil, zararlı olma yo­ lunu tutmuş olacaksınız. Belki kısa süre içinde işçinin haklarını vermemek suretiyle işçi çalış­ tırmak, bâzı işverenlerin menfaatine, kısa sü­ reli de olsa, yararlı olalbilir. Madem ki, uzun seneler uygulanacak bir Deniz İş Kanunu gö­ rüşüyoruz, o halde geleceği de göz önünde bulundurmalk suretiyle kişilerin istiklballcrindc filânca tarihte işsiz kalacağı korkusunu uyan­ dırmamak gerekir. Bu bakımdan süreli, muay­ yen süreli iş bağıtmm kanuna girmemesi için verilmiş olan değişiklik önergesine oy verme­ nizi saygılarla arz ederim. 13 . 2 . 1967 O : 1 BAŞKAN — Buyurun Sayın Karcı. ALİ KARCI (Adana) — Saym Baş'kan, sayın milletvekilleri, sözlerime somut bir ör­ nekle başlamak istiyorum. İstanbulda bir komşumuz var, telsizci, ge­ milerde çalışır. Fakat, daimi olarak bir gemi­ de bazen iş bulamıyor, iş bulamadığı vakit de, bir süre için, ya da bir sefer için gidiyor. Şimdi )U kanunun, sefer için hizmet aıkdi yapması, işte bu gibi kimselerin çoğalmasına ve d)layısiyle işverenlerin ileride tazminat vermemesi­ ne yoıl açar. Eğer biz, buradaki sefer kaydını kaldırır, uzun bir süreye bağlıyacak olursak, 'm suretle gemi adamları da çalıştıkları yerler­ le yarınlarından emin ve kanunun teminatı al­ tına alınmış ve çıkarıldıkları vakit de tazmina­ ta hak kazanmış olurlar. Oysa bu madde bu sek­ iyle, bu hakkı gemi adamlarının elinden alaaktadır. Bu bakımdan Yahya Kanıbolat ve lıza Kuas arkadaşlarımızın verdikleri değiştir­ ge önergesine bütün arkadaşların olumlu oy allanacaklarına inancımı belirtir, saygiyle seâmlarrm. BAŞKAN — Sayın Enver Turgut buyurun. ENVER TURGUT (İzmir) — Muhterem" ar­ kadaşlarım, biraz evvel burada konuşan arkalaşlarımız bu kanun teklifleri komisyonlarda ^önr.ülüıiken de orada bulunmuşlardı ve o mü:akereler esnasında da fikirlerini ifade etmişlerli. Hizmet akdi belirli bir süre veya sefer için veya süreksiz olarak yapılabilir. Zaten ileride )u işyerlerinde yapılacak toplu sözleşmelerle )ağlanır. Binaenaleyh buna da kesin bir ifade sürekli bir akit yapmak zaten bizim yaşama im­ kânlarımıza da mânidir. Binaenaleyh, hem işçi e hem de işveren, belirli veya belirsiz, bir süre çın akit yapabilir. Bu bakımdan bu kanunun netninde yazıldığı gibi, en iyi şekilde yazılmış /e ifade edilmiştir. Bu şekilde kabulünü saygı ile •İca ediyorum. Hürmetlerimle. BAŞKAN — Sayın Çalışma Bakanı, buyu­ runuz. ÇALIŞMA BAKANI ALİ NAİLİ ERDEM (İzmir) — Sayın Başkan, muhterem arkadaşla­ rım, esasında üzerinde konuşulan fıkra, Borçlar kanununun umumi esasları muvacehesinde ka­ leme alınmıştır. Bir hizmet akdinin süresini tâ­ yin ve tesbitte modern hukuk kurallarının ahkâ-