spor tüketicilerinin spor pazarlama bileşenleri hakkındaki

advertisement
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
SPOR TÜKETİCİLERİNİN
SPOR PAZARLAMA BİLEŞENLERİ
HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ
Oğulcan TETİK
BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ANABİLİM DALI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
DANIŞMAN
Yrd. Doç.Dr.Velittin BALCI
2009- ANKARA
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
SPOR TÜKETİCİLERİNİN
SPOR PAZARLAMA BİLEŞENLERİ
HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ
Oğulcan TETİK
BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ANABİLİM DALI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
DANIŞMAN
Yrd. Doç.Dr.Velittin BALCI
2009- ANKARA
ii Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı Yüksek Lisans Programı
çerçevesinde yürütülmüş bu çalışma, aşağıdaki jüri tarafından
Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.
Tez Savunma Tarihi :
İmza
İmza
İmza
İmza
İmza
iii İÇİNDEKİLER
Kabul ve Onay
ii
İçindekiler
iii
Tablolar
v
Önsöz
vi
1. GİRİŞ
1
1.1. İşletme Kavramı
2
1.1.1. Spor İşletmeciliği
2
1.1.2. Spor İşletmeleri
4
1.2. Pazarlama Kavramı
5
1.2.1. Pazarlama Çağının Gelişimi
9
1.2.2. Pazarlama Bileşenleri
10
1.3. Spor Pazarlaması Kavramı
10
1.3.1. Spor Pazarlamasının Gelişimi
12
1.3.2. Bir Ürün Olarak Spor Programı
14
1.3.3. Sporda Pazarlama Bileşenleri
15
1.3.3.1. Ürün
15
1.3.3.2. Fiyat
16
1.3.3.3.Dağıtım (Yer)
17
1.3.3.4. Tutundurma
18
2. GEREÇ VE YÖNTEM
22
2.1. Araştırmanın Amacı
22
2.1.1. Problem
22
2.1.1.1.Alt Problemler
22
2.2. Araştırma Evreni
22
2.3. Veri Toplama Araçları
23
2.4. Verilerin Toplanması
23
iv 2.5. Sınırlılıklar
24
2.6. Verilerin Analizi
24
3. BULGULAR
27
4. TARTIŞMA
50
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
53
ÖZET
55
SUMMARY
57
KAYNAKLAR
59
ÖZGEÇMİŞ
65 v TABLOLAR
Tablo 1 Veri Toplama Aracındaki Spor Pazarlama Bileşenlerinin Soru Maddeleri
İçindeki Görünümü
25 Tablo 2 Veri Toplama Aracının Faktör Analizi ve Madde Analizi Sonuçları
Değerleri
26
Tablo 3 Araştırmaya Katılan Üyelerin Cinsiyete Göre Dağılımı
27
Tablo 4 Araştırmaya Katılan Üyelerin Yaş Gruplarına Göre Dağılımı
27
Tablo 5 Üyelerin Pazarlama Bileşenleri ile İlgili Görüşleri
28
Tablo 6 Üyelerin Cinsiyet Değişkenine Göre Pazarlama Bileşenleri İle İlgili
Görüşleri
33
Tablo 7 Üyelerin Yaş Değişkenine Göre Pazarlama Bileşenleri İle İlgili Görüşleri
39
vi ÖNSÖZ
Yüksek lisans tezimi hazırlarken yardımlarını benden esirgemeyen değerli
danışmanım Sayın Yrd. Doç. Dr. Velittin BALCI’ya, uzun zaman süren tezimin her
aşamasında her türlü anlayışı gösterip beni destekleyen, bölüm başkanım Sayın Yrd. Doç.
Dr. Hakan SUNAY’a, istatistik çalışmalarında büyük sabır gösterip bana zaman ayıran
Sayın Dr. Oğuz ÖZBEK’e sonsuz teşekkürler.
Yüksek lisans eğitimim sırasında bana destek veren bütün hocalarım değerli
Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğretim üyelerine teşekkürü bir
borç bilirim.
Temmuz 2009
Oğulcan TETİK
1
1. GİRİŞ
Spor tüketicilerini, onların davranışlarını ve spor yönetimindeki spor
kavramını anlamak spor yöneticileri ve spor pazarlamacıları açısından son derece
önemlidir. Aksi takdirde spor endüstrisi ve spor tüketicileri hakkında
yeterli
derecede bilgileri olmayan spor yöneticileri ve spor pazarlamacılarının çalışmaları
olumsuz yönde etkilenebilecektir.
Spor pazarlama bileşenleri dinamiklerini araştırmak isteyen her çaba
tüketicilerin perspektiflerini göz önüne alarak pazarlama bileşenlerinin neler
olduğunu ortaya koymalıdır. Spor tüketicilerinin spor pazarlamasının farklı
kavramları hakkındaki algılamalarının ölçülmesiyle başlamalıdır.
Günümüzde, çağdaş ve dinamik pazarlama anlayışı firmaların daha çok
çevresel koşullara, gelişmelere ve geleceğe dönük olmasının zorunlu olduğu
konusunda literatürde görüş birliği oluşmuştur. Pazarlama yönetiminin belli başlı
sorunları, pazarlama bileşenleri (karmaları), stratejik planlama, pazarlama
planlaması ve pazarlama stratejilerinin saptanmasıdır (Serarslan, 2005).
Bir ürün/hizmet üreten işletmenin belirli bir pazardaki bütün tüketicilerin
ihtiyaçlarını karşılayamayacağı, karşılayabilseler de aynı düzeyde olamayacağı
pazarlamacılar tarafından kabul gören bir yaklaşımdır. Tüm tüketiciler yerine
pazardan belirli bölüm veya kısımlarının seçilip, seçilen bölüme ya da alana yönelik
çalışmaların daha avantajlı ve karlı olduğu da bilinmektedir. Bu nedenle bu
çalışmanın, işletmenin (pazarlamacılar) tüm pazarı iyi bir şekilde incelemesinde,
pazarlama karmalarını detaylı şekilde ele almasında ve rekabet üstünlüğüne sahip
olduğu yerlerde pazar bölümlerini hedef pazar olarak seçmesinde önemli katkılar
sağlayacağı düşünülmektedir (Balcı, 2005).
Günümüzde pazarlama anlayışı, bilimsel yaklaşımları kullanarak spor
örgütlerinin stratejilerini belirlenmesinde önemli bir misyon edinmiştir. İşte bu
doğrultuda Türkiye’deki spor örgütlerinin tüketicilerini tanımak ve bu tüketicilerin
pazarlama
karmaları
ilişkisini
oluşturmaktadır. Çünkü,
araştırmak
bu
çalışmanın
temel
amacını
spor pazarlaması açısından tüketici tercihlerinin
2
çıkarılmasının bir ihtiyaç olduğu ve hedef kitlenin etkili bir biçimde
yönlendirilebilmesi için çağdaş pazarlama tekniklerinin kullanılmasının gerekli
olduğudur. Bir başka deyişle, yapılan bu çalışmada spor ürünün/hizmeti ihtiyacının
karşılanmasına etki eden faktörlerden Pazarlama Bileşenleri ve Spor Tüketimi
arasındaki dinamik ilişki ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu çalışmanın temel amacı;
Spor tüketicilerinin spor pazarlama bileşenleri hakkındaki görüşlerinin incelenmesi
ve spor ürün/hizmet ihtiyacının karşılanmasına etki eden faktörlerden Pazarlama
Bileşenleri ve Spor Tüketimi arasındaki dinamik ilişkiyi ortaya koymaktır.
1.1.
İşletme Kavramı
İşletme kavramı sözlük anlamı bakımından farklı şekillerde karşımıza
çıkmaktadır. İş kökünden gelen bu kavram; hem bir teknik hem bir işyeri hem de bir
üretim birimini tanımlamak için kullanılmaktadır. Buna göre işletme; alet, makine
vb. bir aracı çalıştırma; çeşitli faaliyetlerin ve işlerin gerçekleştirdiği bir yer, işyeri ;
maddi ve beşeri unsurlardan oluşan bir üretim birimi gibi farklı anlamlara sahiptir.
Buradan anlaşılacağı gibi işletme deyince akla bir faaliyet, faaliyetlerin yapıldığı
fiziksel bir yer ve aynı zamanda sosyal ve teknik bir yapı gelmelidir (Ataman, 2001).
İşletmelerin üretim fonksiyonunu gerçekleştirebilmeleri bazı faktörlerin bir
araya getirilmesine bağlıdır. Üretimde girdi olarak kullanılan bu faktörlere üretim
faktörü adı veriler. Emek, sermaye, doğa ve bilgi başlıca üretim faktörlerini
oluşturmaktadır (Mucuk, 1998).
1.1.1. Spor İşletmeciliği
Belirlenen amaçlara ulaşmak için ekonomik ve verimli üretimde bulunmak
üzere üretim faktörlerini belli bir düzen içinde, uyumlu şekilde planlama,
teşkilatlandırma, yönetme, kadrolaşma ve kontrol etme fonksiyonlarını yerine
getirme faaliyetlerine işletmecilik denir (Ekenci, 1990).
İşletmeler kişilerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla üretim faktörlerini
uyumlu bir biçimde bir araya getirerek, ekonomik mal ve hizmet üretmek ve
pazarlamak için faaliyette bulunan kuruluşlardır (Can ve ark., 1986).
3
Hizmet sektöründe insan, işletmenin en önemli sermayesidir. İşletmelerde
yönetimin her kademesinde insan unsuru vardır. İlişkiler ve davranışlar hizmetin
birer parçasıdır, kendisidir. Bu anlamda işletmelerde insan unsuru ön plana
çıkmaktadır. Bireyler ve örgütler kendilerine özgü stratejileri olan canlı
organizmalardır.
Birey ve örgüt birbirleriyle karşılıklı olarak daima etkileşim içerisindedir.
İşletmede çalışan bireyler o işletmeye varlığı ile birlikte katkıda bulunurlar. Hem
işletmenin hem de bireyin faydasına olabilecek bir durum söz konusudur. İşletmenin
iki özelliği amacını belirtmektedir.
•
İnsan ihtiyaçlarını tatmin için mal ve hizmet üretmek amacıyla faaliyette
bulunmak,
•
Bu amacı gerçekleştirmek için gerekli üretim faktörlerine sahip olmak.
İşletmelerin başlıca genel amaçları kar toplama, hizmet ve işletmenin
yaşamını sürekli kılmadır. İşletmeler mal veya hizmet veya her ikisinden oluşan
ihtiyaçları karşılayacak değerleri üretir. Spor üreten işletmelerin bu hizmetlerinin
üretim anında tüketilmesi gerekmektedir. Spor hizmetleri depolanamaz. İşletmeler
sosyal fayda oluşturacak bir şekilde mal ve hizmet üreterek, insan ihtiyaçlarını
karşılamak niteliğine sahiptirler.
İşletmedeki personele de geniş ölçüde işbirliği yapabilme imkanı verilmesiyle,
işletmelerin önceden belirlemiş oldukları amaçlarına ulaşmaları kolaylaşacaktır
(Tosun, 1992).
Spor ortamının öğelerinden olan özel spor işletmeleri de, sporu kitlelere
yayarak toplumsal hizmet ve fayda oluştururlar. Ancak, özel spor işletmeleri
sermayelerini sürekli tüketerek ayakta kalamayacakları için üretim faktörlerine
yaptıkları harcamaların üstünde bir gelir sağlamak durumundadırlar. Buradaki esas
nokta, spor işletmelerinde hizmet görenlerin ihtiyaç ve isteklerinin karşılanması,
kaynakların tasarruflu kullanılması ve işletme yönetimi ilkelerine uyulmasıdır
(Aldemir ve ark., 1993).
4
1.1.2. Spor İşletmeleri
Günümüzde büyük şehirlerin hemen hepsinin işlek ana caddelerinde herhangi
bir sportif işletmenin tabelasına rastlamak mümkündür. Spor kulüpleri, “fitnesscenter” türü merkezler, SPA merkezleri, aerobik salonları, muhtelif spor olanağı
sunan kuruluşlar gibi sportif alanda hizmet gösteren işletmelerin sayısında gözle
görülür bir artış mevcuttur.
Modern dünyanın ekonomik olarak az gelişmiş kesimlerinde bile spor
olayları, sportif aktivasyon ve bunlara bağlı tüketim malları ticareti giderek
ekonomide önemli bir sektör haline dönüşmüştür. Sporla ilişkili endüstriler (spor
malzemeleri, spor giyimi, araçlar, gıdalar vs.) çağdaş insanın sıradan tüketim
kalemleri haline gelmiştir (Serarslan, 2005).
İşletmeler en genel haliyle üretim faktörlerini bir araya getirerek pazar için
iktisadi mal ve hizmet üreten ve/veya pazarlayan ekonomik, teknik ve hukuki
birimler olarak tanımlanabilir (Mucuk, 1998), (Koçel, 1993). Spor işletmelerini ise
“sporla doğrudan ilişkili yani spor sektöründe faaliyet gösteren ve amacı bireylerin,
toplulukların, toplumların ve uluslararası insan kütlelerinin eğitim, antrenman,
yarışma gibi hizmet; sporla ilişkili her türlü malzeme, ekipman ve bilgi gibi mal
ihtiyaçlarını karşılamak olan ve bu amaçla teşkilatlanmış üretim ve pazarlama
ekonomik birimleri” olarak tanımlamak mümkündür.
Spor işletmeleri dar bir yapıya işaret eder. Herhangi bir işletme için geçerli
olan tüm fonksiyonlar (Üretim, Pazarlama, Finansman, İnsan kaynakları, Muhasebe,
Araştırma ve geliştirme, Halkla ilişkiler, Tedarik, Yönetim) spor işletmeleri için
geçerli olmayabilir (Serarslan, 2005).
Spor işletmeleri, kendine özgü bir yapı içinde yöneticiden yardımcı
hizmetlere, mühendislikten branş antrenörlerine kadar geniş bir yelpazede yer alan
farklı türdeki meslek mensuplarından personeli bünyesinde barındırarak insanların
spor ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik programlar sunarlar. Spor işletmeleri çok
sayıda ve değişik yaş gruplarındaki insanlara hizmet götüren kuruluşlardır. Kuşkusuz
spor işletmeleri de diğer hizmet üreten işletmeler gibi, genel işletmecilik prensipleri
5
ışığında çalışırlar. Ancak, her şeyden önce, spor işletmeleri kendine özgü bir
uzmanlık
bilgisi
içermesi
bakımından
farklı
yönetsel
sistemler
olarak
düşünülebilirler. Bu sistemin içinde yöneticiler, memurlar, teknik elemanlar,
yardımcı hizmet personeli gibi değişik türden meslek mensuplarının etkileşimi söz
konusu olmaktadır. Bahsi geçen meslek mensupları alana özgü bilgileri kullanarak
insanların ihtiyaç duydukları spor hizmetlerini üretmeye çalışırlar (İmamoğlu ve
Ekenci, 1998).
Bir spor işletmesinde aşağıdaki fonksiyonlar yer alır (Serarslan, 2005);
• Satış,
• Pazarlama,
• Finansman,
• Muhasebe,
• İşlemler yönetimi (hizmet üretimi),
• İnsan kaynakları yönetimi,
• Spor Departmanı.
Özel spor işletmelerinde ürünün ortaya çıkışındaki süreçler burada yapılan
pazarlama faaliyetini doğrudan etkilemektedir. Başka bir deyişle, özel spor
işletmelerinin pazarlama bileşenleri ürün ve hizmeti gerçekleştirirken, müşteri talep
ve gereksinimlerine göre düzenlemeleri etkili bir pazarlama etkinliği oluşturacaktır.
Dolayısıyla tüketici veya potansiyel müşteriler özel spor işletmelerinden hizmet satın
almadan önce ve/veya alırken pazarlama bileşenlerinin etkisi oranında ürünü
tüketmeye devam edeceklerdir. Memnun olmadıkları takdirde başka işletmeye
yöneleceklerdir.
1.2. Pazarlama Kavramı
Pazarlama, insanların çok eski yıllardan beri üzerinde çalıştığı ve başarıya
ulaşmak için başvurdukları önemli etkinliklerden biridir. İnsanlar, tarih boyunca
ürettiklerini satmak, gereksinimlerini karşılamak, yaptıkları işin en iyisi olduğunu
6
ispatlayabilmek, karşılarındaki insanları kendilerine inandırabilmek için
pazarlama
etkinliklerinden faydalanmışlardır. Günümüzdeki teknolojik ve endüstriyel gelişimle
birlikte büyük bir hızla gelişen pazarlama artık son derece önemli boyutlara ulaşmıştır.
İnsanlar uygulanacak tüm organizasyonların sonunda başarıya ulaşılabilmesi için
pazarlamanın hayati bir önem taşıdığını kabul etmişlerdir.
Birçok insan pazarlama faaliyetlerinin sadece büyük şirketler için geçerli
olduğunu düşünürler. Ancak pazarlama, büyük-küçük, kâr amaçlı veya kâr amaçsız her
türlü örgüt için geçerli bir etkinliktir ve örgütlerin başarısında anahtar rol oynar. Bu
amaçla, örgütlerin en güçlü yanlarını en etkili şekilde pazarlamaları ve bu yönde
çalışmaları gereklidir. Kâr amacı gütmeyen örgütler içinde, kendi örgütlerini en iyi
şekilde pazarlamak örgüt etkinliklerinin devamının sağlanabilmesi açısından son derece
önemlidir. Hatta pazarlama, sadece örgütler için değil kişiler ve fikirler için de söz
konusu olabilmektedir.
İnsanlar pazarlamayı bir satış ve reklâm etkinliği olarak düşünürler. Hâlbuki
pazarlama çok daha geniş bir kavramdır. Bugün pazarlama “anlatmak ve satmak” olarak
değil, müşteri/tüketici gereksinimlerini karşılamak/tatmin etmek olarak anlaşılmalıdır
(Kotler ve Armstrong, 1993). Müşteriler, pazarlama fonksiyonu içerisinde çok büyük bir
öneme sahiptirler. Bir müşteri değeri ve tatmini yaratabilmek modern pazarlama düşünce
ve uygulamalarının en önemli noktasıdır. Pazarlama, satış ve reklâmın yanı sıra, halkla
ilişkiler, ihtiyaçların tahmini ve değerlendirilmesi, program geliştirme, fiyatlandırma,
listelendirme, programa koyma ve dağıtım etkinliklerini içeren bir bütün süreçtir.
Pazarlamanın gelişmesine neden olan faktörleri şu şekilde sıralamak olanaklıdır
(Odabaşı, 1995).
• Üretimin artması
• Teknolojinin gelişmesi
• Nüfusun artması
• Eğitim ve bilginin artması
• Kişi başına düşen gelirin artması
• Ulusal ve uluslar arası pazarların sürekli büyümesi
• Sosyal, kültürel ve politik şartların gelişmesi
7
Değişik ülkelerdeki işletme faaliyetleri ve kurumsal işlevler incelendiğinde
pazarlama uygulamalarının temel yönetim çalışmalarında en önemli görevi üstlendiğini
görmekteyiz. Burada iki önemli etki üzerinde durmak gerekecektir. Birinci etki,
ekonomik gelişmenin, hayat standardının artmasına, nüfus artışına, artan talebe ve bütün
bu sosyal gelişmelerin verimlilik ve çıktı artışını doğurmasıdır. İkinci etki ise,
sanayileşme sürecinde ve uzmanlaşma sonucunda, üretici ve tüketici arasındaki
mesafenin gittikçe artması (hem fiziksel, hem de psikolojik olarak) ve bu mesafeyi
kapamak için yeni dağıtım ve haberleşme kaynaklarının gerekli olmasıdır (Sezgin,
1991).
Pazarlama, literatüründeki kaynakların pazarlama kavramı yaklaşımına bağlı
olarak değişik anlamlarda ve çeşitli şekillerde tanımlanmakta ve pazarlamanın
evrimsel gelişim süreçlerine göre de farklılıklar göstermektedir. En kısa ve basit
anlamda pazarlama, mal ve hizmet değişim süreci olarak tanımlanmaktadır. 1960’lı
yıllara kadar pazarlama, mal ve hizmetlerin üreticiden tüketiciye veya kullanıcıya
doğru akışını yönelten işletme faaliyetlerinin yerine getirilmesi şeklinde ifade
edilmiştir. Hemen her yerde hayli dar kapsamlı ve yetersiz olduğunun belirtilmesine
rağmen bu tanım uzun bir süre geleneksel bir biçimde pazarlama literatüründe yer
almıştır. Zamanla bu tanımın yetersizliği üzerinde daha sık durulmaya başlanmış ve
özellikle 1960’ların sonları ile 1970’lerin başlarında pazarlamanın sadece işletmelere
özgü bir faaliyet olmadığı; kar amacı gütmeyen kuruluşları da içine alacak şekilde
kapsamının genişletilmesi ve tanımda bazı toplumsal boyutların da yer alması
gerektiği tartışmaları yapılmıştır. Böylece pazarlama sadece “mal ve hizmetlerle
ilgili bir değişim” işlemi olmaktan çıkmış ve bir politikacı için yürütülen seçim
kampanyası, sigara içmeye karşı bir kampanya, doğum kontrolü için yürütülen bir
aile planlaması kampanyası ya da spor kulüplerinin taraftar toplama çabaları gibi
nihai amacı bir pazar işlemi olmayan faaliyetler de konunun kapsamı içinde
düşünülür olmuştur (Mucuk, 1998). İşte bu gelişmeler ışığında, pazarlamayı gerek
bir bilim dalı gerekse bir uygulama alanı olarak geliştirme amacını güden; yaptığı
yayınlarla bu alanda önemli katkıları olan bu dalın en büyük mesleki kuruluşu
durumundaki Amerikan Pazarlama Derneği (American Marketing Association),
yukarıda belirtilen geleneksel tanımı bırakıp, 1985 yılında pazarlamayı yeniden
tanımlamıştır. Buna göre; ”Pazarlama, kişisel ve örgütsel amaçlara ulaşmayı
8
sağlayacak değişimleri gerçekleştirmek üzere, fikirlerin, malların ve hizmetlerin
geliştirilmesi, fiyatlandırılması, tutundurulması ve dağıtılmasına ilişkin planlama ve
uygulama sürecidir.” (Odabaşı, 1988).
Modern pazarlama anlayışındaki tanımların içerisinde ise daha çok
müşterilerin ihtiyaçlarının dikkate alındığı gözlenmektedir. Buna göre pazarlama;
müşteri ihtiyaçlarını ve isteklerini belirlemek ve karşılamak amacıyla yapılan mal ve
hizmet değişim sürecini kapsayan faaliyetler bütünü olarak tanımlanmaktadır. Bu
anlayışta literatürdeki diğer bir modern pazarlama tanımı şu şekildedir: “Pazarlama;
insanların neyi satın aldıklarının, ne kadar ödeyeceklerinin, ürünü nereden
alacaklarının, tutundurma taktikleri ve mesajlar yolu ile nasıl etkilendiklerinin
incelenmesidir.” (Pitts ve Stotlar, 2002).
Aybars ise pazarlamayı, bir işletmenin ürünlerine olan talebi belirlemek,
uyarmak, doyurmak, ürün ve hizmetleri en etkin bir şekilde hazır bulundurarak talebi
karşılamak ve kar elde etmek üzere yapılan işletme faaliyetlerinin bütünü olarak
tanımlamaktadır (Aybars, 1999).
Kotler ve Armstrong ise pazarlamayı, bireylerin ve grupların gereksinim ve
isteklerini, yarattıkları ürün ve değerleri başkalarıyla değişerek elde ettikleri sosyal ve
yönetimsel bir süreç olarak tanımlamaktadırlar (Kotler ve Armstrong, 1999).
Pazarlamacı ihtiyaç yaratmaz ama istek yaratır. İstek, ihtiyaçları doyuracak
özellikleri olan mallara karşı duyulan eğilimdir, ihtiyacın anlatımıdır. İhtiyaçlar ve
istekler pazarlamanın başlangıç noktasıdır. İnsan ihtiyaçları ve istekleri malları,
hizmetleri ve düşünceleri gerekli kıldığından, pazarlama malların, hizmetlerin ve
düşüncelerin üretilmesinden önce başlar, malların tüketilmesinden sonra yapılan
araştırma ve incelemelerle sürer (Gürüz, 1998).
Pazarlama kavramının altında yatan en temel kavram insan gereksinimleridir.
Bunlar fizyolojik gereksinimlerden, sosyal gereksinimlere ve hatta bireysel
gereksinimlere kadar farklılık gösterebilir. İstekler ise insan gereksinimlerinin kültür
ve bireysel kişilik ile şekillenmesi sonucu oluşur (Kotler ve Armstrong, 1999).
9
Bu yaklaşımlar doğrultusunda pazarlama tanımında vurgulanan noktalar şöyle
açıklanmaktadır (Cemalcılar, 1987) :
• Pazarlama, insanların gereksinimlerinin ve isteklerinin doyurulmasına
yöneliktir.
• Pazarlama, değişimi kolaylaştırır ve gerçekleştirir.
• Pazarlama çeşitli eylemlerden oluşur.
• Pazarlama eylemleri insanlar ve örgütler tarafından yapılır.
• Pazarlamaya ürünler, hizmetler ve düşünceler konu olurlar.
• Pazarlama eylemleri planlanmalı ve denetlenmelidir.
1.2.1. Pazarlama Çağının Gelişimi
İnsanların kendi kendilerine yettikleri dönemlerde pazarlama diye herhangi
bir şey bulunmamaktadır. Toplumun kendi kendine yeten yapıdan sosyo-ekonomik
bir düzene dönüşmesi sürecinde pazarlama olgusu doğmuş ve gelişmiştir. İş
bölümünün gelişmesi, sanayileşme akımı ve nüfusun kentleşmesi pazarlamanın
gelişme sürecindeki yapı taşlarıdır. Bu nedenledir ki pazarlama konusu üzerine
çalışmaları olan bir kişi olarak Cemalcılar, pazarlamanın bir devrim olmaktan çok,
bir evrim sonucu ortaya çıktığına değinmektedir (Cemalcılar, 1983).
XVIII. yüzyılın ilk yıllarında başlayan sanayi devrimi ve sonrasında gelen
kitle üretimi pazarlamayı oldukça etkilemiştir. Çağdaş pazarlamanın I. Dünya
Savaşı’ndan sonra geliştiği, II. Dünya Savaşı’ndan sonra da üretimde, bilimsel
yaklaşımın pazarlama eylemlerine uygulandığı göze çarpmaktadır (Cemalcılar,
1983).
1940’ların ikinci yarısı ile 1960’ların ilk yarısı arasında pek çok yazar
pazarlamanın bir bilim olup olmadığı konusunu tartışmışlardır (Bartels, 1951;
Baumol, 1957; Buzzell, 1963; Converse, 1945 Hutchinson, 1952; Taylor, 1965).
İzleyen yıllarda bu tartışmalar yerini, pazarlamanın konusu ve kapsamının
10
belirlenmesi çalışmalarına bırakmıştır. 1950’lerin başında General Electric ve diğer
Amerikan şirketleri tarafından benimsenen pazarlama yönetimi kavramı, işletme
felsefesinin önemli unsurlarından birisi haline gelmiştir. Bu ortamda tüketici tüm
işletme faaliyetlerinin merkez noktası olarak benimsenmekte, müşteri gereksinim ve
isteklerine ilişkin elde edilen bilgi tüm önemli işletme kararları için başlangıç
noktası olarak düşünülmektedir (Raymond ve Barksdale, 1989).
1.2.2. Pazarlama Bileşenleri
Pazarlamacıların, faaliyet gösterdikleri pazarlarda, önceden belirlemiş
oldukları amaç ve hedeflerine ulaşabilmek için kullandıkları pazarlama araçlarının
bütünü pazarlama karmasını oluşturmaktadır (Kotler, 2005). McCarthy bu araçları
dört geniş grupta toplayarak bunları, “Pazarlamanın 4p’si” diye adlandırmıştır.
Bunlar
product
(ürün),
price
(fiyat),
place
(yer-dağıtım)
ve
promotion
(promosyon/tutundurma)’dur. Product (ürün); ürün çeşidi, kalite, tasarım, özellikler,
marka adı, paketlenme, ürün boyutları, servisler, garantiler ve iadelerdir. Price
(fiyat); liste fiyatı, indirimler, ücretler, ödeme müddeti ve kredi şartlarıdır. Place
(yer-dağıtım); kanallar, ele alınacak saha, sınıflandırma, mevkiler, envanter ve
taşıttır. Promotion (promosyon); satış promosyonu, reklam, halkla ilişkiler ve direkt
pazarlamadır (Kotler, 2005).
1.3.
Spor Pazarlaması Kavramı
“Spor pazarlaması” terimi ilk kez, tüketici faaliyetleri ile ilgili olarak
endüstriyel ürünleri ve hizmet pazarlamasında giderek artan tanıtım aracı olarak
sporun kullanılmasını tarif etmek amacıyla 1978 yılında Advertising Age tarafından
kullanılmıştır. Genel pazarlama tanımlarından adapte edilen, spor pazarlaması; “spor
tüketicilerinin ihtiyaç ve isteklerini karşılamak amacıyla mal ve hizmet değişim
sürecindeki
tüm
faaliyetlerin
düzenlenmesini
içermektedir.”
şeklinde
tanımlanmaktadır.
Pitts ve Stotlar ise 2002 yılında spor pazarlamasını, örgütün amaçlarını
gerçekleştirmek ve tüketicilerin gereksinim ve arzularını tatmin etmek için spor
ürününün üretilmesi, fiyatlandırılması, promosyonunun yapılması ve dağıtımının
11
gerçekleştirilmesine yönelik etkinliklerin dizayn edilmesi ve uygulanması şeklinde
tanımlamaktadırlar (Pitts ve Stotlar, 2002).
Callecod ve Stotlar’a göre spor pazarlaması, şu etkinlikleri içerir (Callecod ve
Stotlar, 1990);
• Tüketici ürünlerini tanıtmak için sporun ve spor figürlerinin kullanılması,
• Spor ürünlerinin pazarlanması,
• Sporun bir ürün olarak pazarlanması.
Spor pazarlaması konusunda çok farklı tanımlar bulunmaktadır. Ancak her
tanımda pazarlama sürecinin temel unsurlarını görmek mümkündür. Bunlar
(Callecod ve Stotlar, 1990) ;
• Pazarlama, bir grup aktivitenin koordine dilerek bir organizasyonun
amaçlarına ulaşması ile ilgili süreçtir.
• Pazarlama tüketicilerin ihtiyaçlarını tatmin eden mal ve hizmetleri
sağlamaktır.
Pazarlamanın bir grup aktivitenin koordine edilmesini kapsayan bir süreç
olduğu ifade edildi. Spor Pazarlamasını da dikkate aldığımızda bu aktiviteler ise
aşağıdaki süreçleri kapsar.
• Tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını tanımlamak için araştırma yapmak.
• Spor ürünü ile ilgili veya belirlenmiş ihtiyaçları tatmin edecek programa
dayalı olarak araştırmayı yürütmek.
• Programı finanse etmek için bir plan geliştirmek ve ürünü fiyatlandırmak.
• Ürünün nereye ve ne zaman dağıtılacağına karar vermek.
• Ürün veya programı satmak veya ilgi uyandırmak için, kamu farkındalığı
konusunda çalışmalar yapmak.
• Mal veya programı satmak.
Bu aktivitelerin her biri spor pazarlaması alanında başarılı olmak için üzerinde
durulması gereken adımlardır.
12
Spor pazarlaması, gelişen bir kavramdır ve hedef seyircilere ulaşmak, satışları
desteklemek ve farkındalığı artırmak için kullanılan bir pazarlama şeklidir. Spor
pazarlaması yeni ürünlerin tanıtılmasında, isim farkındalığının geliştirilmesinde veya
baskın olan bir marka ile rekabet etmede etkilidir ( Shani ve ark., 1992).
1.3.1. Spor Pazarlamasının Gelişimi
1870’lerde bir tütün şirketinin beysbol oyuncularının resimlerini, sigara
paketlerinin içine koyarak bu alandaki ilk promosyonu başlattığı söylenebilir. Bu
beysbol kartları daha sonra sakızların içinden çıkan kartlar olarak da karşımıza çıktı.
Amatör bir sporcu olarak yarışan Jesse Owens’ın Adidas’tan 1936 yılında Berlin
Olimpiyatlarında, ücretsiz ayakkabı alması, bu alandaki ilk halkla ilişkiler ve reklam
çalışması olarak gösterilebilir. Bu amatör sporcunun, dört altın madalya kazanması
Nazi Almanya’sında önemli bir sosyal olay haline geldi. Gerçekten amatör olduğu o
günlerde, Owens’ ın ayakkabıları çok fazla ilgi çekmemişti ama atletin yaratmış
olduğu bu etki, ileriki yıllarda hızla büyüyecek ve bu, spor pazarlamasının ne kadar
etkili bir fırsat olduğunu gösteren bir olay olarak literatüre geçecektir.
1957 de Jackie Robinson adlı sporcu, beysbolla ilk bütünleştiğinde, spor,
Amerika da sosyal değişimin simgesi haline geldi. Siyahi ırkın da sporda başarılı
olmasıyla, spor pazarı büyümeye başladı. Ayrımcılığın giderek azalmasıyla, spor
pazarlamacıları artık farklı ırka ve renge mensup sporcularla sponsorluk ve reklam
anlaşmaları
yapmaya başladılar. Böylece spor, sosyal gücünü ve etkisini
kanıtlayarak, pazarlama sayesinde bir iletişim aracı haline gelmişti.
1950’ lerin ortalarında televizyon, spor kişiliğinin gelişmesi halini aldı. Bu
gelişim radyo ile de gerçekleşebiliyordu fakat görsellik spor pazarlaması için büyük
bir adımdı. Televizyon ve radyo reklamları ile pazarlamacılar, artık spesifik
mesajlarını büyük kitlelere ulaştırabiliyorlardı.
İnsanlar artık spor kahramanlarının, sadece spordaki güçlerini ve başarılarını
değil, onların stillerini, kıyafetlerini görüp örnek almaya başladılar. 1960 yılında
Muhammed Ali, altın kemeri kazandığı zaman insanlar onun Adidas ayakkabı
13
giydiğini fark ettiler ve o sezon, o ayakkabı modeline olan talepte büyük bir artış
yaşandı. Böylece spor, tüketicilerin tercihlerinde de önemli rol oynamaya başladı.
1970’lerde spor pazarlaması açısından önemli olaylar oldu. Spor sponsorluğu
özellikle sporcuların kullanımı büyük bir eğilim haline geldi. Oyuncular, pazar haline
geldiler ve kendi kişisel performanslarını ekleyerek sponsorluklar aldılar.
Lig takımları, kişiliklerini daha da geliştirerek, insanlarla olan bağlarını
güçlendirdiler ve böylece daha popüler hale gelmeye başladılar. Spor ürünleri, daha
özelleşmiş sporlara göre değişmeye başladı. Artık sporcular popüler olmaya başladı.
Michael Jordan, Magic Johnson gibi başarıl basketbolcular sporcuların şöhretleri
hızla yükseldi ve artık bu tip sporcular, kullanacakları ürünler için şirketlerle
kontratlar imzalamaya başladılar.
1990’lar da spor ve spor pazarının hızla büyümeye devam ettiği yıllar oldu.
Özellikle Amerika’da basketbol ve Amerikan Futbolu ligleri popülerleşmeye
başladıkça spor pazarından daha çok faydalanmaya başladılar. Bu, sporcular için de
yararlı oldu çünkü bir sözleşme ile çok kısa yoldan bir markanın yıldızı olmaya
başladılar.
Spor, promosyon aracı olarak da kullanılmaya başlandı. Yeni kitle iletişim
araçları ile sponsorluklar daha da gelişmeye ve değişmeye başladı. Şirketler/ firmalar
hedef kitlelerine ulaşmanın en kısa yolu olarak sporu kullanmaya başladılar. (Weikel
ve ark., 1998);
Ülkemizde ise spor pazarlaması konusu yaklaşık 17 yıldır kullanılmaktadır.
Bu konuda ilk toplantı Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından 8-9
Nisan 1991 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen “Sporda Marketing
Semineri”dir. Seminer kapsamında özellikle sponsorluk, devletlerin spora katkısı,
spor sektöründe pazarlamanın önemi ve pazarlamada medyanın yeri konuları ele
alınmıştır. Ayrıca Türkiye’de spor tesislerinin gelişiminden ve 2000’li yıllarda
Türkiye’nin olimpiyatlara aday olmak istemesinden bahsedilmiştir.
14
1.3.2. Bir Ürün Olarak Spor Programı
Ürünü bir işletmede tüketici ihtiyaçları doğrultusunda sunulan mal ya da
hizmetler olarak ele alırsak spor ürününü de sporcu, idareci, seyirci, malzeme,
sponsor gibi çeşitli bileşenlerin sonucunda ortaya çıkan o zamana ya da ona mahsus
olan depolanamayıp saklanamayan fiziksel özelliği olmayan bir hareketler bütünü
olarak tanımlayabiliriz. Spor ürünü kolektif çabalar sonucu ortaya çıkar. Örnek
olarak bir basketbol maçını ele alırsak önce sporculara ihtiyaç duyulur, daha sonra
takımların olması gerekir. Takımlar da kendi içlerinde organize olmaktadır. Sonra bu
ürünün ortaya çıkması için sponsor ve o ürünü talep eden seyirciye ihtiyaç vardır.
Malzeme olarak da tesis spor malzemeleri ve müsabakanın gerçekleştirilmesi için
hakem ve idarecilere ihtiyaç duyulur ve spor ürünü bu alt grupların birleşmesinden
ortaya çıkar ve ekonomik özellik taşır (Biçer, 1994).
Birçok iş/ticaret faaliyeti gibi, spor takımları da bir pazara hizmet ederler
(daha doğrusu bir pazarları vardır). Temel pazar yöreseldir ve liglerde ise ülke
çapındadır. Ligde başarılı olan takımın pazarı sınırlı bir zaman ve dönem için
uluslararası olmaktadır. Pazarın genişliği temel gelir parametresini belirlediğinden
takımın başarısı için vazgeçilemezdir. Yerellik içine sınırlanmış bir pazarda başarı
kısıtlıdır. Geniş pazardaki takımlar hem karşılaşmalarda hem de iş dünyası
faaliyetlerinde çoğunlukla daha başarılıdır. Bunların yanında pazarlama ve takımın
yönetim becerileri finansal başarıyı etkileyen diğer faktörler arasında önde
gelenlerdir. (Biçer, 1994).
Spor pazarlamasının en çok gözden kaçan yönü ise sporun bir ürün olarak
pazarlanması olgusudur. Sportif etkinlikler, geleneksel tüketici hizmetlerinden biri
olsa bile bir hizmettir. Başarılı hizmetler ise ancak tutarlılık ve güvenilirlikle
büyümektedir. Ancak burada da karşımıza iki boyut çıkmaktadır: Birincisi, sportif
bir etkinliğin, örneğin bir maçın pazarlanmasıdır. Bu tür etkinliklerde yaşanılan an
çok önemlidir. Buradaki en önemli nokta sportif olayın meydana geldikten sonra
kendi başına hiçbir değerinin kalmamasıdır (Kocabaş, 2005). Dünkü maçın biletleri
bugün veya yarın satılamaz. Aynı şekilde bir organizasyonun/turnuvanın gelir
kayıpları boş sahalardan karşılanamaz. Dolayısıyla yapılacak programlar ve
izlenecek stratejilerle etkinlik zenginleştirilmeli ve katılım arttırılmalıdır. İkincisi
15
ise, spora katılımın arttırılması, sporun kitlelere yayılması yönünde yapılacak sporun
kitlelere tanıtılması, sevdirilmesi ve sporun güçlendirilmesine yönelik pazarlama
etkinlikleridir. Ülkeler açısından sporun faydaları son derece büyüktür. Spor,
kalkınmanın ve çağdaşlığın belirtisidir. Ülke içerisinde toplumlara ve bireylere sporu
sevdirmek, onlara spor yaptırabilmek her yönden büyük kazançlar sağlayacaktır. Bu
yüzden spor yönetiminden sorumlu Gençlik ve Spor Genel Müdürü ile Spor
Federasyonlarımızın çalışmalarında, sporun pazarlanması etkinliklerine ağırlık
vermeleri, kitleleri spor içerisine çekecek düzenleme, kanun ve yönetmeliklerin
çıkartılması yönünde çaba göstermeleri ve özellikle spor federasyonlarının temsil
ettikleri spor dalını geliştirip, güçlendirmeleri gerekmektedir. Spor branşları için
yapılan jenerikler, müzik klipleri, ünlü kişilerin sporun faydalarına yönelik yaptıkları
medyatik açıklamalar, sporun ürün olarak pazarlanmasında gösterilebilecek güzel
örneklerdendir.
1.3.3. Sporda Pazarlama Bileşenleri
Pazarlama sürecini oluşturan aktiviteler, sık sık pazarlamanın dört P’si olarak
anılır. Bu dört P pazarlamayı oluşturan aktivitelerin ingilizce karşılıklarının baş
harfleridir.
Bunlar,
Ürün
(Product),
Fiyat
(Price),
Dağıtım
(Place),
Tutundurma/Promosyon (Promotion)’dır.
Pazarlama karması, işletmenin sunduğu ürüne veya hizmete olan talebin
arzulanan yönde arttırılabilmesi için yönetimin oluşturduğu etkinliklerden ibarettir.
Spor işletmelerinin sundukları spor hizmetlerinde başarıya ulaşabilmek için
oluşturacağı stratejilerde, pazarlama karmasının önemli bir yeri vardır.
1.3.3.1. Ürün
Ürün, pazarlama yöneticisinin denetimi altında olan bir değişkendir. Çünkü
mal pazarlama amaçlarını gerçekleştirmek için değişik düzeltmelere konu olabilir.
Örneğin; malın özelliklerinde, ambalajında, kalitesinde değişiklik yaparak veya yeni
bir mal yaratarak geniş bir pazar payı elde edilebilir (Tokol, 2007).
Bir başka tanımla ürün, örgütün hedef pazara sunduğu mallar ve hizmetlerdir.
Ürünler belirli bir ücret karşılığında elde edilen fiziksel nesneler olmanın yanı sıra
16
cisimsiz olma özelliğine de sahip olabilirler. Yönetimin birincil görevi, pazarlanabilir
uygun mal ve hizmeti planlamak ve geliştirmektir. Ürünler tüketici ve müşterilerin
gereksinimlerini tatmin eden mallar ve hizmetlerden oluşur.
Spor ürünleri karşımıza değişik şekillerde çıkabilirler. İki takım arasında
oynanacak bir müsabaka, bir program, yüzme ve aerobik dersleri bir hizmet olarak
değerlendirilebilir. Tanıtım amaçlı olarak kullanılan ve bir takım, kulüp ya da spor
organizasyonuna ait promosyonel ürünler de sportif ürünler arasında yer almaktadır.
Bunların yanı sıra özellikle spor olaylarının izlenmesi sırasında tüketilen yiyecek,
içecek, broşür gibi yan/yardımcı ürünlerde vardır.
Biçer (1994) spor ürününü, sportif performans ve yarışma sporları açısından
söyle tanımlamıştır. Spor ürünü, sporu meslek olarak yapan insanların zihinsel,
bedensel ve ruhsal işlevlerinin oyunlaştırılması olarak tanımlanabilir. Belirli kurallar
altında sporcular kendilerini izleyen taraftarlara bedensel ve zihinsel aktivitelerini
sunarlar. Yapılan spor anlıktır ve depolanamaz. Bireyler belirli bir zamanda ortak bir
amaç doğrultusunda rol paylaşımı yaparlar.
Brooks (1994)’a göre spor; bir kişinin yeteneklerini rakibiyle yarıştırdığı bir
fiziksel aktivite şeklidir. Bir ürün olarak sporun somut (elle tutulur) ve soyut (elle
tutulmaz) özellikleri vardır. Nihai spor ürünü, bu birbiriyle ilişkili somut ve soyut
unsurların bileşiminden oluşur. Çekirdek spor ürününde dört adet somut ürün
bulunmaktadır. Bunlar; spor türleri (futbol, basketbol, atletizm gibi); katılımcılar
(sporcu, antrenör ve çevresi); takım ve yarışmadır. Soyut boyutu ise duygular ve
deneyimler gibi ruhsal yanını kapsamaktadır. Heyecan, coşku, doyum, hoşnutluk ve
övünç gibi duyguları kapsamaktadır.
1.3.3.2. Fiyat
Fiyat, pazarlama karmasının gözle görülebilir bir unsurudur. Genellikle
rakamla ifade edilebilir olarak düşünülmesine rağmen birçok değişkeni içermektedir.
Hizmete göre değişen biletler, özellikle de reklamcılık bir mübadele şekli olarak spor
pazarlamasında yaygın bir uygulamadır. Bir olay için biletlerde indirim yapmak spor
pazarlamacısı için yararlı bir stratejidir (Parkhouse, 1996).
17
Fiyat işletmenin mamulü için belirlediği değerdir. Bir başka deyişle fiyat,
tüketicilerin bir mamulü elde etmek için ödemek zorunda oldukları para miktarıdır
(Tuncer, 1992).
Burada ürünün bilet fiyatı olarak ortaya çıkan değeri söz konusudur. Bu
fiyatlandırma ürünün maliyeti, ürüne olan talep, kazanmak istenilen para, yönetimin
destekleme oranı gibi kriterler göz önüne alınarak hesaplanmaktadır.
Diğer pazarlama karması elemanlarına göre fiyatın daha anlaşılır olduğu
düşünülse de fiyatlandırmanın spor işletmeleri için birçok zorlukları vardır. Çünkü
fiyatlandırmada sadece karlılık değil, pazar payını korumak, satışların üst düzeye
çıkarılması ve fiyat dışı rekabet gibi satış hacmiyle ilgili hedefler de rol
oynamaktadır. Bu nedenle hizmet alımlarının isteğe bağlı olması ve alıcının hizmet
alımını kolaylıkla erteleyebilmesi gibi özellikler önem kazanmaktadır (Ekenci ve
İmamoğlu, 2002).
Fiyatlandırmada tüm bu zorluklara rağmen marka ismi farkındalığı, marka
sadakati, algılanan kalite ve marka çağrışımlarını içeren marka değerinin spor
kulüplerine kattığı ek değerler vardır. Bunlar pazarlama programının verimliliğinin
artması, marka sadakatinin yaratılması, fiyat ve marjlarda rahatça ayarlamaya
gidilmesi, ürün genişletmenin kolay yapılabilmesi ile ticari üstünlük ve rekabet
avantajı sağlanması olarak sıralanabilir (Alkibay, 2005).
1.3.3.3. Dağıtım (Yer)
Dağıtım unsurunda spor ürününün sunulacağı yer söz konusudur. Spor
ürününün sunulduğu yerler genellikle spesifik spor dalına uygun açık ve kapalı
alanlar, televizyon, radyo, internet, tanıtım yerleri, fuarlar vb. olabilir.
Geleneksel olarak dağıtımın rolü, ürünün tüketicilerin eline ulaşmasında en
verimli ve en etkili yolu bulmaktır. Envanter muhasebesi, ulaşım, depolama,
toptancılık ve perakende satış gibi konular dağıtım müdürünün kontrolü altındadır.
Spor ürünlerinin mağazalara gelişi ve ürünlerin internet’ten satışı geleneksel dağıtım
fonksiyonlarına örnektir. Spor pazarlaması yapan yöneticiler aynı zamanda, sporun
taraftarlara en etkin ve verimli bir biçimde nasıl ulaşacağı ile de ilgilenirler. Yeni bir
18
stadyumun nereye yapılacağı, rekreasyonel bir kompleksin nasıl inşa edileceği ya da
biletlerin en etkin biçimde nasıl dağıtılacağı gibi sorular spor pazarlamacılarının
karşılaştığı potansiyel dağıtım konularıdır (Shank, 2005).
Spor ürününü hizmet olarak değerlendiren Ekenci ve İmamoğlu (2002);
Mucuk (1998 b); ve Cemalcılar (1987); dağıtım unsurunu “spor hizmetlerinin
pazarlanmasında ürünün tüketiciye götürülmesini sağlayan fiziki bir dağıtımın söz
konusu olmadığı gibi tüketicinin spor hizmetini kullanmaya gelmesini gerekli kılan
bir faaliyet vardır. Çünkü hizmetlerin ve düşüncelerin pazarlanmasında ürünün
fiziksel hareketi yerine tüketiciye hizmetin verilmesi için bir takım eylemler yapılır”
şeklinde açıklamışlardır.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte anlık olan spor hizmetinin pazarlanmasında
ve yan ürün olarak nitelendirebilecek sporla ilişkili ürünlerin pazarlanmasında
medya, gazete, dergi, televizyon, internet ve diğer başka kanallar yoğunlukla
kullanılmaktadır. Dayanıksız olduğu belirtilen spor hizmetine daha sonra görüntü,
fotoğraf, yorum, tekrar yayınları sayesinde ulaşılabilmekte ve dayanıklı hale
getirilebilinmektedir.
1.3.3.4. Tutundurma
Tutundurma, bir ürün veya hizmetin, bir kurumun, bir kişinin veya bir fikrin
hedef pazara olumlu bir şekilde tanıtılıp benimsetilmesidir. Bu nedenle tutundurma;
tüketicilerle işletme arasında iletişim sağlayacak ve tüketicilere çeşitli bilgiler
aktarmak suretiyle onları satın almaya teşvik edecek pazarlama programları olarak
tanımlanmaktadır (Oluç, 1989). Pazarlamacı, tutundurma stratejilerini geliştirerek,
tüketicinin dikkatini çekerek, ürüne olan ilgisini uyandırarak ve bir istek yaratarak
sonunda tüketiciyi ürünü almaya motive eder (Parkhouse, 1996).
Tüm tutundurma faaliyetleri müşterilerle iletişim kurma temellidir. Spor
pazarlamacıları hedef pazarla reklam, halkla ilişkiler, satış promosyonları, kişisel
satış ve sponsorluk aracılığı ile iletişim kurarlar. Bu unsurların her biri, ya da
birbirleri arasında yapılan bir kombinasyon bir firmanın tutundurma çabalarını
19
içermekte, bu ifade ise tutundurma karması olarak bilinmektedir (Shank, 2005).
Tutundurma karması, reklam, kişisel satış, satış tutundurma ve halkla ilişkilerdir.
Parkhouse (1996)’a göre reklam; medyanın sporda çok büyük rolü olması
nedeni ile tutundurma karmasının en önemli elemanıdır. Yılda milyar dolarlar
harcanan reklam, gazeteleri, doğrudan postayı, skorboardları, magazinleri, posterleri,
spor alanı içersindeki reklam panolarını, televizyon, açık alan, radyo, ulaşım
araçlarının boyanabilir kısımlarını, kredi kartlarını, sporcuların formalarını, biletlerin
arka alanları ve spor programlarını kapsamaktadır.
Reklam, tüketici tatminini ve reklam verenin amaçlarının gerçekleştirebilmesi
için inandırıcı iletişimi sağlayacak şekilde mal/hizmet ya da fikirlerin kitle yayın
araçları vasıtası ile tutundurulmasıdır (Argan, 2002). Reklam tüm medya araçlarını
kapsadığından ve tüketicilerin hemen her yerde reklamlarla karşılaşabilmesi
mümkün olduğundan tüketicileri olumlu yönde etkileyecek şekilde hazırlanmalıdır.
Bu da reklamlar için önemli düzeyde para harcanmasını gerektirmektedir.
Amerikan Pazarlama Birliği, kişisel satışı; “satış yapmak maksadı ile bir veya
daha çok satın alıcı ile konuşarak sözel sunuşta bulunma” olarak tanımlamıştır.
Kişisel satış aynı zamanda telefonla satış, video konferansı, karşılıklı etkileşime
dayanan bilgisayar ağları ile satış yapmayı da kapsar. Perakende spor ürünlerinin
satışında, takım sporları ve spor kulüplerinde kişisel satış kullanılmaktadır. Spor
organizasyonları sponsor bulmak için kişisel satış tekniğini kullanmaktadır.
Stadyumlardaki lüks veya özel koltukların/locaların satılmasında ve grup bilet
satışlarında kişisel satış kullanılabilir (Argan, 2002).
Kişisel satışın yararları şu şekilde sıralanabilir; satış personeline sunumlarını,
hedef dinleyicilerden gelen geribildirimlere göre hemen uyarlayabilme olanağı verir.
Tutundurma faaliyetlerinin diğer çeşitlerine göre hedef dinleyicilere daha fazla bilgi
iletilmesini sağlar. Ayrıca karmaşık bilgiler satış personeli tarafından açıklanabilir.
Hedef dinleyicilerin dikkatlerini iletilen mesaja verme olasılıklarını oldukça artırır.
İletişim kişiden kişiye olduğu için hedef dinleyicinin mesajdan kaçması güçtür.
Kişisel satış sık sık tekrarlanan kişiden kişiye iletişim nedeni ile tüketicilerle uzun
süreli ilişkilerdeki gelişimi oldukça artırmaktadır. (Shank, 2005).
20
Satış tutundurma terimi reklam, kişisel satış ya da halkla ilişkiler
kategorilerinden herhangi birine dahil olmayan iletişim enstrümanları olarak
tanımlanmaktadır. Waterschoot ve Van den Bulte satış promosyonlarının
tüketicilerin eyleme geçmesi için ani bir değişimi sağlamak amacıyla yapılan kısa
süreli aktiviteler olduğunu belirtmektedirler. Satış promosyonları tüketicilerin
alışkanlıklarını ya da hareketlerini etkilemek için tasarlanırlar. Bazı satış tutundurma
faaliyetleri tele pazarlama, fiyat promosyonları, satış noktasında sergileme, haber
bültenleri, eşantiyonlar, sponsorluk, satış geliştirme yönetimi, özel indirim olaylarını
kapsar (Pitts ve Stotlar, 2002).
Parkhouse (1996)’a göre ise satış tutundurma Pitts ve Stotlar’ın da belirttiği
gibi reklam, kişisel satış ve halkla ilişkilerin içine girmeyen tüm aktivitelerdir. Bu
aktivitelere örnek olarak kuponlar, eşantiyonlar, yarışmalar, ödül ya da primler, satış
noktasında sergileme, nakit geri ödemeler ve bahisleri kapsamaktadır.
Ekenci ve İmamoğlu (2002)’ye göre rozet, anahtarlık, tişört gibi örnekleri
çoğaltılabilecek ürünlerin ücretsiz olarak verilmesi spor işletmesi imajını
yerleştirmektedir. Spor ürününün elde tutulamaz olma özelliğine karşı bu tür
hediyelerin verilmesi fiili delil olarak önemli etkiye sahiptir. Bu özellikleri nedeni ile
satış tutundurma teknikleri hedef pazar guruplarının tüketici davranışlarını
kamçılayarak, daha geniş kitlelerin organizasyonun farkına varmalarında etkili rol
oynadığı söylenebilir.
Satış tutundurma ile ilgili amaçlar iki ana başlık altında sınıflandırılabilir. İlki
tüketiciler ile ilgili amaçlar; yani tüketiciler hakkında bilgi edinmek, örnek ürün
uygulaması ve diğer satış tutundurma araçları ile tüketicilerin ürünü denemesini
sağlamak, ürünün yeniden satın alınması ile markaya yönelik bağlılık yaratmak, satın
alma sıklığını ya da oranını artırmak, yeni bir ürünün tanıtılmasını sağlamak ve
alışverişte artış sağlamaktır. İkincisi ise ticari amaçlar olup; ticari anlamda müşteri
trafiğini artırmak, satın alma hacminin büyüklüğü sayesinde üretimi artırmak,
stokların azalması ile maliyetleri düşürmek, rekabetçi faaliyetin etkisini bertaraf
etmek ve tutundurma faaliyetlerine ticari destek sağlamaktır (Karabulut, 1994).
21
Halkla ilişkileri de bir tutundurma faaliyeti olarak görmek gereklidir. Public
Relation News’ın tanımına göre halkla ilişkiler; halkın davranışlarını değerlendiren,
kişisel ya da organizasyonel politikaları ve prosedürleri genel ilgiye göre belirleyen,
bu programları halkın sempati ve onayını almak için uygulayan bir yönetim
fonksiyonudur (Mullin ve ark., 2000). Bu anlamıyla halkla ilişkiler hem sporun
pazarlanmasında, hem de başka ürünlerin spor yoluyla tanıtımında önemli bir
etkinlik alanı oluşturmaktadır.
Halkla ilişkilerin bir başka tanımı da; organizasyon ile ilgili çevreleri arasında
karşılıklı iletişimi, anlamayı, kabulü ve işbirliğini sağlayıp sürdürmeye yardımcı bir
yönetim fonksiyonudur (Balcı, 2005).
Sonuç olarak insanların ürünleri satın alabilmesi için, her şeyden önce bu
ürünler hakkında haberdar olması gerekir. Tutundurmanın ilk amacı ürün hakkında
insanlara bilgi vermektir. Bu nedenle tutundurma, bir spor işletmesi için pazarlama
karmasının önemli elemanlarından biridir.
Spor pazarlaması bakımından tutundurma, spor işletmesinin ürünleri,
toplumla bütünleşme veya imaj ile ilgili insanlara bilgi verme veya etkide bulunma
fonksiyonudur. Spor işletmesi nihai tüketicilere, endüstriyel işletmelere ve medyaya
yönelik tutundurma eylemlerinde bulunur.
22
2. GEREÇ VE YÖNTEM
2.1. Araştırmanın Amacı
Bu çalışmanın temel amacı; Spor tüketicilerinin spor pazarlama bileşenleri
hakkındaki görüşlerinin incelenmesi ve spor ürün/hizmet ihtiyacının karşılanmasına
etki eden faktörlerden Pazarlama Bileşenleri ve Spor Tüketimi arasındaki dinamik
ilişkiyi ortaya koymaktır.
2.1.1. Problem
Araştırmada spor işletmelerine devam eden üyelerin; spor pazarlama
bileşenlerinin o ürünü tüketirken kendi ihtiyaçlarına cevap verip vermediği ve
değişip değişmediği bu araştırmanın problemidir. Bu problem ışığında araştırmadaki
alt problemlerde şöyle sıralanmıştır.
2.1.1.1. Alt Problemler
1. Spor pazarlama bileşenleri spor işletmelerine devam eden üyelerin
ihtiyaçlarına cevap vermekte midir ?
2. Spor pazarlama bileşenleri ile üye ihtiyacının karşılanması arasında yaşa
göre bir ilişki var mıdır?
3. Spor pazarlama bileşenleri ile üye ihtiyacının karşılanması arasında
cinsiyete göre bir ilişki var mıdır?
2.2. Araştırma Evreni
Araştırmanın evrenini, Ankara’da bulunan ve üye sayısı 500 ve üzeri olan
spor işletmelerindeki aktif üyeler oluşturmaktadır. Ankara’da bu düzeyde hizmet
veren yaklaşık 10 tane spor işletmesi ve bu işletmelere üye yaklaşık 25.000 üye
olduğu dikkate alınmıştır. Bunlar ; Ancyra Spor Merkezi, Base Life Club, Bilkent
Sports International, Dynamic Spor Center, Mars Athletic Club, Mesa Fitness Court,
Renewa Club, Spor Med, Sportif Yaşam Merkezi ve 860 Spor Kulübüdür.
23
Araştırmanın örneklem grubunu ise, Ankara’da bulunan 4 adet spor
işletmesine ( Bilkent Sports International, Spor Med, Dynamic Spor Center, Mesa
Fitness Court ) devam eden 894 aktif üye oluşturmaktadır.
2.3. Veri Toplama Araçları
Araştırma modelinin tanımlayıcı olması gerekli verilerin tarafsız ve
istatistiksel analize uygun olarak toplanabilmesi bakımından en uygun veri toplama
yöntemi olarak anket yöntemi kullanılmıştır.
Verilerin toplanmasında; spor işletmelerinde aktif üye olan spor tüketicilerine
pazarlama hizmetleri ile ilgili 24 sorudan oluşan 7’li Likert tipi ölçekten
yararlanılmıştır. Bakınız Ek 1.
Faktör analizi yapılmadan önce, verilerin faktör analizine uygunluğu için
Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) değerine bakılmış ve KMO değeri .918 bulunmuştur.
Veriler üzerinde faktör analizi yapılabilmesi için minimum KMO değeri .60
olmalıdır (Sipahi ve ark., 2007). Bu durumda gözlenen .918’lik KMO değeri verilen
faktör analizi için uygun olduğunu göstermektedir. Diğer yandan 24 maddenin faktör
analizi için Barlett testi sonucu [10107.512, (p<0.001)] olarak bulunmuştur. KMO ve
Barlett testi sonuçları bu veriler üzerinde faktör analizi yapılabileceğini ortaya
koymuştur. Faktör analizi tek boyut üzerinde yapılmıştır. Açıklanan toplam varyans
%35.9 bulunmuştur. Tek faktörlü ölçeklerde açıklanan varyansın
%30 ve daha
yukarı olması yeterli görülmektedir (Büyüköztürk, 2002). Herhangi bir maddenin
ölçekte yer almasına karar verilirken faktör yük değerinin .30 ve daha yukarı olması
ölçüt alınmıştır. Ölçekteki 24 maddenin yük değeri .34 ile .68 arasında değişmektedir
(Tablo 1). Ölçeğin güvenilirliği için hesaplanan Alpha iç tutarlılık katsayısı .91
olarak bulunmuştur. Bu durumda ölçeğin geçerli ve güvenilir olduğu kabul
edilmiştir.
2.4. Verilerin Toplanması
Çalışmada Yalçın, B. ve arkadaşları tarafından 2004 yılında geliştirilmiş,
geçerlik ve güvenirliği kanıtlanmış “Spor Tüketiminde Pazarlama Bileşenleri” ölçeği
kullanılmıştır (Yalçın ve ark., 2004). Verilerin toplanması amacıyla daha önce tanımı
24
yapılmış örneklem grubunu oluşturan spor tüketicilerine ölçek uygulaması
yapılmıştır.
Ölçekler uygulanmadan önce spor işletmelerine gidilerek çalışan personele
konuyla ilgili bilgi verilmiştir. Ölçekler toplam 973 kişiye tesadüfi yöntemle
uygulanmıştır. Bazı işletmelerde ölçeklerin dağıtılıp toplanması konusunda işletmede
çalışan antrenör ve yöneticilerden yardım alınmış, bazı işletmelerde ise ölçekler bire
bir dağıtılıp uygulanmıştır. Ölçeklerin spor işletmelerine dağıtılıp toplanması 9
haftalık sürede gerçekleştirilmiştir.
Uygulanan 973 adet anketten, 79 tanesi hatalı ve eksik doldurmalar sebebiyle
değerlendirme dışı tutulmuştur.
2.5. Sınırlılıklar
Bu araştırmanın sınırlılığını Ankara il sınırları içinde bulunan ve üye sayısı
500 ve üzeri olan Fitness merkezleri oluşturmaktadır. Pazarlama bileşenlerinin
ölçülmesi cinsiyet ve yaş değişkenleri ile sınırlandırılmıştır.
2.6. Verilerin Analizi
Üyelerin pazarlama bileşenlerini algılamalarına ilişkin veriler frekans yüzde
ve aritmetik ortalama ile çözümlenmiştir. Üyelerin pazarlama bileşenlerini algılama
düzeyleri arasında fark olup olmadığı cinsiyete göre ilişkisiz t-testi ile, yaşa göre fark
olup olmadığı ise varyans analizi, Scheffe ve LSD testi ile test edilmiştir.
25
Tablo 1. Veri Toplama Aracındaki Spor Pazarlama Bileşenlerinin
Soru Maddeleri İçindeki Görünümü
Pazarlama Bileşenleri
Maddeler
1. Etkinliklerin kalitesi
Ürün
2. Etkinlikler kapsamında çeşitlilik
3. Görünüş
8. Fiyatların maksimum katılımı sağlaması
Fiyat
15. Uygun fiyatlandırma
18. Diğer fiyatların uygunluğu
22. Fiyatlarda alternatifler sunulması
9. Etkinliklerde sunulan hediyeler
10. Tanıtım için medyaya verilen ilanlar
Tutundurma / Promosyon
12. Kendi dışında medyada yer alan bilgiler
16. Satın alma yanında sunulan avantajlar
23. Tanıtım amacıyla ücretsiz denemeler
4. Mal ve hizmetlere ulaşım kolaylığı
13. Tesise kolay ulaşılabilirlik
Dağıtım / Yer
17. Çevre Yerleşimi
20. Etkinliklere gitmek için harcanan zaman
24. Konum
5. Problemlerin çözümlerinin iletilmesi
6. Önceden bilgilendirilmek
7. Personelin profesyonellik anlayışı
İnsan / Halkla İlişkiler
11. Dilek ve şikayet kutularının bulunması
14. Problemlerin iletilebileceği personel
19. Personelin yeterliliği
21. Personelin konular hakkında bilgili
olması
26
Maddeler
Faktör
Yükü
Madde
toplam
korelasyon
kaytsayısı
(r)
Tablo 2. Veri Toplama Aracının Faktör Analizi ve Madde Analizi
Sonuçları Değerleri
1. Etkinliklerin kalitesi
2. Etkinlikler kapsamında çeşitlilik
3. Görünüş
4. Mal ve hizmetlere ulaşım kolaylığı
5. Problemlerin çözümlerinin iletilmesi
6. Önceden bilgilendirilmek
7. Personelin profesyonellik anlayışı
8. Fiyatların maksimum katılımı sağlaması
9. Etkinliklerde sunulan hediyeler
10. Tanıtım için medyaya verilen ilanlar
11. Dilek ve şikayet kutularının bulunması
12. Kendi dışında medyada yer alan bilgiler
13. Tesise kolay ulaşılabilirlik
14. Problemlerin iletilebileceği personel
15. Uygun fiyatlandırma
16. Satın alma yanında sunulan avantajlar
17. Çevre Yerleşimi
18. Diğer fiyatların uygunluğu
19. Personelin yeterliliği
20. Etkinliklere gitmek için harcanan zaman
21. Personelin konular hakkında bilgili olması
22. Fiyatlarda alternatifler sunulması
23. Tanıtım amacıyla ücretsiz denemeler
24. Konum
.59
.65
.67
.67
.68
.68
.65
.55
.40
.44
.53
.43
.59
.65
.65
.63
.59
.61
.65
.62
.63
.65
.55
.34
.51
.58
.61
.60
.59
.62
.55
.52
.43
.48
.53
.46
.53
.55
.57
.59
.54
.56
.55
.56
.53
.60
.53
.30
27
3.
BULGULAR
Kişisel Bilgiler
Ankete cevap veren üyelerin cinsiyet ve yaş durumuna ilişkin dağılımlar tablo
3 ve tablo 4’te verilmiştir.
Tablo 3’e göre araştırmaya katılan üyelerin cinsiyetlere göre dağılımı
incelendiğinde, toplam 894 üyenin 382’sinin kadın (%42.7), 512’sinin erkek
(%57.3) olduğu anlaşılmaktadır.
Tablo 3. Araştırmaya Katılan Üyelerin Cinsiyete Göre Dağılımı
Cinsiyet
f
382
512
894
Kadın
Erkek
Toplam
%
42.7
57.3
894
Tablo 4’te görüldüğü üzere ankete katılan kadın üyelerin; %10.8’i
15-25
yaşları arasında, %14.7’si 26-35 yaşları arasında, %10.7’si 36-45 yaşları arasında,
%5.03’ü
46-55 yaşları arasında, %1.34’ünün ise 56 ve üzeri yaşlarda olduğu
görülmektedir. Erkek üyelerin ise ; %11.1’inin 15-25, %19.5’inin 26-35, %14.8’inin
36-45, %6.59’unun 46-55 yaşları arasında, %5.14’ünün ise 56 ve üzeri yaşlarda
olduğu görülmektedir.
Tablo 4. Araştırmaya Katılan Üyelerin Yaş Gruplarına Göre Dağılımı
Kadın
Erkek
Toplam
f
%
f
%
f
%
15 - 25
97
10.8
99
11.1
196
21.9
26 - 35
132
14.7
175
19.5
307
34.3
36 - 45
96
10.7
133
14.8
229
25.6
46 - 55
45
5.03
59
6.59
104
11.6
56 - >
12
1.34
46
5.14
58
6.48
Toplam
382
42.7
512
57.3
894
100
28
Tablo 5. Üyelerin Pazarlama Bileşenleri İle İlgili Görüşleri
Madde
Cevap seçenekleri
1.Hiç
önemli değil
2. Önemli
değil
3.Az
önemli
4.Fark
etmez
5.Biraz
önemli
6.Önemli
7.Çok önemli
X
f
%
f
%
f
%
f
%
f
%
f
%
f
%
1
11
1.2
9
1.0
18
2.0
50
5.9
84
9.3
239
26.7
483
54.0
6.17
2
11
1.2
12
1.3
12
1.3
70
7.8
197
22.0
304
34.0
288
32.2
5.78
3
15
1.6
2
0.2
5
0.5
43
4.8
170
19.0
359
40.1
300
33.5
5.93
4
17
1.9
5
0.5
17
1.9
55
6.1
176
19.6
278
31.0
346
38.7
5.89
5
11
1.2
1
1.2
13
1.4
34
3.8
115
12.8
256
28.6
454
50.7
6.14
6
10
1.1
9
1.0
13
1.4
61
6.8
160
17.8
261
29.1
380
42.5
5.96
7
13
1.4
1
0.1
19
2.1
31
3.4
125
13.9
232
25.9
473
52.9
6.17
8
29
3.2
13
1.4
38
4.2
90
10.0 162
18.1
268
29.9
294
32.8
5.59
9
113
12.6
50
5.5
60
6.7
176 19.6 149
16.6
160
17.8
186
20.8
4.59
10
88
9.8
33
3.6
57
6.3
154 17.2 201
22.4
185
20.6
176
19.6
4.79
11
48
5.3
14
1.5
35
3.9
104 11.6 158
17.6
283
31.6
252
28.1
5.42
12
71
7.9
50
5.5
57
6.3
176 19.6 196
21.9
189
21.1
155
17.3
4.74
13
15
1.6
19
2.1
29
3.2
59
6.5
165
18.4
268
29.9
339
37.9
5.79
14
14
1.5
4
0.4
8
0.8
58
6.4
111
12.4
299
33.4
400
44.7
6.07
15
14
1.5
7
0.7
19
2.1
63
7.0
155
17.3
261
29.1
375
41.9
5.93
16
35
3.9
13
1.4
32
3.5
73
8.1
147
16.4
312
34.8
282
31.5
5.62
17
16
1.7
8
0.8
28
3.3
85
9.5
161
18.0
309
34.5
287
32.1
5.73
18
19
2.1
5
0.5
31
3.4
92
10.2 193
21.5
268
29.9
286
31.9
5.66
19
10
1.1
3
0.3
9
1.0
34
3.8
132
14.7
280
31.3
426
47.6
6.15
20
18
2.0
9
1.0
19
2.1
95
10.6 149
16.6
312
34.8
292
32.6
5.74
21
12
1.3
4
0.4
13
1.4
42
4.6
113
12.6
272
30.4
438
48.9
6.14
22
20
2.3
4
0.4
8
0.8
60
6.7
155
17.3
339
37.9
308
34.4
5.88
23
35
3.9
13
1.4
37
4.1
71
7.9
184
20.5
290
32.4
264
29.5
5.55
24
10
1.1
3
0.3
11
1.2
56
6.2
116
12.9
294
32.8
404
45.1
6.09
29
Üyelerin Pazarlama Bileşenleri İle İlgili Görüşleri
Üyelerin pazarlama bileşenleri ile ilgili görüşleri incelendiğinde;
Tablo 5’e göre, birinci maddede yer alan “etkinliklerin kalitesi” sorusuna
üyelerin, %1.2’si hiç önemli değil, %1.0’ı önemli değil, %2.0’ı az önemli, %5.9’u
fark etmez, %9.3’ü biraz önemli, %26.7’si önemli, %54’ü çok önemli cevabını
verirken, görüşlerin ortalaması
(x=6.17) olarak gerçekleşmiştir.
İkinci maddede yer alan “etkinlikler kapsamında çeşitlilik” sorusuna üyelerin,
%1.2’si hiç önemli değil, %1.3’ü önemli değil, %1.3’ü az önemli, %7.8’i fark etmez,
%22.0’ı biraz önemli, %34.0’ı önemli, %32.2’si çok önemli cevabını verirken,
görüşlerin ortalaması
(x=5.78) olarak gerçekleşmiştir.
Üçüncü maddede yer alan “görünüş” sorusuna üyelerin, %1.6’sı hiç önemli
değil, %0.2’si önemli değil, %0.5’i az önemli, %4.8’i fark etmez, %19.0’ı biraz
önemli, %40.1’i önemli, %33.5’i çok önemli cevabını verirken, görüşlerin ortalaması
(x=5.93) olarak gerçekleşmiştir.
Dördüncü maddede yer alan “mal ve hizmetlere ulaşım kolaylığı” sorusuna
üyelerin, %1.9’u hiç önemli değil, %0.5’i önemli değil, %1.9’u az önemli, %6.1’i
fark etmez, %19.6’sı biraz önemli, %31.0’ı önemli, %38.7’si çok önemli cevabını
verirken, görüşlerin ortalaması
Beşinci
(x=5.89) olarak gerçekleşmiştir.
maddede yer alan “problemlerin çözümlerin iletilmesi” sorusuna
üyelerin, %1.2’si hiç önemli değil, %1.2’si önemli değil, %1.4’ü az önemli, %3.8’i
fark etmez, %12.8’i biraz önemli, %28.6’sı önemli, %50.7’si çok önemli cevabını
verirken, görüşlerin ortalaması
(x=6.14) olarak gerçekleşmiştir.
Altıncı maddede yer alan “önceden bilgilendirilmek” sorusuna üyelerin,
%1.1’i hiç önemli değil, %1.0’ı önemli değil, %1.4’ü az önemli, %6.8’i fark etmez,
%17.8’i biraz önemli, %29.’i önemli, %42.5’i çok önemli cevabını verirken,
görüşlerin ortalaması
(x=5.96) olarak gerçekleşmiştir.
Yedinci maddede yer alan “personelin profesyonellik anlayışı” sorusuna
üyelerin, %1.4’ü hiç önemli değil, %0.1’i önemli değil, %2.1’i az önemli, %3.4’ü
30
fark etmez, %13.9’u biraz önemli, %25.9’u önemli, %52.9’u çok önemli cevabını
verirken, görüşlerin ortalaması
(x=6.17) olarak gerçekleşmiştir.
Sekizinci maddede yer alan “fiyatların maksimum katılımı sağlaması”
sorusuna üyelerin, %3.2’si hiç önemli değil, %1.4’ü önemli değil, %4.2’si az önemli,
%10.0’ı fark etmez, %18.1’i biraz önemli, %29.9’u önemli, %32.8’si çok önemli
cevabını verirken, görüşlerin ortalaması
(x=5.59) olarak gerçekleşmiştir.
Dokuzuncu maddede yer alan “etkinliklerde sunulan hediyeler” sorusuna
üyelerin, %12.6’sı hiç önemli değil, %5.5’i önemli değil, %6.7’si az önemli,
%19.6’sı fark etmez, %16.6’sı biraz önemli, %17.8’i önemli, %20.8’i çok önemli
cevabını verirken, görüşlerin ortalaması
(x=4.59) olarak gerçekleşmiştir.
Onuncu maddede yer alan “tanıtım için medyaya verilen ilanlar” sorusuna
üyelerin, %9.8’i hiç önemli değil, %3.6’sı önemli değil, %6.3’ü az önemli, %17.2’si
fark etmez, %22.4’ü biraz önemli, %20.6’sı önemli, %19.6’si çok önemli cevabını
verirken, görüşlerin ortalaması
(x=4.79) olarak gerçekleşmiştir.
Onbirinci maddede yer alan “dilek ve şikayet kutularının bulunması” sorusuna
üyelerin, %5.3’ü hiç önemli değil, %1.5’i önemli değil, %3.9’u az önemli, %11.6’sı
fark etmez, %17.6’sı biraz önemli, %31.6’sı önemli, %28.1’i çok önemli cevabını
verirken, görüşlerin ortalaması
(x=5.42) olarak gerçekleşmiştir.
Onikinci maddede yer alan “kendi dışında medyada yer alan bilgiler”
sorusuna üyelerin, %7.9’u hiç önemli değil, %5.5’i önemli değil, %6.3’ü az önemli,
%19.6’sı fark etmez, %21.9’u biraz önemli, %21.1’i önemli, %17.3’ü çok önemli
cevabını verirken, görüşlerin ortalaması
(x=4.74) olarak gerçekleşmiştir.
Onüçüncü maddede yer alan “tesise kolay ulaşılabilirlik” sorusuna üyelerin,
%1.6’sı hiç önemli değil, %2.1’i önemli değil, %3.2’si az önemli, %6.5’i fark etmez,
%18.4’ü biraz önemli, %29.9’u önemli, %37.9’u çok önemli cevabını verirken,
görüşlerin ortalaması
(x=5.79) olarak gerçekleşmiştir.
Ondördüncü maddede yer alan “mal problemlerin iletilebileceği personel”
sorusuna üyelerin, %1.5’i hiç önemli değil, %0.4’ü önemli değil, %0.8’i az önemli,
31
%6.4’ü fark etmez, %12.4’ü biraz önemli, %33.4’ü önemli, %44.7’si çok önemli
cevabını verirken, görüşlerin ortalaması
(x=6.07) olarak gerçekleşmiştir.
Onbeşinci maddede yer alan “uygun fiyatlandırma” sorusuna üyelerin, %1.5’i
hiç önemli değil, %0.7’si önemli değil, %2.1’i az önemli, %7.0’ı fark etmez,
%17.3’ü biraz önemli, %29.1’i önemli, %41.9’u çok önemli cevabını verirken,
görüşlerin ortalaması
(x=5.93) olarak gerçekleşmiştir.
Onaltıncı maddede yer alan “satın alma yanında sunulan avantajlar” sorusuna
üyelerin, %3.9’u hiç önemli değil, %1.4’ü önemli değil, %3.5’i az önemli, %8.1’i
fark etmez, %16.4’ü biraz önemli, %34.8’i önemli, %31.5’i çok önemli cevabını
verirken, görüşlerin ortalaması
(x=5.62) olarak gerçekleşmiştir.
Onyedinci maddede yer alan “çevre yerleşimi” sorusuna üyelerin, %1.7’i hiç
önemli değil, %0.8’i önemli değil, %3.3’ü az önemli, %9.5’ı fark etmez, %18.0’ı
biraz önemli, %34.5’i önemli, %32.1’i çok önemli cevabını verirken, görüşlerin
ortalaması
(x=5.73) olarak gerçekleşmiştir.
Onsekizinci maddede yer alan “diğer fiyatların uygunluğu” sorusuna üyelerin,
%2.1’i hiç önemli değil, %0.5’i önemli değil, %3.4’ü az önemli, %10.2’si fark
etmez, %21.5’i biraz önemli, %29.9’u önemli, %31.9’u çok önemli cevabını
verirken, görüşlerin ortalaması
(x=5.66) olarak gerçekleşmiştir.
Ondokuzuncu maddede yer alan “personelin yeterliliği” sorusuna üyelerin,
%1.1’i hiç önemli değil, %0.3’ü önemli değil, %1.0’ı az önemli, %3.8’i fark etmez,
%14.7’si biraz önemli, %31.3’ü önemli, %47.6’sı çok önemli cevabını verirken,
görüşlerin ortalaması
(x=6.15) olarak gerçekleşmiştir.
Yirminci maddede yer alan “etkinliklere gitmek için harcanan zaman”
sorusuna üyelerin, %2.0’ı hiç önemli değil, %1.0’ı önemli değil, %2.1’i az önemli,
%10.6’sı fark etmez, %16.6’sı biraz önemli, %34.8’i önemli, %32.6’sı çok önemli
cevabını verirken, görüşlerin ortalaması
(x=5.74) olarak gerçekleşmiştir
Yirmibirinci maddede yer alan “personelin konular hakkında bilgili olması”
sorusuna üyelerin, %1.3’ü hiç önemli değil, %0.4’ü önemli değil, %1.4’ü az önemli,
32
%4.6’sı fark etmez, %12.6’sı biraz önemli, %30.4’ü önemli, %48.9’u çok önemli
cevabını verirken, görüşlerin ortalaması
(x=6.14) olarak gerçekleşmiştir.
Yirmiikinci maddede yer alan “fiyatlarda alternatifler sunulması” sorusuna
üyelerin, %2.3’ü hiç önemli değil, %0.4’ü önemli değil, %0.8’i az önemli, %6.7’si
fark etmez, %17.3’ü biraz önemli, %37.9’u önemli, %34.4’ü çok önemli cevabını
verirken, görüşlerin ortalaması
(x=5.88) olarak gerçekleşmiştir.
Yirmiüçüncü maddede yer alan “tanıtım amacıyla ücretsiz denemeler”
sorusuna üyelerin, %3.9’u hiç önemli değil, %1.4’ü önemli değil, %4.1’i az önemli,
%7.9’u fark etmez, %20.5’i biraz önemli, %32.4’ü önemli, %29.5’i çok önemli
cevabını verirken, görüşlerin ortalaması
(x=5.55) olarak gerçekleşmiştir.
Yirmidördüncü maddede yer alan “konum” sorusuna üyelerin, %1.1’i hiç
önemli değil, %0.3’ü önemli değil, %1.2’i az önemli, %6.2’si fark etmez, %12.9’u
biraz önemli, %32.8’i önemli, %45.1’i çok önemli cevabını verirken, görüşlerin
ortalaması
(x=6.09) olarak gerçekleşmiştir.
33
Tablo 6. Üyelerin Cinsiyet Değişkenine Göre Pazarlama Bileşenleri İle İlgili
Görüşleri
Maddeler
1.Etkinliklerin kalitesi
2.Etkinlikler kapsamında çeşitlilik
3.Görünüş
4.Mal ve hizmetlere ulaşım kolaylığı
5.Problemlerin çözümlerinin
iletilmesi
6.Önceden bilgilendirilmek
7.Personelin profesyonellik anlayışı
8.Fiyatların maksimum katılımı
sağlaması
9.Etkinliklerde sunulan hediyeler
10.Tanıtım için medyaya verilen
ilanlar
11.Dilek ve şikayet kutularının
bulunması
12.Kendi dışında medyada yer alan
bilgiler
13.Tesise kolay ulaşılabilirlik
14.Problemlerin iletilebileceği
personel
15.Uygun fiyatlandırma
16.Satın alma yanında sunulan
avantajlar
17.Çevre Yerleşimi
18.Diğer fiyatların uygunluğu
19.Personelin yeterliliği
20.Etkinliklere gitmek için harcanan
zaman
21.Personelin konular hakkında
bilgili olması
22.Fiyatlarda alternatifler sunulması
23.Tanıtım amacıyla ücretsiz
denemeler
24.Konum
Sd= 892
Cinsiyet
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
E
K
N1=512 N2=382 NT=894 *P<.05
x
6.11
6.25
5.69
5.91
5.87
6.02
5.87
5.91
6.10
6.20
5.87
6.10
6.09
6.28
5.49
5.74
4.50
4.70
4.78
4.81
5.40
5.45
4.68
4.83
5.69
5.93
6.02
6.13
5.89
5.97
5.58
5.67
5.56
5.96
5.64
5.69
6.06
6.26
5.64
5.86
6.07
6.22
5.86
5.89
5.52
5.59
6.05
6.14
s
1.27
1.12
1.32
1.02
1.22
.911
1.30
1.17
1.20
1.16
1.26
1.10
1.23
1.04
1.54
1.36
1.98
1.92
1.88
1.72
1.61
1.56
1.79
1.69
1.46
1.17
1.25
1.04
1.29
1.20
1.52
1.43
1.35
1.17
1.39
1.24
1.19
.909
1.39
1.17
1.18
1.09
1.22
1.20
1.46
1.51
1.14
1.09
t
p
1.68
.093
2.71
.005*
1.96
.041*
.543
.587
1.32
.186
2.84
.004*
2.42
.015*
2.49
.011*
1.49
.134
.289
.770
.469
.639
1.27
.201
2.68
.006*
1.44
.137
.972
.331
.898
.365
4.61
.000*
.648
.510
2.78
.004*
2.50
.010*
1.89
.059
.317
.751
.725
.469
1.16
.245
34
Üyelerin Cinsiyet Değişkenine Göre Pazarlama Bileşenleri İle İlgili
Görüşleri
Tablo 6’da görüldüğü gibi üyelerin pazarlama bileşenleri ile ilgili görüşleri
cinsiyetlerine göre incelendiğinde ölçekte yer alan yirmi dört sorudan dokuz soruya
verdikleri cevaplar arasında anlamlı bir fark bulunmuştur.
“Etkinliklerin kalitesi” sorusuna erkek üyelerin verdiği cevapların ortalaması
(x=6.11) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise
(x=6.25) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın üyelerin görüşlerinin
ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda
.05 anlamlılık düzeyinde bir fark
saptanmamıştır. [t (892) =1.68, p>.05].
“Etkinlikler kapsamında çeşitlilik” sorusuna erkek üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=5.69) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği cevapların
ortalaması ise (x=5.91) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın üyelerin
görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık düzeyinde
bir fark saptanmıştır. [t (892) =2.71, p<.05]. Kadınlar erkeklere göre üye oldukları
spor işletmesinin hizmetlerinde, etkinlikler kapsamında çeşitlilik olmasını daha
önemli bulmaktadırlar.
“Görünüş” sorusuna erkek üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5.87)
düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=6.02)
düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın üyelerin görüşlerinin ortalamaları
arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık düzeyinde bir fark saptanmıştır. [t
(892) =1.96, p<.05].
Kadınlar erkeklere göre üye oldukları spor işletmesinin
hizmetlerinde, görünüşü daha önemli bulmaktadırlar.
“Mal ve hizmetlere ulaşım kolaylığı” sorusuna erkek üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=5.87) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği
cevapların ortalaması ise (x=5.91) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın
üyelerin görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık
düzeyinde bir fark saptanmamıştır. [t (892) =.543, p>.05].
35
“Problemlerin çözümlerinin iletilmesi” sorusuna erkek üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=6.10) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği
cevapların ortalaması ise (x=6.20) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın
üyelerin görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık
düzeyinde bir fark saptanmamıştır. [t (892) =1.32, p>.05].
“Önceden bilgilendirilmek” sorusuna erkek üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=5.87) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği cevapların
ortalaması ise (x=6.10) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın üyelerin
görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık düzeyinde
bir fark saptanmıştır. [t (892) =2.84, p<.05]. Kadınlar erkeklere göre üye oldukları
spor işletmesinin hizmetlerinde, önceden bilgilendirilmenin olmasını daha önemli
bulmaktadırlar.
“Personelin profesyonellik anlayışı” sorusuna erkek üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=6.09) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği
cevapların ortalaması ise (x=6.28) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın
üyelerin görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık
düzeyinde bir fark saptanmıştır. [t (892) =2.42, p<.05]. Kadınlar erkeklere göre üye
oldukları spor işletmesinin hizmetlerinde, personelin profesyonellik anlayışını
önemli bulmaktadırlar.
“Fiyatların maksimum katılımı sağlaması” sorusuna erkek üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=5.49) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği
cevapların ortalaması ise (x=5.74) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın
üyelerin görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık
düzeyinde bir fark saptanmıştır. [t (892) =2.49, p<.05]. Kadınlar erkeklere göre üye
oldukları spor işletmesinin hizmetlerinde, fiyatların maksimum katılımı sağlamasını
önemli bulmaktadırlar.
“Etkinliklerde sunulan hediyeler” sorusuna erkek üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=4.50) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği cevapların
ortalaması ise (x=4.70) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın üyelerin
36
görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda
.05 anlamlılık
düzeyinde bir fark saptanmamıştır. [t (892) =1.49, p>.05].
“Tanıtım için medyaya verilen ilanlar” sorusuna erkek üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=4.78) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği
cevapların ortalaması ise (x=4.81) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın
üyelerin görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık
düzeyinde bir fark saptanmamıştır. [t (892) =.289, p>.05].
“Dilek ve şikayet kutularının bulunması” sorusuna erkek üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=5.40) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği
cevapların ortalaması ise (x=5.45) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın
üyelerin görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık
düzeyinde bir fark saptanmamıştır. [t (892) =.469, p>.05].
“Kendi dışında medyada yer alan bilgiler” sorusuna erkek üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=4.68) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği
cevapların ortalaması ise (x=4.83) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın
üyelerin görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık
düzeyinde bir fark saptanmamıştır. [t (892) =1.27, p>.05].
“Tesise kolay ulaşılabilirlik” sorusuna erkek üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=5.69) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği cevapların
ortalaması ise (x=5.93) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın üyelerin
görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık düzeyinde
bir fark saptanmıştır. [t (892) =2.68, p<.05]. Kadınlar erkeklere göre üye oldukları
spor işletmesinin hizmetlerinde, tesise kolay ulaşılabilirliği önemli bulmaktadırlar.
“Problemlerin iletilebileceği personel” sorusuna erkek üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=6.02) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği
cevapların ortalaması ise (x=6.13) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın
üyelerin görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık
düzeyinde bir fark saptanmamıştır. [t (892) =1.44, p>.05].
37
“Uygun fiyatlandırma” sorusuna erkek üyelerin verdiği cevapların ortalaması
(x=5.89) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise
(x=5.97) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın üyelerin görüşlerinin
ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda
.05 anlamlılık düzeyinde bir fark
saptanmamıştır. [t (892) =.972, p>.05].
“Satın alma yanında sunulan avantajlar” sorusuna erkek üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=5.58) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği
cevapların ortalaması ise (x=5.67) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın
üyelerin görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık
düzeyinde bir fark saptanmamıştır. [t (892) =.898, p>.05].
“Çevre yerleşimi” sorusuna erkek üyelerin verdiği cevapların ortalaması
(x=5.56) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise
(x=5.96) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın üyelerin görüşlerinin
ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık düzeyinde bir fark
saptanmıştır. [t (892) =4.61, p<.05]. Kadınlar erkeklere göre üye oldukları spor
işletmesinin hizmetlerinde, çevre yerleşimini önemli bulmaktadırlar.
“Diğer fiyatların uygunluğu” sorusuna erkek üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=5.64) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği cevapların
ortalaması ise (x=5.69) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın üyelerin
görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda
.05 anlamlılık
düzeyinde bir fark saptanmamıştır. [t (892) =.648, p>.05].
“Personelin yeterliliği” sorusuna erkek üyelerin verdiği cevapların ortalaması
(x=6.06) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise
(x=6.26) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın üyelerin görüşlerinin
ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık düzeyinde bir fark
saptanmıştır. [t (892) =2.78, p<.05]. Kadınlar erkeklere göre üye oldukları spor
işletmesinin hizmetlerinde, personelin yeterliliğini önemli bulmaktadırlar.
“Etkinliklere gitmek için harcanan zaman” sorusuna erkek üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=5.64) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği
38
cevapların ortalaması ise (x=5.86) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın
üyelerin görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık
düzeyinde bir fark saptanmıştır. [t (892) =2.50, p<.05]. Kadınlar erkeklere göre üye
oldukları spor işletmesinin hizmetlerinde, etkinliklere gitmek için harcanan zamanı
önemli bulmaktadırlar.
“Personelin konular hakkında bilgili olması” sorusuna erkek üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=6.07) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği
cevapların ortalaması ise (x=6.22) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın
üyelerin görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık
düzeyinde bir fark saptanmamıştır. [t (892) =1.89, p>.05].
“Fiyatlarda alternatifler sunulması” sorusuna erkek üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=5.86) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği cevapların
ortalaması ise (x=5.89) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın üyelerin
görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda
.05 anlamlılık
düzeyinde bir fark saptanmamıştır. [t (892) =.317, p>.05].
“Tanıtım amacıyla ücretsiz denemeler” sorusuna erkek üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=5.52) düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği
cevapların ortalaması ise (x=5.59) düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın
üyelerin görüşlerinin ortalamaları arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık
düzeyinde bir fark saptanmamıştır. [t (892) =.725, p>.05].
“Konum” sorusuna erkek üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6.05)
düzeyinde gerçekleşirken, kadın üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=6.14)
düzeyinde gerçekleşmiştir. Erkek ve kadın üyelerin görüşlerinin ortalamaları
arasında yapılan t testi sonucunda .05 anlamlılık düzeyinde bir fark saptanmamıştır.
[t (892) =1.16, p>.05].
39
Tablo 7. Üyelerin Yaş Değişkenine Göre Pazarlama Bileşenleri İle İlgili
Görüşleri
Maddeler 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Yaş 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ x 6.32 6.08 6.20 6.37 5.65 6.02 5.85 5.72 5.58 5.29 6.13 6.05 5.88 5.83 5.06 5.97 6.04 5.83 5.79 5.17 6.16 6.22 6.18 6.26 5.34 6.09 6.00 5.95 6.02 5.31 6.22 6.30 6.16 6.16 5.39 5.74 5.57 5.57 5.65 5.20 4.50 4.67 4.58 4.76 4.13 F P Fark 4.66 *.001
**56+<15‐25,46‐55 5.47 *.000
**56+<15‐25,26‐35 12.20 *.000
**56+<15‐25,26‐35,36‐45,46‐55 6.64 *.000
**56+<15‐25,26‐35,36‐45,46‐55 7.53 *.000
**56+<15‐25,26‐35,36‐45,46‐55 5.13 *.000
**56+<15‐25,26‐35,36‐45,46‐55 7.88 *.000
**56+<15‐25,26‐35,36‐45,46‐55 1.57 .179 Fark Yoktur 1.21 .303 Fark Yoktur 40
Tablo 7’nin devamı
10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 4.82 4.87 4.78 4.68 4.55 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 5.26 5.35 5.79 5.41 4.87 4.43 4.98 4.95 4.43 4.34 5.88 6.08 5.69 5.34 5.18 6.21 6.09 6.17 5.92 5.32 6.05 5.95 5.96 6.00 5.13 5.79 5.68 5.74 5.34 4.79 5.89 5.72 5.79 5.54 5.31 5.86 5.69 5.61 5.52 5.25 6.32 6.19 6.06 6.15 5.67 5.83 5.81 5.82 5.50 5.12 .513 .726 Fark Yoktur 5.62 *.000 **36‐45>15‐25,26‐35,56+ 5.41 *.000 **26‐35>15‐25 10.2 *.000 **26‐35>36‐45,46‐55,56+ **15‐25>46‐55,56+ 7.68 *.000 **56+<15‐25,26‐35,36‐45,46‐55 6.54 *.000 **56+<15‐25,26‐35,36‐45,46‐55 6.78 *.000 **56+<15‐25,26‐35,36‐45 2.97 *.019 ***56+<15‐25,26‐35,36‐45 ***46‐55<15‐25 2.90 *.021 ***15‐25>46‐55,56+ ***26‐35>56+ 4.62 *.001 **56+<15‐25,26‐35 4.92 *.001 **56+<15‐25,26‐35,36‐45 41
Tablo 7’nin devamı
21 22 23 24 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 15‐25 26‐35 36‐45 46‐55 56+ 6.31 6.09 6.09 6.31 5.65 6.09 5.81 5.81 5.93 5.68 5.63 5.50 5.65 5.34 5.51 6.09 6.19 6.01 6.19 5.65 4.62 *.001 **56+<15‐25,46‐55 2.39 *.049 ***15‐25>26‐35,36‐45,56+ 1.01 .400 Fark Yoktur 3.34 *.010 **56+<26‐35 * P < .05 **Scheffe ***LSD Tablo 7’de görüldüğü gibi üyelerin pazarlama bileşenleri ile ilgili görüşleri
yaşlarına göre incelendiğinde ölçekte yer alan yirmi dört sorudan yirmi soruya
verdikleri cevaplar arasında anlamlı bir fark bulunmuştur.
“Etkinliklerin kalitesi” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=6,32), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,08),
36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,20), 46-55 yaş arası
üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,37), 56 yaş ve üstü üyelerin verdiği
cevapların ortalaması ise (x=5,65) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş gruplarının
görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =4.66, p<.05]. Farklılığı
yaratan grubu bulmak için uygulanan Scheffe testine göre, 56 yaş ve üstü üyeler, 1525 ve 46-55 yaş grubu üyelere göre farklı düşünmektedirler. 15-25 ve 46-55 yaş
grubu üyeler, tesiste uygulanmakta olan etkinliklerin kalitesini 56 yaş ve üstü üyelere
göre daha önemli bulmaktadırlar.
“Etkinlikler Kapsamında Çeşitlilik” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=6,02), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=5,85), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,72),
46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,58), 56 yaş ve üstü
42
üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=5,29) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş
gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =5.47, p<.05].
Farklılığı yaratan grubu bulmak için uygulanan Scheffe testine göre, 56 yaş ve üstü
üyeler, 15-25 ve 26-35 yaş grubu üyelere göre farklı düşünmektedirler. 15-25 ve 2635 yaş grubu üyeler, tesiste uygulanmakta olan etkinlikler kapsamında çeşitliliği 56
yaş ve üstü üyelere göre daha önemli bulmaktadırlar.
“Görünüş” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması
(x=6,13), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,05), 36-45 yaş
arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,88), 46-55 yaş arası üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=5,83), 56 yaş ve üstü üyelerin verdiği cevapların ortalaması
ise (x=5,06) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş gruplarının görüşleri arasında anlamlı
bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =12.20, p<.05]. Farklılığı yaratan grubu bulmak için
uygulanan Scheffe testine göre, 56 yaş ve üstü üyeler, 15-25, 26-35, 36-45 ve 46-55
yaş grubu üyelere göre farklı düşünmektedirler. 15-25, 26-35, 36-45 ve 46-55 yaş
grubu üyeler, tesisin görünüşünü 56 yaş ve üstü üyelere göre daha önemli
bulmaktadırlar.
“Mal ve hizmetlere ulaşım kolaylığı” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin
verdiği cevapların ortalaması (x=5,97), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=6,04), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,83),
46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,79), 56 yaş ve üstü
üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=5,17) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş
gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =6.64, p<.05].
Farklılığı yaratan grubu bulmak için uygulanan Scheffe testine göre, 56 yaş ve üstü
üyeler, 15-25, 26-35, 36-45 ve 46-55 yaş grubu üyelere göre farklı düşünmektedirler.
15-25, 26-35, 36-45 ve 46-55 yaş grubu üyeler, tesiste bulunan mal ve hizmetlere
ulaşım kolaylığını 56 yaş ve üstü üyelere göre daha önemli bulmaktadırlar.
“Problemlerin çözümlerinin iletilmesi” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin
verdiği cevapların ortalaması (x=6,16), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=6,22), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,18),
46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,26), 56 yaş ve üstü
üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=5,34) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş
43
gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =7.53, p<.05].
Farklılığı yaratan grubu bulmak için uygulanan Scheffe testine göre, 56 yaş ve üstü
üyeler, 15-25, 26-35, 36-45 ve 46-55 yaş grubu üyelere göre farklı düşünmektedirler.
15-25, 26-35, 36-45 ve 46-55 yaş grubu üyeler, tesiste ortaya çıkan problemlerin
çözümlerinin iletilmesini 56 yaş ve üstü üyelere göre daha önemli bulmaktadırlar.
“Önceden bilgilendirilmek” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=6,09), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=6,00), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,95),
46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,02), 56 yaş ve üstü
üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=5,31) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş
gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =5.13, p<.05].
Farklılığı yaratan grubu bulmak için uygulanan Scheffe testine göre, 56 yaş ve üstü
üyeler, 15-25, 26-35, 36-45 ve 46-55 yaş grubu üyelere göre farklı düşünmektedirler.
15-25, 26-35, 36-45 ve 46-55 yaş grubu üyeler, önceden bilgilendirilmeyi 56 yaş ve
üstü üyelere göre daha önemli bulmaktadırlar.
“Personelin profesyonellik anlayışı” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=6,22), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=6,30), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,16),
46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,16), 56 yaş ve üstü
üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=5,39) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş
gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =7.88, p<.05].
Farklılığı yaratan grubu bulmak için uygulanan Scheffe testine göre, 56 yaş ve üstü
üyeler, 15-25, 26-35, 36-45 ve 46-55 yaş grubu üyelere göre farklı düşünmektedirler.
15-25, 26-35, 36-45 ve 46-55 yaş grubu üyeler, personelin profesyonellik anlayışını
56 yaş ve üstü üyelere göre daha önemli bulmaktadırlar.
“Fiyatların maksimum katılımı sağlaması” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin
verdiği cevapların ortalaması (x=5,74), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=5,57), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,57),
46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,65), 56 yaş ve üstü
üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=5,20) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş
44
gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır.. [F (4,893) =1.57,
p>.05].
“Etkinliklerde sunulan hediyeler” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=4,50), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=4,67), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=4,58),
46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=4,76), 56 yaş ve üstü
üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=4,13) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş
gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır.. [F (4,893) =1.21,
p>.05].
“Tanıtım için medyaya verilen ilanlar” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin
verdiği cevapların ortalaması (x=4,82), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=4,87), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=4,78),
46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=4,68), 56 yaş ve üstü
üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=4,55) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş
gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır.. [F (4,893) =.513,
p>.05].
“Dilek ve şikayet kutularının bulunması” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin
verdiği cevapların ortalaması (x=5,26), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=5,35), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,79),
46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,41), 56 yaş ve üstü
üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=4,87) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş
gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =5.62, p<.05].
Farklılığı yaratan grubu bulmak için uygulanan Scheffe testine göre, 36-45 yaş grubu
üyeler, 15-25, 26-35, 56 yaş ve üstü üyelere göre farklı düşünmektedirler. 36-45 yaş
grubu üyeler, dilek ve şikayet kutularının bulunmasını 15-25, 26-35, 56 yaş ve üstü
üyelere göre daha önemli bulmaktadırlar.
“Kendi dışında medyada yer alan bilgiler” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin
verdiği cevapların ortalaması (x=4,43), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=4,98), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=4,95),
46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=4,43), 56 yaş ve üstü
45
üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=4,34) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş
gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =5.41, p<.05].
Farklılığı yaratan grubu bulmak için uygulanan Scheffe testine göre, 15-25 yaş grubu
üyeler, 26-35 yaş grubu üyelere göre farklı düşünmektedirler. 26-35 yaş grubu
üyeler, kendi dışında medyada yer alan bilgileri 15-25 yaş grubu üyelere göre daha
önemli bulmaktadırlar.
“Tesise kolay ulaşılabilirlik” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=5,88), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=6,08), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,69),
46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,34), 56 yaş ve üstü
üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=5,18) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş
gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =10.02,
p<.05]. Farklılığı yaratan grubu bulmak için uygulanan Scheffe testine göre, 15-25
yaş grubu üyeler, 46-55 ve 56 yaş ve üstü üyelere göre; 26-35 yaş gurubu üyeler de
36-45,46-55,56 yaş ve üstü üyelere göre farklı düşünmektedirler. 15-25 yaş grubu
üyeler, tesise kolay ulaşılabilirliği
46-55 ve 56 yaş ve üstü üyelere göre daha
önemli bulmaktadırlar. Ayrıca 26-35 yaş gurubu üyeler de, 36-45,46-55,56 yaş ve
üstü üyelere göre tesise kolay ulaşılabilirliği önemli bulmaktadır.
“Problemlerin iletilebileceği personel” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin
verdiği cevapların ortalaması (x=6,21), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=6,09), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,17),
46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,92), 56 yaş ve üstü
üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=5,32) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş
gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =7.68, p<.05].
Farklılığı yaratan grubu bulmak için uygulanan Scheffe testine göre, 56 yaş ve üstü
üyeler, 15-25, 26-35, 36-45 ve 46-55 yaş grubu üyelere göre farklı düşünmektedirler.
15-25, 26-35, 36-45 ve 46-55 yaş grubu üyeler, problemlerin iletilebileceği
personelin bulunmasını 56 yaş ve üstü üyelere göre daha önemli bulmaktadırlar.
“Uygun fiyatlandırma” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=6,05), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,95),
36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,96), 46-55 yaş arası
46
üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,00), 56 yaş ve üstü üyelerin verdiği
cevapların ortalaması ise (x=5,13) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş gruplarının
görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =6.54, p<.05]. Farklılığı
yaratan grubu bulmak için uygulanan Scheffe testine göre, 56 yaş ve üstü üyeler, 1525, 26-35, 36-45 ve 46-55 yaş grubu üyelere göre farklı düşünmektedirler. 15-25, 2635, 36-45 ve 46-55 yaş grubu üyeler, uygun fiyatlandırmayı 56 yaş ve üstü üyelere
göre daha önemli bulmaktadırlar.
“Satın alma yanında sunulan avantajlar” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin
verdiği cevapların ortalaması (x=5,79), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=5,68), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,74),
46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,34), 56 yaş ve üstü
üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=4,79) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş
gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =6.78, p<.05].
Farklılığı yaratan grubu bulmak için uygulanan Scheffe testine göre, 56 yaş ve üstü
üyeler, 15-25, 26-35 ve 36-45 yaş grubu üyelere göre farklı düşünmektedirler. 15-25,
26-35 ve 36-45 yaş grubu üyeler, satın alma yanında sunulan avantajları 56 yaş ve
üstü üyelere göre daha önemli bulmaktadırlar.
“Çevre yerleşimi” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=5,89), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,72),
36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,79), 46-55 yaş arası
üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,54), 56 yaş ve üstü üyelerin verdiği
cevapların ortalaması ise (x=5,31) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş gruplarının
görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =2.97, p<.05]. Farklılığı
yaratan grubu bulmak için uygulanan LSD testine göre, 15-25 yaş grubu üyeler, 4655 üyelere göre; 56 yaş ve üstü üyeler de 26-35, 36-45 ve 46-55 yaş gurubu üyelere
göre farklı düşünmektedirler. 15-25 yaş grubu üyeler, çevre yerleşimini 46-55 yaş
gurubu üyelere göre daha önemli bulmaktadırlar. Ayrıca 26-35,36-45 ve 46-55 yaş
gurubu üyeler de, 56 yaş ve üstü üyelere göre çevre yerleşimini önemli bulmaktadır.
“Diğer fiyatların uygunluğu” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=5,86), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=5,69), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,61),
47
46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,52), 56 yaş ve üstü
üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=5,25) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş
gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =2.90, p<.05].
Farklılığı yaratan grubu bulmak için uygulanan LSD testine göre, 15-25 yaş grubu
üyeler, 46-55, 56 yaş ve üstü üyelere göre; 26-35 yaş gurubu üyeler de 56 yaş ve
üstü üyelere göre farklı düşünmektedirler. 15-25 yaş grubu üyeler, diğer fiyatların
uygunluğunu 46-55, 56 yaş ve üstü
üyelere göre daha önemli bulmaktadırlar.
Ayrıca 26-35 yaş gurubu üyeler de, 56 yaş ve üstü üyelere göre diğer fiyatların
uygunluğunu önemli bulmaktadır.
“Personelin yeterliliği” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=6,32), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,19),
36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,06), 46-55 yaş arası
üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,15), 56 yaş ve üstü üyelerin verdiği
cevapların ortalaması ise (x=5,67) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş gruplarının
görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =4.62, p<.05]. Farklılığı
yaratan grubu bulmak için uygulanan Scheffe testine göre, 56 yaş ve üstü üyeler, 1525 ve 26-35yaş grubu üyelere göre farklı düşünmektedirler. 15-25 ve 26-35 yaş
grubu üyeler, personelin yeterliliğini 56 yaş ve üstü üyelere göre daha önemli
bulmaktadırlar.
“Etkinliklere gitmek için harcanan zaman” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin
verdiği cevapların ortalaması (x=5,83), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=5,81), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,82),
46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,50), 56 yaş ve üstü
üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=5,12) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş
gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =4.92, p<.05].
Farklılığı yaratan grubu bulmak için uygulanan Scheffe testine göre, 56 yaş ve üstü
üyeler, 15-25, 26-35 ve 36-45 yaş grubu üyelere göre farklı düşünmektedirler. 1525, 26-35 ve 36-45 yaş grubu üyeler, etkinliklere gitmek için harcanan zamanı 56 yaş
ve üstü üyelere göre daha önemli bulmaktadırlar.
48
“Personelin konular hakkında bilgili olması” sorusuna 15-25 yaş arası
üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,31), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=6,09), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=6,09), 46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,31),
56 yaş ve üstü üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=5,65) düzeyinde
gerçekleşmiştir. Yaş gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F
(4,893) =4.62, p<.05]. Farklılığı yaratan grubu bulmak için uygulanan Scheffe testine
göre, 56 yaş ve üstü üyeler, 15-25ve 46-55
yaş grubu üyelere göre farklı
düşünmektedirler. 15-25 ve 46-55 yaş grubu üyeler, personelin konular hakkında
bilgili olmasını 56 yaş ve üstü üyelere göre daha önemli bulmaktadırlar.
“Fiyatlarda alternatifler sunulması” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=6,09), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=5,81), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,81),
46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,93), 56 yaş ve üstü
üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=5,68) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş
gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =2.39, p<.05].
Farklılığı yaratan grubu bulmak için uygulanan LSD testine göre, 15-25 yaş grubu
üyeler, 26-35, 36-45,56 yaş ve üstü üyelere göre farklı düşünmektedirler. 15-25 yaş
grubu üyeler, fiyatlarda alternatiflerin sunulmasını 26-35,36-45,56 yaş ve üstü
üyelere göre daha önemli bulmaktadırlar.
“Tanıtım amacıyla ücretsiz denemeler” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin
verdiği cevapların ortalaması (x=5,63), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların
ortalaması (x=5,50), 36-45 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,65),
46-55 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=5,34), 56 yaş ve üstü
üyelerin verdiği cevapların ortalaması ise (x=5,51) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş
gruplarının görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır.. [F (4,893) =1.01,
p>.05].
“Konum” sorusuna 15-25 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması
(x=6,09), 26-35 yaş arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,19), 36-45 yaş
arası üyelerin verdiği cevapların ortalaması (x=6,01), 46-55 yaş arası üyelerin verdiği
cevapların ortalaması (x=6,19), 56 yaş ve üstü üyelerin verdiği cevapların ortalaması
49
ise (x=5,65) düzeyinde gerçekleşmiştir. Yaş gruplarının görüşleri arasında anlamlı
bir fark bulunmuştur. [F (4,893) =3.34, p<.05]. Farklılığı yaratan grubu bulmak için
uygulanan Scheffe testine göre, 56 yaş ve üstü üyeler, 26-35 yaş grubu üyelere göre
farklı düşünmektedirler. 26-35 yaş grubu üyeler, konumu 56 yaş ve üstü üyelere göre
daha önemli bulmaktadırlar.
50
4.
TARTIŞMA
Bu çalışmada yaş ve cinsiyet değişkenlerine göre spor işletmelerine devam
eden üyelerin pazarlama bileşenlerine yönelik görüşleri incelenmiştir.
Spor işletmelerine devam eden üyelerin %56,2 sinin 35 yaş ve altı olduğu
görülmektedir. Mullin ve arkadaşlarına göre, son yüzyılda spor ile ilgili
promosyonların hedef kitlesinin gençler olduğu görülmektedir (Mullin ve Ark.,
2000). Bu da bizim çalışmamızı destekler niteliktedir.
Spor işletmelerine devam eden üyelerin %57,3’ünün erkek olması, kadınların
ev işlerinden dolayı spor yapmaya zaman bulamamalarından kaynaklanabilir. Ayrıca
ulaşım konusunda kadınların zorluklar çekmesi de bu oranın düşmesine neden
olabilir.
Ölçekteki maddeler önem derecelerine göre incelendiğinde toplam 7 madde
çok önemli bulunmuştur. Bu maddeler; etkinliklerin kalitesi, problemlerin
çözümlerinin
iletilmesi,
personelin
profesyonellik
anlayışı,
problemlerin
iletilebileceği personel, personelin yeterliliği, personelin konular hakkında bilgili
olması ve konumdur. Bu maddelerden 5 tanesi personelle yani halkla ilişkiler
bileşeni ile doğrudan ilgilidir. Mullin ve arkadaşlarının da belirttiği gibi, özellikle
kriz zamanlarında etkili çözümler getirecek personel ve halkla ilişkiler departmanının
bulunması işletmeler açısından oldukça önemlidir.
Üyelerin cinsiyet değişkenine göre pazarlama bileşenleri ile ilgili görüşlerin
sonuçlarını inceleyecek olursak;
“Etkinlikler kapsamında çeşitlilik”
sorusunda erkek ve kadın üyelerin
görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Kadınlar erkeklere göre etkinliklerin
çeşitliliğini daha önemli bulmaktadır. Bunun nedeni olarak da kadın üyelerin erkek
üyelere göre daha sıkılgan olduğunu bu nedenle de çeşitliliğin fazla olmasını
istedikleri sonucuna ulaşılabilir. Spor pazarlamacıları da, bayan pazarının önemini
fark ederek kadınların özel istek ve ihtiyaçlarının erkeklerden daha fazla olduğu
sonucuna ulaşmışlardır (Mullin ve Ark., 2000).
51
“Görünüş” sorusunda erkek ve kadın üyelerin görüşleri arasında anlamlı bir
fark bulunmuştur. Kadınlar erkeklere göre görünüşe daha önem vermektedirler.
Kadınların daha detaycı ve daha gözlemci oldukları, bulundukları ortamın
içeriğinden çok görünüşüne önem verdikleri sonucuna ulaşılabilir.
“Önceden bilgilendirilmek”
sorusunda erkek ve kadın üyelerin görüşleri
arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Kadınlar erkeklere göre önceden
bilgilendirilmek istemektedirler. Kadınların fitness, cardio, pilates
vb. spor
aktiviteleri konusunda neyi nasıl yapacakları açık bir şekilde belirtilebilir.
“Personelin profesyonellik anlayışı”
sorusunda erkek ve kadın üyelerin
görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Kadınlar erkeklere göre karşılarında
daha profesyonel bir personel görmek istiyorlar.
“Tesisi kolay ulaşılabilirlik” sorusunda erkek ve kadın üyelerin görüşleri
arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Kadınlar erkeklere göre ev ve işlerine daha
yakın spor işletmelerini seçiyorlar. Mullin ve arkadaşlarının yapmış olduğu bir
çalışmaya göre ise, spor merkezlerine üye kişilerin yaklaşık %90’ı ev ve iş yerlerine
20 dakikalık mesafedeki yerleri seçiyorlar (Mullin ve Ark., 2000).
Üyelerin yaş değişkenine göre pazarlama bileşenleri ile ilgili görüşlerin
sonuçlarını inceleyecek olursak;
Genellikle 56 yaş ve üzeri üyelerin diğer yaş grubu üyelere göre farklı
cevaplar verdiklerini görüyoruz. 56 yaş ve üzeri üyeler diğer yaş grubu üyelere göre
ölçekte bulunan soruları çok önemli bulmamaktadırlar.
“Görünüş, mal ve hizmetlere ulaşım kolaylığı, problemlerin çözümlerinin
iletilmesi, önceden bilgilendirilmek, personelin profesyonellik anlayışı, problemlerin
iletilebileceği personel ve uygun fiyatlandırma” sorularında 56 yaş ve üstü üyeler,
15-25, 26-35, 36-45 ve 46-55 yaş grubu üyelere göre farklı düşünmektedirler. 15-25,
26-35, 36-45 ve 46-55 yaş grubu üyeler, tesisin görünüşünü 56 yaş ve üstü üyelere
göre daha önemli bulmaktadırlar.
52
Pazarlama bileşenleri çatısı altında bakacak olursak; ürün, yer/dağıtım, ve
fiyat bileşenleri promosyon bileşenine göre üyelerin cevaplarının ortalaması
karşılaştırıldığında daha önemli bulunmuştur. Sonuç olarak üyeler üyelik ücretleri,
tesisin konumu, merkezi oluşu ve ulaşım kolaylığı, hizmet kalitesi, hizmete sunulan
ekipmanların kalitesi ve çeşitliliği konularına önem vermektedirler. İşletme sahipleri
de bu noktaları göz önünde bulundurmak zorundadırlar. Pazarlama bileşenlerinin
işletme açısından dikkate alınması gerekmektedir. Aksi halde uzun vadede
başarısızlıklar görülebilir.
53
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Yaptığımız çalışmada;
spor tüketicilerinin spor pazarlama bileşenleri
hakkındaki görüşlerinin incelenmesi ve spor ürün/hizmet ihtiyacının karşılanmasına
etki eden faktörlerden Pazarlama Bileşenleri ve Spor Tüketimi arasındaki dinamik
ilişkiyi ortaya koymak amaçlanmıştır.
Pazarlama sürecini oluşturan aktiviteler, Ürün (Product), Fiyat (Price),
Dağıtım,Yer (Place), Tutundurma/Promosyon (Promotion)’dır.
Pazarlama bileşenleri, işletmenin sunduğu ürüne veya hizmete olan talebin
arzulanan yönde arttırılabilmesi için yönetimin oluşturduğu etkinliklerden ibarettir.
Spor işletmelerinin sundukları spor hizmetlerinde başarıya ulaşabilmek için
oluşturacağı stratejilerde, pazarlama bileşenlerinin önemli bir yeri vardır.
Bu doğrultuda çalışmada spor pazarlama bileşenleri spor işletmelerine devam
eden üyelerin ihtiyaçlarına cevap vermektedir.
Spor pazarlama bileşenlerinde yaş ile üye ihtiyacının karşılanması arasında
anlamlı bir ilişki vardır. 15-55 yaş arası üyeler 56 yaş ve üstü üyelere göre spor
işletmelerinde uygulanan pazarlama bileşenlerini daha önemli bulmaktadırlar.
Spor pazarlama bileşenlerinde cinsiyet ile üye ihtiyacının karşılanması
arasında anlamlı bir ilişki vardır. Kadın üyeler erkek üyelere göre spor işletmelerinde
uygulanan pazarlama bileşenlerini daha önemli bulmaktadırlar.
Öneriler;
İşletme ekonomisine katkı sağlamak açısından etkinliklerin kalitesine önem
verilebilir.
Günümüz ekonomik koşullarını dikkate alarak değişik tipte üyelik paketleri
sunmak ve taksit sayılarında artırıma gitmek müşterileri memnun edebilir.
54
Üye memnuniyetini sağlamak için, problemlerin çözümlerinin iletilebileceği
bir şikayet ve geri bildirim departmanı (Misafir Hizmetleri – Halkla İlişkiler)
oluşturulabilir.
Bayanların katılımı arttırılmak isteniyorsa tesise kolay ulaşılabilirlik
sağlanabilir. Merkezi yerlere belirli saatlerde servis konulabilir.
Görevli personelin yeterliliği, spor işletmelerindeki verimliliğin artmasını
sağlar. Bu nedenle ilgili personel kendi konusunda hizmet içi eğitimden geçirilebilir.
Daha iyi ve kapsamlı sonuçların alınabilmesi için araştırma, yaş ve cinsiyet
dışında eğitim durumu değişkenini de kapsayabilir.
Benzer bir çalışmada üye sayısı 500’den az küçük ölçekli işletmelerde
uygulanabilir.
Bu çalışmada ortaya çıkan sonuçların desteklenmesi ile genel anlamda bir
spor tüketicisi profilinden söz etmek mümkün olacaktır.
Sonuç olarak bu çalışmanın daha büyük ve farklı örneklem grupları ile
desteklenmesi gerekmektedir. Bu yönde yapılacak çalışmalar, spor pazarlaması
bileşenleri ve tüketici profilleri arasındaki ilişkiyi ortaya koyma yönünde çok yararlı
olacaktır. Ayrıca Türkiye’de fitness sektöründe bir tüketici bilgi bankası
oluşturulmasına da büyük katkılar sağlayacaktır.
55
ÖZET
Spor Tüketicilerinin Spor Pazarlama Bileşenleri Hakkındaki Görüşlerinin
İncelenmesi
Bu çalışmanın temel amacı ; Spor tüketicilerinin spor pazarlama bileşenleri
hakkındaki görüşlerinin incelenmesi ve spor ürün/hizmet ihtiyacının karşılanmasına
etki eden faktörlerden Pazarlama Bileşenleri ve Spor Tüketimi arasındaki dinamik
ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Araştırmanın evrenini, Ankara’da bulunan ve üye sayısı 500’den yukarı olan
spor işletmelerindeki aktif üyeler oluşturmaktadır.
Araştırmanın örneklem grubunu ise, Ankara’da bulunan 4 adet spor
işletmesine ( Bilkent Sports International, Spor Med, Dynamic Spor Center, Mesa
Fitness Court ) devam eden 894 aktif üye oluşturmaktadır.
Verilerin toplanmasında; spor işletmelerinde aktif üye olan spor tüketicilerine
pazarlama hizmetleri ile ilgili 24, kişisel bilgilerle ilgili 3 adet sorudan oluşan Likert
tipi anketten yararlanılmıştır.
Araştırmaya katılan üyelerin cinsiyetlere göre dağılımı incelendiğinde, toplam
894 üyenin 382’sinin kadın (%42.7), 512’sinin erkek (%57.3) olduğu görülmektedir.
Yaşa göre dağılım incelendiğinde ise, %21.9’u 15-25 yaşları arasında, %34.3’ü 2635 yaşları arasında, %25.6’sı 36-45 yaşları arasında, %11.6’sı 46-55 yaşları arasında,
%6.48’u 56 yaş ve üstü olduğu görülmektedir.
Çalışma sonucunda, spor pazarlama bileşenleri spor işletmelerine devam eden
üyelerin ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Spor pazarlama bileşenlerinde yaş ile üye
ihtiyacının karşılanması arasında anlamlı bir ilişki vardır. 15-55 yaş arası üyeler 56
yaş ve üstü üyelere göre spor işletmelerinde uygulanan pazarlama bileşenlerini daha
önemli bulmaktadırlar. Spor pazarlama bileşenlerinde cinsiyet ile üye ihtiyacının
56
karşılanması arasında anlamlı bir ilişki vardır. Kadın üyeler erkek üyelere göre spor
işletmelerinde uygulanan pazarlama bileşenlerini daha önemli bulmaktadırlar.
Anahtar Sözcükler : Pazarlama bileşenleri, spor işletmeleri, spor tüketimi.
57
SUMMARY
The Analysis of Sport Consumers’ Views on Sport Marketing Components
The core aim of this study is to analyze sport consumers’ views on sport
components, to define the dynamic relationship between the factors that are
Marketing Components and Sports Consuming which affect meeting the needs of
sports product/service.
The total field of the survey has been composed by the members actively
attending to the sport oriented businesses whose member number is above 500. On
the other hand, 894 active members of 4 sport centers in Ankara (Bilkent Sports
International, Spor Med, Dynamic Spor Center and Mesa Fitness Court) constitute
the sample group of this study.
In the process of collecting input, Likert type of questionnaire was used to
gain information from sport consumers who are active members in sport centers. The
questionnaire was made up of questions 3 of related to personal information and the
rest 24 questions are about marketing services. When the range of the attendants’
sexes were analyzed, it was seen that 382 of the total members are female (%42.7)
and 512 of them are male (%57.3). When the range is analyzed according to the age
level, it can also be seen that %21.9 of them are between 15-25, % 34.3 of them are
between the ages of 26-35, %25.6 of them are between 36-45, % 11.6 of them are
between 46-55 and the rest of the group constituting % 6.48 is 56 and above.
According to the survey results, it is seen that sport marketing components
have meet the needs of the members who are active participants in sport centers.
There is a reasonable relation between age and meeting the needs of the members in
sport marketing components. When compared, the members aged between 15-55
have seen components applied in the sport centers more important rather than the
ones aged above 56.
Besides, there is also a meaningful relation between sex and meeting the
needs of the members in sport marketing components. Thus, female members see the
58
marketing components applied in the sport centers more meaningful and important
than male ones.
Key Words : Marketing components, sport oriented business, sport consumption.
59
KAYNAKLAR
ALDEMİR, C., ATNAL, A., SOLAKOĞLU,.G.B. (1993). Personel Yönetimi. Barış
Yayıncılık, s.:15.
ALKİBAY, S. (2005). “Profesyonel Futbol Kulüplerinin Taraftar İlişkileri Yoluyla
Marka
Değeri Yaratmaları Üzerine Bir Araştırma”, Hacettepe
Üniversitesi, İBF Dergisi, Cilt
23, sayı 1, s.: 83-108.
ARGAN, M., KATIRCI, H.(2002). Spor Pazarlaması, Ankara, Nobel Yayın.
ATAMAN, G. (2001). İşletme Yönetimi, Türkmen Kitapevi, İstanbul, s.: 2–14, 16,
17.
BALCI, V. (2005). Spor Pazarlaması, Kavramlar, Yöntemler, Örnekler,Ankara, s.:
50,109.
BİÇER, T. (1994). Ekonomik Birim Olarak Spor İşletmelerinin İncelenmesi, Doktora
Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, s.: 34-86.
BİÇER, T. (1994). “Spor Yönetimi Organizasyonu Ekonomik Birim Olarak Spor
İşletmeleri ve Uygulamadan Bir Örnek, Yayınlanmamış Doktora Tezi,
M.Ü. Sos. Bil. Enst.
Yönetim Organizasyon A.B.D., İstanbul.
BROOKS, C. M. (1994). Sports Marketing Competitive Strategies for Sports , New
Jersey, Prentice-Hall,Inc.
BÜYÜKÖZTÜRK, Ş. (2002). Sosyal Birimler İçin Veri Analizi El Kitabı. Ankara,
Pagem Yayıncılık
CALLECOD, L.R., STOTLAR, K.D., (1990). Sport Marketing in Sport Fitness &
Management, Editors: JANET, B.P., BEVERLY, R.K., ZANGER, Human
Kinetics
Books, USA.
CALLECOD, L. R., STOTLAR, K. D. (1990). Sports and Fitness Management,
Carreer
Illions.
Strategies and Professional Content, Human Kinetics. Books,
60
CAN, H., TUNCER. D., AYHAN Y.D. (1986). Genel İşletmecilik Bilgileri, Ankara.
s.: 4
CEMALCILAR, İ. (1987). “Pazarlama’nın Tanımı” Pazarlama Dünyası, Yıl:1,
Sayı:5, s.:13.
COLBY, W., ANDREWS J., DIDOW, B., PEACOCK, K. (1998). Sports Marketing
April 28.
EKENCİ, G. (1990). Spor Tesislerinin İşletilmesinde Kamu Kuruluşlarının Etkinliği.
Spor Bilimleri 1. Ulusal Sempozyum Bildirileri, Ankara.
EKENCİ, G., İMAMOĞLU, F. (2002). Spor İşletmeciliği, Ankara, Nobel Yayın
Dağıtım.
GÜRÜZ, D., GÜNERİ, B., KER, M., YAYLACI, Ö., KARPAT, I. (1998). Halkla
İlişkiler Yönetimi, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Yayınları No: 10,
Ege Üniversitesi
Basımevi, İzmir.
KARABULUT, M. (1994). “Satış Tutundurma Amaç ve Taktikleri” Pazarlama
Dünyası,
Yıl:8, Sayı:47, Eylül-Ekim, s.: 23-31.
KOCABAŞ, F. (2005), Pazarlamada Yeni Yaklaşımlar ve Reklam, Dönence Basım
ve Yayın
Hizmetleri, İstanbul.
KOÇEL, T. (1993).İşletme Yöneticiliği, Beta Yayın Dağıtım, İstanbul, s. :11–12,
112–113, 116, 131-132, 145.
KOTLER P., ARMSTRONG, G. (1999). Principles of Marketing, Eighth Edition,
Prentice
Hall International Inc., U.S.A.
KOTLER, P.(2005). Pazarlama Yönetimi çev. Nejat Muallimoğlu, İstanbul, Beta
Basım A.Ş.
MUCUK, İ. (1998). Modern İşletmecilik, İstanbul, Türkmen Kitapevi, 9. Baskı, s.: 1.
61
MULLIN, B. J., HARDY, S., SUTTON, W. A.(2000). Sport Marketing, USA,
Second
Edition, Human Kinetics.
ODABAŞI, Y. (1995). Pazarlama İletişimi, Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi
Yayınları No:1, Eskişehir.
ODABAŞI, Y.(1998). “Pazarlama Tanımındaki Gelişmeler” Pazarlama Dünyası,
sayı:11,
s:32-33.
OLUÇ, M.(1989). “Tutundurma-Promotion, İletişim-Communication” Pazarlama
Dünyası,
Yıl:3 sayı:17, Eylül-Ekim.
PARKHOUSE, B. L. (1996). The Management of Sport-Its Foundation and
Application
United States, Mosby-Year Book, Inc.
PITTS, B.G., STOTLAR, D. K. (2002). Sport Management Library- Fundementals
of Sport
Marketing Second Edition, Fitness Information Technology,
Inc., USA.
SERARSLAN, M. Z. (2005). Spor Yönetimi ve Örnek Olay Analizi, Morpa Kültür
Yayınları, İstanbul, s.: 29–39, 58–64.
SEZGİN, S. (1991). Yönetimde Pazarlama, İletişim Yayınları, İstanbul.
SHANI, D., SANDLER, D.M., LONG, M.M. (1992). “Courting Women Using Sport
Marketing: A Content Analiysis of The US Open”, International Journal of
Advertising. Volume 11, Number .
SHANK, D. M. (2005). Sport Marketing – A Strategic Perspective, USA, Third
Edtion,
Pearson Edication, Inc.
SİPAHİ, B., YURTKORU, E., ÇİNKO, M. (2007). Sosyal Bilimlerde SPSS’le Veri
Analizi, İstanbul, Betaş Yayıncılık.
TEK, Ö.M. (1999). Pazarlama İlkeleri, İstanbul, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş.
TOKOL, T.(2007). Pazarlama Yönetimi, Ankara, Nobel Yayın.
62
TOSUN, K. (1992). İşletme Yönetimi. Savaş Yayınları, Ankara, s.: 279.
TUNCER, D., ARPACI, T., AYHAN, D. Y., BÖGE, E., ÜNER, M. (1992).
Pazarlama, Ankara, Özkan Matbaacılık Tic. Ltd. Şti.
VAR, T. (1998). Firma Düzeyinde Sürdürülebilir Büyüme, Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,
İstanbul, s.: 10, 25–29, 31, 33–35
YALÇIN, H.B., YÜKTAŞIR, B., DOĞRU, Z. (2004). Spor Bileşenlerine Pazarlama
Bileşenleri: Ölçek Geliştirme. Spor Bilimleri Dergisi 15 : 219-232
63
Ek-1: ANKET
1.
2.
3.
Yaşınız: …………………………………………………………………………
Cinsiyetiniz:
( ) Bay
( ) Bayan
Mesleğiniz ………………………………………………………………………
Aşağıda, üye olduğunuz spor işletmesinin size sunduğu pazarlama hizmetlerine yönelik
ifadeler yer almaktadır. Lütfen, size göre bu maddelerin önem derecesini işaretleyerek belirtiniz.
I. hiç
önemli
değil
II.
önemli
değil
III. az
önemli
IV. fark
etmez
V. biraz
önemli
I
MADDELER
01.
Etkinliklerin kalitesi
02.
Etkinlikler kapsamında çeşitlilik
03.
Görünüş
04.
Mal ve hizmetlere ulaşım kolaylığı
05.
Problemlerin çözümlerinin iletilmesi
06.
Önceden bilgilendirilmek
07.
Personelin profesyonellik anlayışı
08.
Fiyatların maksimum katılımı sağlaması
09.
Etkinliklerde sunulan hediyeler
10.
Tanıtım için medyaya verilen ilanlar
11.
Dilek ve şikayet kutularının bulunması
12.
Kendi dışında medyada yer alan bilgiler
13.
Tesise kolay ulaşılabilirlik
14.
Problemlerin iletilebileceği personel
II
VI . önemli
VII . çok
önemli
III
VI VII
IV
V
64
15.
Uygun fiyatlandırma
16.
Satın alma yanında sunulan avantajlar
17.
Çevre Yerleşimi
18.
Diğer fiyatların uygunluğu
19.
Personelin yeterliliği
20.
Etkinliklere gitmek için harcanan zaman
21.
Personelin konular hakkında bilgili olması
22.
Fiyatlarda alternatifler sunulması
23.
Tanıtım amacıyla ücretsiz denemeler
24.
Konum
65
ÖZGEÇMİŞ
Bireysel Bilgiler
Oğulcan TETİK
05.01.1982 / Ankara
E-Mail : [email protected]
GSM : 0532 643 31 79
Eğitimi
•
•
•
•
Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Y.O.
Dikmen Endüstri ve Meslek Lisesi
Mimar Kemal Lisesi
Teğmen Kalmaz İlköğretim Okulu
Mesleki Deneyim
•
•
•
•
•
•
•
Mars Athletic Club Üyelik Hizmetleri (2009)
Bilkent Sports International Takım Müdürü (2006-2009)
Zirvekent Sporium Fitness ve Tenis Antrenörlüğü (2005)
Büyük Kolej Yaz Okulları Tenis Branşı Antrenörü (2005-2006)
Arı Koleji Yaz Okulları Tenis Branşı Antrenörü (2004-2005)
Gazi Anadolu Lisesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Stajı (2004)
Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Tenis Kursları Antrenörlüğü (20022004)
• TRT Spor Kulübü Tenis Branşı Antrenörü (2002-2004)
• ODTÜ Spor Kulübü Tenis Kursları Antrenörlüğü (2001-2003)
• Tevfik Fikret Koleji Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Stajı (2001)
66
Sertifikalar
• MEB İşletmenlik Sertifikası (2003)
• Türkiye Tenis Federasyonu (TTF) 1. Kademe Antrenör Belgesi (Ankara2002)
• TTF Hakemlik Sertifikası (Ankara-2002)
• Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) 1. Kademe Antrenör Belgesi (Bursa2001)
Seminerler
• 9. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi (Muğla-2006)
• TTF Uluslararası Antrenör Gelişim Semineri (Frank Van Fraayenhoven,
İstanbul 2004)
• TTF Uluslararası Antrenör Gelişim Semineri (Dr. Piotr Unierzyski, Ankara 2003)
Download