kriyoglobülin,otoimmün hastalıklar,akne

advertisement
KRİYOGLOBÜLİN
Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;
Kriyoglobülin kanda bulunan anormal proteinlerdir ve 37
derecede kristalleşirler. Birçok hastalık sırasında ortaya
çıkabilirler ancak vakaların %90ı Hepatit C sırasında görülür.
3 tip kriyoglobülin vardır ve kanda bu proteinlerin varlığına
Kriyoglobülinemi denir.
Kanda kriyoglobülin varlığına neden bakılır?
Kriyoglobülinemi
den
şüphelenilen
her
durumda
kanda
kriyoglobülin bakılır. Kriyoglobülinemi birçok sistemi
etkileyen bir hastalıktır deri, eklemler, böbrekler ve sinir
sistemi etkilenir.
Kriyoglobülin testi için normal değer:
Normalde kanda kriyoglobülin negatif olmalıdır.
Kanda kriyoglobülin varlığı ne anlama gelir?
Hepatit ( özellikle hepatit C ),
• İnfeksiyöz mononükleozis,
• Lösemi,
• Lenfoma,
• Makroglobülinemi,
• Romatizmal artrit,
• Sistemik Lupus Eritematozus,
• Nefrotik sendrom hastalığına bağlı
kriyoglobülin testi pozitif olabilir.
olarak
OTOİMMÜN HASTALIKLAR
Autoimmune disorders
Otoimmün hastalıklar vücudun kendi dokusuna saldırması sonucu
ortaya çıkan hastalıklardır. 80 den fazla otoimmün hastalık
vardır.
Otoimmün hastalıkların
faktörleri:
sebebi,
sıklığı,
risk
Normal immün sistem vücudu yabancı maddelerden, mikroplardan
korumak amacıyla antikor denilen silahları yapar. Bu silahları
lökositler aracılığıyla üretir ve kullanır. Antikorlar
bakteriler, virüsler, toksik maddeler, kanser hücreleri, diğer
cins canlı dokularına karşı üretilir. İmmün sistem tarafından
üretilen antikorlar yabancı maddeleri ortadan kaldırır, onları
zararsız hale getirir.
Otoimmün hastalıklarda immün sistem normal doku ile zararlı
olanlar arasına ayrım yapamaz ve kendi dokusuna savaş açar,
antikor üretir, dokusuna zarar verir, hastalığa sebep olur. Bu
hastalıklara otoimmün hastalıklar denir.
Bu hiper sensitivite reaksiyonları alerjik reaksiyonlara
benzer. Alerjik reaksiyonlarda vücut dışarıdan gelen ve
görmemesi gereken maddeye aşırı reaksiyon verir. Otoimmün
hastalıklarda da vücut görmemesi gereken kendi dokusuna aşırı
reaksiyon vererek hastalığa yol açar.
Vücudun kendi dokusuna reaksiyon vermesini neyin başlattığı
tam olarak bilinmemektedir. Bir teoriye göre bazı viral
bakteriyel enfeksiyonlar otoimmün hastalıkları başlatmaktadır.
Bazı ilaçların hastalığı başlattığı da ileri sürülmüştür.
Otoimmün hastalıklar:
Birtakım dokulara savaş açarak vücutta o dokuların
bulunduğu yerlerde iltihaplanmalara yol açar,
Bazı organların aşırı büyümesine yol açabilir,
Organ fonksiyonunu ve çalışmasını bozabilir.
Otoimmün hastalıklar bir veya daha fazla organ ve sistemi
tutabilir. Otoimmün hastalıklardan en çok etkilenen dokular:
Damarlar,
Konnektif dokular ( destek dokuları),
Endokrin bezler;
Tiroid bezi,
Pankreas,
Eklemler,
Kaslar,
Kan hücreleri,
Deri dir.
Bazı hastalarda aynı anda biden fazla otoimmün hastalık
görülür. En sık görülen otoimmün hastalıklar:
Addison hastalığı ( böbrek üstü bezi yetmezliği),
Celiak hastalığı ( Çölyak ),
Dermatomyozit,
Graves hastalığı (hipotiroidi),
Hasimoto hastalığı ( hipertiroidi),
Multipl skleroz,
Myastenia gravis,
Pernisiyöz anemi,
Reaktif artrit,
Romatoid artrit,
Sjogren sendromu,
Sistemik lupus eritematozus,
Tip I diyabet.
Otoimmün hastalıkların belirtileri nelerdir?
Hastalığın çeşidine göre şikayetler farklılaşır. Genel olarak
bütün otoimmün hastalıklarda
Halsizlik,
Yorgunluk,
Çabuk yorulma,
Ateş,
Genel hastalık hali görülür.
Otoimmün hastalıklar nasıl teşhis edilir?
Hasta şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı olur.
Kesin teşhis laboratuar incelemeleri ile konur.
Otoimmün hastalık şüphesinde aşağıdaki laboratuar testler
istenir:
Anti Nükleer Antikor testleri ( ANA paneli ),
Otoantikor testleri, ENA profili
Tam kan sayımı,
CRP,
Sedimantasyon.
Otoimmün hastalıkların tedavisi:
Otoimmün hastalıkların tedavisinde amaç:
Şikayetlerin giderilmesi,
Otoimmün reaksiyonun dindirilmesi,
Vücut direncinin arttırılması hedeflenir.
Hastalığa ve şikayetlere yönelik tedavi planlanır.
Eksikliklerin yerine konması gerekir, tiroid hastalıklarında
tiroid hormonu, diyabette insülin, vit B12 vb. kan tablosunu
bozan otoimmün hastalıklar kan nakli gerektirebilir.
Kas eklem kemik hastalıklarına neden olan otoimmün
hastalıklarda fizik tedavi gerekebilir.
Otoimmün hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar immün
sistemi baskılamaya, reaksiyonu durdurmaya yönelik ilaçlardır.
Bu ilaçlara immün süpresif ilaçlar denir ve vücudun
savunmasını da bozarlar. Bu amaçla en çok kullanılan ilaçlar
kortizonlu ilaçlardır ( kortikosteroid ilaçlar ).
Otoimmün hastalıklar tehlikeli midir?
Otoimmün hastalıklar kendi kendine geçen geçici hastalıklar
değillerdir. Birçok otoimmün hastalık kronik tir. Tedavi ile
kaybolmaz kontrol altına alınırlar. Şikayetler zaman zaman
alevlenebilir. Şikayetlerin artmaya başladığı alevlenme
dönemleri vardır.
Otoimmün hastalığın çeşidine göre komplikasyonlar ortaya
çıkar. Hem hastalık hem de tedavi amacıyla kullanılan ilaçlar
komplikasyon ayol açabilir. Özellikle immün süpresif ilaçların
neden olduğu enfeksiyonların tedavisi zor olabilir.
Otoimmün hastalıkları başlatan sebepler tam olarak
bilinmemektedir. Hastalıklardan bilinen bir korunma yöntemi
yoktur.
Referanslar:
1. Goronzy JJ, Weyand CM. The innate and adaptive immune
systems. In: Goldman L, Ausiello D, eds. Cecil Medicine. 23rd
ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier;2007: chap 42.
2. Siegel RM, Lipsky PE. Autoimmunity. In: Firestein GS, Budd
RC, Harris Ed, et al, eds. Kelley’s Textbook of Rheumatology.
8th ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2009:chap 15
AKNE
Sivilce; Acne; Acne Vulgaris; Pimples;
Sivilce kıl köklerinin tıkanması ve iltihaplanmasıdır. Tıkalı
kıl kökleri kara noktalar, ak noktalar veya sivilceler olarak
ortaya çıkabilirler. Tüm bu görünümler kıl köklerinin
tıkanması ile başlar. Akne gençlerde daha sık görülse de bazı
çeşitleri ileri yaşlarda da ortaya çıkar.
Akne neden olur?
Akne cildin yağ bezlerinde başlar. Cildin yağ bezleri sebum
adı verilen yağlı salgıyı üretir. Sebum kıl follikülünden
çıkarak cilde yayılır. Bazen sebum katılaşır, kıl
follikülündeki ölü dokular ve bakteriler ile karışır ve
follikülden dışarı çıkamaz ise akneler oluşmaya başlar.
Akne oluşumunda şu faktörler yer alır:
Erkek hormonları ( androjen ) seviyesi,
Sebum yapımının artması,
Kıl follikülünde değişiklikler,
Bakteriler.
Akne oluşumun arttıran risk faktörleri nelerdir?
Yaş: 12- 24 yaş arası gençler,
Beyaz ırk,
Hormonal değişiklikler;
Püberte,
Gebelik,
Menses öncesi dönem,
Stres,
Bazı ilaçlar;
Androjen içeren ilaçlar,
Lityum,
Barbituratlar,
Birtakım kozmetik ilaçların kullanımı akne gelişme
riskini arttırırlar.
Akne ne şikayete neden olur?
Akne bazen çok şiddetli ve cilt, cilt altı dokulara zarar
verecek derecede yaygın olabilir. En sık karşılaşılan
şikayetler:
Cidde aşır yağlanma,
Ciltte siyah noktacıklar,
Sık sivilceleşme,
Papül ( büyük ve hassas sivilce ),
Püstül ( içi irin dolu etrafı kızarık apse),
Nodül ( cilt altına doğru uzanan hassas iri, içi irin
dolu ağrılı apse),
Kist ( ağrılı ve içi dolu birleşmiş püstüller. İz
bırakarak iyileşirler).
Akne teşhisi:
Yüz, alın, boyun, sırt, göğüs ve omuzlar aknenin en sık
görüldüğü alanlardır. Hastanın şikayetleri ve görünüm tanı
koydurur.
Akne tedavisi:
Akne çok yönlü tedavi gerektiren bir durumdur. Birçok tedavi
modalitesi birkaç hafta sürer.
Akne de ilaç tedavisi:
Her yerde bulunabilen ve reçetesiz satılan krem,
losyon, temizleyici ilaçların amacı cildin yağ oranı ve
bakterilerin sayısını azaltarak akne gelişimini
durdurmaktır. İçlerinde
Benzoyl peroksit,
Salisilik asit,
Sülfür,
Resorcinol vb. maddeler içerirler.
Reçete ile satılan akne ilaçları, temizleyici kremler
ve losyonlar da ciltteki yağ miktarını azaltmayı,
bakteri sayısını azaltmayı ve akne gelişimini durdurmayı
amaçlar. İçlerinde genellikle:
Antibiyotik ( klindamisin, eritromisin ),
Tretionin,
Adaptalene,
Azelaic acid,
Tazarotene,
Dapsone bulunan ilaçlardır.
Antibiyotikler: ciltteki bakteri sayısını azaltarak
akne gelişimini azaltmaya çalışırlar. Bu amaçla
kullanılan antibiyotikler;
Doksisiklin,
Minosiklin,
Tetrasiklin,
Eritromisin,
Klindamisin,
Amoksilin,
Sefalosporinler,
Trimetoprim/ sulfametaksazol.
Antibiyotikler lüzum halinde kullanılmalıdır.
Androjen seviyesini düşürerek akne gelişimini azaltan
ilaçlar:
Doğum kontrol ilaçları, kombine Östrojen ve
Progesteron içeren ilaçlar akne tedavisinde çok
kullanılırlar,
Sprinolakton,
Retinoidler: sebase glandların salgısını ve sayısını
azaltarak akne gelişimini durdururlar. Son derece sıkı
kontrol altında satılan ilaçlardır. Çok ciddi kistik
akne vakaları dışında kullanılmazlar. Hamile veya 2 yıl
içinde hamile kalmak isteyenlere verilmemelidir çünkü
çocukta ciddi sakatlıklara neden olur.
İzothreonin Bu gurup içinde kullanılan maddedir.
Akne tedavisinde uygulanan prosedürler:
Kortizon enjeksiyonu: kist içine kortizon enjeksiyonu
sadece büyük iltihabi kistlere iz bırakmaması için
uygulanır,
Akne cerrahisi: nadir kistik vakalarda kistin cerrahi
olarak boşaltılması gerekebilir,
Akne de skar revizyonu: akne izlerinin
düzeltilmesi amacıyla yapılır, bu amaçla en sık;
Kimyasal peeling: glikolik asit yada diğer hafif
asitler ile cildin soyulmasıdır. Hem akne izlerini
azaltır hem akne gelişimini azaltır,
Dermabrazyon:
cildin
mekanik
olarak
zımparalanmasıdır,
Skar eksizyonu: skarlı dokunun cerrahi olarak
alınmasıdır,
Kollajen dolgu: skar nedeniyle çökmüş alanların
kollajen ile doldurulmasıdır,
Lazer resurfasing: cildin lazer ile üst dokusunun
yakılarak alınmasıdır. Hem skar dokusunun düzeltir
hem de akne gelişimini azaltır.
Fototerepi: ciltdin ultraviyole ışık ile
tedavisidir. Akne gelişimini azaltır.
Bu prosedürlerden bir çoğu skar gelişimini arttırma ve
enfeksiyon nedeniyle risk taşır.
Akneden korunma:
Akne nedeni olan faktörleri kontrol etmek zor olduğundan akne
gelişiminden korunmak da kolay değildir. Ancak birtakım basit
önlemler akne gelişimini azaltmakta etkilidir.
Yüzün günde en fazla 2 kez hafif bir sabunla yıkanması
fazla yağı alır, cildi keselemek yada mekanik olarak
fazla ovalamak, sık sık yıkamak akne gelişimini
arttırır,
Yüz yıkanırken;
Ellerinizi kullanın,
Hafif sabunlar kullanın,
Yüzünüze losyon vb. uygulamadan önce iyice
kurumasını bekleyin,
Sivilceleri sıkmayın,
Cildinizdeki porları tıkamayan losyon sabun ve
kozmetikleri kullanın bunlar üzerinde Non Comedogenic
diye uyarılar bulunmalıdır.
Akne ilaçlarını yerinde ve dozunda kullanın, aşır
ıkullanım akneyi azdırır,
Stresten uzak durun ve stres ile mücadeleyi öğrenin,
Koruyucu güneş kremlerini yıl boyunca kullanın
özellikle bazı sivilce tedavisi ilaçları cildi güneşe
karşı daha da hassas yapar.
Akne (sivilce) tedavisi olan bir hastalıktır. Akne ile kendi
bildiğiniz şekilde başa çıkmaya çalışmak durumu daha da
kötüleştirip kalıcı izler bırakır.
Referanslar:
1. The Acne Resource Center Online
http://www.acne-resource.org/
2. The American Academy of Dermatology
http://www.aad.org/
3. Canadian Dermatology Association
http://www.dermatology.ca/
4. Dermatologists.ca
http://www.dermatologists.ca/
5. Questions and answers about acne. National Institute of
Arthritis and Musculoskeletal and Skin Diseases website.
Available at: http://www.niams.nih.gov/hi/topics/acne/acne.htm
. Accessed June 4, 2008.
6. Safer D. Phototherapy. EBSCO Health Library website.
Available
at:
http://www.ebscohost.com/thisTopic.php?marketID=15topicID=81 .
Updated November 2008. Accessed October 20, 2009.
7. What is acne? American Academy of Dermatology website.
Available
at:
http://www.skincarephysicians.com/acnenet/index.html
.
Accessed June 4, 2008.
8. 9/2/2009 DynaMed Systematic Literature Surveillance
DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Arowojolu A,
Gallo M, Lopez L, Grimes D, Garner S. Combined oral
contraceptive pills for treatment of acne. Cochrane Database
Syst Rev. 2009;(3):CD004425
Download