Ekonomi II 16.Bölüm:Gelir ve Fiyat Düzeyinin Belirlenmesi: Toplam Talep-Toplam Arz Modeli Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK’in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 15.1.Ekonomik Büyüme Sorunu • Gelir için üretim, üretim için de kaynakların kullanımı gerekmektedir. • Bir ülkede üretim ne kadar fazla ise istihdam ve milli gelir de o derece fazladır. • Bir ülkede üretimi, dolayısıyla milli gelir ve kaynakların istihdamını neler belirler? • Bu soruyu cevaplandırmak için ekonomistler makroekonomik modeller geliştirmişlerdir. • En önemli modeller; 1.Toplam Talep-Toplam Arz Modeli 2.Toplam Gelir-Toplam Harcamalar Modeli 3.Mal ve Para Piyasalarında Birlikte Denge Modeli 3 16.1.Toplam Talep • Tam rekabetin piyasasında talep ve arz, malın denge fiyatını ve denge miktarını belirler. • Fiyat ile talep edilen miktar arasında negatif, arz edilen miktar arasında ise pozitif bir ilişki vardır. • Tek bir piyasa yerine bütün piyasaları ele aldığımızda toplam talep ve toplam arz eğrileri söz konusu olur. • Toplam talepte, tek bir malın fiyatı ile talep edilen miktar arasındaki ilişki yerine, bütün nihai mal ve hizmet piyasalarındaki fiyatların ortalamasını belirten genel fiyat düzeyi ile bütün nihai mal ve hizmetlerin talep edilen miktarının parasal değerini belirten reel GSYİH arasındaki ilişki ele alınır. 4 16.1.Toplam Talep • Ekonomide talep edilen değişik mal ve hizmetlerin miktarları doğrudan toplanamayacağı için, bu mal ve hizmetlerin miktarlarının parasal değerleri hesaplanarak toplama yapılır. • Bunun için “total demand” (toplam talep) değil, “aggregate demand=AD” (toplulaştırılmış talep) kullanılır fakat toplam talep kelimesi kullanılmaktadır. Arz için tersi… • Bir piyasadaki toplam talep eğrisi de aşağı doğru (negatif) eğilimlidir. 5 16.1.1.Toplam Talep Nelerden Oluşur? • Bir ekonomide faaliyet gösteren dört grup aktör vardır. Ev halkı, firmalar, devlet ve dış dünya. Nihai mal ve hizmetlere olan talep; ▫ Ev halkının tüketim (consumption=C), ▫ Firmaların yatırım (investment=I), ▫ Devletin devlet harcamaları (government expenditures=G) ve ▫ Dış dünyanın net ihracat (net exports=NX=XM) için olan taleplerinden oluşur. 6 16.1.2.Toplam Talep Eğrisi • Toplam talep (aggregate demand=AD), fiyatlar genel düzeyi (veya kısaca fiyat düzeyi) ile talep edilen reel GSYİH arasındaki ilişkinin tümünü belirtir ve Şekil 16.1’deki gibi toplam talep eğrisi ile gösterilebilir. • Bu ilişki diğer değişkenlerin sabit kaldığı (ceteris paribus) varsayımı altında ele alınır. • Kolaylık olsun diye reel GSYİH için Y, fiyat düzeyi için P harfi kullanılacaktır. 7 16.1.2.Toplam Talep Eğrisi • Şekil 16.1’den görüldüğü gibi fiyat düzeyi (P) ile talep edilen reel GSYİH (Y) miktar arasında negatif bir ilişki vardır. • Toplam talep (AD) eğrisi aşağı doğru eğimlidir. • Fiyat düzeyinde bir artış talep edilen reel GSYİH miktarında bir azalmaya, azalış ise talep edilen reel GSYİH miktarında bir artışa neden olmaktadır. 8 Toplam talep eğrisi neden aşağı doğru eğilimlidir? • Üç önemli nedeni vardır: 1. Reel gelir etkisi: Fiyat düzeyinde bir azalma insanların gelirinin alım gücünü ve dolayısıyla talep edecekleri mal ve hizmet miktarını arttırır. 2. Faiz oranı etkisi: Fiyat düzeyinde bir azalma faiz oranlarında da bir azalmaya, faiz oranlarında azalma da yatırım ve tüketim harcamalarında artışlara neden olur. Fiyat düzeyi arttığında da, tersi bir durum söz konusudur. 3. Uluslararası ikame etkisi: Yurt içinde üretilen malların fiyatlarının artması, yerli mallar yerine yabancı malların tercih edilmesine ve dolayısıyla yabancı malların yerli mallar yerine ikame edilmesine neden olur. 9 16.1.3.Toplam Talepte Değişmeler (4) 1.Beklentiler: Üç tür beklentiden söz edebiliriz. a)Gelecekteki gelirler ile ilgili beklentiler: Ev halkı gelecekte gelirinde artışlar bekliyor ise şimdi daha az tasarruf edip daha fazla tüketim yapmak ister. • Tüketim mallarına olan talepte bir artış toplam talepte bir artış anlamına gelir ve AD eğrisini sağa doğru kaydırır. • Tersi durum AD eğrisinin sola doğru kaymasına neden olur. 10 16.1.3.Toplam Talepte Değişmeler b)Gelecekteki enflasyon ile ilgili beklentiler: ▫ Gelecekte fiyatların artışı (veya fiyatların artışının devamı) bekleniyorsa toplam talep eğrisi sağa doğru, azalma bekleniyorsa toplam talep eğrisi sola doğru kayar. c)Gelecekteki kar ile ilgili beklentiler: ▫ Firmalar gelecekte ekonomide canlılık ve büyüme, dolayısıyla da talep ve karlarda bir artış bekleniyorsa, yatırımlarını arttırır. Yani, yatırım mallarına olan talebin ve dolayısıyla da toplam talebin artması, AD eğrisinin sağa sola kaymasıdır. 11 16.1.3.Toplam Talepte Değişmeler 2.Uluslararası faktörler: İki türlüdür. ▫ a)Faktör kurunda değişmeler: Döviz fiyatının artması (ulusal paranın yabancı paralar karşısında değer kaybetmesi) ihracatın artmasına, ithalatın azalmasına, dolayısıyla net ihracatın ve toplam talebin artmasına neden olur AD eğrisi sağa kayar. ▫ b)Dış dünya gelirinde değişmeler: Dış dünya gelirinde artış, yabancıların bizim mallarımıza olan talebini de artırır. Bunun anlamı, bizim yabancı ülkelere ihracatımızın artmasıdır; ihracatımızın artması da toplam talebin artmasına ve AD eğrisinin sağa doğru kaymasına neden olur. 12 16.1.3.Toplam Talepte Değişmeler 3.Maliye Politikası: İki yanı vardır. ▫ a)Devlet harcamaları: Devlet harcamalarının artması toplam talebi arttırır ve AD eğrisinin sağa doğru kaymasına neden olur. ▫ b)Vergiler ve transfer ödemleri: Vergilerin azaltılması ve/veya transfer ödemelerinin arttırılması tüketim ve yatırım harcamalarının, dolayısıyla da toplam talebin artmasına, AD eğrisinin sağa doğru kaymasına yol açar. 4.Para Politikası: Ekonomideki para miktarının artırılması faiz oranlarının düşmesine, faiz oranlarının düşmesi de yatırım ve tüketim harcamalarının, dolayısıyla da toplam talebin artarak, AD eğrisinin sağa doğru kaymasına neden olur. 13 16.2.Toplam Arz • Bir ekonomide bütün firmaların üretip piyasaya arz ettiği mal ve hizmetlerin toplamına arz edilen toplam mal ve hizmet miktarı denir. • Bu miktar parasal olarak reel GSYİH ile ölçülür. • Toplam arz (aggregate supply=AS), fiyat düzeyi (GSYİH deflatörü) ile arz edilen reel GSYİH miktarı arasındaki ilişkiyi belirtir. (ceteris paribus). • Toplam arz, ▫ Uzun dönemde toplam arz ▫ Kısa dönemde toplam arz 14 16.2.Toplam Arz Kısa dönem:Gerçekleşen reel GSYİH’nın tam istihdam düzeyindeki (potansiyel) reel GSYİH’dan sapmalar gösterebileceği bir dönemdir. • Ekonomide arzu edilen tam istihdam düzeyinde üretim yapılmasıdır; yani emek başta olmak üzere kaynakların tam istihdamıdır. • Kısa dönemde ekonomide yaşanan çeşitli olaylar reel GSYİH’nın tam istihdam düzeyindeki reel GSYİH’nın altında veya üstünde gerçekleşmesine neden olabilir. 15 16.2.Toplam Arz Tam istihdam düzeyinde reel GSYİH: Kaynaklar tam, fakat normal yoğunlukta kullanıldığında üretilen mal ve hizmetleri belirtir. Ör:İşçi haftalık 40 saat çalışıyor, fakat talep fazlalığında firmalar fazla mesai vererek daha fazla çalıştırmak isteyebilirler. • Böylece kaynakların aşırı yoğunlukta kullanıldığı bir ortamdaki reel GSYİH, tam istihdam düzeyindeki reel GSYİH’nın üstüne çıkabilir. • Talebin az olduğu dönemlerde reel GSYİH’nın altına düşebilir. • Kısa dönemde, ekonomi tam istihdam düzeyindeki reel GSYİH’dan sapmalar gösterse bile, uzun dönemde daima tam istihdam düzeyindeki reel GSYİH’ya ulaşacaktır. 16 16.2.Toplam Arz • Uzun dönemdeki ve kısa dönemdeki toplam arzı (fiyat düzeyi-arz miktarı ilişkisi) uzun dönem toplam arz (LRAS=Long Run Aggregate Supply) eğrisi ve kısa dönem toplam arz (SRAS=Short Run Aggregate Supply) eğrisi ile şekil 16.3’deki gibi gösterebiliriz. • Şekil’de YF, tam istihdam (full employment=F) düzeyindeki (potantiel) reel GSYİH’yı belirtmektedir. 17 16.2.Toplam Arz • Uzun dönemde fiyat düzeyi ne olursa olsun, ekonomi tam istihdam düzeyinde üretim yapmaktadır. • Kısa dönemde ise fiyat düzeyi arttıkça firmalar daha fazla mal ve hizmet üretim arz edecekler ve dolayısıyla kısa dönem toplam arz eğrisi yukarı doğru eğimli olacaktır. • Fiyat düzeyi ile arz edilecek toplam mal ve hizmet miktarı arasında pozitif bir ilişki vardır. • Tam istihdam düzeyine ulaşana kadar fiyat düzeyindeki artış oldukça yavaş, ondan sonra ise hızlıdır. 18 16.2.Toplam Arzdaki Değişmeler 16.2.2.1.Uzun Dönemde Toplam Arzdaki Değişmeler • Uzun dönemdeki arzdaki değişmeler, uzun dönem toplam arz eğrisindeki değişmeler ile gösterilebilir. • Üretim faktörlerinin artması ve teknolojik gelişmeler sonucunda ekonominin üretim kapasitesi ve dolayısıyla üretilebilecek toplam mal ve hizmet miktarı artış gösterir. Buna ekonomik büyüme denir. • Şekil 16.4’teki gibi uzun dönem toplam arz (LRAS) eğrisinin sağa doğru kayması şeklinde gösterebiliriz. 19 Şekil 16.4.Uzun dönem toplam arz eğrisindeki değişmeler 20 16.2.2.2.Kısa Dönemde Toplam Arzdaki Değişmeler • Kısa dönemde toplam arzdaki değişmeler kısa dönem toplam arz eğrisinde kaymalar ile gösterilebilir. • Kısa dönemde, toplam arzda azalmayı kısa dönem toplam arz (SRAS) eğrisinin sola, toplam arzdaki artışı ise SRAS eğrisinin sağa doğru kayması şeklinde gösterebiliriz. 21 16.2.2.2.Kısa Dönemde Toplam Arzdaki Değişmeler Etkileyen faktörler: • Ekonomik büyüme, LRAS eğrisinin yanı sıra SRAS eğrisini de zaman içinde sağa doğru kaydırır. • Teknolojideki gelişmeler maliyetleri önemli derecede düşürür ve aynı fiyat düzeyinde firmaların daha fazla mal ve hizmet üretip piyasaya arz etmelerine neden olur. • Emek, sermaye ve ara mal girdi fiyatlarında azalmalar da üretim maliyetlerinin azalıp SRAS eğrisinin sağa doğru kaymasına neden olur. • Girdi fiyatlarında artışlar ise üretim maliyetlerini arttırır ve SRAS eğrisinin sola doğru kaymasına neden olur. 22 16.3.Makroekonomik Denge 16.3.1.Ekonomide Gelir ve Fiyat Düzeyinin Belirlenmesi • Toplam talep (AD) ve toplam arz (LRAS ve SRAS) eğrilerini bir araya getirdiğimizde ekonomide gelir ve fiyat düzeyinin belirlenmesini görürüz. • Ekonomik denge, tam istihdam düzeyinde, deflasyonist açığın bulunduğu bir düzeyde veya enflasyonist açığın bulunduğu bir düzeyde gerçekleşebilir. 23 16.3.1.Ekonomide Gelir ve Fiyat Düzeyinin Belirlenmesi • Enflasyonist açık, ekonomide aşırı talep olduğunu ve dolayısıyla fazla üretim çabası nedeniyle kaynakların normalin üstünde, aşırı yoğunlukta kullanıldığı gösterir. • Ekonomide konjonktürel işsizlik olmadığı gibi, kaynaklara olan aşırı talep yüzünden doğal işsizlik de bir miktar azalmakta ve kaynaklara olan aşırı talep yüzünden doğal işsizlik de bir miktar azalmakta ve kaynaklar daha yoğun ve uzun süreli olarak kullanılmaktadır. 24 16.3.1.Ekonomide Gelir ve Fiyat Düzeyinin Belirlenmesi • Kaynaklar üzerindeki aşırı baskı kaynak fiyatlarının, dolayısıyla da mal ve hizmet fiyatlarının artmasına (enflasyona) neden olmaktadır. • Deflasyonist açık ve enflasyonist açık ekonomide arzu edilmeyen durumlardır. • Hükümet, bu gibi durumlarda maliye, para ve döviz kuru gibi çeşitli ekonomi politikaları uygulanarak bu açıkları kapatıp ekonomide tam istihdam düzeyinde dengeyi sağlamaya çalışabilirler. 25 16.3.2.Ekonomide Tam İstihdam Düzeyinde Dengenin Sağlanması • Makroekonomik denge tam istihdam düzeyinde gerçekleşmişse yeni bir ekonomi politikasına gereksinme olmayacaktır. • Fakat, makroekonomik denge bir deflasyonist açık veya enflasyonist açık ile gerçekleşmişse, o zaman bazı ekonomi politikaları uygulanabilir. • Deflasyonist açık durumunda, ekonomiyi genişletici politikalar uygulanarak, toplam talep ve dolayısıyla üretim arttırılıp, deflasyonist açık kapatılabilir. • Diğer bir yaklaşım verimliliği artırıp maliyetleri azaltarak SRAS eğrisinin sağa doğru kaymasını sağlayarak tam istihdam düzeyinde dengeye ulaşmaktır. Ekonomide bu politikalar, arz yönlü ekonomi politikaları diye adlandırılır. 26 16.3.2.Ekonomide Tam İstihdam Düzeyinde Dengenin Sağlanması • Kısa dönemde toplam arzı (SRAS) artırmak, toplam talebi (AD) artırmaya göre daha zor ve zaman alıcı olabilir. • Belki en iyisi, hem AD eğrisinin hem de SRAS eğrisinin sağa kaydırılması için gerekli ekonomi politikalarının uygulanmasıdır. • AD veya SRAS eğrisinin sağa kaydırılması ile tam istihdam düzeyinde dengenin nasıl sağlandığını görebilmek için Şekil 16.7’ye bakınız. 27 Tam İstihdam Düzeyinde Denge 28 16.3.2.Ekonomide Tam İstihdam Düzeyinde Dengenin Sağlanması • AD ve SRAS eğrilerinin sola kayması sonucu tam istihdam düzeyinde denge sağlanabilir. • AD ve SRAS eğrilerinin sola kayma miktarına göre dengedeki fiyat düzeyi aynı kalabilir, biraz artabilir veya biraz azalabilir. • AD ve SRAS eğrilerinin sola doğru kayması sonucu tam istihdam düzeyinde dengenin nasıl sağlandığını görebilmek için Şekil 16.8’e bakınız. 29 Tam İstihdam Düzeyinde Dengenin Sağlanması 30 16.3.3.Stagflasyon • Stagflasyon, ekonomide hem durgunluğun, hem de enflasyonun birlikte olduğu bir durumu belirtir. • Stagflasyon kelimesi ekonomik durgunluğu belirten İngilizce “Stagnation” kelimesi ile enflasyonu belirten “Inflation” kelimelerinin birleşiminden türetilmiştir. • OPEC’in 1974 yılında petrol fiyatlarını aşırı derecede artırması sonucu özellikle Batı ülkelerinde ve petrol ithal eden gelişmekte olan ülkelerde petrol ve ürünlerini kullanan birçok sanayi dalında maliyetler artmış ve bunun sonucunda da kısa dönem toplam arz (SRAS) eğrisi sola doğru kaymıştır. 31 16.3.3.Stagflasyon • Bu ülkelerde hem ekonomik durgunluk hem de enflasyon aynı anda gerçekleşmiş, diğer bir deyişle stagflasyon ortaya çıkmıştır. • Batı ülkeleri, bu şoku birkaç yıl içinde atlatıp tekrar istikrarı ve tam istihdam düzeyinde üretimi sağlanmıştır. • Fakat Türkiye gibi bazı gelişmekte olan ülkeler uzun yıllar bu şokun etkisinden kendilerini kurtaramamıştır. 32 Şekil 16.9.Stagflasyon Durumu 33 İletişim Bilgilerim: Doç.Dr.Tufan BAL Süleyman Demirel Üniversitesi Tarım Ekonomisi Bölümü ISPARTA [email protected] http://tufanbal.net