TTB Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi

advertisement
Servikal Kanserlerin Erken Tanýsýnda Pap Testinin Önemi
Dr. Ebru Zemheri*, Dr. Ali Koyuncuer**
Özet
Servikal Kanserlerin %50'den fazlasýnýn daha
önce hiç tarama yaptýrmamýþ ve %60'dan fazlasýnýn
da son 5 yýl içerisinde hiç Pap smear taramasý
yaptýrmamýþ kadýnlarda olduðunu gösteren çalýþmalar
vardýr. Tarama yaptýrmamýþ kadýnlarýn %73'ü ayaktan
tedavi görmüþ ve %16'sý da 5 yýllýk dönem boyunca
hastanede yatmýþtýr. Bu nedenle risk altýndaki
kadýnlarýn Pap smear taramasýyla kapsanma oranýnýn
artýrýlmasý bakýmýndan en iyisi, taramalarýn birinci
basamak saðlýk hizmeti içerisine alýnmasýdýr. Birinci
basamak saðlýk hizmeti verenlerin kendi uygulamalarý
sýrasýnda kadýnlarýn %96'sýný test yaptýrmaya ikna
edebildikleri gösterildiðinden, bu kiþiler, servikal
kansere baðlý kaçýnýlabilir ölümlerin ortadan
kaldýrýlmasýnda önemli bir etkiye sahip olarak optimal
bir konumdadýrlar. Pap smear yalnýzca hastanelerde
yapýlabilecek bir tarama testi deðildir. Uygun bir
yapýlanma ve alýnan smear'lerin gönderilebileceði,
kullanýlabilir bir sevk sistemi (patolojik-sitolojik
inceleme olanaðý) olduðunda tüm birinci basamak
saðlýk kurumlarýnda da bu test yapýlabilir
Serviks kanserinin geliþmesinde insan
papilloma virusunun (HPV) rolüne iliþkin
giderek artan sayýda kanýt, serviks kanserinin
profilaksi ve erken tanýsý açýsýndan umut
vermektedir. Ayný zamanda çalýþma kanýtlarýna
dayalý tanýsal teknikler ve tedavi yönergelerinde
de önemli geliþmeler olmaktadýr (1).
Bu yazýnýn amacý, “Birinci Basamak
Hekimliði”ne baþvuran hastalarý bu tür bir testi
yapmaya ikna etmek ya da böyle bir testten
geçmiþ olan hastalarýn raporlarýný yorumlama ve
tedavilerini yönlendirmelerine, yardýmcý
olmaktýr. Hastalarýn gereksiz yere
kaygýlanmalarý, hekim ve diðer saðlýk çalýþaný
tarafýndan engellenmelidir.
Kanser Sýklýðý
ABD'de National Cancer Institute's
Surveillance, Epidemiology, and End Results
(SEER)'in 2000 yýlý verilerinde; kadýnlarda
görülen en sýk beþ kanser; meme, akciðer ve
bronþ, kolon ve rektum, endometrium, over
iken, kanserlerden ölümlerde ise sýralama
akciðer ve bronþ, meme, kolon ve rektum,
pankreas, over, lenfoma þeklindedir (2).
Servikal karsinom, bir zamanlar kadýnlarda
izlenen en sýk kanserdi; ancak Papanicolaou
(sitolojik) görüntüleme tetkiklerinin yaygýn
olarak kullanýlmasý ile invaziv tümörlerin
insidansý, çarpýcý biçimde düþmüþtür. Buna
The Importance of Pap Test in Early Diagnosis
of Cervical Cancers
Abstract
There are studies which show that more than
50% of cervical cancers occur in women who have
never been screened and more than 60% in those
who have not been screened with the Pap smear in
the last 5 years. 73% of the women who have not
been screened have received ambulatory treatment
and 16% have been hospitalized in the 5-year
period. For this reason, in order to increase the
proportion of women under risk who have been
screened with the Pap smear, it would be best to
include the screening in primary health care. Since it
has been shown that those who provide primary
health care, during their own practice, are able to
convince 96% of the women to have the test; these
people, having an important influence in
exterminating the preventable deaths related to
cervical cancer, are in an optimal position. Pap smear
is not a screening test that can be performed only in
hospitals. As long as there is appropriate
organisation and a usable patient-transfer system
(opportunity for pathological - cytological
examination) that the obtained smears can be sent
to, this test can be performed in all primary health
care premises.
karþýn, öncül lezyon olan servikal intraepitelyal
karsinomun insidansý artmýþtýr. Bu büyük fark,
erken evrede Pap smear ile tanýnmasýna baðlýdýr
(3).
AB (Avrupa Birliði) ülkelerinde, kadýnlardaki
kanserler ölüm nedenlerinin %26'sýný
oluþturmaktadýr. Serviks kanseri kadýn kanserleri
içerisinde ikinci sýklýkta görülmekte olup, kanser
ölümlerinin %2'si bu nedenledir. Avrupa'da
yýllar içinde serviks kanseri ölümleri bir düþüþ
eðilimi göstermektedir, ancak Ýspanya ve
Yunanistan mortalite hýzlarýnda artýþ
bildirmektedir. Genel olarak mortalitedeki düþüþ
etkin tarama programlarýna atfedilmektedir (4).
Türkiye'de Durum
Türkiye'de ise Saðlýk Bakanlýðý'nýn 1999 yýlý
verilerinde 25.942 kanser olgusunun bildirildiði,
olgularýn %30,38’ini kadýnlarýn oluþturduðu
bildirilmiþtir. Ayný yýla iliþkin verilerde,
kadýnlarda en sýk görülen dört kanserin meme,
mide, deri, kolon kanserleri olduðu, en sýk
görülen jinekolojik kanserin serviks kanseri
olduðu bildirilmektedir (5).
Aydýn ve arkadaþlarýnýn yaptýklarý çalýþmada
*Uzm.; SSK Göztepe Eðit. Arþ. Hast. Patoloji Bölümü, Ýstanbul
**Arþ. Gör.; SSK Göztepe Eðit. Arþ. Hast. Patoloji Bölümü, Ýstanbul
• 2005 • cilt 14 • sayý 1 • 1
Pap smear
taramasýyla
kapsanma
oranýnýn
artýrýlmasý
bakýmýndan
en iyisi,
taramalarýn
birinci
basamak
saðlýk hizmeti
içerisine
alýnmasýdýr.
ise toplam kanser olgularýnýn %46.16 sýnýn
kadýnlarda görüldüðü saptanmýþtýr. Bu
çalýþmada kadýn genital sistem kanserlerinin
toplumdaki kanserlerin %5.59 'unu
oluþturduðu, kadýnlardaki en sýk beþ kanserin
ise meme, deri, gastrointestinal sistem, kadýn
genital sistemi, lenfoid ve hematopoetik sistem
kanserleri olduðu gözlenmiþtir (6). Bu çalýþmada
kadýn genital sisteminde en sýk görülen malin
tümör uterin korpusa (%40.2) ait iken, serviks
kanserleri (%29.4) ikinci sýklýktadýr.
Polat, serviks kanserinin yakýn dönemlere
dek en sýk görülen genital sistem kanserini
oluþturduðunu, son yýllarda periyodik smear
taramalarý yoluyla yayýlým öncesi dönemde
saptanabildiðini, böylece yayýlmacý serviks
kanserinin görülme oranýnýn, geliþmiþ ülkelerde
%14.2'den %7.4'lere kadar düþtüðünü, genital
kanserler içerisinde iki, hatta üçüncü sýraya
gerilediðini belirtmiþ, ülkedeki veriler ile kýsmen
uyumlu olduðunu bildirmiþtir. Serviks kanserleri
Tuncer ve ark. Türkiye geneline ait verilerinde
birinci sýrada, Dündar ve ark. 1998 yýlýnda
bildirdikleri dizide ikinci sýrada yer almaktadýr.
Koyuncuoðlu ve ark. dizilerinde ise, 1988 ve
1991 yýllarý sonuçlarýnda birinci, 1991 ve 1994
yýllarý sonuçlarýnda ikinci sýradadýr. Polat,
ülkemizin genel verileri içerisinde ilk sýrada yer
alan serviks kanserlerinin, kendi sonuçlarýna
göre ikinci sýrada olmasýnýn, beklenen oranda
olmasa da, erken tanýya baðlý yayýlmacý olgu
sayýsýnda azalma olasýlýðýný düþündürdüðünü
bildirmiþtir (7).
Serviks Kanserleri Risk Etmenleri
Çok sayýda cinsel eþ,
Yüksek riskli erkek eþ (örneðin; daha önceki
cinsel eþlerinde servikste kanseröz ya da
prekanseröz oluþumlar görülenler),
Human Papilloma Virus (HPV) (3,8).
HPV; CIN ve skuamöz hücreli kanser ile
iliþkili tipler:
- Yüksek riskli HPV tipleri, baþta 16, 18, 31,
33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59, 68, 73 ve
82.
- Yüksek risk olasýlýðý olan HPV tipleri; 26,
53 ve 66.
- Düþük riskli HPV tipleri ise 6, 11, 40, 42,
43, 44, 54, 61, 70, 72, 81, CP6108 (9).
Küçük yaþta evlilik ve gebelik.
Ergenlik çaðýnda baþlayan cinsel iliþki.
Sigara alýþkanlýðý.
Ýmmünsupresyon (örneðin HIV).
Herpes Simpleks Virus 2 (HSV2) (8).
Son 5 yýl içinde Pap sürüntüsü taramasýnda
orta derecede displazi.
-Ýlk menarþtan sonraki bir yýl içinde cinsel iliþki.
-Önceden hiç tarama yapýlmamýþ olmak.
-Düþük sosyoekonomik sýnýf.
-Irk (beyaz ýrka karþý siyah ýrk).
-Gebeliði önleyici hap kullanýmý (10).
HPV ile ilgili olarak Roden, genital HPV
enfeksiyonu ile serviks kanseri arasýnda baþlýca
üç yönde kanýt olduðunu; önce, “yüksek riskli”
HPV'nin üç geninin birlikte etki gösterip enfekte
deri hücrelerinin çoðalma düzenini bozduðunu,
hücreleri kanserli bir hale doðru
yönlendirdiðinin gösterildiðini, ikinci olarak
serviks kanserlerinin yüzde 95'inden çoðunda
HPV DNA'sý bulunduðunu, son olarak da,
popülasyon araþtýrmalarý belirli “yüksek riskli”
HPV tipleriyle enfeksiyonlarda serviks kanseri
insidansýnýn daha yüksek olduðunun
gösterildiðini belirtmektedir (11). Serviks
kanserlerinin ortalama taný yaþý 45'tir. Birincil
serviks kanserleri 30 yaþýndan önce %7.70, 30
yaþýndan sonra %16 arasýnda görülür (8).
Pap Sürüntüsü
Hücre anomalilerinin saptanmasý ile ilgili ilk
servikovajinal çalýþmalar 1927 yýlýnda yapýlmýþtýr
(12). Papanicolaou ve Trout, 1943 yýlýnda, altta
yatan kanser ya da kanser öncüllerini saptamak
için uterus serviksinin pul pul dökülen
hücrelerinden alýnan örneklerle uyguladýklarý
Pap sürüntüsü testini geliþtirmiþtir. Bu testin
ortaya çýkýþý ve yaygýn kullanýmýndan beri
Birleþik Devletler'de serviks kanserinden ölümler
%75 oranýnda azalmýþtýr (1). 1988 'de yeni bir
sitolojik sistem “Bethesda Sistemi” tanýtýldý. Bu
sistem 1991 ve 2001'de yeniden gözden
geçirildi (12).
Servikal kanserlerin %50'den fazlasýnýn daha
önce hiç tarama yaptýrmamýþ ve %60'dan
fazlasýnýn da son 5 yýl içerisinde hiç Pap smear
taramasý yaptýrmamýþ kadýnlarda olduðunu
gösteren çalýþmalar vardýr. Tarama yaptýrmamýþ
kadýnlarýn %73'ü ayaktan tedavi görmüþ ve
%16 'sý da beþ yýllýk dönem boyunca hastanede
yatmýþtýr. Bu nedenle risk altýndaki kadýnlarýn
Pap smear taramasýyla kapsanma oranýnýn
artýrýlmasý bakýmýndan en iyisi, taramalarýn
birinci basamak saðlýk hizmeti içerisine
alýnmasýdýr. Birinci basamak saðlýk hizmeti
verenlerin kendi uygulamalarý sýrasýnda
kadýnlarýn %96'sýný test yaptýrmaya ikna
edebildikleri gösterildiðinden, bu kiþiler, servikal
kansere baðlý kaçýnýlabilir ölümlerin ortadan
kaldýrýlmasýnda önemli bir etkiye sahip olarak
optimal bir konumdadýrlar (10).
Pap smear tarama yöntemi birçok ülkede
devlet politikalarýna da baðlý olarak temel
• 2005 • cilt 14 • sayý 1 • 2
On sekiz
yaþýndan
büyük ya da
cinsel
etkinliðin
baþlamasýyla
birlikte 18
yaþýndan önce
tüm
kadýnlarda
Servikal Pap
smear
taramasý
baþlanmalýdýr.
tarama testi olmuþtur. Kanser öncesi hastalýk en
çok 25-35 yaþlarýnda görülmektedir. Ne yazýk ki
böyle etkili bir yöntem olmasýna karþýn,
ülkemizde kadýnlarýmýzýn birçoðu bu yöntemi
bilmemekte ya da göz ardý etmektedir.
Pap smear eþsiz bir tarama yönteminin
özelliklerine sahiptir. Ucuzdur, kolay
uygulanabilir, hastalar tarafýndan kabul edilebilir
ve toplumsal taramalarda kullanýmý
ile serviks kanserinden ölümleri yaklaþýk %90
oranýnda düþürülebilir (13).
Pap smear yalnýzca hastanelerde
yapýlabilecek bir tarama testi deðildir. Uygun bir
yapýlanma ve alýnan smear'lerin
gönderilebileceði, kullanýlabilir bir sevk sistemi
(patolojik-sitolojik inceleme olanaðý)
olduðunda, tüm birinci basamak saðlýk
kurumlarýnda bu test yapýlabilir (14).
Bethesda Sistemi ve Raporlarýn
Yorumlanmasý
Bu konuda özellikle aile planlamasý
merkezleri, ana-çocuk saðlýðý merkezleri, kadýndoðum klinikleri ve ülkenin her bir köþesine
yaygýn bir biçimde daðýlmýþ olan temel saðlýk
birimleri olan saðlýk ocaklarýnda çalýþan
hekimlerin desteklenmesi gerekmektedir.
Laboratuvarlarýn çoðu, Pap sürüntüsü test
sonuçlarýný bildirmek için Bethesda Sistemi’ni
(TBS) ya da bir modifikasyonunu
kullanmaktadýr. TBS ilk kez Ulusal Kanser
Enstitüsü'nün (National Cancer Institute)
sponsorluðundaki bir araþtýrma laboratuvarýnda
geliþtirilmiþtir. Amacý laboratuvarla klinisyen
arasýndaki iletiþimi kolaylaþtýran ortak bir tanýsal
dil saðlamaktý (1).
Servikal sitolojik anormallikler, köken alýnan
hücre tipine göre ''skuamöz'' ve ''glandüler''
lezyonlar olmak üzere iki ana grupta incelenir.
Skuamöz lezyonlar, atipik skuamöz hücreler
(ASC, atypical squamous cells), düþük dereceli
skuamöz intraepitelyal lezyon (LSIL, low grade
squamous intraepithelial lesion) ve yüksek
dereceli'li skuamöz intraepitelyal lezyon (HSIL,
high grade squamous intraepithelial lesion)
olmak üzere baþlýca üç bölümde
incelenmektedir. Sitolojik sonuçlar lezyon terimi
ile tanýmlanýrken biyopsi ile kesin taný konulan
olgular için servikal intraepitelyal neoplazi (CIN,
cervical intraepithelial neoplasia) terimi
seçilmektedir (15).
Pap sürüntüsünün yapýlma yaþý ve aralýðý
On sekiz yaþýndan büyük ya da cinsel
etkinliðin baþlamasýyla birlikte 18 yaþýndan önce
tüm kadýnlarda Servikal Pap smear taramasý
baþlanmalýdýr. Institute Clinical Systems
Improvement (ICSI) önleyici kýlavuzunda tüm
hastalara en az üç yýlda bir Pap smear
yapýlmasýný önerilmektedir (10).
Amerikan Kadýn Doðum Uzmanlarý Derneði,
doktoruna danýþarak bir yýl aralar ile
uyguladýklarý Pap sürüntü testleri normal çýkan
bir kadýnýn tarama testlerini 2-3 yýlda bire
düþürmesini önermektedir. (1,10,15,16).
Taramanýn sonlandýrýlmasý ve
histerektomili hastalar
Literatürde, servikal Pap smear taramasýnýn
bir üst sýnýrý (ne zaman kesileceði) olmasý
gerekip gerekmediði konusunda bir görüþ birliði
yoktur (10).
The American Cancer Society’ye (Amerikan
Kanser Derneði, CA Cancer J Clin, 2002) göre,
70 yaþ ya da daha yaþlý kadýnlarda üç ya da
daha fazla normal pap test sonucu varsa ve
önceki 10 yýl içinde anormal test sonuçlarý
yoksa, servikal görüntülemeye son verilebileðini
belirtmektedir (17). ABD Önleyici Hizmetler
Çalýþma Kolu ise, eðer smear testleri sürekli
normal bulgular veren daha önceki
Papanicolaou taramalarý hekim tarafýndan
belgelenebiliyorsa, 65 yaþýndan sonra taramaya
devam edilmemesini önermektedir.
Kanada Servikal Kanser Tarama Programlarý
Çalýþma Kolu, en az iki yeterli Pap Smear
sonucu normal olan ve son dokuz yýlda anlamlý
hiçbir epitelyal anomaliliði olmayan ya da
yaþamýnda hiç biyopsi ile doðrulanan displazi ya
da in sutu karsinom olmaya 69 yaþ üzerindeki
kadýnlarýn sitolojik tarama programlarýndan
çýkarýlabileceðini belirtmektedir (10).
Total histerektomiden (serviksin tamamen
çýkarýldýðý histerektomi) sonra Servikal Ca ya da
prekanser nedeniyle cerrahi yapýlmadýkça
görüntüleme gerekli deðildir. Serviks olmaksýzýn
histerektomi yapýlan kadýnlarda en az 70 yaþýna
kadar Servikal Ca görüntülemesinin
sürdürülmesi gerektiði bildirilirken (17), in situ
karsinom ya da invazif kanserden ötürü
histerektomi geçirmiþ olan kadýnlarýn, yýlda en
az bir kez olmak kaydýyla, pelvik muayene ve
vajinal apeksten Pap smear izlenmesinin þart
olduðu da belirtilmektedir (10).
Displazinin düþük dereceden yüksek
dereceye ilerlemesi ortalama 9 yýl ve yüksek
dereceli displaziden invaziv kansere dönüþmesi
ise 3 ay - 2 yýl almaktadýr.
Hastalarýn Yönlendirilmesi
ASC:ASC-US (önemi belirli olmayan atipik
skuamöz hücreler) ve ASC-H (atipik skuamöz
hücreler-yüksek dereceli SIL) olmak üzere iki alt
tipi vardýr.
• 2005 • cilt 14 • sayý 1 • 3
ASC-US'de CIN 2 ya da CIN 3 olasýlýðý %517'dir. Yayýlmacý kanser geliþimi %0.1 ile %0.2
'dir. Tedavisinde 3 seçenek vardýr: Pap Testin
yinelenmesi, Kolposkopi, Yüksek HPV riski
olanlarý test etmek.
ASC-H 'de HPV taramasý yapmadan
kolposkopiye gönderilir. %24-94'de CIN 2 ya
da CIN 3 tanýmlanmaktadýr (1, 10, 15, 16).
LSIL de kolposkopiye gönderilmelidir. LSIL
(düþük dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon)
tanýsý alan hastalarýn %15-30'unda biyopside
CIN 2, 3 saptanmaktadýr. Cibas ise LSIL
olgularýnýn %11'inin CIN 3' e ilerlediðini,
%1'inde yayýlmacý kanser geliþtiðini bildirmiþtir
(Tablo 1) (16,17).
HSIL kolposkopiye sevk edilir. %70-75 CIN
2 ya da CIN 3, %1-2 serviks kanseri olma
olasýlýðý vardýr.
Yassý epitel hücreli karsinom Pap testi
sonucu alan hastalar, acilen kolposkopiye sevk
edilirler.
Atipik glandüler hücre (AGC) varlýðý çok
önemli olup kolposkopi, küretaj, uygun
görülürse serviks biyopsisi, bazen endometrium
biyopsisi gerektirir (1,10,15,16).
Atipik glandüler hücre (AGC) 3 alt gruba
ayrýlmaktadýr. AGC-Belirtilmemiþ, AGCNeoplazi lehine, AIS (Endoservikal
Adenokarsinoma in situ). AGC tanýsý genel
olarak ASC grubuna göre daha yüksek oranda
saptanmýþ neoplazi ile sonuçlanmaktadýr. AGC
tanýsý alan tüm hastalar bir arada
deðerlendirildiðinde histolojik taný olarak %954 oranýnda CIN, %0-8 oranýnda AIS ve %1-9
oranýnda deðiþen yayýlmacý servikal kanser
adenokanser belirlenmiþtir (16).
Hedefler
Yalnýzca hekimler deðil; ebeler, hemþireler ve
saðlýk memurlarý da gerek muayeneye gelen
hastalara, gerek genel saðlýk taramalarýnda ya
da aþý kampanyalarýnda kadýnlara ya da ailelere,
servikal Pap smear taramasýnýn basit ve kolay
bir yöntem olduðunu, kanserden
koruyuculuðunu ve erken tanýya yardýmcý
olduðunu anlatmalýdýr. Devlet hastaneleri, AÇSAP merkezleri ve kadýn-doðum hastaneleri ile
saðlýk ocaklarý arasýnda servikal smearlerin
alýnmasý ve hastayý göndermeden bu
smear'lerin kurumlar arasý sevk zincir sistemi
kurularak patologlara gönderilmesi
hedeflenmelidir.
Tablo 1. Skuamöz intraepitelyal lezyonlarýn doðal gidiþi
Gerileme %
LSIL (CIN 1
HSIL (CIN 2)
HSIL (CIN 3)
57
43
32
Yineleme
%
32
35
<56
CIN 3'e
ilerleme %
11
22
-
Yayýlmacý
kanser %
1
5
12
Kaynaklar
1- Ball C, Madden JE. Update on cervical cancer
screening. Current diagnostic and evidence-based
management protocols. Postgrad Med. Postgraduate
Medýcýne 2003;113 (2):59-70 (Bu yazý ayný zamanda
''Sendrom Aylýk Aktüel Týp Dergisi'nin Þubat 2004 sayýsýnda
yayýmlanmýþtýr.)
http://www.postgradmed.com/back.htm.
2- Longo D L. Distribution of Cancer Incidence and
Deaths for 2000 (Table 79-1). Part sýx - Oncology and
Hematology,Sectýon 1 - Neoplastýc Dýsorders, 79. Approach to
the Patýent Wýth Cancer. Harrison's Principles Of Internal
Medicine 15th Edition. Internatýonal Edýtýon ISBN 0-07118319-1 (Set); 0-07-118320-5 (Vol 1); 0-07-118321-3 (Vol
2).Copyright ã 2001. Exclusive rights by The McGraw-Hill
Companies,. The International Edition is not available in North
America. http://www.harrisonsonline.com/.
3- Robbins S.L., Kumar V.,Cotran R.;Serviks Ýntraepitelyal
Neoplazi ve Skuamöz Hücreli Karsinom, Serviks Tümörleri,
Kadýn Genital Sistem ve Meme.Çeviri Editörü:Prof.Dr.Uður
Çevikbaþ.7nd.Ed.2003;686-689.
4- Ülger S.; Avrupa Birliði Ülkeleri ile Türkiye'de Kadýna
ve Kadýn Saðlýðýna Genel Bir Bakýþ. Ankara Üniversitesi Avrupa
Topluluðu Araþtýrma ve Uygulama Merkezi(ATAUM) Temel
Eðitim 28. Dönem, DSÖ Türkiye Ýrtibat Ofisi - WHO Turkey
Liaison Office.htm ANKARA, 2001.
5- Türkiye'de Bölgelere ve Cinsiyete Göre Kanser Olgu
larý,1999 yýlý verileri.www.saglik.gov.tr (son eriþim
tarihi:07.11.2004).
6- Aydýn Ö, Polat A.,Düþmez D., Eðilmez R.; Mersin
Ýlinde Kanser Sýklýðý ve Daðýlýmý Üzerine Bir Çalýþma.Türk
Patoloj Dergisi (The Turkish Journal of Pathology).2000;16(12): 48-52.
7- Polat A, Aydýn Ö, Düþmez D.; Mersin Ýlinde 19891999 yýllarý arasýnda görülen kadýn genital sistem tümörlerinin
daðýlýmýnýn deðerlendirilmesi. Türk Patoloji Dergisi, 2000; 16
(1-2): 34-38.
8- Fang J.;Serviks Kanserleri,Pelvis Maligniteleri.National
Medical Series For Ýndependent Study (NMS),Kadýn Doðum
Hastalýklarý,Çeviri Editörü: Prof. Dr. Uçar Asena.4.nd.Ed. 1998:
(36);409-413
9- Rosai J.,Ackerman L.V.;Human Papilloma Virus and
Lower Female Genital Tract,Uterus- Cervix,Female
Reproductive System.Surgical Pathology.2004;(2):1523-1568
10- Servikal Kanser Taramasý ve Ýlk Anormal Pap smear'e
Yaklaþým,Servikal Kanser Taramasý,Sendrom II,Intitute Clinical
Systems Improvement (ICSI) Cervikal Cancer Screening.ISSN
1016-5134.2003;10(2):1-28.
11- Roden R.; Ph.D.Hopkins Q&C: HPV aþýsý serviks
kanserinin sonu demek olabilir. johns Hopkins Týp Kurumlarý,
Literatür Týp Dünyasýndasýndan Seçmeler. 1999;181: 322.
www.Literatür.com/haberler.
12- Virtej P, Vasiliu C.; Cytodiagnosis in cervical
neoplasia: from the Babes/Papanicolaou smear to the actual
Bethesda System. PMID:14664403 [PubMed - in process]
Clin Exp Obstet Gynecol. 2003;30(4):173-7.
13- Güngör M.Y.,Güngör L, Açýk Y., Oðuzöncül F; Elazýð
Devlet Hastanesi'nde Görev Yapan Evli, Hamile Olmayan
Hemþire, Ebe ve Bayan Saðlýk Teknisyenlerinde Pap smear
TaramasI, F.Ü.Saðlýk Bil.Dergisi 2001, 15 (3), 471-476
14-Barut A.;Serviks Kanserinde Erken Taný ve
Tedavi.Sürekli Týp Eðitim Dergisi (sted), mart, 2000.
www.ttb.org.tr.
15- Tuncer S.,Kuzey G.M.,Baþaran M.;Servikal Sitolojik
Anomalilere Klinik Yaklaþým, ASCCP Önerileri.Ankara,2004:131.
16- Wright T.C.,Cox T.J, Massad L.S,Twiggs L.B.,Wilkinson
E.J.; 2001 Consensus Guidelines for the Management of
Women With Cervical Cytological Abnormalities for the 2001
ASCCP-Sponsored Consensus Conference. JAMA 2002; 287:
2120-2129.
17- Cibas E.S., Ducatman B.S.; Cervical and Vajinal
Cytology.Cytology, Saunders, Elsevier 2.nd.Ed.2003;1-61.
• 2005 • cilt 14 • sayý 1 • 4
Download