T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Oral Diagnoz ve

advertisement
T.C.
Ege Üniversitesi
Dişhekimliği Fakültesi
Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dalı
TIP HEKİMİ DİŞHEKİMİNDEN NİÇİN DENTAL KONSÜLTASYON
İSTİYOR?: KLİNİK ÇALIŞMA
BİTİRME TEZİ
Stj. Dişhekimi Sezai GÜVEN
Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Servet KANDEMİR
İZMİR-2008
ÖNSÖZ
‘‘Tıp hekimi dişhekiminden niçin dental konsültasyon istiyor? Klinik çalışma’’
konulu tezimin seçilmesi, yürütülmesi ve oluşturulmasının her aşamasında yol gösterici ve
destekleyici yardımlarını esirgemeyen hocam Sayın Prof. Dr. Servet KANDEMİR’e ayrıca
tezimin hazırlanmasında bana destek olan aileme ve arkadaşlarıma teşekkürü borç bilirim.
Saygılarımla,
İZMİR, 2008
Stj. Diş Hekimi Sezai GÜVEN
İÇİNDEKİLER
Sayfa No
1.GİRİŞ VE AMAÇ……………………………………………………………........1
2.GENEL BİLGİLER………………………………………………………………..4
3.MATERYAL VE METOD……………………………………………………….. 9
4.BULGULAR………………………………………………………………………10
5.TARTIŞMA……………………………………………………………………….23
6.ÖZET……………………………………………………………………………...29
7.KAYNAKLAR………………………………………………………………........30
8.ÖZGEÇMİŞ……………………………………………………………………….33
.
1.GİRİŞ VE AMAÇ
Hekimler, tıp hekimi olsun diş hekimi olsun hastaya doğru tanının konabilmesi,
tedavi sonrası ortaya çıkabilecek komplikasyonun önlenmesi veya hastaya en uygun
tedavinin yapılabilmesi için birbirlerinden konsültasyon isteyebilirler.(1) Hekim
hastasına koyduğu tanıdan, düşündüğü tedavi planından emin değilse veya hekim
hastasının tedavisi için özel bilgi ve beceriye sahip değilse uzman bir hekimden
konsültasyon isteyebilir. Bu, tıp hekimi uzman tıp hekimi, dişhekimi uzman dişhekimi
arasında olabildiği gibi uzman tıp hekimi ile uzman dişhekimi arasında da olabilir.
Dişhekimi ile tıp hekimi arasındaki konsültasyon medikal konsültasyon ve dental
konsültasyon şeklinde iki türlü olabilir. Dişhekimi aşağıdaki nedenlerle medikal
konsültasyon isteyebilir: 1) Hastanın medikal değerlendirilmesi veya tedavisi için, 2)
Hastasıyla ilgili laboratuar testleri veya kan tetkiki gibi medikal bilgi gerekliyse, 3)
Hastanın medikal tedavisinde değişiklik gerekiyorsa, (Örneğin antikoagülan kullanan bir
hastada cerrahi girişim öncesi antikoagülan dozunun ayarlanması gibi)
4) Ayrıca
dişhekimi hastadan tam olarak medikal anamnez alamıyor, hastanın verdiği anamnezde
belirsizlikler varsa, 5) Hastanın ağızındaki bir belirtinin sistemik bir hastalıkla ilgili
olduğunu düşünüyorsa.(2)
Tıp hekimi de dişhekiminden hastasıyla ilgili dental konsültasyon isteyebilir. Bu
da şu nedenlerle olabilir: 1) Hastasının dental şikayetinin giderilmesi, 2) Hastaya
uygulanacak operasyon, radyoterapi, kemik iliği transplantasyonu gibi tedaviler sonrası
oluşabilecek komplikasyonların önlenmesi, 3) Fokal enfeksiyon düşünülen bir hastada
odontojen odakların belirlenmesi için.
Dişhekiminin hastası için yaptığı medikal konsültasyonla ilgili daha çok çalışma
olmasına rağmen, tıp hekiminin hastasıyla ilgili yaptığı dental konsültasyon konusunda
1
yapılmış çalışma sayısı oldukça azdır. Yapılan literatür taramasında (İngilizce) tıp
hekiminin hangi nedenlerle dental konsültasyon yaptığına ilişkin sadece bir çalışma
olduğu belirlendi. Donker ve ark. (3) yaptıkları klinik çalışmada kemik iliği
transplantasyonu öncesinde dental konsültasyon amacıyla gönderilen 161 çocuk hastayı
hem klinik hem de radyografik olarak değerlendirmişler ve 150 hastada herhangi bir
odontojen odağa rastlamamışlardır. Geriye kalan 11 çocuk hastada transplantasyon
öncesinde en az bir tedavi gerektiren odak olduğunu belirlemişlerdir. Bu çocukların
9’unda odontojenik odak hem klinik hem de radyografik olarak saptanırken, 2’sinde ise
sadece klinik olarak saptandığını belirtmişlerdir. Dental konsültasyonla ilgili türkçe
yayınlara bakıldığında tıp hekiminin istediği dental konsültasyonla ilgili 3 çalışma
belirlendi.(6,7,8) Bunlardan birisi Gedik’in (6) yaptığı çalışmadır. Araştırıcı dental
konsültasyon için gönderilen 200 hastadaki diş çürüğü insidansını araştırmıştır. Sonuçta
hastalıkların çürük insidansının etkilediğini belirlemiş, özellikle konjenital kalp
hastalığı, radyoterapi gören hastalarda çürük insidansının arttığını saptamıştır. Diğer bir
araştırma da Kandemir’in (7) çalışmasıdır. Bu çalışmada, fokal enfeksiyon düşünülen ve
odontojen odak taraması için E.Ü. Tıp Fakültesinden gönderilen 64 hasta
değerlendirilmiş, sonuçta tüm tetkiklerin yapılması ve olası tedavilerin uygulanmasına
rağmen iyileşmeyen 31 hastanın 11’inin odontojen odakların eliminasyonundan sonra
hastaların iyileştiği belirlenmiştir. Bir başka klinik çalışmada ise Çetingüç ve ark. (8)
sistemik hastalığı olan çocukların ağız ve diş sağlığı durumlarının belirlenmesi amacıyla
Hacettepe İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi’nin çeşitli bölümlerinden dental
konsültasyonu için gönderilen 198 çoçuk hastayı muayene etmişler ve çocuk hastaların
% 94.7’sinde tedavi ya da takip gerektiren ağız hastalığı veya anomalisi teşhis
etmişlerdir.
2
Literatürde ‘ hangi nedenle dental konsültasyon yapılıyor’ çalışmalarının yanında
bu konsültasyonlar sırasında kullanılan konsültasyon istek formlarının kalitesini
değerlendiren çalışmalar da mevcuttur. Bu çalışmalarda formların standartlara uymadığı,
eksik bilgilerin olduğu saptanmıştır.(4,5)
Bu çalışmanın amacı, E.Ü. Tıp Fakültesinin çeşitli bölümlerinden dental
konsültasyon için E.Ü. Dişhekimliği Fakültesine gönderilen hastaların Tıp Fakültesinin
hangi kliniklerinden, niçin gönderildiğini saptamak, hekimin yazdığı konsültasyon istek
formunun standartlara uyup uymadığını belirlemektir.
3
2.GENEL BİLGİLER
Bir hekimin hastasıyla ilgili tek başına üstesinden gelemediği durumlarda bir
başka hekimden bilimsel ve teknik yardım istemesine ya da kısaca danışmanlık eylemine
konsültasyon adı verilir. Konsültasyon terimi latince "consultati" sözcüğünden
türemiştir. "Etraflı görüşme", "danışma" anlamına gelmektedir. Konsültasyon, hasta ile
ilgili hekimler arasında kurulan profesyonel bir ilişki, belirli kurallar çerçevesinde
gerçekleştirilen etkin bir iletişim aracıdır. Eğer bu kurallara uyulmazsa birçok yanlış
anlaşılmalar olabilir. Sonuçta hekimler arasındaki ilişki ciddi bir şekilde bozulabilir.
Hasta bundan zarar görebilir.(1)
Tıp ve dişhekimliğinde uzmanlık alanlarının artmasıyla birlikte uzmanlık sayısı
kadar konsültasyon çeşidi de artmıştır. Diş hekimlerinin kendi aralarında yaptığı, diş
hekimleriyle tıp hekimlerinin arasında yaptığı ve tıp hekimlerinin kendi aralarında
yaptığı konsültasyonlar gibi günümüzde pek çok konsültasyon çeşidi ortaya çıkmıştır.(1)
Konsültasyon
sırasında
konsültasyonu
isteyen
hekim
ve
konsültasyonu
gerçekleştiren hekimin uyması gereken bazı kurallar vardır. Konsültasyonu isteyen
hekim;
Gerçek aciller dışında konsültasyonu asla aceleye getirmemelidir.
Konsültan hekime hastanın durumunu ve sorununu özetleyen bir mektup
yazmalıdır. Kısaca hasta öyküsü, kullandığı ilaçlar, alerjileri ve konsültan
hekimden istediği, çözemediği veya şüphede kaldığı tanıyı açıkça belirtmelidir.
Bu konsültasyonu yapan hekimi büyük bir zaman kaybından kurtaracak ve doğru
4
yönlendirecektir. Konsültasyon istenen hekimden randevuyu hastalar kendileri
almak isteyebilir, o zaman mutlaka iyi bir epikriz yazmalı veya epikrizi
konsültan hekime postalamalıdır.
Hastanın niçin gönderildiğini mutlaka bildirmelidir.
Hastayla birlikte laboratuar bulguları, röntgen gibi tüm dokümanları konsültan
hekime göndermelidir.
Konsültasyon gerçekleştiren hekim de;
Açık, kısa, kolay anlaşılır ve hekimi yönlendirici bir rapor yazmalıdır. Daha
sonra sorunu çözmeye yönelik yapılması gerekenleri sıralamalıdır. Hastanın
hekimi ancak böylece tedavi planını kavrayabilir. Eğer hasta hastanede
görüldüyse tanı ve tedavi kısa bir not halinde yazılıp, daha sonra tam ve detaylı
bir mektup gönderilebilir.
Eğer hastada kritik bir durum varsa, örneğin; malignensi saptanmışsa veya
ameliyat öncesi fizik muayeneye gereksinim varsa, mutlaka durumdan hastayı
sevk eden hekimi haberdar etmeli ve gerekirse fizik muayeneyi sevk eden
hekimin yapmasını sağlamalıdır. Ayrıca ameliyat öncesi yapılan tetkikler
hastanın
ilk
hekimini
dosyasına
gireceğinden
diğer
bazı
sorunları
değerlendirmede yardımcı olur.(9,10,11,12)
Günlük uygulamada danışım, daha çok hastanın sürekli hekimi tarafından yazılı
olarak (hatta zaman zaman telefonla) istenmekte, konsültasyonu yapan hekim de sonucu
yazılı olarak vermektedir. Acil durumlar dışında telefonla konsültasyon işlemi
5
gerçekleştirilmemelidir. Eğer hasta hakkındaki bilgiler telefonla verilir ve hekim yoğun
bir zamanda bu notları alırsa konsültasyon işlemi aceleye gelebileceğinden birçok
önemli nokta gözden kaçabilir. Telefon sadece bir epikriz yazma şansı bulunmayan acil
durumlarda kullanılmalıdır.(1)
Konsültasyonda hasta konsültasyon istek formuyla konsültasyona gönderilir. Bu
formun konsültasyonun etkin bir şekilde gerçekleşmesinde büyük rolü vardır. Bu formun
uluslararası olarak belirlenmiş belli bir standardı vardır. (Tablo 1) Eğer konsültasyon
istek formu bu standarda uygun olmazsa konsültasyonun gerçekleştirildiği hekimler
arasında yanlış anlaşılmalara yol açabilir, sonuçta da hasta bu durumdan zarar görebilir.
Birçok konsültasyon işlemi yazı ile yapılmaktadır ve okunabilirliği sağlamak için
daktilo/bilgisayar ile yazılması daha iyi olmaktadır. Bu işlem için de hasta gönderme
formları mevcuttur. Konsültasyonu gerçekleştiren hekim tarafından form doldurulduktan
sonra form yine hekim tarafından imzalanmalıdır, bu durum nezaket açısından
önemlidir. İdeal bir formda hasta ile ilgili kişisel bilgiler, gönderen hekim ile ilgili
kişisel bilgiler, teşhis, algılanan aciliyet ve tedaviyi etkileyebilecek hastanın tıbbi
geçmişi ile ilgili bilgiler uzman hekime iletilmelidir. Formu alan uzman hekim onu
okuyup, değerlendirerek olası teşhisi tasdik edecek ve randevunun ne kadar acil
olduğunu tespit edecektir. Bu formlardaki bilgiler ne gereksiz olacak şekilde fazla, ne de
eksik olacak kadar az olmalıdır ve bu bilgiler mutlak suretle doğru bilgiler olmalıdır.(13)
6
KONSÜLTASYON İSTEK FORMU
1.HASTA
Soyad:……………………………Ad:…………………… Doğum tarihi:……………………..
Adres:…………………………………………………………………………………………….
Posta kodu:……………………………..
Telefon:(ev)……………………(iş)………………….(cep)…………….(fax)…………………
Cinsiyet:
E□
K□
2.GÖNDEREN HEKİM
Ad:…………………………………………………Telefon no:………………………………..
Adres:…………………………………………………………………………………………….
Posta kodu:……………………………….
Fax:……………………………………….E-mail:………………………………………………
3.HASTANIN NE KADAR ZAMAN İÇİNDE GÖRÜLMESİ İSTENMEKTEDİR
Acil □
2 hafta içinde □
3 ay içinde □
Hastanın başlıca yakınması:…………………………………………………………….………
………………………………………………………………………………………….…….…..
Gönderilme amacı:
sadece öneri
öneri ve bakım
Açıklamalar……………………………………………………………………………….……...
4.GEÇMİŞ
Daha önce dişlerle ilgili sorunlar yaşanmış mı?:
Evet □
Hayır □
Özellikle:……………………………………………………………………………………….
Medikal hastalıklar var mı?
Evet
Evet □
Hayır
Alerji
Hayır □
Evet
Kalp
sorunu
Hayır
Evet
Sürekli kullandığı
ilaçlar var mı?
Herhangi
başka
sağlık problemi var
mı?
Kanamaya
eğilim
Şeker hastalığı
Ayrıntı:……………………………………………………………………………………………
Diğer:……………………………………………………………………………………………..
Lütfen konuyla ilgili diğer bilgiler ve radyografileri de bu forma ekleyiniz ekleyiniz.
Tarih………………………….
Gönderen hekimin imzası………………………….
Tablo 1: Standart konsültasyon istek formu örneği (13)
7
Hayır
KONSÜLTASYON İSTEK FORMUNUN İÇERİĞİ
1- HASTANIN İSİM VE İLETİŞİM DETAYLARI
Bu bölüm hasta isminin tamamını, doğum tarihini, adresini, posta kodunu,
ulaşılabilecek tüm telefonları ve hastanın cinsiyeti ile ilgili bilgiler içermektedir.
2- GÖNDEREN HEKİM İLE İLGİLİ BİLGİLER
Konsultasyonu gerçekleştiren hekimler gönderen hekimler ile iletişim kurmak
isteyebilirler. Bundan dolayı gönderen hekimin ismi imzaladığı formda yer almalıdır.
Bunun dışında özellikle gündüz ulaşılabilecek telefon numarası, adresi, posta kodu, fax
numarası ve e-mail adresi belirtilmelidir.
3- SEVKİN SEBEBİ VE ACİLİYETİ
Acil sevklerin vurgulanması çok önemlidir; hastanın tehlikede olduğu gerçeği
sevki acil kılabilir. Ayrıca bu bölümde hastanın başlıca yakınması ve gönderilme
nedenine ait bilgiler yer almaktadır.
4- MEVCUT DURUMUN TARİHÇESİ
Hastanın daha önceki dental sorunları ile birlikte sistemik durumunu içeren bilgiler
bu kısımda yer almaktadır. Bu kısım önemlidir, çünkü bu, mesela kanama eğilimi veya
antibiyotik profilaksisi gibi çeşitli ilave müdahaleleri gerektirebilecek herhangi bir tıbbi
sorunun varlığı durumunda operasyon öncesinde hekimi tedbir almaya yöneltecektir.
Formun en son kısmında da sevk tarihi ve gönderen hekimin imzası yer alır.(13)
8
3.MATERYAL VE METOD
Şubat 2001 ve Aralık 2003 tarihleri arasında Ege üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesinin değişik kliniklerinden Ege üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Oral
Diagnoz ve Radyoloji kliniğine dental konsültasyon için gönderilen 160 hasta çalışmada
yer aldı. Daha önce hastalar için hazırlanmış olan değerlendirme formuna hastanın yaşı,
cinsiyeti, gönderildiği klinik, gönderilme nedeni, hastanın medikal durumu, sürekli
kullandığı ilaçlar kaydedildi. Ayrıca hastanın yatan hasta olup olmadığı, daha önce
operasyon geçirip geçirmediği bilgi formuna işlendi. Konsültasyon istek formunun
standartlara uyup uymadığı da not edildi. Gönderen hekimin hasta tedavisi ile ilgili
tavsiyeleri de değerlendirme formunda yer aldı. Hastanın yapılan klinik ve radyolojik
muayenesi sonucunda tanısı kondu, hastaya uygulanması gerekli tedavi belirlendi.
Gönderen konsültan hekime konsültasyon istek formuyla klinik ve radyolojik muayene
sonucunda konulan tanı ve yapılan tedavi planlaması ile ilgili bilgi verildi. Daha sonra
hasta tedavi için fakültedeki ilgili kliniğe veya kliniklere gönderildi.
Çalışma sonunda elde edilen verilerin SPSS bilgisayar programında istatistiksel
analizi yapıldı.
9
4.BULGULAR
Bu çalışmada 160 hasta yer aldı. Hastalar 11 ile 76 yaşları arasında olup, yaş
ortalaması 43, 53 ±16,83 idi. Hastaların % 53’ nün erkek (85 hasta, yaş ortalaması
45,24±16.83), % 47’sinin kadın (75 hasta, yaş ortalaması 41,04±16,08) olduğu saptandı.
Hastaların yaş grubu incelendiğinde 66 olgu ile en fazla 41 ile 60 yaşları arasındaki
hastaların
bulunduğu
görüldü.
Bu
yaş
grupları
cinsiyet
dağılımına
göre
değerlendirildiğinde kadın hastaların 21-40 ve 41-60 yaş gruplarında (toplam 52 hasta),
erkek hastaların ise 41-60 yaş grubunda yoğunlaştığı görüldü.(Şekil 1)
45
41
40
Hasta Sayısı
35
27
30
25
25
Bayan
18
20
15
12
16
Erkek
11
10
10
5
0
0-20
21-40
41-60
61 ve üzeri
Yaş Aralığı
Şekil 1: Hastaların yaş grubuna göre dağılımı
Hastalar konsültasyon amacıyla 18 farklı klinik tarafından gönderildi. İç
Hastalıkları Kliniği 49 olguyla birinci, Göğüs- Kalp Damar Cerrahisi Kliniği 38 olgu ile
ikinci sırada yer aldı. Bu klinikleri sırasıyla 15 olgu ile Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları,
11’er olgu ile Genel Cerrahi ve Radyasyon Onkolojisi, 8’er olguyla KBB ve Dermatoloji
Klinikleri takip etti. 20 olgunun da diğer klinikler tarafından gönderildiği belirlendi. Bu
Klinikler; Enfeksiyon hastalıkları-Mikrobiyoloji (4 olgu), Göğüs hastalıkları (3 olgu),
10
Kardiyoloji (2 olgu), Göz hastalıkları (2 olgu), Nöroloji (2 olgu), Psikiyatri (2 olgu),
Ağrı kliniği (2 olgu), Radyoloji (1 olgu), Kadın hastalıkları (1 olgu), Fiziksel Tıp ve
Rehabilitasyon Kliniği (1 olgu) idi.
49
50
38
40
Hasta Sayısı
30
15
20
20
11
11
10
8
8
0
Gönderen Klinikler
İç Hastalıkları ve İlgili Bölümler
Göğüs-Kalp Damar Cerrahisi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Genel Cerrahi
Radyasyon Onkolojisi
KBB
Dermatoloji
Diğer Bölümler
Şekil 2: Hastaların gönderildiği klinikler
İç Hastalıkları Kliniği kendi içinde yan dallara ayrılmaktadır. Gelen konsültasyon
formlarının bir kısmında yan dallar belirtilmiş olup geriye kalan diğer kısmında da
sadece İç Hastalıkları A.B.D belirtilmiştir.
İÇ HASTALIKLARI VE YAN DALLARI
HASTA SAYISI
1-Dahiliye
9
2-Hematoloji
15
3-İmmunloji
7
4-Gastroenteroloji
11
5-Onkoloji
3
6-Romatoloji
2
7-Nefroloji
1
8-Endokrinoloji
1
--------------------------------------------------------------------------------------TOPLAM
49
Tablo 2: İç Hastalıkları ve ilgili bölümlerinden gönderilen hastalar
11
Çalışmada yer alan 160 hastanın 135’i (% 84,3) hastanede yatan hasta olarak
tedavilerini sürdürmekteydi.
80
58
65
60
Hasta Sayısı 40
20
18
2
10
2
5
0
Gönderilme Nedeni
Dental şikayetler
Operasyon öncesi dental değerlendirme
Enfektif Endokardit riskli hastalarda odontojen odak saptanması
Odontojen fokal enfeksiyon odağı taranması
Radyoterapi öncesi dental değerlendirme
KBY hastalarının diyaliz öncesi değerlendirilmesi
Diğer nedenler
Şekil 3: Hastaların gönderilme nedenlerine göre dağılımı
İç Hastalıkları Kliniğinden 16, Göğüs-Kalp Damar Cerrahisinden 10, Çocuk
Sağlığı ve Hastalıklarından 6, Genel Cerrahiden 4, Radyasyon Onkolojisinden 3,
KBB’den 1, Dermatolojiden 5 ve diğer kliniklerden 13 hasta olmak üzere toplam 58
(%36.25) hastanın dental şikayet nedeniyle gönderildiği saptandı. Kalp kapakçığı
operasyonu öncesi 19, Koroner Arter Hastalığı (KAH) nedeniyle operasyonu düşünülen
2, kalp nakli öncesi 7, böbrek nakli öncesi 6, karaciğer nakli öncesi 10, kemik iliği nakli
öncesi 16, maksillektomi/mandibulektomi öncesi 5 hasta olmak üzere toplam 65
(% 40.6) hasta operasyon öncesi değerlendirme amacıyla kliniğimize gönderildi. Bu
olguların 26’sı Göğüs-Kalp Damar Cerrahisi, 14’ü İç Hastalıkları, 7’si Genel Cerrahi,
12
5’i KBB, 4’ü Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve 2’si diğer klinikler tarafından gönderilen
hastalardı.(Şekil 3,4)
20
19
16
15
10
Hasta Sayısı 10
5
7
6
5
2
0
Operasyon Türü
Kalp Kapakçığı
KAH nedeniyle
Kalp nakli
Böbrek nakli
Karaciğer nakli
KİT
Maksillektomi/mand.lektomi
Şekil 4: Operasyon öncesi dental değerlendirme nedeniyle gönderilen hastaların
operasyon tipine göre dağılımı
Kalp kapakçığı rahatsızlığı bulunan toplam 21 hastanın 19’u kalp kapakçığı
operasyonu öncesi dental değerlendirme yapılması için gönderilen hastalardı. Geri kalan
2 hastadan 1’i mevcut olan suni kalp kapağında enfektif endokardite neden olabilecek
odontojenik odakların elimine edilebilmesi için, diğeri de var olan enfektif endokardite
neden olabilecek odontojen odakların belirlenmesi için Göğüs-Kalp Damar Cerrahisi
Kliniğinden gönderilmişti.
Fokal enfeksiyon odağı taraması için gönderilen hastaların gönderilme nedenleri
değerlendirildiğinde, 3’ü stabil tutulamayan diabetes mellitus, 5’i nedeni belirlenemeyen
yüksek ateş, 3’ü sedimentasyon yüksekliği, 4’ü ürtiker ve 3’ü de diğer nedenler (1
13
dishidrotik ekzema, 1 vaskulit, 1 anjioödem) olmak üzere 18 hasta idi. Bu hastaların
14’ü İç Hastalıkları Kliniğinden, 4’üde de diğer kinikler tarafından gönderilmişti.
(Şekil5)
5
5
4
4
3
3
3
3
Hasta Sayısı
2
1
0
Hastalık
Diabetes mellitus
Yüksek ateş
Sedimantasyon yüksekliği
Ürtiker
Diğer hastalıklar
Şekil 5: Fokal enfeksiyon şüphesi nedeniyle odontojen enfeksiyon odağı taraması
için gönderilen hastaların şikayetlerine göre dağılımı
Olguların 10’u (% 6.25) baş boyun bölgesinden malign tümör nedeniyle
radyoterapi görecek hastalardı. Bunların 8’i Radyasyon onkolojisi ve 2’si de KBB
klinikleri tarafından radyoterapi öncesinde ağız diş sağlığının yerine getirilmesi için
konsültasyon istenen olgulardı. Bu hastaların 7’si nazofarenks/larinks ca teşhisi konmuş,
1’i primer kanser odağı belirlenemeyen metastazlı ve diğer 2’si de oral ca nedeniyle
radyoterapi görecek olgulardı
14
Bu çalışmada kronik böbrek yetmezliği (KBY) nedeniyle diyalize girecek 2
hastanın diyaliz öncesi dental bakım için İç Hastalıkları ve Çocuk sağlığı ve Hastalıkları
klinikleri tarafından gönderilmişti.
Ayrıca bunların dışında hastalardan 1’i dişlerinde bulunan şekil bozukluğunun
giderilmesi, 1’i diş gıcırdatma tedavisi, 1’i çene hareketlerinde kısıtlılığın tanı ve
tedavisi, 1’i amiloidozis tanısı konabilmesi için gingival biyopsi alınması amacıyla ve
diğer 1’i de TME rahatsızlığının tedavisi için gönderilmişti.(Tablo 3)
İÇ
HAST.
GÖĞÜSKALP
DAMAR
CER.
ÇOCUK
SAĞ. VE
HAST.
GENEL
CER.
RADYAS.
ONKOL.
K
B
B
DERMA
TOLOJİ
DİĞER
KLİN.
TOPLAM
DENTAL
ŞİKAYET
16
10
6
4
3
1
5
13
58 (%36)
OPERASYON
ÖNCESİ
21
26
4
7
-
5
-
2
65(%41)
-
2
-
-
-
-
-
-
2 (%1)
ODONTOJEN
11
FOKAL ENFEK.
-
-
-
-
-
3
4
18 (%11)
RADYOTERAPİ ÖNCE
-
-
-
8
3
-
-
11(%7)
DİYALİZ
ÖNCESİ
1
-
1
-
-
-
-
-
2 (%1)
DİĞER
NEDENLER
-
-
4
-
-
-
-
1
5 (%3)
TOPLAM
49
38
15
11
11
8
8
20
160
ENFEKTİF
ENDOKARDİT
RİSKİ
Tablo 3: Hastaların kliniklerden gönderilme nedenlerine göre dağılımları
15
İç Hastalıkları Kliniğinden 14’ü kemik iliği transplantasyonu (KİT) öncesi ve 7’si
karaciğer nakli öncesi; Göğüs-Kalp Damar Cerrahisinden 18’i
kalp kapakçığı
operasyonu öncesi, 2’si KAH nedeniyle, 6’sı Kalp nakli öncesi; Çocuk Sağlığı ve
Hastalıkları Kliniğinden 2’si böbrek nakli, diğer 2’si de KİT öncesi; Genel Cerrahiden
4’ü böbrek nakli, 3’ü karaciğer nakli; KBB’den 5’i maksillektomi operasyonu öncesi,
diğer kliniklerden (Kardiyoloji) 1 Kalp nakli,1 Kalp kapakçık operasyonu olmak üzere
operasyon öncesi değerlendirme yapılması amacıyla toplam 65 hasta ilgili tıp fakültesi
bölümlerinden gönderildi.
Fokal enfeksiyon şüphesi olan hastalardan 3’ü stabil olmayan diabetes mellitus, 1’i
nedeni bulunamayan yüksek ateş, 3’ü sedimentasyon yüksekliği, 3’ü ürtiker ve 1’i de
anjioödem olmak üzere 11 hasta İç Hastalıkları Kliniğinden, 1’i vaskulit, 1’i ürtiker ve
diğer 1’i de dishidrotik ekzema olmak üzere 3 hasta Dermatoloji Kliniğinden, 3 yüksek
ateş olgusu Enfeksiyon Hastalıkları-Mikrobiyolojisi Kliniğinden, ve 1 yüksek ateş
olgusu da Göğüs Hastalıkları Kliniğinden olmak üzere toplam18 hasta odontojen fokal
enfeksiyonun araştırılması isteği ile kliniğimize gönderilmişti.(Şekil 5)
Muayene sonrasında hastaların 14 tanesinde herhangi bir oral enfeksiyon odağı
saptanmazken, geriye kalan 146 hastada en az bir enfeksiyon odağı saptandı. Bu
hastaların 14’nde gömük diş, 40’ında radix, 37’sinde apikal lezyon yada abse, 118’nde
çürük, aşırı kron harabiyeti ya da hijyenik olmayan restorasyon, 70’inde periodontitis,
4’ünde pulpa nekrozu ve 3’ünde de apikal kist odontojen fokal enfeksiyon odağı olarak
teşhis edildi.
16
Saptanan
odontojen
fokal
enfeksiyon Hasta sayısı
odakları
Gömük Diş
Radix
Apikal Lezyon/Abse
Çürük Diş/Kron Harabiyeti/Hij. Olm. Res.
Periodontitis
Pulpa Nekrozu
Apikal Kist
14
40
37
118
70
4
3
Tablo 6: Fokal enfeksiyon şüphesi olan hastaların saptanan
odontojen enfeksiyon odaklarına göre dağılımı
Hastalar muayene edilmeden önce detaylı bir şekilde sistemik anamnezleri alındı.
Ortaya çıkan sonuçlara göre gönderilen hastaların % 33.7’sinde kalp rahatsızlığı,
% 18.7’sinde kan hastalıkları ile ilgili sorunlar, % 15’nde tümoral oluşumlar, %
13.1’nde karaciğer rahatsızlıkları ve % 11.8’nde de endokrin hastalıkları olduğu
belirlendi.
SİSTEMİK
RAHATSIZLIĞIN TÜRÜ
Kalp Hastalıkları
Nörolojik Rahatsızlıklar
Endokrinal Bozukluklar
Kan Hastalıkları
Böbrek Hastalıkları
Karaciğer Hastalıkları
Solunum Sistemi Hastalıkları
Eklem Hastalıkları
İmmun Sistem Rahatsızlıkları
Tümörler
Sendromlar
Kadın Hastalıkları
Psikiyatrik Rahatsızlıklar
Enfeksiyöz Hastalıklar
Göz Hastalıkları
Dermatolojik Hastalıklar
Gastrointestinal Hastalıklar
HASTA SAYISI
54
5
19
30
4
21
3
5
8
24
1
1
2
8
1
4
1
YÜZDESİ
% 33.7
% 3.1
% 11.8
% 18.7
% 2.5
% 13.1
% 1.8
% 3.1
% 5.0
% 15.0
% 0.6
% 0.6
% 1.2
% 5.0
% 0.6
% 2.5
% 0.6
Tablo 4: Hastalardaki mevcut sistemik rahatsızlıkların dağılımı
17
Kalp sorunu olan 54 hastayı incelediğimizde 27 hastada kalp kapakçık hastalığı,11
hastada hipertansiyon, 9 hastada kalp yetmezliği, yine 9 hastada koroner arter
rahatsızlığı, 1 hastada geçirilmiş bypass operasyonu ve diğer 1 hastada da hipotansiyon
rahatsızlığı bulunmaktaydı.(Tablo 4)
Hastaların 81 tanesinin sürekli kullandığı ilaç bulunmazken, geriye kalan 79
sürekli ilaç kullanan hasta arasından 33 tanesi kalp ilacı kullanmaktaydı.(Şekil 6)
100
81
80
Hasta Sayısı
60
40
33
20
6
15
19
4
6
2
6
7
0
Kullanım Nedeni
İlaç kullanmıyor
Kan ve kan yapıcı ilaçlar
Antibiyotik
Solunum sistemi ilaçları
Kas ve iskelet sistemi ile ilgili ilaçlar
Kardiyovasküler ilaçlar
Gastroin. ve metabolizma düzenleyici ilaçlar
Kanser tedavisi ile ilgili ilaçlar
Kemoterapi alanlar
Diğer ilaçlar
Şekil 6 :Hastaların sürekli kullandığı ilaçlara göre dağılımı
Çalışmada yer alan hastaların % 10’u (16 hasta) daha önceden opere edilmişti.6
hasta kalple ilgili, 3 hasta karaciğer nakli, 2 hasta tümoral oluşumlarla ilgili, yine 2 hasta
maksilla/mandibula rezeksiyonu ve 1’er hasta da splenektomi, burun, böbrek nakli
operasyonları geçirmişlerdi.
Antibiyotik profilaksisi gerektiren 43 olgudan 30’u enfektif endokardit riskine
önlem almak amacıyla, 7 tanesi ilgili hastalık nedeniyle hekim tavsiyesi üzerine, 4 tanesi
18
radyoterapi görmekte veya görmüş olan ve 1’er tane de immun yetmezliği ve abse
nedeniyle hekim tarafından önerilmişti.(Şekil 7) Profilaktik antibiyotik öneren 32
hekimden 28’i hastaya dental konsültasyon öncesinde gerekli antibiyoterapi uygulamış
olup geriye kalan 4’ ü de dental girişim öncesinde antibiyotik profilaksisi gerekliliğini
belirtmiş, ancak antibiyotik, dozaj ve uygalama şekli dişhekimine bırakılmıştı.
30
30
20
Hasta Sayısı
7
10
1
4
1
0
Verilme Nedeni
Enfektif endokardit riski
İlgili hastalık nedeniyle hekim tavsiyesi
İmmun yetmezlik
Radyoterapi sırasında/sonrasında
Abse nedeniyle hekim tavsiyesi
Şekil 7: Antibiyotik profilaksisi önerilen hastaların profilaksi uygulanması nedenlerine
göre dağılımı
Yukarıda ilgili hastalık diye belirtilen hastalıklar şunlardı: 1-Kalp kapakçığı
hastalığı 2- Mitral darlık 3-Lösemi (2 hasta) 4-Hipertansiyon ve lökosit yüksekliği 5İlaca bağlı gelişen kronik hepatit 6- Medullabalastom
Boğaz enfeksiyonu nedeniyle hastanede yatan hastada 2.molar diş hizasında
gelişen abse durumu nedeniyle tıp hekimi antibiyotik kullanılmasını tavsiye etmiştir.
Hastaların yapılan klinik ve radyolojik muayeneleri sonucunda 123 hastayla en
çok peridontolojik sorunların mevcut olduğu belirlendi. Bunu sırasıyla 116 hastayla
19
cerrahi, 102 hastayla diş hastalıkları ve tedavisi, 34 hastayla protez, 4 hastayla pedodonti
ve 2 hastayla da ortodonti ile ilgili sorunların izlediği saptandı.(Tablo 5)
Saptanan dental hastalıkların tedavisinin Hasta sayısı
ilgili olduğu klinikler
Cerrahi
Periodontoloji
Diş hastalıkları ve tedavisi
Protetik diş tedavisi
Pedodonti
Ordodonti
116
123
102
34
4
2
Tablo 5: Dental konsültasyon istenen hastaların dental tedavilerinin yapılacağı
kliniklere göre dağılımı
Hastaların yapılan klinik ve radyolojik muayeneleri sonucunda 112 hastaya diş
çekimi, 1 hastaya mevcut ağız hastalığına yönelik tedavi, 3 hastaya eksizyon/ biyopsi
yapılması, 60 hastaya DYT, 63 hastaya DYT+KYD, 92 hastaya dolgu, 4 hastaya kuafaj,
23 hastaya kanal tedavisi, 18 hastaya sabit protez, 17 hastaya hareketli bölümlü protez,
2 hastaya total protez, 2 hastaya TME tedavisi, 5 hastaya obturatör, 2 hastaya da
ortodontik tedavi yapılması uygun görüldü.
122 olguda hastayı gönderen hekim konsültasyon formuna hasta tedavisi ile ilgili
herhangi bir tavsiyede bulunmazken, 20 hastada adrenalinsiz lokal anestezik madde
kullanılması, 32’sinde profilaktik antibiyotik, 1 olguda dental işlem öncesi vitamin ve
plazma desteği, ayrıca 1 hastada kullanılan ilacın tedavi öncesinde kesilmesi önerildi.
.
20
2001-2003 yılları içersinde yapılan bu çalışmada tıp hekimlerinin yazdığı dental
konsültasyon istek formları incelendiğinde; hepsinin (% 100) belirlenmiş standartlara
uymadığı belirlendi. Formlarda hekimler hasta adı-soyadı, gönderen hekimin adı-soyadıimzası, gönderen klinik, tarih, hastanın mevcut sistemik sorunu ve dişhekimine
gönderilme nedeni ile ilgili bilgiler mevcuttu.(Tablo 7). Ancak hastanın doğum tarihi,
adresi, telefon numarası, gönderen hekimin telefon numarası, fax numarası, e-mail
adresi, hastanın medikal ve dental geçmişi, hastanın ne kadar süre içinde görülmesi
gerektiği gibi bilgiler eksikti.(Tablo 8) .
Formlarda yer alan bilgiler
Hastanın adı soyadı
Gönderen hekimin adı soyadı
Gönderen hekimin imzası
Gönderen klinik
Konsultasyon tarihi
Konsultasyonun ne kadar süre içinde yapılması
Hastanın mevcut sistemik sorunu
Hastanın gönderilme nedeni
Hasta sayısı
158
152
159
160
146
3
159
160
Tablo 7: Dental konsultasyon istek formlarında mevcut olan
bilgilerin hastalara göre dağılımı
21
Hasta sayısı
Formlarda yer almayan bilgiler
Hastanın adı soyadı
Hastanın doğum tarihi
Hastanın adresi
Hastanın telefon numarası( iş,ev,cep)
Gönderen hekimin adı soyadı
Gönderen hekimin imzası
Gönderen hekimin telefon numarası
Gönderen hekimin fax numarası
Gönderen hekimin E-mail adresi
Konsültasyon tarihi
Hastanın ne kadar süre içinde görülmesi gerektiği
Hastanın medikal ve dental geçmişi
Hastanın mevcut sistemik sorunu
2
160
160
160
8
1
160
160
160
14
157
160
1
Tablo 8: Hastaların konsultasyon istek formlarında yer almayan
bilgilere göre dağılımı
22
5. TARTIŞMA
Dental konsültasyon için gönderilen 160 hastanın hangi kliniklerden gönderildiği
değerlendirildiğinde 1. sırayı % 30 ile İç Hastalıkları Kliniği almaktadır. Bunu % 24 ile
Göğüs-Kalp Damar Cerrahisi, % 9 ile Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, % 7 ile Genel
Cerrahi, % 7 ile Radyasyon Onkolojisi, % 5 ile KBB, % 5 ile Dermatoloji ve % 13 ile de
diğer klinikler takip etmektedir. Ancak İç Hastalıkları kendi içinde Dahiliye, Hematoloji,
İmmunoloji, Gastroenteroloji, Onkoloji, Romatoloji, Nefroloji ve Endokrinoloji gibi yan
dallara ayrılmaktadır. Bu yan dallar ayrı ayrı değerlendirildiğinde, dental konsültasyon
için hasta gönderen klinikler arasında Göğüs-Kalp Damar Cerrahisi 1.sıraya
yükselmektedir.
Bu konuyla ilgili yapılan çalışmalarda da dental konsültasyon için gönderilen
hastaların büyük kısmının kalp hastalıkları tedavisi ile ilgili olan bölümlerden
gönderildiği saptanmıştır. Bu da toplumda kalp damar hastalıklarının en çok görülen
hastalık olduğunu belirten literatürleri çalışmamızın sonuçları desteklemektedir.(14)
Bu
çalışmada
hastaların
hangi
nedenlerle
konsültasyon
istendiği
değerlendirildiğinde; 65 hastayla (% 41) birinci sırayı operasyon öncesi dental
değerlendirme için gönderilen olgular oluşturmuştur. Bunu sırasıyla 58 hastayla (%36)
dental şikayet tedavisi, 18 hastayla (% 11) odontojen fokal enfeksiyon odağı taranması,
18 hastayla (% 11) baş boyun bölgesinde kanser nedeniyle radyoterapi görecek
hastalarda radyoterapi öncesi dental değerlendirme, 2 hastayla (% 1) diyaliz öncesi
değerlendirme, 2 hastayla (% 1) enfektif endokardit risk nedeniyle fokal odontojen
enfeksiyon odağı taranması için saptanması ve 5 hastayla (% 3) diğer nedenler için
gönderilen hastalar takip etmektedir.
23
Operasyon öncesi dental değerlendirme için gönderilen hastaların 19’u (% 30)
kalp kapağı operasyonu, 13’ü (% 20) organ nakli, 16’sı (% 25) kemik iliği nakli
yapılması planlanan olgulardı. Operasyon sonrası (kalp kapakçığı operasyonu yada
organ nakli operasyonu olabilir) gelişen bir enfeksiyon tüm bu yapılan hizmetlerin boşa
çıkmasına neden olabilir veya hasta bu nedenle kaybedilebilir. Bu enfeksiyon odontojen
veya oral dokulardan kaynaklı olabilir. Bu nedenle operasyondan önce hastadaki olası
odontojen enfeksiyon odaklarının elimine edilmesi, hastanın ağız diş sağlığının optimal
hale getirilmesi gerekir. Oral kavite sistemik enfeksiyonun önemli bir kaynağıdır. Ağız
kaynaklı septisemi 2 şekilde ortaya çıkabilir. 1.si mukozal epitel bariyerinin zarar
görmesi sonucu bakterilerin sistemik kan dolaşımına katılarak enfeksiyona neden
olmasıdır. 2.si lokal dental enfeksiyon odağının sağlıklı bireyde bile bir seri sistemik
enfeksiyona neden olabilmesidir. Bu nedenle suni kalp kapağı operasyonu, organ
transplantı, kemik iliği transplantı yapılmadan önce hasta, operasyonu yapacak doktoru
tarafından dental değerlendirme için önce dişhekimine gönderilmeli, mevcut dental
enfeksiyon odakları elimine edilmeli ve hastanın ağız diş sağlığı optimal hale
getirilmelidir.(3)
2001-2003 yılları arasında E.Ü Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından konsültasyon
amacıyla gönderilen hastalar üzerinde gerçekleştirdiğimiz çalışma sürecinde GöğüsKalp Damar Cerrahisi Kliniğinde 16 kalp nakli gerçekleştirilmiş olup, 7 tanesi
operasyon öncesinde dental değerlendirme yapılması amacıyla gönderilmiştir. Bu da
% 44’lük bir orana denk gelmektedir. Ayrıca bu süre içinde 360 kalp kapakçığı
operasyonu gerçekleştirilmiş olup sadece 19’u operasyon öncesi dental değerlendirme
için gönderilmiştir. Bu da tüm kapak operasyonu sayısının % 5’ine uymaktadır. Bu
24
sonuçlar tıp hekimlerinin operasyon öncesi dental değerlendirmeye daha çok önem
vermeleri gerektiğini göstermektedir.(26)
Bu çalışma sırasında şu konu dikkatimizi çekmiştir; operasyon öncesi veya
yapılacak radyoterapi öncesi gönderilen hastalarda dental tedavi için hekim tarafından
ayrılan sürenin kısıtlı olduğu belirlenmiştir. Operasyonu yapacak hekim operasyon
tarihini belirleyerek dental değerlendirme için hastaları göndermiş, dental tedavinin ne
kadar süreceği konusunda dişhekiminin görüşünü almamıştır. Örneğin baş boyun
bölgesinden radyoterapi görecek bir hasta radyoterapiden 1 gün önce dental
değerlendirme için gönderilmiş ve bu hastaya diş çekimine karar verilmişse, diş çekimi
ancak radyoterapiden en az 14 gün önce yapılmalıdır. Aksi takdirde osteoradyonekroz
(ORN) riski vardır. Bu konu gerek hastaya gerek dişhekimine sıkıntı yaratmıştır.
Operasyon tarihi belirlenmeden önce hastalar dental değerlendirme için dişhekimine
gönderilerek hangi tedavinin uygulanacağı saptanır ve hastanın dental tedavisi bittikten
sonra operasyonu yapacak hekim operasyon tarihini belirlerse bu olumsuz durum
ortadan kalkacaktır.
Enfeksiyon odağından mikroorganizma veya toksinlerinin kan dolaşımına karışıp
fokal odaktan uzaktaki organlarda veya dokularda enfeksiyon oluşturmasına fokal
enfeksiyon adı verilmektedir. Odontojen enfeksiyon odakları fokal enfeksiyonda önemli
rol oynar. Bununla ilgili literatürde odontojen enfeksiyon odağı kaynaklı hastalıkların
oluştuğu pek çok olgu bildirilmiştir. Bunlar odontojen enfeksiyon orjinli beyin absesi
(15), bakteriyel endokardit (16,17), mediastinitis (18), retrobulber neuritis (19), septik
emboli ve pulmoner abse (20), akut hemipleji (21), iridosiklitis(7), toksik şok sendromu
(22), odontojenik septik şok (23), nedeni bulunamayan yüksek ateş (24) gibi
hastalıkların yer aldığı olgu sunumlarıdır. Fokal enfeksiyonla ilgili yayınlar genelde
25
klinik olgular düzeyindedir, nasıl oluyor da enfeksiyon odağı bir hastalık oluşturuyor?
Bu henüz tam açıklanamamıştır. Ayrıca birden fazla enfeksiyon odağı varlığında fokal
enfeksiyonun hangi odaktan kaynaklandığı belirlenememektedir. Bu konu sadece klinik
çalışmalarla sınırlı kalmıştır. Bu çalışmada hastalar en çok nedeni bulunamayan yüksek
ateş nedeniyle fokal enfeksiyon taraması için gönderilmişti. İkinci sırada ürtiker, üçüncü
sırada sedimentasyon yüksekliği ve diabetes mellitus yer almıştı. Bu çalışmada olduğu
gibi Kandemir (7) de çalışmasında en çok nedeni bulunamayan yüksek ateş nedeniyle
hastaların gönderildiğini saptamıştır. Ancak ikinci sırada sedimentasyon yüksekliği,
üçüncü sırada da 5’er olgu ile üveitis ve alerji nedeniyle gönderilen hastalar yer almıştır.
Baş boyun bölgesindeki tümörlerin tedavisinde radyoterapi önemli bir yer tutar.
Yüksek dozdaki radyasyon nedeniyle çene kemiklerini besleyen damarlardaki fibrozise
bağlı çene kemiklerinin beslenmesi bozulur. Sonuçta en küçük bir travma veya
enfeksiyon hiç sevilmeyen bir durum olan ORN’nin meydana gelmesine neden olur.
Çünkü ORN’nin tedavisi güçtür. Antibiyotik tedavisi ve hiperbarik oksijen ORN
tedavisinde kullanılan yöntemlerdir. ORN’nin oluşmaması için baş boyun bölgesinden
radyoterapi görecek hastaların radyoterapi başlamadan önce dental değerlendirilmesi
yapılmalı ve daha sonra sorun çıkartabilecek enfeksiyon odakları elimine edilmeli,
taşkın dolgular, kronlar düzeltilmeli veya değiştirilmeli, optimal düzeyde ağız ve diş
sağlığı sağlanmalıdır. Bu nedenle radyoterapi öncesi radyasyon onkoloğu hastasıyla
ilgili dental konsültasyon ister. Bu çalışmada radyoterapi öncesi konsültasyon istenen
hastalar, tüm hastaların % 7’lik (10 olgu) kısmını oluşturmaktadır. 2001-2003 yılları
arasında E.Ü. Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisinden baş boyun bölgesinden
radyoterapi gören hasta sayısının 369 olduğu belirlenmiştir (25). Bu çalışmadaki 10
hasta toplam baş boyun bölgesinde radyoterapi gören hastaların %3’üne denk
26
gelmektedir. Bu da çok düşük bir orandır. Radyasyon onkoloğu bu konuya önem
vermeli, radyoterapi öncesi ORN’ye neden olabilecek odakların elimine edilmesi
amacıyla radyoterapi öncesi mutlaka dental konsültasyon istemelidir.
Konsültasyon istek formu, yapılacak konsültasyonun etkin olmasında önemli rol
oynar. Bunun için belli bilgileri içermesi gerekir. (Tablo 1) Eğer bu sağlanmazsa
konsültasyon başarılı olmayabilir ve sonuçta hasta zarar görebilir. Bu çalışmada
hastaların konsültasyon istek formlarının tümünde hastanın doğum tarihi, adresi, telefon
numarası, gönderen hekimin telefon numarası, fax numarası, e-mail adresi, hastanın
medikal ve dental geçmişi gibi bilgilerin eksik olduğu saptanmıştır. Navarro ve
arkadaşları(4) oral lezyonla ilgili yaptıkları çalışmada konsültasyonda kullanılan istek
formlarını değerlendirmişler, bunların % 70’inde hasta yaşının bulunmadığı, % 55’inde
ana şikayetin belirtilmediğini saptamışlardır. % 34’ünde anatomik bölgesi, % 99’unda
oral lezyonun büyüklüğü, % 83’ünde hastalığın semptomlarının, % 92’sinde de
değerlendirme periyodunun belirtilmediğini saptamışlardır. Ayrıca konsültasyon istek
formlarının % 84’ünde klinik tanının yer almadığı, % 5’inden azının daha önceki
yapılmış olan konsültasyonları ve labaratuar bilgilerini içermediğini belirlemişlerdir.
Son olarak da formların % 50’sinden fazlasında adreslerin doğru belirtilmediğini,
yaklaşık % 80’ninde de değerlendirme zamanı, belirtiler, klinik tanı gibi bilgilerin
bulunmadığını saptamışlardır. Bu sonuçlar bizim elde ettiğimiz sonuçlara benzerlik
göstermektedir. Buna göre konsültasyon istek formlarının içeriğinin standartlara uygun
olmasına özen gösterilmelidir.
Literatürde
konsültasyon
isteneceği
zaman
hangi
nedenle
konsültasyon
istendiğinin hastaya açıklanması gerektiği belirtilmektedir. Eğer hasta bu konuda
bilgilendirilmezse konsültasyonun önemini anlayamaz ve bu konuda gereken titizliği
27
gösteremez, böylece de konsültasyon amacına ulaşamaz. Konsültasyonu isteyen hekimin
bu konuya dikkat etmesi gerekir. Ayrıca konsültan hekimin de hastaya düşüncesini
belirtmesi gerektiği bildirilmektedir. (13)
Gerek radyasyon onkoloğu gerekse kalp damar cerrahı yapacağı operasyon veya
uygulayacağı radyoterapi öncesinde dental konsültasyona önem vermeli, odontojen
enfeksiyon odaklarının elimine edilmesi ve optimal ağız diş sağlığının sağlanması
konusuna özen göstermelidir. Buna ek olarak operasyon veya radyoterapi öncesinde
gönderilen hastaların dental işleminin yapılabilmesi için dişhekimine belirli bir süre
tanınmalıdır. Sonuç olarak, konsültasyon istek formlarının bir standardının bulunmasına
hem tıp hekimi hem de dişhekimi özen göstermelidir.
28
6. ÖZET
E.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesi’nin çeşitli bölümlerinden dental konsültasyon için
E.Ü.
Dişhekimliği
Fakültesine
gönderilen
hastaların
Tıp
Fakültesinin
hangi
kliniklerinden, niçin gönderildiğini saptamak, hekimin yazdığı konsültasyon istek
formunun standartlara uyup uymadığını belirlemek amacıyla yapılan bu çalışmada; 160
hastanın dental konsültasyon için en çok İç Hastalıkları (% 31) ve Göğüs-Kalp Damar
Cerrahisi (% 24) Kliniklerinden gönderildikleri saptandı. Hastaların gönderilme
nedenleri değerlendirildiğinde birinci sırayı operasyon öncesi dental konsültasyon
istenen hastalar almıştır. (% 41) Bunu dental şikayeti nedeniyle konsültasyon istenen
hastalar takip etmiştir. (% 36) Konsültasyon istek formları incelendiğinde; tümünün
(% 100) standartlara uymadığı, bilgilerin eksik olduğu saptandı. Etkin bir
konsültasyonun yapılabilmesi için hekimlerin uyması gereken bazı kuralların mevcut
olduğu, eğer bu kurallara uyulmazsa birçok yanlış anlaşılmaların ortaya çıkabileceği,
bunun da hekimler arasındaki ilişkiyi ciddi bir şekilde zedeleyebileceği, sonuçta da bu
durumdan hastanın zarar göreceği akıldan çıkarılmamalıdır. Ve de tıp hekiminin
operasyon tarihini belirlemeden önce hastayı dental konsültasyon için dişhekimine
gönderip, yapılacak dental işlemlerin ne kadar süreceğini öğrenmelidir. Buna göre
operasyon tarihini belirlemelidir.
.
29
7.KAYNAKLAR
1-Pelin S. Ş.: Tıp evrimi açısından ve psikiyatri özelinde konsultasyon kurumu. Klinik
psikiyatri 2000 3: 117-125
2-Brown R., Pallasch T., Farquharson A.:Medical Consultations for Medically Complex
Dental Patients. Med. Journal 2007 3: 343-349
3-Donker A.E., van Merkesteyn J.P.R., Bredius R.G.M., van Weel-Sipman M.H.: Value
of panoramic radiographs in paediatric pre-bone marrow transplantation oral evaluation.
Int. J. Oral Maxillofac. Surg. 2002; 31:170-172
4-Navarro C.M., Onofre M.A., Sposto M.R.: Referral letters in oral medicine:an
approach for the general dental practitioner. Int. J.Oral Maxillofac. Surg. 2001; 30:448451
5-Kömerik N., Çadır B.; Ağız Cerrahisi Bölümü tarafından istenen konsültasyon
formlarının analizi: tıp ve dişhekimliği iletişimi ihmal edilmiş bir ayrıntı mı? Gü Dişhek.
Fak. Derg. 2004 21: 205-208
6- Gedik R.: Konsültasyon hastalarında gözlenen çürük diş insidansının araştırılması.
Cumhuriyet Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dergisi 1999 Cilt 2, Sayı2,:109-111
7-Kandemir S.: Fokal enfeksiyondan şüphelenilen hastalarda odontojen odakların
önemi. Ege Dişhekimliği Fakültesi Dergisi 1995;16:110-116
8-Çetingüç A., Tekçiçek M., Güngör C.; Dental konsültasyon istenen sistemik hastalıklı
çocukların ağız sağlığı durumları: Retrospektif bir çalışma. Hacettepe Dişhekimliği
Fakültesi Dergisi 2004 Cilt.28 sayı:3 Sayfa 41-45
9- Singer AP, Medical ethics. BMJ 2000 321:282.
10-Wise H., Rubin I., Beckard R. Making Health Teams Work. Am J Dis Child 1974
127:537
30
11-Lonsdorf D.B. Consultation and Referrals. In: Damos JR(Ed). Advanced Life
Support in Obstetrics New York 1992:56
12-Kadayıfçı O., Ürünsak İ.F., Atay Y., Demir C. Maternal Fetal Tıp ve Etik Eds:
Beksaç M.S., Demir N., Koç A., Yüksel A. Obstetrik Maternal Fetal Tıp ve
Perinatoloji MN 2001: 1472-1486
13-Scully C., Porter S.R.: Refferals in Oral Medicine. Dental Update 2007; 34: 340350
14-Warburton G., Caccamese J.; Valvular heart disease and Heart Failure: Dental
management considerations. Dent. Clin. N. Am. 2006 50: 493-512
15-Henig EF., Derschowitz T., Shalit M., Toledo E., Tikva P., Aviv T.: Brain abscess
following dental infection. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1978 45 :955-958
16-Lieberman MB.; A life-threatening, spontaneous, periodontitis-induced infective
endocarditis. J Calif Dent Assoc 1992 20:37-9
17-Younessi OJ., Walker DM., Ellis P., Dwyer DE.; Fatal Staphylococcus aereus
infective endocarditis: the dental implications. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral
Radiol Endod 1998 85:168-72
18-Bonapart IE., Stevens HP., Kerver AJ., Rietveld AP.; Rare complications of an
odontogenic abscess: mediastinitis, thoracic empyema and cardiac tamponade. J Oral
Maxillofac Surg 1995 53:610-3
19-Niho M(2 cases of rhinogenic retrobulbar optic neuritis and a case of odontogenic
retrobulbar optic neuritis with abducent palsy) Nippon Jibiinkoka Gakkai Kaiho 1972
75:783-99
20-Latronica RJ., Shukes R.; Septic emboli and pulmonary abscess secondary to
odontogenic infection. J Oral Surg1973 31:844-7
31
21-Hamyln JF.; Acute hemiplegia in childhood following a dental abscess. Br J Oral
Surg1978 16:151-55
22-Egbert GW., Simmons AK., Graham LL.; Toxic shock syndrome: odontogenic
origin. Oral Surg Oral Med Oral pathol 1987 63:167-171
23-Quinn P., Guernsey LH.; The presentation and complications of odontogenic septic
shock. Report of a case. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1985 59:336-339
24-Shinoda T., Mizutani H., Kaneda T., Suzuki M.; Fever of unknown origin caused
by dental infection. Report of a case. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1987 64:175-8
25- Aras A.B.: E.Ü Tıp Fak. Has. Radyasyon Onkolojisi ABD Başkanı ile özel
görüşme 2008
26-Atay Y.: E.Ü Tıp Fak. Has. Göğüs-Kalp Damar Cerrahisi öğretim üyesi ile özel
görüşme 2008
32
8.ÖZGEÇMİŞ
1981 yılında Kırcaali’de doğdum. İlkokul öğrenimimi Ali Suavi İlköğretim
Okulu’nda, orta ve lise öğrenimimi ise Yunus Emre Anadolu Lisesi’ nde tamamladım.
2002 yılında Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’ nde okumaya hak kazandım
33
34
35
Download