41 TEMEL KAYNAKLAR ÇERÇEVESiNDE DİNDEN DÖNME ve İNANÇ ÖZGÜRLÜGÜ Nihat DALGIN İslam'ın inanç ve düşünce hürriyetine verdiği önemin ele alındığı ve dile getirildiği her ortamda, dinden dönen insanlara İslamın öngördiiği.i ceza hatırlatılmaktadır. Hemen peşinden, bu ceza ile birlikte, inanç hürriyetinin nasıl bağdaştı rı labileceği sorulmaktadır. İşte bu kuşkuları bir nebze giderebilmek dinden çıkana (nı i.irted) verilecek cezanın, inanç hiirriyeti ile ilgisinin ne derece olduğunu, bir başka deyişle, ceza gören ıni.irtedin eliişiince suçlusu olup olmadığını ortaya koyabilmek amacıyla, dinelen dönme ve cezası konusunu araştırınanın faydalı olacağını cliişiinınekteyiz. 1 İ!(J'İDAT suçu A- Tanımı: Arap dilinde ifüal babından ism-i tail olan mürted, sözliikte; dönmek kökünden, dönen anlamına gelmektedir. I Miined terim olarak; İskinı dininden çıkana verilen isinıdir. Tanınıcia bulunması gereken özellikleri dikkate alaGık, irtidat ve mürted şöyle tanımlanabilir: Akıllı, bi.illığa ermiş, müslüman erkek veya kadının, zorlama olmaksızın irtidat kasdı ile, İsl;lm dininde zanıri olarak inanılması gereken şeyleri, tamamen veya kısmen, inkar etmesi ve bu inkarını veya inkar sayılabilecek davranışını, söz, Hil, alay gibi kişinin duygularını belirtıne yollarından biri ile ort:ıya koymasına irtidat, bunu yapana mürted denir.2 B- Suçun Özellikleri: İrtidat suçu söz veya hareketlerle işlen ir. I. Sözlerle İıtidat: İrtidat suçunun olu~ma sebeplerinden birisi ~ahsııı küfür lalzıııı dili ile söylemesidir. Şahsın kiifiir sayılan sözleri kalbinden geçinnesi yeterli değildir. Dünyada hiikiinılerin zalıire göre verilir olması prensibi, dili ilc bu sözleri açıklamayanı konımaktadır.3 Nitekim Hz. Peygamber: "Allah Teala, iirııınetiıııin içinelen geçircliklerini, dilleri ile konuşıııaclıkları ve işlemeelikleri ıııiiclcletçe bağışlar"4 buyurmuştur. ı ez-Zebidi, Tacu'I-Arus min Ceı•dhiıi'f. Kamus, Vlll, 92; ei-Cevheıi, es-Sıhah ji'/Lüğa ı-e'f.Ufum, I, 474; Sadi Ebu Ceyb, e/1\amusu'l-jikhi lugaten w İstılahen, s. ı'i6. 2 Münedle ilgili tarifler için bkz. el- /vlaverdi, Ebu'I-Hasen Ali b. Mulı:ıınıned b. Habib, el-Ahkdmu's-Su/taniJ9'e, s. ı 13: Ser:ıhsi, ei-Mebsut, X, 98; İbn Kııdanıe, e/Muğni ı-e'ş-Şerhu'!-Kebir ala Metni'f. Mukni', X, 99; Necib ei-Mııtıi, Tekmiletu'f. Mecmu' Şerhu'l-Mühezzeb, XXI. 59: Ravzatu't-Talibin, VII, 283; İbııii'I­ Hiiın:ım, Fethu'!-Kadir, V, 307; er-Renıli, Nihayetu'l-Mubtac ila Şerhi'I-Minhac, VII, 413; ei-Buhuti, Keşşafu'l-Kına ala Metni'!-ikna, VI, ı71; A. Fethi el-Beknesi, e!-Meı•suatu'l-CinaiJ9'e ji'I-Fıkhi'I-L<ltimi, lll, 126; Bilmen Ömer Nasulıi, Hukuki İsldmiyye ve IS! ılabatı Fıkhi]~·e Kamusu. III, 340; Num:ın es-S:ınıarr:ıi, ıl/üJtede Ai/ Hükümle1; (tre. O. Zeki Soytiirk-Ahnıet Tekin) s. 48. 3 Ali el-Kari, Şe!hıt'l-Fıkhı'I-Ekber, ı979, s. •134; Bilınen, Kamus, IV, 8. 4 Buhari, !tk 6; .Miislim, İman 58: Ebu Davud, Talak ıs. makd/at 1999/1 42 NibatDalgm İnsanın, söylediğinele mürted sayıldığı sözlere şunlar örnek verilebilir: Allah'ın mevcudiyetini inkar etmek, layık olmayan şeyle Allah'ı ismi veya emirlerinden bii:i ile alay etmek, Allah ile kişi arasında, yardıma koşan, kendisine tevekkül edilen birinin olduğunu iddia etnıek6, Allah ve rasullerinden birine küfretmek?· İslam'ın sonraki asırlarda uygulanamaz olduğunu, miisliimanların gerilemesine İsi;! m'ın sebep olduğunu söylemek. 8 sıbtlanclırmak5. Allalı'ın 2. Hareketlerle İr!idat: 5 İbn Teyıııiyye, ei-Fetam e!-Kübra, V, 535; Taftızani, Şerbu'l-Makasıd, V, 22·i vd. 6 İbn Tepniyye, age. V, 535; el-Bulıuti, Keş;ajit'l-Kma, \~, 168. 7 İbn J-bzııı, e/-Mul.ıal/a bii-A~ar, :\lll, ·i76: İbnu'l-ı\r.ıbi, :\l.ıkamu1-Kur'cm,'l, :ıı: İbn Kud:ııııe, e/-ılluğni. X. 72: /ll uı ii, age. XVIII,2ô. S Klifiir sözleri ile ilgili d:ılı:ı geniş bilgi i~·in :ıyrıc:ı bkz. İbn Nliceyııı, Zeyniidclin. el-Babm'r-Raik Şed.> u Ken::::i'd-Dekaik, Kalıire ts., ll, 133; en-Ne1·evi, Rau::::atu'tTa/ibin. ~ı. 2S5: er-Renıli, Nibayetü'/Mubtac, VII, <Jl·i vd.: Fudayl:ıt, Cebr Hılııııud, :1/.ıkamu'r-Ridde ı:e'/­ Mürteddin. ı\ıııımıı. 1987. s. 206-254. 9 el-Mer.ıği, Tej.i:iru'/-Mera(ji,l, 1~6. lO İbn Kudaıne, age. X, 7 3; İbn I-l:ıcer ei- Askabni, Fetbu'/-Bali bi Şerbi'/-Bubari. XII, 288. • ll Kas:uıi, Bedaiu~~-Sanaijl Tertibi~~­ Şemi, VII, 134; İbn Kud:ııııe, age, X, 75; İbn Niiceyııı, el-Babru'r-Raik, V, 129; İbıı Abidin, Haşiye, lll, 2S5. 12 er-Rcmli, Nibayetü'f-Mubtac, VII, 417. 13 İbn Abidin, Raddü'l-Muhtara/e'dDüni'!-Mu/.ıtar ala Metni Tenviri'l-Ebsar (I-laş~l'e), III. 287. 1·i Seralısi, age, X, 123; İbn Abidin, age, lll, 285. 15 er-l~eınli. age, \'11, ·i 17. 16 İbn Kud:ııııe, age X, 99. 17 Ser:ılısi, as,}{!., X. 1~3: İbn Nliceynı, cıge, V, 129; İlın Alıiclin, age, lll, 2S5. lS Koçık, ı\lulısiıı, "Eiıliyete Tesir Açısıııcl:ııı S:ırlıoşluk", s. llS. 19 Kas:ıni, age, Vll, 13·i; İlın Kucl:ııııe, age, X, 73: İbn Nliccyııı, age, V, 129. maktt/at 1999/1 İnsanın kalbindeki inancını dışa vurmasının bir yolu da tavır ve hareketleridir. Bir şahıs, söz söylemecleıı de, hareketleri ile bir şeyi kabul veya reclclettiğini, teredeliide ma hal bırakınayacak şekilde, ortaya koyabilir. İşte birtakını hareketlerin adeta söz yerine geçtiği gerçeği ile, irtidat suçumın bir sebebi de şahsın hareketleri göriilıni.iştiir. Hareketlerle irtidada örnek olaı~ık ~unlar zikredilebilir: Kur'an'ı pisliğe atmak: puta, güne~ \·e ar gibi yıldızlara seeele etmek; kıbleclen ba~ka yöne, kasıtlı olarak döniip namaz kılnıak.9 Nanıazın, haccın, zekatın ı;ırz olduğunu ink1r ederek. onları verine getirmekten kaçınınak, emri yapınanıakLa clirenmek.ıo C Suçlunun Özellikleri: 1. 1\ki/: aa. irtidat suçunu işleyen kimse akıllı olınalıdır.l 1 Zira insanların nıi.ikellellyetleri ile akılları doğru orantilıdır. bb. Akıl lıastasının 1 2 ve deli hiiknıiincle olanınl3, bayılnıa veva uyku sebebiyle aklı gidenin inicbclı geçerli değilclir.l·f cc. Sarhoşun irtidadı hakkında iki brklı görüş mevcuttur. l. Sarhoşun bu haldeki inidadı geçerlidir. Bu, şM1ilerin15 göriişiidiir. 1-lanbelilerdeki salıilı kabul edilen görüş de böyledir.16 2. İrtidat halinde şahsın ~lllını yerinde olmalıdır. Sarhoşun şuuru yerinde olmadığı için, inidar suçlusu sayılmaz. Bu, handilerin kabul olup li, daha ınantıki göriilmektedir.18 ettiği görüş ]_ !Jiiltlğ: İrticlat suçunu işleyenele biiltı ğu n şart olup olmadığı tartışılmıştır: aa. Aklı ernıeyen. yani nıiinıeyyiz (iyiyi köt:Lideıı, güzeli çirkinden ayırt etme nıelekesi) olmayan yoktur. 19 bb. Akıllı. ı;ıkat me\'CUtt:Ur. 1. Çocuğun çocuğun irtidadının gerçekleşınediğinde biillığa ernıenıiş çocuğun irtidadı irtidadı ihtil;1f hususunda birkaç görüş geçerlidir. Bu, Ebu Hanife (ö. 150/767) ve Temel Kaynakl~u· Çerçevesinde Dinden Dönme ve İnanç Özgürlüğü 43 Muhammed'in (ö. 189/805) benimsediği göriişUir. 2. Çocuğun irtidadı geçersizdir. Bu, hanefilerden Ebu Yusuf (ö. 182/789)20, Şafii (ö. 204/819)21 ve Ahmed b. Hanbel'in (ö. 241/855)22 kabul ettiği görliştlir. 3. Cinszvet: İrtidat suçlusunda cinsiyet brkı gözetilmemiştir. İleride göriiieceği gibi, irtidat cezasının uygulanması hususunda, suçlunun kadın veya hükme tesiri ıanışılmış ise de, irtidat suçumın tesbitinde olmasının erkek böyle bir taruşma sözkonusu olmamışur.23 4. Zorlama: Zorlama altında inidal suçu işleyen hakkında birkaç farklı yaklaşım bulunmaktadır. aa. Kalbi imanla dolu olduğu halde, zorla kliflir lafzını söylemeye mecbur edilen kişinin irtidadı geçerli değildir. Zira, eline girınede olduğu gibi, dinden çıkma da istekle olmalıdır. Bu, çoğunluğun kabul ettiği bir görliştli t-.24 bb. Zorlama tam25 ve eksik26 olmak üzere iki tlirllidlir. Tam zorlama altında bu suçu işleyen mazur görlillirse de, eksik zorlama alıında inidaı suçunu işieyenin mazereti kabul edilmez. Bu. hanelllerin kabul ettiği bir .. .. .. )/ goruştur.-· cc. Zorla nıiisllinıan olımış kişinin inidaı etmesi halinde, olup olmadığı yönlinde iki Eırklı görliş nıevcuttur.2S irıidadının geçerli 5. Suç Kasdı: İrtidaı suçunu işleyen kimsenin, kliflir sözlerini söylerken veya ink1r anlamıııa lıi.ikme gelen işi yaparken, suç tesiri ıanışılmışlır. aa. Ki.iflir sözlerini ~aka ile söyleyen kasdı ile hakkında yapmış iki olup Eırklı görii~ olmanıasının me\'Cuttur. 1. Suçlu, söylediği sözlerin manasını muracl etmediği için kalir olnıayacaktır. 2 9 2. Şahsın kliflir niyeti yoksa da, dinle alay etmiş olduğu için kafir olacaktır. Bu sahih olarak kabul edilen30 ve İbn Abidin'in (ö. 1252/1836) de31 kabul ettiği bir görlişti.ir. bb. Klifi.ir sayılan sözli bilgisizlikle söyleyen kişinin, mazur olup olmayacağı yönlinde fetvalar verilmiştir. Ancak bilgisizlik sebebiyle söylenen sözün şahsı kMir kılmayacağı beninısennıiştit):! D. Suçun Tesbiti: inidaı suçu, suçlunun iıiral'ı. şahitler veya savcının iddianamesi ile tesbit edilir. 20 Ser:ılısi, age, X, 122. :!1 er-Remli, age, VII, 417. 22 İbn Kud:ııııe. age. X, 85. 23 İbn Niiceyııı, age. X, 129; İbn Abidin. age, IJI, 285. 2·i Ser:ılısi, age, X, 123; İbn Kud:ııne, age, X, 108; er-Reınli, age, VII, 417. 25 T:ıın zorbın:ı (ikr:ı-ı mlilci); öldlirıııe, bir tiZI'll kesme 1·e y:ır:ılaın:ı gibi ağır bir tehdit ile vuku bulan bir zorlaımdır. 26 Eksik zorlama (ikr:ılı-ı ğ:ıyrı ııılilci); bir iki tokat, değnek vı.ırınak vey:ı hapsetmek gibi lıafıfbir tehdit ile vul-aıbubıı zorbnı:ıdır. 27 K:ısani, age, VII, 176; İbn Abidin, age, rıı, 286. 28 İbn Kudaıne, age, X, 107. 29 İbn Nliceym, age, V, 129. 30 İbn Nliceyın, age, V, 129; ei-Bulıuti, age, VI, ı 68. 31 İbn Abidin, age, lll, 285. 32 Ebu'l-lzz, Ali b. Mulıaınıned, Şerbu'f. ilkide et-TabaııöJ•e, s. 435;Aii el-K:iri, Şedıu Fıkbı'l-Ekber, s. 126; Abdulkadir Ucleh. et- Teşıiu'I-CinaöJ'i'f.islıimi. ll, 708. makd/dt 1999/1 44 Nibat Dalgm 1. Suçlunun itirafı ile. 2. Şalıitlerle. İrtidat suçunun tesbiti için kaç şahit gerektiğinde iki görüş nıevcumır. aa. İrtidat suçu için, doğru sözili iki şahit yeterlidir. Bu, fukalıanın çoğunluğunun kabul euiği bir görliştür.33 bb. İrtidat suçumın tesbiti için dört şahit gereklidir. Bu, Hasan el-Basri (ö. 110!728)nin savunduğu bir göriiştiir.34 İrtidat suçumın tesbitinde şahitliklerine başvurulan kimselerin dinden çıktığı söylenen kimse için, "kallr oldu, ben buna şahitlik ederim" demeleri yeterli değildiı)5 Kaflr olduğu zannedilen şahsın, hangi inanç, söz veya fıilden dakıyı kiif'ı·e diiştiiğii, biitiin incelikleriyle araştırılmalıdır. Dinden çıktığı iddia edilen şahsın, ithaından kurtulmak için, bu iddiayı reddedip ıııüsliiınan olaGık devanı ettiğini bildirnıesi36 ve şehadet kelimesini söylemesi yeterlidir.37 cc. İrtidat suçumın tesbiti için, savcı mahkemeye böyle bir iddia ile başl·urnıalıdır. Çağda~ İslam hukukçularından Abdulkadir Udeh, inicladın topluma karşı işlenmiş suçlardan olduğu diişiincesinden hareketle, savcının, bir şahsın irtidar suçu işlediği iddiası ile mahkemeye başvurmasını gerekli görmektedir. Ona göre. böyle bir müracaat olmadığında, kişilerden sadır olan kiifiir suçları mahkemeye getirilenıeyecek ve sahibi ceza lan d ı rı lanıaya caktır _38 If- iRTiDAT CEZ·\S! İnsanlar arasındaki yaygın kanaata göre, İsl5ın dininden çıkan ıniirted, ı.evbe ederek geri dönnıezse39, öldliriilecektir. Bu bölümde, ıııiirtedin öldiiriilıııesi iÇin kaynak gösterilen Kitap, Siinnet ve İcıııa'ın konu hakkında delil olma mahiyetleri tartışılacaktır. i\. Cezanm Kaynak/an: 33 İbn Kud:ııııe. age, X, 9•!. }J İbn Kud:ııııe, age, X, 94. 35 er-Reıııli, tıge. Vll, ·i 18. 36 İbn Kud:ııııe, age, X, 94. 37 ei-Maverdi, el-Ahkamu~ç-Sul!cmi)J'e, s. 117. 39 İbn Hacer, Felbu'l-Bari, XII, 281; ezZlirk1ni, Şerhu'z-Zürkani ala Mumllai'lİmdmMdlik, IV, 17; İbnAsür, Mulıaınıııed, Tejsfru'I-Tablir l'e't-Ten~iı; 11,335. ·lO Bkz. B:ık:ıra 2/217; M:tide, 5/5; En':ıııı 6/88; Ziiıııer 39/65. makd/dt 1999/1 1. Kitap (Kur'an-t Kerim): Dinden dönme suçunun dünyadaki cezası ile ilgili olarak ;1yetlerde, ıniirtedin aınellerinin boşa gideceği4° dışında bir cezaya, saralıaten rastlan mama ktadır. Biz burada, dalı:ı ziyade, dinden dönenin öleliiriilmesi gerektiği hususunda, :1yetlerde bir işaretin olup olmadığını araştırmak istiyoruz. Bazı aGıştırmacılar, s:mınıııuşlar ve şu Kur'an'da ıniirtedin öleliiriilmesi ile ilgili emrin varlığını ;\yerleri delil olaGık kullan mışlardır: a. "Bedevilerden geri kıii·Yetli bir kalmış olanlara de ki; siz yakında kavnıe karşı savaşmaya kçağrılacaksınız. çok Onlarla -- Temel Kaynaklar Çerçevesinde Dinden Dönme ve İnanç Özgürlüğü 45 savaşırsınız veya nıiisliinıan olurlar. ..''41 Bu ayetteki "kuwetli bir kavimden maksadın, Farslılar, Romalılar, Rum lar. .. veya Hz. Peygamber'in öliimünden sonı:ı Ebu Bekr döneminde irtidat eden Yemameliler. ya da Müseyleıııetü'l-kezzab ve taraftarlarının bulunduğu Ilanile oğulları olduğu şeklinde değişik görüşler bulunmaktaci ır. ·ız A.yette zikri geçen kavmin, miirted Hanife oğulları olduğu gonışune dayanarak es-Seı:ıhsi (ö. 490/1097) bu ayeti dinden dönenierin öldüriilmesinin gerektiğine delil olaGık gösterıııiştir:i3 Halbuki, ;lyene kendileri ile savaşa çağırılacak kavıııin, henüz -o giinlerdeortada olmadığı hakkında görüşler de ınevcumır.4·ı Ayette mevcut olan .;1 bağiacının 'veya' manasında olduğu diişüııcesinden hareketle, savaşılacak kavimden ya müslüman olması veya öleliiriilmesi dışında bir alternatif kabul edilmez, sulh yapılmaz, öyleyse bunlar Arap müşrikleri mesabesindedir ve ıııiisliiman olmaziarsa mutlaka öldiiriilnıeleri gerekir şeklinde anlayış mevcuttur. Ancak, bu bağlacın, ı_?>­ '...e kadar' manasına gelebileceği şeklinde Übey b. Ka'b'dan gelen bir rivayet bulunıııaktadır.45 Bu rivayere göre, kıvıııin herhangi bir kavııı olduğu ve Hudeybiye seferinden kaçanların, böyle bir savaş çağrısı karşısında kaçmamalarını, Allah ve Rasuliine iraatın biiyük sevap, saygısızlığın ise, çetin azap getireceğine elikkat çekmesi ötesinde, karşıtaşılacak kavınin mürted bir grup olacağı yoruınuyla, ayetin mürtedleri öldürmenin gerekli olduğuna delil getirilmesi, ;lyeti anianıada bir zorlama olacaktır. Ayet, mürted bir kavim hakkında olsa bile, burada dikkatlerelen kaçmaması gereken, İsl;lın toplumuna harp açmış bir grubun varlığıdır. Zaten bu tiir isyana kalkışan gruplarla, toplumun muhafazası, neJls müdataası amacıyla savaşılacaktır.Bu topluluk ile, inançlarından dönmüş olmalarından ziyade. harbe giriştikleri sebebiyle savaşılmış olacaktır ki, bu zaten meşru kılınıııışu. b. es-Serahsi (ö. lı90/1097)46 ve cl-Merğınani (ö. 59V119,[)'17, elinden dönenierin Arap nıiişriklcri menzilesinde olclukbrı görüşlinden hareketle, şu ayeti, mürredierin öldürülmesine delil olaı:ık göstermekteclirler: "Haram aylar çıkınca, nıiişrikleri bulduğunuz yerele ölcliiriin ... "48 Hz. Ebu Bekr ve Ali'nin, miirtecllerle savaşlarında hep bu ayeti esas aldıkları belirtilmektedir.49 Çağdaş araştırmacılardan Ali delilleri arasında bu iki b. Zeyd de, miirteclin öleliiriilmesi ile ilgili ayeti zikretmiş ve yukarıdaki görüşleri 11 Fetlı 48/16. 42 Bkz. et-T:ıberi, Camiu'l-Beyan, X\'lll, 82; Kurtubi, el-Cami li Ahkdmi'/.Kur'cm. X\'1, 272; İbn Kesir, Tef'•iru'I-Kur'cini'/.-l::im, IV, 190; Şevk:ıni, Fetbu'f.Kadir. V, 71; İbn Aşiır, age.. XXVI, 170, lil. 43 Seralısi, age., X, 98. 44 İbn Kes ir, age., IV, 190. 45 Şevkani, age., V, 71. 46 Seralısi, age., X, 98. 47 el-Merğinfıni, el-Hidaye, II, 165. 48 Tevbe 9/5. 49 Kurtubi, el-Cami li ilhkami'f.Kur'an, beniınsem iştir. SO VII, 72. Hz. Ebu Bekr ve Ali'nin dinden clönenlerle savaştıkiab bir gerçektir. Ancak 50 Ali b. Zeyd, el-Afv ani'l-Ukube, s. 465468. makdldt 1999/1 46 Nihat Da!gm onlarla savaşabilmek için (fevbe 9/5) ayetinden kullanabilecekleri birçok ayet mevcuttur. başka, delil olarak İleride belirtileceği gibi, onların savaşına sebepleri, muhatapların inançlarından dönmüş olmaları değil, İslam ceınaatından ayrılarak karşı bir grup oluşturmaları, devlete karşı görevleri olan mali yiiki.imliili.ikten innina etmeleri, devlet ve milletin ayakta kalması ve bek::ısı için yakın tehlike oluşturmalarıdır. Riclde savaşiarına bakıldığında, hep aynı durum görülecektir. Hz. Ebu Bekr ve Ali, muhataplarından, her defasında, men tl propagandadan vazgeçmelerini ve devlete karşı olan mali yi.iki.imliili.iklerini yerine getirmelerini istemişlerdir. Örneğin, Ebu Bekr, zekatın farziyetine kuşkusuz inanmalarını değil, zekatlarını ödemelerini istemiştir. Zaten kimse kalbiere hükmedemeyecektir. Gerçek manasıyla kimin inanıp kimin inannıadığını ancak Nlah bilebilecektiL c. "Kim isl;im'dan başka bir elin ararsa, bilsin ki, kendisinden (böyle bir din ı asla kabul edilmeyecek ve o ahirette ziyan edenlerden olacaktır."51 · Kurwbi (ö. 671/1273), Mücahid (ö. 104!722)den naklen, bu ayetin, irtidat edip Mekke'ye sığınan I-Iaris b. Si.iveyd hakkında nazil olduğunu belirlJııektedir. 52 Taberi (ö. 310/922) ise53, her milletin kendisinin mi.islliman olduğu iddiasında bulunduğu bir ortanıda ayetin nazil olduğunu ve iddiabrıncla doğru olup olmadıklarını görebilmek için ele, hac ibadetinin emredildiğini na kletın ektedir. ı'viuasır ıııi.iellillerden Ali b. Zeyd, bu iiyeti mi.irtedin öldi.iri.ilmesi ile ilgili delilleri aGısında verıııektedir.5 4 O, Şevkani'nin (ö. 1250/1844) ;\yet hakkındaki vonııııuna dayanarak, ;lyeti kendi delilleri arasına almışlJr. Şevkani'nin ·,ıyctle ilgili t~lsiri ~öyledir: "Ayetin muktezası, bu kişiden İsh1m'dan başkasının kabul edilmeyeceğidie İslaııı'a girmezse öldiiriiliir. Öldürlilmediğinde, kendisinden İslam'ın dışında bir din kabul edilmiş demektir ki, ;1yet bunu yasaklanıaktadır."55 Bu telsirin, ayetin sebeb-i nüzulünün Haris b. Si.iveyd olduğu görüşü cloğnıltusunda yapıldığı açıkur. Şevkani'nin ayetle ilgili yonıımı ve Ali b. Zeyd'in, bu ayeti, dinden dönenin delil olaGık ileri sürmesi pek tatminkar görünmemektedir. Zira ;!yerin mi.ined Haris b. Süveyd hakkındanazil olduğu kesin değildir, ;lyetin sebeb-i ni.izulu ile ilgili başka rivayetler de mevcutrur. öldiiriilıııesine 51 Al-i i nı ran 3/85. 5~ Kurtubi, age., IV, 128. 53 T:ıberi, c:amiu'l-Beyan, fll, 339. 54 Ali b. Zeyd, el-Ni• ani'l-Ukube, 466. 55 Şevkini, Haddiku'f.EzhdJ; IV, 581, 582. makd/dt 1999/1 Bir yahueli ve hıristiyandan da, İsl;lm'dan başka bir din kabul edilmeyeceği, ;'i vetten rahatlıkla anlaşılmaktadır. Ancak, onlar -hiçbir zaman- İslaın'ı kabul etmemeleri sebebiyle öldi.iriilıneıniştir. Şayet onları ölümden koruyan şey, tahrif edilmi~ de olsa, inandıkları dinleridir clenirse, o zaman, iiçlü bir tanrıya inanınalarının Allah taralindan korunduğu ve şirklerine Allah'ın göz Temel Kaynaklar Çerçet)esinde Dinden Dönme ve İnanç Özgürlüğü yumduğu 47 gibi bir durum ortaya çıkar ki, bu kabul edilemez. İnsanbrelan İsl;lm'dan başka bir din kabul edilmemesine rağmen, kimseye ilişilmemesi, sapık inançlarının cezasının ahirete bırakdışındaki lıikmetin; dünyanın imtihan pıeydanı oluşu, imtilıanın adil olması için inanç hürriyetinin herkese tanınmış olması ve kimseye inancı sebebiyle zorlama yapılmanıası ilkesinin tabii bir sonucu olduğunu düşiinmekteyiz. Mezklır ;lyetin, zikri geçen mi.irted hakkında olduğu di.işi.ini.ilse, ''Kendisinden İsitim'dan başka din kabul edilnuiyecektir. abire/le de büsrana uğrayanlardan olacakllr" şeklindeki ibdeden, mi.isli.iman olmazsa öldüriiieceği anlamından çok, miislliman olmazsa, ebedi olan alıiret hayatını kaybedeceği anlaşılmaktadır. Mi.irtedden, yaptığı hatadan dönmesi istennıekte, suçun alıiretteki durumu lıatırlatılarak, azabııı caydırıcılık etkisinden yaradanılmaktadır. Nitekim rivayere göre, bu kişi sonra tevbe etmiştir.56 d. Miirtedin öldi.irlilıııesi ile ilgili olaı~ık delil gösterilen eliğer bir ;lyet şöyledir: "...Onlar eğer güçleri reterse, sizi dininizden döndiiriinceye kadar. size karşı sal'aŞa devanı ederler. Sizden kim, dininden döner ve kafir olarak ölürse, yaptıkları işler diin)'a l'e ahirette boşa gider.. :·57 miirteclin öldiiriilmesine delil olaGık harfi takib iEıde etmektedir. Buna göre ;lyetiıı manası, "kinı irticlat eder ve peşinelen ölclliriiliirse" şeklinde olmaktadır. Mürted, irtidaclı sebebiyle öldiiriilıııeseycli. bu harf Tahir b. Aşur, bu ;!yeri kullaıımaktadır.5 8 Ona göre, ;(yette geçen j kullanılmazclı. Ayette geçen j harfi hakkında farklı görüşler de mevcuttur. Örneğin Nesetl (ö. 710/110)59 ve İ'rabu'I-Kur'aıı ıııiiellillerinclen Mulıyiddin ed-Derviş6o, j 'nin ;itıl:ı olduğunu, manasının "kim irtidat eder ve kafır olaGık ölürse" şeklinele olduğunu belirtmişlerdir. Ebu's-Suud (ö. 982/157'1) ise, ;lyetteki j harfinin v;lsıla nıananın, "kim irtidat eder ve öliinceve kadar klifiirde şeklinde olduğunu ifade etnıiştir.ti1 . Göri.ilcli.iğii gibi, ;!yerin mi.irteclin öldiirlilnıesi hakkındaki olduğunu ısrar ve ederse" clel;ileti açık değildir. Mürteclin öleliiriilmesi ile ilgili olduğu cliişiincesiyle. delil olar:ık on:ıya konan bu ayetlerin isticllal yönleri zayıf olup, Kur'an'da açık ol:ııdk, nıi.irtedin aıııellerinin boşa gitmesi ve ahirette azaba atıbcağı dışında bir iş:ıret bulanıaıııaktayız. 2. Siinn et: Genellikle kaynak tikılı kitaplarında, ir~iclat edenin öldiiriilıııesine delil olarak slinnet kaynağı gösterilıııekteclir. 02 13uı~ıda Hz. Peygamber'den ve raşit lıalifelerin uygubıııalarından örnekler verilecek ve rivavetler 56 Kurtubi, age., N, 128. 57 B:ı.kara, 2i217. 58 İbn A.ş ür, Tefsir, ll, 335. 59 Nesefı, Tejsiru'n-Nesejl, İst:ınbul, ıs., ı. 308. 60 ed-Defl'iş, İ'rabu'!-1\ur'ani'l-Kelimı,e Beyanuhu, I, 323. 61 Ebu's-Suud, İrşadu Ak!i~~-Se!im, 1, 255. 62 İbn Kudaıne, age, X, 72; eş-Şirbiııi, Muğni'!-Muhtac, IV, 140; ei-Bulıuti, age, Vl,168. makcl/dt 1999/1 48 Nibal Dalgm değerlendirilecektir. a. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Dinini değiştireni öldiiriin.''63 Cumhur, hadiste geçen "dinini değiştiren" ifudesini; İslam'dan çıkan, İsk1ııı'dan çıkıp başka eline geçen şeklinde anlamıştır. M b. Rasulullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: ilah olmadığına ve benim Allah'ın rasulii yapan hiçbir nıüsliinıanın kanı helal değildir. Ancak şu iiç kişi nıiistesnadır. Zina eden evli, bir başkasını h-as ten öleliiren kişi ve dinini terk edip cemaatten ayrılan şahıs.'-65 "AIIah'dan başka olduğuma şahitlik Hadiste geçen ifadesinden, .ı..:.; ..U !.l};ll irtidadın her türü anlaşılmışur.66 Cemaatten ayrılan :t_ç.~ J W\ kısmından, hariciler gibi İslam cemaatinden, her ne maksatla 61ursa olsun, ayrılan tüm grupların, silahlı saldırıda bulunup !'esat çıkardıklarında öldürülecekleri anlaşılmış ise de07, bu ifadenin bir öncesinin sıbt-ı müekkedesi olduğu da belirtilmiştir.68 Aksi halde, dört kimseden bahsedilmiş olması_gerekir ki, hadisin başlangıcı ile tezat bulunmuş olurdu. c. ı-ız. Peygamber bir gün minbere çıkmış ve, "Benden sonra resat çıkaranlar olacaktır, cemaatten ayrılan kimi görürseniz veı~ı Muhammed ümmetinin durumunu parçalamak iste1•en kim olursa olsun -cemaat de olsalar- öldiiriinüz! bu~;urmuştur.69 63 Bııhari, "Cih:ıcl", H9: i'tis:ıııı 28: Ebıı D:ınıcl, "I-lııclııcl", ı: Tirmizi, 'llııclııd", 25; Nes:ıi, "T:ıhrim", l·ı; ibıı M:ıce, 2; Ahmed b. H:ıııbel, I, 2, 7, 282; Il, 231. "Hııclucl", 64 Kıırtubi,age, III, 1,17; ibıı Hacer, age, XII, 284. 65 Bulı:ıri, "Diyat", 66; Miislim, "Kas:ııııe", 25, 26; Ebu Davud, "Hudud", 1; Tirmizi, "Hudud" 15; Nes:ıi, "T:ılırim", 5; İbn ı\bce, "Hudud", 1; Darimi, "Huclud", 2. 66 S:ııı'ani, Sübü!ü's-&!lam, III, 1182. 67 Azinıabacli, rlmü'l-Ma'bUd, XII, 6. 68 Azinıab:ıdi, age., XII, 6. 69 Nes:ıi, :T:ıhriııı", 6. 70 Nes:ıi, "K:ıs:ııııe", 14; Ebu D:ınıd, "Hudud'', L 71 Aziııüb:ıdi, age.. XII, 7. 72 S:ııı':ıııi, age, III, 1183. makd/at 1999/1 d. Hz. Aişe (r.a.)den rivayet edileliğine göre, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuşwr: "Miisliinıanı öldürmek şu iiç sebep hariç helal değildir. Zina eden evli recnıedilir. Miisliinıanı kasten öleliiren öldiiriiliir. İslamdan çıkar;ık, Allalı 1·e Rasulii ile lıarbe tutuşan kişi ya ölclüriiliir ya asılır ya sürgün edilir."70 Ebu Davtıd (ö. 275/889)daki rivayet ~...ll>..,. lafzı ile tahıic edilmiş ve buradan; yol kesiciler '-~)JI t_\.W ve siyasi isyana kalkışanlar .:.ıli)\ anlaşılmış ve öldürme, asma ve sürgün cezalarından birinin bunlara. uygulanacağı belirtilmiştir.71 hadislerin birinci hadisi tahsis etmiş ölçüde- es-San'ani (ö. 1182/1768) hariç72, kimse dikkat çekmemiştir. Rivayetler birlikte düşüniildi.iği.inde, dininden çıkarak, İsianı cemaatindan ayrılan. Allah ve Rasulü ile harbeden kişi ile mücadele edilir. Pişman olarak tevbe ederse el çekilir. Halinde ısGır ederse öldürlilür, asılır veya siirgiin edilir şeklinde bir hi.ikmün ortaya çıkması mümkün olmaz ını? b. c ve d. maddelerinde kaydettiğimiz olabileceğine -görebildiğimiz Temel Kaynaklar Çerçevesinde Dinden Dönme ve İnanç Özgürlüğü 49 e. Ukl ve Ureyne kabilelerinden bir grup insan Hz. Peygamber'e gelerek; biz hayvancılıkla uğraşıp sütle beslenen insanlarız, çift çubukla uğraşan köyiiiler değiliz dediler. Bu sözleriyle, Medine'nin havasının kendilerine iyi gelmediğini itade ettiler. I-Iz. Peygamber onlara, hazineye ait develerin ve çobanın bulunduğu yeri tavsiye etti. Kendilerine m~ıya gitmelerini, develerin sütlerinden ve bevillerinden içmelerini söyledi. Bu sahabiler oraya gittiler ve bir müddet sonra iyileştiler. Sonra irtidat ettiler. Oradaki çobanlardan birinin gözlerinioyupel ve ayaklarını kesip, öldürerek hazine develerini kaçırmak istediler. Sağ kalan çoban, olayı Medine'ye haber verdi. Haber üzerine Hz. Peygamber takipçi çıkarır, bu suçu işleyenierin yakalandığında gözlerinin oyulmasını ve ellerinin kesilmesini ve Harra'nın bir kenarına atılmaları şeklinde ölüme terk edilmelerini emredeı-.73 Bu rivayet, suçltılara kısas cezası verildiğini ve irtidat cezası ile ilgili ayrı bir muamele yapılmadığını göstermektedir. İbn Abbas'dan (r.a.) rivayet eelilcliğine göre, Abdullah b. Sa'd b. Ebi's-Sarh isimli bir sahabi Hz. Peygamber'e kitiplik ediyordu. Şeytan ayağını kaydırdı, irtidat etti ve kallr olarak Mekke'ye sığındı. Mekke'nin tethinde, Rasulullah'ın öldüdilmelerini emreuiği şahıslar listesinde o da vardı. Ancak Hz. Osman onu himayesine aldı. Rasulullah'ın yanına getirdi ve Hz. Peygamber'e onunla beyat etmesini teklif etti. Rasulullah (s.a.) üç kez başı ile direnme gösterdi ise de, sonunda be}~ıtı kabul etti ve bu şahıs sonra tevbe ederek müslliman oldu.i4 .f Şayet irtidat had gerektiren bir suç olsaydı, Hz. Osman onu himaye edemez, bağışlanması için şetaatta bulunamazdı. g. Hz. Ebu Bekr'in hil:'ifeti esnasında birçok kabilenin elinden döndüğüne şahit oluıımu~tur. Bunlardan bir kısmı, mali görev olan zekatı vermemekte direıımek istemeleri ile mürted olmuşlardı. Bilindiği gibi. bu direnmeler, ridde savaşlarının çıkmasına sebep olm uştur. ~ Rivayerlere bakıldığında, dikkat çeken husus şudur: Savaş sebebi, zekltı vermemekle direnmek ve Ebu Bekr'in de almak için ısGırlı t:ıvrıdır. Savaş, bir grubun zekltın tarziyerini inkar etmeleri karşısında, bunun farz olduğuna inandırmak için yapılmamıştır. Kişiler zekatı ödemekten kaçmırlarsa, farz olduğunu kabul etmelerine ı~ığmen, zekatı verinceye kadar, kendileri ile savaşılır. Nitekim !arz olduğunu kabul ettikleri halde, zekat vermekten kaçınan muhataplar Ebu Bekr'e. "A.llah'a yemin olsun ki, biz iman ettikten sonra kiiti·etmedik. Sadece cimrilik yaptık" dem işlerdir. 75 Kılıç zoru ile kalbteki inancın değiştirilemeyeceğini herkes bilmektedir. Bu savaş, devletin devamı ve İsl:'im'ın bekası için yapılmıştır. Günümüzde de, güçlü devletler, vergisini vermeyenden zoraki alır ve bu, inanç hürriyetine baskı anlamına gelmez. 73 Bulıari, "Mulıaribin", 16, 17, 18; "Diyat", 22; lvllisliın, "Kas:Une", 9; Ebü D:ıvüd, "Hudüd", 3; Nesai, "Talırim", i. 7·i Ebfı Dfıvfıd, "Hudüd", 1; Nesai, "Talıriııı", 14, 15. 75 .Maverdi, age, s. ll7. makd/dt 1999/1 50 Nibat Dalgm b. Hz. Ömer'in hik1fetinde irtidat olayları, nadir de olsa, mlinferit vakalar §ekinde vuku bulmuşuır. Ömer, Musaoğulları tarafından gelen birine oralardan sormuştu. Adam, bir kişinin irtidat ettiğini ve öldürdüklerini haber verdi. Bunun üzerine halife, keşke üç glin hapsetseydiniz, karnmı doyursaydınız, belki tevbe ederdi diyerek, öldürmelerini hoş karşılamamıştır. 76 Hz. Ömer, Bekr b. Vail kabilesinden altı kişinin irtidat ettiğini ve öldürüldüklerini duyunca, istirca etmiş ve "ben olsam İslam'a girmelerini isterdim, direnmeleri h:1linde hapsederdim" demiş ve "Rabbim bu benim bilgim dışında olmuş bir olaydır, ben emretmediın, duyunca razı olmadını" diye nıenınuniyetsizliğini izhar etmiştir.77 1. Görüldüğü gibi. İslam devletinin temelleri sarsılmaz şekilele muhkemleştiği, İslam limmeti gliciinli dünyaya kabul ettirdiği Ömer döneminde, irtidat suçluianna yaklaşım biraz tiırklı olmuştur. Kanaatimizce bunun sebebi, irtidat suçlulannın bu dönemde bir grup oluşturup, toplu halde is}~ına girişmemeleri ve İslam devletinin, bir kısım insanların din değiştirmesinden yıpranmayacak kadar gliçlenmesidir. j. I-Iz. Ali'nin hil51eti dönemine gelindiğinde, Yahueliler ve diğer güçler, Hz. ·osman döneminde bir hayli sarsıntı geçiren İslam toplumunu, içinden iyice parçalamak ve çökenmek diişlincesiyle, amansız bir taarruza girişnıişlerdir. Bu, müslümanları iman evlerinden vurma operasyonu idi. Siyasi olarak başlayan bu cereyan, mlisliiınanların inançlarını alt list edecek derecede kötü bir mecraya sürüklenmiştir. Hz. Ali'nin Peygamber olduğu, hatta il:lh olduğu şeklinde ilhad propagandalarıyla kiifi.ir seli müslüman topluımı k:ıplamıştı. işte böyle bir ortamda, Hz. Ali, mürted zındıklarla nı ücadele etmiş, onlarla savaşmışur.78 3. icma: Dinden dönen erkeğin öldüriileceğine dair icmaın bulunduğu79 ifade ediliyorsa da, konu hakkında teferruat verilm em ektedir. Hz. Ömer'den, öldüdilen ıniirted hakkında, ben olsam hapsederdiın 76 Şevkani, Neylü'!-Eı,ttir, VII, 225. 77 Beylı:ıki, Sünen, VIII. 207. 78 İbn H:ızııı, age, XII, ll 1: Ayni, Unvetu'!-Kari, XXIV, 81; li.Jübarekfiıri, Tuhfetu'l-:\hce:::i, V, ~4. 79 İbn Kııdiıııe, age., X, 79; illutii, age., XXI, 65; Saıı'aııi, age., III, 1239; İbn Abidin, age, III, 286. 80 Beylıaki, age, Vlll, 207. 81 İbn H:ızııı, age, XI, 189: İbn Kud:iıııe. age. X, 79. 8~ Kıırtubi, age, VI, H9. makd/dt 1999/1 şeklindeki rivayer80 ve İbrahim en-Nehai (ö. 96!714)den, miirted öliinceye kadar (ebeden) tevbeye çağrılır rivayeti81, icmaın hangi dönemde vuku bulduğu kuşkusunu oluşturmaktadır. 4. Rivayetlerin Tab/ili: Hz. Peygamber'in nıünedle ilgili sözlerinden, İslam'dan çıkıp, [oplumdan ayrılaGık Allalı ve Rasulli ile harbeden nıiirtedin, uygulanabilecek diğer cezalar yanında, öldürlilebileceğini de anlıyoruz. Yani 1. maddede verilen rivayeri diğer sözili ve fiili rivayetlerin kayıtladığını ve öldürme cezasının, kişinin inidadınclaıı ziyade, harb halinde oluşundan a. dolayı verildiğini clüşünnıekteyiz. Nitekim, Malik, Şafii ve Ebu Sevr, Maicle 33. :1yetin İslam'dan çıkıp yol Temel Kc.ıynaklar Çerçevesinde Dinden Dönme ve İnanç Özgürlüğü 51 kesen ve fesat çıkaranlar hakkında nazil olduğunu savunmuşlardır.82 Bu göre de, dinden çıkanın cezalandırılma sebebi, yol kesip fesar çıkarması gibi harici etkenlerdir. göıiişe b. Muharib olmayan mlirtedin öldliriilmeyerek, kendisi ile değişik şekillerde diyalog sağlandığı, rivayetlerden anlaşılan diğer bir husustur. Buna örnek olarak, yukarıda geçen şu olaylar h:ıtırlatılabilir: Hz. Peygamber'in, Osman'ın aracılığını kabul ederek, mürted İbn Ebi's-Sarhile beyatlaşması; Müseyleme'nin Rasulullah'ın karşısında açıkça irtidadını belirttiği halde Hz. Peygamber'in ona cevap vermesi için şairini görevlendirınesi.83 c. İrtidat suçlusu olarak kaynaklarda ri\r.tyet edilen ve öldürlilmeleri şeklinde uygulama yapılan kişi veya grupların öldürülmelerinin sebebi olarak; muharib olma (İsl:1m devletine karşı isyan çıkarma. onun sarsılması yönünde eyleme girişme) özelliklerini görmekteyiz. Yani, muharib mürted öldüriiimüştür diye cliişünüyonız. Zaten muharib olması, kendisine harb açılmasını zorunlu kılmıştır ki, ı-ız. Peygamber'in yukarıda verilen emirlerinin bu şekilde anlaşılması daha doğru olacaktır. d. Dinden çıkanın, aynı zamanda, devlete savaş açmış bir eşkıya olaGık görülmesi olgusu, kanaatimize göre, toplumların ve zamanın özelliklerine göre değişiklik arz edecektir. Belki, İslam'ın yeni devlet olma ve güçlenme çabasında olduğu ve bir topluluk olma sürecinde bulunduğu ilk yıllarında, birilerinin İslam'ı kabul edip, birkaç gün veya ay sonra, "bu dinden çıkıyorum" diye karşı safa geçmesine müsaade edilmezdi. Takelir edilmelidir ki, her sosyal grup, cemiyet, toplum ve devletin, kurulma aşamasında ol:ığanüsüi durum ve hükümler dridir. sarsılmaz Toplum güçlenip, sistem her tür kurum ve müesseseleriyle sarsılmaz bir hal aldığı dönemlerde, kendi isteğiyle İsitım dinine giren bir şahıs, yine kendi isteğiyle, inanç hürriyetini kullanarak, bazı ahk:1ınını sevmecliği ve)~t ağır geldiği düşüncesiyle, İsl;lmdan çıkıp başka bir dini tercih edemez mi? Örneğin; bir yaz sıc:ığında nı üslüman bir ülkeye seyahate çıkan gayr-ı müslim bir turist, İslamın bir kısım güzelliklerini görerek, ihticla etmiş " olsun. Aynı yıl 1 Ağustos'ta Gınıazanın başladığını düşünelim. Temmuz sonuna kadar müslüman olduğundan zevk duyan bu yeni ııılisliiıııan kardeşimiz, ramazancla, miisliimanın oruç tutması gerektiğini öğrenerek, oruca başlar ve birkaç gün oruç tutar, ama yazın sıc:ığıncla bu ibadet kendisine biraz zor gelir. Bir nevi İsl:1mı kabul ettiğine pişman olur ve birkaç gün tereddütten sonra, gider ve masumane olarak, "ben İslamdan vazgeçiyoruııı, emirleri bana ağır geliyor" diyerek, elinden çıksa, ölclüriilnıeli midir? İsiama girerken kullandığı in:ıı~ç hUrriyetini çıkarken kullanamaz mı? 83 İbııli'l-Kayyim, Zddu'l-Mead, (çev. Vecdi Akyiiz), IV, 164. makô.ldt 1999/1 52 Nibat Da!gm Kanaatiınizce, verdiğimiz örnekle bir hayli paralellik arz eden ve Hz. Peygamber'in huzurunda vuku bulan bir olayı burada hatırlatmak faydalı olacaktır. Yeni müslüman olmuş, biat etmiş ve Medine'ye yerleşmiş bir bedeviyi Medine'nin sıcağı rahatsız eder ve beclevihastalanır. Bir müddet sonr;ı gelerek, 'Ya Rastdallah beyatımı boz" der. Hz. Peygamber ses çıkarmaz. Bedevi iiç kez aynı istekte bulunur ve her defasında Rasulullah (s.a.) ses çıkarmaz. Adam da çeker gider. Bunun üzerine Hz. Peygamber: "-Medine, ateşin kir ve pasları giderdiği gibi, kötiiliikleri yok eder (kenara atar)" denıiştir. 8 ·i Hadis şarihlerinin çoğu, burada bedevinin "din adına yaptığım beyatıını boz" demek istemediğini, "Medine'de kalma beyatımı boz" demek istediğini savunmuşlardır.85 Ancak Kadı !yaz (ö. 544/1149), İbn Hacer (ö. 852/1448)86 ve Kirmani (ö. 786/1384)87 gibi şarihler, hadisin zalıirinden, bedevinin dinden çıkmak istediğinin anlaşıldığını ifade etmişlerdir. Nevevi (ö. 676/1277)'nin de içinde bulunduğu bazı ıniiellifler, "bu sahabinin isteği irtidat etmek olsaydı, ölcliirliliirclii" şeklinde görüş belirtmişlerdir. Halbuki rivayette görlildiiğii gibi, bir köylii, karını-zararını düşünmeden, masumane şekilde, ıVledine'nin kendisine yaramadığı dlişlincesiyle, köyline gidebilıııek için dinden çıkmak isteğinde bulunmuştur. Bu şahıs, eline girerken kullandığı hlirriyetini, dinden çıkarken de kullanmak istemiştir. Hz. Peygamber -bir mlisliiınanın küfre düşmesine gönlli razı olmasa da- bu sahabiye cezai bir mlieyyide uygulaınanııştır. Bu rivayet, ınlinedin yalnız din değiştirdiği veya klifre diiştiiğii için öldiiriilmeyeceği düşüncesine ayrı bir mesned teşkil edemez mi? Kadı !yaz, İbn Hacer ve Kirmani'nin, açıkça bizim ifadelendirdiğimiz şekilde düşünüp diişlinmediklerini bilmemekle birlikte, diğer şarihlerden Eırklı olaı~ık, bedevinin din adına yaptığı beyatini bozmak istediği şeklinde anlaşılacağını belirtmeleri, onların da, böyle bir durumun inanç hlirriyeti gereği olabileceğini kabul ettiklerini zannettirınektedir. lll. İf{J'İDAT C'EZJ\I..i\RI 1. Miirtedin flmelierin in Boşa Gitmesi: 84 Bulıfııi, "Fed:ıilii'I-Mediııe", 10: "Alık:un". ·i5, 47. 85 Nevevi, Şerh u Sahibi Jlüslim, IX, 155; İbn Hacer, age, IV, 116. 86 İbn H:ıcer,:ıge, IV, 116. 87 Kirınan i, Şerbu'f.flubari,IX, 70. 88 Ayetler için Bkz. Bakar:ı, 2!217; Maide 5/5; En'aııı 6/88. 89 Zliıııer 39/65. makd/dt 1999/1 İrtidat suçunu işieyenin anıellerinin boşa gideceğinin kaynağı Kur'an nassıdır. Miirtede bu cezayı öngören birkaç ayet ınevcumır.88 Örneğin ayetlerden birinde: "Andolsun ki gider.''89 Allalı'a orıak koşarsan, işlerin şiiphesiz boşa buyunılıııaktadır. lviiirtedin aınellerinin boşa gittiği ayetle belirtilmiş ise de, anıelierin Temel Kaynaklar Çerçeuesinde Dinden Dönme ve İnanç Özgürlüğü 53 iptalinin suç iŞlenmesi gerçekleşeceğinde ile mi, yoka aynı hal üzere şahsın ölmesi ile mi :1limlerin farklı görüşleri mevcuttur. a. İrtidat suçu tesbit edildiği an, miirteclin salih amelleri boşa gider. ZiGı konu ile ilgili ayet mutlaktır. Bu, Ebu Hanife90, Malik91 gibi bazı r:ıkihlerin benimsediği bir görliştür. b. Mürted irticlaclı üzere ölürse, amelleri boşa gider. Bu, :11imlerin çoğunluğunun kabul ettiği bir göriiştür.92 Görüşlerinin delili olarak: "Kim dininden döner re h<lfır olarak ölürse, işte bunların dünya ve ahirette anıelleri boşa gitnıiştir:·93 ayetini getirmişlerdir. 2. A'!iirtedin Nikdbımn Bozulmasi elinelen dönenin nikahının bozukluğuncia ittilak nikahta taraf olan şahıslar aynı milletten olmalıdır. Miirteclin milleti olmadığı gibi, o ölii hiikmiincleclir ve bu sebeple nik!hta islam alimleri, 90 Kasani, age., VII, 136. 91 İbnu'l-Ar:ıbi, age, I, 147. 92 Taberi, age, IV, 207; Şirbini, age, IV, 133; Şevlcini, age, I, 323; Meraği, Tefsil; I, 136:es-Siı)'is, Tefsiru'l./ıytiti'I-Ahkci m, 1, lıalincledirler. ZiGı 117. taı:ıf olamayacaktır.9·l 93 Babra 2/217. 9.J Ser.ıhsi, age.. VI, 87; İbn Niiceyın, age., İrticlat eden şahsın nikahının hangi anelan itibaren bozulmuş olacağı konusunda birkaç göriiş mevcuttur. V, 138. 95 Serahsi, age., VI, 87; K:ıs:ıııi, age., II, 337 a. İrticlaclın, cinsel birleşmeelen önce veya sonra olmasına bakılmaksızın, 96 İbn Kud:ınıe, age, X, 100. irticlat anında nikah bowlmuşrur. Bu, haneli ve ınalikilerin göriişiidiir.95 Hanbeliler ise96 bir görüşlerinele bunu benimsemişlerclir. 97 ~lutii, age., XY, 770. 98 İbn Kudanıe, age., X, 100: Zeydaıı. ı\bdulkerinı, el-Mufassal)7 .-\hkami'f· Mer'e. LX. 113. 99 ı\fn·erdi, age., 117; Ser.ılısi, age., V, ·19. 100 Talak; ııika.hın akdinin özel iradeleri ile derhal veya geleceğe iz:ıre edilerek b. Cinsel ilişkielen önce vuku bulan iniclat, nik:1hı hemen bozar. İrticlat cinsel birleşmeelen sonra olmuşsa, icleler bitineeye kadar miirtedin tcvbcsi beklenir. Miirtecl tevbe eelerek İsl;!m'a geri dönerse, nik:1hı devam eder, aksi takdirde, iclcletin bitmesi ile ayrılık gerçekleşmiş olur. Bu, şaliilerin9 7 ve bir görüşlerinele hanbelilerin98 tercih ettiği göriiştiir. c. Evli çift beı~ıberce inidaı ettiğinde, kıyasa göre nikahlarının bozulması gerekirse ele, istihsanen nikahlarının bozulmadığında icma ınevcuttur.99 d. İniclat sebebi ile ni ka lı bozulduğunda, bunun talak100 veya lesi lı 101 olduğunda ihtilaf edilmiştir. aa. Cinsel ilişkiden önce veya sonraki irticbt, nik11ı akdini teslıeder. Bu, çoğunluğun kabul ettiği göriiştiir. 102 bb. Cinsel ilişki sonrasındaki irticlat, talak şeklinele nik:lhı bozar. Bu göriişii benimseyen malikiler, talakın bain miıo:\ ric'i mi104 olduğunda kendi aralarında ihtilafet mişlereli r. 105 3. Miirtedin J!a/ma El Konu/ınast: cl konulması şeklindeki irticlat cezası ile ilgili iiç göriişii şöyle lıiilasa eclebiliriz:a. Miirteclin malına geçici olarak el konulur. Tevbe eelerek İsiama clöniince. malı kendisine iade edilir. Bu. Ebu l-lanile106 ve Miirtedin malına bozulm:ısıdır. 101 Fesih; erkek veya kadının ya d:ı y:ılnız kadının sebep olması ile evlilik bağının koparılarak karı kocam n ayrılınasıdır. 102 Maverdi, age, s. 117. 103 Taliik-ı bilin: belli şartlar dahilinde, erkeğin hanınıını boşanı:ısı ve geri dönebilmesi için kadının rız:ısı ile birlikte yeninikah ve nıelıir gerek1iren boşama şekli. 10·1 Taliik-ı ric'i; erkeğin lıanınıııı:ı iddet içinde geri dönebilmesine iınk:ın s:ığl:ıyaıı, yeni nikilı ve nıihir gerekı irıııeyen boş:ını:ı şekli. 105 Zeyd an, age., IX, 113. 106 Kas:iııi. age., VIII, 136. 107 Şafii, e!-Ümm, VIII, 367. makd/dt 1999/l 54 Nibat Dalgm Şafii'nin 107 göriişüdür. b. Miirtedin malına irtidadı sebebiyle el konulmaz. Bu, hanbelileriıı 108 , hanetilerden Ebu Yusuf ile Muhamı~ıed'inl09 ve Şafiilerden ei-Mlizeni (ö. 264/877)'nin ııo göriişiidiir. c. ıviiirtedin malı ile ilişkisi tamamen kesilıniştir. Bu, Malik'inlll görüşiidür. Mlirtedin malı ile ilişkisinin kesildiğini diişiinenler, bu malın ganimet olarak nı ı, miras olarak ını değerlendirileceğinde ihtilaf etmişlerdir. aa. Mlirtedin malı feydir 112 ve hak sahiplerine dağıttimak üzere hazineye verilmelidir. Bu, malikilerinl13 ve şafıilerin benimsediği göriişlerden biridir. 11 4 bb. Miinedin malı, nüislliman olduğu döneinde ve inidartan sonraki dönemde biriktirilen diye ikiye ayrılır. Mürtedin malının durumu ile ilgili bu zaman elde ettiği müsllinıan olduğu ayırımı yapan hanefıler, bu şahsın, miras olduğunda göriiş mallarının birli{;indedirler. Miirtedin irtidat sonrasındaki malları, Ebu Hanife'ye göre fey olarak alınır ve hak sahiplerine dağıtılır. Ebu Yusuf ve Muhammed, irtidat sonrasında, mlirtedin ınalının elinden çıkmayacağını kabul ettiklerinden, her halükarda, miirtedin malının normal insanın mirası gibi değerlendirileceği görlişündeclirler. 115 ·1. Miirtedin Hapsedilıuesi: 108 İbn Kud:inıe, age, X, 99. 109 Kasiıni, age. VII, 136. ııo Murii, age, XXI, 77.. lll İbn Kudfııne, age, X. 100. 112 Fe)"; ıııüslliıııan!Jrın düşııı:.ınlardaıı .savaş yapmaksızın :ıldıkbn ganinıetlerdir. 113 Kurtııbi. age, IIJ, 49. l14 iVl:iverdi, age, 117; i\·!;ıtil, age, XXJ, 73. 115 Seralısi, age, X, 191; K:ıs:ıııi, age. VII, 138; İbn Alıidi n, age. lll, 300. 11613eylıaki, age, Vlll, 207. 117 Merğiıı:tni, age, ll. 164: İbn li:ıznı. age, Xl, 189; İbn Kud:iıııe, age. X. 79. 118 Seralısi, age. X. 110: İbn Niiceyııı, age, V.139. l19 İlın Kud:iıııe. age. X, 98. makd/dt 1999/1 Münedin hapsedilıııesini, inidar edenin erkek veya kadın oluşu ve hapsin süreli veya süresiz oluşu şeklinde ayrıma tabi tutarak ele almak uygun olacaktır. a. Münedin tevbeı·e çağırılınasının kaç kez olacağı ve tevbe etmesi için kaç giiıı bekleneceği içinde. öliiııı yapılmaksızın, hususunda mevcut olan ihtilaf çerçevesinde, o müddet infaz edilene kadar, kadın ve erkek ayrıını ınlirted hapsedilecektir. Bu, genellikle kabul edilen bir cezası görliştUrJ 16 b. Kadın mlirtedde nıuharib olma özelliği bulunmadığı için, öliinı cezası_. verilmeyecek aksine ıııiislünıan oluncaya kadar hapsedilecektir. Bu görlişii hanefıler benimsemişler ve bu göriişleri ile cuıııhura muhalelet etm işlereli r.ll7 c. Mürted, kadın \'C erkek olduğuna bakılmaksızın, siiresiz olarak hapsedilecek ve tevbe etmesi beklenecektir. Bu, İbrahim en-Nehai (ö. 96;715)'nin göriişiidür.l 18 Hz. Ömer'den gelen bir rivayetteol19, onun da bu görlişii benimsediği anlaşılmaktadır. .- Temel Kaynakta~· Çerçeııesinde Dinden Dönme ve İnanç Özgürlüğü 55 5. Mürledin Öldiiriilınesi Yukarıda belirtildiği gibi, İslam diinyasındaki genel kanaare göre, erkek veya kadın mürted, tevbeye çağınldığı halde, islama geri dönmediğinde öldürülecektir. Yalnız hanefiler, kadın münedin öldi.irlilmeyip, müslüman oluncayakadar hapsedileceği göri.işi.indedirler. İslam hukuku kaynaklarında mi.inedin öldiiriilnıe sebebi olarak şunlar ziki:edilmektedir: a. Mi.irted, dinden döndüğü için öldüriiliir_l20 b. Miirted, topluımı ifsad etmekte ve nesep Bu nedenle öldürülür. 121 c. Mi.irtedin irtidadı sebebiyle, mürted öldürülür. 122 karışıklığına sebep olmaktadır. toplunıda istikrarsızlık oluşacağı için d. Mi.irtedin toplum sırları na vakıf olması nedeniyle, topluma hıyanet etme imkanı yüksek olduğu için mürted öldiiriilmektedir.l23 e. ıvlüned, İsl;'inı linınıetinin hürmet ve saygınlığını çiğnem iştir. Bu sebeple kendisine saygı gösterilmez.l2·i ( Mürted verdiği sözden dönelüğü için öldiirülmeliclir. Kişinin sözi.inclen ·dönerek İslamdan cıkması, hayat boyu küfürele ısrardan daha tehlikelidir.l 25 , . . verilmediği takdirde, cliinyevi maksatlarla, eline giriş-çıkış ve böylece ele, toplumun inanç . değerlerine bir hayli saygısızlık edilerek, insanlar ren ci de olacaklarclır.l 2 6 g. Mürtede ceza yapılabilecek b. Sünni mezheplerden biri olan hanefıler, nıi.irteclin muharib .olma vasfından dolayı, şerrinclen korunmak için ölcli.iri.ileceği göri.işi.indedirler. Bu tezlerinelen hareketle, kadında harbetme özelliği -geneldebulunmadığı iddiasıyla, onun öldüri.ilnıeyeceğini. ancak hapsedilebileceğini savunnıuşlarclır.l27 ı. İıtidat suçu, siyasi bir hüviyet taşımaktadır. ıVIlirtcde verilen ceza da, dinden döndüğü için değil, siyasi olarak verilnıektedir.l28 12lı\levdüdi, Fetvalar, Osmanoğlu), (çev. Mahmud III, 19. 122 K3raman, Hayreddin, islamın Günün Meseleleri, ll, 775. Işığında a. Mürted, irtidadından tevbe edip dönıııeyerek, bu hal üzere öldüğünde, 123 Dilılevi, Hüccetullahi'/-Ba/iğa, ll, 4•11. 124 Seralısi, age, X, ll O; İbnü'l-Huımın, age, V, 311. 125 Serahsi, age., X, 109. 126 Ebu Zelıra, ei-Cerime ve'I-Ukübe. l, anıellerinin boşa gideceği şeklindeki görüşü 84 \'d. Görüldüği.i ~ 120 İbnu'l-Kayyiııı, İ'/amu'l-Mumkkiin. Il, 74. gibi, nı iirtedin elinelen çıkması dışındaki öldürülmesinin illeti olarak ileri si.iriilenler, unsurlarda yoğunlaşmaktadır. 6. İrtidat Ce.zalan İle İlgiliMiinakaşa ue Tercib tercih etmekteyiz. Çünkü, konu ile ilgili bir ;lyetl29, anıelierin boşa gitmesini: "ölüm haline kadar irtidatta devanı edilmesi" şeklinde kayıtlamıştır. b. Miirtedin malı ile ilişkisinin kesilmeyeceği ve malındaki tasarrufunun geçerli olduğu, öldüğünde miras olar:ık varisierine intikal edeceği 127 Merğinini, age, ll, 164; İbn NUceyııı. age., V, 139. 128 Emine Muhammed, Ehemmu Ka:::aya 158; M. Catfaf, et-Teı:be, 147. 129 Babra 2/217. j/'l-ı!Ier'e, makdJCit 1999/1 56 Nibat Dalgm şeklindeki göriişii tercih e şayan bulnıaktayız. c. ıVIiirtedin hapsedilmesi ile ilgili gelen rivayetlerden, hapsin, miirtedin irtidat etmesinin cezası olarak değil, hem topluımı ıniinedin yapabileceği saygısız davranışlardan, taşkınlıklardan korumak heın de toplumda miirtede karşı oluşabilecek infıal hareketinden kendisini korumak amacına yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Mürted toplum içindeki pozisyonuna ve toplumun durumuna göre, uygun göriilen müddet kadar, yetkili merciin teklifı ile hapsedilebilecektiL d. Miirtedin öleliiriilmesi ile ilgili rivayetler ve ıniirtedin öldiiriilme illeti ışığında şunlar söylenebilir: Topluında isyan çıkarına, düşmanla birlikte harbe iştirak etme, toplumun dini inançlarına saldırarak onları ifsad etmeye çalışma ... gibi unsurları (suçları) beraberinde taşıyan mürted erkek veya kadının, yetkili nıerciin uygun görmesi ile, siirgiin, hapis, el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi ve öleliiriilmesi şeklinde cezaya çarptırılacağı nı söylemek daha isabetli olacaktır. Özellikle giiniimiiz dünyasında, kadının da erkeğin yerini aldığı ve terör obylarına iştirak eniği ıııalumclur. Fikren ve fiilen, toplumda huzursuzluk çıkarma eğiliminde olmayan mürted erkek veya kadının, yalnız irtidat sebebiyle, kanının helal olmayacağı ve öliinı cezası ile cezalanclırılamayacağı kanaatini taşımaktayız. "Dinde zorlama yoktur" ilkesi, kıyamete kadar inanç hürriyetinin teminatıclır. Kişiler bir eline girmekte serbest olduklan gibi, dinden çıkmakta da. hiir iradelerini kulbnabileceklerclir. 102 im re, agm!I, s. 42•i-i2~ . • 103 M:ırcos, age, ll, ı 119 vd.; i nı re, agm I, 1526-1527. 104 Ulusaıı, agın, s. 55-57; Caemınere.s, "Cansı::: Şeylelin \'erdiği Zarar/ar·: s. 460-461; Kanati, Selim, ''Haksız Fii! Sorumluluğunda Kusur Kcwrammm Göreııf". s. 59-60. 105 İnı re, agml, s. 1526; 3yrıca bk. Koç, Nevzat, Bina ce Yapı Eseri Maliklerinin Hukuki Sorumlu/u{w, s. 19-20. 106 Ebu D:ınıd. "!3iirıı", 71: Nes:ıi. Siinnet kaynağında belirtilen cezalar ise, miirtedin isyan çıkarması, harp etmesi gibi kayıtlarla gelmiş olup, huzuru bozucu, devleti yıkmaya yönelik girişimlerele bulunan ıııiirıedle alakalıdır. Şahsın irtidadından sonra, din bağını koparmasının sonucu olarak suçlar ölçiisiinde, yalnız yetkili makamın öngöreceği şekilde, kınamaclan ba0l;ı)':ırak, öldiirnıeye kadar, değişik cezalar verilebilecek ve bunu devlet uygulayacıkıır. i~leyeceği Öliim, işlediği suçlar karşısında ıııiirtede verilebilecek bir ceza olup, elin değişlircliği için \'erilmesi gereken bir ceza (had) değildir. "!3iiyu", 15. 107 Mecelle, nıd. 85. SDNUÇ 108 Mecelle, md. 87. İsl;'iııı elinini kabul etmiş bir erkek veya kadının kendi isteği ile bilerek, 109 Mecelle, md. SS. 110 Seıılıüri, agm, s. 62; Muhammed, Muhammed Abdiilcev:ıd, age. s. 160. makd/at Dinden dönenle ilgili. dünya ahk'imı açısından, Kur'an'da, miirtedin iptali dışında, açık bir ıniiejyide bulunmamaktadır. anıellerinin 1999/l inanılınası zanıri dinden çıkması olan hiikiiınlerin hepsini veya bir inidal suçunu oluşturmaktadır. kısmını ink;'ir edip İrticlat suçu söziii \'e fiili olaı:ık işlenebilınektedir. İrtidat suçlusunda Teme! Kaynak!çtr Çerçevesinde Dinden Dönme ve İnanç Özgüdüğü 57 ittif;ıkla aı~ııian özellikler, nıiirtedin akıllı olması, isteği ile ve suç kıstı ile bu işi yapmış olmasıdır. Kişinin biiluğ çağında olup olmanıasının suçı tesiri tartışıinı ış, cinsiyetl;ırkının ise önemli olmadığı belirtilmiştir. İrtidat suçu, miirtedin itirafı veya iki adil şahidi n tatsilatlı şehadeti ile tesbit edilmektedir. Mlirtede verilen cezaların kaynakları olarak, Kitap, Sünnet ve İcnıa gösterilmektedir. Kur'an'da açık olarak, dünya ve ahirette nılirtedin amellerinin batı! olup boşa gideceği ve ahirette çetin bir azaba ~-;ırptırılacağı mevcuttur. Bunun dışındaki cezalada ilgili gösterilen ayetlerin konU}~! delaleti tartışmaya açıktır. Siinnet kaynağında mevcut olan miirtedlerle ilgili rivayetler, blitiinliik içinde ele alındığında; isyan çıkaı~ırak topluımı ifsad eden, karşı bir grup oluşturarak İslam devletine harp açmış \'eya açacak olan miirtedin öldiidildliğli göriilnıiiştiir. Konu ile ilgili diğer örneklerde, İslamın ır.ıpılanma yıllarına has. özel durumlar sebebiyle. nıiirtede öliinı cezası verilmiş ise de, sonı~ıları miirtede uygulanan cezanın hallllediği ve hatta afledildiği göri.ilmektedir. Miirtede; amellerinin boşa gitmesi, nik;lhının bozulması ve toplumsal zaruret gerektirdiğinde, hapsedilmesi gibi cezalar verilmektedir. lvialına el konulması ve öleliiriilmesi şeklinde bir ce1~ı ile mlirtedin cezalandırılmasını uygun bulnıuyoruz. Haneliler başta olmak iizere, çağdaş isl;lııı hukukçularından birçoğunun cia belirttiği gibi. ııılined sırf din değiştirdiği için öldi.irlilmemiş \'C ölcliiriilmeyecektir. Tarihte nıiirtede \'erilen öliim cezasının. irtidadından dolayı olmayıp, toplum huzuru ve diizenini bozmakla al;lkalı. işlediği veya işleyebileceği suçlardan dolayı verildiği. hemen herkes taralinelan kabul görmektedir. Kendine has özelliği olan durumlarda verilen cezalar yanında, ebeciilik arz eden, "dinde zorlama olmadığı" şeklindeki evrensel ilahi prensibin, dinelen dönen kişinin eski elinine döndliriilıııesi amacıyla zorlanaıııayacağı ve sırf elininelen dönnıiiş olması nedeniyle, cliinyada cezalandırılamayacağını gerektirdiği anlaşılmıştır. lll B:ırd:ıkoğlu, Ali, "Carcimel". s. 359. İrtidatla 112 lvlecelle, md. 33; :ıync:ı bk. Bakt ır, öliim cezasının özdeşleştirilnıi~ oluşunda, kanaatimizce kaynaklardaki riv.ıyetlerin bir biitlinliik içinde cleğerlenclirilmeyişinin ve İsh!mın yapılanma dönemine ait birkaç uygulamanın tiim çağiara teşmil eelilmesinin etkisi olmuştur. Bunun ı~ııııncla, İslaııı'ı yıpratmaya çalışan miisteşriklerin, "İslam'cla, insanın en temel haklarının bile ihlal edildiği" şeklindeki önyargılarını destekler malzeme bulmuş olabilmek için. mmlak manada söylenmiş bir iki rivayeti giindemde tutarak ader.:ı diğer rivayetleri unuttunırcasına, devamlı bunları kullanmalarının etkisi ise daha bliyliktlir. ı\lustafa, İslam Hukukunda Zarurel Hali, s. 261. 113 Mecelle, md. 92; ayrıc:ı bk. Aktan, Hamza, "Daman", Dİ.t\, VII!, 452-453. ll·i Gaııim el-Bağd:ıdi, 11/ecmau'd· Damcincit, s. 146. 115 Senhfıri, agm, s. 62. 116 SeniıCı ri, agm, s. 62. 117 Akt:ın, agmd., s. 452-453. makd/dt 1999/1