Hemşirelerin akılcı ilaç kullanımı ile kişilik özellikleri

advertisement
TAF Preventive Medicine Bulletin
www.korhek.org
DOI: 10.5455/pmb.1-1428420168
Araştırma / Research Article
Hemşirelerin akılcı ilaç kullanımı ile kişilik
özellikleri arasındaki ilişkinin analizi
The analysis of relationship between nurses’ rational use of drugs
and their personal characteristics
Yasin Uzuntarla, Necmettin Cihangiroğlu
ÖZET
Bu çalışma sağlık hizmetlerinin vazgeçilmez unsuru olan hemşirelerin akılcı ilaç kullanımına yönelik tutum ve
davranışlarının değerlendirilmesi ile kişilik özelliklerine göre bu tutum ve davranışların farklılık gösterme durumunun
analiz edilmesi amacıyla yapılmıştır.
Ankara ilinde faaliyet göstermekte olan 1.200 yataklı bir eğitim hastanesinde yapılan tanımlayıcı nitelikteki bu
araştırmada 251 hemşireye ulaşılmıştır. Veri toplama yöntemi olarak kullanılan anket formunun birinci bölümünde
sosyodemografik özellikler ile akılcı ilaç kullanımına yönelik tutum ve davranışları ölçmek amacıyla TC. Sağlık Bakanlığı
İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından geliştirilen 17 maddeden oluşan “Hemşirelerin Akılcı İlaç Kullanımı Değerlendirme
Formu” kullanılmıştır. İkinci bölümde ise Benet-Martinez ve John (1998) tarafından geliştirilen, Sümer tarafından
(2005) Türkçeye çevrilen 44 maddeden oluşan “Beş Faktör Kişilik Envanteri” kullanılmıştır.
Araştırmaya katılanların tamamı kadınlardan oluşmakta olup yaş ortalaması 33,53±4,21 yıldır. En sık karşılaşılan
ilaç uygulama hatası ilacın yanlış zamanda uygulanması (%47,8), en çok yararlanılan farmakolojik bilgi kaynağı ise
(%70,1) ilaç kaynak kitaplarıdır (vademecum vb.). Hemşirelerin %42,2’si ilaçların uygulama şeklinde çok iyi bilgi
sahibi olduklarını, %82,9’u her zaman son kullanma tarihi takibinin yapıldığını, %84,9’u hastalara kullanacakları ilaçlar
hakkında eğitim verdiklerini, %62,9’u advers etkilerin bildiriminde bulunmadığını ifade etmiştir. İlaç uygulaması
öncesinde hastanın besin ve ilaç alerjisini sorgulama durumu ile dışa dönüklük ve gelişime açıklık boyutları arasında;
advers etki bildirimi ile gelişime açıklık boyutu arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur.
ABSTRACT
This study aims to assess the attitudes and behaviours for nurses’, who are an indispensable part of the health
services, using medicines rationally and analyse difference between these attitudes and behaviours based on these
personal characteristics.
In the descriptive research which was conducted in a training hospital with the capacity of 1,200 beds in Ankara
province, 251 nurses reached. In the first chapter of the questionnaire form, “Assessment Form on Nurses’ using
drugs rationally” titled questionnaire form which includes 17 articles, developed by Republic of Turkey Ministry of
Health Pharmaceuticals and Medical Devices Agency in order to analyse nurses’ socio-demographic characteristics
as well as their attitudes and behaviours for rational use of medicines was applied. In the second chapter, “FiveFactor Personality Inventory” which was developed by Benet-Martinez and John (1998), and which consists of 44
articles was applied.
All of the respondents were women and their average of age was 33,53±4,21. The most often encountered (47.8%)
mistake with regards to using the medicine was using medicine in the wrong time, the pharmacological information
source from which highest advantage (70.1%) is made is the source books on drugs (vademecum etc.). Of the
nurses 42.2% stated that they had very high knowledge about how to use medicines, 82.9% stated that they always
follow the date of expiration of medicines, 84.9% stated that patients are given education about the medicines to
be used, and 62.6% stated that they do not make feedback about the adverse effects of medicines. There was a
significant relationship between patients’ questioning the food and medicine allergy before using the medicine and
extraversion and openness for improvement ratios. The relationship between adverse impact feedback and rate of
openness for improvement was also significant.
GİRİŞ
Günümüzde modern tıp uygulamalarının en önemli
yöntemlerinden birisi de ilaçla tedavidir (1). İlaç
kullanımının artması sonucu maliyetler yükselmiş
ve ülkelerin sağlık bütçesinde önemli bir paya sahip
olmuştur (2). Buna rağmen Dünya Sağlık Örgütü’nün
tahminlerine göre dünya nüfusunun üçte biri temel
ilaçlara ulaşamazken, bu oran Asya ve Afrika’nın kırsal
GATA, Sağlık Hizmetleri Yönetimi
BD., Ankara, Türkiye
Yazışma Adresi/Address for
correspondence:
Yasin Uzuntarla,
GATA, Sağlık Hizmetleri Yönetimi
BD., Ankara, Türkiye,
[email protected]
Anahtar Kelimeler:
Hemşire; Akılcı Ilaç Kullanımı;
Kişilik Özellikleri
Key Words:
Nurse; Rational Drug Use; Personal
Characteristics
Gönderme Tarihi/Received
Date:
07.04.2015
Kabul Tarihi/Accepted Date:
01.12.2015
Yayımlanma Tarihi/Published
Online:
29.02.2016
bölgelerinde yarısına kadar çıkabilmektedir (3). Akılcı
ilaç kullanımı (AİK), hastaların klinik bulgularına
ve bireysel özelliklerine göre en uygun ilacı, bireysel
gereksinimlerini karşı­layan en uygun dozlarda, uygun
bir sürede, kendileri ve toplum için en düşük maliyette
alması ve kolayca sağlayabilmesi olarak tanımlanmıştır
(4,5,6). Yani ilaç kullanırken doğruları uygulamak
ve bilinçli olmaktır. Akılcı ilaç kullanımında temel
kriterler; doğru endikasyon, doğru ilaç, doğru hasta,
TAF Prev Med Bull ● 2016 ● Vol 15 ● Issue 1
1
Uzuntarla ve Cihangiroğlu
doğru bilgilendirme ve doğru takip olarak ifade
edilmiştir (7). Akılcı ilaç kullanımında devletin, ilaç
üreticilerinin, sağlık personelinin, hastaların yani tüm
paydaşların sorumluluğu bulunmaktadır (8,9). AİK,
yöntemlerinde farklılık olmak üzere birçok ülkede
uygulanmakta olup bu kapsamda ülkemizde 2010
yılında İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü bünyesinde
Akılcı İlaç Şube Müdürlüğü faaliyete geçirilmiştir
(10,11,12). İlacı reçete etme yetkisi hekimlerde,
ilacı hazırlama ve verme yetkisi eczacılarda olup;
hastalara uygulanması ise hastanelerde hemşireler,
hastane dışında ise hastanın kendisi veya yakınları
tarafından gerçekleştirilmektedir (13). İlaçların akılcı
kullanımı için bu süreçte yer alan sağlık personelinin
görevleri çerçevesinde bilgi sahibi olmaları ve toplumu
bilgilendirerek farkındalık oluşturmaları önem
taşımaktadır (14,15). Fakat akılcı ilaç kullanımına
yönelik sağlık personeli arasında farklılıklar olduğu
ve bunun kişilik özelliklerinden kaynaklanabileceği
değerlendirilmektedir.
Kişilik, her bireyin kendi yaşam durumlarına
adaptasyonunu tanımlayan, düşünce ve duygularını
da işaret etmektedir (16). Kişilik bireyin özel ve farklı
davranışlarını içermektedir. Özel olmasının nedeni,
bireyin sürekli yaptığı ya da en tipik davranışlarını
temsil etmesindendir. Farklı olmasının sebebi ise, bu
davranışların bireyi diğerlerinden ayırt edici olmasıdır
(17). Görüldüğü üzere kişilik, bireyi diğer bireylerden
farklılaştıran özellikler bütünü olarak insanın bütün
yaşantısına etki etmektedir. Bu nedenle, bireylerin
aynı olaylar karşısında farklı algılamalar veya çözümler
geliştirmesinin temel sebeplerinden birisinin de sahip
olduğu kişilik özellikleri olduğu söylenebilir (18).
Kişiliğin oluşmasında kalıtım, çevre, aile, coğrafi
ve fiziksel şartların etkili olduğu bilinmektedir
(19). Kişiliği açıklamaya yönelik birçok yaklaşım
bulunmakta olup Eysenck, Jung, Myers-Briggs, A ve B
tipi, Beş Faktör Modeli bunların başlıcalarındandır.
Bu çalışma ile sağlık hizmetlerinin vazgeçilmez unsuru
olan hemşirelerin, akılcı ilaç kullanımına yönelik
tutum ve davranışlarının değerlendirilmesi ve kişilik
özelliklerine göre bu tutum ve davranışların farklılık
gösterme durumunun analiz edilmesi amaçlanmıştır.
Literatür taraması yapıldığında akılcı ilaç kullanımı
ile kişilik özellikleri arasındaki ilişkiyi inceleyen
bir çalışmaya rastlanılmamış olması bu açıdan
araştırmanın önemini artırmaktadır.
GEREÇ-YÖNTEM
Araştırma; Ankara ilinde faaliyet göstermekte olan
1200 yataklı bir eğitim hastanesinde yapılmıştır.
Anket yöntemi kullanılan çalışmalarda geri dönüş
oranının düşük olması riski söz konusu olduğu
için örnek seçilmeyerek tüm hemşirelere ulaşılması
2
hedeflenmiştir. Tanımlayıcı nitelikteki bu araştırmada
251 hemşireye ulaşılmıştır. Hastanede görev yapan
hemşirelerin tamamı kadınlardan oluşmaktadır.
Veri toplama yöntemi olarak kullanılan anket
formunun birinci bölümünde sosyodemografik
özellikler ile akılcı ilaç kullanımına yönelik tutum ve
davranışları ölçen, TC. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi
Cihaz Kurumu tarafından geliştirilen 17 maddeden
oluşan “Hemşirelerin Akılcı İlaç Kullanımı Anketi”
kullanılmıştır. Bu ankette ilaç uygulama hataları,
farmakolojik bilgi kaynakları, farmakolojik bilgi
düzeyi, ilaç-besin alerjisi sorgulama, saklama koşulları,
artan ilaçların kullanımı, son kullanma tarihi kontrolü,
hasta bilgilendirme ve advers (yan) etkilerin bildirimi
konuları kapsayan ifadeler yer almaktadır. İkinci
bölümde ise Benet-Martinez ve John (20) tarafından
geliştirilen, Sümer (21) tarafından Türkçeye çevrilen
“Beş Faktör Kişilik Envanteri” kullanılmıştır. 1’in
“Beni Hiç Tanımlamıyor”, 5’in ise “Beni Tamamen
Tanımlıyor” şeklinde ifade edildiği 5’li Likert Ölçeğine
dayandırılmıştır. Buna göre bir katılımcının alabileceği
puan toplamı 44 ile 220 arasında değişmektedir. Ölçek;
dışa dönüklük (8 madde), uyumluluk (9 madde), öz
disiplin (9 madde), duygusal denge (8 madde) ve
gelişime açıklık (10 madde) olmak üzere 44 madde ve
5 boyuttan oluşmaktadır (22):
Dışa dönüklük (Extraversion): Sosyallik ve
girişkenlik olarak yorumlanmakta ve sosyal
durumlardan daha derin konuları bünyesinde
taşımaktadır (23). Bireylerdeki konuşkan, sosyal,
kendine güvenen, enerjik, cana yakın, heyecan
arayan, neşeli özellikler dışa dönük kişilikte yüksek
puanı gösterirken; mesafeli, sakin, içedönük,
yalnızlığı tercih eden özellikler ise düşük puanı
işaret etmektedir (24).
Uyumluluk (Agreeableness): Kişilerin birbirlerini
karşılıklı destekleyici şekilde davranmalarını
gerektirir. Uyumluluk kişilik boyutu yüksek olan
bireyler, yumuşak kalpli, güvenen, yardımsever
özellikleri ağır basan kişilerdir (25).
Öz Disiplin (Conscientiousness): Bu kişilik özelliği
ise disiplin, düzenlilik, kurallara uyma, başarıyı
önemseme gibi özelliklerle ilişkilidir. Sorumluluk
bilinci yüksek bireyler vicdanlarının sesi ile
yönetilmek eğiliminde olan, çalışkan, gayretli ve
mükemmel diye adlandırabileceğimiz bir yapıya
sahiptirler (26). Bu kişilik faktör özellikleri
yüksek olan kişiler sağduyulu, azimli, hırslı, başarı
yönelimli, başarı merkezli, sistemli, titiz olurken;
düşük olanlar ise plansız, erteleyen, dikkati kolay
dağılan olarak değerlendirilmektedir. (24).
Duygusal Denge (Neuroticism): Sinirlilik,
endişe, gergin, çekingen özellikler yüksek puanı
TAF Prev Med Bull ● 2016 ● Cilt 15 ● Sayı 1
Uzuntarla & Cihangiroglu
gösterirken; sakin, güvenli, kaygısız, rahat,
özgüvenli, sabırlı, eleştiriye açık, strese toleranslı
olan özellikler ise düşük puanı simgelemektedir
(27).
Gelişime Açıklık (Openness): Beş faktör kişilik
yapısı içinde bilişsel yönü en fazla olan özelliktir
(28). Aklını kullanan, yaratıcı, meraklı, açık
görüşlü, analitik, hayal kuran, orijinal, duyarlı
olan özellikler yaşantıya açık kişilikte yüksek
puanı simgelerken; geleneksel, gerçekleri savunan,
durumları ve diğer bireyleri geleneksel yöntemlerle
değerlendiren, ilgisiz gibi özellikler ise düşük
puanı işaret etmektedir. (23).
Verilerin değerlendirilmesinde SPPS 15.0 programı
kullanılmıştır. Tanımlayıcı istatistikler ortalama, ±
standart sapma ve frekans olarak verilmiş; gruplar arası
karşılaştırmada T testi, Anova testi ve Post Hoc olarak
da Tukey testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık
düzeyi olarak p<0.05 kabul edilmiştir. Çalışmanın
güvenirlik katsayısı 0,76 olarak bulunmuş olup
güvenilir olduğu değerlendirilmektedir.
BULGULAR
Araştırma kapsamındaki hemşirelerin sosyodemografik
özellikleri Tablo 1’de gösterilmektedir. Katılımcıların
yaklaşık yarısının 30-39 yaş grubunda olduğu,
mesleki tecrübe açısından %21,5’inin 4-10 yıl ile 20
yıl ve üzerinde tecrübeye sahip oldukları, %77,3’ünün
hemşire olarak görev yaptığı, %42,6’sının kliniklerde
görev yaptığı, %66,9’unun lisans mezunu olduğu
görülmektedir.
Katılımcıların yıl içerisinde meslek içi eğitimlere
katılıp katılmadığı sorgulanmış olup; 202 kişi (%80,5)
bu eğitimlere katıldığını, geriye kalan 49 kişi (%19,5)
ise farklı mazeretler bularak eğitimlere katılmadığını
ifade etmiştir. Katılmayanların yarısından çoğu vakit
bulamadığı için katılmadığını sebep göstermiştir.
Çalışmaya katılan hemşirelerin en sık yaptıkları ilaç
uygulama hatalarına yönelik verdikleri yanıtlar Tablo
2’ de gösterilmiştir. En sık yapılan hatanın 120 kişi
(%47,8) ile ilacın yanlış zamanda uygulanması olduğu,
en düşük hatanın ise 41 kişi (%16,3) ile yanlış ilacın
uygulanması görülmektedir.
Araştırmaya katılan hemşirelere ilaçlar hakkında
bilgilere hangi kaynaklardan ulaştıkları sorulmuş olup
verdikleri yanıtlar Tablo 3’de gösterilmiştir. Buna göre
en yüksek oranda ilaç kaynak kitaplarından (%70,1), en
düşük oranda ise ilaç yazılım programlarından (%9,6)
yararlanıldığı görülmektedir.
Katılımcıların ilaçlar hakkındaki bilgi düzeylerine
yönelik verdikleri yanıtlar Tablo 4’te gösterilmiştir.
Buna göre 106 kişi (%42,2) ilaçların uygulama şeklinde
çok iyi bilgi sahibi olduklarını, 3 kişi (%1,2) ise
etkileşimleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını
belirtmişlerdir.
Tablo 1. Araştırma Kapsamındaki Hemşirelerin
Sosyodemografik Özellikleri.
Yaş
20-29
30-39
40 ve üzeri
Mesleki Tecrübe (Yıl)
0-3
4-10
11-15
16-19
20 ve üstü
Unvan
Klinik Sorumlu Hemşiresi
Hemşire
Diğer (Yönetici vb. olan hemşireler)
Görev Yeri
Klinik
Poliklinik
Acil
Yoğun Bakım
Diğer (Enf.Kont.Kom. vb.)
Eğitim Durumu
Lise
Önlisans
Lisans
Yüksek Lisans/Doktora
n
%
84
119
48
33,5
47,4
19,1
43
54
51
49
54
17,1
21,5
20,3
19,5
21,5
22
194
35
8,8
77,3
13,9
107
34
23
47
40
42,6
13,5
9,2
18,7
15,9
5
16
168
62
2,0
6,4
66,9
24,7
Tablo 2. Hemşirelerin En Sık Yaptıkları İlaç Uygulama
Hataları.
İlaç Uygulama Hataları*
Yanlış zamanda uygulanması
Yanlış hastaya uygulanması
Yanlış dozda uygulanması
Yanlış uygulama yolundan uygulanması
Yanlış ilacın uygulanması
İlacın atlanması, uygulanmaması
n
%
120
78
107
46
41
98
47,8
31,1
42,6
18,3
16,3
39,0
*Katılımcılar bu soruda birden fazla şık işaretlemişlerdir.
Tablo 3. Hemşirelerin Farmakolojik Bilgi Kaynakları.
Farmakolojik Bilgi Kaynakları*
Hekim/eczacı
Hemşire arkadaşlar
İlaç kaynak kitapları (Vademecum vb.)
İlaç bilgi yazılım programları
İnternet
Gerek duymam
n
%
144
129
176
24
81
1
57,4
51,4
70,1
9,6
32,3
0,4
*Katılımcılar bu soruda birden fazla şık işaretlemişlerdir.
TAF Prev Med Bull ● 2016 ● Vol 15 ● Issue 13
Uzuntarla ve Cihangiroğlu
Tablo 4. Hemşirelerin İlaçlar Hakkındaki Bilgi Düzeyleri.
Çok İyi
n (%)
İyi
n (%)
Orta
n (%)
Kötü
n (%)
Çok kötü
n (%)
Kullanım amacı
72 (28,7)
134 (53,4)
42 (16,7)
3 (1,2)
-
Uygulama şekli
106 (42,2)
113 (45,0)
31 (12,4)
1 (0,4)
-
Etki süresi
27 (10,8)
125 (49,8)
86 (34,3)
12 (4,8)
1 (0,4)
Yan etkiler
32 (12,7)
112 (44,6)
86 (34,3)
19 (7,6)
2 (0,8)
Kontrendikasyonlar
31 (12,4)
105 (41,8)
93 (37,1)
22 (8,8)
-
Konular*
İlaçların etkileşimleri
24 (9,6)
75 (29,9)
122 (48,6)
27 (10,8)
3 (1,2)
Uyarılar, önlemler
34 (13,5)
108 (43,0)
95 (37,8)
12 (4,8)
2 (0,8)
Özel durumlar (gebelik, pediatri vb.)
41 (16,3)
87 (34,7)
93 (37,1)
28 (11,2)
2 (0,8)
*Katılımcılar bu soruda birden fazla şık işaretlemişlerdir.
Katılımcılara hasta için yapılan ilaç istemlerinde
hatalı olabilecek bir durum sezildiğinde hekim/eczacı
ile etkileşime geçme durumu sorulmuş olup 225
kişi (%89,6) iletişime geçtiğini; 19 kişi (%7,6) yetkisi
olmadığından, 4 kişi (%1,6) iletişim kurmakta sorun
yaşadığından, 3 (%1,2) kişi ise sonuç değişmeyeceğinden
iletişime geçmediğini ifade etmiştir.
olup katılımcıların yanıtları Tablo 5’de gösterilmiştir.
Hemşirelerin 213’ü (%84,9) hastalara ilaçlar hakkında
her zaman eğitim verdiğini, 28 ‘i (%11,2) sadece
hekimin yönlendirmesi olduğunda eğitim verdiğini,
6’sı (%2,4) sorumluluğu olmadığından, 4’ü (%1,6) ise
vakit bulamadığından eğitim vermediklerini beyan
etmiştir.
Hemşirelerin hastalara ilaç uygulanması öncesinde
ilaç ve besin alerjisi öyküsünün alınmasına yönelik
olarak; 153 kişi (%61,0) her zaman sorguladığını, 76
kişi (%30,2) sadece ilaç alerjisini sorguladığını, 19
kişi (%7,6) hekim sorguladığından sorgulamadığını,
3 kişi (%1,2) ise herhangi alerjisi olsaydı hasta
söyleyeceğinden sorgulamadığını belirtmiştir.
Tablo 5. Hemşirelerin Hastalara İlaç Eğitimi Verme
Durumları.
Servislerde artan, kullanılmayan ilaçların nasıl
değerlendirildiğine yönelik olarak 106 kişi (%42,2)
hastane eczanesine teslim edildiğini, 118 kişi (%47,0)
diğer hastalarda kullanılmak üzere depolandığını, 7
kişi (%2,8) imha edilmek üzere depolandığını, 20 kişi
ise (%8,0) bu konuda fikirlerinin olmadığını beyan
etmiştir.
Katılımcılara servislerde bulunan ilaçların saklama
koşullarına riayet edilme durumu sorulmuş olup;
186 kişi (%74,1) ilaçların saklama koşullarına uygun
saklandığını ve personelin bu konuda bilinçli olduğunu,
59 kişi (%23,5) sadece özel saklama koşulları gerektiren
ilaçlara dikkat edildiğini, 6 kişi (%2,4) ise uygun
ortam bulunmadığından saklama koşullarına riayet
edilmediğini ifade etmiştir.
Serviste kullanılmak üzere bulundurulan ilaçların son
kullanma tarihlerinin takibinin yapılmasına yönelik
olarak; 208 kişi (%82,9) her zaman, 38 kişi (%15,1)
bazen ilaç takiplerinin yapıldığını, 5 kişi (%2,0) ise
takibin yapılmadığı şeklinde yanıtlamışlardır.
Katılımcıların hastalara kullanacakları ilaçların
kullanım önerileri, uygulama şekli, doz aralıkları
vb. hakkında eğitim verme durumları sorgulanmış
4
(n)
(%)
Evet, her zaman
213
84,9
Sadece hekimin yönlendirmesi
olursa
28
11,2
Hayır, benim sorumluluğum değil
6
2,4
Hayır, vakit bulamam
4
1,6
Hemşirelere beşeri tıbbi ürünün kullanımı ile ortaya
çıkan, ürüne bağlı olabileceği düşünülen beklenmeyen
advers (yan) etkilerin bildiriminin yapılma durumu
ve mesleği boyunca bu konuda kaç bildirim yaptığı
sorulmuş olup verilen yanıtlar Tablo 6’da sunulmuştur.
Katılımcılardan 158 kişi (%62,9) böyle bir durumla
karşılaşmadığını veya karşılaşsa bile advers etkilerin
bildiriminde bulunmadığını, 93 kişi (%37,1) ise advers
etki bildiriminde bulunduğunu bildirmiştir. Bildirimde
bulunanlardan 46 kişi (%18,3) meslekleri boyunca
1-2 defa, 25 kişi (%10,0) ise 10’dan fazla bildirimde
bulunduğunu ifade etmiştir.
Tablo 6. Advers (Yan) Etkilerin Bildirimi.
(n)
(%)
Hayır
158
62,9
Evet
93
37,1
1-2
46
18,3
3-5
19
7,6
6-10
3
1,2
10’dan fazla
25
10,0
TAF Prev Med Bull ● 2016 ● Cilt 15 ● Sayı 1
Uzuntarla & Cihangiroglu
Katılımcıların kişilik ölçeği toplam puan ortalaması
153,17±13,63 bulunmuş olup; mesleki tecrübe
yıllarına göre sınıflandırılmış gruplar arasında kişilik
toplam puanı yönünden istatistiksel anlamlı fark
bulunmamıştır (p=0.075).
Hemşirelerin eğitim durumlarına göre sınıflandırılmış
gruplar arasında kişilik ölçeği toplam puanı yönünden
istatistiksel anlamlı fark bulunmuştur (p<0.001). Farkın
hangi gruplar arasında olduğuna bakıldığında ise ön
lisans mezunları (147,25±11,22) ile lisans mezunları
(151,44±13,22) arasında (p=0.04), lisans mezunları
(151,44±13,22) ile yüksek lisans/doktora mezunları
(159,90±13,04) arasında olduğu görülmektedir
(p<0.001).
Araştırmaya katılanlar unvanları açısından kişilik
ölçeği toplam puanı yönünden değerlendirilmiş olup
sonuçlar Tablo 7’de sunulmuştur. Buna göre gruplar
arasında istatistiksel anlamlı fark bulunmuştur
(p=0.024). Farkın hangi gruplardan kaynaklandığı
incelendiğinde ise hemşire unvanını kullanarak
görev yapanlar (151,91±12,71) ile hemşire olmasına
rağmen yöneticilik, araştırma görevliliği gibi farklı
görevlerde çalışarak başka unvana da sahip hemşireler
(157,65±15,91) arasında olduğu görülmektedir
(p=0.045).
Katılımcıların görev yaptıkları yerlere göre
sınıflandırılmış gruplar arasında kişilik toplam puanı
yönünden istatistiksel anlamlı fark bulunmuş olup
Tablo 8’de gösterilmiştir (p=0.012). Farkın yoğun
bakımda görev yapanlar (148,46±14,19) ile diğer
birimlerde görev yapan hemşireler (158,90±16,04)
arasında olduğu bulunmuştur (p=0,003).
Katılımcıların meslek içi eğitimlere katılma
durumlarına göre kişilik ölçeği toplam puanları
incelendiğinde; meslek içi eğitimlere katılanlar ile
(154,75±13,39) katılmayanlar arasında (146,69±12,78)
istatistiksel anlamlı fark bulunmuştur (p<0.001).
Hemşirelerin ilaç uygulamalarında karşılaştıkları
hatalara göre kişilik ölçeği alt boyut puanları Tablo
9’da sunulmuştur. Buna göre yanlış hastaya uygulama
yapılması yönünden gruplar arasında gelişime açıklık
(p=0.017); yanlış zamanda uygulama yapılması
yönünden dışa dönüklük (p=0.046); ilaç atlama
veya uygulamama hatası yönünden ise uyumluluk
(p=0.004), duygusal denge (p=0.033) ve gelişime açıklık
(p=0.039) boyutlarında istatistiksel olarak anlamlı fark
bulunmuştur.
Katılımcıların hastalara ilaç uygulaması öncesinde
ilaç ve besin alerjisi sorgulama durumlarına göre
kişilik ölçeği alt boyut puan ortalamaları Tablo
10’da gösterilmiştir. Hastanın ilaç ve besin alerjisini
sorgulama yönünden dışa dönüklük (p=0.045) ve
gelişime açıklık (p=0.011) boyutlarında istatistiksel
olarak anlamlı fark bulunmuştur.
Katılımcıların advers etki bildiriminde bulunma
durumlarına göre gelişime açıklık boyutu puanları
yönünden istatistiksel olarak anlamlı fark (p=0.024)
tespit edilmiştir (Tablo 11). Akılcı ilaç kullanımına
yönelik ifadelerle kişilik ölçeği alt boyutları arasında
belirtilenlerin dışında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır
(p>0.05).
Tablo 7. Hemşirelerin Unvanlarına Göre Kişilik Ölçeği Toplam Puanları.
Kişilik Ölçeği
Toplam Puanı
(1)
Klinik Sorumlu Hemşiresi
(n=22)
(2)
Hemşire
(n=194)
(3)
Diğer
(n=35)
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
157,22±15,86
151,91±12,71
157,65±15,91
p1*
p2*
0,024
2-3=0,045
*p1 One Way Anova, p2 Post Hoc Tukey Test
Tablo 8. Katılımcıların Görev Yerlerine Göre Kişilik Ölçeği Toplam Puanları.
Kişilik Ölçeği
Toplam Puanı
(1)
Klinik
(n=107)
(2)
Poliklinik
(n=34)
(3)
Acil
(n=23)
(4)
Yoğun Bakım
(n=47)
(5)
Diğer
(n=40)
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
152,89±12,68
153,76±12,53
153,30±10,70
148,46±14,19
158,90±16,04
p1*
p2*
0,012 4-5=0,003
*p1: One Way Anova, p2: Post Hoc Tukey Test
TAF Prev Med Bull ● 2016 ● Vol 15 ● Issue 15
Uzuntarla ve Cihangiroğlu
Tablo 9. İlaç Uygulama Hataları ile Kişilik Ölçeği Alt Boyutları Arasındaki İlişki.
Yanlış hasta
Dışa Dönüklük
Uyumluluk
Öz Disiplin
Duygusal
Denge
Gelişime
Açıklık
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
Evet
29,61±5,14
35,70±4,30
35,26±4,65
18,93±5,07
36,29±6,27
Hayır
28,18±5,57
34,56±4,89
34,76±4,67
20,12±5,39
34,35±5,73
0,055
0,064
0,428
0,100
0,017
Evet
29,35±5,60
35,21±4,76
35,39±4,42
19,12±5,15
35,16±6,44
Hayır
27,96±5,28
34,64±4,72
34,48±4,85
20,33±5,40
34,76±5,50
0,046
0,338
0,126
0,071
0,594
Evet
28,85±5,79
35,95±4,21
35,38±4,48
18,86±5,25
35,96±6,58
Hayır
28,48±5,27
34,24±4,94
34,62±4,77
20,32±5,28
34,30±5,45
0,599
0,004
0,205
0,033
0,039
Evet
29,38±5,10
35,07±4,43
35,31±4,58
19,33±5,30
35,38±6,08
Hayır
28,06±5,68
34,79±4,97
34,62±4,72
20,06±5,31
34,63±5,86
p*
Yanlış zaman
p*
İlaç atlama,
uygulamama
Yanlış doz
p*
p*
Yanlış uygulama
yolu
Yanlış ilaç
0,060
0,649
0,246
0,281
0,329
Evet
28,60±5,13
35,56±4,12
34,93±5,06
18,45±5,13
35,45±6,77
Hayır
28,63±5,56
34,77±4,86
34,91±4,58
20,04±5,31
34,84±5,77
0,977
0,305
0,982
0,066
0,530
Evet
28,90±5,74
35,73±4,18
34,78±5,10
18,95±4,91
36,39±6,06
Hayır
28,57±5,43
34,75±4,83
34,94±4,59
19,91±5,38
34,67±5,91
0,728
0,230
0,834
0,289
0,092
p*
p*
*T testi
Tablo 10. Hastaların İlaç ve Besin Alerjisi Sorgulama Durumları ile Kişilik Ölçeği Alt Boyutları Arasındaki İlişki.
Dışa Dönüklük
Uyumluluk
Öz Disiplin
Duygusal
Denge
Gelişime
Açıklık
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
Evet, her zaman
29,06±5,41
35,31±4,64
35,30±4,55
19,66±5,56
35,85±6,13
Sadece ilaç alerjisini sorgularım
28,64±5,35
34,30±4,71
34,39±4,92
19,51±4,83
34,0±5,32
Hayır, hekim sorgular
25,42±5,87
34,78±5,66
34,36±4,38
20,42±4,91
32,21±5,78
Hayır, alerjisi olsaydı söylerdi
26,33±3,78
31,0±1,73
32,0±4,58
26,33±2,08
30,66±4,93
0,045
0,221
0,328
0,165
0,011
p*
* One Way Anova Testi
Tablo 11. Advers Etki Bildirimi ile Kişilik Ölçeği Alt Boyutları Arasındaki İlişki
Dışadönüklük
Uyumluluk
Öz Disiplin
Duygusal
Denge
Gelişime Açıklık
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
(Ort±Ss.)
Evet
28,70±5,46
35,13±4,86
35,38±4,47
19,57±5,47
36,05±5,77
Hayır
28,58±5,49
34,78±4,67
34,64±4,77
19,86±5,22
34,29±5,99
0,871
0,567
0,218
0,674
0,024
p*
*T testi
6
TAF Prev Med Bull ● 2016 ● Cilt 15 ● Sayı 1
Uzuntarla & Cihangiroglu
TARTIŞMA VE SONUÇ
olmasının etkili olabileceği değerlendirilmektedir.
İlaç kullanımı, insan sağlığının korunması ve
sürdürülmesinde etkili bir yöntemdir. Fakat kontrollü
bir şekilde gerçekleştirilmeyen ilaç kullanımı gerek
insan sağlığının bozulmasına gerekse ekonomik
ve sağlık işgücü gibi birçok değerin kaybına neden
olabilmektedir. İlaç kullanım sürecinin olması gerektiği
gibi sürdürebilmesi için hekim, eczacı, hemşire,
hasta ve yakınlarına büyük sorumluluk düşmekte;
bu kişilerin akılcı ilaç kullanımı konusundaki tutum
ve davranışlarıyla paralellik göstermektedir (29).
Çalışmamızda bu sürece yönelik hemşirelerin tutum
ve davranışları üzerinde durularak kişilik özellikleriyle
ilişkisinin analiz edilmesi amaçlanmıştır.
İlaç endüstrisinin gelişmesi, bilginin sürekli
değişmesi ve takibinin zor olması ilaçlar hakkında
bilgi kaynaklarının önemini ortaya koymaktadır. Bu
bağlamda Aygın ve Atasoy’un çalışmasında hemşireler
hekime başvurduklarını (35), Fisun ve arkadaşlarının
çalışmasında ise spesifik bir bilgi kaynakları olmadığını
(32) ifade etmişlerdir. Araştırmamızda ise katılımcılar
en çok ilaç kaynak kitapları (vademecum vb.), hekim/
eczacı ve hemşire arkadaşlarından bilgi edindiklerini
belirtmişlerdir. Bu yanıtlar diğer çalışmalara nazaran
araştırmanın yapıldığı hastanede yazılı ve sözlü
kaynaklardan yararlanıldığı, personel arasında iletişim
kanallarının daha açık, dikey ve yatay iletişimin rahat
gerçekleştirildiği şeklinde değerlendirilmektedir.
İlaç kullanımında uygulama hataları ile karşılaşılmakta
olup, Amerika’da yapılan bir çalışmada 19662011 yılları arasında gerçekleştirilen 66 araştırma
incelenmiş ve uygulamaların %10’unda hata ile
karşılaşıldığı belirtilmiştir (30). Barker ve arkadaşları
(31) tarafından Amerika’daki 36 hastaneyi kapsayan
bir çalışma ile Fisun ve arkadaşları (32) tarafından
hemşireler üzerinde yapılan bir çalışmada sırasıyla
ilacın yanlış zamanda uygulanması, ilacın atlanması/
uygulanmaması, yanlış dozda uygulanması en sık
karşılaşılan uygulama hataları olarak bildirilmiştir.
Çalışmamızda ise yanlış zamanda uygulanması
(%47,8), yanlış dozda uygulanması (%42,6) ve ilacın
atlanması/uygulanmaması (%39,0) en sık karşılaşılan
ilaç uygulama hataları olup diğer çalışmalarla benzerlik
göstermektedir.
Hemşire kaynaklı ilaç uygulama hatalarının olası
nedenlerden bazıları; iş yükünün fazla olması,
deneyimsizlik, kişisel problemler, personel arasında
iletişimin yetersiz olması, istemin açık ve anlaşılır
olmaması, istemin yazılı olmaması, ilacın yeni olması,
farmakolojik bilgi yetersizliği olarak sıralanmıştır
(33). Bu araştırmada ilaç uygulama hatalarının
nedenlerinden biri olan farmakolojik bilgi düzeyi
sorgulanmış olup katılımcıların yaklaşık yarısı
kullanım amacı, uygulama şekli, yan etkileri, uyarılarönlemler, etki süresi ve kontrendikasyonları hakkında
iyi derecede bilgi sahibi olduklarını ifade etmişlerdir.
Yalnızca %11,2’si özel durumlarda (pediatrik, gebelik
vb.) uygulanacak ilaçlar hakkında kötü düzeyde bilgi
sahibi olduğunu bildirmiştir. Aştı ve Kıvanç tarafından
hemşirelere yönelik yapılan bir çalışmada katılımcıların
büyük bir kısmı (%82,7) ilaçların etkilerini, %33,4’ü ise
farmakolojik özelliklerini bildiğini ifade etmiştir (34).
Fisun ve arkadaşları (32) tarafından yapılan çalışmada
ise hemşirelerin orta düzeyde farmakolojik bilgiye
sahip oldukları bulunmuştur. Çalışmamıza katılan
hemşirelerin bilgi düzeylerinin yüksek olmasında,
meslek içi eğitimlere katılımın yüksek oranda (%80,5)
İlaç uygulaması sonrasında zararlı ve amaçlanmayan
bir reaksiyonu ifade eden advers etki meydana
geldiğinde, hastane farmakovijilans sorumluları
aracılığıyla TC. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz
Kurumu bünyesindeki Türkiye Farmakovijilans
Merkezi (TÜFAM)’ne bildirimi gerekmektedir. Fisun
ve arkadaşlarının çalışmasında katılımcıların %80,0’i
advers etkilerin bildirilmesi gerektiğini bildiklerini
ancak yaklaşık yarısı bildirimi hangi yolla, kime ve
nereye yapacaklarını bilmediklerini ifade etmişlerdir
(32). Çalışmamızda ise katılımcıların %62,9’u
advers etkilerin bildiriminde bulunmadıklarını ifade
etmişlerdir. Bu durum hastanede farmakovijilans
konusunda hassasiyetle durulması ve hizmet içi
eğitimlerde hangi hataların, kime, nasıl bildirileceğinin
anlatılması gerektiğini düşündürmektedir. Çünkü
hemşire tarafından advers etkiyi ayrıntılı olarak
tanımlayan formu hazırlamak, hekime ve kuruma
rapor etmek etik ve profesyonel sorumlulukları
arasındadır (36,37).
İlaç uygulama hataları ile kişilik ölçeği alt boyutları
arasında öz disiplin boyutu dışında anlamlı bir ilişki
saptanmıştır. Ayrıca uygulama öncesi hastanın besin ve
ilaç alerjisini sorgulama durumu ile dışa dönüklük ve
gelişime açıklık boyutları arasında; advers etki bildirimi
ile gelişime açıklık boyutu arasında anlamlı bir ilişki
bulunmuştur. Bu sonucun dışa dönük kişiliğe sahip
hemşirelerin konuşkan, sosyal ve girişken olmasından;
gelişime açık kişilik özelliğine sahip hemşirelerin
ise analitik, açık görüşlü ve duyarlı olmasından
kaynaklanabileceği değerlendirilmektedir.
Bu çalışma hemşirelerin akılcı ilaç kullanımına yönelik
tutum ve davranışlarının değerlendirilmesi, kişilik
özelliklerine göre bu tutum ve davranışların farklılık
gösterme durumunun analiz edilmesi amacıyla
yapılmış olup; literatür taraması yapıldığında akılcı
ilaç kullanımı ile kişilik özellikleri arasındaki ilişkiyi
TAF Prev Med Bull ● 2016 ● Vol 15 ● Issue 17
Uzuntarla ve Cihangiroğlu
inceleyen bir çalışmaya rastlanılmamış olması bu
açıdan araştırmanın önemini artırmaktadır. Fakat
araştırmanın tek merkezli yapılması ve akılcı ilaç
kullanımında bazı değerlendirmelerin kayıtlar
yerine katılımcıların yanıtlarına göre yapılmış olması
araştırmanın genellenebilmesi için kısıtlayıcı bir
faktördür. Araştırmacılara bu kısıtları gidererek, hekim,
eczacı, hasta ve yakınlarından oluşan diğer grupları da
kapsayacak çalışmalar yapması önerilmektedir.
KAYNAKLAR
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı. Topluma Yönelik Akılcı
İlaç Kullanımı. SGK Yayınları: 93, Ankara, 2013.
T.C. Sağlık Bakanlığı Refiksaydam Hıfzısıhha Merkezi
Başkanlığı Hıfzısıhha Mektebi Müdürlüğü. Akılcı İlaç
Kullanımı Çalıştayı Sonuç Raporu. Ankara, 2006.
Dünya Sağlık Örgütü. Akılcı ilaç kullanımı. Ulusal bir ilaç
politikası nasıl geliştirilir ve yürürlüğe koyulur? Ulusal İlaç
Politikaları Geliştirme Rehberi. Ed: Ümit Basara. İkinci ba­sım.
Cenevre, 1988: 63-70.
Dünya Sağlık Örgütü. Conference of Experts on the Rational
Use of Drugs, World Health Organization, Nairo­bi, Kenya,
WHO/CONRAD/WP/RI, 25-29.12.1985.
Yapıcı G, Balıkçı S, Uğur Ö. Birinci basamak sağlık
kuruluşuna başvuranların ilaç kullanımı konusundaki tutum
ve davranışları. Dicle Tıp Dergisi 2011; 38(4):458-465.
Gülhan R. Yaşlılarda akılcı ilaç kullanımı. Okmeydanı Tıp
Dergisi 2013;29 (Ek sayı 2):99-105.
Toklu ZH, Dülger GA. Akılcı ilaç kullanımı eğitimi. Sentez
Dergisi 2010; 6(6):16-17.
Yılmaz M, Kırbıyıkoğlu Fİ, Ariç Z, Kurşun B. Bir diş hekimliği
fakültesi hastanesi’ne başvuran bireylerin akılcı ilaç
kullanımlarının belirlenmesi. Erciyes Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Fakültesi Dergisi 2014; 2(1):39-47.
Göçgeldi E, Uçar M, Açıkel C, Türker T, Hasde M, Ataç
A. Evlerde artık ilaç bulunma sıklığı ve ilişkili faktörlerin
araştırılması. TAF Preventive Medicine Bulletin 2009;
8:113-118.
(http://www.akilciilac.gov.tr/) [Erişim Tarihi: 02.03.2015].
Akan H. Akılcı antibiyotik kullanımı ve Türk Hematoloji
Derneği. ANKEM Dergisi 2006; 20(1): 65-67.
Karakurt P, Hacıhasanoğlu R, Yıldırım A, Sağlam R.
Üniversite öğrencilerinde ilaç kullanımı. TAF Preventive
Medicine Bulletin 2010; 9(5):505-512.
Çelik S. Reçete ve Uygun İlaç Tedavisi. Türk Farmakoloji
Derneği Yayınları, Bölüm 12. 3, 2000.
T.C. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu. Türkiye
Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni, Mart 2015; 2(3):1-12.
Snyder BD, Polasek TM, Doogue MP. Drug interactions:
principles and practice .Aust Prescr 2012; 35:85-88.
Mischel W. Introduction to Personality. Fifth edition.
Harcourt Brave Jovanovich College Publishers, Florida,1993.
Morgan CT. Psikolojiye Giriş. (Çev: Hacettepe Üniversitesi
Psikoloji Bölümü), Hacettepe Üniversitesi Yayınları, Ankara,
2000.
Erkuş A, Tabak A. Beş faktör kişilik özelliklerinin çalışanların
çatışma yönetim tarzlarına etkisi: savunma sanayiinde bir
araştırma. Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Dergisi 2009; 23(2):213-242.
Zel U. Kişilik ve Liderlik. Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2006.
Benet-Martinez V, John OP. Los cinco grades across cultures
and ethnic groups: multitrait-multimethod analyses of the
big five in Spanish and English. Journal of Personality and
Social Psychology 1998;75: 729-750.
8
21. Sümer N. Beş faktör kişilik özellikleri (big five ınventory)
anketi türkçeleştirme çalışması, 2005.
22. Beğenirbaş M. Kişiliğin öğrenme stillerine etkisinde
duygusal emek ve tükenmişlik: öğretmenler üzerinde bir
araştırma. Kara Harp Okulu Doktora Tezi, Ankara, 2013.
23. Barnett LA. Accounting for leisure preferences from within:
the relative contributions of gender, race or ethnicity,
personality, affective style, and motivational orientation.
Journal of Leisure Research 2006; 38(4): 445-474.
24. Bakker AB., Van Der Zee KI, Lewıg KA, Dollard MF. The
relationship between the big five personality factors and
burnout: a study among volunteer counselors. The Journal
of Social Psychology 2006; 146(1): 31–50.
25. Van Egeren LF. A cybernetic model of global personality
traits. Personality Social Psychology Review 2009; 13(2):
92-108.
26. Mccrae RR, Costa PT. Personality trait structure as a human
universal. American Psychologist 1997; 52: 509-525.
27. Wolak J, Marcus GE. Personality and emotional response:
strategic and tactical responses to changing political
circumstances. The ANNALS of the American Academy of
Political and Social Science 2007; 614(1):172-195.
28. Basım HN, Çetin F, Tabak A. Beş faktör kişilik özelliklerinin
kişilerarası çatışma çözme yaklaşımlarıyla ilişkisi. Türk
Psikoloji Dergisi 2009; 24 (63): 20-34.
29. Toklu ZH, Akıcı A, Uysal MK, Dülger Ayanoğlu G. Akılcı ilaç
kullanımı sürecinde hasta uyuncuna hekim ve eczacının
katkısı. Türk Aile Hekimliği Dergisi 2010;14(3):139-145.
30. Berdot S, Gillaizeau F, Caruba T, Prognon P, Durieux P,
Sabatier B. Drug administration errors in hospital in patients:
A systematic Review. Plos One 2013; 8(6):1-11.
31. Barker KN, Flynn EA, Pepper GA. medication errors
observed in 36 health care facilities. Arch Intern Med
2002;162:1897-1903.
32. Vural F, Çiftçi S, Vural B. Sık karşılan ilaç uygulama hataları
ve ilaç güvenliği. Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri
Dergisi 2014;5(4):271-275.
33. Uzun Ş, Arslan F. İlaç uygulama hataları. Türkiye Klinikleri
J Med. 2008; 28:217-222.
34. Aştı T, Kıvanç Madenoğlu M. Ağız yolu ile ilaç verilmesine
ilişkin hemşirelerin bilgi ve uygulamaları. Atatürk Üniversitesi
Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 2003;6(3):1-9.
35. Aygın D, Atasoy I. Hemşirelerin premedikasyona ilişkin
bilgi düzeyleri ve uygulamalarının belirlenmesi. III.
Ulusal- I.Uluslararası Ameliyathane Hemşireliği Kongresi.
Hemşirelik Forumu 2002;5:65-68.
36. Aştı T, Acaroğlu R. Hemşirelikte sık karşılaşılan hatalı
uygulamalar. Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik
Yüksekokulu Dergisi 2000;4(2):22-27.
37. Dikmen DY, Yorgun S, Yeşilçam N. Hemşirelerin tıbbi
hatalara eğilimlerinin belirlenmesi. Hacettepe Üniversitesi
Hemşirelik Fakültesi Dergisi 2014: 44-56.
© GATA. This is an open access article licensed under the terms
of the Creative Commons Attribution Non-Commercial License
(http://creativecommons.org/licenses/by-nc/3.0/) which permits
unrestricted, noncommercial use, distribution and reproduction
in any medium, provided the work is properly cited.
Source of Support: Nil, Conflict of Interest: None declared
TAF Prev Med Bull ● 2016 ● Cilt 15 ● Sayı 1
Download