Amerikan Koridoru

advertisement
Mine G. Kırıkkanat
Amerikan Koridoru
22 Temmuz 1919’da Fransız Büyükelçiliğine bir nota yolluyor ve
Londra ile Paris arasındaki petrole dair Long-Berenger
Anlaşması’nın geçersiz olduğunu resmen bildiriyordu.
Notanın ertesi günü ise 23 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresi
toplanmış ve Misakı Milli’yi kabul etmişti. Onaylanan milli
sözleşmeye göre, Musul milli sınırlar içindeydi!
İngiltere, Mustafa Kemal’in Samsun’a hareketinden itibaren
gelişmeleri okuyordu ve çıkarları gereği bu süreçte Kürt kartını
açmaya karar verdi. İstanbul’daki Yüksek Komiser Amiral
Calthrope da Binbaşı Noel’i bu özel görevle Doğu Anadolu’ya
gönderdi.
1908 Temmuz devrimi, Osmanlı’ya çullanan petrol şirketleri için
büyük şok oldu. İttihat ve Terakki yönetimi imtiyazları
olabildiğince ortadan kaldırdı. Ancak ekonomik ve siyasi
nedenlerle elleri zayıftı.
Şu gerçek bile çok şey anlatıyordu: Osmanlı devleti 1910 yılında
122,6 bin tonu Rusya’dan, 10,5 tonu ABD’den ve 21 bin tonu
Romanya’dan olmak üzere toplam 177,2 bin ton petrol ithal
etmişti!
Borçlar, toprak kayıpları, doğru dürüst üretime geçilememesi
İttihat ve Terakki’nin elini kolunu bağlıyordu.
Bu süreçte emperyalist devletler baskıyı arttırdı. Örneğin
Sadrazam Mahmut Şevket Paşa, Kuveyt ve Katar’ı İngiltere’ye
vermek zorunda kaldı. Böylece İngiltere, Mezopotamya
petrollerinin bir bölümüne uluşmış oldu.
Sıkışan Osmanlı devleti, daha Birinci Dünya Savaşı başlamadan
bir yandan Almanlara, diğer yandan İngilizlere daha fazla
imtiyaz tanımaya başladı. Örneğin İngiltere, 1913’te Fırat ve
Dicle üzerinde gemi taşımacılığı imtiyazını 60 yıllığına kaptı. Bu
sözleşmeyle dolaylı yoldan petrol imtiyazı elde ediyordu.
Bu rekabetin ardından ilk dünya savaşı başladı ve Osmanlı
toprakları paylaşıldı. Ana paylaşımcılar İngiltere ve Fransa’ydı.
Savaşa girmeyen, ama bu iki devletin savaşı kazanmasına
yardım eden ABD de paylaşımdan pay istiyordu.
***
İşte Kürt meselesi de bu paylaşım sırasında ve petropolitikle
ilgili olarak güncellendi. Zira asıl mesele Musul petrolleriydi.
Ancak İngiltere, daha çok bedel ödediği gerekçesiyle paylaşım
anlaşmalarını lehine güncellemek istiyordu. Öyle ki, Lord Curzon
http://www.mgkmedya.com
Binbaşı Noel’in bölgede yaptığı temaslar sonucunda verdiği
rapor üzerine, Amiral Calthorpe 9 Temmuz 1919’da Lord
Curzon’a şu mesajı geçti:
« Binbaşı Noel, Abdülkadir ve Bedirhanoğulları ile görüştü. »
***
İngiltere, faaliyetlerini hızlandırdı. Örneğin Büyükelçilik
Müsteşarı Hohler, 21 Temmuz 1919’da Londra’ya şu mesajı
geçiyordu:
« Şimdi Mezopotamya bizim olduğuna göre, ona (Binbaşı Noel)
bir Kürt devleti kurdurup kuzey dağlarını öylece koruyabiliriz.
Binbaşı
Noel,
bir
Kürt
Lawrence’ıdır.
Majesteleri’nin
Hükümeti’nin amacı Türkleri elden geldiğince zayıflatmak
olduğuna göre Kürtleri bu yönde harekete geçirmek fena bir
plan değildir… »
Yani Amerikan koridorunun geçmişi, 100 yıl önceye dayanıyor!
Ancak İngiltere, Kürt ayaklanmaları sayesinde Musul’u ele
geçirdi fakat Kürt devletini kuramadı. Dahası, İkinci Dünya
Savaşı’ndan sonra bölgenin denetimini İngiltere’den alan ABD
de bir türlü Kürt devleti kuramadı.
25 yıldır süren 1. ve 2. Irak saldırıları ile Suriye’yi parçalama
operasyonları işte bu nedenledir.*
*MEHMET ALİ GÜLLER’in Suriye’nin Sevr’i, Amerikan Koridoru
başlıklı kitabından alıntıdır (Kaynak Yayınları, 2015) En iyi hükümet, en az hükmedendir. Henri David Thoreau
«G» NOKTASI
Henüz milletvekili olmadığı yıllarda bir gün, Sırrı Süreyya
Önder’e sormuştum: « Türklerle Kürtler ayrılır mı? »
Pazar, Kasım 8, 2015 - Sayfa 1 / 2
Mine G. Kırıkkanat
Amerikan Koridoru
« Cık, » yapmıştı. « Ortak genleri y..…lık. Ayrılamazlar ! »
Bir Cihangir kahvesinde, masada üç kişiydik. Yani sohbetin
tanığı da var. Çok gülmüştüm.
HDP’nin « Seni başkan yaptırmayacağız » kararlılığından
« Meksika/ABD usulü başkan yaptırabiliriz »e ne kadar rahat ve
çabuk geçtiğine bakılırsa; Sırrı Süreyya hiç olmazsa genetik
teşhiste yanılmamış!
http://www.mgkmedya.com
Pazar, Kasım 8, 2015 - Sayfa 2 / 2
Download