BRÜKSEL`DE BİR HAFTA

advertisement
2013 / 14
ALMANYA’DA BU AY
M A Y I S
2 0 1 3
BU SAYIDA:
POLİTİK GELİŞMELER
EKONOMİK GELİŞMELER
FİRMA HABERLERİ
TÜSİAD BUSINESSEUROPE ÜYESİDİR - AVRUPA ÖZEL SEKTÖR KONFEDERASYONU
MERKEZ : 46 Meşrutiyet Caddesi Tepebaşı 34420 Istanbul Türkiye Tel : 90 212 249 11 02 Faks : 90 212 249 09 13
ANKARA : 39/4 İran Caddesi Gaziosmanpaşa 06700 Ankara Türkiye Tel: 90 312 468 10 11 Faks: 90 312 428 86 76
AVRUPA BİRLİĞİ : 13 Avenue des Gaulois 1040 Brüksel Belçika Tel : 32 2 736 40 47 Faks : 32 2 736 39 93
ALMANYA : 28 Märkisches Ufer 10179
Berlin Almanya Tel : 49 30 28 87 86 300 Faks : 49 30 28 87 86 399
FRANSA : 33 Rue de Galilée 75116
Paris Fransa Tel : 33 1 44 43 55 35
Faks : 33 1 44 43 55 46
th
A B D : 1250, 24 Street N.W. Suite#300 Washington DC 20037 USA Tel : 1 202 776 7770 Faks : 1 202 776 7771
ÇİN: Lufthansa Center,EUCCC/C-319, 50 Liangmaqiao Rd, Chaoyang-Beijing 100125 T: 861064622066 F: 861064623206
www.tusiad.org
yapan herkesin yanında yer alıyor ve destek
eylemleriyle onlara güç vermek istiyoruz. Bu yolla
umuyorum ki hem eylem yapanlara güç vereceğiz,
hem de siyasetçilerin aklı selim düşünmelerini
sağlayacağız” dedi.
Politik Gelişmeler
“Türkiye’nin imajı zarar görüyor”
Türkiye’deki Gezi Parkı protestoları Almanya
gündeminin üst sıralarındaki yerini koruyor.
Siyasîler ve çevre örgütleri protestoculara destek
vererek, Erdoğan hükümetini şiddete son vermeye
çağırdı.
Claudia Roth da İstanbul başta olmak üzere
Türkiye'de cereyan eden gelişmeleri Almanya'nın
dikkatle izlediğini kaydederek, “Böyle zamanlarda
dayanışma çok önemli. Çünkü hem çevre hem de
temel hak ve özgürlükler sadece belirli ülkeleri
değil, tüm insanlığı ilgilendiriyor” ifadesini
kullandı.Türkiye
Başbakanı
Recep
Tayyip
Erdoğan'a Yeşillerin Türk kökenli milletvekillerinin
imzasını taşıyan bir mektup gönderildiğini
hatırlatan Claudia Roth, gelişmelerin takipçisi
olacaklarının altını çizdi.
Taksim'de Gezi Parkı'na inşaat planlarını protesto
etmek için başlayan ve Türkiye'nin çeşitli illerine
yayılan olaylar, Almanya'da da yakından izleniyor.
Siyasi partiler ve çevre örgütlerinden gelen
açıklamaların ortak noktası, güvenlik güçlerinin
uyguladığı ölçüsüz şiddetin Türkiye imajına zarar
verdiği yönünde.
„Halkın doğal tepkisi“
Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth,
yetkililerin ciddi bir zafiyet içinde olduklarına dikkat
çekerek, öncelikle sivil toplum örgütlerine ve
onların sorunlarına kulak kabartmak gerektiğine
işaret etti. Roth,”protesto ve fikir hürriyeti artık
Türkiye'nin her yanında garanti altına alınmalıdır.
Uygulanan şiddet endişe vericidir. Türkiye
demokrasi yolunda ağır yara almıştır” dedi.
“Türkiye’nin başarısına gölge düşmemeli”
Almanya'daki çevre örgütleri de 'Gezi Parkı'na
yönelik destek açıklamalarında bulundu. Alman
Çevre Örgütü BUND'un çatısı altındaki Yeşil
Çember çevre örgütü Başkanı Gülcan Nitsch,
Berlin'de yapılan Çevre Festivali'nde, İstanbul'daki
protestoların öncelikli konulardan biri olduğunu
kaydederek, Alman çevre örgütlerini ve Federal
Çevre Bakanı Dr. Norbert Röttgen'i bu konuda
bilgilendirdiklerini ve desteklerini aldıklarını ifade
etti. İstanbul'daki son parklardan birinin böyle yok
edilmesine göz yumulamayacağını belirten Nitsch,
sözlerini şöyle sürdürdü:“Halkın doğal bir
tepkisiydi. Parkı savunmak için oradaydılar. Ancak
polisin müdahalesi çok sert oldu, insanlık dışıydı.
Protestolar çevre için başlamıştı, şimdi ise insan
hakları mücadelesine dönüştü.“
Almanya Federal Hükümeti İnsan Hakları
Sorumlusu Markus Löning de Türkiye'den temel
hak ve özgürlüklere özen gösterilmesini talep etti.
Löning,Türkiye'nin son yıllarda modernleşme adına
büyük yol kat ettiğine dikkat çekerek,”Yaşanan bu
olumsuz gelişmeler, söz konusu başarıya gölge
düşürmemeli” diye konuştu.
Aynı şekilde Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel
Başkan Yardımcısı ve federal milletvekili Aydan
Özoğuz da Türkiye'den yansıyan görüntünün,
ülkenin imajına zarar verdiğini savundu. Özoğuz,
”Protesto etmek demokrasinin önemli bir ayağıdır.
Polisin protestoya gösterdiği reaksiyon ise çok acı.
Halkına böyle davranmak bir devletin acizliğine
işaret eder. Demokrasi için çaba sarfeden
Türkiye'yi böylesi bir zayıflık içinde görmek
açıkçası beni çok üzdü” diyerek eleştirisini dile
getirdi.
Türk medyasına eleştiri
Gülcan Nitsch, Almanya'daki tüm çevre örgütlerini
içine alan Deutsche Naturschutz ile birlikte bir
basın bildirisi yayınlamaya hazırlandıklarını
belirterek, change.org adlı internet platformunda
bir kampanya başlattıklarını belirtti. Nitsch,
“Değişim taleplerimiz bu platformda hem Türkçe,
hem Almanca olarak bulunmakta. Öncelikle halka
ait kamu alanlarının sermaye sahiplerine
satılmasına ya da kiralanmasına son verilmesini
istiyoruz. Ayrıca devlet eliyle yapılan şiddetin son
bulmasını
talep
ediyoruz.
Meslek
ahlakı
sorumluluğuyla bu direnişi halka duyurması
gereken, fakat günlerdir susan Türkiye medyasını
da kınıyoruz” şeklinde konuştu.
Alman çevrecilerden dayanışma
Türkiye'nin bu zorlu sınavı atlatacağına inandığını
söyleyen Özoğuz, Almanya'nın Türkiye'ye akıl
vermek gibi bir niyette olmadığını ifade etti.
Almanya'nın çeşitli yerlerinde gerçekleştirilen
destek eylemlerine de değinen Özoğuz,”Her şeyi
yakından takip ediyoruz. Barış içinde protesto
-2–
yüzde 21,5'i 50-64 yaşları arasında. 65 yaş
üzerindekilerin oranı da yüzde 23,3.
Yeşil Çember çevre örgütü başkanı ayrıca,
Türkiye'de hukukun hükümete hizmet ettiğini, bu
nedenle yaşanan gayri insani gelişmelerin hukuki
karşılık bulacağına inanmadıklarını ifade ederek,
meseleyi başta Avrupa Parlamentosu olmak üzere
uluslararası platformlara taşıyacaklarını kaydetti.
İnternet bağlantısı için
Almanya'daki
yabancı
kökenlilerin
büyük
çoğunluğu ise 50 yaşın altında. Göçmen nüfus
içerisinde yüzde 23,5'lik bölüm 18 yaşın altında.
18-29 yaş arasındaki göçmenlerin oranı ise yüzde
18,6. İnternet bağlantısı için
Almanya’da 15 milyon göçmen
Son sayımın sonuçları, Almanya’nın
hakkında ilginç veriler ortaya koydu.
nüfusu
Ekonomik Gelişmeler
Almanya'nın nüfusunun 80 milyon 200 bin,
ülkedeki yabancıların sayısının da 6 milyon 169 bin
olduğu açıklandı. Ülkedeki göçmen kökenlilerin
sayısı ise 15 milyon 17 bin olarak hesaplandı.
Alman ekonomisi hız kesti
Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği ilkbahar
anketinden çıkan sonuçları değerlendirirken,
tahminî büyüme hızını düşürmek zorunda kaldı.
Toplam nüfusun ve yabancıların sayısının önceki
yıllarda yapılan tahminî sonuçlara göre daha az
çıkması dikkat çekti. Alman Federal İstatistik
Dairesi'nin yaptığı bir önceki çalışmada nüfus 81
milyon 700 bin, ülkede yaşayan yabancıların sayısı
da 7 milyon 250 bin olarak tahmin edilmişti. Ortaya
çıkan yaklaşık 1 milyonluk farkın gerisinde,
geçtiğimiz yıllarda ülkeden ayrılan ancak bunu
resmi makamlara beyan etmeyen yabancıların
olduğu düşünülüyor.
Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği aslında
özel sektörde faaliyet gösteren şirketlerin nabzını
doğru tutmasıyla tanınır. Odalar birliği yılda üç kez
şirketlere durumlarının nasıl olduğunu, ekonomik
manzarayı nasıl değerlendirdiklerini ve yakın
gelecek için ne planladıklarını sorar. Bu yılın
başlarında ortaya çıkan sonuç özel sektörün
2013’ün iyi geçmesini beklediğini göstermekteydi.
Odalar Birliği Başkanı Martin Wansleben ilkbahar
konjonktür anketine gelen 24 bin yanıttan,
ekonomik canlanma beklentilerinin ertelendiği
sonucunu çıkarıyor:
Almanya'da sonuçları merakla beklenen son nüfus
sayımı, 2011 yılı verilerine göre yapıldı. Sayımda,
eyaletler ve bağlı yerleşim yerlerindeki haneler ve
burada oturanların resmi kayıtları esas alındı. Bu,
son 20 yılda yapılmış en kapsamlı sayım olarak
değerlendiriliyor.
“Sonuçların hayal kırıklığı yarattığını söyleyebilirim.
Bundan önceki tahminlerimiz, büyüme hızının bu
yıl yüzde 0,7 olacağını göstermekteydi. Kışı yara
almadan atlatıp yavaş da olsa tedricen
düzeleceğimizi
sanıyorduk.
2012’nin
son
çeyreğinin iyi geçmediğini biliyorduk. Ama şimdi,
geçen yılın son aylarının sandığımızdan da kötü
geçtiğini ve kış durgunluğunu atlatmak için çok
daha dinamik bir gelişmeye ihtiyacımız olduğunu
anlıyoruz.”
5 kişiden 1'i göçmen
Nüfus sayımına göre, ülkede ikamet eden ancak
Alman vatandaşlığına geçmemiş olan yabancıların
sayısı 2011 yılında 6 milyon 169 bin oldu.
Alman vatandaşlığına geçmiş olanlarla birlikte
yabancı asıllıların toplam sayısı ise 15 milyon 17
bin olarak hesaplandı.
Ekonomi istikrar kazanamıyor
Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği’nin yüzde 0,3’lük
büyüme hızı tahmininin ekonomiye arzulanan
ivmeyi kazandırmaya yetmeyeceği belli oldu.
Gerilemede rol oynayan başlıca faktör Avrupa
ekonomisinin bir türlü istikrar kazanamaması. Özel
sektör dünya piyasasından da umutlu değil ki
ihracat beklentileri yerinde sayıyor. Soğuk kış
mevsiminin nisan ayına kadar sarkması da
ekonomiye iyi gelmedi. Odalar Birliği Başkanı
Wansleben yıla kötü girmiş olmanın etkisinin uzun
Yabancı kökenliler arasında ilk sırayı, yüzde
17,9'luk oranla Türkiye'den gelenler oluştururken,
ikinci sırada Polonya'dan, üçüncü sırada da Rusya
Federasyonu'ndan gelmiş olanlar sıralanıyor.
Nüfus yaşlanıyor
Nüfus sayımı, Alman toplumunun yaşlanmakta
olduğunu da ortaya koydu. Buna göre toplumun
-3–
süreceğini ve farkı kapatmanın kolay olmayacağını
söylüyor. Ancak özel şirketlerin beklentilerinden
birtakım pozitif trendler çıkarmak da mümkün.
Hafif silah ihracatı iki kat arttı
Alman silah endüstrisi, geçen yıl hafif silah
ihracatında son 15 yılın en yüksek rakamlarını elde
etti. 2012 yılında onaylanan hafif silah ihracatının
değeri de bir önceki yılı ikiye katladı.
Özel sektörden gelen istihdam ve yatırım
planlarıyla ilgili verilerin umut verici olduğunu
belirten Wansleben, “Beklentilere baktığımızda,
özel sektörün sıfır büyüme ya da resesyona düşme
endişesinin
olmadığını
görüyoruz.
Münferit
işletmelerle
görüştüğünüzde
de,
sanayici
sürünerek de olsa darboğazı aşacaklarını söylüyor.
‘Durum pek iyi değil ama iddialı yatırım planlarımız
var', diyorlar. Eleman almaya korksalar bile
istihdamı arttırmaları, geleceğin pazar ve
ürünlerine yatırım yapmaları oldukça ilginç bir
durum” diyor.
Her ne kadar "hafif silah" olarak adlandırılsalar da
insan hakları örgütlerine göre bu silahlar 21'nci
yüzyılın kitle imha silahı olarak kullanılıyorlar.
Alman hükümetinin verdiği bilgilere göre geçen yıl
76 milyon 200 bin euro değerinde hafif silah
ihracatına onay verildi. 2011 yılında onay verilen
hafif silah ihracatı ise 37 milyon 900 bin euro
tutarındaydı.
Almanya'nın hafif silah ihraç ettiği ülkeler arasında
insan hakları konusunda eleştiri oklarına hedef
olan Suudi Arabistan ile çatışma bölgesi kabul
edilen Lübnan ve Irak da bulunuyor.
Odalar Birliği sanayi sektöründe istihdamın 250 bin
aratacağını tahmin ediyor. İşletmelerin en büyük
sıkıntısı, işe uygun eleman bulamamak. Ekonomik
durgunluğa rağmen vasıflı işgücü talebinde azalma
olmadı. Odalar Birliği Başkanı Martin Wansleben,
Alman işletmelerinin en büyük probleminin kalifiye
eleman açığı olduğunu belirtiyor. Wansleben,
“Nüfus
yaşlanmasının
istihdam
piyasasını
kendiliğinden boşaltacağı endişesine katılmıyoruz.
Bu olmayacak. Nüfus yapısını yönlendiremeyen
ülke yatırım yeri olma cazibesini kaybeder.
Yatırımlar, kalifiye eleman ve müşterinin olduğu
ülkelere kayar” açıklamasını yapıyor.
Genç işsizliğinin etkisi
Wansleben Güney Avrupa'nın kriz
gençlerin
işsizlik
yüzünden
yerleşmelerinin Alman ekonomisine
sağladığı, geldikleri ülkelere ise
kaybettirdiği görüşünde:
Hafif makineli silah ve hafif makineli tüfeklerin yanı
sıra el bombaları ve taşınabilir roketatarlar da hafif
silah olarak kabul ediliyor.
Hafif silah ihracatı, bu tip silahların özellikle iç
savaş ve uluslararası çatışmalarda birçok kişinin
ölümüne neden olmaları nedeniyle yoğun olarak
eleştiriliyor. Tahminlere göre her yıl hafif silahlar
yaklaşık 400 bin kişinin canına mal oluyor. İnternet
bağlantısı için
ülkelerindeki
Almanya'ya
sınırlı yarar
çok şeyler
Firma Haberleri
BSH, Türkiye'yi bölge üssü yapacak
“İki şık var. Ya İspanya'da öğrenim imkânı ve
gelecek beklentisi olmadan oturmak, ya da
Almanya'da öğrenim görüp gelecek umudu
kazanmak. Bu vasıflı işgücünü çalmak anlamına
gelmez. Aksine, İspanya, Yunanistan ve diğer kriz
ülkelerinin gençlerine gelecek vaat edebilmesi
Almanya'nın da çıkarınadır.”
Türkiye'de Bosch, Siemens, Gaggenau ve Profilo
markaları ile faaliyette bulunan Almanya merkezli
BSH Ev Aletleri, 2015'e kadar 300 milyon avro
yatırım yaparak Türkiye'yi şirketin bölgesel üssü
haline getirecek.
Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği bu nedenle,
gençlere iş bulmayı kolaylaştıran ikili Alman eğitim
sistemini Güney Avrupa ülkelerine ihraç etmeye
çalışıyor. Ancak bunun için de, o ülkelerdeki
işletmelerin
kalifiye
eleman
yetiştirme
yükümlülüğünün kendilerinde olduğunu kavraması
gerekiyor. İnternet bağlantısı için
Şirketin
finansal
sonuçlarının
paylaşıldığı
toplantıda konuşan BSH Türkiye CEO'su Norbert
Klein, 52 milyon avroluk yatırımı hayata geçirdikleri
2012 yılı itibarıyla toplam cirolarının yüzde 3'lük bir
artışla 3.2 milyar TL'ye ulaştığını, istihdam ettikleri
-4–
çalışan sayısının 5 bini aştığını, üretimlerinin ise
2005 yılından bu yana yüzde 80 oranında arttığını
dile getirdi.
BSH'nin Çerkezköy tesislerindeki Küçük Ev Aletleri
Fabrikası'nın resmi olarak 2013'te açıldığını
hatırlatan Klein, "2015 yılına kadar 300 milyon euro
daha yatırım yaparak BSH Ev Aletleri'nin
kuruluşundan bu yana yapılan yatırımı 1 milyar
avroya tamamlayacağız" dedi. Klein, BSH Ev
Aletleri'ne bağlı ülke sayısının 30'a çıkmasıyla
Türkiye'nin bölgesel bir üs olarak önemini
arttırdığını, bunun da BSH Grubu bünyesinde
Türkiye'ye duyulan güveni kanıtlar nitelikte
olduğuna dikkat çekti.
300 milyon avroluk yeni yatırım kapsamında; yeni
ürün kategorileri, üretim kapasitelerinin artırılması,
yeni bir lojistik ve Ar-Ge merkezi, Çerkezköy'de
yeni idari bina ile satış ve servis ağını geliştirmeye
yönelik çalışmaların hayata geçirilmesi planlanıyor.
İnternet bağlantısı için
-5–
Download