358 — MEHMET ALİ BEY (Canik) — Söyle bakalım... REİS

advertisement
t:
12
24 Teşrinisani 1326
C: 1
I
M E H M E T A L İ B E Y (Canik) — Söyle bakalım...
Y O R G O BOŞO E F E N D İ
(Devamla) — Sonra
R E İ S — Efendim, Sadrazam Paşanın beyanatına
mı cevap veriyorsunuz yoksa boykotajdan mı bahse-
getireceğim, Rumeli'de anasırı muhtelife varmış, bun-
diyorsunuz?..
lar daima teşvikatı hariciyeye maruz imiş. Bunun için
Y O R G O BOŞO E F E N D İ (Devamla) — Boyko-
Balkan politikasında güzel bir meslek ittihaz etme-
tajdan ne için bahsettim, doğrudan doğruya cevap-
liyiz diye evvelki gün Ferit Bey biraderimiz bir şey
tır bu. Yunanistan ile münasebatı dostanede
söyledi, şimdi buna karşı ne demek istiyorum biliyor
nuyoruz diyorlar, nerede münasebatı dostane, göste-
musunuz?.. Eğer bundan böyle dahi nasıl ki, Zöhrap
rin bana. (Şiddetli gürültüler)
Efendi demiştir. Rumeli'de meskûn Rumların ve Bulgarların arkasında birer Yunanistan, birer Bulgaristan
Z İ Y A B E Y (Sivas) — Sen Yunanistan'ın avukatı
mısın, yoksa Osmanlı mısın?..
görmeye devam edecek olursak...
ASIM B E Y
İ B R A H İ M H A K K I P A Ş A (Sadrazam) — Hükü-
bulu-
(Mamüratülaziz) — Atina'ya
git,
Atina'ya!
met görmüyor.
Z İ Y A B E Y (Sivas) — Sen Osmanlı olduğun hal-
Y O R G O BOŞO E F E N D İ (Devamla) — Hükü-
de Yunan müdafii misin?.,
met görmüyor; ama hükümet memurları görüyor, ef-
Y O R G O BOŞO E F E N D İ (Devamla) — Sen da-
kârı umumiye bunu görüyor. Eğer siz, zahmet buyu-
ha hukuku Osmaniye nedir, bilmiyorsun. Sadrazam
rup da Rumeliye gidecek olursanız göreceksiniz ki,
Paşa diyor ki filan filan devletlerle münasebatı dos-
göreceksiniz ki bu nefret ne dereceye varmıştır Bay-
tanede bulunuyoruz, bunu ya itiraf etmelidir veyahut
kuşi meselesi...
tekzip etmelidir, katiyen
İ B R A H İ M H A K K I P A Ş A (Sadrazam) — Onun
cevabını verdik.
Y O R G O BOŞO E F E N D İ (Devamla) — Cevabını verdiniz; fakat böyle bir haleti ruhiye mevcuttur,
birkaç aylardan beri tatbik edilen boykotaj meselesi
..
.
de bunu gösteriyor.
İBRAHİM H A K K I PAŞA
(Sadrazam) — Onu
r
mılletcen sorun.
Y O R G O BOŞO E F E N D İ (Devamla) — Bu boy,
kotaj tarafından ilan edildi?.. Kimin kuvvetiyle icra
v
J
edildi? Diyeceksiniz ki, millet tarafından
yapılıyor,
•
sorarım, millet, yalnız, Selanik'te, Hamalbaşı Kerim
Ağa mıdır, fırkayı galibeye sorarım, güya boykotaj
J
ö
J
ö
J
tebaai Yunaniyeye karşı yapıldı, fakat bununla iktifa edilmemiştir, Rum tebaai Osmaniyeye de teşmil
İ B R A H İ M H A K K I PAŞA (Sadrazam) — Boşo
„,
,.
„
'
.
.
. , ,
*
Efendi, Boşo Efendi; sozum yalnız havada kalmadı,
, .
,
,
..
...,
... .
._
matbu bir varaka da verdim, ona dikkat ettiniz mı?.,
,
,.
„
..
_ . . .
Ne diyorum? Diyorum kı Yunan Devletiyle munasebetimiz maatteessüf arzu edilen derecede olmadı,
,
,
, , . _ . ..
. . ,..
. .,.
,
bunun da sebebi Girit meselesindeki vazıyetidir, fa^
Yunanistan hükümeti hüsniniyeti hakkında bize
. . .
,. . .
.
. . , ,
,
^
teminat vermeli, bizce kanaat hasıl olmalı, uzattığı,
,. , , , . ..
.... .
...
mız dostane eh kabul etmeli, dikkat etmediniz mı
.
,
_
okumadınız mı?..
Y O R G O BOŞO E F E N D İ (Devamla) - Bende.. .
,
, ,
,.
.
.
niz söylediğinizden başka bir şey okumaya mecbur
değilim (Gürültü)
Â
T
A
t
A
x
1
edilmiştir. (Gürültü, haşa sadaları)
İ B R A H İ M H A K K I P A Ş A (Sadrazam) — Ama
M E H M E T T E V F İ K E F E N D İ (Kengırı) -
öyle
e
f
e
n
olsaydı, sizin nutukunuzu dinlemezdik.
Y O R G O BOŞO E F E N D İ
münasebatı dostanede bu-
lunmuyor.
i
m
b
u
r
a
d
a
YORGO
(Devamla) — Bana
mı boykotaj yapacaksınız? Ben dinlettiririm, beni buraya millet getirdi, ben sözümü dinletirim. Geçen sene bir Boykotaj Komisyonu vardı, birtakım Osmanlı
tebaasından Rumlar o komisyona müracaat
d
ederek
kendi Osmanlılıklarını tasdik ettirecek bir mecidiyeye mukabil bir varaka alıyor. Demek oluyor ki, bizim
b
ü
s ö
t
y
ü
n
S
l e d i ;
ben öyle söyledim.
BOŞO E F E N D İ
Y
m
beyannamesi başkadır
a
t
b
u
a z d l
aynen böyle söyledim.
YORGO
B O Ş O E F E N D İ (Devmala) — S o m a
hatırınıza geldi ve tashih ettiniz.
İ B R A H İ M H A K K I PAŞA (Sadrazam) — Hayır,
siniz perdeyi açayım? Açayım mı?.. (Aç sadaları)
değiştiriyorsunuz, ayıptır!
Yani
dediler.
İ B R A H İ M H A K K I PAŞA (Sadrazam) — Hayır,
böyle söylemedim, siz işinize
Bu Kerim Ağaya bu selahiyeti kim verdi? Selâ-
Hatta
> bakınız Sadrazam Paşa başka
iki - üç tane nüfus dairemiz var. (Gürültü) Istermi-
nik'teki İttihat ve Terakki Cemiyeti değil mi?
(Devamla) -
a z e t e l e r
geldiği gibi lakırdımı
Y O R G O BOŞO E F E N D İ (Devamla) — B u ayıp
üzerinize kalır. (Gürültü)
sizin müvekkiliniz değil mi?.. (Reddederiz sadaları)
M E H M E T T A L A T B E Y (Dahiliye Nazırı) — »Sus,
— 358 —
otur.
Siz verdiniz, sizi bununla itham ediyorum.
Download