KORONER HASTALIKLARIN TANISINDA YENİ YAKLAŞIMLAR Dünyada ve ülkemizde ölüm nedenleri sıralamasında %40 oran ile kalp damar hastalıkları ilk sırada yer alır. Her yıl dünyada yaklaşık 15 milyon insan, Türkiye’de ise yaklaşık 70.000 insan hayatını bu sebeple kaybetmektedir. Oysa gerek ilaç endüstrisinde yaşanan gelişmeler, gerekse kalp hastalıklarındaki invazif girişimler ve gelişen ameliyat teknikleri ile kalp damar hastalıkları, tedavisinde en başarılı olduğumuz hastalık grupları arasında yer almaktadır. Eğer zamanında bu hastalığın tanısını koyabilirsek bu sayıları yok denebilecek noktaya çekmek mümkün olabilir. Özellikle kalp ve damar hastalıkları açısından riski olan hastalarda bunun gerektiği gibi incelenmesi büyük önem arzetmektedir. Risk gruplarını değiştirilebilen ve değiştirilemeyen risk faktörleri olarak sınıflandırabiliriz: Değiştirilemeyecek risk faktörleri Değiştirilebilecek risk Faktörleri Yaş Sigara Şeker Hastalığı Cinsiyet Fazla Kilo Yüksek LDL kolesterol Genetik Yüksek tansiyon Düşük HDL kolesterol Kalp damar hastalıkları erken döneminde tanısı zor koyulabilen hastalıklardır. Bu sebeple genellikle ilk tanı ya hiçbir şikayet oluşturmadan veya kalp krizi ile konur. Klasik risk sınıflaması ve günümüzde kullanılan EKG, eforlu EKG, stres eko ve talyum gibi klasik yöntemler erken dönem hastalık tanısında çok duyarlı değildirler. Çünkü klasik yöntemlerde kullanılan bu testler ile koroner damar hastalıkları ancak bir damardaki tıkanıklık %60 ve üzeri durumlarda bulgu verir. Oysa bu seviyede koroner damar hastalıklarında iş çoktan ileri aşamada demektir. NORMAL KORONER DAMAR KALSIFIK PLAK Damar sertliği bir süreçtir. Asıl sebep çoğu kişi tarafından sanıldığının tersine kandaki yağ ve kolesterol miktarı ile direkt ilgili değildir. Süreç damar iç duvarını örten endotel tabakasının hasarlanmasıdır. Hasar gören endotel tabakasının elektrikselliği bozulur ve buradaki yangıyı bastırmak için kanda bulunan yağ ve kolesterol buraya yapışarak onarmaya çalışır. Bu bölgede damar elastisitesi zaman içerisinde bozulur. Esnekliği kaybolan damar hafifçe genişleyerek lümen genişliğini korumaya çalışır. Damar duvarına biriken yağ içerisinde zaman içerisinde kireç oturur. Kireç varlığı damar sertliğinin kesin bir göstergesidir ve kireç miktarı ile koroner damarlardaki plak yaygınlığı korelasyon gösterir. Kalsiyum Yok - Skor ‘’0’’ Kalsiyum Var –Skor Düşük Koroner Kalsiyum tarama Skorlama Testini kimler yaptırmalıdır? • Erkekler > 35 yaş • kadınlar > 40 yaş • >1 risk faktörü: • Sigara, diabetes , hipertansiyon, fazla kilo, aile hikayesi, stresli yaşam, hareketsiz yaşam Bu yöntemdeki en büyük defekt erken dönem plakların yani kireçlenme fırsatı bulamayan plakların tespit edilememesidir. Erken yaşta görülen kalp krizlerinin en büyük sebebi bir damarın tamamen tıkanması değil, genellikle damarın geniş yerindeki önemli darlık oluşturmayan plağın yırtılarak damarın inceldiği yeri tıkamasıdır. Bu sebeple önemli darlık oluşturmayan plakların varlığının tespiti de çok önemlidir. BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ İLE KORONER ARTER GÖRÜNTÜLEME Koroner BTA Çok dedektörlü bilgisayarlı tomografiler yardımı ile koroner damarların anjiografik görüntülenmesi artık mümkün olmuştur. Elektrokardiyografi kontrollü olarak alınan bilgisayarlı tomografi görüntülerinin gelişmiş iş istasyonları yardımı ile işlenmesi ile oluşturulan görüntülerde koroner damarlar ayrıntısıyla gösterilmekte ve buradaki plakların varlığı, çeşidi ve oluşturduğu darlıklar hakkında geniş bilgi sahibi olunabilmektedir. Testin en önemli özelliği non-invazif olması, yani katetere ihtiyaç duyulmadan yapılabilmesi, bu sebeple gelişebilecek birçok komplikasyondan sakınılabilmesidir. Test koldan toplar damardan kontrast madde verilerek uygun zamanlama ile bir nefes tutum süresinde yapılan bir incelemedir. Testin güvenilirliği yapılan cihazın teknolojisi, teknisyenin konusundaki deneyimi ve değerlendiren doktorun konu hakkındaki tecrübesi ile doğru orantılı olarak artar. Çekim sırasında hastanın nefes komutlarına uyması, kalp ritminin hızı ve düzeni, hastanın kilosu incelemenin kalitesini doğrudan etkiler. Koroner damarların kalibrasyonu, damarlardaki kireç miktarı, varsa uygulanmış stentlerin varlığı değerlendirmeyi etkileyen diğer faktörlerdir. Test sırasında koldaki damardan tomografi kontrast maddesi verilir. Bu ilaç içerisinde iyot vardır. İyot tiroid parankiminde tutulur. Hipertroidi ve tiroidit gibi hastalıklarda verilmesinin sakıncalı olduğu hasta tarafından bilinmelidir. Verilen ilaç vücutta metabolize edilmez. Böbrekler yoluyla 24 saat içerisinde atılır. Böbrek yetmezliği durumlarında kullanılmamalıdır. Genetik yatkınlığı olan kişilerde, sigara bağımlılarında, yüksek tansiyon ve diabet gibi hastalığı olanlarda, hiperlipidemi hastalarında, obezlerde, hareketsiz yaşam ve stresli kişilerde koroner damar hastalıkları sık görülür. Bunlar risk faktörleridir ve bunlardan üç veya daha fazlası bulunan kişilerde koroner arter değerlendirmesine yönelik inceleme önerilir. Koroner arter çıkış anomalilerinin tespitinde ve by-pass ameliyatı sonrasında greftlerin değerlendirilmesinde güvenle kullanılabilir. MSBT ile Stent kontrolü MSBT ile BY-PASS Kontrol