VAKIFBANK E EKONOMİK ARAŞTIRMALAR HAFTALIK GÖRÜNÜM 15 ‐22 Mart 2010 [email protected] 15 Mart 2010 Sanayi Üretimindeki yükseliş %12.1 ile beklentilerin altında kaldı Grafik‐1 25.3 30 20 10 12.1 11.7 8.4 2.5 7.0 3.3 2.4 3.8 0 ‐10 ‐20 ‐10.0 ‐9.0 ‐23.9 ‐30 ‐21.4 ‐3.6 ‐4.3 6.4 ‐6.3 ‐9.0 ‐6.7 ‐2.3 ‐13.2 ‐17.8 ‐18.7 ‐17.6 ‐20.9 Kaynak:TÜİK 2008 2009 2010 Sanayi üretimi, Ocak ayında yıllık bazda %12.1 artmasına rağmen aylık bazda %15.3 düşüş göstermiştir. (Bkz. Grafik 1) 2008 yılının ortasından itibaren sanayi üretiminde görülen ciddi daralma, 2009 yılının son çeyreğine kadar devam etmiştir. En son Aralık 2009 tarihinde %25.3 ile rekor bir büyüme gerçekleştiren Sanayi Üretim Endeksi, 2010 yılının ilk ayında bu büyümesine devam etmiştir. Beklentiler sanayi üretiminin %16 civarında büyümesi yönündeyken, %12.1 oranında büyümesi, piyasada Türkiye’nin 2010 yılında beklentilerin altında büyüyebileceği şüphelerini de beraberinde getirmiştir. Sanayi Üretim Endeksi’nin bir önceki yılın aynı ayına göre %12.1 oranında büyümesinde en önemli katkıyı, %14.4 oranında büyüyen İmalat Sanayi Sektörü sağlamıştır. Elekrik, Gaz ve Su sektörü’nde ise bir önceki yılın aynı ayına göre %2.1 oranında büyüme görülürken madencilik ve taşocakçılığı sektöründe %0.6 küçülme görülmüştür. Grafik‐2 TÜİK, ilk defa Sanayi Üretim Endeksi gerçekleşmesiyle eşzamanlı olarak Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış 2.6 Sanayi Üretim verisi açıklamaya başlamıştır. (Bkz. Grafik 2) 3.0 1.7 1.3 1.1 Söz konusu veri, 2010 yılı Ocak ayında 2009 yılı Aralık ayına 0.4 0.3 1.0 göre %0.3 oranında artarken, Takvim Etkisinden Arındırılmış ‐1.0 Sanayi Üretim Endeksi bir önceki yılın aynı dönemine göre, ‐0.4 0.0 ‐0.6 ‐0.9 %16.1 oranında artmıştır. Takvim ve Mevsim Etkisinden ‐3.0 ‐2.5 Arındırılmış Sanayi Üretim verisinin eşzamanlı açıklanması, Sanayi Üretim Endeksi’nin aylık bazda doğru bir şekilde Kaynak:TÜİK karşılaştırılmasına imkan vermiştir. Alt sektörler itibariyle incelendiğinde, yıllık bazda Arındırılmamış Endekste olduğu gibi, Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış Endeksteki aylık artışta en önemli katkıyı, %0.7 oranında artan İmalat Sanayi Sektörü yapmıştır. Madencilik ve Taşocakçılığı sektörü %3.9 oranında, Elektrik, Gaz ve Su sektörü ise %0.2 oranında azalmıştır. 5.0 Mevsim ve Takvim Etkisinden Arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (Aylık %) 4.1 3.9 Grafik‐3 65 Grafik‐4 85 45 80 25 75 5 70 0.00 ‐15 65 ‐10.00 ‐35 60 ‐55 55 20.00 10.00 ‐20.00 50 Kaynak:TÜİK,TCMB Sanayi Üretim endeksi (Yıllık %) İhracat (Yıllık %) ‐30.00 İmalat Sanayi 3 Aylık Ort. Yıllık Değ. (Sağ eksen) Kapasite Kullanı Oranı Kaynak:TÜİK,TCMB İmalat sanayi Kapasite Kullanım Oranı Kasım 2009 tarihinden beri yatay bir seyir izlemesine rağmen, Sanayi Üretim Endeksi’nde en yüksek paya sahip olan İmalat Sanayi Üretimi’nin üç aylık ortalama yıllık değişim oranında toparlanma dikkat çekmektedir. (Bkz. Grafik 4). Sektördeki toparlanma sadece Ocak ayında değil, 2009 yılı ortalarından itibaren başladığı görülebilmektedir. Söz konusu toparlanma sinyallerine rağmen, ihracatta görülen düşüş, Sanayi Üretim Endeksi’nin beklentilerin altında kalmasında önemli bir paya sahip olduğunu göstermektedir. (Bkz. Grafik 3) Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü [email protected] 15 Mart 2010 Sanayi Üretim Endeksi Aralık ayında yaşanan sert yükselişin ardından baz etkisiyle Ocak ayında pozitif seyrini sürdürürken, yükselişteki hızın bir miktar yavaşladığı görülmektedir. Bu durum güçlü birinci çeyrek büyüme beklentilerimiz üzerinde aşağı yönlü bir baskı yaratacakken, Ocak ayındaki beklentilerin altında gelen verilerin ardından Şubat ayında endeksin yıllık bazda daha güçlü bir performans sergilemesi beklenebilir. EKONOMİK ARAŞTIRMALAR MÜDÜRLÜĞÜ Zeynep Burcu ÇEVİK [email protected] (0312) 455 84 93 Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü [email protected] 15 Mart 2010 Cari işlemler açığı Ocak ayında da artışını sürdürdü Cari İşlemler Dengesi (milyar $) 1.00 0.00 -0.50 -1.00 -1.50 -2.00 -2.50 -3.00 -3.50 -4.00 -4.50 0.00 -1.00 -2.00 -3.00 -4.00 -5.00 Aylık Oca.10 Eyl.09 May.09 Oca.09 Eyl.08 May.08 Oca.08 Eyl.07 May.07 Oca.07 Eyl.06 May.06 Oca.06 Eyl.05 May.05 Oca.05 -6.00 12 Aylık Hareketli Ortalama Cari İşlemler Dengesi Alt Kalemleri (milyar $) 6.00 4.00 2.00 0.00 -2.00 -4.00 -6.00 Dış Ticaret Hizmetler Dengesi Gelir Dengesi Oca.10 Eki.09 Nis.09 Tem.09 Oca.09 Eki.08 Tem.08 Nis.08 Oca.08 Eki.07 Tem.07 Nis.07 Oca.07 Eki.06 Tem.06 Nis.06 Eki.05 Oca.06 Tem.05 Nis.05 Oca.05 -8.00 Cari Transferler Cari işlemler açığı Ocak ayında 2009 yılının aynı ayına göre 5 kat artarak 2.96 milyar dolar’a ulaşırken, 3.13 milyar dolar düzeyindeki Aralık ayı rakamına göre belirgin bir değişim sergilememiştir. Böylece, cari açık Ocak ayında 3 milyar dolar olan beklentimiz doğrultusunda gerçekleşirken, 2.5 milyar dolar düzeyindeki piyasa beklentisinin üzerine çıkmıştır. Kasım ayında hızlanan artışı Ocak ayında da devam eden, cari işlemler açığının 12 aylık toplamı 13.85 milyar dolar’dan 16.32 milyar dolar’a yükselmiştir. Ocak ayında cari açığın artmasında büyük ölçüde dış ticaret açığındaki artış belirleyici olmuştur. Toplam ihracat %0.43 gerilerken, ithalat, Ocak 2009’da 60 dolar/varil seviyelerinde bulunan petrol fiyatlarının, bu yıl 80 dolar/varil seviyelerine yükselmesinin de etkisiyle %25.6 artmıştır. Cari açığın finansmanına katkıda bulunan hizmetler dengesi fazla vermeye devam etmiş ve geçen yıla göre %70 artarak 182 milyon dolar’a yükselmiştir. Ancak, net turizm gelirleri aylık bazda %28 yıllık bazda %8.3 gerileyerek 474 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Gelir dengesi açığı ise, faiz ödemelerindeki artışlara bağlı olarak yıllık bazda %30.5 artmıştır. Ödemeler dengesinin finansman tarafı incelendiğinde portföy yatırımlarındaki 2.6 milyar dolar artış dikkat çekmektedir. Aralık ayında tahvil satan yabancı yatırımcıların Ocak ayında 2.96 milyar dolar tahvil alımı yaptıkları, hisse senedi piyasasında da alımlarını artırdıkları görülmektedir. Doğrudan yatırımlar ise Ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre %72.7 azalarak, 279 milyon dolar’a gerilemiştir. Bu verilerle Ocak 2009’da 308 milyon dolar açık veren sermaye ve finans hesabı, 2010 yılının ilk ayında 962 milyon dolar fazla vermiştir. Öte yandan, net hata noksan kalemi yaklaşık 2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Böylece, cari açığın finansmanında net hata noksan kaleminin payı %67 olmuştur. Cari açıktaki artış, Türkiye ekonomisinin, küresel ekonomideki toparlanmaya bağlı olarak 2009 yılına göre canlanma eğiliminin devam ettiğini göstermektedir. Toplam talepteki kademeli toparlanmaya bağlı olarak cari işlemler açığının 2010 yılında 22 milyar dolar düzeyinde gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz. Orta Vadeli Program’da (OVP) 2010 yılı için 641 milyar dolar olarak öngörülen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) rakamlarını dikkate aldığımızda, cari işlemler açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYİH) oranının %3.4 düzeyinde gerçekleşeceği sonucu ortaya çıkmaktadır. Buna göre söz konusu oran %2.8 olan OVP öngörüsünün üzerine çıkmış olacaktır. Vakıfbank Ekonomik Araştırmalar [email protected] 15 Mart 2010 2010 yılında dünya ekonomisinde özellikle başta Çin olmak üzere gelişmekte olan Asya ülkeleri kaynaklı canlanma yaşanacağı beklentisine bağlı olarak emtia fiyatlarının geçen yıla göre yükseleceği öngörülmektedir. Ancak, küresel ekonominin daha çok, ılımlı bir toparlanma sergilemesi durumunda petrol fiyatlarının rekor yüksek seviyelere çıkması beklenmeyebilir. Yine de, petrol ihtiyacının tamamına yakınını ithalat yoluyla karşılayan Türkiye için petrol fiyatlarındaki beklenmedik artışlar 2010 yılı cari açık beklentimiz üzerinde yukarı yönlü bir risk oluşturmaktadır. Dünya ekonomisinin toparlanma sürecinde olduğu bir ortamda, özellikle gelişmiş ülkeleri, krizin olumsuz etkilerini azaltmak için aldıkları parasal ve mali tedbirleri geri çekmek gibi önemli bir sorun karşılamaktadır. Söz konusu önlemlerin 2010 yılı içinde geri çekilmeye başlanması halinde kredi piyasasının yeniden daralması gündeme gelebilecek, bu durum yatırım talebindeki artışı sınırlayabilecektir. Buna bağlı olarak, işsizliğin yüksek seviyelerini korumasının yanında toplam talebin daralması gündeme gelebilecektir. Mevcut koşullarda, ekonomideki toparlanma belirgin bir ivme kazanana kadar özel kesimin yatırım eğiliminin düşük kalması beklenebilir. Bunun yanında, Türkiye’nin ihracatında yaklaşık %50 paya sahip olan Euro Bölgesi’nin büyüme performansının, Yunanistan, Portekiz ve İspanya başta olmak üzere pek çok Bölge ülkesinin karşılaştığı mali sorunların da etkisiyle 2010 yılında diğer gelişmiş ülkelere göre geride kalması beklenmektedir. Söz konusu faktörler 2010 yılında Türkiye’nin ihracat imkanlarını daraltıcı rol oynayabilir. VAKIFBANK EKONOMİK ARAŞTIRMALAR Nazan KILIÇ [email protected] Vakıfbank Ekonomik Araştırmalar (0312) 455 84 89 [email protected] 15 Mart 2010 0 YURTİÇİ PİYASALAR Martt ayındaki yükkselişler bekle entilerimiz do oğrultusunda kalıcı olmuyo or ank Ekono VakıfBa omik Araşştırmalar [email protected] 15 Mart 2010 0 Bir önceki ö haftayıı sert bir yüksselişle kapataan İMKB‐100 endeksi, geçttiğimiz hafta bu yükselişi ssürdürerek haaftaya başladıı. Hafta başın nda görülen ssöz konusu yü ükselişte, olum mlu bankacılıkk verilerinin yanısıra Fransaa’nın Yunanisttan’a yardım edebileceğinee ilişkin açıklamalarının ön nce Avrupa borsalarını b daaha sonra İMKB’yi desteklemesi etkili oldu. o Hafta o ortasında ABD D verilerinin yurtdışı y ması için yapılan görüşm melerini borsalardaki yüksselişleri devaam ettirmesine rağmen, IMF’nin Türrkiye ile stand‐by anlaşm deksin yurtdışşı piyasalardan ayrışmasınaa neden oldu. Söz konusu gelişmelerin etkisiyle, İMKB‐100 sonlaandırdığını aççıklaması, end endeeksi haftalık bazda b %0.75 değer d kaybıyla haftayı 52,233 seviyesin nden kapattı. Haftalık bazd da en çok değğer kaybeden sektör %1.5 5’lik düşüşle artışla mali sekktör olurken, een çok değer kkazanan sektö ör %0.3’lük arttışla hizmet seektörü oldu. Endeekste bu haffta etkili olaccak gelişmeleer, ABD verilerinin yanısırra yarın toplanacak Avrupa Komisyon nu Maliye Baakanları toplaantıları ve FED D faiz toplantısı sonrası yapılan açıklamalar olarak söylenebilir. Marrt ayına yükselişle başlayan endekste geççtiğimiz son iiki haftaki yazzılarımızda beelirtilen neden nlerden dolayyı, yükselişlerin n kalıcı olmassını beklemiyo oruz. Belirttiğimiz gibi aşağğı yönlü trend din içersinde kalan endekksin bu trend d içerisindeki hareketini sü ürdürmesini öngörüyoruz. ö h yazılarımızda Geçtiğimiz haftaki belirttiğimiz gibi, ö önceki yıllarda yıl içinde gö ördüğü en yükksek seviyenin n ardından %8 8.7’den fazla düşüş göstere en İMKB endeeksi, en ördüğü en yükksek seviyeyi yyeniden test eetmiştir. Bu daa Şubat ayındaa %9’un üzerinde düşen İM MKB’nin, Mart ayında kısa 3 ay sonra gö örülmesine raağmen, 2010 0 yılında gördüğü en yü üksek seviye olan 55,900 seviyesine kadar bir miktar tepki alımının gö T olarakk, beklentilerimiz doğrultusunda geçen haftaki yukaarı yönlü hareeketine yükselemeyebileceğine işaret etmektedir. Teknik ü trendin dışına çıkamayan n endekse yeniden satışlarr gelmesi durumunda 51,000 seviyesi destek olacakktır. Bu karşıın aşağı yönlü seviyyenin kararlı b bir şekilde kırrılması ve aşağı yönlü trend din devam ettmesi durumu unda, ana hed def 55 haftalık hareketli orrtalama seviyyesi olan 45,3 300 seviyesi olacaktır. o Bekllentilerimizin dışında bir hareketle tren ndin üst sınırı olan 53,400 seviyesinin kırılması duru umunda ise yeeni hedef seviyye 54,100 olaccaktır. Geçttiğimiz hafta U USD/TRY 21 O Ocak’tan beri ilk defa 20 gü ünlük harekettli ortalamasın nın altına geriiledi USD//TRY, hafta başında Hazinee ihalesi önceesi ROT talebin yeterince yüksek bulunm maması ve Portekiz gibi bazı AB üyesi ülkelerin kredi notuna ilişkkin endişeleriin ardından artan a küresel kayıplara paaralel olarak 1.54 seviyesiine yaklaştı. Haftanın en önemli gelişmesi Uluslaraarası Para Fon nu'nun (IMF) aartık Türkiye ile stand‐by ggörüşmeleri yaapmadığı açıkklamasının ard dından bankalararası piyassada USD/TRYY’de ilk tepkileer sınırlı olurkken, önümüzd deki dönemde e Türkiye’nin m mevcut ortam mda IMF ile an nlaşmamasının n kurun dış şo oklara daha hassas hale gettirebileceği dü üşünülmekted dir. ank Ekono VakıfBa omik Araşştırmalar [email protected] 15 Mart 2010 0 IMF ile anlaşma yapılmayacağın nın kesinleşm mesinin ardından, artan Euro/Dolar pariteesine paralel hareket eden n kur, gelen saatışlarla 285’den haftayı sonlandırdı. Böylece 21 Ocak 2010 taarihinden itibaaren USD/TRYY’nin ilk 20 günlük harekettli ortalama seviyesini 1.52 n önümüzdekii günlerde aşşağı yönlü basskıları arttırab bileceği defa 20 günlük hareketli ortalamasını kırdığı izlenirken, bu durumun ünülmektedir. Geçtiğimiz hafta TRY’nin USD karşıısında değer kazanmasınaa rağmen diiğer gelişmekkte olan ülke para düşü birim mlerinden dah ha kötü performans gösterrdiği izlenmekktedir. Bu haffta ise yarınki FED toplantısı ve Perşembe günkü TCM MB faiz kararının kur üzerrinde etkili olması beklenm mektedir. Teknik olarak 20 günlük hareketli ortalamaanın kırılması hafta başınd da aşağı ü hareketlerin n devam etm mesine neden olabilir. Bu durumda d 200 0 günlük hareeketli ortalamanın işaret ettiği 1.5020 seviyesi s yönlü hedeef olabilir. 20 günlük ortalamanın kırılmaasıyla kurda aşağı yönlü baskıların artmaasına karşın, kkurdaki hareketlerde ana reeferans olan EUR/USD paaritesinin geçttiğimiz hafta raporumuzdaa belirttiğimizz 1.3800 seviyyesine kadar yükselmesi ve v ardından gelecek g satışlarla aşağı yö önlü hareket etmesi, e kurdaaki düşüşleri sınırlayabilir. s Bu B yüzden 20 0 günlük hareeketli ortalama olan 1.533 altında hedeef 200 günlükk ortalama deeğeri 1.502 ollarak görülürkken, EUR/USD D’nin gerilemeeye devam ettmesi durumu unda kurun 1.52’nin 1 altına gerilemeden yukarı döneebileceği de düşünülmekted dir. Bu durum mda ilk aşamad da kurun yeniiden 20 günlük hareketli orrtalama nebilir. Bu sevviyenin kırılmaası durumund da ise hedef 3 365 günlük haareketli olan 1.5330 seviyesinin üzerinee çıkmaya çallışması beklen olabilir. Kurda 1.55’in kırılaabilmesi için isse EUR/USD’nin 1.3400 sevviyelerinin altına gerilemesi gerekli ortallama olan 1.5500 seviyesi o olabilir. Göstterge tahvil ge etirilerinde ge eçen hafta be elirttiğimiz boşşluğun bir bölümü dolduru uldu Haftaa başında kürresel risk iştah hındaki düşüşle birlikte düşşüşe geçen gö österge faiz geetirileri hafta ortasından itibaren artan küresel kayıp plar ve düşü ük ihale taleebiyle yılın zirvesine z çıkaarak %9.34 seviyesine s kaadar yükseldii. Faizlerdeki yükselişte,, kredi dereecelendirme kuruluşu k Fitch h’in siyasi beliirsizlikler sebeebiyle Türkiye e’nin kredi no otununun seççimlerden öncce yatırım yap pılabilir seviyyeye çıkma olasılığının düşşük olduğunu söylemesi etkili oldu. IMF sözcüsünün n Türkiye ile Stand‐by görrüşmelerinin bittiğini b açıklaması ise gössterge tahvil getirilerindeki g i yükselişi desstekleyen bir faktör oldu. Böylece yıl baaşında IMF ile e anlaşma olaabilirliği ündeki haberleer sonrası oluşan boşluğun bir kısmı dolm muş oldu. yönü Bu hafta küresel p piyasalarda ön nemli bir gelişşme olmamassı durumundaa gösterge faizz getirisinin yaatay bir seyir izlemesi beklleniyor. Zira, bu hafta içind de yapılacak ö önemli bir hazzine ihalesi bu ulunmuyor. Ayyrıca, Pazarteesi günü açıklaanan Aralık ayyı işsizlik oranıı ile Salı günü ü açıklanacak Şubat ayı tüketici güveni rakamının vee hafta içinde e açıklanacak merkezi yön netim şubat ayı a bütçe dengesinin gösteerge faizin seyyrinde etkili o olması beklenmiyor. Ancakk, enflasyondaaki yukarı yönlü beklentilerr ve TL reel faizlerinin eksi olması, faizleerde yukarı yö önlü baskının devam etmeesi ihtimalini işşaret ediyor. Bu bağlamda, bu hafta için nde gösterge faiz getirileri oluşan boşlu uğun üst seviyesi olan %9 9.40 seviyesin ne kadar çıkaabilir. Diğer taaraftan, tepkisel alımlar sonucu gösterrge faiz getiriilerinde ank Ekono VakıfBa omik Araşştırmalar [email protected] 15 Mart 2010 0 gerileemelerin izlenebileceği ihttimali olsa daa, yukarıda belirttiğimiz b nedenlerden n d dolayı bu gerrilemenin sınıırlı olacağını tahmin ediyo oruz. IMF ile b bir Stand‐by aanlaşmasının olmayacağı keesinleştiğinde en önümüzdekki dönemlerdee Türkiye ve A ABD 2 yıllık gö österge tahvil getirileri araasındaki “Spreead”in referans olarak aldığımız eski dip p seviyemiz ollan %8.56 sevviyesine ulaşm masını bekliyo oruz. Bu olduğu varsayyıldığında, gössterge tahvilin n bileşik bağlaamda, ABD 2 yıllık göstergee tahvil getirilerinin %0.90‐‐%0.95 seviyeleri arasında o getirrisinde %9.50‐‐%9.55 seviyeeleri en önem mli kritik direnç seviyeleri o olacaktır. Bu d direnç seviyessi aşılmadığı sürece tahvilde sakin seyirrin devam edeeceğini düşünü üyoruz. no trend aralığının dışında hareket etti Göstterge eurobon dam rakamlarının ardından Fransa’nın ge erektiğinde Yu unanistan’a yyardım edebile eceğini belirtm mesi ile ABD’’de açıklanan olumlu istihd gelişmekte olan ülke eurobo onoları haftaya pozitif allanda başladı. Diğer yan ndan Dubai W World’ün de e borçların yeniden y yapıllandırılması iççin bir plan haazırlığında old duğunun belirttilmesi piyasaalardaki olumlu havaya desstek verdi. Fitcch’in borç sorrunu ile karşııya kaşıya olan n Portekiz, İsp panya ve İrlanda için endişee verici açıklam malarda bulun nması ise gelişşmekte olan ü ülke eurobono olarının haftaanın ilk işlem gününde yaşşanan yukarı yyönlü hareketti koruyamam malarına neden oldu. Geçtiğğimiz hafta 20 009 yılında baaşlayan IMF görüşmelerin nin Türkiye’nin n desteğe ihtiiyacı olmadığıı gerekçesi ile e sona erdiğin ni açıklanırken n, hafta içi gerçekleştirilen sürpriz obono ihracı öncesi ö satışlarr dikkat çekti.. IMF haberleerine bağlı olarak daha ön nceki eurobon no ihraçlarına oranla talebiin daha euro düşü ük kaldığı dikkkat çekti. Global G piyasaalarda ise beeklentilerin üzerinde ü açıklanan Çin en nflasyon rakaamlarının eurobono piyassalarında fiyattlandığı görüldü. Haftanın son işlem gün nünde ABD’de en gelen olum msuz tüketici ggüveni rakam mları Ukrayna’nın not artırıım haberine rağmen satış baskısı yaratttı. Gelişmekte olan ülke eurobonoların e na paralel bir seyir izleyen gösterge eurobono haftaayı seviyesinden tamamladı. Geçttiğimiz hafta aaçıklanan veriilerin genel ollarak olumlu olmasının yan nı sıra Yunanistan’a ilişkin endişelerin bir miktar hafiflemesi gelişmekte olan ülke ü eurobono oarında iyimsserliğin hakim m olmasına ne eden olmaktadır. Göstergee eurobononu un geçtiğimiz haftaki n eski üst çizggisinin kararlı bir şekilde kırıldığı k görülü üyor. Trend çizgisinin kırılm ması ile hareketi incelendiğinde, aşağı yönlü trendin p oluşşmadığından yeniden y aşağğı yönlü hareketin sertleşttiği görülmesiine karşın haareketin devamını sağlayaccak koşullar piyasada hareket izlenmiştir. Ancak harreketin eski aşağı trend aralığının a halaa dışında olması yukarı yönlü hareketin n devam edeb bileceği n yukarı yönllü hareketlerrinde geçtiğim miz haftada test t edilen 162.080 1 bekleentisini kuvveetlendirmekteedir. Gösterge eurobonun seviyyesi direnç olabilecekken, bu seviyeden n hareketin yeeniden aşağı dönmesi mümkün görünm mektedir. Gössterge eurobo ononun aşağı yönlü hareketlerinde 160 0.000 seviyesiinin altında biir kapanış eskki trend aralığına dönülmessi bakımından önemli görün nürken, da aşağı yönlü ü hareketler sertleşebilir. Gösterge eurob bononun glob bal piyasalardaaki gelişmelerre paralel hareeket bu seeviyenin altınd ank Ekono VakıfBa omik Araşştırmalar [email protected] 15 Mart 2010 0 dığında, bu haafta ABD’de aaçıklanacak ko onut verilerinin yanı sıra en nflasyon rakam mları ve FED faiz toplantısı sonrası ettiğği dikkate alınd geleb bilecek açıklamalar önemlee takip edileceektir. FED’in ffaiz artırım zamanı ile ilgili verebileceği sinyallerin eu urobono piyassasında fiyatlanması bekleenmektedir. YURTDIŞI PİYASALAR miz kritik seviiyesine ulaştı EUR//USD paritesi geçtiğimiz haafta belirttiğim ABD’’de beklentileerden olumlu açıklanan istihdam rakamlarının etkisi ille EUR/USD p paritesi haftayya alıcılı başlad dı. Euro Bölgesi’nde IMF benzeri Avru upa Para Fon nu kurulması düşüncesinin n yanında Frransa’nın Yun nanistan’ın zo orda kalması durumunda destek o Ancak Fitch’in F İspanyya, İngiltere, Fransa ve Portekiz P verebileceği habeerleri EUR’nun bir miktar toparlanmassına neden oldu. nomilerine ilişkin endişe verrici açıklamalaarının ardındaan, EUR USD karşısında değer kaybederek 1.3533 seviyyesine geriledi. Diğer ekon yand dan ABD’de geeçtiğimiz haftaa açıklanan veerilerin nispeten daha olum mlu olması riskk algılamaların nda azalmasın na neden olurkken, bu duru um USD’deki satışı s destekleedi. Euro Bölgesi sanayi üretiminin ü beklentilerin old dukça üstünde açıklanması haftanın son n işlem günü ünde EUR’nun n değer kazanm masına neden n olurken, geççtiğimiz hafta da belirttiğim miz gibi parite 1.3800 seviye esinde tepe no oktasını gördü. EUR/USD p paritesi haftalıık bazda %1.0 01 oranında yü ükselerek 1.37 761 seviyesind den haftayı tamamladı. 74‐1.38 EUR//USD seviyesii geçtiğimiz haftaki raporumuzda belirtttiğimiz kritik seviyeye ulaşştı. Geçen hafftada belirttiğğimiz gibi 1.37 seviyyesine kadar yükselebileceek EUR bu seeviyeden sonrra USD karşısında tekrar değer d kaybetm meye başlayaabilir. aşağı dönmesi duru umunda geçtiğimiz haftalarda da test ettiği e ancak kırmayı k başarramadığı 1.34 430 seviyesi een önemli de estek seviyesi olarak karşıımıza çıkmaktadır. Pariteniin önemli bir d destek seviyessi olan 1.3430 0 seviyesini kaararlı bir şekild de kırması durrumunda aşağğı yönlü hareketler hızlanaabilecekken, 1.2980 1 seviyesinin hedef olması o mümkü ün olabilir. Paaritenin bekleentilerimiz dışında hareket etmesi duru umunda 55 gü ünlük ekspon nential harekeetli ortalaman nın işaret ettiği 1.3905 seeviyelerinin üzzerinde bir gü ünlük kapanışş yapıp yapm mayacağı önemli olacaktır. Euro bölgesi’’nde Yunanisttan’ın yanı sııra İspanya İrlanda ve Porttekiz’in de yüksek kamu bo orcu ve bütçe açığı sorun nu ile karşı karşıya olmaası, Yunanisstan’ın kurtarrılma sürecinin bu sorunla başeden diğer d ülkeler içinde ndan Euro bölgesi’nden krizzden çıkışın uzzun zaman alaacağı söyleneb bilir. Verilerin görece daha olumlu izlenebileceğinin kkanıtı olduğun olduğu ABD ekon nomisi için 2010 yılı sonu unda faiz artıırım beklentissi piyasalardaa hakim görü ünürken, Euro o bölgesi’nin, içinde bulunduğu durum m dikkate alındığında, faiz artırımı yerin ne haihazırdakki faiz oranınıı aşağı çekmeesi bile mümkkün olabilir. Tüm T bu ank Ekono VakıfBa omik Araşştırmalar [email protected] 15 Mart 2010 0 gelişmeler ışığındaa EUR/USD paritesinde p haareketler kısa dönemde EU UR lehine görü ünmesine karrşın uzun dön nemde EUR aleyhine döneebilir. JPY’d deki aşağı yön nlü riskler devvam ediyor Geçttiğimiz hafta U USD/JPY pariteesinde bir öncceki hafta görrülen yükseliş kadar olmasaa da yükselişin n devam ettiğği görüldü. Birr önceki haftaanın son işlem m gününde serrt bir şekilde yyükselen USD//JPY paritesi, geçtiğimiz hafftaya tepki alıımlarının etkissiyle düşüşle b başladı. Haftaa ortasında dördüncü d çeyyrek Japonyaa GSYH büyüme verisinin beklentilerin n altında bir orana revize e edilmesiyle parite yükselişler başlam mıştır. Uluslararası piyasalaarda doların değer d kazanm ması da bu yü ükselişe desteek verince paarite hafta içinde en on işlem günü ünde, yatay seyir etkisini ssürdürrken paarite haftayı haftalık h yüksek 91.08 seviyesine kadarr yükselmiştir. Haftanın so da %0.35 değeer kazancıyla 9 90.69 seviyesinden kapattı. bazd Geçttiğimiz haftanın son günlerinde görülen dar band, etkkisini Pazartessi sabahı da sürdürüyor. Saabah saatlerin nde Japonya TTüketici güveeninin beklenttilerden iyi geelmesine rağm men, Maliye B Bakanı Kan’ın, USD/JPY paritesinde aşırı oynaklığın gö örülmesi duru umunda BOJ’un müdahalee edebileceğin ni söylemesi, paritedeki yaatay hareketii destekledi. Mart ayı Japon şirketlerin n vergi avantaajından yararlanabilmek için gelirlerin ni düzenlemee ayı olarak bilindiğinden n dolayı, JPYY alımlarının kuvvetli old duğu bir ay olarak bilinm mektedir. Fakkat bu sene Japon hükümettinin BOJ’a likidite önlemlerini artırması yönünde yapttığı baskılardaan dolayı ve bu hafta yapıllacak BOJ toplantısında bu b yönde bir kısım kararın n çıkabileceği beklentileri,, JPY’deki ku uvvetlenmenin n ana engelleeyicileri olacaaktır. Bu likid dite, piyasada kısa vadede JPY değer arrtışını önleyeb bilir, uzun dö önemde de JP PY’de değer kayıplarını k arttırabilir. Japonya’da açıklanacak verileriin paritede ettkili olması beeklenirken, AB BD’de açıklan nacak verilerin n de beklentillerden farklı gelmesi g umunda USD/JJPY’de etkisi ggörülebilir. Dü üşüşlerin görü ülmesi durumu unda 89.90 seeviyesinin testt edilmesi bekklenebilir. ABD D’de bu duru haftaa veri açısından nispeten daha harekettli bir hafta bekleniyor b olm masına rağmeen, USD değeer kayıplarınaa neden olacaak olası gelişmeler parited deki düşüşleri hızlandırabilir ve 89.00 ve v 87.30 seviyeleri test ed dilebilir. Yükselişlerin USD//JPY’de etkili olması umunda ise, geçtiğimiz haftta görülen en yüksek seviye olan 90.58 seviyesi ilk direnç olacaktırr. Bu direnç seviyesinin karrarlı bir duru şekilde kırılması durumunda isee önce 91.60 d daha sonra 20 010 yılının en yyüksek seviyeesi olan 93.60 seviyesinin te est edilmesi m mümkün olabilir. ne tahvil getirrileri yükselişini sürdürüyo or ABD 10 yıllık hazin ank Ekono VakıfBa omik Araşştırmalar [email protected] 15 Mart 2010 ABD 10 yıllık tahvil getirileri geçtiğimiz hafta yükselişe geçerek %3.77 seviyesine kadar çıktı. ABD’de geçen hafta açıklanan çoğu verinin beklentilerden iyi gelmesi ile piyasalarda oluşan olumlu hava tahvil getirilerindeki yükselişi tetikleyen en önemli etken oldu. ABD’de bu hafta oldukça yoğun bir veri gündemi takip edilecek. Pazartesi günü Şubat ayı kapasite kullanım oranı ve sanayi üretimi, Çarşamba ve Perşembe günü açıklanacak ÜFE ve TÜFE enflasyon verileri gösterge tahvilin seyrini etkileyecek önemli veriler olarak göze çarpmaktadır. Özellikle enflasyon verilerinin beklentilerden sapması gösterge faizlerde hareketin yönünü değiştirebilir. Salı günü yapılacak FED toplantısından ise sürpriz bir karar çıkması beklenmemekle birlikte, toplantı kararlarından sonra ekonominin gidişatı yönünde fikirler çıkacağından FED toplantısı tahvil‐bono piyasası açısından önem taşımaktadır. Pazartesi günü yapılacak 10 yıllık hazine ihalesine gelecek talebin yönü de gösterge faizlerin gidişatını etkileyecek önemli bir faktör olarak göze çarpmaktadır. Bollinger Bant analizi incelendiğinde ise gösterge tahvil getirilerinde genelde yatay bir seyir izlenmekle beraber, getirilerde çok hafif yukarı yönlü bir hareket de göze çarpmaktadır. Hafta içinde gösterge tahvil getirilerinin %3.60‐%3.70 Bollinger Bant aralığı dahilinde hareket etmesi beklenmektedir. Ancak global ekonomi kaynaklı beklenmedik haberler veya verilerin beklentilerden çok sapması durumunda görülebilecek ani yukarı yönlü hareketlerde Bollinger Bant analizinin işaret ettiği %3.95 seviyesi önemli bir direnç seviyesi olarak izlenirken, aşağı yönlü hareketlerde ise yine Bollinger Bant analizinin işaret ettiği %3.45 seviyesi önemli bir destek seviyesi olabilir. Dow Jones sınırlı artışlarla 10,700 seviyesine doğru ilerliyor VakıfBank Ekonomik Araştırmalar [email protected] 15 Mart 2010 Geçtiğimiz hafta piyasalar açısından, Çin’den gelen güçlü ekonomik veriler, olumlu Euro Bölgesi sanayi üretimi ve ABD perakande satışlar verisine bağlı olarak risk iştahının devam ettiği bir hafta oldu. Bir ara Fitch’in Portekiz, İngiltere ve ABD ekonomisine ilişkin uyarıları piyasalarda havanın yeniden bozulmasına yol açsa da, ABD’de bankalara yönelik olarak Kongre tarafından üzerinde çalışılan yeni düzenlemelerin yumuşatılması ihtimali, olumlu havanın ABD borasaları önderliğinde devam etmesini sağladı. Ekonominin toparlanmasını sürdüreceği beklentileriyle birlikte ABD borsaları değer kazanırken, 12 yıldır görülen en yüksek kayıpların yaşandığı günün yıldönümünde günü yükselişle tamamlaması dikkat çekici bir gelişme oldu. S&P 500 Endeksi Ekim 2008'den bu yana görülen en yüksek seviyesine ulaşırken, Dow Jones 10,661 seviyelerini test etti. Cuma günü açıklanan ve düşüşe işaret eden tüketici güvenine karşılık artan perakende satışlar verisinin ekonomiye dair karışık sinyaller vermesiyle borsalar haftayı sınırlı artışlarla kapattı. Böylece Dow Jones haftalık bazda %0.6 değere kazanırken, S&P %1, Nasdaq ise %1.8 değer kazandı. Yeni haftaya Çin’de sıkılaştırma önlemleri alınacağına dair beklentilerle gerileyen Asya borsalarının etkisiyle olumsuz bir havada başlayan piyasalar açısından bu haftanın oldukça hareketli geçeceğini söylemek mümkün. Bugün ABD’de sanayi üretimi, kapasite kullanımı ve New York Fed imalat endeksi gibi ekonomik toparlanmanın seyri konusunda önemli ipuçları verebilecek veriler açıklanacak. ABD’de yaşanan kar fırtınalarının veriler üzerinde olumsuz etki yaratması durumunda borsaların haftaya düşüşle başlaması mümkün olabilir. Diğer taraftan yarınki FED toplantısı haftalık gündemin en önemli maddesi olarak dilkkat çekiyor. Global piyasalardaki olumsuz haber akışına karşın, makro verilerdeki pozitif ivme ile yukarı yönlü hareket eden borsaların seyrinin Fed toplantısının ardından yapılacak açıklamalarla netlik kazanması bekleniyor. FED toplantısında faiz artırımı beklenmezken artırımın yapılacağı tarihe yönelik ipucu verilmesi piyasaların yönünde etkili olacaktır. Teknik olarak bakıldığında önceki günlerde 10.500‐10.729 bandı test eden ancak 10.729 direncinden dönerek 10.000 seviyesinin altına gerileyen Dow Jones’un yeniden 10.729 seviyelerine yaklaştığı görülüyor. Ancak son 2 haftadır günlük bazda artış hızının giderek marjinalleşmesi 10.700 seviyesine yöneldiği görülen endeksin buradaki direnci kıramadan tekrar gerilemesi ihtimalini arttırıyor. Stochastic ve MACD göstergelerinin aşırı alım bölgesinde olması da yukarı yönlü gitme eğiliminin korunduğunu göstermekle birlikte satışların gelebileceğine işaret ediyor. Hafta içinde açıklanan verilerin beklentileri karşılamaması yada FED’in açıklamalarının ardından erken faiz artırım beklentisinin yeniden oluşması ve satışlar yaşanması durumunda, ilk aşamada 20 günlük ortalama 10,442 ve ardından 50 günlük 10,360 seviyeleri önemli destek seviyeleri olacaktır. Petrol, geçtiğimiz haftayı dar bantta yatay bir seyirle sonlandırdı Geçtiğimiz haftayı nispeten daha sakin atlatan piyasalarda, ABD’den ve Çin’den gelen veriler piyasaların yönü üzerinde belirleyici olurken, Euro Bölgesi’nden gelen açıklama ve veriler de yakından takip edildi. Hafta boyunca ABD’de açıklanan verilerin karışık bir görünüm sergilemesine karşın, Çin’den gelen dış ticaret, enflasyon ve sanayi üretimi verilerinin beklentilerin çok üzerinde gerçekleşmesi sonucu global ekonomik toparlanmaya ilişkin beklentilerin artmasıyla petrol fiyatları hafta içi 83.16 seviyelerine kadar yükseldi, OPEC’in bu yıla ilişkin petrol talebi tahminini arttırması da bu yükselişe destek verirken, OPEC’in yılın ikinci çeyreğinde kotaların üzerinde sevkiyat yapmaya devam edeceği beklentisi fiyatlarda yeniden gerilemeye neden oldu. Böylece geçen haftanın ilk işlem gününe 81.80 dolar seviyelerinden başlayan petrol haftayı %0.3 değer kaybıyla 81.24 seviyelerinden sonlandırdı. Petrolün bu aşağı yönlü hareketinde Çin’den gelen güçlü ekonomik verilerin ülkenin parasal sıkılaştırmaya gideceği beklentilerini arttırması da etkili oldu. Bu haftaya da hafif aşağı yönlü ve yatay bir başlangıç yapan petrolün hafta boyunca ABD’de açıklanacak olan kapasite kullanımı, sanayi üretimi ve konut verilerine göre yön bulması beklenirken, Asya piyasalarındaki seyrin de petrol fiyatları üzerinde etkili olması beklenebilir. Böylece Asya’daki olumsuz hava nedeniyle haftaya satıcılı başlayan petrolde ABD’de açıklanacak verilerin de beklentileri desteklememesi durumunda bu aşağı yönlü hareketin devam etmesi beklenebilir. Bu durumda petrolde 50 haftalık hareketli ortalamanın desteklediği 76.50 dolar seviyelerine doğru bir geri çekilme beklenirken, bu seviyenin de kırılması durumunda yeniden 74.90 seviyesi sonraki önemli destek seviyesi olarak dikkati çekmektedir. Petrolün yönünü yeniden yukarı çevirmesi durumunda ise yeniden hareketin 11 Ocak’ta gördüğü en yüksek seviye olan 84.00 seviyelerine doğru olması beklenirken, bu seviyelerin de kırılması durumunda hareketin 85.40 seviyelerine doğru olması olası görünmektedir. VakıfBank Ekonomik Araştırmalar [email protected] 15 Mart 2010 0 esteklemeye devam ediyor Orta vadeli gösterrgeler altındaaki yukarı yönlü hareketi de Çok daha sakin bir b haftayı gerride bırakan piyasalarda p hafta boyunca ABD ve Euro o Bölgesi’ndeen gelen açıklama ve verileer altın fiyatlarının seyrin nde belirleyicii olurken, paara birimlerindeki dalgalan nmalara karşıı güvenli limaan arayışındaa olan yatırım mcıların alımllarıyla 1,100 seviyelerinin üzerinde tutu unmaya devaam ediyor. Haafta başında gelen g alımlarlla 1,137 dolar seviyelerinee kadar yükselen altın fiyaatları, hafta so onuna doğru EEuro Bölgesi’n nde açıklanan ve beklentilerrin oldukça üzzerinde gelen sanayi üretim mi verisi sonu ucu EUR/USD paritesinin 1.3796 ile son b bir ayın en yü üksek seviyele erini test etmeesine karşın beklentilerin aksine aşağı yö önlü bir seyirr izleyerek 1,0 098 dolar seviyyelerine kadarr gerileyerek h haftalık kapan nışını %3 değeer kaybıyla bu seviyelerden gerçekleştirdi. Veri akışı açısındaan nispeten daaha yoğun birr hafta geçireecek olan piyaasalarda haftaa boyunca ABD D’de açıklanacak üretim vee konut da açıklanacakk olan ve EUR//USD’nin seyrrinde etkili olm ması beklenen n ZEW endekssinin de altın ffiyatları verileerine ek olaraak, Almanya’d üzerinde belirleyicci olması bekleenebilir. Önüm müzdeki günleerde dolardakki değer kaybının devam etm mesi durumunda altın fiyattının bu y yönlü hareket h etmeesi beklentilerr dahilinde bu ulunurken, bö öyle bir durum mda haftaya 1,105 1 seviyeleerinden haftaa bir miktar yukarı yukaarı yönlü hareeketlerle başlaayan altında 1,112 ve ardından 1,132 seviyelerine s d doğru bir hareket beklenebilir. Altının yönünü y yenid den aşağı çevvirmesi durum munda ise 50 haftalık eksp ponental hareketli ortalamaanın işaret etttiği 1,035 sevviyesi önemli destek konu umunda olacakken, EUR/USD paritesindeki genel tren nd altını etkile emeye devam edecektir. HAFTANIN GÜNDEMİ (15‐21 Mart 2010) Türkkiye... Geçttiğimiz hafta ggerek iç siyaseetteki gerilimin azalmaya b başlaması gere ekse de dışarıdaki havanın olumluya dön nmesine bağlıı olarak yurt içi piyasalardaa da nispeten olumlu bir gö örünüm etkili olurken, IMF’den hafta ortasında Türkiye ile olası bir kredi için yapılmakta olan görüşmelerin n artık devam etmediğine yyönelik gelen aaçıklamanın p piyasalar üzerindeki olumsu uz etkisi ise çok kısa süreli o oldu. Bu haftaayı yurt içindee veri akışı aççısından nispeeten çok dahaa yoğun geçirrecek olan piyyasalar, haftaya %13.5 ile beklentilerin altında gelen n Aralık ayı işşsizlik oranı veerisi ile başlarken, yine haaftanın ilk işle em günü Şubaat ayına ilişkin n merkezi yön netim bütçe dengesi d verissi IMF çapasın nın yokluğu du urumunda daha da yakından takip edilm mesi gereken bir veri olarak dikkati çekiyor. Bunun yanı sıra Salı ggünü açıklanaacak olan Tükeetici güven en ndeksi ile Perşşembe günü yyapılacak olan n TCMB PPK ttoplantısı ve faaiz kararı piyaasaların ank Ekono VakıfBa omik Araşştırmalar [email protected] 15 Mart 2010 gündeminde olacak veriler olarak dikkati çekiyor. TCMB’nin bu ay yapacağı toplantıda faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmesi beklenmezken, toplantının ardından yapılacak açıklamalar piyasaların özellikle de faizlerin seyrinde belirleyici olacak. ABD... Geçtiğimiz hafta açıklanan ABD'de perakende satışlar Şubat'ta düşüş beklentisinin tersine %0.3 artarken, otomotiv dışındaki çekirdek satışlardaki artış ise %0.8 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Geçen haftaki zayıf veri gündeminin ardından bu hafta FED’in faiz kararı ön plana çıkarken, ABD’de ÜFE ve TÜFE verilerinin de piyasalarda takip edilmesi beklenmektedir. Pazartesi günü NewYork FED İmalat Endeksi (Mart) ve Uzun vadeli sermaye hareketleri (Ocak) piyasalarda izlenecektir. NewYork FED İmalat Endeksinin ISM imalat endeksindeki yükselişe paralel olarak 22.0 seviyesine yükselmesi beklenirken önümüzdeki dönemde de endeksin yükselmeye devam etmesi mümkün olabilir.Salı günü ayrıca Sanayi Üretimi (Şubat) ve Kapasite Kullanım Oranı (Şubat) piyasalarda izlenecektir. Oca ayında %0.9 oranında artan sanayi üretim rakamlarının Şubat ayında mevsimsel etkilerle %0.4 oranında gerilemesi beklenirken, kapasite kullanım oranının 72.6 seviyesinde gerçeklemesi mümkün olabilir. Salı günü Konut Başlangıçları (Şubat) rakamları ile FED faiz kararı piyasalarda takip edilecektir. Konut başlangıçlarının %4.5 oranında düşerek 565,000 adet gerçekleşmesi beklenmektedir. FED’in faizlerde değişikliğe gitmesi beklenmezken, faiz kararı ardından yapılacak açıklamalar piyasaların yönünü belirleyecektir. Çarşamba günü ise ÜFE (Şubat) verileri piyasalar üzerinde etkili olacaktır. Enerji fiyatlarındaki düşüşlerle ÜFE’nin %0.1 oranında gerilemesi beklenmektedir. Perşembe günü ise piyasalarda haftalık işsizlik başvuruları, Phidelphia Fed Endeksi (Mart) ve Öncü göstergeler Endeksi (Şubat) rakamları takip edilecekken, haftalık işisizlik başvurularının 450 bin olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Öncü göstergeler Endeksinin ise Ocak ayında %0.3 oranında artmasının ardından Şubat ayında bu seviyelere yakın bir değerde gerçekleşmesi beklenmektedir. Perşembe günü açıklanacak bir diğer önemli veri ise TÜFE (Şubat) rakamları olacaktır. Tüketici fiyatlarının Şubat ayında bir önceki aya göre %0.2 oranında artması beklenirken, bu artışla yıllık bazda TÜFE %2.3 seviyesinde gerçekleşecektir. Avrupa... Bu hafta Euro Bölgesi’nde nispeten daha fazla veri açıklaması görülecek. Sabah saatlerinde açıklanan dördüncü çeyrek istihdam verisi, %0.2 düşerek beklentilerin altında gerçekleşti. Salı günü, Euro Bölgesi Şubat ayına ilişkin enflasyon verisi açıklanacak. Söz konusu verinin aylık bazda ‐%0.8’den %0.3 artışa yükselmesi beklenirken, yıllık bazda %1.0 seviyesinden %0.9’a gerilemesi bekleniyor. Perşembe günü ise, Euro Bölgesi Ocak ayına ilişkin cari işlemler dengesi ile dış ticaret dengesi verileri açıklanacak. Yurtdışı piyalarda dış ticaret ve cari dengelerde görülen daralmanın Euro Bölgesi’nde de görülmesi bekleniyor. Euro Bölgesi’nde Aralık ayı Cari İşlemler Fazlası 9.4 milyar euro iken dış ticaret dengesi 4.4 milyar euro olmuştu. VakıfBank Ekonomik Araştırmalar [email protected] 15 Mart 2010 Tarih Ülke Açıklanacak Veri Önceki Beklenti 15.03.2010 Türkiye İşsizlik Oranı (Aralık) 13.10% 14% Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi (Şubat) ABD Kapasite Kullanım Oranı (Şubat) Sanayi Üretimi (Şubat, aylık) Uzun Dönem Net Sermaye Akımları (Ocak) ‐3.12 milyr TL ‐‐ 72.60% 72.60% 0.90% 0.10% 50.9 ‐‐ 16.03.2010 Türkiye Tüketici Güven Endeksi (Şubat) 79.2 79 ABD İnşaat İzinleri (Şubat) 622000 610000 Yeni Konut Başlangıçları (Şubat) 591000 580000 Almanya ZEW Endeksi (Şubat) 45.1 43.1 İtalya TÜFE (Şubat,yıllık) 1.30% 1.20% 17.03.2010 ABD ÜFE (Şubat,aylık) 1.40% ‐0.20% İngiltere İşsizlik Oranı(Ocak ) 7.80% 7.80% Japonya BoJ Faiz Kararı 0.10% 0.10% 18.03.2010 Türkiye Merkez Bankası Faiz Kararı 6.50% 6.50% ABD TÜFE(Şubat, aylık) 0.20% 0.10% TÜFE(Şubat, yıllık) 2.60% 2.30% Haftalık işsizlik başvuruları 462000 ‐‐ Euro Bölgesi Dış Ticaret Dengesi (Ocak) 4.4 mlyr $ ‐‐ 19.03.2010 Almanya ÜFE (Şubat, aylık) 0.80% 0.20% ÜFE (Şubat, yıllık) ‐3.40% ‐2.80% Serkan Özcan Baş Ekonomist [email protected] 0312‐455 70 87 Cem Eroğlu Kıdemli Ekonomist [email protected] Nazan Kılıç Ekonomist [email protected] Bilge Özalp Türkarslan Ekonomist [email protected] Zeynep Burcu Çevik Ekonomist [email protected] Seda Meyveci Araştırmacı [email protected] Emine Özgü Özen Araştırmacı [email protected] 0312‐455 84 87 Hanife Deniz Karaoğlan Araştırmacı [email protected] 0312‐455 84 86 Halide Pelin Kaptan Araştırmacı [email protected] 0312‐455 84 83 0312‐455 84 80 0312‐455 84 89 0312‐455 84 88 0312‐455 84 93 0312‐455 84 85 VakıfBank Ekonomik Araştırmalar [email protected]