2012 Kuzey Kıbrıs İhracat Raporu

advertisement
2012
Kuzey Kıbrıs
İhracat Raporu
İhracatta Kuzey Kıbrıs’ın Yeri ve
İhracat Anketi Araştırma Sonuçları Raporu
Sayfa 2
İçindekiler
I. Önsöz
II. İhracat Konusunda Bir Ada Ülkesi Kuzey Kıbrıs’ın Durumu
i.Dış Ticaret İstatistikleri
ii.İhracatın Sektörel, Teknolojik ve Bölgesel Değerlendirmesi
iii.Yeşil Hat Ticareti
III. Turizm Adalarında Dış Ticaret
IV. Kuzey Kıbrıs İhracat Araştırma Raporu
i. Yönetici Özeti
ii. Araştırmanın Kapsamı ve Metodolojisi
iii. Anket Sonuçları
iv. Odak Grubu Analizleri
V. Sonuç ve Değerlendirmeler
Sayfa 3
I. Önsöz
Kıbrıs Türk Sanayi
Odası için ülkemizde mal ve hizmet
üretimini ve üretilen
ürünlerimizin
ihracatını sürdürülebilir bir şekilde artırmak kutsal bir görevdir. Bu görevi en
iyi şekilde gerek kamu gerekse özel sektördeki
paydaşlarla ve politika yapıcılarıyla beraber
uyum, kararlılık ve sağlıklı bir yapı içerisinde
gerçekleştirmek konusunda Odamıza büyük görevler düşmektedir.
Odamız bu bağlamda ülke ihracatı ile ilgili durum tespiti yapmak, eksiklikleri daha iyi görmek, ihracatçıların ve potansiyel ihracatçıların
ihtiyaçlarını belirlemek için EDGE(Teşebbüsler
için Ekonomik Kalkınma ve Büyüme Projesi ) ile
birlikte 2012 yılının son çeyreğinde bir anket ve
iki odak grubu çalışması gerçekleştirmiştir.
Bu çalışmalarda karşımıza çıkan en ilginç sonuçlardan biri ihracatta birinci sorun olarak düşünülen Kıbrıs’ın siyasi durumunun aslında ihracat
yapan firmalar tarafından en büyük sorun olarak görülmemesidir. İhracat yapanlar için ihracatta yaşanılan en büyük sorun navlun maliyetlerinin yüksekliğidir. Bunun ardından ise girdi
maliyetlerinin yüksek oluşundan şikâyet etmektedirler. Kıbrıs’ın siyası durumu ihracat yapan
üyelerimiz için ancak üçüncü sorun olarak yerini
bulmuştur. Bir anlamda ihracatçılar navlun ve
girdi maliyetlerinin düşürülmesini, Kıbrıs’ın siyasi sorununda takılıp kalmaktan daha önemli
görmektedir.
KTSO Başkanı olarak Kıbrıs’ın siyasi durumunun
ihracatta artık ana engel olarak görülmemesi
gerektiğine inanıyorum. İhracat yapan firmalarımızın ambargo ve izolasyonları aşma yetenekleri ile ilgili olarak tecrübelerini, daha önce ihracat yapmamış, potansiyeli olan üreticilere de
aktarmalarında büyük faydalar olacağını düşünmekteyim. Bunu önemsememin nedeni ankete
katılanların %85’inden fazlasının ihracat yapmak istediğini belirtmiş olmasıdır.
2013-2015 yıllarını kapsayan KKTC ve TC arasında uygulamaya konan “Sürdürülebilir Ekonomiye Geçiş Programı” , KTSO olarak katkı vermekten büyük mutluluk duyacağımız İhracatçılar
Meclisi gibi önemli bir yapının kurulmasını içeren olumlu eylemleri barındırmakla birlikte, ihracatın artırılması yönünde yeterli önlem içermemektedir. Söz konusu programa göre 2011
yılında ülkemiz ihracatının ithalatı karşılama
oranı olan %6,9’un, 2015 yılı sonunda %6,4 olması hedeflenmektedir. Bu programın her ne
kadar temel hedeflerinde ihracatı artıracağını
belirtse de, 2011 yılında 120 milyon dolar olan
ihracatın 2015 sonunda sadece 127 milyon dolar olarak hedeflenmesi programın ihracatı artırma hedefinin olmadığını net bir şekilde göstermektedir. 3-4 yılda ihracatı sadece 7 milyon
dolar, yaklaşık %6 oranında artırılmasının hedeflenmesini, ülke sanayisinin temsilcisi bir Oda
olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Bu çalışmada, ülkemizin diğer benzer ada ülkeleri ile
karşılaştırmasında da görüleceği gibi birçok turizm adasında %20’lerde olan ihracatın ithalatı
karşılama oranının, ülkemizde 2011’de %6,9
iken 2015’te %6,4 ile gerçekleşmesinin hedeflenmesi doğru bir yaklaşım değildir. Oda olarak ihracatın artırılması konusunda ilgili paydaş-
Sayfa 4
larla beraber aktif olarak çalışmaya her zaman tadan kaldırma konusunda hepimize görevler
açık olduğumuzu tekrar belirtmek isteriz.
düşmektedir.
Son dönemlerde anavatan Türkiye’mizin ihracat
konusunda, başta Avrupa Birliği olmak üzere
gelişmiş ülkelerde yaşanan krize rağmen, göstermiş olduğu performanstan alınacak dersler
bulunmaktadır. Tecrübe ve bilgi paylaşımları
konusunda Türkiye’nin yanımızda olması bizim
için önemli bir avantajdır.
Yaptığımız ankette ortaya çıkan bir diğer sonuç
da, KTSO olarak ihracat konusunda üyelerimize
hizmetlerimizde eksikliklerimiz olduğu ve bunların giderilmesine yönelik çalışmalar yapılması
gerektiğidir. Burada unutulmaması gereken bir
diğer unsur da her şeyin devletten beklenmemesidir. Ülkemizde sanayi sektörünün temsilcisi
olarak bu konuda üzerimize düşenleri belirlemek ve bunları en iyi şekilde yaparak, devletle
uyum ve işbirliği içerisinde ihracata yönelik çalışmalarımıza hız vermek önceliklerimiz arasında yer alacaktır. Odamızın yıllar içerisinde süren
ısrarlı talepleri neticesinde, hükümetin ve ilgili
bakanlıkların yeterli olmasa da ihracatın önemini daha iyi anladığını söylemek mümkündür.
Mal ve hizmet üretimini artırmak ve üretilen
ürünlerin yurtdışı pazarlarda yer bulmasını sağlamak, sürdürülebilir bir ekonominin en temel
taşıdır. İhracatın ekonomi içerisindeki payının
artırılmasının, ekonomik kalkınma ve reel sektörün gelişimi açısından çok önemli sonuçları olacaktır.
Kıbrıs Türk Halkı üretmek ve ürettiğini ihraç etmek istemektedir. Bu itibarla, yol gösterici olmak ve karşı karşıya kalınabilecek engelleri or-
Bu vesile ile böyle önemli bir çalışmanın ortaya
çıkmasında büyük katkıları olan KTSO personeline ve EDGE uzmanlarına tekrar teşekkür ederken, bu raporun ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz.
Ali ÇIRALI
Yönetim Kurulu Başkanı
Sayfa 5
II. İhracat Konusunda Bir Ada Ülkesi Kuzey
Kıbrıs’ın Durumu
Yıllardır ada ülkelerinde mal üretiminin çok zor
Bu bölümde KKTC’nin dış ticaret istatistiklerini in-
bir olgu olduğuna ve hatta zaman zaman imkânsız celedikten sonra diğer turizm adalarındaki dış tive umutsuz bir çaba olarak nitelendirildiğine tanık caret verilerini ve en son olarak da ihracat, sektöolunmaktadır. Kaynakların ve imkânların sınırlı
rel, teknoloji ve bölgesel seviyesine göre değer-
olması, birçok ürünün girdilerinin ithal edilerek
lendirilecektir.
üretilmesi, enerji maliyetlerinin diğer bölgelere
oranla çok daha yüksek olması, nakliye giderleri-
i. Dış Ticaret İstatistikleri
nin yüksekliği ve bunun gibi olumsuzluklar birçok
1977 yılında yaklaşık $25 milyon olan ihracatın,
adanın rekabet edebilirliğini olumsuz yönde etki-
2011 yılında $120 milyon dolarla yaklaşık 5 katı
lemektedir.
arttığı görülmektedir. Buna karşılık ithalat $82 mil-
Kuzey Kıbrıs’ın ekonomisinin birçok ada ülkesinde
olduğu gibi lokomotif sektörü turizmdir. Turizm
adalarının dış ticaretteki verilerini değerlendirilerek, ülkemizin bu ülkelere oranla nerede olduğunu inceleme fırsatı bulacağımıza inanmaktayız.
yondan, $1,75 milyara yükselerek, yaklaşık 21 kat
artmıştır. İhracatta da ithalatta da en yüksek rakamların 2011 yılında erişildiğine tanık olmaktayız. Aynı dönemde dış ticaret açığı $57 milyondan, $ 1,62 milyar dolara çıkarak, yaklaşık 28 kat
Sayfa 6
artmıştır.
2004 yılında özellikle Annan Planı’yla ekonomide yaşanan gelişmelerle birlikte inşaat sektöründe hızlı büyüme ithalatın rakam ve oransal
olarak artmasının en önemli etkenlerinden biri
olmuştur. Ancak Annan Planı’nın ekonomi içerisinde yarattığı olumlu gelişme, daha çok tüketim ekonomilerinde görülen lüks son tüketim
ürünlerine(araba vb.) yönelik talebin artmasıyla
sonuçlanmıştır. Kıbrıs Türk halkı kazandığı ser-
yönlendirilmemesi sonucunda ihracat ve üretim
sektörleri potansiyelinin çok altında büyümüştür. Bu bir toplum için ders alınması gereken
önemli bir gelişmedir. İleriki dönemlerde çözüme yönelik ciddi bir beklenti olduğu zaman,
ekonomik kalkınma üretime yönelik politikalarla
maksimize edilmelidir. Bir başka deyişle 2004
yılındaki Annan Planı’ndan ekonomik politikalar
çerçevesinde ne öğrendiğimizi iyi analiz etmeliyiz.
veti üretime yönelik projelerden ziyade tüketi-
İhracatın İthalata bölünmesiyle hesaplanan İh-
me harcamıştır. 2003 döneminden başlayarak,
racatın İthalatı karşılama oranına baktığımızda
Kıbrıs sorununa çözüm beklentisi içerisinde ka-
1977-1990 yılları arasında %30’larda olan bu
palı toplumdan açık bir topluma geçerken, orta- oranın, sürekli bir azalma içerisinde 2012’de %
ya çıkan ekonomik gelişmelerin, tüketime yön-
6’lara doğru büyük bir düşüş yaşadığı görülmek-
lendirilmesi ve ileriki dönemlerde ekonomik
tedir. 1980’li yıllarda her ihracatın neredeyse iki
kalkınma sağlayacak reformlara ve gelişmelere
katı kadar ithalat yapılırken, 2012’de her ihracat
Sayfa 7
için 16 katı kadar ithalat yapılmaktadır.
Turizm adalarında, turizmden elde edilen net gelirlerin ithalatı büyük oranda karşılaması beklenmektedir. KKTC için son on yıl değerlendirildiğinde
turizmden elde edilen net gelirinin 2002 yılında
$114 milyondan 2011 yılında $460 milyona çıktığına tanık olmaktayız. 10 yılda 4 katı artan turizm
gelirlerinin ithalatı karşılama oranına baktığımızda
aynı dönemde %36’lardan %26’lara doğru bir düşüş yaşanmıştır. 2013-2015 yıllarını kapsayan
ekonomik programda bu oranın %34’lere çıkarılması hedeflenmektedir.
Turizm sektörünün dış ticaret açığını karşılamaktan çok uzak olduğu ve 2015 yılı sonuna kadar da
öyle kalacağı bu tablolardan anlaşılmaktadır. Sürdürülebilir bir ekonomik programda ülke mal ve
hizmet üretiminin ve ihracatının, mal ve hizmet
tüketimini ve ithalatını karşılaması esas alınmalıdır.
2011 yılında en çok ihraç edilen ürünler sırasıyla
narenciye, süt ürünleri, hurdalar, rakı, tavuk ürünleri ve konfeksiyon olarak gerçekleşmiştir. Ancak
2012 yılında süt ürünleri ihracatı, narenciye ihracatını geride bırakmıştır. Özellikle İran pazarında
yaşanan sıkıntıların narenciye ihracatını olumsuz
yönde etkilediğini belirtmekte fayda vardır. 2012
yılında, ihracatta üçüncü sırayı rakı alırken, dördüncü sırada hurdalar, beşinci sırada ise son üç
yılda ihracat içerisinde iki katından daha fazla artış
sağlayan piliç eti yer almıştır. (Tablo 4)
Narenciye ve Süt Ürünlerinin ihracatında verilen
teşvik priminin de etkisiyle, bu ürünler uzun yıllardır ihracatta ilk iki sıradaki yerlerini korumaktadır.
Hellimin Kıbrıs’a özgü bir niş ürün olması, bu ürünün KTSO tarafından Türkiye’de coğrafi işaret tescili alınmasıyla birlikte Türkiye’de hellim üretiminin sonlandırılması ve AB’de Kıbrıslı Türkleri de
kapsayan coğrafi işaret tescili yapılması durumunda, bu ürünün ihracatında herhangi bir teşvik pri-
ii. İhracatın Sektörel, Teknolojik ve Bölge- mi uygulaması gerekmeyeceği gibi hellimin Kuzey
sel Değerlendirmesi
Kıbrıs’ın ihracatında ve ekonomik gelişmesinde
artan oranlarda yer alması mümkün olacaktır.
İhracatın Sektörel Değerlendirmesi
Dünya piyasalarında demir fiyatlarını ve dövizin
İhraç ürünlerimizi sektörlere göre incelediğimizde yükselmesi ve eski araçlara yönelik hurda indirimleri neticesinde 2011 yılında hurda ihracatında
ülkemizin yapısına uygun olarak en çok paya %
54,06 ile tarımsal sanayi sektörünün sahip olduğu- artış yaşanırken, 2012’de hurda ihracatı yaklaşık
na tanık olmaktayız. Tarım ürünlerin ihracat içeri- beş milyon dolar azalmasına rağmen toplam ihrasindeki payı %29,79 ve sanayi ürünlerinin ise %
cat içerisindeki payı %8,26 olarak gerçekleşmiştir.
16,15 olduğuna tanık olunmaktadır.
Bir ülkenin tüketim toplumu olduğunun en önemli
göstergesi, o ülkenin en önemli ihracat ürünleri
içerisinde hurdanın yer almasıdır. Doğal olarak
hurda ihracatındaki bu artış ekonomik açıdan ilerisi için bir önem taşımamaktadır. Ancak tavuk
ürünleri, rakı ve diğer ürünlerin ihracatında gözlemlenen artışlar, ilerisi için umut vericidir.
Sayfa 8
İhracatın Teknolojik Yönden Değerlendirmesi
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin zaman içerisinde tarım ürünlerinden sanayi ürünlerine
lem makineleri, radyo-haberleşme, iletişim makineleri, tıbbı aletler vb. ürünler) olarak ayrılmaktadır.
geçiş yaptığı bilinmektedir. Ancak günümüz
dünyasında üretimde ve ihracatta sanayi ürünlerine geçmek yeterli sayılmamaktadır. Ülkeleri
ihracat içerisindeki sanayi ürünlerini teknolojik
olarak gelişmişliğe göre de ayırmaktadır. OECD
tarafından uygulanan bu yönteme göre ihracat,
düşük teknoloji( gıda ürünleri, tütün, tekstil, gi-
Ülkemizden ihraç edilen tarımsal sanayi ve sana-
yim, çanta, bavul, kâğıt ürünleri, mobilya vb.
yi ürünlerin teknolojik olarak değerlendirmesini
ürünler), orta teknoloji(deniz taşıtları, metal eş-
yaptığımızda düşük teknoloji ürünlerinin ihracat
ya sanayi, ana metal sanayi, metal olmayan di-
içerisindeki payının %99,85, orta teknolojik
ğer mineral ürünler, plastik ve kauçuk ürünler,
ürünlerinin % 0,15(ilaç ürünleri) ve ileri teknoloji
kok kömürü, rafine edilmemiş petrol ürünleri,
ürünlerin ise %0 olduğuna tanık olmaktayız.
kimyasal madde ve ürünler vb. ürünler) ve yük-
KKTC’de Ar-Ge harcamalarının yıllar içerisinde
sek teknoloji(havacılık ve uzay ürünleri, bilgi iş-
neredeyse hiç yapılmaması, Ar-Ge’nin desteklen-
Sayfa 9
memesi, Teknoloji Bölgeleri’nin etkin çalışmaması fe ve kısıtlamalar neticesinde ihracat içerisindeki
ve bunun gibi nedenlerle ihracatta teknolojik ola-
payının artması beklenmemektedir. Ancak özellik-
rak gelişme mümkün olmamıştır. Buna karşın Mal- le Ortadoğu pazarlarında KKTC’li firmaların daha
ta gibi bazı ada ülkeleri teknolojik ürünler üretip,
etkin yer bulmasıyla birlikte bu ülkelere olan ihra-
ihraç etmektedir. Bu kapsamda ülkemizde de tek- catın artacağı tahmin edilmektedir. (Tablo 6)
noloji transferine imkân verecek yatırımların teşvik edilmesi büyük yararlar doğuracaktır.
2012 yılında gerçekleşen toplam ithalatın 1,2 milyar doları yaklaşık % 72,43’ü Türkiye'den , %
14,54 AB ülkelerinden, %4,76 Uzakdoğu ülkelerin-
Dış Ticaretin Bölgesel Açıdan Değerlendirmesi
den, % 4,78’si Ortadoğu ülkelerinden, %1,66’sü
diğer Avrupa ülkelerinden ve geriye kalan %
2012 yılında gerçekleşen toplam ihracatın $56
1,83’lük kısma da diğer ülkelerden yapılmıştır. Sa-
milyonu yaklaşık % 48,92’si Türkiye'ye yapılırken,
dece Türkiye tarafından tanındığı halde KKTC he-
% 34,25’i Ortadoğu ülkelerine, % 7,46’sı AB ülke-
men hemen her ülkeden ithalat yapabilmektedir.
lerine, % 0,87’si diğer Avrupa ülkelerine % 0,18’i
Ancak ithalatın çok büyük bir bölümünün Türki-
Uzakdoğu ülkelerine, geriye kalan %8,32’lik kısmı ye’den yapılması, lojistik ve kültürel avantajlarıyla
da diğer ülkelere yapılmıştır. KKTC’yi tanıyan tek birlikte Türkiye’nin rekabetçi yapısından kaynakdevletin Türkiye olduğu ve AB’nin Kuzey Kıbrıs’a
lanmaktadır. (Tablo 7)
yaklaşımı düşünüldüğünde, ihracatta Türkiye’nin
ağırlığının fazla olması normal karşılanmalıdır. Ortadoğu ülkelerinde ürün bazında ağırlıklı olarak
hellim ve narenciye satılmaktadır. Bu pazarlarda
tavuk ürünleri ve benzeri ürünlerin ihracatını geliştirerek, ihracatta ürün çeşitlendirilmesi yapılması da ayrıca önem taşımaktadır.
İlerleyen dönemlerde Türkiye’nin KKTC’ye bazı
tarımsal sanayi ürünlerinde uyguladığı yüksek tari-
Not: Devlet Planlama Örgütü’nün dış ticaret verileriyle Ticaret Dairesi verileri arasında ufak farklılık söz konusudur. Bu veri farklılıklarının, istatistiklerin kesinleşmeden kullanılmasından kaynaklanmış olduğu düşünülmektedir.
Sayfa 10
iii. Yeşil Hat Ticareti
2004 yılının ikinci yarısından sonra yürürlüğe giren Yeşil Hat Tüzüğü kapsamında Kuzeyden Güneye yapılan ihracatın(son iki yılda yapılan elektrik enerjisi hariç), 2008 yılında 7,1 milyon Euro
ile tavan yaptığı, ancak bu tarihten sonra kademeli olarak düşerek 2011’de 5,3 milyon Euro ve
2012 yılında ise 4,2 milyon Euro olarak gerçekleştiği görülmektedir.
Güney Kıbrıs’ın 2011 yılında toplam ithalatının
6,2 milyar Euro olduğu düşünüldüğünde, yaklaşık 5 milyon Euro tutarındaki yeşil hat kapsamında yapılan ticaretin, Güney Kıbrıs için önemsiz
(negligible) olduğunu iddia etmek yanlış olmayacaktır. Bu gerçeklerle birlikte Güney Kıbrıs’a satılan ürünler; inşaat malzemeleri (mermer, tuğla
vb.) 722 bin Euro, metal, PVC-Alüminyumdan
imal ürünler 1,3 milyon Euro, ahşap-mobilya
ürünleri 415 bin Euro, canlı balık 1 milyon Euro,
plastik ürünleri 1 milyon Euro, yaş meyve-sebze
304 bin Euro, tekstil ürünleri 150 bin Euro olarak
sıralanmaktadır.
Sayfa 11
III. Turizm Adalarında Dış Ticaret
Turizm sektörünün lokomotif olduğu, özellikle kay- lardan, fakirlikle mücadele eden birçok farklı adaya
nakları sınırlı olan ada ülkelerinin birçok açıdan de- dış ticaret istatistikleri, nüfus, Gayri Safi Milli Hasıla
ğerlendirilmesi ve ekonomik kalkınmaları nasıl ba-
(GSMH) gibi ekonomik veriler değerlendirmeye
şardıklarının veya başarmakta olduklarının incelen- alınmıştır. İnceleme grubuna ülkemize yakınlığı ve
mesi, ülkemizde daha etkin ekonomik politikaları-
diğer sebeplerden dolayı Türkiye ve Avrupa Birli-
nın oluşturulmasında önemli katkı sağlayacaktır.
ği’ne üye 27 ülkenin verileri de eklenmiştir.
Bu bölümde sürdürülebilir kalkınma yaşayan ada-
Tablo 8 incelendiğinde en çarpıcı sonucun, tüm tu-
Sayfa 12
rizm adalarında en düşük ihracatın ithalatı kar-
Kişi başı ihracat rakamları incelendiğinde
şılama oranının KKTC’de olduğunun ortaya çık-
KKTC’nin Saint Vincent ve Grenada, Cape Verde,
masıdır. En gelişmiş turizm adasından, fakirlikle Malavi ve Haiti’den sonra kişi başına $408 ihramücadele eden adalara, doğal kaynakları zengin catla sondan beşinci sırada olduğu görülmekteolan adalardan, doğal kaynağı olmayanlara, ih-
dir. Güney Kıbrıs’ın kişi başı ihracatı $1,635,
racat performansı ithalatına oranla en başarısız Malta’nın ise $10 bin seviyelerindedir.
ülke KKTC’dir.
İhracatın ekonomi içerisindeki payına baktığı-
İnceleme gurubunda bulunan turizm adalarının mızda ise KKTC için daha vahim bir tablo geçerortalama ihracatın ithalatı karşılama oranı %
lidir. İhracatın ekonomi içerisindeki payı %1,96
40’ın üzerindedir. Güney Kıbrıs’ta ise bu rakam
ile inceleme grubundaki tüm turizm adaların-
%21, Malta’da ise yaklaşık %70’dir.
dan daha düşüktür. Güney Kıbrıs’ ta %7’lerde
Sayfa 13
olan bu oran, Malta’da %38’lerdedir.
yetlerinin yüksek olduğuna tanık olunmaktadır.
Bu bölümden çıkarılması gereken birçok nokta
bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi ülkemizin

diğer turizm adalarıyla kıyaslandığında nüfus ve
ekonomileri de dikkate alındığında ihracat performansının potansiyelinin çok gerisinde olduğudur.
KKTC’nin turizm net gelirleri dış ticaret açığını finanse etmekten çok uzaktır.

Dış ticaret açığının finansmanının ve dolayısıyla cari açığının azaltılması için ihracatın
Kuzey Kıbrıs ihracatının incelenmesi ve benzer
artırılması gündeme getirilmeli ve sadece
adalara yönelik analiz sonucuna göre tespitleri
hizmet gelirlerine ve TC’den alınan kredi ve
özetlemek gerekirse;
hibelere dayalı ödemeler dengesi açığı fi-

lardadır.


Turizm adası olan KKTC’de ihracatın ithalatı
KKTC’nin ihracatında yeni ürünlerin yer alması umut vericidir.
Turizm adalarında mal ihracatı ekonomi içerisinde önemli bir yere sahiptir.

nansmanı riski azaltılmalıdır.
Turizm adalarında mal üretimi ciddi boyut-

Teknolojisi yüksek ürünlerin üretimine ve
ihracatına önem verilmelidir.
karşılama oranı, ihracatın ekonomi içerisindeki payı ve kişi başına düşen ihracat incelendiğinde inceleme grubunun çok altında


bir performans söz konusudur.
Dikkate Alınması Gereken Diğer Hususlar
KKTC ihracat konusunda potansiyelinin çok
Her ne kadar ihracat kapsamında değerlendirilme-
altındadır.
se de ülkemize kara, deniz ve hava sınır kapıların-
Uzun yıllardır turizm adalarında üretimin
olamayacağının sürekli olarak savunulması,
KKTC’ye zarar vermiştir.

KKTC’nin teknolojik gelişimi yönünde Ar-Ge
da çok ciddi miktarlarda turistlerin geldiği gözlemlenmektedir. Ercan havaalanı üzerinden yılda bir
milyondan fazla turist gelirken, kara sınır kapılarından yılda bir milyondan fazla kez turistler geçiş
yapmaktadır. Turistlerin KKTC içerisinde yapmış
araştırmalarına, teknoloji yatırımlarının teş- oldukları ve yapabilecekleri harcamaların ekonomi
viki ve teknopark uygulamalarına önem ve-
içerisindeki önemli bir yer edinmesi mümkündür.
rilmemesi gelişimin önünde engel yaratmış- Bu bağlamda katma değeri yüksek olan yerel
tır.

KKTC mal üretiminde girdi maliyetlerinin
yıllardır yükselme trendinde olması ve bu
konuda ciddi önlemlerin alınmaması sonucu
diğer ülkelere oranla üretim ve ihracat mali-
ürünlerin etkin bir şekilde pazarlanması, turizm
ülkesi olan KKTC’de yerel ekonominin gelişmesinde çok önemli faydaları olacaktır. Turistlerin beğendikleri raf ömrü ve taşınma imkânı olan yerel
ürünleri, kendi ülkelerinde de talep etmeleri sonucunda ihracatın da olumlu etkilenmesi müm-
Sayfa 14
kündür.
Turizmden sonra öncü sektör olarak kabul edilen yükseköğrenim sektöründe de, ülkemize
gelen ve sayıları kırk bini geçen öğrencilerin,
KKTC’de üretilen ürünleri bilmeleri sadece bu
ürünleri KKTC içerisinde bulundukları ve 7-8 ayı
aşan süreler içerisinde tüketmeleri değil aynı
zamanda bu ürünleri geldikleri bölgede pazarlamaları da ayrıca mümkündür. Bugün üniversiteler içerisinde yapılan bazı programlarla, o ülkede bulunan yabancı öğrencinin ilgili sanayi ve/
veya ihracatçı firmada staj yaparak, firma ve
ürünleri hakkında bilgi sahibi olduktan sonra, o
ürünlerin öğrencinin ülkesinde pazarlanmasında aktif görev aldığı(öğrencinin istihdam edilmesi ve/veya bayilik verilmesi vb.) yapılar kurulmaktadır. Ülkemizde bulunan ve sayıları her
gün artan üniversitelerle işbirliği içerisinde bu
kapsamda ekonomiye kazandırılmaları için benzer çalışmaların yapılması önemlidir.
Turizm adaları dahil gelişmiş ve gelişmekte olan
ülke ekonomileri incelendiğinde ortaya çıkan
önemli bir husus, ihracatın yapılabilmesinde, o
ülkedeki işletmelerin ilk önce kendi ülkelerinde
o işi öğrendikleri, o işin uzmanı oldukları ve daha sonra kendilerini geliştirerek, ihracata yöneldikleridir. Bir başka deyişle o ülkenin sanayicileri ve ihracatçıları, önce işi içerde öğrenmişler,
gelişmişler, güçlenerek sermaye birikimlerini
yaparak, ürün kalitelerini ve standartlarını yükselterek, dışarıda rekabet edebilecek seviyeye
gelmişlerdir. Bu bağlamda KKTC olarak, rekabet
edebilecek ürünlerimizi ve sektörlerimizi tespit
ederek, o sektörlerin iç pazarda gelişmesine fırsat vermeli ve bu sektörlerin ihracata yönelmelerini sağlamalıyız.
Turizm sektörünün gerek inşaat aşamasında
gerekse inşaatın tamamlanmasından sonraki
süreçte yerli ürünleri diğer ülke örneklerinde
olduğu gibi kullanmaması durumunda, turizm
sektörünün ülke ekonomisinde yarattığı katma
değer sınırlı olacaktır. Çok büyük ağırlıkta ithal
ürün kullanan turizm sektörünün gelişmesi, aynı
zamanda ithalatında en az o kadar gelişmesi
anlamını taşımaktadır. Bugün yerli ürünlerin
ürün bazında katma değerlerini açıkça tartışmaya başladıysak, turizmdeki işletmelerinde ekonomide yarattıkları katma değeri de açıkça tartışmalıyız. Katma değer yaratmayan bir turizm
sektörü, ülke ekonomisinin sürdürülebilir bir
yapıda gelişmesini engelleyecek ve yerel ekonomiden kopuk ve neredeyse bağımsız olacaktır.
Sayfa 15
IV. Kuzey Kıbrıs İhracat Araştırma Raporu
i. Yönetici Özeti

KTSO bünyesindeki tüm sektörlerden toplam 97 işletme sahibi veya üst düzey yö-
Temmuz – Kasım 2012 aylarını kapsayan dönem
netici ankete katılmıştır. Yaklaşık 650 üye-
içerisinde 97 işletme sahibi veya üst düzey yö-
si bulunan KTSO’da ankete katılım oranı %
neticiyle bir anket çalışması yapılarak, Kuzey
15 olmuştur.
Kıbrıs’ın ihracat konusunda mevcut durum analizinin yapılması ve ihracat konusunda üreticile- 
Ankete katılan işletmelerin %80’den fazla-
rin ihtiyaçlarının ve sorunlarının belirlenerek
sı 5 yıldan daha fazla zamandır faaliyetle-
Kıbrıs Türk Sanayi Odası’nın ihracatla ilgili hiz-
rini sürdürmektedir.
met ve programlarının ve ihracatla ilgili devlet

politikalarının geliştirilmesi hedeflenmiştir. Top-
Ankete katılanların %70’i 10 kişi ve üzeri
personel çalıştırmaktadır.
lamda 21 sorudan oluşan bu ankette katılımcılardan; sektörü, kaç yıldır faaliyet gösterdiği,

İşletmelerin %45’inde ISO 9001 Kalite Yö-
çalışan sayısı, şirketinin sahip olduğu uluslarara-
netim Sistemi bulunmaktadır. Bununla
sı belgeleri, dış ticaret alanında personel çalıştı-
birlikte TSE ürün belgesi ve ISO 22001 gibi
rıp çalıştırmadığı, yeşil hat ticareti ve ihracatla
gıda sağlığı ile ilgili kalite sistemleri de an-
ilgili yaşadıkları sorun ve önerilerini kapsayan
kete katılan bazı işletmelerin bünyesinde
sorular yönetilmiş ve cevaplar alınmıştır.
bulunmaktadır.
Bununla birlikte, Ekim ve Kasım aylarında biri

Direktörler haricinde dış ticaret alanında
ihracat konusunda deneyimli ihracatçılarla, di-
personel çalıştıran işletmelerin sayısı sa-
ğeri ihracat konusunda görece daha az dene-
dece ankete katılanların %27'si olarak çık-
yimli veya ihracat yapmak isteyen işletme yöne-
mıştır. Firmaların çoğunda dış ticaret per-
ticileriyle olmak üzere toplamda iki adet odak
sonelinin bulunmaması önemli bir eksiklik
grubu toplantıları yapılmıştır. Bu odak grupla-
olarak ortaya çıkmaktadır.
rında ihracatla ilgili iki farklı grubun değerlen-

Yabancı dil bilgisi konusunda, ankete katı-
dirmelerinin incelenmesi, ihracat konusunda
lanların %90’ınana yakını İngilizce bildiğini
tecrübe aktarımlarının yapılmasının sağlanması
belirtmiştir. Bu KKTC’li firmaların ihracat
ve özellikle ankette belirtilen sorulara daha de-
konusunda çok önemli bir güçlü özelliği
taylı bilgiler alınması hedeflenmiştir.
olarak ortaya çıkmaktadır.
Kuzey Kıbrıs İhracat Araştırma sonuçları, KKTC

ihracatının artırılmasına zemin hazırlayacak ve
Yeşil hat üzerinden ticaret yapanların oranı %28 olarak çıkmıştır.
doğru politikaların geliştirilmesine katkı sağlayacaktır. Araştırmada ankete katılan ve ilgili soru- 
Yeşil hat ticareti yapanlar arasında karşıla-
lara cevap verenler dikkate alındığında, ön pla-
şılan birinci sorun %50 ile psikolojik engel-
na çıkan sonuçlar;
ler (Kıbrıs Rum toplumunda alıcıya yapılan
Sayfa 16

baskılar) olarak belirtilerken, ikinci en bü-
ortaya koyması ilgi çekici bir durumdur.
yük sorun %40,9 ile bürokratik engeller-
İhracat yapmaya başlayan işletmelerin
dir.
zaman içerisinde Kıbrıs’ın siyasi durumunu en önemli sorun olarak görmediği ve
Yeşil hat dışında ihracat yapanların oranı-
diğer teknik konulara odaklandığı görül-
nın ise %34,7 olduğu ankette, ihracat yap-
müştür.
tığını belirtenlerin %70’e yakını düzenli
olarak ihracat yaptığını, diğer %30’luk kı-


sım ise tek seferlik veya geçmişte ihracat
sunduğu hizmet ve programlarının değer-
yaptığını belirtmiştir.
lendirildiği diğer sorularda; KTSO’nun ihracat konusunda üyelerine verdiği hizmet-
İhracat pazarlarında sırasıyla Türkiye, Av-
lerde bilgilendirme ve menşe hazırlama
rupa Birliği ve Arap ülkeleri ağırlıktadır.

İhracat yapanların karşılaştıkları en büyük
3 sorun sırasıyla navlun fiyatlarının yük-
hizmetleri ön plana çıkmıştır.

duyduğunu belirtmiştir. Ankete katılanla-
yasi durumu olarak belirtilmiştir.

rın %67'sinin ürünlerine alıcı bulunması
İhracat yapma konusunda Kıbrıslı Türk
konusunda doğrudan destek ihtiyacı ise
işletmelerin çok istekli oldukları, ileride
ikinci sırada yer almıştır. Buradan çıkarıla-
ihracat yapmayı düşünüp düşünmedikleri
cak en net sonuç dış pazarlama konusun-
konusundaki soruya %85’le evet denme-
da üreticilerin desteklenmesi ve kapasite-
sinden anlaşılmaktadır.
lerinin geliştirilmesinin çok önemli bir husus olduğudur.
Yeşil hat üstünden ihracat yapma konusunda isteklilik ise %72,8 olarak gerçekleş- 
miştir.

da olduğu ortaya çıkmıştır. Ankete katılanların %70’e yakını bu iki eğitimi talep
Kıbrıs’ın siyasi durumu, girdi maliyetleri-
etmişlerdir.
nin yüksekliği ve bürokratik engeller ola-
İhracat yapan şirketler, Kıbrıs’ın siyasi durumunu en önemli sorun olarak belirtilmezken, ihracat yapmayan şirketler Kıbrıs’ın siyasi durumunu birinci sorun olarak
incelendiğinde en önemli eğitim ihtiyaçlatemleri” ve “Devlet Teşvikleri” konuların-
da öngördüğü en önemli 3 sorun sırasıyla
rak sıralanmıştır.
İhracat konusunda talep edilen eğitimler
rının “Pazarlama ve Müşteri Bulma Yön-
Sadece ihracat yapanların değil ankete
katılan tüm işletmelerin ihracat konusun-

Bununla birlikte ankete katılanların %80’e
yakını Pazar araştırma desteğine ihtiyaç
sekliği, bürokratik engeller ve Kıbrıs’ın si-

KTSO'nun ihracat konusunda üyelerine

Ankette ortaya çıkan bir diğer ilginç sonuç
ise ankete katılanların %60,7’sinin devlet
destek ve teşviklerden yararlanmadığıdır.
Devlet desteklerinden yararlanmama sebepleri sorulduğunda, %77’lik bir grubun
Sayfa 17
bu destekler konusunda bilgisi olmadığı
ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte en çok
yararlanılan devlet desteği %21 ile yurtdışı fuar desteği olarak çıkmıştır.
dir.
Çalışma sonuçları ve bu paralelde KTSO'nun
yaptığı değerlendirme; turizm adalarıyla kıyaslandığında Kuzey Kıbrıs'ın çok düşük düzeyde
olan ihracatının sürdürülebilir bir yapı içerisinde
Araştırmanın odak grubu çalışmaları kısmında
ortaya çıkan bazı önemli görüşler ise aşağıda
sıralanmıştır;


geliştirilmesinin ülkenin ana hedeflerden birinin
olması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Kuzey
Kıbrıs'ın potansiyelinin çok altında olan ihracatın, ekonomide yarattığı değerin artırılmasının
Özellikle ihracat konusunda deneyimli
mümkün olduğunu gerek anket gerekse odak
üyelerin tecrübelerini aktaracak bir
grup çalışmaları sonuçları açıkça ortaya koy-
platformun oda bünyesinde “Bilgi Platfor- maktadır.
mu” şeklinde oluşturulması önerilmiştir.
2012 Kuzey Kıbrıs İhracat Araştırmasının her
Oda bünyesinde ihracatta yaşan sorunlara sene aynı dönemler içerisinde tekrar ele alınaçözüm üretebilecek, ihracatın geliştirilme- rak değerlendirilmesi ve sonuçlarının kamuosine yönelik çalışmalar yapacak bir birim yuyla paylaşılması büyük önem taşımaktadır. Bu

ve/veya komitenin oluşturulması öneril-
gibi önemli çalışmaların, KKTC’nin sürdürülebilir
miştir.
bir ihracat politikası oluşturulmasına ve muhte-
Dış temasların planlı ve organize bir şekilde yapılması, uluslararası kuruluşlarla işbirliklerinin artırılması önerileri gündeme
getirilmiş, hedef pazar olarak belirlenecek
ülkelere yönelik detaylı çalışmalar, road
showlar talep edilmiştir.

İhracat mevzuatı konusunda bilgilendirici
yayınların oluşturulması ve eğitimlerin
düzenli olarak organize edilmesi önerilmiştir.
Genel olarak ada ülkelerindeki dış ticaret verilerinin ve anket ve odak grup çalışmaların sonuçlarıyla ilgili KTSO’nun değerlendirmelerine ve
politika yapıcılara yönelik önerilere bu raporun
“Sonuç ve Öneriler” bölümünde yer verilmekte-
melen Türkiye’nin yaptığı kadar kapsamlı olmasa da “İhracata Dönük Üretim Stratejisi” benzeri
çalışmaların yapılmasına da imkân sağlayabileceği gözden kaçırılmamalıdır.
Sayfa 18
ii. Araştırmanın Kapsamı ve Metodolojisi
görüleceği gibi tüm alt sektörlerin temsilcilerinden katılım sağlanmıştır. Bazı sektörlerin Kıbrıs
Araştırma kapsamında bir anket çalışması ve iki
odak grubu toplantısı düzenlenmiştir. Anket, tüm
KTSO üyelerinin direktörlerine veya üst düzey yöneticilerine internet üzerinden e-posta ortamında
sunulmuş, internet üzerinden anketi doldurmayan üyelere elden ulaştırılmıştır. Bazı soruların
verilen cevaba göre açıldığı toplamda 21 soruluk
anket Temmuz – Kasım 2012 aylarını kapsayan
dönemler içerisinde 97 işletme sahibi ve üst dü-
dışında ihracat konusunda diğer sektörlere göre
göreceli olarak daha dezavantajlı olmaları veya o
sektörde ihracatın mümkün olmaması gibi konular ankete başlanmadan önce göz önüne alınmıştır. Ancak KTSO'ya üye işletmelerin ürettiği hemen
hemen tüm ürünlerin yeşil hat ticareti kapsamında ihracatının mümkün olabileceği nedeniyle sektörel sınırlama yapılmamıştır.
zey yöneticiyle yapılmıştır.
Ayrıca, Ekim ve Kasım 2012 tarihlerinde üyelerden derinlemesine bilgi almak amacıyla da iki farklı grupla odak
grubu toplantıları gerçekleştirilmiştir.
Birinci odak grubu çalışmasına mümkün olduğu ölçüde farklı sektörlerden
düzenli olarak ihracat yapmakta olan
11 şirket yöneticisi davet edilirken,
diğer odak grubuna göreceli olarak
daha az ihracat yapmış, ihracata yeni
başlamış veya ihracata başlamak isteyen 7 şirket yöneticisinin katılması
sağlanmıştır. İki odak grubunda benzer
ve farklı sorular yöneltilerek, ihracat
konusunda sorunlar ve öneriler ile ilgili
detaylı bilgiler elde edilmiştir.
iii. Anket Sonuçları
Sektörel Katılım
Ankete en fazla katılımın “PVC, Alüminyum ve
KTSO’nun Danışma Meclisindeki alt sektörlere gö- Cam Sektörleri” ile “Metal İşleme Sektöründe”
re anketin ilk sorusunda katılımcılardan sektörleri- olduğu görülmektedir. Bu iki sektör Ahşapni belirtmeleri talep edilmiştir. Tablo 10’dan da
Mobilya sektörü dahil KTSO’nun en fazla üyesinin
Sayfa 19
bulunduğu iki sektördür. Bu bağlamda ankete
katılanların sektörel temsiliyet sağladıkları iddia
edilebilir.
istihdam eden işletmeler oluşturmaktadır.
Grafik 1: Ankete Katılan Firmaların Personel
Sayısı
Şirketlerin Faaliyet Süreleri
Ankete katılan işletmelerin %82,5 gibi büyük bir
çoğunluğu, sektöründe 5 yıldan fazla bir süredir
faaliyet göstermektedir. Faaliyet sürelerinde
belirtilen aralıkların yarısı dikkate alınarak yapılan hesaplamada ise ortalama faaliyet süresi 23
Uluslararası Sertifikalar
Gelişmiş ülkelerde satın alımlarda sektör ve ürüyıl olarak ortaya çıkmaktadır.
Bu tablo itibariyle anket sonuçları sadece yeni
kurulmuş firma direktörlerinin görüşlerinden ziyade uzun zamandır faaliyet gösteren işletmelerin yöneticilerinin görüşlerini yansıtmaktadır.
Ancak unutulmamalıdır ki işletmenin uzun süre-
ne göre değişiklikler göstermekle birlikte ihracatta bazı uluslararası sertifikalar talep edilmektedir. Bununla birlikte bu uygulama gelişmekte
olan ülkeler arasında da yaygınlaşmakta ve ihracatta standardizasyon/gözetim uygulamaları ve
benzeri uygulamalar yaygınlaşmaktadır.
dir faaliyette olması, uzun zamandır ihracat tec-
Bu gerçekler dikkate alındığında, ihracat yapan
rübesine sahip olduğunu göstermemektedir.
ve yapmayan firmalarımızın bazı uluslararası ser-
Çalışan Sayısı
tifika ve belgeler için başvuruda bulunmuş olmaları ve bu konulara gösterdikleri hassasiyet
KTSO’ya üyelik koşullarından biri direktörler da-
önemli bir gelişmedir. Ankete katılan işletmele-
hil işletmenin en az 5 kayıtlı çalışanı bulunması-
rin %45’i ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemine, %
dır. Bu sebeple çalışan sayısının sorulduğu soru-
23,8’i ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetimi Siste-
da en düşük aralık 5 ile 10 olarak belirtilmiştir.
mine, %17,5’i TSE belgesine ve %11,3’ü ise CE
Ankete katılan işletmelerin %70’den fazlası ise
belgesine sahip olduğunu belirtmiştir. Ancak an-
10 kişinin üzerinde kişi istihdam etmektedir.
kete katılan işletmelerin %41,3’ü herhangi bir
En büyük yoğunluk % 35,1 ile 11-25 personel sayısına sahip işletmeler olup, bunu sırasıyla %29,9
ile 5-10 personel ve %15,5 ile 26-50 personel
uluslararası sertifikaya sahip olmadığını belirtmiştir.
Ülkemizdeki işletmelerin uluslararası sertifika
Sayfa 20
Grafik 2: Ankete Katılan Firmaların Sahip Olduğu Uluslararası Sertifikalar
veya belgeleri, genellikle ihracat pazarı tarafın-
Grafik 3: Dış Ticaret Personeli
dan talep edilmesi, ihale ve benzeri alımlarda
alımı yapacak otorite tarafından istenmesi durumunda talep ettikleri bilinmektedir. Sertifika
ve belge sahibi işletmelerin oranı %60’lara yakın
olsa da, işletmelerin ihracat pazarlarının geliştirilmesi durumunda talep edilen ilgili sertifika
ve/veya ürün belgelerine sahip olmaması büyük
bir dezavantaj olabilecektir.
Dış Ticaret Personeli
İhracat Araştırma Anketinde çıkan bir diğer çarpıcı sonuç ise, ankete katılan işletmelerin sadece %26,8’inde dış ticaret alanında direktörler
dışında çalışan personelin olmasıdır. İşletmelerimizin önemli bir kısmının KOBİ kapsamında
aile işletmeleri oluşturulmasından dolayı dış
ticaret konusu ile bu işletmelerin direktörleri
birebir ilgilenmektedir.
İhracatta başarılı bir noktaya gelinmesi ancak
dış ticaret konularına hakim direktör ve/veya
personel ile mümkün olacaktır. Bu bağlamda
küçük aile şirketlerinin belirli bir kapasiteye ulaşana kadar direktörlerinin dış ticaret konusunda
eğitim yoluyla kendilerini geliştirmeleri yararlı
olacaktır. Ancak kapasitesi olan firmaların ihracat konusunda dış ticaret personeli istihdam
etmemişse bunu yapmaları, dış ticaret personelleri olması durumunda da bu personellerin
Sayfa 21
geliştirilmeleri büyük önem arz etmektedir.
Yabancı Dil
Ülkemizde yabancı dil bilme oranının yüksek oldu-
ihracat gerçekleşmiştir. 2008 yılında yakalanan bu
en yüksek değer, zamanla azalmış ve bu değer
elektrik enerjisi hariç 2011 yılında 5 milyon seviyelerinde gerçekleşmiş olup, 2012 yılında 4,3 milyon
ğu İhracat Araştırma Anketinde de ortaya çıkmıştır. Euro seviyelerinde gerçekleşeceği öngörülmekteAnkete katılan işletmelerin direktör ve dış ticaret
personelleri dikkate alındığında %89,4’ünün yabancı dil bildiği ortaya çıkmıştır. İngilizce bilenlerin oranı %88,3, Arapça bilenler %9,4 ve Rumca bilenler
ise %7,4 dür.
Grafik 4: İşletmelerde Yabancı Dil Oranları
dir.
Yeşil hat üzerinden ticaret yapan işletmelerimizin
ankete katılanlar içerisindeki oranı %28,1’dir. Ankete katılanların %71,9’u Güney Kıbrıs’la yeşil hat
kapsamında hiçbir ticaret yapmamıştır.
Grafik 5:Yeşil Hat Tüzüğü Kapsamında Ticaret
Yapma
İşletmelerin İngilizce başta olmak üzere yabancı dil
bilme oranın yüksek olması umut vericidir. Bu ihracatın geliştirilmesi konusunda işletmelerimizin sahip olduğu önemli bir değerdir. Bununla birlikte
Avrupa Birliği içerisinde yaşanan ekonomik krizin
Arap ülkelerinin İhracat içerisindeki payının artma- Güney Kıbrıs ekonomisini olumsuz yönde etkilemeya başlamasıyla işletmelerimiz arasında Arapça bil- sinin yanı sıra süt ürünleri gibi bazı ürünlerin yeşil
me oranın daha da artması beklenmektedir.
Yeşil Hat Tüzüğü Kapsamında Yapılan Tica-
hat kapsamına henüz alınmamış olması Yeşil Hat
Ticaretini orta dönem içerisinde olumsuz yönde
etkilemeye devam edecektir. Ancak ekonomik kri-
ret
zin etkileri ile Yeşil Hat Tüzüğü’nün kapsamının dar
Geçici bir dönem gerçekleştirilen Güney Kıbrıs'a
olması gibi konularınharicinde, üreticilerimizin Yeşil
elektrik enerjisi satışı çıkarıldığında Yeşil Hat Tüzü-
Hat kapsamında ihracatta gördükleri engeller Tablo
ğü kapsamında yapılan ticaretin azalma eğilimi içe- 12’de görülmektedir.
risinde olunduğu görülmektedir. 2008 yılında Kuzey Kıbrıs’tan güneye 7 milyon Euro düzeyinde bir
Sayfa 22
Psikolojik engeller (Kıbrıs Rum toplumunda alı-
tarafından en büyük ikinci sorun olarak ortaya
cıya yapılan baskılar) %50 ile Yeşil Hat Ticareti
konmuştur. Güney Kıbrıs’ın 2011 yılında toplam
konusunda en büyük engel olarak ortaya çık-
ithalatının 6,2 milyar Euro olduğu düşünüldü-
mıştır. Psikolojik engelleri, %40,9 ile Bürokratik
ğünde, yaklaşık 5 milyon Euro tutarındaki yeşil
engeller, %31,8 ile Ödemeden kaynaklanan so-
hat kapsamında yaptığı alım üzerinde bürokra-
runlar (ödemede gecikme, transfer sorunları
tik engellemeler uygulamasını ekonomik açıdan
vb.), %9,1 ile sırasıyla Kalite ve/veya ürün serti- yorumlamak mümkün değildir.
fikası eksikliği, Navlun fiyatlarının yüksekliği ve
Döviz kurlarındaki dalgalanma takip etmiştir.
Özellikle ekonomik sıkıntıların artmasıyla birlikte Güney Kıbrıs’a satış yapan işletmelerin ala-
Psikolojik engellerin artan bir düzeyde yeşil hat caklarında gecikme ve sorunlar daha büyük
kapsamında ihracat yapan veya yapmak isteyen oranlarda yer almaya başlamıştır. Daha önce
işletmeler tarafından dile getirilmesi sorunun
tahsilat ve benzeri konularda yaşanan sorunla-
ciddiyetini uzun süre koruyacağını göstermekte- rın çözümü için iki toplumlu bir tahkim kurulu
dir. İlgili makamlara ve AB’nin yetkili makamla-
kurulması önerilmiş olsa da bu fikir hayata geç-
rına yazılı, sözlü ve basın yoluyla Rumların, Kıb-
memiştir. Güney Kıbrıs ekonomisinin yaşadığı
rıslı Türklerden ürün alanlara yaptığı psikolojik
ekonomik sıkıntılardan dolayı kısa ve orta vade-
engellerin azaltılması ve kaldırılmasına yönelik
de bu sorunun devam edeceği tahmin edilmek-
çalışmalar talep edildiği halde, herhangi bir so-
tedir.
nuç alınamaması, AB’nin bu konudaki mekanizmaları yeterince kullanamadığını göstermektedir.
Kıbrıslı Rum yetkili makamlarının da psikolojik
Kalite ve/veya ürün sertifikası eksikliği ankete
katılan ve yeşil hat üzerinden satış yapan işletmelerin %9,1’i için sorun olarak belirtilmiştir. Bu
kapsamda CE belgesi ve diğer kalite sertifika ve
engellerin üzerine gitmek yerine yarattıkları bü- belge taleplerinin yeşil hat kapsamında ihracat
rokratik engeller, ankete katılan ve yeşil hat
yapan işletmeler için önemli bir sorun olmaktan
kapsamında ihracat yapan işletmelerin %40,9’u çıktığı ankette görülmektedir.
Sayfa 23
Navlun fiyatlarının yüksekliğini belirtenlerin yüz-
kullanım sürelerinin kısıtlı olması gibi sebeplerden
desi 9,1 olarak gerçeklemiştir. Odak grubu toplan- dolayı yeşil hat kapsamı dışında diğer ülkelere ihtılarında ve Haspolat’ta KTSO’nun yaptığı üye top- racatının mümkün olamayacağı belirtilmiştir. Bu
lantılarında Haspolat bölgesinde gümrük kapısı
açılardan değerlendirildiğinde ihracat yapmayan-
açılması durumunda navlun bedellerinin düşmesi
ların çoğunlukta olması çok olumsuz bir veri ola-
ve ürünlerin daha rekabetçi olmasının mümkün
rak değerlendirilmemeli ancak ihracat yapanların
olacağı belirtilmektedir.
oranının yükseltilmesine yönelik çalışmaların ya-
Ankette çıkan bir diğer ilgi çekici sonuç ise yeşil
hat kapsamında herhangi bir zorlukla karşılaşma-
pılmasına önem verilmelidir.
Grafik 6: İşletmelerin İhracat Yapma Oranları
dığını belirtenlerin oranının %22,7 olmasıdır. Yeşil (Yeşil Hat Ticareti hariç)
hat kapsamında sorun yaşamadığını belirten sektörlerin temsilcileri Bilişim, Tarım ve Plastik sektörlerindendir. Bundan hareketle, unutulmaması
gereken bir nokta bu sektörlerdeki tüm temsilcilerin yeşil hat ticareti kapsamında herhangi bir sorun yaşamadığının algılanmamasıdır. Ancak bu
sektördeki bazı temsilcilerin sorun yaşamaması
aynı sektördeki diğer işletmelere yardımcı olunması açısından faydalı olacaktır.
2013 yılında Güney Kıbrıs’taki ekonomik krizin ciddiyetini koruması, yeşil hat ticaretinde düşüş tren- İhracat yaptığını belirten işletmeler detaylı olarak
dinin devam edeceğini göstermektedir. Ancak
incelendiğinde, %69’luk bir kısmının düzenli olarak
Haspolat’ta yeni sınır kapısının açılması, iki top-
aynı pazarlara ihracat yaptıkları görülmektedir.
lumlu bazı projelerin gerçekleşmesi ve iki toplum
Bununla birlikte tek seferlik ihracat yapanların
arasında ticari işbirliklerinde artış olması duru-
oranı %13,8, geçmişte ihracat yapan ancak şu an-
munda yeşil hat ticaretinde olumlu gelişmeler ya- da yapmayan işletmelerin oranı ise %17,2 olarak
şanabilir.
gerçekleşmiştir.
Genel İhracatın Değerlendirilmesi
Grafik 7: İhracat Yaptığını Belirten İşletmelerin
Ankete katılan işletmelerimizin büyük bir çoğunluğu %65,3’ü daha önce yeşil hat kapsamı
dışında ihracat yapmadığını belirtirken, sadece
%34,7’si ihracat yaptığını belirtmiştir. Daha
önce de belirtildiği gibi bazı sektörlerdeki işletmelerin ürünlerinin navlun maliyetlerinin aşırı
yüksekliği veya ihracatının imkânsızlığı ve ürün
Sayfa 24
İhracat Yapıları (Yeşil Hat Ticareti hariç)
Düzenli olarak aynı pazarlara ihracat yaptığını
Grafik 8: İhracat Yapan İşletmelerin Ülkelere ve
belirten işletmelerin sektörleri incelendiğinde
Bölgelere Göre İhracatı
Süt Ürünleri, İçki ve Meşrubat Ürünleri ve Tarımsal ürünlerle ilgili sektörler ön plana çıkmaktadır. Düzenli ihracat yaptığını belirten bu işletmelerin sahip oldukları uluslararası belge ve sertifikalar normal ankete katılan işletmelerin ortalamalarından daha yüksek ve dış ticaret alanında direktörler haricinde personel istihdam etme
oranlarının normal ankete katılanların 2 katı (%
50) olması dikkat çekicidir.
Ülkelere göre ihracat değerlendirildiğinde an-
İhracat yapan işletmelerin karşılaştıkları sorunla-
kette ihracat yaptığını belirten işletmelerin %
ra verdikleri yanıtlar incelendiğinde, navlun fiyat-
68,8’i Türkiye’ye, %50’si Avrupa Birliği ülkelerine, larının yüksekliği sorununu ankete katılanların %
%28,1’i Arap ülkelerine ve %12,5’u da Uzak Doğu 56,3’ü, bürokratik engeller sorununu %50'si ve
ülkelerine ihracat yaptıklarını belirtmişlerdir. Bu
Kıbrıs’ın siyasi durumu sorununu %43,8’i ifade
verileri incelerken ülkelere göre yapılan ihracatın etmiştir. Bununla birlikte ihracat yapanların bemiktar olarak değil, firma sayısı olarak değerlen- lirttikleri diğer sorunlar %34,40 ile nakliye süresidirildiği gözden kaçırılmamalıdır.
nin uzun oluşu, %28,1 ile döviz kurlarındaki dalgalanma ve %25 ile bilgi eksikliği olarak ortaya
çıkmıştır.
Sayfa 25
rin %43,2’si Kıbrıs’ın siyasi durumunun yani izoİhracat yapanların çoğunluğu tarafından belirtilen navlun fiyatlarının yüksekliği sorunu üzerinde önemle durulması gereken bir unsurdur.
KKTC’li ihracatçıların dünya fiyatlarının çok üstünde oluşan navlun bedelleriyle ihracatta rakipleri ile rekabet edebilmesi mümkün değildir.
Bu bağlamda hali hazırda eksik ve yetersiz olarak görülen navlun desteğinin geliştirilmesine,
KKTC limanlarının ve lojistik kapasitesinin artırılması konularında reformların yapılmasına ihtiyaç olduğu açıktır.
Bürokratik engellerin birçoğu, bir diğer ifadeyle
ülkelerin kendi ihracatçılarına isteyerek veya
istemeyerek koyduğu engellemeler olarak da
adlandırılmaktadır. İhracat yapanların yarısının
bürokratik engelleri sorun olarak işaret etmesi
ne yazık ki çok olumsuz bir durumdur. Devletin
iş yapabilirlik çerçevesinde işletmelerin iş ortamını iyileştirme ve geliştirme gibi görevleri bulunmaktadır. Rekabet edebilirlik açısından elzem olan bu hususlarda devletin yapması gereken uygulamaları geciktirmesi ihracatımızı
lasyon ve ambargoların ihracat üzerinde yarattığı sıkıntıları sorun olarak görmektedir. Buna göre, İhracat yapanların çoğunluğunun Kıbrıs’ın
siyasi durumu kaynaklı sıkıntıları bir şekilde aştıklarını söylemenin yanlış olmayacağı düşünülmektedir. İzolasyon ve ambargoları sorun olmaktan çıkaran bu işletmelerin, bu konuda yaşadıkları tecrübeleri diğer ihracatçı veya ihracat
potansiyeli olan işletmelere aktarmasında büyük yararlar bulunduğuna inanmaktayız.
Rekabet içerisinde olunan işletmelere oranla
KTSO'ya üye işletmelerin yaşadığı bir diğer sıkıntı ise doğrudan ticaretin ve ülkenin liman ve
lojistik kapasitesinin eksiliğinden kaynaklanan
nakliye süresinin uzun oluşudur. Bu sorun ihracat yapan işletmelerin %34,40'ı tarafından belirtilmiştir. Türkiye dışındaki ülkelere yapılan ihracatın tümünün, Türkiye’nin bir limanına uğramadan ihracat destinasyonuna gidememesinin
dezavantajı özellikle raf ömrü kısa olan tarım ve
tarımsal gıda ürünlerinde daha açık bir şekilde
karşımıza çıkmaktadır.
olumsuz etkilemektedir. Bu çerçevede belirtilen Ankette, ihracatta her hangi bir sorun yaşamasorunlar odak gruplarında tartışıldığında aşağı-
dığını belirten ihracatçıların oranı %15,6 olarak
daki hususlar ön plana çıkmıştır: bazı ülkelere
çıkmıştır. Bu da ihracat yapan hemen hemen
yapılan ihracatta onay makamlarının çok sayıda her işletmenin zaman içerisinde farklı konularda
olması ve bazı onay makamlarında yaşanan gecikmeler, özellikle Sağlık Bakanlığı yetkisinde
çıkarılan sağlık belgelerinde numune alma işlemlerinin gecikmesi, liman hizmetlerinin etkin
çalışmaması, navlun iadesine başvuruda bulunan işletmelerin gereken destekleri alamaması
veya geç alması.
sıkıntılar yaşadıklarını ortaya koymaktadır.
Bir önceki tabloların oluşturulmasında ihracat
ve yeşil hat ticaretinde yaşanan sorunlar sadece
fiili ihracat yapan işletmelere sorulmuştur. Ancak ankete katılan tüm işletmelere ihracatta
yaşanan sorunlarla ilgili öngörüleri sorulduğunda, sıralamada önemli değişikliklerin olduğunu
Anket sonuçlarına göre ihracat yapan işletmele- görmekteyiz. (Tablo 14)
Sayfa 26
giderilmesine yönelik bazı ihracatçıların tecrübe
Ankete katılan tüm işletmelerin cevapları dikkate alındığında öngördükleri en büyük sorunların
ve bilgi aktarımı yapmasına ihtiyaç olduğunu
tekrar vurgulamakta fayda bulunmaktadır.
%65,9 ile Kıbrıs’ın siyasi durumu, % 64,7 ile girdi Ankete katılan işletmelerin % 64,7’sinin girdi
maliyetlerinin yüksek oluşu (elektrik, işgücü,
maliyetlerinin yüksek oluşunu (elektrik, işgücü,
vb.), %57,6 ile bürokratik engeller, %40 ile taşı-
vb.) sorun olarak belirtmesinin iki farklı neden-
macılık maliyetlerinin yüksek oluşu ve yabancı
den kaynaklandığı düşünülmektedir. Birinci ne-
rakip firmalara göre rekabet edebilirliğin düşük den daha önce bahsettiğimiz bilgiler ışığında
olması, %37,6 ile finansmana erişim zorluğu ile
yeşil hat dışında yapılan ihracatta bazı sektörle-
finansman maliyetinin yüksek oluşu ve yaklaşık
rin ihraç potansiyelinin göreceli olarak az olma-
%25’le bilgi eksikliği (dış pazarlar ve ihracatla
sı, diğer bir neden ise özellikle Türkiye'deki girdi
ilgili) ve etkin pazarlama eksikliği olarak sıralan- maliyetlerinin ülkemize oranla çok düşük olmamıştır.
İhracat yapmayan işletmelerin yapanlara oranla
Kıbrıs’ın siyasi durumuyla ilgili algılarının çok
daha olumsuz olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Yukarıda ortaya konan değerlendirmeleri de dikkate alarak, Kıbrıs’ın siyasi durumunun ihracat üzerinde yarattığı olumsuz algının
sıdır. Bu çerçevede ihracat potansiyeli olan sektörlerin belirlenerek, bu sektörlere yönelik stratejik planlarının KTSO tarafından ilgili paydaşlarla hazırlanması ve girdi maliyetlerin düşürülmesi için öneriler geliştirilmesi ülkenin geleceği için
önemli adımlar olacaktır.
İhracat yapan üyeler arasında %50 gibi oranla
Sayfa 27
sorun olarak ortaya çıkan bürokratik engellerin, Kıbrıs Türk Sanayi Odası’nın İhracatla İlgili Hizankete katılan diğer işletmeler tarafından da %
57,6 ile önemli bir sorun olarak belirtildiği görülmektedir. Yukarıda belirtilen yorumlar çerçevesinde bir ülkenin kendi kendine ihracatta sorun yaratmasının engellenmesi büyük önem
taşımaktadır.
metleri
KTSO’nun ihracatla ilgili hizmetlerinden yararlandığını belirten işletmelerin sayısı ankete katılanların %34,1’i olarak gerçekleşirken, ankete
katılanların %65,9’u KTSO’nun ihracatla ilgili
hizmetlerinden yararlanmadığını belirtmiştir. Bu
KTSO'ya üye işletmelerin ihracat yapma konu-
sonuçlar Odanın ihracat konusunda hizmetleri-
sunda çok istekli olduklarına “İleride ihracat
nin iyi bilinmediğini ve yeterli olmadığını göster-
yapmayı düşünüyor musunuz?” sorusuna %85,1 mektedir. Oda ihracat yapanlara ve yapmak isile evet, %13,8 ile belki ve sadece %1,1 ile hayır teyenlere daha aktif olarak destek olmalıdır.
demelerinden anlaşılmaktadır. Üyelerin ihracat
konusunda bu kadar istekli olmaları ve dış pazarlara açılmak istemeleri iyi bir gelişme olarak
algılanmalıdır.
Ankette KTSO hizmetlerini kullanan işletmelere,
KTSO’nun hangi hizmetlerini kullandığı sorulduğunda ise %70,8 ile bilgilendirme, %62,5 ile
menşe hazırlama, %50 ile eğitim programlarına
Grafik 9: İşletmelerin Gelecekte İhracat Yapma katılım ve fuarlara katılım destekleri yer almışDüşünceleri
tır.
Grafik 10: KTSO’nun İhracatla İlgili Hangi Hizmetlerinden Yararlanıyorsunuz?
İşletmelerimizin “Gelecekte yeşil hat ticareti
üzerinden ihracat yapmak ister misiniz?” sorusunda ise %72,8 oranında evet, %17,4 oranında
belki ve %9,8 oranında hayır demesi ise işletmelerin Güney Kıbrıs ve yeşil hat ticareti konusunda da istekli olduklarını ancak normal ihracata
oranla daha az isteklilik bulunduğunu göstermektedir.
KTSO’nun ihracatla ilgili hizmetlerinin sınırlı olmasından dolayı genellikle bilgilendirme
(telefon ve yüz yüze) ve menşe hizmetleri ön
plana çıkmıştır.
Ankete katılan işletmelerin ihracat konusunda
ihtiyaç duyduğu hizmet ve destekler Tablo
Sayfa 28
15’de görülmektedir. Buna göre işletmelerin % olarak belirtmişlerdir (Tablo 15).
78,7’si pazar araştırma desteğine, %66,7’si
ürünler için alıcı bulunmasına doğrudan destek,
%56’sı fuarlara katılım desteği, %53,3’ü ürün
reklamı/pazarlama yapılmasına destek, %48’i
İhracat danışmanlığı desteğini belirtirken %
46,7’si dış ticaret heyetlerinin oluşturulması ve
dış ticaret misyonlarının yapılmasını da ihtiyaç
İhtiyaç duyulan hizmet ve programların ana ekseninde pazarlamanın olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu verilerden yola çıkılarak KTSO’nun mevcut hizmetlerinin geliştirilmesi ve yeni hizmet
programları yapması mümkün olacaktır. Bu konuyla ilgili daha detaylı bilgiye bu raporun So-
Sayfa 29
nuç ve Değerlendirmeler kısmında yer verilmiş- Devlet desteklerinden yararlanmayan işletmeletir.
İhracat konusunda talep edilen eğitimler incelendiğinde ilk üç sırada, Pazarlama ve Müşteri
Bulma Yöntemleri, Devlet Teşvikleri ve Destek
Programları ve İhracat Mevzuatı, Prosedürleri
ve Kullanılan Belgeler konularının yer aldığı gözlenmiştir (Tablo 16).
Bu eğitimlerin KTSO bünyesinde faaliyet göste-
re, neden devlete desteklerinden faydalanmadıkları sorulduğunda çok çarpıcı bir sonuç ortaya çıkmıştır. Devlet desteklerinden yararlanmayan işletmelerin %77,1’i bu desteklerden bilgisinin olmadığını belirtmiştir. Bununla birlikte %
25’i de ihtiyacı olmadığını belirtmiştir(ihtiyacı
olmadığını belirtenlerin bir kısmı da devlet destekleri konusunda bilgi sahibi değildir). Devlet
desteklerinde kendisine uygun bir destek olma-
ren Yaşam Boyu Eğitim Merkezi bünyesinde ve- dığını belirtenler de önemli bir yüzde oluşturrilmesiyle birlikte, bu eğitim ihtiyaçlarının zamaktadır. Örneğin yeşil hat ticaretine devlet
man içerisinde azalması mümkün olacaktır.
Devlet Destekleri
desteğinin olmaması ve yatırım alanlarının uygun bulunmaması gibi sebeplerden devlet desteklerinden yararlanılamamış olduğu da belirtil-
Kuzey Kıbrıs İhracat Anketinde işletmelere ihra- miştir.
cat konusunda hangi devlet desteklerinden yaBu sonuçtan çıkaracağımız en önemli hususlarrarlandıkları sorulmuştur. Buna göre ankete
dan biri KTSO’nun devlet destekleri konusundakatılanların %60,7 herhangi bir devlet desteğinki bilgileri üyelerine aktarma konusunda eksikliden yararlanmadıklarını belirtmiştir. Bununla
ği bulunduğudur. Bu eksikliğin en kısa sürede
birlikte en çok yararlanılan devlet desteklerinin
giderilmesine yönelik programların geliştirilme%21,30 ile yurtdışı fuar desteği, %18 ile uluslasine öncelik verilmesi gerekmektedir.
rarası belge ve sertifika destekleri ve sanayi
ürünlerinin ihracatına verilen navlun desteği
olduğu ankette ortaya çıkmıştır (Tablo 17).
Sayfa 30
Diğer Yorumlar
Ankete katılan üyelerimizden farklı konularda
bazı öneriler ortaya konmuştur. Bunları sıralamak gerekirse;

Fuar ve yurtdışı araştırma desteklerinden
yararlanmak için yurtdışına gidişlerde
KKTC veya TC pasaportu kullanımının zorunlu tutulması sert bir dille eleştirilmiştir.

KTSO'nun ihracat konusuna daha fazla ilgi
ve özel bir gayret göstermesi talep edilmiştir.

Yeşil hat tüzüğü kapsamının geliştirilmesi
için girişimlerin yapılması istenmiştir.

Yurtdışındaki temsilciliklerimizin üreticilerimizin pazar bulmasında daha aktif çalışmaları talep edilmiştir.
Sayfa 31
iv. Odak Grubu Analizleri

İhracatı geliştirme konusunda devletin bir
stratejisi veya politikasının olmaması bü-
Ekim ve Kasım aylarında biri ihracat konusunda
yük bir eksiliktir.
deneyimli ihracatçılarla diğeri ihracat konusunda göreceli olarak daha az deneyimli veya ihra-

Girdi ve hammadde maliyetlerinin yüksek
cat yapmak isteyen işletme yöneticileriyle ol-
olması rekabet gücünü olumsuz yönde
mak üzere toplamda iki adet odak grubu top-
etkilemektedir.
lantısı yapılmıştır. Bu odak gruplarında ihracat

Limanların etkin çalışmaması ve navlun
konusunda iki farklı grubun değerlendirmeleri-
maliyetlerinin yüksekliği ihracatı olumsuz
nin incelenmesi, ihracat konusunda tecrübe ak-
etkilemektedir.
tarımlarının yapılmasının sağlanması ve özellikle
ankette belirtilen sorulara daha detaylı bilgiler

Kalifiyeli ara eleman ihtiyaçlarına yönelik
programlar yapılmalıdır. İşgücü niteliğinin
alınması hedeflenmiştir.
geliştirilmesi ihracatı olumlu yönde etkileİhracat konusunda deneyimli üyelerimizin yeşil
yecektir.
hat dışındaki ihracatta yaşadıkları sorunları ve
bu konudaki öne çıkan önerileri aşağıdadır:


Türkiye ile yapılan ihracatta yaşanan sorunların daha etkin ve hızlı çözülmesi ge-
İhracat konusundaki devlet destekleri et-
rekmektedir.
kin çalışmamaktadır.




Devletin uygulamalarına karşı bir güvensizlik bulunmaktadır. Bürokratik engelle-
Yeşil hat ticareti tüzüğü konusunda özellikle ye-
meler ihracat işlemlerinin gecikmesine
ni ürünlerin tüzüğe eklenmesi, ihracat konusun-
sebebiyet vermektedir.
daki devlet desteklerinin yeşil hat ticaretini de
kapsaması, ulaşımda özellikle şehir içi ulaşımın
İhracata yönelik kredi ve finansman prog- sıkışıklığı sebebiyle Haspolat sınır kapısının açılramlarının geliştirilmesine ihtiyaç bulun- ması, Rumların alıcılara yaptıkları psikolojik basmaktadır.
kı ve engellemeler, Güney Kıbrıs’ta ürünlerin
İhracatla ilgili bazı prosedürler netleştiril-
raflara konmasında yaşanan sorunlar, Güney
meli, bu konuda yaşanan belirsizliklerin
Kıbrıs’ta reklam ve ilan verilmesinde yaşanan
önüne geçilmelidir.
engellemeler, Güney Kıbrıs’taki alıcılarla tahsilat
Sağlık belgelerinin alınmasında ihracat
ürünlerine her zaman öncelik verilmelidir.

Yasal mevzuatlardan kaynaklanan eksikliklerin giderilmesi ve standartların oluşturulması önerilmektedir.
veya diğer konularda herhangi bir sorun yaşanması halinde çözüm mekanizmalarının olmaması veya belirsiz olması en büyük sıkıntılar olarak
belirtilmiştir.
KTSO’dan talep edilen hizmet ve programlar
konusunda deneyimli ihracatçılarımız ise aşağı-
Sayfa 32
daki konuları belirtmişlerdir;

ilgili mevzuatlara hakim olması ve bu bilgileri ihracatçılarla paylaşması. Bu yönde-
Hedef ülkelere göre düzenli olarak ticaret
ki çalışmaların genişletilerek, bunun ülke
heyeti programlarının organize edilmesi,


ve ürün bazında ne tür belgeler gerektiği-
Türkiye’de ihracatla ilgili faaliyet gösteren
nin araştırılması, gerekmesi durumunda
sivil toplum örgütleri ve devlet kuruluşla-
yurtdışındaki KKTC ve Türkiye Cumhuriye-
rıyla koordinasyonun geliştirilmesi,
ti makamlarından da destek alınması.
KKTC’deki bürokratik engellerin kaldırıl-

masına yönelik daha aktif politika savunuculuğu yapılması,




İhracatla ve ihracat mevzuatıyla ilgili bilgilendirici yayınların yapılması.

Belirlenecek hedef pazarlara yönelik daha
Dış ticaret şirketlerinin kurulmasına öncü-
aktif eylem planlarının geliştirilmesi, bu
lük edilmesi,
ülkelerle iş ağlarının geliştirilmesi, gerekirse temsilci atanması.
İhracatla ilgili eğitim programlarının yapılması,

da destek sağlanması.
İhracat konusunda etkin çalışabilecek bir
komite kurulması,
Dış pazarlama, reklam ve benzeri konular-
Yeşil hat ticareti konusunda Haspolat sınırında gümrük kapısının açılması konusun-

İhracatçılarla ve potansiyel ihracatçılarla
düzenli ve sistematik toplantılar yapılarak,
yeni gelişmelerin aktarılması.
da aktif çalışılması.
İhracatçıların çok değerli tecrübelerini bu iki
İhracat konusunda deneyimi göreceli olarak daha az üyelerle yaptığımız odak grubu toplantısında, diğer odak grubunda görüşülen noktaların dışında farklı alanlarda da fikirler üretilmiştir;

bulunması, KTSO'ya gelecekte geliştireceği hizmet ve politika önerilerine çok olumlu yansıyacağı açıktır. Bu sebeplerle odak gruplarındaki
toplantılara vakit ayırarak, düşüncelerini hiç
esirgemeyen üyelerimize katkılarından dolayı
KTSO bünyesinde bir “İhracat Birimi” kurulması ve bu birimin ihracatçılara knowhow / bilgi bankası olarak görev yapması,
bu birimden bilgi aktarmalarının ve bilgi
alabilmelerinin sağlanması,

odak toplantıda detaylı olarak dinleme fırsatı
KTSO’nun KKTC’nin ihracat yaptığı veya
yapma potansiyelinin olduğu ülkelerle
teşekkür ederiz.
Sayfa 33
II. Sonuç ve Değerlendirmeler
2013-2015 yıllarını kapsayan “Sürdürülebilir
düşünmektedir. 3-4 yılda ihracatın sadece 7 mil-
Ekonomiye Geçiş Programı” ekonomik progra-
yon dolar düzeyinde ve sadece yaklaşık %6 artı-
mında ihracatla ilgili olarak “girdi maliyetlerinin rılmasının hedeflenmesi kabul edilmesi mümdüşürülmesi ve katma değeri yüksek ihracat
kün değildir. Birçok turizm adasında %20’lerde
odaklı mal ve hizmet üretimin geliştirilmesi”
olan ihracatın ithalatı karşılama oranının, ülke-
amaçlanmaktadır. Bununla birlikte ekonomik
mizde 2011’de %6,9 iken 2015’te %6,4 ile ger-
programın tamamında ihracatın geliştirilmesine çekleşmesinin hedeflenmesi büyük hayal kırıklıyönelik en somut öneri ve temenniden öteye
geçmeyen tek eylem olarak “İhracatı geliştirmeye yönelik ihracatçılar meclisi” kurulmasından
bahsedilmektedir.
ğı yaratmıştır.
Turizm odaklı ada ülkelerinde ihracatın ithalatı
karşılama oranı, kişi başına ihracat miktarı, ihracatın ödemeler dengesine etkisi gibi birçok veri
Üretimde ve ihracatta, başta akreditasyon ve
bu raporun ilk bölümünde detaylı olarak ince-
standartlaşma (ürünlerin uluslararası standart-
lenmiş ve benzer ada ülkeleri içinde KKTC'nin
ları karşılayabilmesi ve ürün güvenliğinin sağ-
maalesef en kötü performansı sergileyen ülke-
lanması amacıyla yasal düzenlemeler yapılması) lerin başında yer aldığı görülmüştür. Bu bağlamolmak üzere çalışmaların hızlandırılması, İstih-
da, benzer ülkeler dikkate alındığında ülke ola-
damı ve ihracatı artıran, AR – GE ile yenilikçilik
rak ihracat değerinin ülke potansiyelinin çok
yönü yüksek yatırımları destekleyen bütüncül
altında olduğunu kabul edip, bunu geliştirme
bir teşvik sistemi hazırlanması, tarımsal ihracatı konusunda politikalar üretilmesi ve gerçekçi
desteklemeye yönelik, çevreye duyarlı bir ima-
rakamsal hedefler konmasının öneminin altını
lat sanayi sektörü ile ticaret sektörünün oluştu- çizerek vurgulanması gerektiği düşünülmekterulmasının temel amaç olarak belirtilmesi gibi
hususlar programın çeşitli bölümlerinde belirtilmektedir. Ancak bu kavramların somut eylemlerle desteklenmemesi, kamuoyunda bu amaçların “temenniler” olarak ifade edilmelerine sebep vermektedir.
dir.
İhracat konusunda KKTC'nin mevcut durumunun diğer ada ülkeleri ile karşılaştırılması, ankette ön plana çıkan sonuçlar, odak gruplarındaki değerlendirmeler, KTSO’nun ihracatla ilgili
görüşleri ile dünyadaki ihracatla ilgili trendler
KTSO, söz konusu programda 2011 yılında 120
dikkate alındığında aşağıdaki öneriler geliştiril-
milyon dolar olan ihracat değerinin 2015 yılı
miştir;
sonunda sadece 127 milyon dolar olarak hedeflenmesinden yola çıkarak programın ihracatın artırılması hedefinin olmadığını gösterdiğini

İhracat yapmak isteyen kişi veya firmalar,
KKTC dış ticaret mevzuatı konusunda bil-
Sayfa 34

gilendirilmeli, ihracat mevzuatıyla ilgili
çıların tecrübe ve sorunlarını paylaştığı
yayınlar hazırlanmalıdır.
KTSO bünyesinde bir bilgi bankası gibi işleyecek “İhracat Birimi” vasıtasıyla yapıl-
Farklı dönemlerde ihracatla ilgili olarak
malıdır.
eğitimler organize edilmelidir. Ancak bu

eğitimleri KTSO personeli vermeli, bu bilgi 
Bütçe imkânları içerisinde ihracat potansi-
birikimi Üniversite ve diğer paydaşlarla da
yeli belirlenen ülkelerde fuarlara katılım
paylaşılmalıdır.
organize edilmelidir.
Ülke ürünlerinin pazarlanmasına yönelik

bir ihracat websitesi kurulmalıdır. Bu
potansiyeli belirlenen sektör temsilcileriy-
websitesinde ihracatçı ve üretici firmalar,
le görüşmek üzere dış ticaret heyetleri
sektör ve ürünlerine göre ulaşılabilir ol-
organize edilmelidir.
malıdır. Ülke ürünlerini tanıtan websitesinin bazı önemli uluslararası internet site-

çalışmalar yapılmalıdır.
sağlanmalıdır.
Hellim gibi coğrafi işaret tescili yapılabile-

bilgilendirici yayınlar yapılmalı ve eğitim-
Kıbrıs zeytinyağı vb.) tespit edilerek, coğ-
ler organize edilmelidir.
rafi işaret tescilleri yapılmalıdır. Bu ürün-


Ekonomik programda belirtilen
kin tanıtımlarını sağlayacak pazarlama
“İhracatçılar Meclisi” çalışmalarına hız ve-
faaliyetleri yürütülmelidir.
rilmeli, İhracatçıların yasal ve maddi yönden güçlü bir örgüt çatısı altında toplan-
İhracat potansiyeli olan ürün ve ülkelerin
ması için uğraşılmalıdır.
tespit edilmesine yönelik yurtiçi ve yurtdı-

İhracatla ilgili devlet destekleri üretici ve
ihracatçılara detaylı olarak anlatılmalı,
cek diğer ürünler(ceviz macunu, çakıstes,
lerle ilgili olarak yurtiçi ve yurtdışında et-
Sektörleri ve o sektörlerdeki üreticileri
yurtdışında tanıtmaya yönelik yayınlar ve
lerinde yer alması ve/veya sponsor olması

İhracat potansiyeli belirlenen ülkelerde,
şındaki(KKTC Dış Temsilcilikleri, mümkün- 
İhracatçılara kaynak yaratılması amacıyla,
se TC Ticaret Müşavirlikleri, yabancı Pazar
gerek Odaların menşe gelirlerinden bir
araştırması yapan uluslararası kuruluşlar,
oran, gerekse bazı ithal ürünlerin üzerine
yurtdışında yaşayan Kıbrıslı Türkler vb.)
konacak vergilerden elde edilecek bir İh-
paydaşların görüşleri dikkate alınarak, ra-
racatı Geliştirme Fonu veya benzeri bir
porlar hazırlanmalıdır.
kaynak oluşturulmalıdır.
İhracat potansiyeli olduğu tespit edilen

İhracatçılarla detaylı bir şekilde çalışarak
ülkelerin dış ticaret mevzuatı detaylı ola-
ihracat sürecinin hangi kademesinde bü-
rak analiz edilmeli ve bu bilgiler ihracatçı-
rokrasinin engel ve/veya gecikmeye yol
larla paylaşılmalıdır. Bu çalışmalar ihracat-
açtığını detaylı olarak tespit edilmeli ve
Sayfa 35




bürokratik sorunların minimize edilmesi
nize bir şekilde AB ve diğer makamların
için çalışmalar yapılmalıdır.
bilgilendirilmesi sağlanmalıdır.
İthalatçı firmaların, üretim ve ihracata yö- 
Üniversitelerde okuyan yabancı uyruklu
nelik bir yapı içerisine girebilmeleri ve dış
öğrencilerin, KKTC ürünlerini kendi ülkele-
ticaret firmaları olmalarına yönelik çalış-
rinde pazarlamalarına yönelik programlar
malar yapılmalıdır.
oluşturulmalıdır.
Şartların olgunlaşmasıyla beraber yurtdışı- 
Üreticilerin dış pazar araştırma kapasitele-
na yönelik ortak pazarlama şirketleri ku-
rinin artırılmasına yönelik bilgilendirici
rulması teşvik edilmeli veya kurulmalıdır.
yayınlar, eğitimler organize edilmelidir.
Her yıl düzenli olarak bu rapordaki gibi

İhracatla ilgili durum analizi yapmak, ge-
mesine yönelik çalışmalara öncelik veril-
lişmeleri takip etmek ve bunu raporlamak
melidir. Navlun fiyatlarındaki yüksekliği
gereklidir.
kontrol edecek mekanizmalar kurulmalıdır.
Türkiye ile ihracatta, mevcut ticaret anlaşmasının kapsamının iyileştirilmesine yö-

nelik daha etkin çalışmak gereklidir.


ödenmesi sağlanmalıdır.
İhracatta düşük teknoloji ürünlerinden
orta ve ileri teknoloji ürünlerine geçiş sağ- 
İhracat potansiyeli olan sektörlere yönelik
layacak yatırım ve teşvikler için kamuoyu
belirli bir süre ihracat teşvik primi uygula-
savunuculuğu yapılmalıdır. İhracatta tek-
ması yapmak ve bu süre içerisinde girdi
nolojik ürünlerin oranını artıracak strateji-
maliyetlerini düşürmek için politika ve
ler oluşturulmasına katkı konulmalıdır.
kaynakların geliştirilmesi sağlanmalıdır.
Güney Kıbrıs’ta düzenlenen uluslararası
dır.


Devlet desteklerinin gözden geçirilerek
geliştirilmesi ve desteklerin düzenli olarak

fuara KTSO üyelerinin katılımı sağlanmalı-

Liman hizmet ve kapasitesinin geliştiril-
Dahilde işlem rejimi uygulamalarına yönelik yasal mevzuat çalışmaları yapılmalıdır.

Ekonomik programda belirtilen enerji ve-
Yeşil hat ticaretinin geliştirilmesine yöne-
rimliliği eylem planı çerçevesinde uygula-
lik sektörel çalışmalar yapılmalı veya yap-
maya geçilmesi için sanayicilere yönelik
tırılmasına aracı olunmalıdır.
hibe programlar uygulanmalıdır.
Haspolat bölgesinde sınır gümrük kapısı-

Türkiye’deki kadar kapsamlı olmasa da
nın açılması için çalışmalar yapılmalı ve
“İhracata Dönük Üretim Stratejisi’ne”
yapılan çalışmalara katkı konmalıdır.
benzer bir çalışmanın yapılması sağlanma-
Rumların psikolojik engellerine karşı orga-
lıdır.
Sayfa 36

North Cyprus logosunun güncelleştirilme- 
Ülkemize gelen turistlere yerel ürünler
si, turizm, sanayi ve diğer mal ve hizmet-
daha etkin tanıtılmalı, turistlerin beğen-
leri temsil edecek tek bir logonun olması
dikleri raf ömrü ve taşınma imkanı olan
için çalışmalar yapılmalıdır. Oluşturulan
yerel ürünleri, kendi ülkelerinde de talep
KKTC'ye ait “North Cyprus” logosunun ise
edebileceklerini unutmamalıyız.
tüm etkinlik ve fuarlarda kullanılması sağlanmalıdır.


alınarak, yeni, yerel ürünlerin sunumunu
Yurtdışındaki temsilciliklerimizin üreticile-
ve raf ömrünü geliştiren Ar-Ge çalışmaları
rimizin pazar bulmasında daha aktif çalış-
yapılmalıdır.
maları sağlanmalıdır. Temsilcilerimize ülkemizde üretilen ürünlerin etkin tanıtımı

yacak yatırımlara ve ortaklıklara daha faz-
larımızın istediği bilgilerin neler olduğu-
la önem ve teşvik verilmelidir. İşletmele-
nun açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
rin daha teknolojik ürünler üretmesini
TC’nin Dış Ticaret Müşavirlikleriyle ve ih-
sağlayacak Ar-Ge çalışmalarının büyük bir
racata yönelik faaliyet gösteren Sivil Top-
kısmı desteklenmelidir.
lum Örgütleriyle daha sıkı bir işbirliği içerisinde çalışılması için gerekli temaslar ya-

sektörlerin ihracata yönelmeleri sağlan-
üretici ve ihracatçıların, mali tablolarına
malıdır.

İhracat işlemlerine öncelik verilmesinin
KKTC ile Türkiye arasındaki navlun fiyatla-
yanı sıra ek mesai, denetim, gözetim ve
rının tarafsız bir komite tarafından araştı-
ardiye gibi işlemlerin kolaylaştırılması ve
rılarak, pahalılığa sebebiyet veren unsur-
ücretsiz olması sağlanmalıdır.
ların raporlanması önerilmektedir.

pazarda gelişmesine fırsat vermeli ve bu
Uygun maliyette finansmana erişim için
önem vermeleri gerekmektedir.

Rekabet edebilecek ürünlerimizi ve sektörlerimizi tespit ederek, o sektörlerin iç
pılmalıdır.

İhracatın teknolojik yapısının geliştirilmesi
için, yurtdışından bilgi(know-how) sağla-
yapılmalı ve yurtdışı pazarlarında işadam-

Gelişen ihtiyaçlar ve trendler göz önüne
Üniversitelerle işbirliğini geliştirerek, ülkemizde bulunan yabancı uyruklu öğrencilerin yerel ürünleri tanımaları ve ilgili öğrencilerin bu ürünleri kendi ülkelerinde pazarlayabilecekleri (öğrencinin istihdam
edilmesi ve/veya bayilik verilmesi vb.) yapıları kurması sağlanmalıdır.
Sayfa 37
t : +90 392 225 81 31 f : +90 392 225 81 30
e : [email protected] www.kibso.org
Kıbrıs Türk Sanayi Odası
Organize San. Bölgesi, 2. Cadde, No.19 Lefkoşa,
Download