Avrupa memleketleri ile Batı - Avrupa memleketleri

advertisement
M. Meclisi
B : 45
Geçen yıl Doğu - Avrupa memleketleri ile
Batı - Avrupa memleketleri arasındaki iktisadi
münasebetlerde yeni gelişmeler meydana gel­
miştir. Bu alanda çekingen davranan Amerika
Birleşik Devletleri de 1965 yılında Doğu - Av­
rupa memleketleri ile ticari
münasebetlerini
geliştirme yolunda adımlar atmıştır. Başkan
Johnson'un geçen ay Birlik mesajında ifade et­
tiği üzere bu memleket önümüzdeki yıl bu hu­
sustaki gayretlerini daha da artırmak istemek­
tedir.
Milletlerarası bütünleşme hareketlerinin en
önemlisi olan Avrupa İktisadi Topluluğu geçen
yıl bâzı sarsıntılarla karşılaşmıştır. Kuruluşun­
dan beri iktisadi alanda ve özellikle sanayi
sektöründe önemli başarılara ulaşan Toplulu­
ğun ortak tarım politikası vesilesiyle geçen
Temmuz başında meydana çıkan buhran aslın­
da, iktisadi bütünleşmenin bir zarureti olarak
beliren siyasi bütünleşme hareketinin, millî po­
litikalardaki görüş ayrılıklarının belirmesine
yol açacak bir gelişme safhasına ulaştığını ifa­
de etmektedir. Fransa, Komisyonun yetkileri­
nin artırılması, Konsey kararlarında oybirliği
usulünün yerine çoğunluk usulünün getirilme­
si gibi Topluluğun işleyişine uluslarüstü bir
mahiyet verilmesine karşıdır. Fransa ile ortak­
ları arasında bu konulardaki ihtilâftan doğan
buhran, geçen ay sonunda Topluluk dışişleri
bakanlarının yaptıkları toplantıda, aradaki gö­
rüş " ayrılığına rağmen Topluluğun gelişmesinin
devamı üzerinde mutabakata varılmakla, ber­
taraf edilmiştir.
Sayın ve değerli milletvekilleri,
Dünya ekonomisi hakkındaki bu mâruzâ­
tımdan sonra şimdi de Türk ekonomisinin 1965
yılındaki genel durumu, muhtelif ekonomik
faaliyet sektörlerindeki gelişmeler, fiyat, para
ve kredi, istihdam, dış ticaret, Devlet borçları
konularında sizlere tamamen objektif ölçülere
sadık kalarak bilgi vermek istiyorum.
1963 yılında ekonomik faaliyetlerin memnu­
niyet verici bir gelişme seyri takibetmesi, bil­
hassa tarım sektöründe iyi bir mahsul idrak
edilmesi ve aynı zamanda kamu ve özel sektör
yatırımlarının olumlu bir gelişme göstermesi
•dolayısiyle plânda öngörülen % 7 gelişme hızı
oranı aşılarak % 7,4 oranına ulaşılmış olduğu
malûmlarıdır, 1964 yılında ise, . sınai faaliyet
sektörü ile diğer bâzı sektörlerde 1963 e naza-
14 . 2 . 1966
O : 2
ran daha yüksek kalkınma hızlarına ulaşılma­
sına rağmen bilhassa yılın birinci yarısı için­
de devam eden dış siyasi olaylar, bu olayların
yarattığı kısmi ekonomik durgunluk ve ayrıca
tarım sektöründe hububat üretiminde iyi bir
mahsul alınamaması sebebiyle plânda öngörü­
len kalkınma hızı hedefine ulaşılamamış ve ba­
his konusu hız, 1961 yılı istihsal âmilleri fiyatlariyle % 4,2 olarak gerçekleşebilmiştir.
1965 yılma gelince: Devlet İstatistik Ensti­
tüsünün 15 Kasım 1965 tarihi itibariyle yaptığı
geçici tahminlere göre, 1965 yılı gayrisâfi millî
hâsılası, 1961 yılı istihsal âmilleri fiyatları iti­
bariyle, 1964 teki 58 milyar 474 milyon liraya
karşılık, 61 milyar 466 milyon lirayı, yıllık ar­
tış hızı da % 5,1 i bulmaktadır. Bahis konusu
tahminlere göre tarım sektörü geliri, 1964 e
nazaran binde 4 oranında bir fazlalık göster­
mekte; muhtelif sektörlerin gelir artış oranları
1964 e nazaran 1965 te sanayide % 8,6 dan
% 9,1 e; inşaat sektöründe % 5,9 dan % 7,8 e;
ticarette % 5,4 ten % 6,9 a; ulaştırmada % 6,9
dan % 7,7 ye; malî müesseselerde % 7,8 den
%8,1 e; serbest meslekler ve hizmetlerde % 7,2
den % 7,3 e; mesken gelirlerinde % 6,5 tan
% 7 ye; Devlet hizmetlerinde % 6,5 tan % 6,6
ya yükselmiş bulunmaktadır.
Elde mevcut istatistikî bilgilere göre, 1965 te
tarım üretimi bakımından. 1964 rakamlarının
cüzi bir miktar aşıldığı, buna mukabil diğer
sektörlerde ve bilhassa sınai faaliyetler sektö­
ründe plânda öngörülen hedefler seviyesinde
olmamakla beraber, 1964 e nazaran önemli sayı­
labilecek ilerlemeler kaydedildiği ve ayrıca dış
ticaret yönünden ihracatta plân hedefinin üstü­
ne çıkıldığı anlaşılmaktadır.
Muhterem milletvekilleri;
Sınai gelişmemizi kuvvetlendirip hızlandır­
mak yolundaki çabalarımıza rağmen, şimdiki
halde memleket ekonomisinin esas.itibariyle tarı­
ma istinadettiği ve millî gelirimizin büyük bir
kısmının bu sektörden sağlandığı malûmdur. An­
cak, arz ettiği bu ehemmiyete rağmen ziraatimizin
büyük bir mikyasta iklim ve hava şartlarının te­
siri altında bulunması ve bu yüzden millî gelir
artışının iklim ve hava şartlarının müsaadesine
göre zaman zaman önemli sayılabilecek değişik­
likler göstermesi, kalkınma hızımız ve gelişme
tempomuz üzerinde olumsuz tesirler yaratmakta-
— 737 —
Download