lider yayınları mali disiplin

advertisement
LİDER YAYINLARI
MALİ DİSİPLİN
MALİYE TEORİSİ VE KAMU EKONOMİSİ
MALİYE’DE YAKLAŞIMLAR
1. İktidara geldiği takdirde petrol ürünleri üzerindeki yüksek vergi yükünü düşürme vaadinde bulunan bir
siyasi parti liderinin bu tutumu maliyenin hangi bilim dalı ile ilişkili olduğunu akla getirir?
A) Siyaset
B) İktisat
C) Psikoloji
D) Hukuk
E) Sosyoloji
ÇÖZÜM: Demokratik rejimlerde siyasi partiler seçim dönemlerinde daha çok oy alabilmek ve böylece iktidara
gelebilmek için vaatlerde bulunurlar. Esasen maliyede bir bir siyasi parti ya da lider, seçmenlere (mükelleflere)
sunulacak çeşitli kamu malları ve miktarlarını temsil eder. Maliyede seçmen oy kullanırken siyasi parti ya da
onun liderine değil gerek geçmişte yaptıkları kamu hizmetleri gerekse de gelecekte yapmayı vadettikleri kamu
hizmetlerine oy verir. Soruda verilen örnekte siyasetçi iktidara geldiğinde örneğin benzin ve motorin üzerindeki
özel tüketim vergisi oranlarını düşüreceğini vadetmektedir. Bu durum maliyenin siyaset bilimi ile yakın ilişkili
olduğunu gösterir. Çünkü siyasetçi vaatlerini bütçe aracılığıyla hayata geçir, bütçenin kaynak tarafının önemli
bir bölümü ise mükelleflerin gelirlerinden ve harcamalarından tahsil edilen vergiler oluşturur.
Maliye, iktisat ile de yakından ilişkilidir. Çünkü kamusal ihtiyaçlar sonsuz düzeyde olabilir ancak bunları tatmin
edecek mal ve hizmetler sınırlı bütçe kaynakları ile üretilerler. Maliye bu yönüyle sınırlı bütçe kaynakları ile
mümkün olan en yüksek sosyal fayda düzeyine çıkabilecek kamusal mal ve hizmetleri üretme yöntemidir.
Maliye, hukuk ile ilişkilidir. Çünkü hükümetler gerek vergi toplarken gerekse de kamu harcaması yaparken önceden belirlenmiş anayasa ve yasalara uymak zorundadır. Söz gelimi bir mükelleften ödemesi gerekenden
daha yüksek vergi tahsil edilmesi hukuk devletinde düşünülemez. Kanunsuz vergi olmaz.
Maliye psikoloji ve sosyoloji ile de yakından ilişkilidir. Özellikle vergi gibi kamusal yükümlülükler mükelleflerin
dünyasında psikolojik sonuçlar doğurur, yükümlülüre vergiye karşı tepki gösterirler. Toplumun kültür düzeyi,
gelenekleri başta vergi olmak üzere mali araçlar üzerinde etkilidir.
Cevap A
2. Hükümetlerin belirledikleri hedeflere ulaşmak ya da kamusal ihtiyaçların tatmini için kullandıkları araçlara “mali
araç”, mali araçların ortaya çıkardığı ekonomik ve sosyal değişikliklere “mali olay” adı verilmektedir.
Temsili bir ekonomide hükümetin yüksek teknolojili ürün ihracatını artırmak için firmalara yüzde beşlik
vergi indirimi uygulaması üzerine, bu sektörlerdeki özel yatırımların artması sırasıyla hangi seçenekte
doğru kavramlaştırılmıştır?
Mali Araç
Mali Olay
A) İhracatı artırma
Vergi indirimi
B) Vergi indirimi
Yatırımların artması
C) Milli geliri artırma
İhracatı artırma
D) Yatırımların artması
Vergi indirimi
E) İhracatı artırma
Yatırımların artması
ÇÖZÜM: Mali Araç  Devletin (merkezi hükümet ve yerel yönetimler) belirledikleri hedeflere ya da kamusal
ihtiyaçların tatmini için kullandıkları araçlara mali araç denir. Bunlar vergi, kamu harcaması, borçlanma, özelleştirme olarak sıralanabilir.
Mali Olay  Mali araçların kullanılması sonucu ortaya çıkan sosyo-ekonomik değişikliklere ise mali olay denir.
Maliye  Mali araçların ortaya çıkardığı mali olayları inceleyen bilim dalı ise maliyedir. Maliyenin cevap aradığı
temel sorular şunlardır: Hangi kamusal mal ve hizmetler üretilecek? Hangi miktarda üretilecek? Bunların finansmanı için hangi mali araçlar kullanılacak? Mali araçlar sosyo ekonomik dengeyi ne yönde etkileyecek ve
sosyal refah ne yönde değişecek?
Açıklamanın ardından soruya dönecek olursak hükümetin buradaki nihai amacı ihracat artışı yoluyla milli geliri
yani sosyal refahı artırmaktır, yani maliye politikası uygulamaktır. Maliye politikası hedefine ulaşmak için kullandığı mali araç vergi indirimidir. Vergi indiriminin ardından bu sektörlerdeki özel yatırımların arttığı kaydedilmiştir ki bu duruma da mali olay denir.
Cevap B
~1~
LİDER YAYINLARI
MALİ DİSİPLİN
3. Hangisi maliye ilişkin geleneksel yaklaşımlardan biri değildir?
A) Kurumsal yaklaşım
B) Yapısal yaklaşım
C) Hukuki yaklaşım
D) Refah yaklaşımı
E) Gelir yaklaşımı
ÇÖZÜM:
Klasik (Geleneksel) Yaklaşımlar
Kurumsal Yaklaşım
Hukuki idari bakışa sahiptir
Yapısal Yaklaşım
Mali olayların ekonomik ve sosyal analizini yapar.
Değişim Yaklaşım
Vergilerin sosyal maliyeti ile kamu harcamalarının sosyal faydasının
birbirine eşitlenmesi gerektiğini savunur.
Refah Yaklaşımı
Mali araçların sosyal refahı artırmak için kullanılması gerektiğini iddia
eder.
Gelir Yaklaşımı
Devlet faaliyetlerin kısa ve uzun dönemde milli gelir üzerindeki etkilerini
inceler.
Modern Yaklaşımlar
Hukuki Yaklaşım
Maliyenin odağında anayasa ve kanunlar yer alır. Kamu fonlarının kamu
hukuku kurallarına göre nasıl elde edileceği, harcamaların nasıl denetleneceği ayrıntılı olarak tanımlanır.
İktisadi Yaklaşım
Kamu harcamaları, vergi ayarlamaları veya kamu borçlanmasının kaynak dağılımı, iktisadi istikrar, büyüme gibi makro göstergeler ile satın
alma gücü, tüketim, tasarruf, gelir, servet dağılımı ve yatırım kararları
üzerindeki etkileri analiz edilmeye çalışılır.
Siyasi Yaklaşım
Maliye politikasının siyasetçiler tarafından belirlendiğini, bu nedenle
siyasi yanının ihmal edilemeyeceğini savunur.
Psikolojik - Sosyolojik Yaklaşım
Başta vergilendirme olmak üzere mali uygulamalar hayata geçirilirken
bireylerin ve toplumun geleneklerinin, alışkanlıklarının hesaba katılması
ayrıca mükelleflerin bu uygulamaya karşı gösterecekleri tepkilerin hesaba alınması gerektiğini iddia eder.
Cevap C
4.
Maliyeci, gelir üzerinden alınan vergilerin arttırılmasının, kayıt dışı ekonomiyi nasıl etkileyeceğini
analiz edip, elde ettiği sonuçlara göre vergi düzenlemesi yaparsa hangi yaklaşıma göre hareket etmiş
sayılır?
A) Geleneksel Mali Yaklaşımlardan Yapısal Yaklaşım
B) Modern Mali Yaklaşımlardan Hukuki Yaklaşım
C) Geleneksel Mali Yaklaşımlardan Gelir Yaklaşımı
D) Geleneksel Mali Yaklaşımlardan Değişim Yaklaşımı
E) Modern Mali Yaklaşımlardan Sosyolojik – Psikolojik Yaklaşım
~2~
LİDER YAYINLARI
MALİ DİSİPLİN
ÇÖZÜM: Maliye bilimine gerek politika yapıcıların, gerek uygulayıcı ve denetleyenlerin, gerekse de bilimsel
katkı getirenlerin yaklaşımlarını geleneksel ve modern yaklaşımlar olarak ikiye ayırmak gerekir:
(1) Geleneksel Mali Yaklaşımlar
Kurumsal Yaklaşım: Devlet faaliyetleri hukuki ve idari bakış açısına göre değerlendirilmektedir. Kamu harcamaları kanun, tüzük, yönetmelik vb. dayanılarak yapılmaktadır. Örneğin bütçe sürecinin tamamı ayrıntılı olarak tanımlanabilir. Hukuki-siyasi yaklaşımda bir vergileme ya da kamu harcamaları kuramının geliştirmek
amaçlanmaz.
Yapısal Yaklaşım: Bu yaklaşım kamu faaliyetlerinin ekonomik analizini yapmayı öngörür. Buna göre kamu faaliyetlerinin kaynak dağılımına ve kullanımına etkisi, kamu faaliyetlerinin ekonomik etkinliği ve alternatif maliyetleri, kamu faaliyetlerinin piyasa ekonomisine etkisi gibi konular ele alınmaktadır.
Değişim Yaklaşımı: Kamu faaliyetlerinin optimum düzeyinde kamusal mal ve hizmetlerin marjinal seçmlenlere
faydası, vergilerin neden olduğu marjinal maliyete (fedakarlığa) eşit olmaktadır.
Refah Yaklaşımı: Kamu maliyesinin nihai amacı toplum refahının maksimize edilmesi olup herhangi bir kişinin
durumunda dahi kötüleşme olmaksızın toplum refahının arttırılması öngörülmektedir.
Gelir Yaklaşımı: Bu yaklaşım fonksiyonel maliye ile ilgili olup her bir devlet faaliyetinin milli gelir üzerinde
olumlu ve olumsuz etkilerini incelemektedir. Yaklaşım kısa ve uzun dönem iktisadi denge üzerinde durmakta
ve kamu kesiminin denge üzerindeki etkisi araştırılmaktadır.
(2) Günümüz (Modern) Mali Yaklaşımlar
Hukuki Yaklaşım (G.Jeze, Trotobas, M. Duverger, E. Blumenstein): Devlet faaliyetlerinin odak noktasını
hukuk ve kuramsal düzenlemeler oluşturur. Yani kamu kurum ve kuruluşları anayasa ile kendilerine verilen görevleri yerine getirebilmek için harcama yapmak zorunda olup bu harcamaların finansmanının nereden ve nasıl sağlanacağı, finans yükünün toplum kesimleri arasında nasıl dağıtılacağı konuları önem kazanmaktadır. Bu
yaklaşımda hukuki, kuramsal ve tarihi düzenlemeler etkilidir. Kamu fonlarının kamu hukuku kurallarına göre
nasıl elde edileceği, harcamaların nasıl denetleneceği ayrıntılı olarak tanımlanır.
İktisadi Yaklaşım (A. C. Pigou, R. Musgrave, E. Lindahl, K. Wicksell): Devletin her türlü mali uygulamaları
(vergiler, kamu harcamaları, borçlanma) aracılığıyla yarattığı ekonomik etkiler ön planda tutulmakta dahası bu
uygulamaların, kaynak dağılımı, iktisadi istikrar, büyüme gibi makro göstergeler ile satın alma gücü, tüketim,
tasarruf, gelir, servet dağılımı ve yatırım kararları üzerindeki etkileri analiz edilmeye çalışılır. İktisadi yaklaşımda maliyenin hukuk tarafı tamamen dışlanmakta ve sadece ekonomik yönü ağır basmaktadır.
Siyasi Yaklaşım (J. Buchanan, Tullock, Hayek): Bu görüşün savunucularına göre maliyeyi yalnızca ekonomi ve hukuk ya da ikisi arasında bir yerde konumlamak doğru değildir. Çünkü maliyenin siyasi yanı da analize
dahil edilmelidir.
Psikolojik-Sosyolojik Yaklaşım: Başta vergi düzenlenmeleri olmak üzere maliye politikası araçları kullanılırken toplumsal ve bireysel psikolojik sosyolojik araştırmaların, incelemelerin hesaba katılmasını savunan yaklaşımdır. Günümüzde, başta vergiler olmak üzere kamusal yükümlülüklerin değiştirilmesinde, mükeflerin sosyolojik yapısı, genelekleri, vergilere olan alışkanlıkarı ve psikolojik olarak vergiyi kabullenmeleri, vergiye karşı
gösterdikleri bireysel ve toplumsal tepkilerin analiz edilmesi gerektiği genel kabul görmektedir. Örneğin, bir
vergi artışı yapılması düşünülürken bu değişikliğin gelir ve ikame etkileri, kayıt dışı ekonomiyi genişletme ihtimalı üzerinde durulmalı ve analiz sonuçlarına göre değişiklikler hayata geçirilmelidir. Aksi halde vergi artışından ilave vergi hasılatı elde etmek yerine tam tersine vergi hasılatı eski seviyesinin altına düşebilir. Dolayısıyla, soruda verilen durum Modern Mali Yaklaşımlardan Sosyolojik – Psikolojik Yaklaşım’ın inceleme alanına girer.
Cevap E
5.
Kamu maliyesinde değişim yaklaşımı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Vergiler kamu hizmetlerinin bedelidir ve devlet faaliyetlerini optimum düzeyi, vergilerin üretilen devlet hizmetlerinin marjinal maliyetine eşit olduğu noktada oluşur.
B) Vergi, kamu hizmetlerinin bedeli gibi görünmekle beraber karşılıksız alınır.
C) Vergi, özel kesimdeki fiyata benzer ve nereye harcanacağı hizmet talebine göre değişir.
D) Vergiler karşılıksız alınıp kamu hizmetlerine harcandığı için maliyet-fayda bağlantısı yoktur.
E) Vergiler
ÇÖZÜM: Değişim yaklaşımına göre, vergiler kamu hizmetlerinin bedelidir ve devlet faaliyetlerinin optimum düzeyi, vergilerin üretilen devlet hizmetlerinin marjinal maliyetine eşit olduğu noktada oluşur. Bir başka tanıma
göre değişim yaklaşımına göre devletin optimum faaliyet düzeyi, marjinal sosyal faydaları marjinal sosyal maliyetlere eşitleyen kamu malları ve üretim miktarlardır (MSM = MSF).
Cevap A
~3~
LİDER YAYINLARI
6.
MALİ DİSİPLİN
Düşük gelir grubundakiler ile yüksek gelir grubundaki bireylerin taşıdıkları kamusal yükümlülükler ve
kamu mallarından elde ettikleri faydalar açısından aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Düşük gelir grubundakiler taşıdıkları kamusal yüke kıyasla ölçülebilir menfaatlerden daha çok faydalanırlar.
B) Yüksek gelir grubundakiler taşıdıkları kamusal yüke kıyasla ölçülebilir menfaatlerden daha çok faydalanırlar.
C) Düşük gelir grubundakiler faydalandıkları ölçülemez menfaatlere kıyasla daha ağır kamusal yük taşırlar.
D) Düşük gelir grubundakiler faydalandıkları ölçülebilir menfaatlere kıyasla daha ağır kamusal yük taşırlar.
E) Yüksek gelir grubundakiler faydalandıkları ölçülebilir menfaatlere kıyasla daha düşük kamusal yük taşırlar.
ÇÖZÜM: Kamu yükümlükleri, kamusal hizmetler için vatandaşlardan toplanan vergiler, resim, harç ile kamu fiyatlarının tümüdür. Devlet bu yükler karşılığında vatandaşlara kamu hizmetleri, yani menfaatler sunar. Toplumu oluşturan bireyleri düşük gelir grubu ve yüksek gelir grubu olarak ikiye ayırır, vatandaşların taşıdığı kamusal yükümlüklerden elde ettiği menfaatleri çıkarırsak (bu menfaatler doğrudan doğruya transferler olabileceği
gibi sübvansiyonlar, sosyal güvenlik yardımları, aile yardımları da olabilir) şu sonuçlarla karşılaşırız:
 Yüksek gelir grubundaki vatandaşlar daha çok kamusal yüke tabi iken bu vatandaşlar devletin sunduğu ölçülebilir menfaatlerden daha az yararlanırlar. Burada ölçülebilir menfaat ile kastedilen husus tam kamusal
mal ve hizmetler dışındaki yarı kamusal mallar, erdemli mallar, ortak mallar ve özel mallardır. Çünkü yüksek gelir grubundaki bir kişi, sağlık ve eğitim hizmetini tamamen özel sektörden satın alma imkanına sahiptir ve çoğunlukla da daha kaliteli olduğu için öyle yapar. Ancak bu gruptakiler kamunun sunduğu iyi bir
hukuk düzeni (mülkiyetin, hakların korunması gibi), iç ve dış güvenlik gibi tam kamusal mal ve hizmetlerden en fazla yarar elde edenlerdir. Menkul ve gayrimenkul malvarlığı, hakları, sermayesi, serveti olan yüksek gelirli-vergi ödeme gücü yüksek bir mükellef güvenlik, hakların korunması, diplomasi gibi kamu mallarından düşük ve orta gelirli mükelleflere nazaran daha çok fayda elde eder.
 Düşük gelir grubundakiler ise daha az kamusal yüke tabi iken ölçülebilir mal ve hizmetlerden en çok fayda
görenlerdir. Aile yardımları, kömür, gıda-erzak yardımları, burslar vb. ölçülebilir menfaatlerden en çok bu
gruptaki vatandaşlar fayda elde eder. Söz gelimi karşılıksız yükseköğrenim bursu için aranan kriterlerden
biri de ailenin gelir düzeyine ilişkindir.
Cevap A
7. Kamu harcamaları yoluyla sosyal refahın maksimize edilmesinde vergilemeden sağlanan marjinal liranın harcanmasının yaratacağı sosyal fayda ile mükellefe olan maliyetinin eşitlenmesi şeklinde tanımlanabilecek olan yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
A) Peacock – Wiseman Yaklaşımı
B) Wicksell – Lindahl Yaklaşımı
C) Brennan – Buchanan Yaklaşımı
D) Wagner – Musgrave Yaklaşımı
E) Pigou – Dalton Yaklaşımı
ÇÖZÜM: Değişim yaklaşımı da denen yaklaşımda Pigou Dalton, kamu harcamaları ile sosyal refahın maksimize edilmesinde optimum üretim düzeyinin mükellefin ödediği vergi nedeniyle katlandığı marjinal maliyet ile
kamu harcamaları sonucunda elde edeceği marjinal faydaya eşitlendiği noktayı işaret etmiştir (Pigou-Dalton’a
göre Marjinal Sosyal Fayda=Marjinal Sosyal Maliyet, kamu ekonomisi için optimum büyüklüğü ifade eder).
Cevap E
~4~
Download