Bilgi Merkezlerinde Pazarlama ve İletişim

advertisement
Bilgi Merkezlerinde Pazarlama ve İletişim
Özet
Örgütlerde pazarlama bir yönü ile yönetimin iletişim fonksiyonudur. Pazarlama bir
yönetim faaliyetidir ve her insan ilişkisinin zorunlu koşulu olarak ancak iletişimle
mümkündür. Gönderici- mesaj-alıcı-geribesleme modeline dayanan egemen iletişim görüşü
pazarlamanın dört ‘’P’’si olan yer, mamul, tutundurma ve fiyatla birlikte ele alındığında,
karanlıkta kalan bir pazarlama ve yönetim fonksiyonunu aydınlatacaktır. Ancak bilgi
gereksinimi duyan kullanıcı yanında, potansiyel müşteri-kullanıcıya da ulaşmanın yolunu
arayan kütüphaneler ve bilgi merkezleri hızla değişen dünyada her türlü iletişim aracını
kullanarak çağdaş pazarlama yönetimini gerçekleştirmelidir.
Summary
Organizations of all types are recognizing marketing as a communication function of
management. The fundamental marketing concept relies on administrative activities and
works with communication of human being. Within the marketing mix,provision for
marketing communications including sender-message-receiver-feedback may seem to reside
in the fourth of the ‘4Ps’ product,price,place and promotion. Today this however is regarded
as inadeqate for libraries and information centers trying to reach potential customers as well
as existing ones. These organizations must use the latest approaches in marketing
management and communication to reach their aims.
Giriş
Bilgi gereksinimi duyan kullanıcıya çeşitli yollarla bilgi hizmeti sunmayı hedefleyen
bilgi merkezleri tüm işletim öğelerini içeren örgütler olarak, pazarlama ve iletişim
fonksiyonlarını derinlemesine kullanan kurumlardır.Pazarlama ve iletişim birbirinden ayrı
disiplinler olarak düşünülmekte ise de, yarım yüzyılı aşkın bir zaman önce ve hatta klasik
pazarlama döneminin başlamasıyla, iletişim pazarlama karmasının dört ana unsuru içinde
reklam,halkla ilişkiler,kişisel satış,doğrudan pazarlama gibi birden çok teknik ile yer almıştır
(The marketing…,1981:67).1990’lardan başlayarak ise iletişim pazarlama kararlarının odağını
oluşturmuş,müşteri merkezli pazarlama anlayışı önem kazanmıştır. Müşterisi kullanıcılar olan
bilgi merkezleri teknoloji çağının rekabetçi ortamında, hem mevcut müşteriyi ellerinde
tutmaya çalışmakta, hem de potansiyel müşterilerine ulaşmak için her gün yeni boyutlar
kazanan çağdaş yönetim tekniklerine başvurmaktadırlar(Yılmaz, 1999: 66). Kütüphanecilik
ve bilgi hizmetlerinde tüketicinin ve kullanıcının yararını en üst düzeye çıkarmak için
kullanılan pazarlama sistemi, böylesine geniş bir amacı gerçekleştirmek, örgütün başarı
çıtasını yükseltmek için en uygun kanallardan, hedef kitlelere doğru mesajlar göndermek ve
geribildirim almak durumundadır. Pazarlama yöntemlerinin yöneltildiği kitleler, bilgi
merkezinin türüne göre hizmet sunmak istediği kullanıcı profiline uyan akademisyenler,
öğrenciler, araştırmacılar, ev hanımları gibi gruplardan oluşurken, iletişim kanalları da
tanıtımı, bilgilendirmeyi, istek uyandırmayı gerektiren, doğrudan ya da dolaylı mesajlar içerir.
1
Bilgi Merkezleri ve Pazarlama
Pazarlama bir yönetim alanı olarak tüm kuruluşun davranış ve yaklaşımına yansıyan
yönetim ilkeleri ve örgütsel felsefenin bir parçasıdır. Ticaret, ekonomi ya da eğitimle ilgili
olarak, yürütmekte oldukları tüm etkinliklerde başarıyı yakalamak isteyen kuruluşlar için
pazarlama temel hedefin belirlenmesi ve şekillendirilmesinde önemli bir araçtır. Gerçekte
pazarlama kavramları yöneticinin sağduyusuna ve günlük yaşamdaki işlemlere dayanır.
Pazarlama alanının başlangıç noktasında insan istek ve gereksinimleri yatıyorsa,
kütüphaneciler ve bilgi profesyonellerinin de insanla uğraşan kişiler olarak, bu noktada
işletmeci kimliğine bürünmeleri doğaldır. Ancak bilgi uzmanları pazarlama kavramını dar
anlamda alıp,pazarlamayı bilgi merkezindeki hizmet ya da ürünleri tanıtmak veya satmak
olarak düşünmek yerine,bilgi merkezi pazarlamasının kütüphane ve bilgi merkezi
kullanıcılarını çekmek ve hizmet etmek için toplam bir örgütsel çaba olduğunu
görmelidirler.Kütüphane bağlamında pazarlama kütüphane ve bilgi hizmeti sağlayıcıları ile
,bu hizmetlerin gerçek ve potansiyel kullanıcıları arasında yapıcı ve uyumlu bir değişim
yaratma amaçlı bir etkinlik grubu olarak tanımlanır ki,bu etkinlikler ürünle,maliyetle,edinim
yöntemleri ve tutundurma ile ilişkilidir (What do librarians…,2004:64). Geleneksel
pazarlamanın belkemiği olan 4 P (product, price, place, promotion)’yi ilk kez kütüphaneciliğe
uyarlayan Grenier’e göre,ürün kullanıcılara sunulan programlar,kaynaklar ve hizmetlerin,
fiyat ürün ya da hizmeti üretmenin maliyeti artı kullanıcıdan alınan diğer ücretlerin ,yer ürün
ve müşterinin bir araya geldiği nokta ve dağıtım kanallarının,tutundurma,bilgi merkezinin
topluma neler sunabileceğinin anlatılmasını içermekte iken (Grenier,1990: 11), örneğin
tutundurma başka bir kaynakta bilgi merkezinin müşteri gereksinimlerinin tanımlanması ve
bu gereksinimlere nasıl yanıt verileceği yönündeki ayrıntılarla ilgili olarak kurduğu iletişim
şeklinde açıklanmaktadır (Strategic…,2002,11) .İşletme yönetimi alanında tüm çalışanlarla
birlikte bilgi uzmanlarına da etkin yönetimde,amaçlara erişimde, gelecek için cesur ve
güvenilir planlar hazırlamada stratejiler geliştirmede,dinamik bir yaklaşım içinde olmada
yardımcı olan pazarlama sürekli gelişen ,yenilenen bir bilim dalıdır.Bu yeniliklerin pazarlama
yöntem ve tekniklerini uygulayan tüm alanları ilgilendirdiği düşünülürse, konu ile ilgili yeni
yaklaşımlara değinmek yerinde olacaktır.
İlişki pazarlaması ve stratejik pazarlama
Pazarlama, iletişim ve halkla ilişkilerdeki önemli kavramlardan biri de ilişki
yönetimidir. İlişki yönetiminde ilişkiler analiz, planlama, uygulama, kontrol, geri besleme ve
performans ölçme süreçleriyle, ortak adaptasyon, karşılıklı bağımlılık, ortak değerler, güven
ve katılma çerçevesinde yürütülür (Erdoğan, 2006:233). İlişki yönetimi bu olguları yalnızca
bir iletişim etkinliği olarak değil, iletişimi stratejik şekilde kullanan bir yönetim fonksiyonu
olarak düşünür. İletişim yönetimi ile çoğu kez birlikte kullanılan stratejik ilişki yönetimi ve
bunun için stratejik planlama tüm örgütsel amaçların programlanmasını içerir. Stratejik
planlamada, belirlenen örgütsel amaçlarla ilişkili öncelikler belirlenir ve bu öncelikleri
gerçekleştirecek eylem planları hazırlanır. İlişki pazarlaması ise pazarlamacıların, ilişkiye
örgüt çevresindeki “güç” kavramını katarak, örgütün çevresiyle olan ilişkisinin (örgütlü
kurumsal ve yasal yapılar içinde ilişkilerin)örgütün çıkarlarını gerçekleştirme açısından nasıl
yapılacağı sorusuna verdikleri cevaplardan biridir (Erdoğan, 2006: 235). İlişki pazarlaması
kavramı bilgi uzmanlarının literatüründe henüz yer almasa da, bilgi merkezlerinde bugün
stratejik pazarlamanın temel ögeleri olarak bilgi, kaynaklar, planlama gibi unsurlar yer
almakta, pazarlama stratejilerinin tüm kuruluşun davranışında benimsenmesi gerektiği
yönündeki yaklaşımlar uygulanmaya başlamaktadır.
2
Bilgi merkezlerinde çalışan bilgi uzmanları, kütüphaneciler evrensel ve ulusal düzeyde
bugüne kadar gelinen noktada değişim ve yeni koşullara uyma kapasitelerinin çok yüksek
olduğunu göstermişlerdir. Stratejik pazarlama düşüncesi bu yenileşme sürecine yardımcı
olmakta, hedefe ulaşmak isteyen bilgi yöneticilerinin stratejik değişim için yönelecekleri
hedefin kullanıcı üzerinde yoğunlaşmak olduğuna işaret etmektedir (Caballero, 2002: 34).
Tatmin olmayan müşterinin başka yere gideceğini hesaplayan bilgi belge yöneticileri
öncelikler listesinin başına kullanıcı bağlılığını getirmelidir. Stratejik pazarlamada kullanıcı
ile çeşitli kanallardan iletişim kurmadan önce kullanıcı kimdir; kullanıcının değerleri nelerdir;
kullanıcı daha iyi nasıl bilgilendirilir ve eğitilir gibi sorular insan faktörü ile uğraşan bilgi
uzmanının daima gündeminde kalmalıdır. Bir bilgi merkezinde etkin bir stratejinin
geliştirilmesinde finansal konular kadar, pazarlama felsefesi çerçevesinde kültürel, politik ve
bilinmesi gereken tüm kavramları ve uygulamaları içeren geniş bir yelpaze söz konusudur.
Sabun ya da vida üreten bir fabrikadan, bir halk ve çocuk kütüphanesine kadar bir kuruluşun
kültürü, bu kuruluşta çalışanların ortak varsayımlarından, inanç ve görüşlerinden oluşur.Bu
inançlar kişilerin çalıştıkları kuruluşun ne durumda olduğunu anlamalarına yardımcı olur.Bir
kuruluş örneğin son derece dinamik,lider durumunda ya da değişime direnen,çağdaş
gelişmelerin gerisinde kalan olabileceği gibi ,çevre bilinci güçlü veya politik sınırlar içinde
sıkışmış bir görüntü verebilir. Kuruluşun uyguladığı politikaların anlaşılması ve gücünün
bilinmesi, bilgi uzmanının stratejik bir değişim yaratma ve herkes tarafından
benimsenebilecek, örgüt çapında bir pazarlama özelliği geliştirme yeteneği kazanmasını
sağlar. Diğer örgüt biçimlerinde olduğu gibi bilgi merkezlerinde de pazarlama yöntemleri
olan duyuru, reklam, basın yoluyla tanıtım büyük ölçüde medyaya dayalıdır. Bütün bu
işlemlerin oluşturduğu tanıtım ve pazarlama, erişilmek istenen kitleye yönelik mesajlar taşır.
Bu mesaj kaynakları ve kanallarının tüketicilerin ve kullanıcıların akıllarında yer etmesi ve
işlevsellik kazanması pazarlama ve iletişim kavramlarının yan yana gelmesine neden olmuş
ve literatürün önemli bir bölümünde de “pazarlama iletişimi” olarak adlandırılmıştır.
Pazarlama iletişimi
Bir tanıma göre pazarlama iletişimi yüz yüze gelinmeden yapılan reklam, topluma
yayma, doğrudan posta, sergiler ve satış yükseltimi gibi tanıtım faaliyetleridir (Singh, 2004:
94). Son hedef açısından düşünüldüğünde ise pazarlama iletişimi genel olarak herkesi aynı
derecede etkileyen potansiyel müşteriyi bilgisizlik durumundan karar ve eylem noktasına
getiren iletişim biçimidir. Başka bir deyişle potansiyel müşteri yeni bir ürünü ya da hizmeti
benimseme aşamasında çeşitli basamaklardan geçtiğinden pazarlama iletişiminin amacı bu
hareketi kolaylaştırmak ve hızlandırmaktır. Benimseme süreci olarak bilinen bu işlem beş
aşamada gösterilebilir:
1) Farkında Olma: Birey yenilikten haberdar olmakla birlikte bilgiden yoksundur.
2) İlgi: Birey yenilik hakkında bilgi aramak üzere uyarılmıştır.
3) Değerlendirme:
düşünmektedir.
Birey
yeniliği
denemenin
anlamlı
olup
olmayacağını
4) Deneme: Birey ürün ya da hizmetin yararı hakkındaki düşüncesini güçlendirmek
için yeniliği bir miktar dener.
5) Benimseme: Birey yenilikten bütünüyle ve düzenli olarak yararlanmaya karar
verir.
3
Pazarlama iletişimi müşteri konumunda olmayanların müşteriye dönüşmesinde katkıda
bulunan her biçimdeki iletişimi içerir.
Özgünlük
Yetki
Etki
İnanırlık
Farkında
olmama
Farkında olma
Anlama
İnanç
Eylem veya
eylemsizlik
Süre durum
Antipati
Anlayışsızlık
Hafıza
yanılgısı
Rekabet
Şekil 1: İletişim Süreci (Hart, 1995: 26)
Yukarıdaki şekilde deneme noktasında durulmuştur. Burada yalnızca benimseme
sürecinin aşamaları değil, aynı zamanda arzulanan işlemin oranını hızlandıracak ya da
yavaşlatacak pozitif ve negatif faktörleri de görmek olanaklıdır. Bilgi merkezlerinde çalışanlar
bu pazarlama iletişimi adımlarını kullanarak kullanıcı gereksinimlerini karşılamak üzere
düzenledikleri yeni ürün ve hizmetlerini benimseme aşamasına çekmeye çalışırlar.
Mesaj Uçları Olarak Pazarlama Karması
Pazarlama karmasının dört elemanı olarak bilinen ürün, fiyat, yer ve tutundurma artık
yeterli görülmemekte, tutundurmanın kişisel iletişimden, personelin giyimine kadar olan
geniş skalasının birlikte değerlendirilmesi ile önemli fırsatların yakalanabileceği
görülmektedir. Tutundurma karmasının kuruluşun tüketici ile temel bağlantı kanallarını
oluşturduğu bilinmektedir. Ancak böylesi dar bir düşünce biçimi örgütün toplam iletişim
çabalarının en üst düzeyde değerlendirilmesine engel olur. Çünkü ayrı olarak düşünüldüğünde
tutundurma pazarlama iletişimi karmasındaki diğer ögelerden farklı görülebilir. Tüketicinin
şirketin sunduğu tüm ürün veya hizmetler hakkında bir takım iletişim bilgileri alabileceği
fiyat, ürün, satış noktaları gibi faktörler yine tutundurma ile bağlantılandırılabilir.
Tutundurmanın bir iletişim ögesi olarak rolünü irdelemeden önce pazarlama karmasının diğer
ögeleri olan en önemlisi ürün olmak üzere, fiyat ve yer faktörlerinden geçebilecek olan mesaj
uçlarına bakmak gerekir.
Ürün
Temel pazarlama anlayışının baş ögesi olarak ürün söz konusu olduğunda tüketici
gerçekte bir ürün değil bir işlevsellik, bir başarı ve hatta bir tatmin satın alır. Tüketici
dünyasında müşteri sabun satın almayıp ümit, endüstriyel pazarın müşterisi de matkap değil
delik satın alır. Müşteri ayrıca satın alma kararlarını fiziksel ürünün kendisinden çok, ondan
sağlayacağını düşündüğü yararlara göre alır. Toplam ürün üreticinin sunduğu değil,
müşterinin sunumda gördükleridir. Yukarıda değinildiği gibi kütüphanecilik ve bilgi
hizmetleri bağlamında ürün bilgi merkezinin müşterilerine sağladığı program ve hizmetlerdir.
Son yıllarda İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre hizmetlerini çeşitlendiren, geniş bir
yelpazede kullanıcıya erişen bilgi merkezleri pazarlamaya yönelik etkinlikleri, eski yıllara
oranla çok daha fazla tercih etmektedirler (Shontz, 2004).Kendi kütüphanesinin çevredeki
diğer kütüphanelerden çok daha çeşitli hizmetler verdiğine inanan bilgi merkezi yöneticileri,
toplumun bu sunulanlardan haberdar olmasının önemini bilerek, müşterinin gözünde
farklılığını göstermeye çalışır. Gerçekte kütüphanecilerin tutum ve ilgileri de çalıştıkları
4
çevreden etkilenir. Topluma gönderdiği mesajlara olumlu tepkiler alan bilgi merkezi
çalışanları ve yönetim kadrosundaki kütüphaneciler ürün ve hizmetleri geliştirmede,
pazarlama programlarını hazırlamada önemli bir sorumluluk üstlenirler. Doğal olarak satın
alma kararında özellikle de farklılaştırılmamış mallarda paketleme ve sunum en önemli
faktördür. Örneğin sigara, kozmetik, içecekler gibi ürünlerde paketin ürünün önüne çıktığı
görülür. Araştırmalar alıcı için ürünün boyutunun, şeklinin, renginin, ağırlığının, genel
görünümünün, temasının ve hatta kokusunun değişen oranlarda etkili olduğunu
göstermektedir. Başarılı paketin tüketicinin hem bilinçaltına hem de bilinç üstüne hitap etmesi
beklenir. Bilinç üstünde zihin yalnızca ürünü algılarken, bilinçaltı paketi algılarken güdülenir.
Bütün bu faktörlerin kullanıcılarla iletişimde yeri olduğunu bilen kütüphane yöneticileri
rekabetçi enformasyon pazarında ürünü ve hizmeti daha iyiye götürmenin yollarını ararlar.
Ürün kavramı çok geniş bir yelpazeyi kapsar, örneğin bir ürünün sunumu yalnızca
tüketici alanına yönelik olmayabileceği için, satıcının iletişim ve pazarlama konusunda
dikkatli hareket etmesi beklenir. “Örgütsel Alıcı Davranışı” araştırmaları bir satın alma
davranışında yer alabilecek subjektif faktörleri incelemektedir (Hart,1995: 28). Bugün bir
avuç dolusu bileşeni bir torbaya doldurup tesadüfen eşleşen özellikler ile performans bekleme
devri geçmiştir. Endüstriyel bir ürünün görünümü çeşitli sinyaller gönderir. Tasarım, biçim,
renk gibi özelliklerin hepsi dinamik, yenilikçi ilerleyen ya da geleneksel bir şirket bir kuruluş
izlenimi yaratabilir. Gerçekte bilinen reklam ve tanıtım araçlarını kullanmanın ne kadar
maliyetli olduğu dikkate alınırsa, iyi bir ürün sunumuna katılan bilinçli bir çabanın yararı çok
daha fazla olabilir. Ürün sunumu kütüphaneciler ve bilgi hizmetinde çalışanlarının her zaman
gündeminde yer almıştır. Kullanıcılara yarar sağlayan, en önemli gereksinimlerini karşılayan
ürün ve hizmetler kütüphanecilik ve bilgi hizmetlerinin odak noktasını oluşturur. Bu odak
noktası kullanıcının önceliğine göre ticari istihbarat, eğitim, boş zaman, eğlence ya da
toplumsal gerekliliklerle ilgili bilgidir. Bilgi ürünlerinin tasarımı, enformasyon alışverişi,
paketlenmesi ve dağıtımı önceden yalnızca ticari sektörde çalışanların ilgi alanına girerken,
bugün bütün kütüphaneci ve bilgi uzmanlarının gündemindedir. Bir bilgi ürünün tasarımı, bir
bilgi işleme sorununa, kullanıcının bilgisine, konu ile ilgili bilgilere ve mesajın nasıl
sunulacağına ilişkin kararlara dayanılarak planlı bir çözüm getirilmesi olarak açıklanabilir ki
bu da pazarlama için son derece doğru bir yaklaşımdır. Kütüphaneler ve bilgi merkezlerinde
ödünç verme hizmetleri, kütüphaneler arası ödünç verme, çevrimiçi tarama hizmetleri, eve
bağlı veya kütüphaneye gelemeyen kullanıcılara götürülen hizmetler, ödünç tablo verme
hizmetlerinin yanı sıra yayınlar, rozetler, kağıt veya plastik torbalar, takvimler, fotoğraflar,
haritalar, kitap işaretleyicileri ve kupalar gibi satış ürünleri de pazarlanır. Bilgi merkezinin
içinde bulunan kafeterya ve çay kahve içilen salonların kullanıcı açısından cazip pazarlama ve
iletişim ögeleri olduğu da bilinmektedir. Bir kütüphane ya da bilgi merkezinin kendisi de bir
varlık olarak pazarlanabilir. Bir ürün marka adı alabildiği gibi, tüketicileri ve kullanıcıları
tarafından şu veya bu şekilde anılabilir (Singh, 2004: 96) .Bu adlandırma kuruluşun kendi
seçtiği bir isim olabileceği gibi bazı olumlu özelliklerin çağrıştırdığı bir imge de olabilir. Ürün
iyi bir çağrışım yaptırmakta mıdır ya da böyle bir çağrışıma aday mıdır? Kolayca
anımsanabilir mi? İnsanlar rahatlıkla telaffuz edebilir mi? Bu çağrışım ürün ya da hizmetin
başarısından kaynaklanan özellikleri desteklemekte midir? Bundan sonra sıra grafik
sembolizme ya da pek çok anlamı içeren logoya gelebilir. İyi bir marka güven, emniyet,
dayanıklılık, güçlülük, hız, statü ve benzeri duyguları uyandırmalıdır. Kütüphaneler ve bilgi
merkezleri bir bütün olarak marka etkisi uyandırabileceği gibi, salonlarına, bölümlerine
topluma şükran duygularını yansıtabilmek üzere kişi adları da verebilir. Kişinin statüsü ve
toplum tarafından saygı gören, tanınan biri olması yeni bir ad verilen hizmetin değerini
arttırır.
5
Fiyat
Birçok ürünün sinyali fiyat olduğu için satın almadaki etkisi genellikle sıradan
ekonomistin talep kuralına uygun gider. Fiyat düştükçe talep artar. Günlük tüketilen ürünlerde
fiyat düzeylerinin herkesçe bilindiği durumlarda fiyatla taşınan mesaj paranın iyi ve kötü
değerinin göstergesidir. Örneğin; süpermarketlerin başarısında çok tanınan markaların
fiyatlarını yerel bakkalların fiyatlarının altında tutmaları ve hatta kendi etiketledikleri
ürünlerin fiyatlarını tanınan markalardan düşük belirlemelerinin rolü fazladır.
Fiyat
Bazı ürünlerde aşağıdaki şekilde verildiği gibi bilinen kurallar işlemez. Bu durumlarda
fiyatın kalite ya da prestije işaret ettiği ve belirli sınırlarda fiyat yükseldikçe hangisinin
yükseleceğinin tahmini arzusunu perçinlediği görülür. Düşük fiyatta kalite düşüklüğü
özellikle saat, müzik seti ya da kozmetikler gibi müşterinin başka bir karar temeli göremediği
durumlarda geçerlidir. Görünüm ve erişilebilirlik gibi diğer faktörlerden de söz edilebilirse de
bu tür ürünlerde kalite değerlendirilmesi daha çok fiyata dayanır. Gerçekte fiyat talep ilişkisi
alıcının algılayışına dayandığından, satın alma eylemi alcının mesajı nasıl algıladığına bağlı
olarak gelişecektir.
Talep
Hizmet sektöründe ise fiyat, talep
oluşturmada bir iletişim aracı olarak farklı
sonuçlara yol açabilir. Örneğin belirli bir konu
alanında hazırlanan seminer programlarına çok
sayıda katılımcı çekilmesi amaçlandığında
kimsenin rağbet etmemesine karşılık, aynı
konuyla ilgili farklı bir program yüksek fiyatla
planlanıp duyurulduğunda çok sayıda başvuru
olabilir. Burada fiyat indirme durumunda kalarak
bir fiyatlama kargaşasına düşmeden de ürün yada
hizmetle ilgili son derece olumlu mesajlar
verilebileceği vurgulanabilir. Peşin ödeme, kredi
olanakları, özel sunumlar bazı hizmetlerin ya da
ürünlerin ücretsiz verilmesi gibi özel fiyatlama
sistemleri rekabet ortamında çok yüksek fiyatlara
gerek kalmadan üstünlük sağlar.
Şekil 2: Fiyat kaliteyi ya da prestiji gösterebilir (Hart,1995:29).
Bilgi merkezleri ve kütüphaneler hizmetlerini çoğunlukla ücretsiz vermelerine karşın
yetişkinlere yönelik açık veya uzaktan eğitim, okuma yazma programları gibi konularda
maliyetleri karşılamak için bazı ücret politikaları izleyebilir. Helsinki’de halktan her kesimin
yararlanması için şehir içi otobüslerde internet kursları düzenleyen halk kütüphaneleri, bunları
önce ücretsiz vermiş, ancak daha sonra kullanıcıya belirli bir maliyeti yansıtma kararı
almışlardı.
Yer
Pazar payıyla hizmet noktası sayısı arasında doğal olarak fiziksel anlamda iyi
tanımlanmış bir korelasyon bulunmaktadır. Ancak burada psikolojik bir faktörün de
bulunduğunu söylemek gerekir. Her satış şubesinin tüketicinin zihninde bir imajı, bir namı,
şöhreti vardır ve bu şöhretin olumlu olduğu durumlarda bünyesindeki her ürünün satışları
6
üzerinde iyi bir etkiye sahip olur. Ürün ve hizmetler iş merkezinin hale etkisinden
yararlanarak adlarını duyurabilir. İş merkezi imajı ya da kişiliği bir grup insandan diğerine
değişim gösterir. Pahalı, son moda ürünler satan bir mağaza yüksek gelir grubundaki kişilerde
güven, emniyet ve konfor gibi duygular uyandırırken daha düşük gelir gruplarından olan
kişilerde israf, taşkınlık, ziyanlık ve züppelik gibi duyguların iletilmesine neden olabilir. İş
yerinin açıldığı yer bu konularda başlangıç noktasıdır. Bu işyeri kentin en kalabalık yerinde
ya da şehir dışında geniş bir alanda kurulabilir. Binanın dış görünüşü çağdaş ya da tarihi
küçük ya da büyük, çekici ya da kasvetli bir mesaj iletebileceği gibi iş yerinin adı ve yüzü de
bir etki yaratır. Bilgi uzmanları kütüphanelerinin ve bilgi merkezlerinin fiziksel konumunu
dikkat çekebilecek şekilde pazarlayabilirler. Örneğin British Library, Library of Congress gibi
büyük merkezler duyurularında, yenilenen binalarını kişilerin içten ve sürekli ilgisini çekmek
için bir pazarlama ögesi olarak kullanmaktadırlar. İşyerinin iç görünümü çoğunlukla daha da
önemli olabilir, koridorların geçitlerin genişliği veya uzunluğu sergilenen materyaller renk,
ses, koku, ısı, dekor ve aydınlatmanın da rolü büyüktür. Kullanıcıya karanlık, uzun ve sıkıcı
gelen koridorlardaki tahta kapıları renkli cam kapılarla farklı bir görünüme sokmak veya
kapıların tümünü kaldırarak yaratıcı objeler yerleştirmek kütüphanenin veya bilgi merkezinin
cazibesini arttırır. Bilgi merkezleri tek olarak bir binayı işgal edebilir veya daha büyük bir
kurumun parçası olabilirler. Merkezde kullanıcılara yardımcı olmak üzere gerekli işaretlerin
olması, kütüphanenin kurumun tüm coğrafi çizimlerinde ve kataloglarında yer almasının
sağlanması, özellikle girişlerin kurumun diğer bölümleri kadar hatta daha da özenli
düzenlenmesi üzerinde durulması gereken hususlardır. Bütün bunların yanında işyerinde
çalışan personel de yaşlarına cinsiyete konuşma biçimine, ürün bilgisine, gösterdikleri
yakınlığa, yardımcı olma çabasına göre karşı tarafa farklı mesajlar vermektedir. Çalışanların
seçimi, eğitilmesi ve güdülenmesi yönünde bir zaafa düşüldüğünde, bu durum iş yeri imajının
kolaylıkla olumludan olumsuza doğru kaymasına neden olabilir. Pazarlama programları ile
ilgili modellerde, pazarlama iletişimi karması da dikkate alındığında yer faktörüyle orantılı
fiyatlandırmanın daima öne çıktığını görülmektedir (Kotler, 1995: 507) .
Tüketici davranışı kişisel ya da örgütsel olsun, iç ve dış faktörlerle yönlendirilir. İç
faktörler pazarlamacının denetimi dışında insanın yaradılışından kaynaklananlar yanında
davranışlar, inançlar, kültürel ve toplumsal değerler, kişisel zaaflar ve benzerlerinden oluşur.
Dış faktörler çok daha fazla güncel ve dinamik etkiler içerir. Bu etkiler kişilerin sürekli
gelişimlerine tercihleri, arzulanan eylemleri ve gerçekte kendilerini nasıl algıladıkları,
yaşıtları ve akran grupları tarafından nasıl görünmek istedikleri doğrultusunda katkıda
bulunur. Böylece satın alma davranışı sırasında kişilere ulaşan mesajlar çok çeşitli
kaynaklardan gelir, bir bölümü kabul edilebilir bir bölümü edilemez ise de hepsinin çıkış
noktası aynıdır: alıcıların kendileri. İşte bu iki sözcük başarılı bir pazarlama bilgisi
formülasyonu için eldeki en önemli anahtardır. Kısaca satın alma sürecinin başlangıç noktası
alıcı ve tutundurmanın odağı da alıcının algılanan istekleridir.
Tutundurma ve İletişim Araçları Karması
Tutundurma kuruluşların pazara sundukları ürün ve hizmetlerle ilgili olarak tüketici ile
iletişim kurmalarını sağlayan en önemli pazarlama elemanıdır (Rowley, 1998: 1) .Tüketici
gereksinimlerinin karşılanması için gerekli bilgilerin toplanması aşamasında planlanan
pazarlama araştırması iletişim sürecinin tamamlayıcı ögelerinden biridir. Gerçekte bir pazar
pazarlama fırsatlarının ortaya çıkarılmasında son derece önem taşıyan, bölümler adı verilen
birçok kısımdan oluşur (Kotler, 1995: 205). Bütün pazarlar bölümlemeye uygundur ve her
pazar bölümünde her biri kendine özgü güdülenme yolları olan kişilerin oluşturduğu
birbirinden farklı, çok sayıda karar verme birimi bulunmakta, tutundurma araçları bu
bölümlere yöneltilmektedir. Tutundurma stratejisi pazar payını geliştirmeyi, marka imajını
7
güçlendirmeyi, gelecekteki satışlar için uygun bir ortam yaratmayı, pazarı bilgilendirmeyi,
rekabetçi bir üstünlük sağlamayı, tutundurmanın etkinliğini arttırmayı, satışları yükseltmeyi
amaçlayabilir. Satış mesajı birinden diğerine fazla değişim göstermese de, bundan daha
önemlisi her hedef gruba erişmek için çok çeşitli iletişim araçlarının gerekebileceğidir. Bu
nedenle pazarlama amaçlı etkin iletişim için yalnızca bir veya iki araçla sınırlı kalmak yeterli
olmayabilir. Alıcıda etki-dikkat-ilgi-inanç-niyet-arzu-satın alma gibi klasik pazarlama
iletişimi modeli olarak istenilen davranışı yaratmak için, iletişim araçları kategorisinden
yöntemsel analizle en uygun bileşeni oluşturmak gerekir. Bir pazar bölümlemesinde tüm satın
alma etkileri ile başından sonuna kadar ve olumlu bir iletişim sağlamanı yolu “araçlar
karması”ndan geçer.
Araçların Karşılaştırılması
Veri erişimi
Yaratıcı alan
Geri bildirim
Güçlük ve Uygunluk
Hız
Maliyet
Olumlu nitelikler
Olumsuz nitelikler
Kapsam ve etki
Mesaj
Doğal etki
Pazarın büyüklüğü
Etkin bir araç karmasının elde edilmesi, karşılaştırmalı kararların alınabileceği verilerin
bulunmasını gerektirir. Tüm pazarlama planlamalarında, tüketici pazarlamasında olduğu gibi,
her bir olası iletişim aracının değerlendirilip, karşılaştırmalı bir sonuç alınabilmesini
kolaylaştıran, mantıklı bir matrisin oluşturulması son derece yararlı olur.
Gazeteler
Dergiler
Televizyon
Radyo
Sinema
Poster
Satın alma noktası
Telefon
Editörler
Sponsorluk
Doğrudan posta
Rehberler
Şekil 3: Tutundurmaya yönelik iletişim araçları matrisi (Hart, 1995: 33)
8
Yukarıdaki şekil bu tür matrislere bir örnektir. Bu tanıtım araçları hep aynı sıralamada
olmayacağı gibi, uygulamanın yapılacağı kuruluştan kuruluşa da farklılık gösterir. Hedef
türüne göre de iletişim araçlarının seçim ölçütleri değişebilir. Aşağıda sayılan 12 faktör ve
matrisin kullanımı, pazarlama iletişimcisinin yapacağı planlama için yol gösterici olabilir:
1. Pazarın büyüklüğü: Hedeflenen pazarın toplam büyüklüğü ve içindeki tüm insanlar,
iletişim araçlarının seçimini etkiler. 10 birimlik büyüklüğü olan bir pazarda kişisel temas iyi
bir iletişim aracı olarak görülürken, bu birim 100’e eriştiğinde durum değişebilir.1000
birimlik bir pazar bölümünde kişisel temas yalnızca seçeneklerden biridir; buna doğrudan
posta, basın, tanıtım, yazın, sponsorlukla yapılan filmler ve gör işit materyalleri, yerel
gösterimler ya da telefonla satış eklenebilir. Birim sayısı 10000’e çıktığında kişisel satış
azalır, basın tanıtımları ve halka açık sergiler, yüz yüze temasların da desteği ile sıklıkla
kullanılır.100.000 birimlik bir pazarlama iletişiminde internet, televizyon, radyo, gazeteler,
ilanlar ya da benzeri araçlarla kitle iletişimine geçilir.
2. Doğal etki: Tutundurmaya ilişkin bir mesajın nasıl iletildiği, alındığı, depolandığı ve
daha sonra doğru bir şekilde nasıl anımsandığı son derece önemlidir. Her iletişim aracının
kendine özgü bir etki potansiyeli vardır. İki yönlü iletişime olanak veren iletişim araçları olan
kişisel satış, sergiler, gösterimler ve telefonla satış öncelikle gündeme gelir Gerçekte iyi
planlandığında doğrudan posta, basın yayın tanıtımı, film ve yazılar gibi yöntemler işletmeyi
amaca taşıyan araçlardır.
3. Mesaj: Kullanıcıya erişmesi istenilen mesajın doğasına bakmak gerekir. Bir mesaj
basit, kalıcı, karmaşık, teknik ya da yenilikçi olabilir. Bazı koşullarda televizyon, elektronik
posta, telekonferans, basın tanıtımı, satın alma noktası, posterler ve radyo önem kazanır
(Conroy, 1986: 163 ). Karmaşık bir mesaj için gösterimler, seminerler, özelliklerin anlatıldığı
makaleler, edebi yazılar, filmler ve kuruluş elemanlarının çabaları gerekir.
4. Kapsam ve etki: Bir iletişim aracının genişliği ve derinliği amaca giden yolda önemli
bir olgudur. Hedef kitlenin(örneğin bir pazar bölümü içindeki insanlar)dağıtılan yazıları
okuma ya da mesajları görme şansına sahip olduğu varsayımına göre doğrudan posta ile
iletimde bu konuda %100 oranı yakalanabilirse de, ulusal çaptaki bir gazetede çıkan haber
ancak %60’a kadar gelebilir. Genellikle %80’lere yakın bir sonuç bekleyen iletişimciler,
erişilmek istenen kitlenin sınırlarının çizilemediği durumlar için de daha uzun sürede etkili
olabilecek iletişim araçları üzerinde durmaktadırlar. Örneğin büyük bir ticaret fuarının
düzenlenmesi veya konusu ile ilgili güncel bilgilerini kaybetmek istemeyen kişiler tarafından
okunduğu düşünülen haftalık bir dergi uzun etkili bir iletişim aracıdır.
5. Olumsuz nitelikler: Bazı insanlar reklam ve tanıtımlardan olumsuz
etkilendiklerinden, özellikle belirli bir iletişim aracı grubunu seçerken esas amaca ne kadar
hizmet edeceğine bakmak gerekir. Her günkü işlerine odaklanmış kişiler telefonla, kapıya
gelerek veya cadde köşelerinde tanıtım yapılmasını doğru karşılamazlar. Dağıtılan el ilanları,
doğrudan posta ile yapılan iletişim, onlara çok yoğun ya da bıktırıcı gelebileceği gibi, radyo
ve televizyon reklamları da zorlayıcı olabilir. Hangi grup iletişim aracının daha etkili olacağı
birçok faktöre bağlıdır.
6.Olumlu nitelikler: İletişim aracının değerinin dışında ve üzerinde bulunan artı bir
nitelik iletişimin boyutunda farklılık yaratır. Örneğin çok prestijli bir yayının tanıtımında, iyi
bir reklam kampanyası artı bir güvenilirlik sağlar. Bir sergi standının yanına yerleştirilen,
rahat bir kanepe tanıtım işlemi sırasında ve sonrasında bir vaha duygusu uyandırabilir. Kurum
içinde tasarlanan farklı bir sergi veya ilginç bir seminer uzun süredir bir araya gelemeyen,
9
ortak ilgi alanları olan kişilere fikirlerini serbestçe tartışabilecekleri, hatta bunun da ötesinde
zevk alabilecekleri bir ortam sunar
7. Maliyet: Öncelikle toplam sermaye yatırım maliyeti ile, bunun likit akışı durumuna
uygun olup olmadığı yanında, pazarlama ve iletişim etkinliklerindeki belli başlı harcamalar
dikkate alınmalıdır. İkinci olarak daha maliyetli olan kişisel satış kadar, kitle iletişim
araçlarındaki birim başına düşen tüm maliyetler değerlendirilir.
8. Hız: Internet, televizyon, radyo, gazete, posta gibi iletişim araçları ile büyük kitlelere
24 saatten az bir sürede erişilir. Kişisel satış gücü daha az kişiye daha kısa sürede ulaşır.
Yıllar süren etkinlikler arasında büyük fuarlar gibi organizasyonlardan söz edilebilir. Önemli
olan müşteri/tüketiciyi harekete geçirmek olduğuna göre, iletişim aracının seçiminde hız
önemli bir faktör olarak dikkate alınmalıdır.
9.Güçlük ve Uygunluk: Televizyona verilen reklamlar ya da günlük bir gazeteye
yazılan tam sayfa ilan gibi yüksek ücretler ödeyerek planlanan iletişim araçlarının gerektiği
durumlarda bütün girdi ve çıktı faktörlerinin incelenmesi gerekir. Bunun dışında çoklu
pazarlama, çoklu iletişim yöntemleri, müşterinin ayağına gitme, halkla ilişkiler ilkelerini
kullanarak yerel sunumlar yapma, yerel basınla erişim, dergiler, bültenler kullanma,
posterlerle desteklenen ödüller hazırlama gibi araçların bir arada ya da ayrı ayrı kullanımında
çok ayrıntılı planlama teknikleri uygulanır. Bu araçların seçiminde kullanım kolaylığı,
aracılara ödenen komisyonlar gibi dış faktörler de etkili olabilir. İletişim araçları için seçim
yaparken gösterilmesi gereken çabanın yoğunluğu ve sonuçta beklenen getirisinin ağırlığı
önemli rol oynar.
10. Geribildirim: Tanıtıcı iletişim araçlarının birçoğunda doğrudan geribildirime
olanak veren kolayca anlaşılabilir bir yanıtlama yoktur. Özellikle basın ve televizyon yoluyla
yapılan tanıtımlar gerçekte tek yönlü iletişim sistemleridir. Bir diyaloğun gerçekleştiği, yüz
yüze iletişim araçlarında, doğrudan posta ve gazetelerin başyazıları gibi bir kısım iletişim
araçlarında geribildirim oluşur. Zaten satış promosyonu tekniklerinin çoğu müşterinin
katılımını içerir.
11.Yaratıcı kapsam: Bir iletişim aracının yaratıcı kapsamı olduğu, yepyeni ve hatta
alışılagelmemiş bir yaklaşıma olanak verip vermediğine bakılarak anlaşılır. İletişim aracının
seçiminde yaratıcı kapsam genellikle göz önünde bulundurulmasına ve temel bir faktör olarak
görülmesine karşın, renk ve hareketin katı sınırları içinde görülür. Basın ilişkilerinde
alışılmışın dışında yeniliklerin sınırı yoktur. Doğrudan postada da materyal, hacim, biçim,
renk, koku, zamanlama, dinleyici ve sıklık konularında geniş bir özgürlük vardır. Sergilerde
de yaratıcı fırsatlar için sonsuz seçenekler sunarlar. Özellikle sıradan bir üründe yaratıcılık
için iletişim aracının seçimi görelidir.
12. Veri erişimi: Kuruluşlar tutundurma araçlarına yatırdıkları büyük miktarlardaki
bütçenin hedef kitlelere ulaşacağı yönünde plan yaparlar. Bir pazarlama kampanyasında,
belirli bir iletişim aracının özellikleri, iletilecek bilgi miktarı hakkında fikir verebilir.
Yukarıda değinilen pazarlamanın 4 P’sinin, tutundurma, mamul, fiyat, yer bileşenlerinin
karşılığında, reklam, kişisel satış, satış teknikleri ve tanıtım elemanları yer alır. Satış
promosyonu kapsamında ayrıca kuponlar, prim ya da armağanlar, hisse senedi, pay kuponu,
müsabakalar, seyahatler, indirimler, marka sunumları, numuneler, ortak tanıtımlar
bulunmaktadır.
10
Mesaj Kaynakları
Pazarlama iletişiminin planlanmasında yeni yaklaşım gönderilen mesajları alıcının görüş
açısından düşünmektir. Hedef müşteri bir ürün ya da bir kuruluş hakkında nasıl bilgi edinir?
Müşteriyi öncelikle bir tavır almaya, satın alma kararına ve daha sonra kesin satın alma
eylemine götüren mesaj kaynakları, hem birbirinden farklı, hem birbirleri ile ilintilidir. Doğal
olarak tutundurma olarak nitelendirilen tüm bu olguların burada önemli bir rolü olduğu gibi,
ürün, fiyat ve yer ögelerinden de çok önemli mesaj uçları gelir. Kişisel beğeninin ne zaman
oluştuğu, bir çok satın alma davranışında, özellikle ilk kez satın almalarda, ürün ya da kuruma
yönelik ilk olumlu davranışta daha da önem kazanır.
Gerçekte tüketicilerin algılama sürecinin gelişiminde, ilk başlarda görmezlikten gelinen
onlarca, hatta yüzlerce mesaj, bir süre sonra çok önemli katkılarda bulunur (Hart, 1995: 39).
Bu mesaj kaynakları dış mesaj kaynakları, insani mesaj kaynakları ve pasif mesaj kaynakları
olarak gruplandırılır. Müşterilerden ya da kullanıcılardan gelen mesajların etkinliği genellikle
çok etkin olmakla birlikte pazarlama planlamalarında mevcut müşteriler yerine daha çok yeni
müşterilerden alınan geribildirimler önem kazanır. İnsani mesaj kaynaklarına kuruluşun göz
önündeki çalışanlarının olumlu ve destekleyici tavır ve davranışları ile verdikleri izlenimler
örnek gösterilebilir. Bir bilgi merkezinin danışma masasında veya ödünç verme bankosunda
hizmet veren personelin iyi ya da kötü davranışları karşı tarafa mesaj olabileceği gibi,
kuruluşun tepe yöneticilerinin potansiyel kullanıcılara yeni bir hizmetin tanıtımında nasıl bir
rol üstlendikleri de önemli bir göstergedir. Her kuruluşun pazarlama ile doğrudan ilgili olsun
ya da olmasın sonuçta toplam pazarlama iletişimine bağlantı sağlayacak bazı objeleri,
etkinlikleri, duyuruları pasif mesaj kaynakları arasında sayılır. Örneğin müşterilere yazılan
mektuplar, kullanılan logolar, etiketler, hazırlanan raporlar, kuruluşun mobilyalarının
düzenlenmesi tanıtıcı bir nitelik taşır. İletişimin pazarlama karması içinde giderek önem
kazanması ile işletmeler başarıya ulaşmak, ortak kullanımın sinerjik etkisinden yararlanmak
üzere bütünleşik pazarlama iletişiminin yöntemlerini uygulamaya başladılar.
Bütünleşik pazarlama iletişimi
Hedef kitlelere erişmek isteyen işletmeler yukarıda değinilen kişisel satış, reklam, halkla
ilişkiler, satış geliştirme, doğrudan pazarlama yöntemlerini ayrı ayrı kullandıklarında
istedikleri davranış ve tepkileri elde edemedikleri için tüm bunları birbiriyle bağlantılı bir
biçimde kullanma zorunluluğu duydular. Bütünleşik pazarlama iletişimi çeşitli iletişim
disiplinlerinin stratejik rollerini değerlendiren ve bunları açıklık, tutarlılık ve maksimum
iletişim etkisi sağlamak üzere bir araya getirip kapsamlı bir planın katma değerini kabul eden
bir pazarlama iletişimi planlaması kavramıdır (Yolaç, 2004: 122). Pazarlama anlayışında her
zaman müşteri gereksinimlerine odaklanıldığı varsayımı söz konusu iken, bütünleşik
pazarlama iletişimi uygulamasında ilk defa müşteri kuruluşun pazarlama faaliyetlerinin odak
noktasına oturtulmuştur. Farklı unsurlardan oluşan tutundurma faaliyetlerinin bir bütün haline
getirilmesi ile yaratılan sinerji sayesinde en güçlü iletişim etkisi gerçekleştirilebilecektir.
Etkileşim süreci müşteri ile başlamakta, ikna edici iletişim programları geliştirilip
uygulanmakta ve hedef kitlenin davranışının doğrudan ya da dolaylı bir biçimde etkilenmesi
amaçlanmaktadır. Bu yaklaşımda tüketici motive edilerek satın alma yolunda harekete
geçirilmektedir. Ayrıca, müşteri sadakati sağlamak üzere, ürün ya da hizmetlerle ilgili
alınacak her kararın müşteri odaklı olması ve bunlar hakkında kullanıcılara tüm bilgilerin
verilmesi için çalışılmaktadır. Pazarlama programları yapan tüm kuruluşlar gibi kütüphaneler
ve bilgi merkezleri de pazarlama iletişimi araçlarının ve faaliyetlerinin bir plan çerçevesinde
pazarlama karmasının tüm unsurları ile bütünleşmesini sağlayarak, hedef kitlenin
gereksinimlerini saptayabilirler. Yöneticiler bütünleşik pazarlama iletişimi programlarını
11
uygulamaya geçmeden önce bilgi merkezi çalışanlarında pazarlamaya karşı olumlu
davranışlar geliştirmek, onların pazarlama ve iletişim konusundaki bilgilerini, deneyimlerini
arttırma yolunda teşvik etmek için öncelikle herkesin pazarlamanın önemini kavradığı bir
ortam yaratmalıdır. Bunun için önce çalışanların eğitilmesi gerekir. Bilgi merkezi pazarlaması
konusunda düzenlenen seminerlere, çalışma gruplarına katılan personel pazarlama ve iletişim
tekniklerini aktif biçimde uygulayabilir. Diğer örgütlerde olduğu gibi bilgi merkezleri de yeni
programların yerleştirilmesinde, özellikle planlama döneminde çalışanların katılımını
benimsemeyi arttıran önemli bir faktör olarak görürler. Kanallar ve mesajlar arasındaki
tutarlılık ve işbirliğinin yarattığı sinerji ile mesajlar amaca ve arzulanan müşteri/kullanıcıya
uygun kanallar ile uygun zamanda iletilmektedir. Pazarlama iletişimi hedefleri diğer kurumsal
hedeflerle uyumlu olarak açık seçik tanımlandığında daha iyi sonuç alınır. Veri tabanı
oluşturma, kullanıcıya doğrudan ulaşma gibi teknolojinin tüm araçları ile yapılan pazarlama
iletişiminde kullanıcının istekleri ve tatmini yönünde ölçümleme yapma olanağı da vardır.
Bütünleşik pazarlama iletişiminde interaktif, bir başka deyişle karşılıklı iletişim ve etkileşim
içeren bir süreç söz konusudur. Bu süreçte tüketiciler aktif olarak yer alır, karşılıklı ve çift
yönlü bir iletişim vardır. Bilgi merkezleri yöneticileri, iyi hizmet verdikleri durumlarda da
süreklilik açısından pazarlama programlarını gerekli görürler. Kullanıcı gereksinimlerini
karşılamak üzere yeni hizmetler hazırlanması, bu gereksinimlere cevap vermeyen hizmetlere
ara verilmesi, kullanıcıların hizmetlere en iyi erişebileceği yolların bulunması, sunulan bu
hizmetlerin toplumun bütünüyle haberdar olmasının sağlanması ve bu hizmetlerin tüm
topluma ya da birey olarak kullanıcıya olan maliyeti pazarlamanın çıktılarını oluşturur.
Sonuç
Bilgi merkezleri tüm çok fonksiyonlu örgütler gibi kimliklerini çok değişik biçimlerde
oluşturabilen kuruluşlar çizgisine gelmiştir. Kullanıcı gereksinimlerini tanımlayan, kestiren,
bunları etkin ve karlı bir biçimde karşılamayı sağlayacak bir yönetim modeli benimseyen bilgi
merkezleri bunun yolunun farklı gruplarla sürekli ve sistematik iletişimi gerçekleştirerek,
çağdaş pazarlama ilkelerini uygulamaktan geçtiğini görmelidirler. Bir bilgi merkezinde ortak
değerler, bilgi akışı, kütüphane ve bilgi hizmeti pazarlarının analizi ve özümsenmesi,
kullanıcılarla iletişim kurulduğu, onlara kulak verildiği ve hatta onların söylemediği şeylerin
de incelenmesi sonucunda günümüzde gerekli olan rekabetçi anlayışa dönüşür. Kütüphaneler
ve bilgi merkezleri geleceğin anahtarları olarak görülen insan, bilgi ve verimlilik
kavramlarının odak noktasındadırlar. Bilgi toplumu üzerinde denetleme yetkisine sahip
olabilecek durumdaki bilgi uzmanları değişen dünyada ortaya çıkacak farklı ortamlarda, ya da
artan boş zamanların değerlendirilmesinde yeni bilgi ve becerilere ihtiyaç duyulacağından, bu
yeni taleplerin karşılanmasında sunacakları emek yoğun hizmetle daha büyük güç ve etki
kazanacaklardır. Bilgi uzmanları, kütüphaneciler, bilgi yöneticileri bu güç ve etkiyi kullanarak
verdikleri hizmetin devamlılığı ve başarısı için de çağdaş pazarlama ve iletişim kavram ve
tekniklerini kullanmalıdırlar.
Kaynakça
Caballero,Cesar.(2002). “Strategic planning as a prerequisite to stretegic marketing action in
libraries and information agencies”. Strategic marketing in library and information
services.(2002) içinde: 33-59.
Conroy, Barbara. (1986).Improving communication in the library. Phoenix,Arizona: The
Oryx Press.
Erdoğan, İrfan.(2006).Teori ve pratikte halkla ilişkiler. Ankara: Erk.
12
Grenier, Joy (1990). “Professional views: Marketing public library services”. Public
Libraries 29: 11-17.
Kotler, Philip. (1995).Pazarlama Yönetimi. Ankara: Ayyıldız Matbaası.
Organizational communication in an age of globalization. (2004).George Cheney ve
diğerleri.Illinois: Waveland Press Inc.
Owens, Irene. (2002). “Marketing in library and information science:a selected review of
related literature”. Strategic marketing in library and information science 2000
içinde (5-31). NewYork: The Haworth Information Press.
Rowley, Jennifer. (1998). “Promotion and marketing communications in the information
marketplace”. Library Review 47(8): 383-387.
Shontz, Marilyn L. (2004). “What do librarians think about marketing? A survey of public
libraraians attitudes toward thr marketing of library services”. Library Quarterly 74
(1): 63-84.
Singh, Rajesh. (2004). “Branding in library and information context: the role of marketing
culture”. Information Services and Use 24: 93-98.
Strategic marketing in library and information science. (2002). Ed: Irene Owens.
NewYork: The Haworth Information Press.
The marketing of library and information services. (1981). Ed. Blaise Cronin.London:
Aslib.
Yılmaz, Erol. (1999). “Müşterilerinizle İletişiyormusunuz ?”. Türk Kütüphaneciliği 13 (1):
66-69.
Yolaç, Gökhan, Nevzat Demir. (2004). “Bütünleşik pazarlama iletişimi”.Öneri 6 (21): 121127.
13
Download