211-215 - Hemşirelik Yüksekokulu

advertisement
Kadında Disparoni ve Hemşirelik Yaklaşımı
Evşen NAZİK *, Gülşen ERYILMAZ**
ÖZET
Disparoni, cinsel eylemde sürekli ve tekrarlayan genital ağrı olarak tanımlanmaktadır. Kadınların
yaşadığı en yaygın cinsel disfonksiyonlardan biri olan disparoni hem organik hem de psikiyatrik
hastalıklar sonucu ortaya çıkabilen bir semptomdur. Genellikle kadınlar tarafından bildirilmemesi
nedeniyle disparoninin sıklığını belirlemek oldukça güçtür. Disparoninin görülme sıklığının %3-43
arasında olduğu tahmin edilmektedir. Disparoni çiftlerin evliliğini, cinsel yaşamlarını olumsuz
etkilemekte ve eşler arasında problemlere neden olabilmektedir. Bu yazının amacı ağrılı cinsel
ilişkinin sınıflandırılmasını, tanımlarını, etiyolojisini, görülme sıklığını, kadınların yaşamını nasıl
etkilediğini gözden geçirmek ve hemşirelik yaklaşımının önemini vurgulamaktır.
Anahtar kelimeler: cinsel işlev bozuklukları, ağrılı cinsel ilişki, hemşirelik yaklaşımı
ABSTRACT
Dyspareunia in Women And Nursing Approach
Dyspareunia is defined as recurrent persistent genital pain during intercourse. Dypareunia, one of the
most common sexual dysfunction experience by women, is a symptom of a variety of disease states
with components of both psychological and organic dysfunction. The incidence of dyspareunia is
difficult to determine because many women do not report. Prevalence estimates for dyspareunia
range from 3 % to 43%. Dyspareunia negatively can affect marriage of couple and sex life and it can
cause problems between couple. The objective of this article is review classification, definitions,
etiology, prevalence of dyspareunia, how it affects on lives of women and to emphasize nursing
approach.
Key words: sexual dysfunction, painful intercourse (dyspareunia), nursing approach
GİRİŞ
Cinsellik, yaşamın doğal bir parçası ve temel insan gereksinimlerinden birisidir. Dünya Cinsel Sağlık
Birliği (World Association for Sexual Health (WAS)) cinselliği her insanın kişiliğinin ayrılmaz bir
parçası olarak tanımlar ve cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel rol, cinsel yönelim, erotizm, haz, yakınlık ve
üreme kavramlarını içerdiğini bildirir (World Association for Sexual Health 2011). Dünya Sağlık
Örgütü cinsel sağlığı "“cinsel açıdan fiziksel, psikososyal ve sosyokültürel tam olarak iyi olma hali ve
bunun devamlılığı” olarak tanımlar (World Health Organization 2011). Bu iyilik hali bozulduğunda
cinsel disfonksiyonlar ortaya çıkar.
Anatomik, fizyolojik veya psikolojik etmenler sonucu cinsel reaksiyon siklusunda ortaya çıkan ve
cinsel performansı etkileyen aksaklıklar cinsel disfonksiyon olarak adlandırılmaktadır. Cinsel işlev
bozuklukları genel gruplandırmalarda; istek, uyarılma, orgazm ve ağrı ile ilgili olarak
sınıflandırılmaktadır (İncesu ve Yetkin 2001). DSM-IV (Fourth Edition of Diagnostic and Statistical
Manual of Mental Disorders 1999) ve ICD-10’a (10 th Revision of İnternational Statistical
Classification of Diseases and Related Health Problems ) göre seksüel ağrı bozuklukları; disparoni,
vajinismus ve diğer seksüel bozukluklar olarak üçe ayrılmaktadır.
*Araştırma Görevlisi Dr, Çukurova Üniversitesi Adana Sağlık Yüksekokulu, Hemşirelik Bölümü
**Doç. Dr, Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü
212 Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, Cilt:4,Sayı:1. 2011
Disparoni terimi 1874 yılında Barnes tarafından tıp literatürüne sunulmuş ve ağrılı birleşmeye sebep
olabilecek durumları tanımlamak için kullanılmıştır. Daha geniş bir tanım olarak, her yaşta kadının
cinsel ya da cinsellik dışı faaliyetlerini etkileyen, farklı yerleşimleri ve şekilleri olabilen tekrarlayan ya
da kronik urogenital ağrı olarak tanımlanabilir (Butcher 2003; Morris ve Mukhopadhyay 2006).
Disparoninin görülme sıklığı %3-43 arasında tahmin edilmekte ve Kuzey Avrupa ülkelerinde,
Amerika Birleşik Devletleri'ne kıyasla daha düşük oranlar verilmektedir. Ayrıca incelenen
populasyona göre de sıklık değişebilmektedir (Weijmar Schultz ve Basson 2005). Disparoni sıklığı;
Kadri, McHichi Alami, McHakra’nın (2002) çalışmasında 728 Moroccan kadının %7’sinde, Deldhi’de
infertilite tedavisi alan kadınların %58’inde (Jain, Radhakrishnan ve Agrawal 2002), Avustralya’da
yapılan bir çalışmada % 14.1 (Pitts, Ferris, Smith, Shelley ve Richters 2008), Hindistan’da yapılan
çalışmada %12.6 (Padmadas, Stones ve Matthews 2006), İran’da yapılan çalışmada %54.5 olarak
bulunmuştur (Sobhgol ve Alizadeli Charndabee 2007).
Türkiye’de toplumsal, kültürel, sosyal etmenlerin ve dini inançların etkisi nedeniyle cinsellik, rahatça
soru sorulamayan, konuşulamayan bir konu olmaya devam etmekte ve halen tabu olarak kabul
edilmektedir. Bu nedenle Türkiye’de disparoninin sıklığını belirlemek güçtür. Doğan’ın çalışmasında
(2009) kadınların %47.2’sinde, Esin ve Bulduk’un çalışmasında (2004) kadınların %27’sinde, Şimşek,
Özdemir, İncesu, Karakoç ve Özkardeş’in çalışmasında (2003) kadınların %7.8’inde disparoni sorunu
olduğu saptanmıştır. Ayrıca Gürel ve Atar’ın (1999) grandmultipar ve pelvik relaksasyonu olan
kadınlarda yaptığı çalışmada disparoni sıklığı %30.6, Efe’nin gebelerde yaptığı çalışmada (2006)
gebelerin %46.8’inin değişik derecede disparoni yaşadığı saptanmıştır.
Disparoni, yüzeyel ve derin disparoni olmak üzere ikiye ayrılır. (Ferrero, Ragni ve Remorgida 2008;
Sadovsky 2000).
Yüzeyel disparoni; vajina girişinin etrafında meydana gelen ağrıdır ve psikolojik faktörlerle ilgili
olduğu düşünülmektedir. Semptomlar; yanma, kaşınma ve sızlama tarzındadır ve kadınlar sıklıkla
cinsel birleşme esnasında patlama hissi duyarlar. Ağrı tekrarlayıcıdır, perinenin herhangi bir alanında
hissedilebilir ve sadece seksüel uyarılarla değil, günlük yaşamın her anında ortaya çıkabilir. Örneğin;
yürüyüş gibi non-seksüel aktivite esnasında ortaya çıkabilir (Butcher 2003; Ferrero ve ark 2008).
Yüzeyel disparoniye neden olan birden fazla faktör vardır. Ancak sebepleri belirlemek zordur.
Yüzeyel disparoninin etiyolojisinde; lokal travmalar, hymen yırtıkları, labia majörlerin arka kısmında
laserasyon, vulvitis, genital herpes, üretritis, atrofik vulvitis, vajenin yetersiz kayganlaşması, şiddet
deneyimleme (şimdi ya da geçmiş ), uyarılma bozuklukları, yetersiz ön sevişme, yetersiz kayganlaşan
kondomların kullanılmasıyla oluşan irritasyon, kondom kullananlarda latex alerjisi, genital yollardaki
konjenital anomaliler (kalın hymen, vajinal septum gibi), lichen sklerozis gibi deri reaksiyonları rol
oynamaktadır (Canavan ve Heckman 2000; Steege ve Zolnoun 2009).
Derin disparoni; genellikle organik nedenlerden kaynaklanan ve cinsel birleşme esnasında oluşan
pelvik ağrı olarak tanımlanır. Ağrı cinsel birleşme esnasında, alt karın bölgesinde yaygın olarak
hissedilir. Bu durum yaygındır ve PID (Pelvic Inflamatuar Disease), herhangi bir jinekolojik, pelvik
veya abdominal cerrahi, postoperatif adhezyonlar, endometriozis, genital veya pelvik tümörler, irritabl
barsak sendromu, üriner yol enfeksiyonu,adneksiyall patoloji, kronik servisit, üretral bozukluklar, over
patolojileri, uterusun retroversion pozisyonunda olması ve pelvik relaksasyon derin disparoniye neden
olabilir (Heim 2001; Morris ve Mukhopadhyay 2006).
Disparoninin organik ya da psikolojik olduğunu ayırt edebilecek deneysel ya da teorik olarak geçerli
tanı yolları bulunmamaktadır. Modern cinsel terapilerde disparoni tanısının karmaşıklığı göz önünde
bulundurularak biyopsikososyal bir yaklaşıma önem verilmektedir. Disparonide jinekolojik muayene
gereklidir ancak tedavi tamamen her kadına özel ve multidisipliner olarak planlanmalıdır. Organik bir
sebep yoksa , kadının ağrıyı nasıl anlamlandırdığı, cinsel hayatının ve eşiyle ilişkilerinin ne kadar
etkilendiği ön planda tutularak dinamik psikoterapiden, çift terapisine, bilişsel davranışçı
yaklaşımlardan topikal uygulamalara kadar uzanabilen geniş tedavi seçenekleri vardır (Akbaş, Akbaş
ve Yaluğ 2007).
Kadında Disparoni Ve Hemşirelik Yaklaşımı….213
Hemşirelik Yaklaşımı
Cinsellik kadının yaşamında yer alan ve yaşam kalitesini etkileyen önemli bir kavramdır. Disparoni
nedeniyle kadınların fiziksel, psikolojik ve sosyal yaşamlarında birçok sorun ortaya çıkmaktadır.
Yapılan çalışmalarda disparonisi olan kadınlarda; anksiyete bozukluğu, depresyon, obsesif kompülsif
davranış, hostilite gibi psikolojik sorunların yanı sıra cinsel uyarılma sorunları ve evlilik sorunları
saptanmıştır (Schultz, Basson, Binik, Eschenbach, Wesselman ve Van Lankveld 2005, Kaya, Ünal,
Özenli, Gürsoy, Tekiner ve Kafkaslı 2006). Bu sorunların giderilmesinde kadınların profesyonel
yardıma gereksinimleri olmaktadır. Hemşireler sağlık ekibinde kadınlarla daha yakın ve doğrudan
ilişki kuran, bakım sürecinde eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunan profesyonel meslek
elemanlarıdır. Bu nedenle hemşireler kadınlara cinsel yaşamla ilgili sorunlarda yardım etmede anahtar
role sahiptirler.
Cinselliğin sağlık bakımının önemli bir parçası olduğu tüm sağlık profesyonelleri tarafından
benimsenmiş olmasına karşın sağlık çalışanlarının zaman sınırlılığı, cinsel fonksiyonlara ilişkin bilgieğitim eksikliği gibi nedenlerden dolayı cinsel sorunları görüşmede zorluk yaşadıkları görülmektedir.
Oysaki kadınların cinsel yaşamla ilgili sorunlarının erken dönemde saptanıp çözüme ulaştırılmasının
kadın sağlığının gelişmesi ve yaşam kalitelerinin yükseltilmesinde etkili olabileceği düşünülmektedir.
Hemşireler disparonisi olan kadınların tedavisinde, danışman ve eğitici olarak rol almaktadır.
Danışmanlık gerek iyileştirici, gerekse koruyucu sağlık hizmetleri alanında çok önemlidir(Earle 2002;
Gamel, Davis ve Hengeveld 2008). Cinsel danışmanlıkta en güç kısım görüşmenin başlatılmasıdır. Bu
konuda Annon J. (1976) tarafından geliştirilen P-LI-SS-IT modelinin uygulanması, cinselliği
tartışmada yol gösterici olmaktadır. P-LI-SS-IT modeli dört basamaklı yaklaşımdan oluşur (Bernhard
2002; Taylor ve Davis 2006).
İzin verme (P-Permission): Modelin ilk basamağı kadın ve eşinin cinselliğe yönelik duygu, düşünce
ve endişelerini ifade etmelerine izin vermeyi kapsar. Kadının sağlık ekibi içinde ilk iletişim kuracağı
kişi hemşire olduğu için, bu basamak genellikle hemşirenin sorumluluğundadır. Bu basamakta önemli
olan iyi bir öykü almak ve iletişim becerilerini doğru kullanmaktır. Cinsel öykü almak çok özel bir
konudur. Öykü alırken yaklaşımın ve soru sorma tarzının hizmet alımını etkileyeceği unutulmamalıdır
(Karakoyunlu ve Öncel 2009).
Disparoninin değerlendirilmesinde öykü alınırken kadının kendini rahat hissedeceği bir ortamda
mahremiyet ve gizliliğe önem verilerek yargılamadan sorular sorulmalıdır. Ağrıyı sorgularken
predisposan, şiddetlendiren ve sürdüren faktörler ayrıntılı olarak değerlendirilmeli, beraberken
anlatılamayan birtakım sıkıntılar da olabileceğinden eşler mutlaka ayrı olarak da değerlendirilmelidir.
Psikoseksüel öyküde kadının geçmişinde bir seksüel şiddet olup olmadığı, cinselliğe bakışı, istek,
uyarılma ve orgazm bozukluğu olup olmadığı sorgulanmalıdır. Ağrının lokalizasyonu, tipi (yanıcı,
künt), ağrının ne kadar devam ettiği, yeterince ıslanma olup olmadığı, ilişki sırasında ağrı hissettiğinde
nasıl tepki verdiği (devam ediyorlar mı, bırakıyorlar mı vs.), ağrının genel olarak eşiyle ilişkisinde
nasıl bir rol oynadığı gibi sorular mutlaka cevaplanmalıdır (Akbaş ve ark 2007).
Sınırlı Bilgi (LI-Limited Information): Disparoni, nedenleri ve uygulanacak tedaviye yönelik bilgi
vermeyi kapsar. Hemşirenin iyi bir danışmanlık yapabilmesi için, konu ile ilgili yeterli bilgiye sahip
olması gerekir. Amaç, kişinin fonksiyonlarının şimdiki durumunu, zaman içindeki değişikliklerini ve
her iki eşin doyum düzeyini saptamaktır. Bu aşamada hemşireler yanlış bilgileri açığa çıkarma ve
mitleri ortadan kaldırma konusunda bilgi kaynağı olmalıdır. Bu amaçla, kadınlara konu ile ilgili broşür
ve kitapçıklar verilebilir (Taylor ve Davis 2006).
Özel Öneriler (SS-Specific Suggestions): Cinsel yaşam kalitesini arttırmak için özel stratejileri ve
eğitimin bir kısmını içerir. Hemşireler holistik bakıma inanırlar ve seksüel sağlığın geliştirilmesini
kadınların yaşam kalitesinin bir yönü olarak düşünürler. Ayrıca tıbbi ve farmakolojik bilgileri bakıma
entegre edebilirler. Bu bilgilerle psikoemosyonel duyguları daha iyi belirler ve anlar (Earle 2001). Bu
aşama örneğin, disparoniye neden olan vajinal kuruluğu gidermede kullanılabilecek
kayganlaştırıcıların tartışılmasını içerir.
214 Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, Cilt:4,Sayı:1. 2011
Yoğun Tedavi (IT-Intensive Therapy): Daha ayrıntılı danışmanlık gerektiğinde, kadın ve eşini konu
ile ilgili danışmana göndermeyi ifade eder.
Disparoniye yönelik hemşirelik yaklaşımı; cinsel sağlığın değerlendirilmesi, sorunun belirlenmesi,
uygun hemşirelik girişimleri ile sorunun çözümlenmesi ve cinsel sağlığın sürdürülmesi aşamalarını
içermektedir. Disparoninin herhangi bir fiziksel sebebi yoksa psikolojiktir ve anksiyete ve strese bağlı
olabilir. Bunun için de kadının psikolojik danışmanlık alması sağlanmalıdır (Kütmeç 2009).
SONUÇ
Bu yazıda cinsel disfonksiyonlardan olan disparoninin sınıflandırılması, etiyolojisi, görülme sıklığı,
kadınların yaşamını nasıl etkilediği ve hemşirelik yaklaşımından bahsedilmiş, mevcut çalışmalar
gözden geçirilmiştir.
Disparoni kadınlar için son derece özel, rahatsız edici, fiziksel ve sosyal açıdan yıkıcı etkileri olabilen
bir sağlık sorunu olup, kadınların kendine olan güvenlerini ve yaşam kalitelerini düşürmekte, ruhsal
durumlarını da önemli derecede etkilemektedir. Bu nedenle bütüncül hemşirelik yaklaşımı
çerçevesinde kadınların cinsel sorunlarını rahatlıkla ifade edebilmelerini sağlayacak uygun ortamların
oluşturulması, cinsel fonksiyonlarının değerlendirilmesi, eğitimlerde cinsel sağlığın korunmasına
yönelik eğitimlere daha geniş yer verilmesi önerilmektedir.
KAYNAKLAR
Akbaş B, Akbaş F, Yaluğ İ (2007). Vajinismustan Disparoniye Cinsel Ağrı Bozukluklarının
Etiyolojisi, Ayırıcı Tanısı ve Tedavi Seçenekleri Üzerine Bir Gözden Geçirme. Turkiye Klinikleri J
Gynecol Obst, 17.
Bernhard LA (2002). Sexuality and sexual health care for women. Clinical obstetrics
Gynecology, 45(4), 1089-1098.
and
Butcher J (2003). A psychosexual approach to managing dyspareunia. Practitioner, 247(1647):484-9,
493-5.
Canavan TP, Heckman CD (2000). Dyspareunia in women. Postgraduate Medicine 108(2).
Dogan S (2009) .Vaginismus and accompanying sexual dysfunctions in a Turkish clinical sample. J
Sex Med. Jan;6(1):184-92.
Esin N, Bulduk S (2004). Kadın sağlığını geliştirme programı: halk sağlığı hemşireliği uygulaması.
STED 13 (7): 246- 248
Earle S (2001). Disability, faciliated sex and the role of nurse. Journel of Advanced Nursing
36(3):433-440.
Efe H (2006). Gebeliğin kadın cinselliği üzerindeki etkileri.
http://www.istanbulsaglik.gov.tr/w/tez/pdf/kadin_hast/dr_hasan_efe.pdf))
Uzmanlık
tezi,
Ferrero S, Ragni N, Remorgida V (2008). Deep dyspareunia: causes, treatments, and results. Curr
Opin Obstet Gynecol. 20(4):394-9.
Gamel C, Davis B, Hengeveld M (2008). Nurses' provision of teaching and counselling on sexuality:
a review of the literature. Journal of Advanced Nursing. 18 (8): 1219 – 1227.
Gürel H, Atar Gürel S (1999). Dyspareunia, back pain and chronic pelvic pain: the importance of
this pain complex in gynecological practice and its relation with grandmultiparity and pelvic
relaxation. Gynecol Obstet Invest. 48(2):119-22.
Heim LJ (2001). Evaluation and differential diagnosis of dyspareunia. American Family Physician;
63(8): 1535.
İncesu C, Yetkin N (2001). Cinsel İşlev Bozuklukları. Roche Müstehzarları AŞ, İstanbul, 65-75.
Kadında Disparoni Ve Hemşirelik Yaklaşımı….215
Jain K, Radhakrishnan G, Agrawal P (2002) Infertility and psychosexual disorders: relationship in
infertile couples. Indian J Med Sci. 54(1):1-7.
Kadri N, McHichi Alami KH, McHakra Tahiri S (2002). Sexual dysfunction in women: population
based epidemiological study. Arch Womens Ment Health. 5(2):59-63.
Karakoyunlu F, Öncel S (2009). Cinsel fonksiyon bozukluklarında kadına ait hemşirelik bakım
süreci örneği. Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 12: 3
Kaya B, Ünal, S, Özenli Y, Gürsoy N, Tekiner S, Kafkaslı A (2006). Anxiety, depression and sexual
dysfunction in women with chronic pelvic pain. Sexual Relationship Therapy. 21 (2): 187-196
Kütmeç C (2009). Kadınlarda Cinsel Fonksiyon Bozukluğu ve Hemşirelik Bakımı. Fırat Sağlık
Hizmetleri Dergisi, 4 (12).
Morris E, Mukhopadhyay S (2006). Dyspareunia in gynaecological practise. Current Obstetrics and
Gynaecology. 16, 226-233.
Padmadas SS, Stones RW, Matthews Z (2006). Dyspareunia and urinary sensory symptoms in
India: population-based study. J Sex Med. 2006; 3(1):114-20.
Pitts MK, Ferris JA, Smith AM, Shelley JM, Richters J (2008). Prevalence and correlate.s of
three types of pelvic pain in a nationally representative sample of Australian women. Med J Aust.
4;189(3):138-43.
Sadovsky R (2000). Management of dyspareunia and vaginismus. American family physician, 61(8)
:2511.
Schultz WW, Basson R, Binik Y, Eschenbach D, Wesselman U, Van Lankyeld J (2005). Womens
sexual pain and its management. J Sex Med, 2: 301-316
Sobhgol SS, Alizadeli Charndabee SM (2007).
Rate and related factors of dyspareunia in
reproductive age women: a cross-sectional study. Int J Impot Res. 19(1):88-94.
Steege JF, Zolnoun DA (2009).
113(5):1124-36
Evaluation and treatment of dyspareunia. Obstet Gynecol.
Şimşek F, Özdemir YÖ, İncesu C, Karakoç B, Özkardeş S (2003). Çoğul disiplinli bir cinsel işlev
bozuklukları merkezine başvuran 1,002 olgunun sosyodemografik ve klinik özellikleri. Üroloji
Bülteni, 14 (3): 137-144.
Taylor B, Davis S (2006). Using the extended PLISSIT model to address sexual healthcare needs.
Nurs Stand. 28;21(11):35-40
Weijmar Schultz W, Basson R (2005). Women's sexual pain and its management. J Sex Med.
2(3):301-16.
World Association for Sexual Health. Working definitions after WHO technical consultation on
sexual health. http://www.worldsexualhealth.org/who_def.asp (erişim: 02.02. 2011).
World Health Organization. Sexual health: Working definitions. http://www.who.int/reproductivehealth/gender/sexual_ health.htm (erişim: 13.02. 2011).
İletişim adresi:
Arş. Görv. Dr. Evşen NAZİK
Çukurova Üniversitesi Adana Sağlık Yüksekokulu Balcalı Kampüsü ADANA
Tel: 0 (322) 338 6484-1311
Fax: 0 (322) 3386970
E-mail: [email protected], [email protected]
Download