Beden Dili Etkili iletişim becerilerinin insan yaşamındaki yeri ve

advertisement
Beden Dili
Etkili iletişim becerilerinin insan yaşamındaki yeri ve önemi, sağlıklı ve uzun süreli ilişkiler söz konusu olduğunda
tartışılamaz. İletişimin etkinliğini sağlayan en önemli unsur ise beden dilidir. Beden dili sayesinde karşınızdakinin
davranışlarından düşüncelerini anlayabileceğinizi biliyor muydunuz?
Davranış bilimcilerin vücut hareketlerinin iletişimdeki etkinliğini fark etmeleri ve beden dili üzerindeki ilk
araştırmalar 1970’li yıllara rastlar. Henüz çok yeni diyebileceğimiz bu bilimsel araştırmalar sonucu elde edilen
bulgular ise azımsanmayacak kadar çok ve bir o kadar da önemli. Neden mi?
Beden Dilinin İletişime Etkisi
Bilimsel araştırmalara göre bir mesajın toplam etkisinin yaklaşık %7’sini sözel (sadece sözcükler), %38’ini sesli
(ses tonu, sesin yükselip alçalması ve diğer sesler) ve %55’ini de sözel olmayan öğeler oluşturuyor. Beden dilinin
insan ilişkilerindeki öneminin fark edilmesi üzerine bu konuda kişisel gelişim seminerleri veriliyor, hatta bazı
okullarda ders olarak okutuluyor. Bireyler arasındaki görüş ayrılıklarının temelinde bilginin farklı algılanış,
yorumlanış ve kullanış biçimlerinin olduğu biliniyor. Beden dili ise bu ayrılıkları en aza indirmenin yollarından
sadece biri ama en etkili olanı. Tabii ki beden dili de kültürlere göre farklılık gösterebiliyor, mesela kafayı iki yana
sallayarak yaptığımız hayır hareketi Bulgaristan’da evet olarak algılanır. Bir kültürün beden dilini bilmemenin
bedeli de size sorulacak soruya göre değişir, ama bunun için uyulabilecek en güvenli kural Roma’da Romalılar
gibi davranmaktır!
Yalancının Mumu
Ülkemizde yalancının mumunun ne zamana kadar yanacağını bilmeyen neredeyse yokken, üniversiteye
başlayıncaya dek beden dili kavramıyla karşılaşmamış olan ve benim de içinde bulunduğum milyonlar var. Bu ikisi
arasında nasıl bir ilişki kurduğuma gelince ise, bir insan yalan söylerken alın terlemesi, gözbebeği küçülme
büyümeleri, yüz kası seğirmeleri gibi vücut hareketleri onu rahatlıkla ele verir. Emniyet görevlilerin gözaltına
aldıkları bir şüpheliyi yalnız başına karanlık bir odada sandalyeye oturtarak sorguya çekmesinin sebebi onun
beden dilini daha iyi analiz edebilmektir. Yalan söylediğinde onu ele verecek yegane delil vücut hareketleridir.
İnsanlar yalan söyleme anında burun kaşıma, eli yüze götürme gibi makro hareketleri kontrol edebilmelerine
rağmen, göz bebeği büyümesi, yanakların kızarması gibi mikro hareketlerine engel olamamaktadır. Bu yüzden en
iyi yalan söyleme şekli telefonda yalan söylemektir! Pazarlamacılara, müşteri satılan malı neden alamayacağını
anlatırken onun avuçlarına bakmaları öğretilir. Gerçek nedenler sadece avuçlar açıkken söylenir.
İletişimimizin önemli bir kısmını gerçekleştirmemizi sağlayan beden dilini toplumumuza yaymamızın, gündüz vakti
yanan mumlardan edilecek tasarrufun daha verimli alanlara yöneltilmesinin yanında, daha fazla kişinin birden
fazla dili konuşması dolayısıyla ülke imajına da olumlu katkıda bulunacağını düşünüyorum! Bu konuya ilgi
duyanlar için tavsiye edebileceğim kaynaklardan bazıları Psikolog Dr. Acar Baltaş ve Psikolog Dr. Zuhal Baltaş’ın
Bedenin Dili isimli kitabı ve Allan Pease’in Beden Dili’dir. Hayatımızın her anında farkında olmayarak da olsa
kullandığımız bu gücü keşfetmek için sağır biri gibi davranarak egzersiz yapabilirsiniz, televizyonun sesini kısarak
senaryoda geçenleri anlamaya çalışmak gibi...
Madalyonun Diğer Yüzü
İletişimde bir mesajı gönderen olduğu gibi bir de alan kişi var. İletişimin etkileşim halini alabilmesi için mesajın
gönderildiği kişinin de bilgiyi verilmek istendiği haliyle algılamasını sağlamak gerekiyor. Bu da etkin dinlemeyi
gerektiriyor. Sadece dinleme sanatını öğretmek üzerine yazılmış kitaplar var. Geçen sene yerli kanallardan
birinde Yaşama Sanatı adlı programda Dinleme Becerileri konulu oturuma katılma fırsatım oldu. Yine bu konuda
kişisel gelişim merkezlerinde sertifika programları düzenleniyor. Ülkemizde böyle gelişmelerin olduğunu bilmek
sevindirici. Bir mesajı gönderirken olduğu kadar alırken de beden dilimizle karşımızdakine tepki veriyoruz. Birini
dinlerken başımızı onaylama anlamında yukarı aşağı sallarsak karşımızdakine onu anladığımızı, anlattıklarıyla
ilgilendiğimizi ve devam etmesini istediğimizi söylemiş oluyoruz. Kendi hayatımdan bir örnek vereyim: Dış Ticaret
Müsteşarlığı’nın düzenlediği Gençlik Kurultayı’na katılmak üzere gittiğim Ankara’dan dönüyordum ve otobüste bir
öğretmenle aynı koltuğu paylaştık. Yerime geçerken kendisini selamladım ve bunun ardından konuşmaya
başladık. Tabii gerek tecrübe, gerekse bilgi birikimi açısından anlatacak daha çok şeyi olan taraf karşı taraftı. Ben
ise daha çok dinleyici durumundaydım. Başımla onaylamak, yüz ifadelerimle tepki göstermek haricinde “ya
sonra?”, “haklısınız”, “gerçekten?” gibi iletişim köprüleri kuruyordum. Mola dahil 6 saat süren yolculuğun sonunda
aldığım tepki beni çok etkiledi: Ya Hakan iyi ki birlikte yolculuk ettik, yanıma inşallah konuşkan biri oturur
diyordum!
Mimiklerin, jestlerin ve diğer vücut hareketlerinin en etkili kullanımlarını bize sunan kişiler politikacılar ve sahnede
gösteri yapanlardır. Politikacıların bu konuda ne kadar iyi oldukları hepimizce malum olduğundan örneklendirme
konusundaki tercih hakkımı ikinci şıktan yana kullanıyorum. Bir gösteriye gittiğinizde sizi en çok etkileyen nedir
düşündünüz mü? Bir tek kişilik tiyatroya gittiyseniz özellikle de komedi ise tarzı, aynı esprileri bir arkadaşınıza
yapmayı denediniz mi? Sizin kahkahalarla güldüğünüz bir espriye sadece bir tebessümle karşılık verebilirler ya da
gülmeyebilirler. Bunun sebebi sahnedeki profesyonelin aynı zamanda beden dilini çok iyi kullanmasıdır. Aynı
şekilde tiyatroyu oynayan kişinin önüne bir perde koyarsanız ve aynı şeyleri başka birine dinletirseniz tepkilerinin
daha zayıf olduğunu görmek sizi şaşırtmasın.
Yüzyılın Dövüşçüsü: Bruce Lee
Beden dili hakkında paylaşılacak çok şey olduğu kesin. Bunlardan biri de beden dilimizin içine doğmak, sezmek,
altıncı his gibi duyguları bize yaşatmasıdır. Hiç gözünüzün tutmadığı biri oldu mu? Neden, düşündünüz mü?
Yoksa vücut hareketlerinden mi şüphelendiniz? Ya da imaj danışmanlarının sıkça sözünü ettiği ilk 30 saniyedeki
olumlu izlenimi oluşturma konusunda yetersiz mi kaldı? Sebebi ne olursa olsun kıymetli dostum ve üstadım Melih
Arat’tan öğrendiğim gibi beden dilini iyi anlamak bize öngörülerimizde daha yüksek doğruluk elde etme imkanı
verir. O bunu hep yapıyor!
Uzakdoğu sporlarında kuşak atlama sınavlarında yeterlilik için çok önem verilen bir unsur vardır: Bakışlar...
Sebebi basit, bakışlar öğrencinin kendine ne kadar güvendiğinin en önemli göstergesi. Birçok karşılaşmada
sadece bakışlardan kimin galip geleceğini söylemek mümkündür. Bruce Lee’nin yüzyılın dövüşçüsü olduğu kabul
edilir, gerek kendi geliştirdiği stili Jeet Kune Do gerekse Kung Fu’daki ustalığı nedeniyle... Bruce Lee’yi
tanımıyorum, stilini de bilmiyorum ama size son bir tavsiyem var. Bruce Lee’nin resimlerinden birkaçına bakın ve
karşılaştırmak için de bildiğiniz en iyi dövüş sporcularının resimlerini koyun yanına. Bakalım öngörüleriniz size
kimin daha iyi olduğunu söyleyecek?!
Sözün Özü: Çok duyan mı bilir, çok gören mi?
Hakan Turgut
Download