Üçlü negatif hastalar tüm meme kanserleri arasında %15

Amaç: Üçlü negatif hastalar tüm meme kanserleri arasında %15-20 lik bir oranı teşkil
etmektedir. Bu çalışmamızda kliniğimize başvuran üçlü negatif invaziv meme kanserli
hastalara ait demografik ve takip verileri sunulması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 2002-2015 arasında Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp
Fakültesi Medikal Onkoloji Kliniğine başvuran histopatolojik olarak tanısı teyid edilmiş
ER, PR ve C Erb B2 reseptörü negatif olan toplam 58 nonmetastatik, İnvaziv meme
kanserli hastaların verileri retrospektif olarak kaydedildi. Hastalara ait demografik
verilerin (yaş, cinsiyet, tümörün yerleşim yeri, histopatolojik alt tipi, grade,
Lenfovasküler ve perinöral invazyon varlığı, Ki-67 değeri) yanısıra takip verileri
(Uygulanan tedaviler, takip süresi) kaydedildi. Bulgular: Toplam 57 hasta mevcuttu. Hastaların hepsi kadındı. Ortalama yaş 52,5 idi
(30-83). Tümör 26 hastada sağ meme de, 31 hastada sol memede yerleşmişti. En sık yerleşim alanı üst dış kadran idi (n=31).
Ağırlıklı olarak rastlanılan alt tip duktal karsinomlardı. Tümörün yapılan
gradelendirmesin de: 3 ün de grade 1, 18 in de grade 2, 30 un da grade 3 iken, 6
hastada grade belli değil idi. Lenfovasküler invazyon 25 hastada pozitif, 21 hastada
negatif, 11 hastada bilinmiyordu. Perinöral invazyon 8 hastada pozitif iken, 17 hastada
negatif, 32 hastada bilinmiyordu. Sadece 15 hastanın Ki 67 değerlerine ulaşılabildi.
Hastaların 6 tanesinde aile öyküsü mevcut idi. Hastaların takipleri esnasında 2
tanesinde diğer memede metakron kanser gelişmişti. İki hastada ise 2. primer kanser
saptandı (Over kanseri). Tanı anında hastaların 6 tanesinde evre 1, 32 tanesinde evre
2, 19 tanesinde evre III hastalık mevcut idi. Bu hastaların 11 sine kısıtlı cerrahi,
diğerlerine (n=46) mastektomi yapılmıştı. Hastaların çoğunluğu (n=53) kemoterapi
almış, 4 hasta ise almamıştı. Sadece 2 hastada neoadjuvant ve adjuvant kemoterapi
uygulanırken, 51 hasta adjuvant kemoterapi almıştı. Hastaların 29 u antrasiklin ve
taksan içeren rejim kombinasyonları kullanılmıştı. Kırkbir hastaya lokal
bölgesel radyoterapi uygulandı. Hastaların ortalama takip süresi 1153 gün (73-5336)
idi. Takip edilen süre içinde 40 hastada progresyon saptanmadı, 16 hastada
progresyon tespit edildi, 1 hasta ise takipten çıktı. Takip edilen hastaların 19 u takipte
exitus oldu (11 tanesi hastalığa bağlı).
Sonuç: Tüm meme kanserli hastalar arasında Üçlü negatif alt grup az bir bölümü teşkil
etmektedir. Agresif bir seyre sahip olan bu hastalarda standart bir tedavi yaklaşımı olmamakla beraber halen adjuvant tedavide
sistemik yaklaşımlar olarak antrasiklinler ve taksanlar sıkça kullanılmaktadır. Bizim
hastalarımızda ağırlıklı olarak bu kombinasyonda tedaviler kullanılmış ve takipleri
halen devam etmektedir.