kard yopulmoner egzers z testler nde temel parametreler

advertisement
KARDİYOPULMONER EGZERSİZ TESTLERİNDE TEMEL
PARAMETRELER
Doç Dr. M. Sinan ERGİNEL
Kardiyopulmoner egzersiz testi (KPET); oluşturduğu kompüterize egzersiz sistemi aracılığı
ile egzersiz toleransının mekanizmasını ve intoleransının nedenlerini yorumlamamızı sağlayan çok
sayıda temel ölçüm parametresi elde etmemize izin verir.
Elde edilen bu temel parametreler; iş, metabolik, kardiyovasküler, respiratuar, pulmoner gaz
değişimi ve asit-baz dengesi ile ilgili yirmiye yakın non-invaziv ölçüm parametresi ile metabolik,
pulmoner gaz değişimi ve asit-baz dengesi ile ilgili beş altı invaziv parametreyi kapsar. Tablo 1’de
KPET esnasında ölçülen temel parametreler yer almaktadır.
Tablo 1. KPET esnasında ölçülen temel parametreler (*)
Değişkenler
İş (W)
Metabolik
Kardiyovasküler
Respiratuar
Pulmoner Gaz Değişimi
Asit-baz
Non-İnvaziv
İş yükü (WR)
VO2, VCO2, R, AT, LT
HR, HRR, EKG, BP, O2Pulse
VE, VT, fb, VR, PETO2, PETCO2
SpO2, VE/VCO2, VE/VO2
İnvaziv
Laktat
SaO2, PaO2, P(A-a)O2, VD/VT
pH, PaCO2, HCO3
(*)
VO2: oksijen uptake, VCO2: karbondioksit output, R: (RER) respiratory exchange ratio, AT:
anaerobic threshold, LT: lactate threshold, HR: heart rate, HRR: heart rate reserve, O2pulse: oksijen
pulse, BP: blood pressure, VE: dakika ventilasyonu, VT: tidal volüm, fb: solunum frekansı, VR:
ventilasyon rezervi, PETO2: end-tidal pressure of O2, PETCO2: : end-tidal pressure of CO2, SpO2: pulse
oksimetre, VE/VCO2: karbondioksit için ventilatuar ekivalanı, VE/VO2: oksijen için ventilatuar
ekivalanı, SaO2: arteriel oksijen saturasyonu, PaO2: arteriel oksijen basıncı, P(A-a)O2: alveoler-arteriel
oksijen gradiyenti, VD/VT: fizyolojik ölü boşluğun tidal volume oranı, pH: hidrojen konsantrasyonu,
PaCO2: arteriel karbondioksit basıncı, HCO3: bikarbonat
Oksijen Uptake (VO2) (VO2max , VO2peak):
Dakika başına oksijen litresi olarak ifade edilen oksijen tüketimi olup, ölçülen oksijen tüketimi
(ortalama) ile solunum sıklığı çarpımı neticesinde elde edilir.
Egzersiz kapasitesini değerlendirmede kullanılan en iyi parametre olup aerobik gücün en iyi
göstergesidir. Hastanın yaptığı iş artıyor iken VO2 artmıyor, sabit kalıyor ise VO2max’a ulaşılmıştır.
Maksimum beklenen VO2’ye ulaşılması aerobik kapasitenin değerlendirilmesi için önemli bir kriterdir.
Artmış iş yüküne karşın plato çizen VO2 değerinin gözlemlenmesi VO2max değeri için ideal ve
güvenilir bir göstergedir. Ancak bu plato her zaman gözlenmeyebilir. Bu durum hastanın yeterli veya
maksimal egzersiz yapmadığı anlamını çoğunlukla taşımaz. Bu nedenle klinik pratikde plato
gözlenmeksizin hastanın ulaştığı bu VO2 değerine peak VO2 değeri adı verilir. Pratik amaçda VO2max
ve VO2peak değerleri birbirlerinin yerine kullanılır. Önemli olan ulaşılan değerin maksimum veya peak
değer olduğundan emin olunması olup bunun göstergesi olan bazı klinik görünüm ve ulaşılması
gereken parametre değerleri vardır: Hastanın gerçekten egzersize devam edemiyecek görünümde,
bitkin tükenmiş olarak izlenmesi klinik görünüm olarak maksimal veya peak egzersize ulaştığının
göstergesi olarak kabul edilmektedir. Nabız ve dakika ventilasyonunun beklenen değerlere yakın
olması, kan laktat düzeyinin 8 mEq/L’den fazla olması R’ın 1.15’in üzerinde olması da maksimal
egzersizi teyit edici parametre değerlerini oluşturmaktadır.VO2 değerinin beklenen değerin %84’üne
ulaşmış olması genellikle maksimum egzersiz kapasitesinin alt sınırı olarak kabul edilir.
KPET’nin yorumlanmasında 4 esas VO2 ilişkisi rutin olarak kullanılır ve bir çok egzersiz
cihazı bu ilişkileri gösteren eğrileri rutin olarak sunar. Bunlar; VO2/WR, VO2/HR, HR/VO2, VE/VO2
‘dir.
VO2/WR ilişkisi egzersizin metabolik gereksinimini veya başka bir ifade ile yapılan işin
oksijen gereksinimini yansıtır. Egzersizin metabolik gereksiniminin arttığı durumlarda eğri yukarı
doğru kayar. Normalde bu ilişki lineerdir, yaşla, cinsiyet ve boyla ilgisi yoktur. KOAH’lılarda bu
ilişkilerde bir değişiklik olmadığı gösterilmiştir.Kardiyovasküler hastalıklarda olduğu gibi oksijen
uptake’inin azaldığı durumlarda azalır ve enerjinin daha çok anaerobik metabolizmadan sağlandığını
düşündürür. Normal değeri 10 ml/kg/watt’tır.
Oksijen Pulse (O2pulse) (VO2/HR)
VO2/HR parametresi kalbin her atımı ile pulmoner kan akımına eklenen veya periferik
dokulara verilen oksijen miktarını gösterir ve atım volumü ve arteriyo-venöz O2 gradiyentinin bir
ürünü olması nedeniyle önemli bir parametredir. Maksimal egzersize rağmen beklenen değerlerin
%80’inden az olması anormal kabul edilir. VO2/HR, kardiyovasküler ve pulmoner vasküler
hastalıklarda atım volumünde azalmayı yansıtan VO2 cevap paternlerinden biridir. Kardiyovasküler
hastalıklarda, düşük kardiyak output, arteriyovenöz oksijen kontent farkının artmasına neden olur.
Anemi, dishemoglebinemi ve karboksihemoglobinemi’de de oksijen kontentinde azalmaya bağlı
olarak VO2/HR düşer. Kişilerin formda olmaması bu parametrede düşmeye neden olur iken, aerobik
antreman yapılması artmaya neden olur. Oksijen pulse için önerilen standart değer; >%80’dir.
Şekil 1. Wasserman Panel 2’den; HR ve VO2/HR (O2-pulse) karşı work rate.
VO2peak beklenen değerin %’si olarak verilir ve L/dk değerindedir. Standardizasyonda vücut
ağırlığı temel alınarak ml/kg/dk olarak ifade edilebildiği gibi vücut kitle indeksi temelinde kg/m2 veya
fat free kitle indeksi temelinde ml/kg/dk olarak da ifade edilebilir.
Egzersize cevap olarak düşük VO2peak oksijen dağılımında kalp, akciğer, sistemik ve pulmoner
sirkülasyon ve kanda ve/veya periferik patoloji olarak oksijen kullanımında azalma veya kas
disfonksiyonu problemlerini yansıtır. Ayrıca zayıf veya yetersiz eforu da ortaya koyar. Egzersize
cevap olarak normal VO2peak; normal aerobik gücü, egzersiz kapasitesini ve fonksiyonel önemli bir
bozukluğun mevcut olmadığını yansıtır. Çok nadir olarak VO2peak normal olmasına rağmen KPET
anormal solunum paterni gibi bazı anormallikleri gösteren tanısal bir değer taşıyabilir. Düşük VO2peak
çoğunlukla azalmış egzersiz kapasitesinin değerlendirilmesinde başlangıç noktasıdır.
Karbondioksit Output (VCO2)
Her dakika üretilen CO2 hacmi olup, her solukda ekshale edilen CO2’in ölçülmesi ve solunum
sıklığı ile çarpılması neticesinde elde edilir.
VCO2 parametresi KPET’nin değerlendirilmesinde önemli bir kompanenti oluşturur. Örneğin
VO2 sabit seyrederken VCO2’de meydana gelen değişiklikler katabolizmaya uğrayan substratların
karışımı hakkında fikir verir. Bunun yanısıra egzersize ventilasyon cevabı ve laktat eşiğinin non-
invaziv olarak değerlendirilmesinde de oldukça yararlıdır. AT’nin altında VO2 ve VCO2 ilişkisi
lineerdir.Akciğerlerin CO2 atımından hesaplanan respiratuar gaz değişim oranının (R) dokudaki orana
göre daha düşük olması bir miktarCO2’nin dokularda tutulduğuna işaret etmektedir.
Daha yüksek iş iş yüklerinde (WR) gerek VO2 gerekse WR’e göre VCO2 eğimi daha diktir.
Bunun nedeni AT aşıldığında dokularda ve kaslarda asidozu kompanse etmek için oluşan HCO3’den
CO2 oluşumunun artması ve dokularda biriken ve depolanan CO2’nin atılmasıdır. Orta şiddette bir
egzersizde AT’a kadar VCO2/VO2 lineer olarak artar bu noktadan sonrada ilişki lineerdir fakat cevap
daha hızlıdır. Dolayısıyla AT’den önce ve sonraki eğrilerin kesiştiği nokta non-invaziv olarak
saptanan AT’dir.Bu nokta aynı zamanda arter kanında laktat ve laktat/pürivat oranının artıp HCO3’ın
düştüğü noktadır.
Respiratory Exchange Ratio (R veya RER)
Karbondioksit üretiminin, oksijen tüketimine oranını ifade eder (VCO2/VO2). Maksimal bir
egzersiz durumunu yansıtan respiratuar değiş-tokuş oranı (R veye RER) değeri 1.15’den büyük
olmalıdır.
Anaerobik Threshold (AT)
Egzersiz sırasında anaerobik metabolizmanın aerobik metabolizmayı desteklemeye başladığı
ve laktik asit üretilmeye başlandığı VO2 değerine anaerobik eşik değer (AT) adı verilir. Sedanter
kişilerde VO2max’ın %50-60’ında formda kişiler ve sporcularda ise daha yüksek değerlerde olabilir.
Egzersiz uyaranına karşı kardiyovasküler sistemin verdiği cevabın yeterliliğini non-invaziv olarak
gösteren bir değerdir. AT’yi belirliyen asıl faktör O2 uptake olmakla beraber kasların O2 ekstraksiyonu
ve kullanımında bir problem olması da AT’yi etkiler.
AT, hipoksemi , anemi, histotoksik durumlarda azalır, hiperoksi ve polisitemide hafif artar.
Oldukça yaygın kullanılmasına karşın, fizyolojik anlamı, non-invaziv olarak belirlenmesi ve kardiyak
ve akciğerlere bağlı patolojileri ayırıp ayıramaması ile ilgili bir çok çelişkili görüş vardır.
Anaerobik metabolizmanın başladığının değerlendirilmesinde doğrudan kan laktat düzeyi ve
standart bikarbonat ölçümleri altın ve gümüş standartlar olarak kabul edilir. AT’nin non-invaziv olarak
değerlendirilmesi ile ilgili çok sayıda yöntem olmakla beraber en çok kullanılanı V-slope yöntemidir.
İnvaziz yöntemler gold standarttır. İdeal olarak laktat, bikarbonat santral kataterle miks venöz
kanda bakılmalıdır. Ancak bunu uygulamak zor olduğu için arteriyel kataterden alınan kanda veya üst
ekstremite venöz veya kapiller kanında da bakılabilir. Laktat değerleri mEq/l veya mMol/l olarak y
eksenine zaman, VO2 veya WR’de x eksenine kaydedilerek çizilen grafikde eğrinin kırıldığı nokta
AT’yi verir. Laktat ölçülemiyor ise standart HCO3 da bu amaçla kullanılabilir. Ancak HCO3 değerleri
laktat ile resiproktur.
Non-invaziv değerlendirme yöntemlerinin hepsi anaerobik metabolizmanın başlaması ile
laktat’da ani artış bunun HCO3 ile tamponadı ve sonuçta aerobik metabolizma ile ilgisi olmayan ve
metabolik asidozun tamponlanması sırasında oluşan CO2 üretimi artışı temeline dayanır. Bütün noninvaziv metodlar bu orantısız CO2 artışının VE ve diğer solunum parametreleri üzerine yaptığı etkiyi
saptamak esasına dayanır.
AT’yi belirlemede klasik metod; Bu metod VE/VO2, VE/VCO2, PETO2, PETCO2 ve R’ın simultan
olarak değerlendirilmesi esasına dayanır. VCO2’de aşırı artmanın VE’yi stimule ettiği, VE/VO2 ve
PETO2’nin artmaya başladığı fakat VCO2 ve PETCO2’nin değişmediği nokta AT’dir. Çünkü bu noktaya
kadar henüz metabolik asidoz gelişmemiştir ve VCO2 , VE ile orantılı olarak artmıştır. Bu döneme
izokapnik tamponlanma denir ve basamaklı egzersiz testi kullanılıyor ise yaklaşık 2 dakikalık bir
süreyi kapsar. Laktik asidozda daha fazla artma ile metabolik asidoz olur ve VE, VCO2 ile orantısız
olarak artmaya başlar ve artıkVE/VCO2 artar, PETO2 düşer. VCO2’nin VO2 ile orantısız olarak arttığı bu
noktada R, 1 civarındadır. Bu yöntemde pratikde AT’yi belirlediğimiz nokta; VE/VO2 ve PETO2’nin
artmaya başlamadan önce en düşük olduğu ve bu sırada VE/VCO2 ve PETCO2’nin sabit ve R’ın 1
civarında olduğu noktadır.Bu noktaya denk gelen VO2 AT’dir. Sadece VE/VO2 ve VE/VCO2 değerleri
kullanılıyor ise bu yönteme ventilasyon eşiği veya ventilasyon ekivalan eşiği adı verilir.
AT’yi belirlemede modifiye V-slope yöntemi: Klasik yöntem VCO2’ye normal VE cevabına
dayanmaktadır. Ancak solunum kontrolü veya KOAH’da olduğu gibi solunum mekaniğinde
problemler var ise VE’de yeterli artış olmayabilir ve bu yöntemle AT değerlendirmesi hatalı olabilir.
Bu nedenle V-slope metodu VCO2’nin VO2 ile ilişkisi temeline dayanır. AT’dan önce VO2 ve VCO2
birbiri ile orantılı olarak artar. AT’den sonraVCO2 VO2 ile orantısız bir şekilde aşırı artar ve eğri bu
noktada kırılır ve eğimi daha da dikleşir. Bu noktadaki VO2 değeri AT’dir.
Şekil 2. Wasserman panel 3’den; VO2 ve VCO2’ye karşı work rate
No-invaziv yöntemlerden en popüler olanı modifiye V-slope yöntemi olmakla beraber bu
yöntemin ventilasyon ekivalan eşiği olarak da adlandırılabilen klasik yöntemle kombine edilmesi de
önerilmektedir.
Non-invaziv yöntemler her zaman invaziv yöntemlerle iyi korelasyon göstermeyebilir ve
yanıltıcı olabilirler.
Her zaman AT’yi doğru olarak yorumlamak için non-invaziv değerlendirme ile saptanan
değerlerin kan laktat ve HCO3 değerleri ile desteklenmesi gerekir.
AT’nin belirlenmesi sağlık düzeyini gösteren bir gösterge olarak ve fiziksel egzersizin etkisini
moniterize etmek bakımından çok faydalı olmakla beraber ayırıcı tanıda kısıtlı bilgi sağlar. Normal
beklenen değerleri VO2max’ın %35-70’i gibi geniş bir aralıkta yer alır. AT’nin düşüklüğü geniş bir
klinik antite spekturumu ortaya koyar (kalp hastalıkları, akciğer hastalıkları, kondüsyonsuzluk, akciğer
ve kalp transplantasyonu sonrası, kas hastalıkları vb.).
Dakika Ventilasyonu (VE)
Tidal volümle, solunum sıklığının çarpımıdır. Belli bir iş yükü veya belli bir oksijen tüketimi
için dakika ventilasyonu normal değerlerden tahmin edilebilir. Belli bir iş yükü için aşırı ventilasyon,
hem respiratuar hem de kardiyak hastalıkta gözlenebilir. Kural olarak belli bir iş yükü için aşırı
ventilasyon major respiratuar hastalığı işaret eder.
Tidal Volum (VT)
Her soluktaki hacimin ifadesidir. Tidal volümün egzersize karşı yanıt şekli dispnenin
etyolojisini gösterebilir. Örneğin ciddi restriktif akciğer hastalığında, solunum hızı yüksektir ve tidal
volüm egzersizle önemli derecede artmaz.
Heart Rate (HR)
Egzersiz esnasında kardiyak fonksiyonun değerlendirilmesi için en iyi indeks kardiyak output
ölçümüdür. Buna karşın klinik egzersiz laboratuarlarında rutin olarak yapılmaz. Kardiyak output’daki
artışın temel olarak stroke volum ve kalp hızı artımı ile başarıldığı çok iyi bilinir. Egzersiz esnasında
tahmini kardiyak output, kalp hızı değerlendirilmesi ile yapılır. HR’nin yaş ile ilgili beklenen
değerlerinin başarılması, maksimal eforu ve VO2max kabiliyetini yansıtır ve bu bağlamda kardiyak
output hakkında fikir verir.
Normalde HR/VO2 ilişkisi lineerdir. Bir çok patolojide nabız maksimum değerlere ulaşırken
VO2 cevabı daha yavaş olabilir. Kardiyovasküler hastalıklarda. pulmoner dolaşım bozukluklarında ve
O2 kontentinde azalmaya neden olan anemi, hipoksemi, hemoglobinopatiler gibi durumlarda HR/VO2
cevabı değişkendir ve hem eğrinin eğimi değişip daha dik olabilir hem de eğim sabitken eğri yukarı
doğru yer değiştirebilir. Formda olmayan kişilerde eğim değişmezken eğri yukarı doğru yer değiştirir
bu bazen hafif kardiyovasküler anormalliklerle karışabilir. Bu durumda diğer parametrelerle beraber
değerlendirme yapılmalıdır. KOAH’lı hastalarda da eğim sabitken eğri yukarı doğru yer değiştirir ve
genellikle maksimum kalp hızına ulaşılamaz.
Beklenen maksimal HR: 210 – (yaş x 0.65) formülü ile elde edilebilir. Maksimal HR beklenen
değerin %90’ını geçmelidir.
Heart Rate Reserve (HRR)
Yaşa uygun beklenen maksimum kalp hızı ile hastanın test esnasında ulaştığı maksimum kalp
hızı arasındaki fark nabız reservi (HRR) olarak adlandırılır. Sağlıklı kişilerde aradaki fark 15
atım/dk’dan daha azdır. Nabız rezervi kalp hastalıklarında artmış veya azalmış veya normal
olabilir.Anginal ağrı, periferik vasküler hastalık gibi nedenlerle testi erken bırakanlarda veya beta
bloker alanlarda reserv, maksimum kalp hızına ulaşamama nedeniyle artabilir.Solunum sistemi
problemi olanlarda nabız reservi genellikle artmıştır. Bir hastada hem nabız hem de solunum
reservinin yüksek olması hastanın yeterli düzeyde egzersiz yapmadığına işaret eder.
Ventilatory Reserve (VR)
Maksimum ventilasyon kapasitesini gösterecek altın standart bir parametre olmamakla beraber
maksimum volanter ventilasyon (MVV) bu amaçla kullanılır. MVV 12 saniyelik bir testle direkt
olarak ölçülebilir veya FEV1’den hesaplanabilir. Her ne kadar direkt ölçüm tercih edilsede FEV1 x 40
formülüyle de oldukca yakın bir değer tahmin edilebilir.
Normal kişilerde solunum sistemi egzersizi kısıtlamaz ve belirli bir solunum reservi
vardır.VR, MVV-VEmax veya VEmax/MVV formülleriyle hesaplanabilir. Normal kişilerde %60-70
arasındadır. Atletlerde bu değer %100’e ulaşabilir ve bu genellikle VO2’nin maksimuma ulaşması ile
beraberdir. Hastalarda ise %100’e ulaşması patolojik olup VO2max değerleri çok düşüktür. 11 l/dk
genellikle normalin alt sınırı olarak alınır.
KPET’nin değerlendirilmesinde VR önemli bir parametredir ve düşük değerler egzersizi
sınırlayan faktörün akciğerler olduğunu gösterir. Kardiyovasküler ve pulmoner vasküler patolojilerde
VR normaldir.Formda olmayan kişiler erken başlayan anaerobik metabolizma nedeniyle egzersizi
erken bırakırlar ancak bu olgularda VR normaldir. Obezite de ise VR normal veya azalmış olabilir.
Gaz Değişim Parametreleri (VE/VO2 ve VE/VCO2)
(Karbondioksit İçin Ventilatuar Ekivalanı) (Oksijen için Ventilatuar Ekivalanı)
V/Q oranı dengesizliğini göstermede non-invaziv olarak VE/VO2 ve VE/VCO2 yani O2 ve
CO2’in ventilatuar ekivalanları kullanılır. Normalde progressif olarak yüklenilen egzersizlerde
VE/VO2 ve VE/VCO2’nin düşmeye başladığı noktanın V/Q dengesizliği ile ilgili fikir verdiği
düşünülür.VE/VO2’nin en düşük olduğu nokta laktik asidozun başladığı noktayı, VE/VCO2’nin en
düşük olduğu nokta da solunumun bu metabolik asidozu kompanse etmeye başladığı noktayı gösterir.
Yani bu noktalardan sonra her iki parametre de tekrar artmaya başlar.
Pratikde VE/VCO2’nin minumum değerinin AT’deki VE/VCO2 değerine eşit olduğu kabul
edilir. Ventilasyonun etkinliğinin azaldığını gösteren VE/VCO2’de artma 2 esas fizyopatolojik
mekanizmaya bağlıdır: 1- V/Q dengesizliğine bağlı olarak ölü boşlukta artma (VD/VT’de artma,
PETCO2’de artma, PaCO2 normal veya artmış). 2- Nisbi alveoler hiperventilasyon (nedeni; santral
dürtüde artma, mekanoreseptör aktivitede artma ve hipoksemi olabilir ve PaCO2’de azalma ile
beraberdir). Hastada bu mekanizmalardan bir veya ikisi söz konusu olabilir, fakat esas etki PaCO2
ölçümü ile belirlenir. VE/VCO2 herhangi bir akciğer patolojisi olmaksızın sadece hiperventilasyona
bağlı ise AE’deki VE/VCO2 değerleri simultan ölçülen PaCO2 veyaPETCO2 ile beraber
değerlendirilmelidir. Deniz seviyesinde VE/VCO2’nin 34’ün üzerinde olması ve buna normal veya
artmış PaCO2 değerlerinin eşlik etmesi akciğerlerde gaz değişiminin anormal olduğuna işaret eder. Bu
sırada PETCO2’de artma saptanması da hiperventilasyonu ekarte eder. Solunum sistemi
hastalıklarındaVE/VCO2 daha çok ölü boşluk solunumunda artmaya bağlı olarak artar.
Şekil 3. Wasserman Panel 6’dan; VE/VO2 ve VE/VCO2’ye karşı work rate.
∆VO2/∆WR
İncremental egzersiz testi esnasında ölçülür. Oksijen dağılımının, kas kitlesi tarafından
kullanımının bir indeksi olarak kullanılır. Kardiyovasküler, pulmoner vasküler hastalarda anormal
olup, pulmoner hastalarda normaldir.
Formül; VO 2 peak-VO 2 yüksüz(3 dk) / W/ dk x Test Süresi - 0.75
Önerilen standart: > 8.3 ml/dk/w
Fizyolojik Ölü boşluğun Tidal Volume Oranı (VD/VT)
Fizyolojik ölü boşluğun tidal volüme oranıdır. Egzersiz sırasında akciğerlerdeki ventilasyon
perfüzyon dengesizliğini yansıtan değerli bir parametredir. VD/VT’de artma ölü boşluk solunumunda
artma olduğunu ve ventilasyonun etkinliğinin azaldığını gösterir.
Ölü boşluk solunumunda artma ventilasyon gereksinimini artıran en önemli mekanizma olup
KOAH, interstisyel akciğer hastalıkları ve pulmoner vasküler hastalıklarda VE’de artmaya neden olur.
Bazen egzersiz testlerinde görülen tek anormallik olabilir ve nedeni açıklanamayan nefes darlıklarının
açıklanmasında yararlı olur.
VD/VT oranı normal kişilerde istirahatte 0.3-0.4 iken maksimum egzersizde 0.19-0.21’e kadar
düşebilir. Solunum sistemi patolojisi olanlarda ise istirahatte normal veya yüksek olup egzersizde de
normal düşme cevabını göstermeyebilir, hatta artabilir. Kardiyovasküler hastalıklarda VD/VT
egzersizle düşer. Düşmemesi pulmoner vasküler patolojiyi düşündürmelidir. Obezitede ve formda
olmayan kişilerde egzersize VD/VT cevabı normaldir.
Normalde bu parametreyi hesaplamak için PaCO2 değerinin bilinmesi gerekir. Rutinde
kullanılan sistemler ise bu parametreyi PETCO2’den hesaplarlar ve buna non-invaziv ölçüm denilir. Bu
şekilde hesaplanan değerlerin gerçek değerleri yansıtmadığına ilişkin genel bir kanaat vardır.
VT/VC
Normalde egzersizde VE lineer olarak artar. Egzersizin başında genellikle VE’deki artıştan VT
sorumludur ve bu artış VT zorlu vital kapasitenin %50-60’ına ulaşana kadar devam eder. Bu noktadan
sonra (genellikle AT’ye denk gelir) VE’deki artışdan fb (solunum frekansı) artması
sorumludur.Solunum sistemi patolojilerinde ise hızlı yüzeyel solunum paterni ön planda olup VE’deki
artıştan başlangıçtan itibaren fb’deki artma sorumludur. Bu takipneik patern yalnızca akciğer
hastalıklarında değil mitral kapak hastalığı gibi bir çok kardiyak patolojide de görülebilir. Normal
kişilerde üst sınır 36.1 +/- 9.2 olarak bildirilmiştir. Normal kişilerde solunum sayısı maksimum
egzersizde dahi 60/dk’yi geçemez ve bunun üzeri kesinlikle patolojiktir.
End-Tidal Pressure of CO2 (PETCO2)
V/Q dengesindeki bozukluğunu yansıtan bir parametredir. Normalde istirahatte hafif pozitif
iken egzersizde negatifleşir (genellikle -3,-4). Bu değerin maksimal egzersizde 0’dan büyük olması
VD/VT cevabının anormal olduğuna ve ölü boşluk solunumunun arttığına işaret eder.
Alveoler-arteriel Oksijen Gradiyenti ve Arteriel Oksijen Basıncı
[P(A-a)O2 , PaO2]
Normalde egzersiz esnasında bu gradiyent’de artış gözlenir. Bunun nedeni difüzyon
sınırlanması, V/Q dergesizliğinde artma ve mix venöz O2 saturasyonunda azalmadır. Yine normal
kişilerde egzersizin şiddeti ile birlikte PaO2‘de artar. Peak egzersizde PaO2’nin normalde 80
mmHg’nın üzerinde P(A-a)O2’nin de 35 mmHg’nın altında olması beklenir. Ancak bu değerler yaş
FiO2 ve egzersizin şiddetinden etkilenir. Arteriyel oksijen saturasyonunun %88’in altında olması veya
%4’den fazla düşme ve PaO2’nin 55 mmHg’nın altında olması belirgin patolojiye işaret eder.
Hastalarda akciğer hastalığı, pulmoner vasküler hastalık ve intrakardiyak sol-sağ şant olmadığı sürece
PaO2 ve P(A-a)O2 normal değerlerdedir.
EKG
Egzersize bağlı kardiyak iskemi ve aritmilerin saptanmasında 12 derivasyonlu EKG’ler
kullanılır.
Kan Basıncı Ölçümü (BP)
Non-invaziv veya invaziv olarak ölçülebilir. Non-invaziv ölçümlerde kol hareketleri ile hatalı
ölçüm söz konusu olabilir.
Solunum Frekansı (fb)
Solunum mekaniği, solunumun kontrolü ve/veya hipoksemi ve psikolojik hastalıklardaki
anormalliği yansıtır. Önerilen standart değeri; < 60 solunum/dk’dır.
Pulse Oksimetri (SpO2)
Pulse oksimetreler (SpO2) non-invaziv olarak O2 saturasyonunu (SaO2) ölçerler ancak
oksihemoglobin disosiasyon eğrisinin şekli nedeniyle O2 saturasyonunu ve PaO2’yi çok iyi
yansıtamazlar. Gerçek SaO2, SpO2’nin +/- %4’ü olabilir.
EK;
Bisiklet ergometresi maksimal KPET normal değerleri :
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
VO2max
AT
ДVO2/ ДWR
O2pulse
HRR (atım/dk)
Kan Basıncı
VR
VT/VC
Frekans (Solunum/dk)
VE/VCO2 (AT’de)
VD/VT
PETCO2
PaO2
P(A-a)O2
> 84% Predicted
> 40% VO2max predicted
> 8.29 mL/min/W
> 80%
< 15 bpm
< 220/90 mmHg
VEmax/ MVV >%75; MVV-VEmax>11 L
< 55
< 60 brpm
< 34
< 0.28
<0
> 80 mmHg
< 35 mmHg
KAYNAKLAR
1- Casaburi R, Prefaut C, Cotes JE. Equipment, measurements and quality control in clinical
exercise testing. Eur Respir Mon 1997; 6: 3-31.
2- Gürsel G. Egzersiz testleri: Klinik tanıdaki yeri ve hasta takibindeki önemi. Solunum
2000; 2: 175-192.
3- Hancox B, Whyte K. Pocket Guide to lung function tests. McGraw-Hill Company,
2001:91-125.
4- Wasserman K, Hansen JE, Sue DY, Casaburi R, Whipp BJ. Principles of exercise testing
and interpretation.Lippincot Williams&Wilkins, 1999: 62-94.
5- Weber KT. Principles and application of cardiopulmonary exercise testing. In: Fishman
AP. Pulmonary Diseases and disorders, 3rd ed. Mc Graw-Hill 1998: 575-588.
6- Weisman IM, Zeballos RJ. Clinical exercise testing.Clin Chest Med 2001; 22: 679-701.
*Kaynaklar alfabetik sıra ile verilmiştir.
Download