KELİMELERİN VE SES TONUNUN ETKİSİ Aşkım Kapışmak kişisel gelişim, ikili ilişkiler üzerine yazdığı kitaplar ve programlarla kişisel gelişim üzerinde uzmanlaşmış bir yazardır. Akademik hayatını bu alanda geliştiren Aşkım Kapışmak yazdığı bu kitapta kelimelerin gücünü, pozitif düşüncenin ve hitap şeklinin hayatımıza nasıl etki ettiğini ele almış. Konuşurken güzel düşüncelerle konuşmanın ses tonumuza vereceği yumuşaklığın ve tizliğin, kelimelerin anlamlarına katacağı derinlikten bahsetmiş. Neyi, neden söylediğimizden çok nasıl söylediğimizin önemli olduğuna değinmiş. Konuşurken iyiyi söylemeyi hedeflemenin, olguların iyi yanlarını görmeyi güçlendirir. Baktığımız her şeyin iyi yanını görmek bizi mutsuzluktan uzak tutar, kelimelerin gücü kalbimizin dolayısı ile mutluluğumuzun anahtarı olur. Günlük hayatımızda sürekli konuşuruz bazen insanlarla bazen kendimizle, peki neden? Neden bu kadar çok konuşma ihtiyacı hissederiz. Çünkü insanlar duygular ile yüklü bir bombadır. Kimi zaman sinirlenir yatışmak için kötü konuşur, kimi zaman duygusaldır konuşup anlatmak paylaşmak ister tüm hislerini. Bütün duygularını aktarmak için tek araçtır aslında konuşmak ve insanlar kötü ya da iyi konuşurlar. Kötü konuşmak bazen insana kendini rahatlatıyor gibi hissettirse de başka biri hakkında kötü konuşmanın hiçbir zaman iyi yanı yoktur. Karşımızda ki insan söylediklerimizi bilsin bilmesin, başka birini aşağılayıcı, küçük düşürücü konuşmak karşımızda ki insanı üzdüğü gibi konuşan kişinin kalbinde zamanla derin önlenemez bir mutsuzluklar yaratır. Kötü amaçla söylediğimiz her söz iç dünyamızı karartır ve mutlu olmamızın önünde bir engel oluşturur. Çünkü insanlar kötü konuşmaya başladıkları zaman kötü düşünmeye de başlarlar ve nihayetinde güzellikleri göremez hale gelirler. Karşısında ki her şeyi güzel gözle gören biri daima güzel kelimeler kullanır bu nedenle mutluluğa diğer herkesten daha yakın olur. İnsan duygularının o kadar kontrolü altındadır ki yaptığı her davranışından çoğu zaman ne hissettiğini anlaşılabilir. Tabi insanlar arasında duygularını saklamada çok başarılı olanlar vardır bu insanların davranışları asla onları ele vermez fakat bu başarılı insanların bile saklayamadığı bir şey vardır, ses tonu. Ses tonu, görünmeyen ellerdir, ya tokatlar ya da okşar, sever muhatabını. Üzgünsek konuşmamızdaki bir duraksama bir titreme anında ele verir bizi. Mutlu isek sesimizdeki bir sevinç kıvılcımı gene aktarır karşımızdakine nasıl hissettiğimizi. Hitap edişimizdir bu insanlara doğru zamanda doğru tonda. Ses tonu o kadar önemlidir ki karşımızdaki insanı bizi dinlemeye ikna eder. Ne söylediğimizden çok nasıl söylediğimizle ilgilenirler. Kızıyor olsak bile tonlamamız o kadar önemlidir ki karşımızdaki insana “sevdiğinden kızıyor” diye düşündürtebilir. Bir şeyi söylemenin bin bir yolu vardır, her zaman doğru yolu bulmak için bir öncekinden daha çok emek sarf etmeliyiz ve söyleyebileceğimiz en samimi en sıcak ses tonunu kullanmalıyız. Diğer insanlar ile kurduğumuz ilişkiler konuşma üzerine dayalı olduğundan konuşurken takındığımız en sakin tavır, sahip olduğumuz en yumuşak ses tonu ikili ilişkilerimizin gelişmesinde başrol oynar. Nasıl söylediğimiz çoğu zaman ne söylediğimizden önemlidir. Konuşmak çoğu zaman düşünmeden yaptığımız aslında mutluluğumuz üzerinde hayati etkisi olan bir eylemdir. Güzel kelimeler seçmek karşımızdaki insanlara güzel cümleler kurmak bakış açımızı değiştirir sadece güzellikleri görebilir hale getirir insanları. Bu güzellikler katlanır büyür ve mutlu bir insan olmamızda ki temeli oluşturur. Ne demiş büyüklerimiz “Güzel bakan, güzel görür”. Gördüğümüz güzellikler zamanla kalp güzelliğimizi oluşturup bizleri mutlu birer insana dönüştürür. Konuşurken kullandığımız ses tonu ikili ilişkilerimizde büyük bir etkisi vardır yani mutluluğumuzda. Takındığımız nazik yumuşak ses tonu biz söylemeden karşımızdakine onu sevdiğimizi hissettirir ve mutlu eder ve dolayısı ile bizde sevmenin ve sevilmenin gücü ile mutlu oluruz. Kullandığımız güzel kelimeler ve güzel hitap şeklimiz kalbimizin yani mutluluğumuzun anahtarıdır.