Ermeni (Fılle) Müzisyenleri ve Kürdistan Müziği

advertisement
Ermeni (Fılle) Müzisyenleri ve Kürdistan Müziği
Aram Tigran’ın ölümü sonrası kendisiyle ilgili değerlendirme yazıları yazıldı. Kullanılan
cümlelerden biri ise şuydu; « Ermeni başkenti Erivan’da değil, Kürdistan’ın başkenti
Amed’de gömülmek istedi.» Tarih bilgisi olmayan kişiler detaylı araştırıp, yazmayınca
okurlarını yanıltıyorlar. Aram niye “Tigran” soyadını kullanıyordu? Tigran soyadı ermeni
ulusu açısından hangi tarihi anlamı taşımakta? Latincesi; Tigranocerta. Ermenicesi;
Tigranokert-Tigranakert “Տիգրանակերտ-Dikranagerd » Tigranokert; ermeniler için
“Batı Ermenistan-Batı Hayastan”ın başkenti, Kürdler için ise Diarbekir ya da Amed ve
Kürdistan’ın başkenti.
Tigranokert millatdan önce 78-75 yıllarına doğru Büyük Tigran II. tarafından kurulur.
Büyük Tigran II., Pontus kralı Kürd asıllı Mithridate VI1, ın kızıyla evlidir. Mithridate VI.,
Roma’ya yenilince, Büyük Tigran II.ye sığınır. Lucius Lucullus, Ermenistan’dan
Mithridate VI. nın sınırdışı edilmesini ister. Savaş başlar. Roma Ordusu, Tigranakert’ı
yakıp yıkar. Mithridate ve Tigran II. birlikte 70.000 kişilik ordu ile Roma Ordusu’na
Samouilídis, Chrístos (1927-....)
Titre(s) : Mithridatii s o Mégas [Texte imprimé] : o ellii nopérsii s vasilias tou Pontou /
Chrii ́stos Samouii lidii s
Publication : Ath ína : Néa sýnora, 1998
Description matérielle : 1 vol. (573 p.) : couv.
ill. ; 23 cm
Collection : Istoriko mythistorii ma
Note(s) : Notice translittérée du grec (monotonique) selon la norme ISO 843 (1997)
Autre(s) forme(s) du titre :
Sujet(s) : Mithridate VI (roi du Pont ; 0132?-0063 av. J.-C. ) -1
1
saldırırlar. Şehri yeniden ele geçirirler. Roma Ordusu büyük kayıplar vererek Nizip’e
çekilir.
Kimlik, ulusal müzik ve ulusal değerler bağlantısı sömürgecileri yasaklar koymaya, var
olanı dejenere etmeye, yok etmeye doğru yöneltir. Onlar müziğin birey üzerindeki
etkileyici gücünü, kimlikleri koruyucu sihirini tespit etmişlerdir. Bundan dolayı genelgeler
yayınlarlar, kanunlar çıkarırlar.
1930 yılının başlarında T.C. İçişleri Bakanlığınca Kürdlerin yaşadıkları bölgelere bir gizli
emir gönderilir. Şark Islahat Planı doğrultusunda hazırlanıp Kürdistan illerine gönderilen
bu gizli emrin 9. maddesinde şöyle denmektedir; “ Türklüğe ve türkçeye pay ve paye
vermek som türklüğün ve özellikle türkçe konuşmanın yalnız şerefli olduğunu değil,
maddeten karlı olduğunu da kendilerine doğrudan göstermektir.”
12 madde de ise ; “ Kıyafetin, şarkıların, düğün, toplum gelenek ve göreneklerinin de
milliyet ve ırk duygularını daima uyanık tutan ve toplumları geçmişlerine bağlayan bağlar
olduğu unutulmamalı. Bu nedenle lehçeyle birlikte bu aykırı gelenekleri de fena ve zararlı
görmek özellikle kötü göstermek, özellikle dillerini, adetlerini ve dileklerini türk yapmak,
türkün tarihine ve bahtına bağlamak her türke düşen önemli ve milli görevdir.” denmekte.
Tigranakert’li Aram
Tigran 15/01/1934 de, Kürdistan’ın Küçük Güney parçasın da Qamışlo kentinde dünyaya
gelir. Mêloyê Sakê(Serkîs) in oğludur. Aslen Kuzey Kürdistan’ın Ferqin-Silivan
bölgesindendir. Soykırım mağdurudur. Tigran çocukluğundan itibaren müziğe
tutkunluğunu belli eder. O, 53 yıllık müzik yaşamında 230′u kürdçenin kurmanci
lehçesinde, 7’si kürdçenin kırmançki-dımıli lehçesinde, 150’si arapça, 30′u türkçe, 10′u
süryanice, 8′i yunanca, olmak üzere 650 parçayı dillendirir.
Aram Tigran, Hayastan’ın, Kürdistan’ın sesidir. Onun adı doğduğu toprakları,
Tigranakert’i-Amed’i ve bütün Hayastan müzisyenlerini çağrıştırır. Tigran’ın ulusunu
jenosidden geçirenler, bu insanın ailesini sürgünde yaşamaya mecbur edenler, cansız
bedeninin Amed topraklarına gömülmesine izin vermediler. Onun vatanına gömülme
istemine “hayır”la cevap verdiler. Peki niye?
1- T.C. sömürgeci yöneticilerinin onun kendi topraklarına gömülmesine izin
vermemelerinin temelinde 1894-1923 sürecini kapsayan ermeni jenosidlerini inkar,
geçmişi gizleme, iz bırakmama politikası yatıyor.
2- Tigran kürdçe söylemekle kürdlüğe değer vermiş, kürdçeyi korumuş, kürdün asimile
olmasını engellemiş, cümbüşüyle metalden koruyucu bir set oluşturmuş, kürdü
düşünmeye, anlamaya, algılamaya doğru iteklemiştir.
2
3- Aram Tigran, Komitas Vardabet, Garabet Khaçhaturian, Aram İlitch Khachaturian’ın
müziklerinin ruhsal, ulusal, dilsel ve kültürel etkileri tartışılmaya değer. Onlar, yok edilme
havuzlarına doldurulan kürdü görmüş ve gökyüzünün yıldırımları gibi şiddetli, sarsıcı,
özüne dönderici kıvılcımlar yayarak oluşturulan karanlığı delmeyi başarmışlardır. Onlar,
Kürdlerin milli benliklerini kaybederek pan-turanizme yem olmalarını önlemişlerdir. Aram
Tigran ve onun esin kaynağı olan Komitas Vardapet, Aram Khaçatourian, Garabet
Khachaturian’ın müzikleri Kürd ulusal kimliğinin, kültürünün, dilinin yaşaması, korunması
için büyük katkılar sunmuşlardır.
Aram Tigran, Komitas Vardabet, Garabet Khaçhaturian, Aram İlitch Khachaturian,
Vahram Papazian, Sergey Parajanov, William Saroyan, Alexander Tamanian, Avetik
Isahakian, Vahan Terian, Hovhannes Abelian, Hrachia Nersisian’lar Dicle ve Fıratın hayat
veren kaynakları, Ararat-Agıri dağının doruklarında pırıl pırıl parıldayan kar gibi tertemiz,
saf, dillerin ve kültürlerin yaşam kaynaklarıdırlar.
19.cu yüzyılın sonunda, 20, 21 yüzyıllarda Ermeni ulusu mensubu müzisyenlerin Kürdistan
müziğine katkıları, bu katkıların dilimiz ve kültümüze yönelik özü koruyucu etkileri, fars,
arap, osmanlı-türk kültür emperyalizmine karşı duruşları detaylı olarak açıklanmalıdır.
Tigran’ın müziğinin her kelimesi halklarımızın kutsallaştırdıkları dağları, ırmakları kadar
etkileyici, akıcı, öğretici, koruyucuydu.
Aram Tigran’ı müziği meslek olarak seçmeye götüren ilk nedenler nelerdi? Onun
müziğinin doğuşu neye, hangi kaynaklara dayanıyordu, esin kaynakları hakkında neler
biliyoruz? Tigran, hangi noktadan başlangıcı yapmıştı ve hangi menzile doğru ilerliyordu?
Kimlerden, nasıl etkilenmişti? Müziği sadece bizim bilgimiz, duyumumuzla mı
sınırlanıyor, yoksa düşünce ve duyumun sınırlarını aşıyor mu? Müzik ile felsefe arasında
ortak temel özellik nedir? Müzik ile felsefe arasındaki temel bağlantı matematiksel bir
bağlantı mı? Bu konuda düşünürler ne diyorlar ?
3
Atina şehri bir müzisyenin ölüm haberiyle yine gündeme geldi. Bu şehir de, Sokrates,
Platon, Aristoteles, Epikuros bir yandan yaşam ile ölümü yorumlarlarken öte yandan,
müzik ve şiir sanatını da yorumladılar. Felsefeciler, müziğin insan ruhu üzerindeki etkisini
irdelediler. Tigran’ın ölümü müzikal biçimlerin ve müzikal eğitimin insanlarımızın sosyal
bilinçleri üzerindeki etkilerini açıklama, ermeni müzisyenlerin bu bilinç formlarındaki
etkilerini, yerlerini görmek, öğrenmek için vesile oldu.
Ermeni müzisyenlerin kürd müziğine yaptıkları katkılardan bahsederken Tigran’dan önce
Komitas adlı kürd ulusunun dostunun yaklaşımını ele almak gerekir. Komitas, sıradan bir
müzik uğraşanı değildir. Bir akademisyen, bir müzik bilginidir. Komitas kürd müziğine
katkılar sunar. Onun pratik takipçisi Aram Tigran’dır. Onun müziğinin sadeliğinin
kaynağında Komitas’ın kuramsal müzik dehası yatar. Tigran’ın müzik sanatı üzerine
konuşabilmek, yazabilmek için müzik bilgisine sahip olmak ve onun esin kaynaklarına
inebilme becerisini gösterebilmek, analiz gücüne, yeteneğine sahip olmak gerekir.
Hay müziği ile kürd müziği arasında bağlantı var mı? Komitas hangi nedenlerden dolayı üç
bine yakın kürd müzik parçasını toplama gereği gördü? Bu çalışma da hedefi neydi?
Hayastan yöneticileri bu büyük dehanın çok önemli bir düzeyde bulunan kürd müziği
incelemesini dünya kamuyuna, ilgili okurlara, dinleyicilere duyurmaktan, tanıtmaktan niye
kaçınmaktalar? Dinlenmesini, bilinmesini, tartışılmasını kimler, niye, hangi nedenlerden
dolayı istemiyorlar? Kürd müzigi, ermeni müzigi olarak mı sunuldu?
Komitas biliyordu ki, komşu halkın, kürdün kırsal alana yayılan müziği psikolojik, sosyal,
tarihsel, kültürel derinlik açısından etkileyici anlamlar taşıyor. Bundan dolayı kırsal alana
çıkıp, köy köy dolaşıp, parçaları dinler, yazar, arşivlemeye başlar. Kendisinin bilimselakademik çalışmasının temelinde kürd müziğinin derinliği, etkileyiciliği, kültürel-sanatsal
yönü varlığını his ettirir. Jean Jacques Rouseau’nun müzik sanatına yaklaşımı ile
Komitas’ın kürd müziğine yaklaşımı ortak özellikler taşır. Komitas için kürd müziği doğal
bir zenginliktir. Bu zenginliğin akademik anlamda değerlendirmeye tabii tutulması,
yorumlanması, korunması gerekir. Düşüncesi ve yaklaşımı takdire şayandır.
Müzik, toplumsal yaşamla yaşıttır. Her toplumun, her ulusun kendisine özgü müziği vardır.
Müzik aynı zaman da toplumun aynasıdır. Toplumu sosyolojik, psikolojik, tarihsel,
kültürel.....anlamlarda tümüyle yansıtır. Kürdistan müziği 19.cu yüzyılda Komitas
Vardabet’in bilimsel-akademik çalışmasının konusu olur.
Komitas Vardabet’in müzik felsefesinin etkisini sanatsal plana indirgeyen Tigran’dır.
Müzik sadece ses ve şiir değildir. Aynı zaman da yazımsal matematiksel uyumdur. Sesi
duyguyla bütünleştiren müzik aletleri etkiyi artırırlar. Müzik de teoriyle pratiği birbirine
bağlayan ise Tigran’ın içtenliği, duyarlılığı, parçayı okurken o anı yaşaması, sanatsal
becerisidir. O, kendisinde çağrışım yapmayan, ilk okuduğu anda kendisini etkilemeyen
parçaya emek vermez, müziğini bulma, uyarlama çalışmasına girişmez. Başkalarına ait
4
parçaları da okumaz. Ona özgü eserler başkaları tarafından okunur. Bu durum kendisinin
müzik yaşamına ait ilkelerden birisidir.
Müzik sanatını felsefi açıdan ele almak gerekir. Bunun için Platon, Aristoteles, Jean
Jacques Roseau’nun müzik konusundaki görüşlerine değinmek aydınlatıcı olur. Platon,
Politheia adlı eserinde, Sokrates’in sorduğu soruyu şöyle dile getirir. « O halde müzik
insan eğitimin en temel kesimini oluşturur. Zira harmoni esas olarak insan ruhuna
dokunur, etkiler, insan ruhunun sevinci olarak insanın onurlu yetişmesine katkıda bulunur.
»2
İyi bir ritm, moral etik eğitimsel rolünü dilbilimsel olarak oynar. Platon Timée diyaloğun
da « Müziğin amacı güzel olana, iyi olana ermektir, ulaşmaktır».3 der. O, « Seslerin
doğasını inceler. » Platon’un öğrencisi olan Aristoteles ise “Politika” adlı eserinde müziği
eğitimin temel hareket noktası yapar. « O halde çocuklara vokal müzik ile enstrumental
müziği öğretmek gerekir.»4
Eğitim kuramının devamı olarak Aristoteles’e göre « Uyum ve rithm seçeneği çocukların
eğitimine girmek zorunda. Müzik parçaları üç türlüdür; moral, canlandırıcı, tutkulu.
Birinci tür parçalar eğitimin esasını oluşturur. Harmoniye gelince. Biz daha çok diğer
uyumsallıklar arasında Dor uyumuna özel bir değer atfediyoruz.» 5
Anatolia’da yaşayan eski halklardan üçü müzik konusunda esas olarak alınıyorlar. Dorlar
(oi doroi), Karlar (oi karoi ), Pelasgoylar (oi pelasgoi). Bunlar Mezopotamya ve Anatolia
halklarıdırlar. Platon ve Aristoteles’in dışında Pyhthagoras’a göre müziğin felsefi
temellerinden biri matematiksel olandır. Platon, müzik ile matematik felsefesi arasındaki
bağlantıyı « İnsanlar hem kendilerinin, hem de aletlerin sesleriyle bir şeyler dile
getiriyorlardı.» 6 cümlesiyle açıklar. Orfeus; « Müzik baharın güzelliğidir» der.
Greklerin, Ermenilerin ve Kürdistanlıların dansları arasında ortak özellikller, renkler vardır.
Dor dansı greklerin olduğu kadar bizim ve Hayastanlıların da govendidir. Komitas’ın,
Tigran’ın müziğini ermenice ve kürdçenin kurmanci, kırmançki lehçelerinde dinleyince
ortak bir ritm fark ediliyor.
Müziğin şiirine gelince; Aristoteles şiiri ikiye ayırır; “Dramatik şiir, trajik şiir.” Jean
Jacques Rouseau’nun dil yetisi ile müzik arasında bağlantı kurması tesadüfi değildir. Ona
göre « Kuşlar öter, sadece insan şan söyler.» 7
2
Platon, République, III, 401 c-402 a
E Moutsopoulos,La musique dan l’Ouevre de Platon, PUF,1959. p.96
Aristotelesş Politika VI,ı
5
Aristotelesş Politika VI,ı
6
Platon. Les lois. II,669,d,e
3
4
5
J .J. Rouseau için «Ulusal özellik, dil özelliğidir. Tüm ulusal müzikler kaynaklarını dil
ilkesinden alırlar. Bu ilke aynı zamanda dili oluşturan özelliktir.»8 başka bir değişle
“Müzikal uyum (harmonie) hem doğasal dilselliği, hem de evrenselliği içerir. Harmoni
dilin doğadaki ilkesi olduğundan bu ilke bütün ulusların dilleri için de geçerlidir.”9
Ermeni müzisyenlerin Kürdistan halkını köklere bağlayıcı, canlandırıcı, moral sunucu
etkileri inkar edilemez. Tigran’ın seslendirdiği “Zimanê Kurdî” dil-ulus bağlamında
tarihsel olarak belirleyici olan parçalardan birisidir. Tigran, Komitas Vardapet, Garabet
Khaçaturian Kürdistan müziği üzerinde çalışma yaparlarken değişik enstrumanlar
kullandılar.
Aram Tiran’ın elinden düşürmediği cümbüş, rum-greklerin “cithare” ile “flüt”üdür.
Afrika’da “taxn-tarn”, Hindistan’da ”tampura” ya da “ek-tara”, “serinda”, Endonezya’da
“sando”. Biz de “düllü-qavale”, “qamise”, “fitike”, “vilike”, “qanqol”, “tomur-tembur”,
“dool-daul”. Aram Tigran parçalarını seslendirirken, elinde cümbüşüyle yönetirken,
kendisine eşlik edenlerse ud, keman, saz, kanon, def, davul, duduk, kaval, tulum, zurna,
kemençe, tar kullanırlardı. Parçaya göre gerekli olan alet seçilirdi. Tigran’ın parçaların da
en temiz, orijinal kürdçe dinlenilir, öğrenilir, öğretilir. Tigran’ı dinlerken kürd müziğinin
bir giyside renkleşip, bütünleştiğini görüyoruz.
Wagner, Rhin’in “altın resmi”ni müziğe nasıl işliyorsa, Tigran’da temiz kürdçesiyle Dicle
ve Fıratı öylece ölümsüzcesine güzelleştiriyor. Tigran’ın “Newroz ateşi”, Igor
Essai sur l'origine des langues, chap. XV. Les renvois seront faits généralement au chapitre,
et pour des passages plus précis, à la pagination de notre édition (GF, 1993) ainsi qu'à celle du
volume V des Œuvres complètesEssai, chap. XVI.
8
J.J. Rouseau, Confessıons,t.V,p.294
9
JJ Rouseau,ibid.s.374
7
6
Stravinski’nin “Kutsal
ilkbaharı”ndan daha etkileyicidir. Stravinski’nin balesinin
uyandırdığı heyecan, Tigran’ın cümbüşünün yarattığı çoşkudan daha coşturucu değil.
Stravinski’nin “Kutsal bahar”ı Rusya’nın klasik balesiyle bir kopmayı yaşatsa da, Newroz
govendi kadar devrimci, sarsıcı değildir. Tigran’ın çığlığı, haykırışı Kürdistan dağlarında
mekanını, yankısını buluyor. “Çiyaye Gabaro”, “ Ez Kurdistan ım” “Em hatın” “Kula dılê
mın welat” içerik ve etkileyiciliklerinin yanısıra, Kürdistan doğasının özgürlük
sevdalılarına ev sahipliği yaptığını, koruduğunu, kolladığını kanıtlıyorlar.
Tigran’ın kafese kapatılmış bir bülbül de simgelediği parça özgürlük tutkusunu, toprağına
olan özlemini, geçmiş ve bugün bağlantısını, yaşanılan gerçekleri çağrıştırması bakımından
önem arz ediyor. Kafese kapatılmış, sürgüne mecbur edilmiş, vatan özlemi çeken göçmen
bülbül kendisidir. Kendisinin nezdinde soykırıma uğramış ermeni ve kürd uluslarıdırlar.
Hey lê lê wayê gidî bilbilo, wî bayê lêxist hêlîn tev xirakiro, perîşano, de sêwiyê,
muhaciro!
Tigran sıradan insanların, halkın hislerini okumayı tercih eder. Halkın sanatçısıdır. Halkla iç
içedir. Halkın hislerini dillendirir; Şevı tari, nivê şevê xewa şirin, ew zalim çıma nayê, dılê
mın kır birin, ew hesreta nava dilê mın da tev bû girin, jı girinan çavên mın werımin.”
Komitas Vardapet
Soghomon Soghomonian Komitas Vardabet 1908’de yazdığı kendi özgeçmişinde « Ben
26 Eylül 1869’da Küçük Asya’nın bir kenti olan Kütahya’da dünyaya geldim. Soghomon
7
adıyla vaftiz oldum. Babamın adı Georg Soghomonian dur. Kütahya’lıdır. Annemin adı
Tagouhiğ Yovhannisian’dır. Bursalıdır. Her ikisi de Ermenidir. Ünlü türkücüdürler. Zira
annem, babam ve amcam Yaroutiun Soghomonian, St-Thodoros kilisesi yerel korosunda
tanınıyorlardı.»10der.
Komitas’ın şehri Kütahya, XV–XVIII. yüzyıllar da fayanslarıyla tanınan bir kent. BurusBursa, Balıkesir, Afyon ve Kütahya’da toplam 119.000 Ermeni yaşar. Cıvarda pek çok
kilise ve ermeni kurumu vardır. Kürd kökenli Vali Fayik Ali Bey’in 1915’de
Konstantinople’dan gönderilen karara karşı çıkması sonucunda, Kütahya’da yaşayan 3.058
Ermeni öldürülmez ve göçe zorlanamazlar. İttihatçı-Kemalist güçlerin 1922’de ki baskıları
sonucu Kütahya Ermenileri Tavşanlı ve Virancık’ı terk etmek zorunda kalırlar.
Komitas « 1870’de annemi ve 1880’de babamı yitirdim. 1876’da öğrenime başladım. İlk
dört ana sınıfı bitirdim. Babam, 1880’de eğitimi tamamlamam için beni Bursa’ya yolladı.
Babamın dört ay sonra ölümü üzerine öğretim yılını bitirmeden Bursa’dan geri döndüm.
Annem ve babamın ölümünden sonra eğitimimi babaannem Mariam üstlendi.»11bilgisini
veriyor.
Komitas, 1881’de Georrg Derdzakian Sainte Ejmiatzin’e dini görev için çağrılır. «15 Eylül
1881’de Gregorian Theoloji Seminerine yazıldım ve 1882-1893 akademik yılını başarı ile
bitirdim »12 der. O, daha sonra “Papaz” ünvanını alır. Bir yıl sonra Georrg Derdzakian
Sainte Ejmiatzin Patrikhane Papaz Okulunda müzik hocası olur. Onun moral koruyucusu
Catholicos Khrimian adlı bir müzisyendir. O, müzik bilgisini geliştirmesi için Ermeni
kültür merkezi olan Tiflis’e gönderilir. Orada Chrisdapor Kara-Mourza(1853-1902), Makar
Ekmalian (1855 – 1905) adlı müzisyenlerle tanışır.
«1896’da ünlü yardımsever olarak bilinen Alexander Mantashian’ın yardımıyla müzik
öğrenimimi tamamalamak için Berlin’e gittim. Orada dünyaca tanınan violonist aynı
zamanda Berlin Kraliyet Müzik Okulu Dekanı olan Joseph Joachim’den keman dersleri
aldım. Joseph Joachim bana müzikolog ve özel konservatuar rektörü Richard
Schimidt’in kurumunda öğrenim görmemi tavsiye etti. İyi ki ben konu ile uyum içindeydim
ve soruna vakıftım, üç yıl boyunca bay Schimidt’ın sağlam kurumunda 1896’ dan,
1899’a kadar kuramsal dersleri ile pratik uygulamalarını öğrendim.»13
Komitas Vardapet, Autobiograhy,24 juın 1908 Holy Ejmiatzin. Hayreniq, Boston 7 may
1924
11
Komitas Vardapet, Autobiograhy,24 juın 1908 Holy Ejmiatzin. Hayreniq, Boston 7 may
1924
10
Komitas Vardapet, Autobiograhy,24 juın 1908 Holy Ejmiatzin. Hayreniq, Boston 7 may
1924
12
Komitas Vardapet, Autobiograhy, 24 juıi 1908 Holy Ejmiatzin. Hayreniq, Boston 7 may
1924
13
8
Komitas, lisans eğitiminden sonra Prof.Richard Schimidt denetiminde Kürd Müziği
üzerine doktora çalışmasına başlar. Kendisinin de belirttiği gibi «Prof Richard Schimidt’la
çalışırken, aynı zamanda Berlin Kaiser Fredrich Willelm Kraliyet Üniversitesi’nde tam
gün felsefe öğrenimine başladım. Böylece orada müzik felsefesi tarihi araştırma derslerimi
bitirdim. Prof. Heinrich Bellermann ve George Friedlaender benim hocalarımdılar. »14
O, 1899’da Berlin Kaiser Fredrich Willelm Kraliyet Üniversitesi Müzikoloji Bölümünde,
Prof. Richard Schimidt yönetiminde, Prof.Oscar Gleischer, Prof.Heinrich Bellermann ve
George Friedlaender’den oluşan akademik jüri önünde kürd müziği üzerine hazırladığı
müzikoloji doktorası tezini savunur.15 Komitas, müzikoloji doktoru ünvanını alır. 3000’e
yakın parçanın, ezginin bestesini yapar.
Sirvant Kazanciyan Komitas’la ilgili olarak “Müzikoloji dersleri alır ve bununla birlikte
felsefe eğitimini görür. Üç yıl sonra doktor ünvanını kazanır.” 16 bilgisini veriyor. Yapılan
Komitas Vardapet, Autobiograhy, 24 juıi 1908 Holy Ejmiatzin. Hayreniq, Boston 7 may
1924, s.4
15
Vrej Nessessian, Essays on Armenian Music, S Poladian. Komitas Versapet and his
contribution to ethynomusicology, s.13
16
Sirvant Kazanciyan, Les origines de la Musique Armeniennes, Editions Astrid, 1984 , İn
Kürt Müziği, Avesta Yayınları 1996, s.111
14
9
akademik çalışmanın, doktoranın konusu ile ilgili açıklama yapmıyor. Bilgi vermemesi
düşündürücü! Komitas’ın bazı deneme ve yazılarını 1994’de inglizceye çeviren ve 2001
yılında “California Komitas Essays And Articles” başlığı altında yayınlayan çevirmen
Vatsche Barsoumian, Komitas Vardapet’in 1908’de yazdığı Otobiografisine bir dip not
düşüyor ve Kürd melodilerinin Moskova’da yayınlandığını belirtiyor.
Sirvat Poladian;“Komitas and his contribution to ethnomusicology”17 adlı araştırmasında,
Komitas’ın «1916’da, Konstantinple’da hastaneye kaldırıldıktan sonra 4.000 parçadan
oluşan kürdçe, ermenice ve osmanlıca müzik çalışmasını içeren kitapları paket halinde
Konstantinople Ermeni Patrikhanesine teslim ettiğini»18 belirtiyor ve «Ne yazık ki bu
değerli belgeler, incelemeler araştırmalar, Konstantinople Ermeni Patrikhanesi tarafından
satılmıştır.» diyor. Sirvat Poladian’a göre en trajik olan durum; binlerce parça üzerinde
yapılan çalışmaların, değerlendirmelerin ve bu çalışmaların dile getirdikleri gerçekliklerin
yok edilmesidir.
Konstantinople Ermeni Patrikhanesi’nin dünya kültür mirası olan Komitas’ın çalışmalarını
satması Kürd ulusuna ve değerlerine olan yaklaşımı gösteriyor. Korumaya alma değil,
satma! Dini kurumun sorumluları bu reaksiyonu gösterirlerken, bilim ve bilimsel kurumlar
adına hareket edenler de, bilimsel-akademik bir çalışmanın inkarına gidiyorlar. Çalışma
gizleniyor.
Bu insan sadece kürd müziği ile ilgilenmez. Kendi ulusunun müziği ile de ilgilidir. O, eski
müzik de çözümlenmemiş olan şifreleri dahice bir biçimde çözümlemiş bir müzik
bilginidir. Onun bu yönü, yaratıcılığı, çalışmaları uluslararası alan da tanınan müzik
uzmanları tarafından takdirle karşılanır, karşılanıyor. Kendisi müzisyendir. Diğer yandan
da dini bir şahsiyettir. Dini müzik de bu dahinin çalışma alanı içindedir.
Ermeni Patrikhanesi, dini sınıf, Etchmiadzin’dekiler, Konstantinopl’dakiler Komitas’a
hangi nedenlerden dolayı tepkisel yaklaştılar? Niçin Komitas’a hak ettiği değeri vermediler
ve yardımcı olmadılar? Tek sebep onun komşu halkın kürdün müziğini ele alması, bu konu
da akademik çalışma yapmasıdır. Bir yanda Hristiyanlığın dini kurumu görevlilerinin son
derece tutucu, gerici, ırkçı yaklaşımları, diğer yan da ittihatçıların pan-turanizmi, panislamizmi! Komitas hak ettiği makama oturamaz, hak ettiği değeri göremez, olması
gereken şekilde yaşayamaz. O, fazlasıyla zorlanır, hırpalanır, çalışmaları engellenir, her iki
kesimce cezalandırılır.
İttihad-ı Terraki Cemiyeti-Partisi mensuplarının soykırım politikası her kesimden,
meslekten insanı boğucu seline atar ve can damarlarını keser. Komitas, 13 Nisan 1915’de
Konstantinopl’da 300 koro elemanının yer aldığı görkemli bir müzik, sanat şöleni düzenler.
Essays on Armanian Music, ın Sirvat Poladian. Komitas and his contribution to
ethnomusicology, p.13
18
Sirvat Poladian, Komitas and his contribution to ethnomusicology, p.14
17
10
24 Nisan 1915’de ise Talat Paşa’nın emriyle Komitas ve 799 Ermeni ulusu mensubu tek
tek gözaltına alınıp, Çankırı toplama kampına gönderilirler.
Komitas; hümanist, sanatçı, sanat sevdalısıdır. İttihatçıların ırkçı uygulamalarına, toplama
kampı oluşturulmasına, toplu sürgünlere, ulusunun jenosidden geçirilmesine bir türlü
anlam veremez, neden bulamaz. O, yol güzergahında yapılanlara tanık olur, bizzat yaşar.
Toplama kampında ağır işkencelere maruz kalır. Bu işkencelerde hedef onu diri ölü
yapmaktır. Sonuçta psikolojik olarak ağır darbeler alır.
Komitas Vardapet’ı tanıyan etkili çevreler ittihatçılara baskı uygularlar. O, toplama
kampından bırakılır. Konstantinopl’da askeri hastaneye kaldırılır- fransız hastanesi olmalıKomitas, gördüğü işkencelerden dolayı mesleğini yapabilecek durumda değildir. Sanatçı
yaratımından, üretimden düşürülmüştür.
1919’da, Paris’e götürülür. Villejuif Psikiyatri Kliniği’nde tedavi altına alınır. Paris’e
götürülüşü sonucu değiştirmez. Toplama kampı görevlilerinin oluşturdukları kalıcı izler
onu esir alırlar. 20 yıl ruh sağlığı hastanesinde kalır. 22 Ekim 1935’de Villejuif Psikiyatri
Kliniği’nde ölür. O, işkencecilerin, jenosid mimarlarının darbelerini can verene kadar
bedeninde taşır ve iyileşemez. 1936’da cenazesi Erivan’a götürülür. Kaldığı pisikyatri
hastanesinde neler anlattığı, nasıl bir tedavi gördüğü ayrı bir araştırma konusudur. Ne yazık
ki kendisi hak ettiği şekil de Kürdistanlılar tarafından tanınmıyor, bilinmiyor. Eserleri
dinlenilmiyor.
Dini kurumlar hep savaşlara neden olmuşlardır. Pratikleriyle milyonlarca insanın ölümüne
zemin hazırlamışlardır. Sevgisizlik, tahamülsüzlük ekmişlerdir. İnsanları şekilci, kalıpçı
yapmışlardır. Her dini kurum kendisinden öncekine karşıdır. İnsanlar karşı karşıya
11
getirilirler. Hristiyanlık; Musevilige, Musevilik; Hristiyanlığa, Muhametçilik; her ikisine
karşıdır.
Konstantinople Ermeni Patrikhanesi görevlileri kürdlere sempatiyle yaklaşmazlar.
Görevliler hangi amaçla Komitas’ın çalışmalarını sattılar? Bu satılan çalışmaların arasında
Komitas’ın doktora tezi var mıydı? Konstantinople Ermeni Patrikhanesi’nin tutanaklarında
kime neyin satıldığı belli mi? Konstantinople Ermeni Patrikhanesi görevlilerinin Ermeni
Jenosidini kapsayan arşivleri “Küdüs Yahudileri”ne verdikleri doğru mu? Ermeni
Jenosidini kapsayan arşivlerle birlikte, Komitas’ın korunması amacıyla kendilerine verdiği
arşiv de mi satıldı? “Kudüs Yahudileri” satın aldıkları arşivleri korumaya aldılar mı?
Komitas’ın müzik doktorası nerede?
Paris’de yaşayan ve Komitas’ın müziği üzerinde çalışmalar yapan şair Archag
Tchobanyan’ın ölümünden sonra kendisine ait arşivi Erivan’a götürülüp, Ermenistan
Bilimler Akademisi’ne teslim edilir. Archag Tchobanyan’ın arşivi arasında Komitas’ın
kürd müziği üzerine yaptığı doktora tezinin olmaması mümkün değil.
Ermenistan Bilimler Akademisi Sanat Enstitüsü Müzikologu Prof. Robert A. Atayan
tarafından 1969’da, Komitas’ın 100.cü doğum yıl dönümü nedeniyle seçilmiş olan 1.200
melodinin yayınlandığı belirtiliyor. Matenadaran’da toplam 30.000 elyazmasının var
olduğu açıklanıyor. Bu 30.000 el yazmasından 4.000’i Komitas’ın mı? 4.000 parçadan,
1.200’ümü seçildi? Erevan Komitas Arşivinde neler var? Matenadaran’daki 10.000 tane
müzik el yazması arasında Komitas’ın çalışmaları, akademik araştırması var mı?
“Kürd müzisyen” sıfatını taşıyanlar niye bu çalışmaları bulmak için çaba harcamıyorlar?
Musevi inancını benimseyen kürdler İsrail’de ki arşivleri, partikhane görevlilerinin
sattıkları belgeleri inceleyebildiler mi? Konudan haberdarlar mı? Kürdler niye Komitas’ı
akademik araştırma konusu yapmıyorlar?
Sadece güzel bir sese sahip olan, müzik bilgisi, genel kültürü olmayan, pazar arayan,
müziği meta haline getiren kişilerin sıfatları “sanatçı”. Bu kişilerin müziği, sanatı temsil
ettikleri ortamlarda Komitas gibi bir deha tanınmıyor, bilinmiyor. Sıfatları sanatçı olanların
bu şahsiyetin kürd müziği konusundaki çalışmalarını, katkılarını, emeğini, getirdiği
sadeliği, karşılaştığı zorlukları bilmeleri gerekir.
Kürdler, Komitas’ın kürd müziğini işlediği bütün sayfaları bulmak zorundalar. Kürd müzik
tarihi açısından önemli. Çalışmalar, çalınan, komşu halklara mal edilen parçaların tespit
edilebilinmesi
açısından
da
önemli.
Kürdler
de
savaşlar,
çatışmalar,
direnişler.....şiirleştirilir. Geçmiş tarihi, gelişmeleri öğrenmek açısından da önemli. Tabi ki
dilimizin korunması açısından da. Bugünkü dilbilimcilerin kullanabilecekleri en temiz
arşivlerden biri.
12
Komitas’ın getirdiği sadelik, öz Tigran’ın parçalarında görülüyor. Tigran’ın, Komitas’tan
etkilendiği ve rehber olarak aldığı Komitas’ın kendi sesi dinlendiğinden çok rahat
anlaşılıyor. Aşağıdaki adresler de dinlemek mümkün.
http://www.youtube.com/watch?v=DWWMBSsVWrQ&feature=related
http://www.youtube.com/watch?v=mbuc7vilzXk
http://www.youtube.com/watch?v=bFy63islPjk&feature=related
Garabet Khachaturian : (1900-2005)
1894-1923 dönemini kapsayan ve Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde gerçekleştirilen
Ermeni jenosidi halklar arası sevgisizliği tetikler. Askeri imparatorluğun padişahının yeni
ordu düzenlemesi halkar yararına değildir. Yeni ordu düzenlemesi ve oluşturulan gergin
ortam sakat, dul, yetim, açlık, nüfus azalması demektir. Bu ortam da büyüyen bir ermeni
asıllı ses sanatçısı ve kürd müziği ustası da Xerzan’lı Garabet Khachaturian’dır.
Recep Maraşlı “Ermeni Ulusal Demokratik Hareketi ve 1915 Ermeni Soykırımı”19 adlı
eserinde Garabet Khachaturian’yla ilgili olarak bizleri bilgilendirir.« Kürt dengbejlik
geleneğinin ünlü ustalarından Garabet Khachaturian’da tüm ailesini 1915 soykırımında
Recep Maraşlı ‘ Ermeni Ulusal Demokrati Hareketi ve 1915 Ermeni Soykırımı., Peri
Yayınları
19
13
yitirmiş bir Ermeni yetimidir, bir soykırım mağdurudur. 1900 yılında Xerzan’da doğan
Garabet Khachaturian, Sultan II. Abdulhamid, Ermeni, Yezidi ve Asurlara yönelik katliam
fermanını uygulamaya koyduğunda yedi yaşındadır. Köy yakmalar, toplu katliamlar ve
tecridin günlük yaşamın bir parçası olduğu o günler için Garabet Khachaturian,
"Hamidiye askerlerine her yerde ölüm melekleri de eşlik ediyordu. Ana evladına sahip
çıkamıyordu. Hepimiz kıyamet gününün geldiğini düşünüyorduk." diyor. 5 kişilik
ailesini kaybettiği 1915 yılının 1 Mayıs gününü ise şöyle anlatıyor." Önce köpeklerin
sesini, sonra da kapı sesini duyduk. Tahta kapımıza çok sert vuruyorlardı. Kapıyı açmak
için ben gittim. Silahlı üç adam dışarıda duruyorlardı. Kürtçe konuşuyorlardı. Herkesi,
köyün aşağısındaki dere kenarına götürdüler. Oraya başka Ermenileri de getirmişler.
Hiç vakit kaybetmeden önce erkekleri, sonra kadınları öldürdüler. Sonunda bir parça
insaf vicdanlarına girdi ki, bizi bıraktılar. ’Sakın kimse evine geri dönmesin!’ diyerek de
çocukları uyardılar."
Garabet Khachaturian ve kardeşleri bir süre kürd köylerinde dilencilik yaparak açlığa,
ölüme karşı direnirler. Korkularından dolayı Ermeni olduklarını söylemezler. Kürtçe
bilmeleri kürdlerle diyalog kurmalarını kolaylaştırır. Garabet Khachaturian ve kardeşleri
birlikte köy köy dolaşırlarken kürd stranlarını da öğrenmeye başlarlar. Kız kardeşi on iki
yaşındayken, bir köylüyle evlenince Garabet Khachaturian’da o köy de çobanlık yapmaya
başlar. Kılambêj-dengbêj, masalcı, güzel sesli kişilerle karşılaşır. Kürd gelenekleri arasında
yer alan ve özellikle hanedan meclislerinin vazgeçilmez zevklerinden olan aşk ve diğer
konuları içeren destanları şiirsel bir şekil de dile getirme kültürü kürd sözlü kültürünü
koruma imkanı sunar.
Garabet Khachaturian, uzun kış gecelerinde, köy meclislerinde kılam-dengbêjlerin
dinleyicisi olur. Zamanla sesinin güzelliği fark edilir. O da köy meclislerinde kılamlar
söylemeye başlar. Kısa süre içinde Xerzan bölgesi köylerinde sahip olduğu sesin güzelliği,
etkileyiciliği yayılır. Özel günlere davet edilir.
Soykırıma, işkenceye tanık olan hassas insanlar ruhsal sağlıklarını yitirirler. O ise ilacı
tespit eder. Müzikle, soykırımın yarattığı travmanın etkilerini en aza indirmeyi başarır.
İçinde demirbilyeye dönüşen acıyı kılamların, ağıtların etkisiyle eriterek, kusarak acısını
hafifletir. Olayları dengbêj olarak seslendirmesi kendisine iç rahatlaması getirir, mağdur,
tanık olarak sağlığını korumayı başarır. “Dengbêjliğe başladığım zaman gizli gizli
ağlamayı bıraktım. Aç kaldığımda, birisi bana haksızlık yaptığı zaman, hatta erkek
kardeşim on yaşında hastalıktan ölünce sadece stran söyledim.”20 diyor Garabet
Khachaturian. 21
Recep Maraşlı ‘ Ermeni Ulusal Demokrati Hareketi ve 1915 Ermeni Soykırımı., Peri
Yayınları, s.275-276
20
Eserleri 1-Eyşana Elî 2- Zembîlfiroş 3-Gênc Xelîl 4-Xumxumê 5-Hesenîko 6-Lê dihol e
7-Bişêriyo 8-Lê lê Edûlê 9-Xezal 10-Filîtê Qutu 11-Silêmanê Mistî 12-De Xalo 13Mîrzikê Zaza 14-Lawikê Metînî (dayîkê)
15-Evdalê Zeynê 16-Hey babikê 17-Nûrê 18-Ay lo Mîro
21
14
Bir Çığlığın Yüzyılı; Karapetê Xaço22’ isimli kitabın da Xerzan kürdlerinden Salihe
Kevirbiri şu bilgileri veriyor; « 7-8 yaşlarındayken, Ermeni tehcirinde anne babası
Bileyder köyündeki evlerinin önünde kendisi, kızkardeşi ve ağabeyinin gözleri önünde
kurşuna dizilerek öldürülür. Şeyh Said yenilgisinden sonra gelen idamlardan etkilenerek
bir gece yarısı kendini Suriye sınırına vurur. Kamışlı (Qamişlo), Hesekê ve Beyrut’da
yaklaşık 20 yıl yaşar. Fransız Ordusunda 15 yıl paralı askerlik (lejyonerlik) yapar. 1946
yılında Sovyetler Birliği yönetiminin diasporadaki Ermenileri ülkelerine davet etmesiyle,
karısı Yeva ve küçük oğlu Serop ile birlikte 1946 yılında gemi yoluyla Batum üzerinden
Ermenistan’a gider. Ölene kadar Ermenistan Erivan’a bağlı ‘Solxoza Çaran’ (Dördüncü
Solhoz) köyünde çocukları, torunları ile beraber yaşadı ve kendisini 2005 yılının Ocak
ayında, 60 yıl yaşadığı Erivan’ın Solxoza Çaran köyünde kaybettik»23 Müzik mesleği
olmasaydı 105 yaşına kadar dengbêjlik yapabilir miydi? Ölene kadar sosyal olayları, tarihi
seslendirmeye devam etti. Ederken bizlere de öğretti. Kürdçe okuyan diğer ermeni ulusu
mensubu müzisyenler gibi yokluk için de yaşadı ve yoksul olarak öldü.
Aram Ilitch Khatchaturian (1903-1978)
Aram Ilitch Khatchaturian(ermenice:Արամ Խաչատրյան, rusça: Арам Ильич
Хачатурян) ermeni müzisyen ve kompozitör. Aram Khatchatourian Moskova
Konservatuarı’nda profesörü olur. Başlıca eserleri; gayane, kılıç dansı, Spartacus ve
Staline yazılan şiirlerdir. Ayrıca üç senfonisi, keman konçertoları ve bunlara ilişkin
yüzlerce müzik çalışması mevcuttur. 6 Haziran 1903’de Tiflis’de doğar. 1 Mayıs 1978’de
ise Moskova da ölür.
22
23
Salihe Kevirbiri, Bir Çığlığın Yüzyılı; Karapetê Xaço, Si Yayınları
Salihe Kevirbiri, Bir Çığlığın Yüzyılı; Karapetê Xaço, Si Yayınları
15
Aram Khatchaturian’ın babası Eguia, Ermenistan’ı 1870’de terk edip, Gürcistan’a yerleşir.
Orada bir atölye kurar. Beş çocuk babasıdır ve eşi de müzik çevreleriyle ilişki içindedir.
Aram Khatchaturian dokuz yaşında piyano çalmaya başlar. İki yıl özel piano dersleri alır.
İlk defa onbir yaşında operaya gittiğinde müziğe tutkusu gelişir. Abisi Souren evlenip,
Moskova’ya yerleşince, Aram ile diğer kardeşi Levon’u yanına götürüp üniversiteye
yazdırır. Aram, Moskova Üniversitesi Gnessine İnstitüsü’ne kayd olur. Violensel derslerini
alır. Orada eşi Nina Makova ile de karşılaşır. 1922’de ilk konçerto konserini verir. 1932’de
eserlerinden biri olan üçlü klarnet, keman ve piyano için yorum yapar. Bu yorum büyük
müzik ustası Prokofiev’ın desteğini alır. 1933’de ermeni, kürd, gürcü, özbek danslarıyla
ilgilenir.
Ermenistan’da kürd dili 1921’den itibaren serbestir. 1920’ler de Dağlık Karabağ’ın kendi
kaderini tayin etme hakkı Kızıl Kürdistan’la birlikte ele alınır ve kabul edilir. 1928’de
Leningrad Üniversitesinde Kürdoloji bölümü açılır. 1930’da Ermenistan’da Riya Teze
adlı kürdçe gazete çıkarılır. 1936’da H.Çindi ve E.Evdal’ın topladıkları Kürd Folklor
Derlemeleri 127 parçadan oluşur ve « Kürt halk ezgileri» adı altında basılır. 24
Bu belgeler Kafkasya’da ki halkların folklori müziği ve dansları üzerine çalışan
kompozitör Khachaturian için esin kaynağı olur. “Kürd gençlerinin dansı / Danse des
jeunes Kurdes”, “Dağlıların dansı”, “Kürd beşik ninnisi” kendisinin kürd
etnomüzikolojisine hem biçim, hem de anlam açısından en büyük katkısıdır.
Khachaturian’ın son dönemlerde basılan eserlerinde, CDlerin de « Kürd gençlerinin dansı,
kürd beşik ninnisi » isimleri tamamen silinmiştir. Bu isimleri silenler ne yapmak
istiyorlar? Bu gün sansür etkili olmadığı gibi yapanlar teşhir oluyorlar. Kürd müziğini, bu
insanın eserlerini yok etmeleri mümkün değil. Çünkü arşivler de örnekler mevcut. Ayrıca
internette yerleştirilen örneklerden de dinlemek mümkün. Aram Khachaturian’ın “Kürd
beşik
ninnisiBerceuse”
aşağıdaki
adresten
dinlenilebilinir.
http://www.youtube.com/watch?v=ca1jQ4-zHLE&feature=related
Aram Khachaturian, 1920’de Ermenistan devletinin kurulmasını büyük bir heyecanla
karşılar. 1943’de Sovyetler Biriği Kommünist Partisi’ne üye olur. Gayaneh, senfonileri,
kürd folklorü üzerine yaptığı yorumlar son derece değerli sanat eserleridirler. O, müzikle,
sanatla halkları birbirlerine tanıtır, sevdirir. Sovyet rejimi komiserleri 1948’de onu “burjuva
formalizmi” ile suçlarlar ve saldırılar geliştirirler. Bu saldırılar yeterli gelmemiş gibi bu
gün de onun inşaa ettiği halklararası dostluk köprülerini yıkmak için birileri eserlerine
sansür uyguluyorlar. Sansür ve şoven girişimler bu üstadın düşüncelerinin
anlaşılamadığını, halen kabul görmediğini kanıtlıyor.
Kendisi; «Ben bu müzik çalışmalarımda halkın onurlu ve güçlü sevincini vermek istedim.
Yarattığım bu tür kompozisyonlar da halk benim yazılı olmayan programımı duyuyor ve
anlıyor.»der. Halk kendisini anlarken, duyarken, zevkle dinlerken halk adına
konuştuklarını, üretiklerini belirtenler de onu sansürlüyorlar. Aram Khachaturian’ın
24
16
yapıtlarında Kürdlerin isminin silinmesi Aram Khachaturian’ın emeğine, düşüncesine
sayğısızlıktır, hakarettir. Kürdleri sindirememnin de göstergesidir. Şu adreslerde Aram
Khachaturian’ın parçaları dinlenilebilinir;
http://www.youtube.com/watch?v=ca1jQ4-zHLE&feature=related
http://www.youtube.com/watch?v=IvjgEYk07Q0
http://www.youtube.com/watch?v=u1kbMkoXdRc&feature=related
http://www.youtube.com/watch?v=Qmy2H2gAsVc&feature=related
http://www.youtube.com/watch?v=4dr_ztOPIzA&feature=related
http://www.youtube.com/watch?v=RlybzM3OnPs&feature=related
http://www.youtube.com/watch?v=jcfwHF2uG7c&feature=related
http://www.youtube.com/watch?v=lLWLmpnlnxA&feature=related
24- Hejare Şamil, Diaspora Kürtleri.s.49, Peri Yayınları
Not ; Portreler yazara, Sevê Evin Çiçek`in arşivine aittir. İzinsiz kullanılamaz.
17
Download