Dr. Esra ERSÖZ GENÇ KAYNAKLAR Sunum planı • Giriş • Fizyopatoloji • Zehirlenmeler ve Klinik • Tanı ve Tedavi Giriş Saf opium, afyon (Palaver somniferous-haşhaş) bitkisinin olgunlaşmamış çiçeğindeki tohumların özünden elde edilen alkaloidlerin karışımıdır. Giriş Doğal (morfin, kodein-metil morfin) Sentetik (fentanil, meperidin, metadon, pentazosin, propoksifen, tramadol) Yarı‐sentetik (eroin‐diasetilmorfin, hidrokodon, oksikodon, buprenorfin) Giriş Tıbbı amaçlı kullanıldığında güvenli ve etkili • Onkoloji hastaları, • Ağrı palyasyonu vb Aşırı dozda toksik • intihar, • kasıtsız reçeteleme, • eğlence, • çocuklar.. Fiziksel bağımlılık hızlı yüksek OPİOİD KULLANILIŞ YERLERİ 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) Doku zedelenmesine veya koliklere bağlı akut ağrı Kronik Ağrı Obstetrik analjezi: En tercih edilen ilaç meperidin'dir. Akut myokard infarktusu: morfin ve meperidin. Preanestezik medikasyon: Dengeli anestezi, nörolept anestezi ve nörolept analjezi: Morfin, meperidin ve fentanil, sufentanil ve alfentanil. Akut sol kalp yetmezliği: Morfin Epidural morfin analjezisi: Diyare: Suistimal potansiyeli düşük olan kodein, difenoksilat ve loperamid. Şiddetli öksürük: Kodein Fizyopatoloji Fizyolojik etkilerini reseptörler üzerinden gösteriyor a) Adenilil siklazın inhibisyonu b) Nöron membranındaki voltajabağımlı kalsiyum kanallarından hücreye Ca2+girişinin azaltılması c) Gi proteini aracılığı ile nöron membranındaki K+ kanallarının açılması (K+ konduktansının artırılması). Patofizyoloji Fizyopatoloji µ‐ Mü‐ analjezi, bradikardi öfori, solunum depresyonu, sedasyon, miyozis, bağımlılık Κ‐ Kappa‐ analjezi, miyozis, solunum depresyonu, sedasyon δ‐ Delta‐ periferik analjezi, Solunum depresyonu sedasyon, disfori Σ‐ Sigma‐ halüsinasyon, disfori Fizyopatoloji •Çoğu hepatik konjugasyon yolu ile metabolize edilir. •Karaciğer hastalığı olanlarda etki süresi uzar. •Böbrek yetmezliği de ilacın veya aktif metabolitlerinin birikimine yol açabilir. •Bazı opioidlerin (propoksifen, fentanil) yağda çözünürlüğü fazladır. Farmakokinetik • GİS ve solunum mukozasından kolay emilir. • Dermal‐ 2‐4 saat • PO‐ 90 dk • İM‐ 30‐45 dk • İV‐ 10 dk • Nazal‐ 10‐15 dk sonra max değere ulaşır 1. MORFİN, KODEİN VE YARI SENTETİK TÜREVLERİ MORFİN • 10-15 mg dozunda intramüsküler veya subkutan • Terapötik bakımdan en önemli etkisi analjezidir. • öfori, hareketlerde azalma ve sedasyon • En önemli yan tesiri solunumu depresyonu • Güçlü bir antitusif • bulantı ve kusma , miyozis • Hipotansif ve hipotermi • • • • • KODEİN : Hafif ve orta şiddetteki ağrılarda Oral yoldan tek başına veya narkotik-olmayan analjezikle kombine Düşük dozlarda antitusif Hidromorfon ve oksimorfon: Morfinden gravimetrik bakımdan daha güçlü analjezikler. • Pantapon (Papaveretum): Opyum alkaloidlerinin konsantre bir şekilde içeren bir alkaloid mikstürüdür. • Heroin: Bağımlılık yapma potansiyeli morfininkinden daha fazladır. 2. SENTETİK AGONİSTLER • MEPERİDİN (Petidin) • Cilt altından verilen 75-100 mg meperidin, aynı yoldan verilen 10 mg morfinin yaptığına eşit derecede analjezi yapar (eki-analjezik = eşitanaljezik etki). • Doğum ağrılarını, uterusun kontraksiyon kuvvetini düşürmeden geçirmesi, doğum süresinde uzama yapmaması, oksitosik ilaçların etkisini azaltmaması nedeniyle obstetrikte tercih edilir. • Fentanil, sufentanil ve alfentanil: Gravimetrik etki güçleri en yüksek olan opioid analjeziklerdir • Difenoksilat ve Loperamid, sadece antidiyareik olarak kullanılırlar. METADON • Morfinden en önemli farkı tesirinin daha geç başlaması, uzun sürmesi, oral ve parenteral dozlarının biribirine daha yakın olmasıdır. 15-20 mg oral metadon, 10 mg parenteral morfin ile eki-analjeziktir. • Opioid bağımlılarında bu ilaçların kesilmesine (detoksifikasyona) hazırlama amacıyla uygulanan metadonla idame programı'nda kullanılır. • Dekstromoramid: Narkotik analjeziktir. • Levometadil asetat (LAAM): Metadonun etkisi daha geç başlayan ve daha uzun süren türevidir. Bir tek dozunun etkisi ortalama 72 saat sürer. • Dekstropropoksifen (Propoksifen): Analjezik etki gücü bakımından kodein’den yarı yarıya daha zayıftır. 3. AGONİST-ANTAGONİST OPİOİDLER (KARMA ETKİLİ OPİOİDLER) • Bu gruptaki ilaçlar opioid reseptörleri üzerinde parsiyel agonist ve/ veya bazılarında agonist, diğerlerinde antagonist etkinlik gösteren ilaçlardır. BUPRENORFİN • Mü parsiyel agonisti olduğu için morfinin etkilerini antagonize eder. • Morfin ve heroin'in pozitif pekiştirici (keyif verici) etkisini azaltır • Metadon idame uygulamasında metadon yerine alternatif ilaç olarak sublingual yoldan kullanılmaktadır. TRAMADOL ( contramal-zaldiar-tramadol) • Mü, kappa ve delta reseptörlere eşit derecede ve morfine oranla daha düşük afinite gösterir • Morfin bağımlılarına injekte edildiğinde hafif bir yoksunluk sendromuna neden olur. • Solunumu deprese etmez. PENTAZOSİN • Kappa reseptörler üzerine parsiyel agonist ve mü reseptörler üzerinde antagonist etki yapar. BUTORFANOL NALBUFİN ve NALORFİN Agonist tipteki ilaçlarla aralarında aşağıdaki farklar bulunur: • i) Agonist ilaçlarınki kadar güçlü analjezik etki yapmazlar, • ii) Yüksek doz düzeyinde, agonist ilaçlardan daha az solunum depresyonu yaparlar, • iii) Analjezik etkileri genellikle spinal düzeyde oluşur, • iv) Tek başlarına verildiklerinde analjezik etki ve morfıninkine benzeyen diğer santral etkileri oluştururlar. Morfin uygulanmış kimselerde ise onun etkilerini ortadan kaldırırlar, • v) Sık olarak öfori yapmazlar, oldukça sık disfori ve psikotomimetik yan tesirler yaparlar, • vi) Psişik ve fiziksel bağımlılık yapma potansiyelleri daha zayıftır. • vii) Agonist tipteki opioidlere fiziksel bağımlılık kazanmış kimselere uygulandıklarında, yoksunluk sendromu oluştururlar, • viii) Bazıları sigma reseptörler üzerindeki agonist etkinlikleri nedeniyle, özellikle yüksek dozda psikotomimetik yan tesirler oluşturabilirler. Zehirlenmeler - Klinik • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • solunum baskılanması akciğer ödemi, bronkospazm, bağırsak seslerinde azalma ve ileus, karaciğer yetmezliği, akut böbrek yetmezliği, kas spazmı bilinç değişikliği, koma ve konvülsiyon, huzursuzluk, uyuşukluk, kişilik değişiklikleri, bulantı, kusma, iştahsızlık, baş dönmesi, inme, terleme, miyozis, hiper ve hipotermi, hipoglisemi, hipotansiyon, ritim bozukluğu, Tanı ve klinik 3 ana belirti vardır: • i) Koma, • ii) İleri derecede solunum depresyonu • iii) Simetrik ve miyotik pupil • Ölüm solunum durması sonucu olur. Tanı Tanı ve klinik OPİOİD ANTAGONİSTLERİ • • • • NALOKSON Tam bir antagonisttir. Mü, kappa ve delta reseptörlerin hepsini bloke eder. Morfin ve benzeri analjeziklerin yaptığı etkileri antagonize eder. • Azot protoksidin yaptığı analjeziyi ve klonidinin yaptığı hipotansiyonu da antagonize ettiği gösterilmiştir. • Etki süresi kısa olduğu için dozları 20-60 dakikada bir tekrarlanır. • Mutad dozda (2 mg) kullanıldığında belirgin bir yan tesir yapmaz. Bağımlılık ve tolerans oluşturmaz. Uluslararası kontrole tabi değildir. Dil altı naloksonun biyoyararlılığı yalnızca% 10'dur. Buna karşılık, nalokson intramüsküler (IM) dahil olmak üzere tüm parenteral uygulama yolları tarafından iyi absorbe edilir. Subkutanöz (SC), endotrakeal, intranazal, intralingual ve inhalasyonel (nebülize) yollar. Çeşitli uygulama yollarıyla etki başlangıcı aşağıdaki gibidir: IV 1-2 dakika; SC yaklaşık 5.5 dakika, intralingual 30 saniye; Burun içi, 3-4 dakika; Inhalasyon, 5 dakika; Endotrakeal, 60 saniye; İM, 6 dakika Dağılım yarı ömrü, yüksek lipid çözünürlüğü nedeniyle hızlıdır (yaklaşık 5 dakika). Dağılım hacmi (Vd) 0.8 ila 2.64 lt / kg arasındadır. Yetişkinlerde 13 pg / kg'lık bir nalokson dozu mevcut opioid reseptörlerinin yaklaşık% 50'sini kaplar. Naloksonun etki süresi yaklaşık 20 ila 90 dakikadır ve agonistin dozuna, naloksonun doz ve yoluna ve agonizin ve naloksonun yok edilmesi oranına bağlıdır. Nalokson, karaciğer tarafından glukuronid de dahil olmak üzere birkaç bileşiğe metabolize olur. Eliminasyon yarılanma ömrü yetişkinlerde 60 ila 90 dakika, yenidoğanlarda ise yaklaşık iki ila üç kat daha uzundur. • Nalokson İnfüzyonu Nasıl Kullanılır • 1.Eğer nalokson bolus (0.04 mg IV ile başlar ve titrasyon) başarılıysa, etkili bolus dozunun üçte ikisini IV infüzyon ile uygulayın ; Sıklıkla hastanın solunum durumunu yeniden değerlendirir. • 2. Bolus dozu sonrası solunum depresyonu tersine çevrilmediyse: Klinik olarak belirtildiği gibi hastayı entübe edin. IV bolus olarak 10 mg'a kadar nalokson verin. Hasta cevap vermezse, infüzyon başlatmayın. • 3. Hasta bolus dozdan sonra geri çekilme geliştirirse: Bolus'un etkilerinin azaltılmasına izin verin. Solunum sıkıntısı tekrarlanırsa, bu yeni bolus dozun yarısını uygulayın ve saat başı bolus dozun üçte ikisinde IV infüzyona başlayın. Sıklıkla hastanın solunum durumunu yeniden değerlendirin. • 4. Hasta infüzyon sırasında geri çekilme işaretleri veya semptomlar geliştirirse: Geri çekme belirtileri azalana kadar infüzyonu durdurun. İnfüzyonu başlangıç oranının yarısı kadarına yeniden başlatın; Sıklıkla hastanın solunum durumunu yeniden değerlendirir. Diğer ksenobiyotiklerden çekilme işlemini hariç tutun. • 5. Hastaya infüzyon sırasında solunum depresyonu gelişirse: Başlangıç bolusunun yarısını yeniden gözden geçirin ve tersine dönene kadar tekrarlayın. Enfüzyonu başlangıç hızının yarısı kadar arttırın; Sıklıkla hastanın solunum durumunu yeniden değerlendirir. Solunum depresyonunun nedeni olarak devam eden absorpsiyonu, opioidin tekrar verilmesini ve diğer etyolojileri hariç tutun. Tedavi Naloksan Doz ve Veriliş Yolu • İ.V yetişkinde 0,4-2 mg verildikten sonra, • 2-3 dakika aralıklarla 10 mg’a kadar çıkılabilir. • Opioid bağımlısı olduğundan kuşkulanılan hastalarda yoksunluk sendromu oluşabileceğinden naloksonun küçük dozları (0,05 mg) ile tedaviye başlanır. • Solunum arrest ile gelen hastada opioid toxikasyonu şüphesi varsa Naloksan hemen uygulanmalıdır. İnfüzyon dozu: IV 0,4-0,8 mg/saat serum fizyolojik ya da % 5′ lik dekstroz içinde istenilen etki görülünceye dek verilir. Diğer bir yöntem hastayı uyandırmak için gerekli dozun üçte ikisinin hesaplanarak saatte bir uygulanmasıdır. ** Naloksonun etkisi 1-2 dakika içinde başlar 1-4 saat sürer, antidot etkin dozu 1-2 saatte kaybolduğundan hasta tekrar sedasyona girebilir. Uzun yarı ömürlü, yavaş salınımlı ya da paket (prezervatif ve benzeri) içinde yutulmuş opioidlerin etkilerinin geri çevrilmesinde nalokson dozlarının yinelenmesi gerekebilir. Tedavi • Opioid zehirlenmesi düşündüğümüz bir hastada: • Dekontaminasyon – • Aktif kömür• Tüm vücudu kontrol et (blister?) • Body packer ise acil cerrahi (tüm bağırsak yıkama -) • Antidot: Naloksan Teşekkürler…