dış ticaret politikası - Prof.Dr.Kenan ÇELİK / Prof.Dr.Kenan ÇELİK

advertisement
1.GÜMRÜK TARİFELERİNİN TANIMI
Gümrük tarifeleri, ülkeler arasında serbest mal akışına koyulan en önemli
ve en eski kısıtlamalardandır. Tarifelerin ekonomi üzerindeki etkileri fiyat mekanizmasının işleyişine dayanır. Ülke için yararı olmayacak malların ülkeye girmesine
engel olur ve yeni kurulan genç sanayi dallarını dış rekabete karşı korur.
Gümrük vergisi, belli bir malın gümrük sınırını geçişinde ödenen vergi ve
harçlardır. Tarife ise, uluslararası ticarete konu olan bütün mallara uygulanan vergileri belirleyen listelerdir. Uluslararası iktisatta, gümrük vergisi yerine gümrük tarifeleri terimi kullanılır. Nedeni ise, dış ticarette çok sayıda mal olması, her malın gümrük vergisi oranlarının farklı bir tarifede olması, ayrıca ülke veya ülke gruplarına
göre de gümrük vergisi oranlarının farklılıklar göstermesidir. Gümrük tarife cetvelleri ithalat rejimi kararlarına ek olarak yayınlanır. Bunlarla ilgili örnekler bu bölümün
sonunda ek olarak verilmiştir.
Gümrük tarifeleri konuluş esaslarına göre otonom ve sözleşmeli tarifeler
olmak üzere ikiye ayrılır.
210
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
Otonom Tarife
Ülkenin tek taraflı olarak aldığı kararlarla, bir yasa ile konan gümrük tarifelerine denir. Ülkeler egemenlik haklarının gereği olarak, bu tür vergileri tek taraflı
olarak koyabilir, kaldırabilir veya oranlarını değiştirebilir.
Sözleşmeli Tarife
Uluslararası anlaşmalar ve karşılıklı görüşmeler sonucunda belirlenen tarifelere denir. Avrupa Birliği ile alınan gümrük birliği kapsamında sanayi ürünlerine
uygulanan gümrük tarifeleri sözleşmeli tarifelere örnektir. Ayrıca, yine gümrük
birliği kararı gereği, tercihli ticaret anlaşması yapılan ülkelere uygulanan tarifeler de
sözleşmeli tarifedir. EFTA ülkeleri, İsrail, Suriye, Mısır, Fas, Makedonya, Hırvatistan
gibi ülkelerle tercihli ticaret anlaşmaları yapılmıştır. Genel Tercihler Sistemi (GPS)
kapsamındaki ülkelere de bu tür vergiler uygulanmaktadır.
Sözleşmeli tarifeler bir ülke tarafından tek taraflı olarak değiştirilemez ve
kaldırılamaz. Kaldırıldığı durumlarda uluslararası bir sözleşmeye uyulmamış olur ve
ülke uluslararası ticaret sisteminden soyutlanır, ülkeye güven azalır.
2.GÜMRÜK TARİFELERİNİN AMAÇLARI
Uluslararası ticarete konulan gümrük tarifelerinin başlıca devlet hazinesine
gelir sağlama ve milli ekonomiyi dış rekabetten koruma olmak üzere iki amacı vardır:
a)Devlet Hazinesine Gelir Sağlama
İlk zamanlar tarifeler genellikle gelir elde etme amacına yönelikti. Hatta,
transit taşımacılığa bile bu amaçla tarife uygulandığı zamanlar olmuştur. Eğer bir
mal ülke içinde hiç üretilmiyorsa, bu malın ithalatına gümrük tarifesi konulması gelir
amacına yöneliktir.
b)Milli Ekonomiyi Dış Rekabete Karşı Koruma
Günümüzde tarifeler, koruma amacıyla konulmaktadır. İthal malının yurt
içinde satış fiyatı, konulan tarife oranında artmaktadır. Böylece, iç piyasada yüksek
maliyetle yapılan üretime rekabet şansı tanınmaktadır. AB ülkelerinin gümrük tarife
gelirine ihtiyacının olmadığı açıktır. Ancak üçüncü ülkelerden gelen mallara ortalama gümrük tarifesi uygulanmaktadır. Özellikle tarımsal ürünlerin ithalatına yüksek
gümrük tarifeleri uygulanmaktadır. Zaten alınan gümrük tarifeleri hiçbir üye ülkenin
hazinesine gitmez. AB’nin ortak bütçesine girer ve AB’nin ortak masrafları ve politi-
9.BÖLÜM:İTHALATA KONULAN GÜMRÜK TARİFELERİ
kalarının finansmanında kullanılır. İşte bu şekilde konulan gümrük tarifeleri koruma
amacına yöneliktir.
3.GÜMRÜK TARİFELERİNİN ÇEŞİTLERİ
Gümrük tarifeleri, spesifik, ad-valorem ve karma olmak üzere üç çeşittir.
a) Spesifik Gümrük Tarifeleri
Birim ve ağırlık gibi malların fiziki ölçü birimleri üzerinden alınırlar. Örneğin,
her ithal otomobilden 100 TL gümrük vergisi alınıyorsa, bu spesifik vergidir. Bu tür
vergiler, malların düşük veya yüksek kaliteli olduğunu göz önünde bulundurmaz.
Örneğin, Mercedes marka otomobil ile Lada marka otomobilden aynı vergi alınır.
Enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde alınan spesifik gümrük vergisinin değeri yıldan
yıla azalır ve sürekli olarak vergi miktarlarını ayarlamak gerekmektedir. Bu da uzun
bürokratik işlemleri gerektirmektedir. Eğer ayarlanamazsa, devlet hazinesine giren
gümrük vergisi gelirinde azalma olur.
Yukarıdaki zorlukları yanında, uygulamasının kolay olması, malın fiziki birimi gibi objektif kıstaslara dayanması ve anlaşmazlıklara fazla yol açmaması gibi
kolaylıkları da vardır. Özellikle standart mallar için daha faydalı bir gümrük tarifesi
türüdür.
b) Ad-Valorem Gümrük Tarifeleri
Malın değerinin belirli bir yüzde oranı şeklinde alınmaktadırlar. Örneğin, ithal edilen otomobilin fatura değeri üzerinden yüzde 25 vergi alınması gibi. Bu durumda malların kalite bakımından ayrılır ve pahalı olan lüks mallardan daha fazla
gümrük tarifesi alınır. Örneğin, otomobil için gümrük tarifeleri yüzde 25 oranında
belirlendiğinde, 10 bin TL değerindeki bir otomobilden 2.5 bin TL, 100 bin TL değerindeki bir otomobilden de 25 bin TL gümrük tarifesi alınır. Ad-Valorem gümrük
tarifelerinde malın değerinin belirlenmesinde bazı zorluklar olabilmektedir. Bir
malın üretildiği işyerindeki değeri ile gümrüğe geldiğindeki değeri farklıdır. Çünkü,
gümrüğe gelinceye kadar nakliye, indirme-bindirme, sigorta vb. masraflar da yapılır.
Bu konuda Milletlerarası Ticaret Odasının belirlediği dış ticarette teslim şekilleri yol
gösterir. Türkiye’de ve diğer birçok ülkede gümrük tarifeleri C.I.F bedeli üzerinden
uygulanır. C.I.F, malın maliyeti, sigorta masrafları ve navlunu kapsamaktadır. İhracatta ise geminin güvertesine kadar yapılan masrafların ihracatçıya ait olduğu yani
fatura bedeli içinde geminin güvertesine kadar yapılan masrafları kapsayan F.O.B
bedeli üzerinden değerlendirme yapılır.
211
212
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
c) Karma Gümrük Tarifeleri
Daha çok hammaddesi vergilendirilmiş mamul mallara uygulanmaktadır.
Bu durumda verginin spesifik kısmı hammadde üzerine konulan gümrük vergisine
eşittir. Ad-valorem kısmı ise malın üzerine yaratılan katma değere uygulanır. Ek
olarak alınan ad-valorem vergi ise iç ekonomide o sanayi dalına sağlanan koruma
oranını yansıtır. Bazı durumlarda, ithal mallarının hammaddesine bakılmaksızın,
belirli bir miktarda spesifik vergiye ilave olarak belirli bir oranda ad-valorem vergi
alınır. Örneğin, ABD’de ithal edilen otomobillerden 1000 dolar artı otomobilin değeri üzerinden %1 ad-valorem vergi alınmaktadır. Diğer bir ifade ile 10.000 dolarlık
otomobilden [1000 dolar + (10.000 x %1)] toplam 1100 dolar karma gümrük vergisi
alınmaktadır.
Uygulamada dünya ülkelerinde genellikle ad-valorem gümrük tarifeleri
kullanılmaktadır. ABD ve Kanada hem spesifik, hem de ad-valorem, Avrupa Birliği ve
Türkiye ad-valorem gümrük tarifelerini kullanmaktadır.
4.GÜMRÜK TARİFELERİNİN MİKRO EKONOMİK ETKİLERİ
Gümrük tarifelerinin mikro ekonomik etkileri, dış ticaret hacmi, üretim
kaybı, tüketim kaybı, hazineye gelir getirmesi ve bölüşüm etkisi olmak üzere beş
grupta toplanabilir.
a) Üretim Kaybı
Tarife dolayısıyla yurt içinde satış fiyatı yükselen ithal malının yerli üretimi
artırmasıdır. Ülke içinde arz esnekliği ne kadar fazla ise, üretim de o kadar fazla
artacaktır. Serbest ticareti savunanlar üretim etkisini, gümrük duvarları arkasına
sığınarak daha yüksek maliyetle üretime neden olduğu için kaynak israfı olarak
görürler. Bir ülkede üretim miktarının artması, istihdam düzeyinin artması, milli
gelirin artması anlamına gelir. Bu durum ülke için makro ekonomik açıdan iyi bir
şeydir. Ancak, mikro ekonomik açıdan, yurtiçi üretimin artması, maliyetlerin yükselmesi pahasına, yani verimliliğin düşmesi pahasına sağlanmaktadır. Eğer artan
yurtiçi üretimde kullanılan kaynaklar, aynı miktarda verimli dünya üreticilerine
verilse idi, daha fazla miktarda üretim yapılabilecekti. Aynı kaynakla daha fazla
üretilirse, birim başına düşen maliyetler, düşük dünya fiyatları seviyesinde olacaktı.
Gümrük korumaları arkasına sığınmış yerli verimsiz üreticiler kaynakları israf etmekte ve daha az mal üretmektedirler. Bu yüzden marjinal üreticinin maliyeti, dünya
fiyatı ile gümrük vergisinin toplamı kadar yükselebilmektedir.
9.BÖLÜM:İTHALATA KONULAN GÜMRÜK TARİFELERİ
b)Tüketim Kaybı
Talep kanunu olarak, eğer bir malın fiyatı yükselirse, o maldan tüketilen
miktar azalır. O malın talep esnekliği ne kadar yüksek ise, talep miktarındaki azalma
da o kadar fazla olacaktır. Eğer talep esnekliği düşükse, fiyat yükselmesi karşısında
talep azalması da nispeten az olacaktır. Bir malın ithalatına tarife konulursa, tarife
kadar ithal mallarının yurt içindeki satış fiyatı yükselecektir. Bunun yanında yurt
içinde üretilen malların fiyatlarında da paralel artışlar görülebilecektir. Sonuçta,
talep kanunu işleyecek, tarife oranında fiyatı yükselen ithal mallarına olan talep,
ithal mallarının yurtiçi talep esnekliğine de bağlı olarak azalacaktır. Tüketimde meydana gelecek azalma ithal malının iç piyasadaki talep esnekliğine bağlıdır. Esneklik
birden büyük ise, tarife dolayısıyla artan fiyatlar, tüketimi daha fazla kısar. Tüketicilerin refah kaybına neden olur ve ekonomi için reel bir kayıptır.
c)Hazineye Gelir Etkisi
Tahsil edilen gümrük vergileri, diğer vergilerde olduğu gibi devlet hazinesine gelir olarak gider. Gümrük vergileri, çoğu devlet için önemli bir gelir kaynağıdır.
Toplam gümrük vergisi geliri, ithalat miktarı ile birim başına verginin çarpılmasıyla
bulunur. Devletin tarife ile gelir sağlayabilmesi için, gümrük tarifelerinin, ithalat
hacmini sıfıra düşürecek kadar yüksek olmaması gerekir. Eğer çok yüksek gümrük
vergisi konulursa, ithal mallarının yurt içinde satış fiyatı o kadar yükselir ki, yurt
içinde alıcı bulamaz. Dolayısıyla ithalat yapılmayacağı için gümrük vergisi tahsilatı
olmaz ve buradan elde edilen gelir sıfıra düşer.
Eski zamanlarda çoğu ülke gümrük vergilerini hazinesine gelir getirsin diye
koymakta idiler. Hatta, yurtiçi sanayiler için girdi veya enerji gibi ithal edilmesi zorunlu olan mallara daha fazla gümrük vergisi konulmaktaydı. Ancak günümüzde bu
şekilde gümrük vergisi politikası izlenmesinin, ülkenin rekabet gücünü azalttığı anlaşılmıştır. Bu yüzden konulan gümrük vergileri, gelir elde etme amacından ziyade,
yurtiçi üreticileri uluslararası rekabete karşı korumak içindir. Örneğin, AB ülkeleri
zengin ülkelerdir. Gümrük vergisi gelirine ihtiyacı yoktur. Ancak tarım ürünleri başta
olmak üzere birçok ürünün ithalatına gümrük vergisi koymaktadırlar. Bunun amacı
gelir elde etmek değil, AB üreticilerini uluslararası rekabetin zararlı etkilerinden
korumaktır. Eğer tekstil ürünlerine gümrük tarifesi konulmazsa, AB tekstil üreticileri
iflas edebilecek veya kazançları çok azalacaktır.
d)Bölüşüm Etkisi
Tarife dolayısıyla fiyatı yükselen malın yurtiçi üretimi genişler. Çünkü, daha
yüksek maliyetle üretim yapan firmalar piyasaya girer. Bu arada, gümrük vergisin-
213
214
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
den önce düşük maliyetle çalışan ve mallarını düşük fiyatla satmakta olan üreticiler
de aynı malları yüksek fiyattan satar ve normalüstü kar elde ederler. Bu da söz konusu malları tüketen tüketicilerin daha yüksek fiyat ödemeleri, üreticilerin daha
yüksek gelir elde etmeleri anlamına gelir. Diğer bir ifadeyle gelir, tüketicilerden
üreticilere doğru yeniden dağıtılmış olur.
e)Dış Ticaret Hacmi Etkisi
Bir mala gümrük tarifeleri konulduğunda, o malın yurt içindeki satış fiyatı
gümrük tarifesi kadar yükseleceği için ithalat miktarında azalma olur. İthalat miktarının ne kadar azalacağı ise ithal mallarının yurtiçi talep esnekliğine bağlıdır. Eğer
esneklik birden büyük ise, ithalattaki azalma oranı gümrük vergisi oranından daha
fazla olur. Aksi durumda ise daha az olacaktır. Tarife öncesi ithalat miktarı ile tarife
sonrası ithalat miktarı arasındaki farka dış ticaret hacmi etkisi denilmektedir.
Gümrük tarifelerinin dar anlamdaki ekonomik etkileri şekil 9.1 yardımıyla
geometrik olarak da açıklanabilir. Dışa kapalı bir ekonomide arz-talep dengesi D0
noktasında sağlanır. İç fiyatlar f0, arz ve talep miktarı ise m0’dır. Arz ve talep eğrileri
beyaz renklerle gösterilmiştir. Böyle bir ekonomi uluslararası serbest ticarete açıldığında Fu dünya fiyatlarıyla (kırmızı doğru) karşılaşır. Ülkenin dünya fiyatlarını etkileyemeyecek kadar küçük olduğu varsayıldığında, dünya fiyatlarından istediği kadar
mal satın alabilecek ve üretebildiği kadar malı aynı fiyattan satabilecektir. O yüzden
dünya fiyatları doğrusu yatay eksene paralel olarak kırmızı renkte doğru şeklinde
çizilmiştir. Ekonomi dışa açıldığında fiyatın düşmesi sonucu, yurtiçi arz m0m1 aralığı
kadar azalarak m1’e düşecektir. Buna karşılık talep m0m2 kadar artarak m2’ye çıkacaktır. Arz ve talep arasındaki fark, m1m2 kadar ithalatla kapatılacaktır.
Hükümetin daha önce belirtilen dış ticaret politika amaçlarından biri veya
birkaçı nedeniyle FuFg kadar gümrük vergisi koyduğunu varsayalım. Bu durumda,
fiyatlar Fg’ye (siyah doğru) yani gümrük tarifesi oranında yükselecektir. Yurtiçi üretim m1m3 kadar artarak m3’e çıkacak, talep ise m2m4 kadar azalarak m4’e düşecektir. İthalat miktarı da azalarak m3m4 kadar olacaktır. Şekilde m1m3+m4m2 ithalattaki
azalmayı gösterdiği için, buna dış ticaret hacmi etkisi denir.
215
9.BÖLÜM:İTHALATA KONULAN GÜMRÜK TARİFELERİ
F
= Toplumsal
Kayıp
+
A
f1
D0
f0
Fu
n
b
Fg
a
Fu+GT
Gümrük
Tarifesi
Fu
s
c
r
T
İthalat
m1
m3
m0
m4
m2
M
Şekil 9. 1.İthalata Konulan Gümrük Tarifelerinin Mikro Ekonomik Etkileri
Şekilde siyah renkli üçgenin alanı üretim kaybını gösterir. FuFg aralığı kadar
gümrük tarifesi konulması, konulan gümrük tarifesi kadar ithal mallarının yurtiçi
satış fiyatlarını artıracaktır. Bu durumda mallar Fg fiyatından satılacaktır. Satış fiyatlarının yükselmesi sonucu yurtiçinde dünya fiyatları üzerinde maliyetle çalışan firmalar da piyasaya girecek ve üretim yapmaya başlayacaktır. Maliyetleri Fg seviyesindeki üreticiler de gümrük tarifesi sayesinde üretim yapabilir duruma gelecektir.
Yurtiçi üretimin m1’den m3’e çıkması makro ekonomik açıdan üretim artışı, gelir
artışı, ödemeler açıklarını kapatması, istihdam hacmini artırması gibi olumlu etkiler
doğurur. Mikro ekonomik açıdan ise üretim artışı daha yüksek bir maliyetle yapıldığı
için kaynak israfı olarak değerlendirilir. Yurtiçi üretim m1’den m3’e yükselirken maliyetler de artmaktadır. m1 kadar mal Fu fiyatından üretilirken, m3 üretim hacminde
maliyetler Fg seviyesine yükselmektedir. Eğer aynı kaynaklar dünyada daha verimli
üretim yapan üreticilere verilseydi, bu üreticiler daha fazla mal üretecekti.
Gri renkli nrs üçgenin alanı tüketim kaybını verir. Gümrük tarifesi sonucunda söz konusu malın iç piyasada satış fiyatı Fg seviyesine çıkmaktadır. Talep kanununa göre bir malın fiyatı yükselirse, o mala olan talep azalmaktadır. Fiyat arttıkça
216
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
bazı tüketiciler bu malı tüketmekten vazgeçecektir. Şekilde görüldüğü gibi talep
gümrük tarifesi nedeniyle m2m4 aralığı kadar azalmıştır. İşte toplumdaki bazı tüketicilerin bu malı tüketemez hale gelmesi tüketim kaybıdır ve bir daha geri gelmeyecektir.
Kırmızı renkli dikdörtgenin alanı (bc x cr) hazineye gelir etkisini gösterir. Şekilde bc aralığı konulan gümrük tarifesini, cr aralığı ise ithalat miktarını gösterir.
İthalat esnasında tahsil edilen ve hazineye yatırılan gümrük vergisinin miktarı bcnr
alanının sayısal değerine eşittir.
Beyaz renkli yamuğun alanı bölüşüm etkisini gösterir. Çünkü serbest ticaret
şartları altında ticaret yapılırken yurtiçindeki m1 kadar malı üreten üreticiler bu
malları Fu fiyatından satmakta ve normal karlarını elde etmekteydiler. Gümrük tarifeleri nedeniyle piyasa fiyatlarının Fg seviyesine çıkmasıyla, aynı mallar Fg seviyesinden satılmakta ve üreticiler rant elde etmektedirler. 0m1 kadar üretim yapan üreticilerin tamamı FuFg aralığı kadar rant elde eder. m1’den sonra ise maliyetler giderek
yükseldiğinden elde edilecek rantlar da giderek azalmaktadır. Son birim (m3. mal)
malı üreten üreticinin maliyetleri Fg seviyesinde olduğundan bu üreticinin rantı sıfır
olur yani normal kar elde eder. Dolayısıyla gümrük tarifesi nedeniyle üreticilerin
rantlarında beyaz renkli yamuğun alanı kadar artış olur. Rantlar Fg fiyatından tüketmeye devam eden tüketicilerce ödenir. Bu yüzden gümrük tarifeleri tüketicilerden üreticilere doğru bir gelir transferine neden olmaktadır.
Gümrük tarifeleri ithal mallarının iç piyasada satış fiyatlarını artırdığı için,
ithal malına olan talep de ithal malının yurtiçi talep esnekliğine bağlı olarak azalmaktadır. İthalatın azalması ise dış ticaret hacmini azaltmaktadır. Şekilde m1m3 ve
m4m2 aralıklarının toplamı dış ticaret hacmi etkisini göstermektedir.
Üretim ve tüketim kayıplarının toplamı toplumsal kayıp olarak adlandırılmaktadır. Çünkü üretim kaynakları israf edilmiş ve bir daha geri gelmeyecektir.
Yapılamayan tüketim ise bir daha yapılamayacaktır. Hazineye ve üreticilere giden
kısımlar ise toplum içinde bir kesimden diğer kesime el değiştirme olayıdır. Ancak
kayıp değildir.
f)Tüketici Rantı Etkisi
Bir mal daha yüksek fiyatlardan tüketilmeye razı olunduğu halde, piyasada
tek fiyat oluşması sonucu, aynı miktarda mal daha düşük fiyatlardan alınır ve tüketicilerin bir miktar geliri kendilerinde kalır. İşte ödemeye razı olunduğu halde, kendilerinde kalan gelire tüketici rantı veya tüketici artığı denir. Şekil 9.2’de m5 kadar mal
F1 fiyatından tüketilmek istenmektedir. Ancak piyasa fiyatlarının F0 düzeyinde oluş-
217
9.BÖLÜM:İTHALATA KONULAN GÜMRÜK TARİFELERİ
ması sonucu, bu tüketici m5 kadar malı alır ve F0 fiyatını öder. F0F1 veya yz aralığı
kadar geliri kendisinde kalır. Bunun gibi piyasa fiyatının üzerinde çeşitli fiyatları
vermeye razı olan tüketiciler de vardır. Bütün bunların toplamı tüketici rantını verir.
Aşağıdaki şekildeki zy, hu ve kv gibi çok sayıdaki aralığın sayısal değerlerinin toplamıyla tüketici rantı bulunur. Geometrik olarak, talep doğrusunun altı ile fiyat doğrusunun üstü arasında kalan üçgen şeklindeki alanın sayısal değeri tüketici rantını
vermektedir. Buna göre şekil 9.2’de, kapalı ekonomi şartlarında, kırmızı üçgenin
alanının sayısal değeri tüketici rantıdır.
Serbest dış ticaret yapılmaya başlanırsa fiyatlar Fu düzeyinde olacaktır.
Fiyat doğrusu kırmızı renkli doğru gibi olur. Bu durumda tüketici rantı kırmızı üçgen,
gri Fgf0D0p yamuğu ve siyah yamuk alanlarının toplamı kadardır. Yani Funs büyük
üçgeninin sayısal değeridir. Serbest ticaret yapılması tüketicilerin lehinedir. Çünkü
kapalı ekonomi şartlarına nispeten tüketici rantında gri ve siyah alanların toplamı
kadar artış olur. Bu artış üretim kazançları (aD0r), tüketim kazançları (rD0s) ve üreticilerden tüketicilere doğru gelir transferinden (FuF0D0a) oluşur.
F
n
f1
z
h
A
k
f0
y
u
D0
a
Dışa Kapalı
Ekonomide
Fiyat Doğrusu
p
b
Fg
Fu
v
c
Fu+GT
Gümrük
Tarifesi
Fu
s
r
e
T
m5 m1
m3
m0
m4
m2
Şekil 9. 2.İthalata Konulan Gümrük Tarifelerinin Tüketici Rantına Etkileri
M
218
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
Eğer FuFg aralığı kadar gümrük tarifesi konursa, fiyat doğrusu Fg seviyesine
yükselir. Fiyat doğrusu siyah renkte çizilen gibi olur. Bu durumda tüketici rantı gri
yamuk ve kırmızı üçgen alanlarının toplamı kadardır. Tarife nedeniyle tüketici rantı
siyah yamuk alanı kadar azalmıştır. Demek ki, gümrük tarifesi konulması tüketicilerin aleyhinedir. Azalan rantın bir kısmı hazineye, bir kısmı üreticilere giderken, bir
kısmı da üretim ve tüketimdeki kayıplardan dolayı yok olmaktadır.
g)Üretici Rantına Etkiler
Bir malı daha düşük fiyatlardan satmaya razı olan üreticiler, piyasada fiyatların yüksek oluşması sonucu mallarını yüksek piyasa fiyatlarından satarlar ve fazladan bir rant elde ederler. Buna üretici rantı denir. Şekil 9.3’de m1 kadar mal F1 fiyatından satmaya razı olan üreticiler veya satıcılar vardır. Ancak piyasa fiyatlarının F0
düzeyinde oluşması sonucu, bu üretici m1 kadar malı F0 fiyatından satar. F0F1 veya
yz aralığı kadar fazladan gelir elde eder. Bunun gibi piyasa fiyatının altında çeşitli
fiyatlardan malını satmaya razı olan üreticiler vardır. Satmaya razı oldukları fiyat ile
piyasa fiyatları arasındaki farkların toplamı üretici rantını verecektir. Şekil 9.3’de, yz,
ha ve kb gibi çok sayıda aralığın sayısal değerlerinin toplamı ile üretici rantı bulunur. Geometrik olarak, arz doğrusunun üstü ile fiyat doğrusunun altında kalan
üçgen şeklindeki alanın sayısal değeri üretici rantını vermektedir. Buna göre aşağıdaki şekilde, kapalı ekonomi şartlarında, kırmızı yamuk, gri yamuk ve siyah üçgen
alanlarının sayısal değeri üretici rantıdır.
Serbest dış ticaret yapılmaya başlanırsa fiyatlar Fu düzeyinde olacaktır.
Fiyat doğrusu da kırmızı doğru şeklinde olur. Bu durumda üretici rantı siyah üçgen
alanının sayısal değeri kadardır. Serbest ticaret yapılması üreticilerin aleyhinedir.
Çünkü kapalı ekonomi şartlarına nispeten üretici rantında kırmızı ve gri yamuk alanlarının toplamı kadar azalış olur. Bu azalış üreticilerden tüketicilere doğru gelir
transferine neden olur.
Eğer FuFg aralığı kadar gümrük tarifesi konursa, fiyat Fg seviyesine yükselir.
Fiyat doğrusu siyah doğru konumuna gelir. Bu durumda üretici rantı siyah üçgen ve
gri yamuk alanlarının toplamı kadardır. Tarife nedeniyle üretici rantı gri yamuk alanı
kadar artmıştır. Demek ki gümrük tarifesi konulması üreticilerin lehinedir. Artan
rant, malı tüketmeye devam eden tüketicilerden sağlanmaktadır.
219
9.BÖLÜM:İTHALATA KONULAN GÜMRÜK TARİFELERİ
F
A
f0
y
h
D0
a
Fu
Dışa Kapalı
Ekonomide
Fiyat Doğrusu
p
b
Fg
f1
k
c
Fu+GT
Gümrük
Tarifesi
Fu
s
r
e
z
T
n
m5 m1
m3
m0
m4
m2
M
Şekil 9. 3. İthalata Konulan Gümrük Tarifelerinin Üretici Rantına Etkileri
h) Gümrük Tarifelerinin Mikro Ekonomik Etkilerine
Sayısal Örnek
Gümrük tarifelerinin sayısal olarak açıklanması mümkündür. Bunun için
televizyon gibi bir mal örnek alınarak şekil 9.4 üzerindeki rakamlara göre açıklamalar ve hesaplamalar yapılabilir.
Kapalı Ekonomi Dengesi
Kapalı ekonomi dengesi D0 noktasında sağlanmıştır. Kapalı ekonomide,
250$’dan 750 adet televizyon üretilmekte ve tüketilmektedir.
Televizyon üretiminden sağlanan hasıla; 0kD0t alanının sayısal değeri kadardır. Yani; 250 x 750 = 187.500$’dır.
Tüketici rantı; khD0 alanının sayısal değeri kadardır. Yani; (150 x 750)/2 =
56.250$’dır.
220
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
Üretici rantı; 0kD0 alanının sayısal değeri kadardır. Yani; (250 x 750) /2 =
93.750$’dır.
Televizyon
Fiyatı ($)
h
400
A
f
320
250
150
100
k
D0
g
z
d
Fu+GT
Gümrük
Tarifesi
Fu
s
c
e
y
0
n
b
300
a
p
450
m
r
T
İthalat
t
750
i
1250
j
1500
Televizyon Miktarı
(Adet)
Şekil 9. 4. İthalata Konulan Gümrük Tarifelerine Sayısal Örnek
Açık Ekonomi Dengesi
Açık ekonomide 100$’lık dünya fiyatları geçerli olacaktır. Bu fiyattan yurtiçi
üretim dengesi c noktasında, tüketim dengesi ise s noktasında oluşacaktır. Yani
yurtiçi televizyon üretimi 300 adet, tüketimi 1500 adet ve aradaki fark olan ithalat
miktarı ise 1200 adettir.
Kapalı ekonomiye nispeten yurtiçi televizyon üretimi (750-300) 450 adet
azalmış, televizyon tüketimi (1500-750) 750 adet artmıştır. Yurtiçi televizyon üretiminden sağlanan hasıla, 157.500$ azalarak 30.000$’a düşmüştür. Yani 0ecy alanının
sayısal değeri kadar olmuştur. Televizyon tüketimine yapılan harcama miktarı ise
1.500 x 100 = 150.000$’dır. Bunun 30.000$’lık kısmı yerli mallarına, 120.000$’lık
kısmı ise ithal mallarına harcanmıştır.
9.BÖLÜM:İTHALATA KONULAN GÜMRÜK TARİFELERİ
Tüketici rantı artarak ehs alanı kadar olmuştur. Bu alanın sayısal değeri ise
(1500 x 300) /2 = 225.000$’dır. Kapalı ekonomiye nispeten 168.750$ artış olmuştur.
Üretici rantı ise azalmış ve 0ec alanı kadar olmuştur. Bu alanın sayısal değeri ise (100 x 300) / 2 = 15.000$’dır. Kapalı ekonomiye nispeten 78.750$ azalma
olmuştur.
Serbest ticarete geçilmesiyle, ekD0c alanının sayısal değeri kadar yani (150
x 300) + (150 x 450) / 2 = 78.750$ üreticilerden tüketicilere doğru gelir aktarımı
(bölüşüm etkisi) olmuştur. Ayrıca cD0m alanı kadar yani (450 x 150)/2 = 33.750$
üretim kazancı, mD0s alanı kadar yani (750 x 150) /2 = 56.250$ tüketim kazancı elde
edilmiştir. Bunların üçünün toplamı tüketici rantındaki artışa yani 168.750$’a eşittir.
Toplumsal kazanç üretim ve tüketim kazançları toplamı, cD0s alanının sayısal değerine yani 33.750$ + 56.250$ = 90.000$’a eşittir.
Tarife Sonrası Denge
İthalata %50 oranında ad-valorem veya birim başına 50$ spesifik vergi
konulursa, ithal televizyonların yurtiçinde satış fiyatı 150$’a yükselecektir. Fiyat
yükseldiği için yurtiçinde 150$’a kadar maliyetle çalışan üreticiler piyasaya girecek
ve yurtiçi arz artarak 450 birime yükselecektir. Bu üretim miktarında hiç ithalat
yapılmasaydı fiyatlar 320$’a yükselecekti. Öte yandan fiyatlar yükseldiği için talep
azalacak ve 1250 birime düşecektir. Bir taraftan yurtiçi üretimin artması, diğer taraftan tüketimin azalmasıyla ithalat miktarı 800 birime düşecektir. Televizyon üretiminden yurtiçinde sağlanan hasıla 150 x 450 = 67.500$’a yükselecek, tüketim
harcamaları 1.250 x 150 = 187.500$’a yükselecektir. İthalata yapılan ödeme ise
80.000$ olacaktır.
Tüketim kaybı gri renkli nrs üçgeninin alanına, yani (250 x 50)/2=6.250$’a
eşittir. Üretim kaybı ise siyah üçgenin alanına, yani (150 x 50)/2=3.750$’a eşittir.
İkisinin toplamı olan toplumsal kayıp ise gri ve siyah üçgenlerin alanlarının toplamına yani 6.250 + 3.750= 10.000$’a eşittir. Hazineye gelir etkisi, kırmızı dikdörtgenin alanı kadar yani 800 x 50 =40.000$’dır. Bölüşüm etkisi beyaz yamuğun alanına
yani 18.750$’a eşittir. Dış ticaret etkisi 400 adet televizyon veya 40.000$’dır.
Tüketici rantında edns alanı kadar yani 68.750$’lık azalma olmuştur. Bunun 6.250$’ı tüketim kaybına, 3750$’ı üretim kaybına, 40.000$’ı devletin hazinesine
ve 18.750$’ı yurtiçi üreticilere gitmiştir. Tarife sonrası toplam tüketici rantı dhn
alanı kadar yani (1.250 x 250)/2 = 156.250$’dır.
221
222
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
Üretici rantı ise edbc alanı kadar yani 18.750$ artmıştır. Tarife sonrası
toplam üretici rantı 0db alanı kadar yani (150 x 450)/2 = 33.750$’dır. Üreticiler bu
geliri televizyon tüketmeye devam eden tüketicilerden sağlamıştır.
İthalattaki 40.000$’lık azalmanın 15.000$’ı yurtiçi üretim artışından,
25.000$’ı tüketim azalışından kaynaklanmıştır. Bu durum şekilde sırasıyla cayp ve
rsij alanları olarak gösterilebilir.
5.YASAKLAYICI TARİFE
İthalatı sıfıra düşürecek oranda konulan gümrük tarifesine yasaklayıcı
tarife denir. Şekil 9.5’de görüldüğü gibi, FuF0 aralığı veya daha yüksek oranda bir
gümrük tarifesi konulmasıyla ithalat sıfır olmaktadır. Çünkü ithal mallarının fiyatları
o kadar yükselir ki artık iç piyasada talep görmez ve ithal edilmez. Özellikle ithal
ikameci bir dış ticaret politikasının izlendiği az gelişmiş ülkelerde bu duruma sıkça
rastlanır. Yasaklayıcı gümrük tarifeleri yerli sanayileri yabancı rekabetinden koruma
amacına yöneliktir.
Yasaklayıcı tarifelerde üretim ve tüketim kayıplarından oluşan toplumsal
kayıp en yüksek düzeydedir. Şekilde siyah üçgenin alanı üretim kaybını, gri D0bc
üçgenin alanı tüketim kaybını ve ikisinin toplamı olan D0ac alanının sayısal değeri de
toplumsal kaybı gösterir. Tüketicilerden üreticilere doğru gelir transferi en yüksek
seviyededir. Şekilde beyaz yamuğun alanı bölüşüm etkisini gösterir. İthalat sıfır
olduğundan hazineye gelir etkisi de yoktur. Dış ticaret hacmi etkisi ise ithalattaki
azalma kadar yani m1m2 aralığı kadardır.
223
9.BÖLÜM:İTHALATA KONULAN GÜMRÜK TARİFELERİ
F
= Toplumsal
Kayıp
+
A
D0
Fu+GT
f0
Gümrük
Tarifesi
c
Fu
a
Üretimdeki artış
m1
Fu
b
T
Tüketimdeki azalış
m0
m2
M
Dış Ticaret Hacmi Etkisi
Şekil 9. 5.İthalata Yasaklayıcı Gümrük Tarifesi Konulması
Şekil 9.4’de verilen rakamlı örnekte, eğer 150$ veya daha fazla bir tarife
konulsaydı ithalat sıfıra düşecekti. Bu durumda, dış ticaret etkisi 1200 adet veya
120.000$’lık televizyon olacaktı. Tüketim kaybı (750 x 150)/2=56.250$, üretim kaybı
(450 x 150)/2=33.750$ ve bölüşüm etkisi 78.750$ olacaktı. Hazineye gelir etkisi ise
ithalat yapılmadığı için olmayacaktır. Tüketici rantında 168.750$ azalma, üretici
rantında ise 78.750$ artış olacaktı.
6.GÜMRÜK TARİFESİNİN BÜYÜK ÜLKENİN
DIŞ TİCARET HADDİNE ETKİSİ
Büyük ülke uluslararası piyasalara fazla miktarda mal sattığında, bolluk
yaratarak dış ticaret hadlerinin düşmesine neden olan veya satış miktarını azaltarak
uluslararası piyasalarda kıtlık yaratıp dış ticaret hadlerini artırabilen bir ülkedir.
Aynı şekilde, büyük ülke bir malın dünyadaki önemli miktarda alıcısı demektir. İthalat miktarını azalttığında dış ticaret hadlerini kendi lehine değiştirebilmektedir.
224
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
Büyük bir ülke ithal etmekte olduğu bir mal üzerine gümrük tarifesi koyarsa, ithal
malının yurtiçi piyasada satış fiyatı tarife oranında yükselecektir. Satış fiyatı yükseldiğinde ise ithal malının yurtiçi talep esnekliğine bağlı olarak, ithal mallarına talep
azalacaktır. Gümrük tarifesi nedeniyle dış ticaret hadleri tarifeyi koyan ülkenin lehine değişir. Dış ticaret hadlerindeki değişme teklif eğrileri yardımıyla açıklanabilir.
Araba
TT1
TT2
FU2
a1
FU1
D1
a2
AT1
D2



 
t2
t1
Televizyon
Şekil 9. 6. İthalata Konulan Gümrük Tarifelerinin Büyük Ülkenin Dış Ticaret Haddine
Etkileri
Şekil 9.6’da Türkiye ve Almanya gibi iki büyük ülke ve televizyon ve araba
gibi iki mal ele alalım. Televizyon Türkiye’nin, araba ise Almanya’nın ihraç ürünüdür.
Başlangıçta Türkiye’nin teklif eğrisi siyah TT1, Almanya’nın teklif eğrisi ise beyaz AT1
eğrisi şeklinde olsun. İki ülke arasında dış ticaret dengesi teklif eğrilerinin kesiştiği
D1 noktasındadır. Dış ticaret hadleri beyaz FU1 doğrusu ve dış ticaret hacmi 0a1D1t1
alanının sayısal değeri kadardır. Televizyonun dış ticaret hadleri tan α 1, arabanın dış
ticaret hadleri ise tan β1’dir.
9.BÖLÜM:İTHALATA KONULAN GÜMRÜK TARİFELERİ
Dış ticaret dengede iken Türkiye’nin Alman arabalarına gümrük tarifesi
koyduğunu kabul edelim. Teklif eğrisi analizinde bu durumu Türkiye’nin kendi ihraç
malına karşı daha fazla ithal malı istemesi şeklinde açıklayabiliriz. Diğer açıdan bakıldığında, Türkiye Alman arabalarına eskisinden daha az televizyon teklif etmektedir. Örneğin, Türkiye’nin ithal ettiği bir arabaya 100 televizyon verdiğini kabul edelim. Eğer yüzde 10 gümrük tarifesi koyarsa, artık bir Alman arabasına 90 televizyon
teklif eder. 10 adet televizyon gümrük tarifesi olarak kesilir. Sonuçta gümrük tarifesi
öncesi bir ithal arabaya 100 televizyon teklif ederken, gümrük tarifesi sonrası 90
televizyon teklif etmektedir. Bu durumu yukarıdaki şekilde Türkiye’nin teklif eğrisinin kırmızı eğri şeklinde sola kayması ile açıklayabiliriz. Gümrük tarifeleri Türkiye
tarafından konulduğu için sadece Türkiye’nin teklif eğrisinde değişme olur, Almanya’nın teklif eğrisi eskisi gibi kalır. Yeni denge noktası D2’dir. Yeni dış ticaret hadleri
kırmızı doğrudur. Dış ticaret hadleri gümrük tarifesi koyan Türkiye’nin lehine değişmiştir. Bu durum şekilde tan α1 açısının tan α2 şeklinde büyümesinden anlaşılmaktadır. Almanya’nın dış ticaret hadleri ise tan β1’den tanβ2’ye değiştiği için kötüleşmiştir. Dış ticaret hacmi gri renkli 0a2D2d2 dikdörtken şeklinde daraldığı için iki
ülkenin de refahı olumsuz yönde etkilenir.
Demek ki büyük bir ülke gümrük tarifesi koyarak dış ticaret hadlerini kendi
lehine değiştirebilir. Ancak dış ticaret hacmi daraldığı için tarife konulmasının kesin
olarak bu ülkenin refahını yükselteceğini söyleyemeyiz. Çünkü olumlu dış ticaret
haddi etkisi ve olumsuz dış ticaret hacmi etkisi söz konusudur. Eğer dış ticaret haddi
etkisi daha büyükse bu ülkenin refahı olumlu yönde etkilenir. Aksi durumda ülke
refah kaybına uğrar. Hangisinin daha büyük olacağı ithal mallarının yurtiçi talep
esnekliğine bağlıdır. Örneğin arabanın talep esnekliği birden büyük olduğundan,
yüzde 10 gümrük tarifesi konulması, ithal araba talebini daha fazla oranda azaltacaktır. Dolayısıyla dış ticaret hacmi etkisi daha büyük olacağı için Türkiye’nin refahının olumsuz yönde etkileneceği söylenebilir. Almanya ise hem dış ticaret hadleri,
hem de dış ticaret hacmi aleyhine değiştiği gibi kesin olarak zararlı çıkar ve misilleme yapabilir.
7.GÜMRÜK TARİFESİNİN KÜÇÜK ÜLKENİN
DIŞ TİCARET HADDİNE ETKİSİ
Küçük bir ülke daha fazla ihracat yapıp uluslararası fiyatların düşmesine
neden olamayan veya daha az ihracat yaparak kıtlık yaratıp fiyatları artıramayan
bir ülkedir. Kısaca, dış ticaret hadlerini etkileyemeyen bir ülkedir. O yüzden dış ticaret hadlerini veri olarak kabul eder. Yani bir birim ithal malına karşılık kendi teklifini
artırarak veya azaltarak dış ticaret haddi doğrusunu değiştiremez. Dış ticaret haddi
225
226
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
doğrusu aynı zamanda diğer ülkenin teklif eğrisi olarak kabul edilir. Bu durum şekil
9.7 yardımıyla açıklanabilir.
Türkiye ile Almanya arasındaki ticaret dengesini yeniden ele alalım. Şimdi
ise televizyon ihracatçısı Türkiye’nin küçük bir ülke olduğunu varsayalım. Diğer bir
deyişle, Türkiye önemli bir araba ithalatçısıdır ve televizyon ihracatçısı ülke değildir.
Televizyon ihracatını azaltarak kıtlık yaratıp dış ticaret hadlerini lehine değiştiremez.
Araba ithalatını azaltarak da dış ticaret hadlerini lehine değiştiremez.
Araba
TT1
TT2
FU1(AT1)
a1
D1
a2
D2
b1
0
a1
t2
t1
Televizyon
Şekil 9. 7. İthalata Konulan Gümrük Tarifelerinin Küçük Ülkenin Dış Ticaret Haddine
Etkileri
Şekil 9.7’de ilk denge noktası D1’dir. Türkiye’nin teklif eğrisi siyah ve Almanya’nın teklif eğrisi aynı zamanda dış ticaret hadleri doğrusu olan beyaz doğrudur. Dış ticaret hacmi ise 0a1D1t1 alanının sayısal değeri kadardır. Eğer Türkiye Alman arabalarına gümrük tarifesi koyarsa, Türkiye’nin teklif eğrisi kırmızı eğri şeklinde sola kayacaktır. Yeni denge D2 noktasında oluşacaktır. Dış ticaret hadleri değiş-
227
9.BÖLÜM:İTHALATA KONULAN GÜMRÜK TARİFELERİ
meyecek, fakat dış ticaret hacmi azalacak ve sarı dikdörtgenin alanı kadar olacaktır.
Dış ticaret haddi etkisi iki ülke için de nötr olurken, dış ticaret hacminin daralması
iki ülkenin aleyhine refah etkileri doğuracaktır.
8.GÜMRÜK TARİFE SAVAŞLARI
Bir önceki konuda Türkiye ve Almanya’nın büyük ülke olması durumunda
gümrük tarifesi konularak dış ticaret hadlerinin tarife koyan ülke lehine değiştirilebileceği belirtilmişti. Buna göre dış ticaret hadleri Türkiye’nin lehine, Almanya’nın
aleyhine değişmişti. Ayrıca dış ticaret hacmi her iki ülkenin aleyhine daralmıştı.
Almanya Türkiye’nin gümrük tarifesi koymasından kesin olarak zararlı çıkacağı için
misilleme yaparak dış ticaret hadlerini eski seviyesine hatta kendi lehine değiştirebilir. Bu durum şekil 9.8 yardımıyla açıklanabilir.
Araba
TT3
a1
a2
FU2
FU1
D1
AT1
D2
AT2
a3
D4
a4
a5 b1
b2
0
TT1
TT2
D3
D5
a2 a1
t5 t4
AT3
t3 t2
t1
Televizyon
Şekil 9. 8.Gümrük Tarife Savaşları
İlk denge noktası D1 iken Türkiye ve Almanya’nın teklif eğrileri beyaz renkli
çizilmiştir. Denge dış ticaret haddi doğrusu ise beyaz renkli doğrudur. Türkiye’nin
gümrük tarifesi koyması nedeniyle kendi teklif eğrisi kırmızı renkli teklif eğrisi pozisyonuna kayarsa, yeni denge noktası D2’de oluşur. Dış ticaret hadleri Türkiye’nin
228
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
lehine değişir ve kırmızı FU2 doğrusu şekline gelir. Dış ticaret hacmi küçülür. Eğer
Almanya misilleme yaparak, dış ticaret hadlerini eski haline getirecek kadar Türk
televizyonlarına gümrük tarifesi koyarsa, Almanya’nın teklif eğrisi kırmızı renkli AT2
teklif eğrisi pozisyonuna kayar. Yeni denge noktası D3’te oluşur. Dış ticaret hadleri
başlangıçtaki seviyesine yani tekrar beyaz doğru şekline gelir. Fakat dış ticaret hacmi daha da daralarak iki ülkenin aleyhine olur. Türkiye gümrük tarifesi koyarak dış
ticaret hadlerini kendi lehine değiştirmekte ısrar ederse, gümrük tarifelerini artırabilir. Böylece denge D4 noktasında oluşur. Dış ticaret hadleri Türkiye’nin lehine
değişir fakat dış ticaret hacmi daha da daralır. Almanya da misilleme yapmakta ısrar
ederse, yeni denge noktası D5’te oluşur. Dış ticaret haddi tekrar başlangıç seviyesine gelirken, dış ticaret hacmi iyice daralır.
Eğer iki ülke arasında bu misillemeler gümrük tarifesi savaşına dönüşürse,
eninde sonunda dış ticaret hacmi sıfıra düşer. Diğer bir ifadeyle, gümrük tarifelerinin aşırı yükselmesi sonucu her iki ülkenin piyasasında ithal malları öyle pahalı hale
gelir ki hiç talep görmez. Bu durum iki ülkenin de dış ticaretin faydalarından yararlanamamaları demektir. Bunun örnekleri dünya ticaretinde 1929 dünya bunalımından sonra görülmüştür. 1930’lu yıllarda bütün ülkeler dış açıklarını kapatmak için
gümrük tarifelerini artırma yolunu seçmiştir. Örneğin, ABD 17 Temmuz 1930’da
Smoot-Hawley tarifelerini koydu. Tarife oranları ortalama %50 seviyelerine yükseltildi. Bu uygulama tüm dünyada tepkilerle karşılandı ve bir çok ülke misillemelerde
bulundu. Dünya ekonomik krizi daha da kötü hale geldi. İspanya üzüm, portakal,
mantar ve soğan üzerine koyduğu tarifeleri artırdı. Saat, el işlemeleri ve ayakkabılara koyduğu tarifelerden dolayı İsviçre Amerikan mallarını boykot etti. İtalya zeytinyağı ve şapkalara konulan tarifelere misilleme olarak; Fransız ve Amerikan otomobillerine çok yüksek gümrük tarifeleri koydu. Kanada bir çok gıda maddesi, tomruk
ve keresteye konulan yüksek tarifelere misilleme olarak kendi tarifelerini üç kat
artırdı. Avustralya, Küba, Fransa, Meksika ve Yeni Zelanda da tarife savaşlarına
katıldı. Bu tür komşuyu fakirleştirme politikaları, tüm ülkelerde, dünya ticaretinin
yavaş yavaş azalmasına, yüksek işsizlik ve düşük ücretlerin birbirini takip etmesine
neden oldu. 1933 yılındaki dünya ticareti, 1929’dakine göre üçte bir oranında azaldı1. 1940’lı yıllara gelindiğinde ise dünya ticareti durma noktasına kadar gelmişti. O
yıllarda toplanan Bretton Woods Konferansı sonucunda oluşturulan GATT (bugünkü
ismiyle DTÖ), dış ticaretin önündeki engellerin kaldırılması, sonuçta gümrük tarifelerinin sıfırlanması için çalışmaktadır.
1
Chacholiades, M., International Economics, 1990, s.172
229
9.BÖLÜM:İTHALATA KONULAN GÜMRÜK TARİFELERİ
9.GÜMRÜK TARİFESİNİN KÜÇÜK ÜLKENİN
REFAH SEVİYESİNE ETKİSİ
Serbest ticaret, ticaret yapan her iki ülkenin de lehineydi. Çünkü dış ticaret
yapıldığında toplum, kendi üretim imkanlarının ötesinde tüketim yapabiliyordu.
Yani dönüşüm eğrisinin daha ilerisinde bir toplumsal farksızlık eğrisinde tüketim
dengesini sağlayabiliyordu. Şekil 9.9’da kapalı ekonomi şartlarındaki Türkiye’nin
dengesi Di noktasındadır. Dış ticarete açıldıktan sonra dış ticaret hadleri kırmızı
doğru, yeni üretim dengesi DÜ, tüketim dengesi ise DT noktasında oluşur. Toplum
dış ticaret yaparak siyah toplumsal farksızlık eğrisinden orijinden daha ilerideki
kırmızı toplumsal farksızlık eğrisinde tüketme imkanına kavuşmaktadır. u0u2 aralığı
toplam dış ticaret kazancını gösterir ve üretim ile tüketim kazançlarının toplamına
eşittir.
Araba
FU1''
FU1'
FU1
DT
a2
a4
u2
DT2
Tarife
sonrası
ithalat
a0
Di
Refah Azalışı
u3
u0
a3
Dü2
Tarife sonrası
üretim artışı
Dü
a1
0
t0 t4 t2
a1
t3
a1
a1
t1
Televizyon
Şekil 9. 9. İthalata Konulan Gümrük Tarifelerinin Küçük Ülkenin Refah Seviyesine Etkisi
230
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
Ancak serbest ticaret şartlarında araba üretimi a0 miktarından a1 miktarına
düşmüştür. Bu durum mikro açıdan üretim ve tüketim kazançlarına neden olurken,
diğer taraftan üretimin azalması, milli gelirin azalması, istihdam hacminin azalması
gibi olumsuz etkilere de neden olur. Özellikle işsizlik bir ülkede ciddi istikrarsızlık
türlerindendir.
Bu durumda hükümetler işsizliği azaltmak, yurtiçi üretimi artırmak gibi
nedenlerle dış ticaret politikası uygulayabilir. Araç olarak gümrük tarifeleri kullanıldığında, ithal mallarının yurtiçi fiyatları yükselecek ve ithal mallarına olan talep
azalacaktır. Dolayısıyla gümrük tarifelerinden sonra yurtiçi araba üretimi a3 seviyesine yükselecektir. Yeni üretim dengesi Dü2 noktasındadır. Burada gümrük tarifesi
koyan Türkiye için küçük ülke varsayımı yapıldığından dış ticaret hadleri değişmeyecektir. Kırmızı dış ticaret hadleri doğrusu paralel olarak sol tarafa kaydırılarak Dü2
noktasından geçirilir. Bu doğrunun yatay ve dikey eksenle yaptığı açıların değişmemesi dış ticaret hadlerinin değişmediği anlamına gelir. Toplumun tüketim dengesi
ise beyaz toplumsal farksızlık eğrisi düzeyinde DT2 de oluşur. Toplumsal farksızlık
eğrisinin orijine yaklaşması toplumsal refahın azaldığı anlamına gelmektedir. Şekilde
u2u3 aralığı toplumsal kayıptır ve üretim ile tüketim kayıplarının toplamından oluşur.
Eğer yasaklayıcı tarife konulursa, ithalat hacmi sıfıra düşeceğinden yurtiçi
araba üretimi de a0 düzeyine çıkacaktır. Denge, Di noktasına kayacaktır. Dış ticaret
haddi doğrusu Di noktasından geçtiğinde toplumsal kayıpların daha da fazla olacağı
görülmektedir. Şekilde u2u0 aralığı yasaklayıcı tarife uygulanması durumundaki
toplumsal kaybı göstermektedir.
10.GÜMRÜK TARİFESİNİN BÜYÜK ÜLKENİN
REFAH SEVİYESİNE ETKİSİ
Gümrük tarifesini koyan ülke büyük bir ülke ise dış ticaret hadlerini lehine
değiştirebilir. Ancak dış ticaret hadleri iyileşmesine rağmen dış ticaret hacminde
daralma olacaktır. Ülkenin net olarak refahını artırıp artırmadığı hangi etkinin daha
büyük olduğuna bağlıdır. Hangisinin daha büyük olduğu ise tarife konulan ithal
malının yurtiçi talep esnekliğine bağlıdır. Buna göre üç farklı esneklik durum vardır:
a)Talep Esnekliğinin Birden Büyük Olması
Tarife konulan ithal malının yurtiçi talep esnekliği birden büyük ise, dış ticaret hacmindeki daralma dış ticaret hadlerindeki iyileşmeden daha fazla olacaktır.
Diğer bir ifade ile olumsuz etkiler olumlu etkilerden daha fazla olacağı için toplum
231
9.BÖLÜM:İTHALATA KONULAN GÜMRÜK TARİFELERİ
refah kaybına uğrayacaktır. Bu durum şekil 9.10’da gösterilmiştir. İlk denge kırmızı
renk ile, gümrük tarifesi konulması sonrası dengedeki değişmeler ise siyah renk ile
temsil edilmiştir. İthal arabalara tarife konulduğunda yeni dış ticaret hadleri siyah
doğru şekline dönüşür. Televizyonun dış ticaret hadleri iyileşmiş, arabanın dış ticaret hadleri ise kötüleşmiştir. Yurtiçi araba üretimi artmış, araba ithalatı azalmış ve
tüketim dengesi orijine yaklaşmıştır. Toplumsal kayıp ise küçük ülkeye nispeten
daha azdır.
Araba
FU1
FU2
DT
a2
a4
DT'
Tarife
sonrası
ithalat
u1
u2
Dü'
a3
Tarife sonrası
üretim artışı
Dü
a1
a2>a1
a2
0
t4 t2
t3
a1
t1
Televizyon
Şekil 9. 10. İthalata Konulan Gümrük Tarifelerinin Büyük Ülkenin Refah Seviyesine Etkisi
(Talep Esnekliğinin Birden Büyük Olması Durumu)
b)Talep Esnekliğinin Birden Küçük Olması
Tarife konulan ithal malının yurtiçi talep esnekliği birden küçük ise, dış ticaret hacmindeki daralma dış ticaret hadlerindeki iyileşmeden daha az olacaktır. Diğer
bir ifade ile olumsuz etkiler olumlu etkilerden daha az olacağı için toplumun refahı
artacaktır. Bu durum şekil 9.11’de gösterilmiştir. İlk denge kırmızı renk ile, gümrük
tarifesi konulması sonrası dengedeki değişmeler ise siyah renk ile temsil edilmiştir.
İthal arabalara tarife konulduğunda yeni dış ticaret hadleri siyah doğru şekline dö-
232
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
nüşür. Televizyonun dış ticaret hadleri iyileşmiş, arabanın dış ticaret hadleri ise
kötüleşmiştir. Yurtiçi araba üretimi artmış, araba ithalatı azalmış ve tüketim dengesi
orijinden daha ilerideki bir toplumsal farksızlık eğrisinde gerçekleşmiştir. Toplumun
refahı artmıştır.
Araba
FU2
u1
FU1
a4
D T'
DT
a2
u2
Tarife
sonrası
ithalat
a3
Dü'
Dü
a1
a2>a1
0
a2
t2
t4
t3
a1
t1
Televizyon
Şekil 9. 11. İthalata Konulan Gümrük Tarifelerinin Büyük Ülkenin Refah Seviyesine Etkisi
(Talep Esnekliğinin Birden Küçük Olması Durumu)
c)Talep Esnekliğinin Bire Eşit Olması
Tarife konulan ithal malının yurtiçi talep esnekliği bire eşit ise, dış ticaret
hacmindeki daralma dış ticaret hadlerindeki iyileşmeye eşit olacaktır. Diğer bir ifade
ile olumsuz etkiler olumlu etkilere eşit olacağı için toplumun refahı değişmez. Bu
durum şekil 9.12’de gösterilmiştir. İlk denge kırmızı renk ile, gümrük tarifesi konulması sonrası dengedeki değişmeler ise siyah renk ile temsil edilmiştir. İthal arabalara tarife konulduğunda yeni dış ticaret hadleri siyah renkli doğru şekline dönüşür.
Televizyonun dış ticaret hadleri iyileşmiş, arabanın dış ticaret hadleri ise kötüleşmiş-
233
9.BÖLÜM:İTHALATA KONULAN GÜMRÜK TARİFELERİ
tir. Yurtiçi araba üretimi artmış, araba ithalatı azalmış ve tüketim dengesinde bir
değişiklik olmamıştır. Aynı toplumsal farksızlık eğrisinde dengeye gelinmiştir. Sadece tarife nedeniyle fiyatı artan ithal arabalar yerine yerli arabalar ikame edilmiştir.
Toplumun refahı değişmemiştir.
Araba
FU2
FU1
DT
a2
u1
Dü'
a3
Dü
a1
a2
0
t2
t3
a2>a1
a1
t1
Televizyon
Şekil 9. 12. İthalata Konulan Gümrük Tarifelerinin Büyük Ülkenin Refah Seviyesine Etkisi
(Talep Esnekliğinin Bire Eşit Olması Durumu)
Büyük bir ülke, bir malın önemli miktardaki ithalatçısı anlamına gelmektedir. Eğer tarife koyarak ithalatını azaltırsa, karşı ülkenin ihracatçı firmasının da ihracatı azalır. İhracatçı firma dış pazarını kaybetmemek için mallarının fiyatında indirim
yapabilir. Eğer büyük ülkenin koymuş olduğu gümrük tarifesi kadar indirim yaparsa,
tarife koyan büyük ülkenin ithalatında bir değişme olmaz. Yani gümrük tarifesi konulduğunda, ithalatın ne derece kısıtlanacağı diğer ülkenin ihracatçı firmasının yapacağı misillemeye de bağlıdır.
234
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
11.EN UYGUN GÜMRÜK TARİFESİ
En uygun gümrük tarifesi, ülkenin ticari kazançlarını maksimuma çıkaracak orandaki gümrük tarifesine denir.
Bir ülke gümrük tarifesi koyduğunda, karşı ülkenin misilleme yapmaması
durumunda, dış ticaret hadlerini kendi lehine değiştirebilir. Fakat dış ticaret hacminin azalması bu ülkenin aleyhine olur. Önemli olan ülkenin dış ticaret hadlerini
kendi lehine çevirerek kazançlı çıkmasıdır. Eğer dış ticaret haddi etkisi, dış ticaret
hacmi etkisinden daha büyükse ülke kazançlı çıkar. Aksi durumda ise zararlı çıkacaktır.
Araba
TT2
Fu2
TT1 Tf2
Tf1
Fu1
TT3
a1
Af1
D2
a2
D1
AT1
e
0
t2
Şekil 9. 13.En Uygun Gümrük Tarifesi
t1
Televizyon
9.BÖLÜM:İTHALATA KONULAN GÜMRÜK TARİFELERİ
Şekil 9.13’de ilk denge noktası D1’dedir. Dış ticaret hadleri kırmızı doğru ve
dış ticaret hacmi 0a1D1t1 alanı kadardır. Her ülkenin dış ticaret hadlerine ve iki ülkenin teklif eğrisine teğet ticaret farksızlık eğrileri vardır. Her iki ülkenin ilk ticaret
farksızlık eğrileri kırmızı renklidir. Bir ülke kendi iç maliyetlerinden ne kadar ileride
dış ticaret dengesini gerçekleştirirse o kadar kazançlı çıkacaktır. Türkiye Alman arabalarına gümrük tarifesi uygularsa, teklif eğrisi sol tarafa doğru siyah renkli TT2 teklif
eğrisi durumuna kayacaktır. Yeni denge noktası D2’dedir. Dış ticaret hadleri Türkiye’nin lehine ama dış ticaret hacmi daralması aleyhinedir. Türkiye ve Almanya’nın
ticaret farksızlık eğrileri de yeni denge noktasından geçecek şekilde kayacaktır.
Türkiye'nin siyah renkli ticaret farksızlık eğrisi yeni denge noktası olan D2’de Almanya’nın teklif eğrisine teğet olur. Türkiye gümrük tarifesi koyarak daha kazançlı çıkmıştır. Çünkü kendi iç maliyetlerinden diğer bir ifadeyle kendi ekseninden daha
ileride bir ticaret farksızlık eğrisinde dengeye gelmiştir. Türkiye’nin tarifeden kaynaklanan birim başına ticari kazanç artışı, kırmızı ve siyah ticaret farksızlık eğrileri
aralığı kadardır. Almanya için durum tam tersidir. Yani Almanya’nın ticaret farksızlık
eğrisi, Almanya’nın ihraç ürünü olan Araba eksenine yaklaşacağı için ticari kazançlar
azalacaktır.
Türkiye daha fazla tarife koyarak ticaret hadlerini kendi lehine çevirebilir
ama daha kazançlı olamaz. Eğer tarife oranları artırılırsa, örneğin yeni denge noktası
e gibi bir yerde oluşursa, bu ticaret farksızlık eğrisinin geriye doğru, kırmızı ticaret
farksızlık eğrisine kayması demektir. Bu durum siyah Tf2 ticaret farksızlık eğrisinden
daha az ticari kazanç anlamına gelir.
En uygun gümrük tarifesi, ticaret farksızlık eğrisinin diğer ülkenin teklif
eğrisine dıştan teğet olduğu denge noktasıdır.
12.GÜMRÜK TARİFELERİNİN YANSIMASI
Gümrük tarifeleri genellikle malın ithalatı esnasında tahsil edilir. Normal
şartlar altında gümrük tarifelerini ilk aşamada ithalatçılar öder. Ancak ödedikleri
gümrük tarifelerini malların yurtiçi satış fiyatına yansıttıkları için sonuçta tarife koyan ülkenin tüketicileri tarafından ödenmiş olur. Fakat her zaman böyle de olmaz.
Bir ülke gümrük tarifesi koyduğunda, bu tarifeyi ihracatçı ülkelerin üreticileri de
ödeyebilir. Buna gümrük tarifelerinin yansıması denir.
Yansımayı belirleyen faktörler şunlardır:
 İthalatçı ülkedeki talep esnekliği: İthalatçı ülkedeki talep esnekliği ne
derece yüksek ise konulan tarifenin o kadar büyük bir kısmı ihracatçı
235
236
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
ülkenin üreticilerince ödenir. Tersi durumda ise, konulan tarifeler ithalatçı ülkenin tüketicilerince ödenecektir, yani yansımayacaktır.
 İhracatçı ülkedeki arz esnekliği: İhracatçı ülkedeki arz esnekliği düşük
veya sıfır ise, konulan tarifenin büyük bir kısmı, ihracatçı ülkenin üreticileri tarafından ödenir, yani yansıma olacaktır. Tersi durumda ise
yansıma olmayacaktır.
 İthalatçı ülkenin büyük bir ülke olması, diğer bir ifadeyle
monopsoncu durumda olması: Bir ülke eğer tek alıcı durumunda ise
karşı ülkeyi düşük fiyatlardan malı satmaya zorlayabilir. İhracatçı ülke
ise buna uymak zorunda kalır. Çünkü başka ihracat yapacağı ülke yoktur. Malları hiç ihraç etmemektense düşük fiyatlardan da olsa ihraç
etmek daha ekonomik bir tercih olacaktır. Bu durumda ithalatçı ülkenin koyacağı gümrük tarifesinin büyük bir kısmı ihracatçı ülkenin üreticilerine yansıyacaktır.
Bu durum Tablo 9.1’deki bir örnek yardımıyla daha kolay açıklanabilir. Türkiye Almanya’ya fındık ihraç etmektedir. Almanya Türkiye için büyük bir ülkedir.
Serbest ticaret şartları altında 1kg fındık 4€’ya ihraç edilmekte iken, Almanya’nın
Türk fındığına 2€’lık spesifik gümrük tarifesi uygulamaya başladığını kabul edelim.
Fındığın Alman tüketicilerine satış fiyatı 6€’ya çıkmıştır. Talep kanunu gereği bir
malın fiyatı yükseldiğinde, o mala olan talep azalacaktır. Eğer Almanya’da fındık
talep esnekliği yüksekse daha fazla, düşükse daha az azalacaktır. Sonuçta Almanya’da Türk fındığına talep azalır.
Tablo 9. 1.Gümrük Tarifelerinin Yansıması
Türkiye’nin Fındık İhraç Fiyatı (€)
Almanya’nın Koyduğu Gümrük Tarifesi (€)
Türkiye’nin Misillemesi (€)
Almanya’da Fındık Satış Fiyatı (€)
Alman Tüketicilerinin Ödediği Gümrük Tarifesi (€)
Türk Fındık Üreticilerinin Ödediği Gümrük Tarifesi (€)
Gümrük Tarifesinin Yansıma Oranı (%)
A
4
Yok
Yok
4€
Yok
Yok
0
B
4
2
0
6
2
Yok
0
C
2
2
2
4
Yok
2
100
D
3
2
1
5
1
1
50
Bu durum karşısında Türkiye’nin misilleme yapıp yapmayacağını belirleyen
faktörlerden en önemlisi arz esnekliğidir. Eğer fındığın arz esnekliği yüksek olsaydı,
Türkiye fındık arzını hemen azaltacak ve herhangi bir misillemede bulunmayacaktı.
9.BÖLÜM:İTHALATA KONULAN GÜMRÜK TARİFELERİ
Ancak fındığın arz esnekliği hem artış yönünde hem de azalış yönünde düşüktür.
Fındığın dünya talebi artsa, kısa dönemde arzı artırmak mümkün değildir. Ayrıca,
toplanmış fındığın arzını azaltmak da zordur.
Almanya’nın gümrük tarifesinden sonra Türkiye’den ithal ettiği fındık miktarı azalır. Bu durumda Türkiye’nin Almanya’ya fındık ihraç arzını azaltması gerekir.
Ya artan fındığı dünyanın başka ülkelerine ihraç etmeli, ya da yurtiçi fındığı, çikolata,
fındık ezmezi gibi sanayilerde değerlendirmelidir. Fındığın bekleyebilme şartları da
sınırlıdır. Çürümese, bozulmasa bile bir yıl sonra yeni ürün çıkacaktır. Kısaca Türkiye
mevcut fındığını Almanya’ya ihraç etmek zorundadır. Tarife öncesi kadar ihracat
yapabilmesi için, fındık fiyatlarında indirim yapması gerekir. Eğer, fındık fiyatlarında
Almanya’nın koymuş olduğu gümrük tarifesi kadar (2€) bir indirim yaparsa, eskisi
kadar fındık ihraç edebilir. Bu durumda fındığın ihraç fiyatı 2€’ya düşeceği için fındık
üreticileri eskisine göre kilo başına 2€ daha az gelir elde edecektir. Böylece Almanya’nın koymuş olduğu 2€’luk tarifenin tamamı Türk üreticilerine yansımış olur. Türkiye 1€ indirim yapsaydı, Türkiye’nin ihraç fiyatları 3€, Almanya’nın iç piyasasındaki
satış fiyatları 5€ (3€+2€) olacaktır. Bu durumda ise tarifenin yarısı Türkiye’ye yansır.
Kısaca, ihracatçı ülkedeki arz esnekliği ile ithalatçı ülkedeki talep esnekliklerinin büyüklüğü yansımanın oranını da belirlemektedir. Yansıma, esnekliği düşük
olan tarımsal ürünlerde daha fazla görülür.
13.NOMİNAL VE ETKİN GÜMRÜK TARİFESİ
Bir nihai malın ithalatına belli bir gümrük tarifesi konulduğunda, o malın
yurtiçi endüstrileri aynı oranda korunmayabilir. Eğer bir endüstri ithal girdiler kullanıyorsa ve ithal girdiler üzerine de gümrük tarifesi konulursa koruma oranı azalır.
İthal girdiler üzerine ne derece yüksek oranda gümrük tarifesi konulursa, söz konusu endüstri için yapılan koruma o derece azalır. Bir endüstrinin korunması ise onun
yurtiçi katma değerindeki artışla ölçülür. Malın yurtiçi katma değeri ne oranda yükselirse koruma da o oranda yüksek olur.
Yurtiçi üretiminde ithal girdi kullanılmayan bir nihai malın ithalatına konulan gümrük tarifeleri nominal koruma sağlar. Eğer ithal girdiler varsa ve girdilere
konulan tarifeler de hesaba katılırsa etkin koruma oranı bulunmuş olur. Nominal
tarifeler, nihai malın değeri üzerinden hesaplanır. İthal malının yurtiçi fiyatını artırarak tüketicilerin tüketim kararlarını etkiler. Etkin koruma ise, üreticilerin kararlarını
etkiler ve etkin korumanın daha fazla olduğu sektörlerde genişleme olur.
Örneğin Türkiye’nin deri ayakkabı ürettiğini ve aynı malın ithalatının da
yapıldığını kabul edelim. Ayrıca kösele de ithal edilmiş olsun. Gümrüksüz dış ticaret
237
238
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
yapıldığında deri ayakkabı 100$, bir ayakkabı üretmek için gerekli kösele ise 50$’a
ithal edilmektedir. Yani 50$’lık kösele ithal ediliyor ve üzerinde 50$’lık katma değer
yaratılıyor ve deri ayakkabının satış fiyatı 100$ oluyor. Tarife konulmadığı için koruma oranı da sıfırdır.
Tablo 9. 2.Nominal ve Etkin Koruma
Ayakkabının (Nihai Mal) Gümrük Tarifesi (t, %)
Köselenin (Girdi) Gümrük Tarifesi (r, %)
Ayakkabının Fiyatı ( F, $n)
Köselenin Fiyatı (F, $g)
Yurtiçi Katma Değer ($)
Etkin Koruma Oranı (Z, %)
A
0
0
100
50
50
0
B
50
0
150
50
100
100
C
50
40
150
70
80
60
Eğer sadece nihai tüketim malı ayakkabı üzerine %50 nominal gümrük
tarifesi konulursa, yurt içi katma değer %100 oranında artacaktır. Dolayısıyla yurtiçindeki deri ayakkabı üreticileri %100 oranında korunmuştur. Çünkü ithal girdi olan
köselenin maliyetinde bir değişiklik olmazken, ithal deri ayakkabılar 150$’a yükselmiştir.
Şimdi de deri ayakkabı ithalatına %50, kösele ithalatına %40 gümrük tarifesi konulduğunu kabul edelim. Yurtiçinde deri ayakkabı fiyatları 150$ iken, ithal köselenin maliyeti 70$’a yükselmiştir. Yaratılan katma değer ise 80$’dır. İthal girdiye
%40 gümrük tarifesi konulduğunda yurtiçi katma değerde azalma olmaktadır. Etkin
koruma %60’a düşmüştür.
Etkin koruma oranı şu formülle hesaplanır:
Z
t  a.r
1 a
a
Fg
Fn
Z:Etkin koruma oranı
t: Nihai mal üzerine uygulanan nominal gümrük tarifesi oranı
a: İthal girdi değerinin nihai malın değerine oranı
r: İthal girdiye uygulanan nominal gümrük tarifesi oranı
Fn:Nihai ithal malının değeri
Fg:İthal girdinin değeri
9.BÖLÜM:İTHALATA KONULAN GÜMRÜK TARİFELERİ
Örnek: Tablo 9.2’deki rakamlar formülde yerine konulursa,
Fn:100$
a
50
 0.5
100
Z
% 50 (0.5)(% 0) % 50 0

 % 100
1  0.5
0.5
Z
% 50 (0.5)(% 40) % 50 % 20

 % 60
1  0.5
0.5
Fg:50$
t:%50
r:%0
Eğer r=%40 olursa;
Eğer bir malın birden fazla girdisi varsa, etkin koruma formülü şöyle düzeltilir:
Z
t   a.r
1 a
Burada, ∑ar=a1.r1+a2.r2+…..an.rn dir.
Nihai malın yurtiçi üretiminde hiç ithal girdi kullanılmazsa, nihai malın tüm
değeri yurtiçi katma değeri gösterir. Bu durumda a=0 olur ve etkin koruma oranı
konulan gümrük tarifesi oranına eşit olur.
Yurtiçi üretimde ithal girdi kullanılıyorsa ve ithal girdilerden gümrük tarifesi
alınmıyorsa (r=0), a ne kadar yüksek olursa, nominal gümrük tarifesi ve etkin koruma da o kadar yüksek olur.
Eğer r>t ise etkin koruma oranı nominal gümrük tarifesi oranından daha
küçük olur.
Formülde, r<t ve r>0 ise Z>t olur ve a ne kadar büyük olursa, t’nin herhangi
bir değeri için Z de t’nin o kadar üzerinde olur.
Eğer a=0 ise, r’nin değeri ne olursa olsun Z=t’dir.
Etkin koruma oranının sıfır çıkması, nominal tarife oranı sıfırdan büyük olsa
bile yurtiçi sanayilerin herhangi bir korumadan yararlanmadığı anlamına gelir.
İthal girdiler üzerine konulan gümrük tarifeleri, nihai mallar üzerine konulandan daha fazla olursa, yurtiçi endüstriler korunmuş değil, o malın yurtiçi üretimi
teşvik edilmemiş, aksine cezalandırılmış olur. Buna negatif dış koruma denir. Etkin
koruma formülünde t<ar olan her durumda negatif koruma vardır. Özellikle az gelişmiş ülkelerde, ilk zamanlar gelir elde etme amacıyla ithal girdiler üzerine yüksek
oranda gümrük tarifesi konulmaktaydı. Yerli sanayilerin rekabet gücü olumsuz yön-
239
240
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
de etkilenmekteydi. Günümüzde ise gümrük tarifeleri genellikle koruma amacına
yönelik olarak konulduğu için negatif dış koruma olayına fazla rastlanmaz. Hatta
ihracata yönelik dış ticaret politikalarının izlendiği ülkelerde, ihraç malı üreten endüstrilerin ithal girdilerinden çok düşük seviyelerde tarife alınmakta veya hiç alınmamaktadır. Böylece maliyetlerin düşük olması ve ihraç piyasalarında yerli üreticilerin rekabet avantajı elde etmesi hedeflenmektedir.
Negatif dış korumanın bir örneği ABD’de yaşanmıştır. ABD, 1991 yılında
Japon firmalarını düz kare ekranları ABD pazarına dampingli ihraç etmekle suçlamış,
misilleme olarak da bu ürünlere %63 oranında gümrük tarifesi uygulamaya başlamıştır. Fakat, bu yıllarda Amerikalı dizüstü bilgisayar ve televizyon üreticileri girdi
olarak Japon düz kare ekranları kullanmaktaydı. Vergi nedeniyle maliyetler yükselmişti. Amerikan şirketlerinin rekabet avantajı ortadan kalkmaktaydı ve bu da negatif dış koruma anlamına gelmekteydi. Bu yüzden dizüstü bilgisayar üreticileri Amerika’nın bu politikasına şiddetle karşı çıkmıştır ve üretimi düşük maliyetlerin olduğu
denizaşırı ülkelere kaydıracakları tehdidinde bulunmuşlardır. Daha sonra 1993 yılında bu vergi kaldırılmıştır1.
Etkin koruma oranı bir ülkede karşılaştırmalı üstünlüklerin de göstergesidir.
Bir malın etkin koruma oranı ne derece yüksekse, o ülkenin o malda karşılaştırmalı
üstünlüğü o derece zayıftır. Eğer etkin koruma oranı düşükse o malda karşılaştırmalı
üstün olma ihtimali de o derece yüksektir.
Etkin koruma teorisinin en önemli eksiği, her girdi ile nihai mal arasında
sabit bir ilişkinin olduğunu varsaymasıdır. Oysa nispi faktör fiyatları değiştikçe bu
ilişki de değişmektedir. Bu yüzden de güvenilir bir etkin koruma oranı hesaplanamaz.
14.GÜMRÜK TARİFELERİNİN MAKRO EKONOMİK ETKİLERİ
Gümrük tarifelerinin makro ekonomik etkileri, ekonominin geneli üzerindeki etkilerdir ve aşağıda maddeler halinde açıklanmıştır.
a)Ödemeler Bilançosu Üzerine Etkiler
Bir malın ithalatına gümrük tarifesi konulursa, o malın ithalat miktarı azalır.
Ancak bu görüş, ithal malının yurtiçi talep esnekliğinin sıfırdan büyük olması durumunda geçerlidir. Eğer esneklik sıfır olursa, ne kadar gümrük tarifesi konulursa
konulsun ithalat miktarında değişiklik olmaz. Esnekliğin sıfır olması ise istisnai bir
durumdur. İthalat miktarının azalması, dışarıya çıkan döviz miktarının azalması
1
Ted Walther, s.217
9.BÖLÜM:İTHALATA KONULAN GÜMRÜK TARİFELERİ
demektir. Bu durumda eğer ödemeler bilançosu hesaplarında açık varsa, bu açıklar
azalacaktır. Eğer ödemeler bilançosu fazlası mevcut ise bu fazlalar daha da artacaktır. Açıkların kapanması olumlu bir durumdur. Ancak fazlaların daha da artması, her
zaman olumlu bir durum olarak değerlendirilemez.
Eğer bir ithal malı iç piyasada yerleşik durumda ise ve tüketicilerin ithal
malı tüketim alışkanlıkları kolay değişemeyecekse, ithalattaki azalma sınırlı kalacak,
beklenildiği kadar olmayacaktır. O zaman da ödemeler bilançosundaki açıklar kapanamayacaktır.
Durum genel olarak böyle olmakla beraber, gümrük tarifelerinin ne tür
mallara konulduğu da önemlidir. Eğer gümrük tarifeleri ara malları, hammaddeler,
enerji gibi girdilere konuluyorsa, o zaman durum değişebilir. Çünkü, gümrük tarifesi
kadar yurt içi üreticilerin maliyetleri artar. Yurt içinde üretilen bu mallar ihraç edilmekte ise, gümrük tarifesinden sonra maliyetler yükseleceği için, ihraç mallarının
dış talep esnekliğine de bağlı olarak, ihracat azalır. İhracatın azalması ise ödemeler
bilançosu hesaplarında, özellikle de dış ticaret bilançosundaki açıkları daha da artırır. Yurt içi endüstriler mallarını ihraç etmeseler, iç piyasaya satsalar bile, gümrük
tarifesine bağlı maliyet artışları yüzünden iç piyasada da mallarını satamazlar. Çünkü ithal malları ile rekabet edemezler. O zaman ithalat artacağı için yine dış ticaret
bilançosu açıkları artar. Bu yüzden ülkeler, ithal girdilere gümrük tarifesi koymazlar1.
b)Döviz Tasarrufu Üzerine Etkiler
Özellikle az gelişmiş ülkeler döviz darboğazındadır. Çünkü, rekabet dezavantajları vardır, ihraç ürünlerinin fiyatları düşüktür, ihracatları istikrarsızdır. Bu
nedenle fazla döviz girdisi sağlayamazlar. Bu ülkeler kalkınabilmek için gelişmiş
ülkelerden gelişmiş teknolojiye sahip yatırım malları ithal etmek zorundadırlar.
Ancak döviz kaynakları yetersiz olduğundan, bu ithalatı tam olarak gerçekleştiremezler. Diğer ülkelerden alınabilecek kredilerin de bir sınırı vardır ve yetersiz kalmaktadır. O halde yapılması gereken, mevcut dövizlerini kalkınma amacına yönelik
olarak kullanmaktır. Bu yüzden, genellikle lüks ve ekonomik kalkınma için gereksiz
olan malların ithalatına yüksek gümrük tarifeleri koyarlar. Özellikle lüks ithal mallarının iç talep esnekliği yüksek olduğundan, bu malların ithalatında önemli azalmalar
olur. Böylece kıt olan döviz kaynaklarının dışarıya çıkması engellenmiş ve döviz
tasarrufu yapılmış olur.
1
Ödemeler bilançosu ile dış ticaret bilançosu arasındaki farklar, ödemeler bilançosu bölümünde açıklanmıştır.
241
242
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
c)Yurtiçi Üretim Üzerine Etkiler
Gümrük tarifesi konularak, ithal mallarının yurtiçindeki satış fiyatları gümrük tarifesi oranında yükselir. Tüketiciler, pahalı hale gelen ithal mallarının yerine
nispeten ucuz hale gelen ithal ikamesi mallarını talep etmeye başlar. Yani, talep
ithal mallarından yerli mallara doğru kayar. Yerli mallara talebin artması bu malların
üretimini uyarır ve artırır. Ancak, üretimin artması için daha yüksek maliyetle çalışan firmaların piyasaya girmesi veya aynı firmaların optimum kapasite üzerinde
çalışarak maliyetlerinin yükselmesiyle kaynak israfı olacaktır. Bu durum gümrük
tarifelerinin mikro ekonomik etkileri incelenirken, üretim kaybı başlığı altında verilmişti. Ancak sonuçta üretimin artması, milli geliri ve milli gelire bağlı tüm parametreleri olumlu yönde etkileyecektir. Ekonominin büyüme hızını artıracaktır. Şunu
da belirtmek gerekir ki, hangi malın ithalatına gümrük tarifesi konulursa, yurt içinde
o malın ve o malla geri ve ileri üretim bağlantısı olan malların üretimi artar. Tüm
mallarda üretimin artması söz konusu değildir.
d)Fiyatlar ve Piyasa Üzerine Etkiler
Bir ülkede gümrük tarifeleri konulduğunda, yurt içinde üretimin artması
her zaman gerçekleşmeyebilir. Bunun için yeterli sermaye birikiminin ve girişimcilik
gücünün de olması şarttır. Yurt içinde yeni yatırımlar için yeterli sermaye malı üretiliyor olması veya bunların ithalatı için yeterli döviz rezervine sahip olunması gerekir.
Eğer bunlar yoksa, o zaman üretim artırılamayacaktır. Üretim artmazsa, hemen
yurtiçi malların fiyatı yükselmeye başlayacak, ülkede enflasyon oranı artacaktır.
Ekonomide tekelci eğilimler başlayacak ve kaynak israfı artacaktır.
Gümrük tarifeleri genellikle lüks malların ithalatına daha yüksek oranlarda
konulmaktadır. Bu durumda ithal lüks malların yurt içindeki fiyatları yükselecektir.
Lüks malların yurt içinde üretimi daha karlı hale geleceği için, yurtiçi üretim artacaktır. Kaynakların büyük bir kısmı lüks malların üretimine aktarılacaktır. Böylece, yoksul kesimlerin tükettiği zorunlu malların üretimi, fiyatları düşük olduğu için azalacaktır. Gümrük tarifeleri ile lüks malların üretimi özendirilmiş, zorunlu malların
üretimi ise caydırılmış olacaktır.
e)İstihdam Düzeyine Etkiler
Gümrük tarifesi dolayısıyla yurtiçi üretimin artması, aynı zamanda istihdamın artması demektir. Yurtiçi üretim ne derece fazla artarsa, istihdam da o derece
fazla artacaktır. İşsizlik sorunu önemli boyutlara ulaşan ülkeler için bu durum çok
önemlidir. Sadece istihdam düzeyini artırmak amacıyla da gümrük tarifelerinin
9.BÖLÜM:İTHALATA KONULAN GÜMRÜK TARİFELERİ
konulduğu görülmektedir. Türkiye’de ve birçok ülkede uygulanan ithal ikameci dış
ticaret stratejileri bu amaca yöneliktir.
f)Dış Ticaret Hadleri Üzerine Etkiler
Önceki bölümlerde de açıklandığı gibi, büyük bir ülke belirli mallara gümrük tarifesi koyarsa, o mallarda dış ticaret hadleri o ülkenin lehine değişir. Ancak arz
ve talep esnekliklerinin yeterince yüksek olması gerekir. Ayrıca karşı ülkelerin de
misilleme yapmaması gerekir. Dış ticaret hadlerinin bir ülkenin lehine değişmesi ise,
o ülkenin dış ticaret kazançlarından daha fazla pay alması anlamına gelir ve makro
ekonomik açıdan olumlu bir gelişmedir.
g)Milli Gelir Üzerine Etkiler
Gümrük tarifelerinin konulması, bir taraftan yurtiçi üretimi artırarak milli
geliri de artırırken, diğer taraftan ihracat miktarı sabit iken ithalatın azalması da
milli geliri artırmaktadır. Bilindiği gibi, milli gelir, Y=C+I+G+(X-M) gibi basit bir formülle hesaplanmaktadır. Burada M ithalatı göstermektedir ve milli gelirden bir
sızıntıdır yani negatiftir. İthalatın azalması milli geliri artıracaktır. Milli gelirin artması ise kendisine bağlı olan parametreleri değiştirecektir. Örnek olarak, gelire bağlı
tüketim harcamaları (cY), gelire bağlı yatırım harcamaları (ıY), gelire bağlı tasarruflar
(sY), para talebi artışı v.b sayılabilir. Kısaca, makro ekonomik açıdan milli gelir artışı
hangi etkileri doğuruyorsa, gümrük tarifelerinin konulması da milli geliri artırarak
aynı etkilere neden olur.
h)Gelir Dağılımı Üzerine Etkiler
Gümrük tarifeleri konularak bir ekonominin geneli üzerinde gelir dağılımı
değiştirilebilir. Eğer lüks malların ithalatına yüksek gümrük tarifesi konulursa, zorunlu ve yoksulların tükettiği malların ithalatına çok düşük veya hiç gümrük tarifesi
konulmazsa, zengin kesimden daha çok vergi alınmış olur. Bu, zengin kesimlerden
yoksul kesimlere doğru gelir aktarımı demektir. Bunun tam tersi, zengin kesimleri
daha da zengin yapabilmek için uygulanabilmektedir. Gelir adaletini bozan bu uygulamaya, küçük sermayelerin tek elde toplanarak, ülkede zenginler yaratılması ve bu
zenginlerin de üretime yönelik yatırım yapacağı beklentisiyle başvurulmaktadır.
Gümrük tarifeleri ile o malların yurtiçi tüketicisinden, yurtiçi üreticisine
doğru gelir aktarımı olur. Bu durum mikro ekonomik etkiler başlığı altında incelenmişti.
243
244
ULUSLARARASI İKTİSAT
Prof.Dr.Kenan ÇELİK
i)Bütçe Gelirleri Üzerine Etkiler
Gümrük tarifeleri ile devlet hazinesine gelir sağlanır. Bütçe açığı olan ülkelerde, bu açıkları kapayıcı etkiler görülür. Devlet elde ettiği gelirlerle daha fazla
sosyal hizmetlerde bulunur, daha fazla altyapı, eğitim, bayındırlık vb. hizmetler
yapar. Ayrıca gelirlerin artması ile, daha fazla emisyonda bulunulur.
Ancak, gümrük tarifelerinin gelir sağlama amacı ikinci plandadır. Eski tarihlerde genellikle gümrük tarifeleri gelir elde etme amacına yönelik olarak konulurdu.
Günümüzde ise daha çok yurtiçi ekonomiyi uluslararası rekabetin olumsuz etkilerinden korumak için konulmaktadır. Eğer geliri artırmak amacıyla çok yüksek gümrük tarifeleri konulursa, ithalat sıfıra düşebilir ve hiç gelir elde edilmeyebilir.
Download