SALMONELLA Salmonella enteriti; Salmonelloz. Salmonella bakterisi sular, toprak, süt ürünleri, yumurta, hayvan dışkısı, çiğ gıdalar da yaşayabilen bir bakteridir. Besinler ve gıdalar ile bulaşan enfeksiyon hastalığına sebep olur. Bakteri yutulduktan 6 – 48 saat sonra barsaklara geçerek burada iltihaplanmaya neden olur. Bulantı, kusma, kramp tarzında karın ağrıları, ishal ve yüksek ateşe yol açar. Bu tabloya Salmonelloz denir. Hastalık 5- 7 gün sürer ve kendi kendine geçer. Salmonella enfeksiyonu yaşlılar ve çocuklar için çok ciddi ve tehlikeli olabilir. Salmonella enfeksiyonu nadiren çok ciddi komplikasyonlara yol açar: Endokardit; ( bakterinin kalp zarlarına yerleşip kalpte enfeksiyon yapması), Bakteremi; (bakterinin barsaklardan kana yayılması), Osteomyeli; (bakterinin kemiğe sıçrayıp kemik enfeksiyonu yapması) neden olabilir. Salmonella ve tifo hastalığı? Salmonelloz hastalığı Salmonella bakterileri ile meydana gelir. Bakteri barsaklara geçtikten sonra barsak duvarını geçerek vücuda girer ve burada iltihaplanmaya neden olur. Nadiren tüm vücutta sistemik enfeksiyona neden olur buna Tifo denir. Hastalığa sebep olan salmonella bakterileri şunlardır: Salmonella enteritidis, Salmonella typhimurium, Salmonella typhi dir. Salmonella kimlerde görülür? Salmonelloz herkes de ve her yaşta görülebilir. Aşağıdaki durumlar salmonella görülme riskini arttıran durumlardır: Et, süt, süt ürünleri, , yumurta, balık ve su ürünlerinin pişirilmeden kullanılması, Pastörize edilmemiş süt, yoğurt, dondurma ve süt ürünleri kullanılması, Sanitasyon ve hijyene dikkat edilmeden hazırlanmış gıdaların tüketilmesi, Kontamine suların ve buzların kullanılması, İmmün sistemin bozuk olması Yaşlılar, Bebekler ve çocuklar, Kemoterapi gören kanser hastaları, Kortizon kullanan hastalar, Mide asidini azaltan ilaçlar kullanan hastalar. ( salmonella mikrobu mide asidinde ölür, mide asidi azaltan ilaç kullanan ülser, gastrit, reflü hastalarında mikrop midede ölmeden kolayca barsağa geçer). Salmonella belirtileri nelerdir? Barsak enfeksiyonu bulguları tüm hastalarda aynıdır. Benzeri şikayetler diğer barsak enfeksiyonlarında da görülür ve şikayetlere bakarak teşhis koymak imkansızdır. Salmonella enfeksiyonu sırasında en sık görülen şikayetler: Yüksek ateş, Bulantı, İshal, Kramp tarında karın ağrıları, Kusma, Baş ağrısı dır. Salmonella Teşhisi Nasıl Konur? Hastanın şikayetleri ve muayene bulgularsı teşhise yardımcı olur. Salmonelloz teşhisi laboratuar incelemeleri ve testler ile konur. Barsak enfeksiyonu sırasında hastadan istenen testler: Kan sayımı, CRP, Sedimantasyon, Dışkı muayenesi ve kültürü, Gruber Widal serolojik incelemesi istenir. Salmonella tedavisi: Salmonella tedavisinde ana hedef hastanın şikayetlerini gidermek ve kaybettiği su ve tuzu yerine koymaktır. Bu nedenle basit ağrı kesici ve ateş düşürücüler kullanılır. Hastalık 57 gün içinde kendi kendine geçer. Su ve tuz kaybı çok şiddetli olursa kaybedilen sıvı ve tuz damardan serum ile verilebilir, Asetaminofen ve ibuprofen gibi ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler hasta şikayetlerini azaltır, Salmonelloz tedavisinde antibiyotik verilmez, hastalık kendi kendine 5 – 7 günde geçer ancak, Yaşlılar ve çocuklarda, İmmün sistemi zayıf hastalarda, Salmonella komplikasyonu gelişen hastalarda antibiyotik kullanılır. Salmonella dan korunma: Salmonella doğada yaygın olarak bulunan, gıdalar ve sular ile bulaşan bir enfeksiyon hastalığıdır. Salmonella enfeksiyonundan korunmak için : • Sıklıkla elerli yıkamak, • Yemek hazırlama sırasında sanitasyon ve hijyen koşullarına dikkat edilmesi, • Gıdaların uygun ısı ve sürede pişirilmesi, • Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri kullanmamak, • Gıdaların uygun şekilde buzdolabında saklanması, • Mide asidini alan antiasit ilaçların gereksiz yere kullanılmaması önerilir. Referanslar: 1. Fight BAC! Partnership for Food Safety Education http://www.fightbac.org/ 2. US Food and Drug Administration Center for Food Safety and Applied Nutrition http://vm.cfsan.fda.gov/ 3. Canadian Partnership for Consumer Food Safety Education http://www.canfightbac.org/cpcfse/en/about/ 4. Public Health Agency of Canada http://www.phac-aspc.gc.ca/new_e.html/ 5. Benenson A. Salmonellosis . Control of Communicable Diseases Manual. American Public Health Association . 1996: 410-414. 6. Centers for Disease Control and Prevention (CDC). Use of a self-assessment questionnaire for food safety education in the home kitchen—Los Angeles County, California, 2006-2008. MMWR. 2010;59(34):1098-101. 7. Edwards BH. Salmonella and shigella species. Clin Lab Med . 1999; 19(3):469-487. 8. Heymann D. Salmonellosis. In: American Public Health Association. Control of Communicable Diseases Manual. 2004;469-473. 9. Koningstein M, Simonsen J, Helms M, Molbak K. The interaction between prior antimicrobial drug exposure and resistance in human Salmonella infections. J Antimicrob Chemother. 2010;65(8):1819-1825. ROTA VİRÜS Rota Enteriti; Rota virüsü ile meydana gelen mide bağırsak enfeksiyonudur, hastalık ishal bulantı kusma ve ateş ile seyreder ve her yaşta görülür. Mide barsak sisteminde enfeksiyona neden olur. Bebekler ve küçük çocuklarda en sık ishal sebebidir. Hızla yayılır, salgınlara neden olur. Birçok çocuk kendi kendine düzelir. 1998 de Rota virüs aşısı kullanılmaya başlandı. Rota virüs nedir ? Rota virüs mide ve bağırsaklarda enfeksiyona neden olabilen bir virüstür. Özellikle bebek ve çocuklarda ishalin en sık sebebidir. Dünya çapında yaygın olarak görülür. Kış aylarında ve ilk baharda salgınlar yapar. Yılda bir milyon çocuğun ölümüne neden olur. 1998 de aşısı kullanılmaya başlandı. Rota virüs belirtileri nelerdir ? Rota virüs çok hızlı yayılır. Hastalık kirli ellerin ağza teması sonucu bulaşır. Hasta kişinin etrafa dokunması, tokalaşma, kirli oyuncaklar, kirli yüzeyler ile temas sonucu kolayca bulaşır. Hasta çocuklar şikayetleri süresince ve iyileştikten sonra bir süre hastalığı yayarlar. Kreşler ve yuvalarda rota virüs salgınları sık görülür. Hastalık virüs bulaştıktan 3 gün sonra başlar. Rota virüs gastro enteriti Ateş Bulantı, Kusma, Kramp tarzında karın ağrıları, Bol sulu kansız sümüksüz ishal ile seyreder. İshal çok ağır değildir ancak 3 ila 9 gün sürer. Birçok hasta bu sürenin sonunda kendi kendine iyileşse de aşırı kusma ve ishal nedeniyle ciddi su kaybı olan bebeklerin ve çocukların hastaneye yatırılmaları gerekir. Hastalık bağışıklık bırakmaz ancak diğer rota vakaları giderek daha hafif seyreder. Hastalık nadiren aşırı sıvı kaybına bağlı koma ve ölümle sonuçlanabilir. Rota enfeksiyonu nasıl teşhis edilir? Hastalık dışkıda rota virüs testi ile teşhis edilir. Rota enfeksiyonu kimlerde görülür? Her çocuk hayatının ilk 5 yılında rota virüs enfeksiyonu geçirir. 3 ila 35 ay arası bebeklerde rota enfeksiyonu ağır seyreder ve şiddetli su kaybına neden olur. Rota virüs enfeksiyonlarına bağlı hastane yatışlarının birçoğu bu yaş gurubunda görülür. Çocuklar çok nadiren ardı ardına rota enfeksiyonları geçirebilir. Büyük çocuklar ve erişkinlerde de rota virüs ishalleri görülür. Çok çocuklu evlerde bebeklerde başlayan rota enfeksiyonunun büyük kardeşlere hatta anne babaya geçtiği görülebilir. Yaşlılarda rota virüs enfeksiyonu nadirdir ancak tehlikeli su kabına ve koma ve ölüme yol açabilir. Rota virüs tedavisi Viral enfeksiyonların tedavisinde antibiyotik kullanılmaz. Rota virüs tedavisi bol sıvı takviyesi, destek tedavisi ve istirahattır. Aşırı su kayıplarında vakit geçirmeden hospitalizasyon gerekir. Rota virüs enfeksiyonu nasıl önlenir Rota virüs aşısı 1998 yılında kullanılmaya başlandı. Aşı etkili ve kullanımı kolay bir aşıdır. Aşılama dışında özellikle bebekli ve küçük çocuklu ailelerin el yıkama, sanitasyon ve hijyen kurallarına dikkat etmesi önerilir. Referanslar : 1. Reduction in Rotavirus After Vaccine Introduction — United States, 2000-2009 MMWR. 2009; 58(41):1146-1149 2. Prevention of Rotavirus Gastroenteritis Among Infants and Children Recommendations of the Advisory Committee on Immunization Practices (ACIP) MMWR. 2009; 58(RR02):1-25 3. Tate JE, Cortese MM, Payne DC, Curns AT, Yen C, Esposito DH, et al. Uptake, Impact, and Effectiveness of Rotavirus Vaccination in the United States. Pediatr Infect Dis J. 2011;30(1 Suppl):S56-60. 4. Yen C, Tate JE, Wenk JD, II Harris JM, Parashar UD. Diarrhea-Associated Hospitalizations Among US Children Over 2 Rotavirus Seasons After Vaccine Introduction. Pediatrics. doi:10.1542/peds.2010-1393. 5. Cortese MM, Tate JE, Simonsen L, Edelman L, Parashar UD. Reduction in Gastroenteritis in United States Children and Correlation With Early Rotavirus Vaccine Uptake From National Medical Claims Databases. Pediatr Infect Dis J. 2010;29(6):489-94 KOLİ BASİLİ E. coli; Escherichia coli; E. Coli enfeksiyonu; Escherichia coli O157:H7; EHEC; ETEC; EPEC; EIEC. E.coli insanların ve hayvanların bağırsaklarında bol miktarda bulunan bir bakteridir. Yüzden fazla çeşidi vardır, bazı çeşitleri gıdalar ve sular ile bulaşan salgınlara neden olur, barsak enfeksiyonu yapar. Koli basili hangi hastalıklara sebep olur? Koli basilinin yüzlerce çeşidinden birkaç tanesi gıdalar ve sular ile bulaşan salgınlara neden olur. Karın ağrısı, bulantı kusma ve kanlı ishalle seyreden ciddi enfeksiyonlar yapar. Bu tür enfeksiyonlara neden olan koli basilleri değişik isimler alırlar: EHEC: Entero Hemorajik E. Coli: kanlı ishalle seyreden barsak enfeksiyonu yapar. Bu tür içinde E. Coli O157 H7 bakterisi sığır etleri ile bulaşan ve ağır kansızlık ve böbrek yetmezliği ile sonuçlanan Hemolitik üremik sendrom denilen bir tabloya neden olur. ETEC: Entero Toksijenik E. Coli: Bol sulu ishal ve karın ağrısına neden olur. Turist ishali nin en büyük sebebidir. Koli basili nasıl bulaşır? Koli basili genellikle hayvanlardan insanlara bulaşır. Hayvan artıkları ile kirlenmiş gıdalar ve sular en sık bulaşma yollarıdır. Özellikle: Az pişmiş sığır etleri, özellikle hamburger, Kirli sular, Kirli sular veya gübre ile kirlenmiş sebze ve meyve, Pastörize olmamış süt ve süt ürünleri, Sığırlar ile uğraşan kişilere bulaşır. Koli basili ince bağırsak enfeksiyonu yapar. Bakterinin çeşidine göre bol sulu ishal yada dizanteri benzeri kanlı ishale neden olur. EHEC bakterisi ise kansızlık ve böbrek yetmezliğine ve ölüme yol açabilir. Koli basili enfeksiyonları herkezde ve her yaşta görülebilir, en çok: Çocuklarda ve yaşlılarda, Kronik hastalığı olanlarda ( diyabet, kanser tedavisi görenler, mide ilaçları kullananlar vb), Çiftlik çalışanlarında daha sık görülür. Koli basili belirtileri nelerdir? Hastalık şiddeti kişiden kişiye değişmekle birlikte koli basili enfeksiyonlarında: Kramp tarzında karın ağrıları, Bol sulu ishal, Su kaybına bağlı halsizlik, bitkinlik, Yorgunluk, çabuk yorulma, Kanlı ishal, Hafif ateş, Bulantı ve kusma görülür. Koli basilinin cinsine bağlı olarak bu hastalık tablosuna ağır kansızlık, üre artışı ve böbrek yetmezliği tablosu eklenebilir. Koli basili teşhisi nasıl konur? Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcıdır. Koli basili enfeksiyonunun kesin teşhisi laboratuar testleri ile konur. E. Coli enfeksiyonu şüphesinde aşağıdaki testler istenmelidir: Tam kan sayımı, Üre, Kreatinin, Dışkı kültürü, Dışkıda EHEC tespiti istenmelidir. Koli basili hastalıkları nasıl tedavi edilir? Koli basili enfeksiyonlarının ve sebep oldukları komplikasyonların tedavisi ayrı ayrı değerlendirilir. Sıvı takviyesi: Birçok hasta sıvı takviyesi ile 5 – 10 günde kendi kendine iyileşir. Hastalar nadiren hastaneye yatırılır. Sıvı tedavisi sırasında ishal kesici ilaçlar kullanmamak ve ishali durdurmaya çalışmamak gerekir. Kaybedilen su ve tuz yerine konur. Hasta içebiliyor ise ağızdan içemiyor ise damardan serumla sıvı takviyesi yapılır. Sıvı takviyesi ile hastanın toparlanmasını beklemek gerekir. Hemolitik üremik sendrom tedavisi: Entero Hemorajik E. Coli ( EHEC) bakterisinin bir çeşidi olan O157 H7 tipi nin neden olduğu gıdalar ile bulaşan ve salgınlar yapan barsak enfeksiyonunun ağır bir komplikasyonudur. Kan damar içinde parçalanmaya ve ağır bir kansızlık tablosuna, pıhtılaşma bozukluğuna, böbrek fonksiyonlarının bozulmasına ve ağır bir böbrek yetmezliğine yol açar. Hastalığın ölümcül ve tehlikeli komplikasyonudur. İshali olan hastanın günler saatler içinde kansız kaldığı idrar yapmakta zorlandığı nefesinde idrar kokusu gelmeye başladığı ve şuurunun bulandığı görülür. Hastada: Halsizlik, Solukluk, Huzursuzluk, Vücutta morartılar, Ağız, burun kanamaları, En ufak bir yaralanma ve iğne batmasında uzun süre kanama görülür. Hastanın derhal yoğun bakım ünitesi olan bir merkezde tedaviye alınması gerekir. Hemolitik üremik sendrom tedavisinde: kan nakli ve diyaliz yapılır. Koli basilinden korunma : Koli basili enfeksiyonlarından korunmak için temizlik ve hijyen koşullarına dikkat etmek gerekir, ayrıca: Tüm sığır etleri ve özellikle hamburgerlerin iyi pişirilmesi, Az pişmiş etlerin yenmemesi, Az pişmiş salam, sosis, sucuk, Pişmemiş etler ile pişmiş etlerin ayrı tutulması, Çiğ et işlenen tezgahların her işlemden sonra sabunlu sular ile temizlenmesi, Pastörize olmamış sütlerin kullanılmaması, Pastörize olmamış sütten yapılan süt ürünlerinin kullanılmaması, Çiğ sebze, meyve ve salataların iyi temizlenmesi ve yıkanması, Çeşme suyunun uygun şekilde klorlanması, El yıkama alışkanlığının kazanılması koli basili enfeksiyonlarından korunmak için gereklidir. Referanslar: 1. Centers for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov/ 2. National Institute of Allergy and Infectious Diseases http://www.niaid.nih.gov/ 3. Canadian Food Inspection Agency http://www.inspection.gc.ca/ 4. Public Health Agency of Canada http://www.phac-aspc.gc.ca/ 5. E. coli infection. American Academy of Family Physicians website. Available at: http://familydoctor.org/242.xml . Accessed February 28, 2007. 6. Escherichia coli O157:H7. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/ncidod/dbmd/diseaseinfo/escherichiacoli_g.h tm . Accessed February 28, 2007 GIDA ALERJİSİ Gıda alerjisi gıda veya gıda katkı maddelerine karşı ortaya çıkan beklenmedik, aşırı alerjik reaksiyonlardır. Gıda alerjilerinin büyük kısmı en çok tüketilen gıdalara karşı oluşur. En sık gıda alerjisine neden olan yiyecekler şunlardır: İnek sütü, Yumurta, Fıstık, Buğday, Soya, Balık, Midye, Ceviz, Fındık, Susam alerjik reaksiyona en sık sebep olan gıdalardır. Gıda alerjisi için risk faktörleri nelerdir ? kimlerde daha sık görülür? Gıda alerjileri çocuklar başta olmak üzere herkeste ve her yaşta görülür, egzama, saman nezlesi gibi alerjik yapılı olan kişilerde gıda alerjisi daha sık görülür. Gıda alerjisi ne şikayete yol açar? Gıda alerjisi şikayetleri kişiden kişiye çok farklılıklar gösterir. Şikayetlerin gıdaya bağlı olduğunu fark etmek genellikle uzun zaman alır. En sık görülen şikayetler aşağıda sıralanmıştır: Deri döküntüleri, kızarıklık, kaşıntı, ürtiker ( kurdeşen), Sık acıkma, Sürekli mide kazıntısı, Karında guruldama, şişlik ve gaz, Çabuk doyma, karında gerginlik, Sık geğirme, Sık tekrarlayan mide problemleri ve hazımsızlık, Dudaklarda, dilde, boğazda şişme ( bazen çok tehlikeli boyutlarda olup nefes almayı engelleyebilir, boğulmaya yol açabilir), Karın ağrısı, kramp, Bulantı, Kusma, İshal (gaz ile birlikte ara sıra tekrarlayan ishal atakları şeklinde görülür), Ciltte kaşıntı, batma hissi, Nefes darlığı, öksürük, Hapşırık, Burun tıkanıklığı, Hipotansiyon atakları, Şikayetlerin başlangıcı ve gıdalar ile alakalandırılması arasında genellikle çok uzun zaman geçer. Hasta ve yakınları gıda alerjisini genellikle geç fark eder. Çocuk ve küçük bebeklerde gıda alerjileri belirtileri farklı olabilir, gaz, gurultu, iştahsızlık, ishal atakları, şikayetler, çabuk ve sık hastalanma geçmeyen gribal en sık görülen şikayetlerdir. Gıda alerjisi nasıl teşhis edilir? Gıda alerjisi basit laboratvuar testleri ile tespit edilebilir. Laboratuvarda kanda bulunan antikorlar tespit edilir. Gıda alerjisi tespitinde laboratuvar testleri: Gıda alerji paneli RAST veya ELİZA yöntemiyle kanda bulunan gıdaya özgü IgE tipi antikorları tespit eder. Gıda alerji paneli hızlı ve kolay uygulanan bir test yöntemidir. Gıdaya karşı IgE tipi antikor varlığı o gıdaya karşı alerji olduğunu gösterir. Gıda alerji paneli her yaşta kolayca uygulanabilen bir test yöntemidir. Gıda alerji panellerinin o ülkeye ve bölgeye uygun hazırlanması gereklidir. Ayrıca laboratuvarda deri testleri ile alerjenler tespit edilebilir. Deri testi zahmetli bir yöntemdir ancak hemen sonuç verir. Alerjiye neden olan maddenin ciltte yaptığı kızarıklık ve ödem anında görülür. Diyet eliminasyon testi diyetten sıra ile şüpheli alerjen gıdaların çıkarılarak hasta açısından sonuçların değerlendirilmesine dayanır. Zahmetli ve sübjektif bir testtir. Gıda alerjisi tedavisi: Gıda alerjisi tedavisinde o gıdanın diyetten çıkarılması tedavinin aslıdır. Sık rastlanan gıda alerjileri düzelmeyen şikayetlere sık sık antihistaminik alerji ilaçlarının kullanılmasına yol açmaktadır. Hastalar genellikle şikayetlerinin gıdaya bağlı olduğunu düşünmezler ancak basit laboratuar testleri ile gıda alerjileri kolayca tespit edilebilir. Gıda alerjisi tespit edildiyse doktorunuzun ve diyetisyeninizin önerilerine uymanız gereklidir. Hem ilaç kullanıp hem alerjik gıdayı tüketmek yapılması en kötü davranıştır. Gıda alerjisi Çölyak hastalığı ile karıştırılmamalıdır. Çölyak hastalığı buğday proteini olan glüten maddesine karşı ağır bir immün reaksiyon sonucu ortaya çıkar. Otoimmün bir hastalıktır. Gıda alerjileri nadiren acil ağır alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Ağır akut alerjik reaksiyonlarda kortizon ve adrenalin kullanılabilir. Gıda alerjisinden korunmak: Alerjiniz olduğunu bildiğiniz gıdalardan uzak durunuz, Hazır gıdalar ve paket gıdaların içeriğini okuyunuz ve alerjiniz olan maddeleri içeren gıdaları kullanmayınız, Restoranda alerjiniz olan gıdaları belirtiniz, mönü içeriğini sorunuz, Ağır akut alerjiniz olan maddeler var ise üstünüzde bunları belirten uyarı bileziği yada kolye taşıyınız, Gıda alerjisi sık görülen ancak çok azı teşhis ve tedavi edilen bir hastalıktır. Basit laboratuar testleri ve gıda alerji paneli ile kolayca tespit edilebilir. Hastalar ve yakınları şikayetlerinin gıdaya bağlı olduğunu uzun süre sonra fark ederler. Referanslar: 1. American Academy of Allergy, Asthma, and Immunology http://www.aaaai.org/ 2. Food Allergy and Anaphylaxis Network http://www.foodallergy.org/ 3. Allergy Asthma Information Association http://aaia.ca/ 4. Calgary Allergy Network http://www.calgaryallergy.ca/ 5. Boyce JA, Assa’ad A, Burks AW, et al. Guidelines for the diagnosis and management of food allergy in the United States: summary of the NIAID-sponsored expert panel report. Nutr Res . 2011 Jan;31(1):61-75. 6. Dambro MR, Griffith JA. Griffith’s 5-Minute Clinical Consult. Baltimore, MD: Lippincott, Williams, and Wilkins; 1999. 7. Food allergy: an overview. National Institute of Allergy and Infectious Diseases website. Available at: http://www3.niaid.nih.gov/topics/foodAllergy/PDF/foodallergy.p df . Published July 2007. Accessed July 7, 2009. 8. Food Allergy and Anaphylaxis Network website. Available at: http://www.foodallergy.org . Accessed July 7, 2009. 9. Middleton E. Allergy: Principles and Practice. 5th ed. St. Louis, MO: Mosby-Year Book, Inc.; 1999 17- KETOSTEROİD 17-Ketosteroid;17-KS; Ketosteroid; 24 saatlik idrarda 17-Keto steroidler; İdrarda 17 ketosteroidler; 17-KS urine; İdrarda Steroid; İdrarda 17-ketosteroid miktarı adrenokortikal (böbreküstü bezleri) fonksiyonu ölçmek amacıyla kullanılır. 24 saatlik idrarda bakılır. 17-Ketosteroid için normal değerler: Erkek: • 17-21 yaş: 9-22mg/24h idrar. • >20 yaş: 8-20 mg/ 24h idrar . Kadın: • >16 yaş: 6-15 mg/24h idrar. Çocuk: • <1 yaş: <1.0 mg/24 h idrar, • 1-4 yaş: <2.0 mg/24h idrar, • 5-8 yaş:<3.0 mg/24 h idrar, • 9-12 yaş: 3-10 mg/ 24h idrar, • 13-16 yaş: 5-12mg/24h idrar, idrarda 17-ketosteroid miktarı ne için bakılır? Test böbrek üstü bezlerinden salınan 17 keto steroidleri ölçer ve böbrek üstü bezlerinin çalışması değerlendirilir. 17 keto steroidler birkaç hormondan oluşur: bunlar dehidroepiandrosteron (DHEA), androstenedion, ethiocholanolon ve androsteron dur. Bu hormonlardan her hangi birtanesinin fazlalığı idrarda 17-KS artışına yol açar. Erkeklerde 17-Ketosteroid hormonların üçte ikisi böbrek üstü bezlerinden, diğerleri testislerden salınır. Kadınlarda ise 17-ketosteroidlerin tamamı böbrek üstü bezlerinden salgılanır. Bu nedenle her iki cinstede 17 – ketosteroid miktarı adrenal androjen homonları yansıtır. Beraberinde kreatinin miktarınında bilinmesi gereklidir. Test için idrarın borik asit, asetik asit yada hidroklorik asit içeren bir kaba 24 saat boyunca toplanması gerekir. 24 saatlik idrarda 17-Ketosteroid arttıran sebepler nelerdir? miktarını Cushing sendromu, Adrenal hiperplazi, erken püberte, Fizyolojik stress; cerrahi girişim, travma, yanık, infeksiyon hastalığı vb. , ACTH yada gonadotropin stimulasyonu, Adrenal tümör, Over kanseri, Testis kanseri, Polikistik over vb. Over disfonksiyonları, 24 saatlik idrarda 17-Ketosteroidleri azaltan sebepler nelerdir? Addison hastalığı, Kısırlaştırma ( erkeklerde ), Hipofiz bezi yetmezliği (hipopituitarizm), Hipotiroidi ( miksödem), Nefroz, ACTH yetmezliği, İlaçlar: Kortikosteroid, Estrojen yada Doğum kontrol hapı kullanmak, Aşağıdaki düşürür: ilaçlar 17-ketosteroid seviyesini Doğum kontrol ilaçları, Uzun süre kullanılan salisilat, Estrojen, Probenecid, Promazin, Reserpin, Tiazid diüretikler. İdrarda 17-Ketosteroid seviyesi hastalık olmadan artar mı? Aşağıdaki ilaçlar 17-Ketosteroid seviyesini yükseltir: Antibiyotikler, Kloranfenikol, Klorpromazin, Deksamatazon, Meprobomat, Fenotiazid, Kinidin, Secobarbital, Sprinolakton. Referanslar: 1- Nieman LK. Adrenal cortex. In: Goldman L, Ausiello D, eds. Cecil Medicine. 23rd ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2007:chap 245. HEPTİT E Hepatit E virüsü nasıl bulaşır? Hepatit E virüsü aynı hepatit A virüsü gibi sular ve gıdalar ile bulaşan enfeksiyona neden olur. Hasta insanların dışkısı ile ortama yayılan virüs kontamine olmuş su ve gıdalar yoluyla salgınlara yol açar. Hepatit E özellikle az gelişmiş ve alt yapısı bozuk bölgelerde salgınlar şeklinde görülür. Şehir sularının kirlenmesi salgınların ana sebebidir. Hastalık direk olarak kişiden kişiye bulaşmaz. Hepatit E virüsünün kuluçka süresi 15 ila 75 gündür bu sürenin sonunda sarılık belirtileri ortaya çıkar. Hepatit E hastalığı nasıl seyreder? Hepatit E virüsü enfeksiyonları hemen herzaman sarılıkla seyreder. Sarılık, İştahsızlık, Eklem ağrıları, İdrarda koyulaşma, Bulantı, kusma en sık görülen şikayetlerdir. Hepatit E kronikleşir mi? Hepatit E enfeksiyonu immün sistemi bozuk kişilerde kronikleşebilir. Yani 6 aydan uzun süren karaciğer iltihaplanmasına yol açabilir. Hastalık daha çok gençlerde ve orta yaşlarda görülmektedir. Çocuklarda ve yaşlılarda hepatit E enfeksiyonu nadirdir. Hepatit e enfeksiyonu gebeler için çok tehlikelidir. Gebe kadınlarda hepatit e enfeksiyonu hızla ilerleyip karaciğer yetmezliği ve karaciğer komasına yol açarak hastanın ölümüne sebep olabilir. Gebelerde hepatit e enfeksiyonu % 20 -30 oranında ölümle sonuçlanır. Gebelerin mutlaka hastaneye yatırılarak izlenmesi gerekir. Hastalığın özel bir tedavisi yoktur. Hepatit E teşhis ve tedavisi Hepatit E enfeksiyonu nun teşhisi laboratuar testleri ile konur. Hepatit E enfeksiyonu düşünülen hastadan Anti HEV testi istenir. Sanitasyon önlemleri ve hijyenik kurallara uymak hepatit E den korunmakta önemlidir. Hepatit E tedavisinde hastanın genellikle hastaneye yatması gerekmez ancak gebe kadınların yatırılarak izlenmesi gerekir. Hepatit E aşısı varmı? Hepatit E virüsüne karşı henüz bir aşı yok ancak yapılan çalışmalar olumlu sonuçlanmış ve yakın zamanda hepatit E virüsüne karşı bir aşı geliştirilebileceğini göstermiştir. Referanslar: 1. Rosenthal, M. Sara. The Gastrointestinal Sourcebook. Los Angeles: Lowell House, 1997. 2. Mast, E. E., and M. J. Alter. “Epidemiology of Viral Hepatitis: An Overview.” Seminars in Virology 4 (1993): 273-283. 3. Tepper, M. L., and P. R. Gully. “Viral Hepatitis: Know Your D, E, F and Gs.” Canadian Medical Association Journal (1997): 1735. 4. American Liver Foundation. 1425 Pompton Ave., Cedar Grove, NJ 07009. (800) 223-0179. <http://www.liverfoundation.org>. 5. King, J. W. Bug Bytes. Louisiana State University Medical Center <http://www.ccm.lsumc.edu/bugbytes>. HEPATİT B ŞİKAYETLERİ Hepatit B şikayetleri nelerdir? Hepati B hastalarının çoğunda hiçbir şikayet olmaz, hastalar yıllar sonra Check -up, kan verme, evlilik testleri, işe giriş testleri gibi sebeplerle yaptırdıkları testler sırasında hasta olduklarını öğrenirler. Çok az bir hastada Hepatit B virüs bulaştıktan 3 ila 6 ay sonra hafif hastalık belirtileri ortaya çıkar. Birçok akut Hepatit B vakasında hafif gribal şikayet dışında bir şikayet görülmez. Çok nadir vakada aşağıdaki şikayetler görülebilir: Göz aklarında ve ciltte sarılık, Halsizlik, yorgunluk, çabuk sürebilir), Karaciğer bölgesinde ağrı, İştah kaybı, Bulantı, kusma, Eklem ağrıları, Hafif ateş, yorulma ( aylarca İdrarda koyulaşma, dışkı renginde açılma, Kaşıntı, Döküntü görülebilir. Hepatit B genellikle bir iki ayda kendi kendine düzelir. Altı aydan uzun süren Hepatit B vakaları kronikleşmiş kabul edilir. Bu şikayetler akut hepatit B şikayetleridir. Kronik hepatit B de ise on yıllar boyunca hemen hiç şikayet olmaz. Kronik hepatit şikayetleri karaciğer yetmezliği başlayınca ortaya çıkar. HEPATİT A BULGULARI Hepatit A Bulguları nelerdir ? Hastalık virüs bulaştıktan 2 ila 6 hafta sonra ortaya çıkar, Hepatit A genellikle gribal şikayetler ile seyreder. Nadiren sarılık şikayetleri ortaya çıkar. Özellikle küçük yaşlarda hastalık çok hafif seyreder, yaş ilerledikçe daha ağır seyreder. Hepatit A her zaman akut enfeksiyon şeklinde ortaya çıkar, hiçbir zaman kronikleşmez, hepatit A taşıyıcısı olunmaz ve genellikle bir ayın içinde şifa ile iyileşir, nadiren fulminan hepatit denen şekilde ve çok ağır seyrederek ölüme yol açar. Hepatit A hamilelikte bebeğe bulaşmaz. Hepatit A nadiren sarılığa yol açar. Hepatit A da en sık görülen şikayetler: Halsizlik, İştahsızlık, Ateş, Bulantı, Karın ağrısı, Sarılık, İdrarda koyuluk, Dışkı renginde açılma, Kaşıntı, döküntü, Kas ağrıları en sık görülen şikayetlerdir. HEPATİT A Hepatit A Sarılık; Bulaşıcı Sarılık; Karaciğerin hepatit A virüsü ile meydana gelen enfeksiyonudur. Hepatit A virüsü sular ve gıdalar ile bulaşır, karaciğerde iltihaplanmaya yol açar. Hepatit A nadiren çok ağır karaciğer iltihabına ve karaciğer komasına yol açar. Eskiden bulaşıcı sarılık olarak da bilinen hepatit A günümüzde aşı ile önlenebilmektedir. Hepatit A en sık görülen viral hepatit türüdür, kronikleşmez ancak hastalığın iyileşmesi bir ay kadar sürer. tamamen toparlanmak ise 6 ayı bulabilir.