Makro İktisat Kitaplarinda 2008 Krizi Oncesi ve Sonrası

advertisement
MAKRO İKTİSAT KİTAPLARINDA 2008
KRİZİ ÖNCESİ VE SONRASI
Prof.Dr.Ercan Eren
[email protected]
• Olivier Blanchard, “Central Banking: Is Science Replacing
Art?” in Monetary Policy,A Journey from Theory to Practice,
(Frankfurt: European Central Bank), 2007
• Robert E Lucas, “Central Banking: Is Science Replacing Art?”
in Monetary Policy, A Journey from Theory to Practice
(Frankfurt: ECB), 2007
• Frederic S Mishkin, “Will Monetary Policy Become More of a
Science?” NBER Working Paper No. 13566, 2007
• 2007 Ağustos ayına kadar, Parasal iktisattaki teorik ve
ampirik çalışmalar, akademik iktisatçıları ve politika
yapıcılarını iyi tanımlanmış “para politikası bilimi” olduğu
iddialarına vesile oldu.
• Frederic S. Mishkin MONETARY POLICY STRATEGY:
LESSONS FROM THE CRISIS, February 2011
• 2008 Krizinin iktisatta paradigma değişikliği yaratıp
yaratmayacağı krizin ilk yılında önemli bir tartışma
yaratmıştır.
• Yerleşik iktisat, Neo Klasik-Ortodoks iktisattan çoğulculuğa
yönelmiştir.
▫ Davranışsal iktisat,
▫ kompleksite iktisadı,
▫ ajan temelli hesaplanabilir iktisat,
▫ davranışsal oyun teorisi,
▫ evrimci oyun teorisi,
▫ evrimci iktisat, nöro iktisat,
▫ deneysel iktisat
gibi “yeni heterodoks” iktisat(lar), hem geleneksel heterodoks
iktisadın yerini almakta, hem de yerleşik iktisadı çoğulcu hale
getirmekte, yerleşik iktisadın parçası olmaktadır.
• 1980 sonrası yerleşik iktisatta gelişmeler, makro
iktisat kitaplarında özellikle, para teorisi ve
politikasındaki değişmelerde karşılığını
bulmaktadır.
• Bu çalışmada özellikle O.Blanchard(2011)‟den
hareketle makro iktisattaki gelişmeleri ele
almaya çalışacağız.
1980 Sonrası Makro İktisatta Gelişmeler
• 1980 lerde para politikası denildiğinde şüphesiz
M.Friedman ve Miktar Kuramı akla gelmekte idi.
• 1970 lerde Yeni Klasik iktisat ortaya çıkmaya
başlamıştır.
1980 Sonrası Makro İktisatta Gelişmeler
• 1970„lerin ortasından itibaren, yerleşik iktisatta, makro
iktisatta, özellikle para politikasında çok önemli
gelişmeler vardır.
• Bu gelişmede liberal iktisat anlayışının yaygınlaşması ile
birlikte küreselleşme, belirsizlik algısının değişmesi
(artması), para ve finans piyasalarında deregülasyon
(serbestleşme), finanssal yeniliklerde büyük artış, finans
piyasalarında büyüklüklerin çok fazla artması gibi
etkenler önemlidir.
• Bu durum ayrıca “yeni heterodoks” gelişmeleri de
hızlandırmıştır.
1980 Sonrası Makro İktisatta Gelişmeler
• Teorik anlamda üç gelişme çok önemli görülmektedir.
• Kydland ve Presscott, Davranışsal iktisatçıların
psikolojideki gelişmelerden esinlenerek geliştirdikleri,
zaman tutarsızlığını makro iktisada uygulamışlardır.
• İkinci çalışma Baro ve Gordon(1983) dir. Barro ve
Gordon(1983) ile birlikte iktisatta, para politikalarında,
para politikası yürütücüleri ve iktisadi ajanlar,
siyasetçiler ve seçmenler arasındaki ilişkilerde optimal
kontrol teorisinin yerini, oyun teorisinin aldığını
söylenebilir.
1980 Sonrası Makro İktisatta Gelişmeler
• Üçüncü çalışma J.Taylor‟a(1993) aittir. Taylor
Kuralı ile birlikte enflasyonun düşürülmesinde
parasal büyüklük hedefi yerine faiz oranın önemi
bir anlamda “resmen” onaylanmıştır.
Kurala göre
dönüşmüştür.
politika,
“kural
benzerine”
1980 Sonrası Makro İktisatta Gelişmeler
• Bu teorik gelişmeler çerçevesinde, son otuz yılda
neler olduğunu özetleyebiliriz. İlk önce makro
iktisatçılar kanser ile ilgilenen doktorlara
benzetilmektedir; Çok şey bilen, ama birçok şeyi
de bilmeyen.
• Bir diğer gelişme kredibilite ve beklentilerin
yönetimine verilen önemdir.
• Diğer gelişmeler küreselleşme, deregülasyon,
finansal yenilikler gibi gelişmelerdir.
1980 Sonrası Makro İktisatta Gelişmeler
• Finans kesiminde deregülasyon, 1970 lerde başlamıştır. ABD
örneğinde 1960 lara kadar finans kesiminde regülasyon çok
güçlüdür.
• Deregülasyon süreci, birçok finansal yenilik yaratmıştır.
Deregülasyon ve finansal yenilikler, küreselleşeme ile birlikte,
finans piyasaları çok hızla büyütmüştür. Aynı zamanda finansal
risklerin ve finansal krizlerin hızla yayılmasına neden olmuştur.
• Burada önemli olan parasal büyüklükler ve enflasyon oranı
arasındaki ilişkinin zayıflamasıdır. İlk gelişme paranın tanımıyla
ilgilidir. Parayı M1 ve hatta M2 ile tanımlamak güçleşmiştir.
Finansal yeniliklerin artması ve yeni finansal araçlar, para
benzerlerinin paralığını, likiditesini, birbirine ikamesi artmıştır. Bir
anlamda para içselleşmiştir.
• Merkez Bankasının parasal kontrol gücü zayıflamıştır.
1980 Sonrası Makro İktisatta Gelişmeler
• Bir diğer gelişme para talebinin istikrarı üzerinedir.
Son 20 yılda yapılan birçok çalışmada para talebi
fonksiyonu istikrarsız bulunmuştur. Bu sonuç,
genellikle finansal yeniliklerle açıklanmıştır.
• Para ve finans piyasalarındaki gelişmeler yanında,
dış faktörlerin enflasyon oranında etkisi artmıştır.
Küresel çıktı açığı hipotezi birçok ülkede enflasyon
oranının
belirlenmesinde,
özellikle
ticari
partnerlerinin
etkisinin
önemli
olduğunu
göstermektedir.
1980 Sonrası Makro İktisatta Gelişmeler
• Orta dönemde dahi M1 ve enflasyon oranı arasındaki
ilişkinin zayıflaması, hatta bazen M1 arttığı halde
enflasyon oranının azalması veya tersi durumun ortaya
çıkması, 1990‟larda para politikasında radikal değişikliğe
neden olmuştur. Para büyümesi hedefinin yerini
enflasyon hedeflemesi almıştır.
• Para miktarı yerine faiz oranı, enflasyon oranı hedefinin
gerçekleşmesinde öne çıkmıştır.
1980 Sonrası Makro İktisatta Gelişmeler
• Yerleşik iktisatta, ortak çerçeve Dinamik Stokastik Genel
Denge Modelleri (DSGD) olmuştur. Bu modeller birçok
merkez bankası tarafından kullanılmaktadır.
• Modeller temsil ajan, rasyonel beklentiler, etkin piyasa
hipotezi üzerine kuruludur.
• Modellerde verimlilik ve tercihlerde değişme ile şoklar dışsal
olarak açıklanır.
• DSGD modellerinde, tesadüfü dışsal şokların olasılıklı
bölüşümü temsili ajan tarafından bilinir.
• Ayrıca, stokastik şoklarda ele alınan belirsizlik, tesadüfi
olasılıklarının dağılımının bilinmesi varsayımı üzerine
kuruludur.
1980 Sonrası Makro İktisatta Gelişmeler
• 2007 yılında para politikası konusunda temel bilimsel ilkeler şu
başlıklarda özetlenebilir;
▫
▫
▫
▫
▫
▫
▫
▫
▫
Enflasyon her zaman ve her yerde parasal olgudur.
Fiyat istikrarı önemlidir.
Uzun dönemde enflasyon ve işsizlik arasında bir tradeoff yoktur.
Beklentiler enflasyonun belirlenmesinde ve para politikasının makro
ekonomiye transmisyonunda önemli bir rol oynar.
Yüksek enflasyon oranında reel faiz oranı artar (Taylor Prensibi).
Para politikası zaman tutarsızlığına duyarlıdır.
Merkez bankasının bağımsızlığı para politikasının etkinliğini arttırır.
Güçlü nominal çıpa taahhüdü, iyi para politikası sonuçlar yaratmak için
hayatidir.
Finansal sorunlar konjonktür dalgalarında önemli bir role sahiptir.
• 2008 krizi en önemlisinin son sorun olduğunu gösterdi ve makro
iktisatta sorgulamaları gündeme getirdi.
2008 Krizi ve Makro İktisatta Sorgulamalar
• 2008 krizi makro iktisatta bazı sorgulamaları
beraberinde getirmiştir.
• Hemen bütün finansal krizlerde, finansal piyasaların
büyük boyutlara ulaşması, riskin artması ve finansal
yenilikler krizin ana nedeni olarak gösterilmektedir.
• Bu konuda çalışma yapan önemli bir isim
H.Minsky‟dir. 2008 krizinde de Minsky‟nin analizi
öne çıkmış ve genellikle yerleşik iktisatta da kabul
görmektedir.
2008 Krizi ve Makro İktisatta Sorgulamalar
• Minsky‟nin finansal kriz açıklamasında
▫
▫
▫
▫
▫
▫
▫
▫
▫
▫
▫
güvenli fon,
finansal yenilikler,
genişleme( boom),
aktif fiyatlarının artması,
köpük,
risk artışı,
Ponzi oyunu,
faiz oranında yükselme,
aktif fiyatlarının düşmesi,
borç ödeyememe,
merkez bankasına son rezerv kaynağı olarak başvuru süreci gibi
unsurlardan söz edebiliriz. Sonuç enflasyon ve işsizlik oranın
artması, gelir dağılımının bozulmasıdır.
2008 Krizi ve Makro İktisatta Sorgulamalar
• Minsky‟de finansal yenilik ve teknolojik yenilik ayrımı
yapılır.
• Minsk‟de finansal yeniliklerde sınırsız artış, finansal
istikrarsızlık kaynağıdır. Ponzi oyunu gibi, finansal
yeniliklere izin verilmemesi gerekir.
• Merkez bankaların finansal istikrarı sağlamak için
inisiyatif sahibi olmalıdır. Merkez bankaları gelişmelere
tepki gösteren kurumlar değil, inisiyatifi ele alan
kurumlar olmalıdır.
2008 Krizi ve Makro İktisatta Sorgulamalar
• Deregülasyon süreci finansal yenilikler, Ponzi oyunları,
finansal genişlemeler yaratmıştır.
• Derügülasyon, küreselleşme, finansal yenilikler, ahlaki
risk problemi, finansal istikrarsızlıklar ilişkisinden söz
edebiliriz.
• Süreç kendi içinde finansal istikrarsızlık yaratmıştır;
kriz içselleşmiştir.
2008 Krizi ve Makro İktisatta Sorgulamalar
• 2008 krizi ve gelişmeler iktisatta finansın çok önemli
olduğunu hatırlatmıştır. Yakın zamana kadar finans,
finansal davranışlar, finansal kararlar mikro ve makro
iktisat kitaplarında fazla yer almamıştır.
• Kriz sonrasında makro iktisada getirilen eleştirilerin
başında bankacılığı göz ardı ettiği ve finansal piyasalara
yüzeysel rol verdiğidir. Rasyonel beklentiler ve etkin
piyasa hipotezi ile bankacılık ve finansal piyasalardan
gelebilecek sorunlar, âdete görmezlikten gelinmiştir.
2008 Krizi ve Makro İktisatta Sorgulamalar
• Makro iktisat son yıllarda fiyat istikrarı üzerine
odaklanmıştır. Merkez bankalarının temel işlevi fiyat
istikrarını sağlamaktır.
• Son kriz, fiyat istikrarının finansal istikrarı sağlayacağı
tezini çürütmüştür. Finansal istikrar temeldir. Finansal
kırılganlık çok derin reel sonuçlar yaratmaktadır.
• Bu gelişmelerden,
lisans kitaplarına yansıyanların
başında finansal yenilikler ve finans piyasalarının
regülâsyonu gelmektedir.
2008 Krizi ve Makro İktisatta Sorgulamalar
• İki noktaya dikkat çekilmektedir;
▫ finansal kurumların problemlerini çözecek güvenilir kurum
(mekanizma) gerekliliği,
▫ bireysel finansal kurumların sağlığı ve finansal sistemin
istikrarı aynı değildir.
• Önemli olan ikincidir. Düzenleme ile bireysel finansal
firmalar ve bütün sisteme ayrı bakmak ve finansal
firmalar
başarısızlığının
maliyetini
taşımaya
zorlanmalıdır. Maliyet topluma yüklenmemelidir.
2008 Krizi ve Makro İktisatta Sorgulamalar
• Bir diğer nokta şokların dışsallığı ile ilgilidir. Yerleşik
iktisatta şoklar (genellikle) dışsaldır. Krizlerin nedeni
dışsal şoklardır.
• 1929 Krizi, piyasa ekonomisinin krize girmesinde
içselliğin önemine işaret etmiştir. Kriz sonrasında
planlama, regülasyon uygulamalarında gelişmelerde,
piyasa ekonomisi kendiliğini içsel nedenlerle krizi
girmesini önleme endişesi önemlidir.
• 2008 krizi sonrasında da, aynı şekilde iktisatta içsellik,
belirsizlik, krizleri açıklamaya yönelik literatürün
artması doğaldır.
2008 Krizi ve Makro İktisatta Sorgulamalar
• İktisatta kısa dönemin çok önemli olduğu tekrar
görülmüştür. Kısa dönemde psikolojik unsurlar ayrıca
önemlidir.
• Son zamanlarda DSGD modellerine karşı, davranışsal
makro modellerini kullanan çalışmaların artması
krizlerin içselleşmesi ve kısa dönemin öne çıkmasını
işaret etmektedir. Davranışsal makro modellerde, DSGD
modellerinde verimlilik veya tercihlerdeki değişme ile
açıklanan şoklara karşı, krizler içseldir.
• Kısa dönem vurgusu, aynı zamanda doğal işsizlik oranı,
doğal büyüme oranı gibi kavramların geçerliliğini
sorgulamaktadır.
2008 Krizi Sonrasında Makro İktisat
• “Yeni” yerleşik iktisatta beklediğimiz gelişmeler
şunlardır:
• iki gelişme yeni davranışsal iktisat ile de öne çıkan
H.Simon‟un ortaya attığı sınırlı rasyonellik ve ajan
temelli, kompleks adaptif dinamik modelledir.
• Sınırlı rasyonellik, heterojen ajan temelli kompleks
adaptif
dinamik
modellerin
yaygınlaşmasını
bekleyebiliriz.
2008 Krizi Sonrasında Makro İktisat
• Cari yaklaşımda iktisat, rasyonel, kendi çıkarını güden
temsili ajan üzerine kurulmuştur. Gerçekte sorun, ajan
davranışlarının derneştirilmesidir. Fizikte, biyolojide, vb.
temsili ajan (temsili molekül, nöron vb…) yoktur.
• Bireylerin
karakterlerinin
yanında,
birbirlerini
etkilemelerinin yapısını içeren modeller kurulmalıdır.
Heterojen ajan ile çalışılmalıdır.
• Fizik, biyoloji, bilgisayar bilimi, psikoloji, DSGD
modellerinin
ötesinde
model
kurmaya
olanak
sağlamaktadır.
2008 Krizi Sonrasında Makro İktisat
• Yeni makro iktisat heterojen ajan, istatiksel dinamiklik,
çoklu denge(veya dengenin var olmayışı) ve içsel
öğrenme üzerine olmalıdır. Özellikle ajan temelli
hesaplanabilir iktisat (ACE, Agent-Based Computational
Economics) bu konuda önemlidir.
• Ajanların heterojenliği temelinde, davranışsal mikro
temellerde, beklentilerin ve ekonomik faaliyetlerin
birlikte evrimini içeren modeller kurulmalıdır. Modeller
dinamik denge dışı durumları ve adaptif ayarlamaları
içermelidir. Kesinliği içermeyen yeni matematik araçlar
kullanılmalıdır.
2008 Krizi Sonrasında Makro İktisat
• Mikro ve makro iktisatta rasyonel, irrasyonel,
sınırlı rasyonellik içeren finansal modeller
gelişecektir.
• Mikro ve makro iktisatta, finansal konular daha
fazla yer alacaktır. Davranışsal finans bu
gelişmelerde etkili olacaktır.
Sonuçlar
• 2008 krizi açısından değerlendirme yapıldığında ilk sonuç,
1929 krizi kadar yıkıcı olmadığıdır. Büyüme ve işsizlik oranı
üzerine etkisi nispeten düşüktür.
• Minsky dalgasının yaşandığı söylenebilir. Finansal piyasaları
ve kurumları, ulusal ve uluslararası düzeyde regüle edecek
kurumların gerekliliği ortaya çıkmıştır.
Finansal istikrar
önemlidir. Finansal istikrar olmadan, fiyat istikrarının ve
ekonomik istikrarın sağlanması zordur.
• Fiyat istikrarı yanında, çıktı ve finansal istikrara da önem
veren “esnek” enflasyon hedeflemesi rejimine yöneliş vardır.
• Yerleşik iktisatta paradigma değişikliğinden ziyade, “yeni”
heterodoks iktisatların etkisi artacaktır. 1980‟lerden bu yana
yerleşik iktisatta yaşanan içerik kayması ve çoğulculuğun
artacağını söyleyebiliriz.
Sonuçlar
• Son zamanlarda çalışmalarda
▫ derneştirme (aggregation) problemi,
▫ bireysel ve toplumsal rasyonellik çelişkisi,
▫ bireysel
rasyonellik
varsayımının
gerçekliliğinin
sorgulanması (davranışsal iktisat ve finans),
▫ temsili ajan yerine heterojen ajan ile çalışılması (ajan
temelli modeller, örneğin ajan temelli hesaplanabilir iktisat
yazınındaki hızlı artış),
▫ iktisadi ajanlarının birbirini etkilemesinin önemi,
(kompleks adaptif sistemler),
▫ ağ ekonomisi,
▫ davranışsal makro iktisat
üzerine yoğunlaştığını söyleyebiliriz “Yeni” mikro temelli
makro iktisat gelişmektedir.
Teşekkürler…
Download