6. Hafta: Faiz Oranları ve Sıcak Para İktisatta iki farklı «Faiz» tanımı vardır. 1. Sermaye faktörünün üretimden aldığı pay ve 2. Paranın fiyatı. Bu bölümde incelenecek olan «faiz» kavramı ikinci anlamda kullanılacaktır, yani paranın fiyatı olarak dikkate alınacaktır. Parayı da bir mal olarak düşünürsek, paranın arzı bollaştığında fiyatı, yani faiz oranları düşecek, paranın piyasa arzı (piyasadaki miktarı) azaldığında fiyatı yani faiz oranları artacaktır. Faiz oranları yükseldiğinde, paraya sahip olmanın bedeli yani maliyeti artmış demektir. Piyasada zor bulunan paraya sahip olmak için daha yüksek faiz oranlarına katlanmak zorunda kalırsınız. (Kredi faizlerinin yükselmesi gibi düşünebilirsiniz). Gerçi bu söylediğimiz, parayı elde etmek isteyen ekonomik birim için geçerlidir. Parayı almak isteyen birim ne kadar çok maliyete katlanıyorsa, parayı veren birim de o kadar çok kazanç elde ediyor demektir. (Krediyi veren birimin faiz kazancı artar). Yani, yükselen faiz oranları, elinin altında zaten birikmiş para olan birimleri daha kazançlı hale getirir. Borç vermek isteyen birimler, yükselen faizle birlikte, borç verme konusunda daha istekli davranırlar. Şimdi uluslararası bir yatırımcı olduğunuzu düşünelim. Elinizde birikmiş bol miktarda para olduğunu, yani bir servet sahibi olduğunuzu düşünelim. Yükselen faiz oranları elinizdeki parayı borç verme konusunda sizi daha istekli hale getirir. Kendi ülkenizde faiz oranları düşükse (örneğin ABD veya Japonya) bu parayı faiz oranlarının daha yüksek olduğu diğer ülkelerde (örneğin Türkiye, Brezilya, Hindistan, Endonezya gibi) borç almak isteyen kişilere veya devletlere vermek sizin açınızdan daha kazançlı olacaktır. İşte bu eylemi yaptığınızda, yani Amerikalı bir yatırımcı olarak, faiz oranlarının daha yüksek olduğu Türkiye’ye yatırım yaptığınızda, Türkiye’ye getirmiş olduğunuz para «Sıcak Para» adını alır. Daha formel bir tanımlama yapmak gerekirse, sıcak para, çok kısa vadeli uluslararası para hareketleridir. Demek ki sıcak para bir ülkeye giriyorsa, burada tek bir amacı olabilir: «Yüksek faiz oranlarından kazanç sağlamak!» Bu kazanç hesaplanırken, gidilen ülkenin enflasyon oranları da dikkate alınmak zorundadır. Basit bir örnek üzerinde duralım A ülkesinin piyasa faiz oranları %20, enflasyonu %15 iken, B ülkesinin piyasa faiz oranları %15 ve enflasyonu ise %5 olsun. İlk bakışta A ülkesinin piyasa faiz oranları daha yüksek olduğu için bu ülkeye yatırım yapmak daha kazançlı gibi görünmektedir. Oysa bu ülkede enflasyon %15’tir ve yatırımcının kazancı ancak %5 olabilir. Oysa B ülkesinde piyasa faiz oranları daha düşük olmasına rağmen, enflasyondan arındırılmış kazanç daha yüksek olduğu için (yani %10) B ülkesine yatırım yapmak daha mantıklı bir tercih olacaktır. İktisatta buna «Reel Faiz Oranı» denilmektedir. Enflasyondan arındırılmış faiz kazancı şeklinde tanımlamak olasıdır. Reel Faiz = Piyasa Faizi – Enflasyon Enflasyon oranı düşüşe geçtiğinde, piyasa faiz oranları yerinde bile saysa, reel faiz oranı yükseliyor demektir. İşte bir ülkeye sıcak parayı çeken de zaten budur. Yüksek reel faiz oranları ! ! ! Sıcak para bir ülkeye girdiğinde, önce o ülkenin para birimine dönüşür. (Mesela TL). Dolayısıyla, sıcak paranın girdiği ülkelerde döviz miktarı artar, döviz rezervleri yükselir, döviz bollaştığı için döviz kuru inişe geçer. Yerli para birimine dönüşen sıcak para, faize yatırım yapar. Dönem sonunda (vade sonunda) faiz kazancını elde eden sıcak para, tekrar geldiği para birimine dönüşerek, geldiği ülkeye geri döner. Yani sıcak para ülkeden çıkarken, geldiğinden daha fazla miktarda çıkar. Çünkü üzerine faiz kazancı eklenmiştir. Tekrar dövize çevrilip ülkeyi terk eden sıcak para, döviz miktarının azalmasına, rezervlerin düşmesine, döviz azaldığı için döviz kurunun yükselmesine yol açar. Faiz kazancını elde eden sıcak para hemen anında ülkeyi terk etmek zorunda değildir. Eğer o ülkede (mesela Türkiye’de) kalmak kazançlı ise kalabilir. Yeni yatırımlara girişip daha fazla kazanma yolunu seçebilir. Reel faiz oranları düştüğünde, yani artık o ülkede kalmanın reel getirisi azaldığında o ülkeyi terk eder. Piyasa faiz oranlarının düşmesi ve/veya enflasyonun yükselişe geçmesi reel faizleri düşürür, yani sıcak parayı kaçırır… Sıcak paranın giriş yaptığı ülkelerde borsa endeksi yükselir, sıcak paranın çıkış yaptığı ülkelerde ise borsa endeksi düşer.