Kamuoyu Güveninin Tesisi: OECD Ülkelerinde Alınan Etik Önlemler (Ethics Measures)* Çeviren: Umut Evin ÖZDEMİR Kamu hizmeti, güven tesisine dayanır. Vatandaşlar, kamu görevlilerinin toplumun çıkarlarını adil bir şekilde gözetmeleri ve kamusal kaynakları günlük bazda en iyi şekilde idare etmeleri beklentisindedir. Adil ve güvenilir bir kamu hizmeti, kamuoyunun güvenini sağlamlaştırır ve iş dünyası tarafından arzulanan bir ortam yaratır. Böylece, iyi işleyen piyasaların oluşturulmasına ve ekonomik büyümenin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Kamu hizmetinin temel değerleri kamuoyunun güveninin sağlanmasında bir ön koşul olmanın ve güven tesisinin temelini oluşturmanın yanı sıra, iyi yönetimin (good governance) temel taşlarından biridir. Fakat bu gün kamu güvenini tesis etmek için ihtiyaç duyulan nedir ? 29 OECD ülkesinin deneyimlerinden yola çıkılarak hazırlanan bu çalışmada, etkin ve kapsamlı bir etik değerler yönetiminde bulunması gereken özellikler üzerinde durulmaktadır. Ayrıca, kamu kurumlarına güvenin sağlanması için önerilen politika unsurlarına yer verilmektedir. TEMEL DEĞERLER (CORE VALUES) KAMU HİZMETİNİN ÖZÜNÜ OLUŞTURUR Kamu görevlilerinin toplum içerisinde ortak bir anlayış yaratma yönünde atması gereken ilk adım, temel değerleri belirlemektir. OECD ülkeleri, gerçekleştirilen günlük işlemlerde kamu görevlilerine rehberlik edecek temel değerlere (core values) Umut Evin ÖZDEMİR: 1978 Ankara doğumlu olup, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunudur. Halen Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı’nda AB Uzman Yardımcısı olarak görev yapmaktadır. * OECD’nin 23 Temmuz 2001 tarihli izni ile yayımlanmıştır. Orjinali İngilizce olan “Kamuoyu güveninin tesisi: OECD ülkelerinde alınan etik önlemler (ethics measures)” başlıklı yayının T.C. Maliye Bakanlığı sorumluluğunda yapılan çevirisidir. Copyrigt OECD,2000. OECD, çevirinin kalitesinden ve orijinal metne uygunluğundan ötürü sorumlu değildir. 1 ilişkin yayınlar hazırlamaktadır. Söz konusu değerler, sosyal normlar, demokrasi ilkeleri ve iş ahlakı gibi genel kabul görmüş yardımcı kaynaklardan yararlanılarak şekillen-dirilmektedir. Değişen kamu sektörü ortamında, temel değerlerin açıkça ifade edilmesi gerekmektedir. Son beş yıl içerisinde, OECD ülkelerinin üçte birinden fazlası temel kamu hizmeti değerlerini gözden geçirmekte ve güncellemektedir. Bu ülkeler gözden geçirme sırasında, geleneksel değerlere çağdaş bir içerik kazandırmanın yanı sıra daha çok sonuca dayalı bir kamu hizmet kültürünü yansıtacak yeni değerler katmakta ve geleneksel değerlere bir kez daha vurgu yapmaktadırlar. Örneğin, tarafsızlık en çok tanımlanan temel değer olma özelliğini taşımaktadır. Tarafsızlık, “kanun önünde eşitlik” ilkesinin yanı sıra kamu hizmetlerinden de eşit yararlanma hakkını ifade etmektedir. OECD Ülkelerinde En Çok Benimsenen Kamu Hizmeti Temel Değerleri (Değerleri Benimseyen Ülke Sayıları) Tarafsızlık 24 Yasallık 22 Dürüstlük 18 Şeffaflık 14 Etkinlik 14 Eşitlik 11 Sorumluluk 11 Adalet 10 DAVRANIŞ KALIPLARI UYGULAMANIN SINIRLARINI BELİRLER Davranış kalıplarını yasallaştırmak, belirlenen temel değerleri düzenlemenin birincil yolu haline gelmiştir. Hemen hemen tüm OECD ülkeleri kamu görevlilerinin resmi bilgileri ve kamu kaynaklarını kullanma, hediye kabul etme, kamu dışında çalışma gibi çıkar çatışmasına neden olabilecek durumlarda uyması gereken standartları oldukça ayrıntılı bir şekilde düzenlemiştir. OECD ülkeleri, tüm kamu personelinin uyması gereken genel standartların yanı sıra bazı gruplar, hassas alanlarda çalışanlar, kanunun uygulanması veya vergi ve gümrük idaresi gibi yüksek oranda çıkar çatışması riski olan dallarda görevli olanlar için ek ilkeler belirlemiştir. Kimi ülkeler hükümet işlerini yürütmeye ilişkin olarak bakanlar için geçerli olan değerleri düzenleme yoluna gitmiştir. 2 Ceza kanunları bazı yolsuzluk biçimlerinin yanı sıra temel değerlerin ihlalini de cezalandırmaktadır. OECD ülkelerinin büyük çoğunluğu kamu personelinin gerçekleştirdiği yolsuzluğun aktif ve pasif hallerini suç olarak değerlendirirken; bazıları dolaylı yolsuzluk ve yolsuzluğa teşebbüs gibi diğer yolsuzluk türlerini de suç kategorisine koymaktadır. Ayrıca, OECD’nin Yabancı Kamu Görevlilerine Rüşvet Verilmesinin Önlenmesine Dair Sözleşmesi OECD ülkeleri ve üye olmayan beş ülkede etkin, orantılı ve caydırıcı cezalar yoluyla yabancı kamu görevlilerine rüşvet verilmesinin cezalandırılmasına ilişkin hükümler içermektedir. Her geçen gün daha çok ülke, kamu hizmetinin temel değerleri, ilkeleri (karar verme sürecinde tarafsızlık gibi) ve kamu görevinin kişisel çıkarlar için kullanılması hususlarında meydana gelen ihlallerin cezalandırılması için yollar aramaktadır. DEĞERLERİN UYGULAMAYA KONULMASI İLETİŞİM İLE BAŞLAR OECD ülkelerinin büyük çoğunluğu kamu görevlilerinin etik konularda bilincini artırmak için eğitime önem vermektedir. Öte yandan, ahlaki ikilemlerin üstesinden gelinmesi için gerekli olan vasıfların geliştirilmesine gittikçe artan bir oranda önem verilmektedir. Bu ülkelerin yarısından fazlasında, işe yeni başlayan elemanlara temel değerlere ilişkin bilgi verilmekte; ülkelerin üçte birinde iş kontratlarındaki değerlere ilişkin maddelere yer verilmektedir. Bazı OECD ülkeleri ise hizmet içi eğitim yöntemini benimsemiştir. Buna ek olarak, kamu görevlileri ikilemlerle karşılaştıklarında amirlerine danışabilmektedir. Bazı ülkelerde ise, tarafsız tavsiye alınmasını sağlamak amacıyla uzmanlaşmış dış birimler oluşturulmuştur. Personelin doğrudan ve/veya ticari ya da mesleki birlikler yoluyla değer ve standartların gözden geçirilmesi sürecine dahil edilmesi kamu görevlileri arasında karşılıklı anlayışı ve uygulamanın daha rahat gerçekleşmesini sağlayacaktır. OECD ülkelerinin üçte biri, kamu sektörü içerisindeki bazı gruplarla söz konusu hususları değerlendirmekte ve hatta bazıları kamuoyu görüşüne başvurmaktadır. Kamu görevlilerini etik konularda eğiten ve değerler ile uyulması beklenen standartlara ilişkin bilgi verilmesi süreçlerini başta internet ve interaktif sürücüler olmak üzere yeni teknolojiden yararlanarak gerçekleştiren ülkelerin sayısı gittikçe artmaktadır. GÜNLÜK YÖNETİMDE DÜRÜSTLÜĞÜN SAĞLANMASI Şeffaflığın olduğu ve dürüstlüğün pekiştirildiği bir çalışma ortamı oluşturulmasında aşağıdaki idari önlemler önem taşımaktadır: • • • • Zamanında hareket etme standartlarının oluşturulması Alınacak kararların gerekçelerine yer verilmesi Kararların düzeltilebilir olması Çıkar çatışmasının tanımının istenmesi 3 OECD ülkelerinde kamu hizmetine alınan yeni promosyonlar başarıları esas alınarak yerleştirilmektedir. Ülkelerin çoğu, işe alınacak personelde aranan özellikleri ve boş pozisyonları yayımlamak yoluyla işe alım sürecinin açıklığını sağlamaktadır. Ülkelerin yarısından fazlasında, personel alımı ve performans değerlendirilmesi esnasında etik unsurlar da dikkate alınmaktadır. Yolsuzluk yapmaya müsait pozisyonlardaki kamu görevlilerine daha çok dikkat edilmesi OECD ülkelerinde giderek önem kazanmaktadır. Bu ülkelerin çoğu, çıkar çatışmalarının tanımlanmasını ve rapor edilmesini öngörmektedir. OECD ülkelerinin üçte ikisi, kamu ihaleleri gibi hassas alanlarda yolsuzluğu önleyici özel önlemler geliştirmiş; özel düzenleme ve ilkeler benimsenmesi, daha sıkı kontroller yapılması, çalışanlar arasında düzenli rotasyonun sağlanması gibi ek önlemler almıştır. Özel çıkarların ifşa edilmesi, kamu görevleri ile özel çıkarlar arasındaki çıkar çatışmasını en aza indirerek karar verme sürecini daha şeffaf hale getirir. Birkaçı hariç bütün OECD ülkeleri kişisel mali çıkarların açıklanmasını öngörürken, bu ülkelerin yarısı yetkililerin kamu dışındaki görevlerini ve aldıkları özel hediyeleri beyan etmelerini zorunlu kılmaktadır. Yetki Düzeyi arttıkça daha fazla şeffaflık gerekmektedir. Beyan çoğunlukla seçimle işbaşına gelmiş kişiler ile üst düzey bürokratlara şart koşulsa da, bazı ülkeler tüm kamu görevlilerinin beyanını zorunlu kılmaktadır. Vergi ve gümrük gibi hassas alanlarda çalışanların çok daha ayrıntılı beyanda bulunması öngörülmektedir. UYUMUN İZLENMESİ Etik değerlere önem veren bir yönetim sadece davranış standartlarını belirlemez, söz konusu standartlara uygunluğu da denetler. OECD ülkelerinde iç düzensizlikleri ve sistemden kaynaklanan hataları belirlemek için iç kontrolden yararlanılmaktadır. Ülkeler, ya mevcut yasal önlemlerini güçlendirme ya da iç kontrol için yasal bir çerçeve oluşturma yoluna gitmişlerdir. Yıllık olarak ya da ihtiyaç duyulduğunda gerçekleştirilen iç kontrolün gözden geçirilmesi işlemi ile yönetimin geliştirilmesine ilişkin tavsiye önlemleri ortaya koyulur; bazı durumlarda ise siyasi düzeyin veya kamuoyunun bilgilenmesi sağlanır. İç kontrolün yanısıra bağımsız incelemeler yürütülmektedir. Söz konusu incelemeler kamu görevlilerini kamuoyuna karşı sorumlu hale getirir. Ülkelerin büyük çoğunluğunda, kamu hizmeti faaliyetlerinin gözden geçirilmesi yasama organı tarafından gerçekleştirilmektedir. Yaygın olan diğer inceleme türleri, kamu denetçilerinin (Ombudsman) ya da müfettişlerin (Inspector General) yaptığı dış denetimden, özel yargısal veya etik denetime kadar geniş bir yelpaze içerisinde yer almaktadır. OECD ülkelerinin yarısından çoğu, kötü yönetim faaliyetlerini incelemek üzere bağımsız bir ombudsman görevlendirme yoluna gitmektedir. Öte yandan, birçok 4 ülkede kamu görevlilerinin davranışlarını izlemek için uzmanlaşmış bağımsız birimler oluşturulmaktadır. OECD ülkelerinin üçte ikisinde kamu görevlilerinin görevi kötüye kullanması hallerine ilişkin rapor hazırlanması, ya kanunlarla zorunlu kılınmaktadır; ya da kurumsal kurallar bunu gerektirmektedir. OECD ülkelerinde, kamu hizmetleri sektöründe ihbar edenlerin korunmasına gün geçtikçe daha çok gerek duyulduğu gözlenmektedir. En çok yasal koruma ve ihbar edenin kimliğinin saklı tutulması gibi koruma yollarına başvurulan bu ülkelerin yarısında, kamu hizmeti çerçevesinde bir genel koruma politikası uygulanmaktadır. OECD ülkelerinin üçte ikisinde, kamu görevlilerinin suç teşkil eden fiillerinin bildirilebileceği şikayet yolları, ombudsman veya müfettişler, yardım masaları ve telefon hatları bulunmaktadır. ŞUÇ TEŞKİL EDEN FİİLLERE KARŞI HAREKETE GEÇİLMESİ Standart ihlallerine karşı harekete geçilmesi idarecilerin ve dış soruşturma birimlerinin ortak sorumluluğundadır. OECD ülkeleri, kamu hizmeti standartlarının ihlaline karşı alınan düzenleyici önlemlerin, ihlalin meydana geldiği kurum içerisinde alınması gerektiği yönünde görüş birliğine varmıştır. Bundan hareketle, idarecilerin zamanında ve adil yaptırımlarda bulunmasını sağlayan ve kamu görevlileri için adil bir sürecin varlığını garanti altına alan düzenleyici işlemlere ilişkin genel bir çerçeve oluşturulmuştur. OECD ülkeleri uyarma ve azarlamadan başlayıp, geçici olarak işten uzaklaştırma, para cezası veya tüm ülkelerde en kötü disiplin cezası olarak görülen işe son vermeye kadar giden benzer düzenleyici yaptırımlar uygulamaktadır. Birimlerinde zamanında düzenleyici önlemler alma hususunda öncelikli sorumluluk kamu sektörü yöneticilerinde olmasına karşın, uzmanlaşmış dış kurumlardan da yardım alınabilmektedir. Söz konusu dış kuruluşlardan yardım alınması, kamu hizmetlerinde meydana gelen görevi kötüye kullanma hallerinin soruşturulması ve yargıya intikal ettirilmesinde başvurulabilecek birincil yoldur. Tüm OECD ülkelerinde bu kuruluşlar yolsuzluğa ilişkin şüpheli vakaları mahkemeye sunma yetkisine sahiptir. Ayrıca, ülkelerin üçte ikisinde halkın kamu hizmeti faaliyetleri üzerinde bağımsız olarak incelemeler yapan kuruluşlara, suç teşkil eden fiilleri ihbar etmesine olanak veren yöntem ve mekanizmalar oluşturulmuştur. Vatandaşlar kamu kurumlarına kamu yararı için kullanıldığını bildikleri ölçüde güvenmektedir. OECD’nin yaptığı bir araştırmada kamu kurumlarına güvenin tesis edilmesi için aşağıdaki unsurlara dikkate edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır: 5 • Kamu hizmeti misyonunun açıkça ifade edilmesi Hızla değişen dünyada hükümetlerin karşılaştığı temel sorunlar, kamu hizmeti misyonunun mevcut ihtiyaçlara göre şekillendirilmesini ve kamu hizmeti temel değer ve standartlarının değişen kamuoyu beklentilerine cevap verebilmesini sağlamaktır. • Değişime uyum sağlanırken değerlerin korunması Değişen sosyo-ekonomik koşullar ve özellikle şeffaflığa ilişkin artan talep, hükümetlerin kamu görevlilerinin tutumlarının öngörülen standartlara uygun olmasını sağlamak amacıyla varolan mekanizmaları gözden geçirmelerini ve yeni düzenlemelerde bulunmalarını gerektirmektedir. • Kamu görevlileri ve vatandaşların görevin kötüye kullanılması hallerini rapor etmelerinin sağlanması Suç teşkil eden fiillerin rapor edilmesinin kolaylaştırılması ve ihbarcıların korunmasına ilişkin açıkça ifade edilen yöntemlerin bulunması, görevi kötüye kullanma vakalarının ortaya çıkarılmasına yardımcı olmaktadır. • Yönetim genelinde dürüstlüğün sağlanmasına yönelik önlemler alınması Dürüstlüğün sağlanması yönünde alınacak önlemler başlı başına bir eylem değil, genel yönetim ortamına tamamlayıcı bir destek niteliği taşıyan ve yönetim sistemlerinden ayrılmaz bir unsurdur. • Dürüstlüğün sağlanması yönünde alınacak önlemlerin eşgüdüm halinde yürütülmesi: başarının ön koşulu Dürüstlüğün sağlanmasına yönelik önlemler tutarlı ve kamu hizmeti ortamını geniş anlamda ele alan bir eylemler bütünüdür. Söz konusu önlemlerin etkinliğinin değerlendirilmesi politika belirleyenlere uygulamaları konusunda bir fikir vermenin yanı sıra, gelecekte belirleyecekleri politikalar açısından da temel oluşturur. • Yetkilendirmeden çok önlemenin vurgulanması Etik değerlere önem veren tutarlı bir yönetim politikası, hem yetkilendirmeye hem de önlemeye yönelik önlemler içerir. Buna karşın, önlemeye çok fazla önem verilmesinin, yetkilendirme gereksinimini azalttığı görülmektedir. Önleme, kamu hizmeti kültürü ve kamu hizmeti ile sivil toplum arasındaki ilişki üzerinde olumlu bir etkiye sahip olan ve uzun dönemde fazla masraflı olmayan bir yatırım olarak değerlendirilebilir. 6 • Olası sorunların tahmin edilip önlem alınması Hükümetler, kamu hizmeti değerlerine ve davranış standartlarına bağlılığı azaltacak koşulları önceden tahmin ederek, olumsuz etkileri önlemek amacıyla çeşitli önlemler alabilir. Örneğin, hükümetler özel menfaatleri etkileyen idari kararların nasıl alındığına ilişkin daha fazla bilgi verilmesi yönündeki artan kamuoyu talebine ne şekilde cevap verebilir? • Yeni teknolojiden yararlanılması Hükümetlerin yeni teknolojiden yararlanması, dürüstlüğün kurumsallaştırılması için yeni yollar bulunmasını ve kamu görevlilerinin uymaları öngörülen standartlara ilişkin olarak vatandaşların bilgilendirilmesini sağlayacaktır. Politika Özetine İlişkin Bilgi Bu politika belgesinde OECD’nin 1999-2000 yıllarında OECD Bakanlarının yıılık toplantısında aldığı karar uyarınca etik değerlere ilişkin olarak yapılan bir araştırmanın sonuçları ana hatlarıyla ele alınmaktadır. Bu yolla, karşılıklı bilgilenmeyi sağlamak ve politika belirleyicilerinin OECD ülkeleri ve üye olmayan ülkelerde çağdaş etik değerlere dayanan stratejiler oluşturmasına yardımcı olmak hedeflenmektedir. Başka bir deyişle, bu araştırma kamuoyu güveninin tesisine ilişkindir. Tutarlı bir destekleyici mekanizmalar sistemi, Etik Değerler Altyapısı (Ethics Infrastructure), oluşturması için aşağıdaki aşamaların kaydedilmesi gerektiği yönünde ortak bir eğilim mevcuttur: • İyi bir şekilde rehberlik edilebilmesi ve etik ikilemlerin çözülmesi konusunda tavsiyelerde bulunulması amacıyla kamu görevlileri için belirlenen temel değerler ve etik standartların (ethical standards) tanıtılması • Çıkar çatışmasına müsait durumların önlenmesi yoluyla etik standartların desteklenmesi ve kariyer geliştirme yoluyla yüksek standartlı uygulamaların ödüllendirilmesi • Uyumun izlenmesi ve suç teşkil eden fiillerin raporlanması, ortaya çıkarılması ve disipline edilmesi. Bu politika özeti, OECD’nin 1998 tarihli Kamu Hizmetinde Etik Uygulamaların Geliştirilmesine İlişkin Tavsiye Kararının üye ülkelerdeki uygulamasını gözden geçiren kamu hizmetinde etik değerlerin gözetilmesine ilişkin olarak yapılan bir araştırmaya dayanmaktadır. Söz konusu araştırma, 29 OECD ülkesi tarafından yapılan değerlendirmelerden yola çıkılarak yapılmıştır: merkezi hükümetlerin kendi sistemlerine ve sistemin nasıl işlediğine ilişkin bilgi vermiştir. 7 OECD iyi yönetimi desteklemektedir. Değişen sosyo-ekonomik koşullar ve özellikle şeffaflığa ilişkin artan talep, hükümetlerin kamu görevlilerinin tutumlarının öngörülen standartlara uygun olmasını sağlamak amacıyla varolan mekanizmaları gözden geçirmelerini ve yeni düzenlemelerde bulunmalarını gerektirmektedir. OECD üye ülkelerin kamu sektörü ve özel sektörde iyi yönetimi yaygınlaştırma çabalarını desteklemektedir. Yolsuzluğun “arz” ve “talep” taraflarına yönelik olan son girişimler arasında 1997 OECD Yabancı Kamu Görevlilerine Rüşvet Verilmesinin Önlenmesine Dair Sözleşmesi ile OECD İyi Yönetim İlkeleri’nin uygulanması ve kamusal etik değerlere ilişkin çalışmalar yer almaktadır. Ayrıntılı bilgi Araştırmaya ilişkin ayrıntılı bilgi, Hükümete Güven : OECD Ülkelerindeki Etik Önlemler başlıklı OECD yayınında yer almaktadır. Bu yayın, 29 OECD ülkesindeki etik değerlere dayanan bir yönetim sağlanması için alınan önlemler, genel eğilimler, umut verici uygulamalar ve yeni çözümlere ilişkin karşılaştırmalı bilgi içeren tek kaynaktır. Raporda yer verilen veri tabanı, ülkelerin OECD ülkelerindeki uygulama ve eğilimler çerçevesinde sistemlerini değerlendirme çabalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Söz konusu rapora OECD sanal kitabevinden ulaşılabilir. (http:/www.oecd.org/bookshop) 8