ygs türkçeye nasıl hazırlanılır

advertisement
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
YGS TÜRKÇEYE NASIL HAZIRLANILIR
11. Dil bilgisinden çok konu olmasına rağmen az so-
Bilindiği gibi YGS’de Türkçeden 40 soru sorulmaktadır. Soru sayısı fazla olunca Türkçenin konusu ve
alanı da geniş olmaktadır. Üstelik Eşit Ağırlık, Sözel
ve Dil öğrencileri için vazgeçilmez bir ders olmanın
yanında Sayısal öğrencilerin de rakiplerine fark atmak
için değerlendirdikleri “can simidi” bir ders olunca
Türkçe, ağırlığını iyice hissettirmektedir.
ru çıktığı için bu sorularda “birden fazla bilgi” gerekir. Özellikle de karma dil bilgisi sorularında her
seçenekte ayrı bir bilgi istenir. Bu nedenle dil bilgisindeki bütün konuları tam olarak bilmek gerekir.
12. Dil bilgisinde eksik bilgi sahibi olunmamalıdır.
Şimdi bu derse etkili ve verimli bir biçimde nasıl
çalışılması gerektiğini maddeler hâlinde görelim:
Çünkü konular arasında bağlantı vardır. Bu
nedenle bir konuyu anlayabilmek için bir önceki
konuyu da bilmek gerekir.
1. Türkçe dersinin, öğrenilmesi yönüyle kolay olduğu
ve hangi alanda olursa olsun bütün öğrencilerin
ilgilenmesi gereken bir alan olduğu unutulmamalıdır.
13. Anlatım bozukluğu sorularının bir kısmı anlam, bir
kısmı da dil bilgisi ile ilgilidir. Dolayısıyla anlatım
bozukluğu sorularında başarılı olabilmek için bu iki
2. Bütün derslerde olduğu gibi Türkçe de sınıf ortamında, öğretmeni çok dikkatle ve not alarak dinlendiğinde kolaylıkla öğrenilebilir.
konunun halledilmiş olması gerekmektedir.
14. Türkçe dersinde, daha çok, pratik yapılmalı yani
soru çözülmelidir. Çünkü sorular çözülürken konu
3. Derste alınan notlar mutlaka tekrar edilmeli, konu
ayrıntılarına göz atılmalıdır.
pekiştirilir ve eksikler ortaya çıkar.
4. Soruların konulara göre dağılımı çok iyi bilinmelidir. Yapılacak çalışmalar ve çözülecek soruların
oranları buna göre ayarlanmalıdır.
15. Geçmiş yılların çıkmış soruları açıklamalarıyla birlikte çok iyi öğrenilmelidir. Çünkü geçmiş yılların
soruları bize gelecek yılların sorularının mesajını
verir.
5. Anlam ve paragraf sorularının diğer sorulara oranla fazla yer kapladığı, soruların yaklaşık dörtte
üçünü oluşturduğu biliniyor. Dolayısıyla bu konuya
ağırlık verilmelidir.
16. Türkçe sorularının çözümünde dikkatli ve zinde olma çok önemlidir. Soruya yoğunlaşamamış öğrenci, soruyu yanlış anlayabilir ve yanlış seçeneği
6. Okuduğunu tam ve doğru anlama, yorumlama,
kapsamlı düşünme ve çeldirici seçeneklere takılmama açısından kitap okumak çok önemli bir faktördür.
işaretleyebilir.
17. Doğru seçeneğe yakın olan çeldirici seçeneklere
dikkat edilmelidir.
7. Her gün en az 5 anlam ve paragraf sorusu çözülerek “yorumlama, mantık yürütme ve kapsamlı
düşünme” gibi özelliklerden uzaklaşılmamalıdır.
18. Kalem kullanmak yani önemli sözlerin altını çizmek ya da oklarla işaretler koymak soruyu doğru
8. Anlam ve paragraf sorularında bilgiden çok, yorumlama öne çıksa da soruları çözerken nasıl bir
yöntem uygulanacağı iyi bilinmelidir. Örneğin; bir
parçanın ana düşüncesi nasıl bulunur, cümlenin
yakın anlamlısı bulunurken neye dikkat edilir...
çözmeye yardımcı olabilir.
19. Türkçe sorularının çözümünde sorunun dikkatli ve
doğru okunması, acele edilmemesi, sorudaki püf
noktanın yakalanması gibi ayrıntılara özen gösterilmelidir.
9. Deneme sınavlarında özellikle yanlış yapılan ve
boş bırakılan soru tipleriyle ilgili “bolca ve farklı
tarzda” soru çözülmelidir.
20. Türkçe dersine etkili ve verimli çalışmak için
ÖSYM Türkçe sorularının mantığına uygun bir
10. Dil bilgisi konularına karşı ön yargılı olunmamalıdır. Her konunun zorluk derecesi aynı değildir.
Az bir ilgilenmeyle dil bilgisinin pek çok konusu
rahatlıkla halledilebilir.
konu anlatım kitabı, bir soru bankası, bir paragraf
soru bankası ve YGS Türkçe deneme kitapları
faydalı olabilir.
11
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
KONU TESTİ
Söz Yorumu - Deyim - Atasözü
1. Nurullah Ataç öncelikle düzyazımızda öteden beri
süregelen tekdüzeleşmiş, asık suratlı tümce örüntüsünü kırdı. Devrik, kısa, eksiltili cümleyi buldu,
anlatımın dokusuna yerleştirdi. Tümceyi fiilin
baskısından, egemenliğinden kurtardı, özgürleştirdi bir bakıma. Bundan da öte düşüncenin
üzerine örten tantanalı, ağdalı sözcüklere
anlatımının kapısını kapadı. Bunların yerine
konuşma dilinin suyunda arınmış, o dilin söz
değerlerine yaslanan; açık, aydınlık bir biçem
yarattı. Yarattığı biçemin odağına da her şeyden
önce “kendi beni”ni koydu. Olaylara, olgulara,
durumlara, kısaca dış dünyaya her türlü kavrama
ben odaklılığın içinden bakmayı sürdürdü.
3. Fethi Naci, çözümlemeci bir eleştirmen sayılmazdı. Özellikle romanda yoğunlaşmıştı, 1981’de
yayımladığı 100 Soruda Türkiye’de Roman ve
Toplumsal Gelişme, çevresinde çok yankılar
uyandırdı. Fethi Naci bu kitabında estetik ölçütleri
öne alıyor, romanda anlatımın anlatılan kadar
önemli olduğunun altını çiziyordu. Özellikle yazarın düşüncelerinin taşıyıcısı olan “karton karakterler”in, toplumsal – gerçekçi çizgide yazılan pek
çok romanın zayıf noktalarından birini oluşturduğunu vurguluyordu. Dönem, kişi, toplumsal
çevre, mekân, zaman, üslup gibi unsurların
diyalektik bileşiminden oluşan roman estetiğine
dikkat çekiyordu.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sadece kendi duygularına yer vererek özgün
bir söylem oluşturmaya çalışmak
B) Yalın bir biçem kullanarak düşüncenin kapalı
olmasının önüne geçmek
C) Söz sanatlarına çok az yer vermek
D) Duygudan çok, düşünceyi öne çıkarmak
E) Okurun kolayca anlayabileceği örneklere yer
vererek ulusal biçem oluşturmak
A) İlginç konulara değinerek okurun dikkatini
çekmeye çalışmak
B) Önemli konulara yapıtlarda yer vermek
C) Toplumsal konuları dikkat çeken bir üslupla
kaleme almayı savunmak
D) Biçem kadar söz sanatlarına da yeteri kadar
önem vermeye çaba göstermek
E) Konu kadar üsluba da önem verilmesi gerek
tiğini vurgulamak
4. Şiirle ilgili farklı yaklaşımlar vardır, olmalıdır da
ancak şiirde her zaman esas olan, duyguyu aktarmaktır. Hangi şair yoktur ki dizelerine duygularını
katmamış olsun. Şair mutlaka içinden geçenleri,
özlemlerini, aşklarını ve olumsuz bulduklarını şiirlerinde dile getirecektir. Ancak şair, duygularını
aktarırken gördüklerinin altını çizmek için de çaba
göstermeli bence. Çünkü biz okurlar sonuçta
yaşamın bir parçasıyız.
2. Günlük dilde sözcüklerin çevrimine bir bakın,
onların sesine kulak verin. Daha doğrusu okumaya çalışın. Göreceksiniz ki kimi sözcüklerin gün
geçtikçe sesi soluğu kısılmış, kullanım sıklıkları
iyiden iyiye azalmıştır. Kimi sözcüklerin sesiyse
güçlenip gürleşmiştir, kullanımları da artmıştır o
ölçüde.
Bu parçada geçen “sözcüklerin gün geçtikçe sesi
soluğu kısılmış” sözüyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçada geçen “gördüklerinin altını çizmek”
sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sözcükleri kullanım olarak gittikçe yer almaması
B) Az kullanılan sözcüklerin öne çıkarılması
C) Sözcüklerin yan anlamlarıyla kullanılması
D) Herkesin kullandığı sıradan sözcüklere yapıtlarda yer verilmemesi
E) Yapıtlarda yabancı sözcüklerin kullanılmaması
A)
B)
C)
D)
E)
35
Düşünceyi duygudan daha çok önemsemek
Somut olayları alıntılarla vermek
Gözlemleri vurgulamak
Gerçek yaşamı üstü örtülü sunmak
Nitelikli şiirin peşinde olmak
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
13. I.Ben de kısa bir süre sonra en güçlü iletişim
kanalına, yani kitaplara sarılmış ve yalnızlığı,
gurbeti o kitaplar sayesinde unutmuştum.
III. “Gurbet” kelimesini kullandığım için beni belki
yadırgayanlarınız olmuştur.
15. Avusturyalı yazar Robert Seethakel’in romanı
Bütün Bir Ömür, kelimenin tam anlamıyla “yalın”
bir kitap. Ne var ki ----. Fakat sadece 140 sayfalık
kitabı okuyup bitirdiğinizde tezatlık olarak görülen
şeyin aslında bir modern dünya aldatmacası
olduğunun farkına varıyorsunuz. Nitekim hayat,
günümüz insanının gittikçe karmaşık hâle getirdiği
şeklinin aksine doğum, mücadele ve ölümü
barındıran ve aslında basit gibi görünen derin
duyguların toplamından ibaret.
IV. Daha on sekiz yaşına girmeden ana kucağını,
baba ocağını bırakıp gurbete çıkmıştım.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin
akışına göre,
V. Üniversite okumak için Erzincan’ın yolunu tuttuğumda yaşadığım şehirden ilk kez bu kadar
uzağa gidiyordum.
I. kitapta söz sanatlarına ağırlık verilmiş
II. ismiyle tezat oluştururcasına kısa bir roman
III. kitapta modern dünyaya ait bir ayrıntı yok
IV. yazarın en iyi romanı olduğu anlaşılıyor
V. günümüz okuru roman okumayı sevmez
II. Ama iletişim kanallarının bu kadar çeşitli ve
yaygın olmadığı o yıllarda bir şehirden başka bir
şehre gitmenin adı gurbetti.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturulmak istense hangisi baştan dördüncü olur?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
sözlerinden hangisi getirilebilir?
A) I.
E) V.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
16. (I) İngiliz Kingston Üniversitesinde görev alan bilim insanları kitap okumanın faydaları hakkında
yaptıkları bilimsel çalışmanın sonuçlarını yayımladı. (II) Arkadaş canlılığının yanı sıra, düzenli kitap okuyanlarda pozitif davranışlara daha sık
rastlandığının da altını çiziyorlar. (III) Bunun nedeni olarak düzenli kitap okumanın kişide empati
duygusunu geliştirmesi gösteriliyor. (IV) Ayrıca
kitap okuyan katılımcıların televizyon izleyenlere
oranla daha arkadaş canlısı olduğunu belirtiyor
bilim insanları. (V) 123 katılımcı ile yapılan bu
çalışmaya göre, kitap okumak insanların sosyal
çevrelere daha kolay adapte olmalarını sağlıyor.
14. (I) Kitap okurken kahve içip bir de çikolata yemenin tadı başka olur gerçekten. (II) Eski kitapların
kokusunun çekici olmasının nedeni meğer çikolata ve kahve imiş. (III) Yanlış okumadınız; çikolata
ve kahve imiş ve bununla ilgili bir çalışma bile yapılmış. (IV) Evet, söz konusu çalışmaya göre eski
kitapların güzel kokmasının artık bilimsel bir açıklaması var. (V) Çalışma şöyle yapılmış: Bir müzeyi
ziyaret edenler üzerinde yapılan araştırmada
ziyaretçilerin yüzde 79’u eski kitap kokusunun
kendilerine çikolata ve kahveyi hatırlattığını söylemiş. (VI) Bu sonuç, araştırmacılar için sürpriz
olmamış çünkü sosyal deney yapmadan önce, laboratuvar ortamında yaptıkları çalışmalarda; kitap
kokusunun, kahve ve çikolata kokusuyla benzer
değerlerde olduğu sonucu zaten ortaya çıkmış.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bütün oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir?
A) I. ile III.
B) II. ile IV.
D) III. ile IV.
C) II. ile V.
E) IV. ile V.
CEVAP ANAHTARI
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden
hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.
B) III.
C) IV.
D) V.
1.B
9.A
E) VI.
72
2.C 3.A 4.C
5.D 6.C 7.E 8.B
10.C 11.B 12.C 13.B 14.A 15.B 16.C
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
11
ZAMİR (ADIL)
Dönüşlülük adılı, ikileme görevinde kullanılabilir:
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kişi adılı (şahıs zamiri) kullanılmamıştır?
Yaşananları kendi kendine hep dert ederdi.
A) Kitapların faydasını uzun uzun anlatan yoksa
sen miydin?
B) Onlara biraz geç kalacağımızı söyleyin.
C) Geçen hafta öğretmenimiz bizden resim yapmamızı istemişti.
D) Onu ilk gördüğümde henüz bebekti.
E) Kendimize yapılmasını istemediğimiz davranışları çevremizdekilere yapmayalım.
Dönüşlülük adılı, tamlamada görev alabilir:
İnanın, kendi evinizmiş gibi rahat edersiniz.
Sınavda Mert’in kendisi kopyadan yakalanmış.
Çözüm
A seçeneğinde “sen”, B seçeneğinde “onlara”, C
seçeneğinde “bizden”, D seçeneğinde (cümlenin anlamına göre) “onu” kişi zamiridir.
Zamirler; isimlerin yerine geçer, isim gibi kullanılır, ismin görevini üstlenir, isim tamlamalarında görev
alır, bazen ismin aldığı ekleri bile alabilir.
E seçeneğindeki “kendimize” sözcüğü bir zamirdir; ama dönüşlülük zamiridir.
Cevap E
Kişi zamiri, dönüşlülük zamiri, işaret zamiri, belgisiz zamir, soru zamiri ve ilgi zamiri olmak üzere altı
grup zamir vardır.
2. Aşağıdakilerin hangisinde “bu” sözcüğü ötekilerden farklı görevde kullanılmıştır?
Kişi zamirleri; ben, sen, o, biz, siz, onlar
sözcükleridir. Bu sözcükler farklı ekler aldığında (benden, seninle, onlara...) kişi zamiri özelliğini yitirmez.
A)
B)
C)
D)
E)
“O” kişi zamiri, kullanıldığı cümleye göre değişir.
Cümlenin anlamına göre; kişi ismi yerine geçmişse kişi zamiri; kişi dışında (canlı - cansız) başka bir varlığın
yerine geçmişse işaret zamiri olur.
Çabuk geçer bu günler.
Bu yolun sonu ölüme çıkar.
Görmesen de bu mutluluk bitecek.
Bu sanırım farklı bir şiire benziyor.
Bu sokaktan kim bilir kaç defa geçmişti.
İşaret zamirleri; isimlerin yerine işaret yoluyla geçen zamirlerdir.
Örneğin;
“Onu yerden alıp çöp kutusuna atınız.” cümlesinde işaret zamiri;
“Onu annesine benzetmiş, elini öpmüştü.” cümlesinde ise kişi zamiridir.
Bu, şu, o, öteki, beriki... sözcükleri ek ya da virgül almış hâlleriyle her zaman zamirdir: bunu, ona,
şunda, bunları, ötekisi, berikileri ...
Bu arada “ben” ve “sen” kişi zamirinin “–e” hâl ekini aldığında kökünde değişikliğe uğradığına, “bana”,
”sana” şeklini aldığına da dikkat edelim.
Fakat bu sözcükler eksiz, virgülsüz de zamir olarak kullanılabilir: “Bu değişik bir tabloya benziyor.”
cümlesindeki gibi.
Dönüşlülük zamiri; sadece kendi sözcüğüdür.
Önemli iki görevi vardır.
“O” sözcüğü hariç diğer zamirler kişi yerine geçse
de işaret zamiridir: “Bunlara bir şey söyleyin.”
cümlesindeki gibi.
Kişileştirme yoluyla kullanılan zamirler de kişi
zamiridir.
Bu zamir asıl kişi zamirinin yerini tutabilir: “Adam,
ben gelmiyorum, dedi.” yerine “Adam, kendim gelmiyorum, dedi.”gibi.
Örneğin;
“Ağaçlar başkaldırarak güneşe, bize çektirdiğin
yeter, demişlerdi.” cümlesinde altı çizili sözcük kişi
zamiridir.
Dönüşlülük zamiri kişi zamiri ile birlikte kullanıldığında pekiştirme anlamı katar: “Soruları sen kendin çöz.” cümlesinde olduğu gibi.
95
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
20
CÜMLE ÖGELERİ - VURGU - ARA SÖZ
2. Aşağıdaki sorulardan hangisin cevabı yüklem
değildir?
1. Aşağıdakilerden hangisi iki ögeli bir cümledir?
A) Kitap, bize bilmediklerimizi öğretir.
A) – Öğrenciler ne yapıyorlar?
– Oynuyorlar.
B) Kitap, okunduğunda değer kazanır.
C) Kitap, samimi ve etkili bir dosttur.
B) – Kitabın adı neymiş?
– Kırmızı Saçlı Kadın.
D) Kitap, kendisini sevenleri korur.
E) Kitap, bizi hayaller dünyasına götürür.
C) – Kimdir seni üzen?
– Tamer.
Cümlenin ögeleri cümlede görev alan sözcük ya
da söz öbekleridir.
Zihni, Furkan’ı
erkenden
okul bahçesine
özne
zarf tümleci
dolaylı tümleç
nesne
D) – Eve gidecek mi?
– Gitmeyecek.
E) – Ne alındı sana?
– Oyuncak.
götürmüştü.
yüklem
Yüklem, cümlenin yargı bildiren önemli ögesidir.
Edatlar ancak bir grup hâlinde öge olabilir:
Cümlede ilk bulunacak ögedir.
Geçen yılki sınav bana göreydi. (edat grubu)
Diğer ögeler yükleme sorulan sorularla bulunur.
yüklem
Yüklem, isim ya da eylem olabilir.
Bu çok önemli ödül senin içindi. (edat grubu)
yüklem
Komşumuz Nezaket Hanım bence hamarattır.
yüklem (ad)
Bağlaçlar öge degil, ögeyi bağlayan unsurlardır:
Süratli kullanınca arabasını bir ağaca çarpmıştı.
Okulumu ve arkadaşlarımı çok ama çok özledim.
yüklem (eylem)
bağlaç
(nesneleri bağlamıştır)
Cümlenin herhangi bir yerinde olabilir.
Nazlı Eray’ın romanını aldım da okumadım.
Konuşmamıştık yol boyunca hiçbir yolcuyla.
bağlaç
yüklem
(yüklemleri bağlamıştır)
Su, hayat veren bir kaynaktır tüm canlılara .
yüklem
Haftaya evimize ve sokağımıza ulaşacaktık.
bağlaç
Tamlama biçiminde kullanılabilir.
(dolaylı tümleçleri bağlamıştır)
Sevgi, kalbimizin anahtarıdır.
Çözüm
Soruda cümlelerin öge sayılarına bakmamız isteniyor. O hâlde cümleleri ögelerine ayıralım:
yüklem (İ.T.)
Muhittin Bey, başarılı iş adamıdır.
A’da Kitap / bize / bilmediklerimizi / öğretir. (4 öge)
yüklem (S.T.)
B’de Kitap / okunduğunda / değer kazanır. (3 öge)
Olumsuz ve soru biçiminde olabilir.
C’de Kitap / samimi ve etkili bir dosttur. (2 öge)
D’de Kitap / kendisini sevenleri / korur. (3 öge)
Sizin en sevdiğiniz renk mavi değil midir?
E’de Kitap / bizi / hayaller dünyasına / götürür.
yüklem
(4 öge)
Doğru mudur bu karmaşık sorunun yanıtı?
Cevap C
yüklem
149
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
KONU TESTİ
Yazım Kuralları
1. Yetkin yazar Cengiz Aytmatov’la hem Frankfurt’ta
hem İstanbul’da Türk yazarları ve Türk edebiyatı
I
üzerine uzun uzun konuşmuştuk, bir Türk yazar
kadar bilgisi vardı. 2008’de Almanya’nın Nürnberg
II
şehrinde öldüğünde sanki Türk Edebiyatı’ndan bir
III
IV
yazar eksilmiş gibi hissetmiştik.
V
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım
yanlışı vardır?
A) Roman her ne kadar fazla okunsa da son yıllarda öykü de ilgi görmektedir.
B) Bu mahallede heran bir kavga başlayacakmış
gibi bir his oluşmuştu bende.
C) Savaşta omzundan aldığı yarayla uzun süre
bir hastanede kalmıştı.
D) Murat dayım, akşamüstü bizim eve gelip bir
kahve içmişti.
Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisinin
yazımı yanlıştır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) Gülsarı Sokağı’nda oturan ve şimdi önemli bir
iş yerinde çalışan arkadaşını görmek istiyordu.
E) V.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili
sözcüğün yazımı yanlıştır?
5. Ömürünü tam anlamıyla fotoğrafa adamış olan
I
Ersin Alok’un araştırma ve ön hazırlığa ayırdığı
II
zaman ve uygulamadaki mimari disiplin, onun
III
fotoğraflarının gizini de açıklamaktadır. Sanatçı,
pozitif bir düşünce sistemi ile lirik ruhunu evrenin
IV
V
önemli sihirlerinden biri olan fotoğrafla birleştirerek
bize iletmeyi kendine görev edinmiştir.
A) Bugün meteoroloji yeni bir açıklama yaptı.
B) Çok laubali birini benziyor şu delikanlı.
C) Bu kitabımı naçizane size hediye ediyorum.
D) Utku, okulda stajyer olarak çalışmaya başladı.
E) Şimdi çayın yanında bir poaça ne iyi giderdi!
Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisinin
yazımı yanlıştır?
3. Gitarist Jonny Greenwood, Hint müziğine ilgisinin
I
şöyle başladığını söyler: “Ortaokul zamanlarında
II
farklı guruplarla çaldım. Daha çok Batı müziği
III
IV
çaldım elbette. Hint müziğiyle bir konser de
V
tanıştım. Bu çok derin bir deneyim oldu benim için,
beni Hindistan’a yönlendiriverdi. O ülkede müzik
VI
okudum, hayatımın büyük kısmını orada geçirdim.
VII
Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangilerinin
yazımı yanlıştır?
A) I. ve VI.
B) II. ve III.
D) IV. ve VII.
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
6. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde bir yazım
yanlışı vardır?
A) Dost ile ye iç, alış veriş yapma.
B) Öfkeyle kalkan zararla oturur.
C) Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
D) Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer.
C) III. ve V.
E) V. ve VI.
E) İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur.
197
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
27
KARMA DİL BİLGİSİ
1. (I) Ozan, dilin tadını imgelerle çıkarır. (II) Bunun
için de alışılmış söyleyişlerin dışına çıkar. (III) Bir
bakıma şiirinin özgünlüğünü imgelerinin kendine
özgü olmasından kaynaklanmasını ister. (IV) Zaten kendine özgü imge evresi olmayan ozan
sıradandır. (V) Böyle ozanların kaç şiiri aklımızda
kalır ki?
Çözüm
Güneş-le (ilgeç), bilir (eylem),
kimler (adıl), Baş ucumda (ad).
Ancak dizelerde bağlaç yoktur.
Cevap D
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
3. Bir çocuk ağlarsa en derin uykusunda
Bir yaprak süzülür düşer karanlığa
A) I. cümlenin yüklemi türemiş eylemdir.
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
B) II. cümlede ilgeç ve bağlaç vardır.
C) III. cümlede ad tamlamasına yer verilmiştir.
A) Birleşik çekimli eylem
D) IV. cümlenin yüklemi geçişli bir eylemdir.
B) Üstünlük belirteci
E) V. cümlede sıfatlar kullanılmıştır.
C) İsim tamlaması
D) Türemiş sözcük
Bu tür soruların birkaç bilgi istediğini yani “karma”
olduğunu görüyoruz.
E) Geçişsiz eylem
Çözüm
“ağlarsa” birleşik çekimli eylemdir: ağla - r - sa (A)
Karma dil bilgisi sorularını çözebilmek için dil bilsi konuları tam olarak öğrenilmelidir.
“en” üstünlük belirtecidir (B)
Seçeneklerde birden fazla bilgi istendiğinden sadece ilk bilgiye odaklanılmamalıdır.
“süzülür” türemiş sözcüktür: süz - ül - ür (D)
“süzülür” eylemi geçişsizdir (E)
Bilgiyle beraber dikkatin istendiği sorularda dikkatsizlik yapılmamalıdır.
Ancak dizelerde isim tamlaması yoktur.
Cevap C
Çözüm
“çıkarır” yüklemi türemiş eylemdir; çık-ar (A)
y. eki
4. Kişi, kültürel değerlerle pişer, iyiyi ve doğruyu görür, kendine örnek alırdı.
“için” ilgeç, “de” bağlaçtır (B)
“şiirinin özgünlüğü” ad tamlamasıdır (C)
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?
“böyle” ve “kaç” sözcükleri sıfattır (E)
Ancak parçanın IV. cümlesinin yüklemi “sıradandır”
isim soylu olduğu için çatı aranmaz.
Cevap D
A) Bağ eylem
B) Sıfat tamlaması
C) Zamir
C) Belirtme durumu eki
E) Adlamış sıfat
Çözüm
“kültürel değerlerle” sıfat tamlamasıdır (B),
2. Güneşle beraber söndüğüm akşam
Baş ucumda kimler yanar kim bilir
“kendine” dönüşlülük zamiridir (C),
“iyi-y-i” belirtme durumu eki almıştır (D),
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) İlgeç
B) Eylem
D) Bağlaç
“iyiyi” adlaşmış sıfattır (E),
C) Adıl
Ancak cümlede bağ eylem yoktur.
E) Ad
Cevap A
205
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
37. Mutluluğa uçmak ... Bu en büyük özlemidir insanoğlunun. Oysa bilmez ki mutluluk nedir? Soyut
bir kavram, mutluluk dediğimiz. Var olduğunu sandığımız anda bile, biraz üstünde durunca yok olan
bir şey. Bizim yarattığımız bir duygu. İnsanoğlunun çağlar boyu ardından koştuğu, bir türlü yetişemediği... Kimler, kimler mutluluğa doğru yola
çıktılar. Önemli olan da buydu, o duyguyu bir anlığına yaşamak. “Mutluluğa uçuyoruz” duygusunu
tatmak da bir üstünlüktür. Çok kısa bir zaman süresince bile olsa.
39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Her anı kitabı roman gibi okunmaz. Bakarsınız
adam “Ben neydim, öğrenin.” der gibidir. Okur öfkelenir, rahatsız olur, iter o anı diye önüne sürülen
övünmeleri. Anı yazan, ikinci planda kalmak zorundadır. Gördüğünü, öğrendiğini, duyduğunu veren kişi okurdan büyük ilgi görür. Yoksa anı yazarı
kendisine ve yazdıklarına kuşkuyla bakılan biri olmaktan yakasını kurtaramaz.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
39. Böyle diyen bir sanatçının aşağıdakilerden
hangisini söylemesi beklenemez?
A) İnsanların mutluluğu tam olarak tanımlayamadığına
A) Anılarımda gözlemlerimi okurlarımla paylaşırım.
B) İnsanın mutlu olmak için kendini çoğu zaman
gülünç durumlara soktuğuna
B) Okurla aramda kurduğum güven duygusu sayesinde yazdıklarıma inanılır.
C) Her insanın hayattaki amacının mutluluğu yakalamak olduğuna
C) Hiçbir zaman kişiliğimi ön plana çıkarmam;
okuru hayal kırıklığına uğratmam.
D) Mutluluğa ulaşılamasa bile o yolda olmanın istendiğine
D) Anılarımın çok okunmasının nedenlerinden biri
okurun bende gördüğü alçak gönüllülük duygusudur.
E) Mutlu olmayı insanların kendileri için hedef
olarak gördüğüne
E) Okurumun, anılarımı okurken sadece zor ve
sıkıntılı günlerden bugünlere nasıl geldiğimi
bilmesini isterim.
38. Deneme yazarı, anlattığını içtenlikle, tam bir açık
yüreklilikle anlatan kişidir. Anlattıklarının inandırıcılığı onun bu yönünden gelir. Yoksa belgesel, kanıtlara yaslanan bir düzyazı biçimi değildir
deneme. Öne sürülen her düşünce ya da savı
doğrulama, ispatlama gibi bir kaygısı yoktur deneme yazarının. Denemeyi makaleden ve eleştiriden
ayıran özellik de budur.
Bu parçada aşağıdaki yargılardan hangisine
yer verilmemiştir?
40. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Deneme, kanıtlara dayanılarak yazılan bir tür
değildir.
B) Deneme yazarı, eserini samimi olarak ve içinden geldiği gibi yazar.
A) Kanıları öne çıkarma
B) Deyimlere başvurma
C) Deneme içten yazılmazsa inandırıcı olmaz.
C) Tekdüzelikten kaçınma
D) Eleştiri ve makale kanıtlara dayanmalıdır.
D) Tanımlama yapma
E) Deneme; eleştiri ve makale kadar okunan bir
tür değildir.
E) Devrik cümleye yer verme
228
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
YGS TÜRKÇE DENEME SINAVI - 5
1. Onun eserleriyle ilk defa yüz yüze geldiğimde kitaplarına kaptırmıştım kendimi. Çünkü onun üslubu, insanı yazmaya yönlendiriyordu. Ancak büyük
istekle yazdıklarım sonuçta garip bir şekilde onu
andırmaktan kurtulamıyordu.
3. Dostoyevski’nin başka hiçbir romancının yapmadığı kadar önemli noktalara dokunduğu bir gerçektir ama bütün kişilerin aynı kumaştan olduğunu
söylemek mümkündür.
Bu parçadaki altı çizili sözün anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
Bu cümlede geçen “bütün kişilerin aynı kumaştan olduğunu söylemek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Aynı konuyu işlemek
A) Kimsenin bilmediği konulara değinmek
B) Anlatım olarak çağrıştırmak
B) Aynı yerel söyleyişleri işlemek
C) Eleştirileriyle öne çıkmak
C) Benzer özelliklere sahip kahramanları kullanmak
D) Hayretini gizleyememek
D) Farklı kahramanları ön plana çıkarmak
E) Uzun süre etkisinde kalmak
E) Geleceğe kalabilecek kişileri konuşturmak
4. Ressam mısınız? Üzüm salkımlarının öyle tıpkısını yapınız ki, kuşlar onları gagalamaya gelsinler!
Heykelci misiniz? Öyle bir inek heykeli yapınız ki
buzağılar süt emmeye koşup gelsinler! Romancı
mısınız? Gözlemleriniz öyle olmalı ki, mahkeme
tutanaklarını yayımladığınızı sansınlar.
2. Size ilginç gelebilir ama ben, öyle öğüt verici, yol
gösterici, didişmeli yazılar yazmaktansa bazı
yazıları baharlara, şiirlere, renklere ayırmak daha
doğru olur, diye düşünüyorum. Kimileri yazarlardan ille de kavgalı, eleştiren, birilerinin yakasına
yapışmış yazılar bekler. Onlar hep içlerindeki
öfkeyi, benimsediği yazarın dile getirmesini isterler. Böylelikle de ferahlamayı umarlar. Ben bu tavrı
özellikle son yıllarda bıraktım, yazılarımı okuru
incitmeyen, samimi bir üslupla yazmaya gayret
ediyorum.
Bu parçada üzerinde durulan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
A) Etkileyicilik
B) Özgünlük
C) Evrensellik
D) Gerçekçilik
E) Kalıcılık
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisi kanıtlanabilirlik
açısından ötekilerden farklıdır?
A) İçten ve yumuşak bir söyleyişle yapıt oluşturmaya çaba göstermek
A) Son çıkan romanında toplumsal olaylara değinmiş.
B) Okurla iletişim kurabilen bir anlatıma özellikle
başvurmak
B) Şiirlerini topladığı eserinin ön sözünde şiir yazmasının nedenlerini anlatmış.
C) Toplumu yönlendirebilecek kadar süslü bir anlatım kullanmaya çalışmak
C) Bütün resimlerinde şehir yaşamını yansıtmış.
D) Toplumun iyi yönlerini öne çıkaran bir söyleyişe yer vermek
D) Bir öyküsü hariç diğerlerinde çocukların bayram sevincini işlemiş.
E) İçtenliğin ve gerçekçiliğin birlikte verildiği yazınsal yaratılar kaleme almayı arzulamak
E) Denemelerini kaleme alırken çevresini de titizlikle gözlemlemiş.
245
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
HANGİ TÜRKÇE SORUSU NASIL ÇÖZÜLÜR
CÜMLE ANLAMI - CÜMLE YORUMU
SÖZCÜK ANLAMI - SÖZ YORUMU
DEYİM - ATASÖZÜ
Aşağıdaki cümlelerden hangisi kanıtlanabilirBu parçadaki altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Parçanın tamamı mutlaka okunmalı, “söz”e yüklenen anlam tespit edilmeli ve yanlışlıkla parçanın ana
düşüncesi değil, altı çizili sözün anlamı bulunmalıdır.
lik açısından ötekilerden farklıdır?
Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangileri yakın anlamlıdır?
Yakın anlamlı olduğu düşünülen sözcüklerin yerleri değiştirilerek sağlaması yapılmalı. Sözcükler birbirlerinin yerine konabiliyorsa yakın anlamlıdır.
si kendinden öncekinin gerekçesidir?
Cümleler öznellik - nesnellik yönüyle incelenir, yani cümlelerden dördü nesnel biri özneldir ya da dördü
öznel biri nesneldir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangiGerekçe; neden demektir. Gerekçe bildiren cümle,
başına “çünkü” bağlacı getirilerek okunabilen cümledir.
Bu cümleden aşağıdaki yargılardan hangisine
kesin olarak ulaşılabilir?
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim, açıklamasıyla birlikte verilmiştir?
Önce cümledeki deyim bulunur, ardından deyimin
anlamı aynı cümlede aranır. Yanlışlıkla neden - sonuç
ilişkili cümlelere takılmamak gerekir.
Cümleden uzak yorumlara girmeden, cümlenin
çizdiği çerçeve kadar mantık yürütülmelidir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde aynı düşünce değişik sözlerle yinelenmiştir?
Aynı düşüncenin desteklenmesi için yakın anlamlı
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “denk” sözcüğü deyim içinde kullanılmıştır?
Bir sözcüğün deyim içinde kullanılması, mecaz
anlamlı herhangi bir sözcükle kalıplaşması demektir.
sözler kullanılır. Yakın anlamlı sözlerin ya da sözcüklerin bulunduğu cümle aranmalıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde yan tutmama söz konusudur?
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yerinde kullanılmamış bir deyim vardır?
Böyle sorularda “yerinde kullanılmamış” sözü
“yanlış anlamda kullanılmış” anlamına gelmektedir.
Yazarın tarafsız yani objektif davrandığı cümle
aranmalıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikilemeyi
oluşturan sözcükler tek başlarına kullanılamaz?
İkilemeyi oluşturan sözcüklerden en az biri anlamsız olmalıdır.
Parçadaki her cümle için bir seçenekte yorum yapılmıştır. Dolayısıyla her cümleden sonra o cümle ile
ilgili seçenek okunmalı, soru böyle çözülmelidir.
Bu cümlenin sonuna aşağıdakilerden hangisi
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “hafif” sözcüğü bu cümledeki “ağır” sözcüğünün anlamca
karşıtıdır?
“Ağır” ile “hafif” sözcüklerinin karşıt olduğu bellidir
ancak gerçek anlamlı bir sözcüğün karşıtı, sesteşi ve
eş anlamlısı gerçek olmalıdır.
getirilemez?
Cümlenin taşıdığı anlamla çelişen söz aranmalıdır. Böyle sorularda “şu söz gelse daha iyi olur” tarzında bir yaklaşım göstermek insanı yanıltır. Burada
önemli olan “hangisi gelirse çelişki, tutarsızlık olur”
mantığıyla soruyu çözmektir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “bağırmak”
sözcüğü ötekilerden farklı anlamda kullanılmıştır?
Böyle sorularda sözcüğün gerçek ya da mecaz
anlamı değil, anlamsal karşılığı istenmektedir.
Aşağıdakilerin hangisinde insana özgü bir nitelik doğaya aktarılmıştır?
Kişileştirmenin yapıldığı cümle aranmalıdır.
255
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
TÜRKÇE SORULARINDA NE, NE DEMEKTİR
Bazı sorularda geçen sözcüklerin anlamsal karşılığı bilinmediğinden soru çözümünde zor
durumda kalınabiliyor.
Yaygın kullanılmayan bir ifade geçtiğinde soru çözülemez hâle gelebiliyor.
Aşağıda 1981 yılından itibaren üniversiteye hazırlık sınavlarındaki Türkçe sorularında kullanılan
bu tarzdaki sözler ve bunların karşılıkları sıralanmıştır.
SÖZ, SÖZCÜK
SÖZ, SÖZCÜK
KARŞILIĞI
KARŞILIĞI
ad ........................................... isim
kılış......................................... iş
ad takımı ................................ isim tamlaması
kip ......................................... zaman eki
ad eylem ............................... isim-fiil
kişi.......................................... şahıs
adıl ......................................... zamir
kişi adılı .................................. şahıs zamiri
adlaşmış sıfat......................... isimleşmiş sıfat
koruyucu ünsüz...................... kaynaşma harfi
ayraç ...................................... parantez
nicelik ..................................... sayısal
ayrılma, uzaklaşma, çıkma .... ismin -den hâli
niteleyici sözcük ..................... niteleme sıfatı
azlık-çokluk zarfı .................... miktar zarfı
nitelik...................................... sıfat, özellik
basit çekimli eylem ................. basit zamanlı fiil
ortaç ...................................... sıfat-fiil
belirteç .................................. zarf
belirten .................................. tamlayan
ön ad ...................................... sıfat
belirtilen.................................. tamlanan
ön ad takımı ........................... sıfat tamlaması
belirtme, gösterme durumu .... ismin -i hâli
önemsenen öge .................... vurgulanan öge
betimleme .............................. tasvir etme
öyküleme................................ hikâye etme
bileşik çekimli eylem .............. bileşik zamanlı fiil
özdeş ..................................... aynı
bitmemiş cümle ...................... eksiltili cümle
pekiştirme zamiri .................... dönüşlülük zamiri
bulunma, kalma durumu ........ ismin -de hâli
saptama ................................. tespit etme
cins adı .................................. tür ismi
ses ......................................... harf
cümle unsuru ......................... cümle ögesi
sesli........................................ ünlü
çekimli eylem ......................... çekimli fiil
sessiz ..................................... ünsüz
durum eki ............................... hâl eki
söz öbeği................................ birden fazla sözcük, grup
düz cümle............................... kurallı cümle
şekil, tasarlama kipleri .......... dilek kipleri
düz tümleç.............................. nesne
tamlanan eki........................... sahiplik, iyelik, aitlik eki
edilgenlik eki .......................... -l, -n
tamlayan eki........................... -n, - in, - un, - ün
ek eylem................................. ek - fiil
eylemsi .................................. fiilimsi
tümce ..................................... cümle
gerekçe .................................. neden, sebep
tür........................................... görev
grup........................................ bileşik, birleşik
ulaç ........................................ bağ eylem, zarf-fiil
hece düşmesi......................... ünlü düşmesi
üleştirme ............................... paylaştırma
ikizleşme ................................ ünsüz türemesi
ünsüz değişimi ....................... ünsüz yumuşaması
ilgeç........................................ edat
ünsüz uyumu.......................... ünsüz sertleşmesi
ilgeç tümleci ........................... edat tümleci
yakıştırmaca........................... benzetme
ilgi eki ..................................... -ki
yaklaşma, yönelme durumu ... ismin -e hâli
işlev........................................ görev
yargı ögesi ............................. yüklem
iyelik eki ................................. sahiplik, aitlik eki
yer tümleci.............................. dolaylı tümleç
261
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
YGS TÜRKÇE SORULARINDA GEÇEN BAZI SÖZLERİN ANLAMLARI
SÖZ
ANLAM
SÖZ
Andırışma .................Benzeşme, anımsatma
ANLAM
Haz ............................Zevk, hoşa gitme
Atfetmek....................Dayandırmak, isnat
Heves ........................Aşırı istek
Ayrıksı.......................Ayırıcı özellik
İçerik .........................Konu
Ayrım.........................Fark
İçgüdü.......................Doğuştan gelen davranış
Bağdaşma ................Uyma
İçmonolog ................İç konuşma
Basmakalıp...............Bilineni tekrarlama
İleti ............................Mesaj
Bellek ........................Akıl, hafıza
İlinti ...........................İlgi
Birinci kişili ..............Ben'li, biz’li anlatım
İmbik .........................Süzülerek elde edilen
Biçem........................Üslup, anlatım
İmge ..........................Hayal, zihinde tasarlanan
Bütümsellik ..............Bütün olma durumu
İrdeleme ....................Gözden geçirme
Ceht...........................Gayret
İroni...........................İnce alay
Cumba ......................Çıkıntı balkon
İstem .........................İsteme durumu, istek
Çıkarım .....................Varılan sonuç
İşitsel ........................İşitmeyle ilgili
Çoğullaştırma...........Çoğul eki kullanma
İşlev...........................Görev
Dağarcık ...................Bilgi birikimi
İvedilik ......................Çabukluk
Devinim.....................Hareket
İzlenim ......................Gözlem
Didaktik.....................Öğretici
Kalıtsal......................Genetik, doğuştan
Direngen ...................İnatçı
Kanı...........................İnanılan düşünce
Dışadönük ................Dışla ilişkili olan
Kanıksamak..............Kabul etmek, kabullenmek
Dörüt .........................Sanat
Kanıtlanabilirlik ........Öznellik - nesnellik yönüyle
Dörütmen..................Sanatçı
Karşın .......................Rağmen
Dram .........................Acıklı olay
Kemlik.......................Kötülük
Duyarlık ....................Hassasiyet, titizlik
Kılış ...........................İş
Düşsel.......................Hayali
Klasik ........................Kalıcı
Enikonu ....................İyiden iyiye, iyice
Kof.............................Boş, değersiz
Epik ...........................Coşkulu
Kuram .......................Teorik bilgi
Esin ...........................İlham
Kurgu ........................Yapı
Estetik.......................Güzellik
Lirik ...........................Duygusal
Evrensel....................Herkesi ilgilendiren
Mahir .........................Becerikli
Fantastik ...................Hayal
Mahlûk ......................Yaratık
Gerekçe ....................Neden, sebep
Makbul ......................Geçer, beğenilen
Gibilik........................Benzerlik
Mest ..........................Kendinden geçme
Gizemli......................Esrarengiz
Mistik ........................Gönül yoluyla
Görece ......................Kişiden kişiye değişebilen
Muttasıl .....................Sürekli
Görsel .......................Gözlem, görmeye dayalı
Müphem ....................Belirsiz
Gösterge...................İşaret, belirti
Müşkül .....................Zor, güç
Güdü .........................Dürtü
Müşkülpesent...........Zor beğenen, titiz
Güncel ......................Günlük olaylar
Nakıs .........................Eksik
Harami ......................Haydut, hırsız
Nekâhet.....................İyileşme süreci
Hayıflanma ...............Üzülme
Nesir..........................Düzyazı
262
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
BAZI DEYİMLERİN ANLAMLARI
Abayı yakmak
: Birisine gönül vermek
Aman vermemek
Acısını çıkarmak
: Öç almak, gördüğü zarar
ve ziyandan meydana
gelen eksikliği sonradan
tamamlamak
Aralarından kara
kedi geçmek
: Birbirine gücenmek
Ar damarı çatlamak
: Utanması olmamak
Arif olan anlasın
: Herkesin anlayacağı kadar açık söylenmeyen bir
sözün gerçek anlamını
kavrayanlar için söylenir.
Açmaza düşmek
: İçinden çıkılmayacak bir
duruma düşmek
Ağız değiştirmek
: Daha önce söylediklerinin tersini söylemeye
başlamak
Ağızlara sakız olmak
: Herkesin, kötü bir durumundan dolayı, hep onu
konuşması; dedikodu konusu olmak
Armudun sapı var,
üzümün çöpü var
demek
Astarı, yüzünden
pahalı olmak
Ağzı kulaklarına varmak : Çok sevinmek
Ağzı laf yapmak
: Konuşmayı iyi becermek
Ağzında bakla ıslanmamak : Sır saklayamamak
Ağzı yanmak
: Bir şeyden büyük zarar
görmek
Akıl kutusu
: Çok akıllı
: Üzücü bir durum meydana gelecek diye çok korkmak
Aklı kesmek
: Bir şeyin olabileceğine
inanmak
Aklını peynir
ekmekle yemek
: Her şeye kusur bulmak,
hiçbir şeyi beğenmemek
: Bir işe harcanılan para ya
da emeğin, elde edilen
sonucun değerini aşması
Aşık atmak
: Yarışmak, boy ölçüşmek
Atı alan Üsküdar'ı geçti
: Fırsat kaçırmak
Attan inip eşeğe binmek : Bulunduğu konumdan daha aşağı bir yere düşmek
Akıntıya kürek çekmek : Gerçekleşmeyecek bir iş
için boş yere uğraşmak
Aklı çıkmak
: Rahat vermemek, göz açtırmamak
Ayak diremek
: Bir düşünceyi sonuna kadar sürdürmek
Ayıkla pirincin taşını
: Karmakarışık olan bir işin
içinden çıkmanın zorluğunu anlatmak için söylenir.
Bacası tütmez olmak
: Ailesi dağılmak ya da işi
bozulmak
Bağrına taş basmak
: Sesini çıkarmaksızın her
türlü acıya katlanmak
: Akılsızca işler yapmak
Al birini vur ötekine
: İkisi de değersiz, işe yaramaz
Alicengiz oyunu
: Ustaca ve haince yapılan
kötülük
Alnını karışlamak
: Küçümseyerek meydan
okumak
Bal alacak çiçeği bilmek : Nereden, nasıl yarar sağlayabileceğini bilmek
Alnının damarı çatlamak : Başarmak için çok çalışmak, sıkıntılara katlanmak
Alttan almak
: Sert konuşan birine yumuşak davranmak
267
Baltayı taşa vurmak
: Birine bilmeyerek dokunacak söz söylemek
Bam teline basmak
: Birinin en çok kızacağı bir
şey söylemek, etkilemek
Bana mısın dememek
: Aldırış etmemek
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
PRATİK YAZIM KURALLARI
“Şey” sözcüğü her zaman ayrı yazılır: her şey, bir
Ünlü daralmasına neden olan “y” sesi sınırlı sayıdaki
şeyler, çoğu şey, bazı şeyler...
sözcüklerde görev alır: diyerek(de), niye(neye),
yiyecek(ye)…
İkinci sözcüğü “sever” olan birleşik sözcükler bitişik
İkilemelerde ünlü düşmesi olmaz: omuz omuza,
yazılır: konuksever, vatansever, hayvansever,
şehirden şehire, gönülden gönüle, burun buruna,
hayırsever, yardımsever, barışsever…
göğüs göğüse, nesilden nesile…
“Herhangi” dışındaki “her” ile başlayan birleşik söz-
Ünlü türemesi sınırlı sayıda sözcükte görülür: dara-
cükler ayrı yazılır: her yer, her zaman, her biri, her
cık, gencecik, biricik, azıcık…
an, her gün, her zaman, her ne kadar…
“Hakketmek” işlemek ve taşa oymak demektir; “hak
Bazı sözcüklerin yazımı cümledeki anlamına göredir:
etmek” ise layık olmak demektir.
herhalde (belki), her halde (mutlaka); gırgır (süpürge), gır gır (eğlence); bir takım (elbise), birtakım
Kaynaştırma ünsüzü sadece iki ünlü arasına gelmez:
(belgisiz sıfat); birebir (etkili), bire bir (görüşme)…
yarım(ş)ar, kapı(s)ı(n)dan…
“Uluslararası, milletlerarası” dışında ikinci sözcüğü
“İkizleşme” ünsüz türemesi demektir; “dudaksıl-
“arası” olan birleşik sözcükler ayrı yazılır: okullar
laşma” n-m değişimi demektir; “ünsüz değişimi”
arası, şehirler arası, sınıflar arası…
ünsüz yumuşaması demektir; “ünsüz uyumu” ünsüz
sertleşmesi
ve
ünsüz
benzeşmesi
demektir;
“aşınma” yerleşik ses kaybıdır ve kahve altı yerine
Ara yönler bitişik yazılır: kuzeydoğu, güneybatı…
kahvaltı
denmesi
gibi
sözcüklerde
görülür;
“göçüşme” bir yazım yanlışıdır ve kirpik yerine yanSaatlerin yazımında dakika bir değer ifade ediyorsa
lışlıkla kiprik, yalnız yerine yanlışlıkla yanlız denme-
dakikaya göre; etmiyorsa saate göre çekim eki geti-
sidir.
rilir: 18.00’de, 22.45’te…
Bağlaç olan “de” ayrı yazılır ve “te, ta” biçimi yoktur
Üleştirme sayıları rakamla değil yazıyla belirtilir:
ayrıca “gerekçe(neden), amaç, bile, dahi, fakat, kü-
altışar, üçer, yirmi beşer…
çümseme” anlamları katar.
Soru eki “mı, mi” her zaman ayrı yazılır: anlıyor
Durum (hâl) eki olan “ –de” bitişik yazılır ve “–te, -ta”
muydu, Ali mi, gider misiniz….
biçimi vardır ayrıca “bulunma, zaman, durum” anlamları katar.
Yardımcı eylemle kurulan bileşik eylemlerde isim olan
Kişi adlarıyla kullanılan saygı sözcükleri, meslek ve
sözcükte “sadece” ünsüz türemesi ya da ünlü
rütbe adları, lakaplar, unvanlar büyükle başlar: Kay-
düşmesi varsa bileşik eylem bitişik; bu iki ses olayı
makam Talha Bey, Sayın Prof. Dr. Erol Aydın,
yoksa ayrı yazılmak zorundadır: reddetmek, seyret-
Serpil Hanım, Yüzbaşı Cengiz Efendi, Özge
mek, fark etmek, arz etmek, sevk etmek, alt etmek,
Hemşire, Kasap Hasan…
yok olmak… (istisnası var: mahvetmek)
Akrabalık bildiren sözcükler büyükle başlamaz: Ayşe
Ünsüz benzeşmesine uymadığı hâlde yazım yanlışı
nine, Mehmet amca, Tarık enişte, Mehtap teyze,
olmayan sözcükler var: üçgen, dörtgen, beşgen…
Rıza dayı, Nesibe hala…
273
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
MİNİ YAZIM KILAVUZU
açgözlü
asfalt
çalakalem
gelgelelim
açık alan
ataşe
çekidüzen
gır gır (eğlence)
açık fikirli
Atatürkler
çepeçevre
gırgır (süpürge)
açık oturum
ay ışığı
çiçekçi
gitgide
açıkgöz
Ay tutulması
çok sesli
göğsü
adamakıllı
ayaküstü
darmadağınık
göz önüne
affetmek
ayırt etmek
Dayı Kemal
göz ucu
ağırbaşlı
az çok
dedikodu
gözyaşı
Ağrı Dağı
azat etmek
def etmek
gramer
ağzın içi
azletmek
değişken
güler yüz
ah etmek
Balıklı Göl
demek ki
gün ışığı
alafranga
basmakalıp
denizaltı
Güneş tutulması
alçak gönüllü
baş başa
denizaşırı
Güney Türkiye
alelacele
baş ucu
dershane
günübirlik
alelade
başıboş
dert etmek
ha bire
alın teri
başrol
deyince
hafta içi
alın yazısı
başsağlığı
deyip
hak etmek
alışveriş
başvuru
dil bilgisi
halbuki
alt etmek
başyazar
divan şiiri
harikulade
alt geçit
başyazı
Doktor Alper Öztürk
Harran Ovası
altmış
belli başlı
doküman
hastane
altüst
bilinçaltı
düzyazı
hayırsever
amfi
bilirkişi
eczane
her an
ana dil
bir anda
efekt
her biri
ana düşünce
bir arada
egzoz
her gün
Anadolu estetiği
bir araya
el ele
her ne ise
anaokulu
bir gün
elektrik
her şey
anlayamadı
bir şey
eleştiri
her yer
Anneler Günü’nde
biraz
entelektüel
herhangi bir
ant içmek
birbirine
er geç
herkes
Antep fıstığı
birçok
erozyon
hiç kimse
antrenör
birdenbire
Ertuğrul Beylere
hiçbiri
apaçık
birkaç
espri
hoşça kal
ara sıra
boş yere
farz etmek
Hristiyan
ara söz
bu yana
film
İbrahimli beldesi
ardı sıra
bugün
fiyat
iç içe
art arda
büyüklük
Galata Köprüsü'nden
içedönük
artırmak
cana yakın
GAP'ın
içli dışlı
arz etmek
çağrılmak
gardırop
iddia
275
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
AÇIKLAMALI 500 ANLATIM BOZUKLUĞU CÜMLESİ
A) ANLAMSAL BOZUKLUKLAR
Sanki dalgasız bir deniz gibiydi yüzü.
“sanki” ile “gibiydi” ilgeçleri aynı anlamı karşılar.
Cümle ya “Sanki dalgasız bir denizdi yüzü.” ya da
“Dalgasız bir deniz gibiydi yüzü.” biçiminde düzeltilmelidir.
1.GEREKSİZ SÖZCÜK KULLANILMASI
Bir sözcük ya da söz grubu cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında değişme olmuyorsa o
sözcük ya da söz grubu gereksizdir.
Çocuk, balkondan az kalsın düşeyazdı.
“az kalsın” sözü “düşeyazdı” sözcüğündeki yaklaşma eylemi “eyazmak” ile aynı anlamı karşılar. Dolayısıyla cümle ya “Çocuk, balkondan düşeyazdı.” ya
da “Çocuk, balkondan az kalsın düşüyordu.” biçiminde düzeltilmelidir.
Cümlenin anlamına ayrıntı, bilgi ya da pekiştirme
katan sözler gereksiz değildir.
EŞ ANLAMLI SÖZCÜK KULLANILMASI
Cümlede aynı anlama gelen sözcükler ya da
sözler anlatım bozukluğuna neden olur.
Son maçtaki yanlış pas hatası takımı mahvetti.
“yanlış” ile “hata” aynı anlamı karşılar, biri cümleden çıkarılmalıdır.
Yalnız ne var ki dilimizi doğru kullanmıyoruz.
“yalnız” ile “ne var ki” aynı anlama geldiğinden biri
cümleden çıkarılmalıdır.
Bir şarkıyı okurken insanlar etkilensin diye
okumuyorum.
Yüklem “okumuyorum” biçimindeyken cümlede
“okurken” bağ - fiilinin kullanılmasına gerek yoktur;
“okurken” sözcüğü cümleden çıkarılmalıdır.
Biz onlara iki günde bir, gün aşırı giderdik.
“iki günde bir” ile “gün aşırı” aynı anlama gelen
sözlerdir; biri cümleden çıkarılmalıdır.
Yarınki toplantıda ülkenin ekonomik ve iktisadi
problemleri tartışılacak.
“ekonomik” ile “iktisadi” eş anlamlı sözcüklerdir;
biri cümleden çıkarılmalıdır.
Türkçe ve Fransızca dillerini çok iyi biliyordu.
“dil” sözcüğü “-çe, -ca” ekleriyle aynı anlamı karşılar. Dolayısıyla cümle ya “Türkçe ve Fransızcayı çok
iyi biliyordu.” ya da “Türk ve Fransız dillerini çok iyi biliyordu.” biçiminde düzeltilmelidir.
Artık bundan sonra oraya gitmene gerek kalmadı.
“artık” ile “bundan sonra” aynı anlama geldiğinden
biri cümleden çıkarılmalıdır.
İşte seninle bu yüzden dolayı konuşmak istemiyorum.
“bu yüzden” ile “dolayı” aynı anlamı karşılar; ya
“dolayı” sözcüğü cümleden çıkarılmalı ya da cümle
“İşte seninle bundan dolayı konuşmak istemiyorum.”
biçiminde düzeltilmelidir.
O günleri daha henüz dün gibi hatırlıyorum.
“daha” ile “henüz” eş anlamlı sözcüklerdir; biri
cümleden çıkarılmalıdır.
Bu gece sıcaklık, sıfırın altında eksi beş derece
olacak.
“sıfırın altında” ile “eksi” aynı anlamı karşılar; biri
cümleden çıkarılmalıdır.
Zeynep'in galiba başka çaresi de yok gibi görünüyor.
“galiba” ile “gibi görünüyor” aynı anlamı karşılıyor;
ikisi de tahmin anlamı katmış. Dolayısıyla cümle ya
“Zeynep'in galiba başka çaresi de yok.” ya da “Zeynep'in başka çaresi de yok gibi görünüyor.” biçiminde
düzeltilmelidir.
Ne demektir acaba armoninin anlamı?
Cümle ya “Ne demektir acaba armoni?” ya da
“Nedir acaba armoninin anlamı?” biçiminde düzeltilmelidir.
Gülmesinin nedeni bugün iyi bir haber almasındandır.
“nedeni” ile “-dan” eki aynı anlamı karşılar. Dolayısıyla cümle ya şöyle olmalıdır: “Gülmesinin nedeni
bugün iyi bir haber almasıdır.” ya da şöyle olmalıdır:
“Gülmesi bugün iyi bir haber almasındadır.”
277
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
ÖSYM ANLATIM BOZUKLUĞU SORULARININ CEVAP SEÇENEKLERİ
YIL VE SINAV
ANLATIM BOZUKLUĞU OLAN CEVAP SEÇENEĞİ
1981 - ÖSS . . . .Neşeli, sağlıklı, şen bir görünüşü vardı.
1981 - ÖYS . . . .Bu eski kararı yeniden içinde bulunduğumuz dönemde ve devirde gözden geçirmeliyiz.
1981 - ÖYS . . . .Çocukları sağlıklı ve sıhhatli yetiştirmek için beslenmelerine önem vermeliyiz.
1982 - ÖSS . . . .Hiçbiri -Ali Suavi'den başka- ülkede bir ayaklanmayı düşünmemiş, padişaha bağlılığı kutsal bir
görev saymıştı.
1983 - ÖSS . . . .Bu konuda söylenenlere inanıyor, her yerde öne sürüyordu.
1983 - ÖSS . . . .Yazar, bu özü, birtakım ilkelerden, hazır formüllerden yola çıkarak değil, somut gerçeklerden,
yaşanmış deneyimlerden yola çıkarak yeniden buluyor.
1983 - ÖSS . . . .Ortaklar arasındaki mevcut ikiliği giderdik.
1983 - ÖSS . . . .Bu tür duygular, gözlerimi yaşartırlar.
1984 - ÖSS . . . .Aldığı şehirlere Türkleri yerleştirmek suretiyle Türkleştirdi.
1984 - ÖYS . . . .Onun için zevkine ve keyfine düşkün ne kadar memurlar varsa, hep burasını ister, buraya yerleşirdi.
1985 - ÖSS . . . .Bu kitap, yayınevimizin, ölümünün 10. yıl dönümünde, ünlü şaire, onun yüce anısına armağandır.
1985 - ÖYS . . . .Bu yol yaya yürümekle bitmez.
1986 - ÖSS . . . .Durmadan gazoz ve çekirdek yenilen bu yerden hemen uzaklaştım.
1986 - ÖSS . . . .Yazarlarımızın köy yaşayışına ilgilenmeleri toplumumuz açısından çok yararlıdır.
1986 - ÖSS . . . .Bu ilaç, mide yanmasına sebep olmadığı gibi ne de asit-baz dengesi üzerinde herhangi bir
olumsuz etkiye de yol açmaz.
1986 - ÖSS . . . .Yoksul görünümlü biriydi bu. Boyu kısa, bedeni de pek biçimli değildi.
1986 - ÖYS . . . .İster hukukun ister öteki sosyal bilimlerin verilerine dayansak bile yine de bu görüşü kanıtlayamayız.
1986 - ÖYS . . . .Doktoruna göre babamın, bir ay dinlenip istirahat etmesi gerekiyormuş.
1987 - ÖSS . . . .Bunun üzerine üyeler, bir an sessizlik içinde kaldılar ve herkes ellerini havaya kaldırarak söz istediler.
1987 - ÖSS . . . .Shakespeare'in oyunları arasında en sık sahnelenen ve Türk seyircisi tarafından en çok benimsenenler arasında Hamlet ve Othello'dur.
1987 - ÖSS . . . .Önümüzdeki haftanın önemli programlarından bazılarını sizlere hatırlatmaya çalıştık sayın dinleyiciler.
1987 - ÖSS . . . .Bu sonuca ulaşılacağını belki de biliyor olmalılar.
1987 - ÖSS . . . .Bu büyük apartmanlar, birbirine yaklaşık yapılmıştır.
1987 - ÖYS . . . .Bu sorunun üzerinde enine boyuna düşünmeyi, anlamak için çaba harcamayı öğrenmemişler.
1987 - ÖYS . . . .Bu, Türkiye'ye özel bir durumdur.
1987 - ÖYS . . . .Otobüste önümde oturan çocuk eğilmiş, annesinin kulağına durmadan alçak sesle bir şeyler
fısıldıyordu.
294
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
NİÇİN KİTAP OKUMALIYIZ
YGS sorularının yorum, dikkat, konsantre istediği hep tekrar edilir. Özellikle biyoloji gibi yer yer metin içeren sayısal sorularda bile bu geçerliyse sözel soruları, üstelik Türkçe soruları için, çok şey söylemeye gerek yok.
Evet, YGS Türkçenin üçte ikisinin yorum içeren sorulardan oluştuğunu bilen her öğrencinin karşılaştığı sorunların başında dikkatli okuyabilmek, okuduğunu anlayabilmek ve yorumlayabilmek gelir. Bunun için de kitap okumanın
gerekliliği bir kez daha karşımıza çıkar.
Ancak bazı öğrenciler “Üniversiteye hazırlanırken kitap okumak da nereden çıktı?” ya da “Faydası olmaz, bir kitapla hiçbir şey değişmez.” diyebiliyorlar.
Şimdi kitap okumanın soru çözümünde nasıl faydalar sağlayacağını birlikte görelim:
1. Öncelikle kitap okumak zaman kaybettirmez; üstelik sınavda zaman kazandırır. Bir paragrafı birden fazla
okumak zorunda kalmazsınız. Bilirsiniz ki bir paragrafın birden fazla okunması ayrıntılara ya da çeldirici
seçeneklere takılmak anlamına gelir.
2. Okumak; göz tembelliğini ortadan kaldırır. Uzun paragrafları okumaktan sıkılan ya da birkaç cümle okuduktan sonra dikkati dağılan öğrenciler kitap okuduklarında bu göz tembelliği sorununu çözmüş olurlar.
3. Yorumlanacak cümleler ya da paragraflar dikkat, konsantre ister. İyi bilinen soruların bile dikkatsizlikten yanlış yapıldığı bir gerçek. İşte kitap okuyan öğrenci, sıkılma sorununu çözdüğünden dikkatini ve ilgisini canlı tutabilir. Paragrafın ilk cümlesindeki konsantrasyonunu son cümleye kadar taşıyabilir.
4. Sorularda sıkça geçen “asıl anlatılmak istenen, asıl vurgulanan düşünce, en kapsamlı yargı, en uygun başlık..” gibi ifadeler kapsamlı düşünmeyi gerektiriyor. Kitap okuyanın konuya daha geniş, daha kapsamlı bakacağı tartışılmaz bile.
5. Türkçede yorum sorularındaki kelime oyunları, tarih, coğrafya ve felsefe sorularındaki dikkat isteyen ifadeler, ters köşeye yatma ihtimalinin yüksek olduğu sorulardır. Kitap okuyan öğrenci uzun yazılar okumaya alışkın olduğundan bir yazıdaki her türlü “gelgit”lere, “iniş-çıkış”lara hazırdır, alışkındır. Dolayısıyla da onun
“oyuna gelme” riski azdır.
6. Okumak için zaman ayarlamasının yapılamadığı söylenir. Aslında bu konunun gereğine inanmış bir öğrenci
kitap okumak için günün belli bir saatini ayırabilir. Ders çalışmaktan sıkıldığında, uyku tutmadığında, tatillerde, boş zamanlarında rahatlıkla kitap okuyabilir.
7. Kitap okumanın zor bir iş olduğundan daha çok; bunun faydalı bir eğlence ve bilgilenme olduğu düşünülürse okumaktan daha zevk alınır ve okuma, amacına ulaşmış olur.
8. Okunacak kitabın da önemli olduğu unutulmamalıdır. Kitabın güzel ve doğru Türkçeyle yazılmış olması, anlatımın düzgün, sade ve anlaşılır olması önemlidir. Eser eğer tercümeyse çeviri dilinin düzgün olmasına dikkat edilmelidir. Yani kısacası “niçin kitap okunduğu unutulmadan” kitap adını belirlemek ve kitap okumak
gerekir.
Bu anlatılanlar göz önünde bulundurularak bazı eser adları sıralanmıştır. Daha pek çok değerli sanatçının eserleri de sıralanabilirdi ama bir seçme yapılması gerektiğinden dolayı, bazı eserler yazılmıştır.
Siz de ilgi duyduğunuz edebî türe göre bir ya da birkaç kitabı edinerek okuyabilirsiniz.
300
300 SORUDA YGS TÜRKÇE
OKUNABİLECEK BAZI ESERLER
301
Download