FİNANSAL EKONOMETRİ BÖLÜMÜ ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ (2015-2016 BAHAR YARIYILI) VİZE SINAVI (26.11.2015) Adı ve Soyadı: Numarası : Bir ekonomik düzen, kapitalistler (sermaye sahipleri) olmadan yaşayabilir mi? Öncelikle tarihin her döneminde “onsuz olmaz” denilen kişi, kurum veya kuruluşlar mevcuttur. Örneğin, 1800’lerde ABD’de “acaba kölelik ve köleler olmadan yapabilir miyiz?” veya 1500’lerde Avrupa’da “acaba feodalite olmadan yaşanabilir mi?” gibi sorular mutlaka sorulmuştur. Kölelik ve feodalite olmadan nasıl ekonomik ve sosyal yaşam sürüyorsa, pekâlâ kapitalizm ve kapitalistler olmadan da bu hayat devam edecektir. Kapitalistler tarihin belirli bir döneminde yönetim görevlerini ifa ettiler ve hak ettikleri ölçüde gelirden pay aldılar. Ancak günümüzde sadece hisse senedi ve tahvil üzerinde spekülasyon yaparak hak etmediği kazancı elde eden, işlerini kiraladıkları yöneticilere gördüren bir nevi parazitlerdir. Üretim araçlarının bütün topluma ait olmaması, fırsat eşitliğini ortadan kaldırırken; kapitalistlerin varlığı toplumda işsizlik ve güvensizliğe neden oluyor ve kapitalistler, kendi çıkarlarının devamını sağlanmak adına toplumsal çatışmalara sebep oluyorlar. Geldiğimiz noktada kapitalistler olmadan işleyen bir düzen inşa etmek artık bir zorunluluk olmuştur. Yukarıda yer alan soru ve bu soruya verilen cevabı, “Modern İktisadın İnşası” ve “Paranın Yükselişi” kitaplarındaki ilgili bölümlerdeki kavramlardan da faydalanarak değerlendiriniz. Cevaba başlamadan önce kısaca makaledeki şahsın görüşleri özetlenmelidir. Özet bilgiler verilirken yazarın makalede kullandığı cümlelerin aynısını ifade etmek yerine, kendi cümlelerimizle yazarın düşüncelerinden anladıklarımızı ifade etmeliyiz. Örnek: “Yazar bu makalede genelde kapitalizmi, özelde ise kapitalizmin bir sonucu olduğuna inandığı üretim araçlarının sermaye sahiplerinin elinde toplanmasını eleştirmektedir. Sermaye sahiplerinin belirli bir döneme kadar toplumlara katkı sunduklarını kabul etmekle birlikte; günümüzde kendi mutluluklarını, toplumun mutsuzluğu pahasına devam ettirdiklerini ve kapitalist sistemin sadece bu yüzden bile sonlandırılması gerektiğini vurgulamıştır.” Bu genel girişten sonra, makale hakkında kabaca iki şekilde yorum yazılabilir. Birincisi, makalede ifade edilen görüşleri destekleyen; ikincisi ise, makaledeki görüşleri desteklemeyen yorumlar yazılabilir. Hangi yorum şekli seçilirse seçilsin, mutlaka ifade edilen düşünceler ya genel kabul edilebilirliği olan ifadeler olmalı ya da somut bilgi ve belgelerle desteklenmelidir. Olumlu yoruma örnek: “Yazarın makaleye giriş kısmında verdiği örnek, dünya üzerinde yaşanan tarihi dönüşüme, ikna edici örneklerle işaret etmektedir. İnsanların bireysel ve toplumsal yaşamları için vazgeçilmez kabul edilen birçok araç (örneğin karasaban veya ulaşım için at) ve olguya (örneğin toplumsal hiyerarşi veya trampa), günümüzde hemen hemen hiç ihtiyaç duyulamamaktadır. Dahası, bunların yokluğunda toplum, kargaşa ve çatışmaya doğru değil, daha müreffeh bir dünyaya doğru evrilmiştir. Sermaye sahipleri de, aynı yok olup giden araçlar ve olgular gibi, toplumsal yaşama önemli katkılar sunmuşlardır. Ne var ki, artık kapitalistlerin toplumsal refaha olumlu katkılar sunduklarından söz edemeyiz. Özellikle üretim faaliyetlerinden üretilen artı değerin tamamına el koymaları ve üretim gücü olan emeğe verilecek olan payı kendilerinin belirlemeleri, gelir dağılımında ve refah düzeyinin toplum içerisinde paylaşımında adaletsizliklere neden olmaktadır. Yazarın vurguladığı bir diğer sorun da, kapitalist ekonomi yapısında üretim araçlarının mülkiyetinin sermaye sahiplerinde olmasıdır. Bu sahiplik, emeğin sömürü düzenini sonlandırarak hakça bir paylaşım için söz sahibi olmasını engellemektedir. Şayet üretim araçlarının mülkiyeti topluma veya onu temsil eden bir erke (devlete) ait olursa, karşılıklı anlaşma ile emeğin ve sermaye sahiplerinin artı değer paylaşımından söz edilebilir ki bu bölüşüm, toplumun tüm kesimlerinin yaratılan refahtan eşit ölçüde yararlanmasını sağlayacaktır. Kapitalizmin yerine yeni bir ekonomik düzen inşa etmek adına, devlet erki de kullanılarak, sermaye sahiplerinin üretim araçları üzerindeki tekeli sonlandırılmalıdır. Bu sonlandırma, tarihte olduğu gibi, üretim araçlarının talan edilmesi veya yok edilmesi anlamına gelmemektedir. Sadece üretim araçlarının mülkiyetinin el değiştirmesi temin edilecek ve böylece daha müreffeh bir toplum inşa edilecektir.” Olumsuz görüş örneği “Yazarın giriş kısmında verdiği örnek, son derece önemlidir. Her ne kadar tarihte birçok araç ve olgunun, günümüzde bir karşılığı yoksa da, bu dönüşüm ve değişimin tarihselliğini göz ardı etmemiz anlamına gelmeyecektir. Diğer bir ifadeyle, her dönemin koşulları, kendi gerçekliğinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Günümüz ekonomik düzeninin, mevcut kurumsal yapısı ve aktörleri olmaksızın sürdürülebilir olması, gerçeklikten uzaktır. Sermaye sahipleri, toplu üretimin ve tüketimin olduğu bir yapıda çok önemli fonksiyonlar ifa etmektedirler. Her bir bireyin ilgi ve isteklerinin içerdiği nüanslar, kapitalistler haricindeki hiçbir aktör tarafından bu kadar net tespit edilmemiş ve bireylerin farklılıkları dikkate alınarak ihtiyaçları tarihin hiçbir döneminde bu derece tatminkâr bir şekilde karşılanmamıştır. Örneğin, Sovyet Rusya’daki alternatif ekonomik model uygulamasında, araba üretimi başarılmıştır. Ancak bütün arabaların rengi siyahtır (veya beyazdır). Diğer bir ifadeyle, bireylerin zevk ve tercihlerinde ziyade, sadece ihtiyaçlarının kaba bir şekilde karşılanması amaçlanmıştır. Sermaye sahiplerinin, üretim sonucunda oluşan milli gelirden hakça olmayan bir düzeyde pay aldıkları tartışılabilir. Ancak bu tartışma, kapitalistlerin varlığının sorgulanması ile sonuçlandırılamaz. Zira sermaye sahiplerinin mevcut iktisadi yapıda ifa ettiği vazifeyi, birebir aynı şekilde yapabilecek bir aktör yoktur. Devlet, en iyi alternatif olarak görülebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, devletin her alanda (örneğin adalet, eğitim, sağlık) faaliyet gösteriyor olması, bir sermaye sahibinin ekonomik faaliyete gösterdiği önem ve özenin devlet tarafından da aynı düzeyde yapılmasını imkânsız kılacaktır. Son olarak yazar, sermaye sahiplerinin kendi mutlulukları uğruna toplumda karmaşa ve çatışmaya neden olduklarını, bu yüzden kapitalistlerin varlıklarının sonlandırılması gerektiğini ifade etmiştir. Oysa bu önermenin bizzat kendisi karmaşa ve şiddet içermektedir. Sermaye sahibinin elindeki üretim araçlarının alınması ve bunun bir zor kullanılarak (kanun veya silah zoru ile) yapılacak olması, başlı başına ayrı bir şiddetin nedeni olacaktır. Elbette tarihin doğal seyri içerisinde kapitalizm ve kapitalistler de bir gün son bulacaktır. Ancak bunun zor kullanılarak yapılması, ne topluma huzur getirecek ne de yeni üretim araçlarının elde edilmesini kolaylaştıracaktır.”