Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 7 / 2003 Allan

advertisement
r
'
!
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 7 / 2003
DOKUZUNCU YÜZYIL İSPANYOL FEDAİLERi HAREKETİ
VE BATI HRİSTİYANLARININ MÜSLÜMANLARA YÖNELİK
MiSYONERLİK FAALİYETLERİNİN KÖKENLERİ
Allan CUTLER*
]re. Levent ÖZTÜRK,**- Fatmatüz Zehra KA2\dACI***
Dokuzuncu yüzyıl İspanyol fedaileri hareketi, müslümanlara yönelik
faaliyet gösteren hristiyan misyonerlik tarihinin en önemli
Bu, 1212'deki Alman
çocuklarının Haçlı
olaylarından
birisiydi.
seferinden 1 (The German Children's
California State College, San Diego, California. Bu makale, benim Southern California
Üniversitesi (Los Angeles 1963), 226 nurnarada kayıtlı olan Catho/ic Mission.r to the }vfo.rfems to tbe
End of the First Crusade (1099) adli yayımlanmaımş dokmra tezlinin ikinci bölümüne
dayanmaktadır. Tezin tamarnı üniversitenin mikrofilm servisinden (Ivlıcrofilms, 303 N. 1st St.,
I\nn i\rbor, lviichigan) temin edilebilir. Makale The Muslim World dergisinde (55/ 4, October
1965, s. 321-339) "The Nintb-Century Spanish Martyrs' Mavement and the Origins of\Xiestern
Christian Missions to the Muslims" adıyla yayınılanmıştır. Metne zaman zaman açıklik getirmek
üzere tarafinıızdan konulan elipnotlar f,. ç.n.J biçiminde gösterilrniştir. Yazar tarafindan ele
alinan tarihsel sürecin daha iyi anlaşılabilinesi içiı> ilk elde hemen ulaşılabilecek olan Türkçe
yayımlanmış şu eseriere balcJlabilir: S. M. İmadudclin, Endiilüs S[y{}Ji Tarihi (tre Yusuf Ynar),
Ankara 1990, s. 29-322; Mehmet Özdemir, Endü!üs Miislümaıı!an I· S[vaxf Tanh, Ankara 1994, s,
1-184; Hasan İbrahim Hasan, Sfyasi-Dini-Kiiltüre!-Sosya! İslam Tarihi (tre. İsmail Yiğit ve ark.), I-X,
İstanbul1985-1995, IV, 75-94, IX, I-151. ç.n.]
** Sakarya Üniv. İlahiyat Fakültesi, İslam Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Doç. Dr.,
[email protected] / [email protected]
••• Sakarya Üniv. İlahiyat Fakültesi 2002-2003 Dönemi Mezunu, [email protected]
1 [Dördüncü Haçlı seferinden sonra toplumda devam etmekte bulunan Haçlı ruhunu yeniden
canlandırmaya çalışan vaizlerin tesiriyle Beşinci Haçlı seferi süreci başladı. Onların ateşli
konuşmalan çocukları bile etkiledi. Buna bağlı olarak 1212'de Fransa'dan ve .\lmanya'dan
binlerce çocuk, kutsal toprakları kurtarmak üzere yola çıktı. Yaya olarak Marsilya, Cenova ve
Erinciisi limaniarına gelerek gemilerle kutsal topraklara gitmek isteyen bu çocukların büyük bir
kısmı ya köle olarak satıldı, ya da bindikleri gemiler battığ1 için hayatlarını yitirdi. Bk. Steven
Runcirnan, Haçlı Seferleri Tarihi (tre. Fikret Işıltan), I-III, Ankara 1986-1987, III, 123-127; Işın
85
Crusade) 2 ve ona oldukça benzer ilk Fransiskan3 misyonundan önceki ilk
kütlesel hristivan hareketiydi. Fransiskan mezhebinin müntesipleri silah
kullanan
dığer hrısrtyan
gruplara
herhangı
bir itirazcia bulunmamakla birlikte
kendileri, askeri silahları kullanmaksızın İslaıniyet'i yıkmayı hedefleyen ve
ınüslümanları, hristiyanlaştırmaya teşebbüs eden bir gruptu. İspanyol fedaileri
hareketi
aynı
zamanda,
şehitliği
arzulayao 4 ilk Ftansiskan misyonundan 5 önceki,
en eski kütlesel hristiyan hareketiydi. Bu Fransiskanlar,
şehit
olabilmek için güçlü, hatta
şeytani
müsiümanların
bir arzuya sahiptiler.
elinde
Doğrusu,
Demırkent, "Haçlılar", Türkiye Diyanet Vakfı İslam An.rik!opedı!i {DİA). XIV (İstanbul 1996), s.
539; a.rn., Hm!ı
İstanbul 1997, s. 183-194. ç.n.]
.\iman çocuklarının 1212'dek:i f·Iaçlı seferinde etken olan müslümanları dınlerınden döndürme
fikri için bk. G. Z. Gray, The Chilrlrrn:r (~nt.radr·, rili
S. o\ Sreven Runciınan,
ol the Cnmırle.r. Cambridge 1954. TIL 141: Adoll w:aas.
GeııiJLbte der
Freibuı:g 1956, I, 255, II, 71. Bu Haçlı sefennın, aynı yıl ınüslı.imanlara
yönelik misyonerlik faaliyetine girişen "\ssisili "\ziz Francis üzeri.ı1deki tesirleri hakbnda bk.
"-\ziz Francis hakkında vazılan modern bivografiler; "-\yrıca bk. Erhard Schlund, St. Fran,jsklfs
;md seiı1 01den in der HeidenmiJsion, Düsseldorf 1919, s. 10-11.
[On üçüncu niZI'ıl başlarında "\ssısili "'ı.ziz francis'in (1182-1226) kurduğu hnstiyan tarikatının
adıdır. ,\Iezhep, 1209 yılında Papa III. Innocent'e onaylarılan kurallarla resnıi1'et kazanmış ,-e
zaman içinde bır takım değişimlere uğramıştır. "-\ziz Francis, bu tarihten sonra şehit olma
kuşatma altındaki Diınyat'a
giderek Evvubi sultanı el-Kamil'le göıi.işerek ona hristivanlığı
Bk Eııcyclopaedıa ofReligiott aııd Ethic.r (ed. James Hastings), I-XII, Edinburgh 1980,
X, 702-703; Tbe Enryc!opedıa ofRe!zgion (ER) (ed. :\1ircea Eliade), New York 1993, \', 407-410;
All(/ Bnfannica, I-XXII, İstanbul 1986-1990, rx, 77,129. ç.n.]
~ [Özel seçilmiş ve mecazi olarak bir çok anlama gelebilecek "left wing: sol kanat ya da hayattan
vazgeçen grup" tamlaması yazar tarafından "şehitlıği arzulayan grup" biçiminde açıklanmıştır.
Yazar özel bir tercilıle metninde "sol kanat: left wing" ifadesini kullanmakta ise de biz, bizzat
yazar mratindan sunulan açıklayıcı anlamı, yani şehitliği arzu edenler itadesıni, metne daha
sadık bulunması hasebiyle tercih edeceğiz. ,\lartn, İsa için kanını akltarak kurban olmayı kabul
eden ınançlı kimse demektir. Bu kelime yenı bir anlam kazancimlmak ı.izere \'Unancadan
yapılan literal bir uyarlamaclır. II. yüzyılda ve tarıhte hristiyanlara baskı uygulandığı
dönemlerde bu kelime Tanrı'yı inkar etrnektense şehit olmayı tercih eden hristiyanlara işaret
etmek üzere kullanılmıştır. ,-\yrıntılı bilgi için b k. The Iııteıpreter'J Didiotıary of the B1b!e
(ed. George "\rthur Buttrick ,-d.), 22. baskı, Nash·dle 1996, III, 288; ER, IX, 230-238 ç.n]
"vfüslümanlara yönelık rrıisyoner!ik faaliyeti düzenleyen ilk Fransiskanların şehitliği arzulayan
grubu için bk. Odulphus van der V at, Die Aııfaenge der Fmıı;jskatıermis.rioııen, Werl in \v'estfallen
1934, s. 46-50, 194-196, 208-210; Omer Englebert, Saint Flmzr:i.r ~lAs.ri.ri (tre. ve cd. Edward
Hutton), Ne'v York 1950, s. 148, dipnot: 1; .\şağıda dipnot: 100 vd.
anlatmıştı.
86
dokuzuncu yüzyıl İspanyol fedaileri hareketi ile ilk Fransiskan misyonerliğinin
şehitliği
arzulayan fraksiyonu
Fransiskanların,
arasında
öncekilerin ihya
o kadar çok benzerlik
edilmiş
bir formu
olduğu
bulunmaktadır
dahi
ki,
düşünülebilir.
Dokuzuncu yüzyıl İspanyol fedaileri hareketinin öncüsü olan Speraindeo
hakkında,
hayal
dokuzuncu
hristiyan
kırıklığı
yüzyılın
okulunda
ilk
şey
yaratacak kadar, çok az
yarısında
Kutsal
bilinmektedir. Onun,
müslüman Cordova'daki (Kurtuba) bir
kitabın
anlamı
üzerine
dersler
verdiği
anlaşılmaktadır.6 Speraindeo, İslam karşıtı Batı Hristiyan polemiğine ait ilk
büyük eseri kaleme
bir
parçası,
yapıtında
almış
olmakla birlikte görünen o ki, eserinin sadece küçük
talebesi Eulogius'un Memorialis Sanctorum
günümüze kadar
gelebilmiştir.7
O
(yaklaşık
ayrıca,
857'li
yıllar) adlı
Adolph'un ve Sevilieli
(İşbiliye) John'un (yaklaşık 825) şehitlikleriyle ilgili, kaybolduğu arılaşilan bir
eser yazdı. Speraindeo eserinde bu iki fedaiyi, Endülüs'ün8 her
<>
7
8
tarafına dağılmış,
j\Jvarus, Vita Eulogii (Bundan sonra VE), I, 2, Migne, Patro!ogia Latina (Bundan sonra MPL),
CXV, 707-708. J\lvarus ile hocası Speraindeo arasındaki mektuplaşmalar için bk. Alvarus,
Episto!ae, 7-8 nolu kayıtlar; MPL, CXXI, 461-464; Speraindeo'nun tamamıyla günümüze
gelmiş olan diğer yazılarındaki görüşleri için bk. Contra Haereticos, MPL, CXV, 959-966.
İspanyol fedaileri hareketi hakkında genel bilgi için bk. F.]. Simonet, Historia de los Mozarabes
de Espana, Madrid 1903, s. 340 vd.; R. P. Dozy, Spanish Islam (tre. Francis G. Stokes), London
1913, s. 273 vd.; Frederick Meyrick, The Church in Spain, New York 1892, s. 264 vd.; Cipriano
Maria Garcia Gambin, "Espagne, II: Periade Medievale", Dietionnain de Spritua!ite, IV: 2
(1937), s. 1111 vd.; J. Perez de Urbel, San Eu!ogio de Cordova o La Vida Andalucia en el Sig!o IX~
2. baskı, Madrid 1942; Carieton M. Sa ge, Patt! Albar of Cordoba: Studie.r itt His Lifo and Writings,
Washington 1943; Isiciro de Las Cagigas, Los Mozarabes, Madrid 1947, I, 194 vd.;"-\. Cabaniss,
"Paulus i\lbarus of Muslim Cordova", Church History, XXII (1953), s. 99-112; F. Perez,
"Cordoue", Dictiomıaire d'Histoire et de Geographie Ecclesiastiques, XIII (1956), s. 844-856.
.Eulogius, Memoria!is Sanetarum (Bundan sonra MS), I, 7, MPL, CXV, 744-746.
(M:etinde sıkça geçen Muslim Spain ifadesinin Müslüman İspanya şeklindeki tercümesi yerine
Endülüs kelimesi tercih edilecektir. İslam fetihleri sonrasında Araplar tarafından kullanılmaya
başlanan bir kavram olarak Endülüs, Yunanlıların Hispania olarak tanımladıkları Pirene
dağlarına kadar uzanan İberya yarımadasını ifade eder. Endülüs isminin beşinci yüzyılda kısa
süre Güney İspanya'ya yerleşmiş olan 'i' andalların (Vandalus) adından, yani Vandalların yurdu
anlamına gelen Vandalucia kelimesinden türetilmiş olduğu tahmin olunmaktadır. Endülüs,
İberya yarımadasında bugünkü İspanya, Portekiz ve Güney Fransa'yı içine alan Müslüman
İspanya'yı ifade eder. Hristiyanların Endülüs'ü geri alma çabaları içinde gittikçe küçülen
Endülüs kavramı sonunda Beni i\hmer emirliğinin sınırlarındaki topraklara münhasır kaldı.
-İspanyolcaya Andalucia biçiminde geçen kelime bugün hala kullanılmakta ve /\lmeria,
Granada, Jaen, Cordoba, Sevilla, Huelva, Malaga ve Cadiz vilayetlerini içine almaktadır.
87
guçten yoksun
hristiyanları
cesaretlenditmek
amacıyla
örnek olarak verdi.9
Speraindeo'nun duşunceleri, dokuzuncu yuzyıl İspanya fedaileri hareketinin
liderleri olan
talebeleı;i
Eulogius ve
iılvarus'a,
Endillus'ü ortadan
kaldırmaya
girişrnek için Kıyamet öncesi İsa Mesih (apokaliptik) dönemiyle ilgili beklentiler
ilham etti.
Kıyamet
Eulogius ve Alvarus'un
öncelikle dokuzuncu
öncesi dönemle ilgili beklentilerini,
yuzyılın ortalarındaki
bilrneden anlamak mumkun
1
değildir. o
Endillus'un içtimai-dici durumunu
Bizzat Müslümanlar, o dönemde. fena
halde etnik safiara
böllinmuş durumdaydılar.
(Yemenliler, Guney
Arapları)
uzere kan güden iki gruba
Muslliman Araplar, Kelbiler
ve Kaysiler (Maadliler, Kuzey
ayrılmışlardı.
Musluman
I\rapların
Arapları)
qlmak
her iki grubu da
Suriyelilere aşırı derecede duşmandılar. Ayrıca hem İspanya'daki Araplar hem
de
Surıyeliler,
Kuzey
Afrikalı
Berberilere
dilşmanca tavır sergiliyorlardı.
Zikri
geçen bütün gruplar aynı derecede, Curdovalı errılrler tar(lÜnd.aıı h~l~S{1 urclw.su
olarak tutulan Kuzey Avrupalı paralı askerlere hasmane bir tutum içindeyrdiler .
mutaassıp
ou LÜr unik geriliııılcr l.ıunuaıı oa:;.ka, ~oıı uereu::
olan Maliki fukahasırun (tckili fakih olup uzman tealoglar ve
hukukçular
anlamına
.lvi:üslümanlar
ara~ınuaki
gelir) daha
almak uzere gösterdikleri
kadi.Tı
ve daha
toleranslı
başarılı girişimleriyle
bunlara ilave olarak buyuk bir mevili
olan
Evzai'ı.1in
yerini
daha da köruklendi. Bütun
(mıegadoJ) 11 sınıfı
da bulunuyordu. Bunlar
Enduli.ıs hakkında geniş bilgi için bk. Mehmet Özdemir, "Endüli.ıs", DİA, XI (İstanbul 1995),
s. 211-225; Lütfi ~eyban, &qonquista: Endii!üs'te Müs!üman-Hristiyan iliçkileri, Istanbul 2003, s.
38-39. ç.n.J
9 Eulogius, 1\tfS, II, 8-9, MPL, CXV, 838-839. Nunila'nun ve Alodia'nm (21 Ekim 840)
şehadetleri ve karma evliliklerden doğan çocuklarla ılgili olarak bk. Cagigas, Mozambes, I, 230231, dipnot: 38.
:o Rafael Altamira, "The Western Calıphate", Cambndge lvledieva! Hı:rtory, III (1957), s .. 409-415;
Carl Brockelmann, History ~~the Islamic Peoples (tre. Joel Carınichael and Moshe Perlmann),
New York 1960, s. 181-183; Pedro Aguado Blye, Maııua! de Hi.rtoria de Espana, 7. baskı, Madrid
1954, I, 409-413; E. Levi-Provençal, L'Espagne Musulmane au Xeme Siecle, lnstitution.r et Vie
Soda/e, Pans 1932, s. 5-40.
ı ı [ı\1etinde &negados olarak geçen kelimenin anlanu mürted, yani dinini değiştiren kişi demektir.
Yazar tarafindan, Hristiyanlıktan İsH'ım'a geçtikleri için bu adla adlandırılan yerlı İspanyol
Hristiyanlar, müslümanlar arasında mevali, dost olarak taıınnlannuştır, İslam hukukunun genel
kabullerine göre mevali ile yani fetihler esnasında Islam'a geçen kimselerle müslümanlar
88
henüz İslam'a yeni geçmiş olan yerli hristiyanlarclı. Onlar, Endülüs'teki diğer
bütün etnik gruplar
tarafından
nefretle
karşılanıyor;
bunun yanı
sıra
kendi içinde
bölünmüş müslümanlada İber yarımadasındaki hristiyanlar arasında güç dengesi
olarak görülmelerine rağmen İslam sosyo-ekonomik basamaklarının alt
seviyelerinde
bulunuyorlardı.
Mevalinin bir
kısmı
büyük bir ihtimalle ya dünyevi
sebeplerle ya da korkudan dolayı İslam'a geçmiş (Christiani occulti, gizli
hristiyanlar olarak
adlandırılan), 12
ancak hala kalben hristiyan olan
kişilerdi.
Diğerleri ise muhtemelen İslam'a geçişlerinde samimi idiler. Bu son grup, ikinci
sınıf vatandaşlıklarından
dolayı,
ilk grup ise
hristiyanlığa
geri dönmenin
hukuken imkansızlığından ötürü çok öfkeliydi. Şimdi her iki grup da İslam'dan
soğumuş ve ihtilalci bir halet-i ruhiyeye bürünmüşlerdi. İslam hukuku sadece
müslüman bir erkekle ebJ-i kitap (Hristiyan, Yahudi) olan bir
evlenmesine müsaade
ettiği
için 13 karma evliliklerden
doğan
kadının
pek çok çocuk,
özellikle hristiyan annderin çocukları, İslam'la Hristiyanlık arasında korkunç bir
ruhi ve hukuki aidiyetsizlik duygusu içinde bulunuyordu. Bu çocuklar
arasmda fark yoktur. Buna rağmen tarih kaynakla::ında yer alan bazı rivayetler her zaman
bunun böyle olmadığına dair de çeşitli kayıtlar sunmaktadır. Biz metinde ilerleyen sayfalarda
sıkça karşımıza çıkacak olan bu kavrarrı_ı, özellilde fedallerin misyonerlik faaliyederi için
belirledikleri bir gmp olmalan ve hristiyanlıktan İslam'a geçmeleri sebebiyle lıristiyanlar
tarafından :rıürted, müslümanlar tarafından ise mühtedi olarak kabul edilmeleri hasebiyle
karışıklığa sebep olmamak için terk edecek ve onun yerinemevali kavramını kulhınacağız. ç.n.]
12 Eulogius, MS, II, 10, MPL, CXV, 777-792; Dozy, Spanish Islam, s. 240; Cagigas, Mozarabes, I,
202,231, dipnot: 39.
13 [Bir karşılaştırma imkanı sunması bakımından Hamidullah'ın şu görüşleri burada hatıı:lanabilir:
" ... Bir müslüman erkek, eğer ehl-i kitap (münzel bir kitaba sahip) kategorisine dahil değilse,
gayrimüslim (müslüman olmayan) bir kadınla evlenemez. Bu durumda kadın, bir müslümanın
eşi olmakla birlikte, kendi dinini uygulama ve koıuma hakkına sahiptir. İslam, ailenin
pederşahi vizyonunu tercih etmiştir. O halde, farklı diniere mensup kimselerle gerçekleştirilen
evl:ilıklerde bile çocuklara verilebılecek tek din müslüman olan babanın dinidiı:. İslam insan yapımı bir din değildir. O sadece Allah'ın ürünüdür. Dolayısıyla insan "'\llah'ın sunduğunu değiş­
tiremez. Gayrimüslim bir kız, bir müslümanla evlenmeyi kabul ettiğinde rızasından önce bilmelidir ki, müslüman babadan doğan çocukların dini mevzuunda söyleyebileceği bir şeyi yoktur. (Şüphesiz o, kendisinin önceki gayrimüslim kocasından doğan çocuklarını kendi dininde
yetiştirmektc özgür olacaktır.) ... " Bk. Muhammad Hamidullah, "Relations of Muslims with
Non-Muslims",Journa! Iııstitute oJMuslim Miııoıity Affairs, VII/1, London 1986, s. 9. ç. n.]
89
babalarının
ve annelerinin elirıleri arasında kararsız kalınakla birlikte o günlerde
Endülüs'te cari olan hukuk tarafından müslüman olarak kabul eclilmekteycliler. 14
Resn:ıi olarak İslam'a geçmeyen ya da Endülüs'te o zamanki carı hukuk
taranndan müslüman olarak sınıflandırılınayan İspanya hristiyarıları ise diğer bir
gruptu. Bununla birlikte bu
tarafından
elin
neredeyse
bakımından
hristiyarıların
tamamıyla
müslüman
asimile
değilseler
pek
çoğu,
hristiyan
eclilmişlerdi.
bile kültürel
vardı
ki, bunlar kendi aralannda
çevreleri
O kadar ki, resmi olarak
bakımdan müslümandılar. 1 5
edilmemiş
Bütün bunlara ilave olarak bir de, nispeten asimile
hristiyanlar
alınayan
ılımlılar
olan saf
ve radikaller diye iki gruba
ayrılmışlardı. IlırrJılar, İslam yönetimi altında yalnızca elirılerini korumuş alınayı
yeterli
görüyorlardı.
Oysa fedaller hareketini destekleyen ve bu harekete
katılan
radikaller İslam yönetimi altında hristiyanlığı yaymayı istiyorlardı. V e arılar her
ne pahasına olursa olsun Endülüs'ü devirmeye kendilerini
Bu çetrefil tablo, 844
yılından
adamışlardı 1 rı
sonra Vikinglerin 17 istila hareketiyle 1H ve
Kuzev İspanya bağımsız hristivanlarının İslam topraklarının içlerine sokulan
14
Karına evlilikler hakkında islimuyet'ın tutumu ile ilgili olarak bk. Cagıgas, ,'vfoo~ambeJ, I, 70-72,
dipnot: 19. Fe&'tiler hareketinden önce !\Iüslüman İspanya'daki karma eYlilıkler hakkında bilgi
ıçın bk. Philip K. Hitti, HzsfOl)' of t&e Arabs, 6. baskı, London 1958, s. 503; "-\guado Bleyc,
?ıtf_.,,,_J
.LVJ.U/t/!U!l
ı
J.
!1()11~.
.,..VI..! ct,
'7 ___ ,_; __
L ..."i.'..4L1d.:::ı
r~.--:~
ır:ll-.-l~
'-.JctLI....ta.- \' .l_Ht>-1.,.-lct)
U:~-~~-~·_.
..1. .ttJJ~UttU
r:J~l~n:_..n-1-:,.
.. .J"
.ı__...ı-tt:.ftU.ftlU-1
!IC:::
D,-J.,.~
.• .-.
.L.J.l_f'IA!IU
-1~
tV
·trıoo:
1 VU./
1\4~.-J~~.....l
1
..LV.l-.:L\..ILJU
1()'2t::
J. _#-JVJ
"
;;>.
38, dipnot: 39; Dozy, Spanis.h Is!attl, s. 236; Cagigas, s. 202, 230, dipnot: 37; A.;·rıca bk.
Yukarıda dipnot: 9; :\.Yrıca bk /ışağıda dipnot: SS
li _'ı.lvanıs, Indiat/m LHminosm (Bundan sonra IL), 35 ve c\IPL, CXXI, 553-556'teki kavıtlar
hrıstı\·anlarm, sünnet olmaı·ı, .\rap ısım.lerını kullanman, ·\rap kı ya fetlerını gı1·men kahul
ettıklenne ve scn·et elde etmek, Endülüs dn·letinde ın bir konuma gelebilmek içın harareıli
bir şekilde "-\.ı:ap diliru ve edebiyatını öğrenmeye çalıştıkianna işaret etmektedir.
lG 851'dekı Cordova Konsili'ni yöneten Seville Metropolıtanı Reccafred'in lıderlığini yapağı
ılımlılar, fedailcr hareketi ile ilgili olarak Konsil'in toplanma zamanına kadar şehit düşmüş
olanların batıralanna hürmet gösterıneyi onaylarken, bundan sonra şehitlık peşinde
koşulmaması için teşvikte bulunmalanyla garip bir tutum sergilernişlerdir. Konsil hakkında bk.
Eulogius, AH, II, 15, A1PL, CA7 V, 79S-796. Rcccafred hakkında bk. Alvarus, T./E, II, 4, 6, 7,
MPL, CXV, 709-711; Eulogius, lviS, II, 8, A1PL, CXV, 835-842. Genel bilgiler için şu
araştırmalara bakılabilir: Dozy, Spanish Islam, 289-290, 294; Sage, Paul A!bar, 22-23, 38, 41.
ı-: [rv{ilacli \'IIL l:"üzyıldan )~. Yüzyıla kadar batı .~.-\vrupa kıyılarını haraca kesen İskandinavyalı
korsaniara verilen bir addır. ç.n.]
ıs Dozy, illeherehes sur !'Histoire et la Litterature des Arabes d'Espagne pendant le Moyen Age, 3. baskı,
Leyden 1881, II, 2S0-286; /ıdam Kristoffer Fabricius, La Premiere Invassion des Normands dans
!'Ecpagne i!-1Jtm!mone en 844, a.m., Lo Conndim:mce de la Penirmda Espagno!e par !es HomPieJ d11
90
şiddetli akınlarımn
sürekli tehdidiyle daha da
karmaşık
bir vaziyet
aldı.
Bu,
(özellikle müslümanlar arasındaki büyük bölünme ve mevalinin gözlerini
açmaya çalışma, yani onların hristiyanlaştırılması) Eulogius ve Alvarus'un kutsal
ereklerini gerçekleştirmek üzere Endülüs'ü
u~dukları içtimai:-dini bir durumdu.
yıkabilmek
kullanmayı
için
Dokuzuncu yüzyıl İspanya fedaileri hareketinin başladığı yıllarda, Cordova
emiri, II.
fukahası
Abrurrahman'dı
(822-852). Onun yönetiminde,
Endülüs'te büyük bir güce
muhtelif düşman
grupları onların
bir unsur buldular ki, bu,
karışıklık,
850
yılımn
ilk
ulaştı. 1 9
tesirinde kendilerini geçici olarak
hristiyanların
aylarında
başlarına
bulunmaktan
neler
gelebileceğini
kaçındılar.
Buna
taciz
başladı.
taşladılar.
birleştirecek
başıboş
hristiyanlara taeizde bulunmak üzere Cordova
o ki
Müslümanlar bir cenaze
Hristiyanlar
çok iyi biliyor
rağmen
Maliki
altında tutulmasıydı. Anlaşılan
Cordova'da
töreninde, merasimi yöneten tahipleri
takdirde
mutaassıp
Görünen o ki, müslüman nüfusun
karşılık
olduklarından
verdikleri
misillernede
gruplar, yalmz
dolaşan
sokaklarına dağıldılar.
Şans,
sessiz sessiz işine giderken etrafı çevrilen ve İslam'aniçin geçmediği sorgulanan
Perfectus
adındaki
bir rabibe rast geldi. O, söyleyeceklerinin müslümanlar
tarafından (İslam hukukuna göre en büyük suçlardan birisi olan) Muhammed'e
karşı
tahkir ve tezyif20
şeklinde yorumlanmasından
korkarak cevap vermeyi
reddetti. Bununla birlikte Perfectus, adli takipten kendisini muaf
tutacaklarına
dair yemin ederlerse, İsLim hakkında inandığı gibi konuşacağına söz vermek
suretiyle vahim bir hata yap111eaya kadar
19
20
kahbalık
grup
tarafından zorlandı.
Norri, Lisbon 1892; Altarnira, Cambridge Medieval Histoı)l, III, 416; Aguado-Bleye, Manual, I,
404-423. Vikinglerin Endülüs'e saldınları, Eulogius'u ve Alvarus'u Kıyamet'in yakın olduğuna
inanmaya götüren faktörlerden birisi olarak kabul edilebilir.
Dozy, Spanish Islam, s. 260; Altarnira, Cambridge Medieval History, III, 415; Brockelmann, Histoıy.
s. 183; Aguado-Bleye, Maııual, I, 414-415.
[Fikir hürriyetini aşarak kutsal değerler hakkında çirkin ve aşağılayıcı sözler söyleme anlamına
gelen "blasphemy", her hukukta olduğu gibi İslam hukukunda da önemlı suçlardan birisi
olarak görülmüştür. Hukuk ilimleri arasında el-Hulvani gibi az sayıda bilim adamı hariç
antlaşmalı gayrimüslimlerin cezalandırılması prensip olarak kabul edilmiş ve çoğu zaman
uygulanmıştır. Tarih kayıtlarında, bazen kadı tarafından bu tür suçlara ceza verilmediğine dair
bir takım hadiselere de tesadüf olunmaktadır. Geniş bilgi için bk. Levent Öztürk, Asr-ı
Saadet'ten Haçlı Seferlerine Kadar İsldm Toplumunda Hm'stiyattlar, İstanbul1998, s. 288-290. ç.n.]
91
Müslümanlar onun
süren birisi
ayrıldı.
şardarını
kabul ettiler. O da, Muhammed'in sefih bir hayat
olduğunu açığa
Fakat daha sonra,
Kalabalık
vurdu.
bazı
müslümanlar, görünen o ki, verdikleri sözü hiçe
sayarak, onu tahkir ve tezyif
suçlamasıyla
Perfectus, asla Muhammed'in aleyhinde
asıl
sorgulamadan önceki
zayıflıktan
kadinın
kısa
hapis
ötürü tövbe ederek
Cordova
kadının
çıkardılar.
huzuruna
konuşmamış olduğunu söylemişse
de,
dönerrıinin ardından, duruşmada gösterdiği
inancı uğruna
Muhan:ımed
huzurunda yeniden,
yaklaşımın1 tekrarladı
büyük bir öfke içinde oradan
ölmeye karar verdi. Bu yüzden
hakkındaki
ilk tahkir ve tezyif
ve derhal boynu vuruldu (18 Nisan 850). 21
hristiyanları
bu süreç içersinde sessizce
sonra bir gmp müslüman aym
şeyleri
acı
adında
John
çektiler.
Yaklaşık
bir yıl
bir hristiyana daha· yapti.
Sokakta kendisine yaklaşarak, alaycı bir tonla Muhammed'in adını zikrettiği
şeklinde onu itharn ettiler. Onlar John' u öylesine taciz ettiler ki, sonundaJohn
haykırarak
"Peygamberinizin
adını ağzına
Galevana gelen müslümanlar, onu,
almak isteyen
kadının
huzuruna
kişiye
çıkardılar. Kadı
cezalandırıldıgı
yuz sopa yemeye mahkum
etti. 22
Cordova hristiyan cemaatine
ulaştığında, bardağı raşıran
John'un
gördü. Müslüman fatihlerden nefret etmeye
baskı altında
başlayan
tutulan hristiyanlar, Eulogius ve 1\.lvarus
enteresan ve o güne kadar
eşi
benzeri
görülmemiş
hmet olsun" dedi.
onu dört
haberleri, gergin
son damla vazifesini
ve yüz elli
yıldan
tarafından teşvik
bir
beri
edilerek
şekilde dışa karşı şiddet
uygulamayan bir öfkeye bürünerek, müslümanların ellerinde şehit olm;ya
azmettiler.
Dokuzuncu yüzyıl İspanyol fedaileri hareketinin ana hedefl inüslümanlara
yönelık misyonerlık
faaliyeti olmamakla birlikte,
liderleri Eulogius ve Alvarus,
müslümanların
bazı
fedailer, özellikle hareketin
elinde ölümü tatmak kadar,
onları
hristiyanlığa kazanmak ile de ilgilenmiş görünmektedir. Öncelikle müslümanlar
tarafından ağzı
aranan Perfectus ve John'dan
farklı
olarak ilk fedallerden Isaac,
İslam'a geçmesi muhtemel bir kişi gibi görünerek kendiliğinden kadının
huzuruna gitti ve kadıdan inançlarını açıklamasını istedi. Kadı İslam diriinin
inanç
2ı
22
esaslarını açıklamaya başlayınca
Isaac onun sözünü kesti ve
Muharrımed'i
Eulogius, MS, I, 9, II, 1; MPL, CXV, 746, 765-770; Alvarus, IL, 3, MPL, CXXI, 517-519.
Eulogius, lv1S, I, 9, II, 10, AfPL, CXV, 746, 778; }.Jvarus, TT,, 5, l\1PT ,, CXXI, 520.
92
sahte peygamber,
çıkaran
yalancı, iğvacı,
Allah'ın
birisi olarak niteledi ve sonra
Ardından kadıya açıktan açığa "Nasıl
inançlarını
reddetmez
sarılmazsınız?"
Kadı
diye sordu.
yoldan
laneti onun üzerine olsun, dedi.
olur da Muhammed'in
hristiyanlığın
ve
kişiyi
günahkar, pek çok temiz ruhlu
zararlı
kurtuluş
mükemmel
karşısında
bu ani propaganda
ve
sapık
yoluna
kendisinden
geçmiş bir vaziyette öfkeyle onun yüzüne vurduğunda, Isaac İncil'den şu pasajla
cevap verdi: "Ne mutlu
onlarındır."
doğruluk uğruna
zulüm görenlere! Göklerin
Kadı, olayı
(Matta, 5: 10).
egemenliği
emire havale etti. Emir de
Isaac'ın
öldürülmesini emtetti (3 Haziran 851).23
Aynı
zamanda,
benzer misyonerlik
Isaac'ın
yolunu izleyen
duyguları
diğer bazı
gönüllü fedailerde de
görülmektedir. Mesela, 852
yılında,
iki hristiyan
hadım Elviralı (İlbire) Rogela ile Suriye kökenli Sirvo-a-Dios, görünüşe göre o
yasaklanmış
zamanlar hristiyanlara
gerçekleştirerek
düşündüklerini
adındaki
ibadet
kadının
ettiler. 24
huzuruna
arzu ediyordu. Yine de
onların davranışlarında
olan camiye gitme eylemini
batıl
çıktılar.zs
irikatları
yılında
853
inancının sırlarını
müslümanları, hristiyanlığa
olmayı
fıil
edenlerin
yüksek sesle ilan
iki rahibe, hristiyan
anlatmak üzere
biri,
orada
bir
ve
Bu
ne
Columba ve Pomposa
müslümanların
hadımların
davet etmekten ziyade,
diğer bazı
hakkında
çirkinliklerini
ve rambelerin her
onların
fedallerin eylemlerinde
elinde
olduğu
şehit
gibi
da belirgin bir misyonerlik duygusu sezinlenmektedir.
Eulogius ve Alvarus, müslümanlara yönelik misyonerlik faaliyetiyle
ilgilenen ilk
Batılı
hristiyan
düşünürler
olarak görünmektedirler. Alvarus,
fedaller hareketinde geçici bir sessizliğin oluştuğu 854 yılında yazdığı abidevi
çalışması Indicıtlus Luminocus'un
ilk bölümünde (numara: 2-20), müessir bir
şekilde hristiyanların görevinin İncil'in doğrularını yaymak olduğunu ileri sürer.
Nitekim, İsa Mesih, gelmesi kesin olan sondan önce İncil'in bütün halklara
ulaştırılması gerektiğini söylemiş,
fakat müslümanlar henüz yeteri kadar bu
öğretileri işitmernişlerdi.26
zaten mümkün
23
24
25
26
Çoğu
olmayacağından
herkesin
Eulogius, MS, II, 2, MPL, CXV, 770; Alvarus IL, 12, MPL, CXXI, 527-528.
Eulogius, MS, II, 13, 16; MPL, CXV, 793-797.
Eulogius, MS, III, 10-11, MPL, CXV, 806-813.
[" . ..İsa dünyada geçici olarak bulunduğunda, açıkça kendisinin "Yalnızca İsrail halkının kaybolmuş kuzularına gönderildiğini" (Kitab-ı Mukaddes, Matta, 15: 24) iddia etmişti ve dinini öğ-
93
htisliyanlığa
döndürülmesi
gereknıiyordu.
müjdeli haberlerini isitmelilerdi. Onlara
engellemeye
çalışuğı,
Fakat bütün insanlar Mesih'in
karsı
ancak fedailetin yapmakta
Nihayetinde Eulogius,
hristiyan
kadın tarafından
adındaki
kızı
gizlediği
hristiyanlık eğitimi
cıkan
olduğu işte
ürkek
bristivanların
bu duyuruydu.n
verilen ve Litiosa
adındaki
bir
vaftiz edilen Arap bir aileye mensup Leocritia
gerekçesiyle, 859
yılında
müslümanlar
tarafından
tutuklandı. Eulogius kadının huzuruna çıkarıldığında İslam hukukuna göre bu
başlı başına büyük bir suç olduğu halde, aslında hristiyan papazların İslam'dan
dönenleri kabul etme ve
onları eğitme hakkına
sahip
olduğunu
savunmak
suretiyle görülmerniş bir şey yaptı. Eulogius, daha yüce bir hukuka, İncil'de
zikredilen
yapmaya
başladı.
Tanrının
başladı w
Ne
nzık
l\1uhammed'in
hukukuna davet etti. O, akabinde
hristiyanlık prop:ıgandası
Muhammed'in yolunu takip eden fakihlere onu kötülemeye
ki, onun Ye
diğer
kötulenmesı yazı
fed;\ilerin zibninde
hristiyanlığın tebliği
ile
ve tura gibi bir butunun ayrılrnaz iki parçasıydı.
retme!eri için misyonerlerini gönderdiği zaman onlara bilhassa şunları söylemişti: " Diğer
uluslara (gentiles) ait yerlere gitmeyin. Saminyelılere ait kentlerin de hiçbirine uğramayın.
Bunun yerine İsrail halkının kaybolmuş kuzularına gidin." (Kitab-ı l'vfilkaddes, Matta, 10: 5-6)
Bu, az sayıda insana yerıiden göründüğünde ona mal edilmiş olan "Bütün milletiere öğretin"
27
Muslims",journa! Institute o[M11slim MinotityAffair.r, VII/1, London 1986, s. 8. ç. n.]
IL, 2-20, MPL, CXXI, 516-535; Sage, Pa11! A!bat~ s. 29; Giusto Femandez-"\lonso,
"Siviglia", Enciciopedia Catto!ica, XI (1953), s. 790. Eulogius ve Alvarus'un çağdaşı olan
Paschasius Radbertus, Matta, 24: 14 ayetini yoıumlarken, "'\ivarus gibi son gelmeden önce
mutlaka İncil'in bütün halklara öğretilmesi gerektiğini dile getirdi. Fakat Alvarus'tan farklı
olarak, müslümanlar için İncil'i işitmemiş olduklanrun söylenemeyeceğini, onların işittiğini
ancak, İncil'i reddettiklerini belirtti. Bk. R. W. Southern, Westenı Vieıvs of Islam in tbe Midd!e
Ages. Cambridge 1962, s. 26-27 ["\tıfta bulunulan bu kitap "\hmet ~\ydoğan tarafından, Ortarağ
Avrupmmda İslam A{gm adıyla (İstanbul 2000) Türkçeye kazındınlrruşur. ç.n.J Paschasıus'un
ifadeleri, fedaller hareketinin müslümanlara yönelik bazı misyonerlik faaliyetlerindeki başarısız
girişimlerine delalet eden açık bir referans olarak kabul edilebilir. O, fedailer hareketi hakkında
yaklaşık 858'li yıllarda, bazı fedallerin aziz cesetlerini Fransa'ya geri getiren rahiplerden bilgi
edinmiş olabilir. Bk. ~\şağıda dipnot: 65. "\lvarus'un Indim!?ts adlı yapıtı, çağdaşı Bizanslı
:\"icnas'ın Bizans İmparatoru I. Basil'in 8Cı7'de iktidara gelişinden hemen sonra \·erdiği enllile
müslümanların hızlı bir şekilde din değiştirmesini sağlama amaçlı olarak yazdığı İslam karşıtı
büyük eseri Anatrope tes para toı1 Arabos J;foamet P!astograpbe Timses Bihio11 (Re;/4tation of tbe Book 0'
tb J1mb Mobammed Setti!lg FOJ!b Fa!rif/ıtllioll) ile karşılaştırılabilır. Bk :\Iigne, Ptltml«gic~ CJ(ImJ,
CV, (ı(i9-R42 ..-\yrıca hk ,-\~ağıda dipnot: 44.
/\Jvaıus,
94
Ancak bu durum sadece onun
kadarıyla, batılı
bir görevi
bir
idamını
hristiyanın; Müslümanları
olduğunu
hukukçular önünde,
hızlandırdı. 2 8
dinlerinden çevirmeye
zikrermesi (ki bunu Alvarus
yapmıştı)
müslümanları hristiyanlaştırmanın
tarafından gerçekleştirilmişti)
bizzat
olduğunu savunması
hristiyan rahiplere verilen bir hak
olunabildiği
Tespit
çalışma
gibi
ve Müslüman
Tanrı tarafından
(ki bu da Eulogius
tarihte bir ilkti.
Bu dönemde İspanya hristiyanları arasında müslümanları dinlerinden
döndürme hususunda birdenbire ortaya
aynı
dönemdeki
Doğu
çıkan
hristiyanlarımn
üzerinde önemli bir etken
olduğu
bu ilgi
nasıl açıklanabilir?
Burada,
misyonerlik faaliyetlerinin, bu ilgi
ileri sürülebilir. 29
Doğu hristiyanlannın
müslümanlara yönelik misyonerlik faaliyetlerinin tarihçesi, hala bilinmeyen
bir
alandır.
Ancak görünen o ki, 775 ile 900
yönelik faaliyet gösteren hristiyan
yılları arasında
misyonerliği, doğuda
gitti.30 Bu az bilinen misyonerlik faaliyeti
müslümanlara
yeni bir
hakkında aşağıda
ıssız
yapılanmaya
verilen ön bilgiler
yararlı olacaktır.
Bağdat'taki NastCıri patriği
Timothy, bu dönemde Halife el-Mehdi (775-
785) ile dini konular üzerinde dostça sürdürülen bir seri
tartışma
sohbetlerine
.~
zH
29
30
Alvarus, VE, IV-V, 13-16, MPL, CXV, 714-718; Dozy, Spani.rh Isfa17l, s. 305.
Etkili faktörler arasında daha küçük olan diğer bir olasılık olarak, Endülüs'ün ilk halifesi
/ıbdülaziz'in
(713-714) hrist.iyan kansı Egilona'nın kocasını hristiyanlığa döndürme
teşebbüsleri görülebilir. Bu olayın bir hatırası dokuzuncu yüzyıla kadar sürdürülmüş olabilir.
Bk. Henry Coppee, History o/ the Conqttest of Spain by the Arab-Moors, B os ton 1881, I, 367-384;
Aguado-Bleye, Manttal, I, 400a; Hitti, Hi.rtory, s. 503.
Biz burada "Revival: Yeniden ihya" ifadesini kullandık. Zira, 630'lu yıllarda başlayan
Ortadoğu'nun Arap fetihleriyle ele geçirilmesinden yaklaşık 740'lı yıllara kadar devam eden
süreçte müslümanlara yönelik kayda değer bir Doğu hristiyanlığı misyonerlik faaliyeti süreci
bulunmaktadır. B k. Gustave E. Von Grunebaum, Medieva/ Isla17l, 2. baskı, Chicago 1953, s. 59,
dipnot: 103, 350; Sanuel M. Zwemer, The Laws o/ Apostasy in Isla17l, London 1924, s. 77-78;
"\ldobrandino Malvezzi, L'Islamisma e la Cttltura Europea, Sansoni-Firenze 1956, s. 45, 47, 4952; James Parkes, The Conj!ict of the Chttrch and the Synagogtte, New York 1961, s. 265-266, 287289; Norman Daniel, Islam and the West, Edinburgh 1958, s. 3; Moritz Steinschneider,
"Polemische und Apologetische Literatur in Arabischer Sprache, Zwischen Muslimen,
Christen und Juden", Abhand!ttngen fordie .Kunde des Morgenlandes, VI, 1877, s. 44, numara: 25, s.
82, 83, numara: 65. Ayrıca bk. Aşağıda dipnot: 46
95
/
başladı.3 1
Bu
tartışmaların
daha ·sonra Tiilisli Aziz Ab o
kilisesine
Hirun
yılının başlannda
muhtemel bir sonucu olarak 780
adıyla
katılımı gerçekleşti.32
bilinecek olan
Bağdatlı
bir gencin, Gürcü
şaka
Patrik Timothy pek tabii
0larak, Halife
er-Reşid'in
kadar gitti. 33
tartışmada,
etmiştir. 34
olmuş
(786-809) harumlarından birisine hristiyan4ğı telilif etmeye
Piskopos Theodore Ebu Kurre'ye (740-820) atfedilen bir seri
müslümanlar
Arap
şairi
çoğu
zaman din
Ebü'l-Atahiye 809
gözükmektedir. 15
Bizans
değiştirmeye
yılından
sonra en
I.
imparatoru
edil<;liklerüıi
ikna
azından. y~rı
yakın
hristiyan
(802~811),
Nicephorus
muhtemelen İslam'dan dönen bir aileye mensuptur. 36 Biz~.ns
Theophanes (ö. 917),
itiraf
tarihçisi
tarihlerde Peter ismindeki bir hristiyarun,
müslümanları muhtemelen İslam topraklarındayken, hayatına m8J olmasından
anlaşılacağı üzere İslam'ı çok sert bir şekilde eleştirmiş olduğu bir tartışmaya
davet
1
'
ettiğinden
•·
ı
••
oır mus1uı1-ıar.ıın
bahsetmekteditY Gregorios Dekapolitanos
1'
mn
1
'-' '
'
'
,-
1 AA
1
acgışurıncsınc tre rcaaı o11nasına
ı
(yaklaşık
••
yol gosteren
l
'
815), saf
•ı ~
,
Dır 11naı11e1an
bahseder. 38 Geleneksel olarak Halife el-Me'mun dönemine (813-833) ait
gösterilen Abciülmesih el-I(incii'nin 1slam·a karşı yazciığı tartışmalı risalesi,
Müslümanları, lıristiyanlığa
Yunanca matematik
hristiyanlığı
geçmeye
t;ağıran
kitaplarının
faaliyetleri
Christianity) geçen Manicophagus
Lıiter.39
I\.rap çevirmer.J el-Ba'labekkl (ö. 835),
güvenliği
benimseyip, muhtemelen
kaçağında misyonerlık
Lir Javetle
hız kazandı. 4 ü
adlı
için Bizans
topraklarına
Melki mezhebine (Byzantine
bir Arap, bir müddet ilk
dindaşlarına
Steinschneider, Abhand!ungenfür die Kunde des Ivforgen!andes, VI, 146, dipnot: 123b; J\dolf Keller,
Der Geisteskampfdes Christentums Jtegen den !Jiam his zur Zeit der Kreuzzüge, Leipzig 1896, s. 27.
12 D. M. Dunlop, The FlistOI)' of the Jewish Khazars, Princeton 1954, s. 181 ve dipnot: 49.
33 Keller, Der Geisteskamp;; s. 25.
34 Keller, s. 71; Alfred Guillaume, "Theodore Abu Qurra as Apologist", The Muslim !.World, XV
(1925), s. 42-SL
35 Brockelmann, History, s. 117-118.
7
36 \ on Grunebaum, ;}Jedieval Is!at;ı, s. 59, dipnot: 104.
37 Keller, DerGeisteskampj, s. 51.
38 Migne, Patro!ogia Graeca, C, 1201-1212.
39 J. T. Addison, Tbe Christian Approach to the l\1os!em, New York, 1942, s. 28.
4° Von Grunebaum, Afedieva! Islam, s. 59, n. 104.
'1
96
karşı Bizanslılara yardım etti. 41 Tarsus yakınlanndaki İslam garnizonu Lulum,
859'da paraları ödenmediğinde, hristiyanlığa geçmeyi düşündüler ve topluca
Bizans kilisesine katıldılar.42 Bizans kral naibi Theodora (yaklaşık 861) ve
İmparator III. Michael, yüzlerce Arap savaş esirinin vaftiz edilmesi için emir
verdi. 43 Bizanslı Nicetus, İmparator Michael adına, bir Arap bilim adamımn
hristiyanlığa saldıran mektubu üzerine İslam'ı tenkit eden iki mektup gönderdi.
O, (867 yılından kısa bir zaman sonra İmparator I. Basil'in görevlendirmesiyle
yazdığı
abidevi bir reddiye olan ve bizzat büyük bir misyonerlik
Anatrope'sinde
kendisine
İslam
hakkında
olumsuz
anlamını
haiz)
bilgiler aktaran bir
mühtediden (İslam'dan hristiyanlığa geçen birisinden) söz eder.44 İslam dinini
terk ederek hristiyanlığ·
geçenler için "Bizans İnkar ifadeleri" olarak
adlandırılan yemin, dokuzuncu yüzyılın son yarısında İstanbul patriği Photius
tarafından
yeniden kaleme
alındı.45
Son olarak
(yaklaşık
900'lü
yıllarda),
ismi
E. W. Brooks, "The Struggle with the Saracens (717 -867)", Cambridge Medieva! History, IV,
1923, s. 130.
42 E. W. Brooks, Cambridge Medieval HistOI)', IV, 133.
43 Gregory Bar Hebraeus, Chrotıograhpy (tre. E. Wal.lis Budge), Oxford 1932, I, 142, 144-145;
Kenneth Scott Latourette, History of the E"pansion of Cbristimıiry, New York 1938, II, 310 ve
dipnot: 2.
44 Wolfgang Eichner, "Die Nachrichten über den Islam bei den Byzantinern", Der Islam, XXIIT
(1936), 138, 233, 235; ayrıca bk. Yukarıda dipnot: 27.
ıs Von Grunebaum, Medieval IJ!am, s. 350; Daniel, ]Jiam cmd the U:7est, s. 3. [Metinde zikri geçen,
"Byzantine i\bjuration Formula", Roma KatoWc kilisesine geçenlerden Katalik inancı
dışındaki bütün inanç ve görüşlerden vazgeçtiklerine dair istenen resmi bir inkar türü idi.
Nicea'nın ilk iki Konsülünde o dönemin diğer dinlerine irtidat eden ve yeniden kiliseye kabul
edilmek isteyen kişilerden ya21lı inkar talebinin üzerinde ısrarla durulmuşru. Bu inkarın içeriği
ve törenin yapiliş formu yeni mühtedilerin benirnsedikleri eski dinlerine göre değişiyordu. 14
yaşın altındaki mühtediler bununla sorumlu tutulmamışlardır. Bu inkar111 gerçekleştirilmesinde
basit bazı formaliteler vardı. Gerekli olan tek şey eski dini inkar ve yeni dini ikrar eyleminin
tanıklar ya da rahip huzurunda gerçekleştirilmesiydi. Ya da başka türlü kanıdanma ihtimali
varsa tanıklara da gerek yoktu. Roma Katalik kilisesinde gerçekleştirilen resmi inkar
deyimlerinin Kataliklik dışmdaki inançlan dışlamayla alakalı sözleri sadece aşağıda verildiği
kadardır. Modern dönemde daha ziyade yeni inanem itiraf ve açıklanması üzerinde
durulmaktaydı. "İçten bir kalp ve samimi inançla kutsal Roma Katolik kilisesinin karşı olduğu
bütün din ve mezhepleri reddediyorum." Bk. SchciffHerzog's Encyclopedıa Oj Religious Ktıoıvledge
(Ed. George Wıllıam Gılınore, 1-L\.), Baker Book House Grand Rapids, Mıchıgan 1954,
13'den naklen www.ccel.org/ s/ schaff/ eneye/ encyc01 ç.n.J
41
97
tespit olunamayan bir Bizanslı yazar, "Isaurian" takma adlı İmparator III.
Leo'nun, Halife II. Ömer'e (717-720) göndermek üzere yazdırdığı mektup
formunda, İslam'a karşı bir misyonerlik polemiği kaleme aldı. 46
Doğu
hristiyanlarının,
Eulogius ve Alvarus'a da
yolla
etkilemiştir.
müslümanlara yönelik misyonerlik faaliyetleri,
ulaşmış
ve hem
Bunun hangi yollarla
gelmektedir. Bu misyonerlik
da gayr-i ihtiyari bir
şekilde
onları
ve hem de takipçilerini
gerçekleştiğine
teşebbüslerini.
aynı
dair bir çok seçenek akla
bilinektc olan ve gönüllü olarak ya
doğudan
(yani köle olarak) Müslüman
Endülüs'e
göç eden hristiyan göçmenler, bilgi kanailanndan birisi olarak kabul edilebilir.
Gerçeği
söylemek gerekirse feciillerden birisi olan Sirvo-a-Dios, müslüman
Doğudaki
Suriye'den gayr-i ihtiyari gelen bir göçmendi.47
faaliyetlerini bilen ve Endülüs' e gelen
tüccarlar,
ya
kaynaklarından
da
daha
mevkide
ziyaretçiler, -ki bunlar ya
Bizansla Endülüs
başlamadan
arasında
başlamıştı. Dolayısıyla
bir on
yıl
kültürel ve dini
değer
alışverişi
karşılaşmış
bilgi
şekilde yaklaşık
bir
kadar önce, 839-840
bu durum Cordova'da bulunan
Eulogius ve Alvarus'la
diplomatlardı-
bulunan
ikincisi olarak kabul edilebilir. Kayda
olarak feciiller hneketi
yaşamakta· olan
önemli
Bizanslı
misyonerlik
dolaylarında
içeren elçilik
Bizanslı
değişimi
elçilerin orada
olabileceklerini
düşünmeye
sevk etmektedir.48
Feciiller hareketinde güçlü bir misyonerlik vurgusu
müslümanların
din
değiştirmesi,
Eulogius ve Alvarus'un, Kutsal
bölümleri üzerine
yaklaştığı inancına
46
47
48
bulunınakla
birlikte
bu hareketin asıl ve planlanan ilk hedefi değildi.
I<.itabın
Daniel ve
yaptıkları çalışmalar, onları
Kıyamet
öncesiyle ilgili
Mesihi dönemin
götürdü. Alvarus bunun 863
hızlı
bir
diğer
şekilde
yılında gerçekleşeceğini
kabul
Arthur Jeffery, "Ghevond's Text of the Correspondence between Umar II and Leo III",
Harvard Theological Review, XXXVII (1944), s. 269-332.
Bk. Yukarıda dipnot: 24.
E. Levi-Provençal, "Un Echange d'ambassades entre Cordoue et Byzance au Ixe siecle",
Byzantion, XII, 1937, 1-24; S. M. Stern, "A Letter of the Byzantine Emperor to the Court of
the Spanish Umayyad Caliph al-Hakam (961-976), Al-Anda/us, XXVI (1961), s. 37-42; Salo \V
Baron, A Social and Religious History oj the Jews, 2. baskı, Philadelphia 1957, III, 155-156, dipnot:
40, VIII, 245-246.
98
etmiş
gözükmektedir. 49 Bu ikisi için ilk ve en önde gelen tarihin dinsel yorumu,
hepsinin çok yakın bir zamanda gerçekleşeceğine inandıkları İsa'nın ikinci kez
gelişinden, Kıyametin kopmasından,
Tanrı'nın
önce
şeklindeydi.
Fakat,
sonlandırmayacağı
vardı.
İspanya'daki
Tanrı,
cezalandırma
müslüman
insanoğluyla
için tarihin bu
Feciillerin rol
son
fınal
yönetimi
Muhtemelen onlar, bir
uğruna
şekilde
öldüklerinde hiçbir
üstün ahiret
suretiyle her
hayatında,
şey
insanın oynayacağı
bir rolü
kesit buydu. Fedailetin
kıyamet
sahnesinde,
oynayacaklarına inandıkları
atmalarının
hristiyanın ansızın dirıi
sebebini izah etmeye
sona
yaklaşmış
yardımcı
sebeplerle
olmaktadır.
olan böyle bir dünyada,
kaybetmeyeceklerine, aksine gelmesi
cennette
kaldıtaeağı
ortadan
ortak hareket etmedikçe tarihi
öncesi dönemle ilgili zihinsel kabulleri birçok
kendilerini ölüme
ve ödüllendirmeden
garantilenmiş
inançları
yakın
olan
mümtaz bir mevki elde etmek
şeyi ka-zanacaklarına inanıyorlardı. so
49 Alvaıus,
IL, 21, MPL, CXXI, 536-546; Southern, Westem Views, s. 22-24. Southern'e göre
Alvarus, Daniel, 7: 25'te yer alan "Kutsallar onun eline üç buçuk yıl için teslim edilecekler."
ayetini, İslam'ın her biri yetmiş yıllık dönemden oluşan üç buçuk dönem -ki bu 245
yapıyordu- hakimiyet kuracağı biçiminde yorumlarr.J~tı. Çünkü "-\lvarus, İsl?.m çağının 618'tc
başladığına inanıyordu. 618'e 245 rakamı ilave edilince 863 sayısı çıkıyordu. 863 yılı böylece
müslüman yönetimin Endülüs'te son bulacağı ve İsa Mesih döneminin başlayacağı süreç
oluyordu. 883'de son bulan Cronica A!he!dense ile yakından ilişkili olan Anonim Cıvnica
Propbetica, Alvarus gibi Darıiel'in kitabına dayanarak kıyameti 883-884 yılı olarak öngörür. Bk.
"-\guado-Bleye, Manual, I, 321. Biraz benzer bir şekilde, 863 yılına doğru A.lvarus'un kıyamet
öncesi ümitlerindeki başarısızlığı üzerine, onun hesaplamaları muahhar bir Hristiyan İspanyol
yazar tarafından bir miktar revize edilmiştir. Alvarus'un yetmiş yıllık periyot olarak
bölümiediği üç bölümün her birine altışar yıl ekleyerek, Alvarus'un 35 yıl olarak belirlediği
yarım döneme de üç yıl ilavesiyle sonu, 883-884 yılına ertelernek için yirmi bir yıl gerektiği
ortaya çıkar. Cronica Propheticdnın hesaplamaları, her ikisi de Cronica Propheticdnın İsa Mesih
dönemi olarak kabul ettiği 884'te gerçekleşen, Asturias Kralı III. Alfonso'nun, Eulogius'un
na'şıru Oviedo'ya taşımasırurı (Bk. Aşağıda dipnot: 68) ve Ömer b. Hafsun'un Cordova
emirine karşı isyan etmesinin (B k Aşağıda dipnot: 63) ana sebebi olarak kabul edilmelidir.
so İki ikincil sebep, feciillerin niçin kendilerini şehit etme arzusunu taşıdıklarını açıklıyor. Onlar
muhtemelen idaresinde yaşamaktansa ölmeyi tercih edecek derecede müslüman yönetimden
nefret etmişlerdi. Öte yandan grup psikolojisi, yani inançları uğruna birbirirıin ardına ölenlerin
hızla yayılan örnekleri, başlangıçta feciiller hareketine sadece soğuk bir sempati duyan bir çok
kişiyi muhtemelen, başlarıru kütüğün üzerine koyarak, cesaret verici selefierini taklit etmeye
süıüklemişti.
99
Bundan
da
müslümanlara
önemlisi,
karşı kışkırtarak
art arda
hristiyanların
ki, bununla, bütün
İspanya'daki
fedaller
şebtlikler
ayaklanmaya
bütün
temin etmeyi
katılmasını,
hristiyanları,
hedeflemişlerdir
son Mesihi
savaşınsı
başlamasını ve inandıkları süreç gereği Tanrının müdahale ederek İspanya'daki
yı!G'TI.asını
Arap yönetimini
hristiyanlık
adına
sonlandıtmasını umuyorlardı.
ve tarih
cesurca ölüme
atılmak
suretiyle asimile
Onlar,
edilmiş
olan
hristiyanları saf hristiyanlığa geri döndürmeyi, İslam kültüründen vazgeçmeye
teşvik
etmeyi, karma evhliklerden doğan çocukları hristiyanlığa geri kazanmayı
ve hepsinden de önemlisi o günlerde İslam' dan memnun olmayan .binlerce
hristiyanlığa
mevaliyi (renegadosu)
Bu süreçte
bazı
saf
geri döndürmeyi ümit
müslümanları hristiyanlığa
etmiş
görünmektedirler.
döndürebilirlersc, bu onlar için
çifte mutluluk kaynağı olacaktı. Buna rağmen, ümitlerini bağladıkları husu~,
İspanya'da güç dengesi olarak görülen mevalinin yeniden hristiyanlı~a, geçmesi
idi. Onlar, Müslüman yönetirni, birer birer hristiyan feciilieri öldürmeye
zorlayarak bu rejimin gözden
ettikleri
asıl kişiler
böylece bu kişiler
duyan
ı.l.uıılı
düşmesini
olan mev:iliyi rejime
hristiyanlığa
ve
hristiyarılığa
karşı
geri
kazandırmayı
harekere geçirmeyi
geri dönebilirler ve benzer
hristiyanlarla ittifak kurarak feciiller gibi
şekilde
ümit
ummuşlardı
ki;
yonctime tepki
inançları uğruna
öhne
arzusu içinde olabilirlerdi. Lakin, onlar şiddet içermeyen örnekliklerine rağmen,
diğer hristiyanların İspanya'da müslümanlara karşı silahlı büyük bir ayaklanma
gerçekleştirmelerini umuyorlardı.
Endülüs'te ortaya
çıkacak
ani bir isyandan
sonra bağunsız kuzey İspanya hristiyanlarımn, onların büyük şanslarım
göreceklerini ve
başkaldıranlara
katılmak
ıçın
İslam
topraklarını
edeceklerini de ümit etmekteydiler. Tam bu noktada, muhtemelen
işgal
sağlam
bir
irnanla, Tanrının yardım edeceğine, tarihi sorJandıracağına ve İsa Mesih
dönemini
51
başlataeağına inanıyorlardı.
Sage, kendinden çok emin bir biçimde "Bu fedillerin, İslam yönetimini devirme fikrine sahip
olduklarına dair kesin bir karut olmadığıru" iddia eder (Paul Albar, s. 25). Ancak bizzat Sage,
feciiller hareketinin "Modern açlık grevierine ve hükümetin şiddet politikalarına karşı
uygulanan pasif direniş yöntemine oldukça benzer" bulunduğunu itiraf eder. Görünüşe göre
o, pek çok modern açlık grevinin ve pasif direnişin sosyal devrimierin araçları olduğunu idrak
edememiştir.
100
tarafından
Nitekim, Eulogius ve Alvarus
tasarlanan müslümanlara yönelik
misyonerlik faaliyeti, birinci derecede hristiyanlıktan İslam'a geçmiş olan
hristiyanlığa
mürtederin yeniden
olarak ikinci derecede, saf
Onların
asli
tebliğ
ifadelendirilmiştir:
geri döndürülmesinden ibaretti. Buna ilave
müslümanların hristiyanlaştırılması düşünülüyordu.
metodu,
"Şehirlerin
eski
kanı,
bir hristiyan düsturunda çok ıyı
kilisenin özüdür." Bununla birlikte
müslümanlara yönelik misyonerlik faaliyeti, bizatihi nihai bir
Kıyamet
öncesi Mesihi dönemle ilgili hayallerinin bir
ettikleri, müslümanlara
karşı başarılı
Onlar, ölülerin
didlişinden
parçası
bilakis
olarak tahayyül
bir isyan temin edebilmek için gerekli
vasıtadan başka
görülen yeterli insan gücünü kazanmaya yönelik bir
değildi.
adım değil,
Kıyametten
sonra,
önce, Mesih'in
bir
şey
iktidarı
döneminde, İspanya'daki ve İslam dünyasının geri kalan kısmındaki tüm
müslümanların, hristiyanlığı
kabul
edeceğine inanmış
görünmektedirler. Fakat
onların başarabilmek için canla başla çalışttkları halihazırdaki ana hedefleri, İsa
Mesih döneminin açılışı için gerekli başlangıç olarak İspanya'daki müslüman
idareye
karşı
büyük bir isyan
yaratmayı sağlamaktı.
Onlar,
çoğunluk tarafından
fark edildiklerinde bu gayeyi gerçekleştitıneye bir hayli yaklaşmışlardı.
Müslüman yöneticiler,
gerçekten de çok iyi
zihinlerinde
şehit
Errıirü'l-mürninin
biliyorlardı.
ayırt
şeye
şehitlere
sahip
çağırdı. 5 2
geçirmekle tehdit
olduklannı
Oğlu
göstermektedir.
kınanınası
Cordovalı hristiyanların
etti.53
başka
hiçbir
şey,
tümünü
Mademki olay bundan ibaretti,
ölmelerine
rıza
söylemek gerekirse, Endülüs'teki hristiyan
hükümete, Muhammed'e çirkin sözler söylemeye cüret eden
idam etmekten
için
ve halefi I. Muhammed
hristiyanların inançları uğruna
Doğrusunu
olduğunu
yönelik tepkisi, fedailerin,
olma arzusunun"
olma arzusu" durmazsa
kılıçtan
göstermemekteydiler?
"şehit
toplantıya
müslüman yöneticiler niçin
karşıtı
Yönetimin
Abdurrahman,
eğer "şehit
etmeksizin
hareketinin birinci hedefinin ne
olmaktan öte bir
Cordova Konsili'ni (851)
(852-886),
şehitler
hristiyanları
bunun kadar mutluluk veremezdi. Ancak
müslüman idareciler fedailer hareketinin, (Gandhi'den önceki yüzyıllar!) oldukça
tehlikeli bir
sı
53
silahsız direniş olduğunu
çok iyi
biliyorlardı.
Bk. Yukanda dipnot: 16.
Eulogius, MS, II, 16, III, 1-6, MPL, CXV, 796-797, 800-804.
101
Bu
direniş,
aniden
silahlı
direnişe dönüşebilir, ardından
bir
da bu ayaklanma büyük bir ihtimalle
rejimi yıkabilirdi.
Eulogius ve Alvarus,
başarılıydılar?
ne kadar
kazanmayı umdukları
Emirü'l~mümininin
Sancho (ö. 851) ile iki hristiyan harem
Sirvo-a-Dios (ö. 852),
güzel
ve
karısı
bir
Şehit
ağası Şehit
Rogelo (ö. 852) ve
Şehit
Flora (ö. 851)
farklı
kızdı. SS Şehit Aureilus
ve
geri
kazanılanlara
din evliliğinden
karısı
doğup
en
yeniden
Sabigotha (Nathalia), Felix
Liliosa (hepsinin ölümü 852'dir) gizli hristiyanlar (eski mürtedler)
olarak yeniden
hristiyanlığa
döndürüldüler.5 6 Cristobal (ö. 852), Felix (ö. 853) ve
daha önce zikredilen Lcocritia (ö. 859)
müslümanlardı.57
şehitliği
yetiştirilen
hacibi olarak
asiınilasyona uğramış hristiyarılardan
örneklerdendir. 54 Şehit
hristiyarılaştırılmış
bu grupları hristiyanlaştırmada
Şimdi
arzulamaları
cesaretiendirn:ıeyi
kazandırılan
hrıstiyanlar,
adındaki şehitler, hristiyanlığa
gerçekten de, Eulogius ve Alvarus,
için geri kazanmaya
başarabilmişlerse,
daha pek çok
kişi
çalıştıklaH
muhtemelen
aynı
geçen saf
hristiyanların
grubun
şekilde
üyelerini
hristiyarılığa
bulunuyordu. Ancak bu yeni mühtedl
her. ne kadar, müslüman yönetime
hristiyanlık uğruna silahlarına sarılmaya
ve
karşı
hayatlannı
silahlı
başkaldında
riske atmaya
hazır
iseier
ya da kabul ettikleri bu i11anç uğruna bireysel şeh.itliği
arzulayan birer feciiii olmaya henüz hazır değillerdi.
Öte yandan Eulogius ve Alvarus müslümanlara karşı silahlı başkaldırıyı
de, yenice
keşfettikleri
harekete geçirmede ne kadar
hristiyanların hepsirıi katlıama
can
alıcı
(mesela 853'ün ilk
55
SG
57
58
tabi
tutacağı
I. Muhammed'in
düşürecek
altı ayında
bir biçimde
bir tek
Cordovalı
tehditleri, bu ümitleri suya
faktörlerden birisi olarak görünüyor. Çünkü bu tehdit,
birincil gayelerine gölge
54
başarılıydılar?
şehit
onların
düşüren
hristiyanların
dengelerini
bozmuştur
yoktur)58 Bunun niçin böyle
Sancho hakkında bk Eulogius, MS, II, 3, MPL, CXV, 771; Rogelo ve Sirvo-a-Dios hakkında
bk. Yukarıda dipnot: 24; Hristiyanlann asimilasyonu hakkında bk. Yukarıda dipnot: 15.
Alvaius, VE, II, 4, MPL, C:Xv, 709-710, Eulogius, Documcntum Marryria!e, i\rfPL, CXV, 819834, MS, II, 8, 835-842, Episto!ae, 1-2, 814-815.
Eulogius, MS, II, 10, MPL, CXV, 777-792; Ayrıca bk. Yukanda dipnot: 12.
Cristobal için bk. Cagigas, Mozarabe.r, I, 216; Felix için bk. a.e., s. 217; Leocritia için bk. a.e., s.
222 ve yukarıda dipnot: 28.
Meyrick, Church in Spain, s. 276. Miliidi 851'de on dört şehit vardır. 852'de on üç, 853'te
Hazima'dan sonra bütün yıl boyunca sadece yedi şehit varclıı:. 853 yılınm ilk altı ayında tek bir
102
olduğuna
katmamışlar
hiç hesaba
hristiyanlık aşkına
diğer
masum
arasında
yüz
müslümanlara
hristiyanların
silahlı
sessiz
karşı
karşılık
başkaldırısını
gönüllü bir
olarak, silah
hazırlanmadan
hesaba
ihtilali
şekilde
ihtilali
zamanda da
olarak
olan
duraksaması,
yapısım
korumak ve
ortaya
bir ihtilal,
aylık durgunluğun
sebep
olduğu
ve bu
tarihi
güç
gönüllü
siyasetine
içine
belirlenecek bir
Tanrının yardımı
şehadetlerin
karşı
asla elde edilemedi ve beklenen isyan hiçbir
şehit bulunmamaktadır.
fedaller hareketi
şekilde
geçici
ulvi-manevi
alelade politik
kurtarmak için
karışmadığı
gönüllü bir
gerçekleşmiş
saf ulvi duygularla
soniandırmaya razı kılabilirdi.
kaybı,
tarafından
başkaldırısını
başkaldırısının tamamıyla
unsurların
isyanın,
görünmektedirler. Ancak,
tarafından
başarısızlığa düşmekten
Tanrıyı
olduğuna
Bu böyle olunca da
müslümanların yıldırma
Çünkü sadece politik
çıkan
adayışlarının,
başkaldırı yalnızca
kazanılamayacaktı. Dolayısıyla
bir isyana itilmek suretiyle
olmalıdır.
bu
olan hristiyanlar
tasarlanan Hristiyan
toplu bir
Fediiler, hristiyan
fedailetin ölümleri hristiyan
gerçekleştirilemeyecekti.
büyük bir ihtimalle
hristiyanlarının
de olsa I. Muhammed'in katliam
olmayacaktı. Ayrıca
gerçekleştirecek
olma
kendi inisiyatifleriyle bir
olan hristiyanlar
gerçekleşeceğine inanmış
edildiğinde,
tek faktör
hristiyanların
infıale kapılabileceklerini
katmamışlardı.
gerçekleştirecek
Hristiyanların başkaldırı arzuları kısmen
oluşturacak
yanlıları
meydana getirecek tek faktör
belirlenecek bir zamanda
tehditleri ile tahrik
diğer
için yürekli bir biçimde kendilerini
şekilde
doğrudan
Onlar muhtemelen, elli ile
önce Cordova
edileceğini
rağmen
şiddete başvurmaksızın şehit
Ancak kendilerinin
ayaklanmasını doğurmak
yalnızca
durmaktadır.
isyan etmek üzere yeteri derecede
kadiamla tehdit
hristiyan
gönülsüzce ölüme sürüklenmelerinden
fedainin art arda ölümleriyle,
davederine
ayaklanmaya
şekilde
gelişme onları hazırlıksız yakalamıştı. Onların
bir mesele olarak
düşünmüş olmalılardır.
şeklindeki
ve bu
kendilerini feda etmeyi arzu ediyor görünmelerine
olmaları ayrı
sorumlu
gelişmeyi
dair kesin bir bilgi yoktur. Görünen o ki, feciiller böyle bir
Ancak
tarafından
Cordova'da ortaya
altı
bir daha
çıkmadı.
854 yılında sadece bir şehit bulunmaktadır. 855 yılında dört, 856
857 yılında sadece iki ve 864 yılında sadece bir şehit bulunmaktaclır. Can alıcı
kırılma noktası 853 yılının ilk altı ayında başlamıştır. Fedallerin faaliyetleri sürdürülseycli ya da
851-852 tarihlerinde gerçekleşen bu şiddetli faaliyetler artsaydı, Cordova için umulan isyan
patlak vermiş olurdu. Bk. Cagigas, Mozarabes, I, 212-221.
yılında beş,
103
İsyan, her şeye rağmen başka bir yerde patlak verdi. 853 yılında gıyabında
onu Toledo (Tuleytula) piskoposu seçecek kadar Eulogius'a
Toledolu hristiyanlar, 853
yılının başlarında
saygı
duyan
I. Muhammed'in yönetimine karşı
baş kaldırdılar. İsyana ayrıca Toledolu mevaJi grubu da katıldı. 854'te Leon
(Liyun) Kralı I. Ordonyo, Toledolu isyancılarla bağlantı kurabilmek için başarılı
bir hamle ile Endülüs'e saldırdı; ancak fedaller hareketinin de korktuğu üzere I.
Muhammed
tarafından
yok edildiler.
Tanrı, hristiyanların yanında
tamamıyla
Guadacelete' de59 kurulan pusucia neredeyse
etmemişti.
yer alarak olaya müdahale
Hatta bizzat fedaller I. Muhammed'in tehditleri altında bir müddet duraksadilar,
Zira 853
yılının
rastlanmamaktadır.
ilk
altı ayında
ölme arzusuyla ortaya konan . bir
Sonuç olarak, fedailer hareketinin
planları. 850!li yıllarda
bozguna uğramıştı.
,,
Ancak fedallerin ve liderlerinin ideaileri
anlaşılan
o ki fedallerin
örnektiğinde
yaşamaya
devam etti. 870'li yıllarda
(Aştfuiş,
Asturias
Alfonso İslam topraklarına ciddi saldırılar düzenlemeye
(Ergun) mevali (sonradan
oğulları,
I. Muhammed'e
eyleriıe
müslümanlığa geçmiş)
karşı
düzenlenen
Kralı
Asturya)
başladı. 60
Aragün'da
bir aileden olan II.
başkaldında
III.
Musa'nın
III. Alfonso'ya destek
verdiler.6 1 Badajoz'da (Batelyevs) de diğer bir mevili olan İbn Mervan, 875'de
isyan etti ve III. Alfonso'yla kendisini müttefik ilan etti. Bunun da ötesinde İbn
Mervan, yönetiminde bulunanlar için İslamiyet'le Hristiyanlığın karışırnma
dayanan yeni bir din tesis etmeyi bile
düşündü.
Bu, onun
kısmi
olarak da olsa
Hristiyanlığa kazandırıldığını göstermektedir. 62 884 yılında Güney İspanya' daki
Ronda ve Malaga arasında bulunan Serreina dağlarında yaşayan mevili Ömer b.
59
60
61
62
Dozy, Spanish Islam, s. 300-302 ve ayrıca İndeks'te Toledo'ya yapılan atıflar; Brockelmann,
(History, 183-184) bir zühul eseri olarak Hristiyanların Guadacelete'de kazanclıkhı:rını söyler.
Aguado-Bleye, Manual, I, 404-423; Brockelmann, History, s. 184; Ayrıca bk. "'\şağtda dipnot:
68.
Dozy, Spanish Islam, s. 311-312; Brockelmann, History, s. 184.
Dozy, Spanish Islam, s. 312-313; Brockelmann, History, 184-185. Belki de Ibn Mervan, sekizinci
yüzyılın sonlarına ait bir İspanyol heretik akımı olan Migetianism'in tesirinde kalmıştı. Bu akim
Yahudiliğin, İslamiyet'in ve Hristiyanlığtn karma düşünce sistemine sahipti. Bk. Meyrick,
Church in Spain, s. 230; E. Amann, "Migetius", Dictionnaire de Theologie Catholique, X/2 (1929), s.
1722, üçüncü ve dördüncü satırlar; Agostino Mayer, "Migezio", Enciclopedia Cattolica, VIII
(1952), s. 983, 46. satır.
104
savaşında
Hafsun, I. Muhammed'e isyan etti. O, Polei
tarafından
bozguna
takipçileriyle birlikte
adını aldı.
63
uğratıldıktan kısa
arıiden
(891)
bir süre sonra ailesinden
müslümanlar
bazı kişiler
ve
hris tiyanlığa geçti ve Vaftiz ismi olarak Samuel
Bu, dinlerini en az onlar kadar hor görmeye
başladığı
Cordova
emirlerine karşı Ömer b. Hafsun'un nihai başkaldırı tarzıydı. Fedaüer
hareketinin hayalleri, ne yazık ki sadece yaklaşık kırk yıl sonra ünlü Ömer b.
Hafsun'un
kişiliğinde
fedallerin gönüllü
silahlı
silahsız direniş
ayaklanmalarını,
komutanların
gerçekleştirilebilmişti.
en güzel bir biçimde
Asturias
akınlarını
etmemişti.
ihtilallerini koordine
Eulogius ve Alvarus ile
Hristiyanların
yoluyla ölümlerini, Endülüs'te
krallarının
~nüntesipleri
Tanrı,
ve mev:ili kökenli
Fedaller hareketinin liderleri
büyük hayaller kurmaya
kalkışmışlardı.
Ancak görünen o ki, Tanrının, ne tarihi soniandırmak ne de İspanya'daki
müslüman yönetimi 863
yılında
ortadan kaldırmak gibi bir planı vardı.
Dokuzuncu yüzyıl İspanyol fedaileri hareketinin, Ortaçağda müslümanlara
yönelik faaliyet gösteren Katalik
bulunduğuna
dair pek çok gösterge
Paris'teki Aziz Germain
na'şını,
tazim için geri
Cordova'da,
misyonerliğinin gelişiminde
manastırının
getirm.işlercli.
şehirlerin na'şlarına nasıl
Onun tüyler ürpertici bir hadise olarak
bu
na'şların reklamını yapınaktı
(dokuzuncu
yüzyılın
üçüncü
vardır. 64 Yaklaşık
iki
keşişi
olarak 858'li
yıllarda
Usuard ve Odilard, üç
şehidin
Aimoninus
sahip
adında
olduklarına
yorumladığı
ve bunu
önemli etkilerinin
birisi, bu
kayıt
sunar.
anlatmasının
sebebi
dair bir
öyküyü
başarm.ıştı. 65 Şehitlerle
çeyreğinde, yukarıda
keşişlerin
zikredilen
keşiş
ilgili bilgiler,
Usuard'dan
sonra isimlendirilen) üvlü Morf)woiogy rifUsNardda bir araya getiri1m.i.ştir. 66 Her iki
çalışma
63
64
65
66
da (yani hem A.i.monos'un rivayeti, hem de Mortyroiogy), daha sonraki
Dozy, Spanish Islam, s. 374, 394, ve indekste Omar ibn Hafsun maddesi; Simonet, Mozarabes, s.
555-568; i\guado-Bleye, Manua!, I, 419-423; Brockelmann, History, s. 185; Cagigas, Mozarabes,
I, 251 vd. Cagigas'a göre Ömer'in müttefiki olan İbn Mestane da aynı zamanda hristiyanlığa
geçti.
Daruel'in "Genel olarak, Feciiller Hareketi, muahhar Batı yazariarına edebiyat alanında ciddi
bir etkileri olmadığı" şeklindeki çıkarımına (Islam and the West, s. 6) muhalif olarak. ..
MPL, CXV, 939-948; Bu na'şlar tarafından gösterilen mucizelerle ilgili olarak bk. a.e., 947-960
ve yukarıda dipnot: 27.
B. de Gaiffier, "Les Notices Hispaniques dans le Martyrologe d'Usuard", Ana!ecta Bollandiana,
LV (1937), 268-283.
105
zamanlarda, özellikle de
hristiyanların,
azizierin
ellerinde savaşta şehit olma arzusuna ilgilerinin
yaygın bir şekilde okunmuş olmalıdır. 67
na'şlarına
arttığı Haçlı
ve
müslümanların
seferleri
esnasında
Hem güneyde İslam hakimiyeti altında yaşayan, hem de kuzeyde bağımsız
olan İspanyol hristiyanları, şehitler hareketinin ve kahramanlarının hatıralarını
850'li
yıllardan
sonra bile
Alfonso, Eulogius'un
Compostela
canlı
na'şını
(Medinetü
bulunuyordu. Bu yol en
çalıştılar.
tutmaya
Oviedo'ya (Ubit)
Şeme
Yakub
884
yılında
naklettirdi. 68
Mukaddese)
Asturias Kralı III.
Oviedo, Santiago de
hac
yolu
azından Ortaçağın ortalarına doğru sıkça
seyahat edilen
bir yoldu ve Oviedo'da konaklayan pek çok yolcuya büyük bir
Eulogius'un hikayesi
İspanya'da
müslüman
anlatılıyordu.
Onuncu
yaşayan
hakimiyetinde
(Mozarabic) Liber Ordimtm, fedailetin
yüzyılın
başlarından
hristiyan
hatıralarını canlı
üzerinde
olasılıkla
itibaren
İspanyollara
tutmaya devam erti.G9
Alvarus'un eserlerinden günümüze gelen biricik yazma nüsha, on birinci
olarak tariWendirilmektedir.
yüzyıla
67
68
69
7°
aittir.' 0
Asıl nüshayı
Alvarus 'un Episroiae
eserının
yüzyıl
kısmı
ise on ikinci
yazmasına,
(Peygamber
içeren ön ekler
adlı
ait
Daruel, (Islam and tbe West, 314-315)'de Haçlı seferlerinde savaşta ölen herkesin Papalık
tarafindan şehit olarak kabul edildiği fikrin.i çü.rüğe çtk;ırmaya Ç3.lışmaktadtt. I--I3.lbulci, en
azından halk arasında savaşlarda ölen Haçlılar, şehitlerdi. Bk. Adolphe Jacques Dick:man, Le
&le du S urnatur'ei dans les Cbansons de Gerte. Paris 1926, s. 190-191. [N orman Daruel, Islam and
tbe West adlı kitabında (Oxford 1993, s. 344-347), Kilise ve Haçlı ruhu için ölme fikrini kabul
etmenin, İslam'daki cihat fikrine götüreceğini, halbuki Haçlı seferleri esnasında papalığın Haçlı
seferlerine katılanların kurtulacaklarına dair bir fikri işledikleriru, kavramsal olarak şehit olarak
telakki olunmaclıklaruu ispat etineye çalışmaktadır. Onun verdiği bilgilere göre tercümesini
yaptığımız döneme tekabül eden süreçte yaşayan Papa IV. Leo (847-855) da inançları uğruna
ölen kişilerin cenneti kazanmış olduklarının reddedilemeyeceğini dile getirirken şehitlik
kavramına farklı yaklaştığını ifadelendirmektedir. Verilen örneklerden anlaşıldığı üzere şehitlik
kavramı, siyasi maksadara ve mezheplere göre zaman içinde farklı anlamlar kazanmıştır. ç.n.]
Sage, Paul Albar, s. 26, dipnot: 15, 186, dipnot: 2; Meyrick, Chıtrcb in Spain, s. 283;
Brockelmann, History, s. 184; Armando Cotarelo y Valledor, Historia Criticay Dommentada de la
Viday Acciones de A!fonso III el Magno, Madrid 1933, s. 287-291.
Marius, Ferotin, Le Liber Ordinum en Usage dans l'Eglise Visigotbique et Mozarabe d'Espağne du Ve
au Xıe Siecle [Monumenta Ecclesiae Liturgica, 5], Paris 1904, 486 vd.; Sage, Paul Albar, s. 26,
dipnot: 15, 42, dipnot: 79.
Sage, Paul Albar, s. 221. Prefer Artiles'in bu yazma üzerine dakik bir çalışması yakın
z~anlarda 1932'de yapıldı.
106
r
1
Muhammed'in
yapılan
hayatıyla
ilgili hristiyan yaklaşımının yer aldığı VI. Kitap, 9. baba)
kişinin
bir ilave, bunu yapan
dolaylarında
1075
Alvarus'u
okuduğunu
göstermektedir.71
adlı yapıtın 72 yazarları
Chansons de Geste
Isembart'ın
(her ikisi de on birinci
yüzyılın
olan Roland ve Gormont et
ikinci
hareketini bildiklerini gösteren bir çok kesin delil
Muhammed'in biyografisinde ön plana
cesedinin
tarafından
köpekler
Muhammed'le ilgili
Batı
hristiyan
çıkan
1109'larda
yaşamış
bulunmaktadır.
feciiller
Eulogius'un,
bir özellik, Muhammed'in
yendiğiydiJ3
yıllardan
11 OO'lü
efsanelerinde74
cesedi yemektedirler. Burada köpeklerin yerine
yaklaşık
yarısında yaşamıştır)
köpekler
domuzları
olan Nogentli Guibert
değil,
domuzlar
kullanan ilk
olduğu
sonra
kişinin
görünmektedir 7 5
Bununla birlikte Chanson de Rolanda göre (187. bölüm, 2591. dize)7 6 bozguna
uğrayan İspanyalı müslümanlar tarafından bir hendeğe atılmış olan liderleri
Muhammed,
yukarıda olduğu
parçalanmıştır.
gibi hem domuzlar hem de köpekler
Chanson, burada er geç
gerçekleşecek
hakimiyet yolunda ilk
gelişiminde
Eulogius ile Guibert
önce domuzlardan bahsederek efsanenin
arasında
salıneyi aksettirmiş
orta yolu bulan, bir
Rolandın yazarının
ya Eulogius'un, Muhammed'in
eninde sonunda onu
okumuş
tarafından
birisinden
görünmektedir. Chanson de
biyografisirıi okuduğu
ya da
içeriğini öğrendiği anlaşılmaktadır.
Chanson de Gormont et Isembart'ta 77 Isembart figürünün Ömer b. Hafsun
karakterine dayandığı açığa çıkmaktadır. Isembart ile Ömer'in her ikisi de önde
71
MPL, CXXI, 460, D, 7-10.
satırlar
ve 459-460.
sayfalarındaki
dipnotlar. Bu ilavenin tercümesi
şöyledir: "Müslüman Mağripliler, Kral Roderic zamarunda, Arapların 91 yılında İspanya'ya
72
73
74
75
76
77
geldiler. 1113 tarihi, Arapların 468. yılı." "1113 tarihi ", Arap istilasına işaret etmek üzere
oldukça geç bir zaman olmasından dolayı ilavenin yapıldığı zamana işaret etmelidir. İspanyol
tarih hesaplama sistemi alışılmış Hristiyan tarihlendirmesinin 38 yıl ilerisindeydi. (Southern,
Westenı Views, s. 25, dipnot: 22). 1113'ten 38 yıl çıkarıldığında 1075 elde edilir. Yani Alvarus'u
okuyup ilave yapan kişinin takribi yazım tarihi.
[Ortaçağ Fransız edebiyatında tarihi ve efsanevi olay ve kişiler için yazılan yarım kafiyeli
manzum destan. ç.n.J
Daniel, Islam and the West, s. 5-6, 323, dipnot: 11.
İspanyol efsanelerinden Contiııuatio hariç bk. Aşağıda dipnot: 81.
Daniel, Islam and the West, s. 104; Sourthern, Western Views, s. 29-31.
La Chanson de Roland (ed. Joseph Bedier), 36. baskı, Paris 1922, s. 196-197.
Bk. Urban Tigner Holmes, Hi.rtoıy of Old Freııch Literature, l.baskı, New York 1937, s. 91-92.
107
}
/.
w
/
gelen komutanlardı. Her ikisi de İslam'a ayru zam;ında geçmişlerdi. Isembart,
müslüman emir Gormont tarafından müslüman vapılmıstı ve Ömer de mevaJi
J
'
bir aileye mensuptu. Her ikisi de savaşta (Isembart hristiyanlara, Ömer ise
mağlup
müslümanlara)
hristiyanlığa geçmişti.7 8
olduktan sonra
Chanson de
Gormont et Isembartın yazarı, Ömer b. Ha fs un' u tarnmış olsaydı, Eulogius ve
Alvarus'un fikirlerinin Ömer b. Hafsun'un davraruşlarında ne derece etkili
olduğunu
bilirdi.
1100'lerin
adlı
eserinde
devamında,
Fleurili Hugh'un, 1105
yer alan Muhammed'in
hayatıyla
adlı
Eulogius'un Liber Apologetirus Mart)'rum
dolaylarında yazdığı
Chronicon
değerlendirmeleri,
ilgili
.es erini ·okuduğuna dair kesin
işaretler sunar.79 İspanya'da 1106'da Huesca'da Yahudilikten İslamiyet'e geçen
ve 1120'de İngiltere'de bulunmuş olan i\lfonsolu Pedro, Diofogıts Petri et Mqysi
Judaei
adlı
Y ah{ıdi
karşıtı
pasaJ
aktarnıaktadır.xo
polemik türü eseri..11de Alvarus'un eserlerinden bir
Continuatio ChrorzocorutJJ Beati
Lıidori
Supposita, büvük bir ihtimalle Eulogius'un eserlerinden
idaresınde
mozarab (müslüman
1125 ile 1150
yılları
Kur'an-ı Keı:im'i
ve
arasında
diğer
bulunan
kaleme
bır
Sancto Hi/dej(mso
etkilennıis
hristiyan; musta'rib)
alınmıştır. 81
Yaklaşık
olrın
bir
tarafından
1212'11
yıllarda
eserleri Arapça'dan tercüme eden Toledolu Mark,
Eulogms ve Alvarus'un eserlerini biliyorJu.R2 Vitrili
Jacqtıes'ın,
1220'Je
Bk '{ukarıda dipnot· (10,
Buradaki anahtar kelime, o.r al!lf!IIJJ (altın ağız)'dır Hugh ve Eulogius'un her birınc \'C benim
de tespitierime göre, aralarında hıç kim.se yokken, ~eytan, :\Iuhammed'i yoldan çıkaru:ken Of
aurmm ile konuşınuşı:ur. Bk Eulogius, Liber Apologetitus ı"viarryrum, 16, lv1PL, CX'\', 859; D, 1.
satı.r; Hugh of Fleury, Chronicon, I, ad amıum Heradii Impenl 5 (I\.filadi 612); Pertz, A1onumenta
Geımaniae Historia Scnptores, VIII, 323, satı.r 36.
so .:\rthur Lukyn Williams, Advmm judaeoJ, a Birrl's-Eye View of Chıistian Apo!ogiae Unti/ the
Renaissance, Cambridge 1935, s. 227, dipnot: 1; Baron, Social and Re!igious History, 'i, 115-116,
120, 342, dipnot; 43, 344-346, dipnot: 49-50, VIII, 173-174, 363~374, dipnot:40.
Rt Continuatio'da Muhammed'in hayatıyla ilgili kayıtlarda, onun cesedi köpekler tarafından
parçalaı:ı.nuşili. 13k. AiPL~ XC.VI, 332, B~ 7-8. saililat. Bu Eulogius'uı1 i\iuhanınıed~.in hayaüyla
ilgili temel kaydıclıı:. Ayr1ea bk. Yukarıda dipnot: 73 vd.
82 M. Th. D'/ı.lverny and G. Vajda, "Marc de Tolede, Traducteur d'ibn Tılmart", AlAnda/us,
XVI (1951), s. 99~140, 259~307, XVII (1952), 1-56, özellikle X\'I (1951), s. 118, dipnot:1,
261 262, dipnot: 1 \'e 6.
~,
~,i
108
Filistin'de yazdığı abidevi eseri Histona Orienta!is'teki
da fedaller hareketini biliyor olmalıdır.s3
Lilleli
Alan'ın
1179' dan sonra Montpellier' de
bazı imalarına bakılırsa, 0
yazdığı muhteşem çalışması
Contra Haereticos'un İslam karşıtlığına dair dördüncü bölümünün birinci
kısmındaki
bir
kaydı
bilgi sahibi
olduğunu
göz önünde bulundurarak, Eulogios'un
söyleyebiliriz. Bu
Paganos seu Mahometanos" 84
çalışmanın
başlığı
altında
zikredilen
yazıları hakkında
kısmında
"Contra
Lilleli Alan, Muhammed'in
"korkunç son"undan bahseder. Daniel'e göre 85 bu, Muhammed'in cesedinin
köpekler
tarafından parçalanmasına işaret
tarafından parçalandığına işaret
cesedinin köpekler
tarafıEdan
daha korkunç bir son
vasıtasıyla
vermekten
dolaylı
olacağı
kaçınmasına
eserlerinin etkilerini
yenmesinin
zamanda domuzlar
bilgiler hariç köpekler
Lilleli
yansıtmış olmaktadır.s 7
adamı
Eulogius ve Alvarus'un orijinal
kişinin
domuzların aynı şeyi yapmasından
sonucuna varmıştır. O zaman, sadece
rağmen
derin bilgi sahibi bir bilim
aynı
etmekle birlikte Daniel, muhtemelen bir
verdiği
olarak
eder. Bu
Alan
ContinuatioSCı
hakkında
muhtemelen
detay
Eulogius'un
Her halukarda, Lilleli Alanss gibi
için kuvvetle muhtemel olan
yazılarını görmüş olmasıdır.
şey, aslında
Zira Alan, Eulogius
ve Alvarus'un öncülüğünü yaptıkları Latince İslam karşıtı polemik türüne ait
eserler
yazıyordu.
Alan, 1179'dan sonra Montpellier'de ikamecinden
dolayı,x9
Vitrili Jacgues'm Historia Oimtalis adlı eseri Filistin'de yazılmıştır. Onun alışillnış111 dışında en
önemli özelliği, özellikle Muhammed'in hayatı ve Endülüs Hrist.iyanları hakkında İspanyolca
kaynakları zengin bir biçimde kullanmış olmasıdır. Daniel, Islam and the West, 124-125; J.
Wirıdrow Sweetman, h/am and Cbıistian Theo!o)!)', London 1955, 2, I, 59, dipnot: 4. Vitrili
Jacques, Filist.inde, Muhammed ve Endülüs hrist.iyanları hakkırıda İspanyolca kaynakları elde
edebildiyse, bu sırada hem İspanya (Bk. Yukarıda dipnot 82) hem de İtalya'da (Bk. /\şağıda
dipnot 91 vd.) Eulogius ve Alvarus'un oldukça popüler olmaları sebebiyle bu kitaplar arasında
Eulogius ve Alvarus'un eserlerinin bulunması ihtimali çok yüksektir.
84 MPL, CCX, 421.
85 Islam and the West, s. 104.
86 Bk. Yukarıda dipnot: 81.
87 Bk. Yukarıda dipnot: 73 vd.
ss Guy Raynaud de Lage, A!ai1ı de Li!!e, Poete du XIIe Siec!e (U niversite de Montreal, Publications
del'Institut d'Etudes Medievales, 12], Paris 1951.
89 Ugo Monneret de Villard, Lo Studio deii'Is!mJt in Europa ne! XII e ne! XIII Seeo/o (Studi e Testi,
1 10), Vatican 1944, s. 49.
8J
109
İspanya
Latince'sindeki yazılara, Montpellier gibi Güney Fransa liman
şehirlerinin Barselona ve İspanya ile aralarında yakın ticari ilişkilerin bulunması
ve Eulogius ile Alvarus'un o günlerde İspanya'da oldukça popüler olmaları
dolayısıyla
çok kolay
ulaşabiliyordu.
Eulogius ve Alvarus'un
yazılarının
Alan
üzerindeki muhtemel tesiri Ortaçağda hristiyanların, müslümanlara yönelik
misyonerlik faaliyetlerindeki gelişim tarihi bakımından büyük bir önemi haizdir.
Çünkü
Alan'ın,
Ars
Fıdei
Catholicae
(yaklaşık
1187-1191)
yüzyılla
birlikte başlayan müslümanlara yönelik hristiyan
bir sekilde
oatlak
verisinde
önemli bir arnildi.90
'
<
'
adlı
eseri, on üçüncü
misyonerliğinin
güçlü
Feciiller hareketinden en az üç buçuk asır sonra yaşamış olan Papa III.
Innocent'in en azından 1213'lerden itibaren, İspanyol fedaileri hareketinin
K.ıyametle
ilgili beklentilerini
tamamıyla
benimsemiş
olduğuna
dair kesin
işaretler
göstermesi oldukça hayret vericidir. Papa III. Innocent'in Nisan
1213'teki haçlı seferi çağrısı,9ı çok açık bir şekilde Eulogius ve Alvarus'un
K.ıyametle
ilgili eserlerine
Muhammed'i, vahiy
dayanıyordu.
tarafından
rakamı
Bu
çağrıda
Papa, kesin bir biçimde
666 olarak belirlenen canavarlan
9o
Etienne Gilson, History of Chıistian Philosoply in the A1idd/e Ages, New York 1955, s. 176-178,
9ı
MPL, CCXVI, 817-822.
G3G) d.i.pnot. 134; aynca aşa~J.da 98 nolu dipnotta -v-erilen bilgilere bakınız.
92
~ngilizce metinde zikri geçen "Beast", İncilde yaratık, canavar vb. anlamlarda pek çok yerde
geçmiş
iken özellikle "Vahiy /Esinleme" isimli kitapta üç yerde sahte peygamber anlammda
of the Bib!e, I-IV,
22. baskı, N ashville (USA) 1996, I, 368-369. İncil baskılarında bu kitapla ilgili şu bilgiler
konuyu daha iyi anlamamıza yarclımcı olacaktır: "Kitap, ilk yüzyılda oldukça yaygın ve
sembolizm yönünden zengin bir yazın türü olan apokaliptik türündendir. Bu yazın türü
Tanrı'nın insanlık tarihindeki amacını açıklamayı hedef edinir. Tanrının tek egemen olduğu, iyi
ve mükemmel amacını gerçekleştirmek için sonunda dünya tarihini doğaüstü olaylarla
etkileyeceği görüşü, apokaliplik görüşün ağırlık merkezini oluşturur. Tanrının karşıtları,
simgesel olarak çoğu kez karşımıza canavarlar b. biçimde çıkan kötülüğün çeşitli güçleridir... "
Bk. The New Testament: İnci4 2. baskı, İstanbul 2000, s. 284. İncil'de yer alan bu ifadelerin
akabinde sembolik olan bu ifadelerin çoğunun ne anlama geldiğinin bilirımediği, bunların
yorumlanırken dikkatli olunması gerektiği vurgulanmıştır. Anlaşılan o ki, tarih içinde bu
metinler Hristiyanlığın maksatlarına ters düşen kişiler için yorumlanarak bir kamuoyu
oluşturulmaya çalışılmıştır. Bir zamanlar Roma krallan, bu metinlerin kasdettiği kişiler iken,
hlam fetihlerinden sonra bu kişi ya da kişiler İslam peygamberi ya da İslam'ın önde gelen
idarecileri ya da bilim adamları olmuştur. ç.n.]
kullanılnuştır. Geniş bilgi ve İncil'deki atıflar için bk. The Inteıpreter's Dietirmary
110
özdeşleştirmektedir. Ardından
kaldığını, dolayısıyla canavarın
Eulogius
ve
kullanılan
yılının
yüz
yaklaşmış olduğunu
sonunun
tarafından
Alvarus
rakamın altı
takribi olarak bu
geride
belirtmektedir.
Muhammed'in
İspanyolca
biyografisi,93 Muhammed'in İspanya tarihine göre 666 yılında öldüğünü
içermesi ve aynı zamanda İsa karşıtı (Deccal) sembol olan Kıyamet canavarının
da
rakamı olması
Eulogius
ve
hasebiyle
bir biyograficlir. Papa III. Innocent de,
tarafından
Alvarus
biyografısinde olduğu
eşsiz
kullanılan
Muhammed'in
gibi "canavar"dan ve "666"
sayısından
ispanyolca
bahsetmektedir.
Bunun da ötesinde Alvarus; diğer yazarların pek çoğu tarafından İslami
dönemin
'başlangıcı
612,94 hicret
belirlenirken, o, bunun 618
yılı
olduğuna
sonrası
olan 622 ya da daha
inanan tek
kişidir.
olarak
Bu durumda manidar
bir şekilde Papa III. Innocent'in de İslami dönemin başlangıcını 618 olarak
kabul
ettiği
(Innocent'in
Innocent'in
eğer
görülmektedir. Çünkü,
söylediği
Haçlı
600
seferine
yıl, çağrı tarafından
yıl
1213'te
tamamlanmıştı)
çağrısını yaptığı
tarihten
yıl
ilave edersek
1218'i elde ederiz. Bu,
beş yıl sonrasına
adlandırılan beşinci haçlı
dördüncü olarak
gerçekleştirilmiştir.95
biz 618'e 600
aittir.
Aynı
seferi, Dimyat'a
III. Innocent'in Eulogius'un ve Alvarus'un
I<:ıyametle
ilgili
ümitlerini, yaklaşık 1212-1213 yılında İspanya Almohadlarına (Murabıtlarına)96
karşı
düzenlenen
Toledolu
Haçlı
Başpiskopos
seferiyle ilgili olarak
Roderic
iletişim
içersinde
vasıtasıyla öğrenmiş olabileceği
bulunduğu
söylenebilir. 97
Başlı başına büyük bir İspanya tarihçisi olan Başpiskopos Roderic, Eulogius ve
okumuş,
Alvarus'un eserlerini bizzat kendisi
aktarmadan önce Katedtaline
bağlı
ya da Papa III. Innocent'e
bir papaz olan Toledolu Mark'tan 98
içeriklerini öğrenmiş olmalıdır. Öte yandan, Eulogius ve Alvarus'a ait eserlerin
Eulogius, Liber Apo!ogeticus Martyrum, 15, MPL, CXV, 859, 909, dipnot: 3; d'Alverny and
Vajda, Al-Anda/us, XVI, 118, dipnot: 1; Southern, Western Vieıvs, s. 24-25.
94 Bk. Yukanda dipnot: 79.
95 Southern, Western Views, s. 22-25,42, dipnot: 10.
96 [Mağrip'te hüküm süren ve s.ınırlarıru Endülüs'ü de içine alarak genişleten bir Kuzey Afrika
İslam devleti olup Yusuf b. Taşfin tarafından 1061 yılında kurulmuştur. Devlet, İshak b.
},li'nin 1147 yılındaki ölümüyle hayatiyecini kaybetmiş ve Muvahhitlerin hakimiyetine
girmiştir. ç.n.]
97 Javier Gorosterratzu, Don Rodrigo Jimenez de Rada, Pamplona 1925, s. 414-417.
98 Bk. Yukarıda dipnot: 92.
93
lll
kendisi üzerinde derin tesirleri bulunan Papa III. Innocent, on üçüncü yüzyılda
müslümanlara yönelik faaliyet gösteren güçlü Katolik misyonerliğinin
babasıydı. 99
Son olarak, dokuzuncu yüzyıl İspanyol fed:illeri hareketiyle ilk Fransiskan
misyonerliği arasındaki pek çok paralellik göz önünde bulundumlduğunda
benzerliğin büyük olduğu görülür. Zira, Assisili Aziz Francis'in bizzat kendisi
ve müslümanlara yönelik faaliyet gösteren ilk Fransiskan misyonerierin şehitliği
arzulayan kanadılOG dokuzuncu yüzyıl İspanyol fed:illeri h:ueketi hakkında pek
çok şey öğrenmişler; Eulogius ve Alvarus'un eserlerini okumuş ya da içerikleri
hakkında
bilgi sahibi
olmuşlardı.
Santiago de Compostela'ya
bir çok
şey dinlemiş
Assisili Aziz Francis, ilk defa 121,1
yaptığı
olmalıdır. 101
ilk hac ziyareti
esnasında
Çünkü Eulogius'un aziz
fed:iller
yılında
hakkında
na'şının bulunduğu
yer olan Oviedo, İtalya ve Güney Fransa'dan Compostela'ya giden hac yolunun
sağında kalıyordu.102
Aziz Francis
cent'ten fedailer hakkında çok şey
aynı
zamanda 1213
öğrenmiş
yılında
Papa .III. Inno-
kabul edilmelidir .. Çünkü daha önce
gördüğümüz
üzere Papa, bu yılın Nisan ayında onların hedeflerini
benimsemişti103 ve hemen akabinde, Aziz Francis'i İspanya müslümanlarını,
hristiyanlığa
çevirme vazifesiyle otaya göndermişti. 1 04 Aynı şekilde Azi;;: Francis,
İspanya'da kaldığı 1213-1215 yılları atasında da fed:illet hakkında fazlasıyla bilgi
sahibi olmuştu. İspanya müslümaniarına gitmiş bir misyoner sıfatıyla o,
muhtemelen misyonerlik yapacağı bu topraklardaki selefieri hakkında bilgi
Bk. Robert Stteit and Johannes Dinding~r, Bib/iotheca Missioııum, Freiburg 1951, XV, 9,
numara: 9; Salomon Grayzel, The Church and the Jews in the XIIIth Century, Philadelphia 1933, s.
88-91, 97, dipnot: 1, 11-13, 119, 309; Waas, Gesc!Jichte, II, 238, dipnot: 255; Van der Vat,
Anfaenge, 3, dipnot: 11, 39-40, 203-204; Martiniana Roncaglia, St. Francis ofAssısi and the Midd!e
East (tre. Stephen A. Janto), 3. baskı, Kahire 1957, s. 19 vd., 26 vd.; "'\yrıca bk. Yukarıda
dipnot, 2, 91; Aşağida dipnot: 104.
1oo Bk. Yukarıda dipnot: 5.
1o1 Fioretti, IV (ed. Adolfo Padovan), I Fioretti di San Francesco, 5. baskı, Milan 1927, s. 75 vd.;
Thomas of Celano, Vita PrimaSaneti Fraııcisci, XII, 30 (ed. The Pathers of the College of St.
Bonaventure), Ana!ecta Francis cana, Quarracci O
talya), X, 24.
102 Bk. Yukarıda dipnot: 68.
103 Bk. Yukarıda dipnot: 91 vd.
104 Bk. Johannes Jörgensen, S aint Francis of Assisi (tre. T. O'Conor Sloane), New York 1935, s.
151; Van der Vat, Aııfaenge, s. 39-40; Roncaglia, St. Francis ofAssisi and the Midd!e East, s. 26.
99
112
yıl
edinmeye ve bu iki
okumaya yetecek derecede geniş bir zamana sahip
Eğer Aziz Francis, İspanyol fedailerini biliyorsa, aralarında
kopyalamaya ve
bulunmuştu. 10 5
"şehitliği
müddetince, Eulogius ve Alvarus'un eserlerini
onları
arzulayan"
kanadın
şeyler söylemiş olabileceğini
da
bulunduğu
müritlerine, fedaller
hakkında
bir
ve bu ilk fedailetin yüreklendirici örnekliklerinin ilk
Fransiskanları, müslümanları hristiyanlığa
döndürme faaliyetlerinde
etkilemiş
olabileceğini düşünebiliriz.
Dokuzuncu yüzyıl İspanyol feciilieri hareketinin etkileriyle ilgili bu ön
bilgilerden hareketle herkes, bu hareketin köklerinin ve hedeflerinin,
boyunca
anlık
hristiyanların,
müslümanlara
bir etkiden daha
Lzlasına
karşı takındıkları tavtın
sahip
söylemek gerekirse "fedailer hareketi",
olduğunu rahatlıkla
Ortaçağda,
faaliyet gösteren Katolik
olduğu
tarihinde, sadece
görebilir.
Gerçeği
özellikle on üçüncü
yüzyılda
müslümanlara yönelik büyük misyonerlik hareketini
ve Assisili Aziz Francis'in hayatta
Ortaçağ
başlatan
Papa III. Innocent
dönemde, müslümanlara yönelik
misyonerliğinin gelişmesinde
her yönüyle etkili
olmuş
görünmektedir.
ıos
Aziz Francis, iyi bir Latince'ye ve hafızaya sahipti. Karşılaştırıruz: Livarius Oliger, "Sanctus
Franciscus Cognovitne Pseudo-Turpinum?", Antonianum, II, 1927, s. 280, dipnot: 1. [Bu
anlayışın devam eden ilginç bir örneği Ramon Llull (1232-1316) için bk. Doctor 11/uminatus: A
Ramon Uu/1 &ader (ed. ve tre. Anthony Bonner), Princeton 1993. L!ull, İber kültürü içinde
Mayorka'da krallık sarayında yetişti. Arapça'yı iyi bilen Llull, aldığı bir ilham üzerine saraydaki
vazifesini bırakarak İspanya, Fransa, İtalya ve Kuzey "'\frika'da misyonerlik faaliyetlerinde
bulundu. Özellikle müslümanları hristiyanlaştırma faaliyetine başladı. Sufılen ve Gazali'yi çok
iyi bildiği anlaşılan Llull'un Kuzey "\frika'da bir seyehat dönüşü esnasında öldüğü ve Palma'da
San Francisco manasrınnda gömüldüğü rivayet edilir. Efsanevi anlatırnlara göre ise o kendisini
şehit ettirecek faaliyetlerde bulunmuş ve Tunus'ta müslümanlar tarafından öldürülmüştür.
ç.n.J
113
Download