ANTALYA’DA ENGELLİ TURİZMİNİN GELİŞİMİ İÇİN ARZ VE TALEP ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Adres : Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Zemin Kat, Kampüs, Dumlupınar Bulvarı, Konyaaltı/Antalya Telefon : (242) 310 60 52 Faks: (242) 310 60 16 E-Posta: [email protected] http://apgem.akdeniz.edu.tr 1 Hazırlayanlar Doç. Dr. Beykan ÇİZEL Akdeniz Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Nesrin SÖNMEZ Akdeniz Üniversitesi Dr. Zeki AKINCI Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi, Öğretim Üyesi Eğitim Fakültesi, Öğretim Üyesi Serik Meslek Yüksekokulu, Öğretim Görevlisi Yayına Hazırlık Prof. Dr. Cengiz SAYIN Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Hazırlık ve Baskı Yiğitler Grup Reklam, Matbaa Ankara 2 Bu yayın Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı mali desteği ile Sanayi ve Turizm Sektörlerinde Rekabetçiliğin Artırılması 2010 yılı Mali Destek Programı kapsamında yürüttüğü TR61/10/KAMU/01-68 referans kodlu Engelsiz Antalya – Engelsiz Turizm projesi çerçevesinde gerçekleştirilen araştırma çalışmalarının ürünüdür. Yayın Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı mali desteği ile hazırlanmış olup, yayının içeriğinden yalnızca Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi sorumludur. AĞUSTOS 2012 3 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER................................................................................................. 4 ÖNSÖZ............................................................................................................. 6 1. GİRİŞ ........................................................................................................ 7 2. ENGELLİLİK – ÖZÜRLÜLÜK KONUSUNA YAKLAŞIMLAR ....... 10 2.1. Birleşmiş Milletler Sisteminde Özürlülük Yaklaşımları ve Uygulama Süreçleri .................................................................................... 10 2.1.1. Birleşmiş Milletler “Özürlüler Programı” .........................................12 2.1.2. Birleşmiş Milletler, Asya - Pasifik Özürlüler On Yılı Süreci ............13 2.1.3. Asya-Pasifik Özürlüler On Yılı (1992-2002) Kapanış Toplantısı .....14 2.2. Avrupa Birliği’nde Özürlülük - Engelli Yaklaşımı ......................... 16 2.2.1. Yaklaşımların Tarihsel Gelişim Süreci .............................................16 2.2.2. Özürlüler Konusunda Üye Ülkeler Arasında İşbirliği Geliştirme .....20 2.2.3. Avrupa Birliği’nde Özürlüleri İlgilendiren Başlıca Finansman Araçları 21 2.3. Engelli Turizmine İlişkin Yasal Yapı .............................................. 21 2.3.1. Dünyada Başlıca Ülkelerde “Engelli ve Turizm” Kapsamlı Yasal Düzenlemeler ....................................................................................................22 2.3.2. 3. Türkiye’de Engelli ve Turizm Kapsamlı Yasal Düzenlemeler..........30 NİCEL ARAŞTIRMA BULGULARI .................................................... 36 3.1. Yazın Taraması ................................................................................ 36 3.2. Araştırmanın Amacı, Kapsamı ve Yöntemi .................................... 38 3.3. Araştırma Bulguları ......................................................................... 39 3.3.1. 3.4. Görme, İşitme ve Bedensel Engellilere İlişkin Bulgular ...................40 Sonuçlar ve Öneriler ........................................................................ 64 4. ENGELLİ TURİZMİNE YÖNELİK, NİTEL ALAN ARAŞTIRMASI BULGULARI ................................................................................................. 72 4.1. Nitel Araştırmanın Amacı ............................................................... 72 4.2. Nitel Araştırma Yöntemi ................................................................. 73 4 4.2.1. Ölçme Araçları ..................................................................................73 4.2.2. Nitel Araştırma Verilerinin Analizi ...................................................73 4.3. Nitel Araştırma Bulguları ................................................................ 74 4.3.1. Katılımcılara ilişkin demografik göstergeler .....................................74 4.3.2. Engellilerin “tatil yapma olanaklarına” ilişkin katılımcı görüşleri (Amaç 1) 75 4.3.3. Engellilerin “tatil tercihlerine” ilişkin katılımcı görüşleri (Amaç 2) 76 4.3.4. Engellilerin “tatil organizasyonu, seyahat ve konaklama süreçlerindeki taleplerine” ilişkin görüşler (Amaç 3) ......................................77 4.3.5. Engellilerin “tatil organizasyonu, seyahat ve konaklama süreçlerinde karşılaştıkları sorunlara” ilişkin görüşler (Amaç 4) ........................................79 4.3.6. Engellilerin tatil yapabilmelerini sağlamak için “turizm aracılarına, engelli STK’na ve devlete düşen görevlere” yönelik görüşler (Amaç 5) ..........81 4.3.7. 6) 4.4. Engellilerin turizm hizmetlerinden yararlandırılması önerileri (Amaç 83 Nitel Araştırma Sonuçları ve Tartışma ............................................ 84 5 ÖNSÖZ Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi (APGEM), üniversitemizin “bilimsel bilgi birikiminin kamu yararına toplumsal yaşama aktarılması” misyonuna paralel olarak, sosyal, kültürel ve teknolojik kalkınmaya dönük proje üretmekte ve alanda ilgili uzmanlardan aldığı danışmanlık hizmetleri ile bu çalışmaları hayata geçirmektedir. Bu misyon çerçevesinde APGEM, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı tarafından Sanayi ve Turizm Sektörlerinde Rekabetçiliğin Artırılması 2010 yılı Mali Destek Programı çerçevesinde desteklenen TR61/10/KAMU/01-68 referans kodlu Engelsiz Antalya – Engelsiz Turizm projesini yürütmüştür. Bu proje kapsamında destekçi sivil toplum kuruluşları Türkiye Sakatlar Derneği Antalya Şubesi ve Altı Nokta Körler Derneği Antalya Şubesi’nin sağladığı katkılarla önemli bir araştırma çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma ile iç turizmde ana hedef alanı olan Ankara, İzmir ve İstanbul’da yerleşik engellilerin (görme – işitsel – bedensel) turizm ürün ve hizmetlerinden beklentileri belirli bir örneklem çerçevesinde incelenmiş, bu çalışmanın sonuçları turizm hizmet sağlayıcı kurumlar ile gerçekleştirilen yüz yüze görüşmeler ile birlikte arz-talep mantığında değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarının orta vadede bölgede engelli turizminin gelişimine ve engellilerin sosyal hayata katılımı önündeki engellerle mücadele çalışmalarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu çalışmanın gerçekleştirilmesinde görev alan tüm uzman ve araştırıcılara katkılarından ötürü APGEM ve Akdeniz Üniversitesi adına teşekkür ederiz. Çalışma sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmaktan mutluluk duyarız. Prof. Dr. Cengiz SAYIN Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme Uygulama ve Merkezi Müdürü 6 1. GİRİŞ Dünya nüfusunun % 10’u, yaklaşık 650 milyon insan, çeşitli engeller ile yaşamaktadır. Ortalama ömrün 70 yıl olduğu ülkelerde insanlar ortalama 8 yıllarını engelli olarak geçirmektedir. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından 2002 yılında yapılan “Türkiye Özürlüler Araştırması’na göre Türkiye’deki engellilik oranı % 12,29’dur ve ülkemizde yaklaşık 8,5 milyon engelli vardır. Toplam nüfusun % 2,2’si (≈ 1,5 milyon) ortopedik, görme ve işitme engellidir. Engelliler ve engelli yakınlarının yaşam kalitesini artırmaya yönelik adımlar aynı zamanda sosyal dışlanma ile mücadele için de önem arz etmektedir. Ancak, engellilerin ötekileştirilmesi esas alan yaklaşımlar kalıcı çözüm üretilmesine engel olmaktadır. Bu nedenle hedef kitlenin ihtiyaçlarının tespit edilmesi ve bu ihtiyaçları gidermeye yönelik sonuçlar üretilmesi hizmet sağlayıcı hizmet sağlayıcılara çözüm üreten araştırma kuruluşlarının esas görevi olmalıdır. Projemiz, turizm sektörünün hedef kitlesinin engellileri de kapsayacak şekilde genişletilmesine yönelik planlama yapmak hedefiyle geliştirilmiştir. Bu hedef iki temel ihtiyaçtan doğmuştur; birincisi, turizm sektöründe özellikle kış aylarında gözlemlenen yerli ve yabancı müşteri sayısındaki düşüş; ikincisi ise engellilerin turistik tesislerde gereksinim duydukları donanım ve insan temelli faktörlerdeki eksikliklerdir. Turizm Bakanlığı verilerine göre turistik tesislere 2009 yılı Nisan-Ekim ayları arasında gelen yerli ve yabancı toplam misafir sayısı 19,6 milyona yaklaşmaktadır. 7 ayın ortalaması yaklaşık 2,8 milyon olarak gerçekleşmiştir. Kasım – Mart ayları arasında toplam sayı ise 7 milyonda kalmıştır ve bu 5 ayın ortalaması 1,4 milyon olarak gerçekleşmiştir. İstatistiklerden de anlaşılacağı üzere Ekim ayından sonra gelen turist sayısında yarı yarıya düşüş yaşanmaktadır. Son on yıllık dönemde ülkeye gelen yabancı turist sayısı 7,5 milyondan 27 milyona yükselirken, Kasım-Mart ayları arasında gelen yabancı turist sayısı 2,7 milyondan 7 milyona yükselmiştir. Ancak 1999 yılından beri gerçekleşen Kasım-Mart dönemi turist sayısı artışı, Nisan-Ekim döneminde gerçekleşen yükselişin gerisinde kalmıştır. Akdeniz Bölgesi’nde konumlanmış turizm işletme belgeli 183 otelin toplam yatak kapasiteleri 377.024’tür. Bu otellerin 2009 yılı doluluk oranı % 58’dir. Batı Akdeniz bölgesinde tesislerin doluluk oranı ise Antalya’da % 58,9, Isparta’da % 33,08 ve Burdur’da ise, % 16,52’dir. Kapasitelerinin altında çalışan oteller sabit maliyetlerini düşürememekte, karlılık oranlarını yükseltmekte zorlanmaktadır. 7 Turizm talep cephesinde yer alan engellilerin, ihtiyaç duydukları temel donanımların bölgede yer alan turistik tesislerde bulunmayışı ise engellilerin turizm hareketliliğinden faydalanmalarının önüne geçmektedir. Engelliler tarafından hazırlanmış internet sitelerinde yapılan araştırmalarda engellilerin tavsiye ettikleri tesislerin bazı ortak özellikleri olduğu dikkat çekmektedir. Yürüme engelliler için tekerlekli sandalye ile girebilecekleri banyonun olması, odanın tüm kapılarından tekerlekli sandalyenin geçebiliyor olması, tek elle, sıkı sıkı kavramaya gerek kalmadan açılıp kapanabilen musluklar, kapı kolları, kilitler, görme engelliler tarafından fark edilebilecek veya görüşü zayıf kişiler tarafından okunabilecek şekilde yazılmış levhalar bu özelliklerden bazılarıdır. Bölgede bu özelliklere dikkat ederek tasarlanmış ve inşa edilmiş tesislerin yetersiz olması, engellilerin tatil olanaklarını kısıtlamaktadır. Tüm dünyada engellilerin maddi açıdan sıkıntı yaşadıkları bir gerçektir. Dünya Bankası dünyanın en fakir insanlarının % 20’sinin bir çeşit engele sahip olduklarını tahmin etmektedir. OECD ülkelerinde yaşayan iyi eğitim almış insanların % 11’i engelli iken, iyi eğitim almamış insanların engellilik oranının % 19 olduğu görülmüştür. Başbakanlık ÖZİDA araştırmasına göre Türkiye’deki engellilerin % 61’inin kamu kurum ve kuruluşlarından en önemli beklentisi parasal katkıdır. 2009 yılında 206.000 engelli, aylık 422 TL eğitim desteği, 30.000 engelli, ücretsiz taşıma desteği, 199.000 engelli, evde bakım desteği, 407.000 engelli 181 TL ile 272 TL arasında engelli aylığı almıştır. 20.400 engelli ise; işçi kadrolarında istihdam edilmiştir. Genel gelir düzeyinin düşüklüğüne rağmen özel düzenlemelerle Türkiye’deki ve yurtdışındaki engellilerin turizm hizmetlerini erişimini artırmak Avrupa Komisyonu’nun 2010 Avrupa Yoksullukla ve Sosyal Dışlanma ile Mücadele Yılı hedeflerine uygun bir yaklaşımdır. Konaklama ücretlerinde yapılacak düzenlemeler, engellilere yönelik promosyonlar, çeşitli indirim ve muafiyetler engellilerin de tatil yapma imkânına kavuşmalarını sağlayacaktır. Gelir durumu orta veya düşük olan engellilerin tatil ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için uygun kontenjan ve fiyat ayarlamalarının yapılması gereklidir. Bu düzenleme gereği, otellerin Kasım-Mart dönemi kapasite kullanımlarını artırma için de önemli bir adım olacak, uygun fiyatlandırma karşılığında sabit gider karşılama oranları yükselecektir. Bu bakış açısı ile engellilerin turizm hizmet taleplerinin değerlendirilmesi ve Antalya merkezinde engelli turizmine yönelik bir açılımın planlanabilmesi için, bu çalışma kapsamında mevzuatta engellilere yönelik yapılan güncel düzenlemeler incelenmiştir. Bununla birlikte, bölgede kilit kurum temsilcilerinin görüşlerine başvurulmuş, Ankara, İzmir ve İstanbul’da üç temel engel grubundan (görme-bedensel-işitme) engelliler ve engelli yakınları ile ve Antalya bölgesinde ise turizm hizmet sağlayıcıları ile 8 görüşülmüştür. Bu çalışmanın sonuçlarına göre engelli turizm hizmet sağlayıcılarının gelişme kapasiteleri ve ek hizmetlerden beklentileri ile engellilerin beklentilerinin portresi oluşturulmak istenmiştir. Dolayısıyla, çalışmamız başta Antalya olmak üzere Batı Akdeniz bölgesinde engelli turizminin, hedef kitlenin beklentilerini esas alacak şekilde geliştirilmesi için yapılan masa başı ve saha araştırması sonuçlarını görüş ve değerlendirmelerinize sunmak üzere hazırlanmıştır. Elde ettiğimiz sonuçlara göre, öncelikli olarak engelli hedef kitle turistik ürün ve hizmetleri engelli olmayanlar ile birlikte almak istemektedir. Ayrıca, genel olarak bilinen altyapı ve üstyapı düzenleme taleplerinin yanında, hizmet sağlayıcı kurumların personelinin eğitim ihtiyacının da planlanması gerekmektedir. Yurtiçinden gelen talebin değerlendirilmesi, yurtdışı talebi ile ilgili olarak da öngörülerde bulunmamızı sağlamıştır. Buna göre, sivil toplum ve üniversite ile birlikte kamu desteğinin tesislerdeki düzenlemelerden de öncelikli olarak bilinç değişimine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. 9 2. ENGELLİLİK – ÖZÜRLÜLÜK KONUSUNA YAKLAŞIMLAR 2.1. Birleşmiş Milletler Sisteminde Özürlülük Yaklaşımları ve Uygulama Süreçleri Dünya nüfusu göz önünde bulundurulduğunda yaklaşık 500 milyon kişinin özürlü olduğu ve bunun üçte ikisinin gelişmekte olan ülkelerde yaşadığı düşünülmektedir. Bu sayı dünyada yaşayan insan sayısı arttıkça artmaya devam edecektir. Dünya genelinde yaşayan bunca özürlü birey özür nedenleri ne olursa olsun ya da dünyanın neresinde bulunuyorsa bulunsunlar yaşadıkları toplum içerisinde çeşitli sosyal ve fiziksel engellerden dolayı sınırlılıklarla karşılaşmaktadır. Birleşmiş Milletler, kurulduğundan bu yana özürlü bireylerin sosyal durumlarını iyileştirmek ve yaşam kalitelerini yükseltmek için çaba göstermektedir. Birleşmiş Milletler’ in özürlülerin onurlarına ve haklarına yönelik çabalarının dayanağı Birleşmiş Milletler’ in kuruluş ilkeleridir. Bu ilkeler; insan haklarına saygı, temel özgürlükler ve tüm insanların eşitliği ilkeleridir. Herkes için eşitlik ilkesini benimseyen Birleşmiş Milletler (BM) belgelerinde özürlülük kavramı ilk kez 1948 yılında yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde dile getirilse de BM sistemi içerisinde özürlülükle ilgili çalışmaların başlama tarihi 1945 yılına dayanmaktadır. Çalışmalarda, özellikle görme ve işitme engelliler gibi bedensel engeller taşıyan bireylerin haklarının arttırılmasına odaklanılmış ve ayrıca özürlülüğü önleme ve rehabilitasyon çalışmalarına önem verilmiştir. 1950 yılında Cenova Konferansı’nda özürlülerin sosyal rehabilitasyonu dile getirilmiş ve bir komisyon kurularak eğitim, tedavi, mesleki rehabilitasyon ve istihdam konularında uluslararası standartlar belirlenmesi öngörülmüştür. 1952 yılında Birleşmiş Milletler tarafından UNDP, ILO, WHO, UNESCO, UNICEF gibi uluslararası organizasyonların katılımının sağlandığı bir toplantı gerçekleştirilerek yeni bir bakış açısıyla eğitim ve rehabilitasyon programları geliştirilirken, özürlülerle ilgili konuların da bu kuruluşların programlarına dahil edilmesi istenmiştir. Daha sonraki yıllarda bu organizasyonların, özürlülerle ilgili konularda ülkelere proje ve teknik destek sağlamaları kararı alınmıştır. 1969 yılında Birleşmiş Milletler Genel Konseyi Sosyal Kalkınma ve Kalkınma Sürecine Dair Bildirgesi’ni yürürlüğe koymuştur. Bu beyannamenin 19. maddesi, zihinsel ve bedensel özürlülerin topluma tam 10 katılımının arttırılması amacıyla sağlık, sosyal güvenlik ve sosyal refah önlemleri alınmasını öngörmektedir. 20 Aralık 1971'de özürlülerin haklarının uluslararası ve ulusal eylem planlarında hükümetler tarafından çerçeve olarak kullanılması amacıyla Zihinsel Özürlülerin Haklarına Dair Bildirge yayınlanmıştır. 1975 yılının Aralık ayında BM Genel Konseyi tarafından Özürlü Hakları Bildirgesi yayınlanmıştır. Burada tüm özürlülerin haklarının din, dil, ırk, cinsiyet, ideolojik ayrım yapılmaksızın garanti altına alındığı söylenmektedir. 1981 yılı Birleşmiş Milletlerce Uluslararası Özürlüler Yılı olarak ilan edilmiştir. Aynı yıl Viyana'da "Özürlülerin Eğitimi, Özürlülüğü Önleme ve Sosyal Hayata Tam Katılım Konusunda Dünya Konferansı" gerçekleştirilmiştir. 1982 yılında Özürlüler İçin Dünya Eylem Programı hazırlanmıştır. Bu programda özürlülükle ilgili oluşturulacak politikalar üç başlık altında toplanmıştır. Bunlar önleme; rehabilitasyon ve fırsat eşitliğidir. Aralığın üçünde düzenlenen Genel Konseyde ise her yıl 3 Aralık gününün Özürlüler Günü olarak kutlanmasına yönelik tavsiye kararı sunulmuştur. Aynı toplantıda Özürlüler İçin Dünya Eylem Planı’nın tavsiye ettiği faaliyetlerin hükümetlerce uygulanmasını ve tüm dünyada özürlülerle ilgili global bir kalkınma sağlamak amacıyla 1983-1992 Birleşmiş Milletler Özürlüler On Yılı ilan edilmiştir. 1989'da Özürlüler Alanında İnsan Kaynakları Geliştirme Eylem Planı İçin Tallinn Çerçevesi kabul edilmiştir. Bu çerçevede özürlülerin iş gücü piyasasında yer almaları ve mesleki istihdamları için eğitilmeleri gerektiği belirtilmektedir. 1991'de Akıl Hastalarının Korunmasına ve Akıl Sağlığının Geliştirilmesine Dair Prensipler yürürlüğe konulmuştur. Bu kapsamda, bireylerin temel hakları ve özgürlüklerinden bahsedilmektedir. 1992'de Birleşmiş Milletler Özürlüler On Yılı'nın kapanış toplantısında her yıl 3 Aralık gününün Özürlüler Günü olarak kutlanması kararlaştırılmıştır. Bu toplantıda ayrıca özürlülerin büyük bir kısmının gelişmekte olan ülkelerde yaşadığından hareketle 1993-2002 yılı on yıl olarak ilan edilmiştir. Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın 1998 yılında dâhil olduğu Özürlüler On Yılı sürecinin kapanış toplantısı 2002 yılında gerçekleştirilmiş ve Asya-Pasifik Özürlüler On Yılı’nın 2002-2012 süreci için on yıl daha uzatılması kararlaştırılmıştır. 1993'de Özürlüler İçin Fırsat Eşitliği Konusunda Standart Kurallar kabul edilmiştir. Bu kurallar, Özürlüler için Dünya Eylem Planı’nı özetlemekte 11 ve ülkelere eşit fırsatlar sunma konusunda nasıl önlemler alınacağını bildirmektedir. 1995 yılında Kopenhag’da gerçekleşen Dünya Sosyal Kalkınma Zirvesinde Kopenhag Sosyal Kalkınma Bildirgesi ve Sosyal Kalkınma Eylem Planı hazırlanmıştır. Kopenhag Bildirgesi ve Eylem Programı karar 6’da, devletlerin özürlülere eşit eğitim fırsatı verilmesi konusunda garanti vermesi istenmektedir. Birleşmiş Milletler’ in bağlı organlarında da özürlülere yönelik çalışmalar bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyonu (UNESCO), özel eğitimle ilgili olarak yapılan ya da yapılacak faaliyetleri yürütmekle; Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sağlık ve özürlülüğün önlenmesi konusu ile ilgili olarak teknik desteği vermekle; Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF), çocuklara yönelik hazırlanan programları destek sağlamakla sorumludur. Ayrıca Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), iş piyasasına özürlülerin erişimini, uluslararası çalışma standartları aracılığıyla ekonomik bütünleşmenin sağlanması ve teknik işbirliği sağlamaktadır. 2.1.1. Birleşmiş Milletler “Özürlüler Programı” Birleşmiş Milletler sistemi içerisinde özürlülere yönelik hazırlanan temel programdır ve bu program Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği Ekonomik ve Sosyal İşler Bölümünün, Sosyal Politika ve Kalkınma Birimi tarafından yürütülmektedir. Programın genel çerçevesi ve hedefleri, “Özürlüler için Dünya Eylem Programı” ve “Özürlüler İçin Fırsat Eşitliği Konusunda Standart Kurallar” belgelerine dayanmaktadır. Bu programın temel amaçları; a) Özürlü bireylerin sosyal hayata ve kalkınma sürecine tam ve etkin katılması konusunda destek sağlanması; b) Özürlülere sağlanan haklarının ve onurlarının korunmasına yönelik çabaların arttırılması; c) Eğitim, istihdam, bilgi edinme, ürün ve hizmetlere erişimlerinin arttırılmasıdır. Birleşmiş Milletler Özürlüler Programı ayrıca özürlülerin onurlarının ve haklarının korunması ve arttırılması konusunda kapsamlı ve uluslararası çalışma yürüten Genel Sekreterlik, Özel Komite’ ye sekretarya hizmeti vermektedir. Bu program kapsamında, ülkelerin özürlülükle ilgili politikalarını belirlerken başvuru kaynağı olarak kullanabilecekleri özürlülükle ilgili uluslararası ve bölgesel yasal düzenleme, belgeler ve 12 standartların yer aldığı Bölgesel ve Uluslararası Yasal Düzenlemeler Derlemesi hazırlanmıştır. 2.1.2. Birleşmiş Milletler, Asya - Pasifik Özürlüler On Yılı Süreci Özürlüler İçin Dünya Eylem Planı’nın tavsiye ettiği faaliyetlerin hükümetlerce uygulanmasını sağlamak ve tüm dünyada özürlülerle ilgili global bir kalkınma sağlamak amacıyla 1983-1992 Birleşmiş Milletler Özürlüler On Yılı ilan edilmiştir. 1983-1992 yılları arasındaki süreçte gerçekleşen Birleşmiş Milletler Özürlüler On Yılı çalışmalarının sona erdirilmesinin ardından, dünya genelinde yaşayan özürlülerin üçte ikisinin yaşadığı Asya ve Pasifik Bölgesi’nde bölgesel hareketleri planlamak amacıyla Özürlüler On Yılı süreci başlatılmıştır. 1992 Nisan ayında gerçekleştirilen kırk sekizinci Birleşmiş Milletler, Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Komisyonu (UN-ESCAP) oturumuna otuz üç ülke katılmıştır. Toplantıda alınan 48/3 sayılı karar uyarınca, 1993-2002 arasındaki süreç Asya-Pasifik Özürlüler On Yılı 1993-2002 olarak ilan edilmiş ve bu sürecin teması “Özürlülerin Tam Katılımı ve Eşitliği” olarak belirlenmiştir. Bu faaliyetler dahilinde 1993 Aralık ayında Pekin’de düzenlenen bir toplantı ile AsyaPasifik Bölgesindeki Özürlülerin Tam Katılımı ve Eşitliği Hakkında Bildiri ilan edilmiştir. Ülkemiz de yakın tarihte bu bildiriyi imzalayan ülkeler arasına girmiştir. Asya-Pasifik Özürlüler On Yılı, ulusal seviyede ilerlemeyi destekleyen, bunu yaparken diğer ülkelerle işbirliği içinde çalışma olanağı sunan ve Birleşmiş Milletler Özürlüler On Yılı’nın (1983-1992) bölgesel devamı niteliğini taşıyan bir çalışmadır. Bu çalışma özürlülere yönelik sürdürülen faaliyetlerin bir program dâhilinde yürütülmesi için Asya-Pasifik Bölgesi’ndeki 56 ülkeyi bir araya getirmektedir. Özellikle özürlülerin yaşamlarını etkileyecek ana sorunların çözümünde, bölgenin gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeleri arasında işbirliğinin güçlendirilmesi için çaba sarf etmektedir. Asya-Pasifik Özürlüler On Yılı’nın ana amacı, özürlülerin toplumsal hayata tam katılımı ve kendilerini geliştirmeleri sürecinde her alanda eşit fırsatlardan yararlanmalarını sağlayacak olanakların arttırılmasıdır. Bu ana hedefe ulaşmak amacıyla Asya-Pasifik Özürlüler On Yılı Eylem Gündemi oluşturulmuştur. Eylem Gündemi, 1993-2002 Asya-Pasifik Özürlüler On Yılı hedeflerinin kapsamında özürlülerin sosyal hayata tam katılımını ve her alanda eşit fırsatlardan faydalanmalarını sağlamak için ülkelere bir çalışma çerçevesi sunmaktadır. Bu başvuru kaynağında nihai amaca ulaşılması için gerçekleştirilmesi gerekenler ve gösterilecek çabalar birtakım politika alanları altında toplanmıştır. Bu çalışma çerçevesini oluşturan kategorilerin her biri, 13 Asya-Pasifik Bölgesi’ndeki özürlülerin tam katılımının ve her alanda eşitliğin sağlanması konusunda politikalar geliştirilmesiyle doğrudan ilgili alanların bir listesini içermektedir. On Yıl faaliyetleri sürecinde gerçekleştirilen geleneksel ara toplantılarda ve bölgedeki 15 ülkenin temsilcilerinin oluşturduğu Konusal Çalışma Grubu (TWG) toplantılarında, bölgedeki ülkelerin tümünde bu amaçlara tam olarak ulaşılamadığı ve özürlülerin toplumsal yaşama tam katılımını sağlamak ve her alanda eşit haklardan faydalanmalarını sağlamak için çok daha fazla şey yapılması gerektiği belirtilmiştir. İzleyen toplantılarda yasal düzenlemelerin tümünün hayata geçirildiği, herkes için bütünleştirici eğitim uygulandığı, mesleki eğitim ve iş edindirme çalışmalarının arttırıldığı, erken tanı ve erken müdahale programlarının yaygın olarak kullanıldığı, yoksulluğa ve yoksul özürlülere yönelik çalışmaların başlatıldığı ve engelsiz, hakka dayalı bir toplum yaratılması için yeni öncelikler belirlenmesi gerektiği dile getirilmiştir. Mayıs 2002’de gerçekleştirilen ESCAP toplantısında “21. Yüzyılda AsyaPasifik Bölgesinde Özürlüler İçin Engelsiz, Hakka Dayalı ve Bütünleştirici Bir Toplum Geliştirilmesi” teması dâhilinde yeni bir on yıl için uzatma önerisinde bulunulmuştur. Bu teklifte ayrıca 2003-2012 yılları arasında gerçekleştirilecek çabalar için bir çalışma çerçeve önerisi de sunulmuştur. Sunulan Biwako Binyıl Eylem Çerçevesi Taslağı’nda yeni ana politika alanları çerçevesinde başlıklar oluşturulmuştur. Eylem Çerçevesi, anılan kapanış toplantısında tüm katılımcı ülkelerin görüş ve önerileri dâhilinde tartışılarak son halini almıştır. Özürlüler için engelsiz, hakka dayalı ve bütünleştirici bir toplum yaratma konusunda çalışmalar başlatılmak üzere 21 hedef ve bunların gerçekleştirilmesinde izlenebilecek 17 strateji önerilmektedir. Bu Eylem Çerçevesi, bölgedeki üye ülkelerde yaşayan özürlüler için tasarlanan bu hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik olarak ülkelere rehberlik etmekte ve faaliyetlerin yönlendirilmesi için başvuru kaynağı olmaktadır. 2.1.3. Asya-Pasifik Özürlüler On Yılı (1992-2002) Kapanış Toplantısı Süreç içerisinde yapılan çalışmaların değerlendirildiği Asya-Pasifik Özürlüler On Yılı Kapanış Toplantısı’na Türkiye de bir delegasyonla (Türkiye Sakatlar Konfederasyonu temsilcileri vd.) temsil edilmiştir. Toplantı, süreci sonlandırmak üzere Komisyonu’nun 58/4 no’ lu kararıyla ve “21. Yüzyılda Asya-Pasifik Bölgesinde Özürlüler İçin Engelsiz, Hakka Dayalı ve Bütünleştirici Bir Toplum Geliştirilmesi” teması çerçevesinde Japonya’nın Otsu kentinde gerçekleştirilmiştir. Toplantı kapsamında, 1993 – 2002 Asya14 Pasifik Özürlüler On Yılı Eylem Gündemi’ nin uygulanmasıyla elde edilen başarılar ile plan çerçevesinde geliştirilen en başarılı politika ve programların gözden geçirilmiştir. Böylece, bir sonraki on yıl içinde Asya- Pasifik Bölgesi’nde özürlüler için engelsiz, hakka dayalı ve bütünleştirici bir toplum geliştirilmesi için yapılması gereken yeniliklerin tartışılarak fikir birliğine varılması amacıyla yapılmıştır. Anılan 58/4 sayılı bu karar, birinci on yılın bitişi yanında aynı zamanda Asya-Pasifik Özürlüler ikinci on yılının (2003-2012) başlangıcını ifade etmektedir. Bu sürece 1999 yılından beri dahil olan ülkemiz de, belirli aralıklarla istenen raporları hazırlayarak ve ayrıca gönderilen anketleri cevaplandırarak istenen dokümanları ESCAP sekretaryasına iletmiştir. Ayrıca kapanış toplantısında katılımcı ülke heyetlerine dağıtılmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Asya-Pasifik Özürlüler On Yılı (1993-2002) Çalışma Raporu hazırlamıştır. Kapanış toplantısında, ayrıca Asya- Pasifik bölgesinde engelsiz, hakka dayalı ve bütünleştirici bir toplum yaratma amacıyla hazırlanan Biwako Binyıl Eylem Çerçevesi Taslağı üzerinde tartışılmıştır. Ülke temsilcileri, bölgesel konuma göre belirlenmiş dört ayrı alt bölgesel gruba ayrılarak toplantılarını gerçekleştirmiştir. Bu gruplardan, kendi alt bölgelerinde, özürlülük açısından kendi öncelliklerini ve buna göre hedeflerini belirlemeleri istenmiştir. Hazırlanan raporlar toplantı sekretaryasına iletilmiştir. Ülkemiz temsilcilerince, özürlülere hizmet verme alanında yaşanan personel sıkıntısını dile getirerek özellikle özel eğitimde görev alacak öğretmen ve diğer uzman personelin yetiştirilmesi konusunun Eylem Taslağında özellikle yer alması gerektiğini önerilmiştir. Bu toplantı sonucu ortaya çıkan bildirinin Türkiye Cumhuriyeti tarafından imzalanması için Özürlüler İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından başlatılan süreç yakın zamanda sonuçlandırılarak ilgili bakanlıkça imzalanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, Asya Pasifik On Yıl sürecinde önemli rol oynayan ve bölgedeki 15 ülkenin temsilcilerinin oluşturduğu Konusal Çalışma Grubu (TWG) toplantılarına katılmak üzere üye ülke seçilmiştir. 15 2.2. Avrupa Birliği’nde Özürlülük - Engelli Yaklaşımı 2.2.1. Yaklaşımların Tarihsel Gelişim Süreci Avrupa Birliği son yirmi yıldır özürlülüğü farklı bir biçimde anlamlandırmaya başlamıştır. Bu yeni yaklaşımda özürlüler pasif ve yardıma muhtaç bireyler olarak değil, toplumda diğer bireylerle eşit haklara sahip ve bu haklar doğrultusunda toplumla bütünleşmek için mücadele eden bir topluluk olarak görülmektedir. Bu yaklaşımın dayandığı en belirgin temel, insanlığa özgü farklılıklara verilebilecek en önemli değerin toplumsal ve ekonomik süreçlerin tüm insanları içine alacak şekilde yapılandırılması ile mümkün olacağı düşüncesidir. Avrupa Birliği’nin özürlülere yönelik yeni yaklaşımı, fırsat eşitliği ilkesinden yola çıkan “haklar” temeline dayanmaktadır. Bu yaklaşım kendini özürlülerin haklarını tanıma ve koruma biçiminde gerçekleşmektedir. Özürlüler için fırsat eşitliği kavramı son 25-30 yıldır uluslararası düzeyde Birleşmiş Milletler ve ona bağlı örgütlerin gündeminde yer almaktadır. 1975 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne ek olarak yayımladığı “Özürlü Hakları Bildirgesi” ile özürlülerin diğer insanlarla eşit hak ve sorumluluklara sahip oldukları vurgulanmıştır. 1981 yılının uluslararası özürlüler yılı ilan edilmesinin ardından 1982 yılında “Özürlüler İçin Dünya Eylem Programı” kabul edilmiştir. Dünya özürlüler yılı ve ardından kabul edilen Dünya Özürlüler Eylem Programı Avrupa Topluluğu’nu da harekete geçirmiş ve bu sürece katılımını teşvik etmiştir. Bu kapsamda Avrupa Konseyi tarafından 1980 ve 1990’larda çeşitli bildirgeler ve kararlar yayımlanmıştır. Bu çerçevede Avrupa Birliği Konseyi tarafından 21 Aralık 1981 tarihinde Avrupa Topluluğu düzeyinde özürlülerin sosyal entegrasyonuna ilişkin bir karar alınmıştır. Bu kararın ardından 24 Temmuz 1986 tarihinde “Avrupa Topluluğu Düzeyinde Özürlülerin İstihdamına İlişkin Konsey Tavsiye Kararı” alınmıştır. Bu tavsiye kararı, üye ülkelerin özürlülere mesleki rehabilitasyon ve istihdam alanlarında fırsat eşitli sağlamak için gerekli tüm önlemleri almaları ve özürlü çalışanların karşılaştıkları engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik oluşturulan politikaları izlemeleri gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu karar aynı zamanda bu alanda alınabilecek tedbirlere yönelik bir çerçeve kılavuzu da içermektedir. Diğer bir karar 31 Mayıs 1990 tarihinde Avrupa Konseyi ve Eğitim Bakanlarının aldıkları “Özürlü Çocuk ve Gençlerin Genel Öğretim Sistemi İçinde Kaynaştırılmalarına Yönelik Karardır ”. HELIOS (1988-1992) ve HELIOS II (1993- 1996) programları üye ülkelerin ekonomik ve sosyal entegrasyon, fırsat eşitliği ve bağımsız 16 yaşam konularında bilgi paylaşımında bulunmaları için bir platform oluşturmak amacıyla tasarlanmıştır. Konsey ve hükümet temsilcileri 20 Aralık 1996 tarihinde özürlüler için fırsat eşitliği konusunda bir karar almıştır. Avrupa Komisyonu bu kapsamda aynı yıl “Özürlüler İçin Fırsat Eşitliği-Topluluğun Yeni Özürlülük Stratejisi 1996” başlıklı bir tebliğ yayımlamıştır. Bu tebliğ, Birleşmiş Milletler’ in “Özürlüler için Standart Kurallar” ile ortaya koyduğu yaklaşımı yansıtmaktadır. Bu strateji, Özürlülerin toplumsal yaşamın tüm alanlarında karşılaştıkları engellerin tanımlanması gerekliliğini ve özürlülerin fırsat eşitliğinden yararlanması önündeki engellerin ortadan kaldırılmasını vurgulamaktadır. Avrupa Birliği’nin temel hedefi bütünleşmiş bir Avrupa toplumu yaratmaktır. Bu kapsamda ayrımcılıkla mücadele ve ekonomik ve sosyal yaşama özürlülerin tam katılımı temel ilkedir. Avrupa Topluluğu’nca 1999 yılında imzalanan Amsterdam Antlaşması’nın ayrımcılıkla mücadele kapsamında olan 13. maddesinde: “Avrupa Konseyi, Komisyondan gelen öneriler doğrultusunda Avrupa Parlamentosu’nun görüşünü alarak cinsiyet, ırk ya da etnik köken, din ya da inanç, özürlülük, yaş ya da cinsel tercihe dayalı olarak karşı karşıya kalınan ayrımcılıkla mücadele konusunda gerekli tedbirleri alır” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm ile Avrupa Birliği’nde özürlülere ilişkin olarak gerçekleştirilecek faaliyetlerin dayanağı daha güçlü hale gelmiş ve özürlülerin karşılaştıkları güçlükler görünürlük kazanmıştır. Amsterdam Antlaşması’nda istihdamla ilgili yeni bir başlık oluşturulmuştur. Bu başlık altında yeni bir “Avrupa İstihdam Stratejisi” oluşturulması öngörülmüştür. Bu strateji istihdam edilebilirlik, girişimcilik, uyum, uyarlama ve fırsat eşitliği olmak üzere dört boyuttan oluşmaktadır. Bu stratejiye dayalı olarak Avrupa Çalışma ve Sosyal İşler Konseyi her yıl, üye ülkelerin yıllık ulusal eylem planları çerçevesinde uygulamakla yükümlü oldukları ve çeşitli ilkelerden oluşan bir yönerge hazırlamaktadır. Bu yönerge içerisinde özürlülerin, etnik azınlıkların ve diğer dezavantajlı grupların durumlarına özel önem verilmekte ve işgücü piyasasına dâhil olmaları yönünde gerekli teşvik edici tedbirlerin alınması gerektiği yer almaktadır. Avrupa Topluluğu Amsterdam Antlaşması’nın ayrımcılıkla mücadele kapsamında olan 13. maddesinde dayanarak Avrupa Komisyonu 25 Kasım 1999 tarihinde ayrımcılıkla mücadele konusunda öneri paketi hazırlamıştır. Bu öneri paketi içerisinde, 2001-2006 yılları arasını kapsayan ayrımcılıkla mücadele konusunda Topluluk Eylem Programı oluşturulması ve özürlülerin istihdam edilme ve iş hayatında karşılaştıkları ayrımcılığa yönelik AB genelinde bir direktif yayımlanarak, önleyici tedbirler alınması yönünde eylem planı hazırlanması yer 17 almaktadır. Avrupa Konseyi ayrımcılıkla mücadele konusunda 2001-2006 yıllarını kapsayan Topluluk eylem programı oluşturulması kararını 27 Kasım 2000 tarihinde almıştır. Bu programın amaçları; a) Ayrımcılık olgusu hakkında bilgi verilmesi ve bu konudaki politikaların ve uygulamaların etkinliğinin değerlendirilmesi yoluyla ayrımcılık hakkındaki anlayışın geliştirilmesi, b) Ayrımcılığı önlemek ve ayrımcılığa etkin şekilde dikkat çekmek için değişik ayrımcılık türlerinin kendilerine özgü niteliklerinin göz önünde bulundurularak özellikle organizasyonların, eylem araçlarının güçlendirilmesi, bilgi alışverişinin ve iyi uygulamaların desteklenmesi ve Avrupa düzeyinde ağ kurulması, c) Farkındalık oluşturma kampanyalarını da içine alan ayrımcılıkla mücadele uygulamalarının yaygınlaştırılmasıdır. Avrupa Komisyonu tarafından 27 Kasım 2000 tarih 2000/78/EC sayı ile yayımlanan “İstihdamda ve İşte Eşit Muamele Direktifi” ni kabul etmiştir. Direktif eşit muamele ilkesinin üye ülkelerde uygulamaya konulacağı görüşüne bağlı olarak istihdam ve çalışma konularında din veya inanca, özgürlüğe, yaşa veya cinsel yönelime dayanan ayrımcılık ile mücadele için genel bir çerçeveyi ortaya koymaktır. Direktifte 2003 yılı sonuna kadar Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin bu direktifi ulusal yasalarına uyarlamaları öngörülmüştür. Avrupa Birliği’nin özürlülük politikasına yeni bir boyut kazandıran bu direktif, özürlülere yönelik özel düzenlemeler yapılması yerine özürlülerin haklarını kullanırken karşı karşıya kaldıkları engellerin ortadan kaldırılmasını böylece özürlülerin topluma tam katılımlarının sağlanmasını hedeflemektedir. Avrupa Komisyonu 12 Mayıs 2000 tarihinde “Özürlü Bireyler İçin Engelsiz bir Avrupa’ya Doğru” başlıklı bir tebliğ yayımlamıştır. Bu tebliğde özürlü kişilerin sosyal ve ekonomik olanaklara ulaşmalarını kısıtlayan sosyal, mimari ve tasarım engellerinin ortadan kaldırılmasına yönelik kapsamlı ve bütüncül bir stratejiye vurgu yapılmaktadır. Bu tebliğ, özürlülerle ilgili AB politikalarını gözden geçirerek özürlü bireylerin ulaşılabilirliğini artırmaya yönelik olarak Avrupa genelinde çaba sarf edilmesini öngörmektedir. Özürlü bireyler için engelsiz Avrupa yaratmaya odaklanmış olan bu tebliğ ile meslek edinme, eğitim, mesleki eğitim, ulaşım, iç piyasa, bilgi toplumu ve yeni teknolojilerle ilgili olarak Avrupa düzeyinde bir sinerji yaratılmaya çalışılmıştır. 7- 9 Aralık 2000 tarihleri arasında Nice’de toplanan Avrupa Konseyi, “Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı”nı kabul etmiştir. Bu belge ile uluslararası, Avrupa ve ulusal düzeydeki kaynaklarda yer alan sivil, 18 politik, ekonomik, sosyal ve toplumsal haklar tek bir belgede bir araya getirilmiştir. Avrupa Komisyonu bu belgenin mümkün olduğunca fazla Avrupa vatandaşına ulaşmasını istemektedir. Bu belgenin ayrımcılıkla ilgili olarak düzenlenen 21. maddesinin 1. paragrafında: “Cinsiyet, ırk, renk, etnik veya toplumsal köken, genetik özellikler, dil, din veya inanç, siyasal veya başka konulardaki görüşler, ulusal bir azınlığın üyesi olmak, mal, doğum, engellilik/özürlülük, yaş, cinsel eğilimler gibi hususlara dayanılarak ayrımcılık yapılamaz” denilmektedir. Özürlülerin topluma katılımlarına ilişkin 26. madde de ise “Avrupa Birliği, özürlü kişilerin bağımsızlıklarını, sosyal ve mesleki açıdan içinde yaşadıkları topluma katılıp katkıda bulunmalarını sağlayacak önlemlerden yararlanma haklarını tanır ve bu haklara saygı duyar” hükmü yer almaktadır. Avrupa Konseyi, 2003 yılının “Avrupa Özürlüler Yılı” Olarak Saptanması konusunda 3 Aralık 2001 tarihli bir karar almıştır. Bu karar ile Avrupa Özürlüler Yılı sürecinde bilinç düzeyinin güçlendirilmesinin esas olarak üye ülkeler düzeyinde gerçekleştirilecek etkin faaliyetlere bağlı olduğu ve bu faaliyetlerin de Topluluk düzeyindeki ortak çabalar ile desteklenmesi gerektiği ortaya konulmuştur. Avrupa Özürlüler Yılı’nın bilinç düzeyini yükseltmede ve bu faaliyetlere hız kazandırmada itici güç olabileceği düşünülmüştür. Avrupa Özürlüler Yılı’nın hedef ve amaçları aşağıdaki gibi saptanmıştır: (a) Özürlülerin hakları ile ilgili bilinç düzeyini arttırmak, bunların ayrımcılığa karşı korunmalarını ve özürlülerin haklarını tam ve eşit şartlarda kullanmalarını sağlamak, (b) Avrupa’da yaşayan özürlülere fırsat eşitliği sağlamak için gerekli önlemlerin ele alınıp tartışılmalarını teşvik etmek, (c) Yerel, ulusal ve Avrupa ölçeğinde gerçekleştirilmiş olumlu uygulamaların, etkin stratejilerin ve edinilmiş deneyimlerin paylaşılmasını teşvik etmek; (d) İlgili tüm taraflar arasında, yani hükümetler, sosyal taraflar, sivil toplum örgütleri, sosyal hizmet kuruluşları, özel sektör, özürlüler ve bunların aileleri arasında işbirliğini güçlendirmek, (e) Özürlülük ile ilgili iletişimi geliştirmek ve özürlü kişiler hakkında olumlu bir imaj oluşturulmasını teşvik, (f) Özürlülerin farklı özellikleri ile değişik tipteki özürlülükler hakkındaki bilinç düzeyini yükseltmek, (g) Özürlülerin karşı karşıya kaldıkları çok yönlü ayrımcılık hakkında bilinçlendirmeyi sağlamak, 19 (h) Özürlü çocuk ve gençlerin eşit öğrenim haklarının benimsenmesine özel önem vermek, böylece bunların tam katılmalarını teşvik etmek ve desteklemek, özel gereksinimleri olan öğrencilerin genel veya özel kurumlara ve Avrupa değişim programlarına katılmalarını geliştirmek üzere çocuk ve gençlerin eğitimi ile ilgilenen meslek kişi ve grupları arasında Avrupa çapında işbirliğini oluşturmaktır. Avrupa Komisyonu’nun 2010 yılına kadar olan dönemi kapsayan “Avrupa Özürlülük Eylem Planı”, Avrupa Özürlüler Yılı’nın başarıları ve İstihdamda ve İşte Eşit Muamele Direktifi’ nin üye ülkeler tarafından etkili bir şekilde uygulanıp uygulanmadığını değerlendirmek üzerine oluşturulmuştur. Bu eylem planının üç temel amacı bulunmaktadır. Birincisi, direktifin uygulanmasıdır. İkincisi, ilgili Topluluk politikalarına özürlülük boyutunun dahil edilmesi ve diğeri ise “herkes İçin ulaşılabilirliğin” iyileştirilmesidir. 2.2.2. Özürlüler Konusunda Üye Ülkeler Arasında İşbirliği Geliştirme a) Özürlülük Konusunda Üye Ülke Temsilcilerinden Oluşan Üst Düzey Grup: Bu grubun amacı, hükümetler düzeyinde özürlülere yönelik var olan politikaları ve öncelikleri gözden geçirmek, bu konudaki bilgileri ve deneyimleri bir araya getirmek ve özürlülük konusunda geleceğe yönelik olarak Avrupa Birliği düzeyinde raporlama yöntemlerine ilişkin danışmanlık yapmaktır. b) Politika oluşturma süreçlerine özürlülük boyutunun dâhil edilmesi c) Hizmetler Arası Özürlülük Grubu (Inter-service Disability Group): Avrupa Komisyonu bünyesinde, özürlülük konularında politika oluşturma süreçlerinde sektörler arası işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, özürlülük konularında farkındalık ve duyarlılığı arttırmak, bilgi paylaşımı sağlamak ve özürlülerin toplumsal bütünleşmelerinin teşvik edilmesi amacıyla ilgili tüm Genel Müdürlüklerin temsil edildiği “Hizmetler Arası Özürlülük Grubu” kurulmuştur. Bu oluşumla özürlülük boyutunun tüm sektörlere dâhil edilmesi planlanmıştır. Bu grup her Genel Müdürlükten temsilcilerin yer aldığı toplam 35 üyeden oluşmaktadır. d) Özürlülerin politika oluşturma süreçlerine katılımının arttırılması e) Avrupa Özürlüler Forumu (European Disability Forum): Avrupa Komisyonu, özürlülere yönelik hizmet veren sivil toplum örgütlerinin aktif katılımına önem vermektedir. Bu nedenle Avrupa Birliği düzeyinde özürlülerin çıkarları için mücadele eden tüm üye ülkelerden özürlülere 20 yönelik hizmet veren sivil toplum örgütlerin bir araya geldiği Avrupa Özürlüler Forumu’nu teşvik etmektedir. 2.2.3. Avrupa Birliği’nde Özürlüleri İlgilendiren Başlıca Finansman Araçları a) Avrupa Sosyal Fonu: Bu fon, Avrupa Komisyonu’nun, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde özürlülerin işgücü piyasasına entegrasyonunu teşvik etmek üzere kullanılabilmektedir. Bu kaynak iş deneyimleri, çalışma biçimleri, ücret destekleme, geçici korumalı istihdam ve işgücü piyasasına yönelik diğer faaliyetler için kullanılabilmektedir. Bunların yanında özürlülerin işlerini kurabilmeleri için de bu fondan yararlanılabilmektedir. Bu kapsamda zihinsel ve ağır derecede fiziksel özrü bulunan kişilere yönelik kooperatifler kurma da yer almaktadır. Avrupa Sosyal Fonu Avrupa’da özürlülerin fırsat eşitliğini teşvik etmek için yararlanılabilen önemli bir finansman aracıdır. b) Topluluk İstihdam Girişimi (Employment Community Initiative EQUAL): EQUAL Girişim, işte ve iş arama sürecinde özürlülerin karşı karşıya kaldıkları ayrımcılık uygulamalarını ortadan kaldırma amacına yönelik yeni yollar geliştirilmesini vurgulamaktadır. İş ve istihdam yaratılması, ortaklıkların geliştirilmesi ile gerçekleştirilmektedir. Ortaklıklarda, istihdama ilişkin olarak ayrımcılığa maruz kalan grupların temsilcileri de yer almaktadır. Bu kapsamdaki diğer önde gelen girişim ve programlar arasında; Socrates (okullar ve uzmanların değişimi ve işbirliği), Leonardo da Vinci (mesleki eğitim programı) sayılabilir. 2.3. Engelli Turizmine İlişkin Yasal Yapı Ülkemizde ve gelişmiş ülkelerde temel insan hak ve özgürlüklerine verilen önemin ışığında engellilerin toplumsal hayata daha rahat katılabilmeleri için yasal düzenlemeler yapılmıştır. Yapılan bu yasal düzenlemeler, hem engellilerin toplumsal hayata uyum sağlamaları hem de turizm faaliyetlerine katılmaları açısından oldukça önemlidir. Özellikle, 1990’da ABD’de çıkartılan Engelli Amerikalılar Yasası (ADA: The Americans With Disabilities Act) ve 1995’de İngiltere’de yürürlüğe giren Engelliler Ayrımcılıkla Mücadele Yasası (DDA: Disability Discrimination Act) engelli turizmi konusunda sektörde önemli rol oynamışlardır (Öztürk vd., 2008:382). 21 2.3.1. Dünyada Başlıca Ülkelerde “Engelli ve Turizm” Kapsamlı Yasal Düzenlemeler 2.3.1.1. ABD’de Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler ABD, dünyanın engellilere yönelik en gelişmiş, en detaylı yasalara ve kurumsal hizmetlere sahip ülkesidir. Bu gelişmişlik, rakamsal verilerinin zenginliğinden de kolayca anlaşılabilir (Küçükoğlu, 2000). 1990 Engelli Amerikalılar Yasası da bu konuda bir dönüm noktası olarak nitelendirilmekte, hatta engelli insanların “Serbest Bırakılma Bildirisi” (Emancipation Proclamation) olarak görülmektedir. Bu yasa; engellilerin istihdam, barınma ve ulaşımla ilgili haklarını garanti altına almakta, engellilerin de diğer Amerikalılarla aynı haklara sahip olduğu konusunda toplumsal farkındalık uyandırmaya çalışmakta ve kendilerine eşit muamele yapılması için çalışan güçlü, etkili ve düşüncelerini savunan engellilere özgü yeni bir kültür oluşturmaktadır (Çakmak, 2008: 53). Engellilere yönelik mevzuatın ana çerçevesini oluşturan ve en etkili düzenleme olan Engelli Amerikalılar Yasası beş temel bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölüm, işverenler tarafından yapılan ayrımcılık ile ilgilidir. İkinci bölüm, engellilerin kamu hizmetlerini alırken karşılaşabilecekleri engelleri ortadan kaldırmaya yönelik uygulamaları içermektedir. Üçüncü bölüm özel ve devlete ait birimlerde engellilerin korunması ile ilgilidir. Dördüncü bölüm, işitme ve görme engelli bireyler için haberleşme olanakları ile ilgilidir. Beşinci ve son bölümde ise toplumun diğer alanlarında engellilere yönelik ayrımcılıkların önlenmesi ve engellilerin korunmasına yönelik uygulamalara yer verilmiştir (ADA, 1990). 2.3.1.2. Avrupa Birliği Genelinde Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler Temelleri 1957 yılında Roma Anlaşması ile atılan Avrupa Birliği (AB) 1 Ocak 2007 tarihi itibariyle 27 üyeli, 450 milyon nüfuslu bir topluluk haline gelmiştir. Üye devletler; Almanya, Avusturya, Birleşik Krallık, Belçika, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Kıbrıs, Hollanda, İrlanda, İspanya, İsveç, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya ve Yunanistan'dır. AB'nin üst çatısı ile ulusal yönetimler üstü bir mekanizma oluşturulmuştur. Birlik üyelerinin ortak olarak yürüttüğü pek çok politika olduğu gibi, tavsiye amacıyla sunulan ve ulusal uygulamaların farklılık gösterdiği durumlar da vardır. Bu alanlardan birisi de engelli hakları ile ilgili mevzuattır. 22 AB Antlaşması’nın 13. maddesinde, Avrupa Konseyi’nin cinsiyet, ırk, etnik köken, din, engellilik durumu, yaş ve cinsel eğilime dayalı ayrımcılığa karşı mücadele edeceği belirtilmiştir. Diğer taraftan, AB’nin 2000 yılında kabul ettiği Temel Haklar Şartı’nın 26. maddesi engelli hakları ile ilgilidir. Şartın 26. maddesinde birliğin engelli haklarını kabul ettiği ve bu haklara saygı duyduğu belirtilmektedir (Disabled People’s International, 2000) . AB’de engelli hakları, "Sosyal Politika" kapsamında değerlendirilmektedir. Sosyal Politika, AB’de tüm vatandaşlara iş yaşamında ve sosyal yaşamda eşit muamele edilmesi gerekliliğini ön plana çıkaran bir uyum aracı olarak değerlendirilmektedir. 1974 yılında bu politika kapsamında ilk sosyal eylem planı oluşturulmuş ve böylece ülkeler arasında sosyal uygulamaların birbirine yaklaştırılması faaliyetleri başlamıştır. Engelliler için sosyal ve mesleki uyum hakkı 1989 yılında Avrupa Sosyal Şartı'nda yer almıştır. Böylece engellilerin toplumun her alanında eşit hizmet alma hakları AB üyeleri tarafından tanınmıştır. Avrupa Konseyi’nin 2000 yılı Mart ayında gerçekleştirilen toplantısında 2010 yılına kadar sosyal politikanın her alanında hedeflerin belirlenmesine karar verilmiştir. Zirvede, sosyal dışlamayla mücadele amacıyla Ulusal Eylem Planları’nın hazırlanmasına karar verilmiş ve her türlü ayrımcılıkla mücadele Avrupa Sosyal Politikası'nın temeline yerleşmiştir. Bu eylem planının ana hedefi; engellilerin topluma tam katılımlarının sağlanması ve nihayetinde engellilikle ilgili konuların üye devletlerin bütün politika alanlarına dâhil edilmesine yönelik uygulanabilir stratejilerin hayata geçirilmesi için pratik bir araç sunmaktır. Eylem Planı, bazı üye devletlerde gerçekleşmekte olan geçiş süreçlerini ve ülkelerin kendine özgü koşullarını karşılayabilmeyi amaçlamaktadır. AB'nin engelliler ile ilgili uzun vadeli politikası fırsat eşitliğinin sağlanmasına odaklanmıştır. Engellilerin topluma dâhil edilmesi stratejisi doğrultusunda engelli kişilerin saygın ve eşit muamele görme, yaşamlarını bağımsız idame ettirerek toplumsal yaşama katılma haklarına erişimlerinin sağlanması hedeflenmektedir. Bu hedeflere engellilerin yeteneklerini kullanabilmeleri ve topluma katılımlarına olanak sağlayıcı çalışmalar ile ulaşılabilecektir. Engelli turistlerin turizm olanaklarından daha iyi yararlanabilmeleri için ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılayabilecek mevcut turizm olanakları hakkında bilgi sahibi olmalarında büyük yarar bulunmaktadır. Avrupa Komisyonu engelli turistlerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde düzenlenebilen mevcut olanakların listesini içeren bir “Turizm Endüstrisi El Kitabı” hazırlamıştır. Bu el kitabı engelli vatandaşlar için Avrupa’nın nasıl erişilebilir hale getirileceğine ilişkindir. 23 Bakanlar Konseyi’nin 3 Aralık 2001 tarihli ve O.J. L 335 (2001) sayılı kararı ile 2003 yılı Engelliler İçin Avrupa Yılı olarak kabul edilmiştir. Buna ek olarak Avrupa Komisyonu, İşletme Genel Müdürlüğü’ne bağlı Turizm Bölümünün internet sitesinde engelli turistler için 18 Avrupa ülkesini kapsayan bir dizi “seyahat rehberi” yayımlamıştır. Bu seyahat rehberleri engelli turistlerin taleplerini karşılayacak bilgiler içermektedir (TYD, 2003). Bu bölümde AB’ye üye devletlerin engellilere yönelik eşitsizliği ortadan kaldırmaya yönelik, onların toplumun her alanındaki hizmetlere erişebilmelerini kolaylaştıracak düzenlemelerine yer verilmiştir. İngiltere’de Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler İngiltere’de 1995’de kabul edilen Engelliler Ayrımcılıkla Mücadele Yasası (DDA) özellikle servis sağlayıcılar ve turizm sektörü tarafından engelli insanların durumuna politik ve ekonomik açıdan verilen önemi artırmıştır. Yasa ile engelli insanlara çekim yerleri ve konaklama tesislerini de içererek ayrımcılık yapmak kanuna aykırı hale getirilmiştir (Shaw ve Coles, 2004: 397). Engelliler Ayrımcılıkla Mücadele Yasası 8 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, engelli tanımı ve kavramsal çerçeve oluşturulmuştur. İkinci bölüm, engellilere yönelik işyerlerinde yapılan ayrımcılık ve buna karşı yapılması gerekenler, sigorta, emeklilik gibi konuları kapsamaktadır. Üçüncü bölüm, mal ve hizmet sunumunda ayrımcılık konusuna değinilmiştir. Dördüncü bölüm, engellilerin eğitimi, beşinci bölüm ise toplu taşıma araçlarında engellilerin de yararlanabilmesi için yapılması gereken düzenlemeleri içermektedir. Altıncı bölümde, Ulusal Engelli Konseyi’nin görev ve sorumlulukları belirlenmiştir. Yedinci bölüm; işveren sorumlukları, ayrımcılık mağdurlarına yapılacak yardımlar konusunu, sekizinci ve son bölüm ise kanunun parlamentoya ve kraliyetin onayına sunulması konularını içermektedir (DDA; 1995). Almanya’da Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler AB`nin ayrımcılığı önleyici yönetmelikleri 18 Ağustos 2006 tarihinde yürürlüğe giren Genel Eşit Muamele Yasası ile Almanya’da ulusal yasal düzenlemelere dönüştürülmüştür. Almanya bu yasa ile AB’nin dört eşit muamele direktifini Alman mevzuatında uygulamaya geçirme yükümlülüğünü yerine getirmiş bulunmaktadır. Bu yasanın hedefi; ırkçılığa bağlı ayrımcılık ya da etnik kökeni, cinsiyeti, dini ya da dünya görüşünden ötürü, engelli olunduğu için, yaş itibariyle ya da cinsel kimlikten ötürü mağdur bırakılma durumlarını engellemek ya da ortadan kaldırmaktır. 24 Engelli insanlar bu kanundan sonra paket tur seyahatlerde veya bir restoranda alacağı yiyecek içecek hizmetinde, özel sigorta antlaşmaları yaparken veya bir evi kiralarken ayrımcılıkla karşılaştıklarında, bu ayrımcılığa neden olanlar hakkında dava açmaya ve tazminat taleplerinde bulunmaya hak kazanmışlardır. Genel Eşit Muamele Yasası, Almanya’nın Sosyal Yasası’nın dokuzuncu başlığı (Engelli İnsanların Rehabilitasyonu ve Katılımı Hakkında) hükümleri ve Almanya genelinde ve eyaletlerde geçerli eşit muameleyi öngören yasalarının yanında, medeni hukukta engelli insanların eşit muamele mevzuatının üçüncü temel direğini oluşturmaktadır. Çıkartılan bu yasa ile engelli insanların eşit muamele hakları medeni hukuktaki yerini almıştır (www.masgff.rlp.de). Almanya daha çok sayıda, yüksek oranda engelli olan bireylerin istihdamı için politikalar geliştirmiştir. Federal hükümetin çabaları sayesinde 19992002 yılları arasında yaklaşık 150.000 ciddi ölçüde engelli istihdam edilmiş ve böylece kayda değer bir gelişme ile engelliler arasındaki işsizlik oranı % 24'e düşürülmüştür. Bu hedefe ulaşmak için çeşitli medya kampanyaları yürütülmüş ve bu kampanyalar başarıya ulaşmıştır. 2004 yılında kabul edilen bir başka düzenleme ile özellikle genç engellilerin istihdam olanaklarını arttırmak için eğitim ve çalışma programları düzenlenmiştir. Ülkede 1998 yılından beri sürdürülen engellilerin iş piyasasına erişimini arttırma faaliyetleri sonrasında engelliler arasındaki işsizlik oranı % 18'den 2002 yılında % 15,4'e düşmüştür. Finlandiya’da Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler AB üyesi ülkeler arasında Finlandiya % 32,2’lik oranla engelli nüfusun en yoğun olduğu ülke konumundadır. Bu oran ülkede engelli bireylere yönelik yasal mevzuatı daha da önemli kılmaktadır. Haziran 11’de ve 1999 tarihinde kabul edilen Finlandiya Anayasası’nda engellilere yönelik ayrımcılığın kabul edilemez olduğu belirtilmiştir. Anayasanın “Temel Hak ve Özgürlükler” başlığı altındaki “Eşitlik” bölümünde toplumda yaşayan herkesin eşit olduğu, kimseye cinsiyeti, yaşı, dili, dini, görevi, sağlık durumu veya engeli nedeniyle diğerlerinden farklı davranılamayacağı belirtilmiştir (www.dredf.org) . İtalya’da Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler İtalya’da engellilere yönelik mevzuat anayasa temellerine dayanmaktadır. İtalya Anayasası engellilerin temel insan haklarından doğan haklarını garanti 25 altına almaktadır. Bu hak ve görevlerin kişilerin sosyal ve kişisel koşullarına bakılmaksızın bütün vatandaşlar için eşit olduğu kabul edilmektedir. İtalya Parlamentosu’nda 1992 yılında 104 sayılı Engelli İnsanların Bakımı, Hakları ve Sosyal Bütünleşme Yasası (Law For the Care, Social Integration and Rights of People With Disabilities) kabul edilmiştir. Bu yasa; engellilerin işten çıkarılmalarına karşı korunmaları, eşit eğitim olanaklarına sahip olmaları, halka açık kamu ve özel binaların erişilebilir olması, engellilere araç alacakları zaman vergi indirimleri, özel park yerleri, toplu taşımanın erişilebilir olması gibi hükümleri içermektedir (www.ideanet.org). İtalya özellikle engellilerin işe yerleştirilmesi için özel izleme programları geliştirmiştir. Bu program kapsamında işe ihtiyacı olan engellilerin ülke çapında envanterini oluşturma ve bireylerin nitelikleri ile özel pozisyonların ihtiyaçlarını denkleştirme imkânı oluşmuştur. Ayrıca, farklı sektörlerde istihdam edilmiş bulunan engellilerin meslek içi eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesi ile bu ihtiyacın giderilmesi ve yeni çalışma yöntemlerinin geliştirilmesi de yürütülen çalışmalar arasında yer almıştır. İtalya'da engellilerin istihdam düzeyini arttırma faaliyetlerinde İtalyan hükümeti aktif rol almış ve her sene belli sayıda engellinin istihdam edilmesi için ticaret birlikleri ve işveren örgütleriyle müzakereler yürütmüştür (www.6nokta.org.tr). İspanya’da Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler İspanya'da 2000 yılında kabul edilen Konsey Yönergeleri özellikle iş yaşamında engellilere uygulanan her türlü ayrımcılıkla mücadele ve engellilere eşit muamelenin sağlanması için gerekli önlemlerin alınması için yasal temeli sağlamıştır. Özellikle 2003 yılında Ceza Yasası'nda kabul edilen değişikliğe göre kişilerin, ayrımcılığa uğradıkları zaman, bu iddialarını doğru bir şekilde gerekçelendirmeleri, suçun tespiti için yeterli hale gelmiştir. Ayrıca, aynı hukuka göre işverenin çalışanına yönelik doğrudan veya dolaylı ayrımcılık içeren her türlü uygulaması para cezası ile cezalandırılmaktadır. Bunlara ek olarak, AB yönergelerinde belirtilen oranda engelli istihdam etmeyen işverenlerden alınan ceza ücretleri bir fonda toplanarak engellilerin iş piyasasına katılması ile ilgili faaliyetlere harcanmaktadır. İspanya, engellilerin ekonomik hayata katılımlarına yönelik en yoğun ve etkili tedbirleri alan birlik üyesi ülkelerden biridir. İspanya'da 2005 yılında 1 milyon Euro başlangıç bütçeli bir Bağımlılık Fonu oluşturulmuştur. Bu fonda yaşlı ve engelli gruplarına yaşamsal destek sağlanması hedeflenmiştir. 26 Sosyal ve ekonomik hayata eşit erişim sağlama hedefini toplum geneline yaymak için 2003 yılında Ulusal Engelli Konseyi oluşturulmuştur. Bu konsey ülke çapında engelliler ile bu kişilerin ailelerini temsil eden topluluk ve kuruluşların engellilere yönelik ulusal planlama, uygulama ve takip süreçlerine katılımlarını sağlamak için oluşturulmuştur ve konsey kuruluş tarihinden beri faaliyetlerini sürdürmektedir. Konsey, bakanlıklar arasında kurulan işbirliği uyarınca idare edilmekte ve konseye bakanlıklardan yetkililer katılmaktadır (www.6nokta.org.tr). Hollanda’da Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler Hollanda’da 2003 yılında Dezavantajlı Gruplara veya Kronik Hastalara Eşit Muamele Yasası (Act on Equal Treatment on the Grounds of Handicap or Chronic Illness) çıkartılmıştır. Bu yasa ile bir bireyin engelli veya kronik hastalığı olmasından dolayı her türlü hizmeti alırken veya imkânlardan yararlanırken eşit muamele görmesi yasal güvence altına alınmıştır (www.dredf.org). İsveç’te Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler İsveç Parlamentosu 2003 yılında 307 sayılı Ayrımcılığı Engelleme Yasası’nı (Act Prohibiting Discrimination) kabul etmiştir. Bu yasadan önce 1999 yılında 132 sayılı Çalışma Hayatında Engellilere Yönelik Ayrımcılığın Önlenmesi Yasası (Law on a Ban Against Discrimination Disabled Persons in Working Life) çıkarılmıştı. Yasaya göre; bireylerin etnik kökenleri, cinsel eğilimleri veya engelli olmalarından dolayı iş ve sosyal yaşamda imkân ve hizmetlerden eşit şekilde yararlanmalarının engellenemeyeceğini garanti altına alınarak, bu alanlarda bireylere karşı yapılan ayrımcılığın ortadan kaldırılması hedeflenmektedir (www.dredf.org). Diğer Avrupa Birliği Ülkelerinde Durum AB insan haklarının korunması konusunda etkin bir görev üstlenmiştir. Cinsiyet ve ırk ayrımcılığına karşı antlaşmalarında ve kararlarında yayınladığı yasaklar köklü bir geçmişe sahiptir. Amsterdam Antlaşması da, ırk, din, bedensel engel ve cinsiyet bakımından insanlara ayrımcılık yapılmasını yasaklayarak bu kararları bütünlemiştir. Avrupa Komisyonu 2003 yılından beri bir “Engelliler Eylem Planı” uygulamaktadır ve bu plan iki yıllık dönemlere bölünmüştür. Bu eylem planının amacı, engelli bireyler için eşit olanaklar yaratılmasının üye ülkeler tarafından gerçekleştirilmesinin sağlanmasıdır. 27 Kasım 2007’de yayınlanan Eylem Planı 2008-2009’ da komisyona üye ülkelerin özellikle son on yıl zarfında engellilerin toplumsal hayata katılmalarını engelleyen hususları ortadan kaldırmayı amaçlayan düzenlemelerine yer verilmiştir. Bu düzenlemeler bazı ülkelerde kanun, bazılarında eylem planı, bazılarında prensip olarak kabul edilmiş ve uygulanmaktadır. Engellilere yönelik uygulamaları ön plana çıkan bu ülkeler; Avusturya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, İtalya, Litvanya, Letonya, Malta, Hollanda, Portekiz, Romanya, Slovekya, Slovenya, İspanya, İsveç, İngiltere’dir (www.ec.europa.eu). Çin’de Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler Dünyadaki en yoğun engelli nüfusun yaşadığı ülke olarak Çin’de engellilere yönelik yasal düzenlemeleri de incelemek gerekmektedir. Çin Hükümeti belki de 2008 Olimpiyatları ve Uluslararası Paralimpik Oyunları’nın ülkelerinde düzenlenmesinden dolayı bu tarihten önce engelsiz bir çevre oluşturmaya daha fazla önem vermiş ve yasalar çıkartmıştır. Çin’in erişilebilirlik ile ilgili ilk yasası 1989 yılında çıkartılan Ulusal Kamu Yol ve Binalarına Erişebilme Standartları Yasası’dır. Bu yasa ile büyük ve eyalet başkenti olan şehirlerde yapılacak yollarda ve kamu binalarına ulaşmada engellilere yönelik düzenlemelerin yapılması istenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti’nde engelli hakları konusunda 1990 yılı çok olumlu ve önemli gelişmelerin başlangıcıdır. 28 Aralık 1990 yılında kabul edilen Çin Engelliler Yasası, oldukça kapsamlı ve bütünlüklü bir yasa olup 9 bölümden ve 54 maddeden oluşmaktadır. Rehabilitasyon, eğitim, istihdam, kültürel yaşam, refah, erişim, ayrımcılık gibi konuları içermektedir. Birkaç yıl sonra 2001 yılında çok daha geniş kapsamlı bir yasa olan “Engellilerin Şehir Yol ve Binalarına Erişebilmeleri İçin Dizayn Kurallarına İlişkin Yasa” çıkartılmıştır. 1989 yılında çıkartılan yasaya ilave standartlar eklenmiş ve 24 kural zorunlu hale getirilmiştir. Bu zorunlu kurallardan 16 tanesi fiziksel engellilerin seyahatlerini kolaylaştırmakla ilgili düzenlemeleri içermektedir. Bu ülkesel kanunları zenginleştirerek Pekin, 2004 yılında “Engelsiz Çevre İnşası ve Yönetimine İlişkin Yasa” yı çıkartmıştır. Bu yasa; engelsiz çevre, bina ve imkânların planlanmasına, dizaynına, inşasına, kullanımına ve yönetimlerine ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Bu yasal düzenleme ile Pekin’de 3000 bina, 33 yaya yolu, 10.000 kavşak ve 200 umumi tuvalet engelliler için tekrar dizayn edilmiştir. 28 Bu düzenlemelerle birlikte Çin’de daha fazla engelli birey ulaşım imkânlarına, konak-lama tesislerine, yiyecek içecek işletmelerine daha kolay ulaşabilir hale gelmiştir (Bi vd., 2007: 206). Kanada’da Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler Kanada’da 1982 yılında kabul edilen anayasada dezavantajlı gruplara yönelik her türlü ayrımcılığın önüne geçileceği anayasal garanti altına alınmıştır. Kanada Anayasası’nın 15. maddesinde şu ifade yer almaktadır; “ Her birey yasalar önünde eşittir ve yasalar ayrım yapmaksızın herkesin haklarını korumaya yöneliktir. Özellikle bu haklar korunurken ırk, etnik köken, renk, din, cinsiyet, yaş, zihinsel veya bedensel engellerinden ötürü kimseye ayrımcılık yapılmayacaktır”. Daha sonra çıkartılan Kanada İnsan Hakları Yasası’nın (Canadian Human Rights Act) çıkartılma amacı; toplumdaki tüm bireylerin fırsatlardan eşit yararlanabilmeleri için Parlamento yetkileri çerçevesinde kişilere etnik köken, renk, din, cinsiyet, cinsel yönelim, medeni durum, engellilik durumu gibi sebeplerden dolayı ayrımcılık yapılmasının yasaklanması olarak belirtilmiştir. Kanada’da1995 yılında çıkartılan İstihdam Eşitlik Yasası’nda (Employment Equity Act) ise işyerlerinde eşitliğin sağlanması böylece hiçbir bireyin engelli olması, kadın olması gibi sebeplerle dezavantajlı gruplardan birisine dâhil olması nedeniyle çalışma olanaklarından ve getirilerinden alıkonamayacağı yasayla garanti altına alınmıştır (www.dredf.org). Avustralya’da Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler Avustralya’da 1992 yılında 135 sayılı Engelliler Ayrımcılıkla Mücadele Yasası (Disability Discrimination Act) kabul edilmiştir. Bu yasa engelli insanlara karşı ayrımcılığı yok etmeyi hedeflemiştir. Kanunlar önünde herkesin eşit haklara sahip olduğu ve toplumsal yaşamda engellilerin haklarını savunma temeline dayanan bu yasa “Engelliler Ayrımcılık Komisyonu”, “Ayrımcılığın Yasaklanması”, “Eylem Planları” gibi başlıkları olan yedi ana bölümden oluşmaktadır (www.dredf.org). Arjantin’de Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler Arjantin’de 16 Mart 1981 yılında çıkartılan 22431 sayılı Engelli Koruma Sistemi Yasası (Sistema de proteccin integral de los discapacitados) engellilerin toplumsal yaşama katılmalarını sağlamak amacıyla bir koruma sistemi olarak çıkartılmıştır. Engellilerin eğitim, sosyal güvenlik gibi alanlarda hayatlarını kolaylaştırmak ve onlara fırsat vererek diğer insanlarla 29 eşit rollere sahip olmalarının kolaylaştırılması hedeflenmiştir. Kanun sağlık ve sosyal hizmetler, iş ve eğitim, sosyal güvenlik, çevreye erişilebilirlik gibi ana bölümlerden oluşmaktadır (www.dredf.org). 2.3.2. Türkiye’de Engelli ve Turizm Kapsamlı Yasal Düzenlemeler Engellilerin hayatlarını kolaylaştıracak kentsel yapılaşmanın olmaması, ekonomi, istihdam, sağlık, eğitim, toplumda kendilerine karşı olan bakış açısı engellilerin en büyük sorunları arasında yer almaktadır. Bu kişileri toplumun ayrı bir kesimi olarak nitelemek yerine toplumun önemli bir parçası olarak görmek ve yaşam alanlarında buna olanak sağlayabilmek amacıyla fiziksel çevreye ulaşılabilirliklerini sağlamak gerekmektedir. Toplumu oluşturan insanlar eşit oranda bireysel haklara sahip olmak durumundadır. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nde ve anayasamızda tüm bireylerin eşit hak ve özgürlüklere sahip oldukları açıkça belirtilmiştir. Sosyal olanaklardan faydalanmanın, kentsel yaşamın gerektirdiği tüm alanları kullanabilme haklarının eşit olarak paylaşımının sağlanması, sosyal bakımdan olduğu kadar yasal olarak da gerekmektedir. Türkiye’deki tarihsel sürece bakıldığında dezavantajlı gruplara yönelik olarak her zaman olumlu bir tutum ve davranış sergilendiği gözlenmektedir. Bu kapsamda örf, adet, geleneklerimiz ve halkın dayanışma duygusu engellilere verilen hizmetlere dayanak oluşturmuştur. Ülkemizde özellikle son yıllarda engellileri topluma kazandırmak, karşılaştıkları engelleri ortadan kaldırmak için bir takım yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelerden en önemlileri şüphesiz BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’nin imzalanıp onaylanması ve Türkiye’de ilk defa engellilere özel bir kanunun TBMM tarafından çıkartılmasıdır. Bu yasanın işlerlik kazanması tek başına yeterli olmayacaktır. Aynı zamanda Türk toplumunun engellilere yönelik bakış açısını değiştirmesi, bu konuda bilinçlenmesi engelli turizmi için gerekli altyapının oluşturulmasında etkili olacaktır. 2.3.2.1.Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 13 Aralık 2006 tarihinde kabul edilen, 30 Mart 2007 tarihinde imzaya açılan ve ülkemiz tarafından aynı tarihte 80 ülke ile birlikte imzalanan “Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme” nin, 3/12/2008 tarihli ve 5825 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunmuştur. 5825 sayılı Kanun 18 Aralık 2008 tarihli ve 27084 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 30 Bu sözleşmenin 1. maddesinde sözleşmenin amacı; engellilerin tüm insan hak ve temel özgürlüklerinden tam ve eşit şekilde yararlanmasını teşvik ve temin etmek ve insanlık onurlarına saygıyı güçlendirmek olarak belirtilmiştir. Engellilerin haklarının korunması açısından yasal olarak bağlayıcılık taşıyan ve 21. yüzyılın ilk uluslararası insan hakları belgesi olan sözleşmenin öngördüğü yükümlülüklerin ulusal mevzuata, kalkınma planlarına, bütçelere ve ilgili tüm politikalara yansıtılması gerekmektedir. Sözleşme gereğince imza atan ülkelerin, sözleşmenin öngördüğü maddeleri yerine getirip getirmediğini, 12 kişiden oluşacak bir komitenin denetlenmesine ve ülkelerin dönem dönem bu komiteye rapor sunmaları kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin amacı; engellilerin haklarını geliştiren kanunların çıkarılması ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması olarak belirlenmiştir (Çalık, 2004). Ülkemiz tarafından bu sözleşmenin imzalanması engellilerin toplumsal hayata daha rahat katılmaları ve kendilerine karşı yapılması muhtemel ayrımcılığın önüne geçilme-si için çok önemli bir adımdır. Örneğin var olan yasal düzenlemelerin uygulanmaması gibi bir durumla karşılaştıklarında engelliler bundan böyle Birleşmiş Milletler’ e hukuki olarak başvurarak, haklarını uluslararası alanda arayabilme imkânına sahiptirler. 2.3.2.2. Özürlüler Kanunu Engellilere ilişkin olarak Anayasa’dan başlamak üzere çeşitli kanunlarda özel düzenlemeler yer almaktadır. Engellilere yönelik olarak temel düzenleme olan 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 1 Temmuz 2005’de TBMM’ de kabul edilmiş ve 7/7/2005 tarih 25868 sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun 1. Maddesinde, kanunun amacı; özürlülüğün önlenmesi, özürlülerin sağlık, eğitim, rehabilitasyon, istihdam, bakım ve sosyal güvenliğine ilişkin sorunlarının çözümü ile her bakımdan gelişmelerini ve önlerindeki engelleri kaldırmayı sağlayacak tedbirleri alarak topluma katılımlarını sağlamak ve bu hizmetlerin koordinasyonu için gerekli düzenlemeleri yapmak olarak belirtilmiştir. Bu kanunda ayrıca “Devlet, insan onur ve haysiyetinin dokunulmazlığı temelinde, özürlülerin ve özürlülüğün her tür istismarına karşı sosyal politikalar geliştirir. Özürlüler aleyhine ayrımcılık yapılamaz; ayrımcılıkla mücadele özürlülere yönelik politikaların temel esasıdır” denilmektedir (TBMM, 2005). 31 2.3.2.3. Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik Turizmi Teşvik Yasası uyarınca hazırlanan 1982 tarih 2634 sayılı bu yönetmelik 21.06.2005 tarihinde Resmi Gazete’ de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin “Asli konaklama tesislerinin genel nitelikleri” başlıklı 18. maddesinin “c” bendinde bedensel engelliler için düzenlemelere şu şekilde yer verilmiştir: “Toplam kapasitesi seksen oda ve üzerinde olan oteller ile tatil köylerinde en az bir oda olmak üzere toplam oda kapasitesinin % 1’i oranında odada, ayrıca tesis girişi, genel tuvaletler ile en az bir adet yeme-içme ünitesinde, mola noktaları, temalı parklar ile eğlence merkezlerinde ise kendi türlerinin asgari niteliklerinde belirtilen şekilde bedensel engellilerin kullanımına uygun düzenlemeler yapılır”. 2.3.2.4.Kamu Binaları, Kamuya Açık Alanlar ve Toplu Taşıma Araçlarının Özürlülerin Kullanımına Uygun Duruma Getirilmesi ile İlgili 2006/18 Sayılı Başbakanlık Genelgesi Engellilerin toplumsal hizmetlere ve etkinliklere erişimlerini kolaylaştırmak amacıyla çevrede, mimari yapılanmada ve özellikle ulaşım hizmetlerinde yapılması gereken düzenlemeler vardır. Özürlüler Kanunu özellikle mimari uygulamalar ve şehir içi ulaşım düzenlemelerinde önemli değişiklikler içermektedir. Bu kanuna bağlı olarak 12 Temmuz 2006 tarihinde Resmi Gazete’ de yayınlanan bu genelgede kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapıların, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel altyapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış, umuma açık hizmet ve-ren her türlü yapıların engellilerin erişebilirliğine uygun duruma getirileceği; Büyükşehir belediyeleri ve belediyelerin, şehir içinde kendilerince sunulan veya denetimlerinde gerçekleştirilen toplu taşıma hizmetlerinin engellilerin kullanımına uygunluğunu sağlayacağı, bu uygulamaların gerçekleştirilmesi için 7 yıllık süre tanındığı ve bu sürenin 7/7/2005 tarihinde başladığı belirtilmiştir. 2.3.2.5. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Oteller İçin Sınıflandırma Formu’ nda Engelli Düzenlemeleri Konaklama tesislerinde T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın oteller için sınıflandırma formunda tesislerin taşıması gereken niteliklerin yanında engellilere yönelik yapılması istenen düzenlemeler de yer almaktadır. Bu 32 sınıflandırma formunda bulunan tesis olanaklarının her birinin bir puan karşılığı bulunmaktadır. Tesisler yıldızlandırılırken bu formda elde ettikleri puanlara göre sınıflandırılmaktadır. 2.3.2.6. Diğer Yasal Düzenlemeler Ülkemizde 25/3/1997 tarih ve 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Özürlüler İdaresi Başkanlığı kurulmuştur. Bu kurum; engellilere yönelik hizmetlerin düzenli, etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini temin etmek için, ulusal, uluslararası kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, engelliler ile ilgili ulusal politikanın oluşmasına yardımcı olmak, engellilerin problemlerini tespit etmek ve bunların çözüm yollarını araştırmak amacıyla kurulmuştur (www.ozurluveyasli.gov.tr). Yukarıdaki bu kanuni düzenlemelerin haricinde Türk Standartları Enstitüsü’nce hazırlanan, bina içi, bina yakın çevresi ve açık alanları kapsayan standartlar belirlenmiştir. Bunlar arasında; a) TS 9111 Özürlü İnsanların İkamet Edeceği Binaların Düzenlenmesi Kuralları, b) TS 12460 Şehir İçi Yollar-Raylı Taşıma Sistemleri- Bölüm 5: Özürlü ve Yaşlılar İçin Tesislerde Tasarım Kuralları, c) TS 12574 Şehir İçi Yollar-Raylı Taşıma Sistemleri- Bölüm 10: İstasyon İçi İşaret ve Grafik Tasarım Kuralları, d) TS 12575 Şehir İçi Yollar-Raylı Taşıma Sistemleri- Bölüm 14: İstasyon Platformu Oturma Elemanları, e) TS 12576 Şehir İçi Yollar-Özürlü ve Yaşlılar İçin Sokak, Cadde, Meydan ve Yollarda Yapısal Önlemler ve İşaretlemenin Tasarım Kuralları yer almaktadır. Demiryolları Taşıtları-Yolcu Vagonları-Özürlü Yolcuların Tekerlekli Sandalye ile Seyahatine Uygun Vagon Düzenlemeleri, fiziksel çevrenin erişilebilir olması yönünde kapsamlı önerilere sahiptir. Sonuç olarak, dünyada ve Avrupa’da engellilerin turizm faaliyetine katılabilmesi ve yaşam standartlarının yükseltilebilmesi ile ilgili yasal düzenlemeler doğrultusunda çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar kapsamında ülkemizde de engellilerin yaşamlarını kolaylaştırmaya, yaşam kalitelerini yükseltmeye yönelik bir çok alanda yasal düzenlemeler hayata geçirilmektedir. Özellikle engellilerin turizm faaliyetlerine katılabilmeleri için çok kapsamlı ve eşgüdümlü çalışmaların başta; Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve 33 Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Yerel yönetimlerle birlikte yapılması gerekmektedir. Engellilerin ulaşım, konaklama, eğlence ve gezi alanlarında rahat bir şekilde hareket edebilme imkânlarının sağlanması gerekmektedir. Bu bağlamda, hem ulaşım, hem konaklama ve hem de açık alanlarda engelli bireyler düşünülerek çalışmaların yapılması, standartların sağlanması bir zorunluluktur. Bu kapsamda engelsiz turizm için, engelli dostu işletmeler ile ilgili gerekli yasal düzenlemelerin yapılması, standartların oluşturulması ve bu hizmeti sunacak olan işletmelerin teşvik edilmesi bir gerekliliktir. Kaynaklar AMERICANS WITH DISABILITIES ACT–ADA-(1990), http://www.ada.gov/pubs/adastatute08.htm, 21.02.2012 Bİ, Y., J.A. Jaclyn ve S.T. Cole, (2007), “ Accessibility and Attitutional Barriers Encountered by Chinese Travelers With Physical Disabilities”, International Journal of Tourism Research, Vol.9, s.205-216. ÇAKMAK, N.Münci (2008), “ Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Engelli Tanımı Hakkında Bir İnceleme”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 57, Sayı 2, s. 63-114. ÇALIK, Selma (2004), “Avrupa Birliği’nde Özürlülere Yönelik Yasal DüzenlemelerRapor”, http://www.ozida.gov.tr/raporlar/abrapor.htm, 21.02.2012 DISABILITY DISCRIMINATION ACT (1995), http://www.opsi.gov.uk/acts/acts1995/Ukpga_19950050_en_1.htm, 21.02.2012 DISABLED PEOPLES’ INTERNETIONAL, (2000), “ Charter of Fundamental Rights of the European Union”, http://v1.dpi.org/lang-en/index?page=18, 21.02.2012 ERYILMAZ, B. (2010), Turizmde Engelli Pazqarının değerlendirilmesi ve Bodrum Örneği, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans tezi. KÜÇÜKOĞLU, S. (2000), Özürlülerin Topluma Katılımında Müzelerin Rolü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. ÖZTÜRK, Y. A. YAYLI, M. YEŞİLTAŞ, (2008), “Is the Turkish Tourism Industry Ready For a Disabled Customer’s Market? The Views of Hotel and Travel Agency Managers”, Tourism Management, vol.29, s.382-389. SHAW, G. ve T. COLES, (2004), “Disability Holiday Making and the Tourism Industry In the UK:A Preliminary Survey”, Tourism Management, Vol.25, s.397-403. TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi), (2005), “Özürlüler Kanunu”, http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/kanunlar_sd.sorgu_yonlendirme?Kanun_no=5378, 19.12.09 TYD ( Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği), (2003), “Avrupa Birliği Turizm Mevzuatı Rehberi” 34 www.dredf.org. ( Disability Rights and Education & Defense Fund) 21.02.2012 www.ideanet.org (International Disability educational Alliance Network) 21.02.2012 www.masgff.rlp.de (Ministerium Fir Soziales, Arbeit, Gesundheit und Demografie) 21.02.2012 www.6nokta.org.tr (6 Nokta Körler Vakfı) 21.02.2012 www.ec.europa.eu (European Commission) 21.02.2012 http://www.ozurluveyasli.gov.tr (Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü) 21.02.2012 35 3. NİCEL ARAŞTIRMA BULGULARI 3.1. Yazın Taraması Turizm, engellilerin fiziksel, psikolojik ve ruh sağlığının gelişimine katkıda bulunabilir. Bunun ötesinde, turizm sosyal ilişki becerisinin kurulması ya da sürdürülmesi ve başkalarını anlama kapasitesinin arttırılması, ufkun genişlemesi, kültürler arası etkileşimin gelişmesi, yeni bilgilerin öğrenilmesi için kişilere fırsatlar sağlayarak, bireylerin kişisel gelişim ve yaşam kalitesini arttırabilir. Toplumsal açıdan ise Turizm engellilerin sosyal adaptasyon masraflarının azaltılması, sosyal bütünleşme ve sosyal eşitliğin hayata geçirilmesi dâhil olmak üzere pek çok fayda sağlayabilir. Dünya nüfusunda % 5 ile % 20 arasında engelli olduğu tahmin edilmektedir (UNESCAP, 2010). Ülkemizde Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından 2002 yılında gerçekleştirilen Türkiye Engelliler Araştırması'nın verilerine göre ülkemizdeki engelli nüfusun toplam nüfusa oranı % 12.29’dur (http://kutuphane.tuik.gov.tr/pdf/0014899.pdf). Bu orana göre ülkemizde yaklaşık 8 milyon engellinin bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu rakamlar Dünya genelinde ve Türkiye’de ciddi bir engelli turist potansiyelinin olduğunu göstermektedir. Dünya genelinde ve ülkemizde engellilerle ilgili önemli yasalar yürürlüğe girmiştir. Engellilerin toplum içinde yer almasını kolaylaştırmak, sosyal yaşam içerisinde rahat hareket edebilmelerini sağlamak için bu yasalar gereklidir. Siyasi tartışmaların yanı sıra engelliler ve turizm hakları ile ilgili çalışmalar yapılmıştır (Birleşmiş Milletler, 2006). Engellilerin turizme katılım arzularının fark edilmesi ve bu pazarın karlı bir pazar olarak görülmesi engelli turizmine yönelik akademik çalışma sayısının da artmasına yol açmıştır. İlgili yazında engellilerin seyahat kısıtları (Abeyraine, 1995; Cavinato ve Cuckovich, 1992), turizm karar alma süreçleri (Shaw ve Coles, 2004), tatil anlamları, motivasyonları, deneyim ve memnuniyet (Daniels, Rodgers.and wiggins,2005; Darcy,2002:Yau et al.2004), seyahat acenteleri rolündeki algılar (McKercher, Parker Yau ve Lam, 2003) gibi farklı konu başlıklarında çalışmalara rastlamak mümkündür. Araştırmacıların önemle engellilerin seyahat ederken karşılaştıkları engelleri belirleme üzerine odaklandıkları görülmektedir. Seyahat engelleri ile engellilerin seyahate katılma niyetleri arasında doğrudan negatif bir ilişki olduğu sıkça tanımlanır, bu yüzden de engelli kişilerin turizme katılımlarını arttırmak için, bu tür engellerin ortadan kaldırılması gereklidir (Cavinato and Cuckovich, 1992; Israeli, 2002; McKercher vd. 2003). Ancak, seyahat kısıtlamaları, engelli kişiler ve turizm katılımı arasında böyle doğrudan, 36 negatif bir ilişki olması son derece şüphelidir. Bu nedenle seyahat kararı; motivasyon, yaşam tarzı ve değerler, kişilik, ve sosyo-ekonomik özellikler, gibi karmaşık bir dizi içsel değişkenlere dayalıdır ve bu değişkenler dolaylı turizm katılımını etkiyebileceği gibi bunların yerine yada yanında kişi başka dış engellerle karşılaşabilir. Böyle bir tartışma konusu öğrenilmiş çaresizlik kuramı ile desteklenir. Öğrenilmiş çaresizliğe göre; bireylerin çevrelerini kontrol etmek için yaptıkları başarısız girişimleri (kendi engelleri nedeniyle) , olumsuz sonuçları( katılımsız seyahati) görmek için kaçınılmaz olarak gelenlerin olabileceğini ve sonrasında da gelecekteki katılım çabalarını bırakabileceklerini ifade eder (Nicassio, Wallston, Callahan, Helbert, and Pincus, 1985; Schiaffino and Revenson, 1995). Bu görüş Smith tarafından (1987) desteklenmiştir. Smith’in önerisine göre; engelli turistler karar verme sürecinde turizmle ilgili kararını etkileyen çeşitli engellerle karşılaşabilirler ancak, seyahate katılmak için nihai kararlarında bu engellerin etkisi çaresizlik algıları da dâhil olmak üzere bir dizi kişisel özelliklere bağlıdır. Seyahat niyeti, kısmen, karar alma sürecinin çeşitli aşamalarında mevcut olabilen çeşitli engellerin üstesinden gelerek oluşturulur. Engelli olanlar olmayanlara göre doğası ve şiddeti farklı olan kısıtlamaları tecrübe edebilirler (Smith, 1987). Turizm engelleri bu tür faaliyetlere katılımı azaltan ve katılımcıların zevk almalarını engelleyen faktörlerden oluşmaktadır. Gladwell ve Bedini (2004) psikolojik, sosyal ve duygusal engeller içerisine kısıtlamaları sınıflandırmıştır. Bu esnada Crawford ve Godbey (1987) ve Crawford et al. (1991) üç boyutla: (i) kişinin kendi zihninde oluşan (bireysel); (ii) kişilerarası ve (iii) yapısal (içerik) tanımlamıştır. Kişinin kendi zihninde oluşturduğu kısıtlamalar bireylerin dini inançları ve ruh halleri, davranışları, kişisel faktörler de dâhil psikolojik durumları ile ilgilidir. Bunun aksine yapısal kısıtlamalar; para, zaman ve fırsat eksikliğini içerirken, kişiler arası kısıtlamalar ise aile üyeleri, arkadaşlar, meslektaşlar ve komşular gibi başkalarıyla sosyal etkileşimden ortaya çıkar (Jackson, 1993; Jackson et al., 1993). Engellilerin karşılaştığı seyahat engellerini belirlemeye çalışan Smith (1987) turizm engellerini üç boyuta ele almıştır: İçsel engeller; bilgi eksikliği, sağlıkla ilgili problemler, sosyal etkisizlik, fiziksel ve psikolojik bağımlılık gibi boyutlardan oluşur. Çevresel engeller ise ekolojik kısıtlamalar, ulaşım kısıtları, kurallar ve yönetmeliklerden oluşur. Etkileşimsel engeller ise beceriuyuşmazlık, iletişim engellerinden oluşur. Bütün bu çalışmaların kesişim noktası, turizm aktivitelerinde engellilerin katılım niyeti veya gerçek katılımı ve turizm engelleri arasında ki olumsuz doğrudan bir ilişkinin varlığıdır. Bu nedenle, engellilerin karşılaştığı turizm engelleri ortadan kalkarsa, turizm katılımlarının artacağı genel olarak kabul edilebilir Bu nedenle, bu 37 çalışmanın ilk bölümünde engellilerin özel durumlarında, seyahat engelleri (içsel, çevresel, etkileşimsel ve öğrenilmiş çaresizlik), seyahat motivasyonu ve seyahat niyeti arasındaki ilişkiler analiz edilmiştir. 3.2. Araştırmanın Amacı, Kapsamı ve Yöntemi Araştırmanın ana amacı; engellilerin (görme, işitsel ve bedensel) Antalya ilinin sahip olduğu turizm imkânlarına erişebilirliğinin ve turizm olanaklarından faydalanma düzeyinin arttırılmasıdır. Bu nedenle engellilerin Antalya’daki turizm imkân ve olanaklarından yararlanma düzeyini arttıracak hizmet standartları belirlenmesi ve uygulanması için arz ve talep cephesinde yer alan tarafların beklenti ve eğilimlerinin belirlenmesi ve tüm paydaşların beklentilerini tatmin edecek önerilerin geliştirilerek Antalya özelinde turizmin 12 aya yayılmasına katkı oluşturulması hedeflenmektedir. Araştırmanın ana amaca bağlı olan alt amaçları; Engellilerin seyahat etme istekliliğinin belirlenmesi, Engellilerin seyahat etmesini engelleyen nedenlerin belirlenmesi, Engellilerin seyahat motivasyonlarının belirlenmesi, Engellerinin turizmden beklenti ve memnuniyet düzeylerinin ölçülmesi, Engelli refakatçilerinin turizm amaçlı beklenti ve eğilimlerinin belirlenmesi, f) Konaklama işletmelerinin engelli turizmiyle ilgili beklenti ve eğilimlerinin belirlenmesi, g) Seyahat acentesi ve tur operatörlerinin engelli turizmi ile ilgili beklenti ve eğilimlerinin belirlenmesidir. h) Engellilerin engel türüne göre turizme katılımları için yapılması gerekli düzenlemeler hususundaki beklentileri, a) b) c) d) e) Bu amaçlar doğrultusunda hazırlanmış olan nicel araştırma kapsamında talep cephesinde engelliler ve engelli aileleri ve engellilerle profesyonel olarak ilgilenen kişiler ve arz cephesinde seyahat acenteleri, tur operatörleri ve konaklama işletmeleri yer almaktadır. Araştırmanın talep cephesinde; engellilerin, engelli ailelerinin ve engellilerle profesyonel olarak ilgilenen kişilerin turizme katılımları hakkındaki eğilim ve beklentilerinin belirlenmesine yönelik alan araştırması yapılmıştır. Engellilere yönelik hazırlanan ankette engellilerin turizme katılmaları konusunda önlerindeki engelleri, turizme katılma nedenlerini ve niyetini belirlemeye yönelik önermeler yer almaktadır. Ankette ayrıca hareket 38 ve katılım becerileri, tatil beklentileri, memnuniyet düzeyleri ve demografik durumları belirlemeye yönelik sorular da yer almaktadır. Engelsiz Antalya- engelsiz turizm projesi kapsamında öncelikle seyahat niyetini etkileyen birbirleriyle ilişkili 3 kavram arasındaki bağlantılar keşfedilmeye çalışılmıştır. Bunlar : (1) seyahat kısıtlamaları (içsel, çevresel ve etkileşimsel) (2) öğrenilmiş çaresizlik ve (3) seyahat motivasyonudur. Diğer taraftan engellilerin katılım becerileri, tatil beklentileri, tatil yapmışlarsa yapmış oldukları tatilden memnuniyet düzeyleri, demografik özellikleri incelenmiştir. Araştırmanın örnekleminde Türkiye’de en fazla engellinin (görme, işitme, bedensel engellinin) yaşadığı İzmir, İstanbul ve Ankara illerinde tabakalı örnekleme yöntemiyle ana kütleyi temsil edecek bir örneklem seçilmiştir (N=239). Bunun yanında talep cephesinde yer alan engelli yakınları ve engellilerle profesyonel olarak ilgilenen kişileri hedef alarak hazırlanmış olan refakatçi anket formunda ise refakatçilerin demografik durumlarına yönelik sorular yer almaktadır. İzmir, İstanbul ve Ankara örnekleminde toplam 235 refakatçiye anket uygulanmıştır. Arz cephesinde yer alan seyahat acentesi, tur operatörleri ve konaklama işletmelerine yönelik hazırlanmış anketlerde ise engellilerin turizm talepleri, engellilere yönelik düzenlemeler ve işletmelerin engelli turizmine yönelik beklenti ve eğilimleri belirlenmeye çalışılmıştır. Anketlerde ayrıca işletmelerin demografik özellikleri ile ilgili sorular yer almaktadır. Ankete TURSAB üyesi 201 seyahat acentesi ve tur operatörü, AKTOB üyesi 75 konaklama işletmesi katılmıştır. Araştırmada soru formalarının oluşturulmasında ilgili yazın ve nitel araştırma bulgularından yararlanılmıştır. 3.3. Araştırma Bulguları Araştırma bulguları arz ve talep cephesinde yer alan engelliler, refakatçiler, konaklama işletmeleri seyahat acenteleri ve tur operatörlerine uygulanan anketlerin analiz sonuçlarına dayanmaktadır. Takip eden kısımlarda söz konusu inceleme ve analizler sonucu ulaşılan bulgular ayrı başlıklar altında verilmiştir. Değişkenlere ilişkin frekans ve yüzde dağılımları ve uygun durumlarda da merkezi eğilimi göstermek için ortalama değerler sunulmaktadır. 39 3.3.1. Görme, İşitme ve Bedensel Engellilere İlişkin Bulgular a) Engellilere ilişkin demografik Bulgular Araştırmaya Ankara, İzmir ve İstanbul illerinden toplam 239 engelli katılmıştır. Engellilerin illere göre dağılımı Tablo 1’de görüldüğü gibi eşittir. Engel türleri incelendiğinde araştırmaya katılan engellilerin % 33,05’i görme, % 32,22’si işitme/duyma ve % 34,73’ü ise bedensel engellidir. Engel sebebi incelendiğinde ise büyük bölümünün doğuştan-genetik (46,86) olduğu görülmektedir. Yaşlarına bakıldığında engellilerin % 51,46’sının orta yaş grubunda yer aldığı belirlenmiştir. Erkek engellilerin oranı (% 63,18) neredeyse kadınların oranının (% 36,82) iki katıdır. Eğitim durumlarına bakıldığında engellilerin % 10,88’i hiç okula gitmemiş, % 39,33’ise ilkokul mezunudur. Lise ve dengi okulu bitirmiş olan engellilerin oranı % 32,64, ön lisans mezunu olanlar % 11,3 ve lisans mezunu olanlar ise yalnızca % 5,86’dır. Eğitim durumları ile ilgili bir değerlendirme yapmak gerekirse engellilerin lise sonrasında eğitim imkânlarından istenilen düzeyde yararlanamadığını söylenebilir. Engellilerin medeni durumu incelendiğinde ise yarıdan fazlasının (% 55,23) bekâr olduğu göze çarpmaktadır. Yine araştırmaya katılan engellilerin % 67,36’sı çalışma hayatının dışında kalmaktadır. Aylık kişisel gelirleri incelendiğinde % 43,1’i 1000 TL’nin altında kazandıklarını beyan etmişlerdir. Bu soruya verilen cevaplar incelendiğinde engellilerin % 30,69’sının hiç geliri olmadığı göze çarpmaktadır. Aylık hane gelirleri ile ilgili değerlendirme yapıldığında ise yine % 34,31’i aylık hane gelirinin aylık 1000TL’nin altında olduğunu, % 33,47’si ise 1000 TL ile 2000 TL arasında he gelirine sahip olduklarını ifade etmektedirler. Bu iki sorunun ortaya koyduğu durum özetle engellilerin zor şartlar altında yaşamlarını sürdürmek zorunda olduklarıdır. Gelir darlığı kuşkusuz engellilerin turizm amaçlı hareketliliğini engelleyen önemli bir kısıt olacaktır. Engellilerin % 51,05’i engel türüne uygun sivil toplum örgütlerine üyedirler. Bu durum engellilerin toplum hayatına sivil toplum örgütleri vasıtasıyla tutunmaya çalıştıklarını göstermektedir. Sivil toplum örgütlerine üyelik oranlarını diğer insanların çok çok üzerindedir. 40 Tablo 1. Engelliler ile ilgili demografik bulgular (N=239) Sayı Yüzde 76 82 81 31,8 34,31 33,89 79 77 83 33,05 32,22 34,73 61 20 112 3 31 12 25,52 8,37 46,86 1,26 12,97 5,02 15-24 25-34 35-44 45-54 55+ 41 63 60 53 22 17,15 26,36 25,1 22,18 9,21 Cinsiyet Kadın Erkek 88 151 36,82 63,18 Eğitim Durumu Hiç okula gitmemiş İlköğretim Lise ve dengi Ön lisans Lisans 26 94 78 27 14 10,88 39,33 32,64 11,3 5,86 Evli Bekar Dul Evet Hayır 90 132 17 37,66 55,23 7,11 78 161 32,64 67,36 1.000TL'den az 1.001TL- 2.000TL arası 2.001TL- 3.000 TL arası Cevap Yok Geliri yok 103 31 1 30 74 43,1 12,97 0,42 12,55 30,96 Yerleşim Yeri Engel Türü Engel Sebebi Yaş Medeni Durum Çalışma Durumu Aylık Kişisel Gelir Ankara İzmir İstanbul Görme İşitme/Duyma Bedensel Çocukluk hastalığı Yanlış tedavi Doğuştan-genetik Yaşlılık Kaza (iş, vb.) Diğer 41 Tablo 1 (devam) Aylık Hane Geliri Sivil Toplum Örgütü Üyeliği 1.000TL'den az 1.001TL- 2.000TL arası 2.001TL- 3.000 TL arası 3.001TL- 4.000TL arası Cevap Yok Evet Hayır 82 80 20 1 56 34,31 33,47 8,37 0,42 23,43 122 117 51,05 48,95 b) Hareket ve katılım becerileri Engellilerin hareket ve katılım becerilerine ilişkin durumları incelendiğinde (Tablo 2) engellilerin % 71,13’ü bilgisayar, % 85,36’sı cep telefonu kullanabilmektedir. Ayrıca engellilerin % 85,36’sı ise şehirlerarası yolculuk yapabildiklerini beyan etmişlerdir. Bu veriler oldukça olumlu gözükmektedir. Ancak turizm amaçlı seyahatlerinde refakatçı ihtiyacı ile ilgili 5’li likert ile sorulan soruya verilen cevapların ortalaması 3,28 olarak hesaplanmıştır. Bu ortalama engellilerin genellikle refakatçi ihtiyacı duyduklarını ortaya koymaktadır. Bu nedenle ülkemizde engellilerin turizm faaliyetlerine katılmalarını özendirmek için refakatçilerine de gerekli imkânların sağlanması gerekmektedir. Tablo 2. Engellilerin hareket ve katılım becerileri Sayı Yüzde Bilgisayar Kullanma Evet Hayır 170 69 71,13 28,87 Cep Telefonu Kullanma Evet Hayır 204 35 85,36 14,64 Şehirlerarası Yolculuk Yapabilme Evet Hayır 204 35 85,36 14,64 c) Seyahat ve tatil organizasyonu Engellilerin seyahat ve tatil organizasyonu ile ilgili sorulan sorulara verdikleri cevaplar Tablo 3’de yer almaktadır. Araştırmaya katılan engellilerin % 76,47’si tatil yaptıklarını ifade etmişlerdir. Tatil yapma süresi genellikle 15 günden ( % 60,9) azdır. Önemli bir diğer saptama ise engellilerin % 12,18 ‘i her yıl düzenli tatil yapmamaktadırlar. Engellilerin % 42 56,41’i tatil organizasyonu için hizmet almamaktadırlar. Tatil organizasyonu için yardım alanların ise organizasyonlarını, seyahat acentesi (% 34,72) ve yakınları (% 22,22) yapmaktadır (Tablo 3). Tablo 3. Seyahat davranışı ve tatil organizasyonu ile ilgili bulgular Sayı Tatil Yapma Durumu Tatil Yapma Süresi Tatil İçin Destinasyon Tercihi Tatil Organizasyonu İçin Hizmet Alma Durumu Tatili Kim Organize Ediyor Evet Hayır 15 gün ve daha az 15 gün - 1 ay 1 aydan fazla Her yıl düzenli tatil yapmıyorum Yurtiçi Yurtdışı Evet Hayır Bazen Seyahat acentesi Yakınlarımdan yardım alıyorum Diğer Yüzde 156 48 76,47 23,53 95 21 21 19 60,9 13,46 13,46 12,18 151 5 96,79 3,21 55 88 13 25 16 31 35,26 56,41 8,33 34,72 22,22 43,05 d) Turizm hizmetlerinden memnuniyet durumu Tablo 4’de engellilerin geçmiş tatil tecrübelerinden memnuniyet düzeylerine ilişkin 5 noktalı ölçeğe göre minimum ve maksimum değerler ile ortalama ve standart sapma değerleri şeklindeki betimleyici istatistikler sunulmaktadır. Turistik ürün ve hizmetlerin tümü için genel ortalama değerin 3,86 olarak hesaplandığı düşünüldüğünde, ürün ve hizmetlere ilişkin düşük ve yüksek memnuniyet duyulan şeklinde bir ayrım yapmak olanaklı olmaktadır. Buna göre, genel ortalamanın altında ortalama değerler alan ürün ve hizmetler düşük memnuniyet duyulanlar ve genel ortalamanın üstünde ortalama değere sahip olanlar yüksek memnuniyet duyulanlar şeklinde sınıflandırılabilir. Tablo 4’de yer alan ortalama değerler birbirlerine yakın değerlerdir. “Yönlendirme ve destek personelin bilgi ve eğitim düzeyi”, “sağlığa yönelik ihtiyaçlarının zamanında karşılanması”, “eğlence olanakları”, “şehir içi ulaşım kolaylığı”, “engellilere yönelik kolaylaştırıcı düzenlemelerin varlığı” gibi ürün ve hizmetler genel ortalamanın altında ortalama değerler alarak nispeten düşük memnuniyet duyulan ürün ve hizmetler arasında yer almaktadır. 43 Buna karşın “konaklama tesisleri”, “hizmet alanlarına erişim”, “hizmet taleplerinin zamanında karşılanması”, “yemeklerin kalitesi”, “fiyatların uygunluğu”, “temizlik ve hijyen” nispeten yüksek memnuniyet duyulan grupta yer alan ürün ve hizmetlerdir. Yine ortalama değerlere bakılarak en yüksek memnuniyet duyulan “ürün ve hizmetin “konaklama tesisleri” olduğu, en düşük memnuniyet duyulan niteliğin ise “Engellilere yönelik kolaylaştırıcı düzenlemelerin varlığı” olduğu söylenebilmektedir. Tablo 4. Engellilerin turistik ürün ve hizmetlerden memnuniyeti - ortalama değerler Minimum Değer Konaklama tesisleri Hizmet alanlarına erişim kolaylığı Yönlendirme ve destek personelin bilgi ve eğitim düzeyi Hizmet taleplerinin zamanında karşılanması Sağlığa yönelik ihtiyaçlarının zamanında karşılanması Eğlence olanakları Şehir içi ulaşım kolaylığı Engellilere yönelik kolaylaştırıcı düzenlemelerin varlığı Yemeklerin kalitesi Fiyatların uygunluğu Temizlik ve hijyen 1 Maksimum Değer 5 Ortalama Değer Standart Sapma 4,28 3.88 1,06 1,39 3.57 1,54 3.88 1,38 3,79 1,43 3,83 3,77 1,40 1,48 3,20 1,66 4,09 4,01 4,06 1,11 1,13 1,22 e) Turizme katılımı arttıracak temel beklentiler Tablo 5’de engellilerin turizme katılımlarını arttıracak beklentilerine ilişkin 5 noktalı ölçeğe göre minimum ve maksimum değerler ile ortalama ve standart sapma değerleri şeklindeki betimleyici istatistikler sunulmaktadır. Engelliler fiyatların düşmesi, engel şekline uygun düzenlemeler yapılması ve aile bireyleri ve refakatçilerimle birlikte tatil yapabilme olanaklarımın arttırılması şeklinde verilen önermelere verdikleri cevaplarının ortalamaları oldukça yüksektir. Bu konularda düzenlemeler yapılmasının, turizme katılımlarını arttıracağını belirtmektedirler. 44 Tablo 5. Engellilerin turizme katılımlarını arttıracak beklentilerine ilişkin ortalama değerler Minimum Değer Fiyatların düşmesi Engel düzeyine uygun düzenlemelerin yapılması Aile bireyleri ve refakatçilerimle birlikte tatil yapabilme olanaklarımın arttırılması 1 Maksimum Değer Ortalama Değer Standart Sapma 4,62 0,95 4,62 0,80 4,45 1,04 5 f) Engellilerin iyi bir tatilden beklentileri Engellilerin iyi bir tatilden beklentilerinin neler olduğuna yönelik verilen önermelere ilişkin ortalama değerler incelendiğinde (Tablo 6) tatilden en yüksek beklentileri sırasıyla aileleri ile tatil yapmak, arkadaşları ile tatil yapmak, tek başlarına tatil yapmak gelmektedir. Tek başlarına tatil yapmak gibi bir beklentileri olmasına rağmen aileleri ve arkadaşları ile de tatil yapma beklentileri bir ikilem gibi gözükmektedir. Bunun en önemli sebebi refakatçi ihtiyaçlarının yüksek olmasıdır. Ancak refakatçileri ile birlikte tatile çıksalar da bireysel ve arkadaşları ile bağımsız davranma ihtiyacı duydukları söylenebilir. Ayrıca tatilde spor yapmak, denize girmek, eğlenme beklentileri de yüksektir. Tarihi yerleri gezmek düşük beklenti olarak karşımıza çıkmaktadır. Tablo 6. Engellilerin iyi bir tatilden beklentilerine ilişkin ortalama değerler İyi bir tatil arkadaşla yapılandır. İyi bir tatil aileyle yapılandır. İyi bir tatil tek başına yapılandır Yeni yerler gezmek için yapılandır Dinlenmek için yapılandır Eğlenmek için yapılandır Denize girmek için yapılandır Spor yapmak için yapılandır Tarihi yerleri ziyaret etmek için yapılandır Minimum Değer Maksimum Değer 1 5 45 Ortalama Değer 4,51 4,82 4,56 3,98 3,69 4,04 4,15 4,28 Standart Sapma 0,94 0,54 0,80 1,44 1,42 1,31 1,26 1,06 2,29 1,19 g) Bedensel engellilerin konaklama tesislerinden beklentileri Engellilerin tatile çıktıklarında gittikleri konaklama işletmelerinden beklentileri, engel grubuna göre ayrı ayrı sorulmuştur. Tablo 7’de bedensel engellilerin konaklama tesislerinde yapılmasını istedikleri düzenlemelere ilişkin beklentileri yer almaktadır. Beklentilerin genel ortalama değeri 4,7’dir. Engellilerin yüksek beklenti gurubunda; “araç park alanlarında engellilere yönelik düzenlemelerin yapılması, “tesis içi kullanım alanlarının asansörle erişilebilir olması”, “restoranlarda bedensel engelli erişimine yönelik düzenlemeler yapılması”, “odalar refakatçi ile birlikte konaklamaya uygun olması”, “fiyatlarda engellilere yönelik özel düzenlemeler yapılması” yer almaktadır. Genel ortalamanın altında yer alan “oda ve odaya dâhil fiziksel alanlar (wc, banyo) tekerlekli sandalye ile kullanıma uygun olması”, “rampalar uygun eğim ve genişliğe sahip olması”, “yüzme havuzuna engelli asansörü yerleştirilmesi” nispeten düşük beklenti grubunda yer almıştır. Tablo 7. Bedensel engellilerin konaklama tesislerinde yapılmasına gereken düzenlemelerle ilgili beklentilerine ilişkin ortalama değerler Min. Değer Araç park alanlarında engellilere yönelik düzenlemeler yapılmalıdır. Tesis içi kullanım alanları asansörle erişilebilir olmalıdır Oda ve odaya dahil fiziksel alanlar (wc, banyo) tekerlekli sandalye ile kullanıma uygun olmalıdır. Restoranlarda bedensel engelli erişimine yönelik düzenlemeler yapılmalıdır Yüzme havuzuna engelli asansörü yerleştirilmelidir. Odalar refakatçi ile birlikte konaklamaya uygun olmalıdır Rampalar uygun eğim ve genişliğe sahip olmalıdır Personel yeterince bilgilendirilmiş olmalıdır Fiyatlarda engellilere yönelik özel düzenlemeler yapılmalıdır 46 1 Maks. Değer Ort. St. Değer Sapma 4,86 0,44 4,84 0,48 4,77 0,77 4,82 0,52 4,70 0,72 4,82 0,68 4,77 4,78 0,70 0,66 4,83 0,46 5 h) Görme engellilerin konaklama tesislerinden beklentileri Tablo 8’de görme engellilerin konaklama tesislerinde yapılmasını istedikleri düzenlemelere ilişkin beklentileri yer almaktadır. Beklentilerin genel ortalama değerinin 4,81 olduğu göz önüne alınırsa engellilerin yüksek beklenti gurubunda “araç park alanlarında engellilere yönelik düzenlemelerin yapılması, “tesis içi kullanım alanlarının asansörle erişilebilir olması”, “oda ve odaya dâhil fiziksel alanlar (wc, banyo) tekerlekli sandalye ile kullanıma uygun olması”, “genel kullanım alanlarında hissedilebilir yüzey uygulamaları olması”, “sesli uyarı sistemleri olması” ve “personel yeterince bilgilendirilmiş olması” yer almaktadır. Genel ortalamanın altında yer alan “odalar refakatçi ile birlikte konaklamaya uygun olması”, “fiyatlarda engellilere yönelik özel düzenlemeler yapılması”, “yüzme havuzuna engelli asansörü yerleştirilmesi” nispeten düşük beklenti grubunda yer almıştır. Öncelik verilmesi gereken düzenlemeler görüldüğü gibi bedensel engellilerden farklıdır. Bu durum yapılan düzenlemelerden tüm engelli gruplarının beklentilerinin ve memnuniyet düzeyinin farklı olacağını ortaya koymaktadır. Tablo 8. Görme engellilerin konaklama tesislerinde yapılmasına gereken düzenlemelerle ilgili beklentilerine ilişkin ortalama değerler Min. Değer Araç park alanlarında engellilere yönelik düzenlemeler yapılmalıdır. Tesis içi kullanım alanları asansörle erişilebilir olmalıdır ve asansörde kabartma yazı olmalıdır. Oda ve odaya dahil fiziksel alanlar (wc, banyo) hissedilebilir yüzey ile yönlendirilmelidir. Genel kullanım alanlarında hissedilebilir yüzey uygulamaları olmalıdır. Yüzme havuzuna engelli asansörü yerleştirilmelidir. Odalar, refakatçi ile birlikte konaklamaya uygun olmalıdır Sesli uyarı sistemleri olmalıdır. Personel yeterince bilgilendirilmiş olmalıdır Fiyatlarda engellilere yönelik özel düzenlemeler yapılmalıdır 47 1 Maks. Değer 5 Ort. Değer St. Sapma 4,89 0,35 4,92 0,26 4,85 0,53 4,85 0,55 4,49 1,11 4,75 0,72 4,90 4,92 0,34 0,26 4,75 0,70 i) İşitme / duyma engellilerin konaklama tesislerinden beklentileri Tablo 9’da işitme/Duyma engellilerin konaklama tesislerinde yapılmasını istedikleri düzenlemelere ilişkin beklentileri yer almaktadır. Beklentilerinin genel ortalama değeri 4,33’dür. Engellilerin yüksek beklenti gurubunda “oda ve odaya dâhil fiziksel alanlar (wc, banyo) tekerlekli sandalye ile kullanıma uygun olması”,” odalarda tehlike ve ihtiyaç anında kullanılabilecek ışıklı alarm düzeneklerinin olması, “personel yeterince bilgilendirilmiş olması” ve “fiyatlarda engellilere yönelik özel düzenlemeler yapılması” yer almaktadır. Genel ortalamanın altında yer alan “odalar refakatçi ile birlikte konaklamaya uygun olması”, “araç park alanlarında engellilere yönelik düzenlemelerin yapılması, “tesis içi kullanım alanlarının asansörle erişilebilir olması”, genel kullanım alanlarında yazılı yönlendirmeler olması, nispeten düşük beklenti grubunda yer almıştır. Burada öne çıkan konu, yapılan düzenlemelerin müşteri profiline göre engelli gruplarının beklentilerine uygun düzenlemeler yapma gerekliliğidir. Tablo 9. İşitme/duyma engellilerin konaklama tesislerinde yapılmasına gereken düzenlemelerle ilgili beklentilerine ilişkin ortalama değerler Min. Değer Araç park alanlarında engellilere yönelik düzenlemeler yapılmalıdır. Oda ve odaya dahil fiziksel alanlarda (wc, banyo) yazılı yönlendirmeler olmalıdır Genel kullanım alanlarında yazılı yönlendirmeler olmalıdır Odalar refakatçi ile birlikte konaklamaya uygun olmalıdır Odalarda tehlike ve ihtiyaç anında kullanılabilecek ışıklı alarm düzenekleri olmalıdır. Personel yeterince bilgilendirilmiş olmalıdır Fiyatlarda engellilere yönelik özel düzenlemeler yapılmalıdır 1 Maks. Değer Ort. Değer St. Sapma 4,13 1,36 4,36 1,18 4,30 1,18 4,09 1,28 4,36 1,18 4,47 0,94 4,66 0,78 5 j) Engellilerin başlıca seyahat engelleri Tablo 10’da araştırmaya katılan engellilerin seyahat engelleri ile ilgili ortalama değerler verilmiştir. Seyahat engelleri; içsel engeller, etkileşimsel engeller, çevresel engeller, öğrenilmiş çaresizlik olarak gruplanmıştır. 48 Tablo 10. Engellilerin seyahat engelleri ve seyahat niyeti ile ilgili ortalama değerler Min. Mak. Değer Değer İÇSEL ENGELLER Kendi kendime bir şey yapmaktan korkuyorum. Diğer insanlarla birlikte olmaktan korkuyorum. Turizm faaliyetlerine katılmak benim kabiliyetimin üzerinde koşullar gerektirir. Turizm faaliyetlerine katılırken başkalarını rahatsız ve huzursuz etmekten korkuyorum. Turist olarak herhangi bir şey yapmak için diğer insanlara ihtiyacım olması durumu beni rahatsız ediyor. Turizm faaliyetlerine katılırken birçok düzenleme ve kural ile karşılaşacağım. Rahatsız ve huzursuz olarak seyahat etmemi önleyecek bilgi eksikliğim var. ETKİLEŞİMSEL ENGELLER Turizm faaliyetlerine katılırken diğer insanların külfetli bakışlarına maruz kalma düşüncesi beni rahatsız ediyor. Turizm faaliyetlerine katılırken diğer insanlar tarafından göz ardı edilmekten korkuyorum. Turizm faaliyetlerine katılırken diğer insanlar tarafından incitilmekten korkuyorum. Turizm faaliyetlerine katılırken diğer insanların ilgisine hedef olmaktan korkuyorum. Turizm faaliyetlerine katılırken aşırı korunma hissi beni rahatsız eder. Turizm faaliyetlerine katılırken diğer insanlar tarafından aşırı nazik davranışlar beni rahatsız eder. Turizm faaliyetlerine katılırken diğer insanların önyargılarını hissetmek beni rahatsız eder. Turizm faaliyetlerine katılırken iletişim engelleri yaşamaktan korkuyorum. Turizm faaliyetlerine katılırken diğer insanlarla uyum sağlayamam. 49 1 1 5 Ort. St. Değer Sapma 2,20 1,83 1,42 1,15 2,63 1,44 2,46 1,46 2,73 1,45 3,16 1,39 2,48 1,39 2,67 1,44 2,56 1,38 2,58 1,40 2,46 1,38 2,91 1,49 2,71 1,46 3,07 1,42 2,90 1,50 2,38 1,39 5 Tablo 10 (devam) ÇEVRESEL ENGELLER Turizm bölgelerindeki fiziksel koşullar yetersiz. Turizm bölgelerindeki engellilere yönelik düzenlemeler ve imkânlar yetersiz. Turizm bölgelerindeki çevresel koşullar uygun değil. Turizm bölgelerindeki engellilere yönelik ulaşım olanakları yetersiz ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK Turizme katılmak beni mutlu edecek bir şey değildir. Turist olmak bana zorluk yaşatır ve sadece acı verir. Turist olmak beni kasvetli bir ruh haline sokar Turist olmak benim için uygun değil Huzurlu ve rahat bir turizm ortamı benim için var olamaz. SEYAHAT NİYETİ Turist olmak için bir şans yakalarsam hemen değerlendireceğim. Seyahat etme becerimi iyileştirmek için her şeyi yapacağım. 1 3,82 4,19 1,27 1,09 3,90 3,97 1,23 1,18 2,00 2,02 1,78 1,94 1,99 1,21 1,25 1,12 1,22 1,23 3,98 1,26 3,87 1,22 5 1 5 1 5 İçsel engeller olarak yer alan grubun genel ortalaması 2,50’dir. Etkileşimsel engellerin ortalaması ise 2,69 olarak bulunmuştur. Yine aynı şekilde çevresel engellerin ortalaması ise 3,97’dir. İlgili yazında bir diğer önemli engel olarak ifade edilen öğrenilmiş çaresizlik boyutunun ortalaması ise 1,95 olarak hesaplanmıştır. Seyahat niyetinin ortalaması ise 3,92’dir. Ortalamalardan üzerinden bir değerlendirme yapmak gerekirse engellilerin turizme katılmalarının önündeki en önemli engel çevresel engellerdir. Bu engeller çevresel düzenlemeler, ulaşım olanakları, fiziksel koşullardan oluşmaktadır. Araştırmaya katılan engelliler diğer engel gruplarını seyahatlerine engel olarak görmemektedirler. Bunun yanında seyahat niyetleri de yüksektir. k) Engellilerin seyahat motivasyonları Engellilerin seyahat motivasyonlarının genel ortalaması 4,36 olup oldukça yüksektir. Araştırmaya katılan engelliler son derece yüksek seyahat motivasyonuna sahiptir. Dinlenmek, eğlenmek ve fiziksel ve psikolojik baskıdan kurtulmak ve sevdikleri ile bir şeyler paylaşmak ortalaması en yüksek seyahat motivasyonlarıdır. 50 Tablo 11. Engellilerin seyahat motivasyonu ile ilgili ortalama değerler Min. Değer Eğlenmek Farklı şeyleri tecrübe etmek Turistik bölgedeki özel atmosferi hissetmek Turistik bölgedeki kişisel ilgi alanlarımla ilgili yerleri ziyaret etmek Dinlenmek ve rahatlamak Günlük hayattaki fiziksel ve psikolojik baskıdan kurtulmak Kafamı dinlemek ve zamanla yarışmaya ara vermek Sevdiklerimle bir şeyler paylaşmak Benim gibi benzer şeylerden zevk alan insanlarla bir araya gelmek Bağımsız ve kimseye bağlı olmadan hareket etmek Doğanın ve manzaranın tadını çıkarmak Yeni şeyler öğrenmek Farklı kültürlerden insanlarla bir araya gelmek Macera ve heyecan aramak Beceri ve yeteneklerini geliştirmek İnsanlarla ilişki kurmak (kendini bir gruba ait hissetmek Hayata yeni bakış açıları kazanmak Huzur bulmak 1 Maks. Değer 5 Ort. Değer 4,42 4,33 4,18 4,32 St. Sapma 0,83 0,97 1,05 0,92 4,50 4,46 0,81 0,86 4,44 4,51 4,43 0,85 0,80 0,86 4,28 4,41 4,38 4,34 4,03 4,29 4,31 1,02 0,92 0,91 0,99 1,22 1,01 0,98 4,31 4,51 1,01 0,86 l) Değişkenler arasındaki ilişkiler (korelasyon analizi) Bu bölümde engellilerin, seyahat engelleri, seyahat niyeti, ve seyahat motivasyonu arasındaki ilişkiler korelasyon analizi ile incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre, seyahat niyeti ile seyahat motivasyonu arasında % 56 düzeyinde pozitif bir ilişki bulunmuştur (Tablo 12). Bu durum, yüksek seyahat motivasyonuna sahip olan engellilerin seyahat etme niyetinin arttığını göstermektedir. Seyahat engelleri ile seyahat etme niyeti arasında ise negatif bir ilişki söz konusudur (Tablo 13). Seyahat engelleri seyahat niyetini olumsuz etkilemektedir. Diğer taraftan seyahat engelleri ile seyahat motivasyonunu arasında da negatif korelasyon söz konusudur (Tablo 14). Seyahat engelleri, engellilerin seyahat etme motivasyonunu olumsuz etkilemektedir. 51 Tablo 12. Seyahat motivasyonu ve seyahat niyeti arasındaki ilişki-korelasyon katsayısı Seyahat Niyeti Seyahat Niyeti Seyahat Motivasyonu Pearson Korelasyon Katsayısı Sig. (2-tailed) N Pearson Korelasyon Katsayısı Anlamlılık N Seyahat Motivasyonu 1 0,561* 239 ,000 239 0,561* 1 ,000 239 239 * Korelasyon katsayısı p = 0.01 düzeyinde anlamlıdır. Tablo 13. Seyahat engelleri ve seyahat niyeti arasındaki ilişki-korelasyon katsayısı Seyahat Niyeti Seyahat Niyeti Seyahat Engelleri Pearson Korelasyon Katsayısı Sig. (2-tailed) N Pearson Korelasyon Katsayısı Anlamlılık N 1 Seyahat Motivasyonu -0,253* ,000 239 239 -0,253* 1 ,000 239 239 * Korelasyon katsayısı p = 0.01 düzeyinde anlamlıdır. Tablo 14. Seyahat engelleri ve seyahat Motivasyonu arasındaki ilişkikorelasyon katsayısı Seyahat Engelleri Seyahat Motivasyonu Pearson Korelasyon Katsayısı Sig. (2-tailed) N Pearson Korelasyon Katsayısı Anlamlılık N Seyahat Engelleri Seyahat Motivasyonu 1 -0,273* ,000 239 239 -0,273* 1 ,000 239 239 * Korelasyon katsayısı p = 0.01 düzeyinde anlamlıdır. 52 3.3.2. Engelli Refakatçileri ile ilgili demografik bulgular Araştırmaya katılan refakatçilerle ilgili demografik bulgular Tablo 15’de yer almaktadır. Refakatçilerin % 69,79’u birinci derece akrabalarıdır. İkinci derece akrabalarını da bu orana eklendiğinde araştırmaya katılan engellilerin % 83,41’i akrabaları tarafından bakılmaktadır. Profesyonel ücretli olarak ilgilenenlerin oranı yalnızca % 2,13’dür. Engelli refakatçilerinin yarıdan fazlası (% 67,66) kadındır. Refakatçilerin eğitim durumlarının düşük olduğu göze çarpmaktadır. Engelli refakatçilerin engellilerin aksine % 80’ninin sivil toplum örgütlerine üye olmadıkları saptanmıştır. Araştırmaya katılan refakatçilerin % 45,53’ü çalıştıklarını belirtmişlerdir. Refakatçilerin % 79’unun sosyal güvencesi vardır. Tablo 15. Refakatçiler ile ilgili demografik bulgular (N=235) Sayı Yüzde Yerleşim yeri Ankara İzmir İstanbul 75 76 84 31,91 32,34 35,74 Destek sağladığı engel türü Görme İşitme/Duyma Bedensel 75 81 79 31,91 34,47 33,62 Destek sağladığı engelliye yakınlık sebebi 1.derece akraba (anne, baba, kardeş) 2.derece akraba (teyze, hala, yeğen) Komşu Akrabalık bağı yok - gönüllü Akrabalık bağı yok - ücretli Cinsiyet Kadın Erkek Eğitim durumu Hiç okula gitmemiş İlköğretim Lise ve dengi Ön lisans Lisans Lisansüstü Sivil toplum örgütü üyeliği Çalışma durumu Sosyal güvence Var Yok Evet Hayır Var Yok 53 164 69,79 32 13,62 18 7,66 16 6,81 5 2,13 159 76 67,66 32,34 25 79 78 19 30 4 10,64 33,62 33,19 8,09 12,77 1,7 47 188 107 128 186 49 20 80 45,53 54,47 79 21 3.3.3. Konaklama İşletmelerine İlişkin Bulgular a) İşletmecilere ilişkin demografik göstergeler ve işletme bilgileri Konaklama işletmelerinde ankete katılan kişilerin demografik özellikleri ve konaklama tesislerine ilişkin bazı tanımlayıcı bilgiler Tablo 16’da verilmiştir. Ankete katılanların % 63’ü erkektir. Çalışanların büyük çoğunluğu orta yaşlı (% 57,4), % 62,67’si üniversite mezunudur. Konaklama işletmelerinin % 78,67’si beş yıldızlı otel, % 21,33’ü ise birinci sınıf tatil köyüdür. İşletmelerin yarıdan fazlası bağımsız (% 73,33) çalışmaktadır. Tesislerin % 40 on yıldan fazla süredir sektörde hizmet vermektedir. Beş yıldan daha uzun süredir sektörde faaliyet gösteren işletmelerin oranı % 76’ya ulaşmaktadır. İşletmelerin neredeyse tamamına yakını (% 97) “her şey dahil sistemi” ile çalışmaktadır. Tablo 16. Konaklama işletmecileri ve işletmeler ile ilgili demografik bulgular (N=75) Sayı Cinsiyet Yaşı Eğitim durumu Çalışılan işletme sınıfı Çalışılan işletme türü Yüzde 37 63 Kadın Erkek 29 46 20-29 30-39 40-49 21 43 11 28 57,4 14,6 2 23 47 3 2,67 30,6 62,67 4 59 16 78,67 21,33 6 14 55 8 18,67 73,33 İlköğretim Lise Üniversite Lisans Üstü Beş yıldızlı otel Birinci sınıf tatil köyü Uluslararası zincir otel/tatil köyü Ulusal zincir otel/tatil köyü Bağımsız otel/tatil köyü 54 Tablo 16 (devam) İşletmenin faaliyet süresi İşletmenin satış yöntemi 1-5 yıl 6-10 yıl 11 yıldan fazla Oda/Kahvaltı Yarım pansiyon Tam pansiyon Her şey dahil 18 27 30 24 36 40 0 0 97 3 0 0 2 73 b) Konaklama işletmelerinde engelli odaları Ankete katılan konaklama işletmelerinin % 80’i tesislerinde engellilere göre düzenlemesi yapılan odaların olduğunu beyan etmişlerdir. Bu tesislerden % 92’sinde engelliye uygun oda sayısı 1-5 arasında değişmektedir. Engelli düzenlemesine sahip olan konaklama işletmelerine odalarda hangi düzenlemelerin olduğu da sorulmuştur. Tablo 17’de araştırma kapsamındaki konaklama işletmelerinin sahip oldukları düzenlemeler ve oranları görülmektedir. Tablo 17. Engelli odalarında bulunan düzenlemelerle ilgili bulgular (N=60) Oda ve odaya dâhil fiziksel alanlar (wc, banyo) tekerlekli sandalye ile kullanıma uygundur. Odalar refakatçi ile birlikte konaklamaya uygundur. Oda ve odaya dâhil fiziksel alanlarda (wc, banyo) görme engelliler için hissedilebilir yüzey ile yönlendirme bulunmaktadır. Oda ve odaya dâhil fiziksel alanlarda (wc, banyo) işitmeduyma engelliler için yazılı yönlendirme bulunmaktadır. Oda içinde sesli uyarı sistemleri kullanılmaktadır. Odalarda tehlike ve ihtiyaç anında kullanılabilecek ışıklı alarm düzenekleri vardır. Sayı Yüzde 60 100 49 82 38 53 31 52 25 42 28 47 Odaların hepsi tekerlekli sandalye ile kullanıma uygundur. Odaların % 82’si refakatçi ile kullanıma uygundur. Ancak diğer düzenleme oranları % 50’ler seviyesindedir. Engelli odalarının yarısında bu düzenlemeler bulunmamaktadır. Özellikle görme ve işitme/duyma engelliler için düzenlemelerde eksiklikler bulunmaktadır. 55 c) İşletmelerde engelli asansörleri Konaklama işletmelerinin % 66,67’sinde engellilere uygun düzenlenmiş asansör bulunmamaktadır. Engellilere yönelik düzenlenen asansörlere sahip olan konaklama tesislerinin oranı yalnızca % 33,33’dür. Engelli düzenlemelerine sahip olduğunu belirten tesislerde, asansörlerde hangi düzenlemelerin olduğu Tablo 18’de verilmiştir. Tablo 18. Asansörlerdeki engelli düzenlemeleri ile ilgili bulgular (N=25) Asansör içinde sesli yönlendirme vardır. Asansör içinde yazılı yönlendirme vardır. Asansör içinde tuş panelinde kabartmalı yönlendirme vardır. Asansör içinde tuş panelinde ışıklı yönlendirme vardır. Asansör içinde tuş paneli tekerlekli sandalye ile erişilebilirdir. Asansörde tehlike anında kullanılabilecek ışıklı ve sesli alarm vardır. Sayı 10 19 14 15 24 Yüzde 40 76 56 60 96 22 88 d) Engelliler için “açık alan” düzenlemeleri Toplam sayısı 75 olan işletmelerin % 80’inde (60 işletmede) engellilere yönelik açık alan düzenlemesi bulunmakta düzenlemelere ilişkin bulgular Tablo 19’da verilmiştir. Tablo 19. Tesiste yer alan açık alanlardaki engelli düzenlemeleri ilgili bulgular (N=60) Sayı 48 26 Uygun eğimde engelli rampası Engelli havuz asansörü Yazılı yönlendirme Kabartmalı yönlendirme Sesli yönlendirme Engelli ile ilgilenebilecek eğitimli personel 29 4 2 7 Yüzde 80,00 43,33 48,33 6,66 3,33 11,66 Engellilere yönelik düzenlemelerin bulunduğu toplam 60 tesisin % 80’i açık alanlarda engelli rampası bulunduğunu ifade etmişlerdir. Tesislerin 48,33’ünde yazılı yönlendirme, % 48,33’ünde ise engelli havuz asansörü bulunmaktadır. Tesislerde kabartmalı yönlendirme (% 6,66), sesli 56 yönlendirme (% 3,33) ve eğitimli personel eksikliği (% 11,66) konusudur. söz e) Konaklama işletmelerinde, engellilere yönelik diğer düzenlemeler İşletmelere ayrıca tesiste kaç sağlık personeli bulunduğu da sorulmuştur. Tüm işletmelerde tam zamanlı doktor, hemşire ve sağlık memuru istihdam edildiği saptanmıştır. Bu yasal zorunluluktur. Ancak engellilerle iletişim üzerine eğitim almış personele sahip olup olmadıkları sorulduğunda konaklama işletmelerinin % 89,33’ü hayır cevabı vermişlerdir. Tesislerin yalnızca 8 tanesinde engellilerle iletişim kurabilecek personel bulunmaktadır. Tesise engelli konuk gelip gelmediğine ilişkin soruya % 73,3’ü evet cevabını vermektedirler. Ancak tesislerdeki engelli odaların doluluk durumlarının % 50’nin altında olduğu görülmektedir. Tesislerdeki odaların tamamında engelli düzenlemelerinin yapılmasını düşünüp düşünmedikleri sorulduğunda ise işletmelerin % 82,67’si düşünmedikleri cevabını vermişlerdir. Düşünmeme nedenleri ile ilgili bir değerlendirme yapmaları istendiğinde altyapı ve üstyapı eksikliğinden kaynaklanan mali yük ve engelli turist potansiyelinin yetersiz olması gibi iki neden ön plana çıkmıştır. Tesisin bazı odalarında engellilere yönelik düzenleme yapmayı düşünüp düşünmedikleri sorulduğunda tesislerin % 66,13’ü hayır cevabını vermiştir. Diğer taraftan eğer engellilere uyumlu düzenleme yapılması için teşvikler sağlanırsa düşünür müsünüz sorusuna ise tesislerin % 60’ı evet cevabını vermişlerdir. Yüksek sezon dışında engelli konuk ağırlama için sunabileceğiniz imkânlar neler olabilir sorusuna işletmeler sırasıyla; fiyat kırma, ücretsiz ulaşım desteği, refakatçi ile tek fiyat üzerinden oda satışı ve ücretsiz refakatçi ve sağlık personeli cevabını vermişlerdir. f) Konaklama işletmelerinin engelli turizminden başlıca beklentileri Konaklama işletmelerinin engelli turizmi ile ilgili eğilim ve beklentilerini konu alan önermelere verdikleri cevapların ortalamaları Tablo 20’de verilmiştir. Önermelerin hazırlanmasında, engelli turizminin geliştirilmesi amacıyla yapılan odak grup çalışması bulguları ve ilgili literatür dikkate alınmıştır. 57 Tablo 20. Konaklama işletmelerinin engelli turizmi ile ilgili beklentileri (N=75) Min. Değer Antalya yöresine gelecek engelliler ile diğer turistler turistik ürün ve hizmetleri bir arada almalıdırlar. Yörede engelliler için özel turistik ürün ve hizmetler hazırlanmalıdır. Yörenin altyapısının uluslararası engelli standartlarına göre uygun hale getirilmesi gerekir. Yöredeki turistik üstyapı tesisleri uluslararası engelli standartlarına göre uygun hale getirilmelidir. Engelliler, Antalya yöresinde engel türüne göre tasarlanmış bir hizmet zinciri içerisinde turizm ürün ve hizmetlerinden yararlanmalıdırlar Yörede engellilerin turizm faaliyetlerine katılımını sağlayacak düzenlemelerin planlanması ve uygulanmasında bütüncül ve katılımcı bir yönetim yapısının oluşturulması gerekir. Farklı engelli (işitsel, fiziksel, görsel) grupların turizmden beklentilerin belirlenmesi gerekmektedir. Engellilere yönelik ürün ve hizmet geliştirme sürecine engellilerinde katılması gereklidir. Engellilerin turizm faaliyetlerine katılmasını sağlayacak devlet desteği ile sürdürülebilir bir finansal teşvik sisteminin yasal mevzuatının oluşturulması gereklidir. Uluslararası ve ulusal engelli turizm talebi analiz edilmelidir. Devlet tarafından engelli turizminin geliştirilmesi için yöredeki turizm işletmelerine yönelik aktif ve pasif (KDV muafiyeti, uzun vadeli düşük faizli krediler sunulması gibi) teşvikler sağlanmalıdır Engellilerin turizmden daha fazla yararlanmalarını sağlayacak çeşitli sosyal turizm projeleri geliştirilmelidir Engellilerin taleplerine yönelik özel ve yöreye özgü kültürel değerlerle zenginleştirilmiş ürün ve hizmetler geliştirilmelidir. Engelli turizmine uygun hizmet veren işletmeler kültür ve turizm bakanlığı tarafından belgelendirilmelidir. Turizm eğitimine hizmet eden her düzeydeki eğitim kurumlarının müfredatlarına engelli turizmi ile ilgili dersler kurulmalıdır Yöredeki turizm kurumların çalışanlarına, engelli turistlere sağlanması gereken hizmet standartları konusunda eğitimler verilmelidir. 58 1 Maks. Değer 5 Ort. Değer St. Sapma 3,87 0,79 3,88 0,83 4,04 0,81 4,12 0,75 4,01 0,74 3,95 0,86 4,08 0,76 4,16 0,80 4,20 0,82 3,99 0,83 4,12 0,86 4,08 0,85 4,03 0,87 4,11 0,76 3,93 0,87 4,08 0,88 Tablo 20 (devam) Antalya yöresinin engelli turizmi için yapacağı hazırlıklara ulusal ve uluslararası tüm paydaşları katılmalıdır Engellilerin Antalya yöresindeki turizm işletmelerine ulaşımını sağlayacak özel ulaşım ve konaklama imkânları planlanmalıdır. Engelliler için özel hazırlanacak turizm hizmetleri yüksek maliyet yaratmaz. Engelli STK’lar yörenin engelli turizmi için geliştirilmesinde karar alma ve denetleme aşamalarında aktif rol almalıdır. Engelli dostu turizm işletmelerini özendirecek yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Engelli turizminin gelişimi için kamu ve özel sektör işbirliğinin sağlanması önemlidir. Turizm işletmelerinde engelli turizmi için istihdam edilecek eleman ihtiyacını giderecek eğitimler verilmelidir. Antalya yöresinin kısa sürede engelsiz turizm için düzenlenmesi maliyet ve yönetim altyapısı gereği zordur. Antalya yöresinde mevcut turistik ürün ve hizmet altyapısı düşünüldüğünde, fayda maliyet analizi yapıldığında engelli turizmi Antalya için karlı bir yatırım değildir. Genel olarak işletmemin engellilere hizmet vermesini isterim. Genel olarak engellilerin turizm faaliyetlerine katılması işletmemin performansını arttırır. 59 4,09 0,85 3,80 0,93 3,43 1,23 4,19 0,80 4,11 0,84 4,09 0,87 4,11 0,78 4,15 0,86 3,93 0,94 3,97 0,82 4,01 0,92 3.3.4. Seyahat Acenteleri ve Tur Operatörlerine İlişkin Bulgular Araştırma kapsamına alınan TURSAB üyesi 201 seyahat acentesi ve tur operatöründen sağlanan çeşitli konulara ilişkin olarak ulaşılan bulgular aşağıda verilmiştir. a) Seyahat acenteleri ve tur operatörlerine ilişkin başlıca tanımlayıcı göstergeler Seyahat acenteleri ve tur operatörlerine ilişkin tanımlayıcı ve demografik göstergeler Tablo 21’de özetlenmiştir. Tablo 21. Tur operatörleri ve seyahat acenteleri ile ilgili tanımlayıcı bulgular (N=201) Sayı Yerleşim yeri Cinsiyet Yaş Eğitim durumu Çalışılan işletme sınıfı Çalışılan işletme türü Yüzde Ankara İzmir İstanbul Antalya 50 50 51 50 24,88 24,88 25,37 24,88 Kadın Erkek 107 94 53,23 46,77 20-29 30-39 40 + 91 78 32 45,30 38,80 15,90 6 50 135 10 2,99 24,88 67,16 4,98 45 188 22,39 93,53 23 48 130 11,44 23,88 64,68 İlköğretim Lise Üniversite Lisans Üstü Tur operatörü Seyahat acentesi Uluslararası zincir Ulusal zincir Bağımsız b) Seyahat acenteleri ve tur operatörlerinden “engelli taleplerine” ilişkin bulgular Engelli müşteriniz oluyor mu sorusuna seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin % 57,71’i (116 işletme) evet cevabını vermiştir. Bu 60 işletmeler, en fazla talep aldıkları engelli grubunun 36,82’lik oranla bedensel engelliler olduğunu ifade etmişlerdir. Engellilerin Antalya ilinde en fazla tercih ettikleri bölgeler sırasıyla Alanya, Manavgat ve Belek’tir. Acente ve tur operatörlerine, engellilerin genellikle hangi alanlarda düzenleme talepleri ile karşılaştıkları sorulmuştur (Tablo 22). Servisle ulaşım ve araç tahsisi ve tekerlekli sandalye ile erişilebilirlik en fazla talep edilen hizmetlerdir. Tablo 22. Seyahat acenteleri ve tur operatörlerinden beklenen engelli talepleri (N=116) Tekerlekli sandalye ile erişilebilirlik Sayı 68 Yüzde 58,62 Turların özel rehberle düzenlenmesi Servisle ulaşım ve araç tahsisi 29 75 25,00 64,66 c) Seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin “engellilere yönelik başlıca hizmetleri” Araştırma kapsamındaki tüm acente ve operatörlerin, engellilere yönelik sorulan diğer sorulara verilen cevaplarla ilgili bulgular Tablo 23’de verilmiştir. Tablo 23. Engelli turizmine yönelik sorular (N=201) Sayı Yüzde Engellilere yönelik yaptığınız uygulamaların engelli olmayan vatandaşlarımız için bir sorun teşkil edeceğini düşünüyor musunuz? Hazırlanan paket turlarda, ulaşım araçları engellilerin erişimine uygun mudur? Evet Hayır Hazırlanan paket turların engellilerin alım gücüyle orantılı olduğunu düşünüyor musunuz? Evet Hayır 65 136 32,34 67,66 Engellilere yönelik özel paket programlarınız var mıdır? Evet Hayır 14 187 6,97 93,03 Engellilerin erişimine uygun eğlence faaliyetleri düzenliyor musunuz? Evet Hayır 14 187 6,97 93,03 61 Evet Hayır 11 190 37 164 5,47 94,53 18,41 81,59 Tablo 23 (devam) Engellilerin erişimine uygun kültürel geziler düzenliyor musunuz? Evet Hayır 18 183 8,96 91,04 Engellilerin erişimine uygun macera turları düzenliyor musunuz? Evet Hayır 11 190 5,47 94,53 Engellilerin seyahati esnasında karşılaştıkları problemler karşısında çözüm üretebiliyor musunuz? Evet Hayır 134 67 66,67 33,33 Ankete katılan seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin % 94,53’ü engellilere yönelik yapılan uygulamaların engelli olmayan kişiler için sorun yaratmayacağını düşünmektedirler. İşletmelerin % 81,59’u hazırlanan paket turlarda ulaşım araçlarının engelli erişimine uygun olmadığı belirtmişlerdir. Yine katılımcılar (% 67,66) hazırlanan paket turların engellilerin alım gücünü aştığını düşünmektedirler. Seyahat acentesi ve tur operatörleri engellilere yönelik özel paket programlar ve turlar düzenlemediklerini ifade etmektedirler. Ancak engelli müşterilerinin seyahati sırasında karşılaştıkları problemleri çözüm üretebildiklerini ifade etmektedirler. d) Seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin engelli turizminden beklentileri Tablo 24. Seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin engelli turizmi ile ilgili beklentileri (N=201) Min.Değ. Mak.Değ. Ort.Değ. Antalya yöresine gelecek engelliler ile diğer turistler turistik ürün ve hizmetleri bir arada almalıdırlar. Yörede engelliler için özel turistik ürün ve hizmetler hazırlanmalıdır. Yörenin altyapısının uluslararası engelli standartlarına göre uygun hale getirilmesi gerekir. Yöredeki turistik üstyapı tesisleri uluslararası engelli standartlarına göre uygun hale getirilmelidir. Engelliler, Antalya yöresinde engel türüne göre tasarlanmış bir hizmet zinciri içerisinde turizm ürün ve hizmetlerinden yararlanmalıdırlar 62 1 5 St.Sp. 4,37 0,97 4,47 0,67 4,61 0,70 4,57 0,66 4,53 0,67 Tablo 24 (devam) Yörede engellilerin turizm faaliyetlerine katılımını sağlayacak düzenlemelerin planlanması ve uygulanmasında bütüncül ve katılımcı bir yönetim yapısının oluşturulması gerekir. Farklı engelli (işitsel, fiziksel, görsel) grupların turizmden beklentilerin belirlenmesi gerekmektedir. Engellilere yönelik ürün ve hizmet geliştirme sürecine engellilerinde katılması gereklidir. Engellilerin turizm faaliyetlerine katılmasını sağlayacak devlet desteği ile sürdürülebilir bir finansal teşvik sisteminin yasal mevzuatının oluşturulması gereklidir. Uluslararası ve ulusal engelli turizm talebi analiz edilmelidir. Devlet tarafından engelli turizminin geliştirilmesi için yöredeki turizm işletmelerine yönelik aktif ve pasif (KDV muafiyeti, uzun vadeli düşük faizli krediler sunulması gibi) teşvikler sağlanmalıdır Engellilerin turizmden daha fazla yararlanmalarını sağlayacak çeşitli sosyal turizm projeleri geliştirilmelidir Engellilerin taleplerine yönelik özel ve yöreye özgü kültürel değerlerle zenginleştirilmiş ürün ve hizmetler geliştirilmelidir. Engelli turizmine uygun hizmet veren işletmeler kültür ve turizm bakanlığı tarafından belgelendirilmelidir. Turizm eğitimine hizmet eden her düzeydeki eğitim kurumlarının müfredatlarına engelli turizmi ile ilgili dersler kurulmalıdır Yöredeki turizm kurumların çalışanlarına, engelli turistlere sağlanması gereken hizmet standartları konusunda eğitimler verilmelidir. Antalya yöresinin engelli turizmi için yapacağı hazırlıklara ulusal ve uluslararası tüm paydaşları katılmalıdır Engellilerin Antalya yöresindeki turizm işletmelerine ulaşımını sağlayacak özel ulaşım ve konaklama imkânları planlanmalıdır. Engelliler için özel hazırlanacak turizm hizmetleri yüksek maliyet yaratmaz. Engelli STK’lar yörenin engelli turizmi için geliştirilmesinde karar alma ve denetleme aşamalarında aktif rol almalıdır. Engelli dostu turizm işletmelerini özendirecek yasal düzenlemeler yapılmalıdır. 63 4,53 0,66 4,54 0,70 4,46 0,73 4,49 0,73 4,44 0,75 4,50 0,74 4,61 0,63 4,41 0,63 4,48 0,75 4,35 0,81 4,47 0,81 4,44 0,73 4,54 0,69 4,08 0,66 4,34 1,06 4,55 0,79 Tablo 24 (devam) Engelli turizminin gelişimi için kamu ve özel sektör işbirliğinin sağlanması önemlidir. Turizm işletmelerinde engelli turizmi için istihdam edilecek eleman ihtiyacını giderecek eğitimler verilmelidir. Antalya yöresinin kısa sürede engelsiz turizm için düzenlenmesi maliyet ve yönetim altyapısı gereği zordur. Antalya yöresinde mevcut turistik ürün ve hizmet altyapısı düşünüldüğünde, fayda maliyet analizi yapıldığında engelli turizmi Antalya için karlı bir yatırım değildir. Genel olarak işletmemin engellilere hizmet vermesini isterim. Genel olarak engellilerin turizm faaliyetlerine katılması işletmemin performansını arttırır. 4,58 0,69 4,44 0,63 3,93 0,69 3,40 1,42 4,43 ,80 4,35 0,87 3.4. Sonuçlar ve Öneriler Bu bölümde, araştırma bulgularından hareketle engellilerin (görme, işitsel ve bedensel) Antalya ilinin sahip olduğu turizm imkânlarına erişilebilirliğinin ve turizm olanaklarından faydalanma düzeyinin arttırılmasına yönelik sonuçlar ve öneriler yer almaktadır. Bunun yanında arz cephesinde yer alan tarafların engelli turizminin geliştirilmesi yönündeki beklenti ve eğilimlerini yansıtan stratejilere de yer verilmiştir. a) Araştırmaya katılan engellilerin demografik durumları incelendiğinde önemli bulgulara ulaşılmıştır. Bu araştırmanın amaç ve hedefleri ile ilgili olmasa da çok önemli bir bulgu, engel sebebi incelendiğinde ortaya çıkmaktadır. Araştırmaya katılan engellilerin büyük bölümünün doğuştangenetik engelli olduğu görülmektedir. Engellilerin yarıdan fazlası orta yaş grubunda yer almaktadır. Engellilerin eğitim durumlarının düşük, yarıdan fazlasının bekâr olduğu göze çarpmaktadır. Yine araştırmaya katılan engellilerin çok büyük bir bölümü çalışma hayatının dışında kalmaktadır. Aylık kişisel hane gelirleri incelendiğinde düşük gelir grubunda yer aldıkları görülmektedir. Bu iki sorunun ortaya koyduğu durum özetle engellilerin zor şartlar altında yaşamlarını sürdürmek zorunda olduklarıdır. Gelir darlığı kuşkusuz engellilerin turizm amaçlı seyahatini engelleyen önemli bir kısıt olacaktır. 64 Engellilerin % 51,05’i engel türüne uygun sivil toplum örgütlerine üyedirler. Bu durum engellilerin toplum hayatına sivil toplum örgütleri vasıtasıyla tutunmaya çalıştıklarını göstermektedir. b) Araştırmaya katılan engellilerin büyük çoğunluğu cep telefonu ve bilgisayar kullanabilmekte ve şehirlerarası yolculuk yapabilmektedir. Ancak araştırma sonuçları engellilerin yolculuklarında refakatçi ihtiyacının olduğunu göstermektedir. Bu durum turizm amaçlı seyahatlerinde engellileri ailelerinden veya refakatçilerinden bağımsız düşünmenin zor olacağını ortaya koymaktadır. c) Engelliler her yıl düzenli tatil olanağı bulamamalarına rağmen yılda 15’günden az tatil yapma imkânına sahip olduklarını ve tatil organizasyonunu kendileri yaptıklarını belirtmişlerdir. Bu durum engellilerin turizm amaçlı seyahatlerinin organize olmadığı gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle engelliler diğer insanlar gibi organize turların yaratmış olduğu faydalardan yararlanmamaktadır. Tatil organizasyonu için hizmet alamama kuşkusuz engellilerin düşük gelirleri ve engelli turizmi üzerine çalışan seyahat acentesı ve tur operatörü sayısının azlığı ile de ilgilidir. d) Engellilerin geçmiş tatil tecrübelerinde almış oldukları ürün ve hizmetlerden memnuniyet düzeyleri incelendiğinde, turistik ürün ve hizmetlere ilişkin düşük ve yüksek memnuniyet duyulan şeklinde bir ayrım yapmak olanaklı olmaktadır. Bu ayrıma göre daha önce tatil tecrübesine sahip olan engellilerin yüksek memnuniyet duydukları ürün ve hizmetler; konaklama tesisleri, hizmet alanlarına erişim, hizmet taleplerinin zamanında karşılanması, yemeklerin kalitesi, fiyatların uygunluğu, temizlik ve hijyendir. Düşük memnuniyet duyulan ürün ve hizmetler ise yönlendirme ve destek personelin bilgi ve eğitimi, sağlığa yönelik ihtiyaçlarının zamanında karşılanması düzeyi, eğlence olanakları, şehir içi ulaşım kolaylığı, engellilere yönelik kolaylaştırıcı düzenlemelerin varlığıdır. e) Engelliler; fiyatların düşmesi, engel şekline uygun düzenlemeler yapılması ve aile bireyleri ve refakatçilerle birlikte tatil yapabilme olanaklarının sunulması ile turizme katılımlarının artacağını belirtmektedirler. Bu konularda devlet ve özel sektör birlikteliğiyle iyileştirmeler yapılması önem arz etmektedir. f) Engellilerin iyi bir tatilden beklentilerinin neler olduğuna yönelik verilen önermelere ilişkin ortalama değerler incelendiğinde, tatilden en yüksek beklentileri sırasıyla aileleri ile tatil yapmak, arkadaşları ile tatil yapmak, tek başlarına tatil yapmak gelmektedir. Tek başlarına tatil yapmak gibi bir 65 beklentileri olmasına rağmen aileleri ve arkadaşları ile de tatil yapma beklentileri bir ikilem gibi gözükmektedir. Bunun en önemli sebebi refakatçi ihtiyaçlarının yüksek olmasıdır. Ancak refakatçileri ile birlikte tatile çıksalar da bireysel ve arkadaşları ile bağımsız davranma ihtiyacı duydukları söylenebilir. Ayrıca tatilde spor yapmak, denize girmek, eğlenme beklentileri de yüksektir. Tarihi yerleri gezmek düşük beklenti olarak karşımıza çıkmaktadır. Engellilerin refakatçileri veya ailelerinden bağımsız olarak seyahat etmeleri zor olmakla birlikte gittikleri turizm tesislerinde kendi başlarına hareket edebilmeyi istemektedirler. Bu nedenle tüm insanlarla birlikte engellilerin de tatil yapabilecekleri düzenlemelere ihtiyaç vardır. Diğer taraftan engelliler hazırlanacak turizm paketlerinde eğlence ve spor aktivitelerin yer almasını istemektedirler. g) Engellilere konaklama işletmelerinde kendileri için yapılması gerekli düzenlemeler engel grubuna göre ayrı ayrı sorulmuştur. Tüm engelli gruplar konaklama işletmelerinde kendileri için yapılması gerekli olan düzenlemeler hususunda farklı beklentilere sahiptir. Ancak tüm engelli grupların düzenlemelerle ilgili vermiş olduğu cevapların ortalamaları oldukça yüksektir. Bunun anlamı, aşağıda belirtilmiş olan düzenlemelerin yapılması fikrine yüksek düzeyde katılmaktadırlar. Engelli grupların yapılmasını istedikleri düzenlemelerden öne çıkanlar şunlardır: Araç park alanlarında engellilere yönelik düzenlemelerin yapılması, Tesis içi kullanım alanlarının asansörle erişilebilir olması, Restoranlarda bedensel engelli erişimine yönelik düzenlemeler yapılması, Odalar refakatçi ile birlikte konaklamaya uygun olması, Fiyatlarda engellilere yönelik özel düzenlemeler yapılması, Oda ve bazı fiziksel alanların (wc, banyo) tekerlekli sandalye kullanıma uygun olması, Rampalar uygun eğim ve genişliğe sahip olması, Yüzme havuzuna engelli asansörü yerleştirilmesi, Sesli uyarı sistemlerinin olması, Personelin yeterince bilgilendirilmiş olması, Genel kullanım alanlarında hissedilebilir yüzey uygulamaları olması, Odalarda tehlike ve ihtiyaç anında kullanılabilecek ışıklı alarm düzenekleri olması, Genel kullanım alanlarında yazılı yönlendirmeler olması. 66 h) Araştırma sonuçlarına göre engellilerin seyahat etme niyetleri oldukça yüksektir. Bu durum Türkiye’nin özellikle İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük kentlerinde çok ciddi bir engelli turist potansiyelinin olduğunu göstermektedir. Araştırmaya katılan engellilerin demografik değişkenleri incelendiğinde engellilerin, engelli ailelerinin ve refakatçilerinin aylık gelirlerinin çok düşük olduğu göze çarpmaktadır. Ancak bu durum engellilerin seyahat niyetine olumsuz yansımamaktadır. Bu noktadan hareketle engellilerin turizm amaçlı seyahat etmelerini kolaylaştıracak bir yasal düzenlemeye ve teşvik mekanizmasına ihtiyaç vardır. i) Araştırmaya katılan engellilerin seyahat engelleri incelendiğinde özellikle çevresel seyahat engellerinden şikayet ettikleri görülmektedir. Çevresel engeller engellilerin turistik amaçlı seyahatlerinin önündeki en önemli engel grubunu oluşturmaktadır. İçsel ve etkileşimsel engellerin turistik amaçlı seyahatleri önünde önemli engeller olduğunu düşünmemektedirler. Diğer taraftan ilgili yazar tarafından önemli bir seyahat engeli olarak kabul edilen öğrenilmiş çaresizliğin de önemli bir seyahat engeli olmadığı saptanmıştır. Engelliler birçok kısıtlarına rağmen seyahat etmede kendilerini çaresiz olarak görmemektedirler. j) Araştırmaya katılan engellilerin seyahat motivasyonu oldukça yüksek olarak ölçülmüştür. Dinlenmek, eğlenmek ve fiziksel ve psikolojik baskıdan kurtulmak ve sevdikleri ile bir şeyler paylaşmak ortalaması en yüksek seyahat motivasyonlarıdır. k) Seyahat niyeti, seyahat engelleri ve seyahat motivasyonu arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Korelasyon analizi ile yapılan analizlerde seyahat motivasyonu ve seyahat niyeti arasında pozitif yönde, seyahat engelleri ve seyahat motivasyonu, seyahat niyeti ve seyahat engelleri arasında da negatif yönde bir ilişki söz konusudur. Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse yukarıda sözü edilen seyahat engellerini ortadan kaldırmak, engellilerin seyahat motivasyonunu yükseltecek ve yükselen seyahat motivasyonu da seyahat niyetini arttıracaktır. l) Refakatçilerin demografik değişkenleri incelendiğinde % 83.41’ inin birinci derece ve ikinci derece akrabaları olduğu saptanmıştır. Yalnızca % 2,3’ü bir ücret karşılığında profesyonel çalışanlar tarafından bakılmaktadır. Engelli refakatçilerinin büyük bölümü kadındır ve eğitim durumları düşüktür. Engelli refakatçilerinin yarıya yakını çalışmaktadır ve % 79’unun sosyal güvencesi vardır. Burada araştırmanın amacı ve hedefleri bağlantılı olarak bir saptama yapmak gerekirse engellilerin turizm faaliyetlerine katılmalarını kolaylaştırmak için ailelerini de desteklemek gerekmektedir. 67 m) Araştırmaya katılan Antalya yöresindeki konaklama işletmeleri her şey dahil pansiyon türü ile çalışmaktadırlar. Konaklama işletmelerinin % 80’i tesislerinde engellilere göre düzenlemesi yapılan odaların olduğunu beyan etmişlerdir. Bu tesislerden % 92’sinde engelliye uygun oda sayısı 1-5 arasında değişmektedir. Engelli düzenlemesine sahip olan konaklama işletmelerine odalarda hangi düzenlemelerin olduğu da sorulmuştur. Odaların hepsi tekerlekli sandalye ile kullanıma uygundur. Odaların % 82’si refakatçi ile kullanıma uygundur. Özellikle görme ve işitme/duyma engelliler için düzenlemelerde eksiklikler göze çarpmaktadır. Antalya yöresindeki en dezavantajlı engelli grupları bu sözü edilen iki gruptur. Ayrıca konaklama işletmelerinin genel alanlarındaki engelli düzenlemeleri oldukça yetersizdir. n) İşletmelere ayrıca tesiste kaç sağlık personeli bulunduğu da sorulmuştur. Tüm işletmelerde tam zamanlı doktor, hemşire ve sağlık memuru istihdam edildiği saptanmıştır. Bu yasal zorunluluktur. Ancak engellilerle iletişim üzerine eğitim almış personele sahip olup olmadıkları sorulduğunda konaklama işletmelerinin % 89,33’ü yok cevabı vermişlerdir. Tesislerin yalnızca 8 tanesinde engellilerle iletişim kurabilecek personel bulunmaktadır. o) Araştırmaya katılan konaklama işletmelerinin çok büyük bir bölümü (% 73,3) tesislerine engelli konuk geldiğini ifade etmişlerdir. Konaklama işletmelerinde engelli düzenlemeleri bulunan odaların yıllık doluluk durumları oldukça düşüktür. Tesisler engelli turist sayısının yetersizliğine vurgu yapmaktadırlar. Bu nedenle tesislerinde odaların tamamında engelli düzenlemelerinin yapılmasını düşünmediklerini belirtmişlerdir. Diğer taraftan eğer engellilere uyumlu düzenleme yapılması için teşvikler sağlanırsa düşünür müsünüz? şeklindeki soruya ise tesislerin % 60’ı evet cevabını vermişlerdir. Yüksek sezon dışında engelli konuk ağırlama için sunabileceğiniz imkânlar neler olabilir sorusuna işletmeler sırasıyla fiyat kırma, ücretsiz ulaşım desteği, refakatçi ile tek fiyat üzerinden oda satışı ve ücretsiz refakatçi ve sağlık personeli cevabını vermişlerdir. İşletmeler özellikle yüksek turizm sezonu dışındaki zamanlarda engellilere yönelik uygun imkanlar yaratabileceklerini ifade etmektedirler. p) Türkiye genelinde araştırmaya katılan seyahat acentelerinin en fazla talep aldıkları engelli grubunu 36,82’lik oranla bedensel engelliler oluşturmaktadır. En fazla talep edilen hizmetler servisle ulaşım ve araç tahsisi ve tekerlekli sandalye ile erişilebilirliktir. Engellilere yönelik özel hizmetleri olmadığını ifade eden seyahat acenteleri, engellilerin seyahati 68 esnasında karşılaştıkları problemlere çözüm üretebildiklerini belirtmektedirler. Konaklama işletmeleri gibi seyahat acenteleri da engelli turizmi için hazırlıklı olmadıklarını ifade etmektedirler. Antalya’nın Engelli Turizm Destinasyonu Olabilmesi Konusunda Öneriler a) Antalya yöresine gelecek engelliler ile diğer turistler, turistik ürün ve hizmetleri bir arada almalıdırlar. b) Yörede engelliler için özel turistik ürün ve hizmetler hazırlanmalıdır. c) Yörenin altyapısının, uluslararası engelli standartlarına göre uygun hale getirilmesi gerekir. d) Yöredeki turistik üstyapı tesisleri, uluslararası engelli standartlarına göre uygun hale getirilmelidir. e) Engelliler, Antalya yöresinde engel türüne göre tasarlanmış bir hizmet zinciri içerisinde turizm ürün ve hizmetlerinden yararlanmalıdırlar f) Yörede engellilerin turizm faaliyetlerine katılımını sağlayacak düzenlemelerin planlanması ve uygulanmasında bütüncül ve katılımcı bir yönetim yapısının oluşturulması gerekir. g) Farklı engelli (işitsel, fiziksel, görsel) grupların turizmden beklentilerinin belirlenmesi gerekmektedir. h) Engellilere yönelik ürün ve hizmet geliştirme sürecine engellilerin de katılması gereklidir. i) Engellilerin turizm faaliyetlerine katılmasını sağlayacak devlet desteği ile sürdürülebilir bir finansal teşvik sisteminin yasal mevzuatının oluşturulması gereklidir. j) Uluslararası ve ulusal engelli turizm talebi analiz edilmelidir. k) Devlet tarafından engelli turizminin geliştirilmesi için yöredeki turizm işletmelerine yönelik çeşitli (KDV muafiyeti, uzun vadeli düşük faizli krediler sunulması gibi) teşvikler sağlanmalıdır l) Engellilerin turizmden daha fazla yararlanmalarını sağlayacak çeşitli sosyal turizm projeleri geliştirilmelidir m) Engellilerin taleplerine yönelik özel ve yöreye özgü kültürel değerlerle zenginleştirilmiş ürün ve hizmetler geliştirilmelidir. 69 n) Engelli turizmine uygun hizmet veren işletmeler, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Engelli Dostu Otel” gibi adlandırmalarla belgelendirilmelidir. o) Turizm eğitimine hizmet eden her düzeydeki eğitim kurumlarının müfredatlarına engelli turizmi ile ilgili dersler kurulmalıdır p) Yöredeki turizm kurumların çalışanlarına, engelli turistlere sağlanması gereken hizmet standartları konusunda eğitimler verilmelidir. q) Antalya yöresinin engelli turizmi için yapacağı hazırlıklara ulusal ve uluslararası tüm paydaşları katılmalıdır. r) Engellilerin Antalya yöresindeki turizm işletmelerine ulaşımını sağlayacak özel ulaşım ve konaklama imkânları planlanmalıdır. s) Engelli STK’lar yörenin engelli turizmi için geliştirilmesinde karar alma ve denetleme aşamalarında aktif rol almalıdır. t) Engelli dostu turizm işletmelerini özendirecek yasal düzenlemeler yapılmalıdır. u) Engelli turizminin gelişimi için kamu ve özel sektör işbirliğinin sağlanması önemlidir. v) Turizm işletmelerinde engelli turizmi için istihdam edilecek eleman ihtiyacını giderecek eğitimler verilmelidir. w) Antalya yöresinin kısa sürede engelsiz turizm için düzenlenmesi maliyet ve yönetim altyapısı gereği zordur. Bu nedenle önceliklerin iyi belirlenmesi gerekmektedir. Kaynaklar ABEYRAINE, R.I. (1995) Proposals and guide-lines fort he carriage of elderly and disabled persons by air. Journal of Travel Research, 33(3), 52-59. CAVINATO, J.L., & CUCKOVICH, M.L. (1992) Transportation and tourism for the disabled: an assessment. Transportation Journal, 31(3), 46-53. CRAWFORD, D. W., & GODBEY, G. (1987). Reconceptualizing barriers to family leisure. Leisure Sciences, 9(2), 119-128. CRAWFORD, D. W., JACKSON, E. L., & GODBEY, G. (1991). A hierarchical model of leisure constraints. Leisure Sciences, 13(4), 309-320. DANIELS, M. J., RODGERS, E. D., & WIGGINS, B. P. (2005). “Travel Tales”: an interpretive analysis of constraints and negotiations to pleasure travel as experienced by persons with physical disabilities. Tourism Management, 26(6), 919-930. DARCY, S. (2002). Marginalized participation: physical disability, high support needs and tourism. Journal of Hospitality and Tourism Management, 9(1), 61-72. 70 GLADWELL, N. Y., & BEDINI, L. A. (2004). In search of lost leisure: the impact of caregiving on leisure travel. Tourism Management, 25, 685-693. http://www.un.org/disabilities/convention/facts.shtml http://kutuphane.tuik.gov.tr/pdf/0014899.pdf). ISRAELI, A. A. (2002). A preliminary investigation of the importance of site accessibility factors for disabled tourists. Journal of Travel Research, 41(1), 101-104. JACKSON, E. L. (1993). Recognizing patterns of leisure constraints: results from alternative analyses. Journal of Leisure Research, 25, 129e149. JACKSON, E. L., CRAWFORD, D. W., & GODBEY, G. (1993). Negotiations of leisure constraints. Leisure Sciences, 15, 1-11. MCKERCHER, B., PACKER, T., YAU, M. K., & LAM, P. (2003). Travel agents as facilitators or inhibitors of travel: perceptions of people with disabilities. Tourism Management, 24, 465-474. NICASSIO, P., WALLSTON, K., CALLAHAN, L., HERBERT, M., & PINCUS, T. (1985). The measurement of helplessness in rheumatoid arthritis: the development of the Arthritis Helplessness Index. Journal of Rheumatology, 12, 462-467. SCHIAFFINO, K., & REVENSON, T. (1995). Why me? The persistence of negative appraisals over the course of illness. Journal of Applied Social Psychology, 25, 601-619. SHAW, G., & COLES, T. (2004). Disability, holiday-making and the tourism industry in the U.K.: a preliminary survey. Tourism Management, 25, 397-403. SMITH, R.W. (1987). Leisure of disabled tourists: barriers to travel. Annals of Tourism Research, 14(3), 376-389. YAU, M. K., MCKERCHER, B., & PACKER, T. L. (2004). Traveling with disability: more than an access issue. Annals of Tourism Research, 31(4), 946-960. 71 4. ENGELLİ TURİZMİNE YÖNELİK, NİTEL ALAN ARAŞTIRMASI BULGULARI 4.1. Nitel Araştırmanın Amacı Projenin nitel çalışma aşamasında engellilerin turizm hizmetleri ile ilgili genel beklentilerinin derinlemesine değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Çalışmanın ana amacı, genel olarak tatil yapmak konusunda engelliler ve engelli ailelerinin beklentilerine ilişkin görüşlere ulaşmak ve gerçekleştirilecek olan nicel araştırmaların altyapısını oluşturmaktır. Bu amaçla Antalya, Isparta ve Burdur illerindeki engelli sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri, Turizm İl Müdürlüğü ve Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yöneticileri ile yarı-yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Çalışmanın genel amacına dönük olarak değerlendirilmek üzere aşağıdaki 6 temel soruya - amaca cevap aranmıştır: 1) Katılımcıların görme/işitme/bedensel engellilerin tatil yapma olanakları hakkındaki görüşleri nedir? 2) Görme/işitme/bedensel engelli bireyler ne tür tatil yapmayı tercih etmektedir? 3) Katılımcılara göre tatil organizasyonu için bulundukları yerden, gittikleri kuruluşlara, tatil yöresine ve tatil binasına erişimleri ve tatil ortamı içinde hareketlilikleri açısından engellilerin ne tür talepleri/gereksinimleri olmaktadır ya da olabilir? 4) Katılımcılara göre mevcut turizm hizmetleri engellilerin taleplerini/gereksinimlerini ne düzeyde karşılayabilmektedir? Karşılaştıkları sorunlar nelerdir? 5) Katılımcılara göre engellilerin turizm hizmetlerinden yararlanmasını sağlamak üzere turizm aracıları, engelli STK’ları ve devletin ilgili organlarına ne gibi görevler düşmektedir? 6) Katılımcıların engellilerin tatil konusunda karşılaştıkları sorunların çözümüne yönelik ne tür önerileri vardır? 72 4.2. Nitel Araştırma Yöntemi 4.2.1. Ölçme Araçları Araştırma verilerinin toplanabilmesi için iki adet ölçü aracı geliştirilmiştir. İlki, görüşme yapılan kişilerin demografik bilgilerinin yer aldığı Bilgi Formu, diğeri ise yarı-yapılandırılmış görüşme sorularıdır. Araştırmada, yukarıda yer alan 6 alt amacı ölçmeye hizmet edecek şekilde engellilerin tatil olanakları, tatil tercihleri, ihtiyaçları, ihtiyaçlarının karşılanma düzeyi, sorunlar ve öneriler temelinde yapılanmış 6 adet açık uçlu soru hazırlanmıştır. Batı Akdeniz Bölgesi’nde engelli STK’ları temsilcileri, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ve Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yöneticileri ile görüşmeler planlanmıştır. Görüşmeler katılımcılarla önceden belirlenen gün ve saatlerde görevli oldukları kurumlarda kendi belirledikleri mekânlarda yüz yüze görüşmeye dayalı ve bire-bir olarak yürütülmüştür. Görüşme sırasında katılımcının izni doğrultusunda ses kaydı yapılmıştır. Görüşmelerden il dışındakiler 04.05.2012 tarihinde, Antalya’da gerçekleştirilenler ise 06.06.2012 tarihinde yapılmıştır. Görüşmeler projenin Engelli Eğitim Uzmanı tarafından gerçekleştirilmiştir. 4.2.2. Nitel Araştırma Verilerinin Analizi Araştırmada elde edilen veriler betimsel analiz tekniği ile analiz edilmiştir. Bunun için öncelikle yarı-yapılandırılmış görüşme sonrası ses kayıtları bilgisayar ortamında yazıya aktarılmıştır. Engellilerin tatil olanakları, tatil tercihleri, tatil organizasyonundan gerçekleştirilene kadar gereksinim ve talepleri, taleplerin gerçekleşme düzeyi, sorunlar, ilgililere düşen görevler ve öneriler olmak üzere 6 ana tema çerçevesinde sorulan sorulara verilen cevaplar her bir sorunun altına gelecek şekilde gruplanmıştır. Yeniden okuyarak yapılan inceleme sonrasında her bir sorunun altına girebilecek cevap kategorileri yazılarak “Görüşme Kodlama Anahtarı” oluşturulmuştur. Bulguların tanımlanması için nitel veriler sayısal verilerle ifade edilmeye çalışılmıştır. Bulguların yorumlanması için veriler görüşme sorularının sırasıyla verilmiş, ilişkilendirilmiş, doğrudan alıntılarla bulgular desteklenmeye çalışılmıştır. 73 4.3. Nitel Araştırma Bulguları Isparta, Burdur ve Antalya’da engelli STK’ları, Turizm Müdürlükleri ve Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerinde görevli toplam 12 kişiyle (katılımcıyla= K) görüşülmüştür. Bunlardan 6’sı engelli STK yetkilisidir. Her üç ilde de mevcut olup engellileri temsil edecek ve veri alınabilecek kamu ve STK birimleriyle önceden randevu alınarak görüşülmüştür. 4.3.1. Katılımcılara ilişkin demografik göstergeler Katılımcılarla görüşmenin hemen öncesinde Bilgi Formu uygulanmıştır. Bilgi Formu ile katılımcıların öğrenim düzeyi, görev süresi, varsa engeli, yaşantısında engelli kişi olup olmadığı, varsa yakınlığı, en az 1 kez engelli biriyle iletişime geçip geçmediğine ilişkin bilgilere ulaşılmaya çalışılmıştır. Katılımcıların başlıca demografik özellikleri Tablo 1’de verilmiştir. Tablo 25. Katılımcıların demografik özellikleri (K=12) Özellikler Cinsiyet Öğrenim durumu Hizmet yılı Kendisinde engel olma durumu Grup Kadın Erkek Yüksek Lisans Lisans Lise Ortaokul 0-5 Yıl 6-10 yıl 11-15 yıl 16-20 yıl 20- üzeri yıl Var Yok (K) Katılımcı Sayısı 5 7 2 6 1 3 2 -2 3 5 4 8 Katılımcılardan kendisinde engel bulunan 4 kişi bulunmaktadır. İkisi görme diğer ikisi ise bedensel yetersizlik sahibidir. Yaşantısında (kendisi dışında) engelli bireyler olup olmadığına ilişkin sorulan soruya 5 kişi evet cevabını vermiştir. Bunlardan ikisinin zihinsel, üçünün ise bedensel yetersizliği olduğu belirtilmiştir. Bu kişilerin dışında kalan yani yaşantısında engelli kişi olmadığını bildiren 7 kişiden 5’i hayatında en az bir kez engelli bireyle iletişime geçtiğini, iki kişi ise hiç iletişime geçmediğini bildirmiştir. Dolayısıyla 12 katılımcıdan 2’sinin engelli bir kişiyle bir kere bile olsa iletişime geçmediği görülmektedir. 74 4.3.2. Engellilerin “tatil yapma olanaklarına” ilişkin katılımcı görüşleri (Amaç 1) Yapılan görüşmelerde ilk olarak “görme/işitme/bedensel engellilerin tatil yapma olanaklarından bahseder misiniz?” sorusu yöneltilmiştir. Katılımcıların bu soruya verdikleri cevaplar katılımcı sayına göre ve en yüksek cevap kategorisinden en düşüğe doğru Tablo 26’da sıralanmıştır. Tablo 26. Engellilerin tatil yapma olanaklarına katılımcı bakışı Katılımcılara Göre Engellilerin Tatil Olanakları Mimari/çevresel engeller Olanakları yok Alt-sosyo ekonomik düzey/ekonomik sıkıntı Refakatçi zorunluluğu Çevredekilerin tutumları Engelli kampları Çoğunlukla yabancı turist K. Sayısı 7 4 3 2 1 1 1 Araştırmada katılımcılardan yedisi mimari engellerin, tatil olanağı olan engellilerin istedikleri gibi bir tatil yapamamalarına neden olduğunu belirtmiştir. Dört katılımcı olanakları olmadığını, üçü ise maddi imkânsızlıklar nedeniyle tatile çıkamadıklarını belirtmiştir. İki katılımcı ise tatil yapma olanağı olan kişilerin de tek başlarına değil mutlaka refakatçileriyle birlikte tatil yapmak zorunda olduklarını ifade etmiştir. Engellilerin tatil yapma olanaklarına ilişkin soruya bazı katılımcıların görüşleri şöyledir: K6. “….Alana gidip onları komisyonla evde de ziyaret etme zorunluluğumuz var. Özürlüyü ve bakan kişiyi görme, yaşadığı ortamı görme. Yerinde de değerlendirdiğimizde bu kişilerin aile yapıları orta ve alt sosyo-ekonomik düzey grubuna girendir. Yani eve giren her türlü geliri evde yaşayan kişi sayısına böldüğümüzde 420 liranın altında kişi başına düşen rakama ulaşanlar ki bu kişilerin tatil şanslarının olduğunu pek düşünmüyorum.” K8. “Ben aslında en çok şeyi düşündüm siz sorduğunuzda kişilerden çok bu kişileri bakan kişileri yani o bakıcılar bankaya gidemiyorlar. Belediyeye fatura ödemeye gidemiyorlar. Sosyal hayatları sıfırlanmış durumda. Kapı komşuları onlara geliyor ama onlar evden dışarıya çıkamıyorlar. Aslında evet bakanların tatile daha çok ihtiyacı var.” K11. “Görebildiğim kadarıyla çok fazla böyle bir imkana sahip olmadıklarını düşünüyorum. Mesela diyelim ki ailede çocuğu engelliyse işte mümkün 75 olduğunca zor şartlarda yani tatile çıkmada sıkıntı yaşadıklarını düşünüyorum ben gittikleri yerlerde. Çünkü bu imkanları bulamayabiliyorlar ya da orda bir hoşgörüyü bulamayabiliyorlar. İşte görme engellilerin zaten kendileri bizatihi annesi, babası, ya da yakınının desteği olmadan hareket etmesi mümkün değil. ..” 4.3.3. Engellilerin “tatil tercihlerine” ilişkin katılımcı görüşleri (Amaç 2) Katılımcılara engellilerin tatil tercihlerine yönelik olarak “Tatil imkanına sahip olan görme/işitme/bedensel engelli bireyler ne tür tatil yapmayı tercih etmektedir? Nasıl bir tatil onları mutlu eder? ”sorusu yöneltilmiştir. Katılımcıların bu soruya verdikleri cevaplar Tablo 27’de verilmiştir. Tablo 27. Engellilerin tatil tercihlerine katılımcı bakışı (K=12) Katılımcılara Göre Engellilerin Tatil Tercihleri Kendilerini rahat hissedebilecekleri fiziki koşulların sağlandığı her yer Kaplıca/termal tesis Bakanlıktan belgeli her şey dahil tesisler Grup olarak gittikleri her yer K. Sayısı 9 1 1 1 Katılımcıların 8’i fiziki koşulların sağlanması durumunda her türlü tatil şeklinin onları mutlu edeceğini, sağlıklı insanlardan farklı şekilde tatil yapmayı tercih etmeyeceklerini belirtmiştir. Bir katılımcı termal kaplıca turizmini, bir katılımcı bakanlıktan belgeli her şey dahil hizmet veren büyük otelleri ve bir katılımcı da grupça gitmeyi tercih ettiklerini belirtmiştir. Katılımcıların bu soruya verdikleri yanıtlardan bazıları aşağıda verilmiştir: K3. “Tatil yapmada tercihleri fiziksel koşullar ile orantılıdır. Kişi çok fazla hareketli değil tekerlekli sandalye kullanıyor ise ki bizim gurubun çoğunluğu böyle seçimi otelin içinde rahat hareket edebileceği, daha aktif olacağı, gezebileceği alışveriş edebileceği, oteldeki etkinliklerin kullanılabildiği ve ailemiz ile gidebileceği tatilleri tercih ediyoruz.” K1. “Ben şöyle düşünüyorum biz insanoğlu doyumsuz kişileriz. Birlikte hareket edilen bütünlü bir organizasyonda deniz tatili de olabilir, kır tatili de olabilir veya da turizme açık tatil yöreleri var örneğin Pamukkale. Hepsi de onları tatmin eder. Belki tek olarak bireysel olarak gitseler o kadar tatmin etmez ama grup olarak gittikleri için onları çok güzel tatmin eder. Birbirlerini motive etmiş olurlar diye düşünüyorum.” 76 K8. “…o anlamda tatil seçenekleri açısından deniz tatili isterler işte kayak tatili, kar tatili diye bir ayrım yapabileceklerini zannetmiyorum. Onlar için nefes almakla eş değer olacağı için hangi mevsimde ve nereye gittiklerinin çok büyük bir önem taşıdığını düşünmüyorum. Hani soluk alacaklar çünkü.” K9. “Ben sağlıklı birey grubunda bir kadın olarak nasıl bir tatil yapmak istersem herhalde engelli olan kardeşimde aynı talepleri dile getirecektir o da, denize gitmek isteyecektir o da dağa tırmanmak isteyecektir o da özgürce koşmak yürümek isteyecektir ne yapmak istiyorsa yapmak isteyecektir. Kitap okumak isteyecektir bunların hepsi bir hak. Engelli şöyle tatil yapar, bunu yapsın yeter bunu kabul etmiyorum. Ben ne istiyorsam aynı onunda kişisel seçme hakkı vardır. Dayatılamaz. …..Ben nasıl sağlıklı bir birey olarak tatil yapmak istiyorsam engellide aynı şekilde o da seçimleri vardır. Bize sağlanan koşullar onlara da sağlanmalıdır. İki gün sonra vazgeçmem herhalde alıştığım tesisse gitmekten ayağımda bir sakatlık meydana gelse veya görmemde bir sorun olsa ben zevk aldığım sahilde yüzmeye devam etmek isterim. Kimse sen artık burada yüzme biz sana burayı yaptık git orada suya gir çık demesin bunu istiyorum. Ben neyi istiyorsam onlara da o olsun” 4.3.4. Engellilerin “tatil organizasyonu, seyahat ve konaklama süreçlerindeki taleplerine” ilişkin görüşler (Amaç 3) Engellilerin tatil öncesi ve sonrasında taleplerinin neler olabileceğine ilişkin sorulan “Tatil organizasyonu için bulundukları yerden, gittikleri kuruluşlara, tatil yöresine ve tatil binasına erişimleri ve tatil ortamı içinde hareketlilikleri açısından düşündüğünüzde ne tür talepleri olmaktadır ya da olabilir” sorusuna katılımcıların verdikleri cevaplar ve dağılımı Tablo 28’de verilmiştir. 77 Tablo 28. Engellilerin, katılımcı görüşlerine göre, tatil organizasyonu kapsamlı talepleri Engel Türü Katılımcılara Talepleri Göre, Engelli Tatil Organizasyonu K. Sayısı 6 2 1 1 Görme Engelliler Oda ya da asansörlerde sesli uyarı sistemleri Kabartma yazılı materyaller, levhalar, yönlendiriciler Engelsiz internet Dokunsal uyarıcılar Bedensel Engelliler Standartlara uygun mimari düzenlemeler Özel transfer aracı 6 5 İşitme Engelliler İşaret dili bilen eleman Görsel uyarıcılar 1 1 Rehber/refakatçi/yardımcı personel Engelsiz oda dekorasyonu Maddi destek Engelsiz hizmet 4 1 1 1 Genel Katılımcıların engellilerin tatil konusunda talepleri konusunda verdikleri cevaplar araştırmada hedef kitle olan görme, işitme ve bedensel engel ve genel kategorileri altında incelenmiş ve her bir kategoriye giren cevap seçenekleri gruplanmıştır. Buna göre görme engelliler için ifade edilen taleplerden en fazlası 6 katılımcı ile oda ya da asansörlerde sesli uyarı sistemleri olmuştur. Bedensel engelliler için ise en çok mimari düzenlemeler 6 katılımcı tarafından ifade edilmiştir. İşitme engelliler için 1 katılımcı işaret dili bilen eleman talebini bir katılımcı ise görsel uyarıcıları ifade etmiştir. Genel anlamda tüm grupları ortak etkileyen durumların gruplandığı genel kategorisinde ise 4 katılımcı yanlarına refakat edecek yardımcı personele ihtiyaç duyduklarını ifade etmiştir. Bu konuda katılımcılardan bazılarının görüşleri aşağıda verilmiştir: K12. “…… Her şey dâhil olan bakanlığımızdan belgeli büyük otellerde sıkıntı olmuyor. Asıl sıkıntı uçaktan otele kadar olan kısım. Tur operatörlerinin acentelerinin yeni getirttikleri asansörlü olan otobüslerden ne yazık fazla yok sadece birkaç tane var. Tabi bu anlamda çok talep var. Engelli bir birey Antalya hava alanına geldi diyelim tur operatörünün karşılama imkânı yok ise ya da otele geldi tarihi yerleri görmek istiyor. Yani tarihi yerleri görmek isteyen bireylerde çok şehir merkezine indi diyelim şehir merkezinde alışveriş merkezlerinde kaldırımlarda engelli rampalar istiyorlar. Tarihi yerlerde şehir merkezlerinde gezileri anlamında rahat etmek istiyorlar. Genelde refakatçi ile geldikleri için sorun çıkmıyor 78 halkımız da çok misafirperver ve çok güler yüzlü sadece bizim halkımız değil insanoğlu yardım ediyor.” K4. “Evden çıkıp nereye gitmek istiyorsa bunların sağlanması gerekiyor. Evden sağlıklı olarak çıkabilmesi gerekiyor. İletişim kaynaklarıyla sağlıklı tatil imkânlarını görebilmesi lazım şu anda daha kolay internetimiz bilişim sistemlerimiz var bunlar gelişti evimizde bunları bir tık ile yapabiliyoruz ama görme engellilerin içinde aynı şekilde teknik donanıma sahip araçların da olması gerekiyor. Hadi bunları da temin ettik diyelim. Evden çıkacak şirketlere ulaşacak evden çıkarken rampası küçük asansörleri kendisini bu bölüme taşıyacak araçlar olacak. ……Transferinden uçakta yer ayrılmasından sırasından bilet almasından bilgilendirilmesinden görmeyen vatandaşımız için bunu çok iyi tasarlayacak anlayışın olması gerekiyor. Kabartma falan kullanılabilir belirli materyallerin kullanılması gerekiyor bunlarda çok önemli biz görüyoruz onlarında bunu hissetmesi gerekiyor. …….. Evden çıkamadıktan sonra tatile gidebilme imkânı nasıl olabilir ki yeni yeni büyük şehirlerde engelliler için engelli taksileri, otobüslerin rampalı olanları oluşturuldu…..” “……. tabi başlangıçta işitme engelli dilinden, işaret dilinden anlayan genelde yetişmiş elemana ihtiyaç var. Siparişleri alacak garsondan tutun rezervasyonu yapacak görevliye kadar. Orda bu desteğe ihtiyaç var. Tabi ki de yabancı dil bilen resepsiyon görevlisine olacağı gibi. …..Oralarda yine kaldırımlardaki sinyalizasyon gibi, asansör yapılarını buna uygun şekilde sesli komutlarla olması düşünülebilir. Odada telefonu kullanabiliyor görme engelliler ama işitme engelliler sipariş alacağı zaman onlar da başka bir iletişim dilleri var mı bilmiyorum. …..” 4.3.5. Engellilerin “tatil organizasyonu, seyahat ve konaklama süreçlerinde karşılaştıkları sorunlara” ilişkin görüşler (Amaç 4) Katılımcılara yöneltilen “Sizce mevcut turizm hizmetleri, görme/işitme/bedensel engellilerin bu taleplerini ne düzeyde karşılayabilmektedir? Karşılaştıkları sorunlardan bahsedebilir misiniz?” sorusuna verdikleri cevaplar Tablo 29’da verilmiştir. 79 Tablo 29. Katılımcılara göre, engellilerin turizme amaçlı sorun alanları K. Sayısı Gereksinimlerin Karşılanma Düzeyi Yetersiz Katılımcılara Göre, Engellilerin Karşılaştığı Sorunlar Uygun olmayan mimari düzenlemeler Transfer aracı yetersizliği Çevrenin olumsuz tutumu Hizmet sektöründe eğitim eksikliği İşaret dili bilen eleman olamayışı Engelli turizminin pazar olarak görülmemesi Dokunsal işaretçilerin yetersizliği Düşük gelir 10 6 4 2 2 2 1 1 1 Katılımcılardan 10’u mevcut turizm hizmetlerinin engellilerin gereksinimlerini karşılamadığı yönünde ancak farklı sorun alanlarını bildirmiştir. Altı katılımcı mimari düzenlemeler konusundaki sorunlardan bahsetmiştir. Bunlar arasında, bina girişlerindeki rampaların yüksek eğimli olması ya da hiç olmaması, kaldırımların yüksekliği, engelliye saygılı mimarinin olmayışı şeklinde görüşler yer almıştır. Dört katılımcı transfer için kullanılan araçların bedensel engellilerin gereksinimine uygun olmadığını belirtmiştir. Katılımcılardan 2’si olumsuz tutumlardan, 2’si eğitim eksikliğinden ve ikisi de işaret dili bilen elamanların olmayışından bahsetmiştir. Bazı katılımcının bu konudaki görüşleri şu şekildedir: K5.“Karşılayamıyor. Yeterli değil. Yani şu anda hala biz özürlüyü çok iyi kabul etmiş değiliz. O nedenle belki toplum olarak fiziksel çevre düzenlemesi olsun, olanaklar olsun yeni yeni düzenleniyor diye düşünüyorum”. K2. “Ben kesinlikle karşılandığını düşünmüyorum. Yeni yeni adımlar var ama çok yetersiz. Engelliler için yapılan organizasyonda bilgi yetersizliği var birçok firma kontenjan ayırmıyor engellileri düşünmüyorlar. Çünkü gelir düzeyleri düşük ve talep yok” K7. “Engelliyi tatile getiren firmalar transferi yaptıklarında tatil ihtiyaçlarını karşılanmış sayıyor. Hava alanından alıp otele bırakmak ve otelden alıp hava alanına bırakmak ile tatil organizasyonu tam anlamı ile yapılmıyor …….Turizm bakanlığının belirlemiş olduğu oda sayısı kotası var otel o kotayı doldurmak için oda yapıyor. Paranızla süit odada kalma imkânınız yok. Odalarında alanı geniş tutarak tutunma barı yapılması ile 80 daha kullanışlı hale getirilebilir odalar ama bir oda bu şekilde düzenleniyor bu kota otelin müşteri kaybetmesine neden oluyor”. K1. “Ama bizim bir de öncelikle dile getirmemiz gereken konu karayolu taşımacılığında bedensel engelli vatandaşların malesef yani onlara yönelik hiç bir çalışmaları yok. Ben kendim dokuz sene oldu kazayı yapalı. Bir yıllığına alletraksiyon aleti takınarak devam ettim. …… sarsıntıdan vidalar batıyor. …. diyorsun ki işte benim durumum bu raporum var rahatsızım diyorsun firma sahiplerrine mümkünse önden yer işine gelirse boş yerimiz yok. ...” 4.3.6. Engellilerin tatil yapabilmelerini sağlamak için “turizm aracılarına, engelli STK’na ve devlete düşen görevlere” yönelik görüşler (Amaç 5) Katılımcılara “görme/işitme/bedensel engellilerin tatil yapabilmelerini sağlamak için turizm aracılarına, engelli STK’na ve devletin ilgili organlarına düşen görevler konusunda ne düşünüyorsunuz?” sorusu yöneltilmiştir. Katılımcıların bu soruya verdikleri cevaplar Tablo 30’da verilmiştir. Tablo 30. Engellilerin tatil yapabilmeleri için taraflara düşen görevler Görevler Grubun gereksinimlerine göre hizmetleri, donanımı güçlendirme Otelleri bilgilendirme Otelleri zorlama Doğru yönlendirme Engelli dostu otellerle işbirliği Bu konuda kendini yetiştirme K. Sayısı 2 1 1 1 1 1 Engelli STK Yaşadıkları sorunları, ihtiyaçları bildirme Denetlemeye katılım Toplumda engelli bilinci oluşturma Organizasyon Devletin birimleri Engelliye tatil için maddi destek Vergi indirimi Fiziki düzenlemeler için cezai yaptırım Belediyeleri destekleme Fiziksel çevre düzenlemeleri 5 2 1 1 4 2 1 1 1 Turizm aracıları ilgili Turizm aracılarına yönelik görevler arasında katılımcılardan ikisi, grubun özelliklerine göre hizmetlerini düzenlemesi gerektiğini, donanımlarını güçlendirmesi gerektiğini belirtmiştir. Bunun yanında birer katılımcı da 81 otelleri engelliler konusunda bilgilendirme yapması, otelleri engellilere yönelik hizmetler konusunda zorlaması, doğru yönlendirme yapması, engelli dostu otellerle işbirliği yapması ve engelliler konusunda kendini yetiştirmesi gerektiğini belirtmiştir. Engellileri temsil eden sivil toplum kuruluşlarının yapması gerekenlere ilişkin olarak ise 5 katılımcı temsil ettikleri grubun ihtiyaçlarını, sorunlarını ilgililere bildirmesi gerektiğini belirtmiştir. 2 katılımcı ise denetlemeye katılmaları, sorunları direkt yerinde tespit etmelerini sağlayacaktır şeklinde görüş bildirmiştir. Bir katılımcı ise toplumda engelli bilinci oluşturmaya yönelik çalışmalar yapmaları gerektiğini, bir katılımcı ise temsil ettikleri gruplar için turizm etkinlikleri organizasyonu yapmalarını ifade etmiştir. Aşağıda bazı katılımcı görüşlerine yer verilmiştir: K7.“Tur operatörlerinin engellilere özel getirdiği asansörlü transfer araçlarının yaygınlaştırılması ya da yasal olarak zorunlu hale getirilmesi gerekiyor. Tıpkı otellerdeki engelli odaları tuvaletleri asansörler bakanlık tarafından nasıl zorunlu tutulmuşsa böyle bir düzenleme yapılabilir”. K4. “Bütün STK’lara görev düşüyor. Özellikle engelli gurupları temsilen kurulmuş olan STK’lar hakların ve işlemlerin takipçisi olabilirler kendilerini rahat anlatabilecekleri onların ihtiyaçlarını kamuoyunun daha sağlıklı duymasını sağlayabilirler. Ben bir görme engellinin ne zorluklar yaşadığını anlamam istediğim kadar empati yapayım anlamam mümkün değil işitme engellinin durumunu anlayamam bu alanda empati yapılamaz sadece daha duyarlı davranılabilir. Özellikle STK’lar bu duyguyu aktarmaları gerekir. Bütün STK’ların turizm içindeki stoklardan hizmet kalitesinin artırılması için bir hizmet yarışı oluşturabilirler”. K2. “Devlet engellilere tatil amaçlı yaptırımlar yaratması lazım örneğin turizmle ilgili sektörlere finans sağlayabilir. Engellilere turizmden faydalanabilmesi için ödenek çıkarılabilir. Fiziki ortamlar için yaptırımlar uygulanabilir, ceza yaptırımı gibi. Engelli ve hükümlü yasalarından bir fona para akıyor o fon ile proje sunulabilir istendiği takdirde olmayacak bir şey yok” K3. “Devlet sadece engelli bireyler için tatil düzenlemesi yapması zor geliyor ama tatil yapma hakkı herkese verilmiş ise devlet destek sağlamalı ama birey dört kişilik ailesi ile tatile gidiyor. İçlerinden sadece engelli bireyin tatilini desteklemesi bir çözüm değil. Gelir düzeyi tatile elverişli olmayanları desteklenmeli.” 82 4.3.7. Engellilerin turizm hizmetlerinden yararlandırılması önerileri (Amaç 6) Katılımcıların engellilerin turizm hizmetlerinden yararlanmasına yönelik önerilerini almak üzere “görme/işitme/bedensel engellilerin turizm hizmetlerinden yararlanmasının sağlanmasına yönelik ne tür önerileriniz bulunmaktadır?” sorusu yöneltilmiştir. Bu soruya verilen cevaplar Tablo 31’de verilmiştir. Tablo 31. Engellilerin turizm hizmetlerinden yararlandırılmaları için öneriler Öneriler Maddi destek Fiziki ve mimari düzenlemeler Fotoselli lavabo 3G teknolojili asansörler, odalar Pilot uygulama Otellerin tümüyle ulaşılabilir hale getirilmesi Tatil organizasyonunun tüm aşamalarında sağlanması Teşvikler (vergi indirimi) Farkındalık yaratılması Resmi kurum kamplarının kullandırılması Engellinin yanına hemşire verilmesi Ortak akıl Ölü sezonların kullanılması Kota artırımı K. Sayısı 5 hareketliliğin 1 1 1 1 1 2 2 1 1 1 1 1 Katılımcılardan 5’i engellilerin refakatçileriyle birlikte maddi olarak desteklenmesi durumunda daha fazla tatil yapma isteğinde olacaklarını belirtmiştir. Yine 5 katılımcı çeşitli fiziki ve mimari engellerin ortadan kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. İki katılımcı işletmelere teşvikler uygulanabileceğini belirtmiştir. İki katılımcı ise toplumda engellere yönelik farkındalık yaratılması gerektiğini belirtmiştir. Bir katılımcı devlete bağlı kurumların yazlık kamplarının engellilerin kullanımına açılabileceğini önermiştir. Bir katılımcı ise yurtdışındaki gibi engellinin yanında refakat edecek hemşirelerin görevlendirilmesini önermiştir. Bir katılımcı ise sivil toplum kuruluşları, turizm işletmecileri ve devletin kurumları ile üniversitelerin ortak akıl yürütmesinin faydalı olacağını belirtmiştir. Bir katılımcı ölü sezonların kullanabileceğini, bir katılımcı ise otellere verilen engelli odası kotasının oranının artırılmasının faydalı olacağını belirtmiştir. 83 4.4. Nitel Araştırma Sonuçları ve Tartışma Katılımcılara yönlendirilen altı araştırma sorusu ile onların engellilerin tatil olanakları, tatil tercihleri, ihtiyaçları, ihtiyaçlarının karşılanma düzeyi, sorunlar, ilgililere düşen görevler ve önerilere ilişkin görüşlerini derinlemesine incelemek amaçlanmıştır. Araştırmada görüşleri alınan Turizm İl Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ve engelli STK’ları temsilcilerinin büyük kısmının ya kendinde ya da yaşantısında engelli bireyler olan kişiler oldukları dolayısıyla bir şekilde en az 1 kez engelli bireyle karşılaştıkları görülmektedir. Katılımcıların, engellilerin tatil olanaklarının olmadığına dair görüşleri bulunmaktadır. Büyük kısmının maddi açıdan güçlük içinde olduğu ve tatili düşünecek durumda olmadıkları belirtilmiştir. Katılımcıların birçoğu tatil olanağı olan engelli birey ve ailelerinin ise tatil tercihlerinin herkes gibi değişebileceği, fiziki koşulların sağlanması durumunda her türlü tatilin onları mutlu edebileceği yönünde görüş bildirmiştir. Tatil organizasyonundan tatilin gerçekleştirilmesi aşamasına kadar engellilerin taleplerinin ne olabileceğine dair görüşler arasında en fazla fiziki koşullar konusunda talepler bildirilmiş, bunun yanında refakatçi ihtiyaçlarının olacağına dair görüşler de yer almıştır. Nitekim Öztürk, Yaylı ve Yeşiltaş (2008)’ın araştırmasında da benzer şekilde engellilerin taleplerinin fiziki koşulların iyileştirilmesi yönünde görüşler olduğu bildirilmiştir. Araştırmacılar, otel ve seyahat acentesi yöneticilerine yönelik olarak uyguladıkları ankette bedensel engellilerin ihtiyaçlarının karşılanma durumunu belirlemeyi amaçlamıştır. Yöneticilerin bu konudaki görüşleri arasında çevresel koşulların eksik olduğu, otellerin en çok merdiven, banyo ve tuvaletlerinde sıkıntı yaşandığı ifade edilmiştir. Engellilerin taleplerinin karşılanma düzeyinin yetersiz olduğu bildirilmiştir. Tatil organizasyonundan gerçekleştirme aşamasına kadar engellilerin yaşadıkları sorunlar arasında mimari engellerin en fazla sorun yarattığına ilişkin görüşler yer almıştır. Ray ve Ryder (2003)’ün bedensel engellilerin tatil seçenekleri, tatil planlama ve seyahat aşamalarında beklentileri ve yaşadıkları sorunları araştıran çalışmasında engelli bireylerle yaptıkları odak grup görüşmesinde katılımcılar, “ulaşılabilir” olarak bildirilen tesislerin bile gerçek anlamda ulaşılabilir olmadığını, bu konuda acentelere güvenmediklerini belirtmiştir. Artar ve Karabacakoğlu (2003)’nun yaptığı araştırmada 4 ve 5 yıldızlı otellerin engellilere yönelik düzenlemeleri ortaya konulmuştur. Buna göre engellilere yönelik düzenlemesi olduğunu bildiren otellerin oranı % 61 iken düzenleme olmadığını bildirenlerin oranı % 31 olarak bulunmuştur. Bu düzenlemeler arasında asansörde sesli uyarı sistemi olan otel oranı % 84 18; ışıklı ve yazılı uyarıcıları olanların oranı % 35; işitme engelliler için görsel levhaları olanların oranı % 21; havuza giriş için lift vb. özel sistemi olanların oranı % 9 olarak bulunmuştur. Dolayısıyla bu sonuçlara bakıldığında özellikle hareketlilik konusunda düzenlemelerin yetersiz olduğu görüşünü destekler niteliktedir. Bir diğer en sık bahsedilen sorun ise transfer araçlarının uygunsuzluğudur. Öztürk, Yaylı ve Yeşiltaş (2008)’ın çalışmasında da bedensel engellilerin seyahatlerinde en önemli sorunlardan biri olarak transfer koşullarının yetersizliği vurgulanmıştır. Engellilerin gereksinimlerinin karşılanması için turizm aracılarının görevleri konusundaki görüşler değişiklik göstermiştir. Grubun gereksinimlerine göre hizmetlerini, donanımını güçlendirmeleri, kendilerini eğitmeleri gerektiğine ilişkin görüşler dikkat çekmektedir. Engelli STK’larının ise temsil ettikleri grubun ihtiyaçları, sorunları konusunda bilgilendirici rol üstlenmeleri gerektiği öne çıkan bir görüş olmuştur. Devlete düşen görevler konusunda ise engelliye maddi destek vermesi gerektiğine yönelik görüşler ağırlıkta olmuştur. Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı ve Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından 2002’de yayınlanan Türkiye Özürlüler Araştırması verilerine göre engellilerin beklentileri arasında parasal katkı beklediğini ifade eden engelli birey oranı % 61,22 iken iş bulmaya yardım beklentisinde olanların oranı % 9,55’tir. Eğitim olanaklarından yararlanma beklentisini ifade edenlerin oranı ise % 3,31 olarak bulunmuştur. Yine aynı çalışmaya göre engellilerin iş gücüne katılım oranı % 21,71 olarak belirlenmiştir. Bu sonuçlar engellilerin maddi sıkıntı çektiğini ve devletten beklentisinin maddi destek olduğunu belirten katılımcıların görüşlerini destekler niteliktedir. İş gücüne katılamayan % 78,29’luk çoğunluğun tatil yapabilmesi için devlet desteği şart gibi görünmektedir. Katılımcıların, engellilerin turizm hizmetlerinden yararlandırılması için önerileri çeşitlilik göstermiştir. Ancak engellilerin maddi açıdan desteklenmesi ve mimari engellerin kaldırılmasına yönelik öneriler öne çıkmıştır. Bunun yanında hizmet götürecek kişilerin eğitilmesi konusuna da değinilmesi önemli görülmüştür. Toplumda engelliler konusunda farkındalık yaratılması, teşviklerin yapılması, turizm aktörleri arasında ortak akılın kullanılması yönünde önerilerde bulunulmuştur. Öztürk, Yaylı ve Yeşiltaş (2008)’ın çalışmasında da katılımcıların turizm endüstrisinde koşulların iyileştirilmesine yönelik önerileri arasında, toplumsal bilincin oluşturulması, hükümetin engellilerin seyahate katılımını artırıcı önemler alması, resmi ve özel kurumlarla işbirliği, otellerde fiziki değişikliklerin yapılması ve personelin eğitilmesi gibi önerilerde bulunulmuştur. 85 Tüm bu sonuçlar ışığında engellilerin de turizm hizmetlerinden yararlanmasının hak olduğunun hatırlanarak, Türkiye’de engellilerin tatil olanaklarını, tatil seçimlerini, hareketlilikle ilgili ihtiyaçlarını, mevcut durumu sayısal verilerle ortaya koyacak ve konunun tüm aktörlerinin kapsamlı bir şekilde fikirlerini ortaya koyacak nicel araştırmalara gereksinim vardır. Yurtdışı kaynaklarda, bu konuyla ilgili çok sayıda çalışmaya rastlanmakla birlikte Türkiye’de yapılmış sınırlı sayıda çalışmaya rastlanması da bu konuda bilimsel yayınların yapılmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Kaynaklar ARTAR Y. ve Ç. KARABACAKOĞLU (2003). Türkiye’de Özürlüler Turizminin Geliştirilmesine Yönelik Olarak Konaklama Tesislerindeki Altyapı Olanaklarının Araştırılması. Özürlülerin Toplumsal Gelişimine Yönelik Proje. Milli Prodüktivite Merkezi, Ankara. DİEB (2009). Türkiye Özürlüler Araştırması. No:2913. ÖZTÜRK Y., A. YAYLI ve M. YEŞİLTAŞ (2008). Is the Turkish tourism industry ready for disabled customer’s market? The views of hotel and travel agency managers. Tourism Management, (29), 382-389. RAY N.M. and M.E. RYDER (2003). “Ebilities” tourism: an exploratory discussion of the travel needs and motivations of the mobility-disabled. Tourism Management, (24), 57-72. 86