antalya`da engelli turizminin gelişimi için arz ve talep üzerine bir

advertisement
ANTALYA’DA
ENGELLİ TURİZMİNİN
GELİŞİMİ İÇİN ARZ VE TALEP
ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Adres : Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Zemin Kat, Kampüs,
Dumlupınar Bulvarı, Konyaaltı/Antalya
Telefon : (242) 310 60 52
Faks: (242) 310 60 16
E-Posta: [email protected]
http://apgem.akdeniz.edu.tr
1
Hazırlayanlar
Doç. Dr. Beykan
ÇİZEL
Akdeniz Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Nesrin
SÖNMEZ
Akdeniz Üniversitesi
Dr. Zeki AKINCI
Akdeniz Üniversitesi
Turizm Fakültesi, Öğretim Üyesi
Eğitim Fakültesi, Öğretim Üyesi
Serik Meslek Yüksekokulu,
Öğretim Görevlisi
Yayına Hazırlık
Prof. Dr. Cengiz
SAYIN
Akdeniz Üniversitesi Proje
Geliştirme Uygulama ve Araştırma
Merkezi Müdürü
Hazırlık ve Baskı
Yiğitler Grup Reklam, Matbaa
Ankara
2
Bu yayın Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme, Uygulama ve Araştırma
Merkezi’nin Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı mali desteği ile Sanayi ve
Turizm Sektörlerinde Rekabetçiliğin Artırılması 2010 yılı Mali Destek
Programı kapsamında yürüttüğü TR61/10/KAMU/01-68 referans kodlu
Engelsiz Antalya – Engelsiz Turizm projesi çerçevesinde gerçekleştirilen
araştırma çalışmalarının ürünüdür.
Yayın Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı mali desteği ile hazırlanmış olup,
yayının içeriğinden yalnızca Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme,
Uygulama ve Araştırma Merkezi sorumludur.
AĞUSTOS 2012
3
İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER................................................................................................. 4
ÖNSÖZ............................................................................................................. 6
1.
GİRİŞ ........................................................................................................ 7
2.
ENGELLİLİK – ÖZÜRLÜLÜK KONUSUNA YAKLAŞIMLAR ....... 10
2.1. Birleşmiş Milletler Sisteminde Özürlülük Yaklaşımları ve
Uygulama Süreçleri .................................................................................... 10
2.1.1.
Birleşmiş Milletler “Özürlüler Programı” .........................................12
2.1.2.
Birleşmiş Milletler, Asya - Pasifik Özürlüler On Yılı Süreci ............13
2.1.3.
Asya-Pasifik Özürlüler On Yılı (1992-2002) Kapanış Toplantısı .....14
2.2.
Avrupa Birliği’nde Özürlülük - Engelli Yaklaşımı ......................... 16
2.2.1.
Yaklaşımların Tarihsel Gelişim Süreci .............................................16
2.2.2.
Özürlüler Konusunda Üye Ülkeler Arasında İşbirliği Geliştirme .....20
2.2.3.
Avrupa Birliği’nde Özürlüleri İlgilendiren Başlıca Finansman
Araçları 21
2.3.
Engelli Turizmine İlişkin Yasal Yapı .............................................. 21
2.3.1.
Dünyada Başlıca Ülkelerde “Engelli ve Turizm” Kapsamlı Yasal
Düzenlemeler ....................................................................................................22
2.3.2.
3.
Türkiye’de Engelli ve Turizm Kapsamlı Yasal Düzenlemeler..........30
NİCEL ARAŞTIRMA BULGULARI .................................................... 36
3.1.
Yazın Taraması ................................................................................ 36
3.2.
Araştırmanın Amacı, Kapsamı ve Yöntemi .................................... 38
3.3.
Araştırma Bulguları ......................................................................... 39
3.3.1.
3.4.
Görme, İşitme ve Bedensel Engellilere İlişkin Bulgular ...................40
Sonuçlar ve Öneriler ........................................................................ 64
4. ENGELLİ TURİZMİNE YÖNELİK, NİTEL ALAN ARAŞTIRMASI
BULGULARI ................................................................................................. 72
4.1.
Nitel Araştırmanın Amacı ............................................................... 72
4.2.
Nitel Araştırma Yöntemi ................................................................. 73
4
4.2.1.
Ölçme Araçları ..................................................................................73
4.2.2.
Nitel Araştırma Verilerinin Analizi ...................................................73
4.3.
Nitel Araştırma Bulguları ................................................................ 74
4.3.1.
Katılımcılara ilişkin demografik göstergeler .....................................74
4.3.2.
Engellilerin “tatil yapma olanaklarına” ilişkin katılımcı görüşleri
(Amaç 1) 75
4.3.3.
Engellilerin “tatil tercihlerine” ilişkin katılımcı görüşleri (Amaç 2)
76
4.3.4.
Engellilerin “tatil organizasyonu, seyahat ve konaklama
süreçlerindeki taleplerine” ilişkin görüşler (Amaç 3) ......................................77
4.3.5.
Engellilerin “tatil organizasyonu, seyahat ve konaklama süreçlerinde
karşılaştıkları sorunlara” ilişkin görüşler (Amaç 4) ........................................79
4.3.6.
Engellilerin tatil yapabilmelerini sağlamak için “turizm aracılarına,
engelli STK’na ve devlete düşen görevlere” yönelik görüşler (Amaç 5) ..........81
4.3.7.
6)
4.4.
Engellilerin turizm hizmetlerinden yararlandırılması önerileri (Amaç
83
Nitel Araştırma Sonuçları ve Tartışma ............................................ 84
5
ÖNSÖZ
Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi
(APGEM), üniversitemizin “bilimsel bilgi birikiminin kamu yararına
toplumsal yaşama aktarılması” misyonuna paralel olarak, sosyal, kültürel ve
teknolojik kalkınmaya dönük proje üretmekte ve alanda ilgili uzmanlardan
aldığı danışmanlık hizmetleri ile bu çalışmaları hayata geçirmektedir. Bu
misyon çerçevesinde APGEM, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı tarafından
Sanayi ve Turizm Sektörlerinde Rekabetçiliğin Artırılması 2010 yılı Mali
Destek Programı çerçevesinde desteklenen TR61/10/KAMU/01-68 referans
kodlu Engelsiz Antalya – Engelsiz Turizm projesini yürütmüştür.
Bu proje kapsamında destekçi sivil toplum kuruluşları Türkiye Sakatlar
Derneği Antalya Şubesi ve Altı Nokta Körler Derneği Antalya Şubesi’nin
sağladığı katkılarla önemli bir araştırma çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu
çalışma ile iç turizmde ana hedef alanı olan Ankara, İzmir ve İstanbul’da
yerleşik engellilerin (görme – işitsel – bedensel) turizm ürün ve
hizmetlerinden beklentileri belirli bir örneklem çerçevesinde incelenmiş, bu
çalışmanın sonuçları turizm hizmet sağlayıcı kurumlar ile gerçekleştirilen yüz
yüze görüşmeler ile birlikte arz-talep mantığında değerlendirilmiştir.
Araştırma sonuçlarının orta vadede bölgede engelli turizminin gelişimine ve
engellilerin sosyal hayata katılımı önündeki engellerle mücadele
çalışmalarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu çalışmanın
gerçekleştirilmesinde görev alan tüm uzman ve araştırıcılara katkılarından
ötürü APGEM ve Akdeniz Üniversitesi adına teşekkür ederiz. Çalışma
sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmaktan mutluluk duyarız.
Prof. Dr. Cengiz SAYIN
Akdeniz Üniversitesi
Proje Geliştirme Uygulama ve
Merkezi Müdürü
6
1. GİRİŞ
Dünya nüfusunun % 10’u, yaklaşık 650 milyon insan, çeşitli engeller ile
yaşamaktadır. Ortalama ömrün 70 yıl olduğu ülkelerde insanlar ortalama 8
yıllarını engelli olarak geçirmektedir. Başbakanlık Özürlüler İdaresi
Başkanlığı tarafından 2002 yılında yapılan “Türkiye Özürlüler
Araştırması’na göre Türkiye’deki engellilik oranı % 12,29’dur ve ülkemizde
yaklaşık 8,5 milyon engelli vardır. Toplam nüfusun % 2,2’si (≈ 1,5 milyon)
ortopedik, görme ve işitme engellidir.
Engelliler ve engelli yakınlarının yaşam kalitesini artırmaya yönelik adımlar
aynı zamanda sosyal dışlanma ile mücadele için de önem arz etmektedir.
Ancak, engellilerin ötekileştirilmesi esas alan yaklaşımlar kalıcı çözüm
üretilmesine engel olmaktadır. Bu nedenle hedef kitlenin ihtiyaçlarının tespit
edilmesi ve bu ihtiyaçları gidermeye yönelik sonuçlar üretilmesi hizmet
sağlayıcı hizmet sağlayıcılara çözüm üreten araştırma kuruluşlarının esas
görevi olmalıdır.
Projemiz, turizm sektörünün hedef kitlesinin engellileri de kapsayacak
şekilde genişletilmesine yönelik planlama yapmak hedefiyle geliştirilmiştir.
Bu hedef iki temel ihtiyaçtan doğmuştur; birincisi, turizm sektöründe
özellikle kış aylarında gözlemlenen yerli ve yabancı müşteri sayısındaki
düşüş; ikincisi ise engellilerin turistik tesislerde gereksinim duydukları
donanım ve insan temelli faktörlerdeki eksikliklerdir.
Turizm Bakanlığı verilerine göre turistik tesislere 2009 yılı Nisan-Ekim
ayları arasında gelen yerli ve yabancı toplam misafir sayısı 19,6 milyona
yaklaşmaktadır. 7 ayın ortalaması yaklaşık 2,8 milyon olarak gerçekleşmiştir.
Kasım – Mart ayları arasında toplam sayı ise 7 milyonda kalmıştır ve bu 5
ayın ortalaması 1,4 milyon olarak gerçekleşmiştir. İstatistiklerden de
anlaşılacağı üzere Ekim ayından sonra gelen turist sayısında yarı yarıya düşüş
yaşanmaktadır. Son on yıllık dönemde ülkeye gelen yabancı turist sayısı 7,5
milyondan 27 milyona yükselirken, Kasım-Mart ayları arasında gelen
yabancı turist sayısı 2,7 milyondan 7 milyona yükselmiştir. Ancak 1999
yılından beri gerçekleşen Kasım-Mart dönemi turist sayısı artışı, Nisan-Ekim
döneminde gerçekleşen yükselişin gerisinde kalmıştır.
Akdeniz Bölgesi’nde konumlanmış turizm işletme belgeli 183 otelin toplam
yatak kapasiteleri 377.024’tür. Bu otellerin 2009 yılı doluluk oranı % 58’dir.
Batı Akdeniz bölgesinde tesislerin doluluk oranı ise Antalya’da % 58,9,
Isparta’da % 33,08 ve Burdur’da ise, % 16,52’dir. Kapasitelerinin altında
çalışan oteller sabit maliyetlerini düşürememekte, karlılık oranlarını
yükseltmekte zorlanmaktadır.
7
Turizm talep cephesinde yer alan engellilerin, ihtiyaç duydukları temel
donanımların bölgede yer alan turistik tesislerde bulunmayışı ise engellilerin
turizm hareketliliğinden faydalanmalarının önüne geçmektedir. Engelliler
tarafından hazırlanmış internet sitelerinde yapılan araştırmalarda engellilerin
tavsiye ettikleri tesislerin bazı ortak özellikleri olduğu dikkat çekmektedir.
Yürüme engelliler için tekerlekli sandalye ile girebilecekleri banyonun
olması, odanın tüm kapılarından tekerlekli sandalyenin geçebiliyor olması,
tek elle, sıkı sıkı kavramaya gerek kalmadan açılıp kapanabilen musluklar,
kapı kolları, kilitler, görme engelliler tarafından fark edilebilecek veya görüşü
zayıf kişiler tarafından okunabilecek şekilde yazılmış levhalar bu
özelliklerden bazılarıdır. Bölgede bu özelliklere dikkat ederek tasarlanmış ve
inşa edilmiş tesislerin yetersiz olması, engellilerin tatil olanaklarını
kısıtlamaktadır.
Tüm dünyada engellilerin maddi açıdan sıkıntı yaşadıkları bir gerçektir.
Dünya Bankası dünyanın en fakir insanlarının % 20’sinin bir çeşit engele
sahip olduklarını tahmin etmektedir. OECD ülkelerinde yaşayan iyi eğitim
almış insanların % 11’i engelli iken, iyi eğitim almamış insanların engellilik
oranının % 19 olduğu görülmüştür. Başbakanlık ÖZİDA araştırmasına göre
Türkiye’deki engellilerin % 61’inin kamu kurum ve kuruluşlarından en
önemli beklentisi parasal katkıdır. 2009 yılında 206.000 engelli, aylık 422 TL
eğitim desteği, 30.000 engelli, ücretsiz taşıma desteği, 199.000 engelli, evde
bakım desteği, 407.000 engelli 181 TL ile 272 TL arasında engelli aylığı
almıştır. 20.400 engelli ise; işçi kadrolarında istihdam edilmiştir.
Genel gelir düzeyinin düşüklüğüne rağmen özel düzenlemelerle Türkiye’deki
ve yurtdışındaki engellilerin turizm hizmetlerini erişimini artırmak Avrupa
Komisyonu’nun 2010 Avrupa Yoksullukla ve Sosyal Dışlanma ile Mücadele
Yılı hedeflerine uygun bir yaklaşımdır. Konaklama ücretlerinde yapılacak
düzenlemeler, engellilere yönelik promosyonlar, çeşitli indirim ve
muafiyetler engellilerin de tatil yapma imkânına kavuşmalarını sağlayacaktır.
Gelir durumu orta veya düşük olan engellilerin tatil ihtiyaçlarını
karşılayabilmeleri için uygun kontenjan ve fiyat ayarlamalarının yapılması
gereklidir. Bu düzenleme gereği, otellerin Kasım-Mart dönemi kapasite
kullanımlarını artırma için de önemli bir adım olacak, uygun fiyatlandırma
karşılığında sabit gider karşılama oranları yükselecektir.
Bu bakış açısı ile engellilerin turizm hizmet taleplerinin değerlendirilmesi ve
Antalya merkezinde engelli turizmine yönelik bir açılımın planlanabilmesi
için, bu çalışma kapsamında mevzuatta engellilere yönelik yapılan güncel
düzenlemeler incelenmiştir. Bununla birlikte, bölgede kilit kurum
temsilcilerinin görüşlerine başvurulmuş, Ankara, İzmir ve İstanbul’da üç
temel engel grubundan (görme-bedensel-işitme) engelliler ve engelli
yakınları ile ve Antalya bölgesinde ise turizm hizmet sağlayıcıları ile
8
görüşülmüştür. Bu çalışmanın sonuçlarına göre engelli turizm hizmet
sağlayıcılarının gelişme kapasiteleri ve ek hizmetlerden beklentileri ile
engellilerin beklentilerinin portresi oluşturulmak istenmiştir.
Dolayısıyla, çalışmamız başta Antalya olmak üzere Batı Akdeniz bölgesinde
engelli turizminin, hedef kitlenin beklentilerini esas alacak şekilde
geliştirilmesi için yapılan masa başı ve saha araştırması sonuçlarını görüş ve
değerlendirmelerinize sunmak üzere hazırlanmıştır.
Elde ettiğimiz sonuçlara göre, öncelikli olarak engelli hedef kitle turistik ürün
ve hizmetleri engelli olmayanlar ile birlikte almak istemektedir. Ayrıca, genel
olarak bilinen altyapı ve üstyapı düzenleme taleplerinin yanında, hizmet
sağlayıcı kurumların personelinin eğitim ihtiyacının da planlanması
gerekmektedir. Yurtiçinden gelen talebin değerlendirilmesi, yurtdışı talebi ile
ilgili olarak da öngörülerde bulunmamızı sağlamıştır. Buna göre, sivil toplum
ve üniversite ile birlikte kamu desteğinin tesislerdeki düzenlemelerden de
öncelikli olarak bilinç değişimine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
9
2. ENGELLİLİK – ÖZÜRLÜLÜK KONUSUNA YAKLAŞIMLAR
2.1. Birleşmiş Milletler Sisteminde Özürlülük Yaklaşımları ve Uygulama
Süreçleri
Dünya nüfusu göz önünde bulundurulduğunda yaklaşık 500 milyon kişinin
özürlü olduğu ve bunun üçte ikisinin gelişmekte olan ülkelerde yaşadığı
düşünülmektedir. Bu sayı dünyada yaşayan insan sayısı arttıkça artmaya
devam edecektir. Dünya genelinde yaşayan bunca özürlü birey özür nedenleri
ne olursa olsun ya da dünyanın neresinde bulunuyorsa bulunsunlar
yaşadıkları toplum içerisinde çeşitli sosyal ve fiziksel engellerden dolayı
sınırlılıklarla karşılaşmaktadır.
Birleşmiş Milletler, kurulduğundan bu yana özürlü bireylerin sosyal
durumlarını iyileştirmek ve yaşam kalitelerini yükseltmek için çaba
göstermektedir. Birleşmiş Milletler’ in özürlülerin onurlarına ve haklarına
yönelik çabalarının dayanağı Birleşmiş Milletler’ in kuruluş ilkeleridir. Bu
ilkeler; insan haklarına saygı, temel özgürlükler ve tüm insanların eşitliği
ilkeleridir.

Herkes için eşitlik ilkesini benimseyen Birleşmiş Milletler (BM)
belgelerinde özürlülük kavramı ilk kez 1948 yılında yayınlanan İnsan
Hakları Evrensel Bildirgesi’nde dile getirilse de BM sistemi içerisinde
özürlülükle ilgili çalışmaların başlama tarihi 1945 yılına dayanmaktadır.
Çalışmalarda, özellikle görme ve işitme engelliler gibi bedensel engeller
taşıyan bireylerin haklarının arttırılmasına odaklanılmış ve ayrıca
özürlülüğü önleme ve rehabilitasyon çalışmalarına önem verilmiştir.

1950 yılında Cenova Konferansı’nda özürlülerin sosyal rehabilitasyonu
dile getirilmiş ve bir komisyon kurularak eğitim, tedavi, mesleki
rehabilitasyon ve istihdam konularında uluslararası standartlar
belirlenmesi öngörülmüştür.

1952 yılında Birleşmiş Milletler tarafından UNDP, ILO, WHO, UNESCO,
UNICEF gibi uluslararası organizasyonların katılımının sağlandığı bir
toplantı gerçekleştirilerek yeni bir bakış açısıyla eğitim ve rehabilitasyon
programları geliştirilirken, özürlülerle ilgili konuların da bu kuruluşların
programlarına dahil edilmesi istenmiştir. Daha sonraki yıllarda bu
organizasyonların, özürlülerle ilgili konularda ülkelere proje ve teknik
destek sağlamaları kararı alınmıştır.

1969 yılında Birleşmiş Milletler Genel Konseyi Sosyal Kalkınma ve
Kalkınma Sürecine Dair Bildirgesi’ni yürürlüğe koymuştur. Bu
beyannamenin 19. maddesi, zihinsel ve bedensel özürlülerin topluma tam
10
katılımının arttırılması amacıyla sağlık, sosyal güvenlik ve sosyal refah
önlemleri alınmasını öngörmektedir.

20 Aralık 1971'de özürlülerin haklarının uluslararası ve ulusal eylem
planlarında hükümetler tarafından çerçeve olarak kullanılması amacıyla
Zihinsel Özürlülerin Haklarına Dair Bildirge yayınlanmıştır.

1975 yılının Aralık ayında BM Genel Konseyi tarafından Özürlü Hakları
Bildirgesi yayınlanmıştır. Burada tüm özürlülerin haklarının din, dil, ırk,
cinsiyet, ideolojik ayrım yapılmaksızın garanti altına alındığı
söylenmektedir.

1981 yılı Birleşmiş Milletlerce Uluslararası Özürlüler Yılı olarak ilan
edilmiştir. Aynı yıl Viyana'da "Özürlülerin Eğitimi, Özürlülüğü Önleme
ve Sosyal Hayata Tam Katılım Konusunda Dünya Konferansı"
gerçekleştirilmiştir.

1982 yılında Özürlüler İçin Dünya Eylem Programı hazırlanmıştır. Bu
programda özürlülükle ilgili oluşturulacak politikalar üç başlık altında
toplanmıştır. Bunlar önleme; rehabilitasyon ve fırsat eşitliğidir. Aralığın
üçünde düzenlenen Genel Konseyde ise her yıl 3 Aralık gününün
Özürlüler Günü olarak kutlanmasına yönelik tavsiye kararı sunulmuştur.

Aynı toplantıda Özürlüler İçin Dünya Eylem Planı’nın tavsiye ettiği
faaliyetlerin hükümetlerce uygulanmasını ve tüm dünyada özürlülerle
ilgili global bir kalkınma sağlamak amacıyla 1983-1992 Birleşmiş
Milletler Özürlüler On Yılı ilan edilmiştir.

1989'da Özürlüler Alanında İnsan Kaynakları Geliştirme Eylem Planı İçin
Tallinn Çerçevesi kabul edilmiştir. Bu çerçevede özürlülerin iş gücü
piyasasında yer almaları ve mesleki istihdamları için eğitilmeleri gerektiği
belirtilmektedir.

1991'de Akıl Hastalarının Korunmasına ve Akıl Sağlığının
Geliştirilmesine Dair Prensipler yürürlüğe konulmuştur. Bu kapsamda,
bireylerin temel hakları ve özgürlüklerinden bahsedilmektedir.

1992'de Birleşmiş Milletler Özürlüler On Yılı'nın kapanış toplantısında
her yıl 3 Aralık gününün Özürlüler Günü olarak kutlanması
kararlaştırılmıştır. Bu toplantıda ayrıca özürlülerin büyük bir kısmının
gelişmekte olan ülkelerde yaşadığından hareketle 1993-2002 yılı on yıl
olarak ilan edilmiştir. Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın 1998 yılında dâhil
olduğu Özürlüler On Yılı sürecinin kapanış toplantısı 2002 yılında
gerçekleştirilmiş ve Asya-Pasifik Özürlüler On Yılı’nın 2002-2012 süreci
için on yıl daha uzatılması kararlaştırılmıştır.

1993'de Özürlüler İçin Fırsat Eşitliği Konusunda Standart Kurallar kabul
edilmiştir. Bu kurallar, Özürlüler için Dünya Eylem Planı’nı özetlemekte
11
ve ülkelere eşit fırsatlar sunma konusunda nasıl önlemler alınacağını
bildirmektedir.

1995 yılında Kopenhag’da gerçekleşen Dünya Sosyal Kalkınma
Zirvesinde Kopenhag Sosyal Kalkınma Bildirgesi ve Sosyal Kalkınma
Eylem Planı hazırlanmıştır. Kopenhag Bildirgesi ve Eylem Programı karar
6’da, devletlerin özürlülere eşit eğitim fırsatı verilmesi konusunda garanti
vermesi istenmektedir.
Birleşmiş Milletler’ in bağlı organlarında da özürlülere yönelik çalışmalar
bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyonu
(UNESCO), özel eğitimle ilgili olarak yapılan ya da yapılacak faaliyetleri
yürütmekle; Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sağlık ve özürlülüğün önlenmesi
konusu ile ilgili olarak teknik desteği vermekle; Birleşmiş Milletler Çocuk
Fonu (UNICEF), çocuklara yönelik hazırlanan programları destek sağlamakla
sorumludur. Ayrıca Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), iş piyasasına
özürlülerin erişimini, uluslararası çalışma standartları aracılığıyla ekonomik
bütünleşmenin sağlanması ve teknik işbirliği sağlamaktadır.
2.1.1. Birleşmiş Milletler “Özürlüler Programı”
Birleşmiş Milletler sistemi içerisinde özürlülere yönelik hazırlanan temel
programdır ve bu program Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği Ekonomik
ve Sosyal İşler Bölümünün, Sosyal Politika ve Kalkınma Birimi tarafından
yürütülmektedir.
Programın genel çerçevesi ve hedefleri, “Özürlüler için Dünya Eylem
Programı” ve “Özürlüler İçin Fırsat Eşitliği Konusunda Standart Kurallar”
belgelerine dayanmaktadır. Bu programın temel amaçları;
a) Özürlü bireylerin sosyal hayata ve kalkınma sürecine tam ve etkin
katılması konusunda destek sağlanması;
b) Özürlülere sağlanan haklarının ve onurlarının korunmasına yönelik
çabaların arttırılması;
c) Eğitim, istihdam, bilgi edinme, ürün ve hizmetlere erişimlerinin
arttırılmasıdır.
Birleşmiş Milletler Özürlüler Programı ayrıca özürlülerin onurlarının ve
haklarının korunması ve arttırılması konusunda kapsamlı ve uluslararası
çalışma yürüten Genel Sekreterlik, Özel Komite’ ye sekretarya hizmeti
vermektedir. Bu program kapsamında, ülkelerin özürlülükle ilgili
politikalarını belirlerken başvuru kaynağı olarak kullanabilecekleri
özürlülükle ilgili uluslararası ve bölgesel yasal düzenleme, belgeler ve
12
standartların yer aldığı Bölgesel ve Uluslararası Yasal Düzenlemeler
Derlemesi hazırlanmıştır.
2.1.2. Birleşmiş Milletler, Asya - Pasifik Özürlüler On Yılı Süreci
Özürlüler İçin Dünya Eylem Planı’nın tavsiye ettiği faaliyetlerin
hükümetlerce uygulanmasını sağlamak ve tüm dünyada özürlülerle ilgili
global bir kalkınma sağlamak amacıyla 1983-1992 Birleşmiş Milletler
Özürlüler On Yılı ilan edilmiştir.
1983-1992 yılları arasındaki süreçte gerçekleşen Birleşmiş Milletler
Özürlüler On Yılı çalışmalarının sona erdirilmesinin ardından, dünya
genelinde yaşayan özürlülerin üçte ikisinin yaşadığı Asya ve Pasifik
Bölgesi’nde bölgesel hareketleri planlamak amacıyla Özürlüler On Yılı
süreci başlatılmıştır. 1992 Nisan ayında gerçekleştirilen kırk sekizinci
Birleşmiş Milletler, Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Kalkınma
Komisyonu (UN-ESCAP) oturumuna otuz üç ülke katılmıştır. Toplantıda
alınan 48/3 sayılı karar uyarınca, 1993-2002 arasındaki süreç Asya-Pasifik
Özürlüler On Yılı 1993-2002 olarak ilan edilmiş ve bu sürecin teması
“Özürlülerin Tam Katılımı ve Eşitliği” olarak belirlenmiştir. Bu faaliyetler
dahilinde 1993 Aralık ayında Pekin’de düzenlenen bir toplantı ile AsyaPasifik Bölgesindeki Özürlülerin Tam Katılımı ve Eşitliği Hakkında Bildiri
ilan edilmiştir. Ülkemiz de yakın tarihte bu bildiriyi imzalayan ülkeler
arasına girmiştir.
Asya-Pasifik Özürlüler On Yılı, ulusal seviyede ilerlemeyi destekleyen, bunu
yaparken diğer ülkelerle işbirliği içinde çalışma olanağı sunan ve Birleşmiş
Milletler Özürlüler On Yılı’nın (1983-1992) bölgesel devamı niteliğini
taşıyan bir çalışmadır. Bu çalışma özürlülere yönelik sürdürülen faaliyetlerin
bir program dâhilinde yürütülmesi için Asya-Pasifik Bölgesi’ndeki 56 ülkeyi
bir araya getirmektedir. Özellikle özürlülerin yaşamlarını etkileyecek ana
sorunların çözümünde, bölgenin gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeleri arasında
işbirliğinin güçlendirilmesi için çaba sarf etmektedir.
Asya-Pasifik Özürlüler On Yılı’nın ana amacı, özürlülerin toplumsal hayata
tam katılımı ve kendilerini geliştirmeleri sürecinde her alanda eşit fırsatlardan
yararlanmalarını sağlayacak olanakların arttırılmasıdır. Bu ana hedefe
ulaşmak amacıyla Asya-Pasifik Özürlüler On Yılı Eylem Gündemi
oluşturulmuştur. Eylem Gündemi, 1993-2002 Asya-Pasifik Özürlüler On Yılı
hedeflerinin kapsamında özürlülerin sosyal hayata tam katılımını ve her
alanda eşit fırsatlardan faydalanmalarını sağlamak için ülkelere bir çalışma
çerçevesi sunmaktadır. Bu başvuru kaynağında nihai amaca ulaşılması için
gerçekleştirilmesi gerekenler ve gösterilecek çabalar birtakım politika alanları
altında toplanmıştır. Bu çalışma çerçevesini oluşturan kategorilerin her biri,
13
Asya-Pasifik Bölgesi’ndeki özürlülerin tam katılımının ve her alanda eşitliğin
sağlanması konusunda politikalar geliştirilmesiyle doğrudan ilgili alanların
bir listesini içermektedir.
On Yıl faaliyetleri sürecinde gerçekleştirilen geleneksel ara toplantılarda ve
bölgedeki 15 ülkenin temsilcilerinin oluşturduğu Konusal Çalışma Grubu
(TWG) toplantılarında, bölgedeki ülkelerin tümünde bu amaçlara tam olarak
ulaşılamadığı ve özürlülerin toplumsal yaşama tam katılımını sağlamak ve
her alanda eşit haklardan faydalanmalarını sağlamak için çok daha fazla şey
yapılması gerektiği belirtilmiştir. İzleyen toplantılarda yasal düzenlemelerin
tümünün hayata geçirildiği, herkes için bütünleştirici eğitim uygulandığı,
mesleki eğitim ve iş edindirme çalışmalarının arttırıldığı, erken tanı ve erken
müdahale programlarının yaygın olarak kullanıldığı, yoksulluğa ve yoksul
özürlülere yönelik çalışmaların başlatıldığı ve engelsiz, hakka dayalı bir
toplum yaratılması için yeni öncelikler belirlenmesi gerektiği dile
getirilmiştir.
Mayıs 2002’de gerçekleştirilen ESCAP toplantısında “21. Yüzyılda AsyaPasifik Bölgesinde Özürlüler İçin Engelsiz, Hakka Dayalı ve Bütünleştirici
Bir Toplum Geliştirilmesi” teması dâhilinde yeni bir on yıl için uzatma
önerisinde bulunulmuştur. Bu teklifte ayrıca 2003-2012 yılları arasında
gerçekleştirilecek çabalar için bir çalışma çerçeve önerisi de sunulmuştur.
Sunulan Biwako Binyıl Eylem Çerçevesi Taslağı’nda yeni ana politika
alanları çerçevesinde başlıklar oluşturulmuştur. Eylem Çerçevesi, anılan
kapanış toplantısında tüm katılımcı ülkelerin görüş ve önerileri dâhilinde
tartışılarak son halini almıştır.
Özürlüler için engelsiz, hakka dayalı ve bütünleştirici bir toplum yaratma
konusunda çalışmalar başlatılmak üzere 21 hedef ve bunların
gerçekleştirilmesinde izlenebilecek 17 strateji önerilmektedir. Bu Eylem
Çerçevesi, bölgedeki üye ülkelerde yaşayan özürlüler için tasarlanan bu
hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik olarak ülkelere rehberlik etmekte ve
faaliyetlerin yönlendirilmesi için başvuru kaynağı olmaktadır.
2.1.3. Asya-Pasifik Özürlüler On Yılı (1992-2002) Kapanış
Toplantısı
Süreç içerisinde yapılan çalışmaların değerlendirildiği Asya-Pasifik Özürlüler
On Yılı Kapanış Toplantısı’na Türkiye de bir delegasyonla (Türkiye Sakatlar
Konfederasyonu temsilcileri vd.) temsil edilmiştir. Toplantı, süreci
sonlandırmak üzere Komisyonu’nun 58/4 no’ lu kararıyla ve “21. Yüzyılda
Asya-Pasifik Bölgesinde Özürlüler İçin Engelsiz, Hakka Dayalı ve
Bütünleştirici Bir Toplum Geliştirilmesi” teması çerçevesinde Japonya’nın
Otsu kentinde gerçekleştirilmiştir. Toplantı kapsamında, 1993 – 2002 Asya14
Pasifik Özürlüler On Yılı Eylem Gündemi’ nin uygulanmasıyla elde edilen
başarılar ile plan çerçevesinde geliştirilen en başarılı politika ve programların
gözden geçirilmiştir. Böylece, bir sonraki on yıl içinde Asya- Pasifik
Bölgesi’nde özürlüler için engelsiz, hakka dayalı ve bütünleştirici bir toplum
geliştirilmesi için yapılması gereken yeniliklerin tartışılarak fikir birliğine
varılması amacıyla yapılmıştır.
Anılan 58/4 sayılı bu karar, birinci on yılın bitişi yanında aynı zamanda
Asya-Pasifik Özürlüler ikinci on yılının (2003-2012) başlangıcını ifade
etmektedir.
Bu sürece 1999 yılından beri dahil olan ülkemiz de, belirli aralıklarla istenen
raporları hazırlayarak ve ayrıca gönderilen anketleri cevaplandırarak istenen
dokümanları ESCAP sekretaryasına iletmiştir. Ayrıca kapanış toplantısında
katılımcı ülke heyetlerine dağıtılmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Asya-Pasifik
Özürlüler On Yılı (1993-2002) Çalışma Raporu hazırlamıştır.
Kapanış toplantısında, ayrıca Asya- Pasifik bölgesinde engelsiz, hakka dayalı
ve bütünleştirici bir toplum yaratma amacıyla hazırlanan Biwako Binyıl
Eylem Çerçevesi Taslağı üzerinde tartışılmıştır.
Ülke temsilcileri, bölgesel konuma göre belirlenmiş dört ayrı alt bölgesel
gruba ayrılarak toplantılarını gerçekleştirmiştir. Bu gruplardan, kendi alt
bölgelerinde, özürlülük açısından kendi öncelliklerini ve buna göre
hedeflerini belirlemeleri istenmiştir. Hazırlanan raporlar toplantı
sekretaryasına iletilmiştir. Ülkemiz temsilcilerince, özürlülere hizmet verme
alanında yaşanan personel sıkıntısını dile getirerek özellikle özel eğitimde
görev alacak öğretmen ve diğer uzman personelin yetiştirilmesi konusunun
Eylem Taslağında özellikle yer alması gerektiğini önerilmiştir.
Bu toplantı sonucu ortaya çıkan bildirinin Türkiye Cumhuriyeti tarafından
imzalanması için Özürlüler İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından başlatılan
süreç yakın zamanda sonuçlandırılarak ilgili bakanlıkça imzalanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti, Asya Pasifik On Yıl sürecinde önemli rol oynayan ve
bölgedeki 15 ülkenin temsilcilerinin oluşturduğu Konusal Çalışma Grubu
(TWG) toplantılarına katılmak üzere üye ülke seçilmiştir.
15
2.2. Avrupa Birliği’nde Özürlülük - Engelli Yaklaşımı
2.2.1. Yaklaşımların Tarihsel Gelişim Süreci

Avrupa Birliği son yirmi yıldır özürlülüğü farklı bir biçimde
anlamlandırmaya başlamıştır. Bu yeni yaklaşımda özürlüler pasif ve
yardıma muhtaç bireyler olarak değil, toplumda diğer bireylerle eşit
haklara sahip ve bu haklar doğrultusunda toplumla bütünleşmek için
mücadele eden bir topluluk olarak görülmektedir. Bu yaklaşımın
dayandığı en belirgin temel, insanlığa özgü farklılıklara verilebilecek en
önemli değerin toplumsal ve ekonomik süreçlerin tüm insanları içine
alacak şekilde yapılandırılması ile mümkün olacağı düşüncesidir. Avrupa
Birliği’nin özürlülere yönelik yeni yaklaşımı, fırsat eşitliği ilkesinden yola
çıkan “haklar” temeline dayanmaktadır. Bu yaklaşım kendini özürlülerin
haklarını tanıma ve koruma biçiminde gerçekleşmektedir. Özürlüler için
fırsat eşitliği kavramı son 25-30 yıldır uluslararası düzeyde Birleşmiş
Milletler ve ona bağlı örgütlerin gündeminde yer almaktadır. 1975 yılında
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun İnsan Hakları Evrensel
Beyannamesi’ne ek olarak yayımladığı “Özürlü Hakları Bildirgesi” ile
özürlülerin diğer insanlarla eşit hak ve sorumluluklara sahip oldukları
vurgulanmıştır. 1981 yılının uluslararası özürlüler yılı ilan edilmesinin
ardından 1982 yılında “Özürlüler İçin Dünya Eylem Programı” kabul
edilmiştir. Dünya özürlüler yılı ve ardından kabul edilen Dünya Özürlüler
Eylem Programı Avrupa Topluluğu’nu da harekete geçirmiş ve bu sürece
katılımını teşvik etmiştir. Bu kapsamda Avrupa Konseyi tarafından 1980
ve 1990’larda çeşitli bildirgeler ve kararlar yayımlanmıştır.

Bu çerçevede Avrupa Birliği Konseyi tarafından 21 Aralık 1981 tarihinde
Avrupa Topluluğu düzeyinde özürlülerin sosyal entegrasyonuna ilişkin bir
karar alınmıştır. Bu kararın ardından 24 Temmuz 1986 tarihinde “Avrupa
Topluluğu Düzeyinde Özürlülerin İstihdamına İlişkin Konsey Tavsiye
Kararı” alınmıştır. Bu tavsiye kararı, üye ülkelerin özürlülere mesleki
rehabilitasyon ve istihdam alanlarında fırsat eşitli sağlamak için gerekli
tüm önlemleri almaları ve özürlü çalışanların karşılaştıkları engellerin
ortadan kaldırılmasına yönelik oluşturulan politikaları izlemeleri
gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu karar aynı zamanda bu alanda
alınabilecek tedbirlere yönelik bir çerçeve kılavuzu da içermektedir.

Diğer bir karar 31 Mayıs 1990 tarihinde Avrupa Konseyi ve Eğitim
Bakanlarının aldıkları “Özürlü Çocuk ve Gençlerin Genel Öğretim Sistemi
İçinde Kaynaştırılmalarına Yönelik Karardır ”.

HELIOS (1988-1992) ve HELIOS II (1993- 1996) programları üye
ülkelerin ekonomik ve sosyal entegrasyon, fırsat eşitliği ve bağımsız
16
yaşam konularında bilgi paylaşımında bulunmaları için bir platform
oluşturmak amacıyla tasarlanmıştır.

Konsey ve hükümet temsilcileri 20 Aralık 1996 tarihinde özürlüler için
fırsat eşitliği konusunda bir karar almıştır. Avrupa Komisyonu bu
kapsamda aynı yıl “Özürlüler İçin Fırsat Eşitliği-Topluluğun Yeni
Özürlülük Stratejisi 1996” başlıklı bir tebliğ yayımlamıştır. Bu tebliğ,
Birleşmiş Milletler’ in “Özürlüler için Standart Kurallar” ile ortaya
koyduğu yaklaşımı yansıtmaktadır. Bu strateji, Özürlülerin toplumsal
yaşamın tüm alanlarında karşılaştıkları engellerin tanımlanması
gerekliliğini ve özürlülerin fırsat eşitliğinden yararlanması önündeki
engellerin ortadan kaldırılmasını vurgulamaktadır.

Avrupa Birliği’nin temel hedefi bütünleşmiş bir Avrupa toplumu
yaratmaktır. Bu kapsamda ayrımcılıkla mücadele ve ekonomik ve sosyal
yaşama özürlülerin tam katılımı temel ilkedir. Avrupa Topluluğu’nca 1999
yılında imzalanan Amsterdam Antlaşması’nın ayrımcılıkla mücadele
kapsamında olan 13. maddesinde: “Avrupa Konseyi, Komisyondan gelen
öneriler doğrultusunda Avrupa Parlamentosu’nun görüşünü alarak
cinsiyet, ırk ya da etnik köken, din ya da inanç, özürlülük, yaş ya da cinsel
tercihe dayalı olarak karşı karşıya kalınan ayrımcılıkla mücadele
konusunda gerekli tedbirleri alır” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm ile
Avrupa Birliği’nde özürlülere ilişkin olarak gerçekleştirilecek faaliyetlerin
dayanağı daha güçlü hale gelmiş ve özürlülerin karşılaştıkları güçlükler
görünürlük kazanmıştır. Amsterdam Antlaşması’nda istihdamla ilgili yeni
bir başlık oluşturulmuştur. Bu başlık altında yeni bir “Avrupa İstihdam
Stratejisi” oluşturulması öngörülmüştür. Bu strateji istihdam edilebilirlik,
girişimcilik, uyum, uyarlama ve fırsat eşitliği olmak üzere dört boyuttan
oluşmaktadır. Bu stratejiye dayalı olarak Avrupa Çalışma ve Sosyal İşler
Konseyi her yıl, üye ülkelerin yıllık ulusal eylem planları çerçevesinde
uygulamakla yükümlü oldukları ve çeşitli ilkelerden oluşan bir yönerge
hazırlamaktadır. Bu yönerge içerisinde özürlülerin, etnik azınlıkların ve
diğer dezavantajlı grupların durumlarına özel önem verilmekte ve işgücü
piyasasına dâhil olmaları yönünde gerekli teşvik edici tedbirlerin alınması
gerektiği yer almaktadır.

Avrupa Topluluğu Amsterdam Antlaşması’nın ayrımcılıkla mücadele
kapsamında olan 13. maddesinde dayanarak Avrupa Komisyonu 25 Kasım
1999 tarihinde ayrımcılıkla mücadele konusunda öneri paketi
hazırlamıştır. Bu öneri paketi içerisinde, 2001-2006 yılları arasını
kapsayan ayrımcılıkla mücadele konusunda Topluluk Eylem Programı
oluşturulması ve özürlülerin istihdam edilme ve iş hayatında
karşılaştıkları ayrımcılığa yönelik AB genelinde bir direktif yayımlanarak,
önleyici tedbirler alınması yönünde eylem planı hazırlanması yer
17
almaktadır. Avrupa Konseyi ayrımcılıkla mücadele konusunda 2001-2006
yıllarını kapsayan Topluluk eylem programı oluşturulması kararını 27
Kasım 2000 tarihinde almıştır. Bu programın amaçları;
a) Ayrımcılık olgusu hakkında bilgi verilmesi ve bu konudaki
politikaların ve uygulamaların etkinliğinin değerlendirilmesi yoluyla
ayrımcılık hakkındaki anlayışın geliştirilmesi,
b) Ayrımcılığı önlemek ve ayrımcılığa etkin şekilde dikkat çekmek için
değişik ayrımcılık türlerinin kendilerine özgü niteliklerinin göz
önünde bulundurularak özellikle organizasyonların, eylem araçlarının
güçlendirilmesi, bilgi alışverişinin ve iyi uygulamaların desteklenmesi
ve Avrupa düzeyinde ağ kurulması,
c) Farkındalık oluşturma kampanyalarını da içine alan ayrımcılıkla
mücadele uygulamalarının yaygınlaştırılmasıdır.

Avrupa Komisyonu tarafından 27 Kasım 2000 tarih 2000/78/EC sayı ile
yayımlanan “İstihdamda ve İşte Eşit Muamele Direktifi” ni kabul etmiştir.
Direktif eşit muamele ilkesinin üye ülkelerde uygulamaya konulacağı
görüşüne bağlı olarak istihdam ve çalışma konularında din veya inanca,
özgürlüğe, yaşa veya cinsel yönelime dayanan ayrımcılık ile mücadele için
genel bir çerçeveyi ortaya koymaktır. Direktifte 2003 yılı sonuna kadar
Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin bu direktifi ulusal yasalarına uyarlamaları
öngörülmüştür. Avrupa Birliği’nin özürlülük politikasına yeni bir boyut
kazandıran bu direktif, özürlülere yönelik özel düzenlemeler yapılması
yerine özürlülerin haklarını kullanırken karşı karşıya kaldıkları engellerin
ortadan kaldırılmasını böylece özürlülerin topluma tam katılımlarının
sağlanmasını hedeflemektedir.

Avrupa Komisyonu 12 Mayıs 2000 tarihinde “Özürlü Bireyler İçin
Engelsiz bir Avrupa’ya Doğru” başlıklı bir tebliğ yayımlamıştır. Bu
tebliğde özürlü kişilerin sosyal ve ekonomik olanaklara ulaşmalarını
kısıtlayan sosyal, mimari ve tasarım engellerinin ortadan kaldırılmasına
yönelik kapsamlı ve bütüncül bir stratejiye vurgu yapılmaktadır. Bu tebliğ,
özürlülerle ilgili AB politikalarını gözden geçirerek özürlü bireylerin
ulaşılabilirliğini artırmaya yönelik olarak Avrupa genelinde çaba sarf
edilmesini öngörmektedir. Özürlü bireyler için engelsiz Avrupa yaratmaya
odaklanmış olan bu tebliğ ile meslek edinme, eğitim, mesleki eğitim,
ulaşım, iç piyasa, bilgi toplumu ve yeni teknolojilerle ilgili olarak Avrupa
düzeyinde bir sinerji yaratılmaya çalışılmıştır.

7- 9 Aralık 2000 tarihleri arasında Nice’de toplanan Avrupa Konseyi,
“Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı”nı kabul etmiştir. Bu belge ile
uluslararası, Avrupa ve ulusal düzeydeki kaynaklarda yer alan sivil,
18
politik, ekonomik, sosyal ve toplumsal haklar tek bir belgede bir araya
getirilmiştir. Avrupa Komisyonu bu belgenin mümkün olduğunca fazla
Avrupa vatandaşına ulaşmasını istemektedir. Bu belgenin ayrımcılıkla
ilgili olarak düzenlenen 21. maddesinin 1. paragrafında: “Cinsiyet, ırk,
renk, etnik veya toplumsal köken, genetik özellikler, dil, din veya inanç,
siyasal veya başka konulardaki görüşler, ulusal bir azınlığın üyesi olmak,
mal, doğum, engellilik/özürlülük, yaş, cinsel eğilimler gibi hususlara
dayanılarak ayrımcılık yapılamaz” denilmektedir. Özürlülerin topluma
katılımlarına ilişkin 26. madde de ise “Avrupa Birliği, özürlü kişilerin
bağımsızlıklarını, sosyal ve mesleki açıdan içinde yaşadıkları topluma
katılıp katkıda bulunmalarını sağlayacak önlemlerden yararlanma
haklarını tanır ve bu haklara saygı duyar” hükmü yer almaktadır.

Avrupa Konseyi, 2003 yılının “Avrupa Özürlüler Yılı” Olarak Saptanması
konusunda 3 Aralık 2001 tarihli bir karar almıştır. Bu karar ile Avrupa
Özürlüler Yılı sürecinde bilinç düzeyinin güçlendirilmesinin esas olarak
üye ülkeler düzeyinde gerçekleştirilecek etkin faaliyetlere bağlı olduğu ve
bu faaliyetlerin de Topluluk düzeyindeki ortak çabalar ile desteklenmesi
gerektiği ortaya konulmuştur. Avrupa Özürlüler Yılı’nın bilinç düzeyini
yükseltmede ve bu faaliyetlere hız kazandırmada itici güç olabileceği
düşünülmüştür.
Avrupa Özürlüler Yılı’nın hedef ve amaçları aşağıdaki gibi saptanmıştır:
(a) Özürlülerin hakları ile ilgili bilinç düzeyini arttırmak, bunların
ayrımcılığa karşı korunmalarını ve özürlülerin haklarını tam ve eşit
şartlarda kullanmalarını sağlamak,
(b) Avrupa’da yaşayan özürlülere fırsat eşitliği sağlamak için gerekli
önlemlerin ele alınıp tartışılmalarını teşvik etmek,
(c) Yerel, ulusal ve Avrupa ölçeğinde gerçekleştirilmiş olumlu
uygulamaların, etkin stratejilerin ve edinilmiş deneyimlerin
paylaşılmasını teşvik etmek;
(d) İlgili tüm taraflar arasında, yani hükümetler, sosyal taraflar, sivil
toplum örgütleri, sosyal hizmet kuruluşları, özel sektör, özürlüler ve
bunların aileleri arasında işbirliğini güçlendirmek,
(e) Özürlülük ile ilgili iletişimi geliştirmek ve özürlü kişiler hakkında
olumlu bir imaj oluşturulmasını teşvik,
(f) Özürlülerin farklı özellikleri ile değişik tipteki özürlülükler hakkındaki
bilinç düzeyini yükseltmek,
(g) Özürlülerin karşı karşıya kaldıkları çok yönlü ayrımcılık hakkında
bilinçlendirmeyi sağlamak,
19
(h) Özürlü çocuk ve gençlerin eşit öğrenim haklarının benimsenmesine
özel önem vermek, böylece bunların tam katılmalarını teşvik etmek ve
desteklemek, özel gereksinimleri olan öğrencilerin genel veya özel
kurumlara ve Avrupa değişim programlarına katılmalarını geliştirmek
üzere çocuk ve gençlerin eğitimi ile ilgilenen meslek kişi ve grupları
arasında Avrupa çapında işbirliğini oluşturmaktır.

Avrupa Komisyonu’nun 2010 yılına kadar olan dönemi kapsayan “Avrupa
Özürlülük Eylem Planı”, Avrupa Özürlüler Yılı’nın başarıları ve
İstihdamda ve İşte Eşit Muamele Direktifi’ nin üye ülkeler tarafından
etkili bir şekilde uygulanıp uygulanmadığını değerlendirmek üzerine
oluşturulmuştur. Bu eylem planının üç temel amacı bulunmaktadır.
Birincisi, direktifin uygulanmasıdır. İkincisi, ilgili Topluluk politikalarına
özürlülük boyutunun dahil edilmesi ve diğeri ise “herkes İçin
ulaşılabilirliğin” iyileştirilmesidir.
2.2.2. Özürlüler Konusunda Üye Ülkeler Arasında İşbirliği
Geliştirme
a) Özürlülük Konusunda Üye Ülke Temsilcilerinden Oluşan Üst Düzey
Grup: Bu grubun amacı, hükümetler düzeyinde özürlülere yönelik var
olan politikaları ve öncelikleri gözden geçirmek, bu konudaki bilgileri ve
deneyimleri bir araya getirmek ve özürlülük konusunda geleceğe yönelik
olarak Avrupa Birliği düzeyinde raporlama yöntemlerine ilişkin
danışmanlık yapmaktır.
b) Politika oluşturma süreçlerine özürlülük boyutunun dâhil edilmesi
c) Hizmetler Arası Özürlülük Grubu (Inter-service Disability Group):
Avrupa Komisyonu bünyesinde, özürlülük konularında politika oluşturma
süreçlerinde sektörler arası işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, özürlülük
konularında farkındalık ve duyarlılığı arttırmak, bilgi paylaşımı sağlamak
ve özürlülerin toplumsal bütünleşmelerinin teşvik edilmesi amacıyla ilgili
tüm Genel Müdürlüklerin temsil edildiği “Hizmetler Arası Özürlülük
Grubu” kurulmuştur. Bu oluşumla özürlülük boyutunun tüm sektörlere
dâhil edilmesi planlanmıştır. Bu grup her Genel Müdürlükten temsilcilerin
yer aldığı toplam 35 üyeden oluşmaktadır.
d) Özürlülerin politika oluşturma süreçlerine katılımının arttırılması
e) Avrupa Özürlüler Forumu (European Disability Forum): Avrupa
Komisyonu, özürlülere yönelik hizmet veren sivil toplum örgütlerinin
aktif katılımına önem vermektedir. Bu nedenle Avrupa Birliği düzeyinde
özürlülerin çıkarları için mücadele eden tüm üye ülkelerden özürlülere
20
yönelik hizmet veren sivil toplum örgütlerin bir araya geldiği Avrupa
Özürlüler Forumu’nu teşvik etmektedir.
2.2.3. Avrupa Birliği’nde Özürlüleri İlgilendiren Başlıca Finansman
Araçları
a) Avrupa Sosyal Fonu: Bu fon, Avrupa Komisyonu’nun, Avrupa Birliği’ne
üye ülkelerde özürlülerin işgücü piyasasına entegrasyonunu teşvik etmek
üzere kullanılabilmektedir. Bu kaynak iş deneyimleri, çalışma biçimleri,
ücret destekleme, geçici korumalı istihdam ve işgücü piyasasına yönelik
diğer faaliyetler için kullanılabilmektedir. Bunların yanında özürlülerin
işlerini kurabilmeleri için de bu fondan yararlanılabilmektedir. Bu
kapsamda zihinsel ve ağır derecede fiziksel özrü bulunan kişilere yönelik
kooperatifler kurma da yer almaktadır. Avrupa Sosyal Fonu Avrupa’da
özürlülerin fırsat eşitliğini teşvik etmek için yararlanılabilen önemli bir
finansman aracıdır.
b) Topluluk İstihdam Girişimi (Employment Community Initiative EQUAL): EQUAL Girişim, işte ve iş arama sürecinde özürlülerin karşı
karşıya kaldıkları ayrımcılık uygulamalarını ortadan kaldırma amacına
yönelik yeni yollar geliştirilmesini vurgulamaktadır. İş ve istihdam
yaratılması, ortaklıkların geliştirilmesi ile gerçekleştirilmektedir.
Ortaklıklarda, istihdama ilişkin olarak ayrımcılığa maruz kalan grupların
temsilcileri de yer almaktadır.
Bu kapsamdaki diğer önde gelen girişim ve programlar arasında; Socrates
(okullar ve uzmanların değişimi ve işbirliği), Leonardo da Vinci (mesleki
eğitim programı) sayılabilir.
2.3. Engelli Turizmine İlişkin Yasal Yapı
Ülkemizde ve gelişmiş ülkelerde temel insan hak ve özgürlüklerine verilen
önemin ışığında engellilerin toplumsal hayata daha rahat katılabilmeleri için
yasal düzenlemeler yapılmıştır. Yapılan bu yasal düzenlemeler, hem
engellilerin toplumsal hayata uyum sağlamaları hem de turizm faaliyetlerine
katılmaları açısından oldukça önemlidir.
Özellikle, 1990’da ABD’de çıkartılan Engelli Amerikalılar Yasası (ADA:
The Americans With Disabilities Act) ve 1995’de İngiltere’de yürürlüğe
giren Engelliler Ayrımcılıkla Mücadele Yasası (DDA: Disability
Discrimination Act) engelli turizmi konusunda sektörde önemli rol
oynamışlardır (Öztürk vd., 2008:382).
21
2.3.1. Dünyada Başlıca Ülkelerde “Engelli ve Turizm” Kapsamlı
Yasal Düzenlemeler
2.3.1.1. ABD’de Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler
ABD, dünyanın engellilere yönelik en gelişmiş, en detaylı yasalara ve
kurumsal hizmetlere sahip ülkesidir. Bu gelişmişlik, rakamsal verilerinin
zenginliğinden de kolayca anlaşılabilir (Küçükoğlu, 2000). 1990 Engelli
Amerikalılar Yasası da bu konuda bir dönüm noktası olarak nitelendirilmekte,
hatta engelli insanların “Serbest Bırakılma Bildirisi” (Emancipation
Proclamation) olarak görülmektedir.
Bu yasa; engellilerin istihdam, barınma ve ulaşımla ilgili haklarını garanti
altına almakta, engellilerin de diğer Amerikalılarla aynı haklara sahip olduğu
konusunda toplumsal farkındalık uyandırmaya çalışmakta ve kendilerine eşit
muamele yapılması için çalışan güçlü, etkili ve düşüncelerini savunan
engellilere özgü yeni bir kültür oluşturmaktadır (Çakmak, 2008: 53).
Engellilere yönelik mevzuatın ana çerçevesini oluşturan ve en etkili
düzenleme olan Engelli Amerikalılar Yasası beş temel bölümden meydana
gelmektedir. Birinci bölüm, işverenler tarafından yapılan ayrımcılık ile
ilgilidir. İkinci bölüm, engellilerin kamu hizmetlerini alırken
karşılaşabilecekleri engelleri ortadan kaldırmaya yönelik uygulamaları
içermektedir. Üçüncü bölüm özel ve devlete ait birimlerde engellilerin
korunması ile ilgilidir. Dördüncü bölüm, işitme ve görme engelli bireyler için
haberleşme olanakları ile ilgilidir. Beşinci ve son bölümde ise toplumun diğer
alanlarında engellilere yönelik ayrımcılıkların önlenmesi ve engellilerin
korunmasına yönelik uygulamalara yer verilmiştir (ADA, 1990).
2.3.1.2. Avrupa Birliği Genelinde Engellilere Yönelik Yasal
Düzenlemeler
Temelleri 1957 yılında Roma Anlaşması ile atılan Avrupa Birliği (AB) 1
Ocak 2007 tarihi itibariyle 27 üyeli, 450 milyon nüfuslu bir topluluk haline
gelmiştir. Üye devletler; Almanya, Avusturya, Birleşik Krallık, Belçika,
Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa,
Kıbrıs, Hollanda, İrlanda, İspanya, İsveç, İtalya, Letonya, Litvanya,
Lüksemburg, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya,
Slovenya ve Yunanistan'dır.
AB'nin üst çatısı ile ulusal yönetimler üstü bir mekanizma oluşturulmuştur.
Birlik üyelerinin ortak olarak yürüttüğü pek çok politika olduğu gibi, tavsiye
amacıyla sunulan ve ulusal uygulamaların farklılık gösterdiği durumlar da
vardır. Bu alanlardan birisi de engelli hakları ile ilgili mevzuattır.
22
AB Antlaşması’nın 13. maddesinde, Avrupa Konseyi’nin cinsiyet, ırk, etnik
köken, din, engellilik durumu, yaş ve cinsel eğilime dayalı ayrımcılığa karşı
mücadele edeceği belirtilmiştir. Diğer taraftan, AB’nin 2000 yılında kabul
ettiği Temel Haklar Şartı’nın 26. maddesi engelli hakları ile ilgilidir. Şartın
26. maddesinde birliğin engelli haklarını kabul ettiği ve bu haklara saygı
duyduğu belirtilmektedir (Disabled People’s International, 2000) .
AB’de engelli hakları, "Sosyal Politika" kapsamında değerlendirilmektedir.
Sosyal Politika, AB’de tüm vatandaşlara iş yaşamında ve sosyal yaşamda eşit
muamele edilmesi gerekliliğini ön plana çıkaran bir uyum aracı olarak
değerlendirilmektedir. 1974 yılında bu politika kapsamında ilk sosyal eylem
planı oluşturulmuş ve böylece ülkeler arasında sosyal uygulamaların birbirine
yaklaştırılması faaliyetleri başlamıştır.
Engelliler için sosyal ve mesleki uyum hakkı 1989 yılında Avrupa Sosyal
Şartı'nda yer almıştır. Böylece engellilerin toplumun her alanında eşit hizmet
alma hakları AB üyeleri tarafından tanınmıştır. Avrupa Konseyi’nin 2000 yılı
Mart ayında gerçekleştirilen toplantısında 2010 yılına kadar sosyal
politikanın her alanında hedeflerin belirlenmesine karar verilmiştir. Zirvede,
sosyal dışlamayla mücadele amacıyla Ulusal Eylem Planları’nın
hazırlanmasına karar verilmiş ve her türlü ayrımcılıkla mücadele Avrupa
Sosyal Politikası'nın temeline yerleşmiştir.
Bu eylem planının ana hedefi; engellilerin topluma tam katılımlarının
sağlanması ve nihayetinde engellilikle ilgili konuların üye devletlerin bütün
politika alanlarına dâhil edilmesine yönelik uygulanabilir stratejilerin hayata
geçirilmesi için pratik bir araç sunmaktır. Eylem Planı, bazı üye devletlerde
gerçekleşmekte olan geçiş süreçlerini ve ülkelerin kendine özgü koşullarını
karşılayabilmeyi amaçlamaktadır.
AB'nin engelliler ile ilgili uzun vadeli politikası fırsat eşitliğinin
sağlanmasına odaklanmıştır. Engellilerin topluma dâhil edilmesi stratejisi
doğrultusunda engelli kişilerin saygın ve eşit muamele görme, yaşamlarını
bağımsız idame ettirerek toplumsal yaşama katılma haklarına erişimlerinin
sağlanması hedeflenmektedir. Bu hedeflere engellilerin yeteneklerini
kullanabilmeleri ve topluma katılımlarına olanak sağlayıcı çalışmalar ile
ulaşılabilecektir.
Engelli turistlerin turizm olanaklarından daha iyi yararlanabilmeleri için
ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılayabilecek mevcut turizm olanakları
hakkında bilgi sahibi olmalarında büyük yarar bulunmaktadır. Avrupa
Komisyonu engelli turistlerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde
düzenlenebilen mevcut olanakların listesini içeren bir “Turizm Endüstrisi El
Kitabı” hazırlamıştır. Bu el kitabı engelli vatandaşlar için Avrupa’nın nasıl
erişilebilir hale getirileceğine ilişkindir.
23
Bakanlar Konseyi’nin 3 Aralık 2001 tarihli ve O.J. L 335 (2001) sayılı kararı
ile 2003 yılı Engelliler İçin Avrupa Yılı olarak kabul edilmiştir. Buna ek
olarak Avrupa Komisyonu, İşletme Genel Müdürlüğü’ne bağlı Turizm
Bölümünün internet sitesinde engelli turistler için 18 Avrupa ülkesini
kapsayan bir dizi “seyahat rehberi” yayımlamıştır. Bu seyahat rehberleri
engelli turistlerin taleplerini karşılayacak bilgiler içermektedir (TYD, 2003).
Bu bölümde AB’ye üye devletlerin engellilere yönelik eşitsizliği ortadan
kaldırmaya yönelik, onların toplumun her alanındaki hizmetlere
erişebilmelerini kolaylaştıracak düzenlemelerine yer verilmiştir.
İngiltere’de Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler
İngiltere’de 1995’de kabul edilen Engelliler Ayrımcılıkla Mücadele Yasası
(DDA) özellikle servis sağlayıcılar ve turizm sektörü tarafından engelli
insanların durumuna politik ve ekonomik açıdan verilen önemi artırmıştır.
Yasa ile engelli insanlara çekim yerleri ve konaklama tesislerini de içererek
ayrımcılık yapmak kanuna aykırı hale getirilmiştir (Shaw ve Coles, 2004:
397).
Engelliler Ayrımcılıkla Mücadele Yasası 8 bölümden oluşmaktadır. Birinci
bölümde, engelli tanımı ve kavramsal çerçeve oluşturulmuştur. İkinci bölüm,
engellilere yönelik işyerlerinde yapılan ayrımcılık ve buna karşı yapılması
gerekenler, sigorta, emeklilik gibi konuları kapsamaktadır. Üçüncü bölüm,
mal ve hizmet sunumunda ayrımcılık konusuna değinilmiştir. Dördüncü
bölüm, engellilerin eğitimi, beşinci bölüm ise toplu taşıma araçlarında
engellilerin de yararlanabilmesi için yapılması gereken düzenlemeleri
içermektedir. Altıncı bölümde, Ulusal Engelli Konseyi’nin görev ve
sorumlulukları belirlenmiştir. Yedinci bölüm; işveren sorumlukları,
ayrımcılık mağdurlarına yapılacak yardımlar konusunu, sekizinci ve son
bölüm ise kanunun parlamentoya ve kraliyetin onayına sunulması konularını
içermektedir (DDA; 1995).
Almanya’da Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler
AB`nin ayrımcılığı önleyici yönetmelikleri 18 Ağustos 2006 tarihinde
yürürlüğe giren Genel Eşit Muamele Yasası ile Almanya’da ulusal yasal
düzenlemelere dönüştürülmüştür. Almanya bu yasa ile AB’nin dört eşit
muamele
direktifini
Alman
mevzuatında
uygulamaya
geçirme
yükümlülüğünü yerine getirmiş bulunmaktadır. Bu yasanın hedefi; ırkçılığa
bağlı ayrımcılık ya da etnik kökeni, cinsiyeti, dini ya da dünya görüşünden
ötürü, engelli olunduğu için, yaş itibariyle ya da cinsel kimlikten ötürü
mağdur bırakılma durumlarını engellemek ya da ortadan kaldırmaktır.
24
Engelli insanlar bu kanundan sonra paket tur seyahatlerde veya bir restoranda
alacağı yiyecek içecek hizmetinde, özel sigorta antlaşmaları yaparken veya
bir evi kiralarken ayrımcılıkla karşılaştıklarında, bu ayrımcılığa neden olanlar
hakkında dava açmaya ve tazminat taleplerinde bulunmaya hak
kazanmışlardır.
Genel Eşit Muamele Yasası, Almanya’nın Sosyal Yasası’nın dokuzuncu
başlığı (Engelli İnsanların Rehabilitasyonu ve Katılımı Hakkında) hükümleri
ve Almanya genelinde ve eyaletlerde geçerli eşit muameleyi öngören
yasalarının yanında, medeni hukukta engelli insanların eşit muamele
mevzuatının üçüncü temel direğini oluşturmaktadır. Çıkartılan bu yasa ile
engelli insanların eşit muamele hakları medeni hukuktaki yerini almıştır
(www.masgff.rlp.de).
Almanya daha çok sayıda, yüksek oranda engelli olan bireylerin istihdamı
için politikalar geliştirmiştir. Federal hükümetin çabaları sayesinde 19992002 yılları arasında yaklaşık 150.000 ciddi ölçüde engelli istihdam edilmiş
ve böylece kayda değer bir gelişme ile engelliler arasındaki işsizlik oranı %
24'e düşürülmüştür. Bu hedefe ulaşmak için çeşitli medya kampanyaları
yürütülmüş ve bu kampanyalar başarıya ulaşmıştır.
2004 yılında kabul edilen bir başka düzenleme ile özellikle genç engellilerin
istihdam olanaklarını arttırmak için eğitim ve çalışma programları
düzenlenmiştir. Ülkede 1998 yılından beri sürdürülen engellilerin iş
piyasasına erişimini arttırma faaliyetleri sonrasında engelliler arasındaki
işsizlik oranı % 18'den 2002 yılında % 15,4'e düşmüştür.
Finlandiya’da Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler
AB üyesi ülkeler arasında Finlandiya % 32,2’lik oranla engelli nüfusun en
yoğun olduğu ülke konumundadır. Bu oran ülkede engelli bireylere yönelik
yasal mevzuatı daha da önemli kılmaktadır. Haziran 11’de ve 1999 tarihinde
kabul edilen Finlandiya Anayasası’nda engellilere yönelik ayrımcılığın kabul
edilemez olduğu belirtilmiştir.
Anayasanın “Temel Hak ve Özgürlükler” başlığı altındaki “Eşitlik”
bölümünde toplumda yaşayan herkesin eşit olduğu, kimseye cinsiyeti, yaşı,
dili, dini, görevi, sağlık durumu veya engeli nedeniyle diğerlerinden farklı
davranılamayacağı belirtilmiştir (www.dredf.org) .
İtalya’da Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler
İtalya’da engellilere yönelik mevzuat anayasa temellerine dayanmaktadır.
İtalya Anayasası engellilerin temel insan haklarından doğan haklarını garanti
25
altına almaktadır. Bu hak ve görevlerin kişilerin sosyal ve kişisel koşullarına
bakılmaksızın bütün vatandaşlar için eşit olduğu kabul edilmektedir.
İtalya Parlamentosu’nda 1992 yılında 104 sayılı Engelli İnsanların Bakımı,
Hakları ve Sosyal Bütünleşme Yasası (Law For the Care, Social Integration
and Rights of People With Disabilities) kabul edilmiştir. Bu yasa; engellilerin
işten çıkarılmalarına karşı korunmaları, eşit eğitim olanaklarına sahip
olmaları, halka açık kamu ve özel binaların erişilebilir olması, engellilere araç
alacakları zaman vergi indirimleri, özel park yerleri, toplu taşımanın
erişilebilir olması gibi hükümleri içermektedir (www.ideanet.org).
İtalya özellikle engellilerin işe yerleştirilmesi için özel izleme programları
geliştirmiştir. Bu program kapsamında işe ihtiyacı olan engellilerin ülke
çapında envanterini oluşturma ve bireylerin nitelikleri ile özel pozisyonların
ihtiyaçlarını denkleştirme imkânı oluşmuştur. Ayrıca, farklı sektörlerde
istihdam edilmiş bulunan engellilerin meslek içi eğitim ihtiyaçlarının
belirlenmesi ile bu ihtiyacın giderilmesi ve yeni çalışma yöntemlerinin
geliştirilmesi de yürütülen çalışmalar arasında yer almıştır.
İtalya'da engellilerin istihdam düzeyini arttırma faaliyetlerinde İtalyan
hükümeti aktif rol almış ve her sene belli sayıda engellinin istihdam edilmesi
için ticaret birlikleri ve işveren örgütleriyle müzakereler yürütmüştür
(www.6nokta.org.tr).
İspanya’da Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler
İspanya'da 2000 yılında kabul edilen Konsey Yönergeleri özellikle iş
yaşamında engellilere uygulanan her türlü ayrımcılıkla mücadele ve
engellilere eşit muamelenin sağlanması için gerekli önlemlerin alınması için
yasal temeli sağlamıştır.
Özellikle 2003 yılında Ceza Yasası'nda kabul edilen değişikliğe göre
kişilerin, ayrımcılığa uğradıkları zaman, bu iddialarını doğru bir şekilde
gerekçelendirmeleri, suçun tespiti için yeterli hale gelmiştir. Ayrıca, aynı
hukuka göre işverenin çalışanına yönelik doğrudan veya dolaylı ayrımcılık
içeren her türlü uygulaması para cezası ile cezalandırılmaktadır. Bunlara ek
olarak, AB yönergelerinde belirtilen oranda engelli istihdam etmeyen
işverenlerden alınan ceza ücretleri bir fonda toplanarak engellilerin iş
piyasasına katılması ile ilgili faaliyetlere harcanmaktadır.
İspanya, engellilerin ekonomik hayata katılımlarına yönelik en yoğun ve
etkili tedbirleri alan birlik üyesi ülkelerden biridir. İspanya'da 2005 yılında 1
milyon Euro başlangıç bütçeli bir Bağımlılık Fonu oluşturulmuştur. Bu fonda
yaşlı ve engelli gruplarına yaşamsal destek sağlanması hedeflenmiştir.
26
Sosyal ve ekonomik hayata eşit erişim sağlama hedefini toplum geneline
yaymak için 2003 yılında Ulusal Engelli Konseyi oluşturulmuştur. Bu konsey
ülke çapında engelliler ile bu kişilerin ailelerini temsil eden topluluk ve
kuruluşların engellilere yönelik ulusal planlama, uygulama ve takip
süreçlerine katılımlarını sağlamak için oluşturulmuştur ve konsey kuruluş
tarihinden beri faaliyetlerini sürdürmektedir. Konsey, bakanlıklar arasında
kurulan işbirliği uyarınca idare edilmekte ve konseye bakanlıklardan
yetkililer katılmaktadır (www.6nokta.org.tr).
Hollanda’da Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler
Hollanda’da 2003 yılında Dezavantajlı Gruplara veya Kronik Hastalara Eşit
Muamele Yasası (Act on Equal Treatment on the Grounds of Handicap or
Chronic Illness) çıkartılmıştır.
Bu yasa ile bir bireyin engelli veya kronik hastalığı olmasından dolayı her
türlü hizmeti alırken veya imkânlardan yararlanırken eşit muamele görmesi
yasal güvence altına alınmıştır (www.dredf.org).
İsveç’te Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler
İsveç Parlamentosu 2003 yılında 307 sayılı Ayrımcılığı Engelleme Yasası’nı
(Act Prohibiting Discrimination) kabul etmiştir. Bu yasadan önce 1999
yılında 132 sayılı Çalışma Hayatında Engellilere Yönelik Ayrımcılığın
Önlenmesi Yasası (Law on a Ban Against Discrimination Disabled Persons in
Working Life) çıkarılmıştı. Yasaya göre; bireylerin etnik kökenleri, cinsel
eğilimleri veya engelli olmalarından dolayı iş ve sosyal yaşamda imkân ve
hizmetlerden eşit şekilde yararlanmalarının engellenemeyeceğini garanti
altına alınarak, bu alanlarda bireylere karşı yapılan ayrımcılığın ortadan
kaldırılması hedeflenmektedir (www.dredf.org).
Diğer Avrupa Birliği Ülkelerinde Durum
AB insan haklarının korunması konusunda etkin bir görev üstlenmiştir.
Cinsiyet ve ırk ayrımcılığına karşı antlaşmalarında ve kararlarında
yayınladığı yasaklar köklü bir geçmişe sahiptir. Amsterdam Antlaşması da,
ırk, din, bedensel engel ve cinsiyet bakımından insanlara ayrımcılık
yapılmasını yasaklayarak bu kararları bütünlemiştir.
Avrupa Komisyonu 2003 yılından beri bir “Engelliler Eylem Planı”
uygulamaktadır ve bu plan iki yıllık dönemlere bölünmüştür. Bu eylem
planının amacı, engelli bireyler için eşit olanaklar yaratılmasının üye ülkeler
tarafından gerçekleştirilmesinin sağlanmasıdır.
27
Kasım 2007’de yayınlanan Eylem Planı 2008-2009’ da komisyona üye
ülkelerin özellikle son on yıl zarfında engellilerin toplumsal hayata
katılmalarını engelleyen hususları ortadan kaldırmayı amaçlayan
düzenlemelerine yer verilmiştir. Bu düzenlemeler bazı ülkelerde kanun,
bazılarında eylem planı, bazılarında prensip olarak kabul edilmiş ve
uygulanmaktadır.
Engellilere yönelik uygulamaları ön plana çıkan bu ülkeler; Avusturya,
Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya,
İrlanda, İtalya, Litvanya, Letonya, Malta, Hollanda, Portekiz, Romanya,
Slovekya, Slovenya, İspanya, İsveç, İngiltere’dir (www.ec.europa.eu).
Çin’de Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler
Dünyadaki en yoğun engelli nüfusun yaşadığı ülke olarak Çin’de engellilere
yönelik yasal düzenlemeleri de incelemek gerekmektedir. Çin Hükümeti belki
de 2008 Olimpiyatları ve Uluslararası Paralimpik Oyunları’nın ülkelerinde
düzenlenmesinden dolayı bu tarihten önce engelsiz bir çevre oluşturmaya
daha fazla önem vermiş ve yasalar çıkartmıştır.
Çin’in erişilebilirlik ile ilgili ilk yasası 1989 yılında çıkartılan Ulusal Kamu
Yol ve Binalarına Erişebilme Standartları Yasası’dır. Bu yasa ile büyük ve
eyalet başkenti olan şehirlerde yapılacak yollarda ve kamu binalarına
ulaşmada engellilere yönelik düzenlemelerin yapılması istenmiştir.
Çin Halk Cumhuriyeti’nde engelli hakları konusunda 1990 yılı çok olumlu ve
önemli gelişmelerin başlangıcıdır. 28 Aralık 1990 yılında kabul edilen Çin
Engelliler Yasası, oldukça kapsamlı ve bütünlüklü bir yasa olup 9 bölümden
ve 54 maddeden oluşmaktadır. Rehabilitasyon, eğitim, istihdam, kültürel
yaşam, refah, erişim, ayrımcılık gibi konuları içermektedir.
Birkaç yıl sonra 2001 yılında çok daha geniş kapsamlı bir yasa olan
“Engellilerin Şehir Yol ve Binalarına Erişebilmeleri İçin Dizayn Kurallarına
İlişkin Yasa” çıkartılmıştır. 1989 yılında çıkartılan yasaya ilave standartlar
eklenmiş ve 24 kural zorunlu hale getirilmiştir. Bu zorunlu kurallardan 16
tanesi fiziksel engellilerin seyahatlerini kolaylaştırmakla ilgili düzenlemeleri
içermektedir.
Bu ülkesel kanunları zenginleştirerek Pekin, 2004 yılında “Engelsiz Çevre
İnşası ve Yönetimine İlişkin Yasa” yı çıkartmıştır. Bu yasa; engelsiz çevre,
bina ve imkânların planlanmasına, dizaynına, inşasına, kullanımına ve
yönetimlerine ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Bu yasal düzenleme ile
Pekin’de 3000 bina, 33 yaya yolu, 10.000 kavşak ve 200 umumi tuvalet
engelliler için tekrar dizayn edilmiştir.
28
Bu düzenlemelerle birlikte Çin’de daha fazla engelli birey ulaşım
imkânlarına, konak-lama tesislerine, yiyecek içecek işletmelerine daha kolay
ulaşabilir hale gelmiştir (Bi vd., 2007: 206).
Kanada’da Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler
Kanada’da 1982 yılında kabul edilen anayasada dezavantajlı gruplara yönelik
her türlü ayrımcılığın önüne geçileceği anayasal garanti altına alınmıştır.
Kanada Anayasası’nın 15. maddesinde şu ifade yer almaktadır; “ Her birey
yasalar önünde eşittir ve yasalar ayrım yapmaksızın herkesin haklarını
korumaya yöneliktir. Özellikle bu haklar korunurken ırk, etnik köken, renk,
din, cinsiyet, yaş, zihinsel veya bedensel engellerinden ötürü kimseye
ayrımcılık yapılmayacaktır”.
Daha sonra çıkartılan Kanada İnsan Hakları Yasası’nın (Canadian Human
Rights Act) çıkartılma amacı; toplumdaki tüm bireylerin fırsatlardan eşit
yararlanabilmeleri için Parlamento yetkileri çerçevesinde kişilere etnik köken,
renk, din, cinsiyet, cinsel yönelim, medeni durum, engellilik durumu gibi
sebeplerden dolayı ayrımcılık yapılmasının yasaklanması olarak belirtilmiştir.
Kanada’da1995 yılında çıkartılan İstihdam Eşitlik Yasası’nda (Employment
Equity Act) ise işyerlerinde eşitliğin sağlanması böylece hiçbir bireyin engelli
olması, kadın olması gibi sebeplerle dezavantajlı gruplardan birisine dâhil
olması nedeniyle çalışma olanaklarından ve getirilerinden alıkonamayacağı
yasayla garanti altına alınmıştır (www.dredf.org).
Avustralya’da Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler
Avustralya’da 1992 yılında 135 sayılı Engelliler Ayrımcılıkla Mücadele
Yasası (Disability Discrimination Act) kabul edilmiştir. Bu yasa engelli
insanlara karşı ayrımcılığı yok etmeyi hedeflemiştir. Kanunlar önünde
herkesin eşit haklara sahip olduğu ve toplumsal yaşamda engellilerin
haklarını savunma temeline dayanan bu yasa “Engelliler Ayrımcılık
Komisyonu”, “Ayrımcılığın Yasaklanması”, “Eylem Planları” gibi başlıkları
olan yedi ana bölümden oluşmaktadır (www.dredf.org).
Arjantin’de Engellilere Yönelik Yasal Düzenlemeler
Arjantin’de 16 Mart 1981 yılında çıkartılan 22431 sayılı Engelli Koruma
Sistemi Yasası (Sistema de proteccin integral de los discapacitados)
engellilerin toplumsal yaşama katılmalarını sağlamak amacıyla bir koruma
sistemi olarak çıkartılmıştır. Engellilerin eğitim, sosyal güvenlik gibi
alanlarda hayatlarını kolaylaştırmak ve onlara fırsat vererek diğer insanlarla
29
eşit rollere sahip olmalarının kolaylaştırılması hedeflenmiştir. Kanun sağlık
ve sosyal hizmetler, iş ve eğitim, sosyal güvenlik, çevreye erişilebilirlik gibi
ana bölümlerden oluşmaktadır (www.dredf.org).
2.3.2. Türkiye’de Engelli ve Turizm Kapsamlı Yasal Düzenlemeler
Engellilerin hayatlarını kolaylaştıracak kentsel yapılaşmanın olmaması,
ekonomi, istihdam, sağlık, eğitim, toplumda kendilerine karşı olan bakış açısı
engellilerin en büyük sorunları arasında yer almaktadır. Bu kişileri toplumun
ayrı bir kesimi olarak nitelemek yerine toplumun önemli bir parçası olarak
görmek ve yaşam alanlarında buna olanak sağlayabilmek amacıyla fiziksel
çevreye ulaşılabilirliklerini sağlamak gerekmektedir.
Toplumu oluşturan insanlar eşit oranda bireysel haklara sahip olmak
durumundadır. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nde ve anayasamızda tüm
bireylerin eşit hak ve özgürlüklere sahip oldukları açıkça belirtilmiştir. Sosyal
olanaklardan faydalanmanın, kentsel yaşamın gerektirdiği tüm alanları
kullanabilme haklarının eşit olarak paylaşımının sağlanması, sosyal bakımdan
olduğu kadar yasal olarak da gerekmektedir.
Türkiye’deki tarihsel sürece bakıldığında dezavantajlı gruplara yönelik olarak
her zaman olumlu bir tutum ve davranış sergilendiği gözlenmektedir. Bu
kapsamda örf, adet, geleneklerimiz ve halkın dayanışma duygusu engellilere
verilen hizmetlere dayanak oluşturmuştur.
Ülkemizde özellikle son yıllarda engellileri topluma kazandırmak,
karşılaştıkları engelleri ortadan kaldırmak için bir takım yasal düzenlemeler
yapılmıştır. Bu düzenlemelerden en önemlileri şüphesiz BM Engellilerin
Haklarına İlişkin Sözleşme’nin imzalanıp onaylanması ve Türkiye’de ilk defa
engellilere özel bir kanunun TBMM tarafından çıkartılmasıdır. Bu yasanın
işlerlik kazanması tek başına yeterli olmayacaktır. Aynı zamanda Türk
toplumunun engellilere yönelik bakış açısını değiştirmesi, bu konuda
bilinçlenmesi engelli turizmi için gerekli altyapının oluşturulmasında etkili
olacaktır.
2.3.2.1.Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 13 Aralık 2006 tarihinde kabul edilen,
30 Mart 2007 tarihinde imzaya açılan ve ülkemiz tarafından aynı tarihte 80
ülke ile birlikte imzalanan “Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme” nin,
3/12/2008 tarihli ve 5825 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunmuştur.
5825 sayılı Kanun 18 Aralık 2008 tarihli ve 27084 sayılı Resmi Gazete’ de
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
30
Bu sözleşmenin 1. maddesinde sözleşmenin amacı; engellilerin tüm insan hak
ve temel özgürlüklerinden tam ve eşit şekilde yararlanmasını teşvik ve temin
etmek ve insanlık onurlarına saygıyı güçlendirmek olarak belirtilmiştir.
Engellilerin haklarının korunması açısından yasal olarak bağlayıcılık taşıyan
ve 21. yüzyılın ilk uluslararası insan hakları belgesi olan sözleşmenin
öngördüğü yükümlülüklerin ulusal mevzuata, kalkınma planlarına, bütçelere
ve ilgili tüm politikalara yansıtılması gerekmektedir.
Sözleşme gereğince imza atan ülkelerin, sözleşmenin öngördüğü maddeleri
yerine getirip getirmediğini, 12 kişiden oluşacak bir komitenin
denetlenmesine ve ülkelerin dönem dönem bu komiteye rapor sunmaları
kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin amacı; engellilerin haklarını geliştiren
kanunların çıkarılması ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması olarak
belirlenmiştir (Çalık, 2004).
Ülkemiz tarafından bu sözleşmenin imzalanması engellilerin toplumsal
hayata daha rahat katılmaları ve kendilerine karşı yapılması muhtemel
ayrımcılığın önüne geçilme-si için çok önemli bir adımdır. Örneğin var olan
yasal düzenlemelerin uygulanmaması gibi bir durumla karşılaştıklarında
engelliler bundan böyle Birleşmiş Milletler’ e hukuki olarak başvurarak,
haklarını uluslararası alanda arayabilme imkânına sahiptirler.
2.3.2.2. Özürlüler Kanunu
Engellilere ilişkin olarak Anayasa’dan başlamak üzere çeşitli kanunlarda özel
düzenlemeler yer almaktadır. Engellilere yönelik olarak temel düzenleme
olan 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 1 Temmuz 2005’de
TBMM’ de kabul edilmiş ve 7/7/2005 tarih 25868 sayılı Resmi Gazete’ de
yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Kanunun 1. Maddesinde, kanunun amacı; özürlülüğün önlenmesi, özürlülerin
sağlık, eğitim, rehabilitasyon, istihdam, bakım ve sosyal güvenliğine ilişkin
sorunlarının çözümü ile her bakımdan gelişmelerini ve önlerindeki engelleri
kaldırmayı sağlayacak tedbirleri alarak topluma katılımlarını sağlamak ve bu
hizmetlerin koordinasyonu için gerekli düzenlemeleri yapmak olarak
belirtilmiştir.
Bu kanunda ayrıca “Devlet, insan onur ve haysiyetinin dokunulmazlığı
temelinde, özürlülerin ve özürlülüğün her tür istismarına karşı sosyal
politikalar geliştirir. Özürlüler aleyhine ayrımcılık yapılamaz; ayrımcılıkla
mücadele özürlülere yönelik politikaların temel esasıdır” denilmektedir
(TBMM, 2005).
31
2.3.2.3. Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine
İlişkin Yönetmelik
Turizmi Teşvik Yasası uyarınca hazırlanan 1982 tarih 2634 sayılı bu
yönetmelik 21.06.2005 tarihinde Resmi Gazete’ de yayınlanarak yürürlüğe
girmiştir. Yönetmeliğin “Asli konaklama tesislerinin genel nitelikleri”
başlıklı 18. maddesinin “c” bendinde bedensel engelliler için düzenlemelere
şu şekilde yer verilmiştir:
“Toplam kapasitesi seksen oda ve üzerinde olan oteller ile tatil köylerinde en
az bir oda olmak üzere toplam oda kapasitesinin % 1’i oranında odada,
ayrıca tesis girişi, genel tuvaletler ile en az bir adet yeme-içme ünitesinde,
mola noktaları, temalı parklar ile eğlence merkezlerinde ise kendi türlerinin
asgari niteliklerinde belirtilen şekilde bedensel engellilerin kullanımına
uygun düzenlemeler yapılır”.
2.3.2.4.Kamu Binaları, Kamuya Açık Alanlar ve Toplu Taşıma
Araçlarının Özürlülerin Kullanımına Uygun Duruma
Getirilmesi ile İlgili 2006/18 Sayılı Başbakanlık Genelgesi
Engellilerin toplumsal hizmetlere ve etkinliklere erişimlerini kolaylaştırmak
amacıyla çevrede, mimari yapılanmada ve özellikle ulaşım hizmetlerinde
yapılması gereken düzenlemeler vardır. Özürlüler Kanunu özellikle mimari
uygulamalar ve şehir içi ulaşım düzenlemelerinde önemli değişiklikler
içermektedir.
Bu kanuna bağlı olarak 12 Temmuz 2006 tarihinde Resmi Gazete’ de
yayınlanan bu genelgede kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî
yapıların, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor
alanları ve benzeri sosyal ve kültürel altyapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler
tarafından yapılmış, umuma açık hizmet ve-ren her türlü yapıların engellilerin
erişebilirliğine uygun duruma getirileceği; Büyükşehir belediyeleri ve
belediyelerin, şehir içinde kendilerince sunulan veya denetimlerinde
gerçekleştirilen toplu taşıma hizmetlerinin engellilerin kullanımına
uygunluğunu sağlayacağı, bu uygulamaların gerçekleştirilmesi için 7 yıllık
süre tanındığı ve bu sürenin 7/7/2005 tarihinde başladığı belirtilmiştir.
2.3.2.5. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Oteller İçin Sınıflandırma
Formu’ nda Engelli Düzenlemeleri
Konaklama tesislerinde T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın oteller için
sınıflandırma formunda tesislerin taşıması gereken niteliklerin yanında
engellilere yönelik yapılması istenen düzenlemeler de yer almaktadır. Bu
32
sınıflandırma formunda bulunan tesis olanaklarının her birinin bir puan
karşılığı bulunmaktadır. Tesisler yıldızlandırılırken bu formda elde ettikleri
puanlara göre sınıflandırılmaktadır.
2.3.2.6. Diğer Yasal Düzenlemeler
Ülkemizde 25/3/1997 tarih ve 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile
Özürlüler İdaresi Başkanlığı kurulmuştur. Bu kurum; engellilere yönelik
hizmetlerin düzenli, etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini temin etmek
için, ulusal, uluslararası kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve
koordinasyonu sağlamak, engelliler ile ilgili ulusal politikanın oluşmasına
yardımcı olmak, engellilerin problemlerini tespit etmek ve bunların çözüm
yollarını araştırmak amacıyla kurulmuştur (www.ozurluveyasli.gov.tr).
Yukarıdaki bu kanuni düzenlemelerin haricinde Türk Standartları
Enstitüsü’nce hazırlanan, bina içi, bina yakın çevresi ve açık alanları
kapsayan standartlar belirlenmiştir. Bunlar arasında;
a) TS 9111 Özürlü İnsanların İkamet Edeceği Binaların Düzenlenmesi
Kuralları,
b) TS 12460 Şehir İçi Yollar-Raylı Taşıma Sistemleri- Bölüm 5: Özürlü ve
Yaşlılar İçin Tesislerde Tasarım Kuralları,
c) TS 12574 Şehir İçi Yollar-Raylı Taşıma Sistemleri- Bölüm 10: İstasyon
İçi İşaret ve Grafik Tasarım Kuralları,
d) TS 12575 Şehir İçi Yollar-Raylı Taşıma Sistemleri- Bölüm 14: İstasyon
Platformu Oturma Elemanları,
e) TS 12576 Şehir İçi Yollar-Özürlü ve Yaşlılar İçin Sokak, Cadde,
Meydan ve Yollarda Yapısal Önlemler ve İşaretlemenin Tasarım
Kuralları yer almaktadır.
Demiryolları Taşıtları-Yolcu Vagonları-Özürlü Yolcuların Tekerlekli
Sandalye ile Seyahatine Uygun Vagon Düzenlemeleri, fiziksel çevrenin
erişilebilir olması yönünde kapsamlı önerilere sahiptir.
Sonuç olarak, dünyada ve Avrupa’da engellilerin turizm faaliyetine
katılabilmesi ve yaşam standartlarının yükseltilebilmesi ile ilgili yasal
düzenlemeler doğrultusunda çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar
kapsamında ülkemizde de engellilerin yaşamlarını kolaylaştırmaya, yaşam
kalitelerini yükseltmeye yönelik bir çok alanda yasal düzenlemeler hayata
geçirilmektedir. Özellikle engellilerin turizm faaliyetlerine katılabilmeleri
için çok kapsamlı ve eşgüdümlü çalışmaların başta;


Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı,
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve
33


Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın
Yerel yönetimlerle birlikte yapılması gerekmektedir.
Engellilerin ulaşım, konaklama, eğlence ve gezi alanlarında rahat bir şekilde
hareket edebilme imkânlarının sağlanması gerekmektedir. Bu bağlamda, hem
ulaşım, hem konaklama ve hem de açık alanlarda engelli bireyler düşünülerek
çalışmaların yapılması, standartların sağlanması bir zorunluluktur.
Bu kapsamda engelsiz turizm için, engelli dostu işletmeler ile ilgili gerekli
yasal düzenlemelerin yapılması, standartların oluşturulması ve bu hizmeti
sunacak olan işletmelerin teşvik edilmesi bir gerekliliktir.
Kaynaklar
AMERICANS WITH DISABILITIES ACT–ADA-(1990),
http://www.ada.gov/pubs/adastatute08.htm, 21.02.2012
Bİ, Y., J.A. Jaclyn ve S.T. Cole, (2007), “ Accessibility and Attitutional Barriers
Encountered by Chinese Travelers With Physical Disabilities”, International Journal of
Tourism Research, Vol.9, s.205-216.
ÇAKMAK, N.Münci (2008), “ Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Engelli Tanımı Hakkında
Bir İnceleme”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 57, Sayı 2, s. 63-114.
ÇALIK, Selma (2004), “Avrupa Birliği’nde Özürlülere Yönelik Yasal DüzenlemelerRapor”,
http://www.ozida.gov.tr/raporlar/abrapor.htm, 21.02.2012
DISABILITY DISCRIMINATION ACT (1995),
http://www.opsi.gov.uk/acts/acts1995/Ukpga_19950050_en_1.htm, 21.02.2012
DISABLED PEOPLES’ INTERNETIONAL, (2000), “ Charter of Fundamental Rights of
the European Union”, http://v1.dpi.org/lang-en/index?page=18, 21.02.2012
ERYILMAZ, B. (2010), Turizmde Engelli Pazqarının değerlendirilmesi ve Bodrum Örneği,
Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans tezi.
KÜÇÜKOĞLU, S. (2000), Özürlülerin Topluma Katılımında Müzelerin Rolü, Basılmamış
Yüksek Lisans Tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
ÖZTÜRK, Y. A. YAYLI, M. YEŞİLTAŞ, (2008), “Is the Turkish Tourism Industry Ready
For a Disabled Customer’s Market? The Views of Hotel and Travel Agency Managers”,
Tourism Management, vol.29, s.382-389.
SHAW, G. ve T. COLES, (2004), “Disability Holiday Making and the Tourism Industry In
the UK:A Preliminary Survey”, Tourism Management, Vol.25, s.397-403.
TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi), (2005), “Özürlüler Kanunu”,
http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/kanunlar_sd.sorgu_yonlendirme?Kanun_no=5378,
19.12.09
TYD ( Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği), (2003), “Avrupa Birliği Turizm Mevzuatı
Rehberi”
34
www.dredf.org. ( Disability Rights and Education & Defense Fund) 21.02.2012
www.ideanet.org (International Disability educational Alliance Network) 21.02.2012
www.masgff.rlp.de (Ministerium Fir Soziales, Arbeit, Gesundheit und Demografie)
21.02.2012
www.6nokta.org.tr (6 Nokta Körler Vakfı) 21.02.2012
www.ec.europa.eu (European Commission) 21.02.2012
http://www.ozurluveyasli.gov.tr (Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü) 21.02.2012
35
3. NİCEL ARAŞTIRMA BULGULARI
3.1. Yazın Taraması
Turizm, engellilerin fiziksel, psikolojik ve ruh sağlığının gelişimine katkıda
bulunabilir. Bunun ötesinde, turizm sosyal ilişki becerisinin kurulması ya da
sürdürülmesi ve başkalarını anlama kapasitesinin arttırılması, ufkun
genişlemesi, kültürler arası etkileşimin gelişmesi, yeni bilgilerin öğrenilmesi
için kişilere fırsatlar sağlayarak, bireylerin kişisel gelişim ve yaşam kalitesini
arttırabilir. Toplumsal açıdan ise Turizm engellilerin sosyal adaptasyon
masraflarının azaltılması, sosyal bütünleşme ve sosyal eşitliğin hayata
geçirilmesi dâhil olmak üzere pek çok fayda sağlayabilir.
Dünya nüfusunda % 5 ile % 20 arasında engelli olduğu tahmin edilmektedir
(UNESCAP, 2010). Ülkemizde Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından 2002
yılında
gerçekleştirilen
Türkiye
Engelliler
Araştırması'nın
verilerine göre ülkemizdeki engelli nüfusun toplam nüfusa oranı %
12.29’dur (http://kutuphane.tuik.gov.tr/pdf/0014899.pdf). Bu orana göre
ülkemizde yaklaşık 8 milyon engellinin bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu
rakamlar Dünya genelinde ve Türkiye’de ciddi bir engelli turist
potansiyelinin olduğunu göstermektedir.
Dünya genelinde ve ülkemizde engellilerle ilgili önemli yasalar yürürlüğe
girmiştir. Engellilerin toplum içinde yer almasını kolaylaştırmak, sosyal
yaşam içerisinde rahat hareket edebilmelerini sağlamak için bu yasalar
gereklidir. Siyasi tartışmaların yanı sıra engelliler ve turizm hakları ile ilgili
çalışmalar yapılmıştır (Birleşmiş Milletler, 2006). Engellilerin turizme
katılım arzularının fark edilmesi ve bu pazarın karlı bir pazar olarak
görülmesi engelli turizmine yönelik akademik çalışma sayısının da artmasına
yol açmıştır. İlgili yazında engellilerin seyahat kısıtları (Abeyraine, 1995;
Cavinato ve Cuckovich, 1992), turizm karar alma süreçleri (Shaw ve Coles,
2004), tatil anlamları, motivasyonları, deneyim ve memnuniyet (Daniels,
Rodgers.and wiggins,2005; Darcy,2002:Yau et al.2004), seyahat acenteleri
rolündeki algılar (McKercher, Parker Yau ve Lam, 2003) gibi farklı konu
başlıklarında çalışmalara rastlamak mümkündür.
Araştırmacıların önemle engellilerin seyahat ederken karşılaştıkları engelleri
belirleme üzerine odaklandıkları görülmektedir. Seyahat engelleri ile
engellilerin seyahate katılma niyetleri arasında doğrudan negatif bir ilişki
olduğu sıkça tanımlanır, bu yüzden de engelli kişilerin turizme katılımlarını
arttırmak için, bu tür engellerin ortadan kaldırılması gereklidir (Cavinato and
Cuckovich, 1992; Israeli, 2002; McKercher vd. 2003). Ancak, seyahat
kısıtlamaları, engelli kişiler ve turizm katılımı arasında böyle doğrudan,
36
negatif bir ilişki olması son derece şüphelidir. Bu nedenle seyahat kararı;
motivasyon, yaşam tarzı ve değerler, kişilik, ve sosyo-ekonomik özellikler,
gibi karmaşık bir dizi içsel değişkenlere dayalıdır ve bu değişkenler dolaylı
turizm katılımını etkiyebileceği gibi bunların yerine yada yanında kişi başka
dış engellerle karşılaşabilir. Böyle bir tartışma konusu öğrenilmiş
çaresizlik kuramı ile desteklenir. Öğrenilmiş çaresizliğe göre; bireylerin
çevrelerini kontrol etmek için yaptıkları başarısız girişimleri (kendi engelleri
nedeniyle) , olumsuz sonuçları( katılımsız seyahati) görmek için kaçınılmaz
olarak gelenlerin olabileceğini ve sonrasında da gelecekteki katılım çabalarını
bırakabileceklerini ifade eder (Nicassio, Wallston, Callahan, Helbert, and
Pincus, 1985; Schiaffino and Revenson, 1995). Bu görüş Smith tarafından
(1987) desteklenmiştir. Smith’in önerisine göre; engelli turistler karar verme
sürecinde turizmle ilgili kararını etkileyen çeşitli engellerle karşılaşabilirler
ancak, seyahate katılmak için nihai kararlarında bu engellerin etkisi çaresizlik
algıları da dâhil olmak üzere bir dizi kişisel özelliklere bağlıdır. Seyahat
niyeti, kısmen, karar alma sürecinin çeşitli aşamalarında mevcut olabilen
çeşitli engellerin üstesinden gelerek oluşturulur. Engelli olanlar olmayanlara
göre doğası ve şiddeti farklı olan kısıtlamaları tecrübe edebilirler (Smith,
1987).
Turizm engelleri bu tür faaliyetlere katılımı azaltan ve katılımcıların zevk
almalarını engelleyen faktörlerden oluşmaktadır. Gladwell ve Bedini (2004)
psikolojik, sosyal ve duygusal engeller içerisine kısıtlamaları
sınıflandırmıştır. Bu esnada Crawford ve Godbey (1987) ve Crawford et al.
(1991) üç boyutla: (i) kişinin kendi zihninde oluşan (bireysel); (ii) kişilerarası
ve (iii) yapısal (içerik) tanımlamıştır. Kişinin kendi zihninde oluşturduğu
kısıtlamalar bireylerin dini inançları ve ruh halleri, davranışları, kişisel
faktörler de dâhil psikolojik durumları ile ilgilidir. Bunun aksine yapısal
kısıtlamalar; para, zaman ve fırsat eksikliğini içerirken, kişiler arası
kısıtlamalar ise aile üyeleri, arkadaşlar, meslektaşlar ve komşular gibi
başkalarıyla sosyal etkileşimden ortaya çıkar (Jackson, 1993; Jackson et al.,
1993).
Engellilerin karşılaştığı seyahat engellerini belirlemeye çalışan Smith (1987)
turizm engellerini üç boyuta ele almıştır: İçsel engeller; bilgi eksikliği,
sağlıkla ilgili problemler, sosyal etkisizlik, fiziksel ve psikolojik bağımlılık
gibi boyutlardan oluşur. Çevresel engeller ise ekolojik kısıtlamalar, ulaşım
kısıtları, kurallar ve yönetmeliklerden oluşur. Etkileşimsel engeller ise beceriuyuşmazlık, iletişim engellerinden oluşur. Bütün bu çalışmaların kesişim
noktası, turizm aktivitelerinde engellilerin katılım niyeti veya gerçek katılımı
ve turizm engelleri arasında ki olumsuz doğrudan bir ilişkinin varlığıdır. Bu
nedenle, engellilerin karşılaştığı turizm engelleri ortadan kalkarsa, turizm
katılımlarının artacağı genel olarak kabul edilebilir Bu nedenle, bu
37
çalışmanın ilk bölümünde engellilerin özel durumlarında, seyahat engelleri
(içsel, çevresel, etkileşimsel ve öğrenilmiş çaresizlik), seyahat motivasyonu
ve seyahat niyeti arasındaki ilişkiler analiz edilmiştir.
3.2. Araştırmanın Amacı, Kapsamı ve Yöntemi
Araştırmanın ana amacı; engellilerin (görme, işitsel ve bedensel) Antalya
ilinin sahip olduğu turizm imkânlarına erişebilirliğinin ve turizm
olanaklarından faydalanma düzeyinin arttırılmasıdır.
Bu nedenle engellilerin Antalya’daki turizm imkân ve olanaklarından
yararlanma düzeyini arttıracak hizmet standartları belirlenmesi ve
uygulanması için arz ve talep cephesinde yer alan tarafların beklenti ve
eğilimlerinin belirlenmesi ve tüm paydaşların beklentilerini tatmin edecek
önerilerin geliştirilerek Antalya özelinde turizmin 12 aya yayılmasına katkı
oluşturulması hedeflenmektedir. Araştırmanın ana amaca bağlı olan alt
amaçları;
Engellilerin seyahat etme istekliliğinin belirlenmesi,
Engellilerin seyahat etmesini engelleyen nedenlerin belirlenmesi,
Engellilerin seyahat motivasyonlarının belirlenmesi,
Engellerinin turizmden beklenti ve memnuniyet düzeylerinin ölçülmesi,
Engelli refakatçilerinin turizm amaçlı beklenti ve eğilimlerinin
belirlenmesi,
f) Konaklama işletmelerinin engelli turizmiyle ilgili beklenti ve
eğilimlerinin belirlenmesi,
g) Seyahat acentesi ve tur operatörlerinin engelli turizmi ile ilgili beklenti
ve eğilimlerinin belirlenmesidir.
h) Engellilerin engel türüne göre turizme katılımları için yapılması gerekli
düzenlemeler hususundaki beklentileri,
a)
b)
c)
d)
e)
Bu amaçlar doğrultusunda hazırlanmış olan nicel araştırma kapsamında talep
cephesinde engelliler ve engelli aileleri ve engellilerle profesyonel olarak
ilgilenen kişiler ve arz cephesinde seyahat acenteleri, tur operatörleri ve
konaklama işletmeleri yer almaktadır.
Araştırmanın talep cephesinde; engellilerin, engelli ailelerinin ve
engellilerle profesyonel olarak ilgilenen kişilerin turizme katılımları
hakkındaki eğilim ve beklentilerinin belirlenmesine yönelik alan araştırması
yapılmıştır. Engellilere yönelik hazırlanan ankette engellilerin turizme
katılmaları konusunda önlerindeki engelleri, turizme katılma nedenlerini ve
niyetini belirlemeye yönelik önermeler yer almaktadır. Ankette ayrıca hareket
38
ve katılım becerileri, tatil beklentileri, memnuniyet düzeyleri ve demografik
durumları belirlemeye yönelik sorular da yer almaktadır.
Engelsiz Antalya- engelsiz turizm projesi kapsamında öncelikle seyahat
niyetini etkileyen birbirleriyle ilişkili 3 kavram arasındaki bağlantılar
keşfedilmeye çalışılmıştır. Bunlar : (1) seyahat kısıtlamaları (içsel, çevresel
ve etkileşimsel) (2) öğrenilmiş çaresizlik ve (3) seyahat motivasyonudur.
Diğer taraftan engellilerin katılım becerileri, tatil beklentileri, tatil
yapmışlarsa yapmış oldukları tatilden memnuniyet düzeyleri, demografik
özellikleri incelenmiştir.
Araştırmanın örnekleminde Türkiye’de en fazla engellinin (görme, işitme,
bedensel engellinin) yaşadığı İzmir, İstanbul ve Ankara illerinde tabakalı
örnekleme yöntemiyle ana kütleyi temsil edecek bir örneklem seçilmiştir
(N=239).
Bunun yanında talep cephesinde yer alan engelli yakınları ve engellilerle
profesyonel olarak ilgilenen kişileri hedef alarak hazırlanmış olan refakatçi
anket formunda ise refakatçilerin demografik durumlarına yönelik sorular yer
almaktadır. İzmir, İstanbul ve Ankara örnekleminde toplam 235 refakatçiye
anket uygulanmıştır.
Arz cephesinde yer alan seyahat acentesi, tur operatörleri ve konaklama
işletmelerine yönelik hazırlanmış anketlerde ise engellilerin turizm talepleri,
engellilere yönelik düzenlemeler ve işletmelerin engelli turizmine yönelik
beklenti ve eğilimleri belirlenmeye çalışılmıştır. Anketlerde ayrıca
işletmelerin demografik özellikleri ile ilgili sorular yer almaktadır. Ankete
TURSAB üyesi 201 seyahat acentesi ve tur operatörü, AKTOB üyesi 75
konaklama işletmesi katılmıştır.
Araştırmada soru formalarının oluşturulmasında ilgili yazın ve nitel araştırma
bulgularından yararlanılmıştır.
3.3. Araştırma Bulguları
Araştırma bulguları arz ve talep cephesinde yer alan engelliler, refakatçiler,
konaklama işletmeleri seyahat acenteleri ve tur operatörlerine uygulanan
anketlerin analiz sonuçlarına dayanmaktadır. Takip eden kısımlarda söz
konusu inceleme ve analizler sonucu ulaşılan bulgular ayrı başlıklar altında
verilmiştir. Değişkenlere ilişkin frekans ve yüzde dağılımları ve uygun
durumlarda da merkezi eğilimi göstermek için ortalama değerler
sunulmaktadır.
39
3.3.1. Görme, İşitme ve Bedensel Engellilere İlişkin Bulgular
a) Engellilere ilişkin demografik Bulgular
Araştırmaya Ankara, İzmir ve İstanbul illerinden toplam 239 engelli
katılmıştır. Engellilerin illere göre dağılımı Tablo 1’de görüldüğü gibi eşittir.
Engel türleri incelendiğinde araştırmaya katılan engellilerin % 33,05’i görme,
% 32,22’si işitme/duyma ve % 34,73’ü ise bedensel engellidir.
Engel sebebi incelendiğinde ise büyük bölümünün doğuştan-genetik (46,86)
olduğu görülmektedir. Yaşlarına bakıldığında engellilerin % 51,46’sının orta
yaş grubunda yer aldığı belirlenmiştir. Erkek engellilerin oranı (% 63,18)
neredeyse kadınların oranının (% 36,82) iki katıdır.
Eğitim durumlarına bakıldığında engellilerin % 10,88’i hiç okula gitmemiş,
% 39,33’ise ilkokul mezunudur. Lise ve dengi okulu bitirmiş olan engellilerin
oranı % 32,64, ön lisans mezunu olanlar % 11,3 ve lisans mezunu olanlar ise
yalnızca % 5,86’dır. Eğitim durumları ile ilgili bir değerlendirme yapmak
gerekirse engellilerin lise sonrasında eğitim imkânlarından istenilen düzeyde
yararlanamadığını söylenebilir.
Engellilerin medeni durumu incelendiğinde ise yarıdan fazlasının (% 55,23)
bekâr olduğu göze çarpmaktadır.
Yine araştırmaya katılan engellilerin % 67,36’sı çalışma hayatının dışında
kalmaktadır. Aylık kişisel gelirleri incelendiğinde % 43,1’i 1000 TL’nin
altında kazandıklarını beyan etmişlerdir. Bu soruya verilen cevaplar
incelendiğinde engellilerin % 30,69’sının hiç geliri olmadığı göze
çarpmaktadır. Aylık hane gelirleri ile ilgili değerlendirme yapıldığında ise
yine % 34,31’i aylık hane gelirinin aylık 1000TL’nin altında olduğunu, %
33,47’si ise 1000 TL ile 2000 TL arasında he gelirine sahip olduklarını ifade
etmektedirler. Bu iki sorunun ortaya koyduğu durum özetle engellilerin zor
şartlar altında yaşamlarını sürdürmek zorunda olduklarıdır. Gelir darlığı
kuşkusuz engellilerin turizm amaçlı hareketliliğini engelleyen önemli bir kısıt
olacaktır.
Engellilerin % 51,05’i engel türüne uygun sivil toplum örgütlerine üyedirler.
Bu durum engellilerin toplum hayatına sivil toplum örgütleri vasıtasıyla
tutunmaya çalıştıklarını göstermektedir. Sivil toplum örgütlerine üyelik
oranlarını diğer insanların çok çok üzerindedir.
40
Tablo 1. Engelliler ile ilgili demografik bulgular (N=239)
Sayı
Yüzde
76
82
81
31,8
34,31
33,89
79
77
83
33,05
32,22
34,73
61
20
112
3
31
12
25,52
8,37
46,86
1,26
12,97
5,02
15-24
25-34
35-44
45-54
55+
41
63
60
53
22
17,15
26,36
25,1
22,18
9,21
Cinsiyet
Kadın
Erkek
88
151
36,82
63,18
Eğitim Durumu
Hiç okula gitmemiş
İlköğretim
Lise ve dengi
Ön lisans
Lisans
26
94
78
27
14
10,88
39,33
32,64
11,3
5,86
Evli
Bekar
Dul
Evet
Hayır
90
132
17
37,66
55,23
7,11
78
161
32,64
67,36
1.000TL'den az
1.001TL- 2.000TL arası
2.001TL- 3.000 TL arası
Cevap Yok
Geliri yok
103
31
1
30
74
43,1
12,97
0,42
12,55
30,96
Yerleşim Yeri
Engel Türü
Engel Sebebi
Yaş
Medeni Durum
Çalışma Durumu
Aylık Kişisel Gelir
Ankara
İzmir
İstanbul
Görme
İşitme/Duyma
Bedensel
Çocukluk hastalığı
Yanlış tedavi
Doğuştan-genetik
Yaşlılık
Kaza (iş, vb.)
Diğer
41
Tablo 1 (devam)
Aylık Hane Geliri
Sivil Toplum Örgütü
Üyeliği
1.000TL'den az
1.001TL- 2.000TL arası
2.001TL- 3.000 TL arası
3.001TL- 4.000TL arası
Cevap Yok
Evet
Hayır
82
80
20
1
56
34,31
33,47
8,37
0,42
23,43
122
117
51,05
48,95
b) Hareket ve katılım becerileri
Engellilerin hareket ve katılım becerilerine ilişkin durumları incelendiğinde
(Tablo 2) engellilerin % 71,13’ü bilgisayar, % 85,36’sı cep telefonu
kullanabilmektedir. Ayrıca engellilerin % 85,36’sı ise şehirlerarası yolculuk
yapabildiklerini beyan etmişlerdir. Bu veriler oldukça olumlu gözükmektedir.
Ancak turizm amaçlı seyahatlerinde refakatçı ihtiyacı ile ilgili 5’li likert ile
sorulan soruya verilen cevapların ortalaması 3,28 olarak hesaplanmıştır. Bu
ortalama engellilerin genellikle refakatçi ihtiyacı duyduklarını ortaya
koymaktadır. Bu nedenle ülkemizde engellilerin turizm faaliyetlerine
katılmalarını özendirmek için refakatçilerine de gerekli imkânların
sağlanması gerekmektedir.
Tablo 2. Engellilerin hareket ve katılım becerileri
Sayı
Yüzde
Bilgisayar Kullanma
Evet
Hayır
170
69
71,13
28,87
Cep Telefonu Kullanma
Evet
Hayır
204
35
85,36
14,64
Şehirlerarası Yolculuk Yapabilme
Evet
Hayır
204
35
85,36
14,64
c) Seyahat ve tatil organizasyonu
Engellilerin seyahat ve tatil organizasyonu ile ilgili sorulan sorulara
verdikleri cevaplar Tablo 3’de yer almaktadır. Araştırmaya katılan
engellilerin % 76,47’si tatil yaptıklarını ifade etmişlerdir. Tatil yapma süresi
genellikle 15 günden ( % 60,9) azdır. Önemli bir diğer saptama ise
engellilerin % 12,18 ‘i her yıl düzenli tatil yapmamaktadırlar. Engellilerin %
42
56,41’i tatil organizasyonu için hizmet almamaktadırlar. Tatil organizasyonu
için yardım alanların ise organizasyonlarını, seyahat acentesi (% 34,72) ve
yakınları (% 22,22) yapmaktadır (Tablo 3).
Tablo 3. Seyahat davranışı ve tatil organizasyonu ile ilgili bulgular
Sayı
Tatil Yapma Durumu
Tatil Yapma Süresi
Tatil İçin Destinasyon
Tercihi
Tatil Organizasyonu İçin
Hizmet Alma Durumu
Tatili Kim Organize
Ediyor
Evet
Hayır
15 gün ve daha az
15 gün - 1 ay
1 aydan fazla
Her yıl düzenli tatil yapmıyorum
Yurtiçi
Yurtdışı
Evet
Hayır
Bazen
Seyahat acentesi
Yakınlarımdan yardım alıyorum
Diğer
Yüzde
156
48
76,47
23,53
95
21
21
19
60,9
13,46
13,46
12,18
151
5
96,79
3,21
55
88
13
25
16
31
35,26
56,41
8,33
34,72
22,22
43,05
d) Turizm hizmetlerinden memnuniyet durumu
Tablo 4’de engellilerin geçmiş tatil tecrübelerinden memnuniyet düzeylerine
ilişkin 5 noktalı ölçeğe göre minimum ve maksimum değerler ile ortalama ve
standart sapma değerleri şeklindeki betimleyici istatistikler sunulmaktadır.
Turistik ürün ve hizmetlerin tümü için genel ortalama değerin 3,86 olarak
hesaplandığı düşünüldüğünde, ürün ve hizmetlere ilişkin düşük ve yüksek
memnuniyet duyulan şeklinde bir ayrım yapmak olanaklı olmaktadır. Buna
göre, genel ortalamanın altında ortalama değerler alan ürün ve hizmetler
düşük memnuniyet duyulanlar ve genel ortalamanın üstünde ortalama değere
sahip olanlar yüksek memnuniyet duyulanlar şeklinde sınıflandırılabilir.
Tablo 4’de yer alan ortalama değerler birbirlerine yakın değerlerdir.
“Yönlendirme ve destek personelin bilgi ve eğitim düzeyi”, “sağlığa yönelik
ihtiyaçlarının zamanında karşılanması”, “eğlence olanakları”, “şehir içi
ulaşım kolaylığı”, “engellilere yönelik kolaylaştırıcı düzenlemelerin varlığı”
gibi ürün ve hizmetler genel ortalamanın altında ortalama değerler alarak
nispeten düşük memnuniyet duyulan ürün ve hizmetler arasında yer
almaktadır.
43
Buna karşın “konaklama tesisleri”, “hizmet alanlarına erişim”, “hizmet
taleplerinin zamanında karşılanması”, “yemeklerin kalitesi”, “fiyatların
uygunluğu”, “temizlik ve hijyen” nispeten yüksek memnuniyet duyulan
grupta yer alan ürün ve hizmetlerdir. Yine ortalama değerlere bakılarak en
yüksek memnuniyet duyulan “ürün ve hizmetin “konaklama tesisleri”
olduğu, en düşük memnuniyet duyulan niteliğin ise “Engellilere yönelik
kolaylaştırıcı düzenlemelerin varlığı” olduğu söylenebilmektedir.
Tablo 4. Engellilerin turistik ürün ve hizmetlerden memnuniyeti - ortalama
değerler
Minimum
Değer
Konaklama tesisleri
Hizmet alanlarına erişim kolaylığı
Yönlendirme ve destek personelin
bilgi ve eğitim düzeyi
Hizmet taleplerinin zamanında
karşılanması
Sağlığa yönelik ihtiyaçlarının
zamanında karşılanması
Eğlence olanakları
Şehir içi ulaşım kolaylığı
Engellilere yönelik kolaylaştırıcı
düzenlemelerin varlığı
Yemeklerin kalitesi
Fiyatların uygunluğu
Temizlik ve hijyen
1
Maksimum
Değer
5
Ortalama
Değer
Standart
Sapma
4,28
3.88
1,06
1,39
3.57
1,54
3.88
1,38
3,79
1,43
3,83
3,77
1,40
1,48
3,20
1,66
4,09
4,01
4,06
1,11
1,13
1,22
e) Turizme katılımı arttıracak temel beklentiler
Tablo 5’de engellilerin turizme katılımlarını arttıracak beklentilerine ilişkin 5
noktalı ölçeğe göre minimum ve maksimum değerler ile ortalama ve standart
sapma değerleri şeklindeki betimleyici istatistikler sunulmaktadır. Engelliler
fiyatların düşmesi, engel şekline uygun düzenlemeler yapılması ve aile
bireyleri ve refakatçilerimle birlikte tatil yapabilme olanaklarımın arttırılması
şeklinde verilen önermelere verdikleri cevaplarının ortalamaları oldukça
yüksektir. Bu konularda düzenlemeler yapılmasının, turizme katılımlarını
arttıracağını belirtmektedirler.
44
Tablo 5. Engellilerin turizme katılımlarını arttıracak beklentilerine ilişkin ortalama
değerler
Minimum
Değer
Fiyatların düşmesi
Engel düzeyine uygun
düzenlemelerin yapılması
Aile bireyleri ve refakatçilerimle
birlikte tatil yapabilme
olanaklarımın arttırılması
1
Maksimum
Değer
Ortalama
Değer
Standart
Sapma
4,62
0,95
4,62
0,80
4,45
1,04
5
f) Engellilerin iyi bir tatilden beklentileri
Engellilerin iyi bir tatilden beklentilerinin neler olduğuna yönelik verilen
önermelere ilişkin ortalama değerler incelendiğinde (Tablo 6) tatilden en
yüksek beklentileri sırasıyla aileleri ile tatil yapmak, arkadaşları ile tatil
yapmak, tek başlarına tatil yapmak gelmektedir. Tek başlarına tatil yapmak
gibi bir beklentileri olmasına rağmen aileleri ve arkadaşları ile de tatil yapma
beklentileri bir ikilem gibi gözükmektedir. Bunun en önemli sebebi refakatçi
ihtiyaçlarının yüksek olmasıdır. Ancak refakatçileri ile birlikte tatile çıksalar
da bireysel ve arkadaşları ile bağımsız davranma ihtiyacı duydukları
söylenebilir. Ayrıca tatilde spor yapmak, denize girmek, eğlenme beklentileri
de yüksektir. Tarihi yerleri gezmek düşük beklenti olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Tablo 6. Engellilerin iyi bir tatilden beklentilerine ilişkin ortalama değerler
İyi bir tatil arkadaşla yapılandır.
İyi bir tatil aileyle yapılandır.
İyi bir tatil tek başına yapılandır
Yeni yerler gezmek için yapılandır
Dinlenmek için yapılandır
Eğlenmek için yapılandır
Denize girmek için yapılandır
Spor yapmak için yapılandır
Tarihi yerleri ziyaret etmek için
yapılandır
Minimum
Değer
Maksimum
Değer
1
5
45
Ortalama
Değer
4,51
4,82
4,56
3,98
3,69
4,04
4,15
4,28
Standart
Sapma
0,94
0,54
0,80
1,44
1,42
1,31
1,26
1,06
2,29
1,19
g) Bedensel engellilerin konaklama tesislerinden beklentileri
Engellilerin tatile çıktıklarında gittikleri konaklama işletmelerinden
beklentileri, engel grubuna göre ayrı ayrı sorulmuştur. Tablo 7’de bedensel
engellilerin konaklama tesislerinde yapılmasını istedikleri düzenlemelere
ilişkin beklentileri yer almaktadır. Beklentilerin genel ortalama değeri
4,7’dir.
Engellilerin yüksek beklenti gurubunda; “araç park alanlarında engellilere
yönelik düzenlemelerin yapılması, “tesis içi kullanım alanlarının asansörle
erişilebilir olması”, “restoranlarda bedensel engelli erişimine yönelik
düzenlemeler yapılması”, “odalar refakatçi ile birlikte konaklamaya uygun
olması”, “fiyatlarda engellilere yönelik özel düzenlemeler yapılması” yer
almaktadır.
Genel ortalamanın altında yer alan “oda ve odaya dâhil fiziksel alanlar (wc,
banyo) tekerlekli sandalye ile kullanıma uygun olması”, “rampalar uygun
eğim ve genişliğe sahip olması”, “yüzme havuzuna engelli asansörü
yerleştirilmesi” nispeten düşük beklenti grubunda yer almıştır.
Tablo 7. Bedensel engellilerin konaklama tesislerinde yapılmasına gereken
düzenlemelerle ilgili beklentilerine ilişkin ortalama değerler
Min.
Değer
Araç park alanlarında engellilere yönelik düzenlemeler
yapılmalıdır.
Tesis içi kullanım alanları asansörle erişilebilir
olmalıdır
Oda ve odaya dahil fiziksel alanlar (wc, banyo)
tekerlekli sandalye ile kullanıma uygun olmalıdır.
Restoranlarda bedensel engelli erişimine yönelik
düzenlemeler yapılmalıdır
Yüzme havuzuna engelli asansörü yerleştirilmelidir.
Odalar refakatçi ile birlikte konaklamaya uygun
olmalıdır
Rampalar uygun eğim ve genişliğe sahip olmalıdır
Personel yeterince bilgilendirilmiş olmalıdır
Fiyatlarda engellilere yönelik özel düzenlemeler
yapılmalıdır
46
1
Maks.
Değer
Ort.
St.
Değer Sapma
4,86
0,44
4,84
0,48
4,77
0,77
4,82
0,52
4,70
0,72
4,82
0,68
4,77
4,78
0,70
0,66
4,83
0,46
5
h) Görme engellilerin konaklama tesislerinden beklentileri
Tablo 8’de görme engellilerin konaklama tesislerinde yapılmasını istedikleri
düzenlemelere ilişkin beklentileri yer almaktadır. Beklentilerin genel
ortalama değerinin 4,81 olduğu göz önüne alınırsa engellilerin yüksek
beklenti gurubunda “araç park alanlarında engellilere yönelik düzenlemelerin
yapılması, “tesis içi kullanım alanlarının asansörle erişilebilir olması”, “oda
ve odaya dâhil fiziksel alanlar (wc, banyo) tekerlekli sandalye ile kullanıma
uygun olması”, “genel kullanım alanlarında hissedilebilir yüzey uygulamaları
olması”, “sesli uyarı sistemleri olması” ve “personel yeterince
bilgilendirilmiş olması” yer almaktadır.
Genel ortalamanın altında yer alan “odalar refakatçi ile birlikte konaklamaya
uygun olması”, “fiyatlarda engellilere yönelik özel düzenlemeler yapılması”,
“yüzme havuzuna engelli asansörü yerleştirilmesi” nispeten düşük beklenti
grubunda yer almıştır. Öncelik verilmesi gereken düzenlemeler görüldüğü
gibi bedensel engellilerden farklıdır.
Bu durum yapılan düzenlemelerden tüm engelli gruplarının beklentilerinin ve
memnuniyet düzeyinin farklı olacağını ortaya koymaktadır.
Tablo 8. Görme engellilerin konaklama tesislerinde yapılmasına gereken
düzenlemelerle ilgili beklentilerine ilişkin ortalama değerler
Min.
Değer
Araç park alanlarında engellilere yönelik
düzenlemeler yapılmalıdır.
Tesis içi kullanım alanları asansörle erişilebilir
olmalıdır ve asansörde kabartma yazı olmalıdır.
Oda ve odaya dahil fiziksel alanlar (wc, banyo)
hissedilebilir yüzey ile yönlendirilmelidir.
Genel kullanım alanlarında hissedilebilir yüzey
uygulamaları olmalıdır.
Yüzme havuzuna engelli asansörü yerleştirilmelidir.
Odalar, refakatçi ile birlikte konaklamaya uygun
olmalıdır
Sesli uyarı sistemleri olmalıdır.
Personel yeterince bilgilendirilmiş olmalıdır
Fiyatlarda engellilere yönelik özel düzenlemeler
yapılmalıdır
47
1
Maks.
Değer
5
Ort.
Değer
St.
Sapma
4,89
0,35
4,92
0,26
4,85
0,53
4,85
0,55
4,49
1,11
4,75
0,72
4,90
4,92
0,34
0,26
4,75
0,70
i) İşitme / duyma engellilerin konaklama tesislerinden beklentileri
Tablo 9’da işitme/Duyma engellilerin konaklama tesislerinde yapılmasını
istedikleri düzenlemelere ilişkin beklentileri yer almaktadır. Beklentilerinin
genel ortalama değeri 4,33’dür. Engellilerin yüksek beklenti gurubunda “oda
ve odaya dâhil fiziksel alanlar (wc, banyo) tekerlekli sandalye ile kullanıma
uygun olması”,” odalarda tehlike ve ihtiyaç anında kullanılabilecek ışıklı
alarm düzeneklerinin olması, “personel yeterince bilgilendirilmiş olması” ve
“fiyatlarda engellilere yönelik özel düzenlemeler yapılması” yer almaktadır.
Genel ortalamanın altında yer alan “odalar refakatçi ile birlikte konaklamaya
uygun olması”, “araç park alanlarında engellilere yönelik düzenlemelerin
yapılması, “tesis içi kullanım alanlarının asansörle erişilebilir olması”, genel
kullanım alanlarında yazılı yönlendirmeler olması, nispeten düşük beklenti
grubunda yer almıştır. Burada öne çıkan konu, yapılan düzenlemelerin
müşteri profiline göre engelli gruplarının beklentilerine uygun düzenlemeler
yapma gerekliliğidir.
Tablo 9. İşitme/duyma engellilerin konaklama tesislerinde yapılmasına gereken
düzenlemelerle ilgili beklentilerine ilişkin ortalama değerler
Min.
Değer
Araç park alanlarında engellilere yönelik
düzenlemeler yapılmalıdır.
Oda ve odaya dahil fiziksel alanlarda (wc, banyo)
yazılı yönlendirmeler olmalıdır
Genel kullanım alanlarında yazılı yönlendirmeler
olmalıdır
Odalar refakatçi ile birlikte konaklamaya uygun
olmalıdır
Odalarda tehlike ve ihtiyaç anında kullanılabilecek
ışıklı alarm düzenekleri olmalıdır.
Personel yeterince bilgilendirilmiş olmalıdır
Fiyatlarda engellilere yönelik özel düzenlemeler
yapılmalıdır
1
Maks.
Değer
Ort.
Değer
St.
Sapma
4,13
1,36
4,36
1,18
4,30
1,18
4,09
1,28
4,36
1,18
4,47
0,94
4,66
0,78
5
j) Engellilerin başlıca seyahat engelleri
Tablo 10’da araştırmaya katılan engellilerin seyahat engelleri ile ilgili
ortalama değerler verilmiştir. Seyahat engelleri; içsel engeller, etkileşimsel
engeller, çevresel engeller, öğrenilmiş çaresizlik olarak gruplanmıştır.
48
Tablo 10. Engellilerin seyahat engelleri ve seyahat niyeti ile ilgili ortalama
değerler
Min. Mak.
Değer Değer
İÇSEL ENGELLER
Kendi kendime bir şey yapmaktan korkuyorum.
Diğer insanlarla birlikte olmaktan korkuyorum.
Turizm faaliyetlerine katılmak benim kabiliyetimin
üzerinde koşullar gerektirir.
Turizm faaliyetlerine katılırken başkalarını rahatsız ve
huzursuz etmekten korkuyorum.
Turist olarak herhangi bir şey yapmak için diğer
insanlara ihtiyacım olması durumu beni rahatsız ediyor.
Turizm faaliyetlerine katılırken birçok düzenleme ve
kural ile karşılaşacağım.
Rahatsız ve huzursuz olarak seyahat etmemi önleyecek
bilgi eksikliğim var.
ETKİLEŞİMSEL ENGELLER
Turizm faaliyetlerine katılırken diğer insanların külfetli
bakışlarına maruz kalma düşüncesi beni rahatsız ediyor.
Turizm faaliyetlerine katılırken diğer insanlar tarafından
göz ardı edilmekten korkuyorum.
Turizm faaliyetlerine katılırken diğer insanlar tarafından
incitilmekten korkuyorum.
Turizm faaliyetlerine katılırken diğer insanların ilgisine
hedef olmaktan korkuyorum.
Turizm faaliyetlerine katılırken aşırı korunma hissi beni
rahatsız eder.
Turizm faaliyetlerine katılırken diğer insanlar tarafından
aşırı nazik davranışlar beni rahatsız eder.
Turizm faaliyetlerine katılırken diğer insanların
önyargılarını hissetmek beni rahatsız eder.
Turizm faaliyetlerine katılırken iletişim engelleri
yaşamaktan korkuyorum.
Turizm faaliyetlerine katılırken diğer insanlarla uyum
sağlayamam.
49
1
1
5
Ort.
St.
Değer Sapma
2,20
1,83
1,42
1,15
2,63
1,44
2,46
1,46
2,73
1,45
3,16
1,39
2,48
1,39
2,67
1,44
2,56
1,38
2,58
1,40
2,46
1,38
2,91
1,49
2,71
1,46
3,07
1,42
2,90
1,50
2,38
1,39
5
Tablo 10 (devam)
ÇEVRESEL ENGELLER
Turizm bölgelerindeki fiziksel koşullar yetersiz.
Turizm bölgelerindeki engellilere yönelik düzenlemeler
ve imkânlar yetersiz.
Turizm bölgelerindeki çevresel koşullar uygun değil.
Turizm bölgelerindeki engellilere yönelik ulaşım
olanakları yetersiz
ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK
Turizme katılmak beni mutlu edecek bir şey değildir.
Turist olmak bana zorluk yaşatır ve sadece acı verir.
Turist olmak beni kasvetli bir ruh haline sokar
Turist olmak benim için uygun değil
Huzurlu ve rahat bir turizm ortamı benim için var
olamaz.
SEYAHAT NİYETİ
Turist olmak için bir şans yakalarsam hemen
değerlendireceğim.
Seyahat etme becerimi iyileştirmek için her şeyi
yapacağım.
1
3,82
4,19
1,27
1,09
3,90
3,97
1,23
1,18
2,00
2,02
1,78
1,94
1,99
1,21
1,25
1,12
1,22
1,23
3,98
1,26
3,87
1,22
5
1
5
1
5
İçsel engeller olarak yer alan grubun genel ortalaması 2,50’dir. Etkileşimsel
engellerin ortalaması ise 2,69 olarak bulunmuştur. Yine aynı şekilde çevresel
engellerin ortalaması ise 3,97’dir. İlgili yazında bir diğer önemli engel olarak
ifade edilen öğrenilmiş çaresizlik boyutunun ortalaması ise 1,95 olarak
hesaplanmıştır. Seyahat niyetinin ortalaması ise 3,92’dir.
Ortalamalardan üzerinden bir değerlendirme yapmak gerekirse engellilerin
turizme katılmalarının önündeki en önemli engel çevresel engellerdir. Bu
engeller çevresel düzenlemeler, ulaşım olanakları, fiziksel koşullardan
oluşmaktadır. Araştırmaya katılan engelliler diğer engel gruplarını
seyahatlerine engel olarak görmemektedirler. Bunun yanında seyahat
niyetleri de yüksektir.
k) Engellilerin seyahat motivasyonları
Engellilerin seyahat motivasyonlarının genel ortalaması 4,36 olup oldukça
yüksektir. Araştırmaya katılan engelliler son derece yüksek seyahat
motivasyonuna sahiptir. Dinlenmek, eğlenmek ve fiziksel ve psikolojik
baskıdan kurtulmak ve sevdikleri ile bir şeyler paylaşmak ortalaması en
yüksek seyahat motivasyonlarıdır.
50
Tablo 11. Engellilerin seyahat motivasyonu ile ilgili ortalama değerler
Min.
Değer
Eğlenmek
Farklı şeyleri tecrübe etmek
Turistik bölgedeki özel atmosferi hissetmek
Turistik bölgedeki kişisel ilgi alanlarımla ilgili yerleri
ziyaret etmek
Dinlenmek ve rahatlamak
Günlük hayattaki fiziksel ve psikolojik baskıdan
kurtulmak
Kafamı dinlemek ve zamanla yarışmaya ara vermek
Sevdiklerimle bir şeyler paylaşmak
Benim gibi benzer şeylerden zevk alan insanlarla bir
araya gelmek
Bağımsız ve kimseye bağlı olmadan hareket etmek
Doğanın ve manzaranın tadını çıkarmak
Yeni şeyler öğrenmek
Farklı kültürlerden insanlarla bir araya gelmek
Macera ve heyecan aramak
Beceri ve yeteneklerini geliştirmek
İnsanlarla ilişki kurmak (kendini bir gruba ait
hissetmek
Hayata yeni bakış açıları kazanmak
Huzur bulmak
1
Maks.
Değer
5
Ort.
Değer
4,42
4,33
4,18
4,32
St.
Sapma
0,83
0,97
1,05
0,92
4,50
4,46
0,81
0,86
4,44
4,51
4,43
0,85
0,80
0,86
4,28
4,41
4,38
4,34
4,03
4,29
4,31
1,02
0,92
0,91
0,99
1,22
1,01
0,98
4,31
4,51
1,01
0,86
l) Değişkenler arasındaki ilişkiler (korelasyon analizi)
Bu bölümde engellilerin, seyahat engelleri, seyahat niyeti, ve seyahat
motivasyonu arasındaki ilişkiler korelasyon analizi ile incelenmiştir.
Elde edilen bulgulara göre, seyahat niyeti ile seyahat motivasyonu arasında
% 56 düzeyinde pozitif bir ilişki bulunmuştur (Tablo 12). Bu durum, yüksek
seyahat motivasyonuna sahip olan engellilerin seyahat etme niyetinin arttığını
göstermektedir.
Seyahat engelleri ile seyahat etme niyeti arasında ise negatif bir ilişki söz
konusudur (Tablo 13). Seyahat engelleri seyahat niyetini olumsuz
etkilemektedir.
Diğer taraftan seyahat engelleri ile seyahat motivasyonunu arasında da
negatif korelasyon söz konusudur (Tablo 14). Seyahat engelleri, engellilerin
seyahat etme motivasyonunu olumsuz etkilemektedir.
51
Tablo 12. Seyahat motivasyonu ve seyahat niyeti arasındaki ilişki-korelasyon
katsayısı
Seyahat
Niyeti
Seyahat Niyeti
Seyahat Motivasyonu
Pearson
Korelasyon
Katsayısı
Sig. (2-tailed)
N
Pearson
Korelasyon
Katsayısı
Anlamlılık
N
Seyahat
Motivasyonu
1
0,561*
239
,000
239
0,561*
1
,000
239
239
* Korelasyon katsayısı p = 0.01 düzeyinde anlamlıdır.
Tablo 13. Seyahat engelleri ve seyahat niyeti arasındaki ilişki-korelasyon
katsayısı
Seyahat
Niyeti
Seyahat Niyeti
Seyahat Engelleri
Pearson Korelasyon
Katsayısı
Sig. (2-tailed)
N
Pearson Korelasyon
Katsayısı
Anlamlılık
N
1
Seyahat
Motivasyonu
-0,253*
,000
239
239
-0,253*
1
,000
239
239
* Korelasyon katsayısı p = 0.01 düzeyinde anlamlıdır.
Tablo 14. Seyahat engelleri ve seyahat Motivasyonu arasındaki ilişkikorelasyon katsayısı
Seyahat Engelleri
Seyahat Motivasyonu
Pearson Korelasyon
Katsayısı
Sig. (2-tailed)
N
Pearson Korelasyon
Katsayısı
Anlamlılık
N
Seyahat
Engelleri
Seyahat
Motivasyonu
1
-0,273*
,000
239
239
-0,273*
1
,000
239
239
* Korelasyon katsayısı p = 0.01 düzeyinde anlamlıdır.
52
3.3.2. Engelli Refakatçileri ile ilgili demografik bulgular
Araştırmaya katılan refakatçilerle ilgili demografik bulgular Tablo 15’de yer
almaktadır. Refakatçilerin % 69,79’u birinci derece akrabalarıdır. İkinci
derece akrabalarını da bu orana eklendiğinde araştırmaya katılan engellilerin
% 83,41’i akrabaları tarafından bakılmaktadır. Profesyonel ücretli olarak
ilgilenenlerin oranı yalnızca % 2,13’dür. Engelli refakatçilerinin yarıdan
fazlası (% 67,66) kadındır. Refakatçilerin eğitim durumlarının düşük olduğu
göze çarpmaktadır. Engelli refakatçilerin engellilerin aksine % 80’ninin sivil
toplum örgütlerine üye olmadıkları saptanmıştır. Araştırmaya katılan
refakatçilerin % 45,53’ü çalıştıklarını belirtmişlerdir. Refakatçilerin %
79’unun sosyal güvencesi vardır.
Tablo 15. Refakatçiler ile ilgili demografik bulgular (N=235)
Sayı
Yüzde
Yerleşim yeri
Ankara
İzmir
İstanbul
75
76
84
31,91
32,34
35,74
Destek sağladığı
engel türü
Görme
İşitme/Duyma
Bedensel
75
81
79
31,91
34,47
33,62
Destek sağladığı
engelliye yakınlık
sebebi
1.derece akraba (anne, baba, kardeş)
2.derece akraba (teyze, hala, yeğen)
Komşu
Akrabalık bağı yok - gönüllü
Akrabalık bağı yok - ücretli
Cinsiyet
Kadın
Erkek
Eğitim durumu
Hiç okula gitmemiş
İlköğretim
Lise ve dengi
Ön lisans
Lisans
Lisansüstü
Sivil toplum örgütü
üyeliği
Çalışma durumu
Sosyal güvence
Var
Yok
Evet
Hayır
Var
Yok
53
164 69,79
32 13,62
18 7,66
16 6,81
5 2,13
159
76
67,66
32,34
25
79
78
19
30
4
10,64
33,62
33,19
8,09
12,77
1,7
47
188
107
128
186
49
20
80
45,53
54,47
79
21
3.3.3. Konaklama İşletmelerine İlişkin Bulgular
a) İşletmecilere ilişkin demografik göstergeler ve işletme bilgileri
Konaklama işletmelerinde ankete katılan kişilerin demografik özellikleri ve
konaklama tesislerine ilişkin bazı tanımlayıcı bilgiler Tablo 16’da verilmiştir.
Ankete katılanların % 63’ü erkektir. Çalışanların büyük çoğunluğu orta yaşlı
(% 57,4), % 62,67’si üniversite mezunudur.
Konaklama işletmelerinin % 78,67’si beş yıldızlı otel, % 21,33’ü ise birinci
sınıf tatil köyüdür. İşletmelerin yarıdan fazlası bağımsız (% 73,33)
çalışmaktadır.
Tesislerin % 40 on yıldan fazla süredir sektörde hizmet vermektedir. Beş
yıldan daha uzun süredir sektörde faaliyet gösteren işletmelerin oranı %
76’ya ulaşmaktadır.
İşletmelerin neredeyse tamamına yakını (% 97) “her şey dahil sistemi” ile
çalışmaktadır.
Tablo 16. Konaklama işletmecileri ve işletmeler ile ilgili demografik bulgular
(N=75)
Sayı
Cinsiyet
Yaşı
Eğitim durumu
Çalışılan işletme
sınıfı
Çalışılan işletme türü
Yüzde
37
63
Kadın
Erkek
29
46
20-29
30-39
40-49
21
43
11
28
57,4
14,6
2
23
47
3
2,67
30,6
62,67
4
59
16
78,67
21,33
6
14
55
8
18,67
73,33
İlköğretim
Lise
Üniversite
Lisans Üstü
Beş yıldızlı otel
Birinci sınıf tatil köyü
Uluslararası zincir otel/tatil köyü
Ulusal zincir otel/tatil köyü
Bağımsız otel/tatil köyü
54
Tablo 16 (devam)
İşletmenin faaliyet
süresi
İşletmenin satış
yöntemi
1-5 yıl
6-10 yıl
11 yıldan fazla
Oda/Kahvaltı
Yarım pansiyon
Tam pansiyon
Her şey dahil
18
27
30
24
36
40
0
0
97
3
0
0
2
73
b) Konaklama işletmelerinde engelli odaları
Ankete katılan konaklama işletmelerinin % 80’i tesislerinde engellilere göre
düzenlemesi yapılan odaların olduğunu beyan etmişlerdir. Bu tesislerden %
92’sinde engelliye uygun oda sayısı 1-5 arasında değişmektedir.
Engelli düzenlemesine sahip olan konaklama işletmelerine odalarda hangi
düzenlemelerin olduğu da sorulmuştur. Tablo 17’de araştırma kapsamındaki
konaklama işletmelerinin sahip oldukları düzenlemeler ve oranları
görülmektedir.
Tablo 17. Engelli odalarında bulunan düzenlemelerle ilgili bulgular (N=60)
Oda ve odaya dâhil fiziksel alanlar (wc, banyo) tekerlekli
sandalye ile kullanıma uygundur.
Odalar refakatçi ile birlikte konaklamaya uygundur.
Oda ve odaya dâhil fiziksel alanlarda (wc, banyo) görme
engelliler için hissedilebilir yüzey ile yönlendirme
bulunmaktadır.
Oda ve odaya dâhil fiziksel alanlarda (wc, banyo) işitmeduyma engelliler için yazılı yönlendirme bulunmaktadır.
Oda içinde sesli uyarı sistemleri kullanılmaktadır.
Odalarda tehlike ve ihtiyaç anında kullanılabilecek ışıklı
alarm düzenekleri vardır.
Sayı
Yüzde
60
100
49
82
38
53
31
52
25
42
28
47
Odaların hepsi tekerlekli sandalye ile kullanıma uygundur. Odaların % 82’si
refakatçi ile kullanıma uygundur. Ancak diğer düzenleme oranları % 50’ler
seviyesindedir.
Engelli
odalarının
yarısında
bu
düzenlemeler
bulunmamaktadır. Özellikle görme ve işitme/duyma engelliler için
düzenlemelerde eksiklikler bulunmaktadır.
55
c) İşletmelerde engelli asansörleri
Konaklama işletmelerinin % 66,67’sinde engellilere uygun düzenlenmiş
asansör bulunmamaktadır. Engellilere yönelik düzenlenen asansörlere sahip
olan konaklama tesislerinin oranı yalnızca % 33,33’dür.
Engelli düzenlemelerine sahip olduğunu belirten tesislerde, asansörlerde
hangi düzenlemelerin olduğu Tablo 18’de verilmiştir.
Tablo 18. Asansörlerdeki engelli düzenlemeleri ile ilgili bulgular (N=25)
Asansör içinde sesli yönlendirme vardır.
Asansör içinde yazılı yönlendirme vardır.
Asansör içinde tuş panelinde kabartmalı yönlendirme vardır.
Asansör içinde tuş panelinde ışıklı yönlendirme vardır.
Asansör içinde tuş paneli tekerlekli sandalye ile erişilebilirdir.
Asansörde tehlike anında kullanılabilecek ışıklı ve sesli alarm
vardır.
Sayı
10
19
14
15
24
Yüzde
40
76
56
60
96
22
88
d) Engelliler için “açık alan” düzenlemeleri
Toplam sayısı 75 olan işletmelerin % 80’inde (60 işletmede) engellilere
yönelik açık alan düzenlemesi bulunmakta düzenlemelere ilişkin bulgular
Tablo 19’da verilmiştir.
Tablo 19. Tesiste yer alan açık alanlardaki engelli düzenlemeleri ilgili bulgular
(N=60)
Sayı
48
26
Uygun eğimde engelli rampası
Engelli havuz asansörü
Yazılı yönlendirme
Kabartmalı yönlendirme
Sesli yönlendirme
Engelli ile ilgilenebilecek eğitimli personel
29
4
2
7
Yüzde
80,00
43,33
48,33
6,66
3,33
11,66
Engellilere yönelik düzenlemelerin bulunduğu toplam 60 tesisin % 80’i açık
alanlarda engelli rampası bulunduğunu ifade etmişlerdir. Tesislerin
48,33’ünde yazılı yönlendirme, % 48,33’ünde ise engelli havuz asansörü
bulunmaktadır. Tesislerde kabartmalı yönlendirme (% 6,66), sesli
56
yönlendirme (% 3,33) ve eğitimli personel eksikliği (% 11,66)
konusudur.
söz
e) Konaklama işletmelerinde, engellilere yönelik diğer düzenlemeler
İşletmelere ayrıca tesiste kaç sağlık personeli bulunduğu da sorulmuştur.
Tüm işletmelerde tam zamanlı doktor, hemşire ve sağlık memuru istihdam
edildiği saptanmıştır. Bu yasal zorunluluktur.
Ancak engellilerle iletişim üzerine eğitim almış personele sahip olup
olmadıkları sorulduğunda konaklama işletmelerinin % 89,33’ü hayır cevabı
vermişlerdir. Tesislerin yalnızca 8 tanesinde engellilerle iletişim kurabilecek
personel bulunmaktadır.
Tesise engelli konuk gelip gelmediğine ilişkin soruya % 73,3’ü evet cevabını
vermektedirler. Ancak tesislerdeki engelli odaların doluluk durumlarının %
50’nin altında olduğu görülmektedir.
Tesislerdeki odaların tamamında engelli düzenlemelerinin yapılmasını
düşünüp düşünmedikleri sorulduğunda ise işletmelerin % 82,67’si
düşünmedikleri cevabını vermişlerdir. Düşünmeme nedenleri ile ilgili bir
değerlendirme yapmaları istendiğinde altyapı ve üstyapı eksikliğinden
kaynaklanan mali yük ve engelli turist potansiyelinin yetersiz olması gibi iki
neden ön plana çıkmıştır.
Tesisin bazı odalarında engellilere yönelik düzenleme yapmayı düşünüp
düşünmedikleri sorulduğunda tesislerin % 66,13’ü hayır cevabını vermiştir.
Diğer taraftan eğer engellilere uyumlu düzenleme yapılması için teşvikler
sağlanırsa düşünür müsünüz sorusuna ise tesislerin % 60’ı evet cevabını
vermişlerdir.
Yüksek sezon dışında engelli konuk ağırlama için sunabileceğiniz imkânlar
neler olabilir sorusuna işletmeler sırasıyla; fiyat kırma, ücretsiz ulaşım
desteği, refakatçi ile tek fiyat üzerinden oda satışı ve ücretsiz refakatçi ve
sağlık personeli cevabını vermişlerdir.
f) Konaklama işletmelerinin engelli turizminden başlıca beklentileri
Konaklama işletmelerinin engelli turizmi ile ilgili eğilim ve beklentilerini
konu alan önermelere verdikleri cevapların ortalamaları Tablo 20’de
verilmiştir. Önermelerin hazırlanmasında, engelli turizminin geliştirilmesi
amacıyla yapılan odak grup çalışması bulguları ve ilgili literatür dikkate
alınmıştır.
57
Tablo 20. Konaklama işletmelerinin engelli turizmi ile ilgili beklentileri
(N=75)
Min.
Değer
Antalya yöresine gelecek engelliler ile diğer turistler
turistik ürün ve hizmetleri bir arada almalıdırlar.
Yörede engelliler için özel turistik ürün ve hizmetler
hazırlanmalıdır.
Yörenin altyapısının uluslararası engelli standartlarına
göre uygun hale getirilmesi gerekir.
Yöredeki turistik üstyapı tesisleri uluslararası engelli
standartlarına göre uygun hale getirilmelidir.
Engelliler, Antalya yöresinde engel türüne göre
tasarlanmış bir hizmet zinciri içerisinde turizm ürün ve
hizmetlerinden yararlanmalıdırlar
Yörede engellilerin turizm faaliyetlerine katılımını
sağlayacak düzenlemelerin planlanması ve
uygulanmasında bütüncül ve katılımcı bir yönetim
yapısının oluşturulması gerekir.
Farklı engelli (işitsel, fiziksel, görsel) grupların
turizmden beklentilerin belirlenmesi gerekmektedir.
Engellilere yönelik ürün ve hizmet geliştirme sürecine
engellilerinde katılması gereklidir.
Engellilerin turizm faaliyetlerine katılmasını
sağlayacak devlet desteği ile sürdürülebilir bir finansal
teşvik sisteminin yasal mevzuatının oluşturulması
gereklidir.
Uluslararası ve ulusal engelli turizm talebi analiz
edilmelidir.
Devlet tarafından engelli turizminin geliştirilmesi için
yöredeki turizm işletmelerine yönelik aktif ve pasif
(KDV muafiyeti, uzun vadeli düşük faizli krediler
sunulması gibi) teşvikler sağlanmalıdır
Engellilerin turizmden daha fazla yararlanmalarını
sağlayacak çeşitli sosyal turizm projeleri
geliştirilmelidir
Engellilerin taleplerine yönelik özel ve yöreye özgü
kültürel değerlerle zenginleştirilmiş ürün ve hizmetler
geliştirilmelidir.
Engelli turizmine uygun hizmet veren işletmeler kültür
ve turizm bakanlığı tarafından belgelendirilmelidir.
Turizm eğitimine hizmet eden her düzeydeki eğitim
kurumlarının müfredatlarına engelli turizmi ile ilgili
dersler kurulmalıdır
Yöredeki turizm kurumların çalışanlarına, engelli
turistlere sağlanması gereken hizmet standartları
konusunda eğitimler verilmelidir.
58
1
Maks.
Değer
5
Ort.
Değer
St.
Sapma
3,87
0,79
3,88
0,83
4,04
0,81
4,12
0,75
4,01
0,74
3,95
0,86
4,08
0,76
4,16
0,80
4,20
0,82
3,99
0,83
4,12
0,86
4,08
0,85
4,03
0,87
4,11
0,76
3,93
0,87
4,08
0,88
Tablo 20 (devam)
Antalya yöresinin engelli turizmi için yapacağı hazırlıklara
ulusal ve uluslararası tüm paydaşları katılmalıdır
Engellilerin Antalya yöresindeki turizm işletmelerine
ulaşımını sağlayacak özel ulaşım ve konaklama imkânları
planlanmalıdır.
Engelliler için özel hazırlanacak turizm hizmetleri yüksek
maliyet yaratmaz.
Engelli STK’lar yörenin engelli turizmi için geliştirilmesinde
karar alma ve denetleme aşamalarında aktif rol almalıdır.
Engelli dostu turizm işletmelerini özendirecek yasal
düzenlemeler yapılmalıdır.
Engelli turizminin gelişimi için kamu ve özel sektör
işbirliğinin sağlanması önemlidir.
Turizm işletmelerinde engelli turizmi için istihdam edilecek
eleman ihtiyacını giderecek eğitimler verilmelidir.
Antalya yöresinin kısa sürede engelsiz turizm için
düzenlenmesi maliyet ve yönetim altyapısı gereği zordur.
Antalya yöresinde mevcut turistik ürün ve hizmet altyapısı
düşünüldüğünde, fayda maliyet analizi yapıldığında engelli
turizmi Antalya için karlı bir yatırım değildir.
Genel olarak işletmemin engellilere hizmet vermesini
isterim.
Genel olarak engellilerin turizm faaliyetlerine katılması
işletmemin performansını arttırır.
59
4,09
0,85
3,80
0,93
3,43
1,23
4,19
0,80
4,11
0,84
4,09
0,87
4,11
0,78
4,15
0,86
3,93
0,94
3,97
0,82
4,01
0,92
3.3.4. Seyahat Acenteleri ve Tur Operatörlerine İlişkin Bulgular
Araştırma kapsamına alınan TURSAB üyesi 201 seyahat acentesi ve tur
operatöründen sağlanan çeşitli konulara ilişkin olarak ulaşılan bulgular
aşağıda verilmiştir.
a) Seyahat acenteleri ve tur operatörlerine ilişkin başlıca tanımlayıcı
göstergeler
Seyahat acenteleri ve tur operatörlerine ilişkin tanımlayıcı ve demografik
göstergeler Tablo 21’de özetlenmiştir.
Tablo 21. Tur operatörleri ve seyahat acenteleri ile ilgili tanımlayıcı bulgular
(N=201)
Sayı
Yerleşim yeri
Cinsiyet
Yaş
Eğitim durumu
Çalışılan işletme
sınıfı
Çalışılan işletme
türü
Yüzde
Ankara
İzmir
İstanbul
Antalya
50
50
51
50
24,88
24,88
25,37
24,88
Kadın
Erkek
107
94
53,23
46,77
20-29
30-39
40 +
91
78
32
45,30
38,80
15,90
6
50
135
10
2,99
24,88
67,16
4,98
45
188
22,39
93,53
23
48
130
11,44
23,88
64,68
İlköğretim
Lise
Üniversite
Lisans Üstü
Tur operatörü
Seyahat acentesi
Uluslararası zincir
Ulusal zincir
Bağımsız
b) Seyahat acenteleri ve tur operatörlerinden “engelli taleplerine”
ilişkin bulgular
Engelli müşteriniz oluyor mu sorusuna seyahat acenteleri ve tur
operatörlerinin % 57,71’i (116 işletme) evet cevabını vermiştir. Bu
60
işletmeler, en fazla talep aldıkları engelli grubunun 36,82’lik oranla bedensel
engelliler olduğunu ifade etmişlerdir.
Engellilerin Antalya ilinde en fazla tercih ettikleri bölgeler sırasıyla Alanya,
Manavgat ve Belek’tir.
Acente ve tur operatörlerine, engellilerin genellikle hangi alanlarda
düzenleme talepleri ile karşılaştıkları sorulmuştur (Tablo 22). Servisle
ulaşım ve araç tahsisi ve tekerlekli sandalye ile erişilebilirlik en fazla talep
edilen hizmetlerdir.
Tablo 22. Seyahat acenteleri ve tur operatörlerinden beklenen engelli talepleri
(N=116)
Tekerlekli sandalye ile erişilebilirlik
Sayı
68
Yüzde
58,62
Turların özel rehberle düzenlenmesi
Servisle ulaşım ve araç tahsisi
29
75
25,00
64,66
c) Seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin “engellilere yönelik
başlıca hizmetleri”
Araştırma kapsamındaki tüm acente ve operatörlerin, engellilere yönelik
sorulan diğer sorulara verilen cevaplarla ilgili bulgular Tablo 23’de
verilmiştir.
Tablo 23. Engelli turizmine yönelik sorular (N=201)
Sayı
Yüzde
Engellilere yönelik yaptığınız uygulamaların engelli
olmayan vatandaşlarımız için bir sorun teşkil edeceğini
düşünüyor musunuz?
Hazırlanan paket turlarda, ulaşım araçları engellilerin
erişimine uygun mudur?
Evet
Hayır
Hazırlanan paket turların engellilerin alım gücüyle
orantılı olduğunu düşünüyor musunuz?
Evet
Hayır
65
136
32,34
67,66
Engellilere yönelik özel paket programlarınız var mıdır?
Evet
Hayır
14
187
6,97
93,03
Engellilerin erişimine uygun eğlence faaliyetleri
düzenliyor musunuz?
Evet
Hayır
14
187
6,97
93,03
61
Evet
Hayır
11
190
37
164
5,47
94,53
18,41
81,59
Tablo 23 (devam)
Engellilerin erişimine uygun kültürel geziler düzenliyor
musunuz?
Evet
Hayır
18
183
8,96
91,04
Engellilerin erişimine uygun macera turları düzenliyor
musunuz?
Evet
Hayır
11
190
5,47
94,53
Engellilerin seyahati esnasında karşılaştıkları problemler
karşısında çözüm üretebiliyor musunuz?
Evet
Hayır
134
67
66,67
33,33
Ankete katılan seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin % 94,53’ü engellilere
yönelik yapılan uygulamaların engelli olmayan kişiler için sorun
yaratmayacağını düşünmektedirler.
İşletmelerin % 81,59’u hazırlanan paket turlarda ulaşım araçlarının engelli
erişimine uygun olmadığı belirtmişlerdir.
Yine katılımcılar (% 67,66) hazırlanan paket turların engellilerin alım
gücünü aştığını düşünmektedirler.
Seyahat acentesi ve tur operatörleri engellilere yönelik özel paket
programlar ve turlar düzenlemediklerini ifade etmektedirler. Ancak engelli
müşterilerinin seyahati sırasında karşılaştıkları problemleri çözüm
üretebildiklerini ifade etmektedirler.
d) Seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin engelli turizminden
beklentileri
Tablo 24. Seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin engelli turizmi ile ilgili
beklentileri (N=201)
Min.Değ. Mak.Değ. Ort.Değ.
Antalya yöresine gelecek engelliler ile diğer
turistler turistik ürün ve hizmetleri bir arada
almalıdırlar.
Yörede engelliler için özel turistik ürün ve
hizmetler hazırlanmalıdır.
Yörenin altyapısının uluslararası engelli
standartlarına göre uygun hale getirilmesi
gerekir.
Yöredeki turistik üstyapı tesisleri uluslararası
engelli standartlarına göre uygun hale
getirilmelidir.
Engelliler, Antalya yöresinde engel türüne göre
tasarlanmış bir hizmet zinciri içerisinde turizm
ürün ve hizmetlerinden yararlanmalıdırlar
62
1
5
St.Sp.
4,37
0,97
4,47
0,67
4,61
0,70
4,57
0,66
4,53
0,67
Tablo 24 (devam)
Yörede engellilerin turizm faaliyetlerine
katılımını sağlayacak düzenlemelerin
planlanması ve uygulanmasında bütüncül ve
katılımcı bir yönetim yapısının oluşturulması
gerekir.
Farklı engelli (işitsel, fiziksel, görsel) grupların
turizmden beklentilerin belirlenmesi
gerekmektedir.
Engellilere yönelik ürün ve hizmet geliştirme
sürecine engellilerinde katılması gereklidir.
Engellilerin turizm faaliyetlerine katılmasını
sağlayacak devlet desteği ile sürdürülebilir bir
finansal teşvik sisteminin yasal mevzuatının
oluşturulması gereklidir.
Uluslararası ve ulusal engelli turizm talebi analiz
edilmelidir.
Devlet tarafından engelli turizminin
geliştirilmesi için yöredeki turizm işletmelerine
yönelik aktif ve pasif (KDV muafiyeti, uzun
vadeli düşük faizli krediler sunulması gibi)
teşvikler sağlanmalıdır
Engellilerin turizmden daha fazla
yararlanmalarını sağlayacak çeşitli sosyal turizm
projeleri geliştirilmelidir
Engellilerin taleplerine yönelik özel ve yöreye
özgü kültürel değerlerle zenginleştirilmiş ürün ve
hizmetler geliştirilmelidir.
Engelli turizmine uygun hizmet veren işletmeler
kültür ve turizm bakanlığı tarafından
belgelendirilmelidir.
Turizm eğitimine hizmet eden her düzeydeki
eğitim kurumlarının müfredatlarına engelli
turizmi ile ilgili dersler kurulmalıdır
Yöredeki turizm kurumların çalışanlarına, engelli
turistlere sağlanması gereken hizmet standartları
konusunda eğitimler verilmelidir.
Antalya yöresinin engelli turizmi için yapacağı
hazırlıklara ulusal ve uluslararası tüm paydaşları
katılmalıdır
Engellilerin Antalya yöresindeki turizm
işletmelerine ulaşımını sağlayacak özel ulaşım ve
konaklama imkânları planlanmalıdır.
Engelliler için özel hazırlanacak turizm
hizmetleri yüksek maliyet yaratmaz.
Engelli STK’lar yörenin engelli turizmi için
geliştirilmesinde karar alma ve denetleme
aşamalarında aktif rol almalıdır.
Engelli dostu turizm işletmelerini özendirecek
yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
63
4,53
0,66
4,54
0,70
4,46
0,73
4,49
0,73
4,44
0,75
4,50
0,74
4,61
0,63
4,41
0,63
4,48
0,75
4,35
0,81
4,47
0,81
4,44
0,73
4,54
0,69
4,08
0,66
4,34
1,06
4,55
0,79
Tablo 24 (devam)
Engelli turizminin gelişimi için kamu ve özel
sektör işbirliğinin sağlanması önemlidir.
Turizm işletmelerinde engelli turizmi için
istihdam edilecek eleman ihtiyacını giderecek
eğitimler verilmelidir.
Antalya yöresinin kısa sürede engelsiz turizm
için düzenlenmesi maliyet ve yönetim altyapısı
gereği zordur.
Antalya yöresinde mevcut turistik ürün ve
hizmet altyapısı düşünüldüğünde, fayda maliyet
analizi yapıldığında engelli turizmi Antalya için
karlı bir yatırım değildir.
Genel olarak işletmemin engellilere hizmet
vermesini isterim.
Genel olarak engellilerin turizm faaliyetlerine
katılması işletmemin performansını arttırır.
4,58
0,69
4,44
0,63
3,93
0,69
3,40
1,42
4,43
,80
4,35
0,87
3.4. Sonuçlar ve Öneriler
Bu bölümde, araştırma bulgularından hareketle engellilerin (görme, işitsel ve
bedensel) Antalya ilinin sahip olduğu turizm imkânlarına erişilebilirliğinin ve
turizm olanaklarından faydalanma düzeyinin arttırılmasına yönelik sonuçlar
ve öneriler yer almaktadır. Bunun yanında arz cephesinde yer alan tarafların
engelli turizminin geliştirilmesi yönündeki beklenti ve eğilimlerini yansıtan
stratejilere de yer verilmiştir.
a) Araştırmaya katılan engellilerin demografik durumları incelendiğinde
önemli bulgulara ulaşılmıştır. Bu araştırmanın amaç ve hedefleri ile ilgili
olmasa da çok önemli bir bulgu, engel sebebi incelendiğinde ortaya
çıkmaktadır. Araştırmaya katılan engellilerin büyük bölümünün doğuştangenetik engelli olduğu görülmektedir.
Engellilerin yarıdan fazlası orta yaş grubunda yer almaktadır.
Engellilerin eğitim durumlarının düşük, yarıdan fazlasının bekâr olduğu
göze çarpmaktadır.
Yine araştırmaya katılan engellilerin çok büyük bir bölümü çalışma
hayatının dışında kalmaktadır. Aylık kişisel hane gelirleri incelendiğinde
düşük gelir grubunda yer aldıkları görülmektedir. Bu iki sorunun ortaya
koyduğu durum özetle engellilerin zor şartlar altında yaşamlarını
sürdürmek zorunda olduklarıdır. Gelir darlığı kuşkusuz engellilerin turizm
amaçlı seyahatini engelleyen önemli bir kısıt olacaktır.
64
Engellilerin % 51,05’i engel türüne uygun sivil toplum örgütlerine
üyedirler. Bu durum engellilerin toplum hayatına sivil toplum örgütleri
vasıtasıyla tutunmaya çalıştıklarını göstermektedir.
b) Araştırmaya katılan engellilerin büyük çoğunluğu cep telefonu ve
bilgisayar kullanabilmekte ve şehirlerarası yolculuk yapabilmektedir.
Ancak araştırma sonuçları engellilerin yolculuklarında refakatçi
ihtiyacının olduğunu göstermektedir. Bu durum turizm amaçlı
seyahatlerinde engellileri ailelerinden veya refakatçilerinden bağımsız
düşünmenin zor olacağını ortaya koymaktadır.
c) Engelliler her yıl düzenli tatil olanağı bulamamalarına rağmen yılda
15’günden az tatil yapma imkânına sahip olduklarını ve tatil
organizasyonunu kendileri yaptıklarını belirtmişlerdir. Bu durum
engellilerin turizm amaçlı seyahatlerinin organize olmadığı gerçeğini
ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle engelliler diğer insanlar gibi organize
turların yaratmış olduğu faydalardan yararlanmamaktadır. Tatil
organizasyonu için hizmet alamama kuşkusuz engellilerin düşük gelirleri
ve engelli turizmi üzerine çalışan seyahat acentesı ve tur operatörü
sayısının azlığı ile de ilgilidir.
d) Engellilerin geçmiş tatil tecrübelerinde almış oldukları ürün ve
hizmetlerden memnuniyet düzeyleri incelendiğinde, turistik ürün ve
hizmetlere ilişkin düşük ve yüksek memnuniyet duyulan şeklinde bir
ayrım yapmak olanaklı olmaktadır.
Bu ayrıma göre daha önce tatil tecrübesine sahip olan engellilerin yüksek
memnuniyet duydukları ürün ve hizmetler; konaklama tesisleri, hizmet
alanlarına erişim, hizmet taleplerinin zamanında karşılanması, yemeklerin
kalitesi, fiyatların uygunluğu, temizlik ve hijyendir.
Düşük memnuniyet duyulan ürün ve hizmetler ise yönlendirme ve destek
personelin bilgi ve eğitimi, sağlığa yönelik ihtiyaçlarının zamanında
karşılanması düzeyi, eğlence olanakları, şehir içi ulaşım kolaylığı,
engellilere yönelik kolaylaştırıcı düzenlemelerin varlığıdır.
e) Engelliler; fiyatların düşmesi, engel şekline uygun düzenlemeler yapılması
ve aile bireyleri ve refakatçilerle birlikte tatil yapabilme olanaklarının
sunulması ile turizme katılımlarının artacağını belirtmektedirler. Bu
konularda devlet ve özel sektör birlikteliğiyle iyileştirmeler yapılması
önem arz etmektedir.
f) Engellilerin iyi bir tatilden beklentilerinin neler olduğuna yönelik verilen
önermelere ilişkin ortalama değerler incelendiğinde, tatilden en yüksek
beklentileri sırasıyla aileleri ile tatil yapmak, arkadaşları ile tatil yapmak,
tek başlarına tatil yapmak gelmektedir. Tek başlarına tatil yapmak gibi bir
65
beklentileri olmasına rağmen aileleri ve arkadaşları ile de tatil yapma
beklentileri bir ikilem gibi gözükmektedir. Bunun en önemli sebebi
refakatçi ihtiyaçlarının yüksek olmasıdır. Ancak refakatçileri ile birlikte
tatile çıksalar da bireysel ve arkadaşları ile bağımsız davranma ihtiyacı
duydukları söylenebilir. Ayrıca tatilde spor yapmak, denize girmek,
eğlenme beklentileri de yüksektir. Tarihi yerleri gezmek düşük beklenti
olarak karşımıza çıkmaktadır. Engellilerin refakatçileri veya ailelerinden
bağımsız olarak seyahat etmeleri zor olmakla birlikte gittikleri turizm
tesislerinde kendi başlarına hareket edebilmeyi istemektedirler. Bu
nedenle tüm insanlarla birlikte engellilerin de tatil yapabilecekleri
düzenlemelere ihtiyaç vardır.
Diğer taraftan engelliler hazırlanacak turizm paketlerinde eğlence ve spor
aktivitelerin yer almasını istemektedirler.
g) Engellilere konaklama işletmelerinde kendileri için yapılması gerekli
düzenlemeler engel grubuna göre ayrı ayrı sorulmuştur. Tüm engelli
gruplar konaklama işletmelerinde kendileri için yapılması gerekli olan
düzenlemeler hususunda farklı beklentilere sahiptir. Ancak tüm engelli
grupların düzenlemelerle ilgili vermiş olduğu cevapların ortalamaları
oldukça yüksektir. Bunun anlamı, aşağıda belirtilmiş olan düzenlemelerin
yapılması fikrine yüksek düzeyde katılmaktadırlar. Engelli grupların
yapılmasını istedikleri düzenlemelerden öne çıkanlar şunlardır:













Araç park alanlarında engellilere yönelik düzenlemelerin yapılması,
Tesis içi kullanım alanlarının asansörle erişilebilir olması,
Restoranlarda bedensel engelli erişimine yönelik düzenlemeler
yapılması,
Odalar refakatçi ile birlikte konaklamaya uygun olması,
Fiyatlarda engellilere yönelik özel düzenlemeler yapılması,
Oda ve bazı fiziksel alanların (wc, banyo) tekerlekli sandalye kullanıma
uygun olması,
Rampalar uygun eğim ve genişliğe sahip olması,
Yüzme havuzuna engelli asansörü yerleştirilmesi,
Sesli uyarı sistemlerinin olması,
Personelin yeterince bilgilendirilmiş olması,
Genel kullanım alanlarında hissedilebilir yüzey uygulamaları olması,
Odalarda tehlike ve ihtiyaç anında kullanılabilecek ışıklı alarm
düzenekleri olması,
Genel kullanım alanlarında yazılı yönlendirmeler olması.
66
h) Araştırma sonuçlarına göre engellilerin seyahat etme niyetleri oldukça
yüksektir. Bu durum Türkiye’nin özellikle İstanbul, İzmir, Ankara gibi
büyük kentlerinde çok ciddi bir engelli turist potansiyelinin olduğunu
göstermektedir. Araştırmaya katılan engellilerin demografik değişkenleri
incelendiğinde engellilerin, engelli ailelerinin ve refakatçilerinin aylık
gelirlerinin çok düşük olduğu göze çarpmaktadır. Ancak bu durum
engellilerin seyahat niyetine olumsuz yansımamaktadır.
Bu noktadan hareketle engellilerin turizm amaçlı seyahat etmelerini
kolaylaştıracak bir yasal düzenlemeye ve teşvik mekanizmasına ihtiyaç
vardır.
i) Araştırmaya katılan engellilerin seyahat engelleri incelendiğinde özellikle
çevresel seyahat engellerinden şikayet ettikleri görülmektedir. Çevresel
engeller engellilerin turistik amaçlı seyahatlerinin önündeki en önemli
engel grubunu oluşturmaktadır. İçsel ve etkileşimsel engellerin turistik
amaçlı seyahatleri önünde önemli engeller olduğunu düşünmemektedirler.
Diğer taraftan ilgili yazar tarafından önemli bir seyahat engeli olarak kabul
edilen öğrenilmiş çaresizliğin de önemli bir seyahat engeli olmadığı
saptanmıştır. Engelliler birçok kısıtlarına rağmen seyahat etmede
kendilerini çaresiz olarak görmemektedirler.
j) Araştırmaya katılan engellilerin seyahat motivasyonu oldukça yüksek
olarak ölçülmüştür. Dinlenmek, eğlenmek ve fiziksel ve psikolojik
baskıdan kurtulmak ve sevdikleri ile bir şeyler paylaşmak ortalaması en
yüksek seyahat motivasyonlarıdır.
k) Seyahat niyeti, seyahat engelleri ve seyahat motivasyonu arasındaki
ilişkiler incelenmiştir. Korelasyon analizi ile yapılan analizlerde seyahat
motivasyonu ve seyahat niyeti arasında pozitif yönde, seyahat engelleri ve
seyahat motivasyonu, seyahat niyeti ve seyahat engelleri arasında da
negatif yönde bir ilişki söz konusudur. Genel bir değerlendirme yapmak
gerekirse yukarıda sözü edilen seyahat engellerini ortadan kaldırmak,
engellilerin seyahat motivasyonunu yükseltecek ve yükselen seyahat
motivasyonu da seyahat niyetini arttıracaktır.
l) Refakatçilerin demografik değişkenleri incelendiğinde % 83.41’ inin
birinci derece ve ikinci derece akrabaları olduğu saptanmıştır. Yalnızca %
2,3’ü bir ücret karşılığında profesyonel çalışanlar tarafından
bakılmaktadır. Engelli refakatçilerinin büyük bölümü kadındır ve eğitim
durumları düşüktür. Engelli refakatçilerinin yarıya yakını çalışmaktadır
ve % 79’unun sosyal güvencesi vardır. Burada araştırmanın amacı ve
hedefleri bağlantılı olarak bir saptama yapmak gerekirse engellilerin
turizm faaliyetlerine katılmalarını kolaylaştırmak için ailelerini de
desteklemek gerekmektedir.
67
m) Araştırmaya katılan Antalya yöresindeki konaklama işletmeleri her şey
dahil pansiyon türü ile çalışmaktadırlar. Konaklama işletmelerinin % 80’i
tesislerinde engellilere göre düzenlemesi yapılan odaların olduğunu beyan
etmişlerdir. Bu tesislerden % 92’sinde engelliye uygun oda sayısı 1-5
arasında değişmektedir. Engelli düzenlemesine sahip olan konaklama
işletmelerine odalarda hangi düzenlemelerin olduğu da sorulmuştur.
Odaların hepsi tekerlekli sandalye ile kullanıma uygundur. Odaların %
82’si refakatçi ile kullanıma uygundur. Özellikle görme ve işitme/duyma
engelliler için düzenlemelerde eksiklikler göze çarpmaktadır. Antalya
yöresindeki en dezavantajlı engelli grupları bu sözü edilen iki gruptur.
Ayrıca konaklama işletmelerinin genel alanlarındaki engelli
düzenlemeleri oldukça yetersizdir.
n) İşletmelere ayrıca tesiste kaç sağlık personeli bulunduğu da sorulmuştur.
Tüm işletmelerde tam zamanlı doktor, hemşire ve sağlık memuru istihdam
edildiği saptanmıştır. Bu yasal zorunluluktur. Ancak engellilerle iletişim
üzerine eğitim almış personele sahip olup olmadıkları sorulduğunda
konaklama işletmelerinin % 89,33’ü yok cevabı vermişlerdir. Tesislerin
yalnızca 8 tanesinde engellilerle iletişim kurabilecek personel
bulunmaktadır.
o) Araştırmaya katılan konaklama işletmelerinin çok büyük bir bölümü (%
73,3) tesislerine engelli konuk geldiğini ifade etmişlerdir. Konaklama
işletmelerinde engelli düzenlemeleri bulunan odaların yıllık doluluk
durumları oldukça düşüktür. Tesisler engelli turist sayısının
yetersizliğine vurgu yapmaktadırlar. Bu nedenle tesislerinde odaların
tamamında engelli düzenlemelerinin yapılmasını düşünmediklerini
belirtmişlerdir.
Diğer taraftan eğer engellilere uyumlu düzenleme yapılması için teşvikler
sağlanırsa düşünür müsünüz? şeklindeki soruya ise tesislerin % 60’ı evet
cevabını vermişlerdir.
Yüksek sezon dışında engelli konuk ağırlama için sunabileceğiniz
imkânlar neler olabilir sorusuna işletmeler sırasıyla fiyat kırma, ücretsiz
ulaşım desteği, refakatçi ile tek fiyat üzerinden oda satışı ve ücretsiz
refakatçi ve sağlık personeli cevabını vermişlerdir. İşletmeler özellikle
yüksek turizm sezonu dışındaki zamanlarda engellilere yönelik uygun
imkanlar yaratabileceklerini ifade etmektedirler.
p) Türkiye genelinde araştırmaya katılan seyahat acentelerinin en fazla talep
aldıkları engelli grubunu 36,82’lik oranla bedensel engelliler
oluşturmaktadır. En fazla talep edilen hizmetler servisle ulaşım ve araç
tahsisi ve tekerlekli sandalye ile erişilebilirliktir. Engellilere yönelik özel
hizmetleri olmadığını ifade eden seyahat acenteleri, engellilerin seyahati
68
esnasında
karşılaştıkları
problemlere
çözüm
üretebildiklerini
belirtmektedirler. Konaklama işletmeleri gibi seyahat acenteleri da
engelli turizmi için hazırlıklı olmadıklarını ifade etmektedirler.
Antalya’nın Engelli Turizm Destinasyonu Olabilmesi Konusunda
Öneriler
a) Antalya yöresine gelecek engelliler ile diğer turistler, turistik ürün ve
hizmetleri bir arada almalıdırlar.
b) Yörede engelliler için özel turistik ürün ve hizmetler hazırlanmalıdır.
c) Yörenin altyapısının, uluslararası engelli standartlarına göre uygun hale
getirilmesi gerekir.
d) Yöredeki turistik üstyapı tesisleri, uluslararası engelli standartlarına göre
uygun hale getirilmelidir.
e) Engelliler, Antalya yöresinde engel türüne göre tasarlanmış bir hizmet
zinciri içerisinde turizm ürün ve hizmetlerinden yararlanmalıdırlar
f)
Yörede engellilerin turizm faaliyetlerine katılımını sağlayacak
düzenlemelerin planlanması ve uygulanmasında bütüncül ve katılımcı bir
yönetim yapısının oluşturulması gerekir.
g) Farklı engelli (işitsel, fiziksel, görsel) grupların turizmden beklentilerinin
belirlenmesi gerekmektedir.
h) Engellilere yönelik ürün ve hizmet geliştirme sürecine engellilerin de
katılması gereklidir.
i)
Engellilerin turizm faaliyetlerine katılmasını sağlayacak devlet desteği
ile sürdürülebilir bir finansal teşvik sisteminin yasal mevzuatının
oluşturulması gereklidir.
j)
Uluslararası ve ulusal engelli turizm talebi analiz edilmelidir.
k) Devlet tarafından engelli turizminin geliştirilmesi için yöredeki turizm
işletmelerine yönelik çeşitli (KDV muafiyeti, uzun vadeli düşük faizli
krediler sunulması gibi) teşvikler sağlanmalıdır
l)
Engellilerin turizmden daha fazla yararlanmalarını sağlayacak çeşitli
sosyal turizm projeleri geliştirilmelidir
m) Engellilerin taleplerine yönelik özel ve yöreye özgü kültürel değerlerle
zenginleştirilmiş ürün ve hizmetler geliştirilmelidir.
69
n) Engelli turizmine uygun hizmet veren işletmeler, Kültür ve Turizm
Bakanlığı tarafından “Engelli Dostu Otel” gibi adlandırmalarla
belgelendirilmelidir.
o) Turizm eğitimine hizmet eden her düzeydeki eğitim kurumlarının
müfredatlarına engelli turizmi ile ilgili dersler kurulmalıdır
p) Yöredeki turizm kurumların çalışanlarına, engelli turistlere sağlanması
gereken hizmet standartları konusunda eğitimler verilmelidir.
q) Antalya yöresinin engelli turizmi için yapacağı hazırlıklara ulusal ve
uluslararası tüm paydaşları katılmalıdır.
r)
Engellilerin Antalya yöresindeki turizm işletmelerine ulaşımını
sağlayacak özel ulaşım ve konaklama imkânları planlanmalıdır.
s)
Engelli STK’lar yörenin engelli turizmi için geliştirilmesinde karar alma
ve denetleme aşamalarında aktif rol almalıdır.
t)
Engelli dostu turizm işletmelerini özendirecek yasal düzenlemeler
yapılmalıdır.
u) Engelli turizminin gelişimi için kamu ve özel sektör işbirliğinin
sağlanması önemlidir.
v) Turizm işletmelerinde engelli turizmi için istihdam edilecek eleman
ihtiyacını giderecek eğitimler verilmelidir.
w) Antalya yöresinin kısa sürede engelsiz turizm için düzenlenmesi maliyet
ve yönetim altyapısı gereği zordur. Bu nedenle önceliklerin iyi
belirlenmesi gerekmektedir.
Kaynaklar
ABEYRAINE, R.I. (1995) Proposals and guide-lines fort he carriage of elderly and disabled
persons by air. Journal of Travel Research, 33(3), 52-59.
CAVINATO, J.L., & CUCKOVICH, M.L. (1992) Transportation and tourism for the
disabled: an assessment. Transportation Journal, 31(3), 46-53.
CRAWFORD, D. W., & GODBEY, G. (1987). Reconceptualizing barriers to family
leisure. Leisure Sciences, 9(2), 119-128.
CRAWFORD, D. W., JACKSON, E. L., & GODBEY, G. (1991). A hierarchical model of
leisure constraints. Leisure Sciences, 13(4), 309-320.
DANIELS, M. J., RODGERS, E. D., & WIGGINS, B. P. (2005). “Travel Tales”: an
interpretive analysis of constraints and negotiations to pleasure travel as experienced by
persons with physical disabilities. Tourism Management, 26(6), 919-930.
DARCY, S. (2002). Marginalized participation: physical disability, high support needs and
tourism. Journal of Hospitality and Tourism Management, 9(1), 61-72.
70
GLADWELL, N. Y., & BEDINI, L. A. (2004). In search of lost leisure: the impact of
caregiving on leisure travel. Tourism Management, 25, 685-693.
http://www.un.org/disabilities/convention/facts.shtml
http://kutuphane.tuik.gov.tr/pdf/0014899.pdf).
ISRAELI, A. A. (2002). A preliminary investigation of the importance of site accessibility
factors for disabled tourists. Journal of Travel Research, 41(1), 101-104.
JACKSON, E. L. (1993). Recognizing patterns of leisure constraints: results from
alternative analyses. Journal of Leisure Research, 25, 129e149.
JACKSON, E. L., CRAWFORD, D. W., & GODBEY, G. (1993). Negotiations of leisure
constraints. Leisure Sciences, 15, 1-11.
MCKERCHER, B., PACKER, T., YAU, M. K., & LAM, P. (2003). Travel agents as
facilitators or inhibitors of travel: perceptions of people with disabilities. Tourism
Management, 24, 465-474.
NICASSIO, P., WALLSTON, K., CALLAHAN, L., HERBERT, M., & PINCUS, T.
(1985). The measurement of helplessness in rheumatoid arthritis: the development of the
Arthritis Helplessness Index. Journal of Rheumatology, 12, 462-467.
SCHIAFFINO, K., & REVENSON, T. (1995). Why me? The persistence of negative
appraisals over the course of illness. Journal of Applied Social Psychology, 25, 601-619.
SHAW, G., & COLES, T. (2004). Disability, holiday-making and the tourism industry in
the U.K.: a preliminary survey. Tourism Management, 25, 397-403.
SMITH, R.W. (1987). Leisure of disabled tourists: barriers to travel. Annals of Tourism
Research, 14(3), 376-389.
YAU, M. K., MCKERCHER, B., & PACKER, T. L. (2004). Traveling with disability:
more than an access issue. Annals of Tourism Research, 31(4), 946-960.
71
4. ENGELLİ TURİZMİNE YÖNELİK, NİTEL ALAN
ARAŞTIRMASI BULGULARI
4.1. Nitel Araştırmanın Amacı
Projenin nitel çalışma aşamasında engellilerin turizm hizmetleri ile ilgili
genel beklentilerinin derinlemesine değerlendirilmesi hedeflenmiştir.
Çalışmanın ana amacı, genel olarak tatil yapmak konusunda engelliler ve
engelli ailelerinin beklentilerine ilişkin görüşlere ulaşmak ve
gerçekleştirilecek olan nicel araştırmaların altyapısını oluşturmaktır.
Bu amaçla Antalya, Isparta ve Burdur illerindeki engelli sivil toplum
kuruluşu (STK) temsilcileri, Turizm İl Müdürlüğü ve Aile ve Sosyal
Politikalar İl Müdürlüğü yöneticileri ile yarı-yapılandırılmış görüşmeler
yapılmıştır. Çalışmanın genel amacına dönük olarak değerlendirilmek üzere
aşağıdaki 6 temel soruya - amaca cevap aranmıştır:
1) Katılımcıların görme/işitme/bedensel engellilerin tatil yapma olanakları
hakkındaki görüşleri nedir?
2) Görme/işitme/bedensel engelli bireyler ne tür tatil yapmayı tercih
etmektedir?
3) Katılımcılara göre tatil organizasyonu için bulundukları yerden, gittikleri
kuruluşlara, tatil yöresine ve tatil binasına erişimleri ve tatil ortamı içinde
hareketlilikleri açısından engellilerin ne tür talepleri/gereksinimleri
olmaktadır ya da olabilir?
4) Katılımcılara
göre
mevcut
turizm
hizmetleri
engellilerin
taleplerini/gereksinimlerini
ne
düzeyde
karşılayabilmektedir?
Karşılaştıkları sorunlar nelerdir?
5) Katılımcılara göre engellilerin turizm hizmetlerinden yararlanmasını
sağlamak üzere turizm aracıları, engelli STK’ları ve devletin ilgili
organlarına ne gibi görevler düşmektedir?
6) Katılımcıların engellilerin tatil konusunda karşılaştıkları sorunların
çözümüne yönelik ne tür önerileri vardır?
72
4.2. Nitel Araştırma Yöntemi
4.2.1. Ölçme Araçları
Araştırma verilerinin toplanabilmesi için iki adet ölçü aracı geliştirilmiştir.
İlki, görüşme yapılan kişilerin demografik bilgilerinin yer aldığı Bilgi Formu,
diğeri ise yarı-yapılandırılmış görüşme sorularıdır.
Araştırmada, yukarıda yer alan 6 alt amacı ölçmeye hizmet edecek şekilde
engellilerin tatil olanakları, tatil tercihleri, ihtiyaçları, ihtiyaçlarının
karşılanma düzeyi, sorunlar ve öneriler temelinde yapılanmış 6 adet açık
uçlu soru hazırlanmıştır.
Batı Akdeniz Bölgesi’nde engelli STK’ları temsilcileri, Kültür ve Turizm İl
Müdürlüğü ve Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yöneticileri ile
görüşmeler planlanmıştır. Görüşmeler katılımcılarla önceden belirlenen gün
ve saatlerde görevli oldukları kurumlarda kendi belirledikleri mekânlarda yüz
yüze görüşmeye dayalı ve bire-bir olarak yürütülmüştür.
Görüşme sırasında katılımcının izni doğrultusunda ses kaydı yapılmıştır.
Görüşmelerden il dışındakiler 04.05.2012 tarihinde, Antalya’da
gerçekleştirilenler ise 06.06.2012 tarihinde yapılmıştır. Görüşmeler projenin
Engelli Eğitim Uzmanı tarafından gerçekleştirilmiştir.
4.2.2. Nitel Araştırma Verilerinin Analizi
Araştırmada elde edilen veriler betimsel analiz tekniği ile analiz edilmiştir.
Bunun için öncelikle yarı-yapılandırılmış görüşme sonrası ses kayıtları
bilgisayar ortamında yazıya aktarılmıştır.
Engellilerin tatil olanakları, tatil tercihleri, tatil organizasyonundan
gerçekleştirilene kadar gereksinim ve talepleri, taleplerin gerçekleşme
düzeyi, sorunlar, ilgililere düşen görevler ve öneriler olmak üzere 6 ana
tema çerçevesinde sorulan sorulara verilen cevaplar her bir sorunun altına
gelecek şekilde gruplanmıştır.
Yeniden okuyarak yapılan inceleme sonrasında her bir sorunun altına
girebilecek cevap kategorileri yazılarak “Görüşme Kodlama Anahtarı”
oluşturulmuştur. Bulguların tanımlanması için nitel veriler sayısal verilerle
ifade edilmeye çalışılmıştır. Bulguların yorumlanması için veriler görüşme
sorularının sırasıyla verilmiş, ilişkilendirilmiş, doğrudan alıntılarla bulgular
desteklenmeye çalışılmıştır.
73
4.3. Nitel Araştırma Bulguları
Isparta, Burdur ve Antalya’da engelli STK’ları, Turizm Müdürlükleri ve Aile
ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerinde görevli toplam 12 kişiyle
(katılımcıyla= K) görüşülmüştür. Bunlardan 6’sı engelli STK yetkilisidir. Her
üç ilde de mevcut olup engellileri temsil edecek ve veri alınabilecek kamu ve
STK birimleriyle önceden randevu alınarak görüşülmüştür.
4.3.1. Katılımcılara ilişkin demografik göstergeler
Katılımcılarla görüşmenin hemen öncesinde Bilgi Formu uygulanmıştır. Bilgi
Formu ile katılımcıların öğrenim düzeyi, görev süresi, varsa engeli,
yaşantısında engelli kişi olup olmadığı, varsa yakınlığı, en az 1 kez engelli
biriyle iletişime geçip geçmediğine ilişkin bilgilere ulaşılmaya çalışılmıştır.
Katılımcıların başlıca demografik özellikleri Tablo 1’de verilmiştir.
Tablo 25. Katılımcıların demografik özellikleri (K=12)
Özellikler
Cinsiyet
Öğrenim durumu
Hizmet yılı
Kendisinde engel olma durumu
Grup
Kadın
Erkek
Yüksek Lisans
Lisans
Lise
Ortaokul
0-5 Yıl
6-10 yıl
11-15 yıl
16-20 yıl
20- üzeri yıl
Var
Yok
(K) Katılımcı Sayısı
5
7
2
6
1
3
2
-2
3
5
4
8
Katılımcılardan kendisinde engel bulunan 4 kişi bulunmaktadır. İkisi görme
diğer ikisi ise bedensel yetersizlik sahibidir. Yaşantısında (kendisi dışında)
engelli bireyler olup olmadığına ilişkin sorulan soruya 5 kişi evet cevabını
vermiştir. Bunlardan ikisinin zihinsel, üçünün ise bedensel yetersizliği olduğu
belirtilmiştir. Bu kişilerin dışında kalan yani yaşantısında engelli kişi
olmadığını bildiren 7 kişiden 5’i hayatında en az bir kez engelli bireyle
iletişime geçtiğini, iki kişi ise hiç iletişime geçmediğini bildirmiştir.
Dolayısıyla 12 katılımcıdan 2’sinin engelli bir kişiyle bir kere bile olsa
iletişime geçmediği görülmektedir.
74
4.3.2. Engellilerin “tatil yapma olanaklarına” ilişkin katılımcı
görüşleri (Amaç 1)
Yapılan görüşmelerde ilk olarak “görme/işitme/bedensel engellilerin tatil
yapma olanaklarından bahseder misiniz?” sorusu yöneltilmiştir.
Katılımcıların bu soruya verdikleri cevaplar katılımcı sayına göre ve en
yüksek cevap kategorisinden en düşüğe doğru Tablo 26’da sıralanmıştır.
Tablo 26. Engellilerin tatil yapma olanaklarına katılımcı bakışı







Katılımcılara Göre Engellilerin Tatil Olanakları
Mimari/çevresel engeller
Olanakları yok
Alt-sosyo ekonomik düzey/ekonomik sıkıntı
Refakatçi zorunluluğu
Çevredekilerin tutumları
Engelli kampları
Çoğunlukla yabancı turist
K. Sayısı
7
4
3
2
1
1
1
Araştırmada katılımcılardan yedisi mimari engellerin, tatil olanağı olan
engellilerin istedikleri gibi bir tatil yapamamalarına neden olduğunu
belirtmiştir. Dört katılımcı olanakları olmadığını, üçü ise maddi
imkânsızlıklar nedeniyle tatile çıkamadıklarını belirtmiştir. İki katılımcı ise
tatil yapma olanağı olan kişilerin de tek başlarına değil mutlaka
refakatçileriyle birlikte tatil yapmak zorunda olduklarını ifade etmiştir.
Engellilerin tatil yapma olanaklarına ilişkin soruya bazı katılımcıların
görüşleri şöyledir:
K6. “….Alana gidip onları komisyonla evde de ziyaret etme zorunluluğumuz
var. Özürlüyü ve bakan kişiyi görme, yaşadığı ortamı görme. Yerinde de
değerlendirdiğimizde bu kişilerin aile yapıları orta ve alt sosyo-ekonomik
düzey grubuna girendir. Yani eve giren her türlü geliri evde yaşayan kişi
sayısına böldüğümüzde 420 liranın altında kişi başına düşen rakama
ulaşanlar ki bu kişilerin tatil şanslarının olduğunu pek düşünmüyorum.”
K8. “Ben aslında en çok şeyi düşündüm siz sorduğunuzda kişilerden çok bu
kişileri bakan kişileri yani o bakıcılar bankaya gidemiyorlar. Belediyeye
fatura ödemeye gidemiyorlar. Sosyal hayatları sıfırlanmış durumda. Kapı
komşuları onlara geliyor ama onlar evden dışarıya çıkamıyorlar. Aslında
evet bakanların tatile daha çok ihtiyacı var.”
K11. “Görebildiğim kadarıyla çok fazla böyle bir imkana sahip olmadıklarını
düşünüyorum. Mesela diyelim ki ailede çocuğu engelliyse işte mümkün
75
olduğunca zor şartlarda yani tatile çıkmada sıkıntı yaşadıklarını
düşünüyorum ben gittikleri yerlerde. Çünkü bu imkanları
bulamayabiliyorlar ya da orda bir hoşgörüyü bulamayabiliyorlar. İşte
görme engellilerin zaten kendileri bizatihi annesi, babası, ya da yakınının
desteği olmadan hareket etmesi mümkün değil. ..”
4.3.3. Engellilerin “tatil tercihlerine” ilişkin katılımcı görüşleri
(Amaç 2)
Katılımcılara engellilerin tatil tercihlerine yönelik olarak “Tatil imkanına
sahip olan görme/işitme/bedensel engelli bireyler ne tür tatil yapmayı tercih
etmektedir? Nasıl bir tatil onları mutlu eder? ”sorusu yöneltilmiştir.
Katılımcıların bu soruya verdikleri cevaplar Tablo 27’de verilmiştir.
Tablo 27. Engellilerin tatil tercihlerine katılımcı bakışı (K=12)




Katılımcılara Göre Engellilerin Tatil Tercihleri
Kendilerini rahat hissedebilecekleri fiziki koşulların sağlandığı her yer
Kaplıca/termal tesis
Bakanlıktan belgeli her şey dahil tesisler
Grup olarak gittikleri her yer
K. Sayısı
9
1
1
1
Katılımcıların 8’i fiziki koşulların sağlanması durumunda her türlü tatil
şeklinin onları mutlu edeceğini, sağlıklı insanlardan farklı şekilde tatil
yapmayı tercih etmeyeceklerini belirtmiştir. Bir katılımcı termal kaplıca
turizmini, bir katılımcı bakanlıktan belgeli her şey dahil hizmet veren büyük
otelleri ve bir katılımcı da grupça gitmeyi tercih ettiklerini belirtmiştir.
Katılımcıların bu soruya verdikleri yanıtlardan bazıları aşağıda verilmiştir:
K3. “Tatil yapmada tercihleri fiziksel koşullar ile orantılıdır. Kişi çok fazla
hareketli değil tekerlekli sandalye kullanıyor ise ki bizim gurubun
çoğunluğu böyle seçimi otelin içinde rahat hareket edebileceği, daha aktif
olacağı, gezebileceği alışveriş edebileceği, oteldeki etkinliklerin
kullanılabildiği ve ailemiz ile gidebileceği tatilleri tercih ediyoruz.”
K1. “Ben şöyle düşünüyorum biz insanoğlu doyumsuz kişileriz. Birlikte
hareket edilen bütünlü bir organizasyonda deniz tatili de olabilir, kır tatili
de olabilir veya da turizme açık tatil yöreleri var örneğin Pamukkale.
Hepsi de onları tatmin eder. Belki tek olarak bireysel olarak gitseler o
kadar tatmin etmez ama grup olarak gittikleri için onları çok güzel tatmin
eder. Birbirlerini motive etmiş olurlar diye düşünüyorum.”
76
K8. “…o anlamda tatil seçenekleri açısından deniz tatili isterler işte kayak
tatili, kar tatili diye bir ayrım yapabileceklerini zannetmiyorum. Onlar
için nefes almakla eş değer olacağı için hangi mevsimde ve nereye
gittiklerinin çok büyük bir önem taşıdığını düşünmüyorum. Hani soluk
alacaklar çünkü.”
K9. “Ben sağlıklı birey grubunda bir kadın olarak nasıl bir tatil yapmak
istersem herhalde engelli olan kardeşimde aynı talepleri dile getirecektir o
da, denize gitmek isteyecektir o da dağa tırmanmak isteyecektir o da
özgürce koşmak yürümek isteyecektir ne yapmak istiyorsa yapmak
isteyecektir. Kitap okumak isteyecektir bunların hepsi bir hak. Engelli
şöyle tatil yapar, bunu yapsın yeter bunu kabul etmiyorum. Ben ne
istiyorsam aynı onunda kişisel seçme hakkı vardır. Dayatılamaz. …..Ben
nasıl sağlıklı bir birey olarak tatil yapmak istiyorsam engellide aynı
şekilde o da seçimleri vardır. Bize sağlanan koşullar onlara da
sağlanmalıdır. İki gün sonra vazgeçmem herhalde alıştığım tesisse
gitmekten ayağımda bir sakatlık meydana gelse veya görmemde bir sorun
olsa ben zevk aldığım sahilde yüzmeye devam etmek isterim. Kimse sen
artık burada yüzme biz sana burayı yaptık git orada suya gir çık demesin
bunu istiyorum. Ben neyi istiyorsam onlara da o olsun”
4.3.4. Engellilerin “tatil organizasyonu, seyahat ve konaklama
süreçlerindeki taleplerine” ilişkin görüşler (Amaç 3)
Engellilerin tatil öncesi ve sonrasında taleplerinin neler olabileceğine ilişkin
sorulan “Tatil organizasyonu için bulundukları yerden, gittikleri kuruluşlara,
tatil yöresine ve tatil binasına erişimleri ve tatil ortamı içinde hareketlilikleri
açısından düşündüğünüzde ne tür talepleri olmaktadır ya da olabilir”
sorusuna katılımcıların verdikleri cevaplar ve dağılımı Tablo 28’de
verilmiştir.
77
Tablo 28. Engellilerin, katılımcı görüşlerine göre, tatil organizasyonu
kapsamlı talepleri
Engel Türü
Katılımcılara
Talepleri
Göre,
Engelli
Tatil
Organizasyonu
K.
Sayısı
6
2
1
1
Görme
Engelliler




Oda ya da asansörlerde sesli uyarı sistemleri
Kabartma yazılı materyaller, levhalar, yönlendiriciler
Engelsiz internet
Dokunsal uyarıcılar
Bedensel
Engelliler


Standartlara uygun mimari düzenlemeler
Özel transfer aracı
6
5
İşitme Engelliler


İşaret dili bilen eleman
Görsel uyarıcılar
1
1




Rehber/refakatçi/yardımcı personel
Engelsiz oda dekorasyonu
Maddi destek
Engelsiz hizmet
4
1
1
1
Genel
Katılımcıların engellilerin tatil konusunda talepleri konusunda verdikleri
cevaplar araştırmada hedef kitle olan görme, işitme ve bedensel engel ve
genel kategorileri altında incelenmiş ve her bir kategoriye giren cevap
seçenekleri gruplanmıştır. Buna göre görme engelliler için ifade edilen
taleplerden en fazlası 6 katılımcı ile oda ya da asansörlerde sesli uyarı
sistemleri olmuştur. Bedensel engelliler için ise en çok mimari düzenlemeler
6 katılımcı tarafından ifade edilmiştir. İşitme engelliler için 1 katılımcı işaret
dili bilen eleman talebini bir katılımcı ise görsel uyarıcıları ifade etmiştir.
Genel anlamda tüm grupları ortak etkileyen durumların gruplandığı genel
kategorisinde ise 4 katılımcı yanlarına refakat edecek yardımcı personele
ihtiyaç duyduklarını ifade etmiştir. Bu konuda katılımcılardan bazılarının
görüşleri aşağıda verilmiştir:
K12. “…… Her şey dâhil olan bakanlığımızdan belgeli büyük otellerde sıkıntı
olmuyor. Asıl sıkıntı uçaktan otele kadar olan kısım. Tur operatörlerinin
acentelerinin yeni getirttikleri asansörlü olan otobüslerden ne yazık fazla
yok sadece birkaç tane var. Tabi bu anlamda çok talep var. Engelli bir
birey Antalya hava alanına geldi diyelim tur operatörünün karşılama
imkânı yok ise ya da otele geldi tarihi yerleri görmek istiyor. Yani tarihi
yerleri görmek isteyen bireylerde çok şehir merkezine indi diyelim şehir
merkezinde alışveriş merkezlerinde kaldırımlarda engelli rampalar
istiyorlar. Tarihi yerlerde şehir merkezlerinde gezileri anlamında rahat
etmek istiyorlar. Genelde refakatçi ile geldikleri için sorun çıkmıyor
78
halkımız da çok misafirperver ve çok güler yüzlü sadece bizim halkımız
değil insanoğlu yardım ediyor.”
K4. “Evden çıkıp nereye gitmek istiyorsa bunların sağlanması gerekiyor.
Evden sağlıklı olarak çıkabilmesi gerekiyor. İletişim kaynaklarıyla sağlıklı
tatil imkânlarını görebilmesi lazım şu anda daha kolay internetimiz bilişim
sistemlerimiz var bunlar gelişti evimizde bunları bir tık ile yapabiliyoruz
ama görme engellilerin içinde aynı şekilde teknik donanıma sahip
araçların da olması gerekiyor. Hadi bunları da temin ettik diyelim. Evden
çıkacak şirketlere ulaşacak evden çıkarken rampası küçük asansörleri
kendisini bu bölüme taşıyacak araçlar olacak. ……Transferinden uçakta
yer ayrılmasından sırasından bilet almasından bilgilendirilmesinden
görmeyen vatandaşımız için bunu çok iyi tasarlayacak anlayışın olması
gerekiyor. Kabartma falan kullanılabilir belirli materyallerin kullanılması
gerekiyor bunlarda çok önemli biz görüyoruz onlarında bunu hissetmesi
gerekiyor. …….. Evden çıkamadıktan sonra tatile gidebilme imkânı nasıl
olabilir ki yeni yeni büyük şehirlerde engelliler için engelli taksileri,
otobüslerin rampalı olanları oluşturuldu…..”
“……. tabi başlangıçta işitme engelli dilinden, işaret dilinden anlayan
genelde yetişmiş elemana ihtiyaç var. Siparişleri alacak garsondan tutun
rezervasyonu yapacak görevliye kadar. Orda bu desteğe ihtiyaç var. Tabi
ki de yabancı dil bilen resepsiyon görevlisine olacağı gibi. …..Oralarda
yine kaldırımlardaki sinyalizasyon gibi, asansör yapılarını buna uygun
şekilde sesli komutlarla olması düşünülebilir. Odada telefonu
kullanabiliyor görme engelliler ama işitme engelliler sipariş alacağı
zaman onlar da başka bir iletişim dilleri var mı bilmiyorum. …..”
4.3.5. Engellilerin “tatil organizasyonu, seyahat ve konaklama
süreçlerinde karşılaştıkları sorunlara” ilişkin görüşler (Amaç 4)
Katılımcılara
yöneltilen
“Sizce
mevcut
turizm
hizmetleri,
görme/işitme/bedensel
engellilerin
bu
taleplerini
ne
düzeyde
karşılayabilmektedir? Karşılaştıkları sorunlardan bahsedebilir misiniz?”
sorusuna verdikleri cevaplar Tablo 29’da verilmiştir.
79
Tablo 29. Katılımcılara göre, engellilerin turizme amaçlı sorun alanları
K. Sayısı
Gereksinimlerin Karşılanma Düzeyi
Yetersiz
Katılımcılara Göre, Engellilerin Karşılaştığı Sorunlar
 Uygun olmayan mimari düzenlemeler
 Transfer aracı yetersizliği
 Çevrenin olumsuz tutumu
 Hizmet sektöründe eğitim eksikliği
 İşaret dili bilen eleman olamayışı
 Engelli turizminin pazar olarak görülmemesi
 Dokunsal işaretçilerin yetersizliği
 Düşük gelir
10
6
4
2
2
2
1
1
1
Katılımcılardan
10’u
mevcut
turizm
hizmetlerinin
engellilerin
gereksinimlerini karşılamadığı yönünde ancak farklı sorun alanlarını
bildirmiştir. Altı katılımcı mimari düzenlemeler konusundaki sorunlardan
bahsetmiştir. Bunlar arasında, bina girişlerindeki rampaların yüksek eğimli
olması ya da hiç olmaması, kaldırımların yüksekliği, engelliye saygılı
mimarinin olmayışı şeklinde görüşler yer almıştır. Dört katılımcı transfer için
kullanılan araçların bedensel engellilerin gereksinimine uygun olmadığını
belirtmiştir. Katılımcılardan 2’si olumsuz tutumlardan, 2’si eğitim
eksikliğinden ve ikisi de işaret dili bilen elamanların olmayışından
bahsetmiştir. Bazı katılımcının bu konudaki görüşleri şu şekildedir:
K5.“Karşılayamıyor. Yeterli değil. Yani şu anda hala biz özürlüyü çok iyi
kabul etmiş değiliz. O nedenle belki toplum olarak fiziksel çevre
düzenlemesi olsun, olanaklar olsun yeni yeni düzenleniyor diye
düşünüyorum”.
K2. “Ben kesinlikle karşılandığını düşünmüyorum. Yeni yeni adımlar var
ama çok yetersiz. Engelliler için yapılan organizasyonda bilgi yetersizliği
var birçok firma kontenjan ayırmıyor engellileri düşünmüyorlar. Çünkü
gelir düzeyleri düşük ve talep yok”
K7. “Engelliyi tatile getiren firmalar transferi yaptıklarında tatil
ihtiyaçlarını karşılanmış sayıyor. Hava alanından alıp otele bırakmak ve
otelden alıp hava alanına bırakmak ile tatil organizasyonu tam anlamı ile
yapılmıyor …….Turizm bakanlığının belirlemiş olduğu oda sayısı kotası
var otel o kotayı doldurmak için oda yapıyor. Paranızla süit odada kalma
imkânınız yok. Odalarında alanı geniş tutarak tutunma barı yapılması ile
80
daha kullanışlı hale getirilebilir odalar ama bir oda bu şekilde
düzenleniyor bu kota otelin müşteri kaybetmesine neden oluyor”.
K1. “Ama bizim bir de öncelikle dile getirmemiz gereken konu karayolu
taşımacılığında bedensel engelli vatandaşların malesef yani onlara
yönelik hiç bir çalışmaları yok. Ben kendim dokuz sene oldu kazayı yapalı.
Bir yıllığına alletraksiyon aleti takınarak devam ettim. …… sarsıntıdan
vidalar batıyor. …. diyorsun ki işte benim durumum bu raporum var
rahatsızım diyorsun firma sahiplerrine mümkünse önden yer işine gelirse
boş yerimiz yok. ...”
4.3.6. Engellilerin tatil yapabilmelerini sağlamak için “turizm
aracılarına, engelli STK’na ve devlete düşen görevlere” yönelik
görüşler (Amaç 5)
Katılımcılara “görme/işitme/bedensel engellilerin tatil yapabilmelerini
sağlamak için turizm aracılarına, engelli STK’na ve devletin ilgili
organlarına düşen görevler konusunda ne düşünüyorsunuz?” sorusu
yöneltilmiştir. Katılımcıların bu soruya verdikleri cevaplar Tablo 30’da
verilmiştir.
Tablo 30. Engellilerin tatil yapabilmeleri için taraflara düşen görevler





Görevler
Grubun gereksinimlerine göre hizmetleri,
donanımı güçlendirme
Otelleri bilgilendirme
Otelleri zorlama
Doğru yönlendirme
Engelli dostu otellerle işbirliği
Bu konuda kendini yetiştirme
K. Sayısı
2
1
1
1
1
1
Engelli STK




Yaşadıkları sorunları, ihtiyaçları bildirme
Denetlemeye katılım
Toplumda engelli bilinci oluşturma
Organizasyon
Devletin
birimleri





Engelliye tatil için maddi destek
Vergi indirimi
Fiziki düzenlemeler için cezai yaptırım
Belediyeleri destekleme
Fiziksel çevre düzenlemeleri
5
2
1
1
4
2
1
1
1

Turizm aracıları
ilgili
Turizm aracılarına yönelik görevler arasında katılımcılardan ikisi, grubun
özelliklerine göre hizmetlerini düzenlemesi gerektiğini, donanımlarını
güçlendirmesi gerektiğini belirtmiştir. Bunun yanında birer katılımcı da
81
otelleri engelliler konusunda bilgilendirme yapması, otelleri engellilere
yönelik hizmetler konusunda zorlaması, doğru yönlendirme yapması, engelli
dostu otellerle işbirliği yapması ve engelliler konusunda kendini yetiştirmesi
gerektiğini belirtmiştir.
Engellileri temsil eden sivil toplum kuruluşlarının yapması gerekenlere
ilişkin olarak ise 5 katılımcı temsil ettikleri grubun ihtiyaçlarını, sorunlarını
ilgililere bildirmesi gerektiğini belirtmiştir. 2 katılımcı ise denetlemeye
katılmaları, sorunları direkt yerinde tespit etmelerini sağlayacaktır şeklinde
görüş bildirmiştir. Bir katılımcı ise toplumda engelli bilinci oluşturmaya
yönelik çalışmalar yapmaları gerektiğini, bir katılımcı ise temsil ettikleri
gruplar için turizm etkinlikleri organizasyonu yapmalarını ifade etmiştir.
Aşağıda bazı katılımcı görüşlerine yer verilmiştir:
K7.“Tur operatörlerinin engellilere özel getirdiği asansörlü transfer
araçlarının yaygınlaştırılması ya da yasal olarak zorunlu hale getirilmesi
gerekiyor. Tıpkı otellerdeki engelli odaları tuvaletleri asansörler bakanlık
tarafından nasıl zorunlu tutulmuşsa böyle bir düzenleme yapılabilir”.
K4. “Bütün STK’lara görev düşüyor. Özellikle engelli gurupları temsilen
kurulmuş olan STK’lar hakların ve işlemlerin takipçisi olabilirler
kendilerini rahat anlatabilecekleri onların ihtiyaçlarını kamuoyunun daha
sağlıklı duymasını sağlayabilirler. Ben bir görme engellinin ne zorluklar
yaşadığını anlamam istediğim kadar empati yapayım anlamam mümkün
değil işitme engellinin durumunu anlayamam bu alanda empati yapılamaz
sadece daha duyarlı davranılabilir. Özellikle STK’lar bu duyguyu
aktarmaları gerekir. Bütün STK’ların turizm içindeki stoklardan hizmet
kalitesinin artırılması için bir hizmet yarışı oluşturabilirler”.
K2. “Devlet engellilere tatil amaçlı yaptırımlar yaratması lazım örneğin
turizmle ilgili sektörlere finans sağlayabilir. Engellilere turizmden
faydalanabilmesi için ödenek çıkarılabilir. Fiziki ortamlar için yaptırımlar
uygulanabilir, ceza yaptırımı gibi. Engelli ve hükümlü yasalarından bir
fona para akıyor o fon ile proje sunulabilir istendiği takdirde olmayacak
bir şey yok”
K3. “Devlet sadece engelli bireyler için tatil düzenlemesi yapması zor geliyor
ama tatil yapma hakkı herkese verilmiş ise devlet destek sağlamalı ama
birey dört kişilik ailesi ile tatile gidiyor. İçlerinden sadece engelli bireyin
tatilini desteklemesi bir çözüm değil. Gelir düzeyi tatile elverişli
olmayanları desteklenmeli.”
82
4.3.7. Engellilerin turizm hizmetlerinden yararlandırılması önerileri
(Amaç 6)
Katılımcıların engellilerin turizm hizmetlerinden yararlanmasına yönelik
önerilerini almak üzere “görme/işitme/bedensel engellilerin turizm
hizmetlerinden yararlanmasının sağlanmasına yönelik ne tür önerileriniz
bulunmaktadır?” sorusu yöneltilmiştir. Bu soruya verilen cevaplar Tablo
31’de verilmiştir.
Tablo 31. Engellilerin turizm hizmetlerinden yararlandırılmaları için öneriler
Öneriler
Maddi destek

Fiziki ve mimari düzenlemeler
Fotoselli lavabo
3G teknolojili asansörler, odalar
Pilot uygulama
Otellerin tümüyle ulaşılabilir hale getirilmesi
Tatil organizasyonunun tüm aşamalarında
sağlanması
 Teşvikler (vergi indirimi)
 Farkındalık yaratılması
 Resmi kurum kamplarının kullandırılması
 Engellinin yanına hemşire verilmesi
 Ortak akıl
 Ölü sezonların kullanılması
 Kota artırımı
K. Sayısı
5

hareketliliğin
1
1
1
1
1
2
2
1
1
1
1
1
Katılımcılardan 5’i engellilerin refakatçileriyle birlikte maddi olarak
desteklenmesi durumunda daha fazla tatil yapma isteğinde olacaklarını
belirtmiştir. Yine 5 katılımcı çeşitli fiziki ve mimari engellerin ortadan
kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. İki katılımcı işletmelere teşvikler
uygulanabileceğini belirtmiştir. İki katılımcı ise toplumda engellere yönelik
farkındalık yaratılması gerektiğini belirtmiştir. Bir katılımcı devlete bağlı
kurumların yazlık kamplarının engellilerin kullanımına açılabileceğini
önermiştir. Bir katılımcı ise yurtdışındaki gibi engellinin yanında refakat
edecek hemşirelerin görevlendirilmesini önermiştir. Bir katılımcı ise sivil
toplum kuruluşları, turizm işletmecileri ve devletin kurumları ile
üniversitelerin ortak akıl yürütmesinin faydalı olacağını belirtmiştir. Bir
katılımcı ölü sezonların kullanabileceğini, bir katılımcı ise otellere verilen
engelli odası kotasının oranının artırılmasının faydalı olacağını belirtmiştir.
83
4.4. Nitel Araştırma Sonuçları ve Tartışma

Katılımcılara yönlendirilen altı araştırma sorusu ile onların engellilerin
tatil olanakları, tatil tercihleri, ihtiyaçları, ihtiyaçlarının karşılanma
düzeyi, sorunlar, ilgililere düşen görevler ve önerilere ilişkin görüşlerini
derinlemesine incelemek amaçlanmıştır. Araştırmada görüşleri alınan
Turizm İl Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ve engelli
STK’ları temsilcilerinin büyük kısmının ya kendinde ya da yaşantısında
engelli bireyler olan kişiler oldukları dolayısıyla bir şekilde en az 1 kez
engelli bireyle karşılaştıkları görülmektedir.

Katılımcıların, engellilerin tatil olanaklarının olmadığına dair görüşleri
bulunmaktadır. Büyük kısmının maddi açıdan güçlük içinde olduğu ve
tatili düşünecek durumda olmadıkları belirtilmiştir. Katılımcıların
birçoğu tatil olanağı olan engelli birey ve ailelerinin ise tatil tercihlerinin
herkes gibi değişebileceği, fiziki koşulların sağlanması durumunda her
türlü tatilin onları mutlu edebileceği yönünde görüş bildirmiştir.

Tatil organizasyonundan tatilin gerçekleştirilmesi aşamasına kadar
engellilerin taleplerinin ne olabileceğine dair görüşler arasında en fazla
fiziki koşullar konusunda talepler bildirilmiş, bunun yanında refakatçi
ihtiyaçlarının olacağına dair görüşler de yer almıştır. Nitekim Öztürk,
Yaylı ve Yeşiltaş (2008)’ın araştırmasında da benzer şekilde engellilerin
taleplerinin fiziki koşulların iyileştirilmesi yönünde görüşler olduğu
bildirilmiştir. Araştırmacılar, otel ve seyahat acentesi yöneticilerine
yönelik olarak uyguladıkları ankette bedensel engellilerin ihtiyaçlarının
karşılanma durumunu belirlemeyi amaçlamıştır. Yöneticilerin bu konudaki
görüşleri arasında çevresel koşulların eksik olduğu, otellerin en çok
merdiven, banyo ve tuvaletlerinde sıkıntı yaşandığı ifade edilmiştir.

Engellilerin taleplerinin karşılanma düzeyinin yetersiz olduğu
bildirilmiştir. Tatil organizasyonundan gerçekleştirme aşamasına kadar
engellilerin yaşadıkları sorunlar arasında mimari engellerin en fazla
sorun yarattığına ilişkin görüşler yer almıştır. Ray ve Ryder (2003)’ün
bedensel engellilerin tatil seçenekleri, tatil planlama ve seyahat
aşamalarında beklentileri ve yaşadıkları sorunları araştıran çalışmasında
engelli bireylerle yaptıkları odak grup görüşmesinde katılımcılar,
“ulaşılabilir” olarak bildirilen tesislerin bile gerçek anlamda ulaşılabilir
olmadığını, bu konuda acentelere güvenmediklerini belirtmiştir. Artar ve
Karabacakoğlu (2003)’nun yaptığı araştırmada 4 ve 5 yıldızlı otellerin
engellilere yönelik düzenlemeleri ortaya konulmuştur. Buna göre
engellilere yönelik düzenlemesi olduğunu bildiren otellerin oranı % 61
iken düzenleme olmadığını bildirenlerin oranı % 31 olarak bulunmuştur.
Bu düzenlemeler arasında asansörde sesli uyarı sistemi olan otel oranı %
84
18; ışıklı ve yazılı uyarıcıları olanların oranı % 35; işitme engelliler için
görsel levhaları olanların oranı % 21; havuza giriş için lift vb. özel sistemi
olanların oranı % 9 olarak bulunmuştur. Dolayısıyla bu sonuçlara
bakıldığında özellikle hareketlilik konusunda düzenlemelerin yetersiz
olduğu görüşünü destekler niteliktedir.

Bir diğer en sık bahsedilen sorun ise transfer araçlarının
uygunsuzluğudur. Öztürk, Yaylı ve Yeşiltaş (2008)’ın çalışmasında da
bedensel engellilerin seyahatlerinde en önemli sorunlardan biri olarak
transfer koşullarının yetersizliği vurgulanmıştır.

Engellilerin gereksinimlerinin karşılanması için turizm aracılarının
görevleri konusundaki görüşler değişiklik göstermiştir. Grubun
gereksinimlerine göre hizmetlerini, donanımını güçlendirmeleri,
kendilerini eğitmeleri gerektiğine ilişkin görüşler dikkat çekmektedir.
Engelli STK’larının ise temsil ettikleri grubun ihtiyaçları, sorunları
konusunda bilgilendirici rol üstlenmeleri gerektiği öne çıkan bir görüş
olmuştur. Devlete düşen görevler konusunda ise engelliye maddi destek
vermesi gerektiğine yönelik görüşler ağırlıkta olmuştur. Devlet İstatistik
Enstitüsü Başkanlığı ve Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı
tarafından 2002’de yayınlanan Türkiye Özürlüler Araştırması verilerine
göre engellilerin beklentileri arasında parasal katkı beklediğini ifade eden
engelli birey oranı % 61,22 iken iş bulmaya yardım beklentisinde olanların
oranı % 9,55’tir. Eğitim olanaklarından yararlanma beklentisini ifade
edenlerin oranı ise % 3,31 olarak bulunmuştur. Yine aynı çalışmaya göre
engellilerin iş gücüne katılım oranı % 21,71 olarak belirlenmiştir. Bu
sonuçlar engellilerin maddi sıkıntı çektiğini ve devletten beklentisinin
maddi destek olduğunu belirten katılımcıların görüşlerini destekler
niteliktedir. İş gücüne katılamayan % 78,29’luk çoğunluğun tatil
yapabilmesi için devlet desteği şart gibi görünmektedir.

Katılımcıların, engellilerin turizm hizmetlerinden yararlandırılması için
önerileri çeşitlilik göstermiştir. Ancak engellilerin maddi açıdan
desteklenmesi ve mimari engellerin kaldırılmasına yönelik öneriler öne
çıkmıştır. Bunun yanında hizmet götürecek kişilerin eğitilmesi konusuna
da değinilmesi önemli görülmüştür. Toplumda engelliler konusunda
farkındalık yaratılması, teşviklerin yapılması, turizm aktörleri arasında
ortak akılın kullanılması yönünde önerilerde bulunulmuştur. Öztürk,
Yaylı ve Yeşiltaş (2008)’ın çalışmasında da katılımcıların turizm
endüstrisinde koşulların iyileştirilmesine yönelik önerileri arasında,
toplumsal bilincin oluşturulması, hükümetin engellilerin seyahate
katılımını artırıcı önemler alması, resmi ve özel kurumlarla işbirliği,
otellerde fiziki değişikliklerin yapılması ve personelin eğitilmesi gibi
önerilerde bulunulmuştur.
85

Tüm bu sonuçlar ışığında engellilerin de turizm hizmetlerinden
yararlanmasının hak olduğunun hatırlanarak, Türkiye’de engellilerin tatil
olanaklarını, tatil seçimlerini, hareketlilikle ilgili ihtiyaçlarını, mevcut
durumu sayısal verilerle ortaya koyacak ve konunun tüm aktörlerinin
kapsamlı bir şekilde fikirlerini ortaya koyacak nicel araştırmalara
gereksinim vardır. Yurtdışı kaynaklarda, bu konuyla ilgili çok sayıda
çalışmaya rastlanmakla birlikte Türkiye’de yapılmış sınırlı sayıda
çalışmaya rastlanması da bu konuda bilimsel yayınların yapılmasının
gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Kaynaklar
ARTAR Y. ve Ç. KARABACAKOĞLU (2003). Türkiye’de Özürlüler Turizminin
Geliştirilmesine Yönelik Olarak Konaklama Tesislerindeki Altyapı Olanaklarının
Araştırılması. Özürlülerin Toplumsal Gelişimine Yönelik Proje. Milli Prodüktivite
Merkezi, Ankara.
DİEB (2009). Türkiye Özürlüler Araştırması. No:2913.
ÖZTÜRK Y., A. YAYLI ve M. YEŞİLTAŞ (2008). Is the Turkish tourism industry ready
for disabled customer’s market? The views of hotel and travel agency managers. Tourism
Management, (29), 382-389.
RAY N.M. and M.E. RYDER (2003). “Ebilities” tourism: an exploratory discussion of the
travel needs and motivations of the mobility-disabled. Tourism Management, (24), 57-72.
86
Download