Opera Cemiyeti

advertisement
MUSIKI
No. 4
İstanbul Mektupları:
Opera Cemiyeti
Geçen sene teşekkül istidasını İstanbul vilâye­
tine veren bu musiki teşekkülü, 13-4-931 tarih
ve 408 No. lu müsaadesini henüz alarak çalış­
mağa başladı. Etüt merkezi Güzel San’atlar bir­
liği Salonu, idare bürosu ise ( İstanbul, Ankara
caddesi, 45 No.) dır.
Bugün için iddialı bir isim taşıyan Cemiyet,
opera gayesine tedricî bir program mucibince
erişecektir. Bu program, genç Sofya operasının
menşeini vücuda getiren (Operna Drujba) cemi­
yetinin tarihi* örnek tutularak çizilmiştir.
Programın ilk seneye ait maddeleri şunlardır:
a — Ciddî bir koro hey’eti teşkil etmek,
b — Solistleri, düo ve kuvartetleri hazırlamak,
c — Etütleri, muayyen operaların İtalyanca
ve türkçe tercümeleri üzerinde ayrı ayrı yapmak.
d — Haftalık etütleri piyano, ve umumî pro­
vaları orkestra refakatile yapmak.
görüldüğü veçhile, Cemiyet, kazanç temin
eden bir kumpanya değil, sadece bir nevi (ses
san’atı mektebi ) dir. Ses konserleri tertibi işin­
den kısmî veya tam opera temsilleri vermek
23
idealine geçebilmesi, san’atkâr azalarının göste­
recekleri sebatkarlık derecesine bağlıdır; başka
hiçbir güçlük yoktur.
Cemiyet, İstanbul’un bütün ses amatörlerini
azaları arasında görmek ister, ve elyevm kayıt­
larını yapmakla meşguldür. Kuvvetli solistler
gibi solfejle meşgul vasat kuvvetteki güzel ses­
liler de cemiyetin konserlerine yardım edebile­
ceklerdir. Cemiyet bürosuna müracaat etmeli­
dirler.
İlk eser olarak Verdi’nin ( Rigoletto ) su ele
alınmıştır. Koro şefi ve solistlerin mürebbisi ayrı
ayrı muallimlerdir.
Cemiyet, resmiyetten, halktan, matbuattan
yardım ve teşvik beklemektedir.
Şark Musiki Cemiyeti Orkestrası
İstanbul’da Kadıköyünde senelerdenberi çalı­
şan (Şark Musiki Cemiyeti), bir orkestra teşkili
suretile garp eserlerini tanıtmak yolunda da
kıymetli işler görmekte gecikmedi. Son verdiği
yedinci konserinde, ciddî bir senfonik orkestra
manzarasını almıştı. Ağız sazları arasında muk­
tedir artistler bulunduğu gibi,, yaylar arasında
da üstat Çellist Kadles gibi müstesna bir iki so­
list vardır.
Kıymetli şef Eşref Bey, anlayışlı bir musikici
olduğu niseette yorulmak bilmez bir iş adamıdır
da. Her hafta tevali eden provalar sayesinde ,
icrada zarif, ciddî ve anlayışlı bir beraberlik
teessüs ettiği görüldü. Teşekkül artık emniyetle
Mozart ve Beethoven senfonilerine açılabilmek­
tedir.
Bu yüksek amatörlerler birliği, ahiren (Ope­
ra Cemiyeti) ne çok kibarane bir jestle yardım
teklifinde bulunmuştur. Opera Cemiyeti de aynı
arzuyu daha evvel ortaya atmıştır. Bu hayırlı
birleşmeden doğacak neticeleri tafsile lüzum
görmiyoruz : İki teşekkül bir konservatuvara
benzemektedirler.
Orkestra gün geçtikte yeni yeni kadın ve
erkek kuvvetli amatörlerle takviye olunduğuna
göre, gelecek konserlerde 70 - 80 kişilik büyük
bir takımla karşılaşacağımız muhakkaktır. Feda­
kâr gençleri ve çalışkan arkadaşımız Eşref Beyi
en samimî tebrikle, Cemiyete uzun bir tarih te­
menni ederiz.
24
MUSİKİ
No. 4
Yeşil Kurbağalar
Ahm et M uhtar
Paul Schlosser
—
u......
c
s
F
*
İ §
lap:
; ... s
■__i
y—y
— t
-l—- — J
- da,Yewye-ŞÜ Kur-ba.-£â-lar; Ha-jıj bir ses
h f . Su Ke-Tia-rın
j»3I A
İ -
t
FUKf FloKl
3
«—*
3
3
1»---P
j a r : F/ı'K* FloKl SıcâJ{~yââ^TF^Tıncle,SiLKe--nd-rıştnle
saz ld/rîrT3.L bin
i
K=
Kö-pillUer sa- çar U r ; FUK! FloKf Ve-rı-m o/a-l ıp bizden Kaçar
_û —o ----t
E5
—
o l -sa.(Su-\/add-lar-
*=£===£
M tí$ F İ
is= i 5
t í 1------ r
3-4— 9
—
m
m r ;Ye ŞiJ
-.
3
cíe t K u r bd.
i
&d İdr din le
mr
Su kenarında yem yeşil kurbağalar,
Hafif bir ses olsa suya dalarlar. .
Flik ! Flok !
Köpükler saçarlar :
Flik ! Flok !
Derine dalıp bizden kaçarlar:
Flik î Flok !
Sıcak yaz günlerinde
Su kenarı şenlenir.
Yeşil sazların dibinde,
Kurbağalar dinlenir .
Ahmet Muhtar
Mes’ul m üdür: A. Muhtar
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği
Taha Toros Arşivi
*
0
0
1
5
1
1
3
8
3
0
0
6
*
Download