asosöyleşi Rengim Gökmen Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Müzikle olan ilişkiniz ailenizde başlıyor. Sonrasında Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuarı Piyano Bölümü, İtalya’da orkestra şefliği eğitimi... Orkestra şefliğini nasıl tanımlarsınız? Annem sayesinde müziğe başladım; onu küçük yaşta kaybettim ama babam sayesinde müzikte ilerledim ve orkestra şefi oldum. Orkestra şefinin en önemli görevi müzik ve orkestra arasındaki koordinasyonu ve müzikçilerin kendi aralarındaki uyumu sağlamaktır. Şefin çok hızlı düşünebilmesi, karar verebilmesi ve müzikçilerin en üst düzeyde performanslarını sergileyebilmeleri için ortam hazırlayabilmesi gerekir. 76 ANKARA SANAYİ ODASI OCAK 2009 asosöyleşi Hayat boyu büyük başarılara imza atmış bir ların görevi değildir. Bu, bütün toplumlarca benim- sanatçı olarak Cumhurbaşkanlığı Senfoni Or- senmesi gereken bir eğitim hamlesi ile sağlanabi- kestrası Müzik Direktörlüğü’nün yanı sıra, lir. Eğitim ve öğrenimin içerisinde müziğin rolünü öğretim üyeliği, Devlet Opera ve Balesi Ge- önemsemek, sanatın toplumun ince beğenisinin nel Müdürlüğü ve Genel Sanat Yönetmenliği gelişmesindeki katkısının önemini özellikle belirt- gibi Türkiye’de sanatı yaşatan kurumlarda mek isterim. Tüm dünya çocukları küçük yaşta görevde bulunuyorsunuz. Bu kurumlarda, bir sanatla buluşturulabilseler, iyiyi, doğruyu ve gü- sanatçının aynı zamanda idareci olmasının ne zeli yakalamak için karşı duramayacakları bir be- gibi avantajları var? ğeni seviyesine ulaşmaları sağlanmış olur. Türkiye Cumhuriyeti var olduğu topraklarda öylesine zen- Sanatını aktif icra eden bir sanatçı olarak ülkemiz- gin bir birikimle yoğrulmuş durumda ki insanları- de sanatın ve sanatçının yaşadığı sorunları biliyor mız çok sesli müziği kolaylıkla içselleştirebiliyorlar. ve yaşıyorum. İdareci olarak da çözüm önerilerini Ancak, bizim kültür ve sanat eğitimine yeterince hayata geçirmeye çalışıyorum. Sanat kurumlarında öncelik verdiğimiz söylenemez. Ben yurtdışındaki üst düzey idareci olarak sanatçıların görev alması konserlerimin repertuvarında zorunluluğunu da hatırlatmak isterim. eserlerine yer vermeye özellikle gayret sarf edi- Türk bestecilerinin yorum. Gerek müzik öğreniminiz boyunca gerekse birçok kentte konser vererek Avrupa’da bu- Geçmişten günümüze, senfonik müzik, opera lundunuz; Türkiye’yi başarıyla temsil ettiniz; ve bale hep devlet ve devlet kurumlarıyla bir- konserlerinizde Türk bestecilerin eserlerine likte anıldı; toplumda yaygınlaştırılmaya ça- yer verdiniz. Size göre müzik, uluslararası lışıldı. Cumhuriyet tarihinin ilk kurumu CSO, platformlarda nasıl bir temsilci? Devlet Opera ve Balesi... Günümüzde ise bü- Toplumların sanat seviyesini yükseltmek ve klasik yük holdinglerin, özel sektörün de bu alanda müziği insanlara sevdirebilmek yalnızca orkestra- faaliyet göstermek açısından yatırım yaptığı- ANKARA SANAYİ ODASI OCAK 2009 77 asosöyleşi nı veya sponsorluklar yoluyla katkı sağladığını görüyoruz. Bu değişimi ve geçmişte yüksek kültür olarak görülenin bu yolla popülerleşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Soylu ve varsıl aileler yüzyıllardır sanata ve sanatçıya destek olmuş; himayelerine almış; hatta eserler sipariş etmişlerdir. Örnek olarak Rönesans döneminin en tanınmış ailesi Medicileri gösterebiliriz. Sanatı gösteriş için değil, gerçek aydın oldukları için destekleyen Mediciler, Avrupa’nın en büyük sanat koruyucuları arasında yer alırlar. Mediciler, Angelico, Botticelli, Donatello, Michelangelo, Leonardo Da Vinci ve Raphael gibi sıra dışı sanatçılar ve büyük Rönesans ustalarına maddi manevi destek vererek yüksek sanatın yaratı süreçlerinde ve sanat tarihinde saygın bir yer edinmişlerdir. Günümüzün ekonomik koşullarında da özel sektörün sanata sponsor olmaları kendi prestij ve imajları açısından da yararlı oluyor. Ayrıca, sanata destek olunmasının özel sektörde 78 ANKARA SANAYİ ODASI OCAK 2009 asosöyleşi faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar için bir sosyal sorumluluk olduğunu düşünüyorum. Konserlerinizde eserler ve besteciler hakkında bilgi veriyor; böylelikle dinleyicilere yalnızca müzik zevki değil, kültürel bir haz da yaşatıyorsunuz. Müzik, kültür, toplum ilişkisi hakkındaki düşünceleriniz neler? Atatürk’ün söylediği “Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözü, sanat, kültür ve toplum ilişkisini en güzel şekilde ifade eder. Kültürün çok kapsamlı bir şey olduğunu düşünürsek, sadece müziği ele aldığımızda onun toplumun her kesimindeki insanın hayatını sürdürürken ihtiyaç duyduğu bir olgu olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca müzik sadece onunla profesyonel anlamda ilgilenenler için değil, diğer meslek gruplarındaki insanların da hem kariyerlerinde hem de özel yaşantılarındaki başarıya katkıda bulunabilecek günlük hayatını temel alır; bu yüzden sanat toplu- hatta hayatlarının verimliliğini ve kalitesini arttıra- mun aynasıdır. Yani toplumun genelinin tercih ettiği cak bir olgudur. Bu anlamda müziğin; insan zekası, sanat, onun medeniyetinin de bir göstergesidir. vizyonu ile karşılıklı ilişkilerinde ve hatta kendisine olan öz saygısında bile olumlu gelişmeler yaratacak Akademi birincilikleri, İtalyan hükümetinin eğitsel bir fonksiyonu olduğunu görüyoruz. Ancak “Cavalleria” nişanı, Türkiye’de devlet sanatçı- tabii, müziğin çeşitli türleri olduğunu düşünürsek lığı, Cumhurbaşkanlığı Yüksek Kültür ve Sanat toplumun belli kesimlerine hitap eden müzik çeşit- Nişanı ve daha birçok ödül... Bu başarınızı ne- leri olduğunu görüyoruz. Bu durumda doğal olarak lere borçlusunuz? her kesim kendi kültürüne paralel olarak ona hitap eden müzik türünü seçip, ona yönelecektir. Sanatın Yurtdışında çalışan meslektaşlarım gibi ben de ken- birçok katmanı arasında müzik, toplumun kültür ve dim için yoğun bir çalışma programı uyguluyorum. bilinç düzeyini yükseltmek için önemli bir unsurdur. Bu disiplin ve tempo beraberinde bazı takdir ve ödü- Her müzik türü insanı ve toplumu geliştiren ve eği- lü getiriyor. İdarecilik, çoğunlukla günümün 9-10 ten türde olmayabilir. Bu bağlamda bizim misyo- saatini kapsıyor, bu görevimin yanı sıra günde en az numuz toplumun kültür ve bilinç düzeyini artırarak 3-4 saat sanatımla ilgili çalışmalarda bulunuyorum. daha uyumlu ve daha mutlu bir toplum yaratılma- Tabii prova ve konser programlarımı saymazsak! sına katkı sağlamaktır. Bunu da opera ve bale gibi Üzerimde bulunan tün görevlerimi hiçbir aksamaya evrensel ve eğitsel sanatlarla, klasik ve çok sesli ve ihmale neden olmadan layıkıyla yapabilmek adı- müzikle başarmaya çalışıyoruz. Sanat, toplumun na bu tempoda çalışmaktan gurur duyuyorum. ANKARA SANAYİ ODASI OCAK 2009 79