SERMAYE PİYASASI KURULU - Sermaye Piyasası Kurulu

advertisement
SERMAYE PĠYASASI KURULU
PĠYASA GÖZETĠM ve DENETĠM DAĠRESĠ
HĠSSE SENEDĠ DERĠNLĠK BĠLGĠSĠNĠN ġEFFAFLIK
KAVRAMI ÇERÇEVESĠNDE ĠNCELENMESĠ
YETERLĠK ETÜDÜ
ġule ġAHĠN
Uzman Yardımcısı
ġubat 2011
YÖNETĠCĠ ÖZETĠ
Etkin bir piyasanın sağlanması ve yatırımcının korunması için gereken önemli
unsurlardan biri piyasa şeffaflığıdır. Piyasa katılımcılarının işlem süreci hakkındaki
bilgileri izleyebilme imkanını ifade eden piyasa şeffaflığı kavramının en önemli
işlevi menkul kıymet piyasalarının doğru ve etkin bir şekilde işlemesini sağlamaktır.
Menkul kıymet piyasalarında piyasa şeffaflığı ve piyasa şeffaflığı içinde yer
alan işlem öncesi şeffaflık ve işlem sonrası şeffaflığın piyasaya etkisi üzerine çok
sayıda bilimsel çalışma yapılmıştır. Bazı çalışmalarda akademik çevreler şeffaflığın
artırılmasının menkul kıymet piyasalarının etkinlik ve adalet içinde çalışması için bir
gereklilik olduğunu savunurken, bazı çalışmalarda ise şeffaflığın sınırlandırılması
gerektiğine yönelik görüşler bulunmaktadır. Şeffaflığın sınırlandırılması gerektiğini
savunan çevreler gerekçe olarak şeffaflığın, büyük çaplı işlem gerçekleştiren
yatırımcılara getiri sağlarken, küçük çaplı işlem gerçekleştiren yatırımcıların zarara
maruz kalmasına sebep olmasını sunmaktadır.
Çalışmamızda konumuz gereği piyasa şeffaflığı kavramı içinde yer alan
derinlik bilgisine özellikle -hisse senedi derinlik bilgisine- ulaşabilmenin (işlem
öncesi şeffaflık) piyasa üzerinde olumlu ve olumsuz etkileri incelenmiştir.
Gerek genel olarak menkul kıymet piyasalarında gerekse özel olarak hisse
senedi piyasasında işlem öncesi şeffaflık üzerine yapılan çalışmalarda, işlem öncesi
şeffaflık ile likidite, işlem hacmi ve piyasa kalitesi arasındaki ilişki ele alınmıştır.
Çalışmamızda işlem öncesi şeffaflık ile likidite, işlem hacmi ve piyasa kalitesi
arasındaki ilişkiyi ele alan çalışmalar, işlem öncesi şeffaflığın likidite, işlem hacmi
ve piyasa kalitesi üzerinde olumlu etkisi olduğuna yönelik çalışmalar ve işlem öncesi
şeffaflığın söz konusu unsurlar üzerinde olumsuz etkisi olduğuna yönelik çalışmalar
olmak üzere ikili ayrıma tabi tutulmuştur. Konu ile ilgili yapılan çalışmalar
incelendiğinde, işlem öncesi şeffaflığın artırılmasının çoğunlukla likiditeyi, işlem
hacmini ve piyasa kalitesini artırdığı sonuçlarına ulaşıldığı görülmüştür.
Yapılan çalışmalarda çoğunlukla likidite, işlem hacmi ve piyasa kalitesini
artırdığı öne sürülen işlem öncesi şeffaflık (derinlik bilgisi) ile ilgili olarak, inceleme
konumuz çerçevesinde hisse senedi derinlik bilgilerine bütün yatırımcılar tarafından
ulaşılıp ulaşılamadığı ve hisse senedi derinlik bilgilerine ulaşan yatırımcıların ise bu
bilgileri piyasayı manipüle etme amacı için kullanabileceği hususları incelenmiştir.
Hisse senedi derinlik bilgisine (işlem öncesi şeffaflık) ulaşabilmenin, şeffaflık mı
olduğu yoksa finansal bilgi asimetrisine ya da piyasayı manipüle etmeye mi yol
açtığı hususları incelendiğinde, hisse senedi derinlik bilgisine ulaşabilmenin
yatırımcılar arasında finansal bilgi asimetrisi oluşturduğunu ve sermaye piyasası
araçlarının arz ve talebini etkilemek ve aktif bir piyasanın varlığı izlenimini
uyandırmak suretiyle piyasanın manipüle edilmesine yol açtığını söylemek
mümkündür. Bununla birlikte finansal bilgi asimetrisi ve piyasanın manipüle
i
edilmesi yoluyla işlem hacminin ya da likiditenin artırılmasının sermaye
piyasalarında hedeflenen bir husus olmadığı açıktır.
Hisse senedi derinlik bilgisine ilişkin olarak Türkiye, ABD, İngiltere,
Almanya ve Malezya borsalarının uygulamaları incelendiğinde, söz konusu ülke
borsalarında hisse senedi derinlik bilgilerinin yayınlandığı ancak yayınlanan
kademelerin ülkeden ülkeye farklılık gösterdiği görülmüştür. Bu kapsamda derinlik
bilgilerinin yayınlanması hususu çalışma konumuz çerçevesinde, söz konusu
borsalarda hisse derinlik bilgilerine ilişkin şeffaflığın olduğunu göstermektedir.
Hisse senetlerine ilişkin derinlik bilgilerinin yayınlanması hususu şeffaflık
olarak değerlendirilmekle birlikte, söz konusu husus yatırımcılar arasında finansal
bilgi asimetrisi oluşturmakta ve sermaye piyasası araçlarının arz ve talebini
etkilemek ve aktif bir piyasanın varlığı izlenimini uyandırmak suretiyle piyasanın
manipüle edilmesine yol açmaktadır. Bununla birlikte, İMKB’de işlem gerçekleştiren
yerli yatırımcıların hisse senedi piyasasında gerçekleştirdiği işlemler detaylı olarak
incelendiğinde, yatırımcıların genellikle rasyonel kararlar vererek yatırım yapmadığı,
uzun vadeli yatırımlar yerine kısa vadeli ve anlık işlemler gerçekleştirdiği, yatırım
yapacakları şirketlerin finansal tablolarını detaylı olarak incelemeden ve şirket ile
ilgili yeterli bilgiye sahip olmadan yatırım yaptıkları görülmektedir.
Bu çerçevede, hisse senetlerine ilişkin derinlik bilgilerinin yayınlanması
hususu ile ilgili olarak bireysel yatırımcıları korumaya yönelik Türkiye’ye
(İMKB’ye) özgü bazı koruma tedbirlerinin alınmasının uygun olacağı
düşünülmektedir.
Bu kapsamda;
A- Hisse senedi derinlik bilgisine ilişkin verilerin,
 Yatırımcılar arasında finansal bilgi asimetrisi oluşturmasının ve sermaye
piyasası araçlarının arz ve talebini etkilemek ve aktif bir piyasanın varlığı izlenimini
uyandırmak suretiyle piyasanın manipüle edilmesinin engellenmesi,
 Profesyonel yatırımcıların ve akademik çevrelerin yararlanması, teknik
analiz ve uzun vadeli çalışmalarda kullanılabilmesi,
amacıyla herkesin eşit koşullarda yararlanabileceği bir şekilde gün sonunda
Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda yayınlanmasının,
B- Hisse senetlerine ilişkin derinlik bilgilerinin anlık olarak yayınlanması
şeklindeki mevcut uygulamaya devam edilmesi durumunda ise, veri yayın
ekranlarının belirli sayıda olması ve genellikle büyük ölçekli işlem gerçekleştiren
yatırımcılar tarafından kullanılmasının yatırımcılar arasında finansal bilgi asimetrisi
oluşturmasının yanı sıra haksız bir rekabet ortamı oluşturduğu hususu da göz önünde
bulundurularak veri yayın kuruluşları tarafından yayınlanacak bilgilerin sınırlı
tutulmasının,
faydalı olacağı düşünülmektedir.
ii
ĠÇĠNDEKĠLER
YÖNETĠCĠ ÖZETĠ .................................................................................................................................... i
ĠÇĠNDEKĠLER ........................................................................................................................................ iii
KISALTMALAR CETVELĠ .................................................................................................................... v
TABLOLAR CETVELĠ .......................................................................................................................... vi
I. GĠRĠġ .................................................................................................................................................. 1
II. FĠNANS ALANINDAKĠ ġEFFAFLIK KAVRAMI........................................................................ 3
III. PĠYASA ġEFFAFLIĞININ TANIMI ve ÇEġĠTLERĠ ................................................................... 5
III.1. İşlem Öncesi Şeffaflık ................................................................................................................. 6
III.1.1. İşlem Öncesi Şeffaflığın Unsurları .................................................................................... 7
III.2. İşlem Sonrası Şeffaflık ................................................................................................................ 8
IV. ULUSLARARASI KURULUġLARIN PĠYASA ġEFFAFLIĞINA YÖNELĠK
DÜZENLEMELERĠ .......................................................................................................................... 8
IV.1. Uluslararası Sermaye Piyasası Kurumları Teşkilatı’nın (IOSCO) Piyasa Şeffaflığı
Konusundaki Düzenlemeleri ................................................................................................................ 8
IV.2. Finansal Araç Piyasaları Direktifi’nde (MiFID) Piyasa Şeffaflığı Konusunda Yer Alan
Düzenlemeler ..................................................................................................................................... 10
V. ĠġLEM ÖNCESĠ ġEFFAFLIK (DERĠNLĠK BĠLGĠSĠ) ile LĠKĠDĠTE, ĠġLEM HACMĠ ve
PĠYASA KALĠTESĠ ĠLĠġKĠSĠ KONUSUNDA YAPILAN ÇALIġMALAR ............................. 12
V.1. İşlem Öncesi Şeffaflığın Likidite, İşlem Hacmi ve Piyasa Kalitesi Üzerinde Olumlu Etkisi
Olduğuna Yönelik Çalışmalar ............................................................................................................ 12
V.1.1. Robert BLOOMFIELD ve Maureen O‟HARA (1999) Tarafından Yapılan “Market
Transparency: Who Wins and Who Loses?” Adlı Çalışma ........................................................ 13
V.1.2. Mark D. FLOOD, Ronald HUISMAN, Kees G. KOEDIJK ve Ronald J. MAHIEU (1999)
Tarafından Yapılan “Quote Disclosure and Price Discovery in Multiple-Dealer Financial
Markets” Adlı Çalışma ............................................................................................................... 14
V.1.3. Ekkehart BOEHMER, Gideon SAAR ve Lei YU (2004) Tarafından Yapılan “Lifting The
Veil: An Analysis Of Pre-Trade Transparency At The NYSE” Adlı Çalışma ............................. 14
V.1.4. Kyong Shik EOM, Jinho OK ve Jong-Ho PARK (2006) Tarafından Yapılan “Pre-trade
Transparency and Market Quality” Adlı Çalışma ...................................................................... 15
V.1.5. Feng DONG ve Liyan HAN (2006) Tarafından Yapılan “Pre-trade Transparency and
Market Quality: Evidence From China A Shares Markets” Adlı Çalışma ................................. 16
V.1.6. Ariadna DUMITRESCU (2008) Tarafından Yapılan “Liquidity and Optimal Market
Transparency” Adlı Çalışma ...................................................................................................... 16
V.1.7. Ryuichi YAMAMOTO (2010) Tarafından Yapılan “Order Aggressiveness, Pre-Trade
Transparency and Long-Memory in an Order-Driven Market” Adlı Çalışma ........................... 17
V.1.8. Caterina LUCARELLI, Maria Elena BONTEMPI ve Camilla MAZZOLI (2010)
Tarafından Yapılan “Pre-trade Transparency and Trade Size” Adlı Çalışma........................... 17
V.2. İşlem Öncesi Şeffaflığın Likidite, İşlem Hacmi ve Piyasa Kalitesi Üzerinde Olumsuz Etkisi
Olduğuna Yönelik Çalışmalar ............................................................................................................ 18
V.2.1. Ananth MADHAVAN (1990) Tarafından Yapılan “Security Prices and Market
Transparency” Adlı Çalışma ...................................................................................................... 18
V.2.2. Anath MADHAVAN, David PORTER ve Daniel WEAVER (1999) Tarafından Yapılan
“Should Securities Market Be Transparent?” Adlı Çalışma ...................................................... 19
VI. HĠSSE SENEDĠ DERĠNLĠK BĠLGĠSĠNĠN ġEFFAFLIK, FĠNANSAL BĠLGĠ ASĠMETRĠSĠ
ve PĠYASAYI MANĠPÜLE ETME HUSUSLARI ÇERÇEVESĠNDE ĠNCELENMESĠ .......... 22
VI.1. Türkiye’de Yer Alan Veri Yayın Kuruluşları Tarafından Yayınlanan Derinlik Bilgileri ......... 22
VI.2. Hisse Senedi Derinlik Bilgisinin Şeffaflık ve Finansal Bilgi Asimetrisi Çerçevesinde
İncelenmesi ........................................................................................................................................ 24
VI.3. Hisse Senedi Derinlik Bilgisinin Şeffaflık ve Piyasayı Manipüle Etme Çerçevesinde
İncelenmesi ........................................................................................................................................ 26
VII. HĠSSE SENEDĠ DERĠNLĠK BĠLGĠSĠNE ĠLĠġKĠN TÜRKĠYE ve YURTDIġI
UYGULAMALARI .......................................................................................................................... 30
iii
VII.1. Hisse Senedi Derinlik Bilgisine İlişkin Türkiye Uygulamaları ............................................... 30
VII.2. Hisse Senedi Derinlik Bilgisine İlişkin Yurtdışı Uygulamaları ............................................... 35
VII.2.1. Hisse Senedi Derinlik Bilgisine İlişkin ABD Uygulamaları ........................................... 35
VII.2.2. Hisse Senedi Derinlik Bilgisine İlişkin İngiltere Uygulamaları ..................................... 36
VII.2.3. Hisse Senedi Derinlik Bilgisine İlişkin Almanya Uygulamaları .................................... 37
VII.2.4. Hisse Senedi Derinlik Bilgisine İlişkin Malezya Uygulamaları ..................................... 38
VIII. GENEL DEĞERLENDĠRME ve SONUÇ .................................................................................. 41
KAYNAKÇA ........................................................................................................................................... 45
iv
KISALTMALAR CETVELĠ
AB
ABD
BIS
Bloomberg
CATS
Avrupa Birliği
Amerika Birleşik Devletleri
Uluslararası Ödemeler Bankası
Bloomberg L.P.
Toronto Menkul Kıymetler Borsası’nın Bilgisayar Destekli
İşlem Sistemi
European Trade Reporting
Avrupa İşlem Raporlama
FESE
Foreks
IMF
IOSCO
İMKB
Matriks
MiFID
MTF
NYSE
OECD
Plato
Reuters
SPK
SPKn
Avrupa Borsalar Federasyonu
Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş.
Uluslararası Para Fonu
Uluslararası Menkul Kıymetler Komisyonları Organizasyonu
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası
Matriks Bilgi Dağıtım Hizmetleri A.Ş.
Finansal Araç Piyasaları Direktifi
Alternatif İşlem Kanalları
New York Borsası
Uluslararası Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı
Plato Veri Dağıtım Hizmetleri A.Ş.
Reuters Enformasyon Ltd. Şti.
Sermaye Piyasası Kurulu
Sermaye Piyasası Kanunu
v
TABLOLAR CETVELĠ
Tablo 1: İşlem Öncesi Şeffaflık (Derinlik Bilgisi) ile Likidite, İşlem Hacmi ve Piyasa Kalitesi
İlişkisine Yönelik Yapılan Çalışmalar .........................................................................................20
Tablo 2: 10.12.2010 Tarihli Foreks Veri Ekranı ...................................................................................24
Tablo 3: Menkul Kıymet Bazında Bakiyesi Olan Yatırımcı Sayısı ......................................................25
Tablo 4: 10:36:54 İtibarıyla Sistemde Bekleyen Emirler ......................................................................27
Tablo 5: 17:03:03 İtibarıyla Sistemde Bekleyen Emirler ......................................................................27
Tablo 6: 15:10:21 İtibarıyla Sistemde Bekleyen Emirler ......................................................................28
Tablo 7: 15:10:28 İtibarıyla Sistemde Bekleyen Emirler ......................................................................29
Tablo 8: İMKB’de Payları İşlem Gören Şirketlerin Paylarının Alım Satım Esasları ............................32
Tablo 9: Türkiye, ABD, İngiltere, Almanya ve Malezya Borsalarının Uygulamaları ..........................40
vi
I.
GĠRĠġ
Sermaye piyasalarında şeffaflık kavramı geçmişten günümüze ekonomi ve
finans çevrelerinde tartışılan konular arasında yer almıştır. Şeffaflık kavramına
açıklık getirme adına ulusal ve uluslararası literatürde çok çeşitli tanımlamalar
yapılmıştır. Hangi alanda, hangi konuda, kim tarafından, hangi amaçla ve ne kadar
bilgiye ihtiyaç duyulduğuna verilecek cevaplar, şeffaflığın değişik tanımlarını
gündeme getirmektedir. Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik Çalışma Grubu’nun
(Working Group on Transparency and Accountability) Raporu’nda şeffaflık “mevcut
durum ve olaylara ilişkin bilginin ulaşılabilir, somut ve anlaşılabilir olması süreci”
olarak tanımlanmıştır. “Finans ve Yönetim Alanında Şeffaflığa Doğru” başlıklı
makalelerinde Vishwanath ve Kaufmann (1999) ise şeffaflığı “ekonomik, sosyal ve
siyasi bilgilerin zamanında ve güvenilir olarak akışının artırılması” olarak
tanımlamıştır. Ekonomik, sosyal ve siyasi anlamda şeffaflık tanımlanırken temel
olarak hükümetler ve özel sektörde faaliyet gösteren kuruluşlar olmak üzere iki
açıdan ele alınmaktadır. Hükümetlerin ekonomik, politik ve sosyal konularda
aldıkları kararlara vatandaşlar tarafından ulaşabilmesi siyasi anlamda şeffaflık, özel
sektörde faaliyet gösteren kuruluşların mali durumlarına ve faaliyetlerine ilişkin
zamanında, anlaşılır, ilgili, nitelikli ve güvenilir bilgiye ilgili kişiler tarafından
ulaşılabilmesi ise ekonomik ve sosyal alanda şeffaflık olarak tanımlanmaktadır. Bu
çalışmada konumuz ise ekonomi ve finans alanındaki piyasa şeffaflığıdır.
Etkin bir piyasanın sağlanması ve yatırımcının korunması için gereken önemli
unsurlardan biri piyasa şeffaflığıdır. Piyasa şeffaflığının en önemli işlevi menkul
kıymet piyasalarının doğru ve etkin bir şekilde işlemesini sağlamaktır. Piyasa
katılımcılarının işlem süreci hakkındaki bilgileri izleyebilme imkanını ifade eden
piyasa şeffaflığı kavramı, farklı mikro yapılar ve farklı piyasa katılımcılarının
şeffaflıkla ilgili çeşitli kanaatleri göz önünde bulundurulduğunda piyasadan piyasaya
farklılık göstermektedir.
Finansal piyasalarda şeffaflığın sağlanarak bilginin ulaşılabilir kılınması
büyük önem arz etmekle birlikte, piyasa şeffaflığının sınırlandırılıp
sınırlandırılmaması hususu sıkça tartışılan konular arasında yer almaktadır. Bazı
çalışmalarda akademik çevreler şeffaflığın artırılmasının menkul kıymet
piyasalarının etkinlik ve adalet içinde çalışması için bir gereklilik olduğunu
savunurken, bazı çalışmalarda ise şeffaflığın sınırlandırılması gerektiğine yönelik
görüşler bulunmaktadır. Şeffaflığın sınırlandırılması gerektiğini savunan çevreler
gerekçe olarak şeffaflığın, büyük çaplı işlem gerçekleştiren yatırımcılara getiri
sağlarken, küçük çaplı işlem gerçekleştiren yatırımcıların zarara maruz kalmasına
sebep olmasını sunmaktadır.
1/46
Tarihi süreç içerisinde, piyasa şeffaflığı işlem öncesi şeffaflık (pre-trade
transparency) ve işlem sonrası şeffaflık (post-trade transparency) olmak üzere ikiye
ayrılmıştır. İşlem öncesi şeffaflık, henüz gerçekleştirilmemiş işlemlere ilişkin olarak
mevcut alış ve satış emirlerine ilişkin bilgilerin kamuya açıklanmasını ifade
etmektedir. İşlem sonrası şeffaflık ise, işlem gerçekleşme zamanı, işlem hacmi ve
fiyat da dahil olmak üzere, gerçekleşen ve geçmiş işlemler hakkındaki bilgilerin
kamuya zamanında açıklanmasını ifade etmektedir.
Bu çerçevede, çalışmamızın amacını piyasa şeffaflığı kavramı içinde yer alan
derinlik bilgisine -özellikle hisse senedi derinlik bilgisine- ulaşabilmenin piyasa
üzerinde olumlu ve olumsuz etkilerinin irdelenmesi, konu ile ilgili olarak yapılan
çalışmaların ve ülke uygulamalarının incelenmesi oluşturmaktadır.
Çalışmamızın II. Bölümü’nde finans alanındaki şeffaflık kavramına açıklık
getirme adına ulusal ve uluslararası literatürde yapılan çeşitli tanımlamalara yer
verilmiş, çalışmamızın III. Bölümü’nde asıl konumuzu piyasa şeffaflığı kavramı
içerisinde yer alan işlem öncesi şeffaflık (derinlik bilgisi) oluşturduğundan piyasa
şeffaflığı ve piyasa şeffaflığı kavramı içerisinde yer alan işlem öncesi şeffaflık
(derinlik bilgisi) kavramları detaylı olarak ele alınmıştır.
Çalışmamızın IV. Bölümü’nde uluslararası kuruluşların piyasa şeffaflığına
yönelik düzenlemeleri incelenmiş, çalışmamızın V. Bölümü’nde ise işlem öncesi
şeffaflık (derinlik bilgisi) ile likidite, işlem hacmi ve piyasa kalitesi arasındaki ilişki
ele alınmış ve bu kapsamda yapılan çalışmalara yer verilmiştir. Hisse senedi derinlik
bilgisine ulaşabilmenin şeffaflık mı olduğu yoksa finansal bilgi asimetrisine ya da
piyasayı manipüle etmeye mi yol açtığı hususlarına ise çalışmamızın VI.
Bölümü’nde değinilmiştir.
Son olarak, çalışmamızın VII. Bölümü’nde hisse senedi derinlik bilgisine
ilişkin Türkiye uygulamalarına yer verilmekle birlikte, Amerika Birleşik Devletleri,
İngiltere, Almanya gibi gelişmiş ve Malezya gibi gelişmekte olan ülke borsalarının
düzenleme ve uygulamalarına yer verilmiştir.
2/46
II. FĠNANS ALANINDAKĠ ġEFFAFLIK KAVRAMI
Ulusal ve uluslararası alanda literatürde şeffaflık için yapılan çeşitli
tanımlamalar mevcuttur. Hangi alanda, hangi konuda, kim tarafından, hangi amaçla
ve ne kadar bilgiye ihtiyaç duyulduğuna verilecek cevaplar, şeffaflığın değişik
tanımlarını gündeme getirmektedir. Ekonomik, sosyal ve siyasi anlamda şeffaflık
tanımlanırken temel olarak hükümetler ve özel sektörde faaliyet gösteren kuruluşlar
olmak üzere iki açıdan ele alınmaktadır. Hükümetlerin ekonomik, politik ve sosyal
konularda aldıkları kararlara vatandaşlar tarafından ulaşabilmesi siyasi anlamda
şeffaflık, özel sektörde faaliyet gösteren kuruluşların mali durumlarına ve
faaliyetlerine ilişkin zamanında, anlaşılır, ilgili, nitelikli ve güvenilir bilgiye ilgili
kişiler tarafından ulaşılabilmesi ise ekonomik ve sosyal alanda şeffaflık olarak
tanımlanmaktadır (Derin:2006).
1997 yılının ortalarında ortaya çıkan Asya krizinin ardından Uluslararası Para
Fonu (International Monetary Fund-IMF), Uluslararası Ekonomik İşbirliği ve
Kalkınma Teşkilatı (Organisation for Economic Cooperation and DevelopmentOECD), Uluslararası Ödemeler Bankası (Bank For International Settlements-BIS) ve
Dünya Bankası (World Bank) temsilcileri ile gelişmiş ve gelişmekte olan yirmi üç
ülkenin, uluslararası mali sistemin güçlendirilmesi genel amacı doğrultusunda
oluşturulmasına karar verdiği üç gruptan biri olan Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik
Çalışma Grubu’nun (Working Group on Transparency and Accountability)
Raporu’nda şeffaflık “mevcut durum ve olaylara ilişkin bilginin ulaşılabilir, somut ve
anlaşılabilir olması süreci” olarak tanımlanmıştır. Rapor’a göre şeffaflık piyasa
katılımcılarını piyasadaki beklentiler hakkında bilgilendirmekte, belirsizlik
zamanlarında piyasalarda istikrarın sağlanmasına yardımcı olmakta ve uygulanacak
politikaların etkinliğinin artırılmasına katkıda bulunmaktadır1.
Florini (1999) şeffaflığın piyasaların etkin işlemesi için bir gereklilik
olduğunu ifade eden makalesinde şeffaflık ile ilgili olarak, “Piyasanın hepimizin
bildiği „görünmez eli‟ büyük ölçüde kurallar, normlar, kurumlar ve hatta
hükümetlerden oluşan kalın bir „eldiven‟le desteklenmektedir. Ancak bu eldiven,
genellikle ulusal ve uluslararası kuruluşlar ile piyasaların etkin işlemesi için gerekli
bilgi akışlarıyla gizlenmiş mat bir eldivendir. Son dönemde hem kurumların hem de
piyasaların şeffaflık talebi son derece artmıştır. Yeni global finansal yapı üzerindeki
tartışmalar, artan şeffaflık ihtiyacını merkezde ve en ön planda tutmaktadır”
ifadelerine yer vermektedir.“Finans ve Yönetim Alanında Şeffaflığa Doğru” başlıklı
makalelerinde Vishwanath ve Kaufmann (1999) ise şeffaflığı “ekonomik, sosyal ve
1
Report of the Working Group on Transparency and Accountability, International Monetary Fund,
Washington, D.C., October 1998
3/46
siyasi bilgilerin zamanında ve güvenilir olarak akışının artırılması” olarak
tanımlamışlardır. Şeffaflığın yokluğu ise bir şirketin bilgiye erişimi kasıtlı olarak
engellemesi, bilgiyi yanlış sunması ya da bilginin güvenilir ve ilgili olması şartını
sağlamaması olarak ifade edilmektedir.
Birbirinden tamamen farklı alanlardaki pek çok şeffaflık tanımında,
şeffaflığın her zaman “hesap verebilirlik” kavramı ile yakından ilişkili olduğu ifade
edilmekte ve buradan hareketle şeffaflık “kuruluşlar tarafından kendilerini
değerlendirmeye imkan veren bilgilerin açıklanması” olarak tanımlanmaktadır.
Ancak şeffaflığın kendinden beklenen faydayı sağlayabilmesi için,
 Şeffaflık sunması istenen tarafların gerekli bilgiyi sağlama isteğine ve
becerisine,
 Bilgiyi kullanacak tarafların da, bu bilgiyi sağlayanı genel kabul görmüş
kriterler çerçevesinde değerlendirebilecek yeteneğe,
sahip olmaları gerekmektedir (Florini:1999).
Tüm bu tanımlamalardan görüldüğü üzere, şeffaflık ve kamuyu aydınlatmada
önemli olan “bilgi”dir. Konuya ilişkin yapılan tüm çalışmalar, düzenlemeler ve
uygulamalar hangi bilgilerin, hangi standartta ve hangi yollarla kamuyla paylaşılması
gerektiğini belirlemeye çalışmaktadır. Bu kapsamda sunulacak “bilgi”nin nasıl
olması, hangi özellikleri taşıması gerektiğinin üzerinde durulması yararlı olacaktır.
Vishwanath ve Kaufmann’a (1999) göre istenen şeffaflık düzeyinin
sağlanabilmesi için açıklamaya konu olan bilgi, “erişilebilir”, “ilgili” ve “
güvenilir” olmalıdır. Açıklanacak bilginin “erişilebilir”, “ilgili” ve “güvenilir”
olması hususları aşağıda açıklanmıştır.
 Bilginin erişilebilir olması, bilginin herkese açık ve herkes tarafından
kolaylıkla elde edilebilir olmasını ifade eder. Bilgi akışının sağlanmasında
televizyon, medya ve internet dahil her türlü iletişim kanalından yararlanılabilir.
Bilgi kullanıcılarının eğitim ve beceri düzeyleri, sunulan bilgiye erişim, kullanım ve
yorumlama becerilerini farklılaştıracaktır. Ancak burada önemli olan herkesin bilgiye
erişiminin eşit koşullarda sağlanmasıdır.
 Bilginin ilgili olması, bilginin içerdiği konuya açıklık getirecek nitelikte
olmasını ifade eder. Ancak talep edilen bilginin niteliği ilgilinin ihtiyaçlarına göre
değişeceğinden ve örneğin internet aracılığıyla sunulan bilgilerde olduğu gibi
sunulan bilginin yoğunluğu gerekli olanı ayrıştırmayı güçleştirebileceğinden bilginin
“ilgili” olmasını sağlamak oldukça zor olabilmektedir.
 Bilginin güvenilir olması ise sunulan bilginin zamanında, tam, gerçek
durumu yansıtan, tutarlı, basit ve anlaşılır şekilde ifade edilmiş olmasını gerektirir.
4/46
Yukarıda şeffaflığa yönelik olarak finansal alanda genel tanımlamalara yer
verilmekle birlikte, çalışmamızın konusunu asıl olarak ekonomi ve finans alanındaki
piyasa şeffaflığı içerisinde yer alan işlem öncesi şeffaflık (derinlik bilgisi)
oluşturmaktadır. Bu kapsamda çalışmamız ilerleyen bölümünde piyasa şeffaflığı
kavramı detaylı olarak ele alınmıştır.
III. PĠYASA ġEFFAFLIĞININ TANIMI ve ÇEġĠTLERĠ
Etkin bir piyasanın sağlanması ve yatırımcının korunması için gereken önemli
unsurlardan biri piyasa şeffaflığıdır. Piyasa şeffaflığının en önemli işlevi menkul
kıymet piyasalarının doğru ve etkin bir şekilde işlemesini sağlamaktır (Bloomfield ve
O’Hara:1999). Piyasa şeffaflığı, en son satış fiyatı ve hacmini, gerçek zamanlı
kotasyon bilgilerini alenen ulaşılabilir bir şekilde sağlamaktadır (Becker:1992).
Piyasa katılımcılarının işlem süreci hakkındaki bilgileri izleyebilme imkanını ifade
eden piyasa şeffaflığı kavramı, farklı mikro yapılar ve farklı piyasa katılımcılarının
şeffaflıkla ilgili çeşitli kanaatleri göz önünde bulundurulduğunda piyasadan piyasaya
farklılık göstermektedir.
Piyasa şeffaflığının önemli bir yönü, yatırımcıların emir defterinde kayıtlı
pasif emirler hakkındaki bilgilerin ayrıntılı olarak kamuya açıklanması ile ilgilidir.
Kamuya açıklanan ayrıntılı emir defterleri ile yatırımcılar hem kendi emirlerini hem
de başka yatırımcıların emirlerini görebilmektedir. Emir defterinin kamuya
açıklanması ile birlikte yatırımcıların bilgilere ulaşma avantajları, piyasa yapıcılar ile
eşit konuma gelmektedir. Bunun yanında yatırımcıların emir defterlerine ilişkin
bilgilerin tamamının veya bir kısmının yayınlamasına ilişkin farklı şeffaflık düzeyleri
olan işlem sistemleri kullanılmaktadır. Piyasa yapıcıların yanı sıra yatırımcıların da
bilgilere ulaşabilmesi ve farklı şeffaflık düzeyleri olan işlem sistemleri hususları
süregelen tartışmaların başında yer almaktadır (Madhavan, Porter ve Weaver:1999).
Söz konusu hususlar uygulayıcılar (broker ve dealer), borsa görevlileri ve
yatırımcılar açısından son derece önemlidir.
Finansal piyasalarda şeffaflığın sağlanarak bilginin ulaşılabilir kılınması
büyük önem arz etmekle birlikte, piyasa şeffaflığının sınırlandırılıp
sınırlandırılmaması hususu da sıkça tartışılan konular arasında yer almaktadır. İlgili
yasal düzenlemeler, daha fazla şeffaflığın menkul kıymetler piyasalarında etkinliği
artıracağı inancına dayanarak belirlenmektedir. Bununla birlikte bazı çalışmalarda
akademik çevreler şeffaflığın artırılmasının menkul kıymet piyasalarının etkinlik ve
adalet içinde çalışması için bir gereklilik olduğunu savunurken, bazı çalışmalarda ise
şeffaflığın sınırlandırılması gerektiğine yönelik görüşler bulunmaktadır. Şeffaflığın
5/46
sınırlandırılması gerektiğini savunan çevreler gerekçe olarak şeffaflığın, büyük çaplı
işlem gerçekleştiren yatırımcılara getiri sağlarken, küçük çaplı işlem gerçekleştiren
yatırımcıların zarara maruz kalmasına sebep olmasını sunmaktadır.
Piyasa şeffaflığı tarihi süreç içerisinde, işlem öncesi şeffaflık (pre-trade
transparency) ve işlem sonrası şeffaflık (post-trade transparency) olmak üzere ikiye
ayrılmıştır. İşlem öncesi şeffaflık, henüz gerçekleştirilmemiş işlemlere ilişkin olarak
mevcut alış ve satış emirlerine ilişkin bilgilerin kamuya açıklanmasını ifade
etmektedir. İşlem sonrası şeffaflık ise, işlem gerçekleşme zamanı, işlem hacmi ve
fiyat da dahil olmak üzere, gerçekleşen ve geçmiş işlemler hakkındaki bilgilerin
kamuya zamanında açıklanmasını ifade etmektedir (Madhavan, Porter ve
Weaver:1999).
Çalışmamızın konusunu hisse senedi derinlik bilgisinin şeffaflık kavramı
çerçevesinde incelenmesi oluşturduğundan ilerleyen bölümde, işlem öncesi şeffaflık
kavramı (derinlik bilgisi), işlem öncesi şeffaflığın unsurları ve hisse senedi derinlik
bilgisi tanımı detaylı olarak ele alınmış, işlem sonrası şeffaflık bilgisine de kısaca yer
verilmiştir.
III.1. ĠĢlem Öncesi ġeffaflık
İşlem öncesi şeffaflık (derinlik bilgisi), henüz gerçekleştirilmemiş işlemlere
ilişkin olarak mevcut alış ve satış emirleri ile ilgili bilgilerin kamuya açıklanmasını
ifade etmektedir. Derinlik bilgisi, en iyi alım-satım fiyatlarını ve bu fiyatlara ilişkin
miktar bilgilerini ve mevcut emirlerin ne zaman verildiği bilgilerini de içermektedir.
İşlem öncesi şeffaflık, likiditenin sağlanması ve dolayısıyla piyasalar arası rekabet
açısından en az işlem sonrası şeffaflık kadar önemlidir.
Şeffaflık üzerine yapılan bazı ampirik çalışmalar [Gemmill (1996) ile Porter
ve Weaver (1998)] büyük ölçüde işlem sonrası şeffaflık, özellikle de işlemlerin
gecikmeli olarak rapor edilmesi üzerinde odaklanmıştır. Söz konusu çalışmalar
oldukça değerli olmakla birlikte, alım ve satım emirlerinin gerçekleşmesinden önce
daha geniş bir ölçekte duyurulması biçimindeki bir işlem öncesi şeffaflığın arzu
edilebilir olup olmadığı konusunda fikir vermemektedir. İşlem öncesi şeffaflık en
çok piyasalar arası rekabet, emir defterlerinin kamuya açıklanması ve otomatik işlem
mekanizmalarının oluşturulması gibi konularla bağlantılıdır (Madhavan, Porter ve
Weaver:1999). İşlem öncesi şeffaflık ile ilgili fikirler, yatırımcıların limitli emirler
yoluyla likidite arz isteği, borsa dışı işlemlerin artması, işlem yapma niyetlerinin
önceden duyurulması (sunshine trading), açılış veya işlem kesintilerindeki emir
dengesizliklerinin açıklanmasının yapısı ve kapsamı, son olarak da işlem salonu veya
6/46
otomatik işlem sistemlerinin tercih edilmesi konularındaki tartışmalarda yer almaya
başlamıştır.
İşlem öncesi şeffaflık düzeylerinde hem ulusal, hem de uluslararası alanda
farklılıklar mevcuttur. New York Borsası (NYSE Openbook) ile Londra Borsası gibi
bazı borsalarda emirlerin fiyat ve miktarlarının (emir defterinin) tamamına
ulaşılmakta iken, Toronto Borsası ve Tokyo Borsası gibi bazı borsalarda ise sadece
en iyi alım fiyatı ve sonraki en iyi dört alım fiyatı, en iyi satım fiyatı ve sonraki en iyi
dört satım fiyatı ve bu fiyatlarda bekleyen miktar bilgilerini içeren 5 kademe fiyat ve
miktar bilgilerine ulaşılmaktadır (Yamamoto: 2010).
III.1.1. ĠĢlem Öncesi ġeffaflığın Unsurları
Yukarıda işlem öncesi şeffaflığın, en iyi alım-satım fiyatlarını ve bu fiyatlara
ilişkin miktar bilgilerini de içeren alış ve satış emirleri ile ilgili bilgilerin kamuya
açıklanmasını ifade ettiğini ve mevcut emirlerin ne zaman verildiği bilgilerini
içerdiğini belirtmiştik. Bu kapsamda işlem öncesi şeffaflığın unsurları ile ilgili
tanımlar aşağıda yer almaktadır.
a) Derinlik Bilgisi: Bir menkul kıymetin henüz gerçekleştirilmemiş
işlemlere ilişkin olarak mevcut alış ve satış emirleri ile ilgili bilgilerdir. Derinlik
bilgileri, menkul kıymetin en iyi alım, en iyi satım fiyatını ve bu fiyatlara ilişkin
miktar bilgilerini de kapsamaktadır.
b) En Ġyi Alım ve Satım Fiyatı: Menkul kıymetlerin en iyi alım ve satım
fiyatını ifade etmektedir.
c) Emirlerin Zamanı: Bir menkul kıymete ilişkin alış ve satış emirlerinin
ne zaman verildiğine ilişkin bilgileri içermektedir.
Çalışmamızın konusunu hisse senedi derinlik bilgisinin şeffaflık kavramı
çerçevesinde incelenmesi oluşturduğundan işlem öncesi şeffaflığın unsurları hisse
senetlerine ilişkin olarak da tanımlanmıştır.
a) Hisse Senedi Derinlik Bilgisi: Bir hisse senedi ile ilgili henüz
gerçekleştirilmemiş işlemlere ilişkin olarak mevcut alış ve satış emirlerine ilişkin
fiyat ve miktar bilgileridir. Hisse senedi derinlik bilgisi, hisse senedinin en iyi alım,
en iyi satım fiyatını ve bu fiyatlara ilişkin miktar bilgilerini de kapsamaktadır.
b) Hisse Senedine ĠliĢkin En Ġyi Alım ve Satım Fiyatı: Bir hisse senedine
ilişkin en iyi alım ve satım fiyatını ifade etmektedir. Hisse senedinin en iyi alım fiyatı
en yüksek alım fiyatını, en iyi satım fiyatı da en düşük satım fiyatını göstermektedir.
c) Hisse Senedine ĠliĢkin Mevcut Emirlerin Zamanı: Bir hisse senedine
ilişkin alış ve satış emirlerinin ne zaman verildiğine ilişkin bilgileri içermektedir.
7/46
III.2. ĠĢlem Sonrası ġeffaflık
İşlem sonrası şeffaflık ise işlemin gerçekleşme zamanı, işlem hacmi ve fiyat
da dahil olmak üzere, gerçekleşen ve geçmiş işlemler hakkındaki bilgilerin kamuya
zamanında açıklanmasını ifade etmektedir.
Çalışmamızın konusunu işlem öncesi şeffaflık (derinlik bilgisi)
oluşturduğundan bu bölümde işlem sonrası şeffaflık ile ilgili unsurlara
değinilmemiştir. Çalışmamızın ilerleyen bölümünde ise uluslararası kuruluşların
piyasa şeffaflığına yönelik düzenlemeleri ele alınmıştır.
IV. ULUSLARARASI KURULUġLARIN PĠYASA ġEFFAFLIĞINA
YÖNELĠK DÜZENLEMELERĠ
Piyasa şeffaflığı kavramının tanımlanması ve çeşitleri ile ilgili olarak
uluslararası kuruluşlar tarafından çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Uluslararası
Sermaye Piyasası Kurumları Teşkilatı (International Organization of Securities
Commissions-IOSCO) tarafından Kasım 2001’de yayınlanan raporda ve Avrupa
Birliği (AB) tarafından 30 Nisan 2004 tarihinde kabul edilerek 1 Kasım 2007
tarihinde yürürlüğe konan Finansal Araç Piyasaları Direktifi’nde (Markets in
Financial Instruments Directive-MiFID) piyasa şeffaflığı kavramına ilişkin
düzenlemeler aşağıda özetlenmiştir.
IV.1. Uluslararası Sermaye Piyasası Kurumları TeĢkilatı’nın (IOSCO)
Piyasa ġeffaflığı Konusundaki Düzenlemeleri
IOSCO’nun menkul kıymet düzenlemelerine ilişkin üç temel amacı
bulunmaktadır.
a) Yatırımcıların korunması
b) Piyasaların adil, etkin ve şeffaf bir şekilde çalışmalarının sağlanması
c) Sistemik riskin azaltılması
Bu amaçlar birbirleriyle bağlantılı olup, bazı durumlarda birbirleriyle
örtüşmektedir. Piyasalarda kurum ve kuruluşların yerine getirmesi zorunlu asgari
şartlar, adil, etkin ve şeffaf piyasaların oluşmasını sağlarken, yatırımcıları koruma ve
sistemik riski azaltma işlevini de yerine getirmektedir. Aynı şekilde sistemik riski
azaltan önlemler yatırımcıların korunmasını sağlayabilmektedir. Ayrıca gözetim ve
uyum programları aracılığıyla etkin yaptırım ve diğer düzenleme otoriteleri ile yakın
işbirliği bu üç amacın gerçekleştirilmesi için önemli unsurlardır (IOSCO Rapor,
Kasım 2001).
8/46
Yukarıda IOSCO’nun menkul kıymet düzenlemelerinin üç temel amacından
birinin “yapılacak düzenlemelerin piyasanın şeffaflığını, etkinliğini ve adilliğini
sağlamaya yönelik olması gerektiği” olduğu belirtilmiştir. Piyasa şeffaflığı, likidite
ve fiyat oluşumu işlevleri açısından piyasanın etkin ve adil çalışması için kaçınılmaz
bir gerekliliktir. Bu kapsamda IOSCO tarafından yapılan düzenlemelerde,
yatırımcıların piyasa faaliyetlerine adil şekilde katılması ve doğru fiyat ve piyasa
bilgilerini almalarının sağlanması, piyasada katılımcılarının emirlerinin
gerçekleştirilmesinde adil davranılması ve fiyatın belirlenmesi sürecinin güvenilir
olması amaçlanmaktadır.
IOSCO’nun “Şeffaflık ve Piyasa Bölünmesi (Transparency and Market
Fragmentation)” başlıklı Teknik Komite Raporu’nda piyasa şeffaflığından “piyasada
tamamlanmış veya henüz gerçekleştirilmemiş (emir aşamasındaki) işlemlerle ilgili
bilgiye yaygın olarak erişilebilmesi durumu” olarak söz edilmektedir. Söz konusu
Rapor’da piyasa katılımcıları tarafından henüz gerçekleştirilmemiş işlemlere ilişkin
olarak mevcut alış ve satış emirlerine ilişkin bilgilere ulaşılabilmesi “işlem öncesi
şeffaflık (pre-trade transparency)”, tamamlanmış işlemlere ilişkin olarak fiyat, işlem
hacmi gibi bilgilere ulaşılabilmesi ise “işlem sonrası şeffaflık (post-trade
transparency)” olarak ifade edilmektedir. Bunun yanında işlem öncesi şeffaflık
bilgilerini kullanabilme ile piyasa katılımcılarının iyi fiyatlar üzerinden alım satım
yapacakları yönündeki inancı artırılarak piyasaya daha fazla katılımın sağlanacağı,
böylece piyasanın likiditesinin artırılacağı belirtilmiştir. Ayrıca işlem sonrası
şeffaflık bilgilerini kullanabilmenin ise fiyat ve hacim bilgilerine ulaşabilmenin yanı
sıra piyasa katılımcılarına gerçekleştirdiği işlemlerin kalitesini diğer katılımcılar ile
karşılaştırabilme olanağı sağladığı ifade edilmiştir.
Rapor’da ayrıca işlemlere ilişkin kapsamlı bilgilere daha kolay ve eşit
şartlarda erişim mümkün oldukça, piyasanın fiyat oluşumu işlevinin daha etkin
yerine getirileceği ve bu kapsamda katılımcıların da piyasanın adil işlediği
yönündeki inançlarının artacağından söz edilmektedir. Bunun yanında, Rapor’da
piyasa şeffaflığı ölçülerinin aynı düzeyde oluşturulmadığı ve her ne kadar şeffaflık
piyasanın etkin ve adil işleyişi bakımından önemli olsa da, bireysel piyasa
katılımcılarının şeffaflığa erişim düzeylerinin değişkenlik gösterdiği belirtilmiştir
(IOSCO Rapor, Kasım 2001).
Yukarıda detaylı olarak belirtildiği üzere, IOSCO tarafından yapılan
düzenlemelerde, piyasa şeffaflığı “piyasada tamamlanmış veya henüz
gerçekleştirilmemiş (emir aşamasındaki) işlemlerle ilgili bilgiye yaygın olarak
erişilebilmesi durumu” olarak tanımlanmıştır. Piyasa katılımcıları tarafından henüz
gerçekleştirilmemiş işlemlere ilişkin olarak mevcut alış ve satış emirlerine ilişkin
9/46
bilgilere ulaşılabilmesi “işlem öncesi şeffaflık (pre-trade transparency)”,
tamamlanmış işlemlere ilişkin olarak fiyat, işlem hacmi gibi bilgilere ulaşılabilmesi
ise “işlem sonrası şeffaflık (post-trade transparency)” olarak ifade edilmiştir. İşlem
öncesi şeffaflık bilgilerini kullanabilmenin piyasa katılımcılarının iyi fiyatlar
üzerinden alım satım yapacakları yönündeki inancını artırarak piyasaya daha fazla
katılımın sağlanacağı, işlem sonrası şeffaflık bilgilerini kullanabilmenin ise fiyat ve
hacim bilgilerine ulaşabilmenin yanı sıra piyasa katılımcılarına gerçekleştirdiği
işlemlerin kalitesini diğer katılımcılar ile karşılaştırabilme olanağı sağladığı
belirtilmiştir.
IV.2. Finansal Araç Piyasaları Direktifi’nde (MiFID) Piyasa ġeffaflığı
Konusunda Yer Alan Düzenlemeler
AB tarafından 30 Nisan 2004 tarihinde kabul edilerek 1 Kasım 2007 tarihinde
yürürlüğe konan Finansal Araç Piyasaları Direktifi2 ise finansal hizmet sağlayıcıları
arasında rekabeti güçlendirmek, piyasa şeffaflığını artırmak, yatırımcıların daha iyi
korunmasını sağlamak ve böylece sermaye piyasalarında piyasa likiditesinin ve
verimliliğin artmasını sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. Direktif etkin bir rekabet
ortamının oluşabilmesi ve yatırımcıların daha fazla bilgiye ulaşabilmeleri amacıyla
finansal piyasalarda işlem gerçekleştirilebilecek platformlar için ayrıntılı şeffaflık
hükümleri getirmiştir. Şeffaflık alanında özellikle organize piyasalar ve Alternatif
İşlem Kanalları (Multilateral Trading Facilities, MTF) için düzenlemeler yapılmıştır.
Şeffaflık, işlem öncesi ve işlem sonrası şeffaflık olmak üzere ikili bir ayrıma
tabi tutulmuştur. Direktif’in 29 (Pre-trade transparency requirements for MTFs3) ve
30’uncu maddeleri (Post-trade transparency requirements for MTFs4) uyarınca
MTF’ler; 44 (Pre-trade transparency requirements for regulated markets 5) ve 45’inci
maddeleri (Post-trade transparency requirements for regulated markets6) uyarınca
organize piyasalar hem işlem öncesi hem de işlem sonrası şeffaflık yükümlülüğüne
tabi tutulmuştur. Direktifte öngörülen işlem öncesi ve sonrası şeffaflık
yükümlülüklerinin uygulanması, AB’ye üye devletler tarafından hisse senetlerinden
başka finansal araçlar için de kararlaştırılabilecektir. Direktif’in söz konusu
2
Directive 2004/39/EC Of The European Parliament And Of The Council
MTF’ler için işlem öncesi şeffaflığın gerekliliği
4
MTF’ler için işlem sonrası şeffaflığın gerekliliği
5
Organize piyasalar için işlem öncesi şeffaflığın gerekliliği
6
Organize piyasalar için işlem sonrası şeffaflığın gerekliliği
3
10/46
maddelerinde işlem öncesi ve işlem sonrası şeffaflığa ilişkin olarak aşağıda belirtilen
açıklamalar yer almaktadır7.
a) ĠĢlem Öncesi ġeffaflık: Düzenlenmiş piyasalarda sürekli işlem
gerçekleştiren yatırım şirketleri8 ve MTF işleten piyasa işletmecilerinin organize bir
piyasada alınıp satılmasına izin verilen paylara ilişkin kendi sistemleri vasıtası ile
ilan edilen fiyatlardan olan mevcut teklifi, fiyat önerilerini ve ticaret hacimlerinin
derinliğini açıklamaları gerekmektedir. Açıklanması gerekli olan bu bilgiler normal
ticaret saatleri içinde ve devamlılık arz eden bir şekilde halka açıklanmalıdır.
Sürekli müzayede sistemine göre sürekli emir eşleştiren piyasalarda, piyasa
operatörü hem alış hem de satış tarafında en iyi 5 fiyatı ve bu fiyatlara ilişkin miktar
bilgilerini kamuya açıklamakla yükümlüdür. Piyasa yapıcılığı sisteminin olduğu
piyasalarda ise, sistem operatörünün, yetkili tüm piyasa yapıcılarının vermiş olduğu
teklifler arasında en iyi alış ve satış fiyatlarını ve bu fiyatlara ilişkin miktar bilgilerini
açıklaması gereklidir (TSPAKB:2007) .
b) ĠĢlem Sonrası ġeffaflık: Yatırım şirketlerinin ve MTF işleten piyasa
işletmecilerinin payları düzenlenmiş bir piyasada alınıp satılmasına izin verilmiş
payların sistemleri altında gerçekleştirilmesi durumunda bu işlemlerin tamamlandığı
tarihte işlem hacimlerini ve fiyatlarını açıklamaları gerekmektedir. Bu bilgi gerçek
zamana mümkün olan en yakın zamanda, mantıki bir ticari esasa dayanarak ve diğer
piyasa katılımcılarının kolayca erişebileceği bir şekilde açıklanmalıdır. Açıklanan
bilgiler ve yayınlanacağı süre sınırının belirlenmesinde düzenlenmiş piyasalarda
işlem sonrası şeffaflık hükümlerine uymasını sağlamada AB’ye üye devletlerin
yetkili otoriteleri yükümlüdür.
Yukarıda detaylı olarak belirtildiği üzere, MiFID’de şeffaflık, işlem öncesi ve
işlem sonrası şeffaflık olmak üzere ikili bir ayrıma tabi tutulmuş, bu kapsamda
özellikle organize piyasalar ve Alternatif İşlem Kanalları (Multilateral Trading
Facilities, MTF) için işlem öncesi ve işlem sonrası şeffaflık üzerine düzenlemeler
yapılmıştır. İşlem öncesi şeffaflık kapsamında yapılan düzenlemelerde, sürekli
müzayedenin geçerli olduğu seanslarda alış ve satış tarafında en iyi 5 fiyat ve bu
fiyatlara ilişkin miktar bilgilerinin yayınlanması, piyasa yapıcılarının olduğu
piyasalarda ise piyasa yapıcıların en iyi alış ve satış fiyatlarını ve bu fiyatlara ilişkin
miktar bilgilerini yayınlaması gerektiği belirtilmiştir. İşlem sonrası şeffaflık
kapsamında yapılan düzenlemelerde ise, seans sonunda gerçekleşen işlemlere ilişkin
fiyat, hacim ve işlem zamanı bilgilerinin en kısa sürede açıklanması gerektiği ifade
edilmiştir.
7
8
www.mifidirective.com
Yatırım şirketi kavramı, aracı kurumu ifade etmektedir.
11/46
V. ĠġLEM ÖNCESĠ ġEFFAFLIK (DERĠNLĠK BĠLGĠSĠ) ile
LĠKĠDĠTE, ĠġLEM HACMĠ ve PĠYASA KALĠTESĠ ĠLĠġKĠSĠ KONUSUNDA
YAPILAN ÇALIġMALAR
Menkul kıymet piyasalarında işlem öncesi şeffaflık ve işlem sonrası şeffaflık
üzerine çok sayıda bilimsel çalışma yapılmıştır. Yapılan çalışmalarda, şeffaflığın
likidite, işlem hacmi ve piyasa kalitesini (market quality) farklı boyutlarda etkilediği
tespit edilmiş, şeffaflığın söz konusu unsurlara etkileri konusunda karma sonuçlara
ulaşılmıştır. Ortak bir sonuca ulaşılamamasının nedeni, işlem yapanların
stratejilerinin işlem sözleşmeleri ve bilgiler çerçevesinde kapalı bir sistem
oluşturması nedeniyle davranışların modellenmesindeki güçlüktür (Madhavan, Porter
ve Weaver:1999).
Konumuz gereği özellikle işlem öncesi şeffaflık üzerine yapılan çalışmalar
incelenmiştir. Yapılan çalışmalar yabancı kaynaklardan elde edildiğinden ve yabancı
kaynaklarda derinlik bilgisi kavramı yerine işlem öncesi şeffaflık kavramı
kullanıldığından, bu bölümde derinlik bilgisi yerine işlem öncesi şeffaflık kavramı
kullanılmaktadır.
Aşağıda yer verilen çalışmalardan bir kısmı genel olarak menkul kıymet
piyasalarında, bir kısmı ise sadece hisse senedi piyasasında işlem öncesi şeffaflık
üzerine yapılmıştır. Gerek genel olarak menkul kıymet piyasasında gerekse özel
olarak hisse senedi piyasasında işlem öncesi şeffaflık üzerine yapılan bu çalışmalarda
işlem öncesi şeffaflık ile likidite, işlem hacmi ve piyasa kalitesi arasındaki ilişki ele
alınmıştır. Bu kapsamda yapılan çalışmalar işlem öncesi şeffaflığın likidite, işlem
hacmi ve piyasa kalitesi üzerinde olumlu etkisi olduğuna yönelik çalışmalar ve işlem
öncesi şeffaflığın söz konusu unsurlar üzerinde olumsuz etkisi olduğuna yönelik
çalışmalar olmak üzere ikili ayrıma tabi tutulmuştur.
V.1. ĠĢlem Öncesi ġeffaflığın Likidite, ĠĢlem Hacmi ve Piyasa Kalitesi
Üzerinde Olumlu Etkisi Olduğuna Yönelik ÇalıĢmalar
İşlem öncesi şeffaflık üzerine genel olarak menkul kıymet piyasasında ve özel
olarak hisse senedi piyasasında yapılan çalışmalardan işlem öncesi şeffaflığın
likidite, işlem hacmi ve piyasa kalitesi üzerinde olumlu etkileri olduğu sonucuna
ulaşılan çalışmalara aşağıda yer verilmektedir.
12/46
V.1.1. Robert BLOOMFIELD ve Maureen O’HARA (1999) Tarafından
Yapılan “Market Transparency: Who Wins and Who Loses?” Adlı ÇalıĢma
Bloomfield ve O’Hara (1999) tarafından yapılan “Market Transparency: Who
Wins and Who Loses?” (Piyasa Şeffaflığı: Kim Kazanır ve Kim Kaybeder?) adlı
çalışmada işlem ve kotasyon bilgilerinin görülmesinin piyasanın dengesini nasıl
etkilediği üzerinde durulmuştur. Yapılan çalışmada menkul kıymet alım satımının üç
farklı ortamda gerçekleştiği belirtilmiştir.
 Şeffaf Ortam: Kotasyon ve işlem bilgileri açıklanmaktadır.
 Yarı Şeffaf Ortam: Kotasyon bilgileri açıklanır ancak işlem bilgileri
açıklanmaz.
 Şeffaf Olmayan Ortam: Kotasyon bilgileri de işlem bilgileri de
açıklanmaz.
Bloomfield ve O’Hara (1999) tarafından yapılan çalışmada aşağıda detaylı
olarak belirtilen sonuçlara ulaşılmıştır:
 İşlem bilgilerinin açıklanması (işlem sonrası şeffaflık) piyasaların
etkinliğini önemli ölçüde geliştirmektedir. İşlem bilgileri açıklanırsa piyasa alım ve
satım değerleri, piyasa yapıcıları ve aktif olarak alım satım işlemi gerçekleştiren
yatırımcılar tarafından tahmin edilen ortak bir noktaya daha çabuk yaklaşmaktadır.
 İşlem bilgilerinin açıklanması (işlem sonrası şeffaflık) alış ve satış fiyatı
arasındaki farkın (spread) önemli ölçüde artmasına sebep olmuştur. Daha sonra
piyasada fiyatlara ilişkin bilgiler gittikçe artınca alış ve satış fiyatı arasındaki fark
şeffaflıktan daha az etkilenmiştir.
 İşlem bilgilerinin açıklanması (işlem sonrası şeffaflık) piyasa yapıcıların
yararına olurken, piyasa yapıcıların işlemlerinin zamanlamasını yapamayan
yatırımcıların zarar etmesine sebep olmuştur. Yapılan çalışmalarda, işlem bilgilerinin
açıklanmasının piyasa yapıcılarının daha geniş alım ve satım fiyat aralığı (spread)
oluşturmasını ve pozitif getiriler elde etmesini sağladığı görülmüştür.
 İşlem bilgilerinin açıklanması (işlem sonrası şeffaflık) ve kotasyon
bilgilerinin açıklanmasının (işlem öncesi şeffaflık) farklı etkileri olduğu sonucuna
ulaşılmıştır. İşlem bilgilerinin açıklanmasının piyasanın etkinliği, alım satım fiyatları
arasındaki fark (spread) ve yatırımcıların getirileri gibi unsurlar üzerinde önemli
etkileri olduğu, buna karşın kotasyon bilgilerinin açıklanmasının söz konusu unsurlar
üzerinde çok az etkisinin olduğu görülmüştür.
13/46
V.1.2. Mark D. FLOOD, Ronald HUISMAN, Kees G. KOEDIJK ve
Ronald J. MAHIEU (1999) Tarafından Yapılan “Quote Disclosure and Price
Discovery in Multiple-Dealer Financial Markets” Adlı ÇalıĢma
Flood, Huisman, Koedijk ve Mahieu (1999) tarafından yapılan “Quote
Disclosure and Price Discovery in Multiple Dealer Financial Markets” (Çoklu
Piyasa Yapıcının Bulunduğu Finansal Piyasalarda Kotasyon Bilgilerinin
Açıklanması ve Fiyat Oluşumu) adlı çalışmada, kotasyon bilgilerinin açıklanmasının
(işlem öncesi şeffaflık) piyasa performansı üzerindeki etkileri incelenmiştir. Bu
çalışmaya göre kotasyon bilgileri açıklanmayınca menkul kıymet alım satımı yapan
kişiler kiminle karşılıklı işlem gerçekleştireceklerini bilememektedir. Kotasyon
bilgilerinin açıklanması bu kişilerin karşılıklı işlem gerçekleştirmesini
kolaylaştırmaktadır.
Flood, Huisman, Koedijk ve Mahieu (1999) tarafından yapılan çalışmada,
kotasyon bilgilerinin (işlem öncesi şeffaflık) alım satım fiyatları arasındaki farkı ve
fiyat etkinliğini önemli ölçüde düşürdüğü, işlem hacmini ve likiditeyi ise artırdığı
sonucuna ulaşılmıştır. Bunun yanında Flood, Huisman, Koedijk ve Mahieu
tarafından 1997 yılında işlem sonrası şeffaflığa yönelik olarak yapılan “Post-Trade
Transparency in Multiple Dealer Financial Markets” (Çoklu Piyasa Yapıcının
Bulunduğu Finansal Piyasalarda İşlem Sonrası Şeffaflık) adlı çalışmada ise finansal
piyasalarda işlem sonrası şeffaflığın artmasının işlem öncesi şeffaflık üzerine yapılan
çalışmaya zıt olarak, alım satım fiyatları arasındaki farkı ve fiyat etkinliğini artırdığı
sonucuna ulaşılmıştır.
V.1.3. Ekkehart BOEHMER, Gideon SAAR ve Lei YU (2004) Tarafından
Yapılan “Lifting The Veil: An Analysis Of Pre-Trade Transparency At The
NYSE” Adlı ÇalıĢma
Boehmer, Saar ve Yu (2004) tarafından yapılan “Lifting The Veil: An
Analysis Of Pre-Trade Transparency At The NYSE” (Perdeyi Kaldırma: New York
Borsası‟nda İşlem Öncesi Şeffaflık Üzerine Yapılan Bir Analiz) adlı çalışmada, New
York Borsası’nda (NYSE) Ocak 2002’de uygulamaya konulan limitli emir
defterlerinin kamuya açıklanması (OpenBook) uygulaması incelenmiştir. Limitli
emir defterleri, menkul kıymetlerin her fiyat seviyesinde derinlik bilgilerinin gerçek
zamanlı olarak görülmesini sağlamaktadır. Limitli emir defterlerinin kamuya
açıklanması uygulamasından önce NYSE’de sadece en iyi alım ve satım fiyatı
yayınlanmaktadır. Boehmer, Saar ve Yu (2004) tarafından yapılan bu çalışmada
limitli emir defterlerinin kamuya açıklanmasının yatırımcıların alım-satım stratejileri,
14/46
fiyat etkinliği ve likidite üzerindeki etkileri üzerinde durulmaktadır. Limitli emir
defterlerinin kamuya açıklanması ile yatırımcılar ilgili menkul kıymete olan arz ve
talebi gözlemlemelerinin yanı sıra kendi emir ve işlemlerinin limitli emir defterlerini
ne yönde etkilediğini de görme imkanına sahip olmakta ve bu kapsamda yatırım
stratejilerini değiştirebilmektedir.
Boehmer, Saar ve Yu (2004) tarafından yapılan çalışmada, limitli emir
defterlerinin kamuya açıklanmasında daha fazla şeffaflığın bir kazan-kazan durumu
olduğu, işlem öncesi şeffaflık artınca likiditenin ve piyasa kalitesinin arttığı sonucuna
ulaşılmıştır.
V.1.4. Kyong Shik EOM, Jinho OK ve Jong-Ho PARK (2006) Tarafından
Yapılan “Pre-trade Transparency and Market Quality” Adlı ÇalıĢma
Eom, Ok ve Park (2006) tarafından yapılan “Pre-trade Transparency and
Market Quality” (İşlem Öncesi Şeffaflık ve Piyasa Kalitesi) adlı çalışmada, işlem
öncesi şeffaflığın piyasa kalitesini nasıl etkilediği incelenmiştir. Eom, Ok ve Park’a
(2006) göre işlem öncesi şeffaflık, hisse senetleri piyasası kalitesini iki kanaldan
etkiler. Birincisi, her menkul kıymet alım satımı gerçekleştiren piyasa katılımcısı
işlem gerçekleştireceği hisse senedinin gerçek değerini ve en uygun stratejilerini
değişen kotasyon bilgileri kurallarına göre düzenlemektedir. İkincisi, her katılımcı en
uygun stratejilerini diğer katılımcıların stratejilerindeki değişime göre
şekillendirmektedir. Bu kapsamda Eom, Ok ve Park (2006) tarafından yapılan “Pretrade Transparency and Market Quality” adlı çalışmada Kore Borsası’nda 6 Mart
2000 tarihinde hisse senedi derinlik bilgilerinin 3’ten9 5’e10 yükselmesi ve 2 Ocak
2002’de 5’ten 10’a11 yükselmesi göz önünde bulundurularak işlem öncesi şeffaflığın
artırılmasının piyasa kalitesi üzerindeki etkileri analiz edilmiştir.
Eom, Ok ve Park (2006) tarafından yapılan çalışmada, işlem öncesi şeffaflığın
piyasa kalitesini arttırdığı, ancak söz konusu artışın hisse senedi derinlik bilgilerinin
3’ten 5’e çıkarıldığında (5’te 10’a çıkarıldığındakine göre) daha yüksek olduğu
sonucuna ulaşılmıştır.
9
En iyi alım fiyatı ve sonraki en iyi iki alım fiyatı, en iyi satım fiyatı ve sonraki en iyi iki satım fiyatı
ve bu fiyatlara ilişkin miktarların görülmesi
10
En iyi alım fiyatı ve sonraki en iyi dört alım fiyatı, en iyi satım fiyatı ve sonraki en iyi dört satım
fiyatı ve bu fiyatlara ilişkin miktarların görülmesi
11
En iyi alım fiyatı ve sonraki en iyi dokuz alım fiyatı, en iyi satım fiyatı ve sonraki en iyi dokuz
satım fiyatı ve bu fiyatlara ilişkin miktarların görülmesi
15/46
V.1.5. Feng DONG ve Liyan HAN (2006) Tarafından Yapılan “Pre-trade
Transparency and Market Quality: Evidence From China A Shares Markets” Adlı
ÇalıĢma
Dong ve Han (2006) tarafından yapılan “Pre-trade Transparency and Market
Quality: Evidence From China A Shares Markets” (İşlem Öncesi Şeffaflık ve Piyasa
Kalitesi: Çin Borsası‟nda A Tertip Hisse Senetleri Piyasası Verileri ile Kanıtlama)
adlı çalışmada Çin Borsası’nda işlem öncesi şeffaflığın artırılmasının aynı piyasa
yapısında işlem gören hisse senetleri üzerindeki etkileri incelenmektedir. Çin
Borsası’nda 8 Aralık 2003 tarihinde limitli emir defterlerinde kamuya açıklanan
hisse senedi fiyat kademelerinin 3’ten 5’e yükselmesi göz önünde bulundurularak
işlem öncesi şeffaflığın artırılmasının piyasa kalitesi üzerindeki etkileri analiz
edilmiştir. Bu kapsamda Shangai ve Shenzhen Borsaları’nda işlem gören şirketlerin
A tertip hisse senetleri üzerinde12 8 Aralık 2003 tarihinin iki hafta öncesi ve dört ay
sonrası inceleme dönemi olarak belirlenerek çalışma yapılmıştır.
Dong ve Han (2006) tarafından yapılan çalışmada, işlem öncesi şeffaflığın
artmasının, hisse senedi fiyat etkinliği ve piyasanın likiditesini artırıp, fiyat
oynaklığını düşürerek piyasa kalitesini artırdığı sonucuna ulaşılmıştır.
V.1.6. Ariadna DUMITRESCU (2008) Tarafından Yapılan “Liquidity and
Optimal Market Transparency” Adlı ÇalıĢma
Dumitrescu (2008) tarafından yapılan “Liquidity and Optimal Market
Transparency” (Likidite ve En Uygun Piyasa Şeffaflığı) adlı çalışmada orta düzeyde
piyasa şeffaflığı ile likidite arasındaki ilişki incelenmiştir. Daha önce yapılan
çalışmalarda daha çok tamamen şeffaf bir piyasa ya da tamamen şeffaf olmayan bir
piyasa üzerinde analizler yapıldığını öne süren Dumitrescu (2008) çalışmasında
farklı şeffaflık düzeylerinin likidite üzerindeki etkilerini incelemektedir.
Dumitrescu (2008) tarafından yapılan çalışmada, piyasanın çok fazla ya da
çok az şeffaf olmasının piyasa likiditesini olumsuz etkilediği, orta düzeyde şeffaf bir
piyasanın ise likiditeyi artırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, şeffaflık arttıkça fiyat
oynaklığının da arttığı tespit edilmiştir.
12
Yaklaşık olarak 300 şirketin hisse senetlerini içermektedir.
16/46
V.1.7. Ryuichi YAMAMOTO (2010) Tarafından Yapılan “Order
Aggressiveness, Pre-Trade Transparency and Long-Memory in an Order-Driven
Market” Adlı ÇalıĢma
Yamamoto (2010) tarafından yapılan “Order Aggressiveness, Pre-Trade
Transparency and Long-Memory in an Order-Driven Market” (Saldırgan Emirler,
İşlem Öncesi Şeffaflık ve Emre Dayalı Piyasa) adlı çalışmada aracı kurumların limitli
emir defterinin tamamının gözlemlendiği tam şeffaf bir hisse senedi piyasasında13 ve
sadece en iyi 5 alım-satım fiyat ve miktar kademelerinin gözlemlendiği daha az
şeffaf bir hisse senedi piyasasında14 nasıl emir verdikleri incelenmiştir.
Yamamoto (2010) tarafından yapılan çalışmada, işlem öncesi şeffaflık düzeyi
düşük olursa aracı kurumların daha saldırgan emirler vermeyi tercih ettiği, ayrıca
aracı kurumların emir defterinin hangi tarafındaki (alım veya satım emirleri) derinlik
artarsa o tarafa (alım veya satım tarafına) daha saldırgan emirler verdiği sonuçlarına
ulaşılmıştır.
V.1.8. Caterina LUCARELLI, Maria Elena BONTEMPI ve Camilla
MAZZOLI (2010) Tarafından Yapılan “Pre-trade Transparency and Trade Size”
Adlı ÇalıĢma
Lucarelli, Bontempi ve Mazzoli (2010) tarafından yapılan “Pre-trade
Transparency and Trade Size” ( İşlem Öncesi Şeffaflık ve İşlem Hacmi) adlı
çalışmada işlem öncesi şeffaflığın işlem hacmi üzerindeki etkisi analiz edilmiştir. Bu
çalışmada İtalya Borsası tarafından 2007 yılında bireysel yatırımcılar ile aracı
kurumlar ve kurumsal yatırımcılar arasındaki bilgi asimetrisini azaltmak amacıyla
üretilen yeni bir veri bilgi sisteminin etkileri üzerinde durulmuştur. İtalya Borsası
tarafından 2007 yılında üretilen yeni veri bilgi sistemi öncesinde, İtalya Borsası’nın
elektronik sisteminde aracı kurumlara ve kurumsal yatırımcılara bilgi sağlayan üye
veri sistemi (Member Data Feed) ve bireysel yatırımcılara bilgi sağlayan DDM
sistemi (Diffusione Dati Mercato) olmak üzere iki türlü veri bilgi sistemi mevcuttur.
Aracı kurumlara ve kurumsal yatırımcılara bilgi sağlayan “Member Data Feed”
sisteminde hisse senedine ilişkin tamamen şeffaf bir emir defterine ulaşım mümkün
iken, bireysel yatırımcılara bilgi sağlayan DDM sisteminde hisse senedine ilişkin
sadece 5 kademe alım-satım fiyat ve miktar bilgilerine ulaşılmaktadır. Sözkonusu
durum piyasa katılımcıları arasında bilgi asimetrisine yol açmaktadır. Bu kapsamda,
İtalya Borsası tarafından 2007 yılında üretilen yeni veri bilgi sistemi “Deep Level
13
14
Avusturalya Borsası, New York Borsası (limitli emir defteri) ve Londra Borsası gibi.
Euronext Paris, Toronto Borsası ve Tokyo Borsası gibi.
17/46
Trading Book” (DLTB) ile 20 kademe hisse senedi alım-satım fiyat ve miktar
bilgilerine ulaşılan bir sistem geliştirilmiştir.
Lucarelli, Bontempi ve Mazzoli (2010) tarafından yapılan çalışmada, işlem
öncesi şeffaflığın artırılması sonucunda, riskin azalması ile birlikte işlem hacminin
arttığı, hisse senedi alış ve satış fiyatları arasındaki farkın azaldığı, yatırımcıların
daha çok riskli ve daha az likit hisse senetlerine yatırım yaptığı sonuçlarına
ulaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen işlem öncesi şeffaflık (derinlik bilgisi) ile likidite, işlem
hacmi ve piyasa kalitesi ilişkisine yönelik yapılan çalışmalarda işlem öncesi
şeffaflığın artırılmasının likiditeyi, işlem hacmini ve piyasa kalitesini artırdığı
sonuçlarına ulaşılmıştır. Bununla birlikte Dumitrescu (2008) tarafından yapılan
çalışmada piyasanın çok fazla ya da çok az şeffaf olmasının piyasa likiditesini
olumsuz etkilediği, orta düzeyde şeffaf bir piyasanın ise likiditeyi artırdığı hususuna
değinilmiştir.
V.2. ĠĢlem Öncesi ġeffaflığın Likidite, ĠĢlem Hacmi ve Piyasa Kalitesi
Üzerinde Olumsuz Etkisi Olduğuna Yönelik ÇalıĢmalar
İşlem öncesi şeffaflık üzerine genel olarak menkul kıymet piyasasında ve özel
olarak hisse senedi piyasasında yapılan çalışmalardan işlem öncesi şeffaflığın
likidite, işlem hacmi ve piyasa kalitesi üzerinde olumsuz etkileri olduğu sonucuna
ulaşılan çalışmalara aşağıda yer verilmektedir.
V.2.1. Ananth MADHAVAN (1990) Tarafından Yapılan “Security Prices
and Market Transparency” Adlı ÇalıĢma
Ananth MADHAVAN (1990) tarafından yapılan “Security Prices and Market
Transparency” (Menkul Kıymet Fiyatları ve Piyasa Şeffaflığı) adlı çalışmada,
yatırımcıların menkul kıymet fiyatlarının oluşum sürecini izleyebildiği ve kendi
emirlerini oluşan fiyatlara göre tekrar gözden geçirip değiştirebildiği şeffaf piyasa
yapısı ile menkul kıymet fiyatları arasındaki ilişkisi incelenmiştir. Şeffaf bir sistemde
yatırımcıların menkul kıymet fiyatı ve hacmine göre pozisyon aldığı, şeffaf olmayan
bir sistemde ise sadece menkul kıymet fiyatına göre pozisyon aldığı belirlenmiştir.
Ananth MADHAVAN (1990) tarafından yapılan çalışmada, şeffaflığın
menkul kıymet fiyatlarındaki değişkenliği (volatility) artırdığı ve likiditeyi
düşürdüğü sonucuna ulaşılmıştır.
18/46
V.2.2. Anath MADHAVAN, David PORTER ve Daniel WEAVER (1999)
Tarafından Yapılan “Should Securities Market Be Transparent?” Adlı ÇalıĢma
Madhavan, Porter and Weaver (1999) tarafından yapılan “Should Securities
Market Be Transparent?” (Menkul Kıymet Piyasaları Şeffaf Olmalı Mı?) adlı
çalışmada, işlem öncesi şeffaflığın artırılmasının etkisi, mümkün olduğu kadar
ayrıntılı olarak analiz edilmektedir. Toronto Menkul Kıymetler Borsası’nda işlemöncesi şeffaflığın çarpıcı bir şekilde artırılmasının ardından aynı piyasa yapısında
işlem gören hisse senetleri üzerindeki etkileri incelenmektedir. Toronto Menkul
Kıymetler Borsası 12 Nisan 1990’da limitli emir defterindeki ayrıntılı bilgileri
gerçek zamanlı olarak halka duyuran bilgisayarlı bir sistem oluşturmuştur. Bu sistem
ile cari piyasaya ilişkin derinlik bilgileri (alım-satım fiyat ve miktar bilgileri) ile cari
piyasanın 4 fiyat adımı üzerinde ve altında fiyat ve miktar bilgileri kamuya gerçek
zamanlı olarak duyurulmaya başlanmıştır. Bu kural değişikliği, hem Toronto Menkul
Kıymetler Borsası salonunda işlem gören hisse senetlerine (daha aktif olarak işlem
gören ihraçlar), hem de Toronto Menkul Kıymetler Borsası’nın Bilgisayar Destekli
İşlem Sistemi’nde (CATS) daha az aktif olarak işlem gören hisse senetlerine
uygulanmıştır.
Toronto Borsası’nın protokol değişikliği birkaç sebepten dolayı özel bir önem
taşımaktadır. Birincisi, Toronto Borsası’nın 1977 yılında kurulan Bilgisayar Destekli
İşlem Sistemi mevcut birçok otomatik işlem sisteminin oluşturulmasında, özellikle
de Paris Borsası’nın CAC sistemi için örnek oluşturmuştur. Bu nedenle Toronto
Borsası’nın deneyimi dünyadaki birçok piyasa için de geçerlidir. İkincisi, söz konusu
protokol değişikliği, kamuyu aydınlatma ilkelerindeki değişikliklerin etkilerinin,
sundukları şeffaflık miktarı halihazırda farklı olan iki sistem üzerinde tespit
edilmesine imkan vermektedir.
Madhavan, Porter and Weaver (1999) işlem öncesi şeffaflığı analiz ederken,
limitli emir defterinin 12 Nisan 1990’da kamuya açıklanmasından önce ve sonra
Toronto Menkul Kıymetler Borsası’nda salonunda işlem gören hisse senetleri (daha
aktif) ve Toronto Menkul Kıymetler Borsası’nın Bilgisayar Destekli İşlem
Sistemi’nde (CATS) (daha az aktif olarak) işlem gören hisse senetleri ile ilgili gerçek
verileri kullanmıştır. Bu inceleme, hisse senedine özgü faktörler ile işlem sistemi tipi
(işlem salonu veya otomatik işlem sistemi) kontrol faktörleri alınarak, şeffaflığın
etkilerini tespit etmeye imkan vermektedir.
Madhavan, Porter and Weaver (1999) tarafından yapılan çalışmada,
şeffaflığın, yaygın inancın aksine, likidite üzerinde nasıl olumsuz etkilere yol açtığı
gösterilmektedir. İşlem öncesi şeffaflığın artmasının piyasa kalitesine zarar verici
etkileri olduğu, artan işlem öncesi şeffaflığın alış ve satış fiyatı arasındaki farkı
19/46
(spread) arttırdığı, daha fazla işlem maliyeti ve daha fazla oynaklığa (volatility)
sebep olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca yapılan çalışmalarda, şeffaf piyasaların
aynı zamanda manipülasyona yol açabildiği sonucuna da ulaşılmıştır. Örneğin;
Toronto Borsası piyasanın açılışında emirleri ekranda göstererek ve cari sistem
emirler üzerinden hesaplanan ve Calculated Opening Price (COP) olarak bilinen bir
açılış fiyatı duyurmak suretiyle, çok yüksek düzeyde bir şeffaflık sağlamaktadır. Bu
fiyatlar, piyasa açılışına kadar her bilgi değişikliği nedeniyle güncellenir. Bu oldukça
şeffaf sistemde manipülasyonun yapılabileceği kaygıları, Toronto Borsası’nın son
zamanlarda açılış fiyatı üzerinden bu tür hareketleri caydıracak özel prosedürler
uygulamasına yol açmıştır.
Yukarıda belirtilen işlem öncesi şeffaflık (derinlik bilgisi) ile likidite, işlem
hacmi ve piyasa kalitesi ilişkisine yönelik yapılan çalışmalarda işlem öncesi
şeffaflığın artırılmasının likiditeyi, işlem hacmini ve piyasa kalitesini azalttığı
sonuçlarına ulaşılmıştır.
İşlem öncesi şeffaflığın likidite, işlem hacmi ve piyasa kalitesi üzerindeki
olumlu ve olumsuz etkilerini içeren çalışmalar aşağıda yer alan tabloda özet olarak
gösterilmiştir.
Tablo 1: ĠĢlem Öncesi ġeffaflık (Derinlik Bilgisi) ile Likidite, ĠĢlem Hacmi ve Piyasa
Kalitesi ĠliĢkisine Yönelik Yapılan ÇalıĢmalar
ÇalıĢmanın Adı
1
“Market Transparency: Who Wins
and Who Loses?” (Bloomfield ve
O’Hara:1999)
ÇalıĢmanın Sonucu
İşlem öncesi şeffaflığın, işlem sonrası şeffaflık
kadar olmasa da;
- alış ve satış fiyatı arasındaki farkı (spread)
artırdığı,
-
piyasanın etkinliğini geliştirdiği,
sonucuna ulaşılmıştır.
2
İşlem öncesi şeffaflığın;
“Quote Disclosure and Price
- alım satım fiyatları arasındaki farkı ve fiyat
Discovery in Multiple-Dealer
etkinliğini önemli ölçüde düşürdüğü,
Financial Markets" (Flood,
Huisman, Koedijk ve Mahieu:1999) - işlem hacmini ve likiditeyi ise artırdığı,
sonucuna ulaşılmıştır.
3
“Lifting The Veil: An Analysis Of İşlem öncesi şeffaflığın;
Pre-Trade Transparency At The
- likiditeyi ve piyasa kalitesini artırdığı,
NYSE” (Boehmer, Saar ve Yu:2004)
sonucuna ulaşılmıştır.
4
“Pre-trade Transparency and
Market Quality”(Eom, Ok ve
Park:2006)
İşlem öncesi şeffaflığın;
-
piyasa kalitesini artırdığı,
sonucuna ulaşılmıştır.
20/46
Tablo 1: ĠĢlem Öncesi ġeffaflık (Derinlik Bilgisi) ile Likidite, ĠĢlem Hacmi ve Piyasa
Kalitesi ĠliĢkisine Yönelik Yapılan ÇalıĢmalar
ÇalıĢmanın Adı
ÇalıĢmanın Sonucu
İşlem öncesi şeffaflığın;
5
“Pre-trade Transparency and
Market Quality: Evidence From
China A Shares Markets” (Dong ve Han:2006)
-
hisse senedinin fiyat etkinliğini artırdığı,
piyasanın likiditesini artırdığı,
fiyat oynaklığını düşürdüğü,
piyasa kalitesini artırdığı,
sonucuna ulaşılmıştır.
6
“Liquidity and Optimal Market
Transparency” (Dumitrescu:2008)
- piyasanın çok fazla ya da çok az şeffaf olmasının
piyasa likiditesini olumsuz etkilediği,
- orta düzeyde şeffaf bir piyasanın likiditeyi
artırdığı,
-
7
8
“Order Aggressiveness, Pre-Trade
Transparency and Long-Memory in
an Order-Driven Market”
(Yamamoto:2010)
şeffaflık arttıkça fiyat oynaklığının da arttığı,
sonucuna ulaşılmıştır.
- işlem öncesi şeffaflık düzeyi düşük olursa aracı
kurumların daha saldırgan emirler vermeyi tercih
ettiği,
- aracı kurumların emir defterinin hangi
tarafındaki (alım veya satım emirleri) derinlik artarsa
o tarafa (alım veya satım tarafına) daha saldırgan
emirler verdiği,
sonucuna ulaşılmıştır.
İşlem öncesi şeffaflığın;
“Pre-trade Transparency and Trade - riskin azalması ile birlikte işlem hacmini artırdığı,
Size” (Lucarelli, Bontempi ve
- hisse senedi alış ve satış fiyatları arasındaki farkı
Mazzoli:2010)
azalttığı,
sonucuna ulaşılmıştır.
İşlem öncesi şeffaflığın;
9
“Security Prices and Market
Transparency” (Madhavan:1990)
- likiditeyi düşürdüğü,
menkul kıymet fiyatlarındaki değişkenliğini
artırdığı,
sonucuna ulaşılmıştır.
İşlem öncesi şeffaflığın;
-
10
“Should Securities Market Be
Transparent?” (Madhavan, Porter
ve Weaver:1999)
likidite üzerinde olumsuz etkilere yol açtığı,
- piyasa kalitesine zarar verici etkileri olduğu,
- alış ve satış fiyatı arasındaki farkı (spread)
arttırdığı,
- daha fazla oynaklığa (volatility) sebep olduğu,
sonucuna ulaşılmıştır.
21/46
Yukarıda yer alan tabloda belirtilen çalışmalardan ilk sekizinde işlem öncesi
şeffaflığın artırılmasının likiditeyi, işlem hacmini ve piyasa kalitesini artırdığı, diğer
iki çalışmada ise işlem öncesi şeffaflığın artırılmasının söz konusu unsurları azalttığı
sonuçlarına ulaşılmıştır. Görüldüğü üzere, yapılan çalışmalarda çoğunlukla işlem
öncesi şeffaflığın likiditeyi, işlem hacmini ve piyasa kalitesini artırdığına yönelik
sonuçlara ulaşılmıştır.
Gerek genel olarak menkul kıymet piyasasında gerekse özel olarak hisse
senedi piyasasında yapılan çalışmalarda çoğunlukla likidite, işlem hacmi ve piyasa
kalitesini artırdığı öne sürülen işlem öncesi şeffaflık (derinlik bilgisi) ile ilgili olarak,
çalışmamızın ilerleyen bölümlerinde inceleme konumuz çerçevesinde hisse senedi
derinlik bilgilerine bütün yatırımcılar tarafından ulaşılıp ulaşılamadığı ve hisse
senedi derinlik bilgilerine ulaşan yatırımcıların ise bu bilgileri piyasayı manipüle
etme amacı için kullanabileceği hususları incelenmiştir.
VI. HĠSSE
SENEDĠ
DERĠNLĠK
BĠLGĠSĠNĠN
ġEFFAFLIK,
FĠNANSAL BĠLGĠ ASĠMETRĠSĠ ve PĠYASAYI MANĠPÜLE ETME
HUSUSLARI ÇERÇEVESĠNDE ĠNCELENMESĠ
Çalışmamızın önceki bölümünde detaylı olarak değinildiği üzere, hisse senedi
derinlik bilgilerine ulaşılabilmesi (işlem öncesi şeffaflık) ile likidite, işlem hacmi ve
piyasa kalitesi ilişkisine yönelik yapılan çalışmalarda işlem öncesi şeffaflığın
artırılmasının çoğunlukla likiditeyi, işlem hacmini ve piyasa kalitesini artırdığı
sonuçlarına ulaşılmıştır. Bu kapsamda konu ile ilgili olarak incelenmesi gereken
diğer hususlar ise hisse senedi derinlik bilgilerine bütün yatırımcılar tarafından
ulaşılıp ulaşılamadığı hususu ve hisse senedi derinlik bilgilerine ulaşan yatırımcıların
ise bu bilgileri piyasayı manipüle etme amacı için kullanabileceği hususudur. Bu
bölümde hisse senedi derinlik bilgilerine ulaşabilmenin şeffaflık mı olduğu yoksa
finansal bilgi asimetrisine ya da piyasayı manipüle etmeye mi yol açtığı konuları
incelenmiştir. Söz konusu hususlar Türkiye’de yer alan veri yayın kuruluşları
tarafından yayınlanan derinlik bilgileri ve yatırımcıların İstanbul Menkul Kıymetler
Borsası’nda (İMKB) gerçekleştirdiği hisse senedi işlemleri kapsamında
değerlendirilmiştir.
VI.1. Türkiye’de Yer Alan Veri Yayın KuruluĢları Tarafından
Yayınlanan Derinlik Bilgileri
İşlem öncesi şeffaflık bilgisinin unsurlarına ilişkin bölümde de belirtildiği
üzere, hisse senedi derinlik bilgisi, bir hisse senedi ile ilgili henüz
22/46
gerçekleştirilmemiş işlemlere ilişkin olarak mevcut alış ve satış emirlerine ilişkin
fiyat ve miktar bilgilerinden oluşmakta, ilgili hisse senedinin en iyi alım-en iyi satım
fiyatını ve bu fiyatlara ilişkin miktar bilgilerini de kapsamaktadır. Bir hisse senedine
ilişkin derinlik bilgilerinin anlık olarak yayını veri yayın kuruluşları tarafından veri
yayın ekranları üzerinden gerçekleştirilmektedir.
Veri yayın kuruluşları veri taleplerinin İMKB tarafından uygun bulunması
durumunda “Alıcı” sıfatı ve şartları ile veri yayın sözleşmesini imzalayarak, bu
sözleşmenin hüküm ve şartları çerçevesinde veri yayını yapmaktadır. Veri yayın
sözleşmesi konusu verileri, sözleşmede belirlenen şartlarda dağıtmak ve yayınlamak
üzere doğrudan İMKB'den alan tüzel kişilere “Alıcı” denir. Yurtdışında yerleşik bir
tüzel kişinin Alıcı olabilmesi için, veri yayın sözleşmesi açısından kendisini en geniş
şekilde temsil ve ilzama yetkili, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde herhangi bir
ticaret odası veya ticaret siciline kayıtlı, Türkiye’de ikamet eden bir temsilci ataması
zorunludur15.
Türkiye’de İMKB’nin verileri üzerinden veri yayını sağlayan 5 adet veri
yayın kuruluşu bulunmaktadır. Söz konusu veri yayın kuruluşları Matriks Bilgi
Dağıtım Hizmetleri A.Ş. (Matriks), Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. (Foreks),
Plato Veri Dağıtım Hizmetleri A.Ş. (Plato), Reuters Enformasyon Ltd. Şti. (Reuters)
ve Bloomberg L.P. (Bloomberg)’ dir. Matriks, Foreks, Plato, Reuters ve
Bloomberg’in sağladığı veri yayın hizmetini kullanan toplam yatırımcı sayısı ise
13.995 adettir16.
Hisse senedi derinlik bilgilerinin yayınlanmasında hem ulusal hem de
uluslararası alanda farklılıklar mevcuttur. New York Borsası (NYSE Openbook) ile
Londra Borsası gibi bazı borsalarda emir defterinin (fiyat ve miktar bilgilerinin)
tamamına ulaşılmakta iken, Toronto Borsası ve Tokyo Borsası gibi bazı borsalarda
ise sadece 5 kademe fiyat ve miktar bilgilerine (en iyi alım fiyatı ve sonraki en iyi
dört alım fiyatı, en iyi satım fiyatı ve sonraki en iyi dört satım fiyatı ve bu fiyatlara
ilişkin miktar bilgileri) ulaşılmaktadır. Aşağıda İMKB’nin verileri üzerinden veri
yayını sağlayan veri yayın kuruluşundan biri olan Foreks tarafından yayınlanan hisse
senedi derinlik bilgisine ilişkin bir örnek yer almaktadır.
15
16
İMKB Veri Yayın Sözleşmesi Tanıtım Kitapçığı.
Eylül 2010 tarihi itibarıyla 13.995 adet veri yayın kullanıcısı mevcuttur.
23/46
Tablo 2: 10.12.2010 Tarihli Foreks Veri Ekranı
Yukarıda yer alan Foreks veri yayın ekranından da görüldüğü üzere, İMKB
Hisse Senetleri Piyasası’nda A ve B grubu hisse senetlerinde seans sırasında
bekleyen emirlerde 5 kademeye ilişkin fiyat ve miktar bilgileri gösterilmektedir17. A
ve B grubu hisse senetlerine ilişkin derinlik bilgileri diğer veri yayın kuruluşları
tarafından da 5 kademe olarak yayınlanmaktadır. Bununla birlikte, C grubu18 hisse
senetlerinin sığ bir piyasası olduğundan ve bir kısmı da gözaltı pazarında bulunan
şirketlerden oluştuğundan bekleyen emirlerde derinlik bilgileri tek satır olarak
gösterilmektedir.
VI.2. Hisse Senedi Derinlik Bilgisinin ġeffaflık ve Finansal Bilgi
Asimetrisi Çerçevesinde Ġncelenmesi
Veri yayın kuruluşları tarafından yayınlanan hisse senedi derinlik bilgilerine
ulaşmak için yatırımcılar tarafından belirli bir ödeme yapmak gerekmektedir. Bu
ödeme bireysel ve küçük ölçekli yatırım yapan herkesin altından kalkabileceği bir
tutar olmamaktadır. Bu nedenle, bu bilgiyi ancak büyük ölçekli işlem yapan
yatırımcılar kullanmaktadır. Günlük alım satımda avantajlı bilgiler sağlayan bu
bilgiye bütün yatırımcılar tarafından ulaşılamaması, küçük ölçekli yatırım yapan
kişiler açısından olumsuz bir durumdur.
17
5 kademe: En iyi alım fiyatı ve sonraki en iyi dört alım fiyatı, en iyi satım fiyatı ve sonraki en iyi
dört satım fiyatı ve bu fiyatlara ilişkin miktarların görülmesidir.
18
İlerleyen bölümlerde A, B ve C Grubu hisse senetlerine ilişkin bilgilere yer verilecektir.
24/46
Derinlik bilgisine bütün yatırımcılar tarafından ulaşılamaması hususunun
tespitine yönelik olarak, menkul kıymet piyasasında işlem gerçekleştirmiş olup
menkul kıymet bakiyesi olan yatırımcı sayısı incelenmiştir. Söz konusu yatırımcı
sayısına ilişkin tablo aşağıda yer almaktadır19.
Tablo 3: Menkul Kıymet Bazında Bakiyesi Olan Yatırımcı Sayısı
Menkul Kıymetler
Yatırımcı Sayısı
Hisse Senetleri
1.045.266
Yatırım Fonu Katılma Belgesi
2.999.086
Borsa Yatırım Fonu
2.908
Özel Sektör Borçlanma Araçları
4.807
Varant
1.426
Bakiyesi Olan Toplam Yatırımcı Sayısı
4.053.493
Yukarıda yer alan tablodan da görüldüğü üzere, menkul kıymet bakiyesi olan
toplam 4.053.493 adet yatırımcı bulunmaktadır. Söz konusu yatırımcılardan
1.045.266 adeti hisse senedi, 2.999.086 adeti yatırım fonu katılma belgesi, 2.908
adeti borsa yatırım fonu, 4.807 adeti özel sektör borçlanma aracı ve 1.426 adeti
varant stokuna sahiptir.
Menkul kıymet bakiyesi olan yatırımcılar ile veri yayın hizmeti
kullanıcılarının sayısı birlikte değerlendirildiğinde, menkul kıymet stoku bulunduran
yatırımcı sayısının 4.053.493 adet olmasına rağmen veri yayın hizmeti
kullanıcılarının toplam sayısının 13.995 adetle sınırlı olduğu görülmüştür. Ayrıca
sadece hisse senedi stoku bulunduran yatırımcı sayısının (toplam 1.045.266 adet)
dahi veri yayın hizmeti kullanıcılarının toplam sayısından oldukça fazla olduğu
belirlenmiştir. Görüldüğü üzere, hisse senedi derinlik bilgilerine bütün yatırımcılar
tarafından ulaşılamamaktadır. Hisse senedi derinlik bilgilerine büyük ölçekli işlem
yapan yatırımcılar tarafından ulaşılıp küçük ölçekli işlem yapan yatırımcılar
tarafından ulaşılamaması hususu yatırımcılar arasında finansal bilgi asimetrisine yol
açmaktadır. Bu kapsamda finansal bilgi asimetrisi kavramından bahsetmek
gerekmektedir.
Finansal Bilgi Asimetrisi: Tam rekabet koşullarının geçerli olduğu bir
finansal sistemde fonlar en verimli alanlara tahsis edilmektedir. Ancak gerçek
hayatta finansal sistem daha karmaşık ve tam rekabet koşullarından oldukça farklı bir
işleyişe sahiptir. Örneğin, gerçek hayatta finansal piyasalardaki katılımcılar tam
19
17.12.2010 tarihi itibarıyla Merkezi Kayıt Kuruluşu’ndan alınan bilgidir.
25/46
rekabet piyasasında olduğu gibi “tam bilgi” değil; “asimetrik bilgi” sahibidirler.
Asimetrik bilgi taraflar arasındaki bilgi eşitsizliğine işaret eder. Asimetrik bilgi
finansal sistemde ve reel ekonomide sorunlara yol açmaktadır. Asimetrik bilgi ve
bağlı sorunları, finansal piyasaların işleyişi üzerinde de büyük bir etkiye sahiptir.
İMKB hisse senetleri piyasasında da veri yayın kuruluşları tarafından 5
kademeli olarak yayınlanan derinlik bilgilerine büyük ölçekli işlem yapan
yatırımcılar tarafından ulaşılıp küçük ölçekli işlem yapan yatırımcılar tarafından
ulaşılamaması hususu yatırımcılar arasında yukarıda da “taraflar arasındaki bilgi
eşitsizliği” olarak tanımlanan finansal bilgi asimetrisine yol açmaktadır. Böylece veri
yayın ekranlarından veri almayan ve çoğunlukla alması makul olmayan bireysel
yatırımcıların aleyhine, büyük ölçekli işlem yapan yatırımcıların lehine eşitsizlik
doğmaktadır.
VI.3. Hisse Senedi Derinlik Bilgisinin ġeffaflık ve Piyasayı Manipüle
Etme Çerçevesinde Ġncelenmesi
Hisse senedi derinlik bilgilerine büyük ölçekli işlem yapan yatırımcılar
tarafından ulaşılıp küçük ölçekli işlem yapan yatırımcılar tarafından ulaşılamaması
durumunun yatırımcılar arasında finansal bilgi asimetrisine yol açması hususunun
yanı sıra değinilmesi gereken bir başka husus da kötü niyetli yatırımcıların hisse
senedi derinlik bilgisinden yararlanarak piyasayı manipüle edebilmesi hususudur.
Bilindiği üzere, Sermaye Piyasası Kanunu’nun (SPKn) 47/I-A-2 maddesinde
manipülasyon suçu “Yapay olarak, sermaye piyasası araçlarının, arz ve talebini
etkilemek, aktif bir piyasanın varlığı izlenimini uyandırmak, fiyatlarını aynı seviyede
tutmak, arttırmak veya azaltmak amacıyla alım ve satımını yapmak” olarak
tanımlanmaktadır.
Hisse senedi derinlik bilgisinden yararlanarak piyasanın manipüle edilmesi ise
hisse senedinin arz ve talebini etkilemek ve aktif bir piyasanın varlığı izlenimini
uyandırmak suretiyle oluşmaktadır. Aşağıda hisse senedi derinlik bilgisinden
yararlanıp hisse senedinin arz ve talebini etkileyerek ve aktif bir piyasanın varlığı
izlenimini uyandırarak fiyat kademelerine emir yığan kötü niyetli şahısların
gerçekleştirdiği işlemlere ilişkin örneklere yer verilmektedir. Belirtilen örneklerde,
belirli bir hisse senedinin alış ve satış fiyat kademelerine emir yığarak arz ve talebi
etkileme yönünde hareket eden ve çok fazla sayıda bu tarzda işlem gerçekleştiren
şahısların işlemlerinden sadece birkaç durum gösterilmektedir.
Aşağıda yer alan tabloda, Yatırımcı A’nın X hisse senedinde 10.12.2009
tarihinde 10:36:54 itibarıyla sistemde bekleyen alış ve satış emirlerine yer verilmiştir.
26/46
Tablo 4: 10:36:54 Ġtibarıyla Sistemde Bekleyen Emirler
Fiyat
AlıĢ Emir
Toplam
(Adet)
Yatırımcı
Talep Miktarı
(Adet)
Oran
(%)
0,55
5.196.641
5.000.000
96,22
0,56
5.940.630
5.000.000
84,17
0,57
7.714.629
5.000.000
64,81
0,58
11.582.742
5.000.000
43,17
0,59
12.425.871
5.000.000
40,24
0,60
11.822.398
8.425.000
71,26
0,61
0,62
0,63
13.662.610
12.300.000
90,03
SatıĢ Emir
Toplam
(Adet)
Yatırımcı
Arz Miktarı
(Adet)
Oran
(%)
2.209.758
17.518.128
1.787.255
10.000.000
80,88
57,08
Yukarıda yer alan tablodan da görüldüğü üzere, 10:36:54 itibarıyla Yatırımcı
A’nın sistemde bekleyen alış ve satış emirlerinin, sistemde bekleyen toplam alış ve
satış emirlerine oranı oldukça yüksek düzeyde olup söz konusu oran bazı fiyat
adımlarında %90 seviyesine ulaşmaktadır.
Aşağıda yer alan tabloda ise Yatırımcı A’nın X hisse senedinde aynı tarihte
17:03:03 itibarıyla sistemde bekleyen alış ve satış emirlerine yer verilmiştir.
Tablo 5: 17:03:03 Ġtibarıyla Sistemde Bekleyen Emirler
0,57
AlıĢ Emir
Toplam
(Adet)
10.459.871
Yatırımcı
Talep Miktarı
(Adet)
8.000.000
SatıĢ Emir
Toplam
(Adet)
Yatırımcı
Arz Miktarı
(Adet)
Oran
(%)
0,58
9.999.446
5.100.000
51,00
0,59
10.646.119
4.000.000
37,57
0,60
10.141.837
5.500.000
54,23
0,61
12.522.845
11.556.968
92,29
0,62
9.069.950
2.959.903
32,63
0,63
0,64
12.750.684
16.225.979
4.779.068
10.000.000
37,48
61,63
Fiyat
Oran
(%)
76,48
Yukarıda yer alan tablodan da görüldüğü üzere, 17:03:03 itibarıyla Yatırımcı
A’nın sistemde bekleyen alış ve satış emirlerinin, sistemde bekleyen toplam alış ve
27/46
satış emirlerine oranı oldukça yüksek düzeyde olup söz konusu oran bazı fiyat
adımlarında %90 seviyesine ulaşmaktadır.
Aşağıda yer alan tabloda, Yatırımcı B’nin Y hisse senedinde 11.11.2010
tarihinde 15:10:21 itibarıyla sistemde bekleyen alış ve satış emirlerine yer verilmiştir.
Tablo 6: 15:10:21 Ġtibarıyla Sistemde Bekleyen Emirler
1,46
SatıĢ Emir
Toplam
(Adet)
530.002
Yatırımcı
Arz Miktarı
(Adet)
500.000
1,45
355.818
300.000
84,31
1,44
390.200
300.000
76,88
1,43
444.641
300.000
67,47
Fiyat
AlıĢ Emir
Toplam
(Adet)
Yatırımcı
Talep Miktarı
(Adet)
Oran
(%)
1,42
676.958
676.958
100,00
1,41
191.671
187.171
97,65
1,40
1.079.541
1.042.541
96,57
1,39
307.418
278.418
90,57
1,38
89.225
54.225
60,77
1,37
770.107
770.107
100,00
1,36
668.008
558.008
83,53
1,35
637.382
637.382
100,00
1,34
804.432
500.000
62,16
1,33
636.184
500.000
78,59
Oran
(%)
94,34
Yukarıda yer alan tablodan da görüldüğü üzere, 15:10:21 itibarıyla Yatırımcı
B’nin sistemde bekleyen alış ve satış emirlerinin, sistemde bekleyen toplam alış ve
satış emirlerine oranı oldukça yüksek düzeyde olup söz konusu oran bazı fiyat
adımlarında %100 seviyesine ulaşmaktadır.
Aşağıda yer alan tabloda ise, Yatırımcı B’nin Y hisse senedinde aynı tarihte
15:10:28 itibarıyla sistemde bekleyen alış ve satış emirlerine yer verilmiştir.
28/46
Tablo 7: 15:10:28 Ġtibarıyla Sistemde Bekleyen Emirler
Fiyat
1,46
1,45
1,44
1,43
1,42
1,41
1,40
1,39
1,38
1,37
1,36
1,35
1,34
1,33
AlıĢ Emir
Yatırımcı
Toplam Talep Miktarı
(Adet)
(Adet)
548.962
676.958
192.971
1.069.541
307.418
89.225
770.107
668.008
637.382
804.432
636.184
537.962
676.958
187.171
1.042.541
278.418
54.225
770.107
558.008
637.382
500.000
500.000
Oran
(%)
SatıĢ Emir
Toplam
(Adet)
530.002
355.818
391.700
Yatırımcı
Arz Miktarı
(Adet)
500.000
300.000
300.000
Oran
(%)
94,34
84,31
76,59
98,00
100,00
96,99
97,48
90,57
60,77
100,00
83,53
100,00
62,16
78,59
Yukarıda yer alan tablodan da görüldüğü üzere, 15:10:28 itibarıyla Yatırımcı
B’nin sistemde bekleyen alış ve satış emirlerinin, sistemde bekleyen toplam alış ve
satış emirlerine oranı oldukça yüksek düzeyde olup söz konusu oran bazı fiyat
adımlarında %100 seviyesine ulaşmaktadır.
Yatırımcı A ve Yatırımcı B tarafından gerçekleştirilen işlemler detaylı olarak
incelendiğinde, yatırımcıların X ve Y hisse senetlerinde işlem gerçekleştirirken alış
ve satış kademelerinin büyük bir kısmında alıcı ya da satıcı olarak yer aldığı, bununla
birlikte bazı alış ve satış kademelerinin %90-%100’ünü oluşturdukları tespit
edilmiştir. Görüldüğü üzere, Yatırımcı A ve Yatırımcı B işlem gerçekleştirdikleri
hisse senedinin alış ve satış kademelerine çok fazla emir yığıp sözkonusu hisse
senedinde çok fazla işlem gerçekleştiren yatırımcı olduğu izlenimi uyandırarak hisse
senedinin arz ve talebini etkileme yönünde hareket etmekte ve hisse senedinde aktif
bir piyasanın olduğu izlenimini oluşturmaktadır.
Çalışmamızın bu bölümünde, hisse senedi derinlik bilgilerine ulaşabilmenin
şeffaflık mı olduğu yoksa finansal bilgi asimetrisine ya da piyasayı manipüle etmeye
mi yol açtığı hususları detaylı olarak incelenmiştir. Yukarıda da ifade edildiği üzere,
İMKB hisse senetleri piyasasında veri yayın kuruluşları tarafından yayınlanan
derinlik bilgilerine büyük ölçekli işlem yapan yatırımcılar tarafından ulaşılıp küçük
ölçekli işlem yapan yatırımcılar tarafından ulaşılamaması hususu yatırımcılar
arasında finansal bilgi asimetrisi oluşturmaktadır. Bununla birlikte kötü niyetli
şahıslar hisse senedi derinlik bilgisinden yararlanarak, sermaye piyasası araçlarının
29/46
arz ve talebini etkilemek ve aktif bir piyasanın varlığı izlenimini uyandırmak
suretiyle piyasanın manipüle edilmesine yol açmaktadır.
Bu kapsamda, yapılan çalışmalarda genellikle likidite ve işlem hacmi
üzerinde olumlu etkisinin olduğu öne sürülen hisse senedi derinlik bilgisine (işlem
öncesi şeffaflık) ulaşabilmenin, yatırımcılar arasında finansal bilgi asimetrisi
oluşturduğu ve sermaye piyasası araçlarının arz ve talebini etkilemek ve aktif bir
piyasanın varlığı izlenimini uyandırmak suretiyle piyasanın manipüle edilmesine yol
açtığını söylemek mümkündür. Bununla birlikte finansal bilgi asimetrisi ve piyasanın
manipüle edilmesi yoluyla işlem hacminin ya da likiditenin artırılmasının sermaye
piyasalarında hedeflenen bir husus olmadığı açıktır.
VII. HĠSSE SENEDĠ DERĠNLĠK BĠLGĠSĠNE ĠLĠġKĠN TÜRKĠYE ve
YURTDIġI UYGULAMALARI
Hisse senedi derinlik bilgisinin yayınlanmasına ilişkin olarak ulusal ve
uluslararası alanda farklılıklar mevcuttur. Bazı borsaların hisse senetleri piyasasında
emirlerin fiyat ve miktarlarının tamamına ulaşılmakta iken, bazı borsaların hisse
senetleri piyasasında sadece belli fiyat ve miktar kademelerine ulaşılmaktadır.
Çalışmamızın bu bölümünde, hisse senedi derinlik bilgisine ilişkin Türkiye
uygulamalarına yer verilmekle birlikte, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere,
Almanya gibi gelişmiş ve Malezya gibi gelişmekte olan ülke borsalarının
uygulamalarına yer verilmiştir. Bunun yanında, İMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda
son dönemde işlem kuralları ile ilgili olarak yapılan değişiklikler göz önünde
bulundurularak diğer ülke (ABD, İngiltere, Almanya ve Malezya) borsalarında bu
konulara yönelik olarak yapılan uygulamalar ele alınmıştır.
VII.1. Hisse Senedi Derinlik Bilgisine ĠliĢkin Türkiye Uygulamaları
İMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda işlemler Ulusal Pazar, Kurumsal Ürünler
Pazarı, İkinci Ulusal Pazar, Yeni Ekonomi Pazarı ve Gözaltı Pazarı olmak üzere beş
farklı pazarda gerçekleşmektedir. İMKB kotasyon şartlarını tümüyle sağlayan
şirketlerin hisse senetleri Ulusal Pazar’da; menkul kıymet yatırım ortaklıkları,
gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve girişim sermayeleri hisse senetleri ile borsa
yatırım fonları katılma belgeleri Kurumsal Ürünler Pazarı'nda; küçük ve orta ölçekli
şirketler ve Ulusal Pazar’dan geçici veya sürekli olarak çıkartılan şirketler ile Ulusal
Pazar için geçerli kotasyon ve işlem görme koşullarını sağlayamayan şirketlerin hisse
senetleri İkinci Ulusal Pazar’da; bilişim, elektronik, internet, bilgisayar üretim,
yazılım ve donanımı, medya veya İMKB Yönetim Kurulu’nca kabul edilecek benzeri
30/46
alanlarda faaliyet gösteren teknoloji şirketlerinin hisse senetleri Yeni Ekonomi
Pazarı’nda; sürekli gözetim, denetim ve izleme ortamında olması gereken şirketlerin
hisse senetleri Gözaltı Pazarı’nda işlem görmektedir.
Yukarıda detaylı olarak ifade edilen pazarlarda, son dönemde pazar
farklılaştırmasına gidilerek, Ulusal Pazar, Kurumsal Ürünler Pazarı, İkinci Ulusal
Pazar, Yeni Ekonomi Pazarı ve Gözaltı Pazarı’nda işlem gören hisse senetlerinin
işlem koşulları değiştirilmiştir. İMKB Hisse Senedi Piyasası’nda, şirketlerin
faaliyetlerinden bağımsız ve şirketlerin temel göstergeleri ile bağlantısı kurulamayan,
yatırımcıları yanıltıcı fiyat hareketleri sergileyen şirketlerin paylarında meydana
gelen olağandışı fiyat ve miktar hareketlerinin önlenmesi hususu İMKB Hisse Senedi
Piyasasında yeni işlem kurallarının belirlenmesini zorunlu hale getirmiştir.
İMKB Hisse Senedi Piyasası işlem kuralları ile ilgili değişiklikler Sermaye
Piyasası Kurulu’nun (SPK) 23.07.2010 tarihli Haftalık Bülteni ile kamuya
duyurulmuştur20. SPK’nın İMKB’de payları işlem gören şirketlerin paylarının alım
satım esaslarının farklılaştırılmasına yönelik 23.07.2010 tarih ve 21/657 sayılı Kararı
aşağıda yer almaktadır. Söz konusu karar uyarınca;
i) a) Halka açık piyasa değeri 10 Milyon TL’nin ve dolaşımdaki pay sayısı
10.000.000 adetin altında olan şirketlerin,
b) Halka açık piyasa değeri 45 milyon TL ve fiili dolaşımdaki pay oranı %
5’in altında olan şirketlerin,
paylarının B listesi kapsamında değerlendirilmesine,
ii) Halka açık piyasa değeri için alt ve üst sınır belirlenmeksizin Gözaltı
Pazarı’nda işlem gören payların C listesi kapsamında değerlendirilmesine,
iii) Fiili dolaşımdaki pay sayısı 250.000’in altında yer alan şirketlerin C listesi
kapsamında değerlendirilmesine,
iv) Borsa fiyatı birim pay değerinin 1,5 katı ve üzeri olan yatırım
ortaklıklarının paylarının B listesi kapsamında değerlendirilmesine,
v) Borsa fiyatı birim pay değerinin 2 katı ve üzeri olan yatırım ortaklıklarının
paylarının C listesi kapsamında değerlendirilmesine, (İlgili yatırım ortaklığının
piyasa yapıcısı bulunması durumunda tek fiyat sisteminin uygulanmayarak piyasa
yapıcılı sürekli müzayede sisteminde işlem görmesine)
vi) Yukarıda yer alan şirketler dışındaki şirketlerin A listesi kapsamında
değerlendirilmesine,
20
www.spk.gov.tr
31/46
vii) A, B ve C listeleri kapsamında uygulanacak tedbirlerin aşağıdaki gibi
belirlenmesine,
karar verilmiştir.
Tablo 8: ĠMKB’de Payları ĠĢlem Gören ġirketlerin Paylarının Alım Satım Esasları
A GRUBU
ĠġLEM SAATLERĠ
ALIM SATIM
SĠSTEMĠ
ĠLAVE ĠġLEM
ESASLARI
HĠSSE
SENEDĠNĠN
GRUBU
VERĠ YAYIN
EKRANLARI
ĠLAVE TEDBĠR
B GRUBU
Değişiklik
yapılmamıştır.
Değişiklik
yapılmamıştır.
Sürekli müzayede
sistemine göre işlem
görürler.
Kredili işlem ve açığa
satışa konu olabilirler.
Bu grupta yer alan
hisse senetlerinin
yatırımcılara
duyurulma esasları
İMKB tarafından
belirlenir.
Değişiklik
yapılmamıştır. Veri
yayın ekranlarında
hisse senetleri ile ilgili
bekleyen emirlerde
derinlik bilgileri 5
kademe olarak
gösterilir.
İMKB Tarafından
“Otomatik Seans
Durdurma ve Brüt
Uygulamasına Geçme
Sistemi” kapsamında
tedbirler alınacaktır.
Sürekli müzayede
sistemine göre işlem
görürler.
Kredili işlem ve açığa
satışa konu olmazlar.
Bu grupta yer alan
hisse senetlerinin
yatırımcılara
duyurulma esasları
İMKB tarafından
belirlenir.
Değişiklik
yapılmamıştır. Veri
yayın ekranlarında
hisse senetleri ile ilgili
bekleyen emirlerde
derinlik bilgileri 5
kademe olarak
gösterilir.
İMKB Tarafından
“Otomatik Seans
Durdurma ve Brüt
Uygulamasına Geçme
Sistemi” kapsamında
tedbirler alınacaktır.
C GRUBU
Tek fiyat sisteminde işlem
görürler, işlem saatleri ve
müzayede sayısı İMKB
tarafından belirlenir.
Tek fiyat sisteminde işlem
görürler.
Kredili işlem ve açığa satışa
konu olmazlar.
Bu grupta yer alan hisse
senetlerinin yatırımcılara
duyurulma esasları İMKB
tarafından belirlenir.
Veri yayın ekranlarında hisse
senetleri ile ilgili bekleyen
emirlerde derinlik bilgileri
tek satır olarak gösterilir.
İMKB Tarafından “Otomatik
Seans Durdurma ve Brüt
Uygulamasına Geçme
Sistemi” kapsamında
tedbirler alınacaktır.
Yukarıda detaylı olarak belirtilen İMKB Hisse Senedi Piyasası’na yönelik
yeni işlem kuralları ile yatırımcılar için daha güvenli bir yatırım alanı, şirketler için
de daha sağlıklı bir finansman platformu oluşturulması amaçlanmıştır.
İMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda yeni işlem kurallarının belirlenmesi ile
başlayan yenilikler Ekim 2010’dan itibaren devam etmiş ve İMKB birçok yeni
düzenlemeye adım atmıştır21. Söz konusu yeni düzenlemeler aşağıda yer almaktadır.
21
www.imkb.gov.tr
32/46
 Hisse Senetleri Piyasasında GerçekleĢen ĠĢlemler Sorgusunda Alıcı
ve Satıcı Tarafların Gösterilmemesi
İşlemi gerçekleştiren üye bilgilerinin yayınlanması konusu uluslararası alanda
tartışılmaktadır. Üye bilgilerinin yayınlanmamasına ilişkin gelen eleştiriler genellikle
şeffaflığın azalacağı yönündedir. Öte yandan, üye bilgilerinin açıklanmasının
manipülasyona, dolayısıyla etkin bir fiyat oluşumunun engellenmesine yol açacağına
ilişkin görüşler de mevcuttur. Halihazırda, borsaların bir kısmı bu bilgileri yayınlarken, diğerleri ise yayınlamamaktadır.
08 Ekim 2010 tarihi itibarıyla İMKB Hisse Senetleri Piyasası alım satım
sisteminde gerçekleşen işlemler sorgusunda yer alan işleme taraf üye kodları ve aktif
emir sorgusunda yer alan karşı üye kodları seanslar süresince gösterilmemesi
uygulamaya konulmuş ve veri yayın kuruluşlarına gönderilen gerçekleşen işlemler,
alıcı ve satıcı taraf bilgisi olmadan gönderilmeye başlanmıştır. Öte yandan, söz
konusu uygulama uyarınca, üyeler tarafından seans sonlarında alınan işlem
defterlerinde karşı üye kodları yer almamakta ve üye kodlarının gösterildiği işlem
defterleri üyeler tarafından T+1 günü, gün sonunda alınabilmektedir.
 Hisse Senetleri Piyasasında Emir Ġptalinin KoĢulsuz Olarak Serbest
Bırakılması
Piyasadaki ani değişimler, yatırımcı kararlarını etkileyebilmekte, yatırımcılar
verdikleri emirleri düzeltmek veya iptal etmek isteyebilmektedir. Emir düzeltmeleri
veya iptalleri çeşitli borsalarda farklı kısıtlamalarla uygulanmaktadır. Bazı borsalar
sadece belirli emirlerin iptaline imkan tanırken, bazı borsalar tüm emirlerin iptaline
izin verebilmektedir.
08 Ekim 2010 tarihi itibarıyla emir iptali İMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda
işlem gören tüm menkul kıymetlerde uygulanmaya başlanmıştır. Bu uygulama ile
Hisse Senetleri Piyasası alım satım sisteminde bekleyen normal ve özel alış-satış
emirlerinin tek tek, emir bazında iptal edilmesi mümkün olmaktadır. Emir iptalinde,
emir tamamen iptal edilebildiği gibi miktarı da azaltılabilmektedir. Emir iptali, Hisse
Senetleri Piyasası’nda işlem yapan aracı kurumların sisteme erişim izni verdikleri
tüm kullanıcılar tarafından yapılabilmektedir.
 Hisse
Uygulaması
Senetleri
Piyasasında
Fiyat
Adımlarının
Küçültülmesi
Fiyat adımı, bir menkul kıymetin fiyatında bir defada gerçekleşebilecek en
küçük fiyat değişimini ifade etmektedir. Bir diğer ifadeyle, fiyat adımı bir hisse
senedi fiyatının artabileceği ya da düşebileceği en küçük fiyat hareketidir.
33/46
İşlem maliyetlerinin azaltılması ana hedefi doğrultusunda, piyasa aktivitesini
ve etkinliğini artırmak amacıyla 2003 yılında İMKB tarafından fiyat adımları %50
oranında küçültülmüştür. Söz konusu uygulamanın ardından İMKB’nin yaptığı bir
analiz, fiyat adımlarının küçültülmesiyle işlem maliyetlerinin düştüğünü, piyasa
aktivitesinin arttığını (işlem hacmi ve işlem miktarı), piyasa dalgalanmalarının
azaldığını ve küçük hisse senetlerinde likiditenin arttığını göstermiştir. Bu kapsamda
İMKB tarafından, uluslararası standartlara uyumlu şekilde alım satım kotasyonlarını
birbirine yakınlaştırmak ve likiditeyi artırmak amacıyla Kasım 2010 itibarıyla İMKB
Hisse Senetleri Piyasası’nda fiyat adımlarının küçültülmesine ilişkin yeni bir
uygulamaya gidilmiştir. Son durum itibarıyla İMKB’de hisse senetleri için
uygulanan fiyat adımları 0,01 ile 5 (TL) arasında değişmektedir.
Görüldüğü üzere, son dönemde İMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda çok
çeşitli yenilikler yapılmıştır. İMKB Hisse Senetleri Piyasası işlem kuralları ile ilgili
olarak SPK tarafından değişiklik yapılması ile başlayan süreç, gerçekleşen işlemler
sorgusunda alıcı ve satıcı taraflar gösterilmemesi, emir iptalinin koşulsuz olarak
serbest bırakılması ve fiyat adımlarının küçültülmesi uygulamaları ile devam
etmiştir. Bütün bu yeni uygulamalar ile piyasa aktivitesinin artması (işlem hacmi ve
işlem miktarı), piyasa dalgalanmalarının azalması, yatırımcıların korunması ve
istikrarlı piyasa oluşumunu engelleyen unsurların ortadan kaldırılması amaçlanmıştır.
İMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda hisse senedi derinlik bilgisi konusu ile
ilgili olarak ise, veri yayın kuruluşları ve kullanıcılarına ilişkin bölümde de
belirtildiği üzere, İMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda derinlik bilgisi, A ve B grubu
hisse senetlerinde seans sırasında bekleyen emirlerde 5 kademe fiyat ve miktar
bilgilerinden oluşmakta, bununla birlikte, C grubu hisse senetlerinin sığ bir piyasası
olduğundan ve bir kısmı da gözaltı pazarında bulunan şirketlerden oluştuğundan
bekleyen emirlerde derinlik bilgileri tek satır olarak gösterilmektedir.
İMKB’de A ve B grubu hisse senetlerinde derinlik bilgisine 5 kademe olarak
ulaşılması ve üye bilgilerinin son dönemde yapılan değişiklerle birlikte
yayınlanmaması hususları şeffaflık açısından değerlendirildiğinde; üye bilgilerinin
yayınlanmaması uygulaması İMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda üye bilgilerine
ilişkin şeffaflığın olmadığını, bunun yanında A ve B grubu hisse senetlerinin 5
kademe fiyat ve miktar bilgilerine ulaşılması hususu ise İMKB Hisse Senetleri
Piyasası’nda derinlik bilgilerine ilişkin şeffaflığın olduğunu göstermektedir.
34/46
VII.2. Hisse Senedi Derinlik Bilgisine ĠliĢkin YurtdıĢı Uygulamaları
Çalışmamızın bu bölümünde, hisse senedi derinlik bilgisine ilişkin ABD,
İngiltere, Almanya gibi gelişmiş ve Malezya gibi gelişmekte olan ülke borsalarının
uygulamalarına yer verilmekle birlikte, İMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda son
dönemde işlem kuralları ile ilgili olarak yapılan değişiklikler de göz önünde
bulundurularak diğer ülke (ABD, İngiltere, Almanya ve Malezya) borsalarında bu
konulara yönelik olarak yapılan uygulamalar ele alınmıştır.
VII.2.1. Hisse Senedi Derinlik Bilgisine ĠliĢkin ABD Uygulamaları
2007 yılında NYSE Grubu ile Avrupa’daki Euronext’in birleşmesi sonucu
oluşan NYSE Euronext Grubu’nda ABD ve Avrupa menkul kıymetleri için ayrı
borsalar mevcuttur. 2008 yılında Amex Borsası (Amerikan Borsası) da bu oluşuma
katılmıştır. ABD’li hisse senetleri NYSE (ana pazar), NYSE Arca (ABD’de diğer
borsalara kote şirketlere yönelik), NYSE Amex ve Arca Edge (Tezgahüstü piyasa)
adlı dört farklı piyasada işlem görmektedir. Benzer şekilde Avrupalı hisse senetleri
için de NYSE Euronext (ana pazar), NYSE Alternext (KOBİ Pazarı), NYSE Arca
Europe (Avrupa’da 11 ülkeden seçilmiş büyük şirketlere yönelik) ve SmartPool (15
farklı piyasada işlem gören hisse senetlerine yönelik karanlık havuz) adlı 4 farklı
piyasa vardır22.
New York Borsası (NYSE Euronext) altındaki SmartPool adlı piyasanın
dışındaki bütün piyasalarda hisse senedi derinlik bilgilerine ilişkin emir defterinin
tümü görülebilmektedir. Ancak veri yayın kuruluşları yaptıkları veri yayın
sözleşmeleri çerçevesinde emir defterinin tümünü yayınlamak yerine sadece en iyi 5
alış ve satış fiyatı ve bu fiyatlara ilişkin miktar bilgilerini yayınlamayı tercih
etmektedir. Karanlık havuz olan SmartPool’da ise emir bilgileri açıklanmamaktadır
(TSPAKB:2010). Bununla birlikte, SmartPool ve Avrupa’daki diğer karanlık
havuzlardaki işlem sonrası bilgilerin yayınlanmasını sağlayacak bir sistemin açılması
planlanmaktadır. New York Hisse Senetleri Piyasası’nda alım satım sisteminde
gerçekleşen işlemler sorgusunda yer alan işleme taraf üye bilgileri ise
yayınlanmamaktadır.
İMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda işlem gören tüm menkul kıymetlerde yeni
yürürlüğe konulan uygulamalardan biri olan emir iptali uygulaması NYSE
Euronext’te hem Avrupa, hem de ABD piyasalarında geçerlidir. Emir miktarının
22
www.nyse.com
35/46
artırılabildiği ya
korunmaktadır.
da
azaltılabildiği
emir
düzeltmelerinde
zaman
önceliği
Fiyat adımları uygulamasına ilişkin olarak ise, NYSE ve NYSE Euronext adlı
ana pazarlarda 16 Temmuz 2009’dan itibaren Avrupa Borsalar Federasyonu (FESE)
tarafından önerilen 4 tablodan biri olan Tablo 4’de yer alan fiyat adımları
uygulanmaya başlanmıştır23. Söz konusu tabloya göre NYSE ve NYSE Euronext adlı
ana pazarlarda fiyat adımı 0,001 ile 0,05 ($) arasında değişmektedir.
Yukarıda detaylı olarak belirtildiği üzere, New York Borsası altındaki
SmartPool adlı piyasanın dışındaki bütün piyasalarda hisse senedi derinlik bilgilerine
ilişkin emir defterinin tümü görülebilmekte, ancak veri yayın kuruluşları yaptıkları
veri yayın sözleşmeleri çerçevesinde emir defterinin tümünü yayınlamak yerine
sadece en iyi 5 alış ve satış fiyatı ve bu fiyatlara ilişkin miktar bilgilerini yayınlamayı
tercih etmektedir. New York Borsası Hisse Senetleri Piyasası alım satım sisteminde
gerçekleşen işlemler sorgusunda yer alan işleme taraf üye bilgileri ise
yayınlanmamaktadır. Hisse senedi piyasasında gerçekleşen işlemler sorgusunda alıcı
ve satıcı tarafların gösterilmemesi (üye bilgilerinin yayınlanmaması) uygulaması
New York Borsası Hisse Senetleri Piyasası’nda üye bilgilerine ilişkin şeffaflığın
olmadığını, bunun yanında hisse senedi derinlik bilgilerine ilişkin emir defterinin
tümüne ulaşılmasının yanı sıra veri yayın kuruluşları tarafından sadece 5 kademe
fiyat ve miktar bilgilerinin yayınlanması hususu New York Borsası Hisse Senetleri
Piyasası’nda derinlik bilgilerine ilişkin şeffaflığın olduğunu göstermektedir. Bununla
birlikte emir iptali uygulaması olan NYSE Euronext’te FESE tarafından önerilen
fiyat adımları uygulanmaktadır.
VII.2.2. Hisse Senedi Derinlik Bilgisine ĠliĢkin Ġngiltere Uygulamaları
İngiltere’de bulunan Londra Borsası’nda hisse senedi derinlik bilgilerine
ilişkin emir defterinin tümü görülebilmektedir. Ancak veri yayın kuruluşları
yaptıkları veri yayın sözleşmeleri çerçevesinde emir defterinin tümünü yayınlamak
yerine sadece en iyi 10 alış-satış fiyatı ve bu fiyatlara ilişkin miktar bilgilerini
yayınlamayı tercih etmektedir. Borsa bünyesindeki Avrupa İşlem Raporlama (European Trade Reporting) sistemi ile işlem sonrası fiyat, hacim ve üye bilgileri
yayınlanmaktadır. Bilgiler sistemde, işlem gerçekleştikten 15 dakika sonra yayınlanmaktadır (TSPAKB:2010). Londra Borsası Hisse Senetleri Piyasası alım satım
sisteminde gerçekleşen işlemler sorgusunda yer alan işleme taraf üye bilgileri ise
yayınlanmamaktadır.
23
www.fese.be
36/46
Londra Borsası’nda emir iptaline bakıldığında, yatırımcıların sisteme
girdikleri bekleyen emirlerini iptal edebildikleri görülmektedir. Ayrıca belirli bir
yatırımcıya ait tüm işlemler aynı anda silinebilmektedir. Borsa, emir düzeltmelerine
de imkan tanımaktadır.
Fiyat adımlarına ilişkin olarak ise, Londra Borsası 3 Ağustos 2009 itibarıyla,
FESE tarafından önerilen 4 tablodan biri olan Tablo 2’de yer alan fiyat adımı
rejimini uygulamaya başlamıştır24. Londra Borsası’nın ana işlem sistemi SET altında
işlem gören şirketler için FESE tarafından önerilen Tablo 2 baz alınarak uygulanan
fiyat adımları 0,0001 ile 10 (€) arasında değişmektedir.
Yukarıda detaylı olarak belirtildiği üzere, Londra Borsasında hisse senedi
derinlik bilgilerine ilişkin emir defterinin tümü görülebilmekte, ancak veri yayın
kuruluşları yaptıkları veri yayın sözleşmeleri çerçevesinde emir defterinin tümünü
yayınlamak yerine sadece en iyi 10 alış-satış fiyatı ve bu fiyatlara ilişkin miktar
bilgilerini yayınlamayı tercih etmektedir. Londra Borsası Hisse Senetleri Piyasası
alım satım sisteminde gerçekleşen işlemler sorgusunda yer alan işleme taraf üye
bilgileri ise yayınlanmamaktadır. Hisse senedi piyasasında gerçekleşen işlemler
sorgusunda alıcı ve satıcı tarafların gösterilmemesi (üye bilgilerinin yayınlanmaması)
uygulaması Londra Borsası Hisse Senetleri Piyasası’nda üye bilgilerine ilişkin
şeffaflığın olmadığını, bunun yanında hisse senedi derinlik bilgilerine ilişkin emir
defterinin tümüne ulaşılmasının yanı sıra veri yayın kuruluşları tarafından sadece 10
kademe fiyat ve miktar bilgilerinin yayınlanması hususu ise Londra Borsası Hisse
Senetleri Piyasası’nda derinlik bilgilerine ilişkin şeffaflığın olduğunu göstermektedir.
Bununla birlikte emir iptali uygulaması olan Londra Borsası’nda FESE tarafından
önerilen fiyat adımları uygulanmaktadır.
VII.2.3. Hisse Senedi Derinlik Bilgisine ĠliĢkin Almanya Uygulamaları
Almanya Borsası’nda (Deutsche Börse) hisse senedi derinlik bilgilerine
ilişkin en iyi 10 alış-satış fiyatı ve bu fiyatlara ilişkin miktar bilgileri
yayınlanmaktadır25. Gün sonunda ise gerçekleşen işlemlerle ilgili hacim ve fiyat
bilgileri raporlanmakta ve yayınlanmaktadır (TSPAKB:2010). Almanya Borsası
Hisse Senetleri Piyasası alım satım sisteminde gerçekleşen işlemler sorgusunda yer
alan işleme taraf üye bilgileri ise yayınlanmamaktadır.
24
25
www.fese.be
www.deutsche-boerse.com
37/46
Almanya Borsası’nda emir iptaline bakıldığında, açılış ve kapanış seansları ile
sürekli müzayede sisteminde, bekleyen emirlerin iptali veya düzeltilmesine izin
verilmektedir. Ayrıca gün ortasında saat 13:00 ile 13:17 arasında farklı piyasalar için
2’şer dakikalık zaman diliminde işlemler durmakta olup sadece emirler girilebilmekte, düzeltilebilmekte ya da iptal edilebilmektedir (TSPAKB:2010).
Fiyat adımlarına ilişkin olarak ise, Almanya Borsası Ocak 2010’dan itibaren
FESE tarafından önerilen 4 tablodan biri olan Tablo 4’e göre fiyat adımlarını
uygulamaya başlamıştır. Almanya Borsası’nın ana işlem sistemi olan Xetra’daki
işlemler için FESE tarafından önerilen Tablo 4 baz alınarak uygulanan fiyat adımları
0,001 ile 0,05 (€) arasında değişmektedir.
Yukarıda detaylı olarak belirtildiği üzere, Almanya Borsasında hisse senedi
derinlik bilgilerine ilişkin en iyi 10 alış-satış fiyatı ve bu fiyatlara ilişkin miktar
bilgileri yayınlamakta, alım satım sisteminde gerçekleşen işlemler sorgusunda yer
alan işleme taraf üye bilgileri ise yayınlanmamaktadır. Hisse senedi piyasasında
gerçekleşen işlemler sorgusunda alıcı ve satıcı tarafların gösterilmemesi (üye bilgilerinin yayınlanmaması) uygulaması Almanya Borsası Hisse Senetleri Piyasası’nda
üye bilgilerine ilişkin şeffaflığın olmadığını, bunun yanında hisse senedi derinlik
bilgilerine ilişkin en iyi 10 alış-satış fiyatı ve bu fiyatlara ilişkin miktar bilgilerinin
yayınlanması hususu ise Almanya Borsası Hisse Senetleri Piyasası’nda derinlik
bilgilerine ilişkin şeffaflığın olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte emir iptali
uygulaması olan Almanya Borsası’nda FESE tarafından önerilen fiyat adımları
uygulanmaktadır.
VII.2.4. Hisse Senedi Derinlik Bilgisine ĠliĢkin Malezya Uygulamaları
ABD, İngiltere ve Almanya gibi gelişmiş ülke uygulamalarının yanı sıra
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler arasında yer alan Malezya’nın da hisse senetleri
piyasasında derinlik bilgisi, üye bilgilerinin yayınlanıp yayınlanmaması, emir iptali
ve fiyat adımlarına ilişkin uygulamaları incelenmiştir.
Malezya Borsası’nda (Bursa Malaysia) hisse senedi derinlik bilgilerine ilişkin
en iyi 5 alış-satış fiyatı ve bu fiyatlara ilişkin miktar bilgileri yayınlanmaktadır26.
Malezya Borsası Hisse Senetleri Piyasası alım satım sisteminde gerçekleşen işlemler
sorgusunda yer alan işleme taraf üye bilgileri ise yayınlanmamaktadır.
26
www.klse.com.my
38/46
Malezya Borsası’nda emir iptaline bakıldığında, açılış ve kapanış seansları ile
sürekli müzayede sisteminde, bekleyen emirlerin iptali veya düzeltilmesine izin
verilmektedir. Emir miktarının artırılabildiği ya da azaltılabildiği emir
düzeltmelerinde zaman önceliği korunmaktadır.
Fiyat adımlarına ilişkin olarak ise, Malezya Borsası’nda hisse senetleri için
uygulanan fiyat adımları 0.5 ile 10 (sent)27 arasında değişmektedir.
Yukarıda detaylı olarak belirtildiği üzere, Malezya Borsası’nda hisse senedi
derinlik bilgilerine ilişkin en iyi 5 alış-satış fiyatı ve bu fiyatlara ilişkin miktar
bilgileri yayınlamakta, alım satım sisteminde gerçekleşen işlemler sorgusunda yer
alan işleme taraf üye bilgileri ise yayınlanmamaktadır. Hisse senedi piyasasında
gerçekleşen işlemler sorgusunda alıcı ve satıcı tarafların gösterilmemesi (üye bilgilerinin yayınlanmaması) uygulaması Malezya Borsası Hisse Senetleri Piyasası’nda
üye bilgilerine ilişkin şeffaflığın olmadığını, bunun yanında hisse senedi derinlik
bilgilerine ilişkin en iyi 5 alış-satış fiyatı ve bu fiyatlara ilişkin miktar bilgilerinin
yayınlanması hususu ise Malezya Borsası Hisse Senetleri Piyasası’nda derinlik
bilgilerine ilişkin şeffaflığın olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte emir iptali
uygulaması olan Malezya Borsası’nda hisse senetleri için uygulanan fiyat adımları
0,5 ile 10 (sent) arasında değişmektedir.
Aşağıda yer alan tabloda, hisse senetleri piyasasında derinlik bilgisi,
gerçekleşen işlemler sorgusunda alıcı ve satıcı tarafların gösterilmemesi (üye bilgilerinin yayınlanmaması), emir iptali ve fiyat adımları hususlarına ilişkin Türkiye,
ABD, İngiltere, Almanya ve Malezya uygulamaları karşılaştırmalı olarak verilmiştir.
27
Malezya’nın para birimi Ringgit olup kısaca RM olarak ifade edilmektedir.1 RM ise 100 sente
eşittir.
39/46
Tablo 9: Türkiye, ABD, Ġngiltere, Almanya ve Malezya Borsalarının Uygulamaları
Ülke
Türkiye
ABD
Ġngiltere
Hisse Senedi Derinlik
Üye Bilgilerinin
Emir Ġptali
Bilgisi Yayınlanması
Yayınlanması
A ve B Grubu Hisse
Senetleri için 5 kademe
Üye bilgileri
Emir iptali
olarak yayınlanmaktadır. yayınlanmamaktadır. mümkündür.
Emir defterinin tümü
görülebilmekle birlikte
veri yayın sözleşmeleri
çerçevesinde 5 kademe
Üye bilgileri
Emir iptali
olarak yayınlanmaktadır. yayınlanmamaktadır. mümkündür.
Emir defterinin tümü
görülebilmekle birlikte
veri yayın sözleşmeleri
çerçevesinde 10 kademe Üye bilgileri
Emir iptali
olarak yayınlanmaktadır. yayınlanmamaktadır. mümkündür.
Almanya
Malezya
10 kademe olarak
yayınlanmaktadır.
Üye bilgileri
Emir iptali
yayınlanmamaktadır. mümkündür.
5 kademe olarak
yayınlanmaktadır.
Üye bilgileri
Emir iptali
yayınlanmamaktadır. mümkündür.
Fiyat Adımları
0,01 ile 5 (TL)
arasında
değişmektedir.
0,001 ile 0,05 ($)
arasında
değişmektedir.
0,0001 ile 10 (€)
arasında
değişmektedir.
0,001 ile 0,05 (€)
arasında
değişmektedir.
0,5 ile 10 (sent)
arasında
değişmektedir.
Türkiye, ABD, İngiltere, Almanya ve Malezya borsalarının uygulamaları
karşılaştırmalı olarak incelendiğinde, söz konusu ülke borsalarında hisse senedi
derinlik bilgilerinin yayınlandığı ancak yayınlanan kademelerin ülkeden ülkeye
farklılık gösterdiği, üye bilgilerinin ise yayınlanmadığı görülmektedir. Hisse senedi
piyasasında gerçekleşen işlemler sorgusunda alıcı ve satıcı tarafların gösterilmemesi
(üye bilgilerinin yayınlanmaması) uygulaması Türkiye, ABD, İngiltere, Almanya ve
Malezya borsalarında Hisse Senetleri Piyasası’nda üye bilgilerine ilişkin şeffaflığın
olmadığını, bunun yanında yayınlanan kademeler ülkeden ülkeye farklılık
göstermekle birlikte derinlik bilgilerinin yayınlanması hususu söz konusu borsalarda
hisse derinlik bilgilerine ilişkin şeffaflığın olduğunu göstermektedir. Emir iptali ve
fiyat adımları uygulamalarına bakıldığında ise bütün ülkelerde emir iptalinin
mümkün olduğu, fiyat adımlarının da Türkiye’de 0,01 ile 5 (TL) arasında, ABD’de
0,001 ile 0,05 ($) arasında, İngiltere’de 0,0001 ile 10 (€) arasında, Almanya’da
0,001 ile 0,05 (€) arasında ve Malezya’da ise 0,5 ile 10 (sent) arasında değiştiği
görülmektedir.
40/46
VIII.
GENEL DEĞERLENDĠRME ve SONUÇ
Piyasa katılımcılarının işlem süreci hakkındaki bilgileri izleyebilme imkanını
ifade eden piyasa şeffaflığı kavramının en önemli işlevi menkul kıymet piyasalarının
doğru ve etkin bir şekilde işlemesini sağlamaktır. Piyasa şeffaflığı, etkin bir
piyasanın sağlanması ve yatırımcının korunması için gereken önemli unsurlardan
biridir.
Piyasa şeffaflığı kavramının tanımlanması ve çeşitleri ile ilgili olarak
uluslararası kuruluşlar tarafından çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. IOSCO tarafından
yapılan düzenlemelerde, piyasa şeffaflığı “piyasada tamamlanmış veya henüz
gerçekleştirilmemiş (emir aşamasındaki) işlemlerle ilgili bilgiye yaygın olarak
erişilebilmesi durumu” olarak tanımlanmıştır. Piyasa katılımcıları tarafından henüz
gerçekleştirilmemiş işlemlere ilişkin olarak mevcut alış ve satış emirlerine ilişkin
bilgilere ulaşılabilmesi “işlem öncesi şeffaflık (pre-trade transparency)”,
tamamlanmış işlemlere ilişkin olarak fiyat, işlem hacmi gibi bilgilere ulaşılabilmesi
ise “işlem sonrası şeffaflık (post-trade transparency)” olarak ifade edilmiştir.
MiFID’de de şeffaflık, işlem öncesi ve işlem sonrası şeffaflık olmak üzere ikili bir
ayrıma tabi tutulmuş, bu kapsamda özellikle organize piyasalar ve Alternatif İşlem
Kanalları (Multilateral Trading Facilities, MTF) için işlem öncesi ve işlem sonrası
şeffaflık üzerine düzenlemeler yapılmıştır. İşlem öncesi şeffaflık kapsamında yapılan
düzenlemelerde, sürekli müzayedenin geçerli olduğu seanslarda alış ve satış tarafında
en iyi 5 fiyat ve bu fiyatlara ilişkin miktar bilgilerinin yayınlanması, piyasa
yapıcılarının olduğu piyasalarda ise piyasa yapıcıların en iyi alış ve satış fiyatlarını
ve bu fiyatlara ilişkin miktar bilgilerini yayınlaması gerektiği belirtilmiştir. İşlem
sonrası şeffaflık kapsamında yapılan düzenlemelerde ise, seans sonunda gerçekleşen
işlemlere ilişkin fiyat, hacim ve işlem zamanı bilgilerinin en kısa sürede açıklanması
gerektiği ifade edilmiştir.
Piyasa şeffaflığı ve piyasa şeffaflığı içinde yer alan işlem öncesi şeffaflık ve
işlem sonrası şeffaflığın piyasaya etkisi üzerine yapılan çok sayıda bilimsel çalışma
bulunmaktadır. Bazı çalışmalarda akademik çevreler şeffaflığın artırılmasının
menkul kıymet piyasalarının etkinlik ve adalet içinde çalışması için bir gereklilik
olduğunu savunurken, bazı çalışmalarda ise şeffaflığın sınırlandırılması gerektiğine
yönelik görüşler bulunmaktadır. Şeffaflığın sınırlandırılması gerektiğini savunan
çevreler gerekçe olarak şeffaflığın, büyük çaplı işlem gerçekleştiren yatırımcılara
getiri sağlarken, küçük çaplı yatırımcıların zarara maruz kalmasına sebep olmasını
sunmaktadır. Çalışmamızda konumuz gereği piyasa şeffaflığı kavramı içinde yer alan
derinlik bilgisine özellikle -hisse senedi derinlik bilgisine- ulaşabilmenin (işlem
öncesi şeffaflık) piyasa üzerinde olumlu ve olumsuz etkileri irdelenmiştir.
41/46
Gerek genel olarak menkul kıymet piyasalarında gerekse özel olarak hisse
senedi piyasasında işlem öncesi şeffaflık üzerine yapılan çalışmalarda, işlem öncesi
şeffaflık ile likidite, işlem hacmi ve piyasa kalitesi arasındaki ilişki ele alınmıştır.
Çalışmamızda işlem öncesi şeffaflık ile likidite, işlem hacmi ve piyasa kalitesi
arasındaki ilişkiyi ele alan çalışmalar, işlem öncesi şeffaflığın likidite, işlem hacmi
ve piyasa kalitesi üzerinde olumlu etkisi olduğuna yönelik çalışmalar ve işlem öncesi
şeffaflığın söz konusu unsurlar üzerinde olumsuz etkisi olduğuna yönelik çalışmalar
olmak üzere ikili ayrıma tabi tutulmuştur. Konu ile ilgili yapılan çalışmalar
incelendiğinde, işlem öncesi şeffaflığın artırılmasının çoğunlukla likiditeyi, işlem
hacmini ve piyasa kalitesini artırdığı sonuçlarına ulaşıldığı görülmüştür.
Yapılan çalışmalarda çoğunlukla likidite, işlem hacmi ve piyasa kalitesini
artırdığı öne sürülen işlem öncesi şeffaflık (derinlik bilgisi) ile ilgili olarak, inceleme
konumuz çerçevesinde hisse senedi derinlik bilgilerine bütün yatırımcılar tarafından
ulaşılıp ulaşılamadığı ve hisse senedi derinlik bilgilerine ulaşan yatırımcıların ise bu
bilgileri piyasayı manipüle etme amacı için kullanabileceği hususları incelenmiştir.
Hisse senedi derinlik bilgilerine bütün yatırımcılar tarafından ulaşılıp
ulaşılamadığı hususu incelendiğinde, menkul kıymet stoku bulunduran toplam
yatırımcı sayısının 4.053.493 adet olmasına rağmen, derinlik bilgilerine ulaşabilmeyi
sağlayan veri yayın kuruluşlarının sağladığı veri yayın hizmetinden yararlanan
kullanıcıların toplam sayısının 13.995 adetle sınırlı olduğu görülmüştür. Ayrıca
sadece hisse senedi stoku bulunduran yatırımcı sayısının (toplam 1.045.266 adet)
dahi veri yayın hizmeti kullanıcılarının toplam sayısından oldukça fazla olduğu
belirlenmiştir. Görüldüğü üzere, hisse senedi derinlik bilgilerine bütün yatırımcılar
tarafından ulaşılamamaktadır. Hisse senedi derinlik bilgilerine tüm yatırımcılar
tarafından ulaşılamamasının sebebi ise veri yayın kuruluşları tarafından yayınlanan
hisse senedi derinlik bilgilerine ulaşmak için yatırımcılar tarafından belli bir ödeme
yapılmasının gerekmesi ve bu ödemenin bireysel ve küçük ölçekli yatırım yapan
herkesin altından kalkabileceği bir tutar olmamasıdır. Veri yayın kuruluşları
tarafından yayınlanan derinlik bilgilerine büyük ölçekli işlem yapan yatırımcılar
tarafından ulaşılıp küçük ölçekli işlem yapan yatırımcılar tarafından ulaşılamaması
hususu yatırımcılar arasında finansal bilgi asimetrisi oluşturmaktadır.
Hisse senedi derinlik bilgilerine ulaşan yatırımcıların bu bilgileri piyasayı
manipüle etme amacı için kullanabileceği hususu incelendiğinde ise, bazı kötü niyetli
şahısların hisse senedi derinlik bilgisinden yararlanarak, belirli bir hisse senedinin
alış ve satış kademelerine çok fazla emir yığıp o hisse senedinde çok fazla işlem
gerçekleştiren yatırımcı olduğu izlenimi uyandırarak, hisse senedinin arz ve talebini
42/46
etkileme yönünde hareket ettiği ve söz konusu hisse senedinde aktif bir piyasanın
olduğu izlenimini oluşturduğu görülmüştür.
Yapılan çalışmalarda çoğunlukla likidite ve işlem hacmi üzerinde olumlu
etkisinin olduğu öne sürülen hisse senedi derinlik bilgisine (işlem öncesi şeffaflık)
ulaşabilmenin, yatırımcılar arasında finansal bilgi asimetrisi oluşturduğu ve sermaye
piyasası araçlarının arz ve talebini etkilemek ve aktif bir piyasanın varlığı izlenimini
uyandırmak suretiyle piyasanın manipüle edilmesine yol açtığını söylemek
mümkündür. Bununla birlikte finansal bilgi asimetrisi ve piyasanın manipüle
edilmesi yoluyla işlem hacminin ya da likiditenin artırılmasının sermaye
piyasalarında hedeflenen bir husus olmadığı açıktır.
Türkiye, ABD, İngiltere, Almanya ve Malezya borsalarının uygulamaları
incelendiğinde, söz konusu ülke borsalarında hisse senedi derinlik bilgilerinin
yayınlandığı ancak yayınlanan kademelerin ülkeden ülkeye farklılık gösterdiği, üye
bilgilerinin ise yayınlanmadığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda derinlik bilgilerinin
yayınlanması hususu çalışma konumuz çerçevesinde, söz konusu borsalarda hisse
derinlik bilgilerine ilişkin şeffaflığın olduğunu, üye bilgilerinin yayınlanmaması
hususu ise söz konusu borsalarda üye bilgilerine ilişkin şeffaflığın olmadığını
göstermektedir.
Hisse senetlerine ilişkin derinlik bilgilerinin yayınlanması hususu şeffaflık
olarak değerlendirilmekle birlikte, söz konusu husus yatırımcılar arasında finansal
bilgi asimetrisi oluşturmakta, sermaye piyasası araçlarının arz ve talebini etkilemek
ve aktif bir piyasanın varlığı izlenimini uyandırmak suretiyle piyasanın manipüle
edilmesine yol açmaktadır. Ayrıca veri yayın ekranlarının belirli sayıda olması ve
söz konusu veri yayın ekranlarının genellikle profesyonel yatırımcılar tarafından
kullanılması yatırımcılar arasında haksız bir rekabet ortamı oluşturmaktadır. Bununla
birlikte, İMKB’de işlem gerçekleştiren yerli yatırımcıların hisse senedi piyasasında
gerçekleştirdiği işlemler detaylı olarak incelendiğinde, yatırımcıların genellikle
rasyonel kararlar vererek yatırım yapmadığı, uzun vadeli yatırımlar yerine kısa vadeli
ve anlık işlemler gerçekleştirdiği, yatırım yapacakları şirketlerin finansal tablolarını
detaylı olarak incelemeden ve şirket ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmadan yatırım
yaptıkları görülmektedir.
Bu çerçevede, hisse senetlerine ilişkin derinlik bilgilerinin yayınlanması
hususu ile ilgili olarak bireysel yatırımcıları korumaya yönelik Türkiye’ye özgü bazı
koruma tedbirlerinin alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
43/46
Bu kapsamda;
A- Hisse senedi derinlik bilgisine ilişkin verilerin,
 Yatırımcılar arasında finansal bilgi asimetrisi oluşturmasının ve sermaye
piyasası araçlarının arz ve talebini etkilemek ve aktif bir piyasanın varlığı izlenimini
uyandırmak suretiyle piyasanın manipüle edilmesinin engellenmesi,
 Profesyonel yatırımcıların ve akademik çevrelerin yararlanması, teknik
analiz ve uzun vadeli çalışmalarda kullanılabilmesi,
amacıyla herkesin eşit koşullarda yararlanabileceği bir şekilde gün sonunda
Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda yayınlanmasının,
B- Hisse senetlerine ilişkin derinlik bilgilerinin anlık olarak yayınlanması
şeklindeki mevcut uygulamaya devam edilmesi durumunda ise, veri yayın
ekranlarının belirli sayıda olması ve genellikle büyük ölçekli işlem gerçekleştiren
yatırımcılar tarafından kullanılmasının yatırımcılar arasında finansal bilgi asimetrisi
oluşturmasının yanı sıra haksız bir rekabet ortamı oluşturduğu hususu da göz önünde
bulundurularak veri yayın kuruluşları tarafından yayınlanacak bilgilerin sınırlı
tutulmasının,
faydalı olacağı düşünülmektedir.
44/46
KAYNAKÇA
ALTAġ, Gökben
“Yurtdışında Fiyat Adımları, Emir İptalleri ve İşlem Bilgileri Şeffaflığı”,
TSPAKB-Sermaye Piyasasında Gündem, Kasım 2010, Sayı:99.
BECKER, Brandon
“Market Transparency”, Financial Conference on International Securities
Markets, London, May 1992.
BLOOMFIELD, Robert and O’HARA, Maureen
“Market Transparency: Who Wins and Who Loses?” , 1999.
BOEHMER, Ekkehart, SAAR, Gideon and YU, Lei
“Lifting The Veil: An Analysis Of Pre-Trade Transparency At The NYSE”,
April 2004.
DERĠN, Selen
“Kurumsal Yönetim İlkelerinin Bileşeni Olarak Kamuyu Aydınlatma ve
Şeffaflık: Türk Sermaye Piyasaları”, Ankara, 2006.
DONG, Feng and HAN, Liyan
“Pre-trade Transparency and Market Quality: Evidence From China A Shares
Markets”, 2006.
DUMITRESCU, Ariadna
“Liquidity and Optimal Market Transparency”, February 2008.
EMRE, Zeynep
“MiFID Direktifi”, TSPAKB-Sermaye Piyasasında Gündem, Şubat 2007,
Sayı:54.
EOM, Kyong Shik, OK, Jinho and PARK, Jong-Ho
“Pre-trade Transparency and Market Quality”, December 30, 2006.
FLOOD, Mark D. , HUISMAN, Ronald, KOEDIJK Kees G. and MAHIEU
Ronald J.
“Quote Disclosure and Price Discovery in Multiple-Dealer Financial
Markets”, 1999.
FLOOD, Mark D. , HUISMAN, Ronald, KOEDIJK Kees G. and MAHIEU
Ronald J.
“Post-Trade Transparency in Multiple Dealer Financial Markets”, March
1997.
45/46
FLORINI, Ann M.
“Does Invisible Hand Need a Transparent Glove? The Politics of
Transparency”, 1999.
GEMMILL, Gordon
“Transparency and Liquidity: A Study of Block Trades on the London Stock
Exchange under Different Publication Rules”, 1996.
LUCARELLI, Caterina, BONTEMPI, Maria Elena and MAZZOLI Camilla
“Pre-trade Transparency and Trade Size”, November 2010.
MADHAVAN, Ananth,
“Security Prices and Market Transparency”, June 1990.
MADHAVAN, Anath, PORTER, David and WEAVER, Daniel
“Should Securities Market Be Transparent?”, September 3, 1999.
PORTER, David and WEAVER, Daniel
“Post Trade Transparency on Nasdaq’s National Market System”,1998.
VISHWANATH, Tara and KAUFMANN, Daniel
“Towards Transparency in Finance and Governance”, The World Bank,1999.
Working Group on Transparency and Accountability
Report of the Working Group on Transparency and Accountability,
International Monetary Fund, Washington, D.C., October 1998.
YAMAMOTO, Ryuichi
“Order Aggressiveness, Pre-Trade Transparency and Long-Memory in an
Order-Driven Market”, 2010.
İMKB Veri Yayın Sözleşmesi Tanıtım Kitapçığı, www.imkb.gov.tr
Transparency and Market Fragmentation, Kasım 2001, www.iosco.org
www.deutsche-boerse.com
www.fese.be
www.klse.com.my
www.londonstockexchange.com
www.mifidirective.com
www.nyse.com
46/46
Download