K R İ Z Kriz Dergisi 6(1): 13-20 TRAFİK KAZASINA UĞRAYAN KİŞİLERDE AKUT STRES BOZUKLUĞU BELİRTİLERİ Işık SAYIL* Cahit PEKYARDIMCI" Halise Devrimci-ÖZGÜVEN*** ÖZET The Acut Stress Disorder Symptoms in Traffic Accident Victims SUMMARY Bu ön araştırmanın amacı, trafik kazası geçiren bireylerde "akut stres bozukluğu" belirtilerinin ve sıklığının saptanmasıdır. Trafik kazası sonrasında acil servise götürülen, 15-65 yaş arasındaki bilinci açık bütün hastalara travma sonrası Stres Bozuk­ luğu Değerlendirme (TSSBD) Ölçeği ve sosyodemografik anket formu uygulanmıştır. Araştırmaya alınan 23 hastanın %30.4'ü kadın, %69.6'sı erkek­ tir. Hastaların %34.8'i yaya olarak, %30.4'ü sürücü olarak, %34.8'i arabada yolcu olarak kaza geçir­ mişlerdir. TSSBD Ölçeğinden aldıkları ortalama puan 30.91 13.40 olup, vakaların %30,4'ü eşik al­ tında kalmış, yani TSSB tanı ölçütünü karşılama­ mış; %52.2'si sınırda puan almış, %17.4'ü ise eşi­ ğin üstünde kalmış, yani TSSB tanı ölçütlerini karşılamıştır. TSSB Ölçeği Puanı, hastanın bu gö­ rüşme sırasında ağrısının olup-olmaması ve hasta­ nın kazadan sonra yeterince sosyal destek görüpgörmemesi ile istatistiksel bakımdan anlamlı dü­ zeyde ilişkili bulunmuştur. The aim of this preliminary reseacrh is to determine of the signs and frequency of acute stress disorder (ASD) in a group of patients who adminited to the emergency room of Ankara Acil Yardım ve Travmatoloji Hospital, after a traffic accident. Brief Instrument for Assessing Post-traumatic Stress Disorder Scale (BIARSD) and sociodemographic data form were given the patients between 15-65 years with no consciousness problem. 30.4 % of the patients were female, 69.6% were male. 34.8% of them were pedestrian, 30.4% were driver and 34.8% were passenger. The mean score of BIAPSD Scale was 30.91 13.40. 30.4% of the patients had scores under the threshold vvhich indicates that they had no ASD. 52.2 % of the pa­ tients had borderline scores. 17.4% of the patients had scores över the threshold vvhich indicates the they had no ASD. 52.2% of the patients had bor­ derline scores. 17.4% of the patients had scores över the threshold vvhich indicates that they had ASD. Higher scores vvere statistically related vvith having pain during the intervievv and efficacy of social support after the accident. Anahtar Sözcükler: Trafik kazası, akut stres bozukluğu + 33. Ulusal Psikiyatri Kongresi'nde Poster Bildiri ola­ rak sunulmuştur. * Prof. Dr. AÜTF Psikiyatri Anabilim Dalı. ** Uzm. Dr. Ankara Acil Yardım ve Travmatoloji Hasta­ nesi. *** Uzm. Dr. AÜ Psikiyatrik Kriz Uygulama ve Araştırma Merkezi. Key vvords: Traffic accident, acute stress disor­ der GİRİŞ Ülkemizde trafik kazaları ciddi bir mortalite ve morbidite nedenidir. 1980 yılından beri trafiğe 13 K R İ çıkan yeni araç ve sürücü sayısındaki artış, ortaya çıkan trafik kazalarının sayısındaki artış ile paralel­ dir. 1980 yılında ehliyet sahibi olan kişilerin oranı %5.9 iken, bu oran 1995'te %15'e çıkmıştır. 1980'de her 10 000 araçtan 312'si trafik kazası yapmış ve her 10 000 kişiden 5.2'si bu kazalarda yaralanmış; 1995'de ise her 10 000 araçtan 442'si trafik kazası yapmış ve her 10 000 kişiden 17'si bu kazalarda yaralanmıştır (Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Demeği Faaliyet Raporu, 1996). Bu sayı­ lar trafik kazalarının önlenmesine yönelik çalışma­ ların yanında, bunların sonuçlarının incelenerek ele alınmasının önemini vurgulamaktadır. Z ve sıklığının saptanması ve bu klinik tabloda etkili olan faktörlerin belirlenmesidir. Bu makale, araştır­ manın pilot çalışma verilerini içermekte olup, çalış­ ma halen tarafımızdan sürdürülmektedir. YÖNTEM Araştırma Modeli ve Grubu Tanımlayıcı modelde yapılan bu araştırmanın denek grubunu, Ankara Acil Yardım ve Travmatolo­ ji Hastanesi'ne trafik kazası yaralanması sonucu acilen başvuran ve en az 1 haftadır hastanede yatan kişiler oluşturmaktadır. Araştırma grubuna alınan kişilerde en az ilkokul mezunu olma, 15-65 yaşları arasında olma, kazada en fazla 15-30 daki­ ka süreli bilinç kaybı yaşamış olma ve araştırmaya katılmayı kabul etme şartları aranmıştır. Trafik kazalarının ekonomik kayıplar ve beden­ sel yaralanmalarla sonuçlanmasının yanısıra ruh­ sal ve duygusal zararları da vardır. Bu konuda ya­ pılmış bazı alan çalışmaları, trafik kazası kurbanlarının önemli bir bölümünde kazadan son­ raki 1-5 yıl içinde sürücü ya da yolcu olarak yolcu­ luk etme anksiyetesi yaşamasının ve araç kullan­ ma davranışlarında değişiklikler olmasının sık rastlanılan bir durum olduğunu (Mayou et al 1991; Mayou and Bryant 1994), kurbanların bir bölümün­ de ise travma sonrası stres bozukluğu geliştiğini göstermektedir (Norris 1992; Breslau and Davis 1992; Breslau et al 1991). Mayou ve arkadaşları yaptıkları çalışmalarda trafik kazasından sonraki 1 yıl içinde kurbanların yaklaşık %10'unda travma sonrası stres bozukluğu saptamışlardır (Mayou et al 1993; Mayou et al 1996). Araştırma grubuna alınan 23 vakanın demogra­ fik özellikleri Tablo 1'de gösterilmiştir. Tablo 1'de görüldüğü gibi, araştırma grubunun %69.6'sı (n=16) erkek, %30.4'ü (n=9) ise kadındır. Yaşları 16 ile 60 arasında değişen bu grubun yaş ortala­ ması 33.74±9.88 olup, %21.7'si (n=5) bekar, %78.3'ü (n=18) evlidir, %56.5'i (n=13) ilköğretim, %30.4'ü (n=7) ortaöğretim, %13.04ı (n=3) yüksek öğretim mezunu olan araştırma grubunun %34.8'i (n=8) ev hanımı-öğrenci-emekli, %26.1'i (n=6) üc­ retli, %21.7'si (n=5) serbest meslek sahibi, %17.4'ü (n=4) ise şofördür. Bu çalışmalarda trafik kazası kurbanlarında duygusal ve ruhsal sorunlar gelişmesinde etkili olan faktörler de araştırılmış ve kaza öncesinde psikolojik ve sosyal sorunların olmasının, hastada kaza sonucunda çoklu yaralanma olmasının, yara­ lanmanın ağırlığının, komplikasyonlar ortaya çık­ masının ve bedensel iyileşmenin tam olmaması­ nın, kazanın kötü anlarının hatırlanmasının (kaza sonrasında duygusal ve ruhsal sorunlar ortaya çık­ masında) istatistiksel bakımdan anlamlı derecede etkili olduğu saptanmıştır (Mayou et al 1996; Mayou et al 1993; Mayou and Bryant 1994, Bres­ lau and davis 1992). Veri Toplama Araçları Hastalardan veri toplanmasında sosyodemografik ve kaza ile ilgili bilgileri edinebilmek amacı ile 36 soruluk bir anket formu kullanılmıştır. Ayrıca hastalardaki travma sonrası stres bozukluğu belirtilerini taramak maçı ile Travma Sonrası Stres Bozukluğu Değerlendirme (TSSBD) Ölçeği uygulanmıştır. Bu ölçek 10 maddeden oluşan yedili likert tipi bir ölçek olup, Fao ve arkadaşları tarafından geliştirilmiştir (Foa et al 1993). Ölçeğin Türkçe'ye çevirisi tarafı­ mızdan yapılmış olup, henüz geçerlik-güvenirlik ça­ lışması yoktur. Elde edilen puanın artması, hasta­ nın travma sonrası stres bozukluğu belirtilerinin şiddetlendiği anlamına gelmektedir. Ölçek için bir kesim puanı bildirilmemekle birlikte, 10 maddenin 1 ila 3'ünde 4 ve üzeri puanları işaretlemiş olan has­ talar vaka olarak kabul edilmemekte, 4 ila 6'sında 4 AMAÇ Bu araştırmanın amacı, Ankara Acil Yardım ve Travmatoloji Hastanesi'ne trafik kazası sonrası aci­ len başvuran kişilerde, trafik kazasını izleyen ilk hafta içindeki "akut stres bozukluğu" belirtilerinin 14 K R İ Z Tablo 1 :Hastalara İlişkin Demografik Veriler DEĞİŞKEN GRUP Cinsiyet Yaş Kadın Erkek 15-29 30-49 50-65 *- Eğitim İlk Medeni Durum Orta Yüksek Bekar Evli Dul Meslek Emekli-Ev Hanımı-Öğrenci Ücretli Serbest Meslek Şoför DAĞILIM n 7 16 5 17 1 13 7 3 5 18 0 8 6 5 4 % 30.4 69.6 21.7 73.9 4.3 56.5 30.4 13.0 21.7 78.3 0 34.8 26.1 21.7 17.4 BULGULAR ve üzeri puanları işaretlemiş olan hastalar sınırda vaka olarak kabul edilmekte, 7 ila 10'unda 4 ve üzeri puanları işaretlemiş olan vakalar ise travma sonrası stres bozukluğu olarak kabul edilmekte­ dir. Araştırma grubuna ait demografik bilgiler yön­ tem bölümünde ayrıntılı olarak sunulmuştur. Araştırmada kazaya ilişkin ve psikiyatrik morbidite ile ilişkili olabilecek risk faktörleri sorgulanmış­ tır. Kazaya ilişkin özellikler Tablo 2'de gösterilmiş­ tir. İşlem Ocak 1997 ve Mart 1997 tarihleri arasında An­ kara Acil Yardım ve Travmatoloji Hastanesi'ne tra­ fik kazası yaralanması sonucu acilen başvuran ki­ şilerden, kazadan 5-7 gün sonra halen hastanede yatan, bedensel durumu görüşme yapmaya izin veren ve araştırmaya katılmayı kabul eden kişiler araştırma kapsamına alınmıştır. Bu kişiler ile trafik kazası geçirmelerinden 1 hafta sonra görüşülerek, sosyodemografik ve kazaya ilişkin bilgileri tarayan anket doldurulduktan sonra Travma Sonrası Stres Bozukluğu Değerlendirme Ölçeği uygulan­ mıştır. Hastaların %34.8'i (n=8) yaya olarak, %30.4'ü (n=7) sürücü olarak, %34.8'i (n=8) arabada yolcu olarak kaza geçirmişler ve kazaların %52.2'si (n=12) şehir içinde, %47.8'i (n=11) şehir dışında ol­ muştur. Daha önce trafik kazası geçirmiş olanların oranı %34.89 (n=8), geçirmemiş olanların oranı ise %65.2'dir (n=15). Kaza sonucunda hastaların %4.3'ü (n=1) hafif, %78.3'ü (n=18) orta şiddette, %17.4'ü (n=4) ise ağır yaralanmıştır. Kazaların %56.5'inde (n=13) başka yaralanan ve ölen olma­ mış, %34.8'inde (n=8) başka yaralananlar olmuş, %8.7'sinde (n=2) ise hem ölenler, hem de yarala­ nanlar olmuştur. Verilerin Analizi Hastaların %78.3'ü (n=18) kazayı anımsamak­ ta, %21.7'si (n=5) anımsamamaktadır. Kazadan sonra korku ve panik yaşayanlar hastaların % 43.5'ini (n=10), üzüntü ve çaresizlik yaşayanlar Araştırma verilerinin çözümlenmesi SPSS bilgi­ sayar programı ile, Mann VVhitney U ve Kruskal VVallis H testleri kullanılarak yapılmıştır. 15 K R İ Z Tablo 2:Kazaya İlişkin Özellikler DEĞİŞKEN GRUP DAĞILIM n % 8 34.8 7 30.4 8 34.8 12 52.2 11 47.8 8 34.89 15 65.2 1 4.3 18 78.3 4 17.4 13 56.5 8 34.8 2 8.7 18 78.3 5 21.7 10 43.5 2 8.7 2 8.7 9 39.1 1 4.3 16 69.6 6 26.1 Yaya Sürücü Yolcu Kazanın Yeri Şehir İçi Şehir Dışı Hastanın Daha Önce Trafik Geçirmiş Kazası Geçirip-Geçirmediği Geçirmemiş Kazanın Hastadaki Bedensel Hafif Yaralanma Sonuçları Orta Şiddette Yaralanma Ağır Yaralanma Kazanın Diğer Başka Yaralanma-ölüm Yok Kurbanlardaki Bedensel Yaralananlar Var Sonuçları Yaralanma ve Ölüm Var Hastanın Kazayı Anımsayıp- Anımsıyor Anımsamadığı Anımsamıyor Korku ve Panik Hastanın Kazadan Sonraki İlk Duygulan Üzüntü ve Çaresizlik Bu Duyguların Hepsi Anımsamıyor Hiçkimseden Kazadan Sonra Kimlerden Yakınlarından Destek Gördüğü Kaza Yerinde Bulunan Yabancılardan Kaza Sonrasında Psikolog ya Gereksinim Duyanlar 14 da Psikiyatrisi ile Görüşme Gereksinim Duymayanlar 9 Gereksinimi Duyanlar Hastanın Bu Görüşme Ağrısı Vardı 14 Sırasında Ağrısının OlupAğrısı Yoktu 9 Olmadığı Hastanın Kazadaki Konumu Tablo 3:Hastaların TSSBD Ölçeği Puanları n x 23 30.91 16 53 13.40 60.9 39.1 60.9 39.1 max-min 15-62 K R İ Z Tablo 4:Hastaların TSSBD ölçeğine Göre Gruplandırılması Grup n Sınırın Altında Kalanlar (4 Belirtiden Az) 7 Sınırda Vakalar (4-6 Belirti) 12 Sınırın Üstünde Kalanlar(6 Belirtiden Çok) 4 % 30.4 52.2 17.4 Tablo 5TSSBD ölçeğinin İki Değerlendirme Biçiminin(Puanlama ve Gruplandırma) Birbiriyle Uyumu((Kruskal VVallis H-testi) Değişken Grup sd K TSSB Puanı Sınırın Altında Kalanlar (4 Belirtiden Az) 2 14.44 Sınırda Vakalar (4-6 belirti) Sınırın Üstünde Kalanlar(6 Belirtiden Çok) Tablo 6:TSSBD Ökpeğinin Bazı Değişkenler Değişken Grup Cinsiyet Kadın Erkek Medeni Durum Bekar Evli Şehir İçi Kazanın Yeri Şehir Dışı Hastanın Daha Geçirmiş Önce Trafik Geçirmemiş Kazası GeçiripGeçirmediği Hastanın Kazayı Anımsıyor AnımsayıpAnımsamıyor Anımsamadığı Kaza Sonrasında Gereksinim Psikolog ya da Duyanlar Psikiyatrist ile Görüşme Gereksinim Gereksinimi Duymayanlar Duyanlar Hastanın Bu Ağrısı Vardı Görüşme Ağrısı Yoktu Sırasında Ağrısının OlupOlmadığı 17 P 0.00T ile İlişkisi (Mann VVhitney U-testi) n U P 7 0.50 0.62 6 5 0.11 0.91 18 12 0.09 0.93 11 8 0.65 0.52 15 18 5 0.30 0.77 14 1.36 0.17 2.21 0.03* 9 14 9 K R İ Z Tablo 7 :TSSBD Ölçeği'nin Bazı Değişkenler ile İlişkisi (Kruskal VVallis H-testi) n sd Değişken Grup K P 2 0.46 0.79 Yaş 15-29 5 30-49 17 50-65 1 13 2 0.58 0.75 Eğitim İlk Orta 7 Yüksek 3 3 2.13 0.55 Meslek Emekli-Ev Hanımı-Öğrenci 8 6 Ücretli 5 Serbest Meslek 4 Şoför 8 2 3.93 0.14 Hastanın Yaya 7 Kazadaki Sürücü 8 Konumu Yolcu 1 2 3.26 0.20 Kazanın Hafif Yaralanma 18 Hastadaki Orta Şiddette Yaralanma 4 Bedensel Ağır Yaralanma Sonuçları Kazanın Diğer Başka Yaralanma-ölüm Yok 13 2 1.10 0.58 8 Kurbanlardaki Yaralananlar Var 2 Bedensel Yaralanma ve Ölüm Var Sonuçları Hastanın Korku ve Panik 10 3 2.55 0.47 Kazadan Üzüntü ve Çaresizlik 2 Sonraki İlk Bu Duyguların Hepsi 2 Duyguları Anımsamıyor 9 Kazadan Sonra Hiçkimseden 1 2 7.68 0.02* Kimlerden 16 Yakınlarından Destek 6 Kaza Yerinde Bulunan Gördüğü Yabancılardan %8.7'sini (n=2), bu duyguların hepsini yaşayanlar %8.7'sini (n=2) ve duygularını hatırlamayanlar %39.1'ini (n=9) oluştumaktadır. Hastaların %4.3'ü (n=1) kazadan sonra hiçbir destek görmediklerini, %26.1'i (n=6) tanımadıkları kişilerden geçici olarak destek gördüklerini, %69.6'sı (n=16) ise aile ve ar­ kadaşlarından yeterli destek gördüklerini bildirmiş­ lerdir. Kaza sonrasında psikolojik yardıma gereksi­ nim duyduklarını söyleyenlerin oranı %60.9 (n=14), böyle bir gereksinim duymadıklarını söyleyenlerin oranı ise %39.1'dir (n=9). Hastalara bu görüşme sı­ rasında ağrılarının olup-olmadığı da sorulmuş ve %60.9'unun 5n=14) ağrısının olduğu, %39.1'inin (n=9) ise ağrısının olmadığı saptanmıştır. Hastaların TSSBD Ölçeği'nden aldıkları puanlar ve bu ölçeğe göre yapılan gruplandırma Tablo 3 ve 4'de verilmiştir. Tabloda görüldüğü gibi hastların TSSBD ölçeğinden aldıkları puan ortalaması 30.91 13.40'dir. Ölçekte pozitif olarak işaretlenen 18 K R İ Z TSSBD Ölçeği puanı ile anlamlı ilişki içinde olan değişkenler, ağrı yakınmasının varlığı ve yakınla­ belirti (yani madde) sayısına göre yapılan gruplandırmaya göre, vakaların %30.4'ü (n=7) eşik altında kalmış, yani tanı ölçütünü karşılaşmamış; %52.2'si (n=12) sınırda puan almış, %17.4'ü (n=4) ise eşi­ ğin üstünde kalmış, yani tanı ölçütlerini karşılamış­ tır. Tablo 5'de görülebileceği gibi TSSBD ölçeğinin iki değerlendirme biçimi birbiri ile istatistiksel ba­ kımdan anlamlı ölçüde ilişkilidir. rından yeterli destek almama olarak belirlenmiştir. Travma sonrası ruhsal sorunların ortaya çıkmasın­ da bu iki değişkenin etkili olduğu görülmektedir. Ağrı, bireyi bedensel ve duygusal yönden zorlayan ve ruhsal sorunları şiddetlendiren bir faktör gibi gö­ rünmektedir. TSSBD Ölçeğinin araştırılan değişkenlerle ilişki­ si Mann Vvhitney U-testi ve Kruskal vvallis H-testi ile incelenmiştir. Sonuçlar Tablo 6 ve Tablo 7'de gösterilmiştir. Böylesi zorlu bir deneyimi izleyen günlerde bi­ reyler kendilerini çok daha duyarlı ve destek gerek­ sinimi içinde bulurlar. Yakınların ilgisi ve desteği zorlu dönemi atlatmada birey için önemli bir yar­ dımcıdır. Araştırmamızda elde edilen sonuçların bunu desteklediği görülmektedir. Tablo 6 ve Tablo 7'de görülebileceği gibi, TSSB Ölçeği Puanı, hastanın bu görüşme sırasında ağrı­ sının olup-olmaması ve hastanın kazadan sonra yeterince sosyal destek görüp-görmemesi ile ista­ tistiksel bakımdan anlamlı düzeyde ilişkili bulun­ muştur. Görüşme sırasında ağrı yakınması olan ve kazadan sonra yeterince sosyal destek görmeyen hastalarda TSSB Ölçeği Puanları istatistiksel ba­ kımdan anlamlı düzeyde daha yüksektir. Başka çalışmalarda psikiyatrik morbiditeyi an­ lamlı düzeyde etkilediği saptanmış olan (Mayou et al 1996; Mayou et al 1993; Mayou and Bryant 1994, Breslau and Davis 1992); hastanın yaralan­ ma düzeyi, kaza öncesi psikososyal sorunların var­ lığı ve kazayla ilgili kötü anıların bulunması gibi de­ ğişkenler, bizim çalışmamızda TSSBD Ölçeği puanlarıyla ilişkili bulunmamıştır. Ancak bu sonuç vaka sayısının yetersizliği ile ilgili olabilir. TARTIŞMA ve SONUÇ Bir pilot çalışma olması nedeniyle, bu sonuçlar­ la genellemelere gidilemese de, uygulamalarda pratik değeri olan bazı çıkarımlar yapılabilir. Özel­ likle hastanın acısının etkin şekilde giderilmesi hastalardaki psikiyatrik semptomları azaltabilir. Hasta­ ların %60.9'u kaza sonrasında bir psikolog ya da psikiyatrist ile görüşmüş olmayı istediklerini bildir­ mişlerdir. Bu dönemde hastalara profesyonel bir psikolojik destek verilmesi koruyucu ruh sağlığı ba­ kımından yararlı olabilir. Kazayı takiben hastanın yakınları ile en çabuk biçimde ilişkiye geçilmesi ve ailenin desteğinin teşvik edilmesi de ruh sağlığını koruyucu bakımdan öneme sahiptir. 23 denek üzerinde gerçekleştirilmiş olan pilot çalışma bulguları dikkate alındığında, hastaların %17.4'ünün (n=4) TSSBD Ölçeği'ne göre, "Travma Sonrası Stres Bozukluğu" ölçütlerini karşıladıkları gölmektedir. Ancak hastalar ile kazadan sonraki ilk 1 hafta içinde görüşüldüğü için, hastalarda sapta­ nan tabloya "Travma Sonrası Stres Bozukluğu" ye­ rine "Akut Stres Bozukluğu" demek daha doğru olacaktır. Literatürde trafik kazası geçiren kişilerde ilk 5 yılda Travma Sonrası Stres Bozukluğu yay­ gınlığı ortalama %10 olarak bildirilmektedir. (Mayou et al 1993; Mayou et al 1996). Bizim pilot çalışmamızda saptanan oran daha yüksektir, ancak ölçeğin uygulandığı dönem, kazadan sonra­ ki akut dönem olduğu için daha yüksek bir oran saptanmış olabilir ve kazadan sonra aradan geçen zaman ile bu oranın düşebileceği öngörülebilir. Bu makalede trafik kazalarının ruh sağlığına et­ kileri ile ilgili araştırmanın pilot çalışma sonuçları sunulmuş olup, çalışma bu sonuçlar dikkate alına­ rak yeniden düzenlenmiştir ve halen sürdürülmek­ tedir. 19 K R İ KAYNAKLAR Z Mayou RA, Bryant BM, Duthie R: Psychiatric consequences of road traffic accidents. British Medical Jour­ nal, 307:647-651,1993. Breslau N, Davis GC: Post-traumatic stress disorder in an urban population of young adults: risc factor for chronicity. Am J Psychiatry, 149:671-675,1992. Mayou RA, Bryant BM: Effects of road traffic acci­ dents on travel. Injury, 25: 457-460,1994. Breslau N, Davis GC, Peterson E: Traumatic events and post-traumatic stress disorder in an urban poyulation of young adults. Arch Gen Psychiatry, 48: 216-222, 1991. Mayou RA- Tyndel S, Bryant BM: Long term outcome of motor vehicle accident injury. 1996 (Submitted for publication). Foa EB, Riggs DS, Dancu CV, Rothbaum BO: Reliability and validity of a brief instrument for assessing posttraumatic stress disorder. J Traumatic Stress, 6: 459473,1993. Norris FH: Epidemiology of trauma: frequency and impact of different potentially traumatic events on different demographic groups. J Consult Clin Psychology, 60:409-418,1992. Mayou RA, Simkin S, Threlfall J: Effects of road traffic accidents on driving behaviour, Injury, 22:365-368, 1991. Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği Faaliyet Raporu, 1996. 20