6-12 ya* muayene,te*his ve tedavi planlamas*

advertisement
6 -12 YAŞ ARASI
ÇOCUKLUK DÖNEMİ VE
DİŞ HEKİMİ YAKLAŞIMI
Prof.Dr.Serap ÇETİNER
6 yaşında çocuğun genel vücut oranları erişkin
dönemdeki oranlara epeyce yakındır.Bu yıllar
süresince vücuttaki en çarpıcı oransal değişim
çocuğun kol ve bacaklarındaki uzamadan
kaynaklanır.
Bu yıllarda diğer dikkate değer büyüme ve gelişim
değişimleri ;
-İlave kan basıncı artışları
-Nabız sayısında devam eden azalmalar
-İskelet yapıda mineralizasyon artışı
-Kas dokusunda artışlardır.

Kraniyofasial Değişimler
6 yaşından 12 yaşına kadar olan yıllar 3-6 yaş
arasında kaydedilmiş baş ve boyun
büyümesinin devam eden bir gelişimini temsil
eder.Bu yaş aralığında kraniyofasial
komponentlerin diferansiyel büyüme oranlarının
karşılaştırılmasında nöral ve kraniyal büyümenin
neredeyse tamamının tamamlandığı bulunur.
Ayrıca bu geçiş yıllarının sonunda üçüncü
molarlar hariç tüm daimi dişler
sürmüştür.Leeway aralığında veya
idiopatik aralıktan kaynaklanan kalmış
aralıkların büyük çoğunluğu bu
dönemde kapanmıştır.
Dişsel Değişiklikler
Pek çok çocuk dört birinci daimi moların sürmesi ile
mandibular ve maksiller süt santral ve lateral
keserlerin düşmesini takiben daimi keserlerin sürmesi
deneyimini yaşar.12 yaşın sonunda üçüncü molarlar
hariç genellikle tüm daimi dişler sürmüştür.
Mandibular arkta daimi birinci molarlar ve santral keserleri
takiben 6 ile 7 yaşlarından 11 ile 13 yaşlarına kadar tüm
dişler şu sırayla sürer;
-Lateral dişler
-Kaninler
-Birinci ve ikinci premolarlar
-İkinci molarlar
Maksillada ise premolarlardan sonra ve hemen hemen aynı
veya ikinci molarların sürmesinden önce süren maksiller
kaninler hariç maksillada da aynı sıra ile sürer.
Bilişsel Değişiklikler
7 yaşından büyük bir çocuğun dikkat süresi 5
yaşından küçük bir çocuktan daha fazladır.
Piaget’e göre 6 ve 12 yaşları arası yaklaşık olarak
zihinsel gelişimin üçüncü somut işlem
evresidir.Piaget entelektüel gelişim için aşağıdaki 4
ana dönemi önerir:
1)Duygusal motor:Doğumdan -18 aya
2)Preoperasyonel : 18 ay-7 yaş
3)Somut işlemler :7- 12 yaş
4)Soyut işlemler : 12 yaş ve sonrası

Somut işlemler döneminde Piaget çocuğun zihinsel
kabiliyetinde birçok karmaşık değişim tarif etmiştir.
Diş çürüğü oluşumunu çocuklara açıklayan diş
hekimi için koruyucu sunumu hazırlarken,okul öncesi
ve okul çağındaki çocuklar arasındaki zihinsel
yetenek farklılıklarını anlaması faydalı
olabilir.Açıkçası burda iki farklı sunuma ihtiyaç vardır.
Dört yaşındaki bir çocuk için “koyu” siyah anlamına
gelir.On yaşında ise “koyu” yeşil bir araba hakkında
da konuşabilir.Özetle 6 ile 12 yaşları arasında çocuk
bilişsel olarak büyür.On iki yaş itibariyle akli
yetenekleri olgunlaşmıştır ve gerçeğin yanı sıra teorik
ve soyut bilgiyi de anlayabilir.

Duygusal değişiklikler
6 yaşından 12 yaşına kadar olan yıllar,davranışlar için
toplumsal normların çocuk tarafından kabul
edildiği,olgunlaşmaya doğru olan dönemdir

6-12 yaşlarında gelişen diğer bir duygusal
iyileşme;okul öncesi çocuk aklı,tüm enerjisi ve
dikkatini harcayana kadar bir etkinliğe dalıp giderdi
ancak 6-12 yaşları arasında çocuğun dikkatini
yönlendirmek için erişkinlere ihtiyacı hızla azalır ve
12 yaş itibariyle bir çocuğun istek ve arzularının
listesi,uğraşları için harcayacakları zaman
kavramları ve istek ve arzularının hangisinin
önce,hangisinin sonra olacağına yönelik önceliklerini
düzenleme yeteneği vardır.

Sosyal değişiklikler
 Bu yıllar açıkçası okul akranlarının öneminin
artması ve çocuğun sosyal çevresinin fazla
genişlemesi nedeniyle sosyal olarak daha
önceki yıllara göre daha karmaşıktır
 Okul bu yaş grubu için çok önemlidir ve evde
öğrenilen sosyal davranışları
güçlendirebilen,yenilerini kazandırabilen ve hatta
diğerlerinden vazgeçilmesine yol açabilen aile dışı
bir dünyayı temsil eder.


Şüphesiz ki öğretmenlerin çocuğun sosyalleşmesi
üzerinde önemli bir etkisi vardır.
Franco çocuğun öğretmenine karşı olan
duygularının çocuğun annesine karşı duyguları ile
yakın ilişkili olduğu sonucuna varmıştır.

Çocuğun beraber olduğu akran grubu da sosyalleşme için
güçlü bir itici kuvvet olabilir.
Ailesini hayal kırıklığına uğratacak
akran görünüşünü hevesle kabul
eden çocuğun aslında evde
yeterince sağlanamayan bakım
ve kabul edilme hislerini kazanmak
için bu şekilde davrandığını da
hatırlamak da önemlidir.


Çürüğün Azaltılması İçin Prensipler
 Karbonhidratlı beslenmenin dikkate alınması
 Artan antibiyotik kullanımının zararlarının bilinmesi
 Bilinçli florid kullanımı
 Pit ve fissur koruyucuların kullanımı
Beslenmeyle ilgili etkenler ve diş çürükleri

Diş çürüğünün ana etyolojik faktörleri bilindiği gibi
sakkaroz,fruktoz,glukoz benzeri
şekerlerdir.Sakaroz diş çürüğünün baş suçlusu
olarak etiketlenmiştir.Ama aslında hayvan
çalışmaları özellikle glukoz ve fruktozun da
sakaroz kadar karyojenik olduğunu göstermiştir.

Stookey ideal bir ara öğünün niteliklerini şöyle
sıralamıştır:
 Fiziksel formu itibariyle tükrük akışını stimule etmeli
 Minimum tutucu olmalı
 Protein bakımından nispeten zengin ve yağı az olmalı
 Minimum fermente olabilen karbonhidrat olmalı
 Makul miktarda mineral(kalsiyum,fosfat,florür)içermeli
 Geniş asit tampon edebilme kapasitesi ve düşük sodyum
içeriği ile ağız ph sını düşürmemek için 5.5 in üzerinde pH
değeri olmalı
Çiğ sebzeler gibi bazı yiyecekler bu ihtiyaçların çoğunu
karşılamaktadır.
Bu durumda bizlerin çürüğe yatkın hastalar
karşısında beslenme alışkanlıklarının
değiştirilmesini sağlamak gibi zor bir görevi
bulunmaktadır.Hastalara şeker tüketimini
azaltmalarını ve karbonhidratlı gıdaları
tükrük akış hızının artmış olduğu zaman
dilimlerinde almalarını önermeliyiz.
Okul öncesi çocukların dişlenmesi
nispeten stabil olmasına rağmen geçiş
dönemindeki çocukta süt dişlenmenin
tamamlanmasından karma dişlenmeye
ve 3. molarlar hariç tam bir daimi
dişlenmeye doğru ilerleme vardır.
Bu geçiş döneminin kolay
ve başarılı olmasının
sağlanması dişhekiminin
mücadelesi ile oluşacaktır
Ortodontik tedaviler dışındaki
dişsel tedaviler;

1)Fissür örtücüler,beslenme ve florid
alımına ilişkin koruyucu düşünceler

2)Travmanın önlenmesi ve tedavisi;

3)Kişisel oral hijyen becerilerinde
gelişme

4)Sağlıkla ilgili kararlara katılım
1)Fissür
örtücüler,beslenme
ve florid alımına
ilişkin koruyucu
düşünceler
•Örtücü uygulaması için
daimi dişlerin sürmesi
beklenir
•Okul gibi heterojen
ortamlarda karbonhidrat
alınımında artış gözlenir
•Okulda diyet ve floride erişim
florid alımının
değerlendrilmesini gerekli kılar
2)Travmanın
önlenmesi ve
tedavisi
3)Kişisel oral hijyen
becerilerinde
gelişme
4)Sağlıkla ilgili
kararlara katılım
Daimi maxiller kesiciler ve
özelikle protrüze dişler travma
riski altındadır
bu yaş dönemindeki çocuklar
kendi oral hijyenlerini
yürütebilmek için gerekli beceriye
sahiptir
Okul çağı çocuğu sağlık
bakımında aktif bi rol almalıdır.
ANAMNEZ;
Bu grupta anamnez
almanın en önemli
boyutlarında biri
başlarda dinleyici olarak
katılımcı olan çocuğun
dahil edilmesidir
ANAMNEZ;
 Bu
hasta grubundaki çocuklar için
anamnezdeki farklılıklar şunlardır;
1)Çoğunlukla tıbbı müdahele olmuştur
 2)Sağlık hikayesi olmuştur
 3)Dişsel hikayesi olmuştur
 4)Anamnez sağlık deneyimlerinin erken
dönemindeki bu çocuklardaki sorunları
yakalamalıdır

MUAYENE
DAVRANIŞSAL
DEĞERLENDİRME
RADYOGRAFİK
DEĞERLENDİRME
GENEL
DEĞERLENDİRME
AĞIZ İÇİ
DEĞERLENDİRME
BAŞ VE BOYUN
DEĞERLENDİRME
YÜZ
DEĞERLENDİRME
DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME;

Bu dönemde çocuklar basit anlatgöster- uygula metodu ile çözülebilecek
davranışsal problemler yaşarlar.

Dikkatli ve şefkatli açıklamalarla yapılan
tedavi girişimlerine direnen çocuğun
daha önemli duygusal ve psikolojik
problemleri olabilir.
Diş hekiminin uyguladığı diğer
adımda ; güvenli yollar
kullanılarak yapılan ‘koltuk
testi’dir. Kullanılan teknik anlat_
göster_ uygula, pozitif destek,ses
kontrolüdür. Makul bir şekilde
velinin rızasınıda almak
gerekebilir.
6-12 yaş çocuğunun seçilmiş
gelişimsel özellikleri;
Entelektüel gelişim;
Bu dönem başlarnda
okula hazır olduğunu
gösterir. Okuyabilmeli ve
yazabilmelidir. Mantıklı
şekilde düşünebilir hale
gelmelidir.
Fiziksel gelişim,
santral sinir sistemi
geliştikçe motor becerilerin
incelmesi,duruşu
düzeltmek için spina
düzleşir sinüsler
gelişir,lenfoid sistem gelişir.
Psikolojik gelişim;
görevlerini başarma
duygusuna sahip
olur,hareketleri için
sorumluluğu öğrenir,doğru
ve yanlış kavramı
gelişir,standartları ve
değerlerini evin dışında arar
6 YAŞ;
BOY;
ERKEK:121 CM
KIZ:119 CM
AĞIRLIK;
ERKEK:24 KG
KIZ:23 KG
NABIZ:100/DK
SOLUNUM:23/DK
KAN BASINCI:110/65
9 YAŞ;
BOY;
ERKEKLER:140 CM
KIZLAR:137 CM
AĞIRLIK;
ERKEKLER:33 KG
KIZLAR:32 KG
KAN BASINCI:110/65mmHG
NABIZ:90/DK
SOLUNUM:23/DK
12YAŞ;
BOY;
ERKEKLER:154 CM
KIZLAR:157 CM
AĞIRLIK;
ERKEKLER:44 KG
KIZLAR:45 KG
NABIZ:90/DK
KAN BASINCI:115/65mmHG
SOLUNUM:18/DK
YÜZ MUAYENESİ;
6-12 yaş çocuğunun
muayenesi uzayın üç
düzleminde yüzün
sistematik bir
muayenesidir.
Profil muayenesinde yüzün
anteroposterior ve vertikal boyutları ve
yüze göre dudak ve kesicilerin
konumuna dikkat edilir.
İdeal yumuşak doku profili düze yakın
hafif konvekstir.
Kesici ve dudak konumları dikkatli bir
şekilde muayene edilir. Çocuk karma
dişlenme dönemine girmektedir ve sürmüş
daimi kesicilerin konumları genellikle
dudakların konumlarını yansıtmaktadır.
Ağız içi muayene
Bu çocuklar okul öncesi
çocuklarına oranla daha uyumlu
oldukları için muayene sırasında
çocuğun davranışları üzerinde
durmaya daha ihtiyaç vardır.
Vurgulanmayı gerektiren alanlar:
Periodontal değerlendirme.
Koruyucu ve ortodontik boyuttur.
Periodontal değerlendirme
Periodontal
muayene şunları
hedeflemektedir:
Anterior dişler ve
daimi birinci
molarların selektif
sondlanması.
Doku
ataçmanlarının
özellikle alt anterior
dişlerinin
ataçmanlarının
değerlendirilmesi.
Mandibular veya
maxillar anterior
dişler gibi sorunlu
alanların tespiti.
Oral hijyen değerlendirmesi
Hastanın fırçalama ve diş ipindeki
becerisi klinikte görülebilir ve bu
beceriler genellikle fırçanın
tutulduğu elin karşı tarafındaki dişler,
bukkalde konumlanmış kanin dişler
ve lingual yüzeydeki plak birikimi
gibi klasik temizlenmesi güç olanlar
ile direk ilişkilidir.
2)Diş sayısı:
Supernumere dişler
Konjenital diş
eksikliği
Daimi ve süt dişleri saymak şarttır.
Odontoma
Radyograflar hangi dişlerin mevcut, gelişmekte veya kayıp olduğunun Kompound
-Komleks
belirlenmesine izin verir.
3)Diş yapısı:
Ektopik sürme
Makrodonti ve mikrodonti muayene edilmelidir.
Anormal kron ve
Orta hat
diesteması
kök morfolojik özellikleri olan dişler oklüzal
sorunlar
yaratabilirler.
Sürme gecikmesi
4)Diş konumu:
Gömülü kalma
Transpozisyon
Sürmüş ve sürmemiş daimi dişlerin konumların not edilmeli,
normal sürme sırası ve zamanı karşılaştırılmalıdır.
Ektopik sürme;
Komşu diş kökünün
bir kısmını veya
tamamının
rezorpsiyonuna
neden olan sürme
yönünü tarif eder.
İki komşu dişin konumsal
değişimi,özellikle dişlerin
köklerinin değişimi ya da
dişin gelişimi veya
sürmesinin normalde komşu
olmayan bir diş tarafından
tutulması durumunda
transpozisyon oluşur
Gömülü diş;
Klinik muayene sırasında veya
uygun radyografilerde teşhis
edilir. Uzun dönem süt dişi
retansiyonu, supernumere
dişler, şiddetli çapraşıklık veya
sürme mekanizmasında bir
bozulma anterior dişlerin
gömülü kalmasına neden olur.
Sürme gecikmesi;
Yeterli yer bulunmasına
ve üzerinde sürmeyi
engelleyecek sert doku
olmamasına rağmen bir
dişin sürmesi
aksadığında teşhis edilir.
Orta hat diesteması;
Tipik olarak
sürmemiş lateral
kesiciler veya
kaninlerin
konumunda
kaynaklanmaktadır.
Radyografik değerlendirme
1)Eksik dişlerin
süpernümerer
dişlerin ve daimi
anteriorlar ve
premolarları
gelişim durumlarını
teşhisi filmler
üzerinde daha
büyük periaprikal
kapsamayı
gerektirir.
2)Sürmemiş
dişler
incelenerek
radyografilerden
potansiyel
sürme
problemleri
teşhis edilebilir.
3. Özellikle
erken okul çağı
döneminde
küçük damak
boyutu uzun
oknlu film tutucu
aygıt kullanımı
ile maxiller
periaprikal
radyografiyi
engeller.
4. Posretior
oklüzyonda
daha büyük
antereposterior
uzunluk
bitewingin daha
fazla alanı
kapsamasını
gerektirir.
Bu dönemde çocuk bağımsızlık
için özellikle kişisel bakımında, giysi
seçiminde ve beslenme tercihlerinde
ebeveynleriyle mücadele eder.
Bu dönem ağız bakımı dahil
olmak üzere tüm aktiviteler üzerinde
ebeveynin güçlü bir kontrole sahip
olması gereken bir dönemdir.
Bu dönem ağız bakımı dahil
olmak üzere tüm aktiviteler üzerinde
ebeveynin güçlü bir kontrole sahip
olması gereken bir dönemdir.
Bu dönemde çocuk bağımsızlık
için özellikle kişisel bakımında, giysi
seçiminde ve beslenme tercihlerinde
ebeveynleriyle mücadele eder. Bu
dönem ağız bakımı dahil olmak üzere
tüm aktiviteler üzerinde ebeveynin
güçlü bir kontrole sahip olması gereken
bir dönemdir. Daimi dişlerin sürmesiyle
topikal florüre daha da çok önem
verilmesi gerekir.
•Suların florlanması ile gözlenen %80 çürük
önleyici etkide florun sistemik rolünün ancak
%20-40 olduğu kanıtlanmıştır.
•Günümüzde floridlerin sürme sonrası topikal
etkisinin çok daha önemli olduğu kabul
edilmektedir.
Florid uygulamaları bakımından 6-12
yaş arası dönem önemlidir:
Bu dönem sırasında bir çok daimi dişin kronları oluşmaya
devam eder.
:
Posterior daimi dişler sürer ve sürme sonrası matürasyon
süreci gerçekleşene kadar daha fazla çürük gelişme riskine
sahiptirler.
:
Çocuğun kendi ağız sağlığı bakımı sorumluluğu giderek
artar.
ir:
Daimi dişlenmeyi oluşturacak dişlere ilk çürük
saldırıları sırasında koruma sağlamak için,tüm florid
formları en uygun şekilde kullanıma sunulmalıdır.
Daimi dişlenmeyi oluşturacak dişlere ilk çürük saldırıları sırasında koruma
sağlamak için,tüm florid formları en uygun şekilde kullanıma sunulmalıdır.
Sistemik floridler
İnsanlarda çürüğe karşı korumanın
su floridlenmesiyle sağlanmasının
önemli bir bölümünün sürme öncesi
dönemde olduğunu öne sürmektedir.
Günümüzde sudaki florürün yetersiz
olduğu bölgelerde oturan tüm
çocuklara,6 yaşına gelene kadar sist
emik florid takviyesi önerilmektedir.
Sistemik
Floridler
Suların florlanması
Yemek tuzuna flor
katılması
Florun tabletlerle
verilmesi
Koruyucu etkileri %50-70’dir.
daimi dişlenmeyi oluşturacak dişlere ilk çürük saldırıları sırasında koruma
sağlamak için,tüm florid formları en uygun şekilde kullanıma sunulmalıdır.
Sistemik floridler
Topikal floridler
daimi dişlenmeyi oluşturacak dişlere ilk çürük saldırıları sırasında koruma
sağlamak için,tüm florid formları en uygun şekilde kullanıma sunulmalıdır.
Sistemik floridler
Topikal floridler
floridli diş macunu,floridli ağız
gargarası,profesyonel uygulamalar
veya ev kullanımı için konsantre
ajanlar.
Topikal Florid Uygulamaları
Cila
Solüsyon
Diş Macunu
Gargara
Koruyucu etkileri aynıdır.
Jel
Çocuğun koruyucu dental
aktivitelerinin temelini
oluşturmaktadır.
Bir çok diş macunu formüllerinde
florür içermekle birlikte Amerikan diş
hekimleri birliği tarafından
onaylanmış ürünlerin kullanılması
tavsiye edilmektedir.
Günümüzde onaylanmış floridli diş
macunlarının içeriğinde aktif olarak
sodyum florid(NaF)veya sodyum
monofloridfosfat bulunur.
Stanoz florid ve asidüle fosfat floridli
gargaralar bulunmakla birlikte nötral
NaF içeren preparasyonlar en
popülerleridir..
Bir çok klinik çalışmada ağızlarını
haftalık olarak %0.2 lik NaFveya
günlük olarak%0.05 lik NaF ürünü ile
çalkalamanın profilaktik etkisi
ispatlanmıştır.
floridlenmiş bölgelerde yaşamayan
çocuklar arasında çürükte %20 ve
%40 arasında azalma bildirilmiştir.
Etkili oral hijyen uygulamaları için gerekli el
becerisi olmayanlar
Plağın uzaklaştırılmasını zorlaştıran ortodontik
apareyler veya protez kullananlar
Tıbbi durumları nedeniyle riski arttığı
hastalar(ör;radyoterapi)
Daha yoğun şekilde florid
uygulaması,yüksek sıklıkta, düşük
konsantrasyonlu florid tedavisini yapamayan
veya yapmayanlarda dahil olmak üzere
yüksek çürük riski bulunan kişiler için
düşünülmelidir.
Florür
solüsyonları
Florür jelleri
Profesyonel
uygulamalar
şunları
kapsamaktadır.
Florürlü
vernikler
İyonoferez
İntraoral
florür salan
apareyler
Profesyonel uygulamalar
• Florür solüsyonları
;
•
Florür jelleri
•Florürlü
vernikler
•İyonoferez
Florürlü
diş
macunları
Bireyin kendi
uyguladığı florür
uygulamaları
şunları
kapsamaktadır
Florürlü
gargaralar
Florürlü
diş ipleri
•
Florürlü diş macunları
•
Florürlü gargaralar
•
Florürlü diş ipleri
Diş hekimleri olarak çocukların yeme şekilleri
ve ne yedikleri üzerinde etkili olmalı
Ciddi çürük problemi olan çocuklar
için,beslenme ve beslenme
uygulamalarında dahil,tüm etiyolojik
unsurlar değerlendirilmelidir.
Ağza alındıktan sonra 30
dk içerisinde plak PH’ını
5.7’nin altına düşüren
gıdalar karyojenik yada
asidojenik olarak
tanımlanır.
Diş hekimliğinde profesyonel uygulamalarda
dikkatler gittikçe artan düzeyde,pit ve
fissürlerde oluşan diş çürüğünden korunma
üzerinde yoğunlaşmaktadır.
 Son yıllarda çocuk ve ergenlerde diş
çürüğünün prevalansı ve insidansı hakkında
yayınlanan en son raporlar diş çürüklerinde
belirgin bir azalmayı göstermektedir.


Çürüklerdeki bu azalmanın
nedenlerinden bir de, ailelerin küçük
çocuklarında da koruyucu ve restoratif
diş tedavilerinin gerekliliğini ve önemini
gittikçe artan düzeyde idrak etmeleridir

Pit ve fissürlerdeki çürüklerin
nedeni;mine yüzeylerinin floridin
sağladığı çürükten korunma düzeyine
düz yüzeylerdeki kadar ulaşamaması ile
açıklanmaktadır.
Oklüzal yüzeylerde çürüğe karşı
görülen bu yatkınlık bu
yüzeylerdeki pit ve fissürlerin
mevcudiyetine bağlanmaktadır.
 Bukkal ve lingual
yüzeylerdekilerde dikkate
alındığında pit ve fissürlerde
oluşan çürükler,çocuk ve
ergenlerdeki tüm çürük
deneyiminin %80’inden
fazalasını oluşturmaktadır.

Pit ve Fissürlü Yüzeylerin
Morfolojisi
Diş hekimliğinde pit ve fissürlerin
bulunduğu yüzeylerin çürük oluşumuna
yatkınlığının,bu pit ve fissürlerin derinliği
ve şekli ile ilişkili olduğu uzun zamandır
bilinmektedir.
 Başlıca 2 pit ve fissür tipi tanımlanır:

1.Sığ ve geniş ‘V’ şeklinde kendi
kendine temizlenebilen fissür
2.Derin,dar ‘I’ şeklinde,girişi aşırı dar,tabanı
mine-dentin birleşimine kadar uzanan
temizlenmesi zor fissürler
Fissürler plak birikimi için korunaklı bir
oluk oluştururlar.
 Pit ve fissürlerde oluşan çürüğün hızla
ilerlemesi ise çoğunlukla çürüğe aşırı
derecede hassas olan mine-dentin
birleşimi ve altta uzanan dentine kadar
ulaşan fissür derinliği ile ilişkilidir.

Pit ve Fissür Çürüklerinden
Korunma-Tarihsel Süreç-Fissür
Örtücü Materyaller
◊ 1920’lerden beri oklüzal ve düz
yüzeylerdeki pit ve fissür çürüklerinin
şiddetini ve yaygınlığını azaltmak için
çeşitli tedaviler geliştirilmiştir.

Minenin asitlenmesine yönelik çalışmalar
1955 yılında gerçekleştirildi.

İlerleyen teknoloji ile beraber BIS-GMA,
CİS gibi materyaller kullanıma girmiştir.

BIS-GMA’nın polimerizasyonu için iki metot
kullanılmaktadır.
◊ Otopolimerizan(kimyasal sertleşen)
◊ Fotoaktif(ışıkla restleşen)- Günümüzde
kullanılan en yaygın yöntem…
Işıkla sertleşenlerin kimyasal sertleşenlere
göre üstünlükleri şunlardır:
1. 10-20 sn gibi kısa sürede sertleşmesi
2. Karıştırma sırasında oluşabilecek hava
kabarcıklarını elimine etmesi
3. sertleşmenin kontrol edilmesi ile daha iyi bir
örtücülük.
◊ Geleneksel cam iyonomer
materyallere BIS-GMA ilave
edilerek pit ve fissür örtücü
olarak kullanılabilirler.Bunların
en önemli avantajları florid
salabilme kapasiteleridir.
Uzun dönem retansiyonları ve
çiğneme kuvvetlerine
dayanıklılıkları düşük olsa
da,pit ve fissürlerdeki çürük
azaltıcı potansiyelleri yüksek
görülmektedir.
◊ Hibrit materyaller (cam iyonomer +
kompozit rezinler)-rezin modifiye cam
iyonomer- adezyon kabiliyetleri ve florid
salabilme özellikleri nedeniyle pit ve
fissür örtücü olarak kullanımları tavsiye
edilmektedir.

Bu grupta;
a-) Rezin modifiye iyonomerler
b-) İyonomer modifiye rezinler olarak
2 alt gurup bulunur.
İki tipinde likit komponenti asidik
monomer (HEMA)’dır

Kompomer olarakta bilinen iyonomer
modifiye rezinler bir anhidrik asit
monomer matriksi içerisindeki cam
dolduruculardan oluşmaktadır.Sertleşme
reaksiyonu devam ettikçe su absorbe
etmeye devam ederler.

Kompomerlerin bağlanma kuvveti,
geleneksel cam iyonomerlere göre daha
fazla olmakla birlikte oklüzal aşınmaya
direnci daha düşüktür.

Cam iyonomerrezin/kompomer ve cam
iyonomer koruyucu
restorasyonlar diş dokusuna
mekanik ve fizikokimyasal
bağlanma ile tutunurlar.
Pit ve Fissür Örtücü Materyaller
Pit ve Fissür Çürüklerinin Teşhisi

1968’de ADA pit ve fissür lezyonlarının teşhisi
ve tespiti için şöyle kriterler tanımlamıştır.
a-)Pit ve fissürlerin sondla hafifçe bastırılarak
muayenesi sırasında sond takılıyorsa veya
çıkartılırken dirençle karşılıyorsa
b-) alanın tabanının yumuşak olması
c-) alttaki demineralizasyona veya madde
kaybına delil olarak pit ve fissürlere komşu
alanlarda normal translüsentliğin kaybolması
veya opasite mevcudiyeti
d-) pit ve fissürlere komşu sondla
uzaklaştırılabilen yumuşamış mine varlığı.
Pit ve Fissürlerde Tedavi
Alternatifleri
Diş hekimliğinde, pit ve fissürlerde
uygulanabilecek çok sayıda tedavi şekli
sayılabilir:
- Sadece izlemek
- Örtücü yerleştirilmesi
- Konservatif adeziv restorasyonlar(cam
iyonomer-kompozit-rezin
restorasyonlar)
- Amalgam restorasyonları


Geçmişte pit ve fissürlere uygulanan
felsefe ‘aç ve doldur’ şeklindeydi.Bu
günkü bilgi birikimi ve teknoloji ile güncel
felsefe ‘kapat ve koru’ olmalıdır.
Tedavi Alternatifleri
Endikasyonları
1.Mine çürüğü mevcudiyeti
2.Mine çürüğü var arayüzler çürüksüz
3.Pit ve fissürleri içermeyen mine çürüğü ve
aproksimal çürük varlığı
4.Yüzey morfolojisi çürük için riskli ise
5.Artmış çürük insidansı ve ağız kuruluğu
6.Rutin diş tedavisi
7.Toplum temelli örtücü programları
Kontrendikasyonları
1.Diş çürüğü mevcutsa
2.Pit ve fissürleri içeren restorasyon veya
aproksimal çürük
3.Diş yeterli olarak izole edilemiyorsa
4.Süt dişinin beklenen yaşam süresi kısıtlıysa
5.Hasta risk modeli ise
6.Pit ve fissur morfolojisi çürük riski oluşturmuyorsa
7.Diş hekimliği hizmetlerine ulaşmanın zorluğu
8.Diş hekimi programlarının eksikliği
ART
Ekonomik olarak daha az gelişmiş
ülkelerde, en sık uygulanan diş tedavi
prosedürü çekimdir.
 Minimal koruyucu bir teknik olan ve
Atravmatik Restoratif Teknik (ART) olarak
tanınan teknik bu dezavantajlı ülkelerde
çürüğü kontrol altına almak için WHO
tarafından önerilmektedir.
 Çürük bölgesi ekskavatörle ve mine keskisi
ile genişletilir temizlenir ve cam iyonomerle
doldurulur.

Örtücü Uygulaması ve Konservatif
Adeviz Restorasyonların
Yerleştirilmesi:Klinik Teknikler
Örtücü Uygulaması
 1.Basamak: Tükürük
Kontaminasyonundan Diş Yüzeylerinin
İzole Edilmesi


2.Basamak: Diş Yüzeylerinin
Temizlenmesi- Küçük başlı bir fırça veya
lastik kullanılarak pomza ile
yapılmalıdır.Pit ve fissürlerin içerisinde
hiçbir temizleme materyali artığı
kalmasın diye keskin sivri uçlu bir sond
ile pit ve fissürler incelenir.
3.Basamak: Diş Yüzeylerinin
Asitlenmesi- Diş yüzeylerine asit etching
ajan,ince fırça,pamuk pelet veya mini
sünger kullanılarak uygulanırve üretici
firmanın önerdiği uygulama süresince
bırakılır.
 İşlemin süresi daimi dişlerde 15 sn ve
süt dişlerinde 15’ten 30’a kadar
çeşitlidir.Asidin interproksimal yüzeylere
temas ettirilmemesine dikkat edilmelidir.

Asit,jel veya likit bir ajan olabilir.Jel
materyaller asidin uygulandığı alanın
kontrol edilebilmesine yardım ederler.
 Rezin asitlenmiş sağlam minede oluşan
pörözitenin içerisine penetre olur ve
tutucu rezin taglar oluşturur.


4.Basamak: Asitlenmiş Yüzeylerin
Yıkanıp Kurutulması- Asitlenmiş diş
yüzeyleri hava su spreyi ile 30 sn
yıkanır.Asitlenmiş kurutulmuş mine
beyaz tebeşirimsi bir görünümde
olmalıdır.

5.Basamak: Asitlenmiş Diş Yüzeyine
Örtücü Uygulanması- Örtücü materyal
asitlenmiş mine yüzeyine uygulanır ve
materyalin pit ve fissürlere akmasına izin
verilir.Üretici firma tarafından sağlanan
ince bir fırça , mini sünger yada aplikatör
kullanılarak ince bir tabaka örtücü
materyali tüberkül eğimlerinin
tepesinden fissürlere konur ve örtücü
materyal burdan bukkal,lingual pit ve
oluklara dogru akar.Otopolimerzan
olanlar 1-2 dk’da, ışıkla sertleşenler ise
10-20 sn’de sertleşir.

6.Basamak: Örtücü Uygulanmış Yüzeyin
Muayenesi-Tüm diş yüzeyi pit ve
fissürlerin tamamen izole edilebilip
edilmediğini ve boşluklar olup olmadığını
anlamak için muayene edilir.
7.Basamak: Örtücü Uygulanmış Diş
Yüzeylerinin Değerlendirilmesi
 Örtücü uygulanan diş yüzeyinde
oklüzyon kontrol edilerek fazla örtücü
materyali olup olmadığı kontrol edilmeli
ve varsa kaldırılmalıdır.


Fazla materyalden dolayı oluşacak
rahatsızlığı engellemek için oklüzal
uyumlama tamamlanmalıdır.Sond
kullanılarak ve gözle veya kontak
bölgesinden bir diş ipi geçirilerek kontrol
edilir.

8.Basamak: Rutin tekrar çağırma
muayenelerinde,materyalde kayıp olup
olmadığının,boşluklar olup olmadığının
ve çürük gelişimi olup olmadığının
belirlenmesi için örtücü eniden
değerlendirilmelidir.Örtücü materyalinin
yenilenme gerekliliği en fazla ilk 6 ayda
ortaya çıkmaktadır.
Konservatif Adeziv Rezin
Restorasyonların Yerleştirilmesi
 Bir konservatif adeziv restorasyon izole
pit ve fissürlerden çürük kaldırılması
hariç örtücü uygulanırken kullanılan aynı
basamakların uygulanması gerekir.Diş
yüzeyleri izole edildikten sonra çürük
yüzeyler kaldırılır.Aynı işlemler
tekrarlanır.

Flourid Salan Örtücüler
İnvitro ve invivo olarak çürük oluşumunun
engellenmesi ve mine çürüğünün
remineralizasyona flourid salan örtücülerin
etkili olduğu gösterilmiştir.
 Modifiye üretan BİS GMA dan oluşan florid
salabilen örtücü materyali rutin klinik
kullanıma girmiştir.
 Klinik çalışmalarda retansiyon oranları
geleneksel örtücülere benzer,çürük
insidansları florid salan bir örtücülere göre
aynı veya biraz daha az bulunmuştur.


Geleneksel örtücü materyali ile
karşılaştırıldığında florid salan bir
örtücüde seconder çürük oluşumunda
yaklaşık %60 bir azalma oluşmaktadır.

Süt ve daimi dişlerde elde edilen
sonuçlar benzerdir.
Pürüzlendirilmiş Minenin
Tükrükle Kontaminasyonu
Tükrükle temas eden pürüzlendirilmiş
mine yüzeyinde hızla inatçı bir yüzey
kaplaması oluşmaktadır.
 Tükrükle kontamine olan diş yüzeyinin
tekrar tükrükten izole edilmesi,yıkanması
ve kurutulması ve rezinin yerleştirilmesi
öncesinde tüm pürüzlendirme
çalışmalarının tekrarlanması gerekir.

Tükrük kontaminasyonunu izole etmek
için 2 yöntem kullanılmaktadır:
 1)rubber dam
 2)pamuk rulo izolasyonu

Örtücü Kullanımı

Çürükten korumada örtücülerin etkinliği
hakkındaki şüpheler,çürüğün üzerine
örtücü yerleştirilebileceği endişesi ve
örtücülerin uzun ömürlülüğü
konusundaki soru işaretleri örtücülerin
kabulündeki zorlukların sebepleridir.

1980-90 yıllarında pedodontist ve genel
diş hekimlerinin gözünde örtücüler de
koruyucu uygulamaların arasındaki
yerini aldı.
Örtücülerin genel uygulamaya girişi diş
hekiminin yaşı ve çalışma yılı ile
ilişkilidir.Gerçekte bir çalışmada 30
yaşından genç diş hekimlerinin
%97’sinin çocuk hastalarına örtücü
uyguladıklarını göstermiştir.
 Günümüzde de örtücü kullanımında
devam eden bir artış gözlenir.

Örtücü Kullanımı-Çocuk
Diş Hekimi-Aile İlişkisi
Diş hekimlerinin büyük çoğunluğu tüm
çürük risk düzeylerindeki çocuklarda
çürük eğilimi olan pit ve fissürlere
örtücü yerleştirir.
 Süt molar ve daimi molarpremolarlara örtücü yerleştirilmesi
daha yaygındır..
Örtücü yerleştirilmemesi gereken tek
kriter klinik olarak açıkça görülen
çürüktür.
 Örtücü uygulamasında birçok ebeveyn
arkadaşları ve popüler basından
örtücüleri duymasına rağmen diş
hekiminin bu konudaki önerisi en
önemlisidir.

Teşekkürler…
Download